Tarihe Yön Veren Yanardağlar


BBC’nin nefis bilgilendirmesini, zaman zaman kendi yorumlarımı da katarak kabaca çeviriyorum…

“1991’de, Filipinler‘in başkenti Manila’nın 90 km kuzeybatısındaki Pinatubo yanardağı patladı.

Üst üste birkaç patlama sonucu yanardağ, 10 kilometreküplük devasa hacimdeki malzemeyi atmosfere püskürterek yirminci yüzyılın en büyük ikinci volkanik patlamasını gerçekleştirmiş oldu.

Volkanik toz, üst atmosferde bulunduğu sürece güneş ışınlarının bir kısmının yer yüzeyine ulaşmasını engelliyor, böylece küresel iklime kısa süren (birkaç yıl) ama çok büyük etkileri olabiliyor.

Pinatubo patlaması küresel ortalama sıcaklığın yaklaşık 0.5 santigrat derece düşmesine yol açtı.

Daha önceki patlamalar ise çok daha ölümcül olmuştu. Yakın zamanların en iyi bilinen patlaması, Endonezya’daki Krakatoa yanardağında 1883 yılında meydana geldi, çünkü bu patlama telgrafın icat edilmesinden hemen sonraya rastlıyor.

Binlerce kişinin ölümüne, adanın üçte ikisinin tuzla buz olmasına ve deniz tabanının fiziksel yapısında esaslı değişikliklere yol açan Krakatoa, yine Endonezya’da kendisinden 68 yıl önce patlayan Tambora yanardağına göre ise bir bebek sayılıyor.

1815’teki Tambora patlaması, tarihsel kayıtlara geçmiş en kuvvetli volkanik patlama. 4000 metre yüksekliğindeki dağdan aşağı inen kızgın küller 10 bin kadar insanın ölümüne yol açmış. 50 kilometreküp hacminde malzemenin ve büyük miktarlarda sülfürdioksidin atmosfere salınmış olduğu tahmin ediliyor.

Tambora’dan yükselen volkanik bulut sıradışı bir soğumanın müsebbibi olmuş. Hesaplamalara göre küresel sıcaklık 0.4 ila 0.7 derece azalmış.

1816, Avrupa ve Kuzey Amerika’nın bazı yerlerinde yazı olmayan yıl diye biliniyor. Yazın bile tekrarlayan don olayları ekinleri mahvetmiş.

Kültürel Etkiler

Bu volkanik olayın teknoloji ve sanatta da izleri var.

JMW Turner‘ın alışılmadık, parlak sarı günbatımı tablolarından Tambora’nın volkanik bulutunun sorumlu olduğu düşünülüyor.

Mevsimine hiç uymayan hava olayları, Mary Shelley ve kocası Percy’yi Lord Byron’ın Cenevre’de göl kıyısındaki evinde mahsur bırakmış. Konuklarını oyalamak isteyen Lord Byron bir yazı yarışması önermiş, ve ortaya Frankenstein çıkmış.

Avrupa’da yulaf fiyatları o kadar yükselmiş ki atları beslemek imkansız hale gelmiş, bunun da Alman mucit Karl Drais’i at olmadan seyahat etmenin yollarını aramaya itmiş olabileceği tahmin ediliyor. Bisikletin atası olan velosiped böyle icat edilmiş.

Eğer tarihte daha da geriye, 70 bin yıl önceye gidilirse, dev bir volkanik patlamanın insan türünün varoluşunu tehdit etmiş olabileceği bile görülebiliyor.

Sumatra’daki Toba yanardağında meydana gelen süper patlama, teoriye göre 6 yıl süren bir volkanik kışın yaşanmasına, sonrasında ise 1000 yıl sürecek bir soğuk döneme girilmesine yol açmış. Eğer bir patlama 1000 kilometreküp ve üzerinde malzeme püskürtürse ona süper patlama deniyor ve bu değer tarihte kaydedilmiş olanların çok çok üzerinde.

Toba, bitkilerin kitlesel olarak ölmesine ve hayvan türleri için büyük bir kıtlığa sebebiyet vermiş olabilir. İnsan popülasyonunda da çok önemli bir darboğaz yaşandığına dair kanıtlar var, bunun, o zamanki genetik çeşitliliği büyük ölçüde azalttığı düşünülüyor.

İnsan Darboğazı

Bazı araştırmacılar, o dönemdeki insan sayısının 5 bin ila 10 bine kadar düşmüş olabileceğini, bunun da insan türünün yok olma tehlikesi atlattığı anlamına geldiğini belirtiyorlar.

Kimi bilim insanları Toba ve genetik darboğaz arasındaki ilişkiye karşı çıkarken, ötekiler insanın yok olma noktasına gelmesinin onu hayatta kalmak için yeni becerilerle donanmaya zorladığını düşünüyor. Toba süper patlamasının olduğu zamanlardan kaldığı kanıtlanan, teknoloji ve sanatın çok çok eski örnekleri var.

Daha da eski çağlardaki aktif volkanik dönemlerle kitlesel yok oluşlar arasında da tabii ki bağlantılar kuruluyor.

Bir ara, bugünkü Hindistan’daki toplu volkanik etkinliğin dinozorların 65 milyon yıl önce birdenbire yok olmasına yol açmış olabileceği düşünülüyordu, fakat şimdi bunun sebebinin bir göktaşı olduğu fikri daha ağır basıyor.

Ne var ki, 200 milyon yıl önceki yanardağ patlamalarının, rakip türleri ortadan kaldırarak dinozorların hakimiyetini perçinlemiş olabileceği de en yeni hipotezler arasında.

Jeolojik kayıtlardaki en büyük kitlesel yok oluş, 250 milyon yıl önce meydana gelen Permiyen-Trias olayı, ve bu da şimdiki Sibirya’da o zamanlar var olan yanardağların marifeti olabilir.

Toba’daki gibi bir süper patlama riski bugün hala var. ABD’nin Wyoming eyaletinde bulunan Yellowstone yanardağı bir süper volkan sayılıyor ve en son bundan 650 bin yıl önce patladığı biliniyor. Sismologlar buradaki etkinliği sürekli izliyorlar, fakat gelecekteki muhtemel bir patlamanın ne zaman olacağını kestirmek çok güç.”

Tarihe Yön Veren Yanardağlar” üzerine 12 düşünce

  1. Baki Berk KAYALAR Yazıyı Yazan

    Büyük yanardağ püskürmelerinde havaya bolca kükürt karışır. Bunlar güneş ışığını geri yansıtıp küresel sıcaklıkları bir süreliğine düşürür. Pinatubo püskürmesi, küresel sıcaklıkları -0.6 derece civarı düşürmüş.

    Yanardağ püskürmeleri, yaşanan tarihi kışların çoğundan sorumlu. 1601 yılında İzmit Körfezi’ ni donduran kışın sebebi 19 Şubat 1600′ de patlayan, Peru’ daki Huaynaputina Yanardağı.

    Söz konusu 1991-1992 kışında İzmit’ e bayağı kar yağmıştı. 30-40 cm vardı galiba.

    Linkte büyük püskürmelerden sonra hangi yıllarda ciddi kışların görülmüş olabileceğini tespit edebilirsiniz.

    Bu linkten de yıllara ait volkan püskürmeleri bilgilerine ulaşabilirsiniz. VEI denilen ölçek, 1-8 arasıdır. 8 büyüklüğünde püskürme, yazılı tarihte görülmemiştir. Nisan 1815′ te resmen havaya uçan Tambora volkanının patlaması 7 büyüklüğündeymiş ve 1816 yılında yaz mevsiminin yaşanmamasına sebep olmuş. Tropikal bölgelere bile kar yağdığından söz ediliyor.

    1929 kışına ne sebep olmuş bilmiyorum. 1928 yılının en güçlü püskürmelerden birisini Etna gerçekleştirmiş, ama Etna’ nın o püskürmesi VEI’ ye göre çok güçlü olmadığından, İzmit şehir merkezinde bile -18.6 yapacak kadar güçlü bir soğuk yapmış olmasını beklemem. Mutlaka Güneş lekesi gibi farklı sebepler vardır.

    Bu sene, yanardağ aktivitelerinde önemli bir artış var. 2011 kışında İzmit’ e doğru dürüst kar yağmamış olmasına rağmen 2011-2012 kışının 2003-2004 kışına benzer bir şekilde gerçekleşmesini bekliyorum.

    Bol karlı bir kış dilerim.

    Cevapla
    1. Havadelisi Yazıyı Yazan

      Çok teşekkürler. Yalnız, bir ek bilgi vereyim: Büyük yanardağ püskürmelerinin dünyayı ortalama olarak soğuttuğu doğrudur, ama bu bölgesel olarak her yerin soğuyacağı manasına gelmez. Bu konuda çeşitli çalışmalar var, tropik patlamalarla yukarı enlem patlamalarının birbirinden farklı atmosferik anomalilere yol açtığı bile söyleniyor.

      Örneğin 1992 kışında görülen kararlı ve pozitif NAO‘nun Türkiye’nin batısındaki soğuk ve (birçok yerde) kurak kışın sebebi olduğu biliniyor, bu atmosferik anomalinin de Pinatubo patlamasının eseri olduğu düşünülüyor. Pozitif NAO’ya bağlı olarak o kış Kuzey Avrupa ılıkmış. Hatta kuzey yarımkürenin o kış ortalamada ısındığı söyleniyor. Buradan okuyabilirsiniz.

      Velhasıl, her yanardağ patlamasını yaşanan soğuklarla ilişkilendirmek doğru olmayabilir. Ha keza, yaşanan her meteorolojik aşırılığı da yaratan dışsal bir sebep olduğunu varsayamayız. İklim sisteminin (atmosfer-okyanus) kendi iç dinamiklerinin ürettiği tesadüfler sonucu da birçok aşırılık ortaya çıkıyor olabilir.

      Cevapla
  2. Kadir Dogan

    verdiğin wikipedia linkinde; yazsız yılın, tambora patlaması, güneş aktivitesindeki dalton düşüşü periyodu ve diğer 4 volkanik faaliyetin (1812-14) bileşimi sonucu yaşandığı yazılı… tambora, vei’ye göre 7 büyüklüğünde iken diğer dört volkanik patlama da en az 4 büyüklüğünde imiş. örneğin mayon 5… tambora etkisini küçümseme gibi bir niyetim yok. zaten konunun uzmanı değilim ve wikipedia onun bir numaralı etmen olduğunu belirtmiş. ne diyorsun ? tambora gibi güçlü bir patlama bile tek başına küresel sıcaklık değerlerini bu derece değiştirmeye muktedir olamayabilir mi?

    bu arada yellowstone ve toba vei 8 (maksimum) büyüklüğünde patlamalarmış. zaten volkanik patlama indeksi yellowstone un 8 varsayılması ile kuruluyor. Eyjafjallajökull (2010) ise 4 büyüklüğünde… krakatoa 6…

    saygılar,

    Cevapla
    1. Havadelisi Yazıyı Yazan

      Dikkatinizi çekerim, 1816’da yazsız bir yıldan bahsediliyor. Yani çok çok soğuk. Sadece Tambora da tek başına soğumaya yol açabilirdi (1991’da patlayan Pinatubo’nun yaptığı gibi), ama soğuma o zamanlarda çok fazla olduğu için alternatif ve destekleyici hipotezler geliştirildi. En akla yakın olanlar da başka patlamaların da oluşu, ayrıca güneş aktivitesindeki azalma.

      Bu etkiler kesin olarak ölçülemediği için, yani mesela sadece Pinatubo kesin olarak şu kadar düşüşe yol açtı demek mümkün olmadığı için (çünkü iklimin kendi doğal değişkenliği de var), her zaman biraz “acaba” kalacaktır.

      Cevapla
  3. Onur

    ozan selam,
    siteyi takip etsem de yorum yapamıyordum. eyjafjallajökull’deki patlamalar dün yeniden hızlanmış okuduğum kadarıyla. eğer bu sefer daha yukarı çıkarsa, iklimi etkileme ihtimali çok yüksek.
    her haliyle oldukça heyecan verici bir doğa olayı.

    Cevapla
  4. karcı hakan

    ayrıca bazı başka kaynaklarda(ansiklopedi gibi)krakatao nun daha büyük bir biçimde patladığı belirtiliyor

    Cevapla
    1. Baki Berk KAYALAR

      Tambora Dağı bir adada olmasına rağmen denizle pek yakın ilişkisi yok. Fakat Krakatoa, daha küçük bir adaymış. Patladığında deniz suyuyla reaksiyona girince bulunduğu adayı parçalayacak kadar güçlü bir şekilde patlamış. Patlama gürültüsünün 10 bin kilometre uzaklıktan bile duyulduğu söyleniyor. Püsküren malzeme miktarı belki daha az olduğundan Tambora püskürmesi püskürme katsayısı olarak bir adım öteye geçmiş olabilir. Tambora, püskürme öncesinde 4000 küsür metrelik konik bir volkanken, püskürmeyle birlikte 1400 küsür metrelik bir rakımını kaybetmiş ve kaldera çökmesi yaşanmış.

      Cevapla
  5. karcı hakan

    ozan şu anda halk dilinde efsane olarak adlandırılan yanardağ krakatao yanardağı şimdi yok oldu ancak bazı tektonik hareketler sonucu anak krakatao denilen yavru volkan doğuyor bu dağ lavlarınını kaldera ağzına yığıp yükseliyormuş ve altında ciddi bir magmatik ve gaz yükü varmış sanırım.uzmanlar yakın bir zamanda bu yanarğdaın patlyacağını belirtiyorlar.ayrıca dikkatini çekmek istediğim bir yanardağ var.hawaideki mauna loa şuan dünyanın en tehlikeli yanardağı diye bahsediliyor.ayrıca seninde önceki yazılarında bahsettiğin katlanın patlama ihtimalide varmış.he şuanki patlama iklime bariz bir etki yapmaz bariz etki yapması için sülfür dioksitin stratosfere yapışması gerekiyor.ancak patlamalar bir süre daha devam ederse ki 20 nisandan sonra bölgede göreceli olarak jet akımları yavaşlayacak ve gazlar daha üst katmanlara çıkabilecek gibi görünüyor.biraz uzun oldu tabi bu arada yellowstonede patlayabilir:D

    Cevapla
  6. çihiro

    eline sağlık.diğer yazında 9.5 km yi aşmasının gerekli olduğunu söylemiştin uzun vadede iklime etki etmesi için.benim merak ettiğim diğer konu volkanların depremler gibi ne zaman harekete geçeceğinin bilinip bilinmemesi.izlanda daki volkanın patlayacağı önceden biliniyormuydu?ne zaman durulacağı bilinebilirmi?yellowstone 2012 filminde patlayan volkandı galiba.

    Cevapla
    1. havadelisi Yazıyı Yazan

      Volkanoloji konusunda ben de ancak oradan buradan öğrendiklerimi satacak düzeyde bilgiliyim, ama bildiğim kadarıyla aynı depremler gibi, büyük bir patlamayı önceden bilmek imkansız. Gerçi büyük patlamalar öncesinde sinyaller oluyor, ama yeterince erken değil sanırım. Ne zaman durulacağı da bilinemiyor. 2012 filminde patlayan Yellowstone’sa ilginç 🙂

      Cevapla

Yorum yazın...