Nedir Bu ‘El Niño’? Bize Bir Şey Yapar Mı?


İspanyolcada “erkek çocuğu” anlamına gelen (ve ‘El Ninyo’ diye telaffuz edilen) bu atmosfer-okyanus olayı, iklimi küresel ölçekte etkileyen en önemli doğal süreçlerden birisi.

el-nino1

Pasifik Okyanusu’ndaki akıntılar ve oralarda esen rüzgarların normaldeki vaziyeti. Doğudan batıya doğru esen alize rüzgarları (trade winds), güneşin ısıttığı yüzey sularını batıya doğru sürüklüyor. O suların boşalttığı yeri, okyanusun Güney Amerika tarafından taşınan su işgal ediyor. Denizin dibinden, ‘yükselme’ (upwelling) ile çıkan ve güneş görmediği için daha soğuk olan bu su, Peru Akıntısı (Peruvian current) ile batıya yayılıyor. Tropikal Pasifik’te sular gerçekten de batıya sürükleniyor, Avustralya tarafında deniz seviyesi daha yüksek.

Henüz tam olarak açıklanamayan sebep ya da sebeplerden ötürü, birkaç (2-7) yılda bir, Pasifik Okyanusu’nun tropikal bölgesinde (yukarıya bakın) doğudan batıya doğru esmesi gereken alize rüzgarları (trade winds) zayıflıyor. Tropikal güneşin ısıttığı, normalde bu rüzgarlarla batıya sürüklenen ve yerlerini dipten çıkan soğuk sulara bırakan sıcak yüzey suları; rüzgar kesilince hareket edemez oluyorlar, yerlerinde kalıyorlar. Yani aşağıdaki şemada ‘Trade Winds’i kaldırıyorsunuz ve mekanizma çökmüş oluyor. Her şey duruyor.

normal_condition

Sol taraf (batı) Avustralya tarafı, sağ taraf (doğu) Güney Amerika tarafı. Normal vaziyet. Alize rüzgarları (Trade Winds) yüzeyin ılık sularını batıya sürüklüyor, sürüklenen suların yerini dipten gelen (upwelling) soğuk su alıyor. Asayiş berkemal.

Şemada ‘upwelling’ diye gösterilen ‘dipten soğuk su çıkması’ olayı da gerçekleşmeyince, sıcak su yüzeyde birikmeye başlıyor. İşte bunun sonucu dramatik. Devasa bir alanı kaplayan normalden sıcak sular (aşağıda), o alanın yakınındaki yerlerin havasını doğrudan ve bariz biçimde, daha uzak yerleri de dolaylı olarak etkiliyor. Şunun gibi düşünün: Allah korusun bir yerde nükleer reaktör patlasa, en çok yakın çevre etkilenir, biraz daha uzak yerler daha az etkilenir; en uzaktaki yerlerse rüzgarın durumuna ve öteki etkenlere bağlı olarak, belki etkilenir.

ElNinoBu örnekten yola çıkarak, El Niño’nun Türkiye’ye olan etkisinin doğrudan ve bariz olmayacağını, tam aksine dolaylı ve birçok başka faktöre de bağlı olacağını tahmin edebilirsiniz. Zira ülkemiz, Pasifik Okyanusu’nun -küreyi gözünüzün önüne getirin- tam arkasında. Pasifik’e baktığınızda Türkiye gözükmüyor bile, o kadar uzağız yani.

Mesela aşağıdaki grafiğe bakalım. Siyah noktalar ve aralarındaki siyah çizgi, Türkiye’nin kış sıcaklıklarının (birçok istasyonun ortalaması), yıllar içindeki seyrini gösteriyor (değerler ‘mevsim normalinden fark’ olarak veriliyor). El Niño’nun güçlü ve az güçlü olarak gözlendiği yılları da sırasıyla kırmızı ve turuncu renklerle belirttim.

sonGüçlü bir El Niño olduğunda, Pasifik’teki muazzam sıcak su birikiminden ötürü küresel ortalama sıcaklık genelde yükseliyor… Ama her yerde değil. İşte görüyorsunuz, son 55 yılda görülen dört kuvvetli El Niño’nun sadece bir tanesi esnasında ülkemizde çok ılık bir kış yaşanmış. Dört kışın ikisi normalden ılık, ikisi soğuk: kolay bir çıkarıma ulaşmamız mümkün değil… El Niño, bizde belki sadece öteki meteorolojik faktörleri desteklemeye yarıyordur: Son 55 yıldaki en sıcak iki kışımızdan ikisi de El Nino’lu senelere denk gelmiş.

Öte yandan, hiç de fena olmayan bir El Nino’nun gözlendiği 1992 kışı, 55 yılın en soğuk kışı olmuş! Peki neden? Şundan: 1991 yılında patlayan Pinatubo Yanardağı’nın ta stratosfere kadar püskürttüğü sülfür, güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşmasını engelledi; böylece hem küresel bir soğumaya, hem de bizi başka yerlerden de soğuk yapan bir basınç yerleşimine yol açtı. Yani neymiş, daha baskın etkenler ortaya çıkarsa El Niño’nun esamesi okunmuyormuş. Yine de, eğer 1992’yi saymazsanız, az güçlü ya da güçlü El Niño’lu yılların kışlarında, ılıkçıların Türkiye’de 7-4 üstünlüğü var.

Hakiki bir bilimsel çalışma yukarıdaki gibi yapılmaz elbette. Ama en azından, dünyanın başka bir ucunda gerçekleşen hava/okyanus olayıyla bizim havalar arasında doğrudan ilişki kurmanın zorluğunu, diğer faktörleri hesaba katmamanın getireceği eksiklikleri görmüş oldunuz. Bu konuda daha önce yapılmış ve sonuçları uluslararası dergilerde yayımlanmış, bizim havalarla El Niño arasında ‘doğrudan ilişki’ arayan (ve ne yazık ki pek bulamamış olan) bilimsel araştırmaları da merak ederseniz, şuraya tıklayabilirsiniz.

Bu yaz ve önümüzeki kış beklenen El Niño’da, ülkeme başarılar diliyorum.

Yol ver gidelim, Pasifik’i ezelim.

Sağlıcakla kalınız.

Nedir Bu ‘El Niño’? Bize Bir Şey Yapar Mı?” üzerine 12 düşünce

  1. Geri bildirim: Güneyli Salınım(El Nino) | Ekopangea

  2. tarassud (Bornova/İZMİR 2m)

    1997 yazında İstanbul’da idim. Ağustos ayında 4 gün süren yağış yüzünden dışarı mekan organizasyonlarının yapılamadığını çok iyi hatırlıyorum. Bir de aynı yılın Ekim ayında şiddetli yağış sırasında iliklerime kadar ıslandığımı unutmadım hiç.

    O yıl El Nino yılı değil miydi?

    Cevapla
  3. ilikcireyiz (Ortaköy/İST, 17m)

    “Son 55 yıldaki en sıcak iki kışımızdan ikisi de El Nino’lu senelere denk gelmiş.”
    “Yine de, eğer 1992′yi saymazsanız, az güçlü ya da güçlü El Niño’lu yılların kışlarında, ılıkçıların Türkiye’de 7-4 üstünlüğü var.”

    Ay hadi inşallah 😀

    Cevapla
  4. Santiago (Florya - IST / 47m)

    Teşekkür ederiz Ozan üstat.

    Soğukçu olarak hemen geçmiş kışlara baktım.. El Nino’lu kışlarda 2003 ve 1987 gibi soğuk örnekler olduğu gibi 1998 ve 2010 gibi ılık örnekler de var. 1998 ve 2010 yıllarındaki El Nino’lar çok kuvvetliymiş, umarım bu seneki El Nino çok kuvvetli olmaz.

    Nisan 2014 itibariyle bazı kurumların ENSO tahminleri de aşağıda.. Çok kuvvetli olmayacak gibi ama bakalım..

    Cevapla

Yorum yazın...