Güneşi, ara sıra görüşüp kendisiyle vakit geçirmekten zevk aldığınız bir arkadaşınız gibi düşünün. Farz edin ki bu arkadaşınızın, bir gönül meselesi nedeniyle, hoş beş edip dertleşmeye eskisinden çok daha fazla ihtiyacı var ve şimdi sizi her Allah’ın günü arıyor… Tamam kırmayıp konuşuyorsunuz ama sürüyle de işiniz var; sonra her akşam buluşmak istiyor, oturdu mu kalkmak bilmiyor, sekiz çay / dört biradan aşağı içmiyor, “valla bırakmam, yenge komşudadır / seninki daha gelmemiştir / dur yea gidersin…” diye kafa ütülüyor… İşte güneşin o kalbi kırık arkadaş gibi musallat olduğu, kendi derdini düşünmekten size çektirdiği eziyeti unuttuğu, Haziran’da başlayıp doksan gün kadar süren zaman dilimine yaz diyoruz.
Bunlar dün ikindi vakti, İstanbul’un Gayrettepe’si civarında yürürken aklıma geldi. Oysa baharda ne güzeldi, güneş bulutların arkasından çıkıverirdi ve ben hiç gitsin istemezdim, yüzümü ona çevirir, “anlat” derdim, “özlemişim seni.” Sağ olsun, vakitlice de giderdi… Dün ise, adımlarımı kaldırıma park etmiş servis minibüslerinin dar gölgelerine denk getirmeye çalışırken, “muhabbette dahi ölçülü olmak gerekir” diye geçirdim içimden… Benim hatunun, “niye taksiye binmiyoruz?!” diye homurdanmasıyla da edebi alemden katı gerçeklere dönmüş oldum. Işınlar o saatte bile oldukça dik bir açıyla geliyorlardı. Hatun haklıydı.
Yazımızın giriş kısmında yaz mevsiminin cemiyet ve aile hayatına tesirleri gibi mühim meselelere değindik, şimdi asıl mevzuya gelelim. Blog müdavimlerinin bildiği üzere, üst menüdeki Tahminler sekmesinden ulaşabileceğiniz Mevsimlik Tahmin Bağlantıları sayfamızda, çeşitli kuruluşların uzun vadeli tahminlerine ulaştıran bağlantılar bulunmakta. Bu tahminleri sizin için şöyle bir gözden geçirdim.
Yukarıda, İklim ve Toplum İçin Uluslararası Araştırma Enstitüsü‘nün (IRI), Mayıs ayı ortasında yayımladığı yaz mevsimi tahminini görüyorsunuz. Kırmızı renkler koyulaştıkça, Haziran-Temmuz-Ağustos ayları ortalama sıcaklığının normallerin üzerine çıkma olasılığının arttığını anlayacaksınız. IRI’ye göre ülkemizin batı ve orta kesimleri yaklaşık %65 olasılıkla normalden daha sıcak bir yaz geçirecek.
Yaz yağmurları için ise IRI haritasında bir sinyal yok (yukarıda). Yani, eldeki verilerle bir şey söylemek mümkün olmamış. Unutmayınız ki kaliteli bilimin en ayırt edici özelliklerinden biri de, “bunu söyleyebilmek, elimizde şu an bulunan imkanlarla mümkün değil” diyebilmesidir. Sırf kendisine soruldu diye her şeyi biliyormuş / tahmin edebilirmiş gibi şişinen Türk medyatiklerini aklınıza getirip farkı anlayabilirsiniz.
Geçen kış için oldukça isabetli bir tahmin ürettiğini hatırladığım Rusya Hidrometeoroloji Enstitüsü’nün yukarıdaki tahminini ise, ben kendi içinde pek tutarlı bulmadım. Şöyle ki, Türkiye’nin etrafındaki denizlerin olduğu yerlerde %80 ve daha fazla olasılıkla normalin üzerinde sıcaklık beklenirken, Türkiye’nin iç kesimleri normale yakın, güneydoğusu ise normalden serin bir yaz geçirecekmiş. Bu nasıl mümkün olacak? Bu tahmin olmamış bence.
Yaz sıcaklıklarının normalden farkını gösteren haritalarını en üstte solda gördüğünüz ABD Milli Atmosfer ve Okyanus İdaresi – İklim Tahmin Sistemi modeli, Avrupa ve Türkiye’nin büyük kısmı için “normal” derken, Türkiye’nin sadece batısının normalden biraz serin olabileceğini söylemiş. Öte yandan şu yazıyı okursak ve sonra şu resme bakarsak, bu tahmine güvenmenin de pek bir aleminin olmadığını anlıyoruz. Fazla zamanı olmayanlar için özet: Bu model de aslında, “bilemiyorum valla” diyor, ama kendisine soruldu ya, bir cevap vermekten de geri durmuyor.
Çin malı ürünler hayatımızın her alanına girmişken, Pekin İklim Merkezi’nin yaz tahminlerine bakmamak olmaz. Yukarıdaki haritanın sol tarafına yakın olan Türkiye civarında pek bir anormallik görünmüyor. Buraya almadığım yağış çıktısında da durum bu şekilde, anormal bir durum yok. Ya da yine, önemli bir sinyal yakalanamamış.
Japonlar’ın modeline de bir bakalım (yukarıda). IRI’ninkine benzer bir şekilde normalden biraz ya da bariz biçimde sıcak bir yaz öngörülmüş buralar için. Hatırladığım kadarıyla geçtiğimiz kış için de epey başarılıydılar.
Son olarak, Accuweather‘ın sıcaklık tahmini de yukarıda (Ersin’e teşekkürler). Onlar da Japonlar ve IRI gibi, bizim kavrulma olasılığımızı serinleme şansımızdan daha fazla vermiş.
Yaz havasını sağ sütunumuzdaki bağlantılardan takip edebilirsiniz. Saatlik olarak güncellenen hissedilen sıcaklık haritası gibi güzellikler hala sadece havadelisi‘nde.
Serin bir yaz dileklerimle. Rüzgarınız denizden essin.
Ankara gece 14 derece oluyo ankara’yı seviyorum..
Denizli ısparta burdur ve ankara eskişehir hattındaki sıcaklar anormal değil mi süleyman demirel’de 34 35 dereceler görülürken adana 28 30 antalya 26-28 de kalıyor ilginç bence.
Normal. Erken sıcak hava dalgalarında rüzgarın denizden estiği yerler görece rahattır.
http://havaolaylarininbekcisi.wordpress.com/2012/06/09/mevsimlerden-yaz/ Yaz görüşlerimi bende bildireyim… bu arada birazdan memleketim olan Polatlıya gideceğim ve 2 gün kalacağım… Bu yüzden sorularınızı yanıtlayamayacağım.
Bütün verilerden elde ettiğimiz sonuç; burdur isparta denizli üçgeninde öğleden sonra oluşumlarını takip etmek olacak anlaşılan
Ozan Hoca çok güzel bir giriş yazmış. Yaz mevsimi bence ülkemizde insanlara en çok çile çektiren mevsim. İstanbul’da yaz bir başkadır. İstanbul’un nemli havasında solumak bile adeta zorlaşıyor. Ensenizden terler boncuk boncuk inerken tepenizdeki Güneş’in ışıklarının teninizi pişirdiğini hissediyorsunuz. İstanbul’da yazın sıcağı Akdeniz kıyısından bile fazla rahatsızlık veriyor. Hele hele Kadıköy gibi sıkışık caddelerinde insan selleri akan bir ilçeye öğlen vakti gitmeniz gerekiyorsa cefa daha da büyüyor. Geceleri hava biraz serinlese de artan bağıl nem geceleri yatağınızda bir sağa bir sola dönmenize neden oluyor. Klimanız ya da vantilatörünüz yoksa İstanbul’dan kaçmak en iyisi. Kuzeyden esse nemli, güneyden esse nemli, batıdan esse nemli hep nemli hep ama hep nemli bir havası var. İstanbul gibi kıyı kentlerinde bahar mevsimi oldukça kısa sürer. Kışın soğuğunu halen taşıyan denizler konveksiyonel yağışları engeller. Bursa ve Balıkesir üzerinde şişip Kuzey’e yönelen bulutlar Marmara Denizi üzerinde buhar olup gider. Marmara’nın soğuk suları havayı alttan soğutur ve yağışları keser. Denizler yazın ve ilkbaharda yağmuru engeller. İstanbul’a sadece denizi yalayarak gelmiş nemli bir rüzgar kalır o kadar. Yurdumuzun iç kesimleri Haziran’ın ortasına kadar nispeten şanslıdır. En azından 4-5 günde bir konveksiyonel etkilerle pörtleyen bulutlar kısa ve aralıklı sağanak yağışlar bırakır. Nem oranı da kıyılar kadar yüksek değildir. Sivas’ın 40 derece sıcağı İstanbul’un 33 derecesinden daha insanidir. 🙂
İnanın hiçbir yerin yazı Akdeniz’inki kadar kötü olamaz…Garanti verebilirim. İstanbul’da sert bir poyraz estiği sürece sorun yok yaz mevsiminde ama Akdeniz’de serinletici bir rüzgâr söz konusu değil. Ben Adana’da doğup büyüdüm. Adana’da ve Mersin’de ve Antalya’da, bütün o Akdeniz kıyısı boyunca hiçbir yerde klimasız yaşayamazsınız. Su ve klima yaşam kaynağıdır oralarda.
İstanbul’da , normal bir yaz mevsiminde taş çatlasa 1 hafta uyuyamazsınız sıcak ve nemden. Fakat Adana’da bu uykusuz gecelerin süresi toplamda 2 ayı bulur eğer klimasız yaşamaya çalışırsanız. En düşük sıcaklık 22-26 derece arasında seyreder temmuz ve ağustos aylarında. Bunu %80 – %90 civarında nemle ve rüzgârsız havayla birleştirince , sonuç katlanılmaz oluyor. Yatağınızda, hiç hareket etmemenize rağmen ter boşalır vücudunuzdan. Çok fenadır, çooook…
peki bu sıcakta edirne’ye yapılan sel uyarısı nedir yahu? hava bizimle dalga mı geçiyor?
Saat 20.15 ve Tuzla’da sıcaklık hala 30.8 derece! Daha yazın başında bu değerler varsa, geceleri 27-28 derecenin altına düşemeyecek sıcaklıklar görebilmemiz mümkün önümüzdeki zamanlarda. Bu yaz 10-15 yılın ekstrem değerleri görülecek gibime geliyor.
Felaket valla. Bir de 2006’nın Haziran başında böyle sert bir sıcak olmuştu. Atatürk Havalimanı 35 derece ölçmüş.
http://www.wunderground.com/history/airport/LTBA/2006/6/5/MonthlyHistory.html
Kış mevsimi için tahmin yapmak olağandır. Çünkü kış ılık, ya da çok soğuk geçebilir ve bu yağış vb. bakımdan bizi çok etkiler. Fakat yaz mevsimi için tahmin yapmaya gerek yok 🙂 Yaz hep sıcak geçer Türkiye’de. Serin bir yaz ne kadar serin olabilir ki? Öğle vakti o güneş yine yapar yapacağını. Türkiye’de yaşıyorsanız yazın mutlaka yanarsınız. Az ya da çok 🙂
Bence bu sene kış kış gibiydi, bahar da bahar gibiydi. Dolayısı ile yaz da yaz gibi olacak diye düşünüyorum. Kış ve bahar normallerin biraz üzerindeydi yaz da öyle olabilir. Az yağışlı geçebilir.
Yaz daha en başından kendini gösteriyor. İstanbul’un çoğu yeri 30 hatta 31 derecenin üstünde. Tuzla şu an tam 33 derece! Nem oranı da genel olarak epey yüksek. GFS çıktısına bakılırsa önümüzdeki hafta 35 dereceleri çok rahat geçecek gibi görünüyor.
http://www.accuweather.com/en/weather-blogs/euro/summer-forecast-2012/65613
Her ne kadar 15 günlük tahminlerini pek sevmesek de, geçen kış tahminleri gayet başarılıydı. Onlar da kuzey, kuzeybatı kesimleri normallerin üzerinde görmüş. Yağış da benzer şekilde, normal ve biraz altı gösteriyor gibi.
Hissedilen sıcaklıklarda İstanbul’un Karadeniz kıyısı 40’a dayanmış rüzgarla ilgibi bir durum herhalde.
Bir de bu mevsimlik tahminleri neye göre yapıyorlar. Sert geçen bir kış serin bir yaza neden olmaz mı.
Nasıl neden olur, hadi bize anlat 🙂 Kaynak da göster ha 🙂
Ben sana soruyorum hocam ”mı” yı boşuna koymadım oraya 🙂
Sadece şöyle bir varsayımım var soğuk denizler serinlememizi sağlıyorsa denizlerin daha fazla soğuması yaz sıcaklığını etkileyebilir.