Saat 15:17 Tuzla 20.3 derece oldu yanılıyor olabilirim diye MGM sayfasına baktım SGH’de 18 derece olmuş.Bundan sonra kar yağmasadada olur baharı özlemişim ben 🙂
Bugun aksam uzeri Antalya’da ikamet etmekte oldugum yerden Korkuteli’ne dogru yola koyuldum. Babamdan defalarca arabayi istememe ragmen vermedigi icin komsudan aldigim bisiklet kirmasi mobiletle cok heyecanli bir Korkuteli yolculuguna basladim. Yola cikmadan once bulundugum yerde sicaklik 12 derece civariydi. Aslinda itiraf etmem gerekirse ilk hedefim 1000 kusur metre rakimli Termossos antik kentine gitmekti ve orda belki biraz kar gorurum umuduydu. Ancak orasinin saat 16.00 da kapandiginin haberini alinca Korkuteli’ne gitmeye karar verdim. Yolda bir tabelayla karsilastim; Tahtali Beli, 970 rakim. Buraya ulastigimda biraz dinlendim ve termometreme baktigimda sicaklik 5.7 dereceydi ve cok usudum. Bu denli soguk olacagini ve mobiletle boyle heyecanli bir yolculuga giristigimden pantolunun altina pijamimi ve 2 tane ust uste giyilmis coraplarim vardi :d Ustumde 3 katti montum haricinde :d
Yola devam ettim ve tam olarak rakimini tahmin edemeyecegim ama rakim olarak Korkuteli’ne gore daha yuksek oldugunu tahmin ettigim yaklasik 1500 metre rakimli bir yerde durakladim ve karsi dagdaki kar ortusunu fotograflamaya basladim :d hava buz gibi olmustu, sicaklik 1 dereceydi.
Sonrasinda ise son bir kez Korkuteli’nin sehir merkezine girisinde durakladim ve fotograf cektim birkac tane. Sicaklik burda 1.9 dereceydi.
Evet sonuc olarak kara dokunamasam da uzaktandada olsa gorebildim ve fotografladim. Ayrica bolca soguk yedim, hasta olmasam iyidir :d Aslinda daha fazla fotograf cektim ama telefondan bu kadar ekleyebildim, daha sonra digerlerini de eklerim.
Yine bir kar pesinde yasadigim macerayla daha birlikte olduk, bir sonraki macerada gorusmek uzere… :d :d
Doksanların sonu veya hemen İki binlerin başıydı. Çoluk çocuk araba ile Antalya’dan İzmir’e yola çıktık. Daha Termessos’u geçmeden Milli Park taraflarında kar çizgisine yakalandık. Zaten sonrasında asfalt üstü tamamen beyazdı. Korkuteli’ne yaklaştıkça kendimi, kendi kullandığım araba ile yaşadığım en kötü durumun içinde buldum. Korkuteli civarında kesinlikle abartısız 1.5 metre civarı kar vardı. Civarda çok sayıda çatı, sundurma, v.s kar ağırlığı ile çökmüştü. Çoluk, çocuk zincirsiz araba ile yaşadıklarımı bir ben bilirim. Bir de hanım bilir. Korkudan hüngür, hüngür ağlamıştı.
Lansing kamera görüntüleri başta Santiago hepimize gelsin. http://35.8.50.251/view/viewer_index.shtml?id=7003
Kardan fare yapacak kar yok diye dalga geçerken Onur – 10 larda kar yağışını habire götürüyor. 🙂
Kuzeydogu ve orta-batidaki her yerde durum benzer aslinda,lake effect alabilen yerler haric 10 cm zar zor bulunabiliyor. (Gecen kis Ankara’da ‘bu sistemden 10 cm koparsak raziyim” dedigim aklima geliyor da, 10 cm ne cokmus aslinda!) Kuzey Amerika soguk olarak cok cok kotu degil ama yagis acisindan felaket bir donemde; kuraklik 1,5 yildir suruyor ve buranin tahil ambari sayilacak Nebraska, Iowa gibi yerlerde uretim dibi bulmus durumda. Dogu kiyisinin efsane kislarini yasatan Atlantik siklonlari bir turlu kiyia paralel ilerlemiyor, devamli okyanusa kaciyor, geriye Kanada’dan gelen nem fukarasi ve 5-6 saattlik sistemcikler kaliyor.
Washington cografi konumu itibariyle daha da sanssiz. Bati’dan gelen sistemler yani basimizdaki West Virginia’daki daglari gecerken nemini bosaltiyor ve bize kupkuru geliyor. Bu sene 1 cm’yi gecen ortu olamadi malesef. Su bir kac gun daha soguklar devam edecek sonra buralar da en az 1 haftalik ilik doneme giriyor. Bakalim kisin son kisminda birseyler gorebliecek miyiz…
Bahar tadında…Part-2 (Saat 16:00-16:30 arası) http://bburaks.files.wordpress.com/2013/02/adsc4b1z.png?w=743
Bu arada MGM’nin yeni istasyonlarından Eyüp, Büyükçekmece ve Tuzla’da sıcaklık değerleri 2 derece olarak gösterilmiş tarihleri ise doğru 🙂
Dün gece İstanbul’dan yola çıkarak Rİze’ye geldim.
Bir kez daha gördüm ki Bolu çok şanslı bir yer.
Sadece Bolu’da yerde kar vardı ve 10 km’lik bir yağışı da yakaladım, karlar savruluyordu. Bu mevsimde termometre hiç -1’den aşağısını göstermedi. Çankırı Çerkeş filan 0 derecelerdeydi.
Ayrıca her zaman fırsat buldukça MGM’yi eleştiriyoruz hakkını da verelim. Yola çıkmadan önce Karayolları tahmin sistemini çalıştırdım. Bolu Çankırı arasında kar yağışlı gösteriyordu. O kadar uzun soluklu yağmasa da yağdı.
Ancak sıcaklık tahmini için aynı şeyi söylieyemeyeceğim.
10 gün sonrası için efsane beklemek tıpkı çekici olduğu düşünülen bir kıza körü körüne aşık olmak gibi; kızla tanıştıktan sonra heyecan kayboluyor.
Yani bırakın efsane kesinleşmeden bunu dillendirmeyi, 10 Şubat’ta olacaklar henüz efsane denecek emareler göstermiyor ki heyecana kapılıyorsunuz, öyle değil mi?
1987 kışındaki normal kış aylarının (Ocak ve Şubat) ılık geçtiğini duymuştum. Peki bu sene 1987′ deki gibi sert bir Mart ayının geçme ihtimali yüzde kaç? Neredeyse Sicilya standartlarında bir kış mevsimi geçiriyoruz. İnanın bu ılık havalarda bisiklete binesim bile gelmiyor.
%1. Mart 1987 yüz, belki de iki yüz senede bir olabilecek bir durum.
Tipik bir İzlanda kışı yaşıyoruz. Bu saatten sonra bizi ancak Sibirya paklar. O da geldim yerleştim diyene kadar Mart gelir zaten.
Önümüzdeki 1 hafta on günde de lodosa maruz kalacağımızı düşünürsek maalesef bu kış da %90 ihtimalle mevsim normallerinin üzerinde geçen bir kış olarak kayıtlara geçecek. (Bundan sonra sistem gelmeyecek demek değil bu. Sıcaklık ortalaması olarak söylüyorum).
Korkum, bu ılık havaların ağaçları zamanından erken çiçeklendirip, sonrasında tam da meyve tutma zamanında bir soğuk havanın gelmesi ve yaşanabilecek don olaylarıyla tarımda sıkıntılara açması yönünde. Umarım Mart ayından sonra kayda değer bir soğuk hava (mesela 10 Nisan 1997 sistemi gibi) gelmez.
2013 ilkbaharının nasıl geçeceğine dair fikirleriniz var mı? Bilimsel olmayan düşüncelerime ve hislerime göre bol yağışlı bir ilkbahar geçireceğimizi düşünüyorum. Bilmem Santiago-Hava Delisi ve White Fox triosu ne der?
Tehlikenin farkında mısınız? Kış bitti bunu bilimsel olarak ta söyleyebiliriz…Şu an ki modellerin ortak görüşü İzlanda Alçağını hortlayacağı ve Azor Yükseğinin alçaklaşıp pide gibi genişleyeceği bunun ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz.KIŞ BİTTTİ !!!!!!!! 😦
Yine aynı hatayı yapıyorsunuz. Kış Mart sonlarına kadar bitmez arkadaşlar. Bu işler hiç belli olmaz. Hele hele Şubat ayındayken kış bitti demek tam anlamıyla tecrübesizlikten kaynaklanıyor.
Ne sakıncası olacak? Memnuniyetle 🙂 Yüksek çözünürlüklü görseller olursa çok daha iyi sonuçlar çıkar. Fotomontaj ve foto manipülasyon benim uzmanlık alanım. Bu yönde istek ya da ihtiyacınız olursa zevkle yardımcı olurum.
Rezil bir kış geçiriyoruz gibi geliyor ama Beytepe istasyonuna baktım ki 2013 Ocak ayında da 77.5 mm yağış olmuş. Aralık 2012’nin Ankara’daki son 65 yılın en yağışlısı olduğunu söylemeye gerek yok, yanlış hatırlamıyorsam 116 mm idi. Hiç kötü bir kış değil yani…
İyi de bu 77.5 mm yağışın kaç mm`si kar olarak düştü, Eskişehir`de 2013 Ocak ayında toplamda 5 cm kar bile yağmadı. Tam bir rezalet, kışla uzaktan yakından alakası olmayan Ocak ayı.
Akdeniz’in bize çalışmadığı 2006-2007 Kışı kadar illet olmasına imkan yok. Yanlış hatırlamıyorsam 2006 Aralık’ta hiç yağış düşmemişti. 2007-2008 kışı da baya kötüydü, Aralık Şubat arasında anca bir kaç kere 2-3 cm kar yağmış,16-18 Şubat sisteminde de 15-20 cm kar almıştık ama o kış hiç yağmur yağmamıştı. Her kış geçen seneki gibi olsaydı, Ankara’da ocak ayı karlı gün ortalaması atıyorum 8 değil 28 olurdu. Geçen sene nasıl normalse, bu da normal bir kış.
Bir hafta boyunca pek bir aktivite görünmüyor. En iyisi baharın tadını çıkaralım. Sonra iyi şeyler olacak gibi,kendimizi nadasa bırakıp enerji depolayalım.
Ankara gerçekten efsane bir kış yaşıyor. Sistem üstüne sistem, kar üstüne kar. Neredeyse haftada 2-3 kez kar alıyor. Dün geceyi de boş geçmedi. 2013 kışı unutulmazlar(!) arasına girdi çoktan..
Bir de şu 1 cm kar kalınlığı barajını aşsa ve yağan kar en azından yerde öğleni görse tam olacak. 🙂
Tembelligimden dolayi bir turlu su skew-t isini ogrenemedim gitti. Cok fena sallamiyorsam yarin sabah 6 icin gokgurutulu kar ihtimali var -saglam bi bant yakalayabilirsek. Bu arada Memhet Can ustad ya da mevzuyu bilen arkadaslardan biri de ogleden once yorumlarsa makbule gecer.
Tüm arkadaşlara bir sorum olacaktı. Türkiye’de meteoroloji uzmanlığı iş oranlariolanaklari vs. ne durumda? Mesela İTÜ Meteoroloji Mühendisliği bölümünden mezun olsak, yine İstanbul içinde iş bulabiliyor muyuz? Çoğu kaynakta bu alanda genişlemeler olduğunu okudum. Bir o kadar da okuduktan sonra işsiz kalanların olduğu söyleniyor. Düşünceleriniz neler?
Arkadaştan bildiğim kadarıyla bazı kamu kurumlarında meteoroloji mühendisi kadrosu varmış. Sanırım KPSS ile alıyorlar. Elbette rekabet olacaktır o alanda da. İstanbul’da istiyorsanız, meteoroloji mühendisliği kadrosu bulunan kurumun, sizin istediğiniz zamanda kadro açıp açmaması da önemli bir husus. Bu konuyu araştırmanızı öneririm. Ben yine de detaylı bilgi için arkadaş ile konuşayım.
MGM’nin İTÜ Meteoroloji mühendisliği dışında Meteorolojist alacağı ikinci bir kaynak yok. O bölümden mezun olursanız KPSS den alacağınız çok düşük puanlarla bile işe girebilirsiniz. Ama siz diyorsanız ki işim olsun hem de evimin yanında olsun, o pek mümkün değil sanırım. Son zamanlarda MGM atamaları, batıdaki yoğunluktan dolayı Ankara’nın doğusundaki şehirlere yapılıyor diye biliyorum.
Bence önce bilgisayar mühendisi ol, elektrik elektronik mühendisliği falan oku ondan sonra meteoroloji (mühendisliği!) alanında da bir şey yapmak istiyorsan yapabilirsin zaten 😉
İyi bir okulda, herhangi bir temel bilim ya da mühendislik bölümünde okumanı tavsiye ederim. Onun üzerine meteoroloji ya da iklim alanında yüksek lisans yapabilirsin.
Bugün Bursa’da yağmur başlayınca üşenmedim Keles yoluna vurdum kendimi. Yağış Çaybaşı köyüKöyü civarında sulu kara döndü. Soğukpınar (Uludağ-Anadolu Öğretmen Lisesi ) sapağına kadar gittim. Orada güzel kar yağışı vardı. Ama hava karardığı ve arabanın kar lastiği olmadığı için daha ileriye gitmekten çekinip geri Bursa’ya döndüm. Eşim beni aradığı zamanlarda bana niye ulaşamadığını ise epey sonra itiraf ettim 🙂 Evet, ben iflah olmaz bir kar delisiyim 🙂
İşin en berbat tarafı o zaten. Çiftçi de değiliz ki ürünler için falan bakıyoruz havaya diyelim. 🙂 Ben mazeretlerimi yıllar önce tükettim. Beni olduğum gibi kar delisi olarak kabul ettiler. 🙂
Şu an İstanbul’da rüzgar ağırlıklı olarak lodos-günbatısı yönlerinden esiyor, geceden yarın öğlene kadar ise rüzgarın karayel-batı ağırlıklı esmesini öngörmüş modeller
Saat 00:00 rüzgar; http://bburaks.files.wordpress.com/2013/01/temp2m_wind10m_24.jpg?w=631
WRF bu gece saat 03:00 için sıcaklıkların kentin büyük bölümünde 2 dereceye düşürmüş.Böyle sınırda kaldığımız durumlarda modellerin sıcaklıkları gerçekleşen durumdan yüksek gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda 2 derecenin altını görebiliriz zaten bugünde tahmin edilenden soğuk bir gün oldu.Rüzgarın lodos-günbatısı estiği şu anlarda ise sıcaklık durumu şöyle; http://bburaks.files.wordpress.com/2013/01/adsc4b1z4.png?w=731
Rüzgarın güneyden kuzeye döndüğü andan itibaren mutlaka sıcaklık düşüşü olacaktır fakat bu düşüş kentin ne kadarlık kısmına kar bırakır bilemiyorum.
Bu işlerde biraz yeniyim yanlışım varsa şimdiden affola
Göller kısmen dondu. Son 2-3 gündür çözülmüştür biraz gerçi ama önümüzdeki 1 hafta yine 0’ın üstü yok gibi. Tekrar donar.
Bu arada sadece Lake Effect bana yeterince tatmin edici gelmedi. Bugün kelimenin tam anlamıyla göz gözü görmeyecek şiddette bir kar yağdı ama 3 dakika falan sürdü, güneş açtı, sonra hemen kapadı falan.
Bana Lake/Sea Enhanced yağış lazım. Zaten gün boyu sağlam yağan kar arada bandı yakalayıp güçlenecek. O şekilde keyifli olur epey.
Oralarda doğal gaz filan var mı? Kışın tadını çıkarabiliyor musunuz? Dışarıdan göç alıyor mu?
-Goc almadan kastinizi anlamadim tam olarak. Enerji ise oldukca ucuz dolayisiyla isinma ve sicak su genelde kiralara dahil oluyor. Ayrica bu ucuzluktan dolayi epey musrifler. Mesela evde genelde t-shirt ile duruyoruz.
Yazin da tam tersi klimaya abaniyorlar, otobuste hirka giymeniz gerekiyor… -Onur
GFS 06Z güncellemesi ve diyagramı çok kötü çıktı. Sabah ECMWF modeli de gayet kötüydü. Azor zaten olması gerekenden çok daha batıda konumlanıyordu, şimdi iyice batıya kaçmış durumda. Daha önce sıcaklıklar ayın 5’i civarı normale dönecek gibi duruyordu, sonra 8’i şimdi de 10-11’i oldu. Mevcut görüntüde malesef ayın 11-12’sine kadar bırakın 2004’ü, 8 Ocak gibi bir sistemin bile gelme ihtimali %10 falan. 11 Şubat’tan sonra geriye kalıyor en fazla 2 hafta. 25 Şubat’tan sonra tatminkar bir sistem son 50 yılda ya 2 kere gelmiştir ya da 3 (biri de 1987 zaten). Sevmiyorum tek sayı olan yılları…
Bugünkü cephe analizim. Akdeniz’den Doğu Anadolu’ya doğru uzanan sıcak cephe yerine trof olabilirdi ama ben sıcak cepheyi tercih ettim. Alçak basınç sistemi derinleşerek doğuya doğru kayacak. Akdeniz’den gerçekleşen nem adveksiyonu ve sıcak cephe sebebiyle Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde kuvvetli yağışlar olacak. Yine Bitlis, Bingöl, Hakkari coşacak.
Atlantik’teki soğuk cephenin yerini beğenmedim, Belarus’taki cephenin kimsesiz gözüküyor onun bir bağlantısı olmalıydı. Doğu Akdeniz’deki de dikey yığımlı bir alçak (vertically stacked) bu yüzden onun da sıcak soğuk cephe bölgeleri de bu yüzden olamaz. Solucan gibi kıvrılmış oklüzyon veya dediğin gibi trof olarak çizi yapabilirdin.
Evet o soğuk cephe daha aşağıdan başlayabilirdi ve oklüzyon soğuk cephenin başladığı alçak basınç merkezine çizilebilirdi. GFS modeline göre Belarus üzerinde sıcak adveksiyon gördüm ve oraya ikincil sıcak cephe atadım. Bu benim atadığım ilk ikincil sıcak cephe olduğundan açıkçası nasıl çizebileceğim konusunda bir fikrim yoktu. Bende öyle tek başına atadım. Hatalı olabilirim. Fakat Doğu Akdeniz’deki alçağın dikey yığılımlı olduğunu sanmıyorum. Dikey yığılımlı alçaklarda yer seviyesi, 850 mb, 700 mb, 500 mb ve 300 mb seviyesindeki alçakların üst üste gelmesi gerekmiyor mu? Yoksa ben mi yanlış biliyorum? http://mehmetgoktug.files.wordpress.com/2013/01/171620z_21ows_europe_analysis_upper-air_12_500_gph-rh-temp.png Yukarıdaki analizde görüldüğü gibi Doğu Akdeniz’de bir alçak merkez(yukarı seviye alçağı) yok onun yerine trof var. Ayrıca o sistemde ki cepheleri adveksiyon haritasına göre atadım. O saatte sadece sıcak adveksiyon görülmüyordu ama ilerleyen saatlerde Güneydoğu Anadolu’da sıcak adveksiyonu gördüm ve atadım. Neden dikey yığılımlı alçaklarda cephe görülmez? Neden sadece oklüzyon atanabilir? Orada ki oklüzyon nasıl oluşuyor? Her cut-off alçak dikey yığılımlı olmaz mı? O zaman cut-off alçaklara da mı sıcak ve soğuk cepheleri atamayacağız? Bunları da merak ettim.
Yarın öğle saatlerinde diğer modeller gibi NAE de Trakya’da yağış bekliyor
NAE verilerine göre yer sıcaklıkları Edirne – Kırklareli çevrelerinde sıfırın altında olacak:
Ancak 950 hpa ve 850 hpa sıcaklıkları yer seviyesinden daha yüksek:
Sizce bu durumda yine donan yağmur görme olasılığımız var mı? Yoksa soğuma çok alt tabakada kaldığından yağmur taneleri donmaya zaman bulamadan yere yine yağmur olarak mı düşer?
Donan yağmur; yağmurun soğuk yüzeye temas ettikten sonra donmasıdır. Yer (yüzey) sıcaklığınız donma seviyesinin altındaysa ve yağmur yağıyorsa donan yağmur hadisesi oluşabilir.
Yağmurun havada donması sonucu ise buz paletleri oluşur. Bu 2 hadise genellikle birbiriyle karıştırılan farklı hava olaylarıdır.
Malum artık Mehmet Bey’in sayesinde ECMWF üzerinden oldukça detaylı ve öncesine göre daha yüksek çözünürlüklü verilere ulaşabiliyoruz.
ECMWF perşembe gecesi ve cuma sabahı için Ankara’ya bu kış şartlarında güzel sayılabilecek kar yağışı verirken GFS koklatmıyor bile. Bu kadar fark, bu kadar yakın tarih için nereden kaynaklanıyor olabilir? Yağış konusunda GFS daha iyi bir referanstır deniyor. Siz de katılıyormusunuz?
Ben yokken kar yağmasın Ankara’ya zaten de ( 😀 ) …
Bence de GFS, ECMWF’ye göre kısa vadede bence daha başarılı bir model fakat ECMWF sıcak cepheler de ve ikincil cephelerde daha başarılı olabilir. ECMWF’nin başlangıç çıktılarını kullanan ve bir zamanlar bedava ulaşılabilen HIRLAM böyleydi.
Dün sözünü ettiğim polar koridor işte bu arkadaşlar..
Batıda Azor, doğuda ise Hazar yüksek basınçlarının arasından 500 hPa seviyesinde, süper soğuk çekirdekler içeren, oldukça geniş bir alana yayılmış ve Akdeniz’e kadar inmeyi başarabilen kutup kökenli alçak basınçlar var.
Aşağıda GFS 06Z modelinin 180 saat sonrasının basınç dağılımı ve 500 hPa sıcaklık haritalarını göreceksiniz. İspanya ve İngiltere açıklarında 1040 milibarın da üzerine çıkabilen Azor Yüksek Basıncı görülüyor. GFS Azor’un merkezini biraz daha doğuda, ECMWF 00Z ise biraz daha batıda göstermiş. Ama konum hakkında aşağı yukarı hem fikirler.
Eğer bu şekilde bir tablo devam ederse ilk etapta biz sıcak tarafta kalırız. Fakat zamanla Azor biraz daha doğuya kayarsa da çok ciddi sistemler görebiliriz. Uzun vadede o yüzden karamsar değilim.
Not: 500 hPa soğumasının şu anki rotası Finlandiya – Cezayir hattı. Bundan dolayı soğumanın batısı kısmı Atlantiğe sarkıyor, 850 hPa seviyesindeki zayıf soğuma da bundan dolayı. O soğuk Finlandiya – Atina hattına inseydi ılımanlaştırıcı bir etkiyle karşılaşmazdı, ve hem 850 hPa hem yer seviyesindeki soğuma çok daha etkili olurdu.
Şunu da ekleyeyim, bu tip polar sistemler tepeden bir yüksek basınçla sıkıştırılmadığı taktirde genellikle güney enlemlere ilk indiği noktayı etkiler, sonra etkisini azaltarak doğuya kayar. Türkiye’nin en ideal şekilde etkilenmesi için 500 hPa soğumasının en kötü ihtimalle Yunanistan’ın batısına doğru inmesi gerekir. Daha batıya inerse o sistem bizi çok fazla etkilemez.
Arkadaşlar yine başladınız efsane muhabbetine. Bir durun da +120’ye girsin hele. Madem deyimlerden gidiyoruz benden de gelsin bir tane. Sonradan diyeceğimize şimdi söyleyelim bari:
Burada soğuğun büyük kısmı İtalya’ya inip bizim açımızdan araya gidiyor gibi (araya gitmek deyiminin anlamını açayım, bazı kişiler anlamayabilir, ziyan olmak, boşa gitmek demek yerel Anadolu ifadelerinde – bir de araya vermek var o da boşa harcamak ziyan etmek demek 😀 )
Bir de bunun ikinci faslı var, öğle modelinin sonuna doğru soğuk hava Batı Rusya-Belarus-Polonya boyunca birikiyor tam kuzeyimizde o daha heyecanlı, -40’lar falan var.
Hah tamam işte. GFS’nin 240+ fantezi çıktı dönemi başlamıştır artık. Bir kaç güne kadar 180+ a dönüp dudak uçuklatan cinsten soğukları göstermeye başlar. Bu çıktılar sahaya yansır mı yansımız mı onu da 10 güne kadar ECMWF çıktılarından anlarız. Önümüzdeki 3-5 gün kombiyi kısıp haftasonu pikniğe gitmeyi planlıyorum öncelikle. Ruhuma neşe saçılıp saçılmayacağını öğrenmeme en azından bir hafta var.
Adam olacak çocuk b**undan, efsane olacak kış ocak ayından belli olur 😀 😀 Böyle gelmiş bu sene böyle gider. Aldırma gönül aldırma diyip özlü sözlere biz de katkı sağlayalım 😀
Şimdi bu sistem 6 Şubat ve sonrası için mi geçerli ? Şu an gösterilen modeller harika fakat değişme olasılığı sanırım yüksektir. Sizin fikirleriniz neler ?
İsrail, Lübnan ve Mısır kıyıları rekora koşuyor. Bu kıyılar ve hinterlantları olağandışı ıslak bir ocak ayı geçirirken, bizim Alanya’dan İskenderun’a dek uzanan kıyılarımızda ise kuraklık var. Ayın son 2 gününe girmemize rağmen yağışlar kimi noktalarda uzun yıllar ortalamasının yarısına bile ulaşmış değil. Önümüzdeki 48 saat içerisinde İsrail, Lübnan ve Mısır’a yoğun yağış bırakacak bu bulutlar bizim Doğu Akdeniz kıyılarımızda esen kuzeyli rüzgârlar sebebiyle ne yazık ki kıyılarımıza pek fazla yaklaşamıyor ve bize hiçbir faydaları dokunmuyor.
Bu sene nedense hiç heycanlanamadımheyecanlanamadım . Kısaca 2013 fos çıktı. Şubat ne olur bilinmez ama ılık olacakmış Hans dedi, ben de onun yalancısıyım. Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır demiş atalarımız ama o da yalan oldu teknoloji herşeyiher şeyi bozdu. Kimse beni ılıkçı sanmasın kar delisiyim ama kar delisi olmaktaolmak da bir şeyi degiştirmiyor . Şubat Mart öngörüm budur herkese duyrulur. Sevgiler.
Saygılar…
Arkadaşlar dijital termometre alabileceğim bildiğiniz mağazalar var mı? Çevremdeki alışveriş merkezleri ve mağazalarda bulamadım. Yarın ise bir iş için Avrupa Yakası’na geçeceğim orada veya Kadıköy civarında böyle bir yer var mı?
Ve hemen takip eden yıllardaki fiyaskolar için de :
2001-2007-2013???
nitekim:
Kisisel Not: Ben bu tur periyotlarin biraz ampirik bir yaklasim olduguna inaniyorum. Bu konuda bilimsel calismalar ve teoriler olmasina karsin, havanin yukaridaki yaklasimimdan cok daha kaotik oldugu ve sadece gunes aktivitesi gibi baska seylerin periyotlari ile sekillenebilecegini dusunuyorum. Yani yukarida yaptigim yaklasim bana kalirsa yanlis.
Ben Santi’ye inanıyorum, inanmak istiyorum ve güveniyor ve “EFSANE” için hala bir ümit besliyorum. Teknik olarak bir birikim sahibi değilim, sadece kar delisiyim 🙂 Şöyle deli bir kar yağsa da KAR PİKNİĞİ yapsam diye ümitle bekliyorum:) 40 kez bir şeyi söylersen olur derler ben 400’ü devirdim bakalım ne olacak 🙂
Mevzu da burada başlıyor zaten. Herkes inanmak istediğine inanıyor. İnanmak istediği tarzda yönlendirmeler yapıyor, verileri paylaşıyor. Kısacası işine geleni görüyor, gelmeyeni görmezden geliyor. Kestane isteyene kestane, efsane isteyene efsane(yerine polar koridor da olur).
Şu güzelliğe bak; son 3 haftadır diyagramlarda görebildiğimiz -10’un altındaki senaryo sayısı bir elin parmaklarını geçmez, cennet gibiymiş valla 2012. Ama sadece 1 haftadaki değişim bu sene için de hala ümitleri taze tutmamızı sağlıyor.
Olacak oğlak, diyagramından belli olurmuş 😀 Olacakmış arkadaş, gümbür gümbür gelmiş. Kış bitmek üzere, biz hala diyagramın sonuna doğru -5’leri görebilecek miyiz diye konuşuyoruz. Kısacası… Özledik len seni 2012 🙂
Trakya bu ay da geçen ay olduğu gibi toplam yağışta ortalamaları katladı. Uzun yıllar ocak ayı ortalaması 50-60 mm olan Tekirdağ-Kırklareli-Edirne çevresinde, 100 mm’in altında yağış alan yer neredeyse kalmadı. Perşembe günü beklenen yağışlarla bütün şehirler ve ilçeler 100’ler kulübüne girebilir. Çanakkale de DMİ kayıtlarına göre şimdiye kadar 166 mm yağış almış, ki oranın da ortalaması 80 mm. İstanbul olarak sadece Çatalca’yı kaydetmiştim, orası da 122 mm olarak görünüyor. Ama Çatalca’da şöyle bir sorun var, 7-9 Ocak arasındaki ve 28 Ocak’taki kar yağışlarında DMİ yağış göstermemişti, onlara tahmini olarak ekleme yaptım mecburen. İstanbul için DMİ’nin verdiği ocak ortalama yağış miktarı ise 78 mm.
Olimpiyat Stadı civarında yeni bir istasyon verilerini yayınlamaya başlamış fakat tıkladığımda beni AHL’nin sayfasına yönlendiriliyor sanırım hala geçerli bir veri tabanı sayfası yok.Sanırım Commandouz arkadaşımız özel istasyonların listesini oluşturuyordu umarım faydalı olmuştur.
Batıda 25 dereceye kadar yükselen Sakarya, doğuda -12 dereceleri gören Erzurum… Süper bir tablo.

Saat 15:17 Tuzla 20.3 derece oldu yanılıyor olabilirim diye MGM sayfasına baktım SGH’de 18 derece olmuş.Bundan sonra kar yağmasa
dada olur baharı özlemişim ben 🙂Bugün Şubat’ın 3. günü. Kışın ortaları. Sıcaklık 19,5 derece ve 20 dereceyi zorluyor.
Bir otobüs tutalım, hep beraber Muş’a gidelim!
http://video.ntvmsnbc.com/10-metrelik-kar-tepesi.html
Tarih 3 Şubat 2013 Pazar,yer İstanbul,saat 08:30,SICAKLIK 14 DERECE !!!
Arka planda yağmur görmesek keşke 😦 Sabah çektiğim bir fotoğraf:
Tam bisikletlik kar kalınlığı.
Ancak 7 Şubat gibi sıfır üstü görülüyor tahminlerde.
Bugun aksam uzeri Antalya’da ikamet etmekte oldugum yerden Korkuteli’ne dogru yola koyuldum. Babamdan defalarca arabayi istememe ragmen vermedigi icin komsudan aldigim bisiklet kirmasi mobiletle cok heyecanli bir Korkuteli yolculuguna basladim. Yola cikmadan once bulundugum yerde sicaklik 12 derece civariydi. Aslinda itiraf etmem gerekirse ilk hedefim 1000 kusur metre rakimli Termossos antik kentine gitmekti ve orda belki biraz kar gorurum umuduydu. Ancak orasinin saat 16.00 da kapandiginin haberini alinca Korkuteli’ne gitmeye karar verdim. Yolda bir tabelayla karsilastim; Tahtali Beli, 970 rakim. Buraya ulastigimda biraz dinlendim ve termometreme baktigimda sicaklik 5.7 dereceydi ve cok usudum. Bu denli soguk olacagini ve mobiletle boyle heyecanli bir yolculuga giristigimden pantolunun altina pijamimi ve 2 tane ust uste giyilmis coraplarim vardi :d Ustumde 3 katti montum haricinde :d
Yola devam ettim ve tam olarak rakimini tahmin edemeyecegim ama rakim olarak Korkuteli’ne gore daha yuksek oldugunu tahmin ettigim yaklasik 1500 metre rakimli bir yerde durakladim ve karsi dagdaki kar ortusunu fotograflamaya basladim :d hava buz gibi olmustu, sicaklik 1 dereceydi.
Sonrasinda ise son bir kez Korkuteli’nin sehir merkezine girisinde durakladim ve fotograf cektim birkac tane. Sicaklik burda 1.9 dereceydi.
Evet sonuc olarak kara dokunamasam da uzaktan
dada olsa gorebildim ve fotografladim. Ayrica bolca soguk yedim, hasta olmasam iyidir :d Aslinda daha fazla fotograf cektim ama telefondan bu kadar ekleyebildim, daha sonra digerlerini de eklerim.Yine bir kar pesinde yasadigim macerayla daha birlikte olduk, bir sonraki macerada gorusmek uzere… :d :d
Doksanların sonu veya hemen İki binlerin başıydı. Çoluk çocuk araba ile Antalya’dan İzmir’e yola çıktık. Daha Termessos’u geçmeden Milli Park taraflarında kar çizgisine yakalandık. Zaten sonrasında asfalt üstü tamamen beyazdı. Korkuteli’ne yaklaştıkça kendimi, kendi kullandığım araba ile yaşadığım en kötü durumun içinde buldum. Korkuteli civarında kesinlikle abartısız 1.5 metre civarı kar vardı. Civarda çok sayıda çatı, sundurma, v.s kar ağırlığı ile çökmüştü. Çoluk, çocuk zincirsiz araba ile yaşadıklarımı bir ben bilirim. Bir de hanım bilir. Korkudan hüngür, hüngür ağlamıştı.
Lansing kamera görüntüleri başta Santiago hepimize gelsin.
http://35.8.50.251/view/viewer_index.shtml?id=7003
Kardan fare yapacak kar yok diye dalga geçerken Onur – 10 larda kar yağışını habire götürüyor. 🙂
Şimdi yavaşlasa da sabah epey iyiydi. Şu yolları da sürekli açmasalar da göz zevkimiz bozulmasa keşke.
Bu arada 5cm kar anca var. Soyle doya doya bir yagis alamadik.
Kuzeydogu ve orta-batidaki her yerde durum benzer aslinda,lake effect alabilen yerler haric 10 cm zar zor bulunabiliyor. (Gecen kis Ankara’da ‘bu sistemden 10 cm koparsak raziyim” dedigim aklima geliyor da, 10 cm ne cokmus aslinda!) Kuzey Amerika soguk olarak cok cok kotu degil ama yagis acisindan felaket bir donemde; kuraklik 1,5 yildir suruyor ve buranin tahil ambari sayilacak Nebraska, Iowa gibi yerlerde uretim dibi bulmus durumda. Dogu kiyisinin efsane kislarini yasatan Atlantik siklonlari bir turlu kiyia paralel ilerlemiyor, devamli okyanusa kaciyor, geriye Kanada’dan gelen nem fukarasi ve 5-6 saattlik sistemcikler kaliyor.
Washington cografi konumu itibariyle daha da sanssiz. Bati’dan gelen sistemler yani basimizdaki West Virginia’daki daglari gecerken nemini bosaltiyor ve bize kupkuru geliyor. Bu sene 1 cm’yi gecen ortu olamadi malesef. Su bir kac gun daha soguklar devam edecek sonra buralar da en az 1 haftalik ilik doneme giriyor. Bakalim kisin son kisminda birseyler gorebliecek miyiz…
Welbane hocam dikkat ettin mi bilmiyorum da, Connecticut fena kar almıyor. Bizdeki yağış ve soğuk çakışmaması bir şekilde onlarda çakıştı genelde.
Kuraklık konusunda umutları bahara bağladılar ama cidden iç açıcı durumda değiller.
Bu arada Spring Break’te oralara gelme ihtimalim var, umarım karla gelirim de görüşürüz.
Modellerde gördüğüm kadarıyla kutuplardaki soğuk enerjiyi şu sıralar Kuzey Amerika emiyor. Bize de Şubat sonunu beklemek kalıyor.
Bahar tadında…Part-2 (Saat 16:00-16:30 arası) http://bburaks.files.wordpress.com/2013/02/adsc4b1z.png?w=743
Bu arada MGM’nin yeni istasyonlarından Eyüp, Büyükçekmece ve Tuzla’da sıcaklık değerleri 2 derece olarak gösterilmiş tarihleri ise doğru 🙂
Dün gece İstanbul’dan yola çıkarak Rİze’ye geldim.
Bir kez daha gördüm ki Bolu çok şanslı bir yer.
Sadece Bolu’da yerde kar vardı ve 10 km’lik bir yağışı da yakaladım, karlar savruluyordu. Bu mevsimde termometre hiç -1’den aşağısını göstermedi. Çankırı Çerkeş filan 0 derecelerdeydi.
Ayrıca her zaman fırsat buldukça MGM’yi eleştiriyoruz hakkını da verelim. Yola çıkmadan önce Karayolları tahmin sistemini çalıştırdım. Bolu Çankırı arasında kar yağışlı gösteriyordu. O kadar uzun soluklu yağmasa da yağdı.
Ancak sıcaklık tahmini için aynı şeyi söyl
ieyemeyeceğim.Adam haklıymış beyler 🙂 🙂
Santiago başlığı hazırlaman için en fazla 1 hafta civarı süren kaldı. Güzel bir şey olsun 🙂
10 gün sonrası için efsane beklemek tıpkı çekici olduğu düşünülen bir kıza körü körüne aşık olmak gibi; kızla tanıştıktan sonra heyecan kayboluyor.
Yani bırakın efsane kesinleşmeden bunu dillendirmeyi, 10 Şubat’ta olacaklar henüz efsane denecek emareler göstermiyor ki heyecana kapılıyorsunuz, öyle değil mi?
İşi biliyor 🙂
1987 kışındaki normal kış aylarının (Ocak ve Şubat) ılık geçtiğini duymuştum. Peki bu sene 1987′ deki gibi sert bir Mart ayının geçme ihtimali yüzde kaç? Neredeyse Sicilya standartlarında bir kış mevsimi geçiriyoruz. İnanın bu ılık havalarda bisiklete binesim bile gelmiyor.
%1. Mart 1987 yüz, belki de iki yüz senede bir olabilecek bir durum.
Tipik bir İzlanda kışı yaşıyoruz. Bu saatten sonra bizi ancak Sibirya paklar. O da geldim yerleştim diyene kadar Mart gelir zaten.
Önümüzdeki 1 hafta on günde de lodosa maruz kalacağımızı düşünürsek maalesef bu kış da %90 ihtimalle mevsim normallerinin üzerinde geçen bir kış olarak kayıtlara geçecek. (Bundan sonra sistem gelmeyecek demek değil bu. Sıcaklık ortalaması olarak söylüyorum).
Bu gidişle eğer olursa:
Korkum, bu ılık havaların ağaçları zamanından erken çiçeklendirip, sonrasında tam da meyve tutma zamanında bir soğuk havanın gelmesi ve yaşanabilecek don olaylarıyla tarımda sıkıntılara açması yönünde. Umarım Mart ayından sonra kayda değer bir soğuk hava (mesela 10 Nisan 1997 sistemi gibi) gelmez.
2013 ilkbaharının nasıl geçeceğine dair fikirleriniz var mı? Bilimsel olmayan düşüncelerime ve hislerime göre bol yağışlı bir ilkbahar geçireceğimizi düşünüyorum. Bilmem Santiago-Hava Delisi ve White Fox triosu ne der?
Tehlikenin farkında mısınız? Kış bitti bunu bilimsel olarak ta söyleyebiliriz…Şu an ki modellerin ortak görüşü İzlanda Alçağını hortlayacağı ve Azor Yükseğinin alçaklaşıp pide gibi genişleyeceği bunun ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz.KIŞ BİTTTİ !!!!!!!! 😦
Hayır bitmedi. (gizli verisi olan adam mode on 🙂
Yine aynı hatayı yapıyorsunuz. Kış Mart sonlarına kadar bitmez arkadaşlar. Bu işler hiç belli olmaz. Hele hele Şubat ayındayken kış bitti demek tam anlamıyla tecrübesizlikten kaynaklanıyor.
Üzgünüm ama İstanbul için kış bitmiştir. 2 sistemi yaşadık bir sistem daha gelirse 3 sistemle kışı kapatırız 😦
Kışın bittiği filan yok.
İşte tecrübe… Sağlamcı olduğumuz kadar sabırla beklemesini de biliriz 😉
Tarihini bilmeyen kendisini de bilemez. 🙂 Böyle giden kışlarda şubat 2. yarısı illa bir şeyler yapmıştır. Hodri meydan. 🙂
Bu sabah Beyşehir’de 2 cm kar vardı.Bu yıl daha bir 10 cm kar göremedik. Ama iki ay kış var daha umudumuzu kaybetmiyoruz.Bu sabah ki görüntü de bu.

Bu gece ki gfs’den sonra ben ümidimi kaybettim 😀
Şubat ayındayız. En soğuk olması gerken ay, Fakat şubat’ı bahar sıcaklıklarıyla karşılayacağız. Sıra dışı bir kış 😦
Kış başlamadan önce ne hayallerimiz vardı. Yeni bir sezon yeni kar yağışları derken bu hale geldik.
Eh artık herkes yavaştan bahar moduna girdiğine göre, siteyi ekteki gibi güncelleyebiliriz 🙂
Mükemmel! Yaz gelince hatırlatın bunu koyalım sizin için sakıncası yoksa.
Ne sakıncası olacak? Memnuniyetle 🙂 Yüksek çözünürlüklü görseller olursa çok daha iyi sonuçlar çıkar. Fotomontaj ve foto manipülasyon benim uzmanlık alanım. Bu yönde istek ya da ihtiyacınız olursa zevkle yardımcı olurum.
Olmaz olur mu? 🙂 Haberimiz olması çok iyi oldu.
Çok teşekkürler, tekrar bağlantı kuracağım.
Rezil bir kış geçiriyoruz gibi geliyor ama Beytepe istasyonuna baktım ki 2013 Ocak ayında da 77.5 mm yağış olmuş. Aralık 2012’nin Ankara’daki son 65 yılın en yağışlısı olduğunu söylemeye gerek yok, yanlış hatırlamıyorsam 116 mm idi. Hiç kötü bir kış değil yani…
Geçmiş rezillikler çok çabuk unutuldu 🙂
Sırasıyla 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 kışlarında 1 Aralık – 29 Ocak tarihleri arasındaki ortalama sıcaklıklar.
Ortalama sıcaklığı boşver, herşey kar değil 😛
Ankara toplam düşen yağış bakımından tartışmasız efsane bir kış geçiriyor. Bu seneki efsanemiz de böyle napalım artık!
Bu arada ikinci dönem eve çıkıyorum. Dikmen’e yerleşiyorum, 1206 metreyi kaybettim. Rakımım 1004’e düşecek 😦
Çukur çukur diye dalga geçtin 😀 Gülme komşuna gelir başına.
İyi de bu 77.5 mm yağışın kaç mm`si kar olarak düştü, Eskişehir`de 2013 Ocak ayında toplamda 5 cm kar bile yağmadı. Tam bir rezalet, kışla uzaktan yakından alakası olmayan Ocak ayı.
Akdeniz’in bize çalışmadığı 2006-2007 Kışı kadar illet olmasına imkan yok. Yanlış hatırlamıyorsam 2006 Aralık’ta hiç yağış düşmemişti. 2007-2008 kışı da baya kötüydü, Aralık Şubat arasında anca bir kaç kere 2-3 cm kar yağmış,16-18 Şubat sisteminde de 15-20 cm kar almıştık ama o kış hiç yağmur yağmamıştı. Her kış geçen seneki gibi olsaydı, Ankara’da ocak ayı karlı gün ortalaması atıyorum 8 değil 28 olurdu. Geçen sene nasıl normalse, bu da normal bir kış.
Şubat ilk on gününü de kaybettik maalesef 🙂 Bu akşam ya da yarın, Şubat ikinci yarısı ve Mart için orta vadeli bir tahmin yapabilirim.
Hala umutluyum bu tahmin gelsin diyenler artıya, kıştan umudum yok dolayısıyla tahmine de gerek yok diyenler ise eksiye bassın 🙂
:))))))))))))))))))
+1 benim bu arada Santiago’nun yazısında 😀
Tepedeki rossby dalgaları uygun duruma gelsin, her şey yoluna girecek. Kestaneler gülmeye başladı, sonları yakın 🙂
Artıya bastım ve moral olsun diye aşağıdaki videoyu izledim.
Teşekkürler seyrettim de biraz moral depoladım. Demek ki artık böyle idare edeceğiz. 🙂
Bir hafta boyunca pek bir aktivite görünmüyor. En iyisi baharın tadını çıkaralım. Sonra iyi şeyler olacak gibi,kendimizi nadasa bırakıp enerji depolayalım.
Aynen, Nisan gümbür gümbür geliyor 🙂
Ankara gerçekten efsane bir kış yaşıyor. Sistem üstüne sistem, kar üstüne kar. Neredeyse haftada 2-3 kez kar alıyor. Dün geceyi de boş geçmedi. 2013 kışı unutulmazlar(!) arasına girdi çoktan..
Bir de şu 1 cm kar kalınlığı barajını aşsa ve yağan kar en azından yerde öğleni görse tam olacak. 🙂
Tembelligimden dolayi bir turlu su skew-t isini ogrenemedim gitti. Cok fena sallamiyorsam yarin sabah 6 icin gokgurutulu kar ihtimali var -saglam bi bant yakalayabilirsek. Bu arada Memhet Can ustad ya da mevzuyu bilen arkadaslardan biri de ogleden once yorumlarsa makbule gecer.
Çok sınırda gök gürültülü kar koşulları var bu da tekil ama güçlü bir bant oluşursa olabilir. Ben mesajı şimdi gördüm.
Tüm arkadaşlara bir sorum olacaktı. Türkiye’de meteoroloji uzmanlığı iş
oranlariolanaklari vs. ne durumda? Mesela İTÜ Meteoroloji Mühendisliği bölümünden mezun olsak, yine İstanbul içinde iş bulabiliyor muyuz? Çoğu kaynakta bu alanda genişlemeler olduğunu okudum. Bir o kadar da okuduktan sonra işsiz kalanların olduğu söyleniyor. Düşünceleriniz neler?Arkadaştan bildiğim kadarıyla bazı kamu kurumlarında meteoroloji mühendisi kadrosu varmış. Sanırım KPSS ile alıyorlar. Elbette rekabet olacaktır o alanda da. İstanbul’da istiyorsanız, meteoroloji mühendisliği kadrosu bulunan kurumun, sizin istediğiniz zamanda kadro açıp açmaması da önemli bir husus. Bu konuyu araştırmanızı öneririm. Ben yine de detaylı bilgi için arkadaş ile konuşayım.
MGM’nin İTÜ Meteoroloji mühendisliği dışında Meteorolojist alacağı ikinci bir kaynak yok. O bölümden mezun olursanız KPSS den alacağınız çok düşük puanlarla bile işe girebilirsiniz. Ama siz diyorsanız ki işim olsun hem de evimin yanında olsun, o pek mümkün değil sanırım. Son zamanlarda MGM atamaları, batıdaki yoğunluktan dolayı Ankara’nın doğusundaki şehirlere yapılıyor diye biliyorum.
Bence önce bilgisayar mühendisi ol, elektrik elektronik mühendisliği falan oku ondan sonra meteoroloji (mühendisliği!) alanında da bir şey yapmak istiyorsan yapabilirsin zaten 😉
İyi bir okulda, herhangi bir temel bilim ya da mühendislik bölümünde okumanı tavsiye ederim. Onun üzerine meteoroloji ya da iklim alanında yüksek lisans yapabilirsin.
Yorumlarınız için teşekkürler.
ben yapamıyorum galiba mühendislik okumuyorum 🙂
Bugün Bursa’da yağmur başlayınca üşenmedim Keles yoluna vurdum kendimi. Yağış Çaybaşı
köyüKöyü civarında sulu kara döndü. Soğukpınar (Uludağ-Anadolu Öğretmen Lisesi ) sapağına kadar gittim. Orada güzel kar yağışı vardı. Ama hava karardığı ve arabanın kar lastiği olmadığı için daha ileriye gitmekten çekinip geri Bursa’ya döndüm. Eşim beni aradığı zamanlarda bana niye ulaşamadığını ise epey sonra itiraf ettim 🙂 Evet, ben iflah olmaz bir kar delisiyim 🙂İşin en berbat tarafı o zaten. Çiftçi de değiliz ki ürünler için falan bakıyoruz havaya diyelim. 🙂 Ben mazeretlerimi yıllar önce tükettim. Beni olduğum gibi kar delisi olarak kabul ettiler. 🙂
En azından yağmur var.
Kar’ınKarın yerini doldurmasadada.Şu an Eskişehir’de kar başladı. 2013 kışı bitmeden dünya gözüyle bir kez daha kar yağışı gördüm ya buna da şükür 🙂
İklimbilimci Ömer Lütfi Şen’le Açık Radyo söyleşti: İklim değişikliği Türkiye’yi nasıl etkiliyor?
http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=30782&cas=924
Dışarıda dondurucu bir soğuk var. Sıcaklık 6 derece fakat rüzgar ve nemle öyle soğuk hissediliyor ki yüz felci geçireceğim sandım 😀
Emir Sultan’da 10 derece gösteriyordu ama dondum bugün ben de.
Şu an İstanbul’da rüzgar ağırlıklı olarak lodos-günbatısı yönlerinden esiyor, geceden yarın öğlene kadar ise rüzgarın karayel-batı ağırlıklı esmesini öngörmüş modeller
Saat 00:00 rüzgar; http://bburaks.files.wordpress.com/2013/01/temp2m_wind10m_24.jpg?w=631
WRF bu gece saat 03:00 için sıcaklıkların kentin büyük bölümünde 2 dereceye düşürmüş.Böyle sınırda kaldığımız durumlarda modellerin sıcaklıkları gerçekleşen durumdan yüksek gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda 2 derecenin altını görebiliriz zaten bugünde tahmin edilenden soğuk bir gün oldu.Rüzgarın lodos-günbatısı estiği şu anlarda ise sıcaklık durumu şöyle; http://bburaks.files.wordpress.com/2013/01/adsc4b1z4.png?w=731
Rüzgarın güneyden kuzeye döndüğü andan itibaren mutlaka sıcaklık düşüşü olacaktır fakat bu düşüş kentin ne kadarlık kısmına kar bırakır bilemiyorum.
Bu işlerde biraz yeniyim yanlışım varsa şimdiden affola
Önümüzdeki 4 gün boyunca kar var. Can sıkıntısına bire bir:
http://35.8.50.251/view/viewer_index.shtml?id=3468
Sizin orası tam olarak nereye düşüyor. Bir de otel bulabilir miyim?
Michigan’in gobegindeyim. Otel de var beklerim. Keske biraz da az tuzlasalar da goz zevki bozulmasa 😦
O göller de donuyordur kesinlikle. Haritadan anladığım kadarıyla Kanada’ya daha yakın. Göl etkisi potansiyeli de var gibi. 🙂
Göller kısmen dondu. Son 2-3 gündür çözülmüştür biraz gerçi ama önümüzdeki 1 hafta yine 0’ın üstü yok gibi. Tekrar donar.
Bu arada sadece Lake Effect bana yeterince tatmin edici gelmedi. Bugün kelimenin tam anlamıyla göz gözü görmeyecek şiddette bir kar yağdı ama 3 dakika falan sürdü, güneş açtı, sonra hemen kapadı falan.
Bana Lake/Sea Enhanced yağış lazım. Zaten gün boyu sağlam yağan kar arada bandı yakalayıp güçlenecek. O şekilde keyifli olur epey.
Oralarda doğal gaz filan var mı? Kışın tadını çıkarabiliyor musunuz? Dışarıdan göç alıyor mu?
-Goc almadan kastinizi anlamadim tam olarak. Enerji ise oldukca ucuz dolayisiyla isinma ve sicak su genelde kiralara dahil oluyor. Ayrica bu ucuzluktan dolayi epey musrifler. Mesela evde genelde t-shirt ile duruyoruz.
Yazin da tam tersi klimaya abaniyorlar, otobuste hirka giymeniz gerekiyor… -Onur
Göç derken genel olarak ABD’ ye Çin, Afrika ve Avrupa’dan göç alınıyor mu? Hayat sanki oralarda daha güzel gibi.
http://www.greencard.com/
Radara göre Bursa’da yoğun yağış var ama gerçekte ise yağış yok. Ama hava çok puslu ve hissedilen sıcaklık çok düşük.
Dışarı bakmasam İstanbul radarı bozuk diyecektim. Neredeyse yeşilden başka bir renk yok. Bayağı dolu bir sistem.
GFS 06Z güncellemesi ve diyagramı çok kötü çıktı. Sabah ECMWF modeli de gayet kötüydü. Azor zaten olması gerekenden çok daha batıda konumlanıyordu, şimdi iyice batıya kaçmış durumda. Daha önce sıcaklıklar ayın 5’i civarı normale dönecek gibi duruyordu, sonra 8’i şimdi de 10-11’i oldu. Mevcut görüntüde malesef ayın 11-12’sine kadar bırakın 2004’ü, 8 Ocak gibi bir sistemin bile gelme ihtimali %10 falan. 11 Şubat’tan sonra geriye kalıyor en fazla 2 hafta. 25 Şubat’tan sonra tatminkar bir sistem son 50 yılda ya 2 kere gelmiştir ya da 3 (biri de 1987 zaten). Sevmiyorum tek sayı olan yılları…
Yeni konu başlığı yakın zaman için ufukta görünüyor mu? Örnek:Santiago’nun bahsettiği polar ataklarla ilgili bir konu.
Biraz da şöyle diyagramlar paylaşalım havadelilerinin ufku açılsın 🙂

Bugünkü cephe analizim. Akdeniz’den Doğu Anadolu’ya doğru uzanan sıcak cephe yerine trof olabilirdi ama ben sıcak cepheyi tercih ettim. Alçak basınç sistemi derinleşerek doğuya doğru kayacak. Akdeniz’den gerçekleşen nem adveksiyonu ve sıcak cephe sebebiyle Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde kuvvetli yağışlar olacak. Yine Bitlis, Bingöl, Hakkari coşacak.

Atlantik’teki soğuk cephenin yerini beğenmedim, Belarus’taki cephenin kimsesiz gözüküyor onun bir bağlantısı olmalıydı. Doğu Akdeniz’deki de dikey yığımlı bir alçak (vertically stacked) bu yüzden onun da sıcak soğuk cephe bölgeleri de bu yüzden olamaz. Solucan gibi kıvrılmış oklüzyon veya dediğin gibi trof olarak çizi yapabilirdin.
Evet o soğuk cephe daha aşağıdan başlayabilirdi ve oklüzyon soğuk cephenin başladığı alçak basınç merkezine çizilebilirdi. GFS modeline göre Belarus üzerinde sıcak adveksiyon gördüm ve oraya ikincil sıcak cephe atadım. Bu benim atadığım ilk ikincil sıcak cephe olduğundan açıkçası nasıl çizebileceğim konusunda bir fikrim yoktu. Bende öyle tek başına atadım. Hatalı olabilirim. Fakat Doğu Akdeniz’deki alçağın dikey yığılımlı olduğunu sanmıyorum. Dikey yığılımlı alçaklarda yer seviyesi, 850 mb, 700 mb, 500 mb ve 300 mb seviyesindeki alçakların üst üste gelmesi gerekmiyor mu? Yoksa ben mi yanlış biliyorum? http://mehmetgoktug.files.wordpress.com/2013/01/171620z_21ows_europe_analysis_upper-air_12_500_gph-rh-temp.png Yukarıdaki analizde görüldüğü gibi Doğu Akdeniz’de bir alçak merkez(yukarı seviye alçağı) yok onun yerine trof var. Ayrıca o sistemde ki cepheleri adveksiyon haritasına göre atadım. O saatte sadece sıcak adveksiyon görülmüyordu ama ilerleyen saatlerde Güneydoğu Anadolu’da sıcak adveksiyonu gördüm ve atadım. Neden dikey yığılımlı alçaklarda cephe görülmez? Neden sadece oklüzyon atanabilir? Orada ki oklüzyon nasıl oluşuyor? Her cut-off alçak dikey yığılımlı olmaz mı? O zaman cut-off alçaklara da mı sıcak ve soğuk cepheleri atamayacağız? Bunları da merak ettim.
Yarın öğle saatlerinde diğer modeller gibi NAE de Trakya’da yağış bekliyor




NAE verilerine göre yer sıcaklıkları Edirne – Kırklareli çevrelerinde sıfırın altında olacak:
Ancak 950 hpa ve 850 hpa sıcaklıkları yer seviyesinden daha yüksek:
Sizce bu durumda yine donan yağmur görme olasılığımız var mı? Yoksa soğuma çok alt tabakada kaldığından yağmur taneleri donmaya zaman bulamadan yere yine yağmur olarak mı düşer?
Aynı konuda bizim DMİ’nin de aklı biraz karışmış…


Genel tahmin:
İstanbul bölge tahmini:
Yine sınırda gibi, en sağlıklı yorumu White Fox yapar.
Donan yağmur; yağmurun soğuk yüzeye temas ettikten sonra donmasıdır. Yer (yüzey) sıcaklığınız donma seviyesinin altındaysa ve yağmur yağıyorsa donan yağmur hadisesi oluşabilir.
Yağmurun havada donması sonucu ise buz paletleri oluşur. Bu 2 hadise genellikle birbiriyle karıştırılan farklı hava olaylarıdır.
Malum artık Mehmet Bey’in sayesinde ECMWF üzerinden oldukça detaylı ve öncesine göre daha yüksek çözünürlüklü verilere ulaşabiliyoruz.
ECMWF perşembe gecesi ve cuma sabahı için Ankara’ya bu kış şartlarında güzel sayılabilecek kar yağışı verirken GFS koklatmıyor bile. Bu kadar fark, bu kadar yakın tarih için nereden kaynaklanıyor olabilir? Yağış konusunda GFS daha iyi bir referanstır deniyor. Siz de katılıyormusunuz?
GFS derim. Ayrıca WRF’ye bakmakta da fayda var bence.
Ben yokken kar yağmasın Ankara’ya zaten de ( 😀 ) …
Bence de GFS, ECMWF’ye göre kısa vadede bence daha başarılı bir model fakat ECMWF sıcak cepheler de ve ikincil cephelerde daha başarılı olabilir. ECMWF’nin başlangıç çıktılarını kullanan ve bir zamanlar bedava ulaşılabilen HIRLAM böyleydi.
Dün sözünü ettiğim polar koridor işte bu arkadaşlar..
Batıda Azor, doğuda ise Hazar yüksek basınçlarının arasından 500 hPa seviyesinde, süper soğuk çekirdekler içeren, oldukça geniş bir alana yayılmış ve Akdeniz’e kadar inmeyi başarabilen kutup kökenli alçak basınçlar var.
Aşağıda GFS 06Z modelinin 180 saat sonrasının basınç dağılımı ve 500 hPa sıcaklık haritalarını göreceksiniz. İspanya ve İngiltere açıklarında 1040 milibarın da üzerine çıkabilen Azor Yüksek Basıncı görülüyor. GFS Azor’un merkezini biraz daha doğuda, ECMWF 00Z ise biraz daha batıda göstermiş. Ama konum hakkında aşağı yukarı hem fikirler.
Eğer bu şekilde bir tablo devam ederse ilk etapta biz sıcak tarafta kalırız. Fakat zamanla Azor biraz daha doğuya kayarsa da çok ciddi sistemler görebiliriz. Uzun vadede o yüzden karamsar değilim.
Not: 500 hPa soğumasının şu anki rotası Finlandiya – Cezayir hattı. Bundan dolayı soğumanın batısı kısmı Atlantiğe sarkıyor, 850 hPa seviyesindeki zayıf soğuma da bundan dolayı. O soğuk Finlandiya – Atina hattına inseydi ılımanlaştırıcı bir etkiyle karşılaşmazdı, ve hem 850 hPa hem yer seviyesindeki soğuma çok daha etkili olurdu.
Şunu da ekleyeyim, bu tip polar sistemler tepeden bir yüksek basınçla sıkıştırılmadığı taktirde genellikle güney enlemlere ilk indiği noktayı etkiler, sonra etkisini azaltarak doğuya kayar. Türkiye’nin en ideal şekilde etkilenmesi için 500 hPa soğumasının en kötü ihtimalle Yunanistan’ın batısına doğru inmesi gerekir. Daha batıya inerse o sistem bizi çok fazla etkilemez.
Polar koridor açıldı
Ruhuma neşe saçıldı
😛
– Otoban gibi mübarek..
– Matkap gibi delmeye geliyor..
😀
Arkadaşlar yine başladınız efsane muhabbetine. Bir durun da +120’ye girsin hele. Madem deyimlerden gidiyoruz benden de gelsin bir tane. Sonradan diyeceğimize şimdi söyleyelim bari:
“Yine mi bamya!”
sistem 404 gibi yapışacak 😀
Burada soğuğun büyük kısmı İtalya’ya inip bizim açımızdan araya gidiyor gibi (araya gitmek deyiminin anlamını açayım, bazı kişiler anlamayabilir, ziyan olmak, boşa gitmek demek yerel Anadolu ifadelerinde – bir de araya vermek var o da boşa harcamak ziyan etmek demek 😀 )
Bir de bunun ikinci faslı var, öğle modelinin sonuna doğru soğuk hava Batı Rusya-Belarus-Polonya boyunca birikiyor tam kuzeyimizde o daha heyecanlı, -40’lar falan var.
Hah tamam işte. GFS’nin 240+ fantezi çıktı dönemi başlamıştır artık. Bir kaç güne kadar 180+ a dönüp dudak uçuklatan cinsten soğukları göstermeye başlar. Bu çıktılar sahaya yansır mı yansımız mı onu da 10 güne kadar ECMWF çıktılarından anlarız. Önümüzdeki 3-5 gün kombiyi kısıp haftasonu pikniğe gitmeyi planlıyorum öncelikle. Ruhuma neşe saçılıp saçılmayacağını öğrenmeme en azından bir hafta var.
Güzel bir deyim, cümle içinde kullanayım:
Bu sene ne efsaneler hep araya gitti 😛
Bazıları ağızlarına sakız edip araya verdiler de ondan. 🙂
Adam olacak çocuk b**undan, efsane olacak kış ocak ayından belli olur 😀 😀 Böyle gelmiş bu sene böyle gider. Aldırma gönül aldırma diyip özlü sözlere biz de katkı sağlayalım 😀
Şimdi bu sistem 6 Şubat ve sonrası için mi geçerli ? Şu an gösterilen modeller harika fakat değişme olasılığı sanırım yüksektir. Sizin fikirleriniz neler ?
Son 100 yorumun yayınlandığı feedburner 2 gündür açılmıyor bende, genel bir sorun mu var?
Bende açılıyor ama google hesabı olanlar için google iki seçenek sunmuş anladığım kadarıyla, o sayfayla mı karşılaşıyorsunuz tıklayınca?
This page contains the following errors:
error on line 668 at column 25: Input is not proper UTF-8, indicate encoding !
Bytes: 0x02 0x0D 0x0A 0x0D
Bu hatayı verdi chrome’da, ama Firefox’ta açılıyor.
İsrail, Lübnan ve Mısır kıyıları rekora koşuyor. Bu kıyılar ve hinterlantları olağandışı ıslak bir ocak ayı geçirirken, bizim Alanya’dan İskenderun’a dek uzanan kıyılarımızda ise kuraklık var. Ayın son 2 gününe girmemize rağmen yağışlar kimi noktalarda uzun yıllar ortalamasının yarısına bile ulaşmış değil. Önümüzdeki 48 saat içerisinde İsrail, Lübnan ve Mısır’a yoğun yağış bırakacak bu bulutlar bizim Doğu Akdeniz kıyılarımızda esen kuzeyli rüzgârlar sebebiyle ne yazık ki kıyılarımıza pek fazla yaklaşamıyor ve bize hiçbir faydaları dokunmuyor.

Bu sene nedense hiç
heycanlanamadımheyecanlanamadım . Kısaca 2013 fos çıktı. Şubat ne olur bilinmez ama ılık olacakmış Hans dedi, ben de onun yalancısıyım. Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır demiş atalarımız ama o da yalan oldu teknolojiherşeyiher şeyi bozdu. Kimse beni ılıkçı sanmasın kar delisiyim ama kar delisiolmaktaolmak da bir şeyi degiştirmiyor . Şubat Mart öngörüm budur herkese duyrulur. Sevgiler.Saygılar…
Arkadaşlar dijital termometre alabileceğim bildiğiniz mağazalar var mı? Çevremdeki alışveriş merkezleri ve mağazalarda bulamadım. Yarın ise bir iş için Avrupa Yakası’na geçeceğim orada veya Kadıköy civarında böyle bir yer var mı?
Karaköy’de Penta Otomasyon şirketine bağlı Cihaz Market var orada bir sürü çeşit bulabilirsin.
Karaköy’ deki Tüterler firmasına gitmeni öneririm. Selamımı söylersen sevinirim. Kime sorsan yerini gösterecektir. Bulması kolay olan ara bir sokakta.
-Selamün aleyküm.Termometre alacaktım da. Ha Bay Mineralin de selamı var.
-La yürü git…Mineral falan bilmem ben 🙂
Yardımlarınız için çok teşekkür ederim ihtiyacıma uygun olanı buldum sonunda 😀
Şubat’ın ilk günleri rekor sıcaklıklar ölçülecek ( İstanbul için konuşuyorum).
Diyagramlar ip gibi, Bu kış gerçekten efsane oldu ama sıcaklık efsanesi oldu. Bu aylarda +10 lar cirit atıyor.
Santiago’nun periyodik tahminine bir yaklaşım da benden gelsin o zaman.
Ankara için konuşmak gerekirse öncelikle: https://havadelisi.com/2011/11/07/ankarada-kis/
2000-2006-2012-2018???
Ve hemen takip eden yıllardaki fiyaskolar için de :
2001-2007-2013???

nitekim:
Kisisel Not: Ben bu tur periyotlarin biraz ampirik bir yaklasim olduguna inaniyorum. Bu konuda bilimsel calismalar ve teoriler olmasina karsin, havanin yukaridaki yaklasimimdan cok daha kaotik oldugu ve sadece gunes aktivitesi gibi baska seylerin periyotlari ile sekillenebilecegini dusunuyorum. Yani yukarida yaptigim yaklasim bana kalirsa yanlis.
Al bir de Eskişehir’den yak! 🙂 Ha Ankara, ha Eskişehir… Vallahi doğru söze denilecek bir şey yok! Güzel gözlem.
25 Ocak 2012’de karşımızdaki diyagram 😉
Söze gerek yok.
Bu da 18 Ocak 2012’deki diyagram 😉
Ben Santi’ye inanıyorum, inanmak istiyorum ve güveniyor ve “EFSANE” için hala bir ümit besliyorum. Teknik olarak bir birikim sahibi değilim, sadece kar delisiyim 🙂 Şöyle deli bir kar yağsa da KAR PİKNİĞİ yapsam diye ümitle bekliyorum:) 40 kez bir şeyi söylersen olur derler ben 400’ü devirdim bakalım ne olacak 🙂
Mevzu da burada başlıyor zaten. Herkes inanmak istediğine inanıyor. İnanmak istediği tarzda yönlendirmeler yapıyor, verileri paylaşıyor. Kısacası işine geleni görüyor, gelmeyeni görmezden geliyor. Kestane isteyene kestane, efsane isteyene efsane(yerine polar koridor da olur).
Aynen öyle. İsmi bile var bunun: Pseudoscience 🙂
Atışmalarınız, ozanların atışmalarını aratmıyor 🙂
Şu güzelliğe bak; son 3 haftadır diyagramlarda görebildiğimiz -10’un altındaki senaryo sayısı bir elin parmaklarını geçmez, cennet gibiymiş valla 2012. Ama sadece 1 haftadaki değişim bu sene için de hala ümitleri taze tutmamızı sağlıyor.
Olacak oğlak, diyagramından belli olurmuş 😀 Olacakmış arkadaş, gümbür gümbür gelmiş. Kış bitmek üzere, biz hala diyagramın sonuna doğru -5’leri görebilecek miyiz diye konuşuyoruz. Kısacası… Özledik len seni 2012 🙂
El Nino’ya kulak verip sıcak delileri için de bir tahminde bulunayım..
Şubat’ın ilk haftası oldukça ılık ve genellikle yağışsız geçecek.. Tabiri caizse;
İşte budur! Aramıza hoşgeldin Santiago 🙂
Trakya bu ay da geçen ay olduğu gibi toplam yağışta ortalamaları katladı. Uzun yıllar ocak ayı ortalaması 50-60 mm olan Tekirdağ-Kırklareli-Edirne çevresinde, 100 mm’in altında yağış alan yer neredeyse kalmadı. Perşembe günü beklenen yağışlarla bütün şehirler ve ilçeler 100’ler kulübüne girebilir. Çanakkale de DMİ kayıtlarına göre şimdiye kadar 166 mm yağış almış, ki oranın da ortalaması 80 mm. İstanbul olarak sadece Çatalca’yı kaydetmiştim, orası da 122 mm olarak görünüyor. Ama Çatalca’da şöyle bir sorun var, 7-9 Ocak arasındaki ve 28 Ocak’taki kar yağışlarında DMİ yağış göstermemişti, onlara tahmini olarak ekleme yaptım mecburen. İstanbul için DMİ’nin verdiği ocak ortalama yağış miktarı ise 78 mm.
Olimpiyat Stadı civarında yeni bir istasyon verilerini yayınlamaya başlamış fakat tıkladığımda beni AHL’nin sayfasına yönlendiriliyor sanırım hala geçerli bir veri tabanı sayfası yok.Sanırım Commandouz arkadaşımız özel istasyonların listesini oluşturuyordu umarım faydalı olmuştur.
http://www.wunderground.com/wundermap/ (İstasyon verileri her zaman yayınlamıyor
)