Etiket arşivi: Aktivite

10 MADDEDE, YAKLAŞAN BUZUL ÇAĞI GERÇEĞİ


Değerli Takipçiler,

1) Bilimdeki son gelişmeleri bizdeki ana akım medyadan (Zürriyet, Nabertürk, Zabah vb.) öğrenemezsiniz.

2) Bu yüzden, birtakım haberler okuyup “aaa buzul çağı geliyormuş?!” diye heyecanlanmayın.

3) Bu “buzul çağı” haberleri her yıl belli dönemlerde piyasaya sürülür (hatırlayınız).

4) Amaç, sizin habere tıklamanız ve Zürriyet gastesinin reklamlardan para kazanmasıdır.

5) İşin bilimsel yanı ise şudur: Bazı bilim insanları (çoğu veya hepsi değil), önümüzdeki 5-20 yıl içerisinde, güneşten dünyaya ulaşan ısı enerjisinin -bundan yaklaşık 200-300 yıl önce olduğu gibi- azalacağını (ki bu epey olasıdır); bunun da dünyamızın ikliminde bir miktar soğumaya yol açacağını (bu da, daha az ihtimal olmakla birlikte, olasıdır) düşünmektedirler.

6) Fakat bu bir “haber” değildir. Çünkü bu konu bilimsel çevrelerde uzun süredir bilinen ve tartışılan bir konudur. Örneğin blogumuzda, bundan üç buçuk sene önce şu yazıyı yazdık.

7) Peki neden güneşten gelen enerji azalınca iklimin soğuması, 300 yıl önceye göre daha düşük bir olasılık? Çünkü şimdi insanlar da dünyayı -sera gazları ile- ısıtıyor. Bilim camiasının genelinde ŞU AN KABUL EDİLEN görüş; güneş enerjisinin azalmasıyla oluşacak soğumanın, insan kaynaklı küresel ısınmayı YENEMEYECEĞİ yönünde.

8) Yine de… Bazı bilim insanlarına göre… Güneşten gelen enerjinin azalmasıyla ortaya çıkacak soğuma; BAZI zaman dilimlerinde, BAZI yerlerde, BAZI mevsimlerde (özellikle kışın) insan kaynaklı küresel ısınmayı BİR SÜRELİĞİNE (bir veya birkaç on yıl) durdurabilir… Bu, olabilir… Okuduğunuz ‘haber’ de, bu görüşün abartılmış bir versiyonudur.

9) Bu konular TARTIŞMALIdır. Bilim insanlarının tartışmalı saydığı konuları çözdüğünü iddia edenleri asla dinlemeyin.

10) Zürriyet, Zabah, Nabertürk okumayın. Kitap filan okuyun. Hayırlı günler.

Reklam

Güneş’teki Garip Sükûnet: Üşüyenler, Isınanlar ve Bazı Soğuk Öngörüler


Bir
Ozan Mert Göktürk
& Deniz Bozkurt
ortak çalışmasıdır.

Şekil 1: Güneşteki leke sayısının 1 numaralı güneş döngüsünden itibaren günümüze kadarki seyri. Güneş döngüleri numaralanmış ve şeklin içinde gösterilmiştir. Tüm grafiklerde kullanılan güneş lekesi sayıları Brüksel Uluslararası Güneş Lekesi Sayısı veritabanından alınmıştır. (http://sidc.oma.be/sunspot-data/)

Havaküre (atmosfer), suküre (hidrosfer), buzküre (kriyosfer), taşküre (litosfer) ve yaşamküreden (biyosfer) oluşan iklim sisteminin hem yapımcısı hem de yönetmeni olan güneşin, bir sebeple, bir süreliğine de olsa dünyamızı doğru dürüst ısıtamadığını düşünün… Sonuç mu? 1815 Nisan’ında Endonezya’daki Tambora Volkanı’nın patlaması ile yaklaşık 45 km yüksekliğe kadar püsküren 200 milyon tonun üzerindeki sülfür dioksit, güneş ışınımının yer yüzeyine ulaşmasını engelleyerek, 1816 yılının başta Batı Avrupa olmak üzere birçok yerde kayıtlara yazı olmayan yıl olarak geçmesine ve Haziran ayında bile yoğun kar yağışlarının görülmesine neden olmuştu. Benzer şekilde, güneş aktivitesinin düşük olduğu, yani güneşin iş yavaşlatma eylemi yapıp dünyaya gönderdiği enerjiyi azalttığı 17. yüzyılın ikinci yarısı, Batı Avrupa’da Küçük Buz Çağı olarak bilinen dönemin en soğuk zamanı sayılıyor. O dönemde ressamlar, durup dururken, donmuş kanalları, nehirleri, gölleri ve üzerlerinde kayan insanları tasvir etmeye başlamışlar. Volkan patlamaları ve güneşin kendisindeki değişimler, dünyada yaşamın ilk izlerinin ortaya çıkışından günümüze dek iklimi kontrol eden en önemli doğal olaylar olarak biliniyor. Her ne kadar Sanayi Devrimi ile beraber dünyanın iklimini artık insanların değiştirdiği, kendi yapıp ettiklerimizin doğal değişkenliğe baskın çıktığı fikri ortaya atılmış ve buna birçok kanıt bulunmuş da olsa; güneş halen “durun bakalım” deyip, küresel ve bölgesel hava durumunu çeşitli zaman ölçeklerinde etkileyebilecek garip davranışlar sergileyebiliyor.

Bu son derece ilginç yazının gerisini de okumak istiyorum->