Etiket arşivi: İstanbul

Kuzeyli Havalar


Yazılara yorum yapmak ve resim yüklemek için bloga üye olmanız gerekiyor. Yapması çok basit ve şurada tüm ayrıntılarıyla anlattım.
—————————————

Sevan Nişanyan’ın etimolojik sözlüğüne göre, kuzey, epey eski bir Türkçe sözcük. “Güneş almayan, gölgeli yer” demek olan kuz sözcüğünden türemiş. Bizim bulunduğumuz yarımkürede güneş gökyüzünün güney tarafını takip eder, bu yüzden de yeryüzü şekillerinin güneye bakan tarafları daha fazla güneş alırken, kuzey taraflar (yani haritanın yukarıda kalan kısmı) gölgede kalmaya meyleder.

out

21 Haziran’dan beri Kuzey Avrupa’nın hem gölgede hem de karanlıkta kaldığı süre giderek artıyor. Oraların artık iyice soğumaya başlayan havası, Batı Avrupa’ya yerleşen bir yüksek basıncın oluşturduğu koridoru kullanarak bugün bize kadar indi.

Yazının gerisini de göreyim->

2013 Ağustos’u İstanbul Meteorolojik Değerlendirmesi


Bir Oğuz Aydın çalışmasıdır.
—————

sc4b1cYukarıda yer alan grafikte MGM İstanbul istasyonlarının 2013 Ağustos ayı sıcaklık ortalamaları ve ay içindeki maksimum ve minimum sıcaklıkları gösteriliyor. Atatürk Havalimanı istasyonunda sıcaklık değerleri, kendi normalinin ortalama sıcaklıkta 3.1, maksimum sıcaklıkta 2.5, minimum sıcaklıkta da 2.9 derece üzerinde kaldı.

A.GENEL VERİLER

Merhaba. Ağustos ayı geçtiğimiz yılların ağustoslarına göre nispeten serin, bu yılın Haziran ve Temmuz’una göre daha sıcak geçti. Mevsim normallerinin tam 3.1 derece üzerinde gerçekleşen sıcaklık ortalaması da bunun bir kanıtı. Ayrıca yine bu Ağustos ayı 27.2 derecelik ortalama sıcaklık değeri ile 2010’dan sonra son 30 yılın en sıcak Ağustos’u oldu. Tek teselli ise aşırı yükselmeyen gece sıcaklıkları oldu. Maksimum sıcaklıklar yüksek değerlerde iken ve nemin etkisiyle boğucu gündüzler yaşanırken fazla yükselemeyen gece sıcaklıkları gece fazla bunalmamamıza sebep oldu. Ağustos’un ilk ve son 2 günü dışında Mgm istasyonları yağış kaydetmedi. Sadece ay ortalarında Kuzeybatı Çatalca’da lokal bir alanda yağış görüldü. Rüzgarlar ise kuzey ve kuzeydoğu yönlerden genelde kuvvetli esti. Güneşlenme süresi ise Temmuz’a göre 0.3 saat düşüşle 9.8 saat olarak gerçekleşti. Ayın çok büyük bölümünde parçalı az bulutlu gökyüzü hüküm sürdü.

Yazının gerisini de göreyim->

Karadeniz Kıyıları’nın Sel Mevsimi Başlıyor


Aşağıda güneşten gelen ve dünyadan geri uzaya yollanan enerjinin hangi yolları izlediği gösteriliyor. Atmosferdeki havanın ve yeryüzündeki suların ısınması çoğunlukla, yere kadar ulaşan ve oradan geri yansıyan güneş ışınlarının marifetiyle oluyor. Bu yüzden alçak yerlerdeki sular ve hava -genelde- yükseklerden sıcaktır.

Işınım Dengesi

Güneş ışınlarının nerede ne kadar emildiğini, nereden ne kadar yansıdığını; ve dünyanın ışınım yoluyla soğuyarak ısıl dengesini nasıl koruduğunu gösteren şema.

Peki ne kadar sıcaktır? Örneğin, yazın sonundaki günlerden birinde İstanbul’da deniz suyu sıcaklığı 24 derece, denizden yaklaşık 1500 metre yüksekteki havanın sıcaklığı da 15 derece olsun. Aşağısı ile yukarısı arasındaki 24 – 15 = 9 derecelik bu fark makul bir farktır, atmosfer düşey (dikey) yönde dengeli/duraylıdır, havada yukarı doğru hareketler ya hiç olmayacak ya çok az olacaktır, gökyüzü de buna bağlı olarak az bulutlu veya açık olacaktır.

Yazının gerisini de göreyim->

Sıcaklar Cuma Günü Pılını Pırtını Toplamaya Başlayacak


Bir Erdem ErdoğanOzan Mert Göktürk ortak raporudur.
————————

Son 15 yılın geneliyle kıyaslarsak gayet rahat diyebileceğimiz, ama daha eski yazlara nazaran ülkenin bazı yerlerinde yine sıcak geçen bir yazı geride bırakmaya hazırlanıyoruz. Durağan hava şartları sonbaharın yaklaşmasıyla birlikte artık yerini daha hareketli zamanlara, kimi zaman sıcak kimi zaman serin hava ataklarına bırakmak üzere.

out

Perşembe’den Cumartesi’ye havanın nasıl serinleyeceğini gösteren animasyon…

Perşembe günü yine her yer yanıyor. Cuma, Marmara başta olmak üzere kuzey ve batıda hava serinleyecek. Hava sıcaklığındaki düşüş hafta sonu yavaşça iç bölgelere de yayılacak… Serinlemeye, yerel karakterli ve tahmin etmesi güç, tipik Eylül yağışları da eşlik edecek.

Yazının gerisini de göreyim->

Ağustos’u Fena Sıcaklarla Kapatıyoruz


Raporun iskeletini hazırlayan editörümüz Onur Kapucu, Michigan State Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği yüksek lisans öğrencisidir. Yazıya ben de eklemeler yaptım – Havadelisi.
———————————–

Uzun süren ayrılıktan sonra Temmuz’da İstanbul Atatürk Havalimanı’na indiğimde beklediğimden çok daha az bunaltıcı bir havayla karşılaşınca oldukça sevinmiştim. Geçen sene aynı tarihlerde İstanbul dahil ülkece kavruluyorduk.

Nispeten serin geçen Temmuz sonrası Ağustos, sıcağıyla birlikte gelmesine benzer şekilde, sıcağıyla kapanacak gibi duruyor.

Rtavn1262

GFS hava tahmin modelinin önümüzdeki Perşembe günü 850 hPa (yerden 1500 metre yükseklik) için öngördüğü sıcaklık dağılımı. Pembe renklerin ve hayatından bezmiş adamın olduğu yerlere dikkat. Sadece Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türkiye’de varlar.

Pazar günü Basra Alçak Basıncı’nın Güneydoğu Anadolu üzerinden üzerimize taşıyacağı sıcak hava, ilerleyişini sürdürerek hafta içi Marmara’da bile etkili olacak.

GFS’nin aşağıya aldığım İstanbul falından görülebileceği üzere Hans, Çarşamba’dan itibaren Cumartesi’ye kadar İstanbulluların zor günler geçireceğini söylüyor. (Diyagramı nasıl okuyacağınızı buradan öğrenebilirsiniz, gayet basittir.)

Yazının gerisini de göreyim->

Roma’nın İki Başkentinde Bu Yaz


Bu kısa çalışmayı hazırlayan editörümüz Anemodulion, İstanbul Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisidir.
—————-

Roma imp.

İstanbul’un (o dönemdeki adıyla Konstantinopolis’in), Roma’dan sonra imparatorluğun ikinci başkenti olarak seçilmesinin tesadüfî bir olay olmadığından eminiz. Stratejik bir noktada olmasının çok büyük bir etkisi olsa da, bu seçimde mutlaka klimatolojik etkenler de rol oynamıştır diye düşünüyorum. İstanbul ve Roma’nın hemen hemen aynı enlemde olması, ikisinin de tepeler üzerinde kurulu olması ve ikisinin de Akdeniz Havzası’ndaki zamanın diğer büyük şehirlerinde (İzmir, Atina, Antakya, İskenderiye) görülen yakıcı yaz mevsimlerinin aksine son derece yumuşak bir yaz geçiriyor olması İstanbul’un bilinçli olarak tercih edildiğini gösteriyor.

Gerisini de okuyayım->

Heybeliada, Büyükada, Şehir Isı Adası


Yazmaya yazmaya, esprili başlık üretme sıkıntısı baş göstermiş. Bu kadar oldu.

sehir

Sıcaklığın şehirde ne yönde değiştiğini gösteren grafik (kırmızı kesik çizgi)

Biraz önce ATV’den bir ekip geldi, “gökdelenlerin nem oranına etkisini” konuşmak istediler.

Danıştıkları başka bir hoca, “gökdelenler rüzgarı keser, bu yüzden de nem şehre çöker” demiş (bilin bakalım kim?). Onlar da bu fikri sevmişler. Dedim ki “Nem oranını filan karıştırmayın. Olay basit: Binalar ısıyı şehre hapseder, böylece şehir ısı adası oluşur. Ayrıca rüzgarı keserek de doğrudan serinlememize engel olurlar, ısı adasının etkisini arttırırlar.”

Şehir ısı adasının mutlak ve bağıl neme doğrudan etkisi karmaşık bir konu, farklı çalışmalarda farklı bulgulara ulaşılmış.

Tabii ki, binalar ve gökdelenler rüzgarı kesip sıcaklığı arttırdıkları için, nemi daha çok hissediyoruz. Nem oranı artmıyor, ama sıcaklık artıp rüzgar azaldığı için bunaltıcılık artıyor. (Hatırlayın: Hissedilen Sıcaklıklar).

Benle yapılan ve bu akşam (19.00’da) ATV Ana Haber’in içerisinde yayımlanacak röportaj kafanızı karıştırmasın diye bunları da yazayım dedim. Konuşulan şeyler çok net anlaşılmayabiliyor, düzeltmek de mümkün olmuyor, yazmak daha iyi.

Daha fazla Türkçe bilgi isteyenler için,

Isı Adaları, Şehirleşme vb.

10472.pdf erişimi için tıklayın

İmdada “Yaz Karayellisi” Yetişti


Bir Mehmet Can Tanyeri yazısıdır (Ozan Mert Göktürk ve Erdem Erdoğan‘ın  katkılarıyla)
———————–
Hap bilgi: Önümüzdeki en az bir haftalık süreçte Türkiye’nin önce kuzeybatısında, sonra kuzey ve iç kesimlerinde mevsime göre serin günler görülecek; kuzey, iç ve doğuda bu serinliğe zaman zaman yağmur da eşlik edecek.
————————

Tam bunalmaya başladık derken, Azor Yükseği‘nin Doğu Avrupa’ya doğru genişlemesi ile İskandinavya’dan aşağı uzanan bir soğuk koridor açılıyor.

Recm722Bunun bize yansıması, -bütün özellikleri tutmasa da- bir karayelli şeklinde olacak. Belli coğrafyalarda sık gözlenen hava olaylarına isim koyulması gerektiğinden blogda daha evvelden bahsetmiştik. Kuzey Avrupa üzerinden Türkiye’ye kuzey ve kuzeybatı rüzgârları ile sokulan, sokulurken Karadeniz’den nem kazanan ve özellikle de Batı Karadeniz sahil şeridi boyunca bol miktarda yağış yapabilen basınç örüntüsünü (paternini) Karayelli olarak adlandırmıştık.

Gerisini de okuyayım->

Geç Soğuklar ve Kar: İmkansız Mı, Nadir Mi, Sebebi Ne… Geliyor Mu?


Bu uzun yazı, Eren Kısmet’in (Kiamme) 10 Şubat’ta, Erdem Erdoğan’ın (Santiago) bugün Atış Serbest‘te yayımladıkları çalışmaların birleştirilmesi ve benim ufak katkılarımla ortaya çıktı. İyi okumalar. – Havadelisi
————————–
1. İstanbul’un hakiki soğukları: Tarihsel bir çalışma
Eren Kısmet

Bana göre İstanbul’da orta ve üstü kuvvette bir kış sistemi yaşadığımızı söyleyebilmek için nüfusun yoğun olarak yaşadığı güney sahillerinde ortalama günlük sıcaklığın 0 derece ve altında olması gerekir. Öbür türlü, yerdeki kar örtüsünün gündüz saatlerini erimeden geçirmesi çok düşük ihtimaldir. Ben de KNMI arşivlerini kullanarak 1929′dan beri İstanbul’da 1 Aralık-31 Mart arası dönemde ortalama sıcaklığın 0 derecenin altında olduğu günleri bir grafik ile gösterdim. Grafiğe tıklayarak büyüttüğünüzde daha net görebilirsiniz.

sifirin_alti

Grafiği yorumlamadan önce 1-31 Aralık arası günlerin yanda görülen tarihten 1 yıl öncesine ait olduğunu söyleyeyim. Yani 2010 yılına ait olarak gördüğünüz tarih aralığı 1 Aralık 2009-31 Mart 2010′u kapsamaktadır.

Gerisini de okuyayım->