Etiket arşivi: İstanbul

Nihayet: Lodos ve Yağmur, Hava “Düzeliyor”


Çok uzun sürerek gerçekten ama gerçekten kabak tadı veren, kurak, sisli, puslu, havası kirli ve geceleri sinir bozucu derecede soğuk dönemi atlatmak üzereyiz. Onun için de yaklaşmakta olan (hatta hafif hafif başlayan) lodos ve onu takip edecek yağmur için “hava bozuyor” tabirini kullanmam insafsızlık olur. Evet, hava düzeliyor. Şahsen özlediğim lodos, Pazartesi ve Salı özellikle Marmara’da görülecek. Sonrasında da yağış var, ve hava soğuyacak. Yağış Ege’de yarın hafif de olsa başlayacak gibi. İzmir’e neredeyse 50 gündür damla düşmemişti.

Bu başlık altında önümüzdeki hafta sonuna kadar meydana gelecek hava olaylarını tartışalım ve tahmin edelim; aynı zamanda son durumları bildirelim. Daha sonrası için Atış Serbest bölümünü kullanalım. Yeni yorumlarınızı buraya tıklayarak yapabilirsiniz, cevaplarınız için lütfen cevabı vermek istediğiniz yorumun altındaki ‘Cevapla’ düğmesine tıklayın. Teşekkürler.

Cuma’dan İtibaren Soğuk, Yağmur, Kar


Bu sonbaharda Doğu Avrupa’yı sık sık ziyaret eden yüksek basınç (Y ile gösterdim), bu ziyaretlerinden memnun kalmış olacak ki Baltık kıyısından kendine yine yer ayırtmış. Aşağıda bu Cuma günü için olan yer basıncı haritası (beyaz kalın çizgiler) var. GFS modeli çıktısı.

Hava delileri çok iyi biliyor, hatta deli olmayanlar da sürekli bahsettiğimiz için artık öğrendi: Bu bölgeye yerleşen yüksek basınçlar, doğu taraflarında kalan soğuk havayı kuzeyden güneye indirerek Türkiye’nin özellikle kuzeyine yerleştirirler.

Gerisine de bakayım->

Ankara’da Kış…


(Ankara’da Ocak, Şubat ve bir önceki yılın Aralık aylarının ortalama sıcaklığının yıllar içindeki seyri. Tıklayıp büyütebilirsiniz. Yeşil kalın çizgi, her yıl için, o yıl dahil son 5 yılın ortalamasını veriyor.)

Hem “Türkiye İstanbul’dan ibaret değildir“cileri şu mübarek bayram günlerinde biraz olsun avutmak, hem de bu tip çalışmaları yapmanın atla deve olmadığını, her şeyi devletten (ve blogdan) beklememeniz gerektiğini göstermek için, görmüş olduğunuz grafikleri ve aşağıdaki yorumları siz sayın İç Anadolulu hava delilerine armağan etmek isteriz. İki başlık önce İstanbul için yaptığım çalışmanın aynısını, Onur Kapucu arkadaşımız, Ankara için yaptı. Çok teşekkür ediyoruz. Onur, ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünden mezun ve şu an ABD’de yüksek lisans yapıyor. Robotik, kontrol ve otomotivle ilgileniyor, kendisi yurt dışındayken Ankara’ya çok kar yağacak diye aklı çıkıyor.

Yazının gerisini muhakkak okumalıyım->

İstanbul’da Kış…


(İstanbul’da Ocak, Şubat ve bir önceki yılın Aralık aylarının ortalama sıcaklığının yıllar içindeki seyri. Tıklayıp büyütebilirsiniz. Yeşil kalın çizgi, her yıl için, o yıl dahil son 5 yılın ortalamasını veriyor.)

Türkiye’nin en uzun sıcaklık kaydı İstanbul’a ait. Buradan ulaşabilirsiniz (grafiği yapmadan önce bazı eksikleri ben elimdeki verilerle tamamladım). Bu verileri kurcalamanızı tavsiye ederim, karmaşık istatistiksel yöntemler kullanmadan da çok ilginç şeyler bulabilirsiniz. Ben birkaç gözlemimi aktarayım. Sizinkileri de siz eklersiniz.

Gerisine de bakayım->

“İstanbul’da Üç Yıl; Ya da Türklerin Âdetleri”


Bir anemodulion yazısıdır. Kendisi -Santiago ile birlikte- blogun yeni editörü ve Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisidir.

1793-1861 yılları arasında yaşamış ve 1840’lı yıllarda üç yılını İstanbul’da geçirmiş olan Albay Charles White’ın “Three Years In Constantinople; Or, Domestic Manners of the Turks in 1844” adlı eseri yakın bir tarihte sosyolog Elif Süreyya Genç tarafından Türkçeye kazandırılmış (Türkçe bağlantı).

Kitap 1844 yılı İstanbul’unda gündelik yaşama dair pek çok gözlem ve bilgiyi içeriyor. Hem halkın, hem de Saray maiyetinin yaşam tarzına değinirken, kentin sosyal, kültürel, coğrafî, yönetsel ve demografik yapısından bahsetmeyi de ihmal etmiyor.

Gerisine de bakayım->

İstanbul’da Gelmiş Geçmiş En Soğuk Ekim Günü


Salı sabahı evi havalandırmak için oturma odasının penceresini açtığımda afalladım. Hava soğuktu. Ama öyle Eylül sonunda ya da Ekim’de gelen ilk serinlikten sonra tişörtünün üstüne hırka, ya da gömleğinin üstüne mont giymek zorunda kalan adamın şımarıklığıyla söylenmiş bir şey olarak almayın bunu. Bildiğiniz kar soğuğu vardı. Pencereyi kapatıp kombiyi harladım. Sonra bir arkadaşım telefon etti, “donuyorum” dedi. Atkımı sarıp dışarı öyle çıktım. Hayatımda ilk kez Ekim ayında kendi rızamla atkı taktım sanırım.

Grafiği üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz. İstanbul’un iki istasyonunda, Göztepe ve Sarıyer-Kireçburnu’nda son 80 yılın Ekim aylarında ölçülen en düşük maksimum sıcaklıkları gösteriyor. Bunu biraz açayım: Ekim ayı içerisinde her gün ölçülen günün en yüksek sıcaklıklarından, en düşük olanlarının yıllar içindeki seyrini görüyorsunuz. Mesela Göztepe’de Ekim ayında bugüne kadar kaydedilen en düşük günlük maksimum sıcaklık değeri 25 Ekim 1946’da ölçülen 8.2 derece… idi 18 Ekim 2011’e kadar. 18 Ekim, 7.3 derece ile Göztepe’de gün içinde ölçülen en yüksek sıcaklık bakımından son 81 yılın en soğuk Ekim günü olarak tarihe geçti.

Gerisine de bakayım->

Ekim’de Kış


– Bir Santiago raporudur. –

Bu hafta sonu Polonya ve Beyaz Rusya’ya yerleşen yüksek basıncın etkisiyle Sibirya’dan Balkanlara muazzam bir soğuk akışı olacak (Aynı geçen sene olduğu gibi).

500 hPa sıcaklıklarını incelediğimizde -30C’lik dar bir bandın (yer yer -35C :) ) oldukça güneye indiğini görüyoruz. Bana göre bu denli bir soğuk Ekim ayı için (özellikle ilk yarısı) çok zor gerçekleşebilecek bir durum. Zira son 40 yılın arşivlerini kontrol ettiğinizde, bu sistemin Ekim ayının ilk yirmi gününde gelen en soğuk hava kütlelerinden birisi olacağını görebilirsiniz.

Sistem modellerde görünmeye başladığında, kuvvetli soğuma ve sıcak denizin etkileşimi sonucu deniz etkisiyle oluşabilecek yağışlar göze çarpıyordu. Modeller sistemi zamanla Batı Karadeniz’den Balkanlara doğru kaydırınca, soğumanın merkez üssü de bize biraz uzak kaldı. Fakat bununla beraber gelişen alçak basınç merkezleri sayesinde yağış miktarı da oldukça arttı.

Gerisine de bakayım->

“Haftanın Sonunda Gelen Yağmurlar…”


Bu yağışlı sistemin şimdigörüsünü (nowcasting) de bu başlığın yorumlarında yapıyoruz, hava olayı bakımından gayet zengin bir sistem, onu diyeyim de sonra yok ben görmedim efendim bilmiyordum filan demeyin.

Haftanın sonunda gelen yağmurlar
Gam kasavet verir ‘normal’ adama
Kimi de ister ki gökler delinsin
Hava delisinde mantık arama

Gavur Hans oturmuş harita çizmiş
Alçak basınçları sıraya dizmiş
Bu kadar yağışı nereden sezmiş
Yağsın artık Hans bizle oynama

“Kütle çok doğuda bize sarkamaz”;
“Konya ta içerde hiç pay alamaz”;
Radar uydu gaddar, halden anlamaz
Yağmadı şu yağmur vurdu çeneme

Bulutlar batıdan ediyor akın
İşte geldi cephe şimşekler yakın
Açılsın perdeler yukarı bakın
“Bu gece uyumam” dedim anneme (/hanıma)

Ozan Mert’im yağmur bekler dururum
Gök ne renkse ben de o renk olurum
Yok azizim yok düzelmez durumum
Keyfim iyi zaten beni elleme

Gerisine de bakayım->

Karadeniz Üzerinden… Yine


Geçen yıl da yine bu zamanlarda gelmiş (buradan okuyabilirsiniz, konuya yabancıysanız epey bilgi de edinirsiniz). Klasik bir görünümdür.

O zaman soğuk (yeşil dil) bir miktar daha kuvvetli imiş ve daha batıdan iniyormuş Karadeniz üzerine. Geçen sene:

Bu sene:

Zamanım olmadığı için fazla ayrıntıya giremeyeceğim, diğer hava delilerinden bu sistemle ilgili görüş ve gözlemlerini bu başlığın altına yazmalarını rica ediyorum. Teşekkür ederim. Yeni yorumlarınızı buraya tıklayarak yapabilirsiniz, cevaplarınız için lütfen cevabı vermek istediğiniz yorumun altındaki ‘Cevapla’ düğmesine tıklayın. Teşekkürler.

Eylül Kurak Mı Geçiyor?


Henüz Eylül’ün yarısına bile gelmedik, yine de bu soru kafaları kurcalamaya başladı. Eh normaldir, dışarı çıkıyorsun güneş tepende, hiç öyle bulutların arkasına saklanmaya da niyeti yok gibi… Önümüzdeki 7-8 güne baktığımız zaman da kayda değer bir yağış göremiyoruz (Sonrasına sonra bakarız).

(önümüzdeki 8 gün için GFS modelinin tahmin ettiği toplam yağışın haritası)

İstanbul’un Göztepe istasyonu, son 80 yılda, Eylül ayında ortalama olarak 45 kg yağış kaydetmiş. Ama dikkat edin, sıfıra çok yakın (hatta sıfır) yağışın düştüğü Eylül’ler de mevcut (KNMI verisi burada). Örneğin 1994 Eylül’ünde Göztepe’ye gram yağmur yağmamış, yağışı 5 kg’ın altında kalan da bir sürü Eylül var. Öte yandan 1938, 1949 ve 1964 Eylül’lerinde 150 kg’ın üzerinde yağış kaydedilmiş. DMİ verisinden yaptığım grafik aşağıda.

Gerisine de bakayım->