Samsun’un havasına dair ilk izlenimlerimle karşınızdayım.
Bugünlerde neredeyse İstanbul kadar sıcak, önce onu söyleyeyim. Özellikle sahildeki yoğun yerleşimli kesim; sıcaktan, nemden ve rüzgarın pek giremediği beton denizi yüzünden nefes alınamaz halde… Elim fotoğraf çekmeye bile gitmedi, o kadar kötü bir görüntü. Atakum Atakum dediler, yan yana üç tane ağaç bırakmamışlar Atakum’da, her yer apartman…
Gözlemlerim, Samsun’un doğusuyla batısı arasında yağış bakımından epey bir farkın var olduğuna dair iklim verilerini doğruluyor… Aşağıda bu akşamki vaziyet var. Mavi nokta oturduğum yerin yaklaşık lokasyonu (ilk resim radardaki yağış alanını, ikinci resim şimşekleri gösteriyor).
Gördüğünüz gibi ben bu satırları yazarken deniz üzerinde kopan kıyamet birkaç saat önce şehrin doğusunda, Terme civarında kopmuş, yaklaşık 2 saatte 94 mm yağmur düşmüş!
Bundan yeni haberim oldu, çünkü benim mahallenin batı-kuzeybatı tarafında kalan Kızılırmak Deltası (Bafra Ovası) civarına ve sonra da arkasındaki yaylalara gezmeye gitmiştik, tam o esnada da eve döndük, şimşeklerin ışıkları uzaktan seçiliyordu. Aslında önce doğudaki Ünye’ye gitmeyi düşünmüştük, keşke oraya gitseydik (veya iyi ki oraya gitmemişiz, hanım keserdi beni).
Üniversiteye yakın olduğundan şehrin batısından (az yağışlı taraftan) ev tutma mecburiyetindeydim. Pelitköy diye bir yer (Büyükoyumca köyünün yanı), burayı görünce başka yere bakmadım. Sahile paralel tramvay hattı, yanına da sonsuz sayıda apartman yapılalı beri Pelitköy’ün değeri düşmüş (iyi ki de düşmüş), şehre biraz uzak, yüksekte, nefis bir mekan. Apartman girişinin rakımı 185 metre, üstüne 11. kattayım, burası da herhalde 200+ metredir; Samsun kışın İstanbul kadar soğuk atağa maruz kalmıyor ama yine de kaliteli bir soğuk hava dalgası geldiğinde en azından bir Çekmeköy tadı yakalayabilmeyi umuyorum 🙂 (ki anlatılanlar gayet heyecan verici, burada fotoğraflar da var).
Çalışma odamın manzarasını paylaşayım. Hafif batıya dönük kuzeybatı cephe. İstanbul Moda’daki beton denizinden sonra bu manzara o kadar lüks ki…
Gözüken dağların en yüksek noktası yaklaşık 1200 metre (resmin sol üst tarafında), ismi Kocadağ… Halkımızın çoğunun değer verdiği şeylerle benim değer verdiklerim arasında fark olması bazen güzel, yoksa Moda’da apartman seyretmek için verdiğim kiranın dörtte birine bu manzarayı nasıl seyredecektim?! Kafamı pencereden uzatıp sağa bakınca denizi de görüyorum ama yukarıdaki görüntünün yanında pek kıymeti yok…
Bu mahallenin yükselti bakımından değeri şimdiden belli. Bugünlerde deniz kıyısından rutin olarak 1-3 derece serin oluyor. Bu da, 1 derecelik sıcaklık farkının bile çok önemli olduğu günümüz ikliminde altın değerinde. Yalnız şöyle bir problem var, mahalle biraz fazla esintili, evde pencereleri karşılıklı açınca içeride fırtına çıkıyor, uçan cisimler, çarpan kapılar filan epey problem oluyor. Pencereyi kapatınca da o odada pişmekten kurtulamıyorsun…
Yine yazarım, şimdilik hoşça kalın.
Hava Delisinin Not Defteri 
Hocam ben hedefi büyük tutuyorum -15 karayelli de beklerim :))
Tarayıcım Atış Serbest’e ayarlı olduğu için yeni görmüşüm. Hayırlı olsun yeni işiniz. Sayfaya gelince eski popülaritesini kaybetti. Yazdığınız herhangi bir yazıya cevabı bırak beğeni bile zor geliyor. Demek ki her şeye doyduk yada aksiyon olmayınca yazın verdiği bıkkınlık sayfayı da etkiliyor. Çoğunluğun Marmara’da olduğu ve buna siz de dahil olduğunuzdan dolayı sayfanın halihazırdaki heyecanı Samsun’a gitmenizle birlikte hepten azalacak. Tekrar kolay gelsin iyi çalışmalar.
Blogun popülaritesinin kaybı biraz da Fesybuk’un önlenemez yükselişinden kaynaklanıyor. İnsanlar her şeyi o platform üzerinden takip edip okudukları ve dış bağlantılara nadiren tıkladıkları için biz de içeriğin büyük kısmını Feysbuk sayfasına kaydırdık. Sonbaharla birlikte hava delileri için özel, daha ayrıntılı içerikle tekrar burayı şenlendireceğiz.
Popularite kaybini beni kaybettiginizde yasamissiniz hocam.. :)) Hayirladim yeni gorevinizi Twitter uzerinden ama burada da hayirlayayim..selamlar,
merhabalar hocam ilk olarak hoşgeldiniz samsun’a, ben her gün hava bilgilerinizi takip eden biriyim, kendim samsun ladik’te ikamet etmekteyim. ladik’in bulunduğu rakım 950 metre 2000 rakımlı akdağ’ın eteğinde küçük bursa denilen bir konumda bi yer, özellikle yazın 950m orta rakıma rağmen hava sıcaklığı özellikle akşamları ve geceleri kayak merkezlerine nazire yaparcasına serin olmakta gündüzlerid e ladik hava istasyonunun verileri çevresindeki 600 m asarcık ve yine 600 m kavak istasyonuna göre 2 derece sıcak görünmekte bunun sebepleri ne olabilir sizce ..
Samsun’a hoş geldiniz.Yeni görevinizde başarılar dilerim.
Sizinle 1 Ocak 2015-10 Ağustos 2015 arası en çok yağış kaydeden istasyon verilerininin bazılarını paylaşmak istiyorum:
Rize Derepazarı İstasyonu:1292mm
Samsun Salıpazarı2 İstasyonu:1258mm
Giresun Görele Kuşçulu İstasyonu:1247mm
Rize Merkez İstasyonu:1150mm
Salıpazarı2 İstasyonunu’nun bulunduğu bölge Türkiye’nin en yağışlı yerlerinden biri gibi duruyor.Bunu araştırıp nasıl açıkladığınızı bizimle paylaşırsanız seviniriz.
Hoş bulduk Nafiz bey teşekkürler. Veriler için de çok teşekkür ederiz, çok değerli bilgiler ediniyoruz bu yeni istasyonlardan.
Tek bir yıldan yola çıkıp yorum yapmak pek doğru olmasa da, Salıpazarı2 istasyonunun (rakımı 930 metre) bulunduğu bölgenin de Rize civarı kadar yağış aldığını varsayarak bir şeyler söylersek… Bir defa yükselti fazla, bu başlı başına bir etkendir (orografik etki). İkincisi, yine burada yazılmıştı, Samsun’un Ondokuzmayıs ilçesinden (Bafra Ovası’nın doğu ucu) güneydoğuya doğru sahil şeridi boyunca ilerledikçe yağış artıyor… Bu da herhalde (Rize-Trabzon farkındaki gibi) karayelin getirdiği havanın deniz üzerinde ne kadar yol aldığıyla, ayrıca karayelin nemli havayı nereye ittiğiyle ilgilidir (yine orografik etki)… Dikkat ederseniz Samsun’dan itibaren doğuya doğru yer şekilleri doğu-batı yönünde uzanmaya başlıyor, böylece nemli karayeli doğrudan yukarı kaldırabiliyor… Bir de buralarda rüzgar batı-güneybatı yönlü olduğunda (Karadeniz’in doğusunda deniz üzerindeki bir siklon bunu yapabiliyor), kuzeye doğru çıkıntı yapan kara parçalarının batı taraflarının, bir de güneybatı-kuzeydoğu yönlü uzanan sahillerin çok iyi yağış aldığını biliyoruz (Rize-Trabzon farkında bu da gayet belirleyici)… Gerçi Salıpazarı2 için bu geçerli olmaz sanırım. Ve belki sadece bunlarla açıklamak da doğru olmaz çünkü bağımsız konvektif hadiseler de buralarda daha fazla gibi, incelemek lazım. Ben aklıma ilk gelenleri yazdım. Buralarda senelerdir yaşayan hava delileri eminim çok daha yararlı şeyler söyleyeceklerdir.
Ayrıca:
Kaynak: http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1020/12362.pdf
Ozan hocam, hem yeni görev yerinizde ve hem de yeni makamınızda çok başarılı olacağınızdan en ufak bir şüphem yok. Açıkçası, “hiç kimse kusuruma bakmasın” ancak, ülkemizde şu an sahip olduğunuz makamı sizden daha fazla hak eden birisinin olduğunu düşünmüyorum. Çok şey bildiğimi düşünürdüm. Hiçbir şey bilmediğimi sizden ve havadelisi.com daki adını sayamayacağım diğer arkadaşlardan öğrendim. Mevkii-Makam verilmez alınırmış, bunu sizinle gördük. Tebrik ederim.
Bir sorun var. Ancak, sanıyorum sorunun nedenini açıklayacak kimse yok.
Hocam, sen gel Samsun’u bana sor, 2006-2007 askerliğimi Atakum’da yaptım. Acemiliğim Ağustos ayına denk geldi. O kamuflajlar Ekim’e kadar bir gün kurumadı, mısır turşusuyla bizi yan yana koysanız hangimizin ne olduğunu bilemezdiniz, öyle bir sıcak, öyle bir nem. Koğuşlar o kadar konforluydu ki herkese su yatağı tahsis etmişlerdi 🙂 Yastıklarımızı sormayın gitsin zaten. Bir de bu işin kışı var tabii. “Atakum sahiline 10 yılda bir kar düşer, o da tutarsa tabii” dediler, tam bir hafta kar küredik, hatırlarsınız 2006-2007 kışını, diz boyu kar, bu kez de nemden 2 içlik, kalın çoraba karşın ısınamama hadisesi baş göstermişti.
Velhasıl, siz böyle veyansın ettiğime bakmayın. Bir hava/doğadelisi için o coğrafyadan iyisi yoktur herhalde. Denizi, güneşi, ormanları, gölleri, akarsuları, lagünleri, sırtında yaylaları, dağları, ovaları, deltaları daha saymakla bitmeyecek bir çok oluşum hemen iç içe geçmiş muazzam bir bölge. Hele barbunuydu, palamutuydu (alkolle aranız nasıl bilmem ama rakı/balık endeksi diye bir şey olsa ilk üç sırayı Samsun, Amasra, Boğaz paylaşırdı herhalde) ekmeğiydi, pidesiydi anlatılmaz, yaşanır.
Hocam, benim ilgimi en çok, şafak vakti kalktığımız için her sabah tekrar tekrar görme şansına eriştiğim, gökyüzü manzarası çekmişti. Öyle ki her sabah ayrı bir tabloya uyanıyorsunuz, bu kadar güzel bir gökyüzünü başka hiç bir yerde tecrübe etmedim. Her sabahı ayrı bir sanatçının elinden çıkmışcasına, nefis bir gökyüzü, o bulutların yarattığı görüntülere bakmaya aylarca doyamadım, kesinlikle tavsiye ederim. Haftada en az bir kaç gün şafakta uyanık olun, ancak o zaman neden bahsettiğimi anlayabilirsiniz.
Sizin için büyük şans, tekrar tebrik ederim.
Çok güzel yazdınız.
Şu ana kadar gökyüzünden ve 185 metre rakımdaki havasından o kadar memnunum ki… Ayrılmayı düşünmüyorum 🙂 Bu arada Marmara için tersten efsane 2007 kışı Orta-Doğu Karadeniz sahilinde süperdi, siz de bir kez daha teyit ettiniz. Bu sene de olsa ya aynısı? 🙂
Ozan Hocam yeni göreviniz hayırlı olsun.
Öncelikle Samsun’a hoşgeldiniz hocam. Hayatımda hiç Samsuna gitmedim gider miyim onu da bilmiyorum. Ama Samsun’u gezmeden iklim ile ilgili bir hüküme varamazsınız o kadar diyeyim ben size 🙂
Ozan hocam öncelikle hoşgeldiniz ve yeni işiniz hayırlı olsun, vaktiniz olursa sizleri Giresun ve doğu ilçelerine de bekleriz. Samsun – Giresun arası 2,5 – 3 saattir.
Gelmeyi çok isterim. İlk 850’de -12’li karayellide oradayım 😀
Gelmenizi dört gözle bekliyoruz, havadelisi.com adresinde tek Espiyeli benim, ama facebook hesabında bir çok Espiyeli sizi takip ediyor. 🙂
Blacksea28,cumartesi günü Espiye’deydim,eski bir dostumla hasret giderdik.Çamburnu’na gittik,karayel vardı,püfür püfür esiyordu.Yalnız bir yıl kaldım ama severim Espiye’yi.
Espiye’ye yine gelirseniz haberimiz olsun. 🙂
İnşallah😊
Samsuna hoşgeldiniz ilk olarak , samsunu tam gezme şansınız olunca bunu daha iyi anlarsınız iklim doğusu ve batısı güneyi ve kuzeyi bambaşkadır, doğu karadenizi aratmayan yeşil bitki örtüsü daha çok tekkeköyden sonra başlar çarşamba terme ova olsada yeşil devamlı hakimdir ovaya , o ovaların iç kısımları ise ayvacık ve salıpazarı doğu karadenizi aratmaz hem topografya hem yeşillik olarak ,batısı ve güney yarı kurak olur bazı yazlar zaten sararmış otlar göze çarpar hemen güney kısımsa özellikle memleketim ladik ve çevresi kışın 2000 rakımlı akdağın etkisiyle kışın sivası aratmaz 45 dakikalık mesafede -25 30 lar olduğu çoktur havanın , yazında ladik ve çevresi tam yaşanacak yerdir 1000 rakımlı oluşu rutubetsiz oluşu ve karadenize yakın oluşu o bölgeye ayrı bir değer katar yazın evlerden soba eksik olmaz yazında akşamları yanar içme suları devamlı soğuk ve dağ suyu akar evlerin musluklarından , UZUN LAFIN KISASI SAMSUNU İLÇELERİNİ GEZMEDEN İKLİMİ ŞÖYLEDİR DEMEK YANLIŞ olur..
Samsun’a hoşgeldiniz öncelikle belirtmeliyimki Samsun diğer Karadeniz şehirlerinden farklıdır yeşili az ve tarım alnları çok fazladır ayrıca düzlük alanlarda diğer kıyı şehirlerine göre fazla.
Samsun’da gerçektende batıdan doğuya gittikçe yağış artar hatta Atakum, İlkadım ve Canik diye sıraladıkça o 15-20 km arasında çok büyük yağış farkı olabiliyor.
Desenize kışın sinire keseceğim…
hocam yine de üzülmeyin Kocadağ’a çıkın 😀
Öncelikle Samsun’a hosgeldiniz. 7 yasimdan beri Atakum’da oturmaktayim. Atakumun eski haliyle simdiki beton hali arasinda oldukça fark var sizin de belirttiginiz gibi. Simdilerde keske o vakitler daha fazla fotoğraf cekseymişiz diye hayiflaniyoruz. Ama yine de guzel, merkeze gore sakin bir yerdir.
Ben universite nedeniyle Istanbuldayim bes senedir. Ve kar acisindan guzel bir yerde Camlica’da oturuyorum. smile emoticon Pelitkoy Samsunun Camlicasi gibidir. Oyleki ulasimin durdugu zamanlari hatirlarim.
Ve tabiki Kocadag..
Cocuklugumdan beri o karın ilk kez en tepesine dustugu gunler benim icin tarif edilemez mutluluk demektir. Her sabah kalktigimda ilk baktigim yerdir. Ve dagin o sekli ufakta olsa bana cok heybetli ve muhtesem gelir.
Yagis konusuna gelince sinir kupu oldugum zamanlar cok oldu. Ornegin yanlis hatirlamiyorsam 2012 kisinda Atakum’da 5 cm kar var yokken merkez ve dogusu hatta soyle diyeyim Atakum girisindeki Guzel Sanatlar Fakultesinden doguya gittikce artan 30-40 cme varan bir ortu olmustu. Boyle dumura ugradigim kafa yedirtecek cinsten bir kar yagisiydi. Ama bu ilki degil seneler boyunca o yagis bizi cogunlukla teget gecer samsunun dogusunuda esip savurur. smile emoticon Umarim bu kis guzel gecer Samsun icinde.
Ben sayisalci olmadigim icin meteoroloji okumak nasip olmadi. Samsun’a geldigim bir vakit sizi okulda ziyaret etmek isterim.
Selamlar.
Ozan Hocam, yeni yeriniz, işiniz, hayatınız hayırlı olsun.
Belki ileride bir webcam ve otomatik istasyon da kurarsınız odanızın manzarasına. Böylece biz de takip ederiz 🙂
Selamlar…
O kütlenin turuncu görünen belli bir kısmında çok belirgin bir dönme hareketi fark etmiştim. Neydi o? Kırmızı olsa tam süper hücre diyecektim ama emin de olamadım.
Bir ara sistem dönüş hareketiyle batıya doğru yönlenir gibi oldu heyecanlandık ama boşa çıktı.Taflan yörükler bölgesinde sadece ufak bir çisenti oldu
Ziverbeyden yolaçıkıp Samsun Duruşehirde son noktayı koyan bir hava delisi olarak selamlar ve hoşgeldiniz diyorum