YouTube’e giremiyorsanız insaf edin, başbakan bile giriyor.
(Balmumcu’dan Boğaziçi Köprüsü, kamera doğuya dönük)
YouTube’e giremiyorsanız insaf edin, başbakan bile giriyor.
(Balmumcu’dan Boğaziçi Köprüsü, kamera doğuya dönük)
“Dünyada her şey için; uygarlık için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fenin haricinde yol gösterici aramak aymazlıktır, cehalettir, doğru yoldan sapmaktır.”
Kemal Atatürk
Hafta sonunda hava soğuyacakmış, kar olabilirmiş, dediler. Baktım: Sıradan bir Mart soğuması ve (İstanbul için) belki birkaç saatliğine havada görebileceğiniz, en uç durumda alçak yerlere 3-5 santimetrelik vıcık vıcık bir örtü yapacak lezzetsiz bir kardan başka bir şey göremedim. İlginç ya da önemli bir hava olayı yaşanmayacaksa, zamanım da çok olmadığı için hava tahmini yapmıyorum, ama bu gelen soğuma ve muhtemel kar yağışına enteresan bir ilgi var, ondan dolayı birkaç şey söylemek istedim.
Artık pek değişmeyecek olan model çıktılarını buyrun birlikte inceleyelim, sürprizlere yol açabilecek bir durumun olup olmadığına da bakalım, gözükenin çok üstünde bir kar yağışı gerçekten olabilir mi değerlendirelim, ikna olalım.
Kuzeybatıdan esen rüzgara bizim memlekette karayel denir.
(Zonguldak radarı 3-4-5 Şubat 2010)
Kışın karayel, öteki kuzeyli rüzgarların yaptığı gibi, doğal olarak soğuk hava getirir. Bu soğuk hava kuru bile olsa Karadeniz üzerinden geçerken alttan ısınır (deniz kışın havadan sıcaktır), nem kazanır, bulut ve yağış oluşturur (evet bildiniz, “sea effect”). Karaya ulaşıp hele bizim Kuzey Anadolu Dağları’na doğru yükselmeye başladığında içinde rutubet namına ne var ne yoksa boşaltır. Soğuk yeterliyse yağış kar olarak düşer. Bunların hepsini öteki kuzeyli rüzgarlar da yapar ama son günlerde karayel bol estiği için bugün her şeyden o sorumluymuş gibi konuşuyorum.
Kar severlerce heyecanla beklenen bu iki gün, özellikle deniz seviyesinde oturanları hayal kırıklığına uğratarak, ötekileri de pek tatmin etmeyerek geride kaldı. İyi tahminci geçmişten ders alandır düsturunu benimseyip kısa bir analiz yapalım.
(Balmumcu’dan Boğaziçi köprüsü)
Büyük beklentilerimizin hayal kırıklığına dönüşmesinin en önemli nedeni duygularımıza yenik düşüp bu sistemle birlikte gelen soğuğun kalitesizliğini önceden göremememiz olmuştur. İstanbul’un son 24 saatlik sıcaklık grafiği aslında her şeyi ele veriyor:
Saat 24.00
2 Şubat’ı kapatırken İstanbul’un kuzeyinde Karadeniz’de sea effect karının sinyalleri var. Fakat alçak basıncın getirdiği büyük yağış şehre yaramadı. Sözü Havaturka‘ya yorum yapan weatherman’a verelim, sanırım durumu en iyi onun şu paragrafı özetliyor:
Kabul edelim içinde bulunduğumuz sistem ‘hayal kırıklığı’dır. Soğuma bir türlü tahmin ettiğimiz düzeye inemedi. Kar cıvık kaldı… Bundan sonra sıcaklık daha da düşecek ama,bence yağışın etkili kısmı kaçtı… “Kara gömüleceksiniz” tahminleri de bu yüzden tutmamıştır… Halbuki soğuma yeterli olsaydı pekala 2004’ün benzeri olabilirdi. Bu saatten sonra bu sistem bizi kara gömmez… Balkanlardan gelen sistemlerden bir şey olmuyor… Fikrim budur. Sibiryadan beklediğimiz hareket olmazsa, bu kar yerde kalmaz… Kış sonu yağan cıvık kardan hiçbir farkı yok dışardaki yağışın… Bundan sonra soğuma olacak ama “geçmiş olsun”.
Belki tek bir yorum yapabilirim: Balkanlardan gelen sistemlerden de bir şey olur ama hakikaten soğuk iseler olur.
Bu sistemi tahmin etmede neden çuvalladığımızı ilerleyen günlerde daha ayrıntılı tartışacağım. Bir sürü şey öğrendiğimizi düşünüyorum.
Güncelleme – 1 Şubat, Saat 18.00: Alçak basınç merkezi rotasını iyice doğuya aldı. Bu Trakya için karın iyice azalması, İstanbul için ise biraz daha erken (yarın sabaha karşı) başlaması ama yoğunluğunun daha az olması anlamına geliyor. Şu an Bursa, Kocaeli, Sakarya çevreleri ve Batı Karadeniz namlunun ucundaki yerler gibi görünüyor. Gece güncellemesine de bakalım. Sistem bizle oyun oynuyor. Bu işin en zevkli kısmı da bu, her şey olabilir. Yalpalaya yalpalaya gelen, nefis bir kar fırtınası… GFS’nin son animasyonu aşağıda. Mavilerin Marmara üzerinde göründüğü ilk görüntü bu akşam 20.00. 6 saat 6 saat sayarak ilerleyin. Maviler yağmur, pembeler kar, renkler koyulaştıkça yağış şiddeti artıyor. Yeşil çizgiler eşbasınç eğrileri, T, alçak basınç (almancası Tief).
Yine bir kar yağışı geliyor. Farklı kaynaklarda farklı tahminler görmemizin sebebi gelen sistemin son derece oynak olması. Güçlü bir sistem bu, güçlü sistemler enerji yüklü olduklarından sağa sola yalpalarlar, modellere ve tahmincilere “Ce-e!” diyerek herkesi bir anda ters köşeye yatırabilirler. Buna uygun olarak önemli modeller şu an bile farklı çözümler sunuyorlar. Mesela GFS 3 Şubat’a girilirken alçak basınç alanını İstanbul’un kuzeydoğusunda gösteriyor:
22-26 Ocak’ta İstanbul’da hava saat kaçta nasıldı? O sırada radar ne durumdaydı? Buyrun burdan izleyin. Kamera görüntüleri ENKA’nın Balmumcu (Avrupa yakası) web kamerası görüntüleridir. Görünen köprü Boğaziçi Köprüsü. Radar görüntülerindeki saate 2 saat eklemeyi unutmayın.
22 Ocak Cuma. Alçak basınç güneyden yağmuruyla geliyor. Gece yarısına doğru karayel fırtınaya dönüşüyor.
İstanbullular! Bakın, kar Marmara’da nerdeyse sadece sizin ilinize yağdı bu sabah:
Buna deniz etkisiyle yağan kar (sea effect snow) derler. Çok soğuk -ve genelde kuru- havanın Karadeniz üzerinden geçerken alttan hızla ısınması ve nem kazanmasıyla oluşur. Oluşmak için geniş alanları etkileyen alçak basınç merkezlerine ihtiyaç duymaz. Konuyla ilgili Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinde Şubat 2005’te yayınladığım makaleyi buradan indirebilirsiniz.
Kuvvetli bir kar yağışı geliyor. Devlet Meteoroloji İşleri’nden medet ummak falcı-tahmincilere güvenmekten hallice olmayacağı için, İstanbul’da kar yağışının ne zaman başlayacağını ve ne kadar etkili olacağını gelin kendimiz tahmin edelim. Artık iyice güvenilir zaman aralığı için çıktı üreten GFS modelini inceleyip bunları bir de geçmiş yıllardaki benzer durumlarla karşılaştırırsak sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz.