(Ankara’da Ocak, Şubat ve bir önceki yılın Aralık aylarının ortalama sıcaklığının yıllar içindeki seyri. Tıklayıp büyütebilirsiniz. Yeşil kalın çizgi, her yıl için, o yıl dahil son 5 yılın ortalamasını veriyor.)
Hem “Türkiye İstanbul’dan ibaret değildir“cileri şu mübarek bayram günlerinde biraz olsun avutmak, hem de bu tip çalışmaları yapmanın atla deve olmadığını, her şeyi devletten (ve blogdan) beklememeniz gerektiğini göstermek için, görmüş olduğunuz grafikleri ve aşağıdaki yorumları siz sayın İç Anadolulu hava delilerine armağan etmek isteriz. İki başlık önce İstanbul için yaptığım çalışmanın aynısını, Onur Kapucu arkadaşımız, Ankara için yaptı. Çok teşekkür ediyoruz. Onur, ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünden mezun ve şu an ABD’de yüksek lisans yapıyor. Robotik, kontrol ve otomotivle ilgileniyor, kendisi yurt dışındayken Ankara’ya çok kar yağacak diye aklı çıkıyor.
Çalışmaya temel olan veri setine şu adresten ulaşabilirsiniz. Kendi şehrinizin verilerine nasıl ulaşabileceğinizi de buradan öğreniyorsunuz. Onur’un yorumları aşağıda. Herkesin bayramı kutlu olsun.
(Baştaki grafiğin Mart ayı da eklenerek oluşturulmuş hali.)
Not: Aşağıda verdiğim bilgiler ölçüm yapılan yıllar arasında geçerlidir. En soğuk ve en sıcak kelimelerinin başına “ölçüm yapılan yıllar arasında ölçülmüş” ibareleri konarak okunmalıdır.
* Ankara’da 1926 – 2011 arası (verisi olmayan yılları hesaba katmazsak) Aralık-Ocak-Şubat (AOS) ayları ortalama sıcaklığı yaklaşık 1.3 derece, Aralık-Ocak-Şubat-Mart (AOSM) ayları ortalama sıcaklığı yaklaşık 2.4 derece (grafiklerde kesikli yatay çizgiler).
* 1972-1976 arka arkaya ortalamanın altında geçirdiğimiz en soğuk 5 kış olurken, 2. sırada 1989-1993 Yillari arasi geliyor (ki bu da tamamen benim doğumumla alakalı 😀 ) Bunlardan ilkinde son 5 yılın ortalaması -0.9 dereceye duserken, ikinci seride yaklaşık -0.7 dereceye kadar düşüyor.
* 1993 yılından sonra sadece 3 defa ortalamanin altında AOS yaşanmış. Bunlar da Ankaralıların çok net hatırladığına inandığım 2000, 2006 ve 2008 yılları. Nedense benim çok net hatırlayamadığım 2008 yılındaki Ocak ayı ortalama sıcaklığı -4 derece. Ki 1992 ve 1993’te de Ocak ayında bu değerler görülmüş.
* En soğuk AOS ve AOSM ortalamalari 1949 yılına ait. Bu yılda AOS ortalamasi -3.7, AOSM ortalaması -2.3 derece olarak ölçülmüş.
* En sıcak seri 90’larda yakalanırken, en sıcak AOS ortalaması 2010 yılında 5 dereceyle yakalanmış.
* Aralık ayı en düşük ortalaması -4.3 ile 1941, Ocak ayı en düşük ortalaması -7.0 ile 1950’ye, Şubat ayı en düşük ortalaması -5.5 ile 1943’e ait.
Tek tek en düşük ve en yüksekleri vermenin çok anlamlı olmayacağını düşündüğüm için grafiğin genel gidişatı hakkında biraz yorum yapmak istiyorum.
* Sadece AOS aylarına bakarsak, 1980’den itibaren standart sapmanın daha düşük olduğunu söyleyebiliriz. Yani 1980’den önce daha uç sıcak ve soğuk kışlar daha sık yaşanıyormuş. 1980’den sonra 3.5 derece ve -1.5 derece aralığının dışına çıkan 4 kış varken, daha öncesinde bu aralığın dışında 17 kış var. Yani 1980’den sonra yaklaşık her 7 kıştan biri bu aralığın dışına çıkarken, öncesinde bu oran yaklaşık her 3 kıştan biriymiş. Bir süredir uçlarda sıcaklık ortalamalarının olduğu kışları daha az yaşıyoruz demek oluyor bu. (Bu kadar kısa sürelerde yorum yapmak mantıklı olmayacaktır fakat ortalama nem miktarının benzer grafiklerini görmek bir şeyler çıkarabilir, zamanım olursa veya birileri benim kaldığım yerden devam etmek isterse bakılması iyi olabilir)
* Yakın tarihimizde sanırım en unutulmayacak soğuk 2 yıl, 1992 ve 1993. Hem İstanbul hem de Ankara ciddi anlamda etkilenmiş gözüküyor.
Reblogged this on Onur Kapucu.
onur hocam.açıklamalar ve bilgi için tesekkürler.
ancak benim öğrenmek istediğim.ankara da son 100 yıl da ölçülebilenen en düşük-gece-sıcaklığı ve en yüksek -gündüz- sıcaklığı dereceleri.bir arkadaşla konuşurken ankara son 50 yıl içinde gec -40 dereceyi -gördü dendi.54 yaşındayım ve keçiören de çocuklugumda kuyularımızın dondugunu bilirim.radyolardan da bunun teyid edildigini babalarımız anlatırdı.10 yıl kadar evvel tarihte de -30 gibi derece gördik.hatta kendimiz ölçtük.ancak verilerde böyle bilgi yok.en düşük -25 görünüyor.
bana bilgi verebilirseniz memnun olurum.dogrusunu ögreniriz.teşekkürler.
Nalan Hanim merhabalar. Sicaklik olcumu yapmanin belirli standartlari var. Termometrenin kalibrasyonu, yerden yuksekligi ve cevredi yapilara olan uzakligi gibi. Once elimizdeki benim bildigim tek guvenilir kaynaktan baslayalim. Asagida verecegim baglantida Meteoroloji Genel Mudurlugu’nin Kecioren istasyonuna ait uc sicaklik degerlerini gorebilirsiniz. http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?m=ANKARA
Bu tabloda en dusuk -24.4 ile 1950 ocaginda olculmus.
Fakat bu tur uc sicakliklar yerel olarak ciddi farklilik gosterebilir. Ozellikle yukseklik/kirsallik gibi faktorler goz onunde alinmalidir. Bu tarz ayazlarda yer seviyesi, yerden 10 metre yukarisina gore daha soguktur mesela. Cunku ayaz hareketsiz ve acik havada radyatif soguma ile olur ve yatay ruzgarlarin da olmadigi bu ortamda soguk hava rahatlikla asagi coker. Kecioren’de -24.4 olculen gun OR-AN/ Dikmen/ Yildiz/ Beytepe gibi yuksek yahut Kizilcahamam/Bala gibi kirsal yerler cok daha dusuk degerler gormus de olabilir.
Araba termometresi, reklam tabelasi gibi termometreler kalibre edilmedigi ve kurallara uymadigi icin guvenilir kaynak kabul edilmeseler de bence artik belirli tutarliliga sahipler.
Yasim itibariyle pek gecmise gidemesem de 1999-2000, 2005-2006 ve 2007-2008 kislarini oldukca soguk -20’lerin goruldugu kislar olarak hatirliyorum. Ozellikle 1999-2000’de Dikmen’deki evimizde birden fazla termometrede(olcum metodu tartismali) -24’u gordum.
Kirsalda -30 belki kirsalda -35 de gorulur ama -40 Ankara icin bile biraz iddiali.
Bu arada su anda bu satirlari yazarkenki durumu da asagi ekliyorum 🙂
Yorumlarınız için çok teşekkür ederim arkadaşlar. Ozan’ın dediği gibi çok bir çaba sarfetmedim gerçekten.
Bakalım bu sene grafik kaldığı yerden aşağı inişini devam ettirecek mi?
Hocam ellerine sağlık. Umarım kaldığı yerden sert bir iniş yapar 🙂
Evet ellere kollara ve beyin hücrelerine sağlık 😀
Ellerinize sağlık.
Bu arada ben de bir ekleme yapayım; 1992 kışı Adana için de gayet soğuk bir kıştı. Öyle ki 31 Ocak 1992 günü fotoğraftan anladığım kadarıyla 4-5 cm derinliğinde bir kar örtüsü oluşmuş Çukurova Üniversitesi Kampüsü civarlarında. Belgelerle kanıtlayacağım önümüzdeki günlerde 🙂
Ben o gün hastaydım, dayım ablamı ve kuzenlerimi alıp oraya götürmüştü kar topu oynamaya. Beni göndermemişti annem 😦 Sinirimden çatlamıştım. Bir daha da asla öyle yerde biriken bir kar yağışı görülmedi Adana’da. 19 sene, dile kolay. Hep yağdı geçti kar, havada gördük sadece.
Onur Kapucu … usta eline sağlık tam da benim ilgi alanıma dahil bir paylaşım olmuş…
Hazırlayanın da, sunanın da eline sağlık. 🙂