İstanbul’un, İzmit’in, Adapazarı’nın çok eskiden beri ara ara depremlerle yıkılageldiğini ilk öğrendiğimde ortaokul son sınıf öğrencisiydim, İzmit’te oturuyorduk. İzmitliyiz, sıradan bir aileden ve çevreden geliyorum, dolayısıyla tanıdığım insanlar arasında konuya dair kayda değer bilgisi olan kimse yoktu. Okulda coğrafya dersinde muhtemelen biraz anlatılmıştır ama ben anımsamıyorum, Mercidabık Savaşı’nın tam tarihini veya “fâilâtün fâilün”leri ezberlerken depremin önemini tam olarak idrak edememişizdir diye düşünüyorum. O zamanlar (90’lı yılların ortaları) internetten öğrenmek gibi bir şey de söz konusu olamayacağı için, deprem denince ürperip herkesle birlikte “Allah korusun” demekten başka bir şey yapamıyorduk. ‘Tedbir almak’ gibi kavramlar hayatımızda, kültürümüzde, tabii ki, hiçbir şekilde yoktu. Birkaç yıl sonra, 1999 depremlerinin her ikisine de (İzmit-Düzce) neredeyse merkez üssünde yakalanacak olan babam, 1967 Adapazarı Depremi’ni ve daha ufak birçok depremi de canlı yaşamıştı; ama onun da bunlardan hatırladıkları “iyi salladı”dan, çıkardığı dersler “binadan seri şekilde çıkmak lazım”dan öteye gitmiyordu.
Etiket arşivi: Deprem
Tam Deprem Havası
Büyük İzmit Depremi’nden sonraki hemen her yaz İstanbul’da çok sıcak ve nemli günler olmuştur ama hiçbirinde deprem olmamıştır.
Anadolu’da 20. yüzyılda gerçekleşen en büyük deprem olan (büyüklük 7,9) ve 27 Aralık 1939’da sabaha karşı gerçekleşen Erzincan Depremi esnasında hava sıcaklığı sıfırın altında 15 derece civarında idi.
Olur da bu sıralar İstanbul’da deprem filan olursa bu, hava sıcak olduğu için değil, dış güçler bizi kıskandıkları ve HAARP vb ile faylarımızı dürttükleri için hiç değil; Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın İstanbul’un güneyinden geçen kısmının kırılma zamanı geldiği için olacak. Konunun uzmanları bunu 20+ yıldır söylüyor. 99′ İzmit Depremi’nden sonra sıra İstanbul’dadır. Kuzey Anadolu Fayı’nda depremler 20. yüzyılda doğudan batıya doğru hareket etmişlerdir.
Jeolojik zaman ölçeğinde bir yılı bir saniye gibi düşünebilirsiniz. Dolayısıyla depremin şimdi değil de mesela 5 veya 10 yıl sonra gerçekleşmesi bilim insanlarını haksız çıkarmayacak. Aslında yine “neredeyse şimdi” deprem olmuş olacak. Yarın da, 10 yıl sonra da jeolojide “şimdi”dir.
Depremi sıcak hava tetiklemez, sizi de deprem öldürmeyecek. Eğer ölürseniz, oturduğunuz bina depreme dayanıklı olmadığı için öleceksiniz.
Sevimsiz konularla canınızı sıktığımız için özür dileriz ama bunları deprem olmadan konuşmak daha iyi. İnşallah mümkün mertebe gecikir. Ama eninde sonunda olacak.
Van Depremi, Faylar ve Yanardağlar
Hava ve iklimle doğrudan ilişkileri olmasa da, depremler ve yanardağlar hava meraklılarının ilgisini epey çekiyor, Atış Serbest’te de bu konuya kayıtsız kalınamadı. Ben de bir bilene sorayım dedim ve Hollanda’daki Utrecht Üniversitesi’nde yer dinamiği alanında doktora yapmakta olan arkadaşım Ali Değer Özbakır‘dan bizi bilgilendirmesini rica ettim. Kendisi beni kırmayarak aşağıdaki yazıyı kaleme aldı. Hem Ali’ye, hem de onu motive eden yorumları için başta Santiago olmak üzere diğer hava delilerine çok teşekkür ederim. – Havadelisi
Sevgili hava delileri,
Belirtmeden geçemeyeceğim, meydana gelen depremin kaynağı ve olası sonuçlarını test edilebilir bir biçimde tartışmaya açmanız, argümanlarınızı anlaşılır biçimde göstermeniz çok hoşuma gitti. Santiago levhaların birbiriyle olan ilişkilerini görsel biçimde ele alarak (bakınız) tartışma için güzel bir arka plan hazırlamış. Bir iki ekleme de ben yapayım, eğer hala televizyonlarda verilen açıklamalardan boğulmadıysanız.

Anadolu ve Ege'deki genel depremsellik ve tektonik görünüm. (Tıklayarak gerçek boyutlarında görüntüleyebilirsiniz.) Bu şeklin her hakkı saklıdır, kopyalanması ve dağıtılması yasaktır. Ufak, renkli daireler son 50 yıllık depremleri göstermektedir. Gri renktekiler kabukta meydana gelen depremleri, diğerleri ise kabuk altı depremleri simgeler. Haritada gösterilen depremler Mw. 4.0'ten büyük depremlerdir. Van Gölü civarındaki depremlere dikkat edin, bölge normalde sakin olup da şimdi deprem üreten bir bölge değil. Tam olmamakla birlikte, haritadaki siyah çizgiler aktif fayları göstermektedir. Mor oklar, Anadolu ve çevresinin Avrasya'ya göre hareketini temsil eden, GPS'den elde edilen hız vektörleridir (Bu vektörlerin ucundaki daireler hata elipsleri olup şu anki konumuzla bir ilgileri yoktur). Mavi üçgenler ise yanardağlardır. Van depremi ortası siyah renkli daire ile simgelenmiştir. Depremi karakterize eden bu simge ters fay anlamına gelir.