2013 Kışı: Bir 2012 Değil, Ama Kar Yine Var


Yorum ve resim eklemede üyelik sistemine geçtik, nasıl üye olacağınızı buradan öğrenebilirsiniz (yapması çok kolay, adım adım anlattım).
***********************
Türkiye’de ve yurt dışında bir süredir merakla beklenen Havadelisi.com 2012-2013 Kış Tahmini‘ni açıklıyoruz. Bu mevsimlik tahminin ortaya çıkarılmasındaki aslan payı editörümüz Erdem Erdoğan‘a (Santiago) aittir, aşağıdaki tüm analiz ve şekiller kendisinindir. Fakat öteki hava delileri de birçok mevsimlik tahmini blogda paylaşıp değerlendirerek, ayrıca takip ettikleri verileri yapıcı biçimde tartışarak Erdem’in toparlayıp ortaya çıkardıklarına elbette katkıda bulunmuşlardır. Hepsine teşekkür ederiz. Metin de büyük ölçüde Erdem’in kaleminden çıkmadır. Ben yalnızca gözden geçirip birkaç yere yorumlarımı ekledim. İyi okumalar. – Havadelisi
—————————————————————-

Havadelisi.com 2012-2013 kış sıcaklıkları tahmini

Özet: 2012-2013 kışını, ülkemizin batı yarısının normaller civarında, batı yarısının iç kesimlerinin normallerin biraz altında ortalama sıcaklıklar ile tamamlayacağını tahmin ediyoruz. Doğu Anadolu bölgesinde sıcaklıkların normalin biraz, Güneydoğu Anadolu’da ise epeyce üzerinde seyredebileceğini düşünüyoruz. Yağışların tüm yurtta normalleri civarında olacağını öngörüyoruz. Özetin özeti: Soğuklar geçen seneki gibi uzun süreli olmayacak. Ama yine de mevsime yakışan, soğuk/karlı dönemler göreceğiz.

—————————————————————————————-

Öncelikle, içinde bulunduğumuz sonbahar mevsiminin sıcaklık analizi ile başlayalım. İstanbul Atatürk Havalimanı verileri ile hazırlanmış olan aşağıdaki tabloda, 1 Eylül – 15 Kasım arasındaki ortalama sıcaklıkların yıllar içindeki seyrini görebilirsiniz.

Verilerin düzenli olarak tutulmaya başladığı 1973 yılından bu yana kaydedilen en sıcak sonbahar mevsimini tamamlamak üzereyiz. Ayrıca, İstanbul’un 1839 yılına kadar giden sıcaklık kayıtları da, daha önce böylesine sıcak bir sonbaharın görülmediğini söylüyor. Modellere bakarak Kasım’ın son haftasının da ciddi bir soğumaya gebe olmadığını kolaylıkla çıkarabiliriz, yani şu şartlarda, 2012 sonbaharı, eşi benzeri olmayan bir pozitif sıcaklık anomalisi ile sonlanacaktır.

Fakat sonbaharın bu kadar sıcak gitmesi, kışın sıcak ya da soğuk olacağına dair herhangi bir ipucunu bize vermemektedir. Geçmiş yıllarda sıcak geçen sonbaharların ardından hem sert, hem de yumuşak kışlar yaşanmış.

Arktik Salınım (AO)

Kuzey yarımkürede kışlara etki eden birçok unsur var. Bunlardan en önemlisi Arktik Salınım, ve bu iklim paterninin ne durumda olduğunu gösteren AO endeksi. Arktik Salınım’ın kuzey yarımküreye olan etkilerini buradan inceleyebilirsiniz. Negatif Arktik Salınım endeksi, Avrupa genelinde sert kış anlamına geliyor. Ülkemizde nötr ya da hafif negatif AO endeksi, soğuk ve yağışlı hava dalgalarına zemin hazırlıyor, yalnız AO fazla negatif olursa bu sefer soğuklar Batı Avrupa’ya yığılıyor, biz genelde lodos ve yağmurla idare ediyoruz.

Arktik Salınım’ın tahmini için çeşitli yöntemler bulunmakta. Bizim kış tahminimizde kullanacağımız ipucu ise Ekim ayı Avrasya kar örtüsünde. Ekim ayında Avrasya kara kütlesinde normalden geniş bir kar örtüsünün var olmasının, güneş ışınlarını uzaya geri yansıtarak radyatif soğumaya, bunun da Sibirya’da termik bir yüksek basıncın güçlenerek jet akımlarının rotasını değiştirmesine, güney enlemleri dondurucu soğuklardan koruyan kutup girdabının zayıflamasına ve soğukların rahatça güney enlemlere ulaşmasını sağladığını kanıtlayan çalışmalar mevcut (mesela şu ve şu).

2012 yılının 44. Haftası itibariyle (28 Ekim – 3 Kasım) Avrasya’daki kar örtüsü anomalisi, normalden 2,73 milyon kilometrekare daha fazla ölçülmüş. Bu da, belirttiğimiz tarih itibariyle, son 36 yılın en yüksek kar örtüsü anlamına gelmektedir.

Kar örtüsü kayıtlarına ulaşabildiğimiz 1966 yılından bu yana 47 sene geçmiş. Bu 47 senenin 22 tanesi pozitif anomali (normalden geniş kar örtüsü) ile sonuçlanmış. Avrasya kar örtüsünün pozitif anomali gösterdiği bu 22 yılın 17 tanesinde takip eden kış mevsiminde ortalama olarak negatif AO endeksine rastlıyoruz. Geri kalan 5 yılda ise AO endeksi pozitif ölçülmüş.

Yukarıdaki tablodaki verilere dayanarak söyleyebiliriz ki, 2012–2013 kışında Arktik Salınım endeksinin negatif gerçekleşme olasılığı %75 civarlarındadır. Burada en önemli soru, endeksin ne kadar negatif bir değer alacağıdır. Bunu şimdiden kestirmek güç olsa da, bazı yıllarda kar örtüsü anomalisi ne kadar fazla olursa endeks de o kadar negatif bir değer almış. Bu kadar az veriyle bir genelleme yapamayız fakat içinde bulunduğumuz sonbahar ayları da endeksin kuvvetli negatif bir değer alacağının sinyalini veriyor. Bunu önümüzdeki aralık ayında yaşayıp göreceğiz. Zira endeksin kış genelinde kuvvetli negatif gözlemlendiği yıllarda, Aralık ayları da kuvvetli negatif olmuş.

Ayrıca, AO endeksinin bu seneki gidişatını benzer geçmiş senelerle de kıyasladığımızda, endeksin Kasım – Aralık aylarında önce bir pozitife çıkış yaşayacağını, daha sonra negatife doğru ineceğini görüyoruz. Fakat bu tabloda endeksin kuvvetli negatife gitme olasılığının zayıf olduğunu görüyoruz. Yine de en geç Şubat ayında benzer yıllarda da negatife iniş olmuş.

Atlantik Onlarca Yıllık Salınımı (Atlantic Multidecadal Oscillation, AMO)

Kuzey Atlantik’teki su sıcaklıklarının uzun yıllar içindeki değişiminin bir yansıması olan AMO, geçtiğimiz yaz ve sonbaharda Kuzey Amerika genelinde ve Doğu Avrupa’da görülen ısrarcı sıcak hava dalgalarının ve kuraklığın sebebi olabilir. Hatta kuzey yarımkürede son yıllardaki ısınmanın başlıca nedeni olarak da bu endeksin aldığı pozitif anomali olduğuna dair birçok çalışma da mevcut.

AMO endeksinin alacağı değeri kestirmek biraz daha kolay. Bu endeksin bu seneki gidişatını ve benzer geçmiş senelerdeki seyrini aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.

Yukarıdaki grafiğe göre, AMO endeksi bu sene Aralık-Ocak-Şubat döneminde alacağı 0,200 civarında bir değerle, ciddi sayılabilecek bir pozitif anomalide olacak. 2000’li yılların başından itibaren günümüze kadar, endeksin kış aylarında genellikle pozitif olduğunu görebiliyoruz. Fakat bu denli pozitif bir anomali daha önce en yakın olarak 2009–2010, 2006–2007, 2003–2004 ve 2001–2002 kışlarında kaydedilmiş.

Bu endeksin kuvvetli pozitif anomalide olması, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz başta olmak üzere, ülkemizde kışların genellikle daha ılık geçmesine yol açan bir etkendir.

Kuzey Atlantik Salınımı (NAO)

Kış sıcaklıklarına doğrudan etki eden diğer bir faktör ise Kuzey Atlantik Salınımı, yani NAO endeksidir. Tahmin edilmesi gerçekten zor bir endeks olan NAO ile ilgili bilgileri de buradan öğrenebilirsiniz.

NAO endeksi genellikle AO endeksi ile paralel olarak hareket etse de, ara sıra sürprizler yapıp Avrupa’nın kışını AO’dan görece bağımsız bir şekilde tayin edebiliyor.

Aşağıda NAO endeksinin bu seneki gidişatı ile geçmiş senelerdeki benzer gidişatlarına ait tablo mevcut. Bize net bir fikir vermese de, endeksin kuvvetli negatif seyrinin hafifleyeceğini, hatta Ocak – Şubat civarında hafif pozitif faza geçebileceğini söyleyebiliriz.

Bu endeksin alacağı kuvvetli negatif değer ülkemizde ılık ve yağışlı bir kış, kuvvetli pozitif değer ise soğuk ve kurak kışlara sebep olmaktadır. Yukarıdaki görüntü ise ülkemizde normal kış şartlarını çağrıştırmaktadır.

Hemen Hemen İki Yıllık Salınım (Quasi-Biennial Oscillation, QBO)

Bu bölümde ise, fazla gündemde olmayan, fakat iklime önemli etkileri olan başka bir endekse bakalım. “Hemen hemen iki yıllık” salınım, yani QBO, tropikal stratosferde 28–30 ay civarında bir periyotla gözlemlenen bölgesel rüzgârlardır. Doğulu ve batılı olarak ikiye ayrılırlar. Halihazırda doğulu yani negatif fazda yer alan QBO endeksinde, 2012 yılında sıra dışı bir durum gözlemliyoruz. Yılbaşından bu yana daha önce görülmemiş bir şekilde negatif fazda ilerleyen bu endeks, geçmiş yıllardaki benzer gidişatlar temel alındığında, yeni yılın ilk aylarında nötre doğru çıkacağının sinyallerini veriyor. İster rastlantı olarak adlandıralım, isterse henüz bizim bilmediğimiz bir bağıntı, 30 hPa ekvator bölgesel rüzgârlarının doğulu fazda zayıflayıp batılı faza geçtiği kışlarda, AO – NAO – AMO değerlerini göz etmeksizin, ülkemiz kar bakımından unutulmaz kışlar yaşamıştır. Buna çok kurak ve sıcak bir sonbahar geçirdiğimiz 1984–1985 kışı da dâhildir. Ayrıca 2000’li yılların başından itibaren aldığımız karlı sistemlerin genellikle çift senelere (2002, 2004, 2006, 2008, 2010) rastlaması da QBO endeksinin doğulu-batılı (negatif – pozitif) faz değişimi ile çakışmaktadır.

2009–2010–2011 senelerinde bu istikrarlı QBO döngüsü zayıflayıp bozulmuş olup, 2012–2013 senesi ile beraber tekrar faaliyete geçmiştir. Eğer bu gözlem doğru ise, bu sene ile beraber önümüzdeki yıllarda tek sayıya denk gelen kışlar daha karlı olabilir. Bunu bekleyip göreceğiz.

Tüm bu verileri baz alıp bir genelleme yaparsak, bu kış (Aralık – Ocak – Şubat) için olan endeks beklentilerimiz;

  • Kış sonuna doğru daha da güçlenecek olan negatif AO,
  • Kış sonuna doğru daha da zayıflayacak olan pozitif AMO,
  • Nötr ya da hafif pozitif NAO,
  • Nötr QBO (Doğulu fazdan batılıya geçiş).

Bu endeks tahminlerine göre ise, 2012–2013 kışı için Türkiye ve Avrupa’daki ortalama sıcaklık beklentilerimiz aşağıdaki şekildedir.

Bu haritaya göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde normalden daha ılık ve yağışlı bir kış, diğer bölgelerimizde ise mevsim normalleri civarında bir kış tahmin ediyoruz.

Doğu Avrupa ve Balkanlar’da mevsim normallerinin altında, İngiltere – İzlanda ve Norveç civarlarında ise mevsim normallerin üzerinde bir kış beklentimiz var.

Türk kar severlerin, geçen sene olduğu gibi bu sene de yüzünün güleceğini düşünüyoruz.

2013 Kışı: Bir 2012 Değil, Ama Kar Yine Var” üzerine 47 düşünce

  1. Geoclimatology (Çanakkale Merkez - 2m)

    2013 Ocak 20 ile 30’u arasında (özellikle 22-27 ocak arası) güzel kar yağışları olacak diye düşünüyorum. Dayandırdığım neden ise, ılık geçen sonbaharlarda, bizim biraz kuzeyimiz yani Orta-Batı Avrupa ve Balkanlar yoğun kar yağışı ve örtü alırken, bizler güneyli, ılık ve gümbürtülü yağmurlarla ıslanıyoruz. Sonra arktik salınım ocak ayının 3. haftası Orta Avrupadaki Avrupa’daki yer sıcaklığının da etkisiyle bize kadar sarkıyor ve 2004-2006 yıllarında olduğu gibi bizi de sevindiriyor. Bu arada bizdeki alçak basınç alanları da Kuzey Avrupaya Avrupa’ya kadar çıkıp biz buralarda soğurken oralar ısınıveriyor. 2004 ve 2006 yılları Ocak ayı 3. haftası görülen ekstrem kar yağışları, 2003 ve 2005 yılları ılık ve güneyli yağmur yağışlarının, tıpkı 2012 yılı gibi seyrettiği bir sonbaharın ardından gelmişti. Biz bu kar yağışlarını alıp soğurken, İngiltere ve Kuzey Avrupa ocak ayında ısınmıştı.

    Cevapla
  2. welbane (washington, dc)

    Santi hocam eline bilgine sağlık, tahmindir bu tutar tutmaz ayrı konu ama metodoloji sağlam, ABD’de profesyonel/gönüllü 10 kadar kış tahmini okudum, içlerindeki en kalitelilerinden biri diyebilirim. Bugün bir NOAA uzmanı orta-vadeli görünüm tartışması yayımlamış. AO’nun aralık ilk haftasından itibaren negatif faza ineceğini ve % 80 olasılıkla 1 ay boyunca negatif fazda kalacağını belirtmiş. Bu da senin çıkarımlarınla uyumlu sanırım.

    Yalnız ben de İç-batı Anadoluyu normallerden soğuk göstermene takıldım -ki bu isin süsü sadece, özü etkileyecek bir şey değil asla. Kar örtüsü Afyon-Eskişehir-Kütahya taraflarını çok kolay -20’lerin altına düşürebiliyor ama ayni şey doğu için de geçerli. Sen Batı Anadolu karlıyken, doğu kar alamayacak kadar ılık kalacak gibi bir varsayımdan mı hareket ediyorsun? 2009-2011 arası korkunç kışları düşününce iki taraf arasında bu kadar bariz fark oluşmadı diye hatırlıyorum ama? Naçizane fikrim bu koşullarda Trakya ve B. Karadeniz normaller altı, orta kesimler normaller civarı, Doğu ve G. Doğu Anadolu senin dediğin gibi normalin ustu olur. Bakalım…

    Cevapla
    1. Santiago (Florya - IST / 47m) Yazıyı Yazan

      Öncelikle teşekkürler. Sadece gelen sistemlerin rotası ve 850 hPa sıcaklıkları üzerinden bir yorum yapmaya kalkarsak bu yanıltıcı olabilir. Bizim içim önemli olan yer sıcaklıkları anomalisi.

      İç Batı Anadolu özel bir yer, benzer kışlarda sıcaklık anomalisi olarak diğer bölgelerden kolayca sıyrılmayı başarmış. Bu demek değildir ki Doğu Anadolu sıcak olacak. Orası zaten normallerinde geçse bile Türkiye’nin en soğuk bölgesi.

      Geçmişte buna benzer durum bir çok kez yaşanmış. 2012, 2004 ve 2002 yıllarına bakalım, 850 hPa sıcaklık anomalisini baz alırsak her şey normal gibi görünüyor. Fakat yer sıcaklıkları anomalisinde İç Batı Anadolu çok farklı. Orayı soğuk olarak belirtmemin en büyük nedenlerinden biri de budur.

      Cevapla
  3. bulut75 (Balmumcu/İST, 95m)

    Santiago dostum böyle bir mevsimlik tahmin için ne kadar övgü alsan azdır. Yani yok böyle birşey. Ellerine, emeğine, zihnine sağlık. Ayrıca şu yaptığın mevsimlik tahmini yurt dışındaki dünyaca ünlü meteorologlar ve klimatologlar okusalar inan ki hayran kalırlar.

    Cevapla
  4. hayatbu (Beşiktaş/İST 10 m)

    Gayet güzel bir çalışma olmuş, ellerine sağlık… İleride ay-ay tahmin yapabilirsek çok daha güzel olacağını düşünüyorum. Özellikle bilmediğimiz indexlerden de bahsetmen gayet bilgilendirici olmuş.

    Cevapla
  5. ALKIM (Kadıköy/İST, 25m)

    Aşağıdaki 3-5 sorunun da cevabı olabilecek nitelikte ufak bir çalışmayı paylaşmak istedim. Aslında niyetim bunun üzerine daha detaylı bir çalışma yapıp indeksleri de işin içine katarak detaylandırmaktı ancak haftasonu vakit ayıramadım. Belki daha sonra üzerine düşerim ama bir köşede kalmasın. Şu haliyle ve bir kaç yorumumla Santiago’nun yoğun emek çalışmasına bir katkı olsun.
    Ben de bir çoğunuz gibi üstüste normal üstü sıcaklıklarla geçen yaz ve sonbaharların ardından gelen kışlara taktım kafayı ve bunları buldum öncelikle. Bunu yaparken de yaz ve sonbahar aylarının tamamının normal üstü geçtiği yılları esas aldım. Yani Haziran-Kasım arası toplam 6 ayı. Küresel ısınmacıları destekler şekilde 2007-2008-2009 arka arkaya 6 ay normal üstü listesinde (Haz-Kasım aralığı) mevcut. Bu işi yaparken iki önemli farklılığı da belirtmem gerekir. Birincisi kullandığım veriler KNMI’dan temin ettiğim ortalama sıcaklık değerlerine dayanan veriler ve İstanbul Göztepe istasyonuna ait. İkincisi de eylül ve ekim ayları (her nedense) normal üstü en az anomaliye sahip olan olduğu için bu ayın ortalamasını AHL ortalamasından 0,5 derece düşük aldım. Böyle olunca yakın sayılabilecek dönemden 2 yıl daha(1998 ve 2002 de) listeye girdi. Toplam 8 yıl bu şartları sağladı. Bu arada ortalamaların MGM sitesinde yer alan 1970-2011 arasına ait AHL verileri olduğunu da söylemem gerekir. Tablo aşağıda.

    1

    *Her ne kadar bu tabloda yer alan yılların yarısı son 10 yılda yaşanmış olsa da 1800lü yıllarda da bu tür anomaliler mevcut.
    *Bu yılların %75’inde yüksek sıcaklıklara ilk tepki Aralık ayında gelmiş. Bu çalışmanın belki de tek elle tutulur sonucu.
    *Tepki vermeyen kışlar 2009 ve 2010 oluyor ki hatırladığım Ocak 2010’un ilk yarısının bahar son yarısının kara kış şeklinde geçtiği. Veriler de bunu gösteriyor. Şubat’ın ilk yarısı da kısmen soğuk ama sistemsiz geçmişti İstanbul için.
    *Yakın dönemden 2003 kışını incelersek 7 Aralık 2002’de havalar birden dönmüş. 9-12 Aralık arası yerde 1 cm de olsa kar ölçümü var. Sonra Aralık sonuna kadar aralıklarla kar yapmış ama esas kış Şubat’ta olmuştu. İstanbul’daki karlı gün sayısı 10’un üzerinde idi o yıl.
    *En yakınlardan 2008 kışı Şubat’ta tek ama başarılı bir sistemle geçmişti. 3-4-5 Ocak 2008’de Doğu Marmara’daki 50 cm’lik karı da es geçmemek lazım.
    * Aralık’ın ilk yarısında havada soğuma anlamında ciddi bir tepki beklemek yanlış olmaz ki şu anki veriler de bunu destekler nitelikte.
    * İlginç ve kaydedeğer bulduğum bir diğer not da 1955 kışının bahar kıvamında geçmiş olması. Burada dikkat çeken durum efsane 1954 kışının arkasından başlayan sıcak dönemin 1955 kışına da sarkmış olması. Dolayısıyla “yaz ve sonbahar sıcak geçmişse mutlaka Aralık’ta soğuma olur ve kış da normalden daha soğuk geçer” şeklinde bir sonuç pek gerçekçi değil.
    Vaktim olursa indeksleri de işin içine katıp biraz daha inceleyeceğim. Şimdilik bu kadar olsun.

    Cevapla
  6. FF (@Ferhad_Fidan)

    Gayet akıcı okunası bir yazı olmuş.
    Hava tahminciliği ile alakası olan biri olmayarak ikinci görselden anladığım, 74, 84, 94 sonbaharları on senede bir sıcaklık ortalamalarının zirve yaptığı yıllar olmuş. Sonra da hepsi birbirine girmiş, dünyanın canına okumuşuk abi…

    Cevapla
  7. Command-ouz (Bayrampaşa/İST, 152m)

    Her kelimesi özenle seçilmiş,sebep-sonuç çerçevesi içerisinde grafiklerle desteklenmiş (grafik ve çizim işi hiç kolay değil) bu işi profesyonel olarak yapanlara nazire yaparcasına hazırlanmış şu ana kadar gördüğüm en iyi mevsimsel tahmin çalışması.

    Cevapla
    1. carcass (Eskişehir,794m)

      Katılmamak elde değil! Bu kadar ayrıntılı, ayrıntılı olduğu kadar da bilimsel verilere dayanan tahmini başka nerede bulabiliriz ki??? Tahmin budur işte! Eline, emeğine, bilgine sağlık sevgili editör Santiago! Vesile olan Ozan Hocam’a da ayrıca teşekkürler.

      Cevapla
  8. storm_chaser (Keçiören/ANK, 900m)

    Çok güzel ve doyurucu bilimsel bir çalışma olmuş. Emeği geçenlere teşekkürler. Santiago’ya bir sorum var. Gerçi sıcak sonbaharla kış arasında bir bağlantı olmadığını söylemişsin ama bir önceki en sıcak sonbaharın yaşandığı 1994 yılında, 94-95 kışının nasıl geçtiğine dair elinde veriler mevcutmu?
    Bu arada, Bir 2012 Değil, “Ama Kar Yine Var ” başlığıyla bloğun kar seven müridlerine selam çakılmış. Her sektörde olduğu gibi burada da reyting kaygılarının ne kadar önemli olduğu gösterilmiştir 🙂

    Cevapla
    1. Santiago (Florya - IST / 47m) Yazıyı Yazan

      O kışa girerken de QBO negatiften nötre geçmiş, fakat bu geçiş normalden biraz erken, Kasım ayında olmuş. Bu olayın bu sene Ocak – Şubat civarı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca o kış AO – NAO genelde pozitif eğilimli, AMO ise nötr. Genel hatları ile fazla benzemiyor diyebiliriz.

      1994 – 1995 kışında Kasım ve Aralık ayı serin, Ocak normallerde, Şubat ise ılık geçmiş.

      Cevapla
      1. rusumat4

        Oncelikle ellerinize saglik. Son derece detayli bir calisma olmus.

        Soruyu bir kademe ileri goturmek istiyorum. 2001, 2004 vs. gibi en sicak sonbaharlarin yasandigi yillarda, AO-NAO ve AMO itibariyle genel hatlari bu senekine benzer bir yil olmus mu? Sayet olmus ise, o seneki kis aylari ortalamasina bakarak bu sene icin cikarim yapmak rasyonel bir yaklasim olur mu?

        Cevapla
        1. Santiago (Florya - IST / 47m) Yazıyı Yazan

          Bana göre bu seneye en benzer gidişat 2001-2002, 2003-2004, 2005-2006 ve 2007-2008 kışları. Biz, öngörülerimizde benzer geçmiş kış mevsimlerindeki gidişatları da göz önüne aldık tabi ki ama her kışı farklı değerlendirmek lazım. Hiç bir şeyin garantisi yok.

          Cevapla
  9. Santiago (Florya - IST / 47m) Yazıyı Yazan

    Yazıya vesile olan Ozan Hoca’ya teşekkür ediyorum.

    QBO doğulu – batılı ve pozitif AMO yıllarını seçip oluşturduğum haritayı aşağıdaki bağlantıdan siz de istediğiniz yıl ve bileşen ile oluşturabilirsiniz. Çok faydalı olacaktır.

    http://www.esrl.noaa.gov/psd/cgi-bin/data/composites/printpage.pl

    Haritayı nasıl oluşturabileceğinizi de burada göstermeye çalıştım. Biraz kurcalayınca kolayca anlayabileceksiniz.

    Cevapla
  10. White Fox (Bilkent/ANK 1206m)

    Hemen Hemen İki Yıllık Salınımı dayanağı beni çok tereddütte bıraktı.
    Ekvatoral zone üzerinde bulunan herhangi bir yerin radyosonda sonucuna baktım (sonuçta o indeks de radyosonda sonuçları ile yapılmış).

    Fransız Guyanası ve Papua Yeni Gine’den 2 merkezin radyasonda sonucuna rastgele baktım. Her ikisinde de doğu rüzgarı oldukça kuvvetli esiyor.

    Bu beklediğiniz bir durum mu? Aralık ayına girmek üzereyiz her ikisinde de 45 knotun üstünde doğulu rüzgar var. Bunun ne zaman dönmesini bekliyorsunuz ?

    Cevapla
    1. Santiago (Florya - IST / 47m) Yazıyı Yazan

      Grafikte belirttiğim gibi endeks bazı yıllarda Aralık ayında da nötre çıkmış Mart ayında da. Ne zaman döneceğini tam olarak bilemeyiz. Ama tam olarak bildiğimiz şey bu döngünün önümüzdeki aylarda sonlanacağı. Çünkü AO – NAO gibi belirsiz bir durum değil bu. Geçmişte iki yıl üst üste aşırı negatif bir QBO olmamış.

      Cevapla
  11. ozandeniz1978(çorlu/185m)

    Benim katılmadığım bir nokta var. Eğer Bulgaristan’da sıcaklıklar normalleri altında olacaksa bu Trakya hatta İstanbul için de böyle olur. Benim bu çizimden anladığım siklonlar Yunanistan üzerinden tırmanacak ve biz sıcak tarafta kalacağız. Böyle bir durumda iç Ege de nasıl normallerinin altı sıcaklıklar yaşanacak. Ayaz olacak mantığı varsa ayaz bütün iç Anadoluyu etkiler, Batı Karadeniz’in iç bölümünü etkiler ve hatta yine Trakya’yı etkiler. Bence AO lar NAO lar istatistikler bir yana sinoptik mantıkta bence ciddi hata yapılmış.

    Cevapla
    1. Santiago (Florya - IST / 47m) Yazıyı Yazan

      Bu harita oluşturulurken siklonların nereden tırmanacağını ve ne kadar ayaz olacağını bilemeyiz doğal olarak. İstatistiklere göre elde ettiğimiz yıllardan faydalandık. Çok detaya girmemek lazım. Aslına bakarsan Marmara ve Trakya’ya da mevsim normallerinin biraz altını gösterebilirdim ama deniz suyu sıcaklıklarının normalden çok yüksek olması haritayı bu şekilde yapmamı sağladı.

      Ayrıca 1998-1999 kışında Bulgaristan donarken Trakya ve İstanbul normallerde görünüyor. Bulgaristan’ın soğuk olması bizim de soğuk olacağımız anlamına gelmiyor her zaman.

      Cevapla
      1. ozandeniz1978(çorlu/185m)

        Haklısın tabiki. Şimdi 98-99 haritalarına baktım. Genelde Bulgaristan üzerinde yüksek basınç oluşumu ayazları güçlendirmiş ve Ocak sonuna doğru inen bir güçlü sistem bizi ıskalamış. 100 km daha doğuya inse 2004 23 Ocak sistemini yaratacakmış nerdeyse. Bu sistem batı bulgaristana inincede bu fark kaçınılmaz olmuş.

        Cevapla
  12. Antibiyotik - Didim/Aydın 5m

    Son derece detaylı, ayakları yere sağlam basan bir çalışma olmuş. Ne kadar teşekkür ve takdir etsek yeridir. Yalnız bir detay gözümden kaçmadı değil. Bilkent sanki özellikle ortalama üzerinde soğuk beklenen zone içine sokuşturulmuş gibi duruyor 🙂

    1

    Cevapla