Bir Erdem Erdoğan yazısıdır.
——————–
Ocak ayının ilk 10 gününde mevsim normallerinin çok altında, karlı ve soğuk bir dönem geçirdikten sonra sıcaklıklar kademeli olarak arttı ve özellikle son bir haftada başta batı bölgelerimiz olmak üzere tüm yurtta bahar tadında havalar yaşandı.
Halen mevsim normalleri civarında ve biraz üzerinde seyreden havalar, bu cumadan (30 Ocak) itibaren daha da ısınacak, yalancı bahar yeniden ziyaretimize gelecek. Ocak ayının sonu ve şubat ayının ilk birkaç gününün bu şekilde olacağında neredeyse tüm hava tahmin modelleri hemfikir.
Bu periyotta ılık kalmamıza, Orta Avrupa’ya inecek olan kutup kökenli devasa bir alçak basınç merkezi neden olacak. Bu alçak basıncın doğusunda kalacağımızdan sıcaklıklar normallerin oldukça üzerine çıksa da, yukarı seviyelerdeki aşırı soğumaya bağlı olarak özellikle batı kıyılarımız ve Marmara Bölgesi’nde çok kuvvetli yağışlar görülebilir.
Bu devasa alçak basınç merkezi Orta Avrupa’da birkaç gün dolanıp duracağından, başta Trakya ve Kıyı Ege olmak üzere bazı bölgelerde ısrarlı yağış bantları oluşması, buna bağlı olarak taşkınlar ve sel ihtimali de mevcut gibi görünüyor.
Uzun vadeye baktığımızda biraz temkinli konuşmamız gerektiğini görüyoruz. Avrupa’ya çok güçlü, enerjik ve oynak bir sistem iniyor, bundan dolayı uzun vadede hava tahmin modelleri bir süredir hep birbiriyle ve kendi içinde bile çelişiyor.
Yine de son model çalıştırmalarına göre, ılık havalar 6-7 Şubat’tan itibaren doğuya doğru kaymaya başlayacak ve Avrupa’daki soğuma ülkemize doğru ilerleyecek gibi görünüyor.
Havadelisi.com ekibi olarak kendi aramızda yapmış olduğumuz son değerlendirmelerde, ki bunda uzun vadeli sayısal model çalıştırmaları ve analog yöntemler de hemfikir; Şubat ayının ikinci haftasından itibaren Azor Yüksek Basıncı’nın Batı Avrupa civarına konumlanacağını, buna paralel olarak da 15-20 gün boyunca iliklerimizi kemiklerimizi ısıtmış olan, kedileri mırlatan lodosun ve sıcak havaların, yerini batıdan itibaren yavaş yavaş kuzeyli akımlara ve mevsim normallerinin altındaki sıcaklıklara bırakacağını düşünüyoruz.
Avrupa Modeli’nin (ECMWF) 11-15 gün arasındaki 850 hPa sıcaklığı normalden sapma haritaları da bunu işaret ediyor.
Şubat’ın devamında ne olur sorusuna da bir cevap aradık… Bir şeyler de bulduk gibi…
Geçmiş yıllardaki benzer gidişatları baz alarak yaptığımız çalışmalarda, içinde bulunduğumuz 2015 kışının 1983 kışına şu ana kadar ciddi oranda benzediğini görüyoruz.
1 Aralık – 23 Ocak 1983
1 Aralık – 23 Ocak 2015
Yukarıdaki iki haritanın dışında başka benzerlikleri de var bu iki yılın. Bunlardan bir tanesi şubat başında Azor’un aldığı konum ve kıtaya hakim olan devasa alçak basınç merkezi.
30 Ocak – 10 Şubat 1983
1983 kışında Şubat başından itibaren AO/NAO endekslerinin negatife indiğini, Şubat’ın ikinci yarısında Batı Avrupa Yükseği’nin blokajını ve ülkemiz adına normalden soğuk bir kış sonu yaşandığını görüyoruz.
10 Şubat – 28 Şubat 1983
Buradan sonra 2015 ile 1983’ün yolları biraz ayrılmış gibi görünüyor. Çünkü, endeksler son model çalıştırmalarında önümüzdeki Şubat ayının ilk yarısı için ısrarla pozitifte diretiyor.
2015 kışının gidişatı, Azor’un kendi bölgesinde hakim olması, sürekli kuzeye tırmanmaya çalışması fakat başarısız olup kendi bölgesine tekrar çekilmesi olarak gerçekleşti. Bu da endekslere dalgalı bir seyir olarak yansıdı, pozitif AO ve NAO olmasına rağmen, hem etkili sistemler, hem de güzel yağışlar aldık.
Eldeki tüm verileri toparlarsak, Şubat’ın ikinci haftasından itibaren Azor Yüksek Basıncı’nın kıtaya daha çok yaklaşacağını, bu kışın gidişatındaki dalgalı seyrin devam edebileceğini, bu sayede Şubat ayının ilerleyen günlerinde Azor’un Batı Avrupa’ya yapacağı ziyaretler sonucu bize Doğu Avrupa’dan ara ara soğuk ataklarının inebileceği ihtimalinin olduğunu da söyleyebiliriz. Örneğin;
Endekslerin bir türlü negatife inememesi sonucu blokaj ihtimalinin henüz ortada olmadığını, bunun da Avrupa Kıtası’nda yakın bir gelecekte kalıcı soğukların görülme ihtimalini neredeyse sıfıra indirdiğini de söyleyelim.
Sağlıcakla kalın.
Uzun vadede durumlar iyi değil.
1983 kışı ile ilgili kendi tuttuğum kayıtları incelediğimde, yılbaşında mini bir sistem almış olduğumuzu gördüm. ancak 83 ocak ayı bu seneye göre nispeten serin geçmiş (max. 7,4c, min. 3,0c,). Yılbaşı gecesi ve ayın il 2 günü hafif kar yağışlarına yol açan mini DEK’li sistemden sonra 20-25 ocak arası bir hafif sistem daha gelmiş. O zamanlar daha Çamlıca tepesi, tecavüze uğramadığı için, şehrin içinde kar sadece sıcaklığın 1 dereceye düştüğü 21’inde tutsa bile, 5 gün boyunca karla kaplı kalmış (şehirde sıcaklık 5 dereceler civarında seyretmesine rağmen.Sonra şubat ayında 4-6 arası havada kar yağışları gözlemledikten sonra müthiş bir ısınma geliyor ve hava 19 derecelere kadar çıkıyor. bu sıcak dönem 16 şubat’a kadar sürdükten sonra, gece ani soğuma ile kar başlıyor. Tabii o zamanlar TRT’deki tahminler dışında hiçbir kaynağımız olmadığı için 17’sindeki zayıf yağışlar buruk sevinç yaratıyor. 17 gecesi sıcaklık -3’e düşüp (tüm gün -3’te kalmıştı) ana yollar bile buzla kaplanıyor. Kar kalınlığı henüz çok fazla değil. O sabahı çok iyi hatırlıyorum. Harbiye’deki evimizden Beyoğlu’ndaki okuluma havanın tadını çıkarmak için yürüyerek gitmiştim. Fakat yağış kesilmişti. İlk dersin sonunda o dönemlerde hiç alışık olmadığımız şekilde, valilik tüm okullara haber göndererek, şiddetli bir tipinin yaklaştığını ve öğrencilerin evlerine gönderilmesini istemişti. Heyecan içinde eve dönmüştük. Hakikaten saat 11’e doğru, o yaşıma kadar (17) İstanbul’da görmediğim şiddette bir tipi başladı. Öyle ki karşımızdaki evlerle max. 10 metre olmasına rağmen onları bile flu görür hale gelmiştik. Ertesi gün sabaha kadar tipi şiddetini hiç azaltmadan devam etti. Kar kalınlığı şehir içinde 40 dışında ise 70 cm’ye ulaşmıştı. Sonra yağış güneş eşliğinde tüm gün şiddetini azaltarak deavm etti. Gece havanın açması ile AHL’de bile -8 derece görüldü.2 gün sonra lodosla birlikte sıcaklık 6 dereceye kadar çıktı ama yerlerdeki buzlaşmış kar tabakası hala duruyordu.. 22 akşamı yağmur başladı artık karlar erir diye düşünürken yine o zamana kadar İstanbul’da ilk defa gördüğüm şekilde, 2. sistem giriş yaptı ve yağış kara dönerek, yerdeki buz tabakasının üzerinde tutmaya başlamıştı.23 şubat günü zaman zaman 18’indekine benzer hal alarak yoğun kar yağışı ve tipi oldu. sonra kar azalarak 24 ve 25’inde de devam etti. ardışık 2 sistemin, yerde bıraktığı son kar örtüsü ancak 2 mart civarı erimişti. Meğer bunlar 85 ve 87’de yaşayacağımız müthiş sistemlere antrenmanmış. İnşallah bu sene de modellerin vaat ettiği gibi 9 şubattan sonra uzunca süre kar yağışları izleme imkanı buluruz.
Bu sabah kalktıktan sonra bulutlara baktığımda bugün optik hadiseler olacağına dair bir şeyler hissettim. Umut verici sirüs bulutları vardı. Gün boyu gökyüzünü takip etmemin meyvesini aldım. Kar değil de bunun gibi olayları fotoğraflamak daha çok hoşuma gitmeye başladı. Mevsimi yok. Yazın bile olabilecek bir olay.
Günün fotoğrafları:
Bu birinci fotoğraf ilerleyen günlerde yaşanacak bulut görüntülerine bir işaret. Yer seviyesinde rüzgar olmasa da yukarı seviyelerde güçlü rüzgarların estiğine işaret ediyor. Bulutlarda rüzgar şekilleri var. Hatam varsa düzeltin lütfen.

Saat 13.35 sıralarında oluşmaya başlayan 15.18 sıralarına kadar değişerek devam eden optik hadisenin fotoğrafları.
http://www.atoptics.co.uk/halo/tanim3.htm ve http://old.meteoros.de/arten/ee05e.htm linklerine bakarak “upper tangent arc” olarak tanımladım.
Fotoğrafları çeken kişi olarak ismimi belirttiğiniz sürece kullanabilirsiniz. Sizlere güvendiğim için fotoğraflara imza eklemedim.
İçten selamlarımla.
Baki Berk Kayalar
Fotoğraflar büyük çıkmamış. Kullanmak isteyen olursa bana yazın lütfen. Daha büyük hallerini yollarım. baymineral@gmail.com
GFS 00Z ensemble Şubat 2. Haftadan itibaren Azor’un Avrupa kıtasında hakimiyetini ilan etmiş…
Avrupa modeli 00Z ensemble ise ana çalıştırmadan daha zayıf ve daha batıda bir Azor öngörmüş.
Kıyı Ege’de yağmurların 5. günü tamamlandığında birçok merkez 100 mm’yi aştı bile. Bugün de özellikle İzmir çevresinde yağışlar olanca gücüyle sürüyor. Kuzeyden soğuk hava sokulamamasına rağmen, kuvvetli yağışların etkisiyle oluşan bölgesel soğumanın sonucu, dün açan güneşle İzmir çevresinde 1200 metrelerin üstünde sağlam bir kar örtüsü oluşmuş olduğunu gördük. Kıyı Ege için oldukça keyifli bir kış geçiyor şimdilik. Önümüzdeki haftalar iç bölgelerdeki delilere de iyi eğlenceler getirecektir yine umarım.
Bu da Kordon’u bile insansızlaştıran yağmura nazarlık olsun artık.

4-5 Şubat’a kadar Avrupa genelinde kayda değer bir soğuk gözükmüyor. ECMWF’ye göre bu tarihlerde İskandinav’ya üzerinden Orta Avrupa’ya akmaya başlayacak soğuk hava 7 Şubat’ta Türkiye sınırına kadar gelecek. Günler sonra yeniden umut verici çıktı görmek moral oldu
Ders gibi hava tahmini.. Emeğinize sağlık. İyi ki varsınız.
Bu işi bu kadar zevkle yapan çok az insan var ve bunlar sizlersiniz, gerçekten çok açıklayıcı, öğretici ve olabilecek en iyi senaryoyu anlatan bir çalışma olmuş. Şubat ayı boyunca 15-20 cm kar örtüsü bırakacak kadar bir sistem olmazsa, gerçekten soğuk hava yönünden 5-8 ocak sistemine rağmen fiyasko olacak bir kış gibi gözüküyor. Tabi temennimiz güzel sistemler ve ümitlerimiz pencereden hep onları bekliyor olacak..
Efsane gelmiyor mu? 😦
Efsane olabilecek bir lodos fırtınası geliyor. Onun da tadını çıkaralım bence. Üst seviyelerde muhtemelen daha güçlü olacak rüzgara bağlı olarak değişik bir sürü bulut şekli olabilir. Yakında kar yağmayacak diye üzülmeyip son yıllardaki en güçlü ve sürekli fırtınalardan birisi olacak bu havanın da bir şekilde tadını alalım. Gerçek hava deliliği budur bence. Sırf kar beklersek o zaman kar deliliği olur ve bu bloğun konusundan çıkılabilir. 🙂
Aynen öyle BayMineral. “Kar yağmıyor, bunalımdayım” muhabbeti beni sıkmaya başladı. Yağmıyorsa yağmıyor, şu burun kıvırdığınız 2015 kışında bile türlü türlü aksiyon oldu. Ve yine olacak.
Son 3 seneye bakıldığında bu senenin nesi beğenilmiyor anlamıyorum. Bir orta ,diğer kuvvetli iki tane kar sistemi aldık,yağışlar konusunda sıkıntı bitti barajlarda oran %90 oldu bu kadar lodosa ragmen daglarda kar yuksekligi 150 cm altina dusmedi…
Açıkçası ben öyle düşünmüyorum, benim kanaatimca her hava olayı kendi mevsiminde yaşanmalı, Yaz yazlığını yapmalı, kış kışlığını. Bu tarz hava olayları son baharda yaşanması insanı kışa yönelik bir heyecan içine sokar, ama böyle kışın ortasında 20’li dereceleri görecek olmamız benim gibi bir kar delisi için can sıkıyor. Tabiki ilahi taktire kimse karışamaz, vardır bir hayır diyoruz.
Yine çok güzel bir yazı, teşekkürler! 🙂 Bir o kadar da öğretici..
Bu arada 7-14 Şubat İzlanda ne olur, orada olacağım da! 🙂 Buraya kesin efsane geliyordur o tarihlerde.. 😀
Pozitif NAO varken İzlanda’da dehşet siklonlar olur, siz de birine rastlarsınız muhtemelen.
Çok güzel çalışma, elinize sağlık. Zaten İstanbul şubatta 10-15 santimetrelik bir sistem alabilirse kışı ortalama değerlerde uğurlayacağız.