Havaturka’da kar muhabbetleri aldı başını gidiyor. Edward Smith (BBC’de uzman meteorologmuş kendisi) İstanbul’da 31 Aralık’ta 18:00 – 00:00 saatleri arasında yoğun kar bekliyormuş. Orada yorum yapan bir arkadaşın, çok samimi arkadaşıymış Edward abimiz 🙂 Ben de Supernatural dizisinin yaratıcısı Eric Kripke’yim zaten 🙂 Bakalım daha nelere sebebiyet verecek kar özlemimiz 🙂
Yok o öyle değildi, yanlış çevirmiş herhalde arkadaş: Mr. and Mrs. Smith went to the seaside.
gvm
ahahahah 😀
Ankaragücü
Ya hiç sormayın.. Ne zaman kafam bozuk olsa bakıp gülümsüyorum.. Alman profesör klişesine benzer Edward abi mi ararsın, süper uzman lahocu mu…Onları ciddiye alıp sistemlere angaje olanlar mı… Toplumun aynası bir ortam velhasıl..
ALKIM
Yazık ya. Orayı takip edenlerin büyük bir çoğunluğu çocuk. İnanıp arkadaşlarına anlatıyorlar, belki iddiaya giriyorlar. Sınavına, dersine konsantre olamıyor. O yaşlarda yaşanan hayal kırıklıkları çok daha üzücü. Ha adam olduğu halde galeyanı körükleyenler de az değil. Gülmeye alıştırdım kendimi artık ama trajikomik bir durum aslında. Gerçek bir delilik söz konusu. Tedavi gerektirebilecek türden.
Ha bu arada Ozan hocam 8-11 Ocak arasını kapattım, bana yazıver. :).
welbane
Modellerin kafası karman çorman olduğu için, veri girişinde sıkıntı olduğu için, GFS gerizekalı bi model olduğu için Edward Smith gibi uzmanlara her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz… Kendisi weatherbrittanica.org’da bu müjdeyi vermişti ayrıca cok önceleri.
Resmen 22-24 Ocak 2004 sistemini tekrardan çizmiş Hans 😀 (basınç bakımından)
Ne diyelim helal olsun Hans’a 🙂
O deği de ben şimdi şu 192 saat sonrası için havaya girip, modeller değişince kafayı yiyen arkadaşlara üzülüyorum. Şaka bir yana lütfen hemen havaya girmeyin. Siz de gördünüz daha 5-6 gün için bile kararsız olabiliyor şu günlerde modeller. 10 gün sonrası için siz siz olun riayet etmeyin şu modellere 😀
Ankaragücü
Bıktım!!!! Modellerin bu gösterip vermeme huyundan gerekten bıktımmmm!!!! Yine Ocak ayına her iki günde bir Balkanlar’dan soğuk ve yağış koymuş Hans… Kardeşim bir kere de sıcak göster, sonra soğuk insin şaşıralım.. Dişimizi kıralım. Böyle, böyle nereye kadar ya…
faseay
Ha ha ben de bu İç Anadolu’daki beyaz örtüyü iki gündür (sat24.com dan) ne kadar kar yağmış diye yorumluyordum. Meğer hareketsiz yüksek seviye sisiymiş. Yorumlardan anladım ))
Santiago
O zamanlar modeller nasıldı bilmiyorum ama, 12-14 Şubat 2004’e benzer bir sistem şu an modellerde belirse, bir çok hava delisi sistem gelene kadar saçlarını beyazlatır diyorum. Böyle ufak sistemler bile nanik çekiyorsa öylesine enerji yüklü bir soğuk hava giriş yapana kadar çile çektirir insana.
El NiNo
geçen seneden beri uğradığım 14589875. hüsran. eskiden teletexe bakardım 3 gün tahmin vardı kesin gelirdi şimdi öyle mi 🙂 15 gün sonrası için umutlanıyoruz. :(( yine hüsran yine hüsran… geçen sene 11 aralık sistemi unutulmaz hüsranlarımdan
bir de 3-4 şubat sistemi en büyük hüsranım sibirya soğuk havayı üzerimize döktü ama yağış olmadı .((
Geçen sene şu başlığı okumuş olsaydın hüsran yaşamazdın.
tankut
hayır bir de öyle bir durum ki, hep bir şeyler “görünüyor”.. geldi, gelecek derken hüsran oluyor.. sonrasında esas, X gün sonra geliyor o fena deniyor..sonra o da hüsran, Y sistemi Z gün sonra geliyor falan filan.. kasım başı hayatımda ilk defa “model” diye bir şey olduğunu görüp ilgilenmeye başladım, şimdiden kanser etti arkadaş!.. 🙂 kısıtlı bilgimle ona buna umutlanıyorum bir de!.. 🙂 neyse, esas ocak 8’den sonra geliyor!..ona bakalım.. 😀
Bilginizi ne kadar arttırırsanız o kadar az hüsrana uğrarsınız, özellikle son 3-4 günde büyük bir değişim yaşanmasını beklemek çok saçma, kendinize yazık etmeyin.
tankut
elbette.. daha yeni yeni birşeyler öğrenmeye başladım ve burada gerçekten bilimsel verilere dayanıp, açıklamalar yaparak yazan sizler sayesinde bir şeyler kaptım diyebilirim!..”deniz etkisi”, “GFS”, “850 hPa” vs.. 🙂 o yüzden, burada yorum yapan ve bilgisini paylaşan kişiler ciddi anlamda bir eğitim veriyor.. eminim takip edip yazmayan ama bu bilgilerden öğrenen çok insan var.. 🙂 dilerim önümüzdeki günlerde güzel kar yağışları alırız da, hiç değilse ben de, alemdağ-çekmeköy-içerenköy civarından güzel kar kareleri ekleyerek buraya katkıda bulunabilirim.. 🙂
arda yılmaz
Yorumunda bahsettiğin kişi benim lise öğrencisiyim ama sürekli takip ediyorum burayı her ne kadar anlamasam da 🙂
gvm
çok değil 2-3 run önce bu pazar havada da olsa kar görebileceğiz gibiydi. şimdi ise aydos’ta falan bile zor gibi.
Berat
Hans’ın uyuya kaldığı an 🙂 Bu da Ankaralılara benden olsun Hans eninde sonunda uyanacaktır 🙂
Onur
Kimseden yorum gelmeyince kayıtsız kalmak istemedim 🙂 Güzel olmuş Berat. Önce yağmur sonra soğuk konusundaki hayal kırıklığını kelimelerden daha iyi anlatmış 🙂
Hakan Güven(Karcı Hakan)
Ayıp sana ana Gfs. En sıcak senaryoyu vermiş resmen. Rezilliğin daniskası. Muhtemelen diğer senaryolar da ana Gfs’ye uyacak.
Santiago
Sistem fos çıktı.
Bu sistemde en büyük hayal kırıklıklarından birisi de ECMWF modeli oldu. Neye güveneceğimizi şaşırdık.
Hakan Güven(Karcı Hakan)
Özellikle bu sene inanılmaz bir tutarsızlık var modellerde.Hala çözebilmiş değilim neden olduğunu.
grhc
Durumumuzu en iyi bu şarkı anlatıyor diyecek bir şey kalmadı artık.
snowmoon
sizce ankarada bu sis bulutunun ömrü nedir?
çünkü eve giderken bir termometre -5 gösteriyordu dmi anlık sıcaklığı açtım 0 derece görünüyor
yani verilenden de düşük bir sıcaklık var
Böyle havalarda yerel farklar çok fazladır. Nerede gördünüz ölçümü? Sokak tabelalarındaki ölçümler yanlış da olabiliyor.
Açıkçası bilemiyorum ne zaman kalkar yüksek sis, çünkü GFS’nin skew-t çıktısıyla balon ölçümünün hiç alakası yok. Buyur işte, tahmincinin çilesi… White Fox bi yöntem bulmuşsa onu bilemem 🙂
GFS Çarşamba 12 Z (6 saat önceki run)
Balon ölçümü Çarşamba 12 Z:
snowmoon
teşekkürler ölçüm keçiören’dendi merkezden
ben de zaten merkeze çok yakın bir yerde niye fark fazlaydı diye sormuştum
Ben daha önce de söylüyordum, GFS tepe enverziyonlarını yakalayamıyor diye, en iyi yöntem uyduyu ve yer verilerini kontrol ederek şimdigörü yapmak.
Mesela yukardaki rüzgarın o seviyede hafif olması ve aynı yönde olması yüksek sisin devam edeceğine işaret edebilir.
Yarın öğleye kadar rüzgar yönünde ve şiddetinde ciddi bir değişim yok, ve rüzgar çok hafif.
Yer kartı da sis oluşumu açısından uygun gözüküyor.
12 Z balonunun sayısal sonuçları
Bu da Sis Kararsızlık İndeksi (Fog Stability Index) (FSI)
FSI = 4Ts – 2(T850 + Tds) + W850
Ts = Yer Sıcaklığı
T850 = 850 milibar sıcaklığı
Tds = Yer Çiğ Noktası
W850 = 850 milibar rüzgarının knot değer hızı
Mesela Beytepe’de sıcaklık şuanda -3.3, ışba sıcaklığı -5.8, 850 mb sıcaklığı öğle balonuna göre -8.1, 850 mb sıcaklığının knot değerinden hızı 3
Formüle göre sonuç 17.6 çıkıyor.
Hesaplama 55′ten büyük çıktığın radyasyon sisi oluşum ihtimali düşüktür.
31 – 55 değerleri ve arasında orta derece de risk vardır.
31′den küçük olduğunda yüksek ihtimalle radyasyon sisi oluşabilir.
Bu formüle göre gece de devam edebilir. (Bu formül bazen ters köşe edebilir)
Ters köşe olmamak için hardcore bir yöntem üzerinden sis tahmini yapalım, FSI formülüne göre daha sağlam.
Bunun için direkt olarak balon sonucu üzerinden işlem yapmamız uygun olur, çünkü GFS’nin aklında kavak yelleri esiyor. 🙂
Önce LCL seviyesini bulmamız lazım.LCL’nin olduğu basınç değerinden yer seviyesine ışba sıcaklığından başlayarak doygun adyabat çizgisine paralel çizgi indirdiğinizde sis noktasını Fp (fog point) bulursunuz. 850 mb’dan yeni bir LCL seviyesi bulup, LCL’yi hesapladığının noktadan yine doygun adyabatı takip ederek yer seviyesine çzigi çekerseniz 850 mb potansiyel ıslak hazne (ya da ıslak termometre) sıcaklığını (Tw850) bulursunuz.
850 milibar potansiyel ıslak termometre sıcaklık değerinden, sis noktası sıcaklık değerinin farkını aldığımızda sonuç 1.3 çıkıyor.
Sonuç 3′ten büyük çıkarsa, radyasyon sisi uygun koşullar pek anlamına gelir.
0 – 3 orta dereceli risk vardır,
0′dan küçük olursa, büyük olasılık var demektir.
Yani gece İç Anadoludaki stratus enkazının dağılması zor gibi 🙂
Eline sağlık, süpersin. Yalnız problem şu ki, bu analiz bugünün 12Z balonuna göre yapılıyor. Öte yandan, üst seviye koşullarının aynen devam edeceğini ve benzer bir balon sonucuyla bu gece de karşılacağımızı varsaymaktan başka çaremiz yok haklısın…
snowmoon
gerçekten çok açıklayıcı ve bilgilendirici oldu
teşekkürler ama hava öyle bir durumda yağmurluyken bile böyle yoğunluk olmuyordu 🙂
Benim sis uyarılarım da bu stratus enkazı yüzünden güme gitti. Bu enkazın tek faydası önümüzdeki sistemden önce yeri iyice bir soğutması sanırım. Bu da kar ihtimalini arttırıyor.
Ben haftasonu iç kesimlerde yer yer donan yağmur, ya da buz yağışı olmasına şaşırmam. Keşke yukarıyı düzgün çözebilen bir modelin skew-t çıktısı elimizde olsa 😦
Yukarıyı çözememesi modelin, yer şekillerinden kaynaklanıyor, yani aslında aşağıyı çözemiyor.
Melik Ahmet TAŞTAN
Çok güzel ve bilimsel yorumlar tebrikler… Yanlız 850 mb potansiyel ıslak hazne sıcaklığı bulunurken yer seviyesine değil de 1000 mb’a kadar inmek gerekir.
Hocam, hesaplama sırasında bunu ben de düşünmüştüm ama 1000 mb’dan hesaplanmış şekilde düşününce bu sefer yöntem çoğu kez devredışı kalıyor, çünkü sis noktasının yer seviyesine göre hesaplanması ve potansiyel ıslak hazne sıcaklığının 1000 mb’daki seviyeye inilerek bulunması, yüksek rakımlı yerler için yöntemi tutarlılıktan bir hayli uzaklaştırmakta, çünkü ikisi arasındaki fark kaçınılmaz şekilde artıyor. Mesela, Ankara için sis noktasını -5 civarında buldum, Tw850’yi 1000 mb’a çekip o değerden hesaplama yapınca (Tw850 1000 mb’dan hesaplayınca -1’e yakın çıktı) sonuç 3’ten büyük, yani zayıf ihtimal sis olarak çıkıyor. Ben de yöntemin deniz seviyesine göre geliştirildiği kanısına vararak değiştirdim, şike yaptım. Böyle yapınca yöntem Ankara için tutarlı hale geldi. Yani yöntem orijinal Fog Threat Index olmaktan çıktı, 500-1200 metre rakımlı yerlere cevap veren White Fox Modified Fog Threat Index(WFMFT) oldu, Ankara’da her sis oluştuğunda, denemesini de yapıyorum. Öbür türlü tw850’nin 1000 mbdaki hali ile hesapladığımızda, bugün Ankara’da zayıf sis ihtimali vardı. Ama benim modifikasyonum bugünkü sise cevap verdi. Siz de deneyin. 🙂 Ya da başka türlü de değiştirme yoluna da gidilebilir. Sis noktasını da 1000’e çekebiliriz, ama bunu hiç denemedim! Ama yöntem literatürdeki saf haliyle Ankara için kesinlikle sorunlu, çünkü yer seviyesine göre hesap edilen sis noktası ile 1000 mb’a göre hesaplanan potansiyel 850mb ıslak termometre sıcaklığı arasındaki fark büyüdükçe büyüyor. Sis varken bile zayıf sis ihtimali çıkarıyor yöntem!….Başka türlü modifikasyon da yapabiliriz, mesela Ankara için 850mb değil de 700 mb’dan potansiyel ıslak hazne sıcaklığı Ankara’nın yer seviyesine indirilebilir. Yeni, bir aralıkla yeni bir indeks oluşturulabilir. Sonuçta bunu insanlar yaptı, değiştirerek daha iyi sonuç için denemeler yapabiliriz. Yalnız şu haliyle benim yöntemim, WFMFT daha tutarlı…mesela bugün…
Ozan, White Fox’un yöntemi var mı diye yazınca ben de modifikasyonlu kendi yöntemimi söyledim. Siz de inceleyin, öbür türlü orjinal haliyle mi tutarlı yoksa, şike yapan WFMFT mu tutarlı ? FSI orjinal yalnız, ona da vaktim olunca tutarlılığını arttırmak için modifikasyon denemeleri yapacağım.
Melik Ahmet TAŞTAN
İşi kitabına uydurmanın bundan güzel açıklaması olamaz 🙂 Şimdi farkettim aslında indexler doğruyu söylüyor. İç Anadolu’da 1800-1900 metrenin altında her yerde görüş mesafesi açık. 1900 metre civarında stratus bulutu var. Bu bulut çökmeden sis hadisesinden bahsetmek doğru olmaz. İndekslerin çalışıp çalışmadığını 1800 metreyi yer seviyesi olarak kabul edip deneyebilirsin. Çünkü ancak bu seviyelerde sisten söz edilebilir.
El NiNo
şaka gibi… ağlamak istiyorum
bana biri bu hüsranı açıklayabilir mi neden böyle oldu
Heyecanlanacak herhangi bir şey yok İstanbul için, bunu söyleyebiliriz. Geçen cumartesi gibi olur belki…
tankutYazıyı Yazan
peki, önümüzdeki 12 saatte, iyi anlamda bir gelişme beklemek, eldeki verilerle imkansıza yakın diyebilir miyiz? hala ısrarla, değişecek diyenler, pek bilimsel verilere dayanarak bunu demiyor anladığım kadarıyla..
Çok doğru anlamışsınız.
Tabii ki değişebilir de… Ama düşük bir ihtimal bu saatten sonra, %15 diyelim, bilimsel olarak bunu söyleyebiliriz. Bir de, ne kadar değişmesini istediğinize bağlı… İstanbul’un kıyılarında 5 cm kar yağma ihtimali % sıfır.
ElNinoYazıyı Yazan
herşeye bilimsel bakmayalım. %sıfır diyemeyiz. Allah bilir biz bilemeyiz. Biz sadece tahmin yapabiliriz. Geleceği göremeyiz. %1 diyebilirsin 🙂
Allah insanlara akıl vermiş fikir vermiş, bilimi icat etmişiz. Gayet de iyi biliyoruz, çok yakın geleceği görüyoruz işte: % sıfır. Neden şöyle düşünmüyorsun: Bilimle keşfedilen şeyler tamamen yaratıcının yarattığı sisteme dahil olan şeylerdir. Sen modelleri kullanıp 3-4 gün sonrası için İstanbul kıyılarında 5 cm kar yağma ihtimali %sıfırdır deyince aslında Allah’ın koyduğu kuralları keşfetmenden kaynaklı bilgiyle konuşuyorsun. Bence hal böyleyken “hayır, yağabilir” demek inanç bakımından daha sakıncalı, çünkü öyle deyince, yaratılmış sistemin dışında, onun kurallarına karşıt işleyen bir mucizeden bahsetmiş oluyorsun. Akşam akşam da felsefe yaptırdın bana 🙂
İşte bu Ozan hocam arkadaşlarla hep tartışırım bu konuyu hiç bi zaman anlamazlar. Aksi olsa zaten mucizeye girer bence. Hem %100 gelecek denilen bir sistemi Allah neden bozsun ki.
Onur’un şu yorumuna cevap (yığılma olmaması için)… O tartışmaya burada devam edelim lütfen…
Bugün saat 12’de gerçekleşen sıcaklıklar:
DMİ’nin bugün için tahminleri:
Gerçi öğle raporunda epey değiştirmişler, Erzurum’u maksimum -9’a çekmişler mesela. Bence yine de böyle günlerde maksimum sıcaklık tahmini hiç kolay değil, gayet lokal sisler, enverziyonlar vb. oluyor ve bir anda işin şekli değişebiliyor. Lokal hadiseleri modellerden bilmek mümkün değil, tek yol tahmin edilen yerin iklimini çok iyi bilmek, bunun da ancak yerelleşmiş tahmincilik anlayışıyla mümkün olabileceğini düşünüyorum, bir yerde hiç yaşamamış ve oranın iklimini, hangi durumlarda nasıl hava şartlarıyla karşılaşıldığını bilmeyen birisi merkezden tahmin yapınca iş çok zor.
ALKIM
Aşağıda da değinilmiş. Maksimumları değil sadece, mimimumları da tartışmalıyız. İstanbul için tahmin edilen 4 derece, gerçekleşen 0 derece. İzmir için tahmin edilen 5 derece, gerçekleşen 2 derece. Ankara için (baz alınan Ankara Bölge ise) tahmin edilen -4 derece, gerçekleşen -3. Ankara için bence çok başarılı bir tahmin, İstanbul ve İzmir için ise bir o kadar başarısız.
Aha! Bu resmi yüklerken fark ettim. 1 Saat kadar önce baktığımda Konya sıcaklık tahminleri Cumartesi-Pazar, 4-5 derece idi. Şu anda 2-3 derece. Stratus etkisi mi, modellerde bir değişim mi var bilemiyorum. Bu sıcaklık tahminleri tutarsa Konya’da yağış doğrudan kar olarak başlar. Amatör tahmincileri zor günler bekliyor 🙂
Hafta sonu sisteminde adam gibi kar sadece Trakya’da (kısa süreliğine) ve Toroslar’da olacak gibi duruyor şu anda. Soğuk törpülenmekten bir hal oldu. Başlığı yarın açacağım.
Santiago
Aman hocam elini çabuk tut sistem eridi bitti zaten, biraz daha beklersek Afrika’dan sıcak hava dalgası gelecek 🙂
Yılbaşı sisteminin temsili resmi de tüm soğukçulara benden yeni yıl hediyesi olarak gelsin 🙂
Ahahaha olay budur valla içim ısındı, yılbaşı dediğin böyle olmalı.
ALKIM
🙂 Güzelmiş. Bir ılıkçıdan yeni yıl hediyesi olarak ne beklenir ki zaten. Neyse ben üstteki blizzard videosunu hediye olarak alıyorum. Bence başlığa filan gerek yok hocam. Sıradan bir yağmur geçişi olacak işte. Hayret yahu! Bir haftada bu kadar kıvraklık yapan sistemciği de ilk defa görüyorum. Gün geçtikçe eriyip gidenleri çok gördük ama bi güçlenip bi zayıflayan pek görmemiştim. Ha sonuç yine değişmedi, o ayrı.
mehmet dağ
bu kürekler kapaklı sanki:) uzunluğu da iyiymiş. rahat rahat götürür valla noel babayı.
iyi kapak oldu bu resim şarlatanlara:)
Ankaragücü
Yalnızca 3-4 gün sonrasına kontrol çubuğu ve senaryolar ortalamasının ana çıktı ile arasındaki fark 850 hpa da yaklaşık 6-7 derece.. Yağış açısından da baktığımızda durum benzer. Ana çıktı en kötümser senaryo. Bu kafa karıştırıcı değil mi üstad? Şu ana kadar en azından ana çıktının kontrol çubuğu ile belli bir uyumda olması gerekmez miydi?
Gördüğünüz gibi küçük bir ümit ışığı, moral bulabilmek adına her şeyi zorluyorum. 🙂
Evet ama bu saatten sonra zorlasanız da fayda eder mi bilmem 🙂 Mesele bir süredir soğuğun şiddetinden ziyade istikameti zaten, sistem çok kısaldı, klasik “yalayıp geçen” sistem. İstanbul için geçen cumartesi bile daha iyiydi, öyle gözüküyor şu anda.
Diyagram meselesi: Bu saatten sonra yeşil çizgiye bakın. Mantığımızı çalıştırırsak, yeşil çizgi üzerinde oynanmamış veriler, kısa vadede çok daha doğru bilgi verir. Zaten üzerinde oynanmış senaryolar, modelin uzun vadede nasıl bir çıktı sunacağını kontrol etmek için… Kısa vadede pek önemleri yok. Gerçi dikkatli bakınca farkın bu sefer biraz fazla olduğu görülüyor, o yüzden belki bir orta yol (tam orta olmasa da) bulunabilir.
Ankaragücü
“Orta yol bulunabilir”… Hah.. Duymak istediğim buydu işte. 🙂 Şimdi bu hususta kiminle pazarlık etmeliyiz. Rica, yalvarma, tehdit, rüşvet… Her yolu zorlayacak ruh halindeyim. 🙂
Almanlarla zor da, İsviçreliler paracıdır, onlarla makul bi fiyata anlaşılırdı. Hans’ı bırakıp, Marcel’le çalışmaya başlayabiliriz…
havaankara
Hocam, üstüne üstüne gidelim demiştim ama GFS’in iki kıvırmasına aldanmışız resmen. Fazla da üstüne gitmeyince bu öğle modeli gibi çıktıları bize yedirmiş GFS. Farkına vardınız mı bilmiyorum ama resmen gülmüş Hans bize, geçmiş dalgasını 🙂
Ahahahah Hans’a bak, gözlerini de mavi yapsaydın tam olurdu!
Ankaragücü
Yok bence olmamış.. Hans sanki yüzüyle değil de başka bir tarafıyla gülüyor gibi geldi bana.. 🙂
havaankara
Onu buraya çizmek ayıp olurdu 🙂
Berat
Ahahah… Sesli güldüm kardeşim bu nedir ya 🙂
welbane
Başlık açmaya pek gerek yok gibi hocam şu an itibariyle. Tek umut ana çalıştırmanın diğer modellere yakınsaması, gerçi tecrübenin gösterdiği tam tersi olacak ve tüm modeller yeşilin yanında kümelenerek ip görünümü alacak. Meşhur Türk havadeliliği efsanelerinden noel tatili dolayısıyla verilerin eksik girildiği, bu dönemde GFS’de stajyerlerin/öğrencilerin çalıştırıldığına da inanabiliriz tabi..
Santiago
Accuweather’de buldum bu time lapse videoyu. Geçen sene Noel’de kaydedilmiş. 12-13. saniye civarında arkadaki ağacın dallarına dikkat. Biz de burada sistem kovalayalım 🙂
Aklıma geldi, sizce İstanbul son bin yılda falan, bir sistemde en fazla kaç cm. kar almıştır? 1987’de üç günde 60-70 cm birikmiş herhalde.
1500’lerin sonlarından 1850’ye kadar Türkiye’de kışların çok sert olduğuna dair veriler var (benim doktora tezinde 3. bölüm)… İstanbul gibi her tarafı deniz olan bir yerde çok çok ekstrem kar yağışları olası. 10 gün poyrazdan 850 mb’da -15 bassan, Tuna’dan buzlar gelip Karadeniz’de buharlaşmayı engelleyene kadar Eminönü’nde 2 metre kar rahat olur bence… Yüksekleri sen düşün.
Ankaragücü
87’de malum çok fazla tv kanalı, amatör çekim falan yoktu. TRT dışında gazetelerin kötü baskı fotoğrafları, çokça da İstanbul’da yaşayan yakınlarımızın söyledikleri ile durumdan haberdar oluyorduk. Yüksek semtlerde 1,5 – 2 metre kardan bahsediliyordu ki, böyle durumlarda abartmaya bayılan insanlarız..
welbane
Erken dönem Cumhuriyet anı kitaplarında da Ankara’da kardan kapılar açılamadığı için evlerinde 2-3 gün mahsur kaldıklarından bahsedenler vardır,1920’lerin ikinci yarısı filan.. Abartmaya meyilli bi toplum olduğumuz için belli bir ihtiyat payıyla yaklaşmak lazım ama olmayacak şeyler de değil. Heralde…
Ankaragücü
DMİ Genel Müdürlüğü baya geçmiş bir tarihte Cumhuriyet tarihi içinde Ankara’da rekorun 1 metre olduğunu açıklamıştı. Tabi o zamanlar şimdiki koşullarda uluslararası standartlarda ölçüm yapılmadığından resmi arşiv belgesi olarak sunmuyorlar.
1930’dan bu yana uluslararası standartlarda ölçüm yapılıyor bildiğim kadarıyla ama emin de değilim tabii. Belki de 1923-1930 arasına aittir o ölçüm.
İhsan
Meteorolojinin kendi açıkladığı rakamlarla 1987 Mart ayında Florya da 80cm kar kalınlığı var. DMİ’de görünen 44cm’lik İstanbul’da ölçülen en yüksek kar kalınlığı Kartal’a ait. 1987 yılında yaşadığım Halkalı’da Florya’ya göre en azından 15-20cm daha fazla kar vardı. Zaten her kar yağdığında bu böyle olur. O zamanı çok iyi hatırlayan birisi olarak Çatalca İstanbul arası tren yolunun kapandığını da biliyorum. Rüzgarın yığdığı yerlerde abartısız 3-4 mt. kar olduğunu da. Halkalı komando birliğinde görevli Ankaralı bir askerin Ankara’nın kuru soğuğu çok olur ancak, İstanbul’un kışı da bir başka dediğini de. Bunu polemik yaratmak için yazmıyorum. Ancak kar yağışlı günlerin sayısını kıyaslasanız bile İstanbul’un Ankara’dan daha fazla kar yağışı aldığını görebilirsiniz. Sorun şudur ki; İstanbul’a yağan kar, Ankara kadar fazla yerde kalmaz. Bunun da nedeni elbette deniz. İstanbul’da 15 gün veya daha uzun süre karın yerde kalabilmesi için peş peşe gelecek bir kaç sisteme ihtiyacı vardır. Çok sert bir soğuk ve yağış arkasından gelecek bir başka sistemle desteklenmedikçe en kısa sürede etkisini yitirecektir. YB alanlarının iç kesimlerde çok düşük sıcaklıklara yol açma olasılığı İstanbul’un özellikle sahil semtleri için mümkün görünmemektedir.
Evet İstanbul’un denizi olduğu için hem kar çok yağdığı zaman Ankara’dan çok olur, hem de Ankara’dan çabuk erir. Ama bu İstanbul Ankara’dan daha karlı bir yerdir demek için yeterli midir bilemem. Hangi değişkene göre konuştuğunuza bağlı.. Ölçülen en yüksek kar kalınlığı ise kriter, o zaman Karadeniz kıyıları Türkiye’nin en karlı yeridir (tek sistem için, birikenden bahsetmiyorum) Kar yağma sıklığında ise (karlı gün sayısı) iç kesimlerin önde olduğunu sanıyorum. Değil diyorsanız, lütfen verilerle konuşun.
ihsan
Hocam, ben İstanbul Ankara’dan daha karlı bir yerdir demedim. Yazımdan böyle bir anlam çıktıysa kusuruma bakmayın. Sadece kar yağışlı günleri baz alarak konuşmuştum. “Bkz. bir önceki yorumum.” Bununla ilgili bir bilgi vardı elimde geçmişte, ancak şu an bulamıyorum. Bu bilgiye göre kar yağışlı gün sayısı İstanbul’da Ankaradan fazla idi. İkincisi karın yerde kaldığı gün sayısı. Bu konuda İstanbul Ankara’nın eline su dökemez. Bu bilgi de yine aynı kanaldan öğrendiğim bir şeydi. Üçüncüsü kar kalınlığı; Geçmiş yıllar mukayese edildiğinde İstanbul da bariz bir şekilde daha yüksek kar kalınlıkları ölçülmüş. Bunlardan sonuncusu DMİ nin internet sitesinden öğrenilebilir zaten. İlk ikisi ile ilgili bilgiyi bulduğumda sizinle paylaşacağımdan emin olun.
Bu İç Anadolunun şeklini alan yüksek sis bulutunu rüzgar esse de dağıtsa keşke, öğle vakti oldu. Her yer çatır çatır buz, hava ısınamıyor! 😦 Donduk! Nem oranı da bir hayli fazla!
Çok güzel görünüyor ama o yüksek sisin altında olmak berbat bir şeydir. İsviçre’de kışın, yağış yoksa genelde bu olurdu. Millet buzhaneye dönen şehirlerden dağlara kaçardı. Bu arada İsviçre DMİ’si yüksek sisin üst sınırını metre cinsinden tahmin eder, sen de nereye çıkarsan açık ve nispeten ılık havayla karşılacağını bilirsin. Bern’in merkezi -7 dereceyken 2000 metrede +1, +2 derecede kayak yaptığımı bilirim.
Onur
Yıllardır Ankara’da yaşayan biri olarak DMİ’yi bu konuda anlayamıyorum. Kendimi bildim bileli bu tür günlerde modellerin verdiği sıcaklıkların(tahminlerin) çok altında değerler gerçekleşiyor.
Kışın İç Anadolu’da hava ısınma eğilimi gösterse de yüksek basınç varsa ani değişimlere izin vermiyor ve kademeli bir geçiş yaratıyor. (Süspansiyon gibi düşünün)
Modeller ve gerçekleşen değerler arasında basit bir korelasyonla bu tür günlerdeki sıcaklıklar tahmin edilebilir gibi geliyor. Fikirlerinizi duymak isterim.
Melik Ahmet TAŞTAN
Onur Bey sisli havalarda maximum sıcaklık tahmini çok kolay bir iş değildir. Hele de bugün yaşadığımız gibi tüm bölgenin stratüsle kaplandığı ve sisin gün boyu kalkmadığına çok nadir rastlanır. Burda tahmini yapan arkadaş, güneşlenmeyle sisin kalkacağı hesabını yapmış ama öngörüsü gerçekleşmeyince maalesef maximum sıcaklık tahminleri hemen hemen tüm İç Anadolu’da yatmış. Tahmininin bir önceki gün saat 18:00′ da yapıldığını modellerin özellikle skew t çıktılarının 1900 metredeki yoğunlaşma depresyonunu göremediklerini hatırlatırım. Dolayısıyla bu şekilde gün boyu kalkmaycak bir sis hadisesi yaşanabileceğinin düşünülmemesi de normal.
Öğle raporunda da sisin kalkmaycağı anlaşılınca zaten arkadaşlar sıcaklıkları revize etmişler.
Onur
Melik Bey, “yukarıdaki basit bir korelasyon” dediğim şeyin basit olmadığını bugün dikkatli inceleyince gördüm. Genelde bu sis dediğiniz akşam üzeri gibi kalkardı. Ben de öyle bekliyordum ve içimden acaba güneş batarken tahmindeki değerler kadar yükselebilecek mi diye düşündüm.
Hele ki GFS’in bunu görememesi tahmini çok zorlaştırıyor gerçekten.
Ancak kışın en azından öğle sonrasına kadar süren sis Ankara’da sık yaşandığı için hangi durumlarda ortaya çıktığı konusunda biraz kafa patlatsak fena olmayabilir. En azından bundan sonra takip edelim.
İlgilendiğiniz ve açıklama yaptığınız için teşekkürler.
Bizde üst sınır 1900 metre ve 1 derece civarındaymış. Muhtemelen güneşlidir de…yalnız bu örnekte üst sınır ne kadar da keskin biçimde belli oluyor. Güzel bir numune aslında.
Onur
Eline sağlık White Fox!
Onur
Yalnız bu 00Z çıktısı. 12Z ne zaman gelir?
Model çıktısı değil, balon ölçümü bu. Ölçülünce gelecek. Kaç gibi oluyor White Fox ya da Melik hocam? – Ozan
Saat 16:30-17:00 gibi (bazen biraz daha erken) 12Z ölçümleri bu sayfada yayımlanıyor. Type of plot bölümdünde GIF: Skew-T seçip, oluşabilirsin. Ayrıca burası arşiv de niteliğinde, eski tarihlere de ulaşabilirsin.
Onur
12Z ölçümü çıktı çıkmasına ama bu sefer temas yok. Sis dağılmaya başlamış diye mi yormak lazım?
Bu arada ölçülen her seviyede (ilk 5-6 ölçüm) rüzgar yönü değişmiş. Enteresan.
OnurYazıyı Yazan
Şimdi düşünüyorum ama aklıma yatmıyor Ozan. O noktadan sonra sağdaki sıcaklık çizgisinin sağa doğru ani gidişi o yakınlaştıkları noktada sis olduğunu söylüyor bence orası kesin.
Hatta enverziyon 2000 metrelerde 13 derece sıcaklıklara sebep olmuş gibi.
Ama yoğunlaşmanın olması için dew pointi görmesi gerekir gibi geliyor. Yapabildiğim tek açıklama tabaka içindeki hava hareketinden dolayı basıncın değişmesi ve her noktada olmasa da ağırlıklı olarak dew point’in yakalanması.
Tabii hatalı ya da eksik ölçüm ihtimalleri de unutulmamalı (Mesela sis tabakasının kalınlığı ve balonun ölçüm alma sıklığı nedir? gibi)
Tüm bunları söylerken yukarı atmosfer hakkındaki bilgim az, zamanla çözerim 🙂
Aklına yatmaması çok normal, çünkü teorik olarak yoğunlaşma depresyonunun (sıcaklık eksi dew point) sıfır olması lazım, ki zaten birçok kaynakta da “sıfıra yakın olmalı” deniyor… Yani anlattığın gibi mikro ölçekte bir fiziksel olay ya yoğunlaşma depresyonunu gökyüzünde yer yer sıfıra çekiyor, veyahut yine dediğin gibi ölçümdeki belirsizlikler işin içine giriyor. Yoksa yanılıyor muyum? Yani şimdi White Fox ve öteki kaynaklar “0-1 arası olacak depresyon, 2-5 arası da parçalı sis/stratus olur” diyor tamam da, fiziği nedir, bunun için bulut fiziği bilen birine ihtiyaç var, blogun ihtiyaçları artıyor 🙂
Melik Ahmet TAŞTAN
Bu da GFS’in 00 çalıştırmasında sabah saatleri için öngördüğü sounding… Modellerin skew-t çıktılarına güvenilmeyeceğinin güzel bir örneği.
Berat
Hocam bence gayet güzel bir hava 🙂
İhsan
İç Anadolu, genel olarak tüm çevresine göre daha alçak.” Kuzey, Güney, Batı, Doğu.” Yani doğal bir çanak. Pek doğal olarak da YB etkisinde bu çanağın içine tüm soğuk doluyor ve kalıyor. Diye bir yorum yapsam yanılır mıyım acep…
Benim de risk haritasına bölge sınırlarını eklemem gerekiyor, epey yardımcı olur böyle durumlarda.
Onur
Haklısın ama risk haritasında bölgeler içinde de bölgeler oluşturmak gerekebiliyor, o yüzden gözü yormaması açısından aşırı belirgin ve kalın çizgiler olmasın bence.
Unutmak?? O nedir? 🙂 8-9 Mart için Ankara fotoğraflarından oluşan bir klasör oluşturdum. D hard diskine yedekledim. Yetmezmiş gibi flash disk içine de attım.. 🙂
Berat
İşte bu !!!
kamkuli
Bizimle de paylaşırsanız çok seviniriz..:) Hatırlamak güzel olurdu..
Melik Ahmet TAŞTAN
ECMWF modelinden İngiltere üzerindeki sisteme bakıyordum, eski deniz tahmincisi olmamdan mıdır nedir direkt gözüme izobar sıkışıklığı çarptı. Bu tarz bir izobar sıkışıklığına 12 kuvvetinde rüzgar verilir. Buda bofor skalasına göre en yüksek rüzgardır. İngiltere meteoroloji ofisinin tahminleri de bu yönde . Rüzgar kuvvetini 100-110 km/saat, sahillerde 144 km/saat vermişler.
Buraya kadar herşey normal ama “Met Office” in yarınki uyarısına baktığınızda renk turuncu. Bu kadar kuvvetli rüzgara kırmızı uyarı vermeme sebebi ne olabilir acaba?
Aklıma 2 ihtimal geliyor; 1.si uyarıyı hatalı verdiler, 2.si 144 km/saat İngiltere için kırmızı uyarı gerektirecek kadar kuvvetli rüzgar değil.
Ne dersiniz? E-posta gönderip soralım mı?
Kırmızı “take action” uyarısı değil mi ? Belki sadece şiddetli yağış beklemedikleri için, sadece “disruption of transport” diyerek turuncu “be prepared” uyarısı geçtiler. Sorun, ben de merak ettim. 🙂
vostok
Melih Bey, 2. tahmininizde yaklaşmışsınız neden kırmızı uyarı vermedikleri konusunda. İngiltere’nin özellikle kuzey ve sahil kesimlerinde her kış döneminde bu tür şiddetli rüzgarlar sıkça görüldüğü için 130-140 km/h bir rüzgar için kırmızı uyarı vermezler. Çünkü Büyük Britanya halkı bu tür şiddetli rüzgarlara alışmış durumda. Daha 2 hafta önce sizin gösterdiğinizden daha şiddetli rüzgarlar görülmüştü Büyük Britanya ve çevresinde. Mesela şuradan bakabilirsiniz.
İskoçya’da 165 mph yani yaklaşık 265 km/h olarak ölçülmüş en şiddetli rüzgar. Inverness’te ise 105 mph yani yaklaşık 170 km/h olarak ölçülmüş en yüksek hız.
Yani diyeceğim o ki Büyük Britanya halkı ve orada bulunan meteorologlar alışmış durumdalar bu olaylara. Bundan dolayı da kırmızı uyarı vermemiş olabilirler.
Linkler epey açıklayıcı ama Melik hocam. İlginç bir sistem, sanırım bizde pek işe yaramaz, çünkü karışık gelir. Renkleri, olayın gerçekleşme şansı (likelihood) ile günlük hayata etki derecesini (impact) birlikte değerlendirerek veriyorlar. Yani mesela fırtınanın hem gerçekleşmesi kesinse hem de bu şekilde gerçekleşirse en üst düzeyde bir etki yapacak gibiyse o zaman kırmızı veriyorlar. Ve kırmızı en üst sınır olduğu için de bugün vermemişler.
Melik Ahmet TAŞTAN
Açıkcası ben “şu kuvvetteki rüzgarda turuncu bu kuvvetteki rüzgarda kırmızı uyarı veririz” şeklinde bir cevap bekliyordum. Linkleri okudum ama daha tam olarak kırmızı ve turuncu farkını çözemedim.
Hocam kafama takıldı sonunda buldum elemanların eşik değerlerini. Keşke ana sayfalarınada koysalardı bu kadar uğraşmazdık. Bu linkten aşağıdaki tabloya ulaştım. 90 mph eğer yüzde 60’dan yüksek olasılıkla bekleniyorsa kırmızı alarm veriyorlarmış. Demek ki bugün daha düşük ihtimalle beklediler ama eğer olursa yaktım çıralarını… Britanya’nın kuzeyinden kendilerine yer beğensinler 🙂
Hah, işte benim paylaştığımın daha ayrıntılı hali. Çok teşekkürler.
“Zorunlu şimal hizmeti” ha… Yandı İngilizler.
MuzafferYazıyı Yazan
İngilizce ve çok uzun yazdığınız ayrıca yazdıklarınız Melik Bey’in verdiği linklerde aynen olduğu için sildim. – Ozan
Melik bey; anladığım kadarıyla bu sınıflandırmayı hadisenin büyüklüğü yanı sıra yaratacağı olumsuz bu etkiler bakımından değerlendiriyorlar yani ülkenin gelişmişlik düzeyiyle de ilgili, gelişmekte olan bir ülkede bu durumda işaretlenecek renk turuncu yerine kırmızı olurdu.
Uyarı renklerinin ne anlama geldiğini ben tam anlayamadım. Turuncu için “be prepared” (hazırlıklı olun), kırmızı içinse “take action” (harekete geçin? eylem yapın?) demişler. Ne demekse… Acaba olay yaklaşınca turuncular kırmızı mı oluyor diye baktım ama bu sabah hala turuncu…
Ankaragücü
Konuyla pek ilgili olmasa da kişisel bir gözlemimi ve hep takip ettiğim bir konuyu ilave etmek isterim. İngiltere üzerinde ne zaman batılı veya güney batılı kuvvetli bir fırtına görülse, takiben ortalama 3 gün sonra bize soğuk hava geliyor. İzleyelim bakalım ne olacak bu sefer. Dediğim gibi kişisel gözlemdir. Hiç bir istatistiki veri yok elimde bu konuda.
la liga
Gözlerime inanamıyorum mu desem 2 gün sonra değişebileceği ihtimali olduğuna mı üzülsem bilemiyorum. Yorumu sizlere bırakıyorum 🙂
İçine ..çmışız işte! Gün gelir doğa intikamını alır. O lağım suları tsunami halinde tepemize gelmesin de…
havaizmir
Gün gelir o da olur, doğaya tek zarar veren zaten insanoğludur.
Burak S
Karadeniz’den aynı bir gün sea effect ile kar beklerken b*k yağacak o zaman anlayacağız ama iş işten geçmiş olacak 😦
bulut75
Güneş, çok uzun bir aradan sonra orta seviyede aktivite üretmeye başladı. Çok uzun derken aktiviteleri takip ettiğimden bu yana yani yaklaşık 6 aydır ilk defa orta seviyede aktivite görüyorum 2 gündür. Herhalde 2013 maksimumunun startı verildi sanırım.
Hocam 2020’nin başları işaret ediliyor. Ömrümüz olursa o yıllarda çok güzel şeyler göreceğiz diye umuyorum. Gerçi 2013’den sonra da düşüş başlıyor zaten 2015 gibi etkileri belirginleşecek deniyor hatta Pulkovo Astronomi Rasathanesi’nin başkanı Habibullo Abdussamatov sürecin startı için 2014’den sonrasını işaret ediyor ama senin değerli açıklamandaki gibi gibi asıl mükemmel şeyler 2020 gibi olmaya başlayacak. Leif Svalgaard’dan yeni haberler varsa ara sıra paylaş hocam. Bu paylaştığın link için de çok teşekkür ederim.
ALKIM
Yılbaşı sisteminin İstanbul’da geçtiğimiz haftasonundaki sistemcik kadar bile etkili olmayacağı belli oldu sayılır. Bununla birlikte önümüzdeki periyottan oldukça umutluyum. “Güzel günler göreceğiz çocuklar.” demek istiyorum ancak tarih veremiyorum, kusura bakmayınız.
sefik
yeni yıla karla girmek istiyorsanız, yeni keşfettiğim bir şey var. google’de “Let it snow” kelimesini aratın 4-5 saniye içinde ekranda kar yağışı başlıyor. İsteyenler kayak yapabilir 😀
gvm
bir de “do a barrel roll” yazın. ekran takla atıyor.
Zafer
“Askew” veya “tilt aratınca da şaftı kayıyor 🙂
Santiago
Modeller yine yan çiziyor, şu anki görünüme göre kar açısından İstanbul için şartlar kötü. Son 72 saati bekleyelim, bakalım modeller ne gösterecek.
Ankaragücü
Aslında yalnızca İstanbul için değil, Batı Karadeniz haricinde her yer için çok olumlu değil. Sanıyorum değişirse ancak yarın sabaha kadar çıktılara yansır. Ondan sonra da değişme payı çok az olur. Sonuçta son 3 güne girmiş olacağız.
sefik
geçen cumartesi giren sistemde sanırsam öyleydi ama son 3 gün kala değişmişti.
İzmir’li olanlar bilir, 4 Ocak 2002 İzmir için efsanedir. Gün boyunca lapa lapa kar yağdı ve üzerine gelen soğuk havayla beraber 15 gün kadar kar yüksek semtlerde erimedi ve yoğun bi buzlanma olmuştu sonrasında… İzmir kar konusunda çok bahtsız, her sene mutlaka 1000 metrelik Yamanlar dağında oluşan bulutlardan kar tozu alıyoruz rüzgarla beraber… Ne zaman rüzgar kuzeye dönse, bulutlanma bitiyor ve kuru bi soğuk alıyoruz. Hatırladığım kadarıyla ocak 2002’de çok soğuk bir sistem üzerine ege üzerinden gelen a.b ile izmir kar yağışı almıştı, ve kar yağarken rüzgarın güneyden estiğini çok net hatırlıyorum. izmir’in güneyden nem pompalanması dışında kar yağışı alma ihtimali nedir… merak ediyorum üstadlar 🙂
Benim de bir görüşüm var, gözlem ağının bu kadar yaygınlaştığı ve iletişim imkanlarının da ayyuka çıktığı bir çağda, gözlenebilen ve bildirilen hortumların artması kadar normal bir şey olamaz.
Evet doğru, ama en azından hortum klimatolojisi oluşturabilmek için kullanılabilir bir veri tabanının olması hiç de fena değil.
OnurYazıyı Yazan
Benden önce davranmışsın. Yukarıda dediğine aynen katılıyorum. İnsan yaşamayan yerlerdeki hortumları şimdilerde yakayabilmemiz kadar olağan bir şey yok.
Eskiden biri gördüm dese kimse inanmazdı belki. Şimdi balıkçı tekneleri açılıyorlar, hortum görünce cep telefonlarıyla video’ya çekiyorlar. Haberlerde sürekli izler olduk.
Onur
Sahil şeridindekilerin neredeyse tamamı denizde başlayıp sonlanıyor, yani karaya çıkamıyor yanılıyor muyum?
Genelde öyle, evet. Çıkabilenler de pek iç kısımlara giremiyordur.
Melik Ahmet TAŞTAN
Denizde oluşanlar genellikle F0 kuvvetindeki en zayıf hortumlar (ingilizcesi water spout). Bunların oluşması için öyle çok kuvvetli super hücreli (supercell) fırtınalara gerek de yok. Basit kümülonimbüs bulutlarından da oluşabiliyorlar. Karaya ulaştıklarında en fazla 100 m içeri girip kayboluyorlar. Özellikle Alanya’da sonbahar ve kış aylarının klasiği halini aldı. Aynı anda 3-4 tane oluşup turistlere görsel anlamda ziyafet çektiğide oluyor.
Hortum sayısında artış var mı yoksa Ozan hocam ve White Fox’un dediği gibi gözlem ağının artması, insanların teknolojinin gelişimiyle birlikte cep telefonundan bu hadiselerin fotoğraf ve videolarını çekebilmeleri sanki bir artış varmış gibi mi gösteriyor… Bunu ciddi ciddi araştırmak gerekir.
Bu arada dün Berat bu yazıyı paylaşmıştı dikkatimi çekti okudum. 2011 Amerika’da hortum açısından rekorların yılı olmuş. Özellikle 22 Mayıs’ta Misouri’de oluşan F5 kuvvetindeki hortum 1 mil eninde 22 mil uzunluğunda alanı etkilemiş ve 158 kişinin hayatını kaybetmesine yol açmış. Tek bir hortum daha önce bu kadar can kaybına yol açmamış. Bu hortumun videosunu izlemenizi isterim, hakkaten inanılmaz. Videonun sonunda da yaptığı etki var, savaş görüntüsünden farksız…
El NiNo
fırtına takipçilerini izleyin 🙂 discovery Channel
havaizmir
Ben hortumların özellikle İzmir’in orta ve kuzey ilçelerinde çok çıktığını biliyorum. Çeşme,Dikili,Aliağa,Foça gibi ilçelerinde yaz aylarında çıktığı çok oluyor. Genellikle F0 tipi olmasına rağmen kimisinin denizde 10-15 dakika kadar kaldığı oluyor. Zaten hortumdan sonra hafif bir yağış geçiyor (yaz yağmuru).
Yazın Ege Denizi’nde hortum oluyor öyle mi? Ne yukarıdaki haritada var, ne de bir haberde gördüm. Atıyor olabilir misiniz? 🙂
havaizmir
Hayır, tabii ki de atmıyorum. Yazın dediysem Haziran ayları falan değil, Ağustos’un son haftaları diyorum. Sanırım iyi anlatamamışım, F0 hortumları Ağustos’un son haftaları çıktığı oluyor. Ben sadece atmosferin soğuduğu o ayda çıktığını söylemiştim, yanlış anlaşılmış.
1 Ocak’ta gelecek soğuk çok kısa vadeli olacak, sonrasında YB üzerimizde kalacak ve geceleri bol soğuklu, yağışsız günler bizi bekliyor gibi, yağış istiyoruz 🙂
Ankaragücü
1 Ocak sisteminin kısa vadeli olacağı belki söylenebilir ama sonrasında diagramlar ay ortasına kadar 3 tane daha sistem gelebileceğini söylüyor. Sanki bekleyip görmek daha doğru olacak gibi. Şunun şurasında yalnızca 4 gün kalmış olsa bile 1 ocakta nerede ne olacağını hala göremiyoruz.
welbane
Bence de çok değişir ama ne kadar değişse de – 10 bize giremez (??) gibi geliyor bu saatten sonra.. Dolayısıyla heyecan yapacak bişey yok, sonrasına bakıcaz.
Freemeteo 1 Ocak 2012 için Adana’ya yoğun karlakarışık yağmur vermiş.
Onur
Bence işi sağlama alın günübirlik Pozantı’ya gidin. Hatta şöyle bir dağ havası için Tufanbeyli’ye =)
Geçtiğimiz haftasonu bile yolların kenarları karlıydı.
Daha bir gün önce sistem bizim kuzeyimizden Urallar’a, Sibirya’ya kayıp gidiyor derken, şimdi her güncellemede adım adım daha batımızda konumlanıyor. Her güncellemede batımıza kaydı. Şimdi iyice batıya gidip bize ılık havasını pompalamasından, Balkanlar’a patlamasından korkuyorum.Neyse. Şom ağızlılık yapmayayım… Sustum.
Son olarak 1 Ocak’ta gelen sistemin 2002 yılında olduğunu hatırlatırım. 🙂 Eğer olur da tarih tekerrür ederse, istatistik bilimine bağlı olarak 4 ocak 2012 tarihini izlemek gerekebilir. 🙂
Melik Ahmet TaştanYazıyı Yazan
İTÜ’nün hava tahmini var mı?
Aşağıda çok yığılma olduğu için bu mesajınızı bağımsız yaptım – Ozan
Bu siteyi buldum. AKOM da buradan alıyormuş demek ki.
evren
Bence çok başarılı tahminler yapıyor İTÜ. En tutarlı tahminleri yapıyor. Daha önce çeşitli tahmin sitelerini çok kapıştırdım bakalım hangisi bilecek diye. Her seferinde en yakın tahminleri İTÜ yaptı. AKOM İTÜ’den alıyor DMİ de İTÜ’den alsa iyi olur. Zira çok amatör tahmin yapıyorlar.
Melik Ahmet TAŞTAN
İTÜ’nün başarılı tahminlerinden örnekler verseydiniz keşke… Koskoca üniversiteden bir tek İstanbul tahmini çıkıyor, o da nereyi baz alarak yaptıkları belli değil. Bari birkaç tane de ilçe tahmini olsaydı. Dolayısıyla öyle çeşitli sitelerle hele de DMİ’yle karşılaştırılacak kapasitede tahmin yaptıklarını söylemek DMİ’ye haksızlık olur.
Yukarıdaki linke tıkladım. Tahminin altında bir cümle dikkatimi çekti. Geceleri gökyüzünün açık seyretmesine “ayaz” deniyormuş da haberimiz yokmuş 🙂
Belki “açık seyretmesi (ayaz) nedeniyle dondurucu soğuklar” değil de “açık seyretmesi nedeniyle kuru soğuk (ayaz)” yazacaklardı, yanlışlık olmuş. Kim güncelliyor acaba? E-mail atıp buradaki tartışmalara davet edeceğim. Umarım muhteşem oldukları için ulaşılmaz insanlar değildirler 🙂 Çok çekiyoruz biliyorsunuz onlardan…
vostok
Ozan Bey, çoğunlukla doçentler (Ahmet Duran Şahin, Orhan Şen ve diğer doçentler) tarafından bir rapor hazırlanıyor ve bu rapor doğrultusunda sadece internet sitesini kontrol eden Zeki Bey tarafından güncelleme yapılıyor (Ben mezun olmadan önce işler böyle yürüyordu, şimdi değişmiş ise bilmiyorum). Şunu söyleyim hiçbir zaman 2. bir kontrol yapılmadığı için ve çok fazla zaman ayıramadıkları için baştan savma bir hava raporu olduğunu söyleyebilirim. Şahsen pek itibar etmemenizi ve bu rapor üzerinden bir kanıya varmamanızı tavsiye ederim. Benim zamanlarımda bazı zamanlar öğrenciler tarafından bile hazırlanıyordu bu raporlar yayınlanmak üzere. Ki bence bu hoş bir durum değil tutarlılık konusunda. Çünkü bu hava raporuna bakan onlarca, yüzlerce insan var. Her neyse … 🙂
Melik Ahmet TAŞTAN
Bugün yine aynısını yapmışlar, ya hakkaten “ayaz” ne demek bilmiyorlar ya da Ankaragücü’nün dediği gibi “copy paste” yapıyorlar.
Şu da var, İTÜ denince akla “İTÜ Meteoroloji Müh.” bölümü geliyor. Ama iklim konusunda çalışmalar yapan bir de İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü var, hatta İnşaat Müh. bölümünde de iklimle ilgili işler yapan insanlar var. Bence hangisinden bahsedildiğinin vurgulanması gerekir.
Ankaragücü
Tüm yaptıkları sabah modellerine bakarak gördüklerini copy – paste yapmak. Dikkat ederseniz istisnasız her gün tahminleri sabah modellerine paralel olarak değişir.
Burası İTÜ tarafından desteklenen bir sayfa, Mikdat Kadıoğlu twitter’da paylaşmıştı, girin bakın diye.. ama bazen çok dandik tahminler oluyor. http://www.havabilgisi.net/
Arkadaşlar bazı yorumların yerlerini değiştirdiğimiz için yorumlarınız kaybolmuş gibi görünebilir, ama öyle değil. Lütfen bugün ve yarın görülecek yağışları ana sayfadaki başlığın altında bildirelim, cevaplarımız için ise cevaplamak istediğimiz yorumun altındaki cevapla düğmesini kullanalım. Bütün bu kuralcılığın amacı, yazdıklarımızın gelecekte de kolayca bulunup rahatça okunabilecek şekilde arşivlenmesidir. Biliyorsunuz, söz uçar yazı kalır. Duyarlılığınız için teşekkürler.
Önümüzdeki hafta sonunda gelmesi muhtemel yağmur ve kar yağışlarının tahmin ve şimdigörüsünü yapacağımız başlığı Perşembe günü açacağım. Belirsizlikler azalır ve sinyaller güçlü olursa Çarşamba günü açacağım.
Bu arada üstatlara ve üstat olmayanlara bir sorum var: Yılbaşını nerede geçirsem en fazla karı görürüm? İstanbul, İzmit, Bursa, Eskişehir ve Ankara seçeneklerim var. İstanbul ve İzmit lokasyonlarım neredeyse deniz seviyesinde ve kar açısından lanetli yerler. Bursa’da da ovada olacağım. Ankara’da ise GOP’ta olma şansım var, yüksek bir yer yani 🙂 İhtimaller üzerinden değerlendirebilir misiniz? Daha epey değişebilecek model çıktılarını kullanmayın lütfen, bu kalibredeki sistemlerin tarihsel özellikleri ve iklim farklılıkları üzerinden gidin 🙂 Ayrıca illa ki yılbaşı gecesini dikkate almanıza gerek yok, Cumartesi-Pazar kar görmek istiyorum, maruzatım budur 🙂 Hadi bakalım.
Yılbaşını Ankara/Bilkent’te geçir. Garanti olsun, hem de şehir etkisinden de uzağız.
Ben sana kalacak yurt odası da ayarlarım, yurt yönetimine ders çalışacağız derim, oda tahsis edilir. Geçen sene 5-6 Aralıkta gelen sistemde, Bilkent 19 cm kar örtüsü alırken, Ankara’nın 1-2 cm aldığını hiç bir zaman unutmam. Bu yüzden işin garanti olsun. Gerçi, ben Melik Hoca ile Ankara çukurunda bir araya gelebilirim yılbaşında…. 😀
🙂 Teklifin için çok teşekkürler, ama bende hatun da var biliyosun, ona erkek yurdunda yer ayarlamak evlilik cüzdanıyla bile zor olabilir 🙂 Sen yukarıdakileri yazarken ben ilk yazdıklarımı biraz değiştirdim, Ankara’da Gaziosmanpaşa’da olma şansım olabilir… Oraya gideyim en iyisi 🙂
İyi fikir, özellikle sokak lambasından damladığı için parlayan kalın taneli yağmur tipi yağışlara bakarkenki mutluluk düzeyini de yukarı çekebilir, İstanbul’da kalırsam denerim 🙂
vostok
Şahsen Eskişehir’i tercih ederdim böyle bir durumda.
Ankaragücü
Her ne kadar Marmaris’te yaşıyor olsam da muhtemelen en garanti kar yağışını ben göreceğim. 🙂 Cumartesi günü hem kayak hem konaklama için Fethiye Eren Dağı Kayak Merkezi’ne gitmeyi düşünüyorum. 🙂
El NiNo
Bence Karadeniz’e bakan bir yamaçta geçir yılbaşını özellikle Batı Karadeniz, Bursa da olabilir.
Ama bence bu sistemde Batı Karadeniz’in yüzü gülecek bunu bir yere yazın 😀
Mamii
Bizim Samanlı dağlarında olan Menekşe Yaylasında evimiz var istersen anahtarı verebilirim ama dozerle gitmeni tavsiye ederim 🙂
Bize gel Ozan hocam. Küçükçekmece. Rakım 85. 🙂
Aslında Ozan hocam Küçükçiftlik Park’da Duman ve Athena konseri var oraya davet edebilirim seni. 🙂 Üstelik 50 tl. Ama kar yağar mı bılemem. 😀
Onur
Her türlü GOP. (Akrabalar bize gelmiyor olsa her türlü Çayyolu diyecektim)
1- GOP’u çok severim.
2- Tunalı’ya ne kadar yakın olacaksın bilmem ama gece yürüyüşe çıkar şehrin hareketli caddelerinde kar manzarası alırsın. Etraf hareketli, sokakta insanlar var ve ışıl ışıl. (Kayan araba görme ihtimalı)
3- Rakiplerine kıyasla kar miktarı/hareketlilik açısından en iyisi.
4- Pazar günü ODTÜ’ye uğrar karda yürüyüş fırsatı yakalarsın hatta Eymir fırsatın bile var.
ALKIM
Sen bütün ılıkçılığınla gel semtime yerleş, ondan sonra yılbaşı oldu mu iç kesimlere kaçmanın yolunu ara. Olmadı hocam. Bari ılıkçıysan da delikanlı ılıkçı ol. Kadıköy’de takıl, neyi hakettiysen onu yaşa. Hem belli olmaz bak, sisteme birileri okuyup üflüyor olmalı ki güçlenmeye başladı. 🙂 Bakarsın bir karış olmasa da 3-5 santim örtü yapar kartopu oynarız.
Santiago
Concon ılıkçılardan Ozan Hocam. Hem Moda’da otur, hem de isyan et. Ilıkçılığın ruhuna aykırı bu 🙂
Ozan Hocam Eskişehir’e bekleriz tabii ama bilin ki burası da oldukça lanetlidir kar açısından. En azından 5 yıllık gözlemlerimin bir sonucu olarak durum bu. Kar görürsünüz elbette ama tutar-tutmaz, tutarsa da tatmin etmez 😀 Hee, belki siz gelirseniz laneti kırabiliriz hocam, uğurunuzla geliniz lütfen 😀
welbane
Hocam Ankara tamam da hangi araçla? Yengenin gazabından çekinmiyosan dönüşte Pazar akşamı Bolu dağında mahsur kalacak şekilde bi plan yapılabilir bence 🙂 Her kar delisinin hayali kar ve tipide mahsur kalmak ve kurtarıl-ma-mayı beklemektir zira..
Şimdi welbane’cim, ultimate plan tabii ki o, fakat şu var, benim hatun havadan anladığımın normal olarak farkında ve eğer mahsur kalırsak bunu kasten yaptığımı çakozlayacaktır, ondan sonra bahsettiğin o gazap modellerin tahmin ettiğinin çok ötesine geçebilir… Kendisinin Atış Serbest’i okumadığını varsayıyorum bu arada, gelirse zaten “hepiniz manyaksınız, hiçbir yere gitmiyorum, evimde oturacağım!” der ve bu iş biter.
ihsan
Bence en uygunu İstanbul hocam. Ancak, tavsiyem Moda’da değil de, örneğin Levent, Gayrettepe, Çekmeköy, Alemdağ, gibi bir lokasyonda bulunursanız, saydıklarınızın içinde en karlı geceyi geçirme ihtimaliniz var.
KRALYazıyı Yazan
Ankara bence… 🙂
hasanYazıyı Yazan
Güngören derim ben, Avrupa’nın göbeği 😀
toros7070
Ozan hocam bizim Karaman Sarıveliler’e gel. Şu an bile 25 cm kar var. Zaten üç gündür elektrik de yok. Burada takılırız. Dönüşte bavuluna biraz da çam sakızı çoban armağanı kar doldurur göndeririz.
Ozan DENİZ ETKİSİYazıyı Yazan
Tabii ki de Çorlu 🙂 Al eşini gel Ozan. Benim de sözlümle birlikte bir yerlere gideriz yoğun tipide 🙂 Güzel mekanlar var yılbaşı için. Gittiğimiz yerde de mahsur kalırız 🙂
BeratYazıyı Yazan
Benim de güzel haberlerim var 🙂
Bu veriler 31 aralık – 01 ocak arası hakkındadır.
Soğuk sistemin karayelle birlikte ege deniz seviyesi ve iç anadoluya kadar ilerlediğini görüyoruz
Yağışlar soğumayla denk gelerek güzel görüntüler oluşturuyor. İzmir’den ankaraya-istanbuldan antalyaya kadar kuvvetli yağışlarla giriş yapmış…
500-1000mb thickness’a (kalınlık) bakarsak yağış türü için erken ama bu haritaya göre Marmara, Karadeniz İç ege ve İç Anadolu kar bakımından uygun gözüküyor… İzmir ve Aydın’ın yüksekleri bile kar alabilecek…konya üzerindeki oluşan illumunati ise 🙂 kendisini diğer günlerde göremeyeceğiz için konyada tesadüf olmuş bu oluşum 🙂
Şimdilik bu veriler yüzümüzü güldürür…Takip etmek lazım…(not: şu an okuldayım ve bunların hepsini telefondan hazırladım emeğe saygı lütfen:) )
Semih
GFS büyük bir kıyak geçiyor bizlere 😀
Murat Duman
Ege denizi (Kuzey Ege) en soğuk denizimiz oldu ! Yıllardır, en azından DMİ’nin ilan ettiği rakamları az alarak konuşuyorum, böyle bir duruma şahit olmamıştım. Bu da linki :
Mamii
Kocaeli – Bahçecik’te kar yağıyor bu saatlerde. Şaşırdım.
Valla ben çok rahatım arkadaşlar…Bence kış şu an için hiç de fena gitmiyor. Aralık ayı için gayet güzel bir soğuma yaşadık. Anadolu’da kar açısından durum git gide iyileşti son haftalarda.
10-15 gün gecikmeli de olsa her şey olağan seyrinde gidiyor. Sıkıntı yapmayın, totem yapın 🙂
diyalektik
Merhaba arkadaşlar. Uzun bir süredir siteyi ve yorumlarınızı takip etmeme rağmen ilk kez yorum yazıyorum. Sibirya yükseğinin bu denli devre dışı olduğu durumda Azor yükseği de Avrupa’nın güneyinde bu denli rahat at koşturuyorsa bizim beklediğimiz sistemleri almamız hayal oluyor. Ya da ancak dünkü gibi kıytırık sistemlerle yetiniyoruz. Sibirya’nın uzun bir süre daha suya sabuna dokunmayacağını düşünürsek polar koridorun selameti açısından en önemli soru bence Azor’un ne zaman kuzeye, Britanya dolaylarına tırmanacağıdır. Bu da eldeki verilerle en az bir 15 gün daha mümkün görünmüyor gibi. Yanılıyor muyum?
Burada bir arkadaş ayın 15’inde “20 gün daha kar yok” demişti. Ama bu söylediğinden 9 gün sonra (istediğimiz gibi olmasa da) kar yağdı. Şimdi de siz 15 gün daha mümkün değil diyorsunuz. Oysa mesela Santiago’nun aşağıda paylaştığı gibi, modeller yılbaşı için bile fikir birliğine varabilmiş değil. Uzun süreli tahminlerin hiçbir araçla kesin sonuca ulaştırmadığını anlayalım artık.
diyalektik
Yanlış anlaşılmak istemem. Önümüzdeki 15 gün kar yağmaz falan demiyorum. (Zaten doğal olarak yurdun iç ve doğu anadolu bölgesi için değil yorumum.) Ben özetle kıyı kesimler için iyi bir örtü oluşturacak bir kar yağışının oluşması için şu aşamada bir polar atak gerektiğini; bunun da Azor’un konumuyla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtmek için yazdım. Yoksa Çekmeköy’de dün bütün gün bazen hafif bazen orta kuvvette kar yağdı. Ama normalde pencerenin önünde ağaç olan ben toplasanız pencereden belki 10 defa bakmamışımdır. O yazıda 15 günlük bir kar orucu öngörüsünden ziyade Azor yükseğinin konumuyla ilgili bir tahmin söz konusuydu. Yoksa ecmwf şu aşamada istanbul’a yeni yıl ile birlikte 850 hpa’da -8’i sokuyor. Bu bir kar yağar mı yağmaz mı sorusundan öte “polar atakların” akıbeti hakkında bir öngörüydü. Yani olası sistemin gücü ve etkinliğiyle ilgili… Bunu, incelediğim farklı bir çok modelin örtüşen öngörülerinden hareketle belirtmek istedim. 15 günlük bir kehanette falan bulunmadım. Yoksa öncesinde iyi saydığımız model çıktılarında bile Azor Avrupa’nın güneyinde konum almıştı ve en iyi ihtimalle doğuya genişleyip güzelim sistemi üzerimizden bir çırpıda süpürüyordu. Özetle şunu sormak istiyorum: Bu Azor sizce kuzeye ne zaman ilerler? Sizin bir tahmininiz var mı?
Bana bir 5 saat verin, tüm dünya üzerindeki en son analiz verilerini (modellere başlangıç durumu olarak girilenleri) toparlayayım, sonra da primitif denklemleri numerik olarak çözmeye başlayayım, işimi bitirince haber veririm 🙂
Yahu güzel abilerim, canım kardeşlerim, Azor’un ne zaman kuzeye çıkacağını da, Sibirya’nın ne zaman güneye ineceğini de, ne zaman kar yağacağını da tahmin etmenin tek yolu, bilim insanlarının geliştirdiği sayısal hava tahmin modellerini kullanmak ve onların çıktılarında bir konsensüs, güçlü bir sinyal aramaktır. Modeller tamam da, senin tahminin nedir? diye bir soru ciddiyetle sorulamaz. Çünkü buna verilen cevap bir “tahmin” olmaz. OLMAZ. Profesör de olsanız olmaz, simitçi de olsanız yine olmaz. Buna verilen cevap ya bir temenni olur, ya fal, ya sezgi, ya da sallama. Bunu kabul etmek neden bu kadar zor? Bunu kabul etmek, bilimsel düşünceyi sindirebilmiş olmanın bir gereği ve doğrudan bir göstergesidir.
anemodulion‘un yukarıda gayet güzel söylediği gibi, totem yapmak, dua etmek, sezgilere başvurmak da güzel ve bunları ben de yapıyorum. Yapmadığım sanılmasın. Korkunç kar yağışları, 1060 mb’a çıkıp her yeri kaplayan ve günlerce soğuk pompalayan yüksek basınçlar ve daha nice ekstrem olaylar inanın benim de hayallerimi süslüyor. Yoksa bu blogu kurmaz, karla kaplı araba hikayesini, Haydarpaşa‘yı yazmaz, kendime deli demezdim. Öte yandan, sezgi ve temennilerimizi “tahmin” diye ciddi ciddi paylaşmaya başlarsak bu blog amacından tamamen sapar ve farklılığını kaybeder. Kasten, gıcıklık olsun diye değil, burayı biraz farklı bir yer yapmak için uğraşıyorum. Muhteşem Doğu duygusallığına birazcık bilim bulaştırabildiysem ne mutlu bana. Fikir önderi olsam, bilimsel romantizmi kurardım 🙂 Anlayışınız için teşekkür ederim.
Santiago
ECMWF ve UKMO modelleri 31 Aralık 00Z’de sistemi Türkiye’ye sokmuş. GFS ise aynı tarihte Azor’u tüm Avrupa’ya sürmüş..
GFS modelleri yine tepetaklak olabilir ama bu sefer olumlu olarak..
tankut
bu sefer gol olsun diye umuyoruz! 🙂
El NiNo
güçlü değil sistem ama. şu gerçek ki şu an görünen sistem gelse de zayıf
Santiago
ECMWF ve UKMO 12Z çıktılarında da hemfikir. GFS yine ayrı telden çalmış. Bakalım neler olacak.
Not: Bu akşamki ECMWF çıktısına göre 2 Ocak’ta İstanbul kar alır.
Alkım’ın da buralarda bir yerde dediği gibi, ECMWF ve UKMO’nun dediğine de gelse GFS, bir hafta kala bu kadar geberik gözüken bir sistemin birdenbire canavarlaşacağını ben sanmıyorum, çünkü öyle bir şeyin daha önce olduğunu hatırlamıyorum. İnşallah olur tabii, çok sevinirim. Dün gvm Levent’te kartopu yaparken Moda sahilinde yağmur altında yürümek hiç hoş değildi, moralim bozuk.
Santiago
Geçtiğimiz sistemde 850 hPa’da -7C/-8C civarındayken ve rüzgar yıldızken geldi kar. Tüm sistemleri birbirinden farklı değerlendirmek lazım, efsane bir sistem olmayacağı neredeyse garanti olmasına rağmen, bu akşamki ECMWF modelinde 192. Saatteki basınç yerleşimi 850 hPa’da -5C ile bile kar yağdırır, -7C’de de örtü yapar. Ama unutmayalım, bu modeller daha çok takla atar 🙂
ALKIM
Görüntüde olumlu bir değişim olduğu kesin. Alçak basınç da oluşmuş. Diagramlarda -10a doğru yönelim var. Hatta kontrol çizgisi daha fazlasını vadediyor. Yalnız şu basınç yerleşimine göre -5’de kar yağar, -7de örtü yapar konusunu bir tartışalım. Benim gördüğüm en ciddi farklılık 500 hPa sıcaklıkları -40’a dayanıyor neredeyse. Bir de rüzgarın karayel ağırlıklı olması(ki bu da sea effect’ten mahrum kalmamız demek). Bunlar haricinde yer sıcaklığını sıfıra dayandıracak faktörler neler olabilir?
Yer sıcaklığını düşürecek etken yer sıcaklığıdır 🙂 Yer seviyesinden de sağlam soğuk geliyor mu, işte bütün mesele bu…
Ankaragücü
Sabah çıktıları işi bir seviye daha ileri taşımış. dün büyük konuştum sanırım. Üstelik yağış artmış, alçak basınç derinleşmiş. Diagramlardaki mavi kontrol çizgisi en soğuk çıktılardan olan ana çıktı ile yarışıyor. Bu sanırım diğer senaryolarında genel olarak soğuma eğiliminde olduğunu gösteriyor, yanılmıyorum değil mi?
Santiago
Doğrudur, süre bu kadar kısayken GFS ana modeli ve kontrol modeli hemfikirse diğerlerinden ancak ortaya çoban salatası olur 🙂
havaankara
Hocam, küçümseyince biraz canavarlaşmaya çalışmış. 180’de İstanbul’a -9,1’i sokmuş GFS. Yeter mi? “Elimden gelen bu.” diyor ama yetmezse biraz daha üstüne gidersen daha güzel şeyler de çıkabilir ortaya. Belli mi olur. 🙂
AKOM, 1 Ocak günü İstanbul’a kar ihtimali vermiş. Mutluyum 🙂
Ankaragücü
Onlar zannediyorum İTÜ’nün hava tahminini esas alıyorlar değil mi? Yoksa DMİ ile eş zamanlı bir uyarı mı aldılar?
havaankara
Hocam, 12Z Modelleri sıcak sıcak çıktı.
ECMWF ve UKMO birbirine yakın, NOGAPS da benzer çıktılar sunmuşlar. GFS ise hala ayrı bir yerde sayılır. ECMWF alçağı derinleştirmiş. Ama ECMWF’çi ve oralardaki AB oluşumlarını daha GFS’ten daha iyi yakaladığı tüyosunu almış biri olarak GFS’in yavaş yavaş diğerlerine benzeyeceğini düşünmekteyim. Biraz GFS biraz ECMWF orta yolu bulurlar. Ama efsane olur mu, orasını bilemem.
El NiNo
beklentileri düşük tutunca insan çok seviniyor. dün istanbul’da kky yağacak diye beklentim vardı. sarıyer’e gittim 130 metre rakımlı yerde her yer bembeyaz oldu sevindim 😀
tengizman
Arka plan güzel olmuş.Sanırım ilerisi için hazırlık yapılıyor.Havada kar göremeyenler “sitede kar gördük o da yeter” derse şaşırmam 🙂
Ankaragücü
Evet… Artık yenisine bakalım.. 🙂
Ankara 2-3 cm de olsa kar yağışını cebe attı. İstanbul çokça havada da olsa bir parça kar gördü.
Artık yeni denizlere.. Pardon sistemlere yelken açma zamanımız geldi… Bir sonrakini takibe başlarız yavaş yavaş..
Ayın 30 – 31 i için ECMWF hala bir şeyler vaad etmeye devam ediyor. GFS ise neredeyse tüm senaryoları ve diagramları ile ip gibi dizildi ve “yok öyle bir şey” diyor… Kalbim ECMWF ile olsa da beynim GFS haklı çıkacak diyor. Kısacası ECMWF – GFS savaşları tüm hızıyla devam ediyor.
Onur
Üst üste tüm model çıktılarında varlığını sürdüren yılbaşı yağışları yalan olmakta.
Ellerimizle büyüttüğümüz bu sistemi, solar iken diriltmek için tüm havadelilerini göreve çağırıyorum.
ECMWF’ye göre halen bir umut ışığımız var.
1 Ocak 2012 00Z
Bizim batı bölgelere kadar kuzeyden sarkan bir trof var. Bu böyle değişmeden delirse, batı bölgeler de yağışlı olur. Yalnız GFS ile ECMWF modeli yine birbirinden farklılar.
GFS modeline göre, Anadolu üzerinde cılız bir ULL alanının varlık potansiyeli yok da değil ama konumu net değil. Konumu çok önemli çünkü hiç yağış yapmaya da bilir. Bunu şikeden sayıyorsan tabi… ECWMF’deki gibi belirgin bir trof yok. 😦
Kısmet… 🙂
Onur
Eline sağlık White Fox. İncelemelerini gerçekten çok beğeniyorum. Takibe devam 🙂
Ankaragücü
Kesinlikle…Gerçekten ellerine sağlık..
Ankaragücü
Ahanda, bir de AFS var ki (Arif Bey forecast system)… Kendisi yılbaşı için noktayı koydu. Yara yara “geleyo”.. 🙂 Tüm varlığımla kendisinin duacısıyım bu sistem için. 🙂
gvm
hava durumu tahmini için bilim adamlarının tasarladığı modelleri takip etmek yerine kendini hava tahmincisi ilan etmiş birine umut bağlarsan hüsrana uğrarsın, söyleyeyim. 1 hafta önceden “sistemin kesinleştiğini” ve modellerin dediği şekilde değişeceğini iddia eden kişilere gülünüp geçilmesi lazım aslında.
Ankaragücü
Hımmm.. Öylemi düşünüyorsunuz? Oysa ben kendisinden çok umutluyum.. Hatta müridiyim diyebilirim. 🙂 Arkadaşım şaka mı yapıyorsunuz yoksa ironi gözünüzden mi kaçtı?
gvm
ironi varsa anlayamadım, kusura bakmayın 🙂
ALKIM
Gelebilirdi. Heyecanlandık. Hatta ECMWF de göz kırptı bir ara. Ama sonrası aynı terane. Az biraz oynar, 850 hPa’de -3 girmez -5 girer, bilemedin -7 girer ama -8 girdiğinde bile ne olduğunu gördük haftasonu. Üstelik yağış da yok görünürde. Keşke olsa ama ne GFS diagramları ne de ECMWF bu haftasonu yaşadığımız kadarını bile vadetmiyor. Değişir mi? Bence çok zor.
Onur
Son çıktılarda GFS 31 Aralık geceyarısı Ankara’ya kar demiş tekrardan. Bakalım daha neler değişecek 🙂
Ankaragücü
Bu sabah çıktıları ise “daha çok kar” diyor Ankara için. 🙂 Hadi bakalım…..
Onur
White Fox, resmen şike yaptın. Herkesin gözü önünde şike yaptın =)
Şimdi White Fox’a sormadan olmaz. Mevcut ve henüz çok erken – ham olan bu bilgilerle Ankara’nın şansı nasıl görünüyor acaba sizce? Geçi sormuş olsam da her halde en azından çarşamba – perşembe gününü beklemek gerekir değil mi?
Ankara’nın şansı bu sistemde yağış açısından “şimdilik” yüksek duruyor. Ama Ankara’mız bildiğin gibi tepelik bir yer, Keçiören’inden, Oran’ına, Bilkent’ine, Macunköy’üne kar açısından çok farklı koşulları var. Çarşamba, perşembe gününe beklemek yerinde olur. Çünkü yer alçağının konumu netlik kazanmadı.
Onur
2 hafta öncesinden tahmin yapanlara inat güncellemeye devam etmek istiyorum burayı. GFS hakkında konuşursak:
Mesela bugün gündüz yağış miktarı artmış ve soğuk uzamışken şimdi tepetaklak bir şekilde Ankara dahi kar göremeyecek gibi bir durum var ortada. Ha belki yarın tekrar değişir eski görüntüsüne gelir ve gerçekten de haftasonu kar yağar.
Ama sistemleri kafada bitirmekle, “modeller dediğime gelecek”le olmuyor bu işler.
Mamii
Ozan Hocam bir gün Kartepe gezisi yapalım hava delileriyle birlikte. Kocaeli’de oturuyorum daha göremedim oraları. Gerçi Bahçecik minik Kartepe sayılır ama oralarda 1-2 metre kar görmek güzel olur 🙂
huseyin
DMİ İstanbul için 2 derece gösteriyor, ama balkonumda ki birikmiş sular dondu ve uzun süredir donuklar. DMİ 2 dereceyi değiştirmedi, bu sıcaklık acaba benim bulunduğum Şişli Esentepe için mi böyle acaba ? Yani deniz kıyısında mı ölçüyorlar acaba sıcaklığı ? Yine de Şişli ile hemen yakında ki deniz kıyısı arasında 2 dereceden fazla fark olması zor geliyor bana, DMİ hatalı ölçüyor olabilir mi ?
Yarın sabah balon ölçümü sonuçlarından değerlendiririz durumu.
Melik Ahmet Taştan
Baz alınan nokta Atatürk Havaalanı. Orda en düşük sıcaklık sıfır ölçülmüş. Çatalca’da – 3,3 ölçülmüş. Anadolu yakasında +3 dereceler var. Burdan İstanbul’un ilçe ilçe minimum sıcaklıklarını görebilirsiniz.
huseyin
DMI yalnış mı ölçüyor sıcaklıkları acaba, Şu an DMI de İstanbul 2 derece görünüyor, Şişli Esentepe’de ki balkonumda birikmiş olan sular buz tuttu… ve hala 2 derece görünüyor, acaba öçlümü deniz kıyısında mı yapıyorlar? ama yapsalar bile deniz kıyısı ile şişli arası 2 dereceden fazla oynarmı ki?
Çınar Özbek
Ben de Şişli’deyim termometremle yaptığım ölçüm sonucunda -1.2 derecelik bir sıcaklık gördüm. Dmi 2 derece diyor evet bu manada sen de su buz tuttu demişsin sanırım biz haklıyız. Şişlinin rakımı yaklasık 100 metredir yani denizden 0.5 derece daha soğuk…
Hava Delisinin Not Defteri, Türkçe WordPress.com blogları arasında bugün en çok okunan 3. blog oldu…
Commandouz
İstanbul’un rakımı en yüksek mahallesi; Maltepe-Gülsuyu. Resimdeki en yukarıdaki evin rakımı 384 metreyi buluyor. Arkadaki tepenin adı da Maltepe’ymiş.
Havaturka’da kar muhabbetleri aldı başını gidiyor. Edward Smith (BBC’de uzman meteorologmuş kendisi) İstanbul’da 31 Aralık’ta 18:00 – 00:00 saatleri arasında yoğun kar bekliyormuş. Orada yorum yapan bir arkadaşın, çok samimi arkadaşıymış Edward abimiz 🙂 Ben de Supernatural dizisinin yaratıcısı Eric Kripke’yim zaten 🙂 Bakalım daha nelere sebebiyet verecek kar özlemimiz 🙂
Yok o öyle değildi, yanlış çevirmiş herhalde arkadaş: Mr. and Mrs. Smith went to the seaside.
ahahahah 😀
Ya hiç sormayın.. Ne zaman kafam bozuk olsa bakıp gülümsüyorum.. Alman profesör klişesine benzer Edward abi mi ararsın, süper uzman lahocu mu…Onları ciddiye alıp sistemlere angaje olanlar mı… Toplumun aynası bir ortam velhasıl..
Yazık ya. Orayı takip edenlerin büyük bir çoğunluğu çocuk. İnanıp arkadaşlarına anlatıyorlar, belki iddiaya giriyorlar. Sınavına, dersine konsantre olamıyor. O yaşlarda yaşanan hayal kırıklıkları çok daha üzücü. Ha adam olduğu halde galeyanı körükleyenler de az değil. Gülmeye alıştırdım kendimi artık ama trajikomik bir durum aslında. Gerçek bir delilik söz konusu. Tedavi gerektirebilecek türden.
Ha bu arada Ozan hocam 8-11 Ocak arasını kapattım, bana yazıver. :).
Modellerin kafası karman çorman olduğu için, veri girişinde sıkıntı olduğu için, GFS gerizekalı bi model olduğu için Edward Smith gibi uzmanlara her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz… Kendisi weatherbrittanica.org’da bu müjdeyi vermişti ayrıca cok önceleri.
Ahahaha 🙂 daha neler göreceğiz yahu yeter 🙂
Hahahaha…

Akşam akşam ne güldüm arkadaş ya 🙂
Modeller çoşmuş 192 sonrası yine.
Şuna bakalım ilk önce;
ve daha sonra da şunlara;
http://ompldr.org/vYnljZw
http://ompldr.org/vYnljaA
Resmen 22-24 Ocak 2004 sistemini tekrardan çizmiş Hans 😀 (basınç bakımından)
Ne diyelim helal olsun Hans’a 🙂
O deği de ben şimdi şu 192 saat sonrası için havaya girip, modeller değişince kafayı yiyen arkadaşlara üzülüyorum. Şaka bir yana lütfen hemen havaya girmeyin. Siz de gördünüz daha 5-6 gün için bile kararsız olabiliyor şu günlerde modeller. 10 gün sonrası için siz siz olun riayet etmeyin şu modellere 😀
Bıktım!!!! Modellerin bu gösterip vermeme huyundan gerekten bıktımmmm!!!! Yine Ocak ayına her iki günde bir Balkanlar’dan soğuk ve yağış koymuş Hans… Kardeşim bir kere de sıcak göster, sonra soğuk insin şaşıralım.. Dişimizi kıralım. Böyle, böyle nereye kadar ya…
Ha ha ben de bu İç Anadolu’daki beyaz örtüyü iki gündür (sat24.com dan) ne kadar kar yağmış diye yorumluyordum. Meğer hareketsiz yüksek seviye sisiymiş. Yorumlardan anladım ))
O zamanlar modeller nasıldı bilmiyorum ama, 12-14 Şubat 2004’e benzer bir sistem şu an modellerde belirse, bir çok hava delisi sistem gelene kadar saçlarını beyazlatır diyorum. Böyle ufak sistemler bile nanik çekiyorsa öylesine enerji yüklü bir soğuk hava giriş yapana kadar çile çektirir insana.
geçen seneden beri uğradığım 14589875. hüsran. eskiden teletexe bakardım 3 gün tahmin vardı kesin gelirdi şimdi öyle mi 🙂 15 gün sonrası için umutlanıyoruz. :(( yine hüsran yine hüsran… geçen sene 11 aralık sistemi unutulmaz hüsranlarımdan
bir de 3-4 şubat sistemi en büyük hüsranım sibirya soğuk havayı üzerimize döktü ama yağış olmadı .((
Geçen sene şu başlığı okumuş olsaydın hüsran yaşamazdın.
hayır bir de öyle bir durum ki, hep bir şeyler “görünüyor”.. geldi, gelecek derken hüsran oluyor.. sonrasında esas, X gün sonra geliyor o fena deniyor..sonra o da hüsran, Y sistemi Z gün sonra geliyor falan filan.. kasım başı hayatımda ilk defa “model” diye bir şey olduğunu görüp ilgilenmeye başladım, şimdiden kanser etti arkadaş!.. 🙂 kısıtlı bilgimle ona buna umutlanıyorum bir de!.. 🙂 neyse, esas ocak 8’den sonra geliyor!..ona bakalım.. 😀
Bilginizi ne kadar arttırırsanız o kadar az hüsrana uğrarsınız, özellikle son 3-4 günde büyük bir değişim yaşanmasını beklemek çok saçma, kendinize yazık etmeyin.
elbette.. daha yeni yeni birşeyler öğrenmeye başladım ve burada gerçekten bilimsel verilere dayanıp, açıklamalar yaparak yazan sizler sayesinde bir şeyler kaptım diyebilirim!..”deniz etkisi”, “GFS”, “850 hPa” vs.. 🙂 o yüzden, burada yorum yapan ve bilgisini paylaşan kişiler ciddi anlamda bir eğitim veriyor.. eminim takip edip yazmayan ama bu bilgilerden öğrenen çok insan var.. 🙂 dilerim önümüzdeki günlerde güzel kar yağışları alırız da, hiç değilse ben de, alemdağ-çekmeköy-içerenköy civarından güzel kar kareleri ekleyerek buraya katkıda bulunabilirim.. 🙂
Yorumunda bahsettiğin kişi benim lise öğrencisiyim ama sürekli takip ediyorum burayı her ne kadar anlamasam da 🙂
çok değil 2-3 run önce bu pazar havada da olsa kar görebileceğiz gibiydi. şimdi ise aydos’ta falan bile zor gibi.
Hans’ın uyuya kaldığı an 🙂 Bu da Ankaralılara benden olsun Hans eninde sonunda uyanacaktır 🙂
Kimseden yorum gelmeyince kayıtsız kalmak istemedim 🙂 Güzel olmuş Berat. Önce yağmur sonra soğuk konusundaki hayal kırıklığını kelimelerden daha iyi anlatmış 🙂
Ayıp sana ana Gfs. En sıcak senaryoyu vermiş resmen. Rezilliğin daniskası. Muhtemelen diğer senaryolar da ana Gfs’ye uyacak.
Sistem fos çıktı.
Bu sistemde en büyük hayal kırıklıklarından birisi de ECMWF modeli oldu. Neye güveneceğimizi şaşırdık.
Özellikle bu sene inanılmaz bir tutarsızlık var modellerde.Hala çözebilmiş değilim neden olduğunu.
Durumumuzu en iyi bu şarkı anlatıyor diyecek bir şey kalmadı artık.
sizce ankarada bu sis bulutunun ömrü nedir?
çünkü eve giderken bir termometre -5 gösteriyordu dmi anlık sıcaklığı açtım 0 derece görünüyor
yani verilenden de düşük bir sıcaklık var
Böyle havalarda yerel farklar çok fazladır. Nerede gördünüz ölçümü? Sokak tabelalarındaki ölçümler yanlış da olabiliyor.
Açıkçası bilemiyorum ne zaman kalkar yüksek sis, çünkü GFS’nin skew-t çıktısıyla balon ölçümünün hiç alakası yok. Buyur işte, tahmincinin çilesi… White Fox bi yöntem bulmuşsa onu bilemem 🙂
GFS Çarşamba 12 Z (6 saat önceki run)
Balon ölçümü Çarşamba 12 Z:
teşekkürler ölçüm keçiören’dendi merkezden
ben de zaten merkeze çok yakın bir yerde niye fark fazlaydı diye sormuştum
cevaplamışşınız teşekkürler
Ben daha önce de söylüyordum, GFS tepe enverziyonlarını yakalayamıyor diye, en iyi yöntem uyduyu ve yer verilerini kontrol ederek şimdigörü yapmak.



Mesela yukardaki rüzgarın o seviyede hafif olması ve aynı yönde olması yüksek sisin devam edeceğine işaret edebilir.
Yarın öğleye kadar rüzgar yönünde ve şiddetinde ciddi bir değişim yok, ve rüzgar çok hafif.
Yer kartı da sis oluşumu açısından uygun gözüküyor.
12 Z balonunun sayısal sonuçları
Bu da Sis Kararsızlık İndeksi (Fog Stability Index) (FSI)
FSI = 4Ts – 2(T850 + Tds) + W850
Ts = Yer Sıcaklığı
T850 = 850 milibar sıcaklığı
Tds = Yer Çiğ Noktası
W850 = 850 milibar rüzgarının knot değer hızı
Mesela Beytepe’de sıcaklık şuanda -3.3, ışba sıcaklığı -5.8, 850 mb sıcaklığı öğle balonuna göre -8.1, 850 mb sıcaklığının knot değerinden hızı 3
Formüle göre sonuç 17.6 çıkıyor.
Hesaplama 55′ten büyük çıktığın radyasyon sisi oluşum ihtimali düşüktür.
31 – 55 değerleri ve arasında orta derece de risk vardır.
31′den küçük olduğunda yüksek ihtimalle radyasyon sisi oluşabilir.
Bu formüle göre gece de devam edebilir. (Bu formül bazen ters köşe edebilir)
Ters köşe olmamak için hardcore bir yöntem üzerinden sis tahmini yapalım, FSI formülüne göre daha sağlam.
Bunun için direkt olarak balon sonucu üzerinden işlem yapmamız uygun olur, çünkü GFS’nin aklında kavak yelleri esiyor. 🙂
Önce LCL seviyesini bulmamız lazım.LCL’nin olduğu basınç değerinden yer seviyesine ışba sıcaklığından başlayarak doygun adyabat çizgisine paralel çizgi indirdiğinizde sis noktasını Fp (fog point) bulursunuz. 850 mb’dan yeni bir LCL seviyesi bulup, LCL’yi hesapladığının noktadan yine doygun adyabatı takip ederek yer seviyesine çzigi çekerseniz 850 mb potansiyel ıslak hazne (ya da ıslak termometre) sıcaklığını (Tw850) bulursunuz.


850 milibar potansiyel ıslak termometre sıcaklık değerinden, sis noktası sıcaklık değerinin farkını aldığımızda sonuç 1.3 çıkıyor.
Sonuç 3′ten büyük çıkarsa, radyasyon sisi uygun koşullar pek anlamına gelir.
0 – 3 orta dereceli risk vardır,
0′dan küçük olursa, büyük olasılık var demektir.
Yani gece İç Anadoludaki stratus enkazının dağılması zor gibi 🙂
Eline sağlık, süpersin. Yalnız problem şu ki, bu analiz bugünün 12Z balonuna göre yapılıyor. Öte yandan, üst seviye koşullarının aynen devam edeceğini ve benzer bir balon sonucuyla bu gece de karşılacağımızı varsaymaktan başka çaremiz yok haklısın…
gerçekten çok açıklayıcı ve bilgilendirici oldu
teşekkürler ama hava öyle bir durumda yağmurluyken bile böyle yoğunluk olmuyordu 🙂
Bu arada son uydu verilerine göre donmaya devam, sis yoğunluk kazanıyor yine yukarıda!
Benim sis uyarılarım da bu stratus enkazı yüzünden güme gitti. Bu enkazın tek faydası önümüzdeki sistemden önce yeri iyice bir soğutması sanırım. Bu da kar ihtimalini arttırıyor.
Ben haftasonu iç kesimlerde yer yer donan yağmur, ya da buz yağışı olmasına şaşırmam. Keşke yukarıyı düzgün çözebilen bir modelin skew-t çıktısı elimizde olsa 😦
Yukarıyı çözememesi modelin, yer şekillerinden kaynaklanıyor, yani aslında aşağıyı çözemiyor.
Çok güzel ve bilimsel yorumlar tebrikler… Yanlız 850 mb potansiyel ıslak hazne sıcaklığı bulunurken yer seviyesine değil de 1000 mb’a kadar inmek gerekir.
Hocam, hesaplama sırasında bunu ben de düşünmüştüm ama 1000 mb’dan hesaplanmış şekilde düşününce bu sefer yöntem çoğu kez devredışı kalıyor, çünkü sis noktasının yer seviyesine göre hesaplanması ve potansiyel ıslak hazne sıcaklığının 1000 mb’daki seviyeye inilerek bulunması, yüksek rakımlı yerler için yöntemi tutarlılıktan bir hayli uzaklaştırmakta, çünkü ikisi arasındaki fark kaçınılmaz şekilde artıyor. Mesela, Ankara için sis noktasını -5 civarında buldum, Tw850’yi 1000 mb’a çekip o değerden hesaplama yapınca (Tw850 1000 mb’dan hesaplayınca -1’e yakın çıktı) sonuç 3’ten büyük, yani zayıf ihtimal sis olarak çıkıyor. Ben de yöntemin deniz seviyesine göre geliştirildiği kanısına vararak değiştirdim, şike yaptım. Böyle yapınca yöntem Ankara için tutarlı hale geldi. Yani yöntem orijinal Fog Threat Index olmaktan çıktı, 500-1200 metre rakımlı yerlere cevap veren White Fox Modified Fog Threat Index(WFMFT) oldu, Ankara’da her sis oluştuğunda, denemesini de yapıyorum. Öbür türlü tw850’nin 1000 mbdaki hali ile hesapladığımızda, bugün Ankara’da zayıf sis ihtimali vardı. Ama benim modifikasyonum bugünkü sise cevap verdi. Siz de deneyin. 🙂 Ya da başka türlü de değiştirme yoluna da gidilebilir. Sis noktasını da 1000’e çekebiliriz, ama bunu hiç denemedim! Ama yöntem literatürdeki saf haliyle Ankara için kesinlikle sorunlu, çünkü yer seviyesine göre hesap edilen sis noktası ile 1000 mb’a göre hesaplanan potansiyel 850mb ıslak termometre sıcaklığı arasındaki fark büyüdükçe büyüyor. Sis varken bile zayıf sis ihtimali çıkarıyor yöntem!….Başka türlü modifikasyon da yapabiliriz, mesela Ankara için 850mb değil de 700 mb’dan potansiyel ıslak hazne sıcaklığı Ankara’nın yer seviyesine indirilebilir. Yeni, bir aralıkla yeni bir indeks oluşturulabilir. Sonuçta bunu insanlar yaptı, değiştirerek daha iyi sonuç için denemeler yapabiliriz. Yalnız şu haliyle benim yöntemim, WFMFT daha tutarlı…mesela bugün…
Ozan, White Fox’un yöntemi var mı diye yazınca ben de modifikasyonlu kendi yöntemimi söyledim. Siz de inceleyin, öbür türlü orjinal haliyle mi tutarlı yoksa, şike yapan WFMFT mu tutarlı ? FSI orjinal yalnız, ona da vaktim olunca tutarlılığını arttırmak için modifikasyon denemeleri yapacağım.
İşi kitabına uydurmanın bundan güzel açıklaması olamaz 🙂 Şimdi farkettim aslında indexler doğruyu söylüyor. İç Anadolu’da 1800-1900 metrenin altında her yerde görüş mesafesi açık. 1900 metre civarında stratus bulutu var. Bu bulut çökmeden sis hadisesinden bahsetmek doğru olmaz. İndekslerin çalışıp çalışmadığını 1800 metreyi yer seviyesi olarak kabul edip deneyebilirsin. Çünkü ancak bu seviyelerde sisten söz edilebilir.
şaka gibi… ağlamak istiyorum
bana biri bu hüsranı açıklayabilir mi neden böyle oldu
Oysa çok iyi başlamıştık, oyunun hakimiyeti de bizdeydi, yine bir duran top, bildik hastalığımız, Santiago bu golleri hep atıyor… Ah ah… Ah
kesin olarak, gelebilir denen sistem öldü mü yani şimdi? 😦
Heyecanlanacak herhangi bir şey yok İstanbul için, bunu söyleyebiliriz. Geçen cumartesi gibi olur belki…
peki, önümüzdeki 12 saatte, iyi anlamda bir gelişme beklemek, eldeki verilerle imkansıza yakın diyebilir miyiz? hala ısrarla, değişecek diyenler, pek bilimsel verilere dayanarak bunu demiyor anladığım kadarıyla..
Çok doğru anlamışsınız.
Tabii ki değişebilir de… Ama düşük bir ihtimal bu saatten sonra, %15 diyelim, bilimsel olarak bunu söyleyebiliriz. Bir de, ne kadar değişmesini istediğinize bağlı… İstanbul’un kıyılarında 5 cm kar yağma ihtimali % sıfır.
herşeye bilimsel bakmayalım. %sıfır diyemeyiz. Allah bilir biz bilemeyiz. Biz sadece tahmin yapabiliriz. Geleceği göremeyiz. %1 diyebilirsin 🙂
Allah insanlara akıl vermiş fikir vermiş, bilimi icat etmişiz. Gayet de iyi biliyoruz, çok yakın geleceği görüyoruz işte: % sıfır. Neden şöyle düşünmüyorsun: Bilimle keşfedilen şeyler tamamen yaratıcının yarattığı sisteme dahil olan şeylerdir. Sen modelleri kullanıp 3-4 gün sonrası için İstanbul kıyılarında 5 cm kar yağma ihtimali %sıfırdır deyince aslında Allah’ın koyduğu kuralları keşfetmenden kaynaklı bilgiyle konuşuyorsun. Bence hal böyleyken “hayır, yağabilir” demek inanç bakımından daha sakıncalı, çünkü öyle deyince, yaratılmış sistemin dışında, onun kurallarına karşıt işleyen bir mucizeden bahsetmiş oluyorsun. Akşam akşam da felsefe yaptırdın bana 🙂
İşte bu Ozan hocam arkadaşlarla hep tartışırım bu konuyu hiç bi zaman anlamazlar. Aksi olsa zaten mucizeye girer bence. Hem %100 gelecek denilen bir sistemi Allah neden bozsun ki.
Onur’un şu yorumuna cevap (yığılma olmaması için)… O tartışmaya burada devam edelim lütfen…
Bugün saat 12’de gerçekleşen sıcaklıklar:
DMİ’nin bugün için tahminleri:
Gerçi öğle raporunda epey değiştirmişler, Erzurum’u maksimum -9’a çekmişler mesela. Bence yine de böyle günlerde maksimum sıcaklık tahmini hiç kolay değil, gayet lokal sisler, enverziyonlar vb. oluyor ve bir anda işin şekli değişebiliyor. Lokal hadiseleri modellerden bilmek mümkün değil, tek yol tahmin edilen yerin iklimini çok iyi bilmek, bunun da ancak yerelleşmiş tahmincilik anlayışıyla mümkün olabileceğini düşünüyorum, bir yerde hiç yaşamamış ve oranın iklimini, hangi durumlarda nasıl hava şartlarıyla karşılaşıldığını bilmeyen birisi merkezden tahmin yapınca iş çok zor.
Aşağıda da değinilmiş. Maksimumları değil sadece, mimimumları da tartışmalıyız. İstanbul için tahmin edilen 4 derece, gerçekleşen 0 derece. İzmir için tahmin edilen 5 derece, gerçekleşen 2 derece. Ankara için (baz alınan Ankara Bölge ise) tahmin edilen -4 derece, gerçekleşen -3. Ankara için bence çok başarılı bir tahmin, İstanbul ve İzmir için ise bir o kadar başarısız.
Aha! Bu resmi yüklerken fark ettim. 1 Saat kadar önce baktığımda Konya sıcaklık tahminleri Cumartesi-Pazar, 4-5 derece idi. Şu anda 2-3 derece. Stratus etkisi mi, modellerde bir değişim mi var bilemiyorum. Bu sıcaklık tahminleri tutarsa Konya’da yağış doğrudan kar olarak başlar. Amatör tahmincileri zor günler bekliyor 🙂
Hafta sonu sisteminde adam gibi kar sadece Trakya’da (kısa süreliğine) ve Toroslar’da olacak gibi duruyor şu anda. Soğuk törpülenmekten bir hal oldu. Başlığı yarın açacağım.
Aman hocam elini çabuk tut sistem eridi bitti zaten, biraz daha beklersek Afrika’dan sıcak hava dalgası gelecek 🙂
Yılbaşı sisteminin temsili resmi de tüm soğukçulara benden yeni yıl hediyesi olarak gelsin 🙂
Ahahaha olay budur valla içim ısındı, yılbaşı dediğin böyle olmalı.
🙂 Güzelmiş. Bir ılıkçıdan yeni yıl hediyesi olarak ne beklenir ki zaten. Neyse ben üstteki blizzard videosunu hediye olarak alıyorum. Bence başlığa filan gerek yok hocam. Sıradan bir yağmur geçişi olacak işte. Hayret yahu! Bir haftada bu kadar kıvraklık yapan sistemciği de ilk defa görüyorum. Gün geçtikçe eriyip gidenleri çok gördük ama bi güçlenip bi zayıflayan pek görmemiştim. Ha sonuç yine değişmedi, o ayrı.
bu kürekler kapaklı sanki:) uzunluğu da iyiymiş. rahat rahat götürür valla noel babayı.
iyi kapak oldu bu resim şarlatanlara:)
Yalnızca 3-4 gün sonrasına kontrol çubuğu ve senaryolar ortalamasının ana çıktı ile arasındaki fark 850 hpa da yaklaşık 6-7 derece.. Yağış açısından da baktığımızda durum benzer. Ana çıktı en kötümser senaryo. Bu kafa karıştırıcı değil mi üstad? Şu ana kadar en azından ana çıktının kontrol çubuğu ile belli bir uyumda olması gerekmez miydi?
Gördüğünüz gibi küçük bir ümit ışığı, moral bulabilmek adına her şeyi zorluyorum. 🙂
Evet ama bu saatten sonra zorlasanız da fayda eder mi bilmem 🙂 Mesele bir süredir soğuğun şiddetinden ziyade istikameti zaten, sistem çok kısaldı, klasik “yalayıp geçen” sistem. İstanbul için geçen cumartesi bile daha iyiydi, öyle gözüküyor şu anda.
Diyagram meselesi: Bu saatten sonra yeşil çizgiye bakın. Mantığımızı çalıştırırsak, yeşil çizgi üzerinde oynanmamış veriler, kısa vadede çok daha doğru bilgi verir. Zaten üzerinde oynanmış senaryolar, modelin uzun vadede nasıl bir çıktı sunacağını kontrol etmek için… Kısa vadede pek önemleri yok. Gerçi dikkatli bakınca farkın bu sefer biraz fazla olduğu görülüyor, o yüzden belki bir orta yol (tam orta olmasa da) bulunabilir.
“Orta yol bulunabilir”… Hah.. Duymak istediğim buydu işte. 🙂 Şimdi bu hususta kiminle pazarlık etmeliyiz. Rica, yalvarma, tehdit, rüşvet… Her yolu zorlayacak ruh halindeyim. 🙂
Almanlarla zor da, İsviçreliler paracıdır, onlarla makul bi fiyata anlaşılırdı. Hans’ı bırakıp, Marcel’le çalışmaya başlayabiliriz…
Hocam, üstüne üstüne gidelim demiştim ama GFS’in iki kıvırmasına aldanmışız resmen. Fazla da üstüne gitmeyince bu öğle modeli gibi çıktıları bize yedirmiş GFS. Farkına vardınız mı bilmiyorum ama resmen gülmüş Hans bize, geçmiş dalgasını 🙂
Çıkmadık candan ümit kesilmez. Canın çıkmasına kalan süre: 10, 9, 8 …
Ahahahah Hans’a bak, gözlerini de mavi yapsaydın tam olurdu!
Yok bence olmamış.. Hans sanki yüzüyle değil de başka bir tarafıyla gülüyor gibi geldi bana.. 🙂
Onu buraya çizmek ayıp olurdu 🙂
Ahahah… Sesli güldüm kardeşim bu nedir ya 🙂
Başlık açmaya pek gerek yok gibi hocam şu an itibariyle. Tek umut ana çalıştırmanın diğer modellere yakınsaması, gerçi tecrübenin gösterdiği tam tersi olacak ve tüm modeller yeşilin yanında kümelenerek ip görünümü alacak. Meşhur Türk havadeliliği efsanelerinden noel tatili dolayısıyla verilerin eksik girildiği, bu dönemde GFS’de stajyerlerin/öğrencilerin çalıştırıldığına da inanabiliriz tabi..
Accuweather’de buldum bu time lapse videoyu. Geçen sene Noel’de kaydedilmiş. 12-13. saniye civarında arkadaki ağacın dallarına dikkat. Biz de burada sistem kovalayalım 🙂
Aklıma geldi, sizce İstanbul son bin yılda falan, bir sistemde en fazla kaç cm. kar almıştır? 1987’de üç günde 60-70 cm birikmiş herhalde.
1500’lerin sonlarından 1850’ye kadar Türkiye’de kışların çok sert olduğuna dair veriler var (benim doktora tezinde 3. bölüm)… İstanbul gibi her tarafı deniz olan bir yerde çok çok ekstrem kar yağışları olası. 10 gün poyrazdan 850 mb’da -15 bassan, Tuna’dan buzlar gelip Karadeniz’de buharlaşmayı engelleyene kadar Eminönü’nde 2 metre kar rahat olur bence… Yüksekleri sen düşün.
87’de malum çok fazla tv kanalı, amatör çekim falan yoktu. TRT dışında gazetelerin kötü baskı fotoğrafları, çokça da İstanbul’da yaşayan yakınlarımızın söyledikleri ile durumdan haberdar oluyorduk. Yüksek semtlerde 1,5 – 2 metre kardan bahsediliyordu ki, böyle durumlarda abartmaya bayılan insanlarız..
Erken dönem Cumhuriyet anı kitaplarında da Ankara’da kardan kapılar açılamadığı için evlerinde 2-3 gün mahsur kaldıklarından bahsedenler vardır,1920’lerin ikinci yarısı filan.. Abartmaya meyilli bi toplum olduğumuz için belli bir ihtiyat payıyla yaklaşmak lazım ama olmayacak şeyler de değil. Heralde…
DMİ Genel Müdürlüğü baya geçmiş bir tarihte Cumhuriyet tarihi içinde Ankara’da rekorun 1 metre olduğunu açıklamıştı. Tabi o zamanlar şimdiki koşullarda uluslararası standartlarda ölçüm yapılmadığından resmi arşiv belgesi olarak sunmuyorlar.
1930’dan bu yana uluslararası standartlarda ölçüm yapılıyor bildiğim kadarıyla ama emin de değilim tabii. Belki de 1923-1930 arasına aittir o ölçüm.
Meteorolojinin kendi açıkladığı rakamlarla 1987 Mart ayında Florya da 80cm kar kalınlığı var. DMİ’de görünen 44cm’lik İstanbul’da ölçülen en yüksek kar kalınlığı Kartal’a ait. 1987 yılında yaşadığım Halkalı’da Florya’ya göre en azından 15-20cm daha fazla kar vardı. Zaten her kar yağdığında bu böyle olur. O zamanı çok iyi hatırlayan birisi olarak Çatalca İstanbul arası tren yolunun kapandığını da biliyorum. Rüzgarın yığdığı yerlerde abartısız 3-4 mt. kar olduğunu da. Halkalı komando birliğinde görevli Ankaralı bir askerin Ankara’nın kuru soğuğu çok olur ancak, İstanbul’un kışı da bir başka dediğini de. Bunu polemik yaratmak için yazmıyorum. Ancak kar yağışlı günlerin sayısını kıyaslasanız bile İstanbul’un Ankara’dan daha fazla kar yağışı aldığını görebilirsiniz. Sorun şudur ki; İstanbul’a yağan kar, Ankara kadar fazla yerde kalmaz. Bunun da nedeni elbette deniz. İstanbul’da 15 gün veya daha uzun süre karın yerde kalabilmesi için peş peşe gelecek bir kaç sisteme ihtiyacı vardır. Çok sert bir soğuk ve yağış arkasından gelecek bir başka sistemle desteklenmedikçe en kısa sürede etkisini yitirecektir. YB alanlarının iç kesimlerde çok düşük sıcaklıklara yol açma olasılığı İstanbul’un özellikle sahil semtleri için mümkün görünmemektedir.
Evet İstanbul’un denizi olduğu için hem kar çok yağdığı zaman Ankara’dan çok olur, hem de Ankara’dan çabuk erir. Ama bu İstanbul Ankara’dan daha karlı bir yerdir demek için yeterli midir bilemem. Hangi değişkene göre konuştuğunuza bağlı.. Ölçülen en yüksek kar kalınlığı ise kriter, o zaman Karadeniz kıyıları Türkiye’nin en karlı yeridir (tek sistem için, birikenden bahsetmiyorum) Kar yağma sıklığında ise (karlı gün sayısı) iç kesimlerin önde olduğunu sanıyorum. Değil diyorsanız, lütfen verilerle konuşun.
Hocam, ben İstanbul Ankara’dan daha karlı bir yerdir demedim. Yazımdan böyle bir anlam çıktıysa kusuruma bakmayın. Sadece kar yağışlı günleri baz alarak konuşmuştum. “Bkz. bir önceki yorumum.” Bununla ilgili bir bilgi vardı elimde geçmişte, ancak şu an bulamıyorum. Bu bilgiye göre kar yağışlı gün sayısı İstanbul’da Ankaradan fazla idi. İkincisi karın yerde kaldığı gün sayısı. Bu konuda İstanbul Ankara’nın eline su dökemez. Bu bilgi de yine aynı kanaldan öğrendiğim bir şeydi. Üçüncüsü kar kalınlığı; Geçmiş yıllar mukayese edildiğinde İstanbul da bariz bir şekilde daha yüksek kar kalınlıkları ölçülmüş. Bunlardan sonuncusu DMİ nin internet sitesinden öğrenilebilir zaten. İlk ikisi ile ilgili bilgiyi bulduğumda sizinle paylaşacağımdan emin olun.
Tamamdır teşekkürler.
Türkiye geceleyin donmuş.
Hocam, Samandıra -4 dereceyi görmüş.
Tuzla’da gece -0.3 derece görüldü.
Bu İç Anadolunun şeklini alan yüksek sis bulutunu rüzgar esse de dağıtsa keşke, öğle vakti oldu. Her yer çatır çatır buz, hava ısınamıyor! 😦 Donduk! Nem oranı da bir hayli fazla!
Çok güzel görünüyor ama o yüksek sisin altında olmak berbat bir şeydir. İsviçre’de kışın, yağış yoksa genelde bu olurdu. Millet buzhaneye dönen şehirlerden dağlara kaçardı. Bu arada İsviçre DMİ’si yüksek sisin üst sınırını metre cinsinden tahmin eder, sen de nereye çıkarsan açık ve nispeten ılık havayla karşılacağını bilirsin. Bern’in merkezi -7 dereceyken 2000 metrede +1, +2 derecede kayak yaptığımı bilirim.
Yıllardır Ankara’da yaşayan biri olarak DMİ’yi bu konuda anlayamıyorum. Kendimi bildim bileli bu tür günlerde modellerin verdiği sıcaklıkların(tahminlerin) çok altında değerler gerçekleşiyor.
Kışın İç Anadolu’da hava ısınma eğilimi gösterse de yüksek basınç varsa ani değişimlere izin vermiyor ve kademeli bir geçiş yaratıyor. (Süspansiyon gibi düşünün)
Modeller ve gerçekleşen değerler arasında basit bir korelasyonla bu tür günlerdeki sıcaklıklar tahmin edilebilir gibi geliyor. Fikirlerinizi duymak isterim.
Onur Bey sisli havalarda maximum sıcaklık tahmini çok kolay bir iş değildir. Hele de bugün yaşadığımız gibi tüm bölgenin stratüsle kaplandığı ve sisin gün boyu kalkmadığına çok nadir rastlanır. Burda tahmini yapan arkadaş, güneşlenmeyle sisin kalkacağı hesabını yapmış ama öngörüsü gerçekleşmeyince maalesef maximum sıcaklık tahminleri hemen hemen tüm İç Anadolu’da yatmış. Tahmininin bir önceki gün saat 18:00′ da yapıldığını modellerin özellikle skew t çıktılarının 1900 metredeki yoğunlaşma depresyonunu göremediklerini hatırlatırım. Dolayısıyla bu şekilde gün boyu kalkmaycak bir sis hadisesi yaşanabileceğinin düşünülmemesi de normal.
Öğle raporunda da sisin kalkmaycağı anlaşılınca zaten arkadaşlar sıcaklıkları revize etmişler.
Melik Bey, “yukarıdaki basit bir korelasyon” dediğim şeyin basit olmadığını bugün dikkatli inceleyince gördüm. Genelde bu sis dediğiniz akşam üzeri gibi kalkardı. Ben de öyle bekliyordum ve içimden acaba güneş batarken tahmindeki değerler kadar yükselebilecek mi diye düşündüm.
Hele ki GFS’in bunu görememesi tahmini çok zorlaştırıyor gerçekten.
Ancak kışın en azından öğle sonrasına kadar süren sis Ankara’da sık yaşandığı için hangi durumlarda ortaya çıktığı konusunda biraz kafa patlatsak fena olmayabilir. En azından bundan sonra takip edelim.
İlgilendiğiniz ve açıklama yaptığınız için teşekkürler.
Bizde üst sınır 1900 metre ve 1 derece civarındaymış. Muhtemelen güneşlidir de…yalnız bu örnekte üst sınır ne kadar da keskin biçimde belli oluyor. Güzel bir numune aslında.
Eline sağlık White Fox!
Yalnız bu 00Z çıktısı. 12Z ne zaman gelir?
Model çıktısı değil, balon ölçümü bu. Ölçülünce gelecek. Kaç gibi oluyor White Fox ya da Melik hocam? – Ozan
Saat 16:30-17:00 gibi (bazen biraz daha erken) 12Z ölçümleri bu sayfada yayımlanıyor. Type of plot bölümdünde GIF: Skew-T seçip, oluşabilirsin. Ayrıca burası arşiv de niteliğinde, eski tarihlere de ulaşabilirsin.
12Z ölçümü çıktı çıkmasına ama bu sefer temas yok. Sis dağılmaya başlamış diye mi yormak lazım?
Yine çok yakın ama, tam değmesine gerek yok sanırım.
Bu arada ölçülen her seviyede (ilk 5-6 ölçüm) rüzgar yönü değişmiş. Enteresan.
Şimdi düşünüyorum ama aklıma yatmıyor Ozan. O noktadan sonra sağdaki sıcaklık çizgisinin sağa doğru ani gidişi o yakınlaştıkları noktada sis olduğunu söylüyor bence orası kesin.
Hatta enverziyon 2000 metrelerde 13 derece sıcaklıklara sebep olmuş gibi.
Ama yoğunlaşmanın olması için dew pointi görmesi gerekir gibi geliyor. Yapabildiğim tek açıklama tabaka içindeki hava hareketinden dolayı basıncın değişmesi ve her noktada olmasa da ağırlıklı olarak dew point’in yakalanması.
Tabii hatalı ya da eksik ölçüm ihtimalleri de unutulmamalı (Mesela sis tabakasının kalınlığı ve balonun ölçüm alma sıklığı nedir? gibi)
Tüm bunları söylerken yukarı atmosfer hakkındaki bilgim az, zamanla çözerim 🙂
Aklına yatmaması çok normal, çünkü teorik olarak yoğunlaşma depresyonunun (sıcaklık eksi dew point) sıfır olması lazım, ki zaten birçok kaynakta da “sıfıra yakın olmalı” deniyor… Yani anlattığın gibi mikro ölçekte bir fiziksel olay ya yoğunlaşma depresyonunu gökyüzünde yer yer sıfıra çekiyor, veyahut yine dediğin gibi ölçümdeki belirsizlikler işin içine giriyor. Yoksa yanılıyor muyum? Yani şimdi White Fox ve öteki kaynaklar “0-1 arası olacak depresyon, 2-5 arası da parçalı sis/stratus olur” diyor tamam da, fiziği nedir, bunun için bulut fiziği bilen birine ihtiyaç var, blogun ihtiyaçları artıyor 🙂
Bu da GFS’in 00 çalıştırmasında sabah saatleri için öngördüğü sounding… Modellerin skew-t çıktılarına güvenilmeyeceğinin güzel bir örneği.
Hocam bence gayet güzel bir hava 🙂
İç Anadolu, genel olarak tüm çevresine göre daha alçak.” Kuzey, Güney, Batı, Doğu.” Yani doğal bir çanak. Pek doğal olarak da YB etkisinde bu çanağın içine tüm soğuk doluyor ve kalıyor. Diye bir yorum yapsam yanılır mıyım acep…
Yanılmazsınız.
Ankara’da sıcaklık 0/-1 aralığında çakılı kaldı bugün:
17:00 itibariyle “İç Anadolu Sisi” devam ediyor:
Kendisini “İç Anadolu Sisi” olarak analım bundan sonra 🙂
Coğrafi Bölgelerimizi Tanıyalım, İç Anadolu Bölgesi: Elle çizilmiş gibi 🙂
Benim de risk haritasına bölge sınırlarını eklemem gerekiyor, epey yardımcı olur böyle durumlarda.
Haklısın ama risk haritasında bölgeler içinde de bölgeler oluşturmak gerekebiliyor, o yüzden gözü yormaması açısından aşırı belirgin ve kalın çizgiler olmasın bence.
Tamamdır, anlaşıldı.
Unutma, unutturma! 9 Mart 2011, Ankara/Çayyolu
Unutmak?? O nedir? 🙂 8-9 Mart için Ankara fotoğraflarından oluşan bir klasör oluşturdum. D hard diskine yedekledim. Yetmezmiş gibi flash disk içine de attım.. 🙂
İşte bu !!!
Bizimle de paylaşırsanız çok seviniriz..:) Hatırlamak güzel olurdu..
ECMWF modelinden İngiltere üzerindeki sisteme bakıyordum, eski deniz tahmincisi olmamdan mıdır nedir direkt gözüme izobar sıkışıklığı çarptı. Bu tarz bir izobar sıkışıklığına 12 kuvvetinde rüzgar verilir. Buda bofor skalasına göre en yüksek rüzgardır. İngiltere meteoroloji ofisinin tahminleri de bu yönde . Rüzgar kuvvetini 100-110 km/saat, sahillerde 144 km/saat vermişler.
Buraya kadar herşey normal ama “Met Office” in yarınki uyarısına baktığınızda renk turuncu. Bu kadar kuvvetli rüzgara kırmızı uyarı vermeme sebebi ne olabilir acaba?
Aklıma 2 ihtimal geliyor; 1.si uyarıyı hatalı verdiler, 2.si 144 km/saat İngiltere için kırmızı uyarı gerektirecek kadar kuvvetli rüzgar değil.
Ne dersiniz? E-posta gönderip soralım mı?
Kırmızı “take action” uyarısı değil mi ? Belki sadece şiddetli yağış beklemedikleri için, sadece “disruption of transport” diyerek turuncu “be prepared” uyarısı geçtiler. Sorun, ben de merak ettim. 🙂
Melih Bey, 2. tahmininizde yaklaşmışsınız neden kırmızı uyarı vermedikleri konusunda. İngiltere’nin özellikle kuzey ve sahil kesimlerinde her kış döneminde bu tür şiddetli rüzgarlar sıkça görüldüğü için 130-140 km/h bir rüzgar için kırmızı uyarı vermezler. Çünkü Büyük Britanya halkı bu tür şiddetli rüzgarlara alışmış durumda. Daha 2 hafta önce sizin gösterdiğinizden daha şiddetli rüzgarlar görülmüştü Büyük Britanya ve çevresinde. Mesela şuradan bakabilirsiniz.
http://www.wetterzentrale.de/pics/archive/2011/avn/Rtavn00120111209.png ve http://www.accuweather.com/en/weather-news/hurricane-force-winds-batter-u/58843
http://en.wikipedia.org/wiki/Hurricane_Bawbag
İskoçya’da 165 mph yani yaklaşık 265 km/h olarak ölçülmüş en şiddetli rüzgar. Inverness’te ise 105 mph yani yaklaşık 170 km/h olarak ölçülmüş en yüksek hız.
Yani diyeceğim o ki Büyük Britanya halkı ve orada bulunan meteorologlar alışmış durumdalar bu olaylara. Bundan dolayı da kırmızı uyarı vermemiş olabilirler.
Büyük Britanya halkının birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğu günler…
Ahaha sabah sabah güldürdünüz ya beni hocam, Allah da sizi güldürsün 🙂
Çok teşekkürler açıklamalar için keşke Met Office de böyle cevap verseydi. Resmen sallamış eleman beni 🙂
Dear Melik,
Thank you for your recent email.
Here is the link to the webpage which helps explain the different thresholds we use depending on the type of severe weather:
http://www.metoffice.gov.uk/weather/uk/advice/
http://www.metoffice.gov.uk/weather/uk/guide/colour_warnings.html
http://www.metoffice.gov.uk/weather/uk/guide/warnings.html#ti
Kind Regards
James
Weather Desk Advisor
Met Office, FitzRoy Road, Exeter, Devon, EX1 3PB, United Kingdom.
Tel: 0870 900 0100 or +44 (0)1392 88 5680 Fax: 0870 900 5050 Twitter: @metoffice
Email: enquiries@metoffice.gov.uk http://www.metoffice.gov.uk
Linkler epey açıklayıcı ama Melik hocam. İlginç bir sistem, sanırım bizde pek işe yaramaz, çünkü karışık gelir. Renkleri, olayın gerçekleşme şansı (likelihood) ile günlük hayata etki derecesini (impact) birlikte değerlendirerek veriyorlar. Yani mesela fırtınanın hem gerçekleşmesi kesinse hem de bu şekilde gerçekleşirse en üst düzeyde bir etki yapacak gibiyse o zaman kırmızı veriyorlar. Ve kırmızı en üst sınır olduğu için de bugün vermemişler.
Açıkcası ben “şu kuvvetteki rüzgarda turuncu bu kuvvetteki rüzgarda kırmızı uyarı veririz” şeklinde bir cevap bekliyordum. Linkleri okudum ama daha tam olarak kırmızı ve turuncu farkını çözemedim.
7 Aralık’taki sistemde bugünküyle aynı 70-80 zaman zaman 90 mph rüzgar beklemişler ama kırmızı uyarı vermişler.
http://www.scotland.gov.uk/News/Releases/2011/12/07142437
Hocam kafama takıldı sonunda buldum elemanların eşik değerlerini. Keşke ana sayfalarınada koysalardı bu kadar uğraşmazdık.
Bu linkten aşağıdaki tabloya ulaştım. 90 mph eğer yüzde 60’dan yüksek olasılıkla bekleniyorsa kırmızı alarm veriyorlarmış. Demek ki bugün daha düşük ihtimalle beklediler ama eğer olursa yaktım çıralarını… Britanya’nın kuzeyinden kendilerine yer beğensinler 🙂
Hah, işte benim paylaştığımın daha ayrıntılı hali. Çok teşekkürler.
“Zorunlu şimal hizmeti” ha… Yandı İngilizler.
İngilizce ve çok uzun yazdığınız ayrıca yazdıklarınız Melik Bey’in verdiği linklerde aynen olduğu için sildim. – Ozan
Melik bey; anladığım kadarıyla bu sınıflandırmayı hadisenin büyüklüğü yanı sıra yaratacağı olumsuz bu etkiler bakımından değerlendiriyorlar yani ülkenin gelişmişlik düzeyiyle de ilgili, gelişmekte olan bir ülkede bu durumda işaretlenecek renk turuncu yerine kırmızı olurdu.
Uyarı renklerinin ne anlama geldiğini ben tam anlayamadım. Turuncu için “be prepared” (hazırlıklı olun), kırmızı içinse “take action” (harekete geçin? eylem yapın?) demişler. Ne demekse… Acaba olay yaklaşınca turuncular kırmızı mı oluyor diye baktım ama bu sabah hala turuncu…
Konuyla pek ilgili olmasa da kişisel bir gözlemimi ve hep takip ettiğim bir konuyu ilave etmek isterim. İngiltere üzerinde ne zaman batılı veya güney batılı kuvvetli bir fırtına görülse, takiben ortalama 3 gün sonra bize soğuk hava geliyor. İzleyelim bakalım ne olacak bu sefer. Dediğim gibi kişisel gözlemdir. Hiç bir istatistiki veri yok elimde bu konuda.
Gözlerime inanamıyorum mu desem 2 gün sonra değişebileceği ihtimali olduğuna mı üzülsem bilemiyorum. Yorumu sizlere bırakıyorum 🙂
Oyuna gelmeyin, o bunu hep yapıyor 🙂
Marmara meğer deniz değil kocaman bi foseptikmiş
http://www.samanyoluhaber.com/gundem/Marmara-meger-deniz-degilmis/724975/
İçine ..çmışız işte! Gün gelir doğa intikamını alır. O lağım suları tsunami halinde tepemize gelmesin de…
Gün gelir o da olur, doğaya tek zarar veren zaten insanoğludur.
Karadeniz’den aynı bir gün sea effect ile kar beklerken b*k yağacak o zaman anlayacağız ama iş işten geçmiş olacak 😦
Güneş, çok uzun bir aradan sonra orta seviyede aktivite üretmeye başladı. Çok uzun derken aktiviteleri takip ettiğimden bu yana yani yaklaşık 6 aydır ilk defa orta seviyede aktivite görüyorum 2 gündür. Herhalde 2013 maksimumunun startı verildi sanırım.
Bence de… Onu boşver, asıl döngü 25 sıfır aktivite üretebilir diyorlar:
http://www.astronomynow.com/news/n1106/15solar/
Hocam 2020’nin başları işaret ediliyor. Ömrümüz olursa o yıllarda çok güzel şeyler göreceğiz diye umuyorum. Gerçi 2013’den sonra da düşüş başlıyor zaten 2015 gibi etkileri belirginleşecek deniyor hatta Pulkovo Astronomi Rasathanesi’nin başkanı Habibullo Abdussamatov sürecin startı için 2014’den sonrasını işaret ediyor ama senin değerli açıklamandaki gibi gibi asıl mükemmel şeyler 2020 gibi olmaya başlayacak. Leif Svalgaard’dan yeni haberler varsa ara sıra paylaş hocam. Bu paylaştığın link için de çok teşekkür ederim.
Yılbaşı sisteminin İstanbul’da geçtiğimiz haftasonundaki sistemcik kadar bile etkili olmayacağı belli oldu sayılır. Bununla birlikte önümüzdeki periyottan oldukça umutluyum. “Güzel günler göreceğiz çocuklar.” demek istiyorum ancak tarih veremiyorum, kusura bakmayınız.
yeni yıla karla girmek istiyorsanız, yeni keşfettiğim bir şey var. google’de “Let it snow” kelimesini aratın 4-5 saniye içinde ekranda kar yağışı başlıyor. İsteyenler kayak yapabilir 😀
bir de “do a barrel roll” yazın. ekran takla atıyor.
“Askew” veya “tilt aratınca da şaftı kayıyor 🙂
Modeller yine yan çiziyor, şu anki görünüme göre kar açısından İstanbul için şartlar kötü. Son 72 saati bekleyelim, bakalım modeller ne gösterecek.
Aslında yalnızca İstanbul için değil, Batı Karadeniz haricinde her yer için çok olumlu değil. Sanıyorum değişirse ancak yarın sabaha kadar çıktılara yansır. Ondan sonra da değişme payı çok az olur. Sonuçta son 3 güne girmiş olacağız.
geçen cumartesi giren sistemde sanırsam öyleydi ama son 3 gün kala değişmişti.
Bu sistemlerin sürekli hafta sonu gelmelerinin Milli Eğitim Bakanlığı ile alakalı olduğunu düşünüyorum.
İzmir’li olanlar bilir, 4 Ocak 2002 İzmir için efsanedir. Gün boyunca lapa lapa kar yağdı ve üzerine gelen soğuk havayla beraber 15 gün kadar kar yüksek semtlerde erimedi ve yoğun bi buzlanma olmuştu sonrasında… İzmir kar konusunda çok bahtsız, her sene mutlaka 1000 metrelik Yamanlar dağında oluşan bulutlardan kar tozu alıyoruz rüzgarla beraber… Ne zaman rüzgar kuzeye dönse, bulutlanma bitiyor ve kuru bi soğuk alıyoruz. Hatırladığım kadarıyla ocak 2002’de çok soğuk bir sistem üzerine ege üzerinden gelen a.b ile izmir kar yağışı almıştı, ve kar yağarken rüzgarın güneyden estiğini çok net hatırlıyorum. izmir’in güneyden nem pompalanması dışında kar yağışı alma ihtimali nedir… merak ediyorum üstadlar 🙂
Yılbaşı sistemi ile ilgili tartışmalar White Fox’un blogunda da devam ediyor, bilginize. İlginizi esirgemeyiniz.
http://skewtmaster.com/2011/12/26/yilbasinda-kar-olur-mu/
Hortumlarla ilgili açıklama:
http://www.haberturk.com/polemik/haber/700218-turkiyede-hortum-patlamasi-var
Başka bir araştırma (Türkçe):
68_71_hortum.pdf erişimi için tıklayın
Benim de bir görüşüm var, gözlem ağının bu kadar yaygınlaştığı ve iletişim imkanlarının da ayyuka çıktığı bir çağda, gözlenebilen ve bildirilen hortumların artması kadar normal bir şey olamaz.
Ben de aynen böyle düşünüyorum. Özellikle Türkiye’de gözlem ağı yaygın hale geldi.
Evet doğru, ama en azından hortum klimatolojisi oluşturabilmek için kullanılabilir bir veri tabanının olması hiç de fena değil.
Benden önce davranmışsın. Yukarıda dediğine aynen katılıyorum. İnsan yaşamayan yerlerdeki hortumları şimdilerde yakayabilmemiz kadar olağan bir şey yok.
Eskiden biri gördüm dese kimse inanmazdı belki. Şimdi balıkçı tekneleri açılıyorlar, hortum görünce cep telefonlarıyla video’ya çekiyorlar. Haberlerde sürekli izler olduk.
Sahil şeridindekilerin neredeyse tamamı denizde başlayıp sonlanıyor, yani karaya çıkamıyor yanılıyor muyum?
Bildiğim kadarıyla öyle. Ama çıkan da vardır sanıyorum.
Genelde öyle, evet. Çıkabilenler de pek iç kısımlara giremiyordur.
Denizde oluşanlar genellikle F0 kuvvetindeki en zayıf hortumlar (ingilizcesi water spout). Bunların oluşması için öyle çok kuvvetli super hücreli (supercell) fırtınalara gerek de yok. Basit kümülonimbüs bulutlarından da oluşabiliyorlar. Karaya ulaştıklarında en fazla 100 m içeri girip kayboluyorlar. Özellikle Alanya’da sonbahar ve kış aylarının klasiği halini aldı. Aynı anda 3-4 tane oluşup turistlere görsel anlamda ziyafet çektiğide oluyor.
Hortum sayısında artış var mı yoksa Ozan hocam ve White Fox’un dediği gibi gözlem ağının artması, insanların teknolojinin gelişimiyle birlikte cep telefonundan bu hadiselerin fotoğraf ve videolarını çekebilmeleri sanki bir artış varmış gibi mi gösteriyor… Bunu ciddi ciddi araştırmak gerekir.
Bu arada dün Berat bu yazıyı paylaşmıştı dikkatimi çekti okudum. 2011 Amerika’da hortum açısından rekorların yılı olmuş. Özellikle 22 Mayıs’ta Misouri’de oluşan F5 kuvvetindeki hortum 1 mil eninde 22 mil uzunluğunda alanı etkilemiş ve 158 kişinin hayatını kaybetmesine yol açmış. Tek bir hortum daha önce bu kadar can kaybına yol açmamış. Bu hortumun videosunu izlemenizi isterim, hakkaten inanılmaz. Videonun sonunda da yaptığı etki var, savaş görüntüsünden farksız…
fırtına takipçilerini izleyin 🙂 discovery Channel
Ben hortumların özellikle İzmir’in orta ve kuzey ilçelerinde çok çıktığını biliyorum. Çeşme,Dikili,Aliağa,Foça gibi ilçelerinde yaz aylarında çıktığı çok oluyor. Genellikle F0 tipi olmasına rağmen kimisinin denizde 10-15 dakika kadar kaldığı oluyor. Zaten hortumdan sonra hafif bir yağış geçiyor (yaz yağmuru).
Yazın Ege Denizi’nde hortum oluyor öyle mi? Ne yukarıdaki haritada var, ne de bir haberde gördüm. Atıyor olabilir misiniz? 🙂
Hayır, tabii ki de atmıyorum. Yazın dediysem Haziran ayları falan değil, Ağustos’un son haftaları diyorum. Sanırım iyi anlatamamışım, F0 hortumları Ağustos’un son haftaları çıktığı oluyor. Ben sadece atmosferin soğuduğu o ayda çıktığını söylemiştim, yanlış anlaşılmış.
1 Ocak’ta gelecek soğuk çok kısa vadeli olacak, sonrasında YB üzerimizde kalacak ve geceleri bol soğuklu, yağışsız günler bizi bekliyor gibi, yağış istiyoruz 🙂
1 Ocak sisteminin kısa vadeli olacağı belki söylenebilir ama sonrasında diagramlar ay ortasına kadar 3 tane daha sistem gelebileceğini söylüyor. Sanki bekleyip görmek daha doğru olacak gibi. Şunun şurasında yalnızca 4 gün kalmış olsa bile 1 ocakta nerede ne olacağını hala göremiyoruz.
Bence de çok değişir ama ne kadar değişse de – 10 bize giremez (??) gibi geliyor bu saatten sonra.. Dolayısıyla heyecan yapacak bişey yok, sonrasına bakıcaz.
Freemeteo 1 Ocak 2012 için Adana’ya yoğun karlakarışık yağmur vermiş.
Bence işi sağlama alın günübirlik Pozantı’ya gidin. Hatta şöyle bir dağ havası için Tufanbeyli’ye =)
Geçtiğimiz haftasonu bile yolların kenarları karlıydı.
Ben Adana’da değilim 🙂 Teşekkür ederim tavsiye için 😉
Değişmiş… Ekran görüntüsünü paylaşmak daha iyi, bu şekilde yalancı çıkabilirsin 🙂
Ozan kesinlikle haklı, ama buna ben şahidim 🙂
İngilizcesi olana gelsin, 2011’de meteorolojik rekorlar kırılmış, haber ABD’den;
http://www.hlntv.com/article/2011/12/26/2011-unusual-year-extreme-weather?hpt=hp_t2
Daha bir gün önce sistem bizim kuzeyimizden Urallar’a, Sibirya’ya kayıp gidiyor derken, şimdi her güncellemede adım adım daha batımızda konumlanıyor. Her güncellemede batımıza kaydı. Şimdi iyice batıya gidip bize ılık havasını pompalamasından, Balkanlar’a patlamasından korkuyorum.Neyse. Şom ağızlılık yapmayayım… Sustum.
Son olarak 1 Ocak’ta gelen sistemin 2002 yılında olduğunu hatırlatırım. 🙂 Eğer olur da tarih tekerrür ederse, istatistik bilimine bağlı olarak 4 ocak 2012 tarihini izlemek gerekebilir. 🙂
İTÜ’nün hava tahmini var mı?
Aşağıda çok yığılma olduğu için bu mesajınızı bağımsız yaptım – Ozan
http://www.uubf.itu.edu.tr/Icerik.aspx?sid=4436
Bu siteyi buldum. AKOM da buradan alıyormuş demek ki.
Bence çok başarılı tahminler yapıyor İTÜ. En tutarlı tahminleri yapıyor. Daha önce çeşitli tahmin sitelerini çok kapıştırdım bakalım hangisi bilecek diye. Her seferinde en yakın tahminleri İTÜ yaptı. AKOM İTÜ’den alıyor DMİ de İTÜ’den alsa iyi olur. Zira çok amatör tahmin yapıyorlar.
İTÜ’nün başarılı tahminlerinden örnekler verseydiniz keşke… Koskoca üniversiteden bir tek İstanbul tahmini çıkıyor, o da nereyi baz alarak yaptıkları belli değil. Bari birkaç tane de ilçe tahmini olsaydı. Dolayısıyla öyle çeşitli sitelerle hele de DMİ’yle karşılaştırılacak kapasitede tahmin yaptıklarını söylemek DMİ’ye haksızlık olur.
Yukarıdaki linke tıkladım. Tahminin altında bir cümle dikkatimi çekti. Geceleri gökyüzünün açık seyretmesine “ayaz” deniyormuş da haberimiz yokmuş 🙂
Belki “açık seyretmesi (ayaz) nedeniyle dondurucu soğuklar” değil de “açık seyretmesi nedeniyle kuru soğuk (ayaz)” yazacaklardı, yanlışlık olmuş. Kim güncelliyor acaba? E-mail atıp buradaki tartışmalara davet edeceğim. Umarım muhteşem oldukları için ulaşılmaz insanlar değildirler 🙂 Çok çekiyoruz biliyorsunuz onlardan…
Ozan Bey, çoğunlukla doçentler (Ahmet Duran Şahin, Orhan Şen ve diğer doçentler) tarafından bir rapor hazırlanıyor ve bu rapor doğrultusunda sadece internet sitesini kontrol eden Zeki Bey tarafından güncelleme yapılıyor (Ben mezun olmadan önce işler böyle yürüyordu, şimdi değişmiş ise bilmiyorum). Şunu söyleyim hiçbir zaman 2. bir kontrol yapılmadığı için ve çok fazla zaman ayıramadıkları için baştan savma bir hava raporu olduğunu söyleyebilirim. Şahsen pek itibar etmemenizi ve bu rapor üzerinden bir kanıya varmamanızı tavsiye ederim. Benim zamanlarımda bazı zamanlar öğrenciler tarafından bile hazırlanıyordu bu raporlar yayınlanmak üzere. Ki bence bu hoş bir durum değil tutarlılık konusunda. Çünkü bu hava raporuna bakan onlarca, yüzlerce insan var. Her neyse … 🙂
Bugün yine aynısını yapmışlar, ya hakkaten “ayaz” ne demek bilmiyorlar ya da Ankaragücü’nün dediği gibi “copy paste” yapıyorlar.
Şu da var, İTÜ denince akla “İTÜ Meteoroloji Müh.” bölümü geliyor. Ama iklim konusunda çalışmalar yapan bir de İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü var, hatta İnşaat Müh. bölümünde de iklimle ilgili işler yapan insanlar var. Bence hangisinden bahsedildiğinin vurgulanması gerekir.
Tüm yaptıkları sabah modellerine bakarak gördüklerini copy – paste yapmak. Dikkat ederseniz istisnasız her gün tahminleri sabah modellerine paralel olarak değişir.
Burası İTÜ tarafından desteklenen bir sayfa, Mikdat Kadıoğlu twitter’da paylaşmıştı, girin bakın diye.. ama bazen çok dandik tahminler oluyor.
http://www.havabilgisi.net/
Arkadaşlar bazı yorumların yerlerini değiştirdiğimiz için yorumlarınız kaybolmuş gibi görünebilir, ama öyle değil. Lütfen bugün ve yarın görülecek yağışları ana sayfadaki başlığın altında bildirelim, cevaplarımız için ise cevaplamak istediğimiz yorumun altındaki cevapla düğmesini kullanalım. Bütün bu kuralcılığın amacı, yazdıklarımızın gelecekte de kolayca bulunup rahatça okunabilecek şekilde arşivlenmesidir. Biliyorsunuz, söz uçar yazı kalır. Duyarlılığınız için teşekkürler.
Önümüzdeki hafta sonunda gelmesi muhtemel yağmur ve kar yağışlarının tahmin ve şimdigörüsünü yapacağımız başlığı Perşembe günü açacağım. Belirsizlikler azalır ve sinyaller güçlü olursa Çarşamba günü açacağım.
Bu arada üstatlara ve üstat olmayanlara bir sorum var: Yılbaşını nerede geçirsem en fazla karı görürüm? İstanbul, İzmit, Bursa, Eskişehir ve Ankara seçeneklerim var. İstanbul ve İzmit lokasyonlarım neredeyse deniz seviyesinde ve kar açısından lanetli yerler. Bursa’da da ovada olacağım. Ankara’da ise GOP’ta olma şansım var, yüksek bir yer yani 🙂 İhtimaller üzerinden değerlendirebilir misiniz? Daha epey değişebilecek model çıktılarını kullanmayın lütfen, bu kalibredeki sistemlerin tarihsel özellikleri ve iklim farklılıkları üzerinden gidin 🙂 Ayrıca illa ki yılbaşı gecesini dikkate almanıza gerek yok, Cumartesi-Pazar kar görmek istiyorum, maruzatım budur 🙂 Hadi bakalım.
Yılbaşını Ankara/Bilkent’te geçir. Garanti olsun, hem de şehir etkisinden de uzağız.
Ben sana kalacak yurt odası da ayarlarım, yurt yönetimine ders çalışacağız derim, oda tahsis edilir. Geçen sene 5-6 Aralıkta gelen sistemde, Bilkent 19 cm kar örtüsü alırken, Ankara’nın 1-2 cm aldığını hiç bir zaman unutmam. Bu yüzden işin garanti olsun. Gerçi, ben Melik Hoca ile Ankara çukurunda bir araya gelebilirim yılbaşında…. 😀
🙂 Teklifin için çok teşekkürler, ama bende hatun da var biliyosun, ona erkek yurdunda yer ayarlamak evlilik cüzdanıyla bile zor olabilir 🙂 Sen yukarıdakileri yazarken ben ilk yazdıklarımı biraz değiştirdim, Ankara’da Gaziosmanpaşa’da olma şansım olabilir… Oraya gideyim en iyisi 🙂
1000 metrenin üzerine çıkman yeterli bence. İstanbul baştan eleniyor o yüzden. Ankara ve Eskişehir’i düşün. Aslında Bolu var bak, bence en iyisi o 🙂
Evet ya, ama yukarıda saydıklarım akraba/arkadaş tayfası, hesaplı olurdu yani, Bolu’da yılbaşı epey tuzlu olabilir 🙂
Hocam az kar yoktur. Az alkol vardır.. 🙂
Yoksa başka bir şey miydi.
İyi fikir, özellikle sokak lambasından damladığı için parlayan kalın taneli yağmur tipi yağışlara bakarkenki mutluluk düzeyini de yukarı çekebilir, İstanbul’da kalırsam denerim 🙂
Şahsen Eskişehir’i tercih ederdim böyle bir durumda.
Her ne kadar Marmaris’te yaşıyor olsam da muhtemelen en garanti kar yağışını ben göreceğim. 🙂 Cumartesi günü hem kayak hem konaklama için Fethiye Eren Dağı Kayak Merkezi’ne gitmeyi düşünüyorum. 🙂
Bence Karadeniz’e bakan bir yamaçta geçir yılbaşını özellikle Batı Karadeniz, Bursa da olabilir.
Ama bence bu sistemde Batı Karadeniz’in yüzü gülecek bunu bir yere yazın 😀
Bizim Samanlı dağlarında olan Menekşe Yaylasında evimiz var istersen anahtarı verebilirim ama dozerle gitmeni tavsiye ederim 🙂
Ankara/Altındağ’a beklerim beklerim hocam… Hüseyingazi dağında bir keşif yaparız yılbaşında … 🙂
Bize gel Ozan hocam. Küçükçekmece. Rakım 85. 🙂
Aslında Ozan hocam Küçükçiftlik Park’da Duman ve Athena konseri var oraya davet edebilirim seni. 🙂 Üstelik 50 tl. Ama kar yağar mı bılemem. 😀
Her türlü GOP. (Akrabalar bize gelmiyor olsa her türlü Çayyolu diyecektim)
1- GOP’u çok severim.
2- Tunalı’ya ne kadar yakın olacaksın bilmem ama gece yürüyüşe çıkar şehrin hareketli caddelerinde kar manzarası alırsın. Etraf hareketli, sokakta insanlar var ve ışıl ışıl. (Kayan araba görme ihtimalı)
3- Rakiplerine kıyasla kar miktarı/hareketlilik açısından en iyisi.
4- Pazar günü ODTÜ’ye uğrar karda yürüyüş fırsatı yakalarsın hatta Eymir fırsatın bile var.
Sen bütün ılıkçılığınla gel semtime yerleş, ondan sonra yılbaşı oldu mu iç kesimlere kaçmanın yolunu ara. Olmadı hocam. Bari ılıkçıysan da delikanlı ılıkçı ol. Kadıköy’de takıl, neyi hakettiysen onu yaşa. Hem belli olmaz bak, sisteme birileri okuyup üflüyor olmalı ki güçlenmeye başladı. 🙂 Bakarsın bir karış olmasa da 3-5 santim örtü yapar kartopu oynarız.
Concon ılıkçılardan Ozan Hocam. Hem Moda’da otur, hem de isyan et. Ilıkçılığın ruhuna aykırı bu 🙂
Ahahaha anında yargısız infaza uğradım, hainsiniz 🙂
Eskişehir 🙂
Ozan Hocam Eskişehir’e bekleriz tabii ama bilin ki burası da oldukça lanetlidir kar açısından. En azından 5 yıllık gözlemlerimin bir sonucu olarak durum bu. Kar görürsünüz elbette ama tutar-tutmaz, tutarsa da tatmin etmez 😀 Hee, belki siz gelirseniz laneti kırabiliriz hocam, uğurunuzla geliniz lütfen 😀
Hocam Ankara tamam da hangi araçla? Yengenin gazabından çekinmiyosan dönüşte Pazar akşamı Bolu dağında mahsur kalacak şekilde bi plan yapılabilir bence 🙂 Her kar delisinin hayali kar ve tipide mahsur kalmak ve kurtarıl-ma-mayı beklemektir zira..
Şimdi welbane’cim, ultimate plan tabii ki o, fakat şu var, benim hatun havadan anladığımın normal olarak farkında ve eğer mahsur kalırsak bunu kasten yaptığımı çakozlayacaktır, ondan sonra bahsettiğin o gazap modellerin tahmin ettiğinin çok ötesine geçebilir… Kendisinin Atış Serbest’i okumadığını varsayıyorum bu arada, gelirse zaten “hepiniz manyaksınız, hiçbir yere gitmiyorum, evimde oturacağım!” der ve bu iş biter.
Bence en uygunu İstanbul hocam. Ancak, tavsiyem Moda’da değil de, örneğin Levent, Gayrettepe, Çekmeköy, Alemdağ, gibi bir lokasyonda bulunursanız, saydıklarınızın içinde en karlı geceyi geçirme ihtimaliniz var.
Ankara bence… 🙂
Güngören derim ben, Avrupa’nın göbeği 😀
Ozan hocam bizim Karaman Sarıveliler’e gel. Şu an bile 25 cm kar var. Zaten üç gündür elektrik de yok. Burada takılırız. Dönüşte bavuluna biraz da çam sakızı çoban armağanı kar doldurur göndeririz.
Tabii ki de Çorlu 🙂 Al eşini gel Ozan. Benim de sözlümle birlikte bir yerlere gideriz yoğun tipide 🙂 Güzel mekanlar var yılbaşı için. Gittiğimiz yerde de mahsur kalırız 🙂
Benim de güzel haberlerim var 🙂
Bu veriler 31 aralık – 01 ocak arası hakkındadır.
Soğuk sistemin karayelle birlikte ege deniz seviyesi ve iç anadoluya kadar ilerlediğini görüyoruz
Yağışlar soğumayla denk gelerek güzel görüntüler oluşturuyor. İzmir’den ankaraya-istanbuldan antalyaya kadar kuvvetli yağışlarla giriş yapmış…
500-1000mb thickness’a (kalınlık) bakarsak yağış türü için erken ama bu haritaya göre Marmara, Karadeniz İç ege ve İç Anadolu kar bakımından uygun gözüküyor… İzmir ve Aydın’ın yüksekleri bile kar alabilecek…konya üzerindeki oluşan illumunati ise 🙂 kendisini diğer günlerde göremeyeceğiz için konyada tesadüf olmuş bu oluşum 🙂
Şimdilik bu veriler yüzümüzü güldürür…Takip etmek lazım…(not: şu an okuldayım ve bunların hepsini telefondan hazırladım emeğe saygı lütfen:) )
GFS büyük bir kıyak geçiyor bizlere 😀
Ege denizi (Kuzey Ege) en soğuk denizimiz oldu ! Yıllardır, en azından DMİ’nin ilan ettiği rakamları az alarak konuşuyorum, böyle bir duruma şahit olmamıştım. Bu da linki :
Kocaeli – Bahçecik’te kar yağıyor bu saatlerde. Şaşırdım.
Hemen gelmiş 🙂 Ana sayfadaki yazının şu yorumuna bak.
Yorumu o yazının altına yaparsan iyi olur.
Valla ben çok rahatım arkadaşlar…Bence kış şu an için hiç de fena gitmiyor. Aralık ayı için gayet güzel bir soğuma yaşadık. Anadolu’da kar açısından durum git gide iyileşti son haftalarda.
10-15 gün gecikmeli de olsa her şey olağan seyrinde gidiyor. Sıkıntı yapmayın, totem yapın 🙂
Merhaba arkadaşlar. Uzun bir süredir siteyi ve yorumlarınızı takip etmeme rağmen ilk kez yorum yazıyorum. Sibirya yükseğinin bu denli devre dışı olduğu durumda Azor yükseği de Avrupa’nın güneyinde bu denli rahat at koşturuyorsa bizim beklediğimiz sistemleri almamız hayal oluyor. Ya da ancak dünkü gibi kıytırık sistemlerle yetiniyoruz. Sibirya’nın uzun bir süre daha suya sabuna dokunmayacağını düşünürsek polar koridorun selameti açısından en önemli soru bence Azor’un ne zaman kuzeye, Britanya dolaylarına tırmanacağıdır. Bu da eldeki verilerle en az bir 15 gün daha mümkün görünmüyor gibi. Yanılıyor muyum?
Burada bir arkadaş ayın 15’inde “20 gün daha kar yok” demişti. Ama bu söylediğinden 9 gün sonra (istediğimiz gibi olmasa da) kar yağdı. Şimdi de siz 15 gün daha mümkün değil diyorsunuz. Oysa mesela Santiago’nun aşağıda paylaştığı gibi, modeller yılbaşı için bile fikir birliğine varabilmiş değil. Uzun süreli tahminlerin hiçbir araçla kesin sonuca ulaştırmadığını anlayalım artık.
Yanlış anlaşılmak istemem. Önümüzdeki 15 gün kar yağmaz falan demiyorum. (Zaten doğal olarak yurdun iç ve doğu anadolu bölgesi için değil yorumum.) Ben özetle kıyı kesimler için iyi bir örtü oluşturacak bir kar yağışının oluşması için şu aşamada bir polar atak gerektiğini; bunun da Azor’un konumuyla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtmek için yazdım. Yoksa Çekmeköy’de dün bütün gün bazen hafif bazen orta kuvvette kar yağdı. Ama normalde pencerenin önünde ağaç olan ben toplasanız pencereden belki 10 defa bakmamışımdır. O yazıda 15 günlük bir kar orucu öngörüsünden ziyade Azor yükseğinin konumuyla ilgili bir tahmin söz konusuydu. Yoksa ecmwf şu aşamada istanbul’a yeni yıl ile birlikte 850 hpa’da -8’i sokuyor. Bu bir kar yağar mı yağmaz mı sorusundan öte “polar atakların” akıbeti hakkında bir öngörüydü. Yani olası sistemin gücü ve etkinliğiyle ilgili… Bunu, incelediğim farklı bir çok modelin örtüşen öngörülerinden hareketle belirtmek istedim. 15 günlük bir kehanette falan bulunmadım. Yoksa öncesinde iyi saydığımız model çıktılarında bile Azor Avrupa’nın güneyinde konum almıştı ve en iyi ihtimalle doğuya genişleyip güzelim sistemi üzerimizden bir çırpıda süpürüyordu. Özetle şunu sormak istiyorum: Bu Azor sizce kuzeye ne zaman ilerler? Sizin bir tahmininiz var mı?
Bana bir 5 saat verin, tüm dünya üzerindeki en son analiz verilerini (modellere başlangıç durumu olarak girilenleri) toparlayayım, sonra da primitif denklemleri numerik olarak çözmeye başlayayım, işimi bitirince haber veririm 🙂
Yahu güzel abilerim, canım kardeşlerim, Azor’un ne zaman kuzeye çıkacağını da, Sibirya’nın ne zaman güneye ineceğini de, ne zaman kar yağacağını da tahmin etmenin tek yolu, bilim insanlarının geliştirdiği sayısal hava tahmin modellerini kullanmak ve onların çıktılarında bir konsensüs, güçlü bir sinyal aramaktır. Modeller tamam da, senin tahminin nedir? diye bir soru ciddiyetle sorulamaz. Çünkü buna verilen cevap bir “tahmin” olmaz. OLMAZ. Profesör de olsanız olmaz, simitçi de olsanız yine olmaz. Buna verilen cevap ya bir temenni olur, ya fal, ya sezgi, ya da sallama. Bunu kabul etmek neden bu kadar zor? Bunu kabul etmek, bilimsel düşünceyi sindirebilmiş olmanın bir gereği ve doğrudan bir göstergesidir.
anemodulion‘un yukarıda gayet güzel söylediği gibi, totem yapmak, dua etmek, sezgilere başvurmak da güzel ve bunları ben de yapıyorum. Yapmadığım sanılmasın. Korkunç kar yağışları, 1060 mb’a çıkıp her yeri kaplayan ve günlerce soğuk pompalayan yüksek basınçlar ve daha nice ekstrem olaylar inanın benim de hayallerimi süslüyor. Yoksa bu blogu kurmaz, karla kaplı araba hikayesini, Haydarpaşa‘yı yazmaz, kendime deli demezdim. Öte yandan, sezgi ve temennilerimizi “tahmin” diye ciddi ciddi paylaşmaya başlarsak bu blog amacından tamamen sapar ve farklılığını kaybeder. Kasten, gıcıklık olsun diye değil, burayı biraz farklı bir yer yapmak için uğraşıyorum. Muhteşem Doğu duygusallığına birazcık bilim bulaştırabildiysem ne mutlu bana. Fikir önderi olsam, bilimsel romantizmi kurardım 🙂 Anlayışınız için teşekkür ederim.
ECMWF ve UKMO modelleri 31 Aralık 00Z’de sistemi Türkiye’ye sokmuş. GFS ise aynı tarihte Azor’u tüm Avrupa’ya sürmüş..
GFS modelleri yine tepetaklak olabilir ama bu sefer olumlu olarak..
bu sefer gol olsun diye umuyoruz! 🙂
güçlü değil sistem ama. şu gerçek ki şu an görünen sistem gelse de zayıf
ECMWF ve UKMO 12Z çıktılarında da hemfikir. GFS yine ayrı telden çalmış. Bakalım neler olacak.
Not: Bu akşamki ECMWF çıktısına göre 2 Ocak’ta İstanbul kar alır.
Alkım’ın da buralarda bir yerde dediği gibi, ECMWF ve UKMO’nun dediğine de gelse GFS, bir hafta kala bu kadar geberik gözüken bir sistemin birdenbire canavarlaşacağını ben sanmıyorum, çünkü öyle bir şeyin daha önce olduğunu hatırlamıyorum. İnşallah olur tabii, çok sevinirim. Dün gvm Levent’te kartopu yaparken Moda sahilinde yağmur altında yürümek hiç hoş değildi, moralim bozuk.
Geçtiğimiz sistemde 850 hPa’da -7C/-8C civarındayken ve rüzgar yıldızken geldi kar. Tüm sistemleri birbirinden farklı değerlendirmek lazım, efsane bir sistem olmayacağı neredeyse garanti olmasına rağmen, bu akşamki ECMWF modelinde 192. Saatteki basınç yerleşimi 850 hPa’da -5C ile bile kar yağdırır, -7C’de de örtü yapar. Ama unutmayalım, bu modeller daha çok takla atar 🙂
Görüntüde olumlu bir değişim olduğu kesin. Alçak basınç da oluşmuş. Diagramlarda -10a doğru yönelim var. Hatta kontrol çizgisi daha fazlasını vadediyor. Yalnız şu basınç yerleşimine göre -5’de kar yağar, -7de örtü yapar konusunu bir tartışalım. Benim gördüğüm en ciddi farklılık 500 hPa sıcaklıkları -40’a dayanıyor neredeyse. Bir de rüzgarın karayel ağırlıklı olması(ki bu da sea effect’ten mahrum kalmamız demek). Bunlar haricinde yer sıcaklığını sıfıra dayandıracak faktörler neler olabilir?
Yer sıcaklığını düşürecek etken yer sıcaklığıdır 🙂 Yer seviyesinden de sağlam soğuk geliyor mu, işte bütün mesele bu…
Sabah çıktıları işi bir seviye daha ileri taşımış. dün büyük konuştum sanırım. Üstelik yağış artmış, alçak basınç derinleşmiş. Diagramlardaki mavi kontrol çizgisi en soğuk çıktılardan olan ana çıktı ile yarışıyor. Bu sanırım diğer senaryolarında genel olarak soğuma eğiliminde olduğunu gösteriyor, yanılmıyorum değil mi?
Doğrudur, süre bu kadar kısayken GFS ana modeli ve kontrol modeli hemfikirse diğerlerinden ancak ortaya çoban salatası olur 🙂
Hocam, küçümseyince biraz canavarlaşmaya çalışmış. 180’de İstanbul’a -9,1’i sokmuş GFS. Yeter mi? “Elimden gelen bu.” diyor ama yetmezse biraz daha üstüne gidersen daha güzel şeyler de çıkabilir ortaya. Belli mi olur. 🙂
Gecemi şenlendiren güzel bir değişim 🙂 Teşekkürler.
AKOM, 1 Ocak günü İstanbul’a kar ihtimali vermiş. Mutluyum 🙂
Onlar zannediyorum İTÜ’nün hava tahminini esas alıyorlar değil mi? Yoksa DMİ ile eş zamanlı bir uyarı mı aldılar?
Hocam, 12Z Modelleri sıcak sıcak çıktı.
ECMWF ve UKMO birbirine yakın, NOGAPS da benzer çıktılar sunmuşlar. GFS ise hala ayrı bir yerde sayılır. ECMWF alçağı derinleştirmiş. Ama ECMWF’çi ve oralardaki AB oluşumlarını daha GFS’ten daha iyi yakaladığı tüyosunu almış biri olarak GFS’in yavaş yavaş diğerlerine benzeyeceğini düşünmekteyim. Biraz GFS biraz ECMWF orta yolu bulurlar. Ama efsane olur mu, orasını bilemem.
beklentileri düşük tutunca insan çok seviniyor. dün istanbul’da kky yağacak diye beklentim vardı. sarıyer’e gittim 130 metre rakımlı yerde her yer bembeyaz oldu sevindim 😀
Arka plan güzel olmuş.Sanırım ilerisi için hazırlık yapılıyor.Havada kar göremeyenler “sitede kar gördük o da yeter” derse şaşırmam 🙂
Evet… Artık yenisine bakalım.. 🙂
Ankara 2-3 cm de olsa kar yağışını cebe attı. İstanbul çokça havada da olsa bir parça kar gördü.
Artık yeni denizlere.. Pardon sistemlere yelken açma zamanımız geldi… Bir sonrakini takibe başlarız yavaş yavaş..
Ayın 30 – 31 i için ECMWF hala bir şeyler vaad etmeye devam ediyor. GFS ise neredeyse tüm senaryoları ve diagramları ile ip gibi dizildi ve “yok öyle bir şey” diyor… Kalbim ECMWF ile olsa da beynim GFS haklı çıkacak diyor. Kısacası ECMWF – GFS savaşları tüm hızıyla devam ediyor.
Üst üste tüm model çıktılarında varlığını sürdüren yılbaşı yağışları yalan olmakta.
Ellerimizle büyüttüğümüz bu sistemi, solar iken diriltmek için tüm havadelilerini göreve çağırıyorum.
Şike mi yapılsın ? 🙂
ULL şike sayılır mı? 🙂
Not: İstesen yaparsın birşeyler gibi geliyor bana
ECMWF’ye göre halen bir umut ışığımız var.

1 Ocak 2012 00Z
Bizim batı bölgelere kadar kuzeyden sarkan bir trof var. Bu böyle değişmeden delirse, batı bölgeler de yağışlı olur. Yalnız GFS ile ECMWF modeli yine birbirinden farklılar.
GFS modeline göre, Anadolu üzerinde cılız bir ULL alanının varlık potansiyeli yok da değil ama konumu net değil. Konumu çok önemli çünkü hiç yağış yapmaya da bilir. Bunu şikeden sayıyorsan tabi… ECWMF’deki gibi belirgin bir trof yok. 😦

Kısmet… 🙂
Eline sağlık White Fox. İncelemelerini gerçekten çok beğeniyorum. Takibe devam 🙂
Kesinlikle…Gerçekten ellerine sağlık..
Ahanda, bir de AFS var ki (Arif Bey forecast system)… Kendisi yılbaşı için noktayı koydu. Yara yara “geleyo”.. 🙂 Tüm varlığımla kendisinin duacısıyım bu sistem için. 🙂
hava durumu tahmini için bilim adamlarının tasarladığı modelleri takip etmek yerine kendini hava tahmincisi ilan etmiş birine umut bağlarsan hüsrana uğrarsın, söyleyeyim. 1 hafta önceden “sistemin kesinleştiğini” ve modellerin dediği şekilde değişeceğini iddia eden kişilere gülünüp geçilmesi lazım aslında.
Hımmm.. Öylemi düşünüyorsunuz? Oysa ben kendisinden çok umutluyum.. Hatta müridiyim diyebilirim. 🙂 Arkadaşım şaka mı yapıyorsunuz yoksa ironi gözünüzden mi kaçtı?
ironi varsa anlayamadım, kusura bakmayın 🙂
Gelebilirdi. Heyecanlandık. Hatta ECMWF de göz kırptı bir ara. Ama sonrası aynı terane. Az biraz oynar, 850 hPa’de -3 girmez -5 girer, bilemedin -7 girer ama -8 girdiğinde bile ne olduğunu gördük haftasonu. Üstelik yağış da yok görünürde. Keşke olsa ama ne GFS diagramları ne de ECMWF bu haftasonu yaşadığımız kadarını bile vadetmiyor. Değişir mi? Bence çok zor.
Son çıktılarda GFS 31 Aralık geceyarısı Ankara’ya kar demiş tekrardan. Bakalım daha neler değişecek 🙂
Bu sabah çıktıları ise “daha çok kar” diyor Ankara için. 🙂 Hadi bakalım…..
White Fox, resmen şike yaptın. Herkesin gözü önünde şike yaptın =)
Ozan görüyor musun bak, adım şikeciye çıktı. 😀
Şimdi White Fox’a sormadan olmaz. Mevcut ve henüz çok erken – ham olan bu bilgilerle Ankara’nın şansı nasıl görünüyor acaba sizce? Geçi sormuş olsam da her halde en azından çarşamba – perşembe gününü beklemek gerekir değil mi?
Ankara’nın şansı bu sistemde yağış açısından “şimdilik” yüksek duruyor. Ama Ankara’mız bildiğin gibi tepelik bir yer, Keçiören’inden, Oran’ına, Bilkent’ine, Macunköy’üne kar açısından çok farklı koşulları var. Çarşamba, perşembe gününe beklemek yerinde olur. Çünkü yer alçağının konumu netlik kazanmadı.
2 hafta öncesinden tahmin yapanlara inat güncellemeye devam etmek istiyorum burayı. GFS hakkında konuşursak:
Mesela bugün gündüz yağış miktarı artmış ve soğuk uzamışken şimdi tepetaklak bir şekilde Ankara dahi kar göremeyecek gibi bir durum var ortada. Ha belki yarın tekrar değişir eski görüntüsüne gelir ve gerçekten de haftasonu kar yağar.
Ama sistemleri kafada bitirmekle, “modeller dediğime gelecek”le olmuyor bu işler.
Ozan Hocam bir gün Kartepe gezisi yapalım hava delileriyle birlikte. Kocaeli’de oturuyorum daha göremedim oraları. Gerçi Bahçecik minik Kartepe sayılır ama oralarda 1-2 metre kar görmek güzel olur 🙂
DMİ İstanbul için 2 derece gösteriyor, ama balkonumda ki birikmiş sular dondu ve uzun süredir donuklar. DMİ 2 dereceyi değiştirmedi, bu sıcaklık acaba benim bulunduğum Şişli Esentepe için mi böyle acaba ? Yani deniz kıyısında mı ölçüyorlar acaba sıcaklığı ? Yine de Şişli ile hemen yakında ki deniz kıyısı arasında 2 dereceden fazla fark olması zor geliyor bana, DMİ hatalı ölçüyor olabilir mi ?
Yarın sabah balon ölçümü sonuçlarından değerlendiririz durumu.
Baz alınan nokta Atatürk Havaalanı. Orda en düşük sıcaklık sıfır ölçülmüş. Çatalca’da – 3,3 ölçülmüş. Anadolu yakasında +3 dereceler var. Burdan İstanbul’un ilçe ilçe minimum sıcaklıklarını görebilirsiniz.
DMI yalnış mı ölçüyor sıcaklıkları acaba, Şu an DMI de İstanbul 2 derece görünüyor, Şişli Esentepe’de ki balkonumda birikmiş olan sular buz tuttu… ve hala 2 derece görünüyor, acaba öçlümü deniz kıyısında mı yapıyorlar? ama yapsalar bile deniz kıyısı ile şişli arası 2 dereceden fazla oynarmı ki?
Ben de Şişli’deyim termometremle yaptığım ölçüm sonucunda -1.2 derecelik bir sıcaklık gördüm. Dmi 2 derece diyor evet bu manada sen de su buz tuttu demişsin sanırım biz haklıyız. Şişlinin rakımı yaklasık 100 metredir yani denizden 0.5 derece daha soğuk…
Hava Delisinin Not Defteri, Türkçe WordPress.com blogları arasında bugün en çok okunan 3. blog oldu…
İstanbul’un rakımı en yüksek mahallesi; Maltepe-Gülsuyu. Resimdeki en yukarıdaki evin rakımı 384 metreyi buluyor. Arkadaki tepenin adı da Maltepe’ymiş.