Sıcak Kasım Soğuk Bir Kış Demek Olmasın?


Bu yazı Santiago tarafından kaleme alınmıştır. – Havadelisi

Güncelleme: İstanbul, Moskova ve Kiev’le de hemen hemen aynı durumda. Santiago’nun aşağıdaki yeni tablosunda görebilirsiniz. Kendisinin durumu özetleyen cümleleri de tablonun altında.

-İstanbul-Kiev-Moskova triosunun bu sıcak Kasım’ları geçirirken kader ortağı oldukları aşikardır (Doğu Avrupa).

-Buna keza bu sıcak Kasım’ları takiben hepsinin Ocak-Şubat ortalamaları ciddi anlamda mevsim normallerinin altındadır.

-ENSO verilerine göre bu Kasım’ların 3’ü La Nina, 1’i El Nino esnasında gerçekleşmiştir.

-Hatta son 3 tanesi El Nino’dan La Nina’ya geçerken gerçekleşmiştir. Bu sene de El Nino ile başlamıştır ve La Nina ile bitecektir.

-Kasım ne kadar sıcak geçerse, Ocak ve şubatın soğuk geçme şansı bir o kadar artmaktadır.

Joe Bastardi’nin analizinde İngiltere’de Kasım soğuk geçerse takip eden kışın genelde sıcak olduğu yazıyor. Bu iyi haber, çünkü İngiltere ile kış sıcaklıklarımız genelde zıt.

Bu veriler ışığında, eğer kış sıcaklıkları normallerin üstünde seyrederse, oturup deli tavuk gibi düşünelim…

——-

İstatistiklerin lehimize olduğunu tespit edince hemen paylaşalım, aleyhimize olduğunda ses çıkarmamıza gerek yok sanırsam 🙂 Ama bu öyle bir istatistik ki, şu kesat günlerde kırılan umutlarımızı yeniden yeşerteceğini düşünüyorum.

Başlarken baz noktamız Kasım ayı ortalama sıcaklıkları. Kasım ayında İstanbul’un ortalama sıcaklığı 11.3 C. Malum, çok ekstrem bir kasım ayı geçiriyoruz (bu sene birçok ay böyleydi). İstanbul’da 1912 yılından bu yana ortalama sıcaklığı 14 C ve üzerinde gerçekleşen Kasım aylarını başlama noktası seçtim kendime. Bu sene Kasım ayı tahminim 14 C civarındadır, ekteki resimde görülebilir.

1

Gelelim 1912’den bu yana gerçekleşen ortalama sıcaklıklara. 14 C ve üzerinde toplam yedi tane Kasım ayı görüyoruz. Bu yedi senenin yarısından fazlasında ağustos ayı da sıcak geçmiş, bu da bir başka benzer nokta. Bu hayli sıcak geçen kasım aylarını takip eden ocak ve şubat ayları nasıl geçmiş dersiniz? İşte rakamlar:

7 Sene x 2 Ay (Ocak-Şubat Toplamı) = 14 ay.

Bu 14 aydan 13 tanesi ortalama sıcaklıkların altında geçmiş! Müthiş bir rakam, %93!!! Çok sıcak kasım ayını takip eden yedi ocak ayının yedisi de mevsim normallerinin altında geçmiş, oran %100. Ve bunu takip eden yedi şubat ayının altısı mevsim normallerinin altında geçmiş, oran %85. Bunu tabloda görebilirsiniz.

Artık bize ne lazım? Kasım ayının 14 C üzerinde geçmesi lazım 🙂 Yani, üzülmeyin havalar sıcak diye, biraz daha ısınsın ve yağmur yağsın diye dua edin bence 🙂 Neden yağmur peki?? Çünkü geçmişte sıcak geçen kasım aylarında yağış ortalama olarak mevsim normallerinde seyretmiş. Güzel bir sistemde bu yağış 2-3 günde bile inebilir şehrimize, karamsarlık yok şimdilik.

Genel bir toparlama yaparsak; bunun tamamen bir rastlantı olabileceğini, rastlantı olmasa bile bu sene bu istatistiğin çalışmayabileceğini bilelim, ama şu sıralar havalar çok sıcak diye de kış umutlarımızı yitirmeyelim 🙂 Hepinize saygılar…

(Nasıl yararlanacağınızı burada anlattığım KNMI veri arşivini kullanarak buna benzer analizleri siz de yapabilirsiniz.

Başlığı kasten sansasyonel attım ki yazı okunsun :)

Öncelikle çok teşekkür ederiz, emeğine sağlık. Analiz çok ilginç. Ben de bir sağlamasını yapmak istedim ve 1912′den bu yana olan Kasım ayı ortalama sıcaklıklarını, takip eden Ocak-Şubat aylarının ortak ortalama sıcaklıklarıyla karşılaştırdım. Ama senin gibi sadece en sıcakları değil, bütün Kasım aylarını kullandım. Korelasyon katsayısı 0.02 çıkıyor. Bu, hiçbir ilişki yok demek. Ama yılmadım… Bütün Kasım aylarını sıcaktan soğuğa doğru sıralayıp, veri setinin sıcak yarısını aldım, yani diğerlerinden daha sıcak olan 47 Kasım ayı ve onları takip eden Ocak-Şubat aylarını karşılaştırdım. Bu sefer korelasyon katsayısı -0.35 çıktı! Yüksek bir korelasyon değil, ama yine de bu şu demek: Kasım gerçekten sıcak gittiğinde, Ocak-Şubat’ın da soğuk gitme şansı artıyor, tam senin bulduğun gibi. Fakat Kasım soğuk ya da ortalamaya yakın gittiğinde bunun Ocak-Şubat üzerinde bir etkisi olmuyor.

Şimdi, daha önce de söylediğimiz gibi, tek başına istatistik büyük bir yalandır. Bulduğumuz bu ilişkiye fiziksel olarak neyin yol açabileceğiyle ilgili herhangi bir hipotez ortaya koyamazsak müneccimden beter oluruz ki, o vakit bizi burada linç ederler :) Bu konuda da bir diğer müstesna hava delisi Welbane’in geçenlerde şu yorumlarında paylaştığı linkler imdadımıza yetişiyor. Yapılan araştırmaya göre, Avrasya’da sonbaharda ortalamanın üzerinde kar olması, takip eden kışta NAO’nun negatif olmasını tetikleyebiliyor. Negatif NAO da bize kışın ılık hava getiriyor. Acaba Kasım ayında sıcaklıkların Türkiye ile birlikte Rusya’da da yüksek olması (sanırım şu an da öyle, yanlışım varsa düzeltin), Avrasya’daki kar örtüsünü yok ederek NAO’nun pozitif olmasını sağlıyor olabilir mi? Santiago’nun ve benim analizlerimde ilginç olan, Kasım ayının İstanbul’da ancak çok sıcak geçmesinin takip eden kışı bariz biçimde soğuttuğu. Yani belki de ancak İstanbul ve Türkiye’yi çok ısıtacak sıcak var olduğunda bu sıcak kuzeye de çıkarak var olan karları eritmeye ve kar yağışını durdurmaya yetiyor olabilir… dedik ama Santiago tabloyu güncelledi ve sözü edilen Ocak-Şubat’larda NAO’nun pek de pozitif olmadığı görüldü. Kar örtüsü hipotezi şimdilik çökmüş olabilir 🙂 – Havadelisi)

Sıcak Kasım Soğuk Bir Kış Demek Olmasın?” üzerine 64 düşünce

  1. Onur

    santiago son tablo hali mukemmel olmus. verileri cok guzel filtrelemissin, sayende rahatlikla yorum yapabiliyoruz.

    Cevapla
    1. Onur

      bir de bastardi’nin teorisini hatirlatmak istedim:
      agustos sicak+ ekim soguk= kis soguk
      agustos sicak+ekim sicak= kis sicak

      Cevapla
  2. ALKIM

    Şu anki gidişat itibariyle bazı arkadaşların hayıflandıklarını görüyorum
    ufukta belirgin bir soğuma görünmemesi nedeniyle, özellikle Atış Serbest’te. Bense Aralık 15’e kadar ciddi bir soğuma olmamasını umuyor ve istiyorum. NAO’nun nötre yakın seyretmesi, aşırı negatif AO eğiliminin de düzelmesi gibi beklentiler de Aralık’ın ilk haftasından önce oluşmayacak gibi. (NAO-AO’yla ilgili tek gözlemim aşırı negatif AO’nun ılık ve yağışlı bir duruma neden olması, nötre yakın olmasının işimize geldiğini söyleyen bir çok arkadaş var, ben onların yalancısıyım) Bu sayfadaki değerli bilgilere baktığımda bu kışın soğuk geçme olasılığını çok yüksek görüyorum. Olur da ılık geçerse( bu durumda muhtemelen Batı Avrupa yine soğuk geçecek) iklim değişimi/ döngüsü vb. bir durumun başlangıcında olmamıza veya lanetlendiğimize inanmaya başlayacağım ben de. 🙂 Bayram tatilinde bazı istatistiklerle katkıda bulunmayı umuyordum ama telefonla takip etmekle yetindim. Emeği geçen herkese teşekkürler.

    Cevapla
    1. Havadelisi

      Hoşgeldin Alkım hocam özlettin kendini. Temennilerini paylaşıyorum. 15 Aralık’ta ben Türkiye’deyken şöyle 3-4 günlük sert bir Aralık sistemi gelse harika olur.

      Cevapla
  3. Havadelisi

    Bugün 21 Kasım. İstanbul’da Kasım ayı ortalama sıcaklığı 15 derecenin üzerinde çıkacak gibi. 1912’den itibaren olan veriye bakarsak bu kadar sıcak bir Kasım’ın sadece 1923 (16 derece) ve 1966’da (15.3 derece) yaşandığını görüyoruz. Takip eden kış ayları çok soğuk olmuş. Aşağıda Santiago’nun yorumunda daha ayrıntılı olarak var. Daha önceki kayıtlara bakılınca, 15 derecenin üzerinde sıcaklıkla geçilen üç adet Kasım ayı görülüyor: 1851, 1872 ve 1878. Bu Kasım’ları takip eden kış ayları 1851 için normal ya da az soğuk, 1872 ve 1878 için ılık…

    Cevapla
    1. Santiago

      İlaveler;
      1912’den bu yana, en sıcak 4 kasım ayı:

      1923 – 16C (Takip Eden Kış: 3-4C Soğuk)
      1933 – 14,3C (Takip Eden Kış: 2C Soğuk)
      1962- 14,8C (Takip Eden Kış: Normal)
      1966 – 15,3C (Takip Eden Kış: 2C Soğuk)
      2010 – >15C

      Geçenlerde çalışmayı biraz genişletmiştim, ama paylaşacak ve düzenleyecek vaktim olmamıştı, şimdi paylaşayım bari:

      Son 100 senede, normallerden sıcak geçen kasım aylarını takip eden ocak ve şubat ayları değerleri;

      Kasım 1C sıcaksa, takip eden ocak-şubat aylarının %65’i soğuk; (60 ay)
      Kasım 2C sıcaksa, takip eden ocak-şubat aylarının %65’i soğuk; (38 ay)
      Kasım 2,5C sıcaksa, takip eden ocak-şubat aylarının %88’i soğuk; (16 ay)
      Kasım 3C sıcaksa, takip eden ocak-şubat aylarının %88’i soğuk; (8 ay)
      Kasım 4C sıcaksa, takip eden ocak-şubat aylarının %100’ü soğuk; (4 ay)

      Yukarıda belirttiğin 1800’lü tarihlerde tüm kışlar ılık geçmiş neredeyse. Yani sıcak periyodda kalmış. Şimdi de son üç sene oldukça sıcak geçiyor, acaba bulunduğumuz coğrafya küçük bir iklim döngüsü mü yaşıyor?

      Bir ilave daha;

      Üşenmedim, Moskova ve Kiev’in sıcaklıklarını da inceledim. Bizde son 100 senede çok sıcak geçen 4 tane kasım ayı, onlarda da sıcak geçmiş. Takip eden ocak ve şubat onlarda da soğuk geçmiş.

      Umarım istatistik doğru çıkar, yoksa sıcak döngüye girdiğimizi ciddi olarak düşünmeye başlarım.

      Cevapla
        1. Santiago

          20-30-50 yıllık (tam hatırlamıyorum) periyotlarla sıcak/soğuk dönem gibi bir şey, üniversitedeyken bir hocamız bahsetmişti böyle bir olaydan, doğru mudur emin değilim… Mikro bazda iklim döngüsü…

          Cevapla
  4. serdarg

    merhaba hava delisi,
    öncelikle verdiğiniz bilgiler için teşekkür. Bildiğiniz gibi, Ağustos ve Ekim ayının sıcaklık ortalamasına bakarak kış aylarını öngörmeyi en son Joe Bastardi’nin 2011 tahmininde görmüştük. Burda size danışmak istediğim nokta tümdengelim yapsak daha iyi olmaz mı? verdiğiniz liknten İstanbul Göztepe istasyonunun verilerine göz attım. 1912 yılına kadar bazı yılların verileri olmadığından 1912 sonrasında 99 Yılın sadece 36’sında (Ocak: 6,2 C ve Şubat 6,0 C -kaynak: meteor.gov.tr) ortalamanın altında bir kış geçirmişiz. ilgili web sitesinin verilerine göre istanbul’un normal sıcaklıkların altında kış (ocak-şubat) yaşama olasılığı %36,3. Bu yıllar ise …. (listeyi sildim – Havadelisi)

    Acaba bu yılların öncesindeki Ekim, Kasım, Aralık ortalamalarını incelesek bize iyi bir kışın nasıl ortaya çıkacağı konusunda yol gösterici olmaz mı? Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Saygılar…

    Cevapla
  5. arif

    Karşılaştırmak pek doğru olmayabilir ama yine de paylaşmak istedim. 1923 yılının kasım ayındaki basınç yerleşimleriyle bu senekiler birbirine oldukça benziyor. Bu adresten inceleyebilirsiniz.

    Cevapla
  6. Santiago

    Önümüzdeki 10 günlük sıcaklık anomalisi:
    1
    Ağustosta görülen durumla nerdeyse aynı. Türkiye, Rusya ve Ortadoğu mevsim normallerinden oldukça fazla. Özellikle de Rusya’daki ≥4C anomali dikkat çekici. Tablo hazırlayacak vaktim olmadı ancak İstanbul’da gerçekleşen en sıcak 7 kasım ayını Moskova ile karşılaştırdım, bizde sıcak olan 7 tane kasımın 6’sı orada da sıcakmış. İstatistikler İstanbul’da çok sıcak geçen kasım aylarından sonra gelen ocak ve şubatın %93 oranında mevsim normallerinin altında geçtiğini gösterdi. Peki Moskova’da nasıl olmuş? Ona da baktım. Sıcak kasımı takip eden 14 ayın (ocak-şubat) %57’si mevsim normallerinin altında, %36’sı mevsim normallerinde, %7’si mevsim normallerinin üzerinde seyretmiş. Yani Moskova’da %93 olarak soğuk ya da normal geçmiş.

    Bundan çıkarabileceğimiz netice, kasım ayında sıcak Doğu Akdeniz ve Rusya’ya çöküyor. Ocak ve şubatta dönüşü muhteşem oluyor.

    Fırsatım olursa bize ters olan taraflara da bakacağım. İspanya, İngiltere gibi.

    Cevapla
  7. semih

    Kendi ölçümlerimde 12 Kasım’a kadarki ortalama Tuzla’da 16.3 derece. Epey yüksek bir değer. Bu arada Ozan Bey, geçen sene sürekli sorular sormuştum sıcaklık farklarıyla ilgili. Artık bahçemde kendime ait bir istasyonum var ve doğru sonuçlar alabiliyorum artık 🙂

    Cevapla
      1. semih

        Honeywell TE923. Bu arada şunu da söyleyeyim. Ortalamanın bu kadar yüksek olması gündüz sıcaklıklarının fazla olmasından Tuzla’da. Gece sıcaklık Kartal ve Göztepe’den daha aşağı oluyor.

        Cevapla
  8. cümülonimbüs

    Bir hipotez de benden umarım patetes olmaz. Bu senelere baktığımızda PDO ya negatif ya da nötr. Bence bu seneler La Nina’ya geçiş seneleri. Ortalama sıcaklığı peak yapmış bir dünyada bizim bulunduğumuz bölgenin sıcak geçme ihtimali ve kuzey enlemlerdeki kar miktarı daha az olacaktır. Ardından gelen La Nina ve küresel ortalama sıcaklıkların hızla düşmesi sebebiyle kış ayında soğuk hava daha güneye salınabilecek ve güney enlemlerde ortalamaların altında sıcaklıklara neden olabilecektir.

    Cevapla
  9. beyazbulut

    12 Kasım itibariyle İstanbul/Pendik’in sıcaklık ortalaması 15,5 C dir. Santiago inşallah tezin doğru çıkar. Ocak,Şubat,Martı sabırsızlıkla bekliyorum.

    Cevapla
    1. Santiago

      Bence bu kış en az iki güzel sistem görürüz (10-20 cm karlı, 4-5 gün soğuklu). Bir de üstüne şubatta sibirya soğukları gelse, sıcak Karadeniz’den koparsa kar sağanaklarını, vursa bizim kıyılara 🙂

      Daha fazla sıcaklık rekoru kırılmasın artık. Yoksa pılımı pırtımı toplayıp kuzeye kaçıcam.

      Ozan hocam, lafı geçmişken sorayım. Sence Karadeniz soğuk olursa buraların soğumasına katkısı olur mu? Ya da en azından soğuk önleyici etkisi hafifler mi?

      Cevapla
  10. Kamil Uzun (seagull)

    Santiago, çalışmanızı çok dikkate değer buldum. Bayağı bir inceledim. Ortalamaların üzerinde gerçekleşen ağustos ve kasım aylarından sonra %90’nın üzerinde kışın mevsim normallerinin altında sıcaklıklarla gerçekleşmesi çok detaylı çalışmayı bence hak ediyor. Bunun üzerinde daha araştırma yapılıp kafa patlatılabilir. Benim tek takıldığım nokta max.ortalamalarda gerçekleşen ağustos ayları genelde 24 derece civarı iken bu sene ağustos ortalaması (sapması diyeceğim) 28 dereceye yakın gerçekleşmiş. Yine kasım ayı ortalamaları söz konusu yıllarda ortalamaların üzerinde 14-15 derecelerde gerçekleşmiş ama şu an kasımın ilk 12 günü Balmumcu’da, 15.8 İstinye’de ,15.6 Levent’te 15.3 Demirciköy’de 16.4 Kadıköy’de 15.5 (Kaynak burada.) olmuştur. Ay sonuna kadar da gidişat pek değişmeyecek gibi. Buradan nereye gelmeye çalışıyorum? 2010 yılı ağustos anomalisi bahse konu olan anomalilerden yaklaşık 4 derece yukarıda gerçekleşmiştir. 12 günlük 2010 kasım anomalisi de yine diğer kasım anomalilerinden 2 dereceye yakın yukarıda oluşmuştur. Kısacası bu kadar sapma sonrası ocak-şubatta beklenen ortalamaların altında sıcaklık beklentisi çok kolay olmayabilir mi?. Ya da tam tersi, ne kadar (+) sapma o kadar (-) sapmaya neden olur mu? Bunu yaşayıp göreceğiz. 🙂 Saygılarımla,

    Cevapla
  11. Ozan Deniz

    Öncelikle şunu söyliyim bence hiç bir yıl başka bır yıla yada hiç bir ay o yılın daha önceki aylarına bağlı değildir. Hepimiz elimizdeki 40-50 yıllık verilerden yorum yapmaya çalışıyoruz. Bence her sistem nasıl kendine özgü karakter gösteriyorsa ve kendine özgü sonuçlar gösteriyorsa her yılın da kendine özgü bir özelliği oluyor. Yani aslında 2080 yılında bu sene yaşayacaklarımız o zamanki hava delileri için bir data oluşturacak tartışacaklar ama 2080 yılının da 2146 yılı için başka bir data oluşturacağının üstünde ne kadar duracaklar. Bence 50 yıllık datalarla kendimizi yormak, bir anlam çıkarmaya çalışmak yanlış. İlginç bir şey var örneğin İstanbul’da 4.5 ortalamalı kac ocak vardır kimbilir ama kaç tanesi bizim istediğimiz gibidir. Her gün sisli ve min 3 max 7 giden bir ocak da olabilir bu yarısı -5 ve yoğun karlı diğer yarısı da 9 c civari günlük ortalamayla da geçmiş olabilir. Bu yüzden ne kadar çıplak kalıyor bu değerler.

    Uzun vade tahmin modelleri Ocak ve Şubat için zaten ortalamanın altı tahminler yapıyor. Ama ilginç bir durum var ve bunu modeller asla belirleyemiyor. Asla bu kadar geniş alanda olmayacaktır normal altı sıcaklıklar örneğin sadece batı Avrupa dışında Tüm Avrupa’da olmayacaktır. CFS’yi takip edin orada Aralık ayının sonuna doğru normalleri altı sıcaklık alanının daha da derinleşeceği ama daralacağı kesindir. Önemli olan bu alanın bizi kapsayıp kapsamayacağı. Balkanlarda derinleşirse tahminimle Ortalamanın 4 c den daha altında değerler gözlemlenecektir. Şu anki CFS nin tahminine uygun bir zemin basınç haritası mümkün değildir. (İngiltere üzerinde 1060 mb’lık bir antisiklon oluşursa özür dilerim).

    Ozan Mert arkadaşım Bern’de yaşasa da Romanya civarinda oluşacak 1040 üstü her yüksek basınç kendisini ilk uçakla İstanbula getirir ve sanırım şimdiden en az 4 gidiş dönüş biletini alsa fena olmaz 🙂

    Cevapla
    1. Havadelisi

      Ozan, ilk paragrafta yazdıkların, mesela istatistiksel olarak yapılan mevsimlik tahminlerden haberdar olmadığını gösteriyor. Tabii ki şu anda olup bitenin sonraki aylara etkisi var, bu etkilerin ne olduğunu şu an bilmememiz hiçbir zaman bilemeyeceğimiz anlamına gelmez. İstatistik, çok bilinmeyen bu ilişkilerin ortaya çıkarılmasına yardımcı oluyor, dünyada bir sürü klimatolog bu işlere kafa yoruyor. Sen de o 50-100 yıllık verileri kullanıp bir şeyler yapmaya çalışırsan bence “kendinizi yormayın” demekten çok daha fazla fayda sağlarsın.

      Eğer küresel sıcaklık sert biçimde düşerse İngiltere’de 1060 mb’lık yüksek olmadan da Avrupa’nın büyük kısmında normalin altı sıcaklıklarda bir kış geçirilebilir bence.

      Biletler konusunda ise temennilerinin gerçekleşmesini umuyorum 🙂

      Cevapla
    2. Ozan Deniz

      Birincisi istatistiklerden birşey çıkaramayacağımız değil anlatmak istediğim, şu anki mevcut bu dataları sağladığımız yıl sayıları ile bu böyle olacak diyebilme şanşımızın az olması ya da hiç olmaması. Hemen hemen buradaki katılımcı herkes ömrünün ilk 5-6 yılı hariç her yaşadığı gözlemledi fakat hep her yaşanılan kışta şaşkınlık içinde olmadı mı ya da her sistemde ‘ya buda çok farklı ‘demedi mi? Bence elimizde en az 500 yıllık her Kasım ayına ait ortalama olacak ki belki ocak ve şubat ayı için birşeyler söyleyebilelim. İşte senin de dediğin gibi yüzlerce klimatolog bunu yapabilmek için uğraşıyor ve kendi moddellerini çalıştırıyorlar ama ne kadar başarılılar. O ayın ortasında 1 sonraki ay için yapılan tahminlerde bile nerdeyse dalga geçilebilecek oranda bize ‘bunlar böyle diyorsa tersi olur’ dedirtiyorsa o klimatologlar aldıkları maaşlarına saygı duymak için çabalıyorlar bence. Ama ümidizi kesmemek gerek .Binlerce doktorunda insan ömrünü uzatmak için çabalamasına benzer bir durum bu.

      Bu arada ‘Ozan, ilk paragrafta yazdıkların, mesela istatistiksel olarak yapılan mevsimlik tahminlerden haberdar olmadığını gösteriyor’ cümlesini inanarak yazdıysan ben bir şey demiyeceğim:) Tamam duygusal nedenlerden dolayı gelemedim, yazamadım dediysem burada fikir ve yorum üretiminde beraber delirilen arkadaşlarından henüz sandığın kadar geri kalmamışımdır diye düşünüyorum.

      Ozan şöyle bir şey düşün, Sicilyaya koy 980 mb i dönsün dursun orda 10 gün sonra o ayın ortamalarını genel trendi ne kadar etkileyebiliyor görelim bakalım. Keşke dediğin gibi olsa mesela 850 de -10 varken lodos esiyor olsa ve -10 un üzerine -20 giriş yapsa kuzeye dönünce akış, ama ben 1996 dan beri bunu bekliyorum sabırla. Bazı arkadaşlarımızın 10 tane ortalamayı kırmızılarla çizerek çalışması çok güzel bunları bende keyifle yapıyorum, yaptığımı da bilirsin. Hatırlarsan Bende 62 yılın realanalys haritalarını tek tek inceleyip kac kez 850 de 0,-5 ,-10,-15 hangi şartta nasıl girmiş nekadar kalmış ve bunları Edirne ,İstanbul ve Tekirdağ için yaptım. Sanırım bunlardan daha net fikirler oluşur insan beyninde değil mi 10 tane kasımın 10 tane Ocak’a olan etkisi konusundaki çalışmaya göre. Ama o zaman istatistik konuşacaksan seninle sonuçlarını çok iyi çektiğimiz 2006 3-4 kasım sisteminden yola çıkarak şunu diyelim. Erken gelen kışın devamı ılık geçer 🙂 Diyeceksın ki sen bir yıl sonucuna bakarak nasıl karar veriyorsun ben de diyorum ki işte 100 yıla bakarak da karar verilemez. Belki bu sene kendi dinamiklerini oluşturan bambaşka bir yıl olacak. Belki ilk kez keşişlemeden kar yağacak o zaman işaretleyeceğiz bu seneyi. Bizim için istatistik olacak evet ama 674 yılında belki keşişlemeden kar almıştı istanbul bilemiyoruz. O zaman arkadaşların senin benim yaptığımız bu analizler yaparken çok keyifli, okurken çok keyifli, ama inan senin bahsettiğin müneccimlik kadar anlamsız 🙂

      Şunu da söylemek isterim okuyanlar ve katılımcılar bilmeli ki ; burda sana yazıp yüz yüze görüşmüş olduğun insanlar azdır ve çoğu seni buradan tanır. Benim Ozan Mert’le 7-8 yıla dayalı İTÜ’de başlayan bir dostluğumuz var ve o bana ben ona yapacağımız her muhalif yaklaşım kimsenin aklında soru işareti bırakmasın:) Çünkü bu yazdıklarıma Ozan’ın ekleyeceği şeyler tartışmayı alevlendirecek ben de onun yazdıklarına benzinle gideceğim 🙂 Anladığım kadarıyla sevgili dostumu 1-2 kişi dışında burda pek sıkıştıran olmuyor e ozaman iyi ki geldim 🙂 Kolay gelsin.

      Cevapla
      1. Havadelisi

        Her zaman yorumlarını bekliyorum, ama daha önce de söylediğim gibi “bu analizden bir şey olmaz” demek yerine, alternatif analizler yapmanı beklerim. 50 senelik veriden istatistiksel sonuç çıkmayacağına ise katılmıyorum.

        Cevapla
      2. çihiro

        Havadelisi’ne çok muhalif olamıyoruz çünkü onun kadar bilgili değiliz e o zaman iyi ki geldin, hoşgeldin 🙂

        Cevapla
      1. Santiago

        Sıcak geçen kasım aylarıyla takip eden aralık aylarının bir bağıntısını bulamadım. Ama mevsim normallerinden 1,5C soğuk geçen aralık aylarını takip eden ocak ve şubat ayları toplamının %75’i de soğuk geçmiş. Yani genelde aralıkta harbi soğuk çökerse bütün kış devam ediyor.

        Cevapla
      1. çihiro

        + NAO güçlü Azor ve İzlanda değil mi? Güçlü Azor da geniş olur herhalde. NAO’nun aylarca aynı kalmaması da düşüncemde büyük bir sorun olarak göze çarpıyor evet 🙂

        Cevapla
  12. Santiago

    1912 yılından bu yana sadece 5 defa sıcak lanete uğramışız (sonuncusu 2009-2010 kışları). Ve şu ana kadar sadece 1 defa 3 kış üst üste mevsim normallerinin üstünde geçmiş. Ancak burda önemli bir nokta var, üçüncü sezonun mart ayı mevsim normallerinin aşırı altında kalmış “4,3C”. Yani, tam olarak 3 kez üst üste kış sezonu sıcak geçmiş diyemeyiz aslında. Yukarıdaki tablo ve bu istatistiklere rağmen bu kış sıcak geçerse, 2 olasılık var: 1) Amerika gerçekten Rusya’ya sıcak dalga yolluyordur (nasıl olur bilmiyorum 🙂 ) 2) Tutankamon’un laneti üzerimize çökmüştür 🙂 Bu iki ihtimalin de bu kış foslamasını diliyorum. Doğa kendi içinde dengeyi kurabilecek mi acaba?

    1

    Cevapla
  13. hayatbu

    Çok daha güzel olmuş yeni haliyle. Tebrikler Santiago. Blogda verilerle desteklenmiş yorumlarda bir numarasın. Bu senenin verilerini önceki senelerle karşılaştırarak belki de en benzer seneyi bulabiliriz ve bakarız bu sene de o seneye benzer olacak mı olmayacak mı diye…

    Cevapla
    1. Santiago

      Sağol yorumların için. Onu da denedim daha önce, pek bi şey bulamadım. Ama 1954 gibi geliyodu bi ara, sonra çürüttüm o tezi 🙂

      Cevapla
  14. the muslim

    İstanbul’da yıllara göre gerçekleşen aylık sıcaklık ortalamalarını nereden görebiliriz? Ben Kasım’dan Mart’a kadar 5 ayın tamamının İstanbul’da ortalamaların altında kış geçirip geçirmediğimizi merak ediyorum mesela? Ya da şu ana kadar en düşük kış ortalaması hangi sene olmuş. O çok anlatılan 1929,1954,1985 ve 1987 kışları acaba gerçekleşen en düşük kış ayları mı? Ya da 2009 aralığı en sıcak Aralık mı?

    Cevapla
  15. arif

    Çok güzel bir araştırma, tebrik ederim. Daha farklı verilerle desteklenebilir yada benzer başka analizler yapılabilir. Örneğin oldukça sert geçtiği bilinen 29, 54, 85, 92 kışlarında durum acaba nasıldır? Her ne kadar Amerikalılar “sadece aptallar istatistik kullanır” dese de ben çoğu zaman İngilizler gibi “istatistikler yalan söylemez” düşüncesini savunmuşumdur.

    Cevapla
    1. Havadelisi

      İstatistik, ne olup bittiğini, mekanizmaları anlamak bakımından çok önemli tabii ki. Rakamlar kendi başına bir şey ifade etmez demek istedim.

      Cevapla
    2. Santiago

      İstatistikler bana göre bir nebze de olsun bize yardımcı olabilir. Ancak yüzlerce, binlerce veriden faydalanıp bir tablo oluşturmak var, bir de bir elin parmaklarını geçmeyecek veriden faydalanmak var. Ben toplam 7 kış bulabildim bu şekilde (14C ve üzeri Kasım ayları), Ozan sağolsun baya uğraşmış tüm kasım aylarını toplamış, orta derecede bir korelasyon çıkmış ortaya. Belki değişik varyasyonlar yaparak yüksek bir korelasyon bulunabilir. Ama emek ve zaman lazım buna.

      Cevapla
  16. Mehmet Can Tanyeri (White Fox)

    Sıcak kasım ortalaması ve soğuk kış bağıntısı, Ankara için belirsizlik gösteriyor gibi geldi bana. Benzer belirsizlik durumları Konya, Sivas gibi İç Anadolu şehirlerinde de var, buralarda durumun nasıl gelişebileceğini istatistiklerden çıkarmak mümkün değil. Belki İstanbul’da o yıllarda adveksiyon sislerinin sıklığı ile olabilir… Dikkat ederseniz çoğunda tabloda soğuk geçen kıştan önce, kasımın sıcak geçtiği yıllarda, ağustos ortalamaları da normalin üstünde ölçülmüş, belki deniz suyu sıcaklığı normale göre nispeten daha sıcak olduğu için, oluşan adveksiyon sisi, havanın İstanbul çevrelerinde ısınmasını kısmen de olsa önlemiş olamaz mı ? Tabii başka faktörlerde olabilir. Benim fikrim bu.

    Cevapla
      1. Mehmet Can Tanyeri (White Fox)

        Kasımdan değil, kış mevsiminden bahsediyorum, Ozan Bey. İç kesimlerde, ortalama üstü sıcak Kasım’lar ile soğuk kışlar arasında İstanbul’daki kadar bağlantı yok. O yüzden diyorum ki, yüksek seyreden durum daha sonradan kışın adveksiyon sislerinin daha sık oluşmasını sağlayabilecek koşullar (nispeten de olsa daha sıcak deniz yüzeyi gibi) oluşmasına sebebiyet vermiş olabilir.

        Cevapla
        1. Havadelisi

          Şimdi anladım. Çok güzel bir hipotez. Yani aslında gözlenen ortalama altı sıcaklıkların kuzeyden inen ve kar da getiren hava akımlarıyla değil, sıcak denizin tetiklediği sisin yüzeydeki ısınmayı azaltmasıyla bağlatılı olduğunu söylüyorsun. Deniz suyu sıcaklıklarını da incelemek gerekir o zaman. İşler karışıyor.

          Cevapla
  17. Santiago

    nao, ao, pdo ve enso’lu olarak tabloyu güncelledik, kafamda bu kadar rakamı kaldıracak kadar yer yok, belki içimizden biri bir bağıntı yakalar 🙂

    Cevapla
  18. hayatbu

    Çalışmandan dolayı tebrik ederim. Güzel bir çalışma yapmak için elinden geleni yapmışsın. Yalnız bence tek yönlü bir çalışma olmuş. Keşke diğer tarafı da inceleseydin. Yani örnek vermek gerekirse; geçen sene de çok sıcak geçmişti ama kış boyu tek (ama şiddetli soğuk gelmişti) sistemle kışı kapatmıştık. Yani her zaman sıcak olması aynı şekilde soğukla dengelenmesini gerektirmez.

    Haa, benim yorumum ve düşüncemi sorarsanız; evet bu kış ben de en az 3 tane güzel sistem bekleyenlerdenim. Birçok mevsimsel tahmin kaynağı da bunu bekliyor zaten…

    Cevapla
      1. hayatbu

        Evet, yorgun ve uykusuz olduğumdan biraz kapalı yazmışım. Şunu demek istiyorum: öncelikle tek yönlü çalışma derken ortalama sıcaklıklar tek başına yalın kalmış demek istiyorum. Onun yanına şöyle NAO-AO vs. değerleri, La Nina-El Nino değerleri konabilirdi. Bunlar bizi çok yakından ilgilendirmeyen de veriler dersek; o zaman bu yılların basınç dağılımları hakkında (wetterzentrale arşivlerinden de olabilir) bilgi verilebilir. Falan fişmekan. Sanırım şimdi biraz daha anlaşılır oldu.

        İlk paragrafın ikinci kısmında ise; sanki sıcaklıklar 14C civarı ve üzerinde olursa kış bayağı kuvvetli geçecekmiş gibi bir izlenim oluşturmuş Santiago. Hele bir de yağmur yağmalı falan gibi (bize ne lazım) eklentiler de yapınca tam da bu yöne kaymış yazı. Ben de diyorum ki; geçen sene de (Santiago’nun istatistiklerinde var bkz. 2010) olağanüstü sıcaklıklar vardı hem Kasımda hem de sonrasında. Ama ortalamanın 3C civarı üzerinde olan sıcaklıklar kış boyunca devam etti ve biz sadece Ocak sonuna doğru 1 haftalık bir soğuk (ama ciddi soğuktu, buz kesti heryer) görebildik. Öyle çok şiddetli kar da olmadı.

        Son kısımda kendi beklentilerimi verdim. Birşeyler eklemek gerekirse; ben de aşırı sıcak sonrası genelde aynı aşırılıkta soğuk gelmesini bekleyenlerdenim. Fakat bunun istisnaları illa ki oluyor. Kasım’ın veya diğer ayların sıcak geçmesi sağlam kış gelebilir demek olmayabilir her zaman (bkz. 2010 kışı) Bence bunun yanında araştırmayı genişletip; diğer anahtar dataları bularak o şekilde bir öngörüde bulmak lazım. Yani hangi basınç dağılımında ne tür sonuç oluşuyor, hangi okyanus sıcaklıklarında ne tür kış geliyor vs. gibi.

        Sanırım anlaşılır olmuştur bu… En iyisi koyun sürülerinin kuyruklarına bakayım ben 🙂

        Cevapla
        1. Havadelisi

          Anladım şimdi. Komple bir analiz olmasına sen yardımcı olabilirsin ne dersin? 🙂

          Tabii ki her zaman bu patern tekrarlayacak diyemeyiz. Zaten korelasyon katsayısı da gayet düşük. Demek ki, eğer benim açıkladığım fiziksel mekanizmanın rolü gerçekse, bu mekanizma da bizdeki kış sıcaklıklarını etkileyen faktörlerden birisi ve ancak baskın olduğu durumlarda etkili olabiliyor. Dikkat edersek zaten çok sıcak Kasım’lardan sonra rekor derecede soğuk değil, ortalamanın altında soğuk Ocak-Şubat’lar gelmiş. Yani bir etki söz konusu olabilir, Ocak-Şubat sıcaklıklarının en azından normal üstüne çıkmasına izin vermeyecek bir etki, NAO’yu dürtükleyerekten…

          Cevapla
          1. hayatbu

            Tatil boyunca internet imkanım olamayacak maalesef. O yüzden bu analize şimdilik yardımcı olamayacağım. Ama tatil sonrası yoğunluğumun müsaitliği ölçüsünde meseleyle ilgili yardımcı veriler düzenlemeye yardımcı olabilirim. Aslında bu çalışmayı biraz daha genişletip mesela son 50 sene içerisindeki tüm senelerin bütün aylarına yönelik sıcaklık analizleri yaparsak daha iyi olur. Çünkü sadece Kasım ayı değil, ortalama yıllık sıcaklıklar da önemli. Önce sıcaklık analizlerini koyarız, sonra işte kış başlangıcını ele alırız, NAO’yu falan etkiliyor mu diye. Mesela geçende bir arkadaş Sibirya’daki buzul miktarının etkisi üzerine birşeyler yazmıştı.

            Ama asıl sen tatil sonrasına bir liste çıkarırsan bu tür bir çalışma için ne yapılması lazım ne yapılmaması lazım diye; ben bir tane datanın incelenmesini yapabilirim. Başka arkadaşlardan da yardım etmek isteyecek olanlar olacaktır. Birkaç kişi böyle birer data incelesek sanırım güzel bir çalışma ortaya çıkar. Ama senin önayak olman şart, çünkü hangi etkenleri nasıl inceleyeceğimiz çok önemli…

            Cevapla
            1. Havadelisi

              Evet çok güzel olur, fakat benim de hiç zamanım olmayacak bu kadar ciddi ilgilenmeye. Yine zaman buldukça ufak ufak gideriz.

              Avrasya-Sibirya’daki kar örtüsünün etkisini Welbane gündeme getirmişti, yazının sonunda değindim.

              Cevapla
    1. Santiago

      çok yönlü çalışmayı yapan doktora alır herhalde 🙂 akşamları fırsat buldukça hazırladım tabloyu. Tam bitmedi aslında, bitince burda toptan paylaşıcam.

      Cevapla
      1. welbane

        Doktora olmasa bile bundan güzel bir makale olur. Ellerine sağlık. Çok detaylı bakmadım ama İstanbul/türkiye iklimiyle ilgili bu kapsamda bir çalışma olmasa gerek. Tabii nedensellik bağlarını iyi kurmak, başka değişkenler için de kontrol etmek falan lazım. İyi istatistik/araştırma yöntemleri bilen birisiyle güzel bir hipotez yazıp bu kış için doğrulanmasını bekleyebilirsin Santiago.

        Cevapla
  19. ALKIM

    Değerli çalışma ve paylaşımlarını heyecanla takip ve takdir ediyorum. Bu kadar zamanı nasıl buluyorsun hayret ediyorum. Bu son tablonu ve ilişkilendirmeni detaylı olarak inceleyeceğim bayram tatilinde. Çok heyecanlandırıcı.

    Cevapla

Yorum yazın...