Küresel Ortalama Sıcaklık


Resim çok net olmamış kusura bakmayın, ama üzerine tıklayıp büyütebilirsiniz. 1979’dan bu yana küresel ortalama sıcaklığı gösteriyor. (Kaynak: Roy Spencer’ın blogu.)

Uydularla yapılan ölçümlere dayandığından bu sıcaklık kaydının kalitesine dair herhangi bir şüphe bulunmuyor. Bu yüzden ilginizi çekebileceğini düşündüm. Son üç aydaki düşüşün La Nina olayına (yani Büyük Okyanus’un tropik bölgelerindeki deniz suyu sıcaklıklarının normalin altına düşmesi, El Nino da tam tersi) bağlı olarak gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Bu da okyanuslarda meydana gelen değişimlerin, aynı büyük yanardağ patlamaları (mesela Pinatubo) gibi sıcaklıkları küresel ölçekte kontrol edebildiğine güzel bir örnek. Bazı tahminciler ve iklimbilimciler, hem okyanus suyu sıcaklıklarının düşmesinden hem de güneş etkinliğinin azalmasından ötürü önümüzdeki zamanlarda küresel sıcaklığın düşmeye devam edeceğini söylüyorlar.

Göreceğiz bakalım.

Küresel Ortalama Sıcaklık” üzerine 24 düşünce

  1. emre

    Bir de şu var; 2008-2009 dönemindeki soğuma Türkiye’ye bol kar olarak gelmedi. Ama önceki yıllardaki kuraklık bitti. Bu da sanki küresel ısınma ya da soğumanın dünyanın bir bölgesinde (Türkiye) aynı biçimde görüleceği ön kabulünü peşinen getirmez.

    Cevapla
  2. bulut75

    Yanılmıyorsam bundan 6 ay kadar önceydi. Fakat affınıza sığınarak hangi kanal olduğu tam olarak aklımda değil ya National Geographic veya Discovery kanalındaydı. Belgeselin ortalarını yakalamıştım ve bilimadamı yaklaşık 15-20 dakika bu bahse konu küresel soğuma olacağı ile ilgili yorumlar yaptı ve sonra bir harita üzerinde işaretlemeler yaparak konuyu anlattı. Avrupa’nın tamamını ve kuzeybatı ucundan da Türkiye’yi çizdi.

    Cevapla
    1. Havadelisi Yazıyı Yazan

      Yaşadın o zaman 🙂 Bulut75 kardeşim, biz zaten dışa bağımlı ülkeyiz, çok soğuk olursa inan mahvoluruz. Ara sıra çok kar keşke yağsa, ama uzun süreli soğuklar hiçbir bakımdan iyi değildir. İşin heyecan tarafı güzel ama, öyle bir şey olsun istemem ben, inşallah olmaz.

      Cevapla
      1. bulut75

        Evet aslında aynı düşünüyoruz. Yanlış anlaşılmamak adına düzelteyim: Nerede aynı düşünüyoruz, arasıra çok kar yağması hususunda aynı düşünüyoruz… Fakat küresel veya kıtasal anlamda sıcaklıklarda böyle bir düşüş olmadan İstanbul’un ara ara çok kar alma zamanlarının araları biraz fazla oluyor. Belki de böyle bir soğuma gerçekleşirse, coğrafi olarak kar açısından pek de olumlu bir noktada bulunmayan İstanbul’a biraz balans ayarı olmuş olur. Haksız mıyım?

        Cevapla
  3. bulut75

    Ozan bu bahse konu küresel soğuma için öngörülen başlama zamanı bu kış veya bundan önceki bir kaç kış öncesinden mi başlıyor, yoksa bundan sonraki kışlardan itibaren mi başlıyor ?

    Cevapla
    1. Havadelisi Yazıyı Yazan

      Önümüzdeki 10-20 yıl içinde, yavaş yavaş, en azından sıcaklıkların çok artmayacağı öngörülüyor (herkes katılmıyor, bazılarının tahmini). Kışla ilgisi yok, bütün dünyanın bütün mevsimlerdeki ortalama sıcaklığı bahsedilen şey.

      Cevapla
  4. çihiro

    La Nina gıda fiyatlarını da fırlattı. Brezilya’daki selleri de La Nina’ya bağlayabilir miyiz? Brezilya bol yağışlı bir ülke olmasına rağmen o ülkeden pek sel haberi çıkmazdı. Şimdi ise 500’ü aşmış selde ölenlerin sayısı. La Nina’nın bazı bölgelerde kuraklığa bazı bölgelerde aşırı yağışlara yol açtığını okumuştum.

    Cevapla
    1. karcı hakan

      La Nina’nın olası etkileri; Brezilya üzerinde ”ıslak” anlamına gelen ”Wet”kelimesi var. Bu ıslak kelimesi bol yağışlı anlamına geliyor. Yanlış mıyım hocam ? (doğru 🙂 – Havadelisi). Ayrıca dikkat edin geçen günlerde büyük sellerin yaşandığı yer olan Avusturalya’nın kuzeydoğusu da yeşil renkle (Wet=bol yağışlı) gösterilmiş.

      Cevapla
  5. emre

    Grafiğe göre ortalama 1995’ten beri belirgin ve sürekli bir ısınma yaşanmış. Bu çok önemli. Nedendir bilemiyorum ama bunun üstüne düşünmek lazım.

    Cevapla
    1. karcı hakan

      Bunun iklim değişikliğinden ziyade PDO (Pacific decadal oscillation, “Pasifik on yıllık salınımı”)ile alakası olabilir mi Ozan hocam? Zira PDO 1995’ten beri çoğunlukla pozitif (sıcak) fazda kalmış. Yani 1995’ten beri Pasifik okyanusundaki deniz yüzey sıcaklık anomalisi (SST) normalden sıcak seyir izlemiş. Sadece aradaki La Nina senelerinde negatif yani soğuk fazda seyretmiş. Bu resimde de görüldüğü üzere PDO’nun geçmişte de çok uzunca süreler pozitif veya negatifte salındığı dönemler görülüyor. Mesela 1950 ile 1980 yılları arası çoğunlukla ”Negatif PDO” ile geçmiş. Ama 1980’den sonra (çoğunlukla) pozitif fazda ilerlemiş. Geçmişte de küresel çapta ısınmalar olmuştur mutlaka (Pozitif PDO ile). Mesela bu sene PDO negatif fazda ilerliyor ve küresel sıcaklık hızla düşüyor. Tabii bunda La Nina’nın katkısı büyük. Ama Negatif PDO ya da buna sebep olan La Nina’nın yurdumuz üzerinde hiç bir etkisi (ve El Nino’nun da tabii) yoktur bence (ya da çok az vardır.) Mesela 1929,1985,1987 gibi efsane sistemler dünyadaki en büyük su kütlesi olan pasifik okyanusundaki deniz suyu sıcaklığının normalden yüksek olduğu ya da normaller civarında olduğu yani PDO’nun pozitif veya nötr olduğu dönemlerde gelmiş. Yani küresel sıcaklık arttı diye Türkiye ısınacak, azaldı diye Türkiye soğuyacak diye bir kaide yok. 2010 ile başlayan küresel çapta soğumanın uzunca bir süre sürebileceği gibi bir sene sürebilmesi de ihtimal dahilindedir. PDO’nun negatif faza doğru eğiliminin küresel çapta soğumaya sebep olduğunu düşünmemim sebebi ise; Pasifik okyanusu’nun dünyadaki en büyük su kütlesi olması ve burada meydana gelen soğuma veya ısınmanın dünyadaki küresel sıcaklıklara önemli ölçüde etki etmesidir.

      1

      Bu resimdeki tablo küresel sıcaklık ile PDO arasındaki ilişkiyi gösteren çok güzel bir tablo. Bu da PDO ile ilgili güzel bir yazı.

      Cevapla
      1. Havadelisi Yazıyı Yazan

        Çok güzel yorum, hepsine katılıyorum. Tek ekleyeceğim şey, tabii ki Türkiye’de küresel sıcaklık normalin altındayken çok sıcak zamanlar, ya da üstündeyken çok soğuk zamanlar olabilir, ama şunu da unutmamak lazım ki küresel sıcaklık yüksekse sıcak zamanların yaşanma olasılığı da daha fazla (ya da tam tersi). 1992 kışı (Pinatubo’dan sonraki), Türkiye’de genel olarak bakılınca son 80 yılın en soğuk kışlarından biridir (Aralık-Ocak-Şubat sıcaklık ortalamasından bahsediyorum) ve küresel sıcaklıkların da düştüğü bir döneme denk gelir. İlla bir yerler soğuyacak ki küresel sıcaklık düşecek…

        Cevapla
        1. karcı hakan

          Haklısınız hocam. Ama okyanuslar üzerinde meydana gelecek bir soğuma ve ısınma Türkiye’yi direk değil, dolaylı olarak etkiliyor. Küresel çapta bir soğumayı sadece okyanusla açıklayamayız. 1992 Pinatubo örneğinde olduğu gibi. Ama soğumaların çoğu zaman ”Negatif PDO” ile açıklanması yanlış olmaz sanırım değil mi hocam? Çünkü dünyada iklime etki yapacak kadar büyük patlamalar (yanardağ) nadir gerçekleşiyor. Ya stratosfere ulaşan gaz miktarı az oluyor, ya da patlama sonucu açığa çıkan gazlar stratosfere hiç ulaşamıyor.

          Cevapla
        2. havaankara

          Küresel ısınma olursa bazı yerlerde yine ekstrem soğuklar olacaktır. Küresel soğuma da olursa bazı yerlerde yine ekstrem sıcaklar olacaktır. Onun için tamamen katılıyorum. Küresel ısınma dünyanın her yeri her zaman daha sıcak olacak demek değildir. Küresel soğuma da her yer her zaman daha soğuk olacak demek değildir. Ama küresel ısınma veya küresel soğuma olursa, dengesizlikler artacaktır. Bazı yerlerde sıcak rekorları, bazı yerlerde soğuk rekorları kıracaktır. Bazı yerlerde bazen aşırı yağışlar olacaktır, bazen çok uzun yağışsız dönemler. Ama küresel soğuma olursa bazı yerler, ortalama olarak, daha soğuk olacaktır ki, küresel soğuma olabilsin.

          Cevapla

Yorum yazın...