Amatör, Profesyonel, DEK


31 Ocak 2012, Saat 23:45. En soldaki benim. Fotoğraf: Cem Agan

Ben bu satırları yazarken (gece 2 suları) İstanbul’un birçok yeri muazzam güzellikte kar yağışlarına sahne oluyor (şu yazının tüm yorumlarını gözden geçirin derim, acayip resimler ve anektotlar var, bazıları abartılı olsa da anlatılanlar ana hatlarıyla gerçeği yansıtıyor). Ecnebilerin, bu seneki versiyonuna “Cooper” adını taktıkları Sibirya Yüksek Basıncı’nın ve onun üretip ihraç ettiği soğukların çoğu şu sıralar Orta ve Batı Avrupa’ya doğru yola çıktı; ve bize o soğukların nispeten daha azı ulaştı, ama bu kadarı bile İstanbul’daki kar yağışlarının efsane mertebesine çıkmasına yetti. Yani şu yazıda bahsettiğim ve %25 ihtimal verdiğim, tarih yaklaşınca da kesinlikle olmaz dediğim Senaryo 3, bazı noktalarda kar kalınlığı bakımından gerçek oluyor, hem de tahminlerimin çok ötesinde bir verimle çalışan haşmetli deniz etkisiyle kar (DEK) mekanizmasının bireysel maharetiyle! Bu konu üzerinden gidelim.

MGM’nin (eski adıyla DMİ) meteoroloji radarlarının görüntülerini internetten izleyebildiğimiz ilk kış 2004-2005 kışıydı. İTÜ’de yüksek lisans öğrencisiydim. Yağış yüklü bulutların geliş gidişini bu kadar yakından takip edebilmek harikaydı. 2005’in Şubat ayında İstanbul’da soğuk kuzey rüzgarlarının estiği ve aynı bugünlerdeki gibi ara ara çok yoğun karların yağdığı bir dönem oldu. O günlerin birinde İzmit’ten otobüse binip İstanbul’a doğru yola çıktım, yol boyunca güneş parladı, ara sıra kar serpiştirdi. İstanbul’a yaklaştığımızda hava önce tamamen kapadı. Kavacık’ta otobüsten indim, çok güzel bir kar yağıyordu, neyse ki yollar açıktı. Yarım saat sonra enstitüde bilgisayarı açınca aşağıdaki radar görüntüsüyle karşılaştım:

Müthiş bir şeydi, sadece Boğaz’a özel olarak tasarlanmış gibi gözüken, içi karla dolu bir koridor! Bu bir deniz etkisiyle kar (DEK) bandıydı, ABD’de göl etkisiyle olanları duymuştum, bizde de olabileceği coğrafyamıza bakılınca hemen tahmin edilebilirdi ama bu şekilde gözlemek bambaşkaydı. Ve İstanbul’da bu radar gözlemi tarihte ilk kez yapılıyordu, olaya el atıp takip eden Cumartesi günü Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinde Göl ve Deniz Etkisiyle Oluşan Kar Yağışları isimli yazıyı yayımladım (okumayanlar okusun artık, olayı gayet basit anlatıyor). Bu yazı üzerine Prof. Mikdat Kadıoğlu bir e-posta yollayıp beni tebrik etmişti. Ama nedense, üzerine hemen atlanması, halka anlatılması ve resmi tahminlerde de her zaman gözönüne alınması gereken bu muhteşem doğa olayını ondan sonra ne TV’de, ne radyoda duydum. Zaten daha önce isminin geçmemesi bile garipti ya, neyse, o başka yazının konusu.

Bu blogu yazmaya başladıktan tam iki hafta sonra, 25 Ocak 2010’da İstanbul’un özellikle Anadolu yakası sabah saatlerinden itibaren yine harika bir DEK’e sahne olmaya başladı. Hemen blogda şu yazıyı yayımladım. Medyada yine ses soluk yoktu, belli ki kimse bir şey öğrenmeye niyetli değildi, anlı şanlı profesörler de o gün için yağışın hafifleyeceğini söylemişlerdi (çünkü popüler ve düşük alansal çözünürlüğü olan hava tahmin modellerinin çıktılarında DEK hiç belli olmaz, hafif gözükür, bunu ancak tecrübeli meteorologlar bilirler). “İstediğin kadar yaz çiz, kimse bir şey öğrenmiyor işte” diyordum ki kendime, o son yazıdan sonra bir istisna oldu: Azametli profesörler ve bazı ulu manitu mertebesindeki medya tahmincileri tarafından aşağılanan amatörler, nam-ı diğer gönüllü meteorologlar, DEK olayı her yaklaştığında internet sitelerinde bundan bahsetmeye başladılar. Çünkü hava olaylarına olan samimi ve derin ilgileri, kaliteli bilgiyi anında yutmalarına yol açıyordu; ve eminim birçoğu zaten olayın daha önce de farkındaydı, benim yazımla sadece derli toplu bir Türkçe anlatımına rahatlıkla ulaşabilir hale gelmişlerdi. İnternetin gücü bambaşka bir şey.

İşte profesyonellerin saltanatının sarsılmasına ve can havliyle sert açıklamalar yapmalarına yol açan şey de, aslında bu internet denen şeyin kudretidir. Mesela yıllar yılı Hıncal Uluç’u bize köşe yazarı diye okuttular… Hazretin “X basketçi değil, Y teknik direktörse ben müftüyüm” şeklindeki açıklamalarını da ciddiye alıp dinledik. Ama artık yemiyoruz. Neden? Çünkü mesela ekşi sözlük’te, kim olduğunu dahi bilmediğimiz ama yazılarını “hakkaten lan, tam da böyle, ancak bu kadar başarılı anlatılabilir” diyerek hayranlıkla okuduğumuz bir sürü hakiki yazar var da ondan.

Aynı bunun gibi, amatör meteorologlar da, gerçekten bilenin kaliteli bilgisine çok rahat erişebiliyorlar artık. Bu yüzden DEK’i zamanında öğrenmişler, bugünlerde yağan karın DEK mekanizmasıyla olacağını da kendi kendilerine kestirmişlerdi, karın bazı profesyonellerin beklediği gibi “hafif” olmayacağını, ya da “akşama kesilmeyeceğini” doğru bir şekilde tahmin etmişlerdi. Haklı olarak, “hani kesiliyordu, hafif yağıyordu hacı?” diye sordular. O profesyonellerden birinin karşılığı ise tatmin edici bir bilimsel açıklama yerine, “siz kimsiniz ki” oldu, hem de TV’de

Onları bunu söylemeye iten, bir şekilde erişilmiş makam ve mevkilerin aslında hak edilmediğinin, daha ileri bir ülkede yaşanıyor olsa oraların ancak rüyada görülebileceğinin gizli bilincidir. Eskiden sadece onlarda olduğuna inanılan bilgilerin başkalarında da olduğunun farkına varılması, popülerlik kaybını ve alaşağı edilmeyi kaçınılmaz kılacaktır. Bu yüzden amatörler fırsat buldukça aşağılanmalı, göz önünde olmayan rakip ve daha iyi profesyonellerden ise zinhar bahsedilmemelidir.

İki yıl önce yazmaya başladığım bu blogda çok şey öğrettim, çok şey de öğrendim. Okullu da olsam, her şeyden önce amatörüm çünkü. Kendime deli dememden anlaşılıyordur. Mehmet Can Tanyeri isimli hukuk fakültesi öğrencisi (White Fox), burada hepimize günlük hava olayları üzerinden giderek skew-t diyagramı dersleri veriyor, inanılmaz ama gerçek, ayrıca bulunmaz bir nimet. Onun yardımıyla, benim bilgi ve tecrübemle, DMİ’nin radar görüntüleriyle ve verileriyle, Santiago’nun müthiş gözlem ve animasyonlarıyla, öteki amatörlerin de sayısız katkısıyla burada bir okul kurduk. Coğrafyamızda gözlenen hava hadiselerini teknolojiden aldığımız muazzam destek sayesinde, hiçbir yerde olmayan bir ayrıntı düzeyiyle belgeliyoruz. Benim ve İTÜ’den hoca ve meslektaşlarımın ilerde yazma niyetinin olduğu Türkiye İklimi adlı eserin birçok bölümüne bu blogda belgelenenler yön verebilir. Ve bunların hepsi amatörlükten oluyor. Şu amatörlük iyi ki var, yoksa biz de Twitter’da zaman öldüren profesyonellerden olabilirdik. Allah muhafaza.

Tüm bunlarla birlikte, amatörlerin hepsini bilgili, akıllı ya da iyi niyetli bulduğum sanılmasın lütfen. Onların da çoğunun sorunları dağ gibi, ve burada zaman zaman elimizden geldiğince mücadele etmeye çalışıyoruz: Boş ukalalık, kuru inat, ‘bilimsel yöntem’i anladığını sanıp aslında anlayamama, çok az bildiği şey hakkında iddiali yorumlarda bulunma, özellikle uzun vade için olmak üzere tahmin yaptığını sanıp aslında sallama (bu konuda Mikdat Kadıoğlu’na izninizle katılıyorum), bu ‘tahmin’ tesadüfen tutunca da yeni bir bilimsel yöntem keşfettiğini sanıp tebrik bekleme… Birisi bunları eleştirince de “hazımsız, amatörleri çekemiyor” filan diye saldırma… Kötü niyetlileri ayrı tutuyorum, ama ötekiler, benim amatörlere olan bakışımı bu yazıdan anlamışlardır sanırım. Önemli olan tutkuyu gerçek bilgiyle birleştirmektir, bu blogun amacı o mesela. Çünkü kör tutku faydasız, hatta yıkıcıdır. Ha bir de tabii, 2004 kar fırtınalarının sebebinin El Nino olduğunu ciddi ciddi iddia eden birisinin ‘uzman meteorolog’ olarak el üstünde tutulduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Yani böyle profesyonele böyle amatör. Ne verdiniz ki ne bekliyorsunuz?

Bu yazı bahanesiyle duyurmuş olayım: Önümüzdeki Pazartesi günü İçel’in Erdemli ilçesindeki ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde misafir araştırmacı olarak işe başlayacağım. 2 ay oradayım, WRF modelini ve DMİ’nin gözlem ağından gelen ölçümleri kullanarak, veri asimilasyonlu hava tahmini yapacağız. Bu yöntem, kısa vadedeki model isabet oranlarını ciddi biçimde arttırabiliyor. Mesela yağış bandının nerede oluşacağını, ya da sıfırın altındaki sıcaklıkların nereleri kapsayacağını daha iyi belirleyebiliyoruz. Gelişmeleri aktarırım. Nisan’da da bir aksilik olmazsa İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’ne, doktora sonrası araştırmacı olarak döneceğim.

Sağlıcakla kalın.

Amatör, Profesyonel, DEK” üzerine 81 düşünce

  1. hergünkaryagsın

    Yazını yeni okudum.,çok da duygusal buldum. Ama zaten amatörlüğün temelinde de duygusallık yok mudur?Gerçi bu işi profesyönelce yapanlarda olaya duysugal bakıyor ama onların duygusallığı daha çok paraya pula dayanıyor. Bir de her kar yağdığında ortaya çıkıp,bak biz bunu söyledik,demelerine gıcık oluyorum. Ne diyim herkes işini sizler gibi kalbinden gelen hislerle yapsa bu ülke bir kat daha ileri seviyede olurdu.

    Cevapla
  2. Batu71

    Biraz evvel Bünyamin Bey, bugün en şiddetli karın yaşanacağını haberlerini, internet sitelerindeki amatör yorumcuların yaptığını buyurdu. Kendisi de Tıbba meraklıymış, ama ameliyat yapmıyormuş. Ne diyelim, bilemedim.

    Cevapla
    1. gvm

      Hava delileri! Bugün birlik olma günüdür! Ilıkçısı, soğukçusu, modelcisi, uzun vadecisi herkesi şu tişörtleri giyerek CNN binasının önünde Bünyamin’i protesto etmeye davet ediyorum! 😀

      Cevapla
  3. Reşit

    87 Mart yağışı ki ben İstanbul’da değildim bugünlerde yaşadığımız yağışları etkisi açışından karşılaştırabilecek bir arkadaşımız var mı?

    Cevapla
      1. İhsan

        Hafızam beni yanıltmıyorsa, 87 3 Mart gecesi başlayan kar yağışı tam 72 saat hiç durmadan ve aynı şiddette devam etti. Bu zaman içinde sıcaklık -4 ile -7 C. ler arasında gezindi. Kar kalınlığını DMİ semt semt farklı olmak kaydı ile 44cm ile 80 cm arasında bildirmişti. O dönem yaşadığım Halkalıda tıpkı bu sistemde olduğu gibi en yoğun yağışı alan semtlerden birisi olmuş, rüzgarın yığdığı yerlerde 3-4 mt. kar birikmişti. Bu sistemi Bostancı da yaşadım. Kesinlikle 87 nin eline su bile dökemez. Hatta 87 ile 2012 arasında bu yaşadığımıza benzer ve hatta daha şiddetli en az 5-6 sistem daha hatırlıyorum. Kanımca, hem sıcaklık, hem kar kalınlığı, hemde karın yerde kaldığı süre bakımından ” karın 1-2 güne kalmadan eriyeceği varsayımıyla” asla 87 nin eline su dökemez diyorum.

        Cevapla
    1. Mayhart

      87 müthiş bir şeydi. Yeşilköy’de sokaklarda 60-70 cm kar vardı. Sahilde bir çocuk parkındaki salıncağın sadece tepe direği görünüyordu. İstanbul’da hayat gerçekten durmuştu. Belki de daha çok uzun yıllar görülemeyecek öyle bir şey. Şu hayatımda bir kez daha görmeyi isterdim.

      Cevapla
    2. Kar Delisi

      87 mi? 87’nin eline 2004 bile su dökemez. O zamanlar Zeytinburnunda oturuyorduk ve 7 yaşındaydım. Dün gibi aklımda, olup bitenler. Kardan bir gün önce, 7 yaşında küçük bir çocuk olmama rağmen, üzerimde sadece ince bir hırka ile sabahtan akşama kadar 3 tekerlekli bisikletimle gezmiştim. Akşam üstü eve geldiğimde, bisikletimi bahçeye bırakmıştım. Ve 4 mart 1987 sabahı. Annemlerin çoşkulu sesiyle saat 7’ye doğru uyanıp, onlarla birlikte camdan dışarı baktığımda, bahçeye bıraktığım bisiklet yoktu. Karların altında kalmıştı. Bir gün önce bahar havası varken, bir gecede 40-45 cm. kar yağmıştı. İlerleyen günlerde, bahçemizin bir bölümü rüzgarında maarifetiyle kar gecekondumuzun çatısıyla eşit boydaydı. Hey gidi günler hey.

      Cevapla
  4. Santiago

    Dün yağan karın tadını çıkartmakla meşgul olduğumdan yazını yeni okudum. Gerçekten harika bir yazı, söylenecek çok fazla bir şey yok.

    Ben jeoloji mühendisliğini bitirdim, meteorolojide kar ne kadar ilgi çekerse bizim meslekte de deprem aynı ilgiyi çeker. Normalde sismologların (deprem bilimci) çıkıp televizyonlarda açıklama yapacağı yerde bir bakarsınız Türkiye’de hangi faylar nerededir bunu bile bilmeyen kas yığını bir mineralog kanal kanal dolaşıp İstanbul’da otuz yıl içinde deprem olacak diyebiliyor.

    Sporda da durum benzerdir, amatör sporcular fazla bir gelir beklentisi olmadan işlerini sevdikleri için yaparlar, o işe gönül vermişlerdir. Ne zaman profesyonellik başlar, işte o zaman para ve popularite konuşmaya başlar..

    Doğru yolda yürüyorsun Ozan Mert Göktürk. Çok başarılı işler yapıyorsun. Bırak bazıları yirmi gün sonrasına sürekli olarak sallama tahmin yapsınlar. Her sene 1 metre kar yağdırsınlar. Nasıl olsa 15 cm kar yağsa bile şövalye ilan ediliyorlar.

    Geri dönüp bakıyorum da, seninle ve blogunla ilk tanıştığım 1,5 sene öncesine göre hep beraber kilometrelerce yol kat etmişiz. Bazıları ise iki sene önce neredeler ise hala aynı yerde saymaktalar. İşte gerçek başarı, gerçek amatör ruh budur.

    Cevapla
  5. çihiro

    İşine aşık, işinde profesyonel birisi aynı işe aşık ama amatör olan bir başkasına karşı neden çekememezlik kıskançlık duyguları besler anlamıyorum.

    Bünyamin Bey kendi ağzınla söylüyorsun: “Doğuştan.” Sen de bir hava delisisin, sen de havaya aşıksın. Aynı duyguları paylaşıyoruz. Ben ortaokula, liseye giderken seni görmek için her saat başına on kala televizyonun başına geçerdim. Çünkü benimle aynı dilde konuşan tek kişiydin. Bulut diyordun, yağmur diyordun, kar diyordun. Ailemden birisi seni televizyonda gördüğü zaman bana seslenirdi: “Adamın çıkmış koş!”

    Her hava delisi bunları yaşadı. Her hava delisi seni sevdi. Ama sen bizi kucaklamak yerine “herkes meteorolog” diyerek herkesle aynı tutuyor, yeriyorsun. Hayal kırıklığı yaşattın.

    Neyse ki bizi gerçekten kucaklayan birisi var. Teşekkürler Hava Delisi!

    Cevapla
    1. dadash

      Profesyonel meteorologlarla ilgili olarak bir çift sözüm olacak. Malümünüz Erzurum kış turizmin merkezlerinden biri. Bir kış turizm merkezi için ise olmazsa olmaz şart kar kalınlığı.Ben İstanbul’dan Erzurum’a kaymaya gelecek olsam önce Meteoroloji Genel Müdürlüğünün intenet sitesinden Palandökendeki kar kalılığına bakar ona göre rezervasyon yaptırırım. Yıllardır Meteoroloji Genel Müdürlüğü Erzurumdaki ve Palandöken Kayak Merkezindeki kar kalınlığını olduğundan düşük verdi ve vermeye de devam ediyor. Önceki yıllarda kar kalınlığı ölçümlerin kayak yapılan pistler yerine rüzgarların süpürdüğü tepelerde yapıldığı iddia edilmişti. Şimdi ise günlerdir, Erzurumdaki ve Palandökendeki kar kalınlığı bilgisi güncellenmiyor. Dün Erzurum’a iyi bir kar yağdı. Şehir merkezinde yağan YENİ KAR en az 20-25 santim.Dağın başını siz düşünün. Ama bizim Meteoroloji Genel Müdürlüğüne göre Palandökende 60 santim kar var iken Erzurum merkezde kar yok. Bu husus yıllardır yerel medya tarafından gündemde tutulmasına rağmen Meteoroloji Genel Müdürlüğünün umrunda bile değil. PROFESYONELLERİN çalıştığı bir KAMU kurumu neden böyle bir davranış sergiler anlamak mümkün değil. Aşağıdaki verdiğim linkte konu ile ilgili olarak yerel medyada çıkan bir haber ve okuyucu yorumları var.

      http://www.gazeteguncel.com/haber-Palandokende-Kar-Kalinligi-150-Cm-25450/

      Cevapla
      1. nidogeyç

        1- Sen bu yazıyı, son kar kalınlıkları güncellenmeden yazmışsın.
        2- Bu değerler kayak pistinde ölçülen ve kayak merkezleri tarafından gönderilen yükseklikler, Mgm’nin sadece Uludağ’da istasyonu var, oda geçen ay kapandı. Dikkat edersen bütün K.M ölçümlerinin yanında * ve en altta da açıklaması var.
        3- ”Saltanatı sarsılan ve can havliyle sert açıklamalar yapan” profesyonelleri yanlış yerde arıyorsun.

        Cevapla
  6. welbane

    Soylenecek her şey söylenmiş zaten şimdiye kadar. Ben de Haydarpaşa sevgisini daha önceki yazılarından bildiğim Ozan Hocamızın bu vesileyle bir kez daha Haydarpaşa’ya saygı duruşunda bulunmasındaki asalete dikkat çekeyim. Malum Haydarpaşa dünden itibaren kapatıldı, sonu da belli değil. Çok umudum yok ama Haydarpaşa umarım bir mall bir çok yıldızlı otel olmadan eskisi gibi yaşamını sürdürebilir.

    Cevapla
  7. batuhan

    Ozan bey gerçekten cok guzel bir yazi olmus tebrik ederim 7 subat gibi gelicek sistem hakkindaki dusuncelerinizi ne zaman bir yazi olarak paylasirsiniz bi de deniz etkisiyle yagmur yagisi olabiliyor mu diye soracaktim iyi aksamlar dilerim
    Saygilarimla

    7 Şubat’a daha var, evet DEY de olur.

    Cevapla
  8. okanDagistan

    Ozan Bey,

    Yanlış anlamayın ama paylaştığınız onca bilgi, belge, fikir ve öğreti sonrası siz hala kendinizi amatör olarak değerlendiriyorsanız eğer, oldukça alçak gönüllü biri olduğunuzu düşünürüm. Sizin için ancak amatör ruhlu bir profesyonel tanımlaması doğru olabilir. Keza TDK’dan bakılacak olursa profesyonel tanımı şu şekildedir:

    1. sıfat Bir işi kazanç sağlamak amacıyla yapan (kimse), amatör karşıtı
    “Profesyonel boksörden, antrenman bahanesiyle senin karşında dayak yemek işime gelmiyor, kızım!” – N. Hikmet
    2. Ustalaşmış, uzmanlaşmış

    Üç kıştır (ki bazen diğer mevsimlerde de) takip ettiğim üzere bu siteden yapmış olduğunuz iş amatör tanımına hiç mi hiç uymuyor. Gönül verdiğim, önceleri profesyonel, şu anda amatör olarak ilgilendiğim web tasarımı işi mesela, zamanında bunun ne okulu, ne sertifikası ne de diploması vardı. Ama o dönemde (1996-1997) amatörce bu işe başlayan bir çok insan dünyada ses getiren işler başarmaktadır.

    Sözün özü, siz ve sizin gibi AMATÖRler belki de bu toplumun uzun yıllardır bir türlü organize edemediği (bence eğitim sistemi, politik vb. nedenlerden) potansiyelini ortaya çıkarmasında öncü olacaksınız. Yaptığınız işi takdirle karşılıyor, saygı duyuyor ve devamını diliyorum. Son söz olarak da amatör/profesyonel gibi gereksiz tartışmaların yaptığınız işin önüne geçmemesini temenni ediyorum.

    Cevapla
    1. Havadelisi Yazıyı Yazan

      Sözün özü, siz ve sizin gibi AMATÖRler belki de bu toplumun uzun yıllardır bir türlü organize edemediği (bence eğitim sistemi, politik vb. nedenlerden) potansiyelini ortaya çıkarmasında öncü olacaksınız. demişsiniz… Yapabilirsem kendimle gurur duyarım. Teşekkürler.

      Cevapla
    1. MAT

      Hocadan beklediğimiz tavırlar bunlar işte. Bu bilimin; insanları küçük görerek aşağılayarak bi yerelere gelemiyeceğini görmesi mutluluk verici. Bu tavırlarını (bilinç altında başka düşünceler olmadığını varsayıyorum) samimiyetle devam ettirirse gözümüzde büyür, yücelir…

      Cevapla
      1. SpanK

        Eskiden ben Mikdat hocayı çok dinler saygı duyardım son seneler çok değişti kendine dönmesi güzel bir haber

        Cevapla
      2. Candar

        @whitedelo benim.. 😀

        Miktad hocanın dün ak dediğine bugün kara- dün kara dediğine bugün ak dediğini defalarca gördüğümden şaşırmadım doğrusu.. Başka atıştığımız tweetler de var 🙂

        Bu ” sahip çıkmalıyız” sözünün icraatını maalesef hala görememekteyiz..

        Cevapla
  9. tankut

    sayın kadıoğlu ve sürmeli bu sistem için, hafif geçer, serpinti olur şeklinde bir yorum yapmışlardı sanırım, yanlış hatırlamıyorsam.. yüksek ilçelerde MGM’ye göre 47 cm kar olmuş..kıyılarda en az olan yerde 15 cm oldu öyle değil mi? metrobüs seferleri yapılamadı ara ara..yolda saatlerce mahsur kalanlar oldu..fiyasko bir tahmin!..üstelik sisteme çok kısa bir süre kala!..”amatör” ve “yarı-profesyoneller” tam isabet bildi ama! 😀

    Cevapla
  10. ihsan

    Ozan hocam, Köşeleri tutmuşlar, ve tuttukları köşelere sıkı sıkıya yapışmışlar gruhunun varlığı, sadece bizim ülkemize özgü bir durum değil. Dünyanın her yerinde, bunlardan inanamayacağınız kadar çok var. Aslında, neredeyse sınırsız insan beyninin, daha nerelere kadar gelişebileceğinin önündeki en büyük engellerden biri de bunlar değil midir sizce de? Sadece, kendi çıkar ve egoları herkes ve herşeyden üstündür onlar için. Pohpohlanmaya alışmış kibirli gönülleri, neredeyse yarı tanrı saymaya kadar götürür kendilerini. Siz burada çok özel bir şey yapıyorsunuz. Tıpkı kendiniz gibi diğer tüm hava delilerinin fikirlerini, bilgilerini, tecrübelerini ve hatıralarını, hem kendi yararınıza ve hem de herkes yararına, olabilecek en iyi şekilde kullanıyorsunuz. Tebrik ediyorum. Başarılarınızın daim olmasını diliyorum. Amatör ruhunuzu hiç bir zaman kaybetmemeniz dileklerimle.

    Cevapla
    1. Havadelisi Yazıyı Yazan

      Sağ olun İhsan bey, yalnız, ilgi duyduğu konudan aslında gayet az şey anlayarak, “benim o kadarını bilmeme gerek yok, ben alaylıyım” diyerek, sadece aşırı ilgiyle filan bu bilim dallarını ileriye götürebileceğini düşünmek, düşündürmek de en az bu kadar kötüdür. Bunu da unutmayalım derim.

      Cevapla
      1. Deli Meteorolog

        Sayın Göktürk
        Olayın öznesine bakmayıp anafikre kilitlenirsek sorun olmaz sanırım.
        Sizinde Ao ve Nao ile ilgili bilimsel olmayan birtakım yazılarınız oldu (bilimsel değil miymiş onlar? 🙂 – Ozan) Bilim ve bilimadamlarına saygı duymak kadar Ötekilerede saygı duymak zorundayız. Nasılki ben Meteoroloji ile ilgili hem sizin bu değerli yazılarınızı hemde diğer değerli takım arkadaşlarınızın yazılarını önemseyerek ve ilgi ile takip ediyorsam öbür tarafın yorum ve tezlerinide takip ediyorum ve saygı duyuyorum Ama unutmayınki sizler rakip değilsiniz.Sizin bloğunuz bilimsel ve öğretici ve Akademik.Diğer siteler ise daha çok halk tipi yani Türkiyenin ta kendisi.Kimse sizin çabalarınızı görmezlikten gelmiyor aksine değer veriyor. Toplumda ayrışmaya ,kavgaya değil saygıya,yapılana kabul etmesekte düşüncelerimize ters gelsede bilimsellikten uzakta kabul etsek hoşgörü ile bakmaya ihtiyacımız var.Amacım polemik yapmak yada bilime saygısızlık etmek değil.Ancak sizde kimseyi düşünce ve fikirlerinden dolayı yargılıyamazsınız.Dileyen sizin fikrinizi kabul eder dileyen başkasının (Bu arada fikrimi beyan ettim herhangi bir tartışma yada polemiğe girmeyeceğim.mesajı yayınladığınız içinde ayrıca teşekkür ederim)
        Sevgiyle kalın


        Teşekkürler siz de sevgiyle kalın – Ozan

        Cevapla
        1. hym

          Bu arada dil bilgisi kurallarına hiç uyulmamış. Lütfen kurallara uyalım uymayanları uyaralım.

          Evet, genelde düzeltiyoruz, ama özenilmediği anlaşılsın diye böyle bıraktım. Çok uyardığımız halde bazı arkadaşlar/kardeşler/abiler ısrarla dikkat etmiyorlar. – Ozan

          Cevapla
        2. welbane

          Bence dünya düz ve güneş dünyanın etrafında dönüyor. Lütfen fikrime saygı duyulsun, toplumsal ayrışma, kavga olmasın…

          Cevapla
  11. Deli Meteorolog

    Sayın Dr. Ozan Mert Göktürk
    Yukarıdaki yazınızı hemen tüm yazılarınızı okuduğum gibi kelimesi kelimesine okudum.
    yazınızda “Tüm bunlarla birlikte, amatörlerin hepsini bilgili, akıllı ya da iyi niyetli bulduğum sanılmasın lütfen” ile başlayan cümlede kimden bahsettiğiniz aşikar. En az sizi takip ettiğim kadar onuda takip ediyor ve sitesinde arada yorumlarda yada tahminlerdede bulunuyorum sizlede bir iki diyaloğumuz olmuştur o sitenin defterinde.
    Ben bir iş adamıyım hem lisans hemde ön lisans olmak üzere 2 yüksek okul okudum,yanımda sizler gibi akademik kariyer yapmış 4 adet genç arkadaşımda çalışmaktadır.Sizde bilirsinizki her sektörde ve her branşda ,her işin hem okullusu hemde alaylısı vardır ve alaylı-okullu çatışmasıda eskiden beri süregelmektedir.
    Okullu herzaman alaylı ile alay eder,hakir görür bilgisiz ve cahil adleder,ama bilirmisinizki alaylı tecrübe sahibidir,alaylı her daim kendini geliştirmeye okulludan daha fazla meyillidir.Çünki alaylı gönül koyandır,istek duyan haz alandır,okullu olan hele birde akademisyen ise literatürcü,kuralcı ve muhafazakardır.Tabiki okullu; gelişime açık ,araştırmacı ve deneyseldir. tez antitez ilişkisi içindedir.onun için doğru olan literatüre uygun olandır.tezler ise ancak kuvetli doneler,deneyler,istatistikler ile desteklenir ise geçerlidir. Oysa Alaylı hipotez mipotez bilmez,deneymiş istatistikmiş çok takmaz,o yaşadıklarını içgüdüleri ile ,hisleri ile kendi tecrübeleri ile harmanlar.Deneme yanılma ile yolunu bulur,istatistikleri kendi düşünceleri ile oluşturur mevcut olanı kullanmaz kendi verilerini oluşturur.Akademisyen ,bilim adamıdır.Bilim adamı ise enaz analarımız kadar kutsaldır,bilim olmadan ne gelişim olur ne iletişim,nede değişim Allah sizlerden binkere razı olsunki bu ülke için,insanlar için toplum için canla başla mücadele ediyor emek harcıyorsunuz .Ama eleştiri yaparken, kendi akademik alanınızda dahi olsa öyle yada böyle bu bilime kafa yoran ,enaz sizin kadar toplumu (meteoroloji konusunda) bilgilendirmeyi görev edinen,bu bilimi insanlara sevdiren ,salak saçma internet tuzakları ile uğraşmaktansa hazırlamış olduğu siteye gençleri çekerek en azından psikolojisi bozuk olan çoğunluğumuzun bir nebzede olsa rehabilite olmasını sağkayan sözkonusu kişiyi bu şekilde rencide etmemek ,daha duyarlı ve hakkaniyetçi olmak bence bilim adamlığından önce erdemli olmak çok daha önemlidir.Unutmayınki her bireyin yasalar çerçevesinde ifade özgürlüğü vardır,her birey inandıklarını,kendi metodları ile açıklama ve yayınlama hakkına sahiptir.Artık devir benim gençlik yıllarım gibi değil,iletişimin bu derece kolaylaştığı,hertürlü bilgiye ulaşmanın,internet sayesinde hiçde zor olmadığı bu devirde bırakında insanlar kendilerini istedikleri şekilde ifade edebilsin fikirlerini düşüncelerini diğerlerine anlatabilsin.Unutmayınki her yayının takipçileri ve destekçileri vardır,ve unutmayınki o kişilerin arasında sizin hiç tahmin bile edmiyeceğiniz kişiler ve kurumlarda vardır.Bahse konu zatı muhtereme karşı takındığınız bu alaycı tavır bu kişi ve kurumlarıda kapsamaktadırki, sizin bile o Akademik duruşunuz bu kişi kurumların yanında yeri gelir yok hükmünde olur.
    Saygılarımla

    Neyi ya da kimi kastettiğinizden emin değilim. Söylediklerinizin birçoğuna katılmakla birlikte önemli bir kısmına da katılmıyorum, çünkü kendinizle epey çelişmişsiniz, bence bilimsel yöntemin ne olduğu hususunda kafanız net değil, oysa bilimsel yöntem nettir. “okullu olan hele birde akademisyen ise literatürcü,kuralcı ve muhafazakardır.” demişsiniz, çok az akademisyen tanıdığınız ve tanıdıklarınızın kalitesinin düşük olduğu bu sözlerinizden belli oluyor.

    Daha önce de birçok kereler söylediğim üzere benim için söylenen laf önemlidir, söyleyen kişinin konumu, eğitimi, yaşı vb. zerre umurumda değildir. Yani kafama yatmayan bir şeyi kim söylerse söylesin eleştiriyorum, çünkü önemli olan genç nesillerin bilime ve bilimsel yönteme bakış açısıdır, ülkemizde bunlar oturmamıştır, bu konuda bireysel olarak fazla bir etkimin olmayacağını bilsem de, elimden geleni yapmadan duramıyorum. Ayrıca “erdemli” birisi olduğumu düşünüyorum, böyle kişisel ahlaka gönderme yapan eleştirileri çirkin buluyorum. Lütfen kişiliğimi değil yaptığım/yapmadığım işleri eleştiriniz. Öte yandan, yararlı ve doğru bulduğum her işi destekliyor ve övüyorum. Siz, bazı övmediğim kişi ya da işler için beni haksız buluyor olabilirsiniz, ama o kişiler ve işler konusunda ikna olmadığım müddetçe herhangi bir olumlu şey söylemem samimiyetsiz olacaktır. Son olarak, herkesin kendini dilediği gibi ifade etme hakkı vardır, ona karışamam, zaten de karışmıyorum. – Ozan

    Cevapla
  12. SpanK

    Bu siteyi çok seviyorum bu siteyle birlikte ht’yı ve cemal saydam beyi takip ediyorum bu sitede güzel bilgiler edindim bundan sonrada edinemeye devam edicem.

    Cevapla
  13. El NiNo

    bu blog çok kaliteli ve işini çok güzel yapıyor evet. ancak eksik bir yönünüz var gibi duruyor. Tahmin yaparken çok dar alanlı yapıyorsunuz. Yani bu sistem sadece İstanbul’u etkilemiyor. Ama nereye bakarsam istanbul. Diğer bölgelerdeki kuvvetli yağışlar konusunda uyarı olmuyor. örnek gerekirse Antalyada kuvvetli yağış oldu ama hiç siz değinmediniz. Orada bazı sorunlar oldu heyalan oldu vs. siz bu yazıma şöyle karşılık verebilirsiniz. Blogu en çok istanbul ve çevre illerden kişiler takip ediyor.. Evet bu doğru ancak başka bölgeden biri geldimi bakıyor muhabbet yok uyarı bile yok millet istanbul’u konuşuyo anca yorum yapası gelmiyor. Yanlışsa söyleyin sadece benim gözlemim bu.

    El Nino, kaçırdığın nokta şu ki burada sadece gönüllü insanlar var. Her yeri düzenli biçimde inceleyemeyiz, böyle bir görevimiz yok. Mesela konu Rize’yse katkıyı sen yapmalısın ki blog zenginleşsin. Ayrıca gerektiğinde zaten inceliyoruz her yeri. Risk haritasını ne çabuk unuttun. İlerde yine yapabiliriz. Son sistem en çok İstanbul’u etkiledi, tabii ki çoğu yorum İstanbul’la ilgili olacak.- Ozan

    Cevapla
  14. Batu71

    Daha önceden Bünyamin’i takip ediyordum. Ama bu sayfayı keşfedince diğerlerini bir kenara attım. Hele ki nam-ı diğer ‘Havayı yoklayan Adam’, bu yıl La Ninia’nın etkisinde olduğumuz için Türkiye’de havaların ılık geçeceğini söylediği zaman; ‘Bu adam bitmiştir’ dedim.
    Amerka’da, özellikle göller bölgesinde, hava durumu kanalları sürekli ‘Lake Effect’ der, dururlardı. Bizim de, yıllar sonra DEK’imizi ortaya çıkardığınız için teşekkür ederiz. Bu arada kitap yayınlayacağınız zaman, haberim olsun, yardımcı olabilirim.

    Cevapla
  15. İdea_

    Yazını okurken niye böyle duygu yüklenmesi oldu bilmiyorum, lakin yazarken şu an hissettiklerimi hissettiğine çok eminim. Uzatmayayım yoksa ağlayacağım.

    Hep “deli” kalın/kalalım olur mu?


    Yolun başarılarla dolsun Hocammmm…
    Daha gidecek çok yolumuz var, birlikte…

    Cevapla
  16. Alper Tükel

    Yazıyı yazan arkadaşı yürekten tebrik ediyorum. Türkiye’ deki kimi gerçeklere öyle güzel dokunmuş ki, öyle güzel tercüme etmiş ki üstüne söylenecek birşey bulamıyorum. Türkiye’ de gördüğüm şey, hep oluyormuş yada olmuş gibi yapmak, davranmak; yapıyormuş, yapılıyormuş gibi görünmek. Sonra da ben oldum demek. Garip şekilde kibirlenmek. Fakat herşey yüzeysel ve temel bilimsel tekniklerden bile uzak. Tabi sadece meteorolojik temelde değil bu sözlerim. Bilişim ve teknoloji nin hemen her alanında durum böyle. Bilim bu kadar sığ değildir. Araştırdıkça derinlere inersiniz. Yeni şeyler keşfedersiniz ve ufkunuz genişler. Gerçek bilim adamı isminin solundaki sıfatlarla değil, fiilen gerçekleştirdikleri icraat, buluş ve fikirlerle tanınabilir. Yazıyı yazan arkadaşımı kutluyor ve Türkiye’ de böyle arkadaşların varlığından gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. Selam ve sevgiler.

    Cevapla
  17. ALKIM

    Bünyamin Sürmeli iki gündür ne olduğunu yeni öğrendiği DEK’i ağzından düşürmüyor ve bu öğlen (benim gördüğüm kadarıyla) ilk kez radar görüntüsü kullandı. Kimbilir belki bu yazıyı da okumuştur.

    Deniz effect diye bir gaf yaptı mı hakikaten? – Santiago

    Cevapla
  18. TahminMaltepe

    Sizi ve ekibinizi takip etmek gerçekten çok güzel. Okulda öğretmen arkadaşlar arasında adım meteoroloji müdürüne çıktı. Öğrencilerime bloğunuzu öneriyorum. Bu bloğun hazırlanmasında emeği geçenleri kutluyorum.

    Cevapla
  19. Orçun Bostancı

    Ezberleri bozan, dar kalıplardan çıkmamızı sağlayan sanal dünyanın faydalarının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini (olumlu anlamda) bu kadar lirik bir dille anlattığınız yazınızda biz amatörlere vermiş olduğunuz destekten dolayı teşekkür eder başarılarının devamını dilerim.

    Cevapla
  20. Trakyalı

    Yazıyı çok beğendim. Burası gerçekten söylediğin gibi bir okul oldu benim için ve tahmin ediyorum birçoğumuz için de öyledir. Kendimi bildim bileli en büyük ilgi alanım hava durumu ve hava olaylarıdır. 20 senede öğrendiğimin fazlasını burada 1 senede öğrendim ve öğrenmeye de devam ediyorum. Herşey için teşekkürler. Yeni işinde ve görevinde de başarılar.

    Cevapla
  21. Mert

    İstanbul-Sefaköy’den biraz resim ekleyelim şimdi. Arkadaşlar 1 metrelik cetveli görebilen var mı aranızda ? 🙂 http://ompldr.org/vY2tmbw
    http://ompldr.org/vY2tmbQ
    http://ompldr.org/vY2tmdg
    Odamın camı http://ompldr.org/vY2tmdw
    Balkon http://ompldr.org/vY2tmeA
    Ve son durum şu anda kar toplanan yerlerde 1 metreyi aşkın kar örtüsü var. Yollarda, çimenlerde en az 50 cm olmak üzere kar örtüsü mevcut. Anlaşılan akşam 17 gibi başlayan kar yağışı hiç durmamış ve şu andada halen yoğun bir şekilde etkisini gösteriyor. Bu bir DEK sistemi ve DEK’in artık ne denli güçlü ve kuvvetli olduğunu artık öğrenmiş olduk.

    Cevapla
  22. alperen

    Ozan hocam bu DEK dediğimiz nam-ı değer sea effect hadisesi neden orta ve doğu karadeniz kıyılarında olmuyor da hep Zonguldak-İstanbul hattında gerçekleşiyor.Bizim buralarda da DEK hadisesiyle kuvvetli kar yağışları olur mu?

    Sizin oralara 50 cm. yağdıran sistemler genelde DEK yağışları ile gerçekleşiyor – Santiago

    Cevapla
  23. selim saner

    Ozan bey,
    Duygu yüklü yazınız ve bzlerle paylaştıklarınız için çok teşekkürler. ama sanki bu bir veda yazısı havası da taşıyor öyle olmaz umarım.

    Cevapla
  24. Ali Cem İlhan

    Ozan Bey,

    Ben şunu merak ediyorum: Acaba bu site benzeri dünyada başka örnekler var mıdır ? Varsa, paylaşırsanız sevinirim. Burada yaşanan deneyimi değerlendirmek açısından benim için yararlı olacaktır.

    Saygılarımla,

    Cevapla
  25. Karsavuran

    Allah başarılarınızı ve sağlığınızı daim etsin, konu başına koyduğunuz resme bakınca ve en soldakinin siz olduğunu öğrenince çok mutlu oldum, biliyorum tuhaf bir his ama yağan o güzel kar ve siz ilginç bir ikilisiniz. 🙂 Bir kar yağışını birlikte seyretmek ve bilgilerinizi ilk ağızdan dinlemek isterdim, sağolun varolun..
    Ayrıca İstanbul’da kar görmek, hele ki böylesini yaşamış olmak ayrıcalık, mavi-yeşil deniz, martılar, boğaz, gelen yağışla 2.köprünün gözden kaybolması v.s. , herkesin tatmasını dilerim.

    Cevapla
  26. MAT

    Türkiye’yi “sea effect” le tanıştıran, bunların mekanizmaları hakkında bilgi veren, modellerin 1-2 kilo yağış verdiği ortamda neden kuvvetli yağış beklenmesi gerektiğini anlatan biri nasıl olurda TV kanalları ve basın tarafından görülmez aklım almıyor.
    Eğer hakkaniyetli bir ortam olsa, Ozan Hoca’m şu an Türkiye’nin en popüler meteorologu olurdu… O buluyor, araştırıyor, öğretiyor ama TV lerde kaymağı başkaları yiyor… Bana en çok koyanda bu kısmı açıkcası…

    Cevapla
  27. faruk polat

    sizleri okuyarak benda kar delisi oldum.gerçekten çok güzel tahminleriniz var.DMİ den çok sizleri takip edeceğim.onlar son saatte uyarı veriyorlar sizler ise günler öncesinden.şu anda z.burnunda bile 20 cm kar var.tüm ara sokaklar kapalı.gece çok çok güçlü yağdı ve sıcaklık şu an -2 .

    Cevapla
  28. Bursalı Deli

    Ozan ben bir de seni kıskanıyorum. Sevdiğin, tutkun olan işi yapıyorsun. Bu işten para kazanıyorsun, tavrın çok güzel, bu blogu açarak kendin gibi delileri topladın buraya, herkes seviyor seni. Döverim seni. 🙂

    Cevapla
  29. akureyri

    Her şey çok güzel fakat, sıcaklıkta dün geceden itibaren artış meydana geldi. Acıbadem’de bir önceki gün -2/-4 arası gezinen sıcaklık, dün gece -1 C yükseldi, sabah evden çıkarken 0.2 C ydi.
    Sıcaklıktaki bu yükseliş bekleniyor muydu, nedeni nedir ?

    Bekleniyordu, sistem Orta Avrupa’ya doğru çekiliyor – Santiago

    Cevapla
    1. akureyri

      Santiago, bu vesileyle seni tebrik etmek istiyorum. White Fox ve sen , ( Ozan hocam hakkında zaten yoruma gerek yok), inanılmaz bilgilisiniz. Bende 35 yaşındayım ve kendi bildim bileli hava durumu en büyük hobimdir, fakat sizin kadar işin tekniğine inemedim.
      DEK konusunda da yorum yapmak istiyorum. 3 sene kadar Amerikada öğrencilik için bulundum. Orada TV de en çok izlediğim kanal Weather Channel idi. Lake effect snow terimini ilk defa orada duydum. ABD deki hava durumu bültenlerinin, Türkiyedekilerden en büyük farkı, çok daha fazla detay veya açıklayacı teknik bilgi verilmesiydi. Kendim bildim bileli hiç bir hava durumu bültenini kaçırmam, eskiden radyo 1 deki öğlen haberlerinden sonraki hava durumunu sırf daha ayrıntılı olduğu için bile dinler kaçırmazdım, İstanbul’da deniz etkisiyle kar yağışını olduğunun bir kere bile telaffuz edildiğini duymadım. Sadece rahmetli Ali Esin, sanırım Kanal 6 daydı o zaman mesleğinin son dönemlerydi, cephe geçtikten sonra, İstanbul için parçalı bulutlu tahminin yapıldığı fakat bugünkü gibi çok kar yağdığı bir gün sabahındaı, soğuk havanın Karadeniz üzerinden geçmesiyle oluşan bir kar yağışı oldu, tahmini çok zordur gibi bir söz söylemişti, o zaman çok dikkatimi çekmişti.

      Teşekkürler – Sorunuz konu başlığıyla bağlantılı olmadığından sildim, birazdan diğer konu başlığı altında değerlendirme yapacağım – Santiago

      Cevapla
  30. devrim

    temmuz 2010 dan bu yana sıkı bir takipçi olarak hayatımıza kattıkların yazıya dökmek kolay olmasa gerek.
    aynı duyguyu paylaşan onlarca insanı aynı çatıda toplamak harika denebilecek bir duygu.
    bize kazandırdıkların için teşekkür etmek tam olarak karşılar mı bilmiyorum.

    Cevapla
  31. Emre

    İşte burayı neden takip ettiğimizin cevabı. Bu şekilde tahminlerde bulunan insanların bloglarını şöyle bir tarayınca Hava Delisi dışındaki yerlere pek itibar etmemek gerektiğini düşünmüştüm. Hala öyle düşünüyorum ve çok iyi anlıyorum.

    Ayrıca tebrik ederim! Başarıların devamını dilerim.

    Selamlar,

    Cevapla
  32. Cumulonimbus

    Amatör, kelime kökeni olarak “sevgili” ya da “anne” anlamına geliyor. Çok güzel bir yazı yazmışsınız, keyifle okudum. Bu arada “Türkiye İklimi” eseri beni şimdiden heyecanlandırdı.

    Cevapla
  33. bahçeköy_sarıyer

    Çok güzel bir yazı. Çok çok teşekkürler bize böyle bir bilgi ve eğlence (evet ben çok eğleniyorum) kaynağı sunduğunuz için. Başarılarınızın devamını diliyorum.

    Cevapla
  34. ibrahim

    usta gerçekten bir kar canavarı olarak özenle okudum çok güzel yazmışsın.bu sabah kalktıgımda dünden dahada değişik bir görüntüyle karşılaştım.istanbul/bahçelievlerde kar dize yaklaşmış durumda.62 rakımlık yerdeyım ve 7 senedir acıkcası bu kadar güzel kar görmemiştim 🙂

    Cevapla
  35. White Fox

    Ozancım ” WRF modelini ve DMİ’nin gözlem ağından gelen ölçümleri kullanarak, veri asimilasyonlu hava tahmini yapacağız. ” demişsin, yani bir bakıma MOS sistemimi olacak bu ?

    Cevapla
  36. ozan DENİZ ETKİSİ

    Başarılar seninle olsun arkadaşım. Herşey gönlünce olsun. Eklemek istediğim bir şey var nasıl DEK’i bilebilmek tecrübe ve yetenek isteyen bir durumsa uzun vade tahminciliğininde böyle olduğunu düşünüyorum. Başından beri bu konuda seninle ayrıldık. Modelin az yada hiç vermediği DEK’e olacak demek nekadar bilimsellik dışı değilse ise uzun vadede modelin vermediğini söylebilmek mek o kadar bilimsellik dışı değil benim gözümde . Başkalarını bilmiyorum ama Haliç’in donması dışında kendimi bu sistede oldukça beğendim ve hepimizin bildiği gibi ah o Sicilyadaki siklon oluşmasa bellimi olur Haliç bile donabilirdi değilmi? Son olarakta şunu söylemek istiyorum. Amacın uzun vade tahminide yapmak olsaydı eline kimse su dökemezdi (benden sonra tabiki:)) ama belkide doğru olanı yaptın.Başarılar diliyorum

    Cevapla
  37. okito

    Allah yolunu açık etsin hocam… Asıl profesyonellik bildiğini büyük bir heyecanla anlatmak isteği duymak ve bu iradeye sahip olmaktır.
    Bununla birlikte amatör ruhuna gurban 🙂

    Cevapla
  38. Bursalı Deli

    Ozan her zamanki gibi akıcı, rahat anlaşılır, sitem dolu da olsa çok keyifli bir yazı olmuş. Tebrik ederim.
    Tekmeye kafa atan futbolcu gibi, profesyonel yaşamında, içindeki deliyi kaybetmemen dileğiyle.

    Cevapla
  39. Blance

    Üstad başarılarının ve başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz. Bu ülkede malesef kronik muhalifler gereğinden fazla.. Ama bunlar seni daha da motive etmelidiye düşünüyorum..
    Bu arada İstanbul ve İzmir’in tamamının eksili değerleri ölçtüğü günlerden sonra Şubat ayıyla beraber ve senin de bölgeye intikalinle; Mersin’de de eksili değerler ve kar yağışları bekleyebiliriz artık, ne dersin 🙂

    Ya bu arada değinmek istediğim kısa bir konu var izninizle. Ozan Hocam sen de yazında insanoğlunun doğayla mücadelesine gönderme yapmışsın. Son 2-3 gündür yaşadığımız iki örneği.. İlki muhterem(!) hükümetimiz ve dahi mühendislerinin(!) harikası Karadeniz Sahil Otoyolu Projesi’nin son patlağı, Artvin Sahil yolunun bir şeridinde büyük bir alanda etkili olan çökme.. Sahil Yolu kapanmış vaziyette. Ve bu projedeki kaçıncı skandal, kaçıncı kez doğanın galip gelmesi.. Diğeri de Hatay Amik Ovası’nda, (aslında Amik Gölü’dir kendisi), meydana gelen ve 150 bin dönümü, evleri, tarlaları ve hatta Eski Amik Gölü’nin kurutulduğu alana, bilimadamlarının itirazına rağmen yapılan Hatay Havaalanı’nı sular altında bırakan ve tahliyesinin de şu an için pek mümkün olmadığı durum…
    Daha da Rize mi, Ordu mu, tam hatırlayamıyorum, denize dolgu yapılıp, planlanan bir Karadeniz Havaalanı Projesi budünlerde gündeme yeni getiriliyor.. Bir de işin HES’ler; nükleer santraller boyutu var ki; profesyonel bir yerbilimci ve bir meteoroloji sevdalısı olarak; hiç girmek istemiyorum…
    Allah aşkına, bizi kimlerin nasıl yönettiğini görebiliyor musunuz??! Amacım doğayı politize etmek değil; doğa’yı kendimize düşman edip, hem doğanın hem de bizim aldığımız zararı ifade edebilmek..
    Birilerini üzdüysek, kırdıysak ; sürç-i lisan ettiysek affola..

    Cevapla
  40. serdarg

    Bu kadar seviyeli, kaliteli bir blogu kurduğunuz ve yaşatmaya devam ettiğiniz için gönül dolusu teşekkürler…. Yeni kariyerinizde başarılar…

    Cevapla
  41. El NiNo

    İstanbuldaki ölçümleri çok merak ediyorum. 24 saati aşkın süredir yorumlara göre kar çok süper yağıyor. Yani 1 metreyi geçmiştir illaki. Buda burada olan kar alttaki yatık buzdolabından kalınlığı hakkında bilgi edinebilrisiniz. Yer Büyükköy.(Rize)
    byk

    Cevapla
  42. baki

    blogunuz meteor.gov.tr ile birlikte en çok takip ettiğimiz site oldu tebrikler, bu arada aksaray’da 36 saat süren kar yağışı yerini -15 derece soğuğa bıraktı yağışlar acaba salt lake effect miydi 🙂

    Cevapla
    1. Onur

      Tuz gölü oldukça sığ bir göl olduğu(hatta yazın göl demek zorlaşıyor) için böyle bir etki göstermesi olası değil.

      Cevapla
  43. Kuzeytac

    Burayı Cemal Saydam’ın sitesi sayesinde tanıdım. Hem ondan hem sizden ÇOK şey öğrendim.
    Amatör bile değilim ama hava olaylarına çok meraklıyım. Keyifle ve sürekli takipteyim.
    Bu yazıyı teşekkür etmek için yazdım, yayınlamasanız da olur.
    Ellerinize ve yüreğinize sağlık.
    İyi ki siz gerçek bilgi aşıkları varsınız…

    Cevapla

Yorum yazın...