Hava ve iklimle doğrudan ilişkileri olmasa da, depremler ve yanardağlar hava meraklılarının ilgisini epey çekiyor, Atış Serbest’te de bu konuya kayıtsız kalınamadı. Ben de bir bilene sorayım dedim ve Hollanda’daki Utrecht Üniversitesi’nde yer dinamiği alanında doktora yapmakta olan arkadaşım Ali Değer Özbakır‘dan bizi bilgilendirmesini rica ettim. Kendisi beni kırmayarak aşağıdaki yazıyı kaleme aldı. Hem Ali’ye, hem de onu motive eden yorumları için başta Santiago olmak üzere diğer hava delilerine çok teşekkür ederim. – Havadelisi
Sevgili hava delileri,
Belirtmeden geçemeyeceğim, meydana gelen depremin kaynağı ve olası sonuçlarını test edilebilir bir biçimde tartışmaya açmanız, argümanlarınızı anlaşılır biçimde göstermeniz çok hoşuma gitti. Santiago levhaların birbiriyle olan ilişkilerini görsel biçimde ele alarak (bakınız) tartışma için güzel bir arka plan hazırlamış. Bir iki ekleme de ben yapayım, eğer hala televizyonlarda verilen açıklamalardan boğulmadıysanız.

Anadolu ve Ege'deki genel depremsellik ve tektonik görünüm. (Tıklayarak gerçek boyutlarında görüntüleyebilirsiniz.) Bu şeklin her hakkı saklıdır, kopyalanması ve dağıtılması yasaktır. Ufak, renkli daireler son 50 yıllık depremleri göstermektedir. Gri renktekiler kabukta meydana gelen depremleri, diğerleri ise kabuk altı depremleri simgeler. Haritada gösterilen depremler Mw. 4.0'ten büyük depremlerdir. Van Gölü civarındaki depremlere dikkat edin, bölge normalde sakin olup da şimdi deprem üreten bir bölge değil. Tam olmamakla birlikte, haritadaki siyah çizgiler aktif fayları göstermektedir. Mor oklar, Anadolu ve çevresinin Avrasya'ya göre hareketini temsil eden, GPS'den elde edilen hız vektörleridir (Bu vektörlerin ucundaki daireler hata elipsleri olup şu anki konumuzla bir ilgileri yoktur). Mavi üçgenler ise yanardağlardır. Van depremi ortası siyah renkli daire ile simgelenmiştir. Depremi karakterize eden bu simge ters fay anlamına gelir.