Zaten ben hala istasyonlardaki sıcaklık ölçümlerinin, az da olsa güneşten etkilendiğinden şüpheleniyorum. Saat 16:00’da Ankara Keçiören 2 derece görünüyor ama hala gölge yerlerdeki toprakların, duvarların, çatıların, bitkilerin ve arabaların üzerinde dün tutan cılız kar taneleri duruyor. Bahsettiğim yerler yükseklerde değil, Ankara çukurunda. Hadi diyelim ki toprak sıcaklığı hava sıcaklığından düşük, benzer bir şey tüm yüzeyler için olur mu ?
Ödüllü yönetmenimiz, Nuri Bilge Ceylan’ın kar merakını bilmeyenleriniz olabilir. Birçok filminde ve fotoğraflarında, esaslı bir kar delisi olduğu görülmektedir. Aşağıda, seçtiğim birkaç fotoğrafı sizlerle paylaşmak istedim.
Birkaç fotoğrafta görünen yaşlı adam, Nuri Bilge Ceylan’ın geçen yıl hayatını kaybeden babasıdır.
Tüm fotoğraflar, kendi official webresmî internet sitesi olan; http://www.nuribilgeceylan.com‘dan alınmıştır.
Bilkent-Beytepe bölgesinin aylık yağış miktarı aralık ayının ilk 14 günü içinde 74.9 mm oldu. Özellikle bize çöl bölgesi gibi bakan anemodulion ve ozandeniz’e duyurulur. Modelleri gidişatına bakılırsa 110 mm’yi de geçeceğiz. Yıllık yağış miktarı şuan da toplamda 476.2 mm son yıllara göre inanılmaz kötü çünkü bu sene hiç elle tutulur kırkikindi sağanakları alamadık. Olsun yine de 500’ü yakalayacağız !
Hocam, aynı konuya ben değinecektim. Önümüzdeki haftaki yağışlardan da istediğimizi alabilirsek ay sonuna kadar Ankara’nın 42,5 mm olan uzun yıllar Aralık ayı yağış ortalamasının 3 katına bile çıkabiliriz. Ben ümitliyim.
Çöllere düzenli yağmur yağmaz zaten. O bölgeye göre o an öyle bir extremekstrem/aşırı hava şartları oluşurkioluşur ki , 40 kg’lık bir yağış düşer ve bu 10 sene idare edebilir. 40 kg da 10’a bölününce yıllık 4 mm gibi bir yağış ortalaması ortaya çıkar. 🙂 Yani, aslında bu durum Anka-sahra’nın çöl olduğunu kanıtlamakta bence. 🙂
Bizi Atacama çölüyle karıştırıyorsun herhalde, Konya Karapınar bile yılda 250 mm’den fazla yağış alıyordur. Hem ben buraya, yani Bilkent’e geldiğimden beri 4 senedir kış yağışları çok düzenli. 2008 öncesini bilemem, 4 senedir de 500 mm’nin altına inmediğini görmedim. Burası hatta bir ara 700 mm civarına geldi(2010 kışı).
Yarı-çöl, kurak sayılmamız için de 250-500 mm arası almamız gerek, yarı-çöl bile sayılmayız. En yağışlı mevsimimiz kış… Artık o uzun yılların ortalaması geçerli değil. İklim değişti.
Yok artık daha neler…”Ankara Karadeniz iklim kuşağındadır.” demediğin kaldı bir 🙂 700 mm Ankara’ya nasıl düşer yahu? Belgelerle gel White Fox. Yoksa sana inanmıyorum.
Buyur burada çukurun yağış miktarları var. 2010’un yağış miktarı Eylül olmadan çukurda 620 mm http://climexp.knmi.nl/data/pa17130.dat
Çok iyi hatılıyorum Beytepe’de ekim yağışı 180 mm’nin de üstündeydi.
Ozan hocam Gaziantep için Freemeteo sitesi salı gününü ısrarla karlı gösteriyor. MGM ise bugün itibariyle karlakarışık ikonunu yağmura çevirdi.Sizce Gaziantepliler yılın ilk karıyla tanışabilecek mi salı günü? Cevabınız için şimdiden teşekkürler.
2 yıldızlık bir yağış yoktu evet ama hafif kar sağanakları gerçekleşti. Burda 2 gündür MGM’nin Ankara’ya perşembe yağış verdiğini konuşurken, bu haber dün internet sitelerine düştü. Yağış dün olmasına rağmen cuma ve cumartesi haritası kullanılması, içeriğin çok komik olması muhtemelen yalan haber olduğunu gösteriyor.
Biraz cesur davrandılar. ECMWF, kararlı şekilde gün boyu yağış gösteriyordu hafif de olsa. GFS ise yağışın sabah saatlerinden sonra etkisini kaybedeceğini kararlı şekilde gösteriyordu. Anladığım kadarıyla GFS’i hiç göz önünde bulundurmadılar.
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Felaket yılımız olan 2007’nin 24 Şubat sabahı deniz etkisi yağışları mükemmelmiş.
Ahl verilerinde max. sıcaklık 5.0, min. sıcaklıkta 2.7 olarak gözüküyor.
Sinoptik görünüm aşağıda:
Bu da animasyonu:
Geçen sene 1 Şubat sabahı ise deniz etkisi yağışları kar olarak düşmüştü ve ben kapımın önünde 47 cm. kar ölçmüştüm :O
Bi an önce yeniden bu tür videolar çekmek istiyorum 🙂
Büyük ihtimalle bugünkü son şovunu yaptı, su içeriği az da olsa DEK’ler gibi görsel bir şölen oluşturup ince bir örtü bıraktı şehrin ortasındaki kitle.
MGM dün öğle saatlerinde dün gece için minimum İstanbul AHL tahminini 3 derece olarak güncelledi. 2,7 derece ölçülmüş.
Önceki gün modellerde hafif de olsa karayel görünüyordu. Dün rüzgarı poyraz olarak gösterdi modeller ve bu gerçekleşmiş. Rüzgar neredeyse hiç esmemiş. Estiği zamanlarda da poyraza meyletmiş.
Dolayısıyla 2,7 dereceden aşağı inememiş. Hemen yanındaki Florya 1,8’de kalmış. Buraya yazmadım ama Samandıra’nın sıfırı göreceğini düşünüyordum. Hafif altını görmüş. Her ne kadar 1 derecelik bir güncellemeyle tutturmuş olsa da hedeflemiş olduğu +-2 standardını yakaladığı için MGM’yi tebrik eder başarılarının devamını dilerim. Ancak unutmasın ki sezon yeni başladı. Bunun İç Anadolu’su var, Denizli’si var, Çanakkale’si var. Elbet yakalarım.
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Bir minimum sıcaklık delisi daha ^_^ İşten gelir gelmez ne modele bakarım ne radara. İlk olarak istasyonların minimum sıcaklıklarına bakıp benim istasyonla kapıştırırım 🙂
Bu arada dün gece Kemerburgaz -1.8, Ömerli’de -1.5 dereceye indi.Ayrıca Kemerburgaz daha şimdiden -1.6 derece ve 2 gün önce beklediğim -5 ölçülecek gibi.
kızılcahamam’da 18 den bu yana karla karışık yağıyordu artık kar oldu ama fazla güçlü değil, az önce arkadaşın arabasıyla 1400 rakıma çıktık ve 1 karış karda 1 saat gezindik çok güzel bir duygu.
Çukurda değişen birşey yok, yağmura devam. Soğuma etkisini gösterdikten sonrada muhtemelen yağış kesilecek. Belki serpinti şeklinde kar görülebilir ama oda tat vermez. Kızılcahamam’da sıcaklığın şimdiden sıfıra düşmesi çok iyi olmuş, gerçek bir kardelisi olan olan Karsever hocam adına çok sevindim.
teşekkürler yağış kar şeklinde devam ediyor. inşallah kesilmez hemen. mgm’nin yarına koyduğu kar ikonunu çok merak ediyorum modellerde olmamasına rağmen kar yağarsa demek gerçekten ciddi çalışmalar var demektir.
Benim burda o da olmadı… Bu kaçıncı oldu. Şiddetli yağmur yağıyor durmadan, ama kara döndü mü yağış kesiliyor. Beyşehir olarak yerde kar göremedik daha.
Fakat doğuya doğru soğuk cephe yine hareket etmeyi durdurdu gibi, saatlerdir yağış Ankara’nın batısında aynı yerleri vuruyor. Geçenkinin aynısı oldu bu cephe gündüz durağan cephe haline geldi.
Bu da 10 Aralık 2012 – Saat 14:00’teki durum, hemen hemen aynısı oldu:
Evet White Fox, aynı 10 Aralık gibi oldu. Eskişehir’de saatlerce yağmur yağdı dün yine. Bana kalırsa rahat 10 kg. yağış düşmüştür fakat MGM 5 kg. olarak ölçmüş.
kızılcahamam’da aralıksız yağış var ama yağmur artık sulu kara döndü hatta kar daha fazla diyebiliriz ankara’da olmayacak galiba ama burlarda yağacak gibi. yarın meteogramlarda yok ama mgm ısrarla kar veriyor.
Sibirya 1055mb’a çıkmış durumda, çekirdeği hala alışılagelmiş kadar soğuk değil. Bu derece yüksek bir değere ulaşması için alışılmışın biraz üzerinde. Ama yavaş yavaş Akdeniz’e sokulmaya başlayan 955mb çift başlı devasa alçak basınç Sibirya’yı acayip baskılamış durumda. Bakalım o alçak (!) batıya çekilmeye başlayınca Karadeniz’in kuzeyinde neler olacak. Gerçekten merakla takip ediyorum; edilmesi de gerekiyor.
Arkadaşlar merhaba haftasonu Ankara İdris dağındaydım çektiğim birkaç fotoğrafı paylaşmak istedim umarım beğenirsiniz. Fotoğraflar 1800 metre de çekilmiştir.
Fotoğraflar farklı yerlerde çekildi. Biz Hasanoğlan’dan 4 saatlik yürüyüşle bölgeye ulaştık ama yollar var sanırım arabayla da çıkabilirsiniz zirveye kadar.
Bitlis’in neden çok kar aldığı üzerine okul arkadaşlımla görüş ayrılığına düştük. Onun düşüncesi Van gölü nedeniyle bu kadar çok kar yağdığı yönünde. Ben ona Van gölü ile ilgili olmadığını söyledim ancak görüş ayrılığı hala devam ediyor.
Ona havadelisine bunu yazacağımı ve cevapları buradan okumasını söyledim.
Bu konu enine boyuna tartışıldı daha önce. Tespitinde büyük ölçüde haklısın. Ben de arkadaşın gibi düşünüyordum aslında ama kazın ayağı öyle değil. İlgili tartışmayı ben biraz aradım ancak bulamadım. Birazdan birilerinin link vereceğini umuyorum. Biz de hatırlamış oluruz.
“Türkiye de en çok kar bilinenin aksine Erzurum , Ağrı ,Ardahan a değil. Toz, nem, ve Isı dengesi ile Bitlis İline yağar.. ben yerinde olsam Bitlis e Giderdim”
“Kesinlikle doğrudur. Hatta kar birikimi açısından türkiye ve Avrupa rekorunu elinde bulundurur bitlis Tatvan 525 CM Ben askerliğimi Bitlis Tatvan da yaptım ve bir gecede 120 cm kar yağdığına şahit oldum öyleki Kanada’da meydana gelen Lake Effect yani göl etkisi kar yağışlarını tatvanda her kış görmeniz mümkündür. Civar illerde 50-60 cm kar varken Tatvan’da 200 cm üzeri kar ile karşılaşırsınız ve bu yağışlar öyle süreklidir ki 17 gün boyunca aralıksız yağdığını hatırlarım”
Alıntı:(http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?p=2504398)
Ben bunun göl etkisi olduğunu düşünmüyorum. Zaten geçen kış da tartışmıştık. Mesele Akdeniz’in nemini yükselmeye zorlayan dağ sıralarının bir eseri tamamen diye düşünüyorum. Diğer Doğu Anadolu kentleri dağlarla çevrili ve etrafına göre çukurda kalan, deniz etkisine tamamen kapalı ovalarda kuruluyken, Bitlis güney ve güneybatı rüzgârlarını alabilecek bir vadide kurulmuş. Akdeniz’in nemi Suriye üzerinden rahatlıkla ulaşabilir Bitlis civarına.
hayatbu (Beşiktaş/İST 10 m)
Bitlis’teki yoğun kar yağışlarının sebepleri Akdeniz’den Bitlis’e ilerleyen bölge boyunca nemi engelleyecek yükseltinin bulunmaması, Bitlis’in güneybatısı boyunca uzanan bir vadinin yağışların şehir üzerinde kanalize olmasını sağlaması ve son olarak da Bitlis’in gerçekten çok yüksek olması olarak sayılabilir. Çoğu kimsenin dikkatini çekmez ama Bitlis Erzurum ve Kars’tan daha yüksek bir ilimizdir. Hatta bildiğim kadarıyla Ardahan’dan sonra ikinci en yüksek rakımlı il olması lazım.
Lake-effect’in etkisi çok ama çok kısıtlı olabilir. Çünkü Van Gölü’nün sıcaklığı zaten 850mb sıcaklığıyla çok büyük farklar içermiyor. Kışın bölgenin soğuk olması ve gölün de durgun bir su olması gölün yeteri kadar sıcak olmasını engelliyor. Ayrıca bölge 850mb sıcaklıklarının çok fazla düştüğü bir bölge değil.
Vakt-i zamanında yapılmış olan tartışmayı şu linkte bulabilirsiniz…
Link için teşekkürler. Bu tartışma 2 yıl önce yapılmamış olsaydı ben adım gibi emindim Bitlis’teki yağışların temel sebebinin göl etkisi olduğundan. Bunun sayesinde ikna olmuştum.
Bitlis’in civar illere göre nisbeten daha fazla yağış almasında Van Gölü’nün etkisi büyüktür. Göl etkisiyle kar yağışları için aranan şartlar büyükçe bir göl, bu gölün bulunduğu noktayla yaklaşık 1500 metre yukarısındaki sıcaklık arasındaki farkın istisnalar haricinde 12-13 derece olması ve uygun rüzgar hızı ve yönü değil midir? Neden 850 hpa sıcaklığına takılıyoruz? 1700 rakımlı bir yerden bahsettiğimize göre bu konuyla ilgili 850 hpa sıcaklığının pek de önemi yok. Daha yüksek seviyelere bakmamız lazım. Ayrıca havadelisinin Tatvan için olabilir ama Bitlis için olmaz tespitine katılmıyorum. Sarıyer’de deniz etkisiyle yağış olur ama Bakırköy’de olmaz benzeri bir yaklaşım. Oysaki White Fox geçen kış deniz etkisiyle gelişen yağışların nadiren de olsa Ankara’ya kadar bile ulaşabildiğini ispatlamıştı. Bence o bölge Sibirya yükseğinin etkisiyle hakim rüzgar yönü doğu-kuzeydoğu olduğu için göl etkisiyle kar oluşumu için gerekli şartları fazlasıyla sağlıyor. Bingöl’den Tunceli’den Muş’tan daha fazla yağış ortalamasına sahip olmasında aradaki fark bu saydığım illerin göl etkisiyle kar alamamasından kaynaklanıyor. MGM resmi kayıtlarında Bingöl’ün maksimum kar kalınlığı 2 metreyken Bitlis’te bu rakam 3,5 metreyi buluyor. Eğer Van Gölü olmasaydı Bitlis’in de maksimum kar kalınlığı muhtemelen Bingöl kadar olurdu. Ayrıca neden Van ili göl etkisiyle kar yağışlarından Bitlis kadar etkilenmiyor sorusuna da İzmir ile Atina arasındaki fark örneğini verebilirim. Hakim rüzgar yönünden kaynaklı bir durum bu.
Umarım eski tartışmayı okumuşsunuzdur (linki var).
Bingöl ve Muş, güneyden gelen neme göre ana dağ zincirinin (Güneydoğu Toroslar) arkasında kalıyor. Bitlis ise Baykan’dan başlayan vadiye kanalize olan havanın tam hedefinde.
Tunceli’nin durumu tamamen farklı. İl merkezi, ildeki en alçak ve kuytu noktalardan biri (950 metre). Oysa mesela Ovacık ilçesi öyle değil, yüksek, ve Bitlis kadar kar alıyor neredeyse (haberlerde görüyoruz, resmi verisi yok).
Konuyu genelleştirerek tartışıyoruz, “Bitlis’te çok fazla yağış olmasının ana nedeni orografik etkidir” demek, “Bitlis’te göl etkisiyle bir şey yağmaz” demek değildir, saptırmayalım. Yani elbette ki Sarıyer, Bakırköy’den daha fazla deniz etkisi yağışı alır, bu Bakırköy’de hiç deniz etkisi olmaz demek değildir.
Son olarak, hakim rüzgar yönünün kuzeydoğulu olması, kuvvetli yağışların da o günlere denk geleceği anlamına gelmez. Tüm Marmara’da hakim rüzgar yönü kuzey ve doğulu, ama Trakya en çok lodoslu sistemlerden yağış alıyor.
Konuyu tarihsel verileri de kullanarak daha kapsamlı araştıracağım, öte yandan “Van radarı” kurulmadıktan sonra gölde ne olup bitiyor bunu tam olarak bilmemiz de mümkün değil.
Ana nedenin orografik etki olduğu noktasında mutabıkız. Ben siz hiç göl etkisi yoktur diyorsunuz da demedim. Bitlis ile civar iller arasında bariz bir fark görüyorum ve bu farkın sebebi Bitlis’in Van Gölü etkisiyle aldığı yağışlardır diyorum hepsi bu. Yani sadece aradaki farka dikkat çekiyorum. Van radarının kurulmasını beklemek çok zamanımızı alır. Bunun yerine şöyle bir önerim var. En azından önümüzdeki haftalar için yüksek çözünürlüklü WRF modeli uygun şartlar oluştuğunda nasıl bir tepki veriyor bunu takip edebiliriz.
Minimum sıcaklık konusunda iddialaşmayı severim. Geçtiğimiz yıl da epey bir kapışmıştık MGM ile. 🙂 Bu sezonu çarşamba gecesiyle açmış olalım. Şu an için MGM’nin tahmini 4 derece İstanbul AHL için. 850 hPa sıcaklığının -7, rüzgarın hafif karayel, havanın da parçalı bulutlu olacağı öngörülmüş modellerde. Bu doğrultuda benim tahminim 1 derece olacak. Sıfırı görme ihtimali de yok değil ama 1 derece daha mantıklı bir tahmin gibi duruyor. MGM tahmininde düzeltmeye gidebilir elbette son gün. Bense arkasında duracağım. ( Delikanlı tahminci mode 🙂 )Takipteyim.
Katılıyorum. Ben de MGM’nin İstanbul’da minimum sıcaklıkları yüksek tuttuğunu düşünüyorum. 🙂 Ilıkcı olmalarından şüpheleniyorum. 😀
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Şu anki tabloya göre 13 ve 14 gecesi Ömerli ve özellikle Kemerburgaz’ın çok rahatlıkla -5 dereceye ineceğini tahmin ediyorum.Benim bulunduğum yerde de tipik enverziyon hadisesi nedeniyle sıcaklık büyük ihtimalle don oluşturacak düzeye erişemeyecektir.
Afedersiniz ama ben Mgm’yi sıcaklık konusunda takmıyorum.İlçe tahminleri çok kötü.Rakıma göre sıcaklık veriyorlar.Bölge vadide mi kalıyor,rüzgara açık mı ya da enverziyon oluşabilecek bir bölgede mi kalıyor diye araştırma yaptıklarını sanmıyorum.14 gecesi Çatalca’ya -3, Bakırköy’e 3 derece vermişler ama enverziyonu hesaba katmamışlar.O gece Bakırköy’ün Çatalca’dan daha soğuk olma ihtimali çok yüksek.
Dün iyi bir “Savrulan kar” yağdı sıcaklık gündüz -4 -5 derecede !
Bugün burda hava güneşliydi ama tabiri caizse “eşek öldüren güneş” vardı 😀
Yarın da iyi bir kar yağışı olacak sanırım Sofya’da…
Ondan sonra yılbaşı tatili var ben ayın 15’inin akşamında Çorlu’da olucam Ocak’ın 6’sına kadar Çorlu’dayım 🙂
Ondan sonra macera kaldığı yerden devam edicek 😀
Valla ’94 yılında, henüz çocuk olan biri tarafından yazılmışa benziyor. Ben cidden anlamadım 70 yıllık olan şeyin ne olduğunu. Yani bu kişi şimdi olsa olsa 30 yaşındadır en fazla.
Bugün tamamen koptular olaydan. Sabah 9’dan beri son durumları, tahminleri, radar görüntüleri (MGM sitesindeki) güncellenmedi. Çok da hareketli bir gün yağış, fırtına olarak. Umarım çabuk çözerler sorunu.
Antalya’nın o meşhur yağmurlarını tadıyorum şu an. Hayatımda ilk defa bu kadar kesintisiz olarak devam eden ve şiddeti de olağan üstü olan bir yağışa şahit oluyorum şuan ikamet ettiğim yerde. Gökyüzünde ise ayrı bir görsel şölen var. Yıldırımların, şimşeklerin ardı ardına gökyüzünde beliriyor ve ortalığı muhteşem bir şekilde aydınlatıyor.
Hemen karşımda gözüken dağların tepelerine ise ilk kar yağdı çarşamba günü. Çok acayip bir duygu seli içerisindeyim 🙂 İlk fırsatta içimdeki kar özlemini biraz olsun dindirmek için kendimi yaylalara atacağım. 🙂 Burda beni deli zannediyorlar kara olan tutkumu açıkladıktan sonra, her muhabbettimizde konuşmayı kara, soğuğa bağlıyorum, bir gün beni dövecekler diye korkuyorum 🙂 Fakat bu muhabbetlerimin bir karşılığı oldu ve sonunda bugün köyden bir komşum gelecek haftasonu beni alıp kendilerinin yaz sıcağından kurtulmak için yaz aylarında sığındıkları Bey Dağları’nda yer alan Karabayır Yaylası’na gideceğimizi söyledi 🙂 Bakalım inşallah sözünü tutar :d
Neyse herkese selamlar bu arada heyecandan unuttum 🙂
Yalnız şu sıralar kendisi bir karsever olarak acınacak halde 😀 😀 😀
Malum kendisi kar bekliyor ve bulunduğu Lansing dışında bütün çevresi kar alıyor, kendisi ise sıfıra çok yakın bir yer sıcaklığına rağmen yağmur almaya devam ediyor (1 dereceden az 0 dereceden fazla bir yer seıcaklığına sahip)
Dikey atmosfer incelemesi yaptım, Lansing üstünde bulutu taban sıcaklığı -0,2 tabanın biraz üstünde -3,4, bulutun ortasında 2 derece(!) ve tepesinde -5,6 derece, bu nasıl bir şanstır bu ne acaip bir bulut sıcaklık dağılımıdır böyle…
İlginç bulduğum için paylaşayım dedim.
Bir de 1400 metre dolaylarında gördüğüm kadarıyla sıcak cephe var.
İlerleyen saatlerde taban sıcaklığı -2’ye tepe sıcaklığı 2.8 dereceye yer seviyesi sıcaklığı -0,2 civarına inecek gibi donan yağmur ya da çiseti alabileceğini söyledim kendisine 😀
Normalde bulutun tabanı yukarıya göre daha sıcak olur, Onur’un bulutu tabandan yukarı doğru gittikçe ısınıyor. Hahaha
Son durumda sıcaklık -1 olmuş ama hala yağmur çisentisi devam ediyor. Onur’un bulutu baştan sorunlu olunca isterse yer sıcaklığı -10 olsun Onur yağmur ve yağmur çisentisi almaya devam edecek.
Tesadüfen 6-10 Eylül 2009 arasında ki uydu animasyonunu buldum.
Yakın zamanın en büyük sel felaketiydi.Kimi insanlar selde kaybolan çocuğunu arıyor, kimileri de tabak-çanak yağmalıyordu…
İlk defa geçtiğimiz ay yayınlandığımız mevsimlik tahminde bahsini açtığımız QBO endeksi rayına oturmuş görünüyor.
Kasım ayı verilerini de girdikten sonra, stratosferdeki kuvvetli doğulu rüzgarların, Ocak – Şubat ayları civarında iyice yavaşlayıp batılı faza geçeceğini söyleyebiliriz.
Bu endeksin daha önceki senelerde aldığı benzer seyirleri iyice sadeleştirirsek, önümüze bu seneye en çok benzeyen 4 farklı sene çıkıyor. En çok benzeyen de 1984-1985 senesi.
Bu senelere ait Kuzey Kutbu üzerindeki 30 hPa (yaklaşık 24.000 metre) stratosfer sıcaklıklarını incelediğimizde, 1 sene dışında karşımıza ani stratosfer ısınması çıkıyor. Bunun ne anlama geldiğini buradan okuyabilirsiniz:
Kısaca değinirsek, ani stratosfer ısınması, bir çok araştırmaya göre, kutup girdabının zayıflaması ve kutuptan güney enlemlere soğuk akışı olacağının bir göstergesidir ve stratosferde yaşanan en dramatik hava olayıdır. Kutup üzerinde, 30 hPa seviyelerinde hava bir kaç günde onlarca derece birden ısına bilmektedir.
Sürpriz olmazsa, bu sene de ani stratosfer ısınması yaşayacağız gibi görünüyor, bu da Kuzey Yarımküre’de bir yerleri ciddi soğuklar işgal edebilir anlamına geliyor. Zaten halihazırda negatifte ısrar eden AO ve NAO endekslerini de buna bir delil olarak alabilirsiniz.
Kuzey Kutup Dairesindeki 30 hPa sıcaklık anomalileri:
Skypee’tan Irak Erbil’deki arkadaşımla görüştüm az önce,çok sağlam gök gürlüyordu ve şiddetli yağmur vardı.Zaten,biz görüşürken elektrikler de kesildi…
Bundan 2 yıl evvel Türkiye ılık ve yağmurlu bir kış geçirirken teyzem beni şubatta Astana’ya götürmüştü. Hayatımda gördüğüm belki de göreceğim en yakıcı soğuk ordaydı.
Önümüzdeki hafta Sibirya soğukları güneye Kazakistan’ın başkenti Astana’ya kadar genişliyor, tıpkı benim yaşadığım duruma benzer bir tablo oluşturacak.
72 saat sonra Astana hapı yutuyor, 120 saat sonra gündüz bile -30’lu değerlerde kalacak.
Belgeselde izlediğim kadarıyla Ural bölgesi çok güzel bir yer, şahane de orman var, yaban hayat da çok çeşitli ve aslında Sibirya’daki tayga ormanları da kendine göre güzel. Haksızlık etme bence bölgeye… ama Hazar’ın Türkmenistan tarafı berbat bu konuda sonuna kadar haklısın eskiden Hazar denizi bugünkü Türkmenistan topraklarının %70’lik bölümünü, Kazak topraklarının (yüzdesini unuttum) da (küçük) bir bölümünü kaplıyormuş. Hazar çekilince geri de kalan tuzlu ve üstünde ot bitmeyen toprak kalmış… Doğal görüntü korkunç ötesi…
Orta Asya çok zengin yeraltı yataklarına sahip. Ayrıca dünyanın en büyük kapalı havzası. tüm kesimleri kurak değil en önemlisi iki tane büyük nehire sahip Amuderya ve Siriderya. Bu nehirler üzerine 150.000 km yi bulan kanallar yapılmış durumda. Ayrıca her kesimi kurak dğeil özellikle Kazakistanın kuzeyi güzel yağış alıyor. Mevcut yerleşmeler su kaynaklarının bulunduğu vadilerde bulunuyor.
Ben sadece bölgenin iklimbilimsel verilerine dayanarak bir değerlendirme yaptım. Dolayısıyla bölgenin çok büyük bir kapalı havza olması, yeraltı zenginlikleri, nehirleri, vs. önemli değil konu dışı olduğu için. Bir de bu çizdiğim alan içinde, tâ en kuzeydeki Astana bile yılda sadece 318 mm yağış alıyor, ki bu çok az bir miktar. Yılda 500 mm’yi bile görmeyen bir yer çok anlamsızdır benim için.
Kuzeydeki yağış azlığı Astana’ya has değil. Çizili alandan daha da kuzeyde, Rus sınırının dibinde yer alan Petropavl kenti bile yılda sadece 352.9 mm yağış alıyormuş.
Kazakistan’ın kuzeyinde yağışın 500 mm’yi bulduğu bir yer yok. En azından çizili alan içinde yer alıp da bu listede olan kentlerin hiçbiri 400 mm’yi bile göremiyor; http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_cities_in_Kazakhstan
Bazı kentlerin iklim verilerini girmemişler ama girmiş olsalardı da bir şey değişmezdi zaten.
Yağışların önemli bir kısmı yazın düşüyor bu sıcaktan bunalarak bir yaz geçirmekten daha iyi bir şey bence (mesela temmuz yağış ortalaması 50 mm Astana’nın)
Termik yüksek basınç alanının gelişim alanında olmalarından dolayı kış yağışlarının azlığı kaderin bir cilvesi 😀 😀 😀
Kazakistan da bizim gibi buğday üreticisi bir ülke. Bizim Konya Ovası’na benzer şekilde az yağış ve sert karasal iklim ile tarımsal faaliyet yürütebiliyorlar. Verim çok fazla olmasa da, dünyanın en kaliteli ve dayanıklı buğdayları burada üretiliyor. Türkiye de Kazakistan’dan her sene önemli miktarda bu kaliteli buğdayı ithal ediyor.
Ama Kazakistan çok büyük bir ülke. Bu üretim ağırlıklı olarak hangi bölgelerinde yapılıyor, onu bilmiyorum. http://en.wikipedia.org/wiki/International_wheat_production_statistics
:Çok ilginç ve muhteşem bir coğrafya. Moskova’nın doğusunda başlayan ormanlar Pasifik Okyanusu’na kadar aralıksız 12.000 km gidiyor. Urallar olsun, Sbirya olsun, Kazakistan olsun şehir, şehir gezmişliğim var. Yakutsk tarafları zaten yaşanacak gibi değil ama, Omsk, Tomsk, Novosibirsk gibi büyük ve entellektüel sayılabilecek kentlerde o acımasız soğukta nasıl yaşanır hala anlayabilmiş değilim. Soğuk Sibirya’da elle tutulan, gözle görülen somut bir kavram. Yalnız şunu söylemek gerekli, Altay’ların inanılmaz vahşi doğasını görmemiş olan çok şey kaybeder. Kazaklara gelince Çin korkusundan güzelim Almaata’yı bırakıp başkentlerini Sibirya’ya taşımak akıllara ziyan bir olay.Tanrı dağlarının yanı başındaki güzel Almaata……Ve “Altın Adam”…. Türk tarihinin kuşkusuz ve tartışmasız en önemli eserine ev sahipliği yapan güzel Almaata..
Bunların arkasında nüfus dengeleme politikaları var, elbette ki Kazaklar da farkında kuzeyin acımasız iklim koşullarının fakat Kazak nüfusu ağırlıklı olarak güneye yığılınca ve kuzey toprakları bomboş kalınca çareyi başkenti kuzeye (Astana’ya) taşımakla bulmuşlar.
Nedeni Kazakistan’daki Rus nüfusun kuzeyde çok fazla olması ve bunun değiştirilmek istenmesi. Ayrıca eski başkent ülkenin bir ucundaydı. Bu nedenlerle başkentin yeri değiştirildi.
Model çıktıları saçma böyle olmaz deseydim yayınlanmayacaktı yazım. Bu yüzden bugün dolaylı şekilde bunu ima ettim:) Akşam çıktıları beni haklı çıkardı:)
Meteoroloji görevini yapti mi
yapti
istanbul’a aşiri yağiş geliyormuş
uyari saat 17’de… Bakmadan yola çikarsaniz görürsünüz gününüzü
bu sadece bizim ileri demokraside olur… Ileri demokrasiye ne yakişir
ileri meteoroloji… Gerisi afet masasina ait… Kurun hemen gelsin çaylarrrrrrr
Hocam aşırı değil kuvvetli demişler 🙂
Çok da yüklenmeyin bu sıra bence iyi gidiyorlar … En azından içlerinde çok iyileri var… 🙂
acemalsaydam
biliyorum olduğunu ama bu da olmaz ki, başından savar gibi… az zamanda çok işler başarmak zorundalar… ne olur bu uyarı yerine bir de radar verisini anında basınla paylaşsalar vs vs neyse ben susayım..
850 hpa da -5 lerin karadeniz üzerinden girişine (dolayısıyla poyraz) alçak basınç eşlik etmediği takdirde,poyraz deniz etkisiyle kar bırakır mı?
karışık bi anlatım oldu umarım anlatabilmişimdir =)
Zaten alçak basıncın olmadığı doğrudan etkisinin olmadığı zamanlarda yağan kara deniz etkisi diyoruz. -5 kurtarmaz yalnız çoğu zaman, sulu kar olur en iyi (kıyılarda).
Mesajların geç onaylanması meselesi ve editör sayısının arttırılması talebi ile ilgili…
Öncelikle, havadelisi.com’un artık çoğunlukla, özellikle kışın, bir blogdan çok bir forum gibi kullanıldığının farkındayım. Bu yüzden de mesajların daha çabuk onaylanması talep ediliyor. Fakat yorumların öyle çok da fazla beklediğini düşünmüyorum, Antibiyotik abinin yorumunun geç onaylandığı gün sanırım ben ve iki editörün meşgul olduğu zamanlar çakışmış… Yani yorumların “yarım gün” beklemesi epey seyrek bir olay artık…
Bir de aslında editörlük hem sandığınız kadar eğlenceli bir uğraş değil, hem de editörlerin çoğalması karışıklığı arttırabiliyor da. Geçen kış White Fox editörken, yani ben dahil 4 editör varken bunu yaşamıştık, tam birisi bir yorumu gözden geçirirken öteki de aynı işe girişiyordu filan…
Yine de gelen yoğun talep nedeniyle, editör sayısını bir (sayıyla 1) arttırmanın tekrar denenebileceğini düşünüyorum. Bu editörün özellikle ötekilerin meşgul olduğu saatlerde yardımcı olması iyi olacaktır. Saat bölüşümü de yapılabilir. Eğer editör olmak istiyorsanız, bu yoruma cevap olarak “adayım ve her gün şu ve şu saatler arasında genellikle yardımcı olurum” yazın lütfen. Baştan söyleyeyim, son kararı ben vereceğim ve bu kararı verirken birçok etkeni (yardımcı olunabilecek saatler, Türkçe dilbilgisi, her durumda tarafsızlık, blogun kurumsal kişiliğine uygun davranış vb.) göz önüne alacağım. Onun için, lütfen seçilmezseniz alınmayınız, hepinizi sevdiğimi biliyorsunuz 🙂
Ben aday olabilecek birimiyim bilmiyorum ama adayım. Belki de tek artım online süremin çok fazla olması 🙂 Ancak white fox gibi üstatlar adaysa ben aday değilim.
Türkçe’de tüm soru ekleri (mi, mı, mü vb.) ve bundan sonra gelen ekler -mi’den itibaren ayrı yazılır. Ayrıca aşağı yukarı bir saat yazın diyorum ona bile dikkat etmemişsin. Biz sizi arayacağız El Nino bey, iyi günler 🙂
Belli bir saati yok günde en az 5 saat, bazı günler 12 saat olabiliyor. 😀
Command-ouz (Bayrampaşa/İST, 152m)
Adayım…
Her durumda tarafsız mıyım, haksız bir durum olmadığında evet. Bloğun kurumsal kişiliğine uygun davranır mıyım, ona da evet.Türkçe kullanımına gelince, Türk Dili ve Edebiyat Öğretmenliği okuyan birisi olarak en iyi yaptığım şeylerden biri.Yardımcı olabileceğim saatlere gelirsek, esnek çalışma saatlerine sahibim ancak özellikle 16:00-02:00 saatleri arasında yardımcı olabilirim.
Havaturka’da moderatörlük yapmam ve bir blog yazarı olmamdan dolayı bu işlerde biraz tecrübeliyim.Bilgisayar yazılımcısı olmam nedeniyle de teknik konularda da biraz bilgi sahibiyim.
Ayrıca bekarım ve gencim 😀 Bu gibi işlere daha fazla vakit ayırabiliyorum 🙂
Ben editör olursam editör olmam kendime de yarar. Yorumları hızlı yazıp kontrol etmeden cevap butonuna basan birisiyim ayrıca kendi yorumuma sık sık eklemeler yapma gereği de duyuyorum. Mesela 10 dakika sonra bir harita eklemem gerekebiliyor.
Command-ouz’un Türkçe’de dilbilgisi bakımından benden üstün olduğu aşikâr fakat ben özenirsem hata yapmıyorum ki zaten editörlerin normalde de yazım hatalarını düzeltmek gibi bir görevi de yok. 😛
Geçen sene de ben editörlük yapmış olmam dolayısıyla da editörlük usul kurallarını da yerleşik olarak biliyorum.
Benim net bir saatim yok, çok fazla bilgisayar başında olduğum bir gerçek… Okulda ticaret hukuku dersinde bile hoca birkaç dakika ders dışı şeyler anlattığı sırada bloga bağlandığım oluyor, çünkü ben defter ve 0.7 uçlu kalem kullanan bir öğreci tipi değilim. Ders notlarımı amfiye bilgisayarı mı da götürüp tıkır tıkır Word’e yazıyorum. Yani ben tam bir bilgisayar çocuğuyum. Yargıtay kararlarını da bilgisayardan okurum, ödevlerimi de bilgisayardan yaparım. İllegal olarak kayda alınmış ders ses kayıtlarını da bilgisayardan dinlerim. 😀 😀 😀 Yani ders çalışırken bile eğer 900 ila 1900 sayfa arasında giden hukuk kitaplarını okumuyorsam bilgisayarım daima açıktır. Televizyonu bile Tvibu player kullanarak bilgisayardan izlerim.
Öncelikle bu yoğun baskıya duyarlılık gösterdiğin için teşekkürler Ozan 🙂 Tabii bu ihtiyacın gündeme gelmesinde emeği olan arkadaşlara da teşekkür etmek gerekir.
Birçok aday çıkıyor bu arada. Bu ilgi çok güzel bir gelişme bence blog için. Fakat ben bu seçilecek (bir) kişinin özellikle gece bloga bakabilecek birisi olmasını tercih ederim doğrusu. White Fox gibi bu konuda yetkin adaylar olsa dahi bence bloga bakılamayan saatleri göz önünde bulundurmak moderatör alımını amacına uygun yapmanın bir gereği olacaktır. Bu yüzden de Amerika’daki arkadaşlar gibi bizimle en az 6-7 saat zaman dilimi farkı olanlar üzerine konuşmanın mantıklı olacağını düşünüyorum.
22:00 – 01:30 saatleri arasında idare edebilirim.
Ancak şöyle bir durum var ki, adayın, hava olayları konusunda teknik bilgisinin de en az Türkçe dil bilgisi kadar iyi olması daha yerinde olacaktır. Bu yüzden biraz çekimserim.
Ozan Hoca’ya not: Bildiğim kadarıyla Türkçe’ye yabacı dilden girmiş sözcükler çoğul eki dahi almış olsalar ‘kesme işareti’ ile ayrılmak zorundadır. Blog kelimesi de Türkçe’ye devşirilmiş bir kelimedir. “…blogun kurumsal kişiliğine uygun davranış…” cümlesinde blog’un şeklinde yazılması daha yerinde olacaktır.
Sizi kim arasın? 🙂 🙂
bende aday olsmmı diye dsnyormda blemedm??? Ady olsmki biraz trç öğrnsem. kib öpt bye..
😀 Aday değilim de, özellikle dahi anlamındaki de’nin veya mi’nin ayrı yazılmadığı yorumlara, beğensem de oy vermiyorum 😉
Öncelikle günlük bilgisayarın başından ayrılamam. Neden mi? Çünkü kamu yönetimi okuyan biri anayasa , hukuk ve güncel olayların takibini sürekli olarak yapmak zorunda. Ah unuttum… Ben bir de 2.seneme geçtiğimde dışarıdan bilgisayar programcılığı okuyacağım basit ve bildiğim bir bölüm olduğu için. Ben de amfiye bilgisayar götürüp bilgilerimi word’e kaydediyorum. Ben de defter kalemlik bir öğrenci değilim. Ben de adayım diyorum, ben de paylaşmak, bilgilendirmek istiyorum bana niye üyelik yok! “Ozan bana neden bakmıyorsun !” diye sesleniyorum ve adaylığımı koyuyorum.
Ben de cuma akşamı fantezi yapacağım. Daha önce kendi blogumda İtalya’daki, Norveç’teki, İspanya’daki ve ABD’deki durumları incelemiştim Bu de Dünya’nın öbür ucundan Yeni Zellanda’ya gideceğiz.
İnceleme konusu olay bu olacak 😀 😀 😀
İstanbul radarının ayarlarında son zamanlarda bir değişiklik yapılmış olabilir mi? Daha önceden sarı ve turuncu renkler görülünce daha fazla yağış görülüyordu sanki, dikkat ettiniz mi?
Mesajların geç edit edilip yayınlanması konusunda bir şey yapılamaz mı acaba? Çoğunlukla mesajlar yarım gün bekliyor. Tamam sitenin kalitesini yüksek tutmak için bu tarz bir çalışma gerekli ama…..
Halk çoktan kararını verdi. 🙂 Artık örgütlü gücümüze boyun eğilmezse bu işin sonu Saprtakus Blood and Sand olur. 🙂
Command-ouz (Bayrampaşa/İST, 152m)
-*+EDİTÖR ARANIYOR+*-
-Eklenen resim linklerini görünür bir şekilde düzenleyip bir de tıklayınca büyür moduna getirecek,
-Yapılan yorumları pohpohlayıp yazanın motivasyonunu artıracak,
-Esprili bir yorum yapanın yorumuna ağzı açık gülücük şeklinde cevap verecek,
-Birde pazar sabahları daha yoğun çalışacak,
-*+EDİTÖR ARANIYOR+*-
+ssk+yol+yemek+bir defaya mahsus olmak üzere kapı önüne 50 cm. kar.
İşin şakası bi yana kış aylarında artacak yorum ve resim yoğunluğu göz önünde bulunarak 1-2 editör alınabileceği taraftarıyım.Tabii ki son karar Ozan hocanın.Bu şekilde de devam edilebilir.
Umarım TV kanallarından birileri burayı okuyordur (ki sanmıyorum). Reyting almak, izlenmek ya da kendinizce “Halkı Uyarmak!” adı altında Call of Duty oyun serisinden, Blood Diamond filminden ve daha sayabileceğim pek çok soundtrack kullanarak, “İstanbul’a soğuk ve kar geliyor” yazılı metine hiç durmadan döndürdüğünüz kar küreyen dozer görüntüsüyle yaptığınız saçma sapan montajları daann! daaan! diye ekrana vurdura vurdura, sanki yüzyıllardır yağmur ve kar yağmıyormuş da çok büyük felaketler bizi bekliyormuş gibi sunmanıza ve insanları paniğe sürüklemenizden artık nefret ediyorum!. Öyle bir “Marmara’da Fırtına!” haberi yapıyorsunuz ki, işi gücü bırakıp marketten erzak toplamaya gidesi geliyor insanın. Dün ofiste 3 kişi “İstanbul’da kar başlıycakmış haberler söyledi bir an önce sevkiyat yapalım akşama kalmadan” diye koşturuyorlardı. Ne hakkınız var insanları yanlış yönlendirmeye, panik yaptırmaya? Herkes bizim gibi bu konuya meraklı değil ki! Çok büyük bir çoğunluk hava durumunu ya radyodan dinliyor ya da TV’den izliyor. İstanbul’da yağmur başladı diye 5 dakika boyunca asfaltı gösteren kanal gördüm ben (adını vermeyeceğim tabiki). Uyarılarınızı yapın, ama lütfen şu korku filmi müzikli, kara felaket, beyaz esaret senaryolu “havadan” haberlerinizden lütfen vazgeçin. Hakikaten çok komiksiniz.. Tabi ki olup biteni yayınlayacaksınız, toplumu uyaracaksınız ama herşeyin bir ölçüsü olduğunu ve çok extrem bir durum olmadığı sürece hava olaylarının bu kadar dramatize edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Benimle aynı fikirde olmayanlar ya da aksini düşünenlere de saygılı olduğumu baştan söylemek isterim. Bunlar şahsi düşüncelerimdir.
yaptıgınız yorumlar icin teşekkür ederiz yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Kanallar felaket habercisi gibi sizin yorumlarınızla diger hava durumu yayınlarını karşılaştırıp fikir edinmeye çalışıyoruz yorumlarınızı bekliyoruz iyi calısmalar diliyorum
Eksi oy veren kişi bu tür haber yapan biri diye düşünüyorum:)
Dediğiniz olay ne yazikki her sene tekrarlanıyor yahu istanbul’la kar geliyormuş kaynak mgm miş! mgm sitesinde hava sıcaklığı 10 derece gösteriyor öyle resmi açıklamada yok bunlar edirnede kar yağınca istanbulda’^da kar yağıyor sanıyorlar heralde kafalarına göre haber yapıyorlar
Ha reyting ‘de almıyorlar.Almadıkları için ısrarla aynı haberi gündemde tutuyorlar.
Bizim de iş yerinde birkaç arkadaş kar gelicek filan dediler ama benim havadelisi olduğumu bildikleri için ben onlara önümüzdeki günlerin nasıl geçiceğini hem kendim modellere bakıp hem de sevgili hocalarım ve kardeşlerimin yorumlarıyla biliyorum.
Bazen akşam eve geliyorum, hatun diyor ki kar geliyormuş Ozan. Bir de bunu bana diyor ha 🙂
Nereden duydun diye soruyorum, bir arkadaş söyledi TV’de alt yazı geçmiş diyor…
Reyting-reklam-para-vahşi kapitalizm eşkenar dörtgeninde gazetecilik ancak bu kadar yapılabiliyor… Adam Uludağ’a da Kadıköy’e de kar geliyor olsa alt yazıyı “kar geliyor” diye geçiyor, yeter ki kanalı 5 saniye daha fazla izlensin!
Bizim bunu değiştirmeye gücümüz yetmez. Ben bazen öyle usanıyorum ki bu durumdan, blog yazısı yazmaya dahi hevesim kalmıyor. İyi ki sizler varsınız, en azından yarenlik ediyoruz.
‘Kıyamete değil, yüzyılın kışına hazırlanın’ http://www.hurriyet.com.tr/planet/22075187.asp sayın hava delileri batı Avrupa’dan bahsediliyor fakat bizim bulunduğumuz bölgeyi de etkiler mi?
Rusya’da -25’ler normal. Rus meteorolojisi böyle sansasyonel açıklama yapmayı seviyor. 1-2 sene önce de Türkiye’nin karadeniz kıyıları -15 i görecek demişlerdi.
şefik (kuşadası/aydın 30m)
Normal bir haber. Her yıl böyle haber yapıyorlar. Ruslar’ın işi yine… Adamlar doğalgaz satmak istiyor işte 😀
Santiago bugün söz konusu haberde adı geçen Rus yetkili ile ilgili bir araştırma yaptı ve ismine hiç bir kaynakta rastlayamamış maalesef. Atmosferde hareketlenme başlayınca spekülatif haber yapma yarışı başladı gazete ve haber kanallarında. Yukarıda Drummer ne güzel yazmış ama biz yıllardır yazdık değişen bir şey olmadı. Yine yazacaklar, yine yapacaklar. Tek kaygı tıklansın, okunsun, konuşulsun. Yanlışmış, uydurmaymış, çakmaymış, etik değilmiş, kimin umurunda!
Al benden de o kadar. NAO’nun falan da oyle otomatik calismadigi belli oldu, blokun yapisindan dolayi tum sistemler batiya akiyor. Alaskali bir arkadasim gosterdi bugun gunduz -33’u gecememisler biz ise 20leri cok rahat gectik. Bu patern en az 2 hafta daha bizimle…
GFS son run’da 180 icine mevsim normallerini sokmus hatta pazartesine iyi kar vermis ama saglam bir sistem yok gibi cidden.(Bulundugum yer icin saglam sistem max -5 ve alti demek oluyor)
Welbane hocam, siz ne icin Washington’daydiniz? Sanirim hava ile alakali bir mesleginiz var merak ettim.
Az önce 46 KM’ye ulaştı burada rüzgarın hızı, daha ne kadar yükselir bilemem. Mahallenin köpekleri korkudan delirdi, boş boş havlayıp duruyorlar. Üst kattaki inşaat demirleri de feci gürültü yapıyor. Dışarı ile tek açık bağlantısı sobanın bacası olan odanın kapısını açarken hissettim dışarıda esen rüzgarın şiddetini. Sesi değiştikçe kapı da zorluyor. 🙂
Benden başka benzetenler olur mu bilmem ama anne karnındaki bebeğin ilk hallerini andırıyor.
Böyle bir görünüm oluşursa ondan sonra kimbilir neler yaşarız?
Bakış açımız farklı sanırım. Ben resme ilk odaklandığımda sizin gördüğünüz şeklin hemen üstündeki yüksek basınç ve daha sıcak alanda bir kadın şekli gördüm. Pisikiyatrim ne diyecek acaba. 🙂
Uzal’da sorun var galiba. Bende renk var ama iki saat öncesinden kalma. Ayrıca son durumlar sayfası da uzun zamandır çalışmıyordu galiba. Demin de yıldırım istatistikleri açılmıyordu bir ara.
Evet onu görmemisim tesekkür ederim. Bu arada ben rainbowww nickiyle burdaydım 2 yıldır. Yorum yapabilmek için yeniden üye oldum. Adımla üye olayım dedim. Devamlı takip ediyorum kısacası 🙂
Hosbulduk Ozancım 🙂 Facede de begeniyorum ve paylasıyorum. Bizim buralarda baslıyo galiba bişeyler (Kartal) yagmur fırtına hayırlısı . Aman su lodos bitsinde … Bi dısarı bakim dedim bide ne göriyim yagmur fırtına baslamıs bile….:)))
Saat öğle 12:30 oldu.
Bilkent’te güneşli bir hava var fakat hava hala 0 derece
Zaten ben hala istasyonlardaki sıcaklık ölçümlerinin, az da olsa güneşten etkilendiğinden şüpheleniyorum. Saat 16:00’da Ankara Keçiören 2 derece görünüyor ama hala gölge yerlerdeki toprakların, duvarların, çatıların, bitkilerin ve arabaların üzerinde dün tutan cılız kar taneleri duruyor. Bahsettiğim yerler yükseklerde değil, Ankara çukurunda. Hadi diyelim ki toprak sıcaklığı hava sıcaklığından düşük, benzer bir şey tüm yüzeyler için olur mu ?
Ödüllü yönetmenimiz, Nuri Bilge Ceylan’ın kar merakını bilmeyenleriniz olabilir. Birçok filminde ve fotoğraflarında, esaslı bir kar delisi olduğu görülmektedir. Aşağıda, seçtiğim birkaç fotoğrafı sizlerle paylaşmak istedim.
Birkaç fotoğrafta görünen yaşlı adam, Nuri Bilge Ceylan’ın geçen yıl hayatını kaybeden babasıdır.
Tüm fotoğraflar, kendi
official webresmî internet sitesi olan; http://www.nuribilgeceylan.com‘dan alınmıştır.http://serdarg1987.wordpress.com/?attachment_id=4
http://serdarg1987.wordpress.com/?attachment_id=13
http://serdarg1987.wordpress.com/?attachment_id=12
http://serdarg1987.wordpress.com/?attachment_id=11
http://serdarg1987.wordpress.com/?attachment_id=10
http://serdarg1987.wordpress.com/?attachment_id=9
http://serdarg1987.wordpress.com/?attachment_id=7
http://serdarg1987.wordpress.com/?attachment_id=6
http://serdarg1987.wordpress.com/?attachment_id=5
http://serdarg1987.wordpress.com/?attachment_id=14
Bilkent-Beytepe bölgesinin aylık yağış miktarı aralık ayının ilk 14 günü içinde 74.9 mm oldu. Özellikle bize çöl bölgesi gibi bakan anemodulion ve ozandeniz’e duyurulur. Modelleri gidişatına bakılırsa 110 mm’yi de geçeceğiz. Yıllık yağış miktarı şuan da toplamda 476.2 mm son yıllara göre inanılmaz kötü çünkü bu sene hiç elle tutulur kırkikindi sağanakları alamadık. Olsun yine de 500’ü yakalayacağız !
Hocam, aynı konuya ben değinecektim. Önümüzdeki haftaki yağışlardan da istediğimizi alabilirsek ay sonuna kadar Ankara’nın 42,5 mm olan uzun yıllar Aralık ayı yağış ortalamasının 3 katına bile çıkabiliriz. Ben ümitliyim.
Çöllere düzenli yağmur yağmaz zaten. O bölgeye göre o an öyle bir
extremekstrem/aşırı hava şartlarıoluşurkioluşur ki , 40 kg’lık bir yağış düşer ve bu 10 sene idare edebilir. 40 kg da 10’a bölününce yıllık 4 mm gibi bir yağış ortalaması ortaya çıkar. 🙂 Yani, aslında bu durum Anka-sahra’nın çöl olduğunu kanıtlamakta bence. 🙂Bizi Atacama çölüyle karıştırıyorsun herhalde, Konya Karapınar bile yılda 250 mm’den fazla yağış alıyordur. Hem ben buraya, yani Bilkent’e geldiğimden beri 4 senedir kış yağışları çok düzenli. 2008 öncesini bilemem, 4 senedir de 500 mm’nin altına inmediğini görmedim. Burası hatta bir ara 700 mm civarına geldi(2010 kışı).
Yarı-çöl, kurak sayılmamız için de 250-500 mm arası almamız gerek, yarı-çöl bile sayılmayız. En yağışlı mevsimimiz kış… Artık o uzun yılların ortalaması geçerli değil. İklim değişti.
Yok artık daha neler…”Ankara Karadeniz iklim kuşağındadır.” demediğin kaldı bir 🙂 700 mm Ankara’ya nasıl düşer yahu? Belgelerle gel White Fox. Yoksa sana inanmıyorum.
Buyur burada çukurun yağış miktarları var. 2010’un yağış miktarı Eylül olmadan çukurda 620 mm http://climexp.knmi.nl/data/pa17130.dat
Çok iyi hatılıyorum Beytepe’de ekim yağışı 180 mm’nin de üstündeydi.
Biz çöl değiliz o kadar 😛
Arada olur öyle anomaliler. Ankara’nın kupkuru bir yer olduğu gerçeğini değiştirmiyor maalesef 🙂
Çöl değilsiniz de, ortalamalara bakılır aga 🙂
Ozan hocam Gaziantep için Freemeteo sitesi salı gününü ısrarla karlı gösteriyor. MGM ise bugün itibariyle karlakarışık ikonunu yağmura çevirdi.Sizce Gaziantepliler yılın ilk karıyla tanışabilecek mi salı günü? Cevabınız için şimdiden teşekkürler.
Yağmur/kar açısından bu kadar sınırda bir sistemi 4 gün önceden bilmek çok zor. Yaklaşsın o zaman yorumlayalım.
MGM’nin perşembe tahmini, yani kar tahmini pek başarılı olmadı. 2-3 gündür perşembeye 2’li kar ikonu konuldu ama pek gerçekleşmedi gibi.
2 yıldızlık bir yağış yoktu evet ama hafif kar sağanakları gerçekleşti. Burda 2 gündür MGM’nin Ankara’ya perşembe yağış verdiğini konuşurken, bu haber dün internet sitelerine düştü. Yağış dün olmasına rağmen cuma ve cumartesi haritası kullanılması, içeriğin çok komik olması muhtemelen yalan haber olduğunu gösteriyor.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22151495.asp
Biraz cesur davrandılar. ECMWF, kararlı şekilde gün boyu yağış gösteriyordu hafif de olsa. GFS ise yağışın sabah saatlerinden sonra etkisini kaybedeceğini kararlı şekilde gösteriyordu. Anladığım kadarıyla GFS’i hiç göz önünde bulundurmadılar.
Felaket yılımız olan 2007’nin 24 Şubat sabahı deniz etkisi yağışları mükemmelmiş.

Ahl verilerinde max. sıcaklık 5.0, min. sıcaklıkta 2.7 olarak gözüküyor.
Sinoptik görünüm aşağıda:
Bu da animasyonu:
Geçen sene 1 Şubat sabahı ise deniz etkisi yağışları kar olarak düşmüştü ve ben kapımın önünde 47 cm. kar ölçmüştüm :O

Bi an önce yeniden bu tür videolar çekmek istiyorum 🙂
Ankara’ya kümülüs kongentus kar sağanakları geliyor. Sanırım soğuk cephe geçtikten sonra daha sık oluyor bu.
Büyük ihtimalle bugünkü son şovunu yaptı, su içeriği az da olsa DEK’ler gibi görsel bir şölen oluşturup ince bir örtü bıraktı şehrin ortasındaki kitle.
MGM dün öğle saatlerinde dün gece için minimum İstanbul AHL tahminini 3 derece olarak güncelledi. 2,7 derece ölçülmüş.
Önceki gün modellerde hafif de olsa karayel görünüyordu. Dün rüzgarı poyraz olarak gösterdi modeller ve bu gerçekleşmiş. Rüzgar neredeyse hiç esmemiş. Estiği zamanlarda da poyraza meyletmiş.
Dolayısıyla 2,7 dereceden aşağı inememiş. Hemen yanındaki Florya 1,8’de kalmış. Buraya yazmadım ama Samandıra’nın sıfırı göreceğini düşünüyordum. Hafif altını görmüş. Her ne kadar 1 derecelik bir güncellemeyle tutturmuş olsa da hedeflemiş olduğu +-2 standardını yakaladığı için MGM’yi tebrik eder başarılarının devamını dilerim. Ancak unutmasın ki sezon yeni başladı. Bunun İç Anadolu’su var, Denizli’si var, Çanakkale’si var. Elbet yakalarım.
Bir minimum sıcaklık delisi daha ^_^ İşten gelir gelmez ne modele bakarım ne radara. İlk olarak istasyonların minimum sıcaklıklarına bakıp benim istasyonla kapıştırırım 🙂
Bu arada dün gece Kemerburgaz -1.8, Ömerli’de -1.5 dereceye indi.Ayrıca Kemerburgaz daha şimdiden -1.6 derece ve 2 gün önce beklediğim -5 ölçülecek gibi.
Haklısın. Dün gece epey bi donmuşuz.

Göztepe ölçümleri hala yayınlanmıyor. 2 hafta oldu.
Dağlık Bilkent bölgesinde lapa lapa kar yağıyor, çukur ne alemde ? ? ?
Çukur değil de… Senin yazını görünce az önce evdekileri (ankara/altındağ 1085mt) aradım kanka… Orada da lapa lapa yağıyormuş.
kızılcahamam’da 18 den bu yana karla karışık yağıyordu artık kar oldu ama fazla güçlü değil, az önce arkadaşın arabasıyla 1400 rakıma çıktık ve 1 karış karda 1 saat gezindik çok güzel bir duygu.
Çukurda değişen birşey yok, yağmura devam. Soğuma etkisini gösterdikten sonrada muhtemelen yağış kesilecek. Belki serpinti şeklinde kar görülebilir ama oda tat vermez. Kızılcahamam’da sıcaklığın şimdiden sıfıra düşmesi çok iyi olmuş, gerçek bir kardelisi olan olan Karsever hocam adına çok sevindim.

teşekkürler yağış kar şeklinde devam ediyor. inşallah kesilmez hemen. mgm’nin yarına koyduğu kar ikonunu çok merak ediyorum modellerde olmamasına rağmen kar yağarsa demek gerçekten ciddi çalışmalar var demektir.
Bilkentte çöken yoğun yamaç sisi ile beraber sıcaklık 1 derece civarına indi ama yağış saf yağmura dönüştü. Son yarım saattir de durum böyle
Sert taneli ince ama çok sık taneli bir kar yağışı şu anda kaldırım ve yol kenarlarına bile tutmaya başladı.
Hayırlı olsun. Biz kuru soğuk 😦
Sabah uyandığımda çoğu erimişti!
Benim burda o da olmadı… Bu kaçıncı oldu. Şiddetli yağmur yağıyor durmadan, ama kara döndü mü yağış kesiliyor. Beyşehir olarak yerde kar göremedik daha.
Sabah 08:00 için yaptığım analiz buydu:
Fakat doğuya doğru soğuk cephe yine hareket etmeyi durdurdu gibi, saatlerdir yağış Ankara’nın batısında aynı yerleri vuruyor. Geçenkinin aynısı oldu bu cephe gündüz durağan cephe haline geldi.
Bu da 10 Aralık 2012 – Saat 14:00’teki durum, hemen hemen aynısı oldu:
Evet White Fox, aynı 10 Aralık gibi oldu. Eskişehir’de saatlerce yağmur yağdı dün yine. Bana kalırsa rahat 10 kg. yağış düşmüştür fakat MGM 5 kg. olarak ölçmüş.
İsviçre’de son 60 yılın en karlı Aralık başlangıçlarından biri yaşanıyormuş… Luzern kentinde son 60 yılın en yüksek Aralık ayı kar kalınlığı ölçülmüş…
http://www.meteoschweiz.admin.ch/web/de/wetter/wetterereignisse/dezemberschnee_2012.html
bugün ankara için kar ihtimali nedir saat kaç gibi çevirebilir acaba kızılcahamam civarında.
Bugün belki hiç çevirmeyebilir 😦
kızılcahamam’da aralıksız yağış var ama yağmur artık sulu kara döndü hatta kar daha fazla diyebiliriz ankara’da olmayacak galiba ama burlarda yağacak gibi. yarın meteogramlarda yok ama mgm ısrarla kar veriyor.
Ben de genel olarak orta kuvvette yağmur bekliyorum. Yalnız gece ilerleyen saatlerde soğumayla yağışın son demlerinde kar yağabilir.
Bilkent-3’te demin karlı yağmur yağdı, taksiyle dönüyordum arabanın camına düşen tanelerden kesin olarak emin oldum ama şimdi yağmur çisentisi var.
Az önce Pursaklar tarafında otobandan geçtim, yağış kar olarak düşüyordu.
Sibirya 1055mb’a çıkmış durumda, çekirdeği hala alışılagelmiş kadar soğuk değil. Bu derece yüksek bir değere ulaşması için alışılmışın biraz üzerinde. Ama yavaş yavaş Akdeniz’e sokulmaya başlayan 955mb çift başlı devasa alçak basınç Sibirya’yı acayip baskılamış durumda. Bakalım o alçak (!) batıya çekilmeye başlayınca Karadeniz’in kuzeyinde neler olacak. Gerçekten merakla takip ediyorum; edilmesi de gerekiyor.
Arkadaşlar merhaba haftasonu Ankara İdris dağındaydım çektiğim birkaç fotoğrafı paylaşmak istedim umarım beğenirsiniz. Fotoğraflar 1800 metre de çekilmiştir.
Güzel fotoğraflar, burası zirvenin batısı mı ? Yol var mı oraya kadar ?
Fotoğraflar farklı yerlerde çekildi. Biz Hasanoğlan’dan 4 saatlik yürüyüşle bölgeye ulaştık ama yollar var sanırım arabayla da çıkabilirsiniz zirveye kadar.
Toroslar bembeyaz. Tahtalı Dağı:

Bitlis’in neden çok kar aldığı üzerine okul arkadaşlımla görüş ayrılığına düştük. Onun düşüncesi Van gölü nedeniyle bu kadar çok kar yağdığı yönünde. Ben ona Van gölü ile ilgili olmadığını söyledim ancak görüş ayrılığı hala devam ediyor.
Ona havadelisine bunu yazacağımı ve cevapları buradan okumasını söyledim.
Bu konu enine boyuna tartışıldı daha önce. Tespitinde büyük ölçüde haklısın. Ben de arkadaşın gibi düşünüyordum aslında ama kazın ayağı öyle değil. İlgili tartışmayı ben biraz aradım ancak bulamadım. Birazdan birilerinin link vereceğini umuyorum. Biz de hatırlamış oluruz.
göl etkisiyle kar yağışının neden olduğunu okumuştum bir yerde
“Türkiye de en çok kar bilinenin aksine Erzurum , Ağrı ,Ardahan a değil. Toz, nem, ve Isı dengesi ile Bitlis İline yağar.. ben yerinde olsam Bitlis e Giderdim”
“Kesinlikle doğrudur. Hatta kar birikimi açısından türkiye ve Avrupa rekorunu elinde bulundurur bitlis Tatvan 525 CM Ben askerliğimi Bitlis Tatvan da yaptım ve bir gecede 120 cm kar yağdığına şahit oldum öyleki Kanada’da meydana gelen Lake Effect yani göl etkisi kar yağışlarını tatvanda her kış görmeniz mümkündür. Civar illerde 50-60 cm kar varken Tatvan’da 200 cm üzeri kar ile karşılaşırsınız ve bu yağışlar öyle süreklidir ki 17 gün boyunca aralıksız yağdığını hatırlarım”
Alıntı:(http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?p=2504398)
Tatvan’daki belki, ama Bitlis’teki göl etkisi değil. Nerede tartışmıştık bulamadım.
Lake-effect olmasa bile kesinlikle lake-enhanced olduğu savunulabilir.
Ben bunun göl etkisi olduğunu düşünmüyorum. Zaten geçen kış da tartışmıştık. Mesele Akdeniz’in nemini yükselmeye zorlayan dağ sıralarının bir eseri tamamen diye düşünüyorum. Diğer Doğu Anadolu kentleri dağlarla çevrili ve etrafına göre çukurda kalan, deniz etkisine tamamen kapalı ovalarda kuruluyken, Bitlis güney ve güneybatı rüzgârlarını alabilecek bir vadide kurulmuş. Akdeniz’in nemi Suriye üzerinden rahatlıkla ulaşabilir Bitlis civarına.
Bitlis’teki yoğun kar yağışlarının sebepleri Akdeniz’den Bitlis’e ilerleyen bölge boyunca nemi engelleyecek yükseltinin bulunmaması, Bitlis’in güneybatısı boyunca uzanan bir vadinin yağışların şehir üzerinde kanalize olmasını sağlaması ve son olarak da Bitlis’in gerçekten çok yüksek olması olarak sayılabilir. Çoğu kimsenin dikkatini çekmez ama Bitlis Erzurum ve Kars’tan daha yüksek bir ilimizdir. Hatta bildiğim kadarıyla Ardahan’dan sonra ikinci en yüksek rakımlı il olması lazım.
Lake-effect’in etkisi çok ama çok kısıtlı olabilir. Çünkü Van Gölü’nün sıcaklığı zaten 850mb sıcaklığıyla çok büyük farklar içermiyor. Kışın bölgenin soğuk olması ve gölün de durgun bir su olması gölün yeteri kadar sıcak olmasını engelliyor. Ayrıca bölge 850mb sıcaklıklarının çok fazla düştüğü bir bölge değil.
Vakt-i zamanında yapılmış olan tartışmayı şu linkte bulabilirsiniz…
Süper tartışmışız 🙂
Özetlediğin ve tartışmanın yerini bulduğun için çok teşekkürler.
Link için teşekkürler. Bu tartışma 2 yıl önce yapılmamış olsaydı ben adım gibi emindim Bitlis’teki yağışların temel sebebinin göl etkisi olduğundan. Bunun sayesinde ikna olmuştum.
Bitlis’in civar illere göre nisbeten daha fazla yağış almasında Van Gölü’nün etkisi büyüktür. Göl etkisiyle kar yağışları için aranan şartlar büyükçe bir göl, bu gölün bulunduğu noktayla yaklaşık 1500 metre yukarısındaki sıcaklık arasındaki farkın istisnalar haricinde 12-13 derece olması ve uygun rüzgar hızı ve yönü değil midir? Neden 850 hpa sıcaklığına takılıyoruz? 1700 rakımlı bir yerden bahsettiğimize göre bu konuyla ilgili 850 hpa sıcaklığının pek de önemi yok. Daha yüksek seviyelere bakmamız lazım. Ayrıca havadelisinin Tatvan için olabilir ama Bitlis için olmaz tespitine katılmıyorum. Sarıyer’de deniz etkisiyle yağış olur ama Bakırköy’de olmaz benzeri bir yaklaşım. Oysaki White Fox geçen kış deniz etkisiyle gelişen yağışların nadiren de olsa Ankara’ya kadar bile ulaşabildiğini ispatlamıştı. Bence o bölge Sibirya yükseğinin etkisiyle hakim rüzgar yönü doğu-kuzeydoğu olduğu için göl etkisiyle kar oluşumu için gerekli şartları fazlasıyla sağlıyor. Bingöl’den Tunceli’den Muş’tan daha fazla yağış ortalamasına sahip olmasında aradaki fark bu saydığım illerin göl etkisiyle kar alamamasından kaynaklanıyor. MGM resmi kayıtlarında Bingöl’ün maksimum kar kalınlığı 2 metreyken Bitlis’te bu rakam 3,5 metreyi buluyor. Eğer Van Gölü olmasaydı Bitlis’in de maksimum kar kalınlığı muhtemelen Bingöl kadar olurdu. Ayrıca neden Van ili göl etkisiyle kar yağışlarından Bitlis kadar etkilenmiyor sorusuna da İzmir ile Atina arasındaki fark örneğini verebilirim. Hakim rüzgar yönünden kaynaklı bir durum bu.
Umarım eski tartışmayı okumuşsunuzdur (linki var).
Bingöl ve Muş, güneyden gelen neme göre ana dağ zincirinin (Güneydoğu Toroslar) arkasında kalıyor. Bitlis ise Baykan’dan başlayan vadiye kanalize olan havanın tam hedefinde.
Tunceli’nin durumu tamamen farklı. İl merkezi, ildeki en alçak ve kuytu noktalardan biri (950 metre). Oysa mesela Ovacık ilçesi öyle değil, yüksek, ve Bitlis kadar kar alıyor neredeyse (haberlerde görüyoruz, resmi verisi yok).
Konuyu genelleştirerek tartışıyoruz, “Bitlis’te çok fazla yağış olmasının ana nedeni orografik etkidir” demek, “Bitlis’te göl etkisiyle bir şey yağmaz” demek değildir, saptırmayalım. Yani elbette ki Sarıyer, Bakırköy’den daha fazla deniz etkisi yağışı alır, bu Bakırköy’de hiç deniz etkisi olmaz demek değildir.
Son olarak, hakim rüzgar yönünün kuzeydoğulu olması, kuvvetli yağışların da o günlere denk geleceği anlamına gelmez. Tüm Marmara’da hakim rüzgar yönü kuzey ve doğulu, ama Trakya en çok lodoslu sistemlerden yağış alıyor.
Konuyu tarihsel verileri de kullanarak daha kapsamlı araştıracağım, öte yandan “Van radarı” kurulmadıktan sonra gölde ne olup bitiyor bunu tam olarak bilmemiz de mümkün değil.
Ana nedenin orografik etki olduğu noktasında mutabıkız. Ben siz hiç göl etkisi yoktur diyorsunuz da demedim. Bitlis ile civar iller arasında bariz bir fark görüyorum ve bu farkın sebebi Bitlis’in Van Gölü etkisiyle aldığı yağışlardır diyorum hepsi bu. Yani sadece aradaki farka dikkat çekiyorum. Van radarının kurulmasını beklemek çok zamanımızı alır. Bunun yerine şöyle bir önerim var. En azından önümüzdeki haftalar için yüksek çözünürlüklü WRF modeli uygun şartlar oluştuğunda nasıl bir tepki veriyor bunu takip edebiliriz.
Aradaki farkın çoğu da orografik etkiden, güneyli neme göre olan konumdan kaynaklanıyor.
WRF’yi takip edelim.
Minimum sıcaklık konusunda iddialaşmayı severim. Geçtiğimiz yıl da epey bir kapışmıştık MGM ile. 🙂 Bu sezonu çarşamba gecesiyle açmış olalım. Şu an için MGM’nin tahmini 4 derece İstanbul AHL için. 850 hPa sıcaklığının -7, rüzgarın hafif karayel, havanın da parçalı bulutlu olacağı öngörülmüş modellerde. Bu doğrultuda benim tahminim 1 derece olacak. Sıfırı görme ihtimali de yok değil ama 1 derece daha mantıklı bir tahmin gibi duruyor. MGM tahmininde düzeltmeye gidebilir elbette son gün. Bense arkasında duracağım. ( Delikanlı tahminci mode 🙂 )Takipteyim.
Katılıyorum. Ben de MGM’nin İstanbul’da minimum sıcaklıkları yüksek tuttuğunu düşünüyorum. 🙂 Ilıkcı olmalarından şüpheleniyorum. 😀
Şu anki tabloya göre 13 ve 14 gecesi Ömerli ve özellikle Kemerburgaz’ın çok rahatlıkla -5 dereceye ineceğini tahmin ediyorum.Benim bulunduğum yerde de tipik enverziyon hadisesi nedeniyle sıcaklık büyük ihtimalle don oluşturacak düzeye erişemeyecektir.
Afedersiniz ama ben Mgm’yi sıcaklık konusunda takmıyorum.İlçe tahminleri çok kötü.Rakıma göre sıcaklık veriyorlar.Bölge vadide mi kalıyor,rüzgara açık mı ya da enverziyon oluşabilecek bir bölgede mi kalıyor diye araştırma yaptıklarını sanmıyorum.14 gecesi Çatalca’ya -3, Bakırköy’e 3 derece vermişler ama enverziyonu hesaba katmamışlar.O gece Bakırköy’ün Çatalca’dan daha soğuk olma ihtimali çok yüksek.
Sofya’da olanları aktarayım 😀
Dün iyi bir “Savrulan kar” yağdı sıcaklık gündüz -4 -5 derecede !
Bugün burda hava güneşliydi ama tabiri caizse “eşek öldüren güneş” vardı 😀
Yarın da iyi bir kar yağışı olacak sanırım Sofya’da…
Ondan sonra yılbaşı tatili var ben ayın 15’inin akşamında Çorlu’da olucam Ocak’ın 6’sına kadar Çorlu’dayım 🙂
Ondan sonra macera kaldığı yerden devam edicek 😀
70 yıldır günlük tutuyormuş. Günlükte benim dikkatimi çeken bir kısım oldu 🙂
70 mi?
Evet 70 ancak bu fotoğraf arşivdenmiş sonradan gördüm.
Valla ’94 yılında, henüz çocuk olan biri tarafından yazılmışa benziyor. Ben cidden anlamadım 70 yıllık olan şeyin ne olduğunu. Yani bu kişi şimdi olsa olsa 30 yaşındadır en fazla.
İsviçre Alpleri’ndeki kar kalınlığı, yılın bu zamanı için olması gerekenin (uzun yıllar ortalamalarının) 2 ila 5 katı arasında!

Kamera görüntüleri: http://www.kaikowetter.ch/berneroberland.html
Kar istatistikleri: http://www.slf.ch/schneeinfo/schneekarten/hsm/index_DE
Enfes manzara yaaa. Ben de Toroslar’a gidip çıkayım diyorum, maalesef benim köyde benden başka hava delisi yok 😦 Tek başına da gidilmiyor…
MGM internet sitesinde yaklaşık 1 haftadır Göztepe/İstanbul ölçümlerini yayınlamıyor. Acaba İstasyonu mu kaldırdılar ?
Bugün tamamen koptular olaydan. Sabah 9’dan beri son durumları, tahminleri, radar görüntüleri (MGM sitesindeki) güncellenmedi. Çok da hareketli bir gün yağış, fırtına olarak. Umarım çabuk çözerler sorunu.
İlçe ilçe tahmin yapmasınlar daha iyi. İki yer arasında yatay yönde 18 km fark var.
ve ECMWF de son durak! 🙂

“Kafayı yiyen yalnız siz değilsiniz, ben de sizinle birlikte sıyırdım” diyor ECMWF… 🙂 Kendimi bir an 1 Nisan’da sandım.. 🙂
Ahaha Bilkent 36-38 olmuş ! Türkiye’de 1025’lik, Almanya’da 1030’luk Ab dikkatlerden kaçmadı. Uralların kuzeyinde de 1070’lik var ona da T vermiş 😀
MAYA, 2012 diyorum 🙂
Hahahaha 😀 yoksa… 😕
Antalya’nın o meşhur yağmurlarını tadıyorum şu an. Hayatımda ilk defa bu kadar kesintisiz olarak devam eden ve şiddeti de olağan üstü olan bir yağışa şahit oluyorum şuan ikamet ettiğim yerde. Gökyüzünde ise ayrı bir görsel şölen var. Yıldırımların, şimşeklerin ardı ardına gökyüzünde beliriyor ve ortalığı muhteşem bir şekilde aydınlatıyor.
Hemen karşımda gözüken dağların tepelerine ise ilk kar yağdı çarşamba günü. Çok acayip bir duygu seli içerisindeyim 🙂 İlk fırsatta içimdeki kar özlemini biraz olsun dindirmek için kendimi yaylalara atacağım. 🙂 Burda beni deli zannediyorlar kara olan tutkumu açıkladıktan sonra, her muhabbettimizde konuşmayı kara, soğuğa bağlıyorum, bir gün beni dövecekler diye korkuyorum 🙂 Fakat bu muhabbetlerimin bir karşılığı oldu ve sonunda bugün köyden bir komşum gelecek haftasonu beni alıp kendilerinin yaz sıcağından kurtulmak için yaz aylarında sığındıkları Bey Dağları’nda yer alan Karabayır Yaylası’na gideceğimizi söyledi 🙂 Bakalım inşallah sözünü tutar :d
Neyse herkese selamlar bu arada heyecandan unuttum 🙂
Kars bugün şov yapmış. Minimum sıcaklık; -18 , maksimum sıcaklık; -7 derece olmuş !
2012 Kasım ayı kar örtüsü değerleri

2012 Kasım bulutluluk değerleri

2005-2012 Ekim arası bulutluluk animasyonu

Onur kankamla Facebook’ta görüştüm. Yakında Türkiye’ye döneceğini bildirdi.
Yalnız şu sıralar kendisi bir karsever olarak acınacak halde 😀 😀 😀


Malum kendisi kar bekliyor ve bulunduğu Lansing dışında bütün çevresi kar alıyor, kendisi ise sıfıra çok yakın bir yer sıcaklığına rağmen yağmur almaya devam ediyor (1 dereceden az 0 dereceden fazla bir yer seıcaklığına sahip)
Dikey atmosfer incelemesi yaptım, Lansing üstünde bulutu taban sıcaklığı -0,2 tabanın biraz üstünde -3,4, bulutun ortasında 2 derece(!) ve tepesinde -5,6 derece, bu nasıl bir şanstır bu ne acaip bir bulut sıcaklık dağılımıdır böyle…
İlginç bulduğum için paylaşayım dedim.
Bir de 1400 metre dolaylarında gördüğüm kadarıyla sıcak cephe var.
İlerleyen saatlerde taban sıcaklığı -2’ye tepe sıcaklığı 2.8 dereceye yer seviyesi sıcaklığı -0,2 civarına inecek gibi donan yağmur ya da çiseti alabileceğini söyledim kendisine 😀
Normalde bulutun tabanı yukarıya göre daha sıcak olur, Onur’un bulutu tabandan yukarı doğru gittikçe ısınıyor. Hahaha
Bahtsız bedevi 🙂
Son durumda sıcaklık -1 olmuş ama hala yağmur çisentisi devam ediyor. Onur’un bulutu baştan sorunlu olunca isterse yer sıcaklığı -10 olsun Onur yağmur ve yağmur çisentisi almaya devam edecek.
Sesli güldüm 😀 Çok gıcık bir durum.
Giresun Ağaçbaşı yaylası
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=22
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=23
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=24
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=25
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=26
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=27
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=28
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=29
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=30
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=31
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=32
http://espiye1976.wordpress.com/?attachment_id=33
Tesadüfen 6-10 Eylül 2009 arasında ki uydu animasyonunu buldum.

Yakın zamanın en büyük sel felaketiydi.Kimi insanlar selde kaybolan çocuğunu arıyor, kimileri de tabak-çanak yağmalıyordu…
İlk defa geçtiğimiz ay yayınlandığımız mevsimlik tahminde bahsini açtığımız QBO endeksi rayına oturmuş görünüyor.
Kasım ayı verilerini de girdikten sonra, stratosferdeki kuvvetli doğulu rüzgarların, Ocak – Şubat ayları civarında iyice yavaşlayıp batılı faza geçeceğini söyleyebiliriz.
Bu endeksin daha önceki senelerde aldığı benzer seyirleri iyice sadeleştirirsek, önümüze bu seneye en çok benzeyen 4 farklı sene çıkıyor. En çok benzeyen de 1984-1985 senesi.
Bu senelere ait Kuzey Kutbu üzerindeki 30 hPa (yaklaşık 24.000 metre) stratosfer sıcaklıklarını incelediğimizde, 1 sene dışında karşımıza ani stratosfer ısınması çıkıyor. Bunun ne anlama geldiğini buradan okuyabilirsiniz:
http://en.wikipedia.org/wiki/Sudden_stratospheric_warming
Kısaca değinirsek, ani stratosfer ısınması, bir çok araştırmaya göre, kutup girdabının zayıflaması ve kutuptan güney enlemlere soğuk akışı olacağının bir göstergesidir ve stratosferde yaşanan en dramatik hava olayıdır. Kutup üzerinde, 30 hPa seviyelerinde hava bir kaç günde onlarca derece birden ısına bilmektedir.
Sürpriz olmazsa, bu sene de ani stratosfer ısınması yaşayacağız gibi görünüyor, bu da Kuzey Yarımküre’de bir yerleri ciddi soğuklar işgal edebilir anlamına geliyor. Zaten halihazırda negatifte ısrar eden AO ve NAO endekslerini de buna bir delil olarak alabilirsiniz.
Kuzey Kutup Dairesindeki 30 hPa sıcaklık anomalileri:
1984-1985
1996-1997
1998-1999
2003-2004
2011-2012-2013 (Şu anki gidişat)
Harika haber ve güzel çalışma teşekkürler 🙂
Hırvat başkenti Zagreb’te kar kalınlığı 40 cm’ye ulaşmış.
Zagreb’in Kızılay Meydanı yana Taksim meydanı ile eşdeğer Jelacic meydanından son görünüm http://www.skylinewebcams.com/en/webcam/hrvatska/grad-zagreb/zagreb/trg-bana-jelacica.html
Kalınlık değerlerinden temel kar tahminine yönelik yenilenmiş 2. baskı 🙂
http://skewtmaster.com/2012/12/08/kalinlik-thickness-degerlerinden-kar-tespiti-yenilenmis-2-baski/
Skypee’tan Irak Erbil’deki arkadaşımla görüştüm az önce,çok sağlam gök gürlüyordu ve şiddetli yağmur vardı.Zaten,biz görüşürken elektrikler de kesildi…
Bundan 2 yıl evvel Türkiye ılık ve yağmurlu bir kış geçirirken teyzem beni şubatta Astana’ya götürmüştü. Hayatımda gördüğüm belki de göreceğim en yakıcı soğuk ordaydı.


Önümüzdeki hafta Sibirya soğukları güneye Kazakistan’ın başkenti Astana’ya kadar genişliyor, tıpkı benim yaşadığım duruma benzer bir tablo oluşturacak.
72 saat sonra Astana hapı yutuyor, 120 saat sonra gündüz bile -30’lu değerlerde kalacak.
Hazar’ın kuzeyi ve doğusu ne kadar anlamsız, ne kadar saçma sapan bir coğrafyadır. İnsanı donduran kuru soğuk ve azıcık yağış.
Belgeselde izlediğim kadarıyla Ural bölgesi çok güzel bir yer, şahane de orman var, yaban hayat da çok çeşitli ve aslında Sibirya’daki tayga ormanları da kendine göre güzel. Haksızlık etme bence bölgeye… ama Hazar’ın Türkmenistan tarafı berbat bu konuda sonuna kadar haklısın eskiden Hazar denizi bugünkü Türkmenistan topraklarının %70’lik bölümünü, Kazak topraklarının (yüzdesini unuttum) da (küçük) bir bölümünü kaplıyormuş. Hazar çekilince geri de kalan tuzlu ve üstünde ot bitmeyen toprak kalmış… Doğal görüntü korkunç ötesi…
Ben Ural’dan ve Sibirya’dan bahsetmiyorum zaten. Şu alandan bahsediyorum;

Orta Asya çok zengin yeraltı yataklarına sahip. Ayrıca dünyanın en büyük kapalı havzası. tüm kesimleri kurak değil en önemlisi iki tane büyük nehire sahip Amuderya ve Siriderya. Bu nehirler üzerine 150.000 km yi bulan kanallar yapılmış durumda. Ayrıca her kesimi kurak dğeil özellikle Kazakistanın kuzeyi güzel yağış alıyor. Mevcut yerleşmeler su kaynaklarının bulunduğu vadilerde bulunuyor.
Ben sadece bölgenin iklimbilimsel verilerine dayanarak bir değerlendirme yaptım. Dolayısıyla bölgenin çok büyük bir kapalı havza olması, yeraltı zenginlikleri, nehirleri, vs. önemli değil konu dışı olduğu için. Bir de bu çizdiğim alan içinde, tâ en kuzeydeki Astana bile yılda sadece 318 mm yağış alıyor, ki bu çok az bir miktar. Yılda 500 mm’yi bile görmeyen bir yer çok anlamsızdır benim için.
Bizim iç kesimler ne kadar alıyor? Astana özel bir yer olabilir. Kazakistan’ın kuzeyinde yağışlar 500 milimetreyi buluyor.
Kuzeydeki yağış azlığı Astana’ya has değil. Çizili alandan daha da kuzeyde, Rus sınırının dibinde yer alan Petropavl kenti bile yılda sadece 352.9 mm yağış alıyormuş.
Kazakistan’ın kuzeyinde yağışın 500 mm’yi bulduğu bir yer yok. En azından çizili alan içinde yer alıp da bu listede olan kentlerin hiçbiri 400 mm’yi bile göremiyor;
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_cities_in_Kazakhstan
Bazı kentlerin iklim verilerini girmemişler ama girmiş olsalardı da bir şey değişmezdi zaten.
Yağışların önemli bir kısmı yazın düşüyor bu sıcaktan bunalarak bir yaz geçirmekten daha iyi bir şey bence (mesela temmuz yağış ortalaması 50 mm Astana’nın)
Termik yüksek basınç alanının gelişim alanında olmalarından dolayı kış yağışlarının azlığı kaderin bir cilvesi 😀 😀 😀
Kazakistan da bizim gibi buğday üreticisi bir ülke. Bizim Konya Ovası’na benzer şekilde az yağış ve sert karasal iklim ile tarımsal faaliyet yürütebiliyorlar. Verim çok fazla olmasa da, dünyanın en kaliteli ve dayanıklı buğdayları burada üretiliyor. Türkiye de Kazakistan’dan her sene önemli miktarda bu kaliteli buğdayı ithal ediyor.
Ama Kazakistan çok büyük bir ülke. Bu üretim ağırlıklı olarak hangi bölgelerinde yapılıyor, onu bilmiyorum.
http://en.wikipedia.org/wiki/International_wheat_production_statistics
hububat_2012.pdf erişimi için tıklayın
:Çok ilginç ve muhteşem bir coğrafya. Moskova’nın doğusunda başlayan ormanlar Pasifik Okyanusu’na kadar aralıksız 12.000 km gidiyor. Urallar olsun, Sbirya olsun, Kazakistan olsun şehir, şehir gezmişliğim var. Yakutsk tarafları zaten yaşanacak gibi değil ama, Omsk, Tomsk, Novosibirsk gibi büyük ve entellektüel sayılabilecek kentlerde o acımasız soğukta nasıl yaşanır hala anlayabilmiş değilim. Soğuk Sibirya’da elle tutulan, gözle görülen somut bir kavram. Yalnız şunu söylemek gerekli, Altay’ların inanılmaz vahşi doğasını görmemiş olan çok şey kaybeder. Kazaklara gelince Çin korkusundan güzelim Almaata’yı bırakıp başkentlerini Sibirya’ya taşımak akıllara ziyan bir olay.Tanrı dağlarının yanı başındaki güzel Almaata……Ve “Altın Adam”…. Türk tarihinin kuşkusuz ve tartışmasız en önemli eserine ev sahipliği yapan güzel Almaata..
Bunların arkasında nüfus dengeleme politikaları var, elbette ki Kazaklar da farkında kuzeyin acımasız iklim koşullarının fakat Kazak nüfusu ağırlıklı olarak güneye yığılınca ve kuzey toprakları bomboş kalınca çareyi başkenti kuzeye (Astana’ya) taşımakla bulmuşlar.
Nedeni Kazakistan’daki Rus nüfusun kuzeyde çok fazla olması ve bunun değiştirilmek istenmesi. Ayrıca eski başkent ülkenin bir ucundaydı. Bu nedenlerle başkentin yeri değiştirildi.
Şimdi de ülkenin bir başka ucunda. Pek akıllıca bir değişim olmuşa benzemiyor.
Feciymiş cidden.
Bern (İsviçre, benim eski memleket), aynı 2010 Aralık’ındaki gibi kopuşlarda… Karın yarına kadar sürmesi bekleniyor… Ah ah gel de özleme şimdi 🙂
İsviçre kameraları: http://www.kaikowetter.ch/berneroberland.html
Yurtdışında bütün dağlarda en az 4-5 webcam var. Bizim büyük ve pahalı kayak merkezlerimizde bile ya kamera yok, ya da var ama çoğunlukla çalışmıyor.
Güney enlem, 28m rakım, büyük şehirde olmak… özlersin tabii ki Ozan Hocam.
“Isı adası”nda mahsur kalsanız yanınıza alacağınız 3 şey ne olurdu? 🙂
Ardışık 2 model çıktısında en yakın süre kala aynı saat için en büyük değişiklik ne zamandı ve ne kadardır acaba ?
Valla bilmiyorum ama GFS dünden beri bile soğuğu çok fena kırptı 🙂
Bir kez de olumluya yönelik hata yapsa ne olacak sanki
Model çıktıları saçma böyle olmaz deseydim yayınlanmayacaktı yazım. Bu yüzden bugün dolaylı şekilde bunu ima ettim:) Akşam çıktıları beni haklı çıkardı:)
Yaptı valla akşam çıktılarında.
Meteoroloji görevini yapti mi
yapti
istanbul’a aşiri yağiş geliyormuş
uyari saat 17’de… Bakmadan yola çikarsaniz görürsünüz gününüzü
bu sadece bizim ileri demokraside olur… Ileri demokrasiye ne yakişir
ileri meteoroloji… Gerisi afet masasina ait… Kurun hemen gelsin çaylarrrrrrr
Hocam aşırı değil kuvvetli demişler 🙂
Çok da yüklenmeyin bu sıra bence iyi gidiyorlar … En azından içlerinde çok iyileri var… 🙂
biliyorum olduğunu ama bu da olmaz ki, başından savar gibi… az zamanda çok işler başarmak zorundalar… ne olur bu uyarı yerine bir de radar verisini anında basınla paylaşsalar vs vs neyse ben susayım..
Arada sırada radar görüntüsünü tivit atıyorlar. 🙂
müjde müjde uyarı kalktı… neden yaptın… neden kaldırdın… radara bakarsanız imralı adası’na uyarı yapmaları gereğini görürsünüz… susayım dedim yine konuştum
850 hpa da -5 lerin karadeniz üzerinden girişine (dolayısıyla poyraz) alçak basınç eşlik etmediği takdirde,poyraz deniz etkisiyle kar bırakır mı?
karışık bi anlatım oldu umarım anlatabilmişimdir =)
Zaten alçak basıncın olmadığı doğrudan etkisinin olmadığı zamanlarda yağan kara deniz etkisi diyoruz. -5 kurtarmaz yalnız çoğu zaman, sulu kar olur en iyi (kıyılarda).
Mesajların geç onaylanması meselesi ve editör sayısının arttırılması talebi ile ilgili…
Öncelikle, havadelisi.com’un artık çoğunlukla, özellikle kışın, bir blogdan çok bir forum gibi kullanıldığının farkındayım. Bu yüzden de mesajların daha çabuk onaylanması talep ediliyor. Fakat yorumların öyle çok da fazla beklediğini düşünmüyorum, Antibiyotik abinin yorumunun geç onaylandığı gün sanırım ben ve iki editörün meşgul olduğu zamanlar çakışmış… Yani yorumların “yarım gün” beklemesi epey seyrek bir olay artık…
Bir de aslında editörlük hem sandığınız kadar eğlenceli bir uğraş değil, hem de editörlerin çoğalması karışıklığı arttırabiliyor da. Geçen kış White Fox editörken, yani ben dahil 4 editör varken bunu yaşamıştık, tam birisi bir yorumu gözden geçirirken öteki de aynı işe girişiyordu filan…
Yine de gelen yoğun talep nedeniyle, editör sayısını bir (sayıyla 1) arttırmanın tekrar denenebileceğini düşünüyorum. Bu editörün özellikle ötekilerin meşgul olduğu saatlerde yardımcı olması iyi olacaktır. Saat bölüşümü de yapılabilir. Eğer editör olmak istiyorsanız, bu yoruma cevap olarak “adayım ve her gün şu ve şu saatler arasında genellikle yardımcı olurum” yazın lütfen. Baştan söyleyeyim, son kararı ben vereceğim ve bu kararı verirken birçok etkeni (yardımcı olunabilecek saatler, Türkçe dilbilgisi, her durumda tarafsızlık, blogun kurumsal kişiliğine uygun davranış vb.) göz önüne alacağım. Onun için, lütfen seçilmezseniz alınmayınız, hepinizi sevdiğimi biliyorsunuz 🙂
Ben aday olabilecek birimiyim bilmiyorum ama adayım. Belki de tek artım online süremin çok fazla olması 🙂 Ancak white fox gibi üstatlar adaysa ben aday değilim.
Türkçe’de tüm soru ekleri (mi, mı, mü vb.) ve bundan sonra gelen ekler -mi’den itibaren ayrı yazılır. Ayrıca aşağı yukarı bir saat yazın diyorum ona bile dikkat etmemişsin. Biz sizi arayacağız El Nino bey, iyi günler 🙂
Güzeldi bu 🙂
Belli bir saati yok günde en az 5 saat, bazı günler 12 saat olabiliyor. 😀
Adayım…
Her durumda tarafsız mıyım, haksız bir durum olmadığında evet. Bloğun kurumsal kişiliğine uygun davranır mıyım, ona da evet.Türkçe kullanımına gelince, Türk Dili ve Edebiyat Öğretmenliği okuyan birisi olarak en iyi yaptığım şeylerden biri.Yardımcı olabileceğim saatlere gelirsek, esnek çalışma saatlerine sahibim ancak özellikle 16:00-02:00 saatleri arasında yardımcı olabilirim.
Havaturka’da moderatörlük yapmam ve bir blog yazarı olmamdan dolayı bu işlerde biraz tecrübeliyim.Bilgisayar yazılımcısı olmam nedeniyle de teknik konularda da biraz bilgi sahibiyim.
Ayrıca bekarım ve gencim 😀 Bu gibi işlere daha fazla vakit ayırabiliyorum 🙂
Bir de noktalama işaretlerinden sonra bir boşluk bırakırsan tamamdır 🙂 Güçlü bir adaysın.
Adayım ve sabah 05:00 – 11:00 nöbetine talibim. Saygılar.
Ben editör olursam editör olmam kendime de yarar. Yorumları hızlı yazıp kontrol etmeden cevap butonuna basan birisiyim ayrıca kendi yorumuma sık sık eklemeler yapma gereği de duyuyorum. Mesela 10 dakika sonra bir harita eklemem gerekebiliyor.
Command-ouz’un Türkçe’de dilbilgisi bakımından benden üstün olduğu aşikâr fakat ben özenirsem hata yapmıyorum ki zaten editörlerin normalde de yazım hatalarını düzeltmek gibi bir görevi de yok. 😛
Geçen sene de ben editörlük yapmış olmam dolayısıyla da editörlük usul kurallarını da yerleşik olarak biliyorum.
Benim net bir saatim yok, çok fazla bilgisayar başında olduğum bir gerçek… Okulda ticaret hukuku dersinde bile hoca birkaç dakika ders dışı şeyler anlattığı sırada bloga bağlandığım oluyor, çünkü ben defter ve 0.7 uçlu kalem kullanan bir öğreci tipi değilim. Ders notlarımı amfiye bilgisayarı mı da götürüp tıkır tıkır Word’e yazıyorum. Yani ben tam bir bilgisayar çocuğuyum. Yargıtay kararlarını da bilgisayardan okurum, ödevlerimi de bilgisayardan yaparım. İllegal olarak kayda alınmış ders ses kayıtlarını da bilgisayardan dinlerim. 😀 😀 😀 Yani ders çalışırken bile eğer 900 ila 1900 sayfa arasında giden hukuk kitaplarını okumuyorsam bilgisayarım daima açıktır. Televizyonu bile Tvibu player kullanarak bilgisayardan izlerim.
Ben de bekarım ben de gencim… 😛
En büyük editör bizim editör 🙂
Öncelikle bu yoğun baskıya duyarlılık gösterdiğin için teşekkürler Ozan 🙂 Tabii bu ihtiyacın gündeme gelmesinde emeği olan arkadaşlara da teşekkür etmek gerekir.
Birçok aday çıkıyor bu arada. Bu ilgi çok güzel bir gelişme bence blog için. Fakat ben bu seçilecek (bir) kişinin özellikle gece bloga bakabilecek birisi olmasını tercih ederim doğrusu. White Fox gibi bu konuda yetkin adaylar olsa dahi bence bloga bakılamayan saatleri göz önünde bulundurmak moderatör alımını amacına uygun yapmanın bir gereği olacaktır. Bu yüzden de Amerika’daki arkadaşlar gibi bizimle en az 6-7 saat zaman dilimi farkı olanlar üzerine konuşmanın mantıklı olacağını düşünüyorum.
22:00 – 01:30 saatleri arasında idare edebilirim.
Ancak şöyle bir durum var ki, adayın, hava olayları konusunda teknik bilgisinin de en az Türkçe dil bilgisi kadar iyi olması daha yerinde olacaktır. Bu yüzden biraz çekimserim.
Ozan Hoca’ya not: Bildiğim kadarıyla Türkçe’ye yabacı dilden girmiş sözcükler çoğul eki dahi almış olsalar ‘kesme işareti’ ile ayrılmak zorundadır. Blog kelimesi de Türkçe’ye devşirilmiş bir kelimedir. “…blogun kurumsal kişiliğine uygun davranış…” cümlesinde blog’un şeklinde yazılması daha yerinde olacaktır.
Sizi kim arasın? 🙂 🙂
Haha 😀 Blog’u ayırmadım diye bu işi bana vermemek ağır bir karar olur 🙂
Adaylığınızı değerlendireceğim. 🙂
telefondan takip ediyorum o kadar da olsun 🙂
bende aday olsmmı diye dsnyormda blemedm??? Ady olsmki biraz trç öğrnsem. kib öpt bye..
😀 Aday değilim de, özellikle dahi anlamındaki de’nin veya mi’nin ayrı yazılmadığı yorumlara, beğensem de oy vermiyorum 😉
Öncelikle günlük bilgisayarın başından ayrılamam. Neden mi? Çünkü kamu yönetimi okuyan biri anayasa , hukuk ve güncel olayların takibini sürekli olarak yapmak zorunda. Ah unuttum… Ben bir de 2.seneme geçtiğimde dışarıdan bilgisayar programcılığı okuyacağım basit ve bildiğim bir bölüm olduğu için. Ben de amfiye bilgisayar götürüp bilgilerimi word’e kaydediyorum. Ben de defter kalemlik bir öğrenci değilim. Ben de adayım diyorum, ben de paylaşmak, bilgilendirmek istiyorum bana niye üyelik yok! “Ozan bana neden bakmıyorsun !” diye sesleniyorum ve adaylığımı koyuyorum.
Kameralarimiz Isvecteydi:

Bu da haber metni:
http://www.thelocal.se/44872/20121205/
Ben de cuma akşamı fantezi yapacağım. Daha önce kendi blogumda İtalya’daki, Norveç’teki, İspanya’daki ve ABD’deki durumları incelemiştim Bu de Dünya’nın öbür ucundan Yeni Zellanda’ya gideceğiz.
İnceleme konusu olay bu olacak 😀 😀 😀
http://www.cnnturk.com/2012/dunya/12/06/yeni.zelandayi.hortum.vurdu/687456.0/index.html
Yeni blogumda bu bu haftaya ait bir değerlendirme yayınlamış bulunmaktayım.Meraklı olan bakabilir:)
İstanbul radarının ayarlarında son zamanlarda bir değişiklik yapılmış olabilir mi? Daha önceden sarı ve turuncu renkler görülünce daha fazla yağış görülüyordu sanki, dikkat ettiniz mi?
Aynen eski’nin turkuazı şimdinin yeşili olmuş sanki.
Mesajların geç edit edilip yayınlanması konusunda bir şey yapılamaz mı acaba? Çoğunlukla mesajlar yarım gün bekliyor. Tamam sitenin kalitesini yüksek tutmak için bu tarz bir çalışma gerekli ama…..
Kusura bakmayın, zaman buldukça ilgilenebiliyoruz ve bu kadar oluyor ne yazık ki…
Editörlük için adaylığımı açıklıyorum 🙂
Sevgili arkadaslarimin verecegi destege inanarak bende adayligimi acikliyorum. 🙂
Sadece 2 oy alabildiğim için adaylıktan çekiliyor, diğer arkadaşlara başarılar diliyorum. Ben heyecan olsun diye aday olmuştum. 🙂 🙂 🙂
Zaten saat farkim var. Gece vardiyasini rahatca hallederim, ki ihtiyac var bence de…
Sabah 5 gibi güne başlıyorum, ben de editörlüğe talibim
Oyumu Onur’a vermekle birlikte bu isyanın elebaşı lideri olarak ben de adayım.
Hocam -99 olmuş. Tersten dalya demeye -1 oy kaldı 🙂 Çağrılara kulak ver Ozan Hocam, halk bu durumdan rahatsız. Lale devri bitti, derhal tanzimat devri başlamalı 😀
Hepinizin kellesi vurulacak 🙂
Şaka bi yana çok meşgulüm, akşama doğru ilgileneceğim taleplerle.
Havadelisi (Moda/İST, 28m) diyor ki:
Aralık 6, 2012, 13:34
Hepinizin kellesi vurulacak
İşte “ileri demokrasi” böyle bir şey. 🙂
Ozan hoca iki seçenek sunmuş: 1- İstiyorsanız ben yapayım. 2- Sıkıyorsa siz yapın. İstediğiniz seçmekte serbestsiniz 😀
Ozan beye komplo var ben en az 5 ıpden eksi oy verdim. Bu kadar eksi oy alınmaz 🙂
Farklı tarayıcılarla verilen oylar da sayılıyor. 🙂
Basın eksiyi Ozan’a, yeni editör alımı yapsınlar
Baskı uygulayın 😀 😀 😀 Hell yeaah
Cebinde akrep var onun. Kurumsallaşmaya sıcak bakmıyor. 🙂
Abovvvv. Bir ricada bulunayım dedim, iş ayaklanmaya kadar vardı. 🙂 Kuyuya bir taş attım şimdi çıkartın bakalım. 🙂
Sen azmettiricisin, ben de ayaklanmanın lideriyim..
Ozan şimdiden 70 eksi oy aldı,eksi rekoruna doğru gidiyor, ayaklanmaya yoğun destek var. hahaha
Bu yoğun toplumsal baskı üstüne birşeyler düşünür herhalde… 😀
Halk çoktan kararını verdi. 🙂 Artık örgütlü gücümüze boyun eğilmezse bu işin sonu Saprtakus Blood and Sand olur. 🙂
-*+EDİTÖR ARANIYOR+*-
-Eklenen resim linklerini görünür bir şekilde düzenleyip bir de tıklayınca büyür moduna getirecek,
-Yapılan yorumları pohpohlayıp yazanın motivasyonunu artıracak,
-Esprili bir yorum yapanın yorumuna ağzı açık gülücük şeklinde cevap verecek,
-Birde pazar sabahları daha yoğun çalışacak,
-*+EDİTÖR ARANIYOR+*-
+ssk+yol+yemek+bir defaya mahsus olmak üzere kapı önüne 50 cm. kar.
İşin şakası bi yana kış aylarında artacak yorum ve resim yoğunluğu göz önünde bulunarak 1-2 editör alınabileceği taraftarıyım.Tabii ki son karar Ozan hocanın.Bu şekilde de devam edilebilir.
Umarım TV kanallarından birileri burayı okuyordur (ki sanmıyorum). Reyting almak, izlenmek ya da kendinizce “Halkı Uyarmak!” adı altında Call of Duty oyun serisinden, Blood Diamond filminden ve daha sayabileceğim pek çok soundtrack kullanarak, “İstanbul’a soğuk ve kar geliyor” yazılı metine hiç durmadan döndürdüğünüz kar küreyen dozer görüntüsüyle yaptığınız saçma sapan montajları daann! daaan! diye ekrana vurdura vurdura, sanki yüzyıllardır yağmur ve kar yağmıyormuş da çok büyük felaketler bizi bekliyormuş gibi sunmanıza ve insanları paniğe sürüklemenizden artık nefret ediyorum!. Öyle bir “Marmara’da Fırtına!” haberi yapıyorsunuz ki, işi gücü bırakıp marketten erzak toplamaya gidesi geliyor insanın. Dün ofiste 3 kişi “İstanbul’da kar başlıycakmış haberler söyledi bir an önce sevkiyat yapalım akşama kalmadan” diye koşturuyorlardı. Ne hakkınız var insanları yanlış yönlendirmeye, panik yaptırmaya? Herkes bizim gibi bu konuya meraklı değil ki! Çok büyük bir çoğunluk hava durumunu ya radyodan dinliyor ya da TV’den izliyor. İstanbul’da yağmur başladı diye 5 dakika boyunca asfaltı gösteren kanal gördüm ben (adını vermeyeceğim tabiki). Uyarılarınızı yapın, ama lütfen şu korku filmi müzikli, kara felaket, beyaz esaret senaryolu “havadan” haberlerinizden lütfen vazgeçin. Hakikaten çok komiksiniz.. Tabi ki olup biteni yayınlayacaksınız, toplumu uyaracaksınız ama herşeyin bir ölçüsü olduğunu ve çok extrem bir durum olmadığı sürece hava olaylarının bu kadar dramatize edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Benimle aynı fikirde olmayanlar ya da aksini düşünenlere de saygılı olduğumu baştan söylemek isterim. Bunlar şahsi düşüncelerimdir.
yaptıgınız yorumlar icin teşekkür ederiz yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Kanallar felaket habercisi gibi sizin yorumlarınızla diger hava durumu yayınlarını karşılaştırıp fikir edinmeye çalışıyoruz yorumlarınızı bekliyoruz iyi calısmalar diliyorum
Eksi oy veren kişi bu tür haber yapan biri diye düşünüyorum:)
Dediğiniz olay ne yazikki her sene tekrarlanıyor yahu istanbul’la kar geliyormuş kaynak mgm miş! mgm sitesinde hava sıcaklığı 10 derece gösteriyor öyle resmi açıklamada yok bunlar edirnede kar yağınca istanbulda’^da kar yağıyor sanıyorlar heralde kafalarına göre haber yapıyorlar
Ha reyting ‘de almıyorlar.Almadıkları için ısrarla aynı haberi gündemde tutuyorlar.
Bizim de iş yerinde birkaç arkadaş kar gelicek filan dediler ama benim havadelisi olduğumu bildikleri için ben onlara önümüzdeki günlerin nasıl geçiceğini hem kendim modellere bakıp hem de sevgili hocalarım ve kardeşlerimin yorumlarıyla biliyorum.
Bazen akşam eve geliyorum, hatun diyor ki kar geliyormuş Ozan. Bir de bunu bana diyor ha 🙂
Nereden duydun diye soruyorum, bir arkadaş söyledi TV’de alt yazı geçmiş diyor…
Reyting-reklam-para-vahşi kapitalizm eşkenar dörtgeninde gazetecilik ancak bu kadar yapılabiliyor… Adam Uludağ’a da Kadıköy’e de kar geliyor olsa alt yazıyı “kar geliyor” diye geçiyor, yeter ki kanalı 5 saniye daha fazla izlensin!
Bizim bunu değiştirmeye gücümüz yetmez. Ben bazen öyle usanıyorum ki bu durumdan, blog yazısı yazmaya dahi hevesim kalmıyor. İyi ki sizler varsınız, en azından yarenlik ediyoruz.
Tam o haber yayınlanırken stüdyoyu basıp, “Kardeş şunu bir de bana anlatsana bakayım ne taraftan ne geliyormuş?” desen bir gün aslında 😀
‘Kıyamete değil, yüzyılın kışına hazırlanın’
http://www.hurriyet.com.tr/planet/22075187.asp sayın hava delileri batı Avrupa’dan bahsediliyor fakat bizim bulunduğumuz bölgeyi de etkiler mi?
Rusya’da -25’ler normal. Rus meteorolojisi böyle sansasyonel açıklama yapmayı seviyor. 1-2 sene önce de Türkiye’nin karadeniz kıyıları -15 i görecek demişlerdi.
Normal bir haber. Her yıl böyle haber yapıyorlar. Ruslar’ın işi yine… Adamlar doğalgaz satmak istiyor işte 😀
Santiago bugün söz konusu haberde adı geçen Rus yetkili ile ilgili bir araştırma yaptı ve ismine hiç bir kaynakta rastlayamamış maalesef. Atmosferde hareketlenme başlayınca spekülatif haber yapma yarışı başladı gazete ve haber kanallarında. Yukarıda Drummer ne güzel yazmış ama biz yıllardır yazdık değişen bir şey olmadı. Yine yazacaklar, yine yapacaklar. Tek kaygı tıklansın, okunsun, konuşulsun. Yanlışmış, uydurmaymış, çakmaymış, etik değilmiş, kimin umurunda!
Bulundugum yerin 3 Aralik gunune ait, max sicakliklarinin ortalamasi 3 derece. saat 20:30 itibariyle 17 derecede kavruluyoruz.
Belki hatirlarsiniz, Agustos ayinda geldigimde sicakliklar daha dusuk seviyelerdeydi…
Cok uzuldugum soylenemez ama diyecek bir sey bulamiyorum.
Ozet: Gecen seneyi de neredeyse hic kar almadan kapayan Amerikali kar delileri sizden kotu durumdalar.
Saat 02:05 itibariyle East Lansing’de 17 derece devam ediyor. Bazi sehirlerde rekor kirilmis.
Ah yagmur donerken kara, sarkilar var falimda. Hepsi sana, bu gece Ankara…
Al benden de o kadar. NAO’nun falan da oyle otomatik calismadigi belli oldu, blokun yapisindan dolayi tum sistemler batiya akiyor. Alaskali bir arkadasim gosterdi bugun gunduz -33’u gecememisler biz ise 20leri cok rahat gectik. Bu patern en az 2 hafta daha bizimle…
2 hafta olarak NAO gidisatindan mi bahsediyorsun?
GFS son run’da 180 icine mevsim normallerini sokmus hatta pazartesine iyi kar vermis ama saglam bir sistem yok gibi cidden.(Bulundugum yer icin saglam sistem max -5 ve alti demek oluyor)
Welbane hocam, siz ne icin Washington’daydiniz? Sanirim hava ile alakali bir mesleginiz var merak ettim.
Bu arada detayli incelemedim, istastistik tutmadim ama NAEFS’in ciktilari oldukca basarili oluyor gibi geliyor bana.
Siz farkettiniz mi?
Az önce 46 KM’ye ulaştı burada rüzgarın hızı, daha ne kadar yükselir bilemem. Mahallenin köpekleri korkudan delirdi, boş boş havlayıp duruyorlar. Üst kattaki inşaat demirleri de feci gürültü yapıyor. Dışarı ile tek açık bağlantısı sobanın bacası olan odanın kapısını açarken hissettim dışarıda esen rüzgarın şiddetini. Sesi değiştikçe kapı da zorluyor. 🙂
Benden başka benzetenler olur mu bilmem ama anne karnındaki bebeğin ilk hallerini andırıyor.
Böyle bir görünüm oluşursa ondan sonra kimbilir neler yaşarız?
Bakış açımız farklı sanırım. Ben resme ilk odaklandığımda sizin gördüğünüz şeklin hemen üstündeki yüksek basınç ve daha sıcak alanda bir kadın şekli gördüm. Pisikiyatrim ne diyecek acaba. 🙂
Arkadaşlar UZAL’ı kullanamıyorum.
İstanbul max seçiyorum renk yok haritada diğer şehirlerde’de aynı sorun nedne renk yok nasıl çalıştırabilirim yardımcı olurmusunuz?
Ozan abi sen bana çok yardımcı oluyorsun vaktin varsa yardım edermisin?
http://uzal.mgm.gov.tr/
Uzal’da sorun var galiba. Bende renk var ama iki saat öncesinden kalma. Ayrıca son durumlar sayfası da uzun zamandır çalışmıyordu galiba. Demin de yıldırım istatistikleri açılmıyordu bir ara.
Firefox’dan olmuyormuş chrome’dan girdim açıldı:)
Evet onu görmemisim tesekkür ederim. Bu arada ben rainbowww nickiyle burdaydım 2 yıldır. Yorum yapabilmek için yeniden üye oldum. Adımla üye olayım dedim. Devamlı takip ediyorum kısacası 🙂
Vay rainbow ablam 🙂 Hoş geldin tekrar.
Hosbulduk Ozancım 🙂 Facede de begeniyorum ve paylasıyorum. Bizim buralarda baslıyo galiba bişeyler (Kartal) yagmur fırtına hayırlısı . Aman su lodos bitsinde … Bi dısarı bakim dedim bide ne göriyim yagmur fırtına baslamıs bile….:)))