Kategori arşivi: İklim (genel)

Rekor Üstüne Rekor


2010 yılı, klimatoloji kitaplarını yeniden yazmaya devam ediyor. Bazı merkezler için olmak üzere, en sıcak Ocak günü, en yağışlı Haziran, yine Haziran için en yüksek gece sıcaklığı, en sıcak Ağustos, Ekim ayında en yüksek günlük yağış değerleri ve aylık yağış rekorları, en sıcak Kasım… Ve şu an İstanbul’da gelmiş geçmiş en sıcak Aralık günü yaşanıyor. Saat 14.00 itibariyle sıcaklık Göztepe’de 24.5, Sarıyer’de 25.2, Kilyos’ta 25.9, Şile’de 26.7 derece idi…

Bundan önceki rekor Göztepe’de 21.5 (yılı 1960), Şile’de 23.9 (1976) derece imiş…

Dün ise benim tespit edebildiğim kadarıyla Marmara’nın doğusunda ve Batı Karadeniz’de tüm zamanların en sıcak Aralık günü yaşandı. Mesela daha önceki Aralık rekoru 25.3 derece olan İzmit’te dün sıcaklık 27.4 dereceye tırmanmış. Düzce 29, Akçakoca (eğer doğruysa) 30.8’e çıkmış…

Gerisine de bakayım->

Küresel Isınma: Her Havaya Uygun (Hale Getirilebilen) Bir Teori


İngilizler’in meşhur Independent gazetesinde 10 yıl önce çıkan bir haberden: (Welbane‘e teşekkürler)

Kar, artık hayatımızdan çıkmaya başlıyor… Kızak, kardanadam, kartopu, sabah kalktığımızda karın tutmuş olduğunu görmenin heyecanı; bunların hepsi Britanya kültürünün hızla yok olmakta olan parçaları…

Bilim insanları bunu sera gazı kaynaklı küresel ısınmaya bağlıyor. East Anglia Üniversitesi’nin İklim Araştırma Birimi’nden (CRU) Dr. David Viner, kar yağışının birkaç yıl içinde “çok ender ve heyecanlı bir olaya” dönüşeceğini söyledi.

Gerisine de bakayım->

Bursa – Beypazarı Hattında Tarihi Ekim Gecesi


—- 12-13 Ekim İstanbul ve Ankara radar videolarına şu adresten ulaşabilirsiniz. —-

Keşke seller ve can kayıpları yaşanmasaydı ama, biz de hava delileri olarak görevimizi yapıp, bu heyecan verici meteorolojik olayı incelemek durumundayız. Asıl tartışma ana yazının yorumları arasında zaten var, ama bunu ayrı bir yazı yapmaya karar verdim.

Gerisine de bakayım->

Böyle Buyurdu Bünyamin Sürmeli


Röportajın tamamı burada.

Soru: Polonyalı bilim adamları iddialarını hangi modele dayandırıyor? (son bin yılın en soğuk kışı olacak demişlerdi)
Cevap: Günlük ve haftalık modellerin yanı sıra bir de üretilen mevsimsel modeller var. Polonyalı bilim adamları bunlara bakıp böyle bir iddiada bulunmuşlar.

Gerisine de bakayım->

Karadeniz Soğuyor


Aşağıdaki harita deniz suyu sıcaklıklarını normalden fark olarak gösteriyor. 13 Eylül itibariyle sıcaklıklar Karadeniz’in kuzeybatısında normale, hatta normalin çok az altına düşmüş.

Gerçi bizim kıyılar ve doğu kısımlar halen normalin üzerinde sıcak. Ama en azından soğumanın özellikle Karadeniz’de gayet hızlı gerçekleşebildiğini, yaz sonu ölçülen çok yüksek deniz suyu sıcaklıklarının şurada kaygılanıldığı gibi kışın yağacak karlara ekstradan mani olmasının zor olduğunu öğrenmiş olduk. Hatırlarsanız şimdi mavi gözüken yer de 30 dereceye yakındı, ama şu an 21-22 derece. Gerçek sıcaklıkları da aşağıdaki harita gösteriyor.

Gerisine de bakayım->

Karadeniz Su Sıcaklıkları: Yeni Bir Kaynak


Linki burada: http://myocean.org.ua/val_sst.php

Bugünkü (11 Ağustos 2010) görüntü:

Bu sene, aşağıdaki gibi oluşumlar görmemiz gayet olası:

Eylül 2008’de görülen yukarıdaki siklon, İstanbul’da rüzgar hızı rekorunun kırılmasına yol açmıştı. Bilim Teknik dergisindeki makalemizde anlamıştık. Ayrıca şu forumda da aynı siklon incelenmiş, çok net uydu görüntüleri var.

———– Güncelleme’nin Sonu ————-

Bu haritadaki deniz suyu sıcaklık değerleri uydu görüntülerinin işlenmesiyle elde ediliyor ve oldukça güvenilir. Bizim Doğu Karadeniz kıyılarının biraz açığındaki 30+ derecelere dikkat!

Karadeniz’in su sıcaklığının neden önemli olduğunu şu yazımda anlatmıştım.

Yoksa Bu da Türkiş Muson Mu?


Efendim Muson (monsoon) lafı, mevsim sözcüğüyle aynı kökendendir, Arapça’dan gelir. Meteorolojide, mevsimlik olarak görülen bütün olayları tanımlamak için kullanılabilir, fakat zamanla anlam daralmasına uğramış, özellikle Asya’da görülen muson yağmurlarını ifade eder hale gelmiştir.

Kuzey yarımkürede yaz musonu, yazın karaların kendilerini çevreleyen denizlere göre çok fazla ısınması sonucu karalarda alçak basınç alanlarının oluşması ve rüzgarların genelde denizden karaya doğru esmesi olarak özetlenebilir. Kuzey Amerika’dan Güneydoğu Asya’ya kadar her yerde görülür.

Gerisine de bakayım->

Bazı Yerlerde Görülmeyen ‘Küresel’ Sıcak Hava Dalgası


Güncelleme:Küresel sıcak hava dalgası” lafından bir tek ben kıllanmamış olacağım ki, NASA’dan düzeltme geldi. Açıklamalarının en altında şimdi şöyle yazıyor:

Bu yazıda daha önce Temmuz başındaki sıcak hava dalgasının “küresel bir olay” olduğu söyleniyordu. Kastettiğimiz, Temmuz başında dünyanın birçok bölgesinin sıcak hava dalgalarına maruz kaldığı idi. O yüzden yazının o bölümünü değiştirdik.

Aferin NASA’ya.

—————————

Yukarıdaki harita, 4-11 Temmuz tarihleri arasında kara yüzeylerinde ölçülen sıcaklıkları normallerden fark olarak gösteriyor. Turuncu-kırmızı tonlar normalden sıcak, mavinin tonları ise normalden soğuk. Orijinalini burada görebilirsiniz.

NASA, bu haritanın altına bir araba yorum döşenmiş. Güzel şeyler de söylemişler, ama şurası biraz tuhaf:

Gerisine de bakayım->

NASA, Son 130 Yıl… Güzel Bir Yazı


Buradan ulaşabilirsiniz.

HavaTurka’dan Arif bey yazmış. Çok güzel ve yerinde bir değerlendirme, hemen hepsine katılıyorum. NASA’nın açıklamasında beni şüphelendiren ve Arif beyin bulduğu kadar inandırıcı bulmadığım tek kısım, son 12 aydaki küresel ortalama sıcaklığın son 130 yılın en yükseği olduğu söylenen kısım… Çalıştığım alan dolayısıyla (eski iklim), bu son 130 yıl muhabbetinin aslında güvenilir olmadığını iyi biliyorum; belirsizliklerin çokluğuna rağmen bu açıklamanın yapıldığını söylemem gerekir. Bu belirsizlikler en başta, 50-100 yıl önceki gözlem ağının bugünkünün çok gerisinde olmasından, ve buna bağlı olarak 50-100 yıl önceki küresel ortalama sıcaklığı güvenilir biçimde hesaplamanın hemen hemen imkansız olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca tabii gözlem aletlerinin değişip gelişmesinden dolayı ortaya çıkan tutarsızlıklar ve bu tutarsızlıkları ortadan kaldırmak için uygulanan yöntemlerin doğruluk derecesinin ne olduğu sorunu da var… 1880 yılından gelen yer kartları (Wetterzentrale’dekiler), aslında çok seyrek olan istasyon verilerinin enterpolasyonu ve ekstrapolasyonu (matematiksel yöntemlerle coğrafi olarak boşlukların doldurulması) yoluyla elde edilen haritalar. Birçok bilim insanı bu “130 yıl” açıklamasına, kesinmiş gibi sunulduğu ve bariz bir abartma içerdiği için aslında tepki gösteriyor, ama bu tepkiler küresel ısınma furyası nedeniyle medyada yer bulmuyor. Yine de, küresel iklimin son 200 yılın en sıcak dönemlerinden birinin içinde olduğu muhakkaktır – bu, durum mutlaka daha da kötüye gidecek ve kavrulacağız anlamına gelmese de, önemlidir. Arif beyin böyle güzel yazılarını her zaman bekliyoruz, ben zevkle okudum.