Bu uzun yazı, Eren Kısmet’in (Kiamme) 10 Şubat’ta, Erdem Erdoğan’ın (Santiago) bugün Atış Serbest‘te yayımladıkları çalışmaların birleştirilmesi ve benim ufak katkılarımla ortaya çıktı. İyi okumalar. – Havadelisi
————————–
1. İstanbul’un hakiki soğukları: Tarihsel bir çalışma
Eren Kısmet
Bana göre İstanbul’da orta ve üstü kuvvette bir kış sistemi yaşadığımızı söyleyebilmek için nüfusun yoğun olarak yaşadığı güney sahillerinde ortalama günlük sıcaklığın 0 derece ve altında olması gerekir. Öbür türlü, yerdeki kar örtüsünün gündüz saatlerini erimeden geçirmesi çok düşük ihtimaldir. Ben de KNMI arşivlerini kullanarak 1929′dan beri İstanbul’da 1 Aralık-31 Mart arası dönemde ortalama sıcaklığın 0 derecenin altında olduğu günleri bir grafik ile gösterdim. Grafiğe tıklayarak büyüttüğünüzde daha net görebilirsiniz.
Grafiği yorumlamadan önce 1-31 Aralık arası günlerin yanda görülen tarihten 1 yıl öncesine ait olduğunu söyleyeyim. Yani 2010 yılına ait olarak gördüğünüz tarih aralığı 1 Aralık 2009-31 Mart 2010′u kapsamaktadır.
Şimdi, öncelikle 1985 ve 1987 efsanelerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Her ikisini de mavi dikdörtgenle gösterdim. 1985 soğuk olarak gerçek bir efsaneymiş. Grafiğe göz kararı baktığımızda 1970′ten sonra 0′ın altındaki günlerin sayısında belirgin bir azalış olduğunu görüyoruz.
Gelelim en vurucu tespite: Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır lafına hiç inanmazdım, bu analizden sonra İstanbul için haklı olduğumu bir kere daha gördüm. 1987′yi saymazsak (zaten 1929-2010 arası sadece bir kere olmuş; muhtemelen 100, hatta 200 yılda bir gerçekleşecek bir olay), 1 Mart’tan sonra ortalama sıcaklığın 0 derecenin altında olduğu gün sayısı yok denecek kadar az. Hatta bu tarz bir gün en son 14 Mart 1987′de yaşanmış! O tarihten sonra İstanbul sahillerinde oturanlar mart ayında karı ya sadece havada görmüşler, ya da gece/sabah saatlerinde yağıp tutan kar öğlene doğru açan güneşle kısa bir sürede eriyip gitmiş. Yakın zamanda en son geç “etkili” sistemi 23 Şubat 2003′te yaşamışız. Onun dışında 17-19 Şubat 2008 ve 21 Şubat 2004 tarihleri dikkat çekiyor.
Hatırlarsanız, içinde bulunduğumuz 2013 kışında da 15 Şubat’tan sonra bir soğuma trendine gireceğiz gibi gözüküyordu, ama kıyılarda da kar yapıp gün boyu yerde kalmasını sağlayacak bir sistem alamadık. İstatistiksel olarak 19 Şubat’tan sonra tatmin edici bir sistemin gelme ihtimali pek az, tarihsel veriler İstanbul sahillerinde oturanların bu tarihten sonra karı daha çok havada görebileceklerini söylüyor. Ama yine de 1985 ve 1987 gerçekleşmiş efsaneler ve önümüzdeki senelerde bir daha olmamaları için bir sebep yok.
Ve yine, Mart’ın sonuna yaklaştığımız önümüzdeki günlerde de modeller birtakım soğukların güney enlemlere sarkacağını söylüyor. İstatistiklere göre, kar örtüsünün kıyılarda gün boyu kalmasını sağlayacak bir sistem alma ihtimalimiz yok denecek kadar az, ama sıfır değil: 22-23 Mart 1942′ye bir bakın, müthiş! Bu, İstanbul’un, gösterdiğim dönem içerisinde 20 Mart’tan sonra günlük ortalama sıcaklığının 0 derecenin altında olduğu tek sistem!
——————————————–
2. Modellere ne oluyor, Kuzey Avrupa (ve belki bizim) için ufukta gözüken bu soğuklar da neyin nesi?
Erdem Erdoğan
Şu sıralar modellerde ısrarla görünen, ocak – şubat aylarında bile seyrek görebileceğimiz basınç yerleşimleri ve buna bağlı muazzam soğukların sebebi aşırı negatif Arktik Salınım‘dır (AO).

Arktik Salınım (AO) endeksinin önümüzdeki günlerde izleyebileceği muhtemel seyir kırmızıyla gösterilmiş, çatallanmalar belirsizliklere işaret ediyor, ama -5 civarına vuruş kesin gibi.
Arktik salınımın “aşırı negatif” olması, Kuzey Kutbu’na yerleşmiş devasa yüksek basınçlarla ilişkilendirilir ve genellikle İskandinavya, Sibirya ve Doğu Amerika’nın normalden soğuk; Grönland, Kuzey Afrika ve Türkiye’nin normalden ılık olmasına sebep olur.
Arktik Salınım, Kuzey Yarımküre’de etkilerini ağırlıklı olarak aralık – mart ayları arasında gösterir, yazları ise etkisi yok denecek kadar azdır. Aşağıdaki çizelgede 1950-2012 yılları arasında kaydedilen AO (Arktik Salınım) değerlerinin aylara göre dağılımı bulunmakta. Yukarıda bahsettiklerimi çizelge çok daha iyi açıklıyor aslında.
Önümüzdeki günlerde Kuzey Kutbu’nun tam merkezine 1060 milibarlık bir yüksek basınç oturuyor, ve inanılmaz bir şekilde endeksi -5 değerine kadar indiriyor. Neden inanılmaz, çünkü neredeyse Nisan ayına girmek üzereyiz, endeksin kuvvetli negatif olması bile mucize iken, belki de rekor olabilecek kadar bir aşırı negatife iniş var.
Doğanın kanunu ve mevsim icabı, önümüzdeki günlerde AO endeksi füze gibi nötre doğru çıkmaya çalışıyor, yani kutuptaki devasa yüksek basınçlar zayıflayıp güneye doğru harekete geçiyor. Bunu hem GFS, hem de ECMWF modeli destekliyor.
Hal böyle olunca da, aşağı enlemlere kayan o yüksek basınçlar peşine kutup soğuklarını takıp topyekün son bir atak yapacak gibi bir görüntü var modellerde. O atak ne kadar güçlü olur, nereye olur orası ise şimdilik meçhul.
Yani “bu mevsimde böyle şeyler olur mu hiç”, “o soğuklar bize kesin gelmez” vb. yaklaşımlar duygusallıktan öteye geçemeyen mesnetsiz ifadelerdir. Atmosfer izin verdiği ve modeller bu tip çalıştırmaları ürettiği müddetçe bu ihtimal az da olsa bir şekilde vardır. Bakınız 22 Mart 1942 (yukarıda), 850 mb’da -15 derece İstanbul’da.
İlave: AO endeksinin bu sene bu kadar aşırı negatife ulaşması QBO endeksinin faz değiştirmesi ile de açıklanabilir. Tahminlerimiz doğrultusunda endeks Şubat ayında -1,23 değerini almış ve büyük ihtimalle şu sıralar tam nötr pozisyonunda. Artık pozitif faza geçiyor.
Ozan abi, başlığı revize edecek misin? Son verilere göre imkansız oldu. 😀
Bilkent 2.2 derece kar yağışlı! ! !
Dün ne güzel ılık hava vardı. Bugün kasvetli vede soğuk hava var 😦 Artık tat vermiyor herşey zamanında güzel.
Tutturmuşunuz karayel diye 😀
Anasına bak kızını al derler ya, karayellilerde de karayelin taşıdığı havaya baktın ondan sonra karayelin hızına falan bakacaksın 😛
Doğru olsa kaç yazar? İşimize gelmeyen beyanatları beğenmeyiz. 🙂
Bu beklenen soğuklar, Son günlerde kayboldu yerini sıcaklar aldı.
Modeller neredeyse 360 derece değişti 😀
Harç bitti yapı paydos.. 🙂
Şu anda Mgm son durumlarda Balıkesir Radar da ki rüzgar ölçümüne dikkat çekmek istiyorum lodos burada tabiri caizse şov yapıyor 82 km / saat i buldu rüzgarın hızı burada ayakta durmak bile çok güç..
Ankara 1 günde kışı hatırlayacak !
Bugün, İstanbul’da hafif yağan yağmur çok çamurluydu, bu demek ki havada yoğun toz var. Modellerde görünenin çok üstünde yağış olacağına düşünüyorum, Çünkü modeller tozu hesaba katmazlar.
Tozun yağışı arttırdığına dair bir konsensüs yok bilim dünyasında. Cemal Hoca kendi hipotezini biraz fazla seviyor 🙂
Ozan abi, toz yağışı artıran bir faktördür. Bu konuda size katılmıyorum, Cemal Hoca’ya katılıyorum. 😀
Bence yoğun toz yağışı azaltır. Yoğunlaşma çekirdeği görevi görüyor ancak ne kadar fazla yoğunlaşma çekirdeği olursa hiç biri yere düşecek kadar fazla büyüyemez.. Sonuçta yeredüşmezse yağış değildir.
Öyle bir şey yok, havada her zaman yoğunlaşma çekirdeği zaten var. Hava içindeki fazla nemi her türlü bırakmak zorunda kalıyor. Su molekülleri birbiri üzerinde de yoğunlaşabilir.
Cuma gece geç ve cumartesi sabahı erken saatlerde kuvvetli karayel eşliğinde soğuğun hart diye dalmasıyla birlikte geçen hafta olduğu gibi karla karışık yağmur ve kar yağışları görülebilir diye düşünmekteyim İstanbul’da.
Rüzgar direk karayelden ve kesintisiz Trakya üzerinden İstanbul’a doğru akıyor görünüyor. Ayrıca Cumartesi sabaha karşı İstanbul üzerinden bir ULL geçişi mevcut. Gol olması ihtimali yüksek. Güzel kar yağabilir bence de… Eğer Cuma gece yarısı Varna’nın -2C civarlarına indiğini görürsek sevinmeye başlayabiliriz diye düşünüyorum. Özellikle MehmetCan ve Erdem’den de yorumlarını bekliyorum.
Kuvvetli tam karayel var fakat Balkanlar’da yerleşmiş bir soğuk yok, yağış da zayıf. Bence beklentileri fazla yükseltmemek lazım.
Vay be. Hiç bu kadar beğeni almamıştım. Rating buymuş demek. İnsanlara duymak istediği haberleri vereceksin, görmek istediği sahneleri sunacaksın. 🙂 Aslında yerde tutmayan yağış esnasında veya sonrasında sıfırın altına düşmeyen sıcaklıkta ne yağarsa yağsın benim ilgimi çok fazla çekmez ama bu kışın ikinci yarısı bunlarla eğlenebildik ancak. MGM de geçen hafta ıskaladığından olsa gerek bu gece ve yarın sabah için Marmara ve İstanbul’un yükseklerine karla karışık yağmur ve kar tahmini yapmış. Santiago’nun beğenilmeyen yorumlarından ve NAE’nin son yer seviyesi sıcaklık tahminlerinden anlaşılacağı üzere bu ihtimal oldukça zayıflamış gibi. Yani geçen haftaki kadar bariz bir kar yağışı gözlemlemek zor olacak sanki. Ben cumartesi sabah 6 civarı Kadıköy-Ataköy arası bir yolculuk yapacağım. Gözlemlerimi paylaşırım.
Biz gerçeklerle değil hayallerle mutlu olan bir milletiz. Zira gerçeklerimizin çoğu acı, değiştirmeye de gücümüz yetmiyor.
İçimdeki Polyanna,Mart sonu sistemi için modellerin iyileşeceğini söylüyor.Neden diye sordum?Daha zaman varmış! 🙂
22 – 23 Mart için yağışta bariz azalma var, inşallah tekrar artar.
Sayın Santiago, yakınımıza sokulan bu sistem biraz daha güneye inebilir mi? Sürpriz yaparak bize patlamasın sonra 🙂
İnemez…
Bu hafta sonu da Orta ve Güneybatı Ukrayna ve Moldova tarafları enfes bir siklonik kar alacak. Benim gibi bir siklon aşığı için bu görüntüler ızdırap verici 🙂
Geçen haftaki sistem neyse ne de bu çok yakınımıza patlayacak. Yer seviyesinde de gayet iyi soğuk var Avrupa’da, bu siklon hepsini çekecek kendine doğru.
Bundan sonra tek atımlık barutumuz kalıyor, modeller 26 Mart civarı Adriyatik’ten yeni bir siklon tırmanacağını öngörüyor. Kaçırırsak 2013-2014 artık..
Muhteşem…
Bu da cumartesi GÜNDÜZ yer sıcaklığı tahmini:

Soğuklar Ankara için fos, bizim için durumlar çok olağan gidiyor. Sıradan bir bahar işte.
Mart ayının özellikle ikinci yarısında İstanbul’un güney sahillerinde gün boyu eksili değerlerle
geçen gün bulmak bu coğrafyada gerçekten zor.Tabi bu durum İstanbul’un geneli için geçerli değil.Biraz işin içine rakım ve hafif karasallık girdiği zaman günübirlik etkili kar yağışları semt bazında dar bir alanda da olsa görülebilir.Bu dar alanlarda nufus yoğunluğu geçmişte düşük olsada son yıllarda kentin kırsal alanlara doğru genişlemesi dolayısıyla daha çok insan bu durumdan etkilenmektedir.
Önümüzdeki günlerde yaşanma ihtimali düşükte olsa indekslerin ve diagramların adeta Ocak ortasından bir sahneye davetiye çıkardığının ayak seslerini hissetmenizden dolayı sizin ekibin böyle bir başlık açtığını düşünüyorum.Bu sistemin düşükte olsa gelme ihtimalinin içimizde bir heyecanı olsa da zamansız olması doğanın kendi ayağına kurşun sıkmaktan farksız olacağını düşünüyorum.
Diyagramlara bakınca kendimi ocak, şubat ayında gibi hissettim. http://poyraz26.files.wordpress.com/2013/03/ms_2941_ens.png
Ben de böyle bir sistem uygun görüyorum Ozan Başganıma 🙂 – 01.04.2013
– Ne vereyim Ozan Başganıma?
– Efsane ver Ozan Başganına 🙂
Ozan Başgan size kurban olsun 😛
Ohooooo habersiz geyikler döner olmuş 🙂
Bu haritayı nasıl yaptın! 😀
Harita yaz 1987’ye SMS at istediğin sistem cebine gelsin!
Autocad, 10 dakika sürdü 🙂
Bu güzel ve bilgilendirici yazınız ile gelebilecek olan sistemi geç olmadan duyurduğunuz için sizleri tebrik ediyorum. Emeği geçenlere saygılar.
Ozan abi, hatırlıyor musun geçen sene bize böyle -15, -20’lik bir sistem geliyordu. Son anda İtalya’daki a.b. yüzünden sistemi kaptırmıştık, inşallah bu öyle olmaz da gelir. 😀
Makul olmak gerekirse gelmemesi çok daha iyi olur, zaten ekonomisi kırılgan bir ülkeyiz, bu mevsimde soğuk ve kar tarımsal verimliliği berbat eder, her şeyi iki-üç katı fiyatına yemek istemiyorum şahsen.
İş işten çoktaaaan geçti zaten Ozan Hoca.
İç Anadolu’da -3’ler, -4’ler hatta -7’ler falan var. Badem, kayısı, şeftali gibi ağaçların çiçekleri en fazla -2’ye kadar olan soğuk havaya dayanabiliyor. Cuma günü İç Anadolu’da yer yer 24-26 olan sıcaklıkla açmayan ağaç kalmamıştı. Şimdi çiçeklerin bence %95’i donmuştur.
Hava ısınsa da ısınmasa da şu saatten sonra İç Anadolu’daki erkan açan meyve ağaçları için artık faydası yok. Elma, kiraz gibi ağaçlar zaten biraz daha geç açıyor ama kayısı, badem, şeftali hepsi mahvoldu ama Marmara hala kurtulabilir.
Ozan abi ve bu yazıda katkısı bulunanlar.
Yazıyı ağzı açık bir şekilde okudum, yazıyla duygularımı aktaramıyorum , ama sayenizde bir şeyler öğreniyoruz. ALLAH razı olsun ne diyeyim bilemedim.
27 Mart gece yarısı ECMWF ve GFS yer seviyesi sıcaklıkları..
Year Without Spring Olacak galiba 🙂
22 Mart 1942’de günün en yüksek sıcaklığı -1,1 derece, en düşük sıcaklığı ise -4,1 derece olmuş. 18 – 24 Mart arasında 7 gün boyunca minimum sıcaklık sürekli sıfır derece ve altında.
85’i 87’yi getiremedik, 42 gelsin o zaman. Elinize sağlık bu arada. Bu AO’nun aşırı negatiften hızlı yükselişe geçtiği periyodların sonunda çok sağlam sistemler aldığımıza şahit olduk daha önce. Mevsim itibariyle bu olasılık düşük olsa da GFS’nin kışı bitirmeye niyeti pek yok. Farkettim de her yıl Kasım, Aralık veya Mart’ta ve hatta Ekim’de şu cümleyi kurmadan edemiyoruz: “Bu sistemler Ocak’ta, Şubat’ta gelse o biçim olurdu” Bizim coğrafyanın makus talihi bu maalesef.