Henüz Eylül’ün yarısına bile gelmedik, yine de bu soru kafaları kurcalamaya başladı. Eh normaldir, dışarı çıkıyorsun güneş tepende, hiç öyle bulutların arkasına saklanmaya da niyeti yok gibi… Önümüzdeki 7-8 güne baktığımız zaman da kayda değer bir yağış göremiyoruz (Sonrasına sonra bakarız).
(önümüzdeki 8 gün için GFS modelinin tahmin ettiği toplam yağışın haritası)
İstanbul’un Göztepe istasyonu, son 80 yılda, Eylül ayında ortalama olarak 45 kg yağış kaydetmiş. Ama dikkat edin, sıfıra çok yakın (hatta sıfır) yağışın düştüğü Eylül’ler de mevcut (KNMI verisi burada). Örneğin 1994 Eylül’ünde Göztepe’ye gram yağmur yağmamış, yağışı 5 kg’ın altında kalan da bir sürü Eylül var. Öte yandan 1938, 1949 ve 1964 Eylül’lerinde 150 kg’ın üzerinde yağış kaydedilmiş. DMİ verisinden yaptığım grafik aşağıda.
Üzerine tıklayarak grafiği büyütebilirsiniz. Nisan ayını da (maviyle) gösterdim, çünkü yağış ortalaması Eylül’le neredeyse aynı (düz mavi çizgi Nisan’ın, düz kırmızı çizgi Eylül’ün uzun yıllar ortalaması). Dikkatinizden kaçmamıştır, Nisan’ın ekstremleri Eylül’ünkilerden çok daha makul, yani Eylül yağışları daha sık dibe vurup tavan yapıyor. Bir başka deyişle, Eylül yağış bakımından zaten (Çihiro’nun tabiriyle) istikrarsız bir ay, hiç yağış da olmasa, 2009’daki gibi seller de aksa, klimatolojik olarak çok anormal olmuyor… Teknik tabirle de söyleyelim hadi: İstanbul’da Eylül yağışlarının standart sapması yüksek. İstanbul’la birlikte deniz kenarındaki yerlerin birçoğu için de bu böyledir…
Ama iç bölgeler için durum biraz da olsa farklı. Oralarda hem Eylül ayı yağış ortalamaları çok düşük (yaz aylarıyla neredeyse aynı) hem de istikrarsızlık nispeten daha az, diğer aylarla kıyaslanabilir seviyede. Aşağıda Kastamonu’nun Eylül yağışlarını (kırmızı), Ocak yağışlarıyla (mavi) birlikte verdim.
İç bölgelerdeki Eylül ayı yağış istikrarsızlığının kıyılardakine göre neden daha az olduğunu söyleyene her zaman olduğu gibi yoğurtlu döner ısmarlıyorum.
Yazımızı bir şiirle bitirelim. Biz henüz bir serinlik görememiş olsak da, insan bunu okuyunca yazın er geç biteceğine ikna oluyor. İyi Eylüller…
Eylül
Yaslı bahçe, çiçekler üstüne
Yağmur düşüyor serin
Yaz, seyrediyor akıbetini
Sakin sakin
Altın damlıyor yaprak yaprak
Yüksek akasyalardan
Yaz gülümsemekte şaşkın, yorgun
Bahçenin sönen düşlerinde
Henüz güllerin yanında uzun uzun
Yaz oyalanıyor, sükunet arıyor
Kapıyor yavaş yavaş
Büyük ve yorgun gözlerini
Hermann Hesse
(çeviri: Behçet Necatigil)
Son günlerde ölçülen yüksek sıcaklıklardan rekor olabilecekler var mı diye bir baktım, yok gibi… Mesela Nazilli 39 olmuş, ama daha önce Eylül’de 40.8 var… Edirne 36 olmuş, ama 37.8’i var… Sıcak ve yağışsız bir Eylül, ama “görülmemiş” değil kesinlikle…
Gözümüzden kaçmış, ekleyelim. Türkiye ve çevresindeki bu kurak dönemin uzamasının muhtemel bir sebebi, kaç zamandır kendi uzun yıllar ortalamasının çok üzerinde güçlü olan Hint musonu… Siyah dikine çizgiden itibaren, muson etkinliği azalması gerekirken artmış…
Muson güçlendiğinde yaz koşullarında bizde neden yağış azalıyor, onu da buradan okuyabilirsiniz.
Madem buraya yönlendirdin Muson indeksinin 2012’deki seyrini de buraya ekleyelim 🙂 2012 Eylül’ündeki kuraklık ile Muson indeksindeki pozitif seyir doğru orantılı.
Ayrıca indeks negatife doğru inişte ve Anadolu üzerinde uzun aradan sonra yağış beliriyor.
Tuzla’da 34 gündür tek damla yağmur yağmadı.
uzun yıllar ortalamasına bakarak bir durum değerlendirmesi yapmak gerek diye düşünerekten, istanbul ile ankara’nın 1975 ile 2010 yılları arası aylık ortalama yağış miktarlarını karşılaştırdım. en yüksek yağış miktarından başlayarak aşağıya doğru bir sıralama yaptığımızda eylül ayı yağış miktarı bakımından zaten her iki il de alt sıralarda. ankara istanbul’a göre %50-60 daha az yağış almakta. istanbul mevsimsel bazda daha düzgün gözükürken ankara ortaya karışık bir durum sergiliyor 🙂 görünen odur ki 17 gün içinde yağış olmaz ise uzun yıllar ortalamasına göre kurak bir eylül.
Yalnız Beytepe/Bilkent dolaylarının 2011 Ağustos’da 32.8 mm yağış aldığını da not edelim.
Eylül’de gayet normal, sıradan sistemler Karadeniz’in ılık ve dolayısıyla nemli olmasından ötürü canavara dönüşebiliyor. Yüksek miktardaki yağışların sebebi bu. Bunu çoktandır biliyoruz. Peki ya tek damla yağış düşmeyen Eylül ayları?
Yazın uzun sürmesi? Atmosferde “ısrar” vardır, bazen yazlar bazen de kışlar bitmek bilmez.
Çok güzel yazı gerçekten, benim şu anda odaklandığım yer ise “yoğurtlu döner” kısmı oldu.
Deneme yapalım bakalım :
İç kesimler deniz etkisine uzak, mesela Marmara bölgesi (veya Karadeniz) uygun koşullar var olduğunda, deniz etkisi ile oluşan yağışların bolca etkisinde kalabilirken, iç kesimler böyle sistemlerde yine kendine has konvektif yağışlarla yetiniyor; o da troflar, ULL’ler ya da cepheler bölgede mevcut olduğu sürece… Ayrıca, Türkiye’de eylül ayında, sıcak cephe yağışlarının pek oluşmaması da benim bu olayı doğrudan deniz etkisine bağlamamın başka bir nedeni…
Bravo. Tereyağı da ister misiniz üstüne? 🙂
Emeğine sağlık, çok klas bir çalışma.
Benim dikkatimi çeken nokta ise, İstanbul’da son 15 yılda her Eylül yağış olmuş. Sadece 1997 ve 2004 yıllarında yağış miktarı az, onun dışında gayet iyi. Yani yağış miktarı tutarlı olmasa da, Eylül ayında İstanbul’a yağış düşmemesi büyük sürpriz. Eğer bu ay sonuna kadar yağış olmazsa bana göre bu ay kurak geçmiştir.
Not: Veriler İstanbul Atatürk Havalimanı meteoroloji istasyonuna göredir.
Çok teşekkürler animasyon için.
Rastgele bir yorumun cevapla düğmesine basarak yorum yazdığınız için yorumunuz silindi. – Havadelisi
Hocam yazınız için teşekkürler..Annem fındık ve Ramazan’ı da geçirmek için gittiği Giresun’dan yeni döndü valla bana dediği Ordu’yu geçtikten sonra İstanbul bölgesine girdik oğlum dedi o ne demek anne dedim yeşillikten birden kuraklığa geçtiğini kastetmiş. yani Temmuz özellikle Ağustos aylarında İstanbul’un tam zıttı bir yaz yaşadılar. Bunu ben de sürekli takip etmiştim zaten. Yağmur yağmasa bile çise oluyormuş. Ama biz Eylül’ü de ortaladık hala yağış yok ((
Güzel yazınız için tebrikler. Bence Eylül ayı yağışlarının kıyılarda daha istikrarsız olmasının sebebi kararsızlık yağışlarının denizdeki nemin etkisiyle çok daha fazla miktar bırakması. 2009 Eylül ayında İstanbul selinin olduğu gece radarı takip ediyordum, emin olun Çatalca nın bazı noktalarına 150 kg üzeri yağmıştır. Çok iyi hatırladığım ayrıntıyıda paylaşmak isterim o gün en son MM5 run ı gece Çatalca bölgesine 1 kg gösteriyordu. En fazla gösteren model de 30 kg civarıydı.
Haklısınız, deniz suyu sıcaklığının bu mevsimde yüksek olmasından ötürü deniz üzerinen kaynaklanan kararsızlık yağışları çok daha şiddetli oluyor. Yazıda da linkini verdiğim şu yazımızı hala okumadıysanız okuyun, 2008 (2009 değil evet) Eylül’ünde AKOM’un ölçümlerine göre 48 saatte 400 kg’ın üzerinde yağışlar bile var…
Yazınızı yeni gördüm, süper, hakikaten çok açıklayıcı olmuş. 17 yıldır DMİ’de çalışıyorum, sinoptik, deniz, havaalanı istasyonlarında çalıştım, 2001’den beri Genel Müdürlük’te Analiz ve Tahminler şubesindeyim. Şimdiye kadar “hava tahminine” bu kadar bilimsel yaklaşanı görmedim. Çoğu akedemisyen özellikle İTÜ Meteoroloji mühendisliği bölümündekiler tahmine hiç bulaşmazlar, kolay yöntem olarak yabancı kaynaklardan iklim, küresel ısınma, hava kirliliği vs vs üzerine çeviriler yapıp kolaycılığa kaçarlar. Hava tahmini bu işin er meydanı ve bu gidişle başpehlivanlığın en güçlü adayısınız.
Konumuza dönecek olursak Eylül ayında özellikle deniz kenarında oluşan kuvvetli yağışlara baktığımızda büyük çoğunluğu gece saatlerinde meydana geliyor. Sizce neden?
Çok teşekkürler.
Daha çok gece saatlerinde meydana geldiğine dair somut veriler var mı? Benim böyle bir gözlemim olmamıştı.
Ozan bey son 20 yılda Karadeniz kıyısındaki bazı istasyonların 8, 9, 10 ve 11. aylara ait 50 kg üzeri yağış ve meydana geliş saatleri ilgili istatistik şubeden bilgi istedim. 2 ayrı dosya yolladılar çok fazla değer olduğu için tek tek bakılması çok uzun süre alıyor, şöyle bi göz ucuyla baktığımda bazı istasyonların gece daha fazla kuvvetli yağış aldığını gördüm. Ben bu dosyaları 2 dk’da adam eder, bi tablo şekline dönüştürürüm diyorsanız size yollayayım.
Melik bey çok değerli verilere ulaşmışsınız. 2 dakikada olmasa da ben veri adam etme konusunda kendime güvenirim, yollarsanız harika olur! Şimdiden çok teşekkürler.
http://www.wetter24.de/wetter-news/news/archive/2009/october/ch/8edea4ee27/article/fast_hurrikan_in_europa.html
Yukarıdaki linkte de Avrupa’da kasırga benzeri alçak basınç oluşumlarından bahsediyor. 2005 eylül ayına ait Karadeniz üzerinde oluşmuş bir alçak basın resmi de var..
Harika bir yazı yazmışsınız yine, meteorolojiyi sizin kadar zevkli ögreten biri yoktur sanırım, güçlü kalemin bilgiyle birleşmesi keyifle okutturuyor…
Teşekkür ederim güzel sözleriniz için.