Etiket arşivi: Hava

Değerlendirme: 2-3 Şubat 2010


Kar severlerce heyecanla beklenen bu iki gün, özellikle deniz seviyesinde oturanları hayal kırıklığına uğratarak, ötekileri de pek tatmin etmeyerek geride kaldı. İyi tahminci geçmişten ders alandır düsturunu benimseyip kısa bir analiz yapalım.

(Balmumcu’dan Boğaziçi köprüsü)

Büyük beklentilerimizin hayal kırıklığına dönüşmesinin en önemli nedeni duygularımıza yenik düşüp bu sistemle birlikte gelen soğuğun kalitesizliğini önceden göremememiz olmuştur. İstanbul’un son 24 saatlik sıcaklık grafiği aslında her şeyi ele veriyor:

Gerisine de bakayım->

Nowcasting (Şimdigörü) 2 Şubat 2010


Saat 24.00

2 Şubat’ı kapatırken İstanbul’un kuzeyinde Karadeniz’de sea effect karının sinyalleri var. Fakat alçak basıncın getirdiği büyük yağış şehre yaramadı. Sözü Havaturka‘ya yorum yapan weatherman’a verelim, sanırım durumu en iyi onun şu paragrafı özetliyor:

Kabul edelim içinde bulunduğumuz sistem ‘hayal kırıklığı’dır. Soğuma bir türlü tahmin ettiğimiz düzeye inemedi. Kar cıvık kaldı… Bundan sonra sıcaklık daha da düşecek ama,bence yağışın etkili kısmı kaçtı… “Kara gömüleceksiniz” tahminleri de bu yüzden tutmamıştır… Halbuki soğuma yeterli olsaydı pekala 2004’ün benzeri olabilirdi. Bu saatten sonra bu sistem bizi kara gömmez… Balkanlardan gelen sistemlerden bir şey olmuyor… Fikrim budur. Sibiryadan beklediğimiz hareket olmazsa, bu kar yerde kalmaz… Kış sonu yağan cıvık kardan hiçbir farkı yok dışardaki yağışın… Bundan sonra soğuma olacak ama “geçmiş olsun”.

Belki tek bir yorum yapabilirim: Balkanlardan gelen sistemlerden de bir şey olur ama hakikaten soğuk iseler olur.

Bu sistemi tahmin etmede neden çuvalladığımızı ilerleyen günlerde daha ayrıntılı tartışacağım. Bir sürü şey öğrendiğimizi düşünüyorum.

Gerisine de bakayım->

2 Şubat: (Çabuk Geçecek, Yoğun Bir Kar) Çok Çabuk Geçmeyebilir!


Güncelleme – 1 Şubat, Saat 18.00: Alçak basınç merkezi rotasını iyice doğuya aldı. Bu Trakya için karın iyice azalması, İstanbul için ise biraz daha erken (yarın sabaha karşı) başlaması ama yoğunluğunun daha az olması anlamına geliyor. Şu an Bursa, Kocaeli, Sakarya çevreleri ve Batı Karadeniz namlunun ucundaki yerler gibi görünüyor. Gece güncellemesine de bakalım. Sistem bizle oyun oynuyor. Bu işin en zevkli kısmı da bu, her şey olabilir. Yalpalaya yalpalaya gelen, nefis bir kar fırtınası… GFS’nin son animasyonu aşağıda. Mavilerin Marmara üzerinde göründüğü ilk görüntü bu akşam 20.00. 6 saat 6 saat sayarak ilerleyin. Maviler yağmur, pembeler kar, renkler koyulaştıkça yağış şiddeti artıyor. Yeşil çizgiler eşbasınç eğrileri, T, alçak basınç (almancası Tief).


Gerisine de bakayım->

2-3 Şubat 2010: Belirsizlik Sürüyor


Yine bir kar yağışı geliyor. Farklı kaynaklarda farklı tahminler görmemizin sebebi gelen sistemin son derece oynak olması. Güçlü bir sistem bu, güçlü sistemler enerji yüklü olduklarından sağa sola yalpalarlar, modellere ve tahmincilere “Ce-e!” diyerek herkesi bir anda ters köşeye yatırabilirler. Buna uygun olarak önemli modeller şu an bile farklı çözümler sunuyorlar. Mesela GFS 3 Şubat’a girilirken alçak basınç alanını İstanbul’un kuzeydoğusunda gösteriyor:

Gerisine de bakayım->

Güneşteki Sükunet… Soğuma Şimdiden Başladı Mı ?


Bir NASA uydusunun yaptığı son ölçümlere göre, dünyanın üst atmosferinin sıcaklığı 2002 yılından bu yana çarpıcı biçimde azalmış. Bu değişim, son yıllarda güneş etkinliğinin ve buna bağlı olarak güneşten gelen ışınımın azalmasıyla ilişkilendiriliyor. Güneş etkinliğinin maksimum ve minimumlar arasında gidip gelen 11 yıllık doğal döngüleri var, fakat geride bırakmak üzere olduğumuz derin güneş minimumu, son 100 yılda görülen en derin minimum olarak tanımlanıyor. Minimumlarda güneş lekeleri çok seyrek görülüyor, güneş rüzgarı sakinleşiyor, patlamalar azalıyor ve güneşten dünyaya gelen enerji (ışınım) de düşüyor. Dünyanın üst atmosfer sıcaklığının azalan güneş ışınımına olan bu hızlı cevabı ilk kez bu kadar bariz biçimde ölçülmüş. Yandaki resminde güneşi lekesiz, patlamasız, durulmuş haliyle görüyorsunuz.

Yazıda “üst atmosferdeki bu soğuma troposferdeki (hava olaylarının olduğu atmosfer katmanı) iklim değişimi için bir şey ifade etmiyor” deniyor. Yani, siz küresel ısınmadan şüphe etmeyin, demeye getiriliyor. Zaten küresel ısınma teorisinin iddialarından biri de, alt atmosferdeki ısınmaya karşılık olarak üst atmosferin soğuyacağı imiş. Burada biraz küresel ısınmanın gerçek olduğu fikrinden ödün vermemek adına çelişkiye düşülüyor: hani bu soğumanın sebebi güneş ışınımının azalmasıydı?

Güneş ışınımındaki azalmaların geçmişte iklimi soğuttuğuna dair birçok kanıt bulunuyor. Bunlardan bir tanesi 1645-1715 yılları arasında yaşanan Maunder minimumu. Bilinen minimumların en uzun ve en derini olan bu güneş minimumu, Avrupa’daki küçük buzul çağının en soğuk kısmına denk gelmesiyle dikkat çekiyor. Yukarıdaki tabloda, 1677 yılında donan İngiltere’deki Thames nehri resmedilmiş.

Şu anda bir Maunder minimumu yaşamıyoruz, ama son 100 yılın en sönük güneşiyle karşı karşıya olduğumuzu da unutmayalım. Bir küçük buzul çağı daha gelmeyebilir, ama havalar önümüzdeki birkaç yıl pek ılık da gitmeyebilir.

22-26 Ocak 2010 İstanbul: Neler Olmuş ?


22-26 Ocak’ta İstanbul’da hava saat kaçta nasıldı? O sırada radar ne durumdaydı? Buyrun burdan izleyin. Kamera görüntüleri ENKA’nın Balmumcu (Avrupa yakası) web kamerası görüntüleridir. Görünen köprü Boğaziçi Köprüsü. Radar görüntülerindeki saate 2 saat eklemeyi unutmayın.

22 Ocak Cuma. Alçak basınç güneyden yağmuruyla geliyor. Gece yarısına doğru karayel fırtınaya dönüşüyor.

Gerisine de bakayım->

Deniz Etkisiyle Kar… (sea effect snow)


İstanbullular! Bakın, kar Marmara’da nerdeyse sadece sizin ilinize yağdı bu sabah:

Buna deniz etkisiyle yağan kar (sea effect snow) derler. Çok soğuk -ve genelde kuru- havanın Karadeniz üzerinden geçerken alttan hızla ısınması ve nem kazanmasıyla oluşur. Oluşmak için geniş alanları etkileyen alçak basınç merkezlerine ihtiyaç duymaz. Konuyla ilgili Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinde Şubat 2005’te yayınladığım makaleyi buradan indirebilirsiniz.

Okumaya devam et

Kar İstanbul’da ne zaman başlar, ne kadar sürer, miktarı ne olur ?


Kuvvetli bir kar yağışı geliyor. Devlet Meteoroloji İşleri’nden medet ummak falcı-tahmincilere güvenmekten hallice olmayacağı için, İstanbul’da kar yağışının ne zaman başlayacağını ve ne kadar etkili olacağını gelin kendimiz tahmin edelim. Artık iyice güvenilir zaman aralığı için çıktı üreten GFS modelini inceleyip bunları bir de geçmiş yıllardaki benzer durumlarla karşılaştırırsak sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz.

Gerisine de bakayım->

Modeller ve Falcılık


8 Ocak civarıydı. “20 Ocak günü görülmemiş bir soğuk ve kar yağışı Türkiye’yi etkilemeye başlayacak!” dendi. “Mart 1987 geri dönüyor!” dendi. “Sistem geliyor!” dendi. Sistem aşağı sistem yukarı… Sonra her zaman olduğu gibi hava tahmin modellerinin çıktıları çeşitlilik göstermeye başladı, günler geçtikçe ortada 20 Ocak’taki ‘inanılmaz sistem’den eser kalmadı. Şimdi de, “sistem gecikti, ama gelecek, göreceksiniz” deniyor. Evet, belki gene kar yağabilir, ama 20 Ocak civarında öyle anormal bir durum yok, bu az çok belli oldu.

Biz kahve telvesinden bile geleceği görebilen, üstün yetenekli bir millet olduğumuz için, hava tahmin modellerinin çıktılarının internette yayınlandığını keşfedenler falcılıkta çığır açtılar. Fakat falcılar şunu bilmiyorlar ki, o modeller kahve fincanından bile oynaktır, azıcık sağa sola çevirseniz bambaşka şeyler görürsünüz.

Gerisine de bakayım->

Avrupa Donuyor. Peki Buralar Neden Böyle Ilık?


Biz kışa benzeyen, adam gibi bir kışın ne zaman geleceğini soraduralım, Avrupa’nın özellikle batısı uzun süredir soğuk ve karla mücadele ediyor. Türkiye’de yaşıyorsanız ‘küresel ısınma’ teorisi bu aralar ‘yeni buzul çağı’ iddialarından daha fazla aklınıza yatıyor olabilir, fakat karar vermeden önce bir iki noktayı gözden kaçırmamanızı öneririm.

Aşağıda kuzey yarımkürenin 2009 yılı Aralık ayı sıcaklıkları normalden fark olarak gösteriliyor (maviler soğuk, kırmızılar sıcak – kaynak: NASA).

NorthHemLSTanom_TMO_200912

globallsta_tmo_200912_palette

Dikkatinizi çekmiştir: Avrupa’nın kuzey ve batısı, Kuzey Amerika, Asya’nın batısı çok soğuk bir Aralık geçirmiş. Buna karşılık Alaska, Grönland, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Hazar Denizi çevresi, ve malum, Türkiye, gayet ılıkmış.

Gerisine de bakayım->