Modeller ve Falcılık


8 Ocak civarıydı. “20 Ocak günü görülmemiş bir soğuk ve kar yağışı Türkiye’yi etkilemeye başlayacak!” dendi. “Mart 1987 geri dönüyor!” dendi. “Sistem geliyor!” dendi. Sistem aşağı sistem yukarı… Sonra her zaman olduğu gibi hava tahmin modellerinin çıktıları çeşitlilik göstermeye başladı, günler geçtikçe ortada 20 Ocak’taki ‘inanılmaz sistem’den eser kalmadı. Şimdi de, “sistem gecikti, ama gelecek, göreceksiniz” deniyor. Evet, belki gene kar yağabilir, ama 20 Ocak civarında öyle anormal bir durum yok, bu az çok belli oldu.

Biz kahve telvesinden bile geleceği görebilen, üstün yetenekli bir millet olduğumuz için, hava tahmin modellerinin çıktılarının internette yayınlandığını keşfedenler falcılıkta çığır açtılar. Fakat falcılar şunu bilmiyorlar ki, o modeller kahve fincanından bile oynaktır, azıcık sağa sola çevirseniz bambaşka şeyler görürsünüz.

Otobüsle Ankara’dan İstanbul’a gittiğinizi varsayın. Hep aynı hızla gidiyorsanız ve yolun uzunluğunu da biliyorsanız kaç saat sonra İstanbul’da olacağınızı kolaylıkla hesaplayabilirsiniz. Yol durumundan ötürü biraz gecikebilirsiniz, buna göre de bir hata payı belirlersiniz. Bu, gayet basit bir fizik problemidir. Matematiksel ‘model’i de basittir: yolculuk sürenize ‘t’ derseniz, t = (yol / hız) + hata payı olur. Otobüste yanınızda oturan amca “yeğenim, bağa öyle geliyo ki biz buğün İstanbul’a normaldan 2 saat önce varacaz, bah gör” derse “he dayı he” der güler geçersiniz. Çünkü gelecekte ne olacağına dair bu kadar basit bir problemde falcılığa pek rağbet edilmez. Fakat, içinde bir sürü belirsizliğin olduğu, biraz uzak bir gelecekte olacakların daha yakın bir gelecekte olacaklara sıkı sıkıya bağlı olduğu bir fizik problemi, anlaşılamayanları sebebiyle esrarengizdir ve falcılığa son derece açık bir alandır. Hava tahmin problemi, tam da böyle bir problemdir.

Hava tahmin modelleri, atmosferin hareketinin şu anda bilinen taraflarından yola çıkılarak oluşturulan, matematiksel modellerdir. Önümüzdeki 3-5 günde, bilemediniz 7 günde havanın nasıl olacağını daha iyi kestirebilmek için tasarlanmışlardır. Fakat atmosferin zaman içindeki davranışı o kadar zor bir fizik problemidir ki, iki ayrı modele bugünkü hava şartlarını verip “hadi hesaplayın bakalım 15 günkü sonraki havayı” dediğinizde, size birbiriyle alakası olmayan iki çözüm sunarlar. Yani çuvallarlar. Ha, belki bir tanesi ayda yılda bir, tesadüfen tutturur, siz de keriz gibi ona güvenmeye başlarsınız. İş bununla da kalmaz: aynı modele şimdinin hava şartlarını verin, size “15 gün sonra İstanbul’a 50 cm kar yağacak, hava da eksi 5 derece olacak” der, 6 saat geçtikten sonraki hava şartlarını verin, bu sefer “15 gün sonra hava hafif yağmurlu, sıcaklık artı 8 derece” der. Yok ya ?! Modellerde utanma yoktur.

Bunu şuna benzetebilirsiniz: Yine Ankara’dan yola çıkıyorsunuz, ama sene milattan sonra 1200, otobüs motobüs yok, atla deveyle bu sefer Bağdat’a gideceksiniz. Bağdat’a ne zaman varacağınızı bırakın, sağ salim oraya ulaşacağınız dahi meçhuldür, bunun haydutu var, eşkıyası var… Yine bir hareket var, bir fizik problemiyle karşı karşıyasınız ama bilinmeyen o kadar çok ki… Eh, o zaman bir falcı çıkıp da “gitme yolcu, bu yolun sonunda Erzurum’a varır orada da perişan olursun” dese, haliyle korkarsınız. Çünkü gerçekten de, yolda başınıza gelecekler, rotanızı tamamen değiştirmenize sebep olabilir.

Hava da böyle bir merettir. Dünyanın belli bir noktası üzerinde 15 gün sonra görülecek hava koşulları, şu an büyük ölçüde belirsizdir, bugünkü havaya olduğu kadar yarınki havaya, ertesi günküne, yani her türlü başlangıç durumuna hassas biçimde bağlıdır. Yarınki havayı çok az bir hatayla tahmin edebilirsiniz. Modeller 2 gün sonrayı da az bir hatayla tahmin ederler. 3. günü birazcık daha fazla hatayla. Ama unutmayın: model, 15 gün sonra için olan çözümü, 7. günde birikmiş olan kocaman hatayı ta baştan bünyesinde barındırarak üretmeye çalışır. Yani diyorsunuz ki, üç hafta sonra Antep’te olsam, ordan da Bağdat üç hafta çeker. Peki ya Antep yerine Erzincan’a gelirseniz? Olur olur.

Hava tahmin problemi, kaos teorisi içinde ele alınan aşırı karmaşık bir fizik problemidir. Bu tür problemlerin birden fazla çözümü vardır: yani evet, 15 gün sonra İstanbul’a kar da yağabilir, lodos havayı 20 derece de yapabilir. İkisi de mümkündür. Fakat diyelim ki, 9-10 gün sonrası için bütün modeller, ısrarla, çok soğuk bir hava kütlesinin bize doğru indiğini gösteriyor. Ayrıntılar değişiyor, ama genel görünüm aynı. İşte o vakit, çok kuvvetli ve baskın bir atmosferik hareketten dolayı atmosferdeki karmaşıklığın biraz azaldığını, bunun da çözülmesi gereken matematik problemini biraz kolaylaştırdığını düşünebiliriz. Tembel modellerimizi bu başarılarından dolayı tebrik edip, 9-10 gün içinde havanın soğuyacağını söyleriz. Ama hala, kendimizden emin olarak tek söyleyebileceğimiz budur. Hava soğuyacak.

Biliyorum, modellerin rengarenk çıktıları kahve telvesinden bin kat daha çekici. Ve belki yüz yıl sonra 15 günlük tahmin yapmak Ankara-İstanbul otobüs yolculuğu kadar kolay olacak. Ama sevgili kar severler, modeller adamı üzer, bunu unutmayın. Hep birlikte söyleyelim, güftesi bana, bestesi Edward Lorenz‘e ait muhayyerkürdi bir eser: “Modele gönül vermem, modele inanmam”.

Reklam

Modeller ve Falcılık” üzerine 2 düşünce

Yorum yazın...

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s