Soğuk ve yağışlı hava kütlesi yarın yurdumuz terkedecek, ANCAK (bunu duymak kadar güzeli yoktu) yurdumuz cuma gününden itibaren Balkanlar ve Karadeniz üzerinden gelen YENİ BİR soğuk ve yağışlı hava kütlesinin etkisi altına girecek. Yağışlar genellikle yağmur cumartesi gece saatlerinde Trakya’nın iç kesimlerinin yüksekleri ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinin yükseklerinde karla karışık yağmur şeklinde olacak. Hava sıcaklığı cuma gününden itibaren Trakya’dan başlayarak hissedilir derecede azalacak… Şimdi yol durumu. Van-Bahçesaray, Erzurum-İspir yolları kar ve tipi nedeniyle ulaşıma henüz kapalı değildir.
ALKIM
Severiz bu anonsu, özlemişiz de. Uludağ’da sezonu açacak kadar kar yağacağını düşünüyorum ancak pek de kalıcı olmayacak gibi. Arkasından uzun süreli bir ılınma dönemi geliyor sanki.
havaankara
Hocam, az önce GFS’in 5,6,7 sindeki tahminlerine baktım Ankara için. Önümüzdeki haftasonu ve hafta başında beklenen soğuk havayı hiç göstermiyorlar, tam tersine 850 hPa’da 15 derece civarında sıcaklık gösteriyorlar. Şu an içinde bulunduğumuz sistemden sonra uzun bir ılıma dönemi gösteriyorlar. 7’sinden istibaren yavaş yavaş beklenen sıcaklık düşüyor ve bugünkü tahminler ortaya çıkıyor. Onun için uzun süreli ılıma dönemi adlandırmasına çok katılamayacağım. (belki de uzun süreli düşüncelerimiz farklıdır Hocam 🙂 ) Ilıma olmaz demiyorum, olabilir ve mutlaka periyotlar halinde olacaktır. Ama GFS gibi bir model bu kadar değişkenlik gösterirken en iyisi beklemek derim ben.
Santiago
Hafta sonunda beklenen Rusya kökenli soğuk hava dalgasıyla ilgili GFS modelindeki soru işaretleri..
10 Ekim Pazartesi 06Z çıktısı ve 11 Ekim Pazartesi 06Z çıktısı arasındaki 4 diyagramı incelediğimizde (10 Ekim 12Z eksik), GFS ana modeli (Kalın yeşil çizgi) ile kontrol modeli (kalın mavi çizgi) arasında her zaman ortaya çıkamayacak kararlı bir farklılık olduğunu görüyoruz. Ana model 15 Ekim’de soğuk havayı indirirken, kontrol modeli aynı tarihte sıcaklıklarda bir yükselme öngörüyor. Normalde bu tip hadiselerde bir sonraki, bilemedin iki sonraki çıktıda ortak noktayı bulmaları lazımdı..
Anlaşılan bu sene diğer modelleri de sık sık kontrol etmemiz gerekecek..
Santiago
GFS 06Z akıllara zarar.. Keşke kışın gelse denilebilecek türden..
ozan DENİZ ETKİSİ
GFS 12z de akıllara zarar ama kötü anlamda 😦
Santiago
GFS yine saçmalamış.. Sabaha toparlar..
havaankara
Hocam, bir sonraki yanılgısına kadar ECMWF diyorum ben. 🙂
Bu sene soğuklar Balkanlar’a inerse Avrupa bırak son 300 yılın soğuğunu son 500 yılın en sıcak kışını yaşar ki bana öyle olacak gibi geliyor. Mikdat hoca da her sene bu zamanlar çıkar böyle konuşur.
ALKIM
Bu haberden alıntıdır. Üzerine sayfalar dolusu tartışabiliriz sanırım ama daha önce çok tartıştık bunları. Bol yanlışlı ve denetimsiz bir haber metni daha:
Yapılan tahminlere göre Amerika’yı etkisi altına alan La Nina isimli soğuk hava dalgası Kuzey Avrupa’nın tamamını etkisi altına alacak. Yıl sonuna doğru hava sıcıklıklarının eksi 20 dereceleri göreceği tahmininde bulunan uzmanlar, “Hükümet yetkilileri çetin kış şartları için gerekli hazırlıkları yapmalı,
Uzmanlar, Avrupa’yı buzul çağına sokması beklenen La Nina’nın Türkiye için tehlike unsuru olmadığı görüşünde. İTÜ Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu, şunları söyledi: “La Nina Peru açıklarındaki bir soğuk su akıntısı. Yüksek alçak basınçlı olduğu için atmosferi doğrudan etkiliyor. Bu akıntı tüm dünyanın hava durumunu etkiler. Şu anda Kuzey kutbu kışa girmiş durumda. Kışın bu cephe sistemleri güneye iniyor, soğuk havasını güney enlemlerindeki ülkelerde taşıyor. Avrupayı etkileyen hava akımları her zaman Türkiye’yi etkiler. Çünkü Türkiye Avrupa’nın batısında. Ancak La Nina akıntısı Türkiye’yi Avrupa kadar etkilemez. Isı -20 derecelere inmez.
Türkiye’de en fazla yağış getiren fırtınaların yönünü değiştirir.”
Dev
” La Nina isimli soğuk hava dalgası ” nedir yav? Şu haberi hazırlayanlar hiç mi merak edip de hazret-i google’a la nina da neymiş diye sorma ihtiyacı hissetmediniz acaba? :S
welbane
“Çünkü Türkiye Avrupa’nın Batısında”.. Mikdat hoca herşeyi dese bunu demiş olamaz herhalde, daha sağını solunu bilmeyen adamlara muhabir diye haber yazdırırsan olacağı bu.
Santiago
Zaytung haberi olmasın bu? 🙂
Semih
Hopa 32.3 derece! Nem ise sadece %22. Yazın zor görülen sıcaklıklar, fön etkisiyle sonbaharda görülüyor.
Haberin başlığı “Bu kış çok soğuk olacak.”. İçeriği ise güneş patlamalarıyla ilintili olarak bu kışın Avrupa’da soğuk geçeceğine dayanıyor. Genellikle Avrupa’da soğuk geçen kış Türkiye’de ılık geçer ama …
Soğuk göstermedikleri sürece inanmıyordum zaten. 😀 Bundan sonra ilgilenmiyorum 😀
şefikYazıyı Yazan
Sanki Antalya’yı vuran bu şiddetli sistemler Pasifikteki ve Atlantikteki yazın oluşan tropikal siklonlara benziyor (kuvvetli fırtına ve aşırı yağış) doğru mudur?
Akdenizde tropik olmasa da tropikal siklon karakterli havalar oluştuğunu araştırmalarım sonucu öğrendim. Bu da minik bir tropikal fırtına mıdır?
Çok teşekkürler.
Hayır bu son sistem bir “medicane” değil, öyle olduğuna dair bir gözlemle karşılaşmadım ben. Antalya’da bu tür şiddetli yağışlar hep oluyor, nedenleri için bir link vermiştim, lütfen orayı okuyun.
sefik
Cevap için teşekkürler. Peki 3-4 yılda bir denk gelen ancak küresel ısınma ve deniz suyunun daha fazla ısınmasıyla son yıllarda daha fazla tekrarlanan bu olayların günün birinde antalya veya bizim kıyılarımızı vurma ihtimali var mı çünkü araştırmamda ve sizinklerinde gördüğünüz gibi çoğunlukla fransa ve italya civarında olmuş bu hadiseler. Eğer olursa bu sistemden daha yıkıcı olabilir mi?
Tekrar teşekkürler ilginiz için.
Tabii ki böyle bir ihtimal var, ama dikkat edin bu sistemler genelde doğuya doğru hareket eder, Antalya’nın batısında ve güneybatısında ise dağlık bir kara kütlesi var, yani siklon size gelmeden parçalanmış olur. Ama mesela Kaş’ı vurabilir.
welbane
Nowcast’e odaklanmışken forecast’i de unutmayalım. Haftasonuna beklediğimiz mevsimine göre epey soğuk hava dalgası, sabahki GFS ve ECMWF çalıştırmalarında oldukça traşlanmış. Sürpriz mi, tabii ki değil. Daha cok değişme ihtimali olmakla birlikte nihai olarak etki alanı, kuvveti ve süresi ilk baştakine göre daha kısıtlı ve daha heyecansız bir sistem gorecegimizi düşünüyorum.
hava ankara
Hocam, şu anda görünen ve ihtimali yüksek olan, yağış olarak hem şu anda içinde bulunduğumuz sistem kadar etkili olmayacak gibi, hem de bu kadar geniş alanlara yayılmayacak gibi. ECMWF çok da traşlamamış gibi geldi bana. GFS de öğle modelinde tekrar güzel görüntüler getirmiş. Zaten İstanbul çevresine çok güzel yağış vermiş. Deniz o kadar sıcakken o soğuklukta bir kütle gelirse bol bol deniz etkisiyle yağış görülebilir. İstanbul kuzeyine neredeyse -5 sokuyor 850 hPa’da GFS. Deniz suyu sıcaklığı 20 derece ve üzerinde, bir haftaya kadar da çok fazla düşmez.
Hem sıcaklık hem yağış daha çok değişir. GFS ana çıktısı zaten en soğuk tahminlerden biri. Büyük ihtimalle o soğuk hava gelecek. Ama ne kadarı gelir işte o muamma.
İnşallah bütün kış boyunca bir sistem tüm harareti (soğukluğu 🙂 ) ile devam ederken diğer bir sistem hakkında da konuşmaya başlama bahtiyarlığını yaşarız. Kar yağışı bol bir kış isteğimi de bu vesile ile tekrar etmek istiyorum…
Neyse, konuşma farklı bir boyut kazanmadan, oy istemeye başlamadan keseyim ben 🙂
Santiago
GFS 06Z çıktısı ile ECMWF 00Z çıktısı 168 saat sonrası için bile çok benzer.. Bence o soğuk biraz törpülenir ama 850 hPa’da 0C’ civarı inebilir..
Tabi sistemin rotası da çok önemli, o fazla değişmese iyi olur 🙂
hava ankara
Hocam, zaten uzun vadede GFS ve ECMWF birbiri ile birlikte hareket ederse az ya da çok değişiyor ama yakın bir gerçekleşme meydana geliyor. Ama ciddi farklılık varsa ECMWF’ninkine benzer bir gerçekleşme oluyor (genelde). Uzun vade GFS ECMWF karşılaştırmasına biraz vakit ayıracağım önümüzdeki dönemde.
TheQuestioningmanYazıyı Yazan
Merhaba sayın Ozan Hocam. Marmara Denizi üzerine gelen kütlelerin deniz üstündeyken eridiği ve karaya çıkınca yeniden kuvvetlendiği konusunda bir gözlemim var. Daha önceki bir başlıkta buna benzer bir olayın genelde ilkbaharda meydana gelen bir olay olduğunu ve soğuk deniz yüzeyinden kaynaklandığını söylemiştiniz.
Sonbaharda ise karaya göre daha sıcak olan deniz yüzeyinde konvektif kararsızlık daha şiddetli olacağından kütlelerin denizlerde daha kuvvetli olacağını söylemiştiniz. Ozan Hocamızın sözünün üstüne söz söylemek düşmez ama ilkbahardaki kadar olmasa da sonbaharda da denize çıkan kütlelerde bir miktar zayıflama oluyor sanki. Ayrıca Akdeniz’in sıcak suları üzerinde kışın ve sonbaharda oluşan siklonlar Ege Denizinden ilk karaya çıktığı noktalarda bir anda şiddetlenerek ani yağış bırakıyorlar. Denizin tam üstünde yağış orta kuvvette ama karayla kesiştiği noktada aşırı şiddetli oluyor.
Siklonlarda bile yağışın en kuvvetli olduğu yer tam denizin üzeri değil de karayla kesiştiği bölge oluyor nedense. Mesela denize doğru çıkıntı yapan Datça’da yıllık yağış miktarı 700-800 civarı olurken; biraz içerideki Marmaris’te 1000 mm nin epey üzerinde. Bunun nedeni nedir? Saygılar sunarım…
Bu sorunuzun cevabını, yağışı şiddetlendiren ya da zayıflatan tek etkenin deniz etkisi (deniz suyu sıcaklığı, buharlaşma vb.) olmadığını aklımıza getirirsek kolaylıkla bulabiliriz. Dağların bariyer görevi görerek nemli havanın yükselmesini sağladığı her yerde, diğer bütün değişkenler (mesela deniz etkisi) sabit tutulduğunda yağış artar. Çünkü nemli hava daha üst seviyelere daha çabuk tırmanır, içindeki nemin yoğuşması ve bulut oluşturması kolaylaşır. Ayrıca kara yüzeyinde sürtünmenin daha fazla olmasından kaynaklanan yükselme hareketleri de etkili (frictional convergence) olabiliyor. Mehmet Can Tanyeri’nin şu güzel yazısındaki “yağışların yoğunlaştığı yerler” bölümünü de kesinlikle okuyun.
Özet olarak, hangi hava olayında hangi etkenlerin öne çıktığını iyi tespit etmek gerekiyor. Radar görüntüleri bu konuda bize çok yardımcı oluyor.
TheQuestioningman
Çok teşekkürler cevapladığınız için Ozan Hocam. Mehmet Bey’in yazısını da okudum. Bir Akdeniz Siklonu hayranı olarak radar görüntüleri ve yağış miktarları hakkında yapıtığım bu gözlemler sonucunda fark ettiğim ve uzun zamandır kafama takılan bu olayın sonunda cevabını buldum. Sitenizi ilgiyle takip ediyorum. Saygılar… 🙂
Burak S
İnternette okuduğum bir haberde 2011 Aralık ayında Adana, Antalya, Samsun ve Trabzon radarlarının kullanıma açılacağı yazıyor eğer gerçekten bu tarihte açılırsalar bu kış Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’ nun güneyi hariç tüm Türkiye’deki ilginç yöresel hava olaylarını daha ayrıntılı izleyebiliriz
Burak S
DMİ’nin sitesinde bulduğum Türkiye radar ağı… resme bakılırsa sanırım yapılması planlanan radarların sayısı az değil
Vay vay vay, DMİ coğrafya kitaplarını yeniden yazıyor.
carcass
Turistik diye direk Antalya’nın yanına koymuşlar 😀 Abartmıyorum, Türkiye’nin % 60’inden fazlası Bodrum’u Akdeniz’de biliyordur. Hatta onun il değil de Muğla’nın bir ilçesi olduğunu bile bilmiyorlar. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi…
sirocco
Evet, komik bir durum ama Bodrum, Antalya Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’ne bağlıymış, muhtemelen bu durumdan kaynaklanıyor.
Bir yerel kanal akşam haberlerinde halka “Kıbrıs nerede?” sorusunu sorduğunda çoğunun Karadeniz ve Marmara bir kişinin ise “Sicilya taraflarındadır, hatta ben askerliğimi orada yaptım.” şeklindeki konuşmasını örnek vermek istedim 🙂 🙂 🙂
şefik
kuşadasının güzelçamlı beldesinde sabaha karşı müthiş bir yağmur vardı ve yaklaşık 2-3 saatlik bir yağmurdu. dereler taştı, dev dalgalar oluştu, müthiş bir yağmurdu. sokağın ucu görünmüyordu fakat dmi’de kuşadasını 24 mm gösteriyor ama ondan çok daha fazla bir yağmur vardı…
Açıkçası ben genelde bu tarz bulutları İzmir’de görüyordum, 5 senedir İstanbul’dayım hiç denk gelmedim.
İzmir’de bu bulutları, kısa süreli (30 -45 dk’lık) şiddetli yağış, dolu ve şimşek – yıldırım sonrası, hava dindiğinde görürdüm. Günbatımına denk gelirse alttan kızıl güneş ışığı vurduğu zaman çok etkileyici bir görüntüsü oluyor. Yağış öncesi oluştuğuna hiç şahit olmadım.
benim bilgisayar mı iyice kafayı yedi yoksa dmi saat 11’den beri güncelleme mi yapmıyor. bu arada siteyi okuldan açamıyorum. sakıncalı diye meb tarafından engellenmiş…
Boyle önemli sistemlerin bir diğer özelliği de DMİ’nin güncellemelerini birkaç saat sarkıtmasıdır. Normal durağan havada saat 12:30’da güncellenen 5 günlük tahmin haritasının iş biraz zorlaştı mı saat 15’lere kadar sarkması adettendir. Acaba daha farklı bir onay mekanizması mı çalışıyor bu tür durumlarda, genel müdür onayı falan mı gerekiyor merak etmiyor değilim.
Melik Ahmet TAŞTAN
Onay mekanizması yok 🙂 Her gün sabah 11′ de brifing yapılır, brifing havanın durumuna göre bazen uzun da sürebilir. Normalde dediğiniz gibi 12:30 da güncellenmesi gereken 5 günlük maximum 1 saat kadar sarkabilir. 1 saati geçen durumlarda web sayfası ile ilgili bi sorun var demektir.
grhc
DMİ ekranın nerdeyse ortasına reklam almış, neye bakacaksanız reklam ortada şerit halinde kapatılmıyor da, bari biraz kenara koysalardı
havaankara
DMİ daha kaliteli hizmet sunacaksa biz de tıklayalım reklamlara. Söz versinler yeter.
Modeller bugüne kadar dağınıktı ama yağışta İstanbul için bir toparlanma görünüyor İnşallah bozmaz Pazar akşamı iyi görünüyor
Santiago
GFS’in 06Z çıktısındaki ani manevrasıyla artık tüm modeller aşağı yukarı fikir sahibi olmamızı sağlıyor.. Oluşacak alçak basınç Mora Yarımadası ve Girit Adası civarında görünüyor, bu sayede yağışlar iç bölgelere kadar ilerleyebilecek..
Son ham GFS çıktılarına göre, yağış konusunda İstanbul ve Ankara kafa kafaya gözüküyor. Oldukça heyecan verici, umarım bizim yarış atı son ana kadar sakatlanmaz 🙂
Öğle modellerine şimdi bakma fırsatım oldu, tanrılar çıldırmış olmalı dedim:D Bakalım neler olacak uzun bir durgunluktan sonra bu heyecan ilaç gibi geldi bünyeye:D
ALKIM
Katılıyorum. GFS 06Z çıktısına kadar 9’u için kafası karışıktı. Şu an yüzde 80 belirlemiş sistemi. Bununla birlikte ana GFS çıktısı halen sıcaklık olarak en yüksek olanlardan birisi. Sıcaklık biraz törpülenirse yağış miktarlarında ciddi değişimler yaşanabilir.
ozan DENİZ ETKİSİ
Rasatçı hataları tabii ki doğal karşılanabilecek şeyler. Size bir şey sormak istiyorum Melik Bey. Yıl 2006. Ocağın 2. haftası. Her 6 saatte bir modellere bakıyorum. 180 saat civarları. Haritanın sağ üst köşesi mosmordu. Kutup çizgisine yakın bir yerde bir yüksek basınç oluşmuş ve sağından Rusya’ya dehşet bir soğuk indiriyor. Hemen Ozan’la iritibata geçtık. Bizde bir heyecan ki inanılmaz. Ertesi gün aynı. Sonraki gün modeller yine aynı. Kesinlikle ufacık bir sapma değişme yok. O sırada basında Tv’lerde bir yaygara. Basının o günkü tabirini size açıklıyorum. ”Yaklaşık 1000 km çapında bir soğuk hava dalgası Türkiye’ye geliyor. Kutup soğukları gelecek.” Ve hemen ardından DMİ’den bir açıklama. ”Basında çıkan haberlerin dikkate alınmaması gerekir. O soğuk havanın ülkemizi etkilmesi ihitimal içinde değildir”. Şok olmuştum. Modellerde ve özelikle GFS‘de kıyamet gösterirken Rusya dan uyarılar gelirken bizim meteoroloji kuruluşumuz böyle bir riskin olmayacağını söylemişti. Ve o sistem geldi. Adını kasırgalara verilen isimler gibi Nazlı koyduk. İnanılmaz şeyler oldu. Bir çok yerde kar kalınlığı ve min sıcaklık rekorları kırıldı.. Daha sonra sistemin lanetinden midir gene soğuk havanın yurdu terkedeceği söylendı. Fakat terketmenin olmadığı gibi 1 hafta özelikle İç Anadolu adeta dondu. Eskişehir, Ankara da gündüz maksimumlar -15 civarlarında kaldı. Sömestr tatili 1 hafta uzatılmıştı. Ben şunu anlamıyorum. Önümüzdeki sistem hakında yanılgı olabilir ya da 2008’deki 18 şubat sistemi gibi sıradan sistemler için ; fakat bence son 50 yılın en güçlü soğuk dalgası nasıl bu kadar önemsenmeden atlanabilir?
Şunu eklemek istiyorum. Bunlar şu an ya nerde bir yanlış bulsak neyı eleştirsek şeklinde yazılmış şeyler değil. İnanın bu olaya gönül vermiş bizlerin uzun zamandır tartıştığı, merak ettiğimiz şeyler. 3 Mart 1987 günü İstanbul’a 14 c ve güneşli diyip sabah gök gürültülü karla uyanmış ve o günkü sıcaklık maximum -3 ün üstüne çıkmamış ve bence o zamanki şartları da anlayarak yine de son 100 yılın en büyük sistemini ıskalamış ve bu tecrübeyi yaşamış bir kuruluş neden hala çok çok ekstrem sistemlerde bile bu hataları yapmaya devam ediyor?
Melik Ahmet TAŞTAN
Benim hatırladığım kadarıyla basında İstanbul için -20 dereceler, iç kesimler için -40, -50 ler falan konuşuluyordu, ülkenin Sibirya’ya döneceğini söyleyenler bile vardı. Acayip bir bilgi kirliliği oluşmuştu.
DMİ’nin açıklaması bu kadar soğuk ve akılalmaz bir sistemin gelemeyeceği yönündeydi, yoksa sistem gelmiyor şeklinde bir açıklaması yoktu, hatta sıcaklık ve yağış tahminleri gayet başarılıydı hatırladığım kadarıyla.
O günlere ait tahminleri bulursam paylaşırım burda.
çihiro
Çok iyi hatırlıyorum. Bir DMİ çalışanı televizyonda sistemin gelmesine bir hafta var iken 2006 soğukları için “yüz yılda bir görülebilecek bir oluşum” demişti. Bunun üzerine sizin söylediğiniz gibi bir açıklama yaptıysa Dmi çok büyük bir çelişki içindedir. O zamanlar internetten takip edemediğim için açıklama nasıldı bilmiyorum ama o açıklama televizyona kesinlikle yansımadı bunu biliyorum.
Melik Ahmet Taştan
Tarihler konusunda çok iyi değilimdir ama hatırladığım kadarıyla o tarihteki sistem ile ilgili DMİ’nin açıklaması soğuk ve yağışlı bir sistemin geleceği ama bunun direk Sibirya soğukları şeklinde tarihi bir soğuk olmayacağı yönündeydi.
Televizyonlar bazen “Meteoroloji’den son haberler” diye İTÜ’den öğretim görevlilerini bağlıyorlar. İTÜ’den bir hoca yüzyılın soğuğu İstanbul – 20 derece (hissedilen değil normal sıcaklık) olacak demişti.
Semih
Gece Tuzla’da sıcaklık 9.8 dereceye kadar düştü. Şaşırtıcı olan ise Gebze’nin 10.0 derecede kalmış olması. Demirciler ise sadece 12.3 dereceye düşmüş! Bence yine enverziyon olayı olabilir. Fakat enverziyon olsaydı Samandıra 6.8 dereceye kadar düşmezdi. Belki şehir ısı adasının etkisidir.
Hocam teşekkür ederim.. Vallaha ben değil wetter3 ısrarla kar ikonu koyuyor 🙂 ama o da yanına rakımını yazmamış 🙂 Şu kamera görüntülerinden sonra şuna karar verdim ben bir ”isviçre alpleri dağ adamıyım” 🙂 yok yani bu yerler bu kadar mı? bana hitap eder baktıkça ruhum açılıyor içim eriyor yazı kışı başka güzel….
grhc
süper kameralar teşekkürler
Trakyalı
İsviçre’deki görüntü “yer yer” değişmeye başlamış 🙂
Trakyalı
Trakya’nın batısı için yağış grafiği yetmemiş 🙂
yağmurcu
taze taze son gfs çıktısı, biraz fazla heyecan verici, kıyı ege’ye dikkat!!! sakın dansözlük yapma gfs sakın, şurada kaldı 3-4 gün, sayın hocam başlık açmayı düşünüyor musunuz yoksa beklemeli mi sizce?
Santiago
Modeller olumlu yönde değişiyor, bir çok yer sağlam yağış alabilir..
GFS akan soğuk havanın erime bölgesini ısrarla Tunus – Sicilya civarında gösteriyordu, bu güncellemede biraz daha doğuya, Yunanistan’ın batısına kaydırmış, bir çok model de bu konuda hem fikir.. Yarın sabahı da bekleyelim bakalım, ondan sonra bir analiz yaparız..
Psycho
bir şey sorcam dün akşam modelinden beri istanbul’a kadar yağış sanki zor geliyo. bu ab konumuyla alakalı mı? teşekkürler
Santiago
Evet, eğer “deniz etkisi”, “orografik yağış”, “konvektif yağış” gibi oluşumlar yoksa, sistemlerde yağış için başlıca belirleyici alçak basıncın konumudur.
Aslında bu gibi a.b. ların rotaları güneybatı-kuzeydoğu yönüyle yurdumuz üzerindendir. Lakin doğuda bulunan bir başka y.b uzantısı siklonu pek hareket ettirmiyor. Azor’un da siklonu güneye itme çabası vardı bu da etkilidir.
çihiro
Nasıl ki oraj sırasında sıcaklık çok ani bir düşüş yaşıyor, terselme sonrasında da (yani sanırım onunla alakası var) sıcaklık hızla yükseliyor. Özellikle bu günlerde sabahları şu manzarayla sıkça karşılaşabiliyoruz.
hava ankara
Bilmem farkettiniz mi ama GFS ile ECMWF 5-6 gün sonrası için ciddi ayrışmış durumda. Dün böyleydi bugün de devam ediyor. GFS YB’nin engelleme yapacağı yönünde çıktılar veriyor 5-6 gün sonrasına, ECMWF’de böyle bir durum yok.
Santiago
Ben farkettim.. Hatta UKMO da ECMWF gibi düşünüyor.. Ancak GEM ve NOGAPS ise GFS ile hem fikir..
Şahsi gözlemimi söylüyorum; ECMWF modeli 10 günlük tahmin yapıyor, ve uzun vadede (7-10 gün) GFS’ten daha başarılı.. Ancak tarih yaklaştıkça ECMWF modeli bir önceki çıktısıyla çelişebilen çok tutarsız görüntüler sunabiliyor, yani potansiyel bir siklonu Sicilya’dan Girit’e bir güncellemede çekebiliyor.
GFS ise 192 saat sonrasından itibaren 180 derece dönen çıktılar sunabiliyor, örneğin bu sabah ve öğlen modelleri (00Z – 06Z)
Ancak 4-5 gün kala GFS’in hatırı sayılır bir değişiklik yaptığını görmedim, geçen kış 1-2 kez yaptılar bunu, onu da normal saymak lazım.
UKMO modeli ise belli bir çizgi tutturup onun peşinden gidiyor, zaten çok uzun vadeye girmiyor bu model. Çözünürlüğü çok düşük olduğu için detaylı tahminlerde kesinlikle baz almayınız, ama basınç yerleşimleri konusunda muhakkak bir göz atın.
GEM (Kanada) modelini incelediğinizde ise GFS ile aşırı benzer çıktılar ürettiğini görebilirsiniz. Sebebini bilmiyorum ancak baz aldıkları veriler aynı yerden geliyor olabilir.
NOGAPS da ortalama bir model, ara sıra kontrol edebilirsiniz, ancak sıralamada ilk üçe sokmam tabii ki.
JMA’ya çok nadir bakarım, üstünkörü hazırlanmış gibi görünüyor..
Özetlersem;
1- Uzun vadede hem GFS hem de ECMWF’yi kontrol edin, 8-9 gün sonrasında büyük ihtimalle birbirine benzer çıktılar vermeye başlarlar, ECMWF tarih yaklaşana kadar daha tutarlıdır, GFS ise 4-5 güne kadar garip çıktılar üretebilir.
2- 4-5 günden az sürede, bu iki modelden biri anormal bir çıktı veriyorsa bu %90 ECMWF’dir.
3- Ben üç modeli temel olarak baz alıyorum; GFS – ECMWF – UKMO. Üçünden birisi farklı bir çıktı sunuyorsa o büyük ihtimalle yanlıştır, bir sonraki çıktıları bekleyin.
4- Sisteme iki gün kala mezo-ölçek modelleri de kontrol etmeye başlayın. BOLAM, SKIRON, WRF gibi.. Yağış konusunda size ciddi fikir verebilir. Özellikle BOLAM cephe yağışlarında hayli başarılı.. Sea effect’de ise SKIRON ve WRF’yi kullanabilirsiniz.
Dediğim gibi bunlar benim düşüncelerim, farklı görüşleri olan arkadaşlar da yorum yaparlarsa modellerin kışın hayallerimizi yıkmasını önleyebiliriz 🙂
Yağış için çok erken bence de. Muhteşem ortalara muhteşem goller görebiliriz Ege ve Batı Marmara’da.
havaankara
Çok güzel özetlemişsin Hocam, ellerine sağlık. Dün akşam resimleri de hazırlamıştım ama yazma ve gönderme imkanı bulamadım. Bu sabah ECMWF belki değişir dedim ama değişmedi. 12Z çıktılarını bekliyorum. Ben de sizin gibi ECMWF’ten bir değişiklik bekliyorum.
Dediğiniz gibi, 192’den sonrası için GFS’e fazla itibar etmemek lazım. 2 çıktı arasında inanılmaz derecede farklılıklar olabiliyor. Diyagramını da takip ediyorum, genel görünüm de birkaç çıktı sonra tam olarak değişebiliyor. Bazen erkenden çok iyi şeyler görse de “şöyle olacak, böyle olacak” gibisinden kesinlikle konuşmamak lazım. Hele bir çıktısında güzel bir sistem görüp daha sonraki çıktılarda görmeyince “dediğime gelecek, göreceksiniz” gibi şeylere katiyen girmemek lazım. Sonuçta ilk dayanak noktası çok sağlam değil.
Açıkçası ben 7 günden sonrası için ECMWF’yi çok daha başarılı buluyorum GFS’ten. En azından genel görünümü daha iyi görebiliyor.
JMA konusunda ise sizden biraz daha iyimserim diyebilirim.
Ayrışma’nın Ankara’ya ve yağışlara bakan yönü ile ilgili olarak:
Ankara Foreca 10 günlük tahmini: ECMWF çıktısı aslında :
Pazar günü ani sıcaklık düşüşü ve yoğun yağış var.
DMİ de buna paralel her zaman zaten. DMİ Ankara 5 günlük tahmin:
Ve DMİ 5 günlük ülke geneli tahmin:
Görüldüğü üzere Pazar günü yurdun büyük bölümüne yağış geliyor. Salı akşama kadar olan GFS toplam yağış beklentisi ise (06 Z Çıktısı):
Zaten GFS’in bu dönemde Ankara için yağış tahmini 0, yani sıfır.
Bakalım ayrışma daha ne kadar devam edecek? Bence 12Z’de büyük oranda bitecek. Bekleyelim.
(Bilmiyorsam söyleyin, DMİ ECMWF tahminlerinde bazı değişiklikler yaparak yayınlıyor değil mi? Çünkü ben şu ana kadar hep paralel gördüm)
çihiro
DMİ, MM5 modelini kullanıyor bildiğim kadarıyla. Ve GFS 12 çalıştırması. Umutlarım yeniden yeşerdi 🙂
Santiago
Foreca’nın ECMWF modelini kullandığına emin miyiz? Tahminleri modelle tutarlı ancak böyle bir ibare göremedim sitede.. DMİ ise MM5’i kullanıyor olması lazım..
Bu arada modellerdeki ayrışma hala devam ediyor, hem de kuvvetli bir şekilde.. Sonu ne olacak bunun acaba.. İçimden bir ses bu sefer GFS yola gelecek diyor 🙂
hava ankara
MM5 kullanıyorlar, doğrudur. Ama bütün tahminlerini ECMWF ile paralel görüyorum. Melik Bey aydınlatır umarım bizi.
Ayrışmalarla ilgili olarak, GFS ve ECMWF 72 saat sonrası için çok benzerken 96 saat sonrası için tamamen ayrılmışlar. Ve benim gördüğüm, ECMWF bu defa galip gelirse, çok güzel goller göreceğiz. (sadece Kıyı Ege ve Batı Marmara için değil, iç kesimler için de)
ECMWF 96 saat sonrası :
GFS 96 saat sonrası:
Bu arada, ECMWF hala yalnız başına savaşıyor sanki.
hava ankara
“GFS yola gelebilir” diye düşünmemi sağlayan şeylerden biri de diyagramları. Mesela İstanbul diyagramında GFS ana çıktısı en sıcak ve yağışı en az olan senaryolardan biri.
Tabii ki ihtimali en yüksek olan ana çıktı ama bu kadar zıtlık da olmaz dedirtiyor insana.
GFS’te sıcaklık yükselişi görünürken 9-10’unda, ECMWF aynı tarihlerde sıcaklık düşüşü tahmin etmiş.
Bakalım yarışı kim önde kapatacak. 4 gün kala bu kadar ayrışma da fazla. ECMWF diğer modellere karşı tek başına hareket ediyor. Ve galip ellerinden öpmek lazım.
Santiago
GFS son çıktıda yola gelmiş hadi gözümüz aydın 🙂 ECMWF de akşam güncellemesinde biraz toparlar, UKMO’nun dediğine gelirler bence..
Trakyalı
13 Mayıs’tan beri ilk kez Muratlı-Tekirdağ’da en düşük sıcaklık tek haneli değerlere indi (9.1 ‘C)
ozan deniz etkisi
“Ozan deniz etkisi” rumuzumla sizinleyim 🙂 Bakıyorum çok boş bırakmışım buraları 🙂 indexler, diagramlar havalarda uçuşuyor. Ben bu doktora tezi tarzı şeylerden daha çok olayın daha uygulamaya yönelik ve duygusal kısımlarıyla sizinleyim.
Thunder
Günün Sorusu:
Bu kış İstanbul’a mı gitmeli yoksa İzmir,Muğla ya da Antalya’ya mı?
Gözlemlediğim bir şeyi sizlerle paylaşmak istedim. Gebze Demirciler’de gerçekleşen en düşük sıcaklıklar çevrelere göre epey düşük olması gerekirken, oldukça yüksek kalıyor. Mesela 2 Ekim gecesi, Demirciler’de en düşük 12.9 derece olmuş. Tuzla’da ise 11.5 oldu. Aynı şekilde Gebze’de 11.0, Kartal’da 11.7 derece olmuş. 280 rakımlı bir yer olmasına rağmen neden sıcaklık yüksek seyrediyor olabilir?
Varmış evet. Ne kadar doğru bilemeyiz tabii ama ENKA epey istikrarlı ölçüm yapıyor en azından.
Trakyalı
Görüntülere göre Rodos’un güney ve güneydoğusunda yağış var ama bizim radarda net bir yağış görünmüyor aynı bölgede. Radar menzili dışında kalmış olabilir. Hareketli görüntüye göre Güney Ege ve Batı Akdeniz’e yaklaşıyor gibi.
Uyduda görünen her buluttan yağış olmaz, unutmayalım. Radarda sadece yağış gözüküyor.
Ayrıca Rodos’ta hiç yağış olmamış bugün.
Trakyalı
İkinci resimdeki yağış görüntüsü yanılttı o zaman. O görüntüde maviyle gösterilen yağış, varolanı değil tahmini mi gösteriyor peki? “0 degree Multi-Sensor Precipitation Estimate” olarak isimlendirilmiş.
O da bir “estimate”, yani “kestirim”. Demek ki her zaman tutturamıyor.
Trakyalı
Teşekkürler bilgi için.
Santiago
Önümüzdeki hafta, hayli soğuk bir hava kütlesi kutuptan kopup Orta Akdeniz’e inecek.. Hem de az buz değil, Tunus’a Libya’ya kadar inecek bir kütle bu.. Deniz suyu sıcaklıkları şu anda o bölgede 24C-25C civarında, modeller 850 mb sıcaklığını ise 4C-5C civarında gösteriyor.. Sistemde yok yok, derin alçak basınç var, ULL var, sea effect var..
Bize ne zaman ve ne derecede sirayet eder bunları konuşmak için erken, ama bence kaymağını bizim yemeyeceğimiz kesin gibi.. Haftaya lodosa hoşgeldin partisi var tüm Türkiye’de 🙂
Bu arada GFS’in hakkını verelim, 15 gün önceden böyle bir soğuk sarkması olacağını kestirmiş, sadece ineceği bölgeyi net görememiş..
Yok tüm Türkiye’yi kastettim.. Yoğurdu yemeyeceğiz demedim, kaymağını dedim 🙂 Kaymağı nasıl yerdik? O alçak basınç Girit’in biraz kuzeyinde olsaydı mesela..
çihiro
03-10-2011 06 UTC çalıştırmasına göre Marmaralı ve Egeliler dışında kimse yoğurt da yiyemeyecek gibi 😦
Santiago
Yağış sisteme 2-3 gün kala netleşmeye başlar.. Ama alçak basıncın sağında kalıyoruz, sistem doğuya hareket etmezse İç Bölgeler avucunu yalar.. (Doğu Marmara dahil)
ersin
Yoğurt kesmez bizi 🙂 Hem biliyorsunuz o modeller daha çok değişir 🙂
devrim
izmir bu sefer golü atar diye bakıyordum ben:D
Santiago
Goller demek istedin herhalde? 🙂
Çanakkale-Marmaris arası kıyı şeridi bu sistemde 30kg’dan aşağı yağış almaz bence.. (2-3 gün toplamı)
ALKIM
Daha fazlası da olabilir. Yine bir yerlere fena patlayacak ama şimdiden öngörmek zor.
hasso
Sanırım uzun bir aradan sonra şiddetli lodosla tanışacağız. Lodosu özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi…..
Fortesla
Evet ciddi biçimde takip gerektiren bir oluşum bence. Gerçi son güncellemelerde Azor güneye itmeye çalışıyor ki bence biraz itmesi sahilimiz açısından iyi olur diye düşünüyorum. Yani şu haliyle gelmesi illa ki sıkıntı yaratır.
havaankara
Yağışın bol olma ihtimali yüksek ama nerenin bu yağıştan ne kadar nasipleneceği daha belli olmaz. Ama şu an görünen kıyı Ege ve Batı Marmara’nın yoğurt yiyeceği yönünde.
devrim
yeni çıktılarda fazla itmiş ve yağış uzaklaşmış gibi, daha süre var bu kadar da bilemezsiniz dese de içim gerildim.
Fortesla
Ozan hocam 10’u gibi gelme ihtimali olan bir sistem var, şu an bazı bölgeler için ciddi sıkıntı yaratacağa benziyor. Ayrı bir konu açılacak mı?
Ama tabii Atış Serbest’te çıktı paylaşıp “öff 500 kg yağış geliyor” yazmak serbest 😀
Fortesla
😀 o keyfi santiago’ya paslıyorum burdan.
Santiago
500 kg’da bir şey mi? 1 ton olmazsa şaşarım 😀
ALKIM
İçimden bir ses lodoslu günler çok yakında diyor. Umarım fazla uzun sürmez.
carcass
Rodos adası civarındaki hareketlilik Muğla kıyılarına da sıçramış. DMI’de MM5 Meteogram’da gözükmesine rağmen Günlük Tahminler bölümünde Muğla kıyılarında yağış göstermemiş. SKIRON’da ise sadece Rodos adasında yağış gözüküordu. Muğla radarından son görüntü şu şekilde…
Çok teşekkürler. Şimşek haritasında da aktivite var:
İşte bu tür durumlarda DMİ’nin “hantal” olmaması gerekir diye düşünüyorum. Öğle raporu yayınlanmış, şu an şimşek çakan yerlerde “açık” işareti var:
Bir kez yayınlandıktan sonra hava tahmini değiştirilemiyor mu Melik bey? Dikkat ederseniz kötü tahminden şikayetçi değilim, kötü tahmini hepimiz yapıyoruz, ama neden hadise görüldüğü halde tahminde bir değişikliğe gidilmiyor, bunu anlamıyorum.
havadansudan
DMİ’nin özensizliği olarak görüyorum ben bunu. Bunun ne gibi bir mazereti olabilir ?
Aynı şekilde, kent merkezlerinin değil ama daha yüksek kesimlerin kar yağışı aldığı günlerde “x’in yükseklerinde yağış kar şeklinde olacak.” gibi bir ibare oluyor. Fakat burda kastedilen “yüksek” aslında ne kadar yüksek? Bu muğlak ifadeler yerine; “900-1300 metre arasında karla karışık yağmur ve kar, 1300 metre ve yukarısında kar bekliyoruz. 1300 metrenin aşağısında karın birikme yapmayacağı tahmin edilmektedir. 1300-1500 metre arasında 0-5 cm, 1500-1700 metre arasında 5-15 cm, 1700 metrenin yukarısında ise 15 cm ve üzeri kalınlıkta kar bekliyoruz.” deseler ne güzel olur oysa ki. DMİ yağışın nerde olduğundan bahsederken de ; “İç Anadolu’nun kuzey ve doğusunda kar yağışı beklenmektedir.” diyor mesela. Onun yerine hangi illerde yağış beklendiğini gösteren haritalar olsa keşke. Bana sorarsanız Niğde de İç Anadolu’nun doğusu, Sivas da. Eskişehir’deki birisi için de Kırıkkale gayet İç Anadolu’nun doğusu olabilir. Biraz özen lütfen, biraz detay. İşinizdeki titizliğiniz, işinize gösterdiğiniz özen bence karşınızdaki insanları ne kadar ciddiye aldığınızın işaretidir.
Melik Ahmet TAŞTAN
Hocam öncelikle günlük raporun yorum kısmında geçen, bölgelerin doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi, iç kesimleri vs ibaresi, o bölümün gereksiz yere uzatılmaması için. Yoksa raporun altında 35 tane ilin bilgisivar ayrıca il ve ilçe merkezeleri tahmini bölümü de var.
Karla ilgili verdiğiniz, seviyeye göre tahmin olayını yapan Meteoroloji Merkezi var mı? Eğer varsa paylaşırsanız sevinirim bizim için de ışık olur.
Benim bildiğim İsviçre DMİ’si (meteoschweiz.ch) ve ABD DMİ’si (weather.gov) sadece ikisi. Mesela ABD DMİ’sinin Kaliforniya eyaletindeki “yüksek” bir kasaba için bugünkü tahmini:
İsviçre DMİ’si de bölge bölge ayırarak hem kar yağışı seviyesini hem de 0 derece seviyesini verir. Ve bunu neredeyse her zaman yapar, mesela kışın soğuk ve yağışlı sistemlerde “önceleri kar yağışı seviyesi 600 metre olacak, akşama kadar en alçak vadi tabanlarına inecek” filan der…
Melik Ahmet Taştan
Amerika teknoloji ve tecrübe olarak en az 50 yıl ilerimizde olduğu için onu bi kenara ayırıyorum.
İsviçre de karla anılan bir ülke ve büyük ihtimalle kendilerine has kar modelleri vardır. Model çıktısı üzerinden gidilerek, 0 derecenin hareketi izlenerek bizde de bir şeyler verilebilir ama tutarlılığı kullandığınız modelin tutarlılığı kadar olur. Bu kadar yükselti farkının olduğu bir ülkede tek tek elle girilerek bunun yapılması açıkçası imkansıza yakın. Aynı dağın bir tarafına 50 cm kar yağarken diğer tarafına 10 cm bile yağmayabilir.
Bana sorarsanız yine de bir şeyler söylenmeli. Örneğin, İstanbul-Ankara yolundaki Bolu Dağı geçidinin (tünel yapıldıktan sonra pek kullanılmıyor olsa da) rakımı 900 metre. Yüksek bir yer mi? Evet. Aynı yolda Gerede yakınındaki Cankurtaran’ın rakımı ise 1600 metre civarında. Hiç değilse bu ikisinin ayrımı yapılabilir eğer DMİ “kar seviyesi 1000 metre civarında olacak” derse. Ki denebilir diye düşünüyorum.
Melik Ahmet TAŞTAN
Bolu’nun raporlarına dikkat etmişsinizdir, bazen Bolu dağı ayrılır, sis, kar ve buzlanmadan bahsedilir. Yalnız bunu rakım olarak hiç ayırmamıştık, ha ayrılabilir mi derseniz ayrılabilir ama bundan önce yapılması gereken o kadar çok iş var ki. Temelinde sorun olan binaya bi kat daha çıkmış olursunuz…
havadansudan
Sizce gereksiz mi peki gerçekten bu ayrıntılardan bahsetmek? İlgilenmeyen insanlar zaten izlemezler, takip etmezler hava tahminlerini. Biz, ilgilenenler olarak sizdeki bilgilerden mahrum kalıyoruz. Yanlış anlamayın, size değil bu eleştirim, eleştirim bunun sorumlusu olanlara.
Bu arada Havadelisi size sorunuzun cevabını ayrıntılı olarak vermiş ama ben de ekleyeyim. Ben İngiliz meteoroloji kuruluşlarının Birleşik Krallık tahminlerini takip ediyorum. İngilizler de kar kalınlığını veriyorlar, şiddetli hava olaylarının yaşandığı günlerde de olayın seyrine göre uyarı metinlerini ve uyarı haritalarını güncelliyorlar.
Melik Ahmet TAŞTAN
Üstad gereksiz değil tabii ki ama dedim ya önce temeli sağlamlaştırmak lazım… Temel sağlam olduktan sonra bu tip işler hem daha özenli, hem de tutarlılığı daha yüksek bir şekilde yapılır.
Melik Ahmet Taştan
Ozan hocam teşekkürler, yazınız muhataplarına ulaştı.
Ankaragücü
Çok ilginç. Ancak şimdi yazmak için vakit buldum. Hiçbir belirti ve DMİ’nin tahmini olmaksızın bugün Marmaris kapalı, yer yer hafif yağışlı bir gün geçirdi. Güneşli bir gün beklerken tam anlamı ile süpriz oldu. Şehir merkezinden yıldırım, şimşek, gökgürültüsü gözlenmedi. Sanırım civarlarda yağış biraz daha fazla oldu. Benim bulunduğum civara damla düşmedi ama yat limanı, körfezdeki adalar, deniz kenarında bazı yerlerde yağışı görebildim.
carcass
Aslında benim de haberim yoktu yağıştan, ta ki annem haber verene kadar (Milas ilçesi). Ciddi sayılacak yağış düşmüş Milas’a. Şimşek, gökgürültüsü de cabası. Radardan takip ettiğim kadarıyla ilçe üzerinde epey kaldı o kütle. Şu anda da üst seviyedeki soğuk hava aşağılara inmiş yağışla beraber, oldukça serin bir hava varmış.
Normalde Milas ilçesi Muğla merkez ve Yatağan ile kıyaslamayacak seviyede sıcak olurken şu anda neredeyse aynı. Yani bizim ilçeye göre “soğuk” bir hava söz konusu.
Yeni bir meteoroloji istasyonu buldum. Gebze/Demirciler Köyü, ENKA Teknik Okulu’nda olup, 280 metre rakımda bulunuyor. Kış ayları için kritik bir noktada bulunuyor. http://www.enkateknik.k12.tr/weather/indextr.html
Oooo Semih baba işte şimdi süper bir buluş yaptın!!! Nasıl diyor Amarikalılar: “What a great find!” 😀 Çok teşekkür ettik, öptük. Linki hemen sağ sütuna ve üst menüye ekleyeceğim.
Ozan Deniz
WRF’nin Türkiye haritaları için verdiği linki de ekler misiniz sağ sütuna?
Bu ne yazık ki bir ‘mit’, Barış Manço’nun merakı takdire şayan, ama tongaya düşmüş. Coriolis kuvvetinin o kadar küçük su kütleleri üzerindeki etkisi çok çok küçük, kaldı ki büyük su ve hava kütleleri üzerindeki etkisi bile Ekvator’a yakın yerlerde çok çok az. O nedenle zaten kasırgalar ekvatora yakın enlemlerde oluşmuyorlar, Coriolis kuvveti onlara ilk dönüş kuvvetini verecek kadar güçlü değil (Ekvator üzerinde Coriolis kuvveti sıfırdır). Bunları göz önüne alırsak, Barış Manço’nun 5 metre yürüyerek gittiği iki yer arasında ölçülebilir hiçbir fark olamayacağını da anlarız 🙂 Tastan aşağı girdap halinde akan su, verilen ilk dönüşün etkisiyle (rehberin marifeti) hızlanıyor.
Fortesla
Ozan hocam sadece ekvator üzerinde değil de aynı enlem boyunca yoktur desek daha doğru olur. Ayrıca coriolis ete kemiğe bürünmüş bir kuvvet değil bir etkidir (coriolis effect). Basit dairesel hareketten kaynakla çizgisel hız farklılığından dolayı oluşur. Aynı enlemde bulunan her objenin çizgisel hızı aynıdır.
Yok, yanlış hatırlıyorsun. Ya da ne demek istediğimi anlayamadın. Ekvator üzerinde kasırga oluşmuyor, ama 20 derece kuzey enleminde oluşuyor. Bu da Coriolis kuvvetindeki (etkisindeki) farktan dolayı. Açık değil mi? Burayı da oku.
Fortesla
Hocam dediğinizi anladım, benim anlatmak istediğim şey Türkiye’de aynı enlem üzerindeki iki şehirde olsak, ben birinden size bir top atsam uzaydan bakan bir kimse topu yön değistiriyor gibi mi görür yoksa top aynı enlemi mi takip eder. Yazıda bahsedilen dikey düzlemdeki koriolis etkisi.
Ben pek inanmıyorum açıkçası. DMİ ne zaman Cb Bulutu varlığı olan yer olsa böyle şeyler koyuyor. Rüzgara bak hadiseye bak allah aşkına. Yoksa ben mi yanılıyorum?
Belki 100 metre ilerde görmüşlerdir. Ama haklı da olabilirsiniz 🙂
Thunder
Hahahaha,100 metre ilerden hortumun rüzgar hızını ölçmek 🙂 Şaka bir yana bu kış için çok umutluyum,bayağı kar alacağız gibime geliyor.
Melik Ahmet Taştan
Öncelikle bu bir hatadan da kaynaklanmış olabilir, gerçekten hortum da görülmüş olabilir. (Radar olsa biraz daha net konuşabilirdik.)
Hatadan kaynaklanma durumları genelde şu şekilde oluyor; Hortum 99 hadise içinde 19 nolu olanı ve rasada 19 olarak kodlanır. Çok sık kodlanan TS yani rüyette (istasyon üzerinde değil) orajın numarası ise 17, acemi rasatcılar yılda 1-2 kez bu tarz hatalar yapabiliyor 17 kodlayacağına 19 kodluyor. Dünyanın heryerinde de olabiliyor bu, kaç kez Ağustos’ta Yunanistan’da 70 yani kar hadisesi kodlandığını gördüm. Rasatcı hatalarını en aza indirmek için DMİ bi çok program geliştirdi, eskiden bizde de sık olan hatalar ciddi manada azaldı.
Hortum hadisesi ile istasyon rüzgarı arasındaki ilişki yanlış. Çünkü hortumu çok önemli bir hadise olduğu için istasyonun 10 km ilerisinde bile görseniz rasatta vermek zorundasınız. Hortum hadisesinin bir meteoroloji istasyonu üzerinde yaşanması ihtimali de inanılmaz düşük, bizde oluşabilecek hortumların çapı 500 m ilerleyceği mesafe 3-5 km yi geçmez. 250 de meteoroloji istasyonu var kabul edin, gerisini de matematikçi arkadaşlar hesaplasın 🙂
Evet yanlız kod sistemi daha karmaşıktır. Sinoptik bir kod örneği üzerinden gidelim. 17130 42960 83004 10278 20158 39980 40098 52040 60049 71982 82925…..
Yukarda Ankara’da görüşün 10 km olduğu, havanın 8/8 kapalı olduğu, rüzgarın 300 dereceden 4 knot estiği, hava sıcaklığının 27,8 derece olduğu, denize indirgenmiş basınç 1009,8, basınç değişikliğinin (tandans) artma yönünde 4 mb olduğu, 6 saatlik yağış miktarının 4,9mm, halihazırda hortum hadisesi olduğu, geçmişte çok bulutlu ve sağanak yağış görüldüğü (7.gurup), havayı 4/8 kapatan ve 2500 ft te Cb bulutu olduğu yazıyor…
Thunder
Çok afedersiniz ama siz amatör bir tahminciye benzemiyorsunuz. Büyük ihtimalle ya DMİ’de çalışıyorsunuz ya da ben hiçbir şey bilmiyorum. Eğer mümkünse kendinizi biraz tanıtır mısınız?
Tanıtayım hocam, 1994 Anadolu Meteoroloji Meslek Lisesi mezunuyum. Aynı yıl Bodrum Meteoroloji istasyon müdürlüğünde göreve başladım. 2,5 yıl çalıştıktan sonra Ankara’ya tayin oldum, 4.Ana jet Üssünde 5 yıl çalıştım. Bu arada A.Ü Ziraat fakültesini bitirdim. 2001 yılında DMİ Genel Müdürlüğünde Hava tahaminleri Dairesi bşklığında göreve başladım.
Hocam açıkcası burda DMİ’den bir var diye DMİ’nin eleştirilmemesine karşıyım. Gördüğünüz her hatayı her yanlışı paylaşırsanız kurumun daha dikkatli ve özenli çalışmasını sağlarsınız.
havaankara
Melik Hocam, sizin gibi DMİ çalışanlarına çok ihtiyacımız var ve eminim DMİ’de de vardır. Bu platforma da bekleriz. 🙂
farkil
Karadeniz’in Himalayalar’ı… oradaki hava delileri çok şanslı. umarım kıymet biliyorlardır. çizginin ucu Rize. bu bölge sayesinde mi doğu karadeniz bu kadar yağışlı ozan hocam? orada her zaman bir alçak var da
Hem ılık bir su kütlesinin varlığı buharlaşmanın artmasına yol açıyor, hem batı-kuzeybatı rüzgarları deniz üzerinde çok fazla yol aldığı için oralara ulaşmadan önce çok fazla nemlenmiş oluyor, ve evet hem de topografik koşullar oraya giren sea effect olsun sinoptik olsun tüm sistemleri hapsediyor, hatta sea effect’leri sinoptik haritada da görülebilen alçak basınçlara çeviriyor. Dağların varlığı ayrıca gelen hava kütlelerini yukarı itip yağış bırakmalarını daha da fazla tetikliyor… Gerçi en yeni veriler (şu an benim elimde de yok, sadece duyum alıyorum), birçok yerde kıyıdaki yağışların dağ eteklerindekinden daha fazla olduğunu söylüyor… Bu da klasik Karadeniz bölgesi “orografik” yağış teorisine çok uygun değil….
Trabzon radarı açılınca Karadeniz’in klimatolojisi hakkında çok daha emin konuşabileceğiz.
farkil
aydınlattığın için teşekkürler hocam. evet öncelikle bir radar lazım o bölgeye. hatta artvin’e kurulsa gürcistan’ı da içine alsa daha da güzel olur diye düşünüyorum….bu arada inat ettim yağmurun sesini duymadan yatmak yok 🙂
farkil
orografik yağış sanırım bizim köyde var hocam 🙂 çünkü sabah ile akşam çok farklıdır. X benim köyüm, dairedeki dağın ismi sis dağı ve 2200 metre civarı. özellikle ağustos ayında toplanan fındıkları kurutmak için deniz kıyısına inmemiz gerekiyor. çok ilginçtir denize kuş bakışı 1 km bile yok ama tam da kıyıya yağmur düşmez çoğu kez. ve oradan geçenler bilir yol boyu fındıklar serilidir güneşi gören sadece kıyıdır. nem inanılmaz derecede fazla. 1 km yukarı yürüsen sağanak yağmurda ıslanmış gibi olurum 🙂 200 mt rakımda bi anda sisin içinde kaybolabilirsiniz ağustos öğlen vakti.
Çok sağolasın, bunlar da çok önemli gözlemler. Orografik yağış tabii ki var, ama toplam yağış içindeki ağırlığını anlamamız için veriye ve bu tür gözlemlere ihtiyaç var işte.
farkil
eğer trafiğe takılmaz ise 2 saati kaldı.
çihiro
27 Eylül. Irak ve Suriye üzerinde güneye doğru ilerleyen beyaz bir tabaka var.
Ben pek buluta benzetemedim. Aklıma kum fırtınası geldi. Aynı günün uydu görüntülerine Nasa’dan baktım ve gerçekten bir kum fırtınasıymış bu.
Çok ilginç. Devasa bir büyüklüğü var. Nasıl oluşuyor bunlar hiçbir fikrim yok.
Not: Melik Beyin paylaştığı EUMETSAT bağlantısına tıkladığımda keşfettim 🙂
Bu da örnek bi görüntü. Bulutların içindeki tozu bile yakalamış.
Santiago
Ozan Üstada bir sorum olacaktı, hafta sonu uçakla Trabzon’a gitmeyi düşünüyorum, havada da olsa kar görme ihtimalim yüzde kaçtır? Kar tahminen kaç metrede başlar?
Ayrıca White Fox’a da selamlarımı gönderiyorum, pilottan rica edeceğim alçalırken ULL’nin içine bi dalıversin, bir kaç fotoğraf çekip paylaşayım burada, bakalım nasıl birşeymiş bu ULL 🙂
PS: Trabzon’a falan gitmiyorum biraz gırgır yapayım dedim 🙂
İstanbul Maltepede yaptığım gözlemlerde bir sistem yaklaşırken 1-2 gün önceden gökyüzünde yüksek katman bulutları, sirrüsler olurdu. Bugün Karadeniz üzerinden gelen sisteme ait havada hiçbir emare yok acaba sistemin yolu üzerinde değil miyiz?
Karadeniz üzerinden gelen sistemler (aslında “sistem” denmemeli) çünkü İstanbul civarında alçak basınç yoktur genelde), deniz etkileşimi ile bulut yarattıklarından genelde sığ (yüzeye yakın) olurlar. Sirrüs ise yüksek bir bulut ve genelde alçak basınç alanlarının öncü bulutudur. Ben bugün Boğaz Köprüsü’nden geçerken konvektif bulutlar gördüm, şu anda sirrüsler de görüyorum. Radarda da görünüyor ilk pörtlemeler:
TahminMaltepe
Ozan bey cevabınız için teşekkür ederim. Saat 16:20’da civarı hiç emare yokken 18 de bulutlar belirginleşti.
Benim sirrüs hakkında bildiklerim sınırlı, çok bir şey söyleyemeyeceğim… 😀 sirrüs tahmini yaparken skew-t diyagramına bakarak, yukarı seviyelerdeki (500 mb ve 400 mb) yoğunlaşma depresyonuna dikkat etmek gerekli, bunun 3 dereceden küçük olması ideal olanı, bir de barometre istikrarlı biçimde düşüyor ve yukarda jet akımı güçlüyse sirrüs oluşabilir.
Konu açılmışken söyleyeyim yüksek irtifada uçan uçakların motorlarından çıkan partiküllerin yoğunlaşması sonucu da sirrüs bulutları oluşur (contrail). Çokca sorulan bi soru olduğu için burdacda söyleyeyim, bu uçaklar meteoroloji uçağı değildir :).
çihiro
Çocukluğumda üzerine en çok düşündüğüm bulutlardan biri de bunlardı. Yüzlerce yolcu uçağı ile yağmur yağdırmak gibi bir hayalim de vardı 😀
Melik Ahmet Taştan
Hayaliniz bir nevi gerçek olmuş diyebiliriz, uçaklar bulut tohumlama yöntemiyle yağmur yağmasını sağlayabiliyor.
Benim bildiğim tek şey ne zaman sirrüs bulutları oluşsa rüzgar çıkıyor. Benim gördüklerim genellikle ya parça parça halinde ya da gökyüzünün yaklaşık %75’ini kaplayan altı grimsi olan sirrüs bulutları. Rüzgar çıkmasının sebebi jet akımları mı yoksa başka bir şey mi?
devrim
geçtiğimiz yağış sistemini dmi daha duyurmadan köyü arayarak harmanı hızlandırın demiştim. yağmurun yağdığı gün aradıklarım işlerini bitirmişlerdi. şimdi bu hafta sonu ve önümüze bakarak sobaları hazırlayın hatta kurun dedim.
Melik Ahmet Taştan
Köy nerde hocam?
devrim
gördes’in şeyhyayla köyü hocam.
Melik Ahmet Taştan
Sobayı biraz erken mi kurdurduk acaba:) Sizin oralar mevsim normalleri civarında.
devrim
sabah görüştüm hocam poyraz kuvvetli ve soğuk eser bizim oralarda. rüzgarın hissedilen sıcaklığı aşağı çekmesi hadisesiyle ben de kurun demiştim 🙂
BAHADIR
Bu sıkıcı günlerde sizlere önümüzdeki kış için umut yeşerten 2009 Tekirdağ merkez kar ve lodos manzaraları sunuyorum :))
Soğuk ve yağışlı hava kütlesi yarın yurdumuz terkedecek, ANCAK (bunu duymak kadar güzeli yoktu) yurdumuz cuma gününden itibaren Balkanlar ve Karadeniz üzerinden gelen YENİ BİR soğuk ve yağışlı hava kütlesinin etkisi altına girecek. Yağışlar genellikle yağmur cumartesi gece saatlerinde Trakya’nın iç kesimlerinin yüksekleri ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinin yükseklerinde karla karışık yağmur şeklinde olacak. Hava sıcaklığı cuma gününden itibaren Trakya’dan başlayarak hissedilir derecede azalacak… Şimdi yol durumu. Van-Bahçesaray, Erzurum-İspir yolları kar ve tipi nedeniyle ulaşıma henüz kapalı değildir.
Severiz bu anonsu, özlemişiz de. Uludağ’da sezonu açacak kadar kar yağacağını düşünüyorum ancak pek de kalıcı olmayacak gibi. Arkasından uzun süreli bir ılınma dönemi geliyor sanki.
Hocam, az önce GFS’in 5,6,7 sindeki tahminlerine baktım Ankara için. Önümüzdeki haftasonu ve hafta başında beklenen soğuk havayı hiç göstermiyorlar, tam tersine 850 hPa’da 15 derece civarında sıcaklık gösteriyorlar. Şu an içinde bulunduğumuz sistemden sonra uzun bir ılıma dönemi gösteriyorlar. 7’sinden istibaren yavaş yavaş beklenen sıcaklık düşüyor ve bugünkü tahminler ortaya çıkıyor. Onun için uzun süreli ılıma dönemi adlandırmasına çok katılamayacağım. (belki de uzun süreli düşüncelerimiz farklıdır Hocam 🙂 ) Ilıma olmaz demiyorum, olabilir ve mutlaka periyotlar halinde olacaktır. Ama GFS gibi bir model bu kadar değişkenlik gösterirken en iyisi beklemek derim ben.
Hafta sonunda beklenen Rusya kökenli soğuk hava dalgasıyla ilgili GFS modelindeki soru işaretleri..
10 Ekim Pazartesi 06Z çıktısı ve 11 Ekim Pazartesi 06Z çıktısı arasındaki 4 diyagramı incelediğimizde (10 Ekim 12Z eksik), GFS ana modeli (Kalın yeşil çizgi) ile kontrol modeli (kalın mavi çizgi) arasında her zaman ortaya çıkamayacak kararlı bir farklılık olduğunu görüyoruz. Ana model 15 Ekim’de soğuk havayı indirirken, kontrol modeli aynı tarihte sıcaklıklarda bir yükselme öngörüyor. Normalde bu tip hadiselerde bir sonraki, bilemedin iki sonraki çıktıda ortak noktayı bulmaları lazımdı..
Anlaşılan bu sene diğer modelleri de sık sık kontrol etmemiz gerekecek..
GFS 06Z akıllara zarar.. Keşke kışın gelse denilebilecek türden..
GFS 12z de akıllara zarar ama kötü anlamda 😦
GFS yine saçmalamış.. Sabaha toparlar..
Hocam, bir sonraki yanılgısına kadar ECMWF diyorum ben. 🙂
Bugünkü gazeteden bir manşet: Avrupa Mini Buzul Devrine Giriyor.
http://haber.gazetevatan.com/Haber/404634/1/Gundem
Bu sene soğuklar Balkanlar’a inerse Avrupa bırak son 300 yılın soğuğunu son 500 yılın en sıcak kışını yaşar ki bana öyle olacak gibi geliyor. Mikdat hoca da her sene bu zamanlar çıkar böyle konuşur.
Bu haberden alıntıdır. Üzerine sayfalar dolusu tartışabiliriz sanırım ama daha önce çok tartıştık bunları. Bol yanlışlı ve denetimsiz bir haber metni daha:
Yapılan tahminlere göre Amerika’yı etkisi altına alan La Nina isimli soğuk hava dalgası Kuzey Avrupa’nın tamamını etkisi altına alacak. Yıl sonuna doğru hava sıcıklıklarının eksi 20 dereceleri göreceği tahmininde bulunan uzmanlar, “Hükümet yetkilileri çetin kış şartları için gerekli hazırlıkları yapmalı,
Uzmanlar, Avrupa’yı buzul çağına sokması beklenen La Nina’nın Türkiye için tehlike unsuru olmadığı görüşünde. İTÜ Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu, şunları söyledi: “La Nina Peru açıklarındaki bir soğuk su akıntısı. Yüksek alçak basınçlı olduğu için atmosferi doğrudan etkiliyor. Bu akıntı tüm dünyanın hava durumunu etkiler. Şu anda Kuzey kutbu kışa girmiş durumda. Kışın bu cephe sistemleri güneye iniyor, soğuk havasını güney enlemlerindeki ülkelerde taşıyor. Avrupayı etkileyen hava akımları her zaman Türkiye’yi etkiler. Çünkü Türkiye Avrupa’nın batısında. Ancak La Nina akıntısı Türkiye’yi Avrupa kadar etkilemez. Isı -20 derecelere inmez.
Türkiye’de en fazla yağış getiren fırtınaların yönünü değiştirir.”
” La Nina isimli soğuk hava dalgası ” nedir yav? Şu haberi hazırlayanlar hiç mi merak edip de hazret-i google’a la nina da neymiş diye sorma ihtiyacı hissetmediniz acaba? :S
“Çünkü Türkiye Avrupa’nın Batısında”.. Mikdat hoca herşeyi dese bunu demiş olamaz herhalde, daha sağını solunu bilmeyen adamlara muhabir diye haber yazdırırsan olacağı bu.
Zaytung haberi olmasın bu? 🙂
Hopa 32.3 derece! Nem ise sadece %22. Yazın zor görülen sıcaklıklar, fön etkisiyle sonbaharda görülüyor.
http://gundem.milliyet.com.tr/bu-kis-cok-soguk-olacak/gundem/gundemdetay/11.10.2011/1449351/default.htm hocam hemen hayallerimizi yıkan bilimsel gerçekleri yüzümüze vurma bırak biraz hayaller kuralım 🙂 ama yine de bu haber hakkında bilimsel bir yorum alalım..benim yaptığımda aymazlık mı oldu ne?
Haberin başlığı “Bu kış çok soğuk olacak.”. İçeriği ise güneş patlamalarıyla ilintili olarak bu kışın Avrupa’da soğuk geçeceğine dayanıyor. Genellikle Avrupa’da soğuk geçen kış Türkiye’de ılık geçer ama …
Spekülatif tahminler. Bakalım.
Mevsimlik tahminlerde NOAA güvenilir midir?
Diğerleri kadar. Mevsimlik tahminlere güvenmeyin 🙂
Soğuk göstermedikleri sürece inanmıyordum zaten. 😀 Bundan sonra ilgilenmiyorum 😀
Sanki Antalya’yı vuran bu şiddetli sistemler Pasifikteki ve Atlantikteki yazın oluşan tropikal siklonlara benziyor (kuvvetli fırtına ve aşırı yağış) doğru mudur?
Akdenizde tropik olmasa da tropikal siklon karakterli havalar oluştuğunu araştırmalarım sonucu öğrendim. Bu da minik bir tropikal fırtına mıdır?
Çok teşekkürler.
http://en.wikipedia.org/wiki/Tropical_cyclone_basins#Mediterranean_Sea
Ayrıca bunlara da bir bakmanızı yorumlamanızı isterim
Hayır bu son sistem bir “medicane” değil, öyle olduğuna dair bir gözlemle karşılaşmadım ben. Antalya’da bu tür şiddetli yağışlar hep oluyor, nedenleri için bir link vermiştim, lütfen orayı okuyun.
Cevap için teşekkürler. Peki 3-4 yılda bir denk gelen ancak küresel ısınma ve deniz suyunun daha fazla ısınmasıyla son yıllarda daha fazla tekrarlanan bu olayların günün birinde antalya veya bizim kıyılarımızı vurma ihtimali var mı çünkü araştırmamda ve sizinklerinde gördüğünüz gibi çoğunlukla fransa ve italya civarında olmuş bu hadiseler. Eğer olursa bu sistemden daha yıkıcı olabilir mi?
Tekrar teşekkürler ilginiz için.
Tabii ki böyle bir ihtimal var, ama dikkat edin bu sistemler genelde doğuya doğru hareket eder, Antalya’nın batısında ve güneybatısında ise dağlık bir kara kütlesi var, yani siklon size gelmeden parçalanmış olur. Ama mesela Kaş’ı vurabilir.
Nowcast’e odaklanmışken forecast’i de unutmayalım. Haftasonuna beklediğimiz mevsimine göre epey soğuk hava dalgası, sabahki GFS ve ECMWF çalıştırmalarında oldukça traşlanmış. Sürpriz mi, tabii ki değil. Daha cok değişme ihtimali olmakla birlikte nihai olarak etki alanı, kuvveti ve süresi ilk baştakine göre daha kısıtlı ve daha heyecansız bir sistem gorecegimizi düşünüyorum.
Hocam, şu anda görünen ve ihtimali yüksek olan, yağış olarak hem şu anda içinde bulunduğumuz sistem kadar etkili olmayacak gibi, hem de bu kadar geniş alanlara yayılmayacak gibi. ECMWF çok da traşlamamış gibi geldi bana. GFS de öğle modelinde tekrar güzel görüntüler getirmiş. Zaten İstanbul çevresine çok güzel yağış vermiş. Deniz o kadar sıcakken o soğuklukta bir kütle gelirse bol bol deniz etkisiyle yağış görülebilir. İstanbul kuzeyine neredeyse -5 sokuyor 850 hPa’da GFS. Deniz suyu sıcaklığı 20 derece ve üzerinde, bir haftaya kadar da çok fazla düşmez.
Hem sıcaklık hem yağış daha çok değişir. GFS ana çıktısı zaten en soğuk tahminlerden biri. Büyük ihtimalle o soğuk hava gelecek. Ama ne kadarı gelir işte o muamma.
İnşallah bütün kış boyunca bir sistem tüm harareti (soğukluğu 🙂 ) ile devam ederken diğer bir sistem hakkında da konuşmaya başlama bahtiyarlığını yaşarız. Kar yağışı bol bir kış isteğimi de bu vesile ile tekrar etmek istiyorum…
Neyse, konuşma farklı bir boyut kazanmadan, oy istemeye başlamadan keseyim ben 🙂
GFS 06Z çıktısı ile ECMWF 00Z çıktısı 168 saat sonrası için bile çok benzer.. Bence o soğuk biraz törpülenir ama 850 hPa’da 0C’ civarı inebilir..
Tabi sistemin rotası da çok önemli, o fazla değişmese iyi olur 🙂
Hocam, zaten uzun vadede GFS ve ECMWF birbiri ile birlikte hareket ederse az ya da çok değişiyor ama yakın bir gerçekleşme meydana geliyor. Ama ciddi farklılık varsa ECMWF’ninkine benzer bir gerçekleşme oluyor (genelde). Uzun vade GFS ECMWF karşılaştırmasına biraz vakit ayıracağım önümüzdeki dönemde.
Merhaba sayın Ozan Hocam. Marmara Denizi üzerine gelen kütlelerin deniz üstündeyken eridiği ve karaya çıkınca yeniden kuvvetlendiği konusunda bir gözlemim var. Daha önceki bir başlıkta buna benzer bir olayın genelde ilkbaharda meydana gelen bir olay olduğunu ve soğuk deniz yüzeyinden kaynaklandığını söylemiştiniz.
Sonbaharda ise karaya göre daha sıcak olan deniz yüzeyinde konvektif kararsızlık daha şiddetli olacağından kütlelerin denizlerde daha kuvvetli olacağını söylemiştiniz. Ozan Hocamızın sözünün üstüne söz söylemek düşmez ama ilkbahardaki kadar olmasa da sonbaharda da denize çıkan kütlelerde bir miktar zayıflama oluyor sanki. Ayrıca Akdeniz’in sıcak suları üzerinde kışın ve sonbaharda oluşan siklonlar Ege Denizinden ilk karaya çıktığı noktalarda bir anda şiddetlenerek ani yağış bırakıyorlar. Denizin tam üstünde yağış orta kuvvette ama karayla kesiştiği noktada aşırı şiddetli oluyor.
Siklonlarda bile yağışın en kuvvetli olduğu yer tam denizin üzeri değil de karayla kesiştiği bölge oluyor nedense. Mesela denize doğru çıkıntı yapan Datça’da yıllık yağış miktarı 700-800 civarı olurken; biraz içerideki Marmaris’te 1000 mm nin epey üzerinde. Bunun nedeni nedir? Saygılar sunarım…
Bu sorunuzun cevabını, yağışı şiddetlendiren ya da zayıflatan tek etkenin deniz etkisi (deniz suyu sıcaklığı, buharlaşma vb.) olmadığını aklımıza getirirsek kolaylıkla bulabiliriz. Dağların bariyer görevi görerek nemli havanın yükselmesini sağladığı her yerde, diğer bütün değişkenler (mesela deniz etkisi) sabit tutulduğunda yağış artar. Çünkü nemli hava daha üst seviyelere daha çabuk tırmanır, içindeki nemin yoğuşması ve bulut oluşturması kolaylaşır. Ayrıca kara yüzeyinde sürtünmenin daha fazla olmasından kaynaklanan yükselme hareketleri de etkili (frictional convergence) olabiliyor. Mehmet Can Tanyeri’nin şu güzel yazısındaki “yağışların yoğunlaştığı yerler” bölümünü de kesinlikle okuyun.
Özet olarak, hangi hava olayında hangi etkenlerin öne çıktığını iyi tespit etmek gerekiyor. Radar görüntüleri bu konuda bize çok yardımcı oluyor.
Çok teşekkürler cevapladığınız için Ozan Hocam. Mehmet Bey’in yazısını da okudum. Bir Akdeniz Siklonu hayranı olarak radar görüntüleri ve yağış miktarları hakkında yapıtığım bu gözlemler sonucunda fark ettiğim ve uzun zamandır kafama takılan bu olayın sonunda cevabını buldum. Sitenizi ilgiyle takip ediyorum. Saygılar… 🙂
İnternette okuduğum bir haberde 2011 Aralık ayında Adana, Antalya, Samsun ve Trabzon radarlarının kullanıma açılacağı yazıyor eğer gerçekten bu tarihte açılırsalar bu kış Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’ nun güneyi hariç tüm Türkiye’deki ilginç yöresel hava olaylarını daha ayrıntılı izleyebiliriz
DMİ’nin sitesinde bulduğum Türkiye radar ağı… resme bakılırsa sanırım yapılması planlanan radarların sayısı az değil
Acaba linkini de paylaşabilir misin?
Resmin linki bu ama haberin linkini kaybettim arıyorum bulursam onu da veririm.
http://www.dmi.gov.tr/genel/meteorolojiradarlari.aspx?s=radaragi
Teşekkürler.
Vay vay vay, DMİ coğrafya kitaplarını yeniden yazıyor.
Turistik diye direk Antalya’nın yanına koymuşlar 😀 Abartmıyorum, Türkiye’nin % 60’inden fazlası Bodrum’u Akdeniz’de biliyordur. Hatta onun il değil de Muğla’nın bir ilçesi olduğunu bile bilmiyorlar. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi…
Evet, komik bir durum ama Bodrum, Antalya Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’ne bağlıymış, muhtemelen bu durumdan kaynaklanıyor.
http://www.antalya.dmi.gov.tr/merkezler.aspx
Bir yerel kanal akşam haberlerinde halka “Kıbrıs nerede?” sorusunu sorduğunda çoğunun Karadeniz ve Marmara bir kişinin ise “Sicilya taraflarındadır, hatta ben askerliğimi orada yaptım.” şeklindeki konuşmasını örnek vermek istedim 🙂 🙂 🙂
kuşadasının güzelçamlı beldesinde sabaha karşı müthiş bir yağmur vardı ve yaklaşık 2-3 saatlik bir yağmurdu. dereler taştı, dev dalgalar oluştu, müthiş bir yağmurdu. sokağın ucu görünmüyordu fakat dmi’de kuşadasını 24 mm gösteriyor ama ondan çok daha fazla bir yağmur vardı…
DMİ’nin ölçümü saat 9’a kadarki süreyi kapsıyor. Geri kalan yağışa yarına yansır.
Ozan Hocam şu aşağıdaki linkteki bulutu bugün kümülüs ve kümülonimbus bulutlarının yanında gördüm.
Bu bulutun oluşma sebebi nedir? Ekstrem bir hava olayının habercisi mi, yoksa kümülonimbus bulutlarının en gelişmiş hali mi?
O bulutlar bunlar, evet aşırı olayların habercisidirler çoğu zaman:
http://en.wikipedia.org/wiki/Mammatus_cloud
Açıkçası ben genelde bu tarz bulutları İzmir’de görüyordum, 5 senedir İstanbul’dayım hiç denk gelmedim.
İzmir’de bu bulutları, kısa süreli (30 -45 dk’lık) şiddetli yağış, dolu ve şimşek – yıldırım sonrası, hava dindiğinde görürdüm. Günbatımına denk gelirse alttan kızıl güneş ışığı vurduğu zaman çok etkileyici bir görüntüsü oluyor. Yağış öncesi oluştuğuna hiç şahit olmadım.
İlginç. Açıkçası canlı olarak ben de çok nadiren gördüğüm için şu olur bu olur bunları görünce diyemem.
sirocco’ya katılıyorum bu tip bulutları gördüğüm her an sonrası hava açtı. görüntü itibariyle izlenmeye değer.
İsviçre’de 1700 m’nin üstünde kar başladı 🙂 Özellikle 2000 üstü çok iyi.
http://www.kaikowetter.ch/berneroberland.html
benim bilgisayar mı iyice kafayı yedi yoksa dmi saat 11’den beri güncelleme mi yapmıyor. bu arada siteyi okuldan açamıyorum. sakıncalı diye meb tarafından engellenmiş…
WordPress’i toptan engellemişlerdir. Yorum yok.
Boyle önemli sistemlerin bir diğer özelliği de DMİ’nin güncellemelerini birkaç saat sarkıtmasıdır. Normal durağan havada saat 12:30’da güncellenen 5 günlük tahmin haritasının iş biraz zorlaştı mı saat 15’lere kadar sarkması adettendir. Acaba daha farklı bir onay mekanizması mı çalışıyor bu tür durumlarda, genel müdür onayı falan mı gerekiyor merak etmiyor değilim.
Onay mekanizması yok 🙂 Her gün sabah 11′ de brifing yapılır, brifing havanın durumuna göre bazen uzun da sürebilir. Normalde dediğiniz gibi 12:30 da güncellenmesi gereken 5 günlük maximum 1 saat kadar sarkabilir. 1 saati geçen durumlarda web sayfası ile ilgili bi sorun var demektir.
DMİ ekranın nerdeyse ortasına reklam almış, neye bakacaksanız reklam ortada şerit halinde kapatılmıyor da, bari biraz kenara koysalardı
DMİ daha kaliteli hizmet sunacaksa biz de tıklayalım reklamlara. Söz versinler yeter.
Acaba bu sistem Genova Alçağı‘nın bir ürünü mü ?
Bence kısmen. İkincil siklon oluşum yerleri var Doğu Akdeniz’de.
Hangi alçak bilmiyorum ama Ozan hocam bu sistem kesinlikle ayrı bir başlık hak ediyor bence, Santiago bir şeyler hazırlıyordur gerçi 🙂
Başlık 1 saat içinde geliyor…
Bence de değil, Genova alçağı oluştuğu zaman bizim tarafa soğuk havayı kolay kolay salmıyor. Konu başlığının altında tartışırız neler olacağını..
7 Ekim Cuma günü Manisa’da vatani görevimize başlıyoruz ilk beş gün cok ıslanıcaz gibi 🙂
Kolay gelsin, hayırlı tezkereler.
Modeller bugüne kadar dağınıktı ama yağışta İstanbul için bir toparlanma görünüyor İnşallah bozmaz Pazar akşamı iyi görünüyor
GFS’in 06Z çıktısındaki ani manevrasıyla artık tüm modeller aşağı yukarı fikir sahibi olmamızı sağlıyor.. Oluşacak alçak basınç Mora Yarımadası ve Girit Adası civarında görünüyor, bu sayede yağışlar iç bölgelere kadar ilerleyebilecek..
GFS 06Z – UKMO 00Z – ECMWF 00Z çıktıları..
9 Ekim 00Z:
10 Ekim 00Z:
GFS’in 6 saat içindeki manevrası:
İki üç modeli takip etmek işte bu yüzden faydalı..
(Bu saatten sonra da değişirse hepsine yazıklar olsun 🙂 )
Son ham GFS çıktılarına göre, yağış konusunda İstanbul ve Ankara kafa kafaya gözüküyor. Oldukça heyecan verici, umarım bizim yarış atı son ana kadar sakatlanmaz 🙂
Skalalar farklı ama…
Öğle modellerine şimdi bakma fırsatım oldu, tanrılar çıldırmış olmalı dedim:D Bakalım neler olacak uzun bir durgunluktan sonra bu heyecan ilaç gibi geldi bünyeye:D
Katılıyorum. GFS 06Z çıktısına kadar 9’u için kafası karışıktı. Şu an yüzde 80 belirlemiş sistemi. Bununla birlikte ana GFS çıktısı halen sıcaklık olarak en yüksek olanlardan birisi. Sıcaklık biraz törpülenirse yağış miktarlarında ciddi değişimler yaşanabilir.
Rasatçı hataları tabii ki doğal karşılanabilecek şeyler. Size bir şey sormak istiyorum Melik Bey. Yıl 2006. Ocağın 2. haftası. Her 6 saatte bir modellere bakıyorum. 180 saat civarları. Haritanın sağ üst köşesi mosmordu. Kutup çizgisine yakın bir yerde bir yüksek basınç oluşmuş ve sağından Rusya’ya dehşet bir soğuk indiriyor. Hemen Ozan’la iritibata geçtık. Bizde bir heyecan ki inanılmaz. Ertesi gün aynı. Sonraki gün modeller yine aynı. Kesinlikle ufacık bir sapma değişme yok. O sırada basında Tv’lerde bir yaygara. Basının o günkü tabirini size açıklıyorum. ”Yaklaşık 1000 km çapında bir soğuk hava dalgası Türkiye’ye geliyor. Kutup soğukları gelecek.” Ve hemen ardından DMİ’den bir açıklama. ”Basında çıkan haberlerin dikkate alınmaması gerekir. O soğuk havanın ülkemizi etkilmesi ihitimal içinde değildir”. Şok olmuştum. Modellerde ve özelikle GFS‘de kıyamet gösterirken Rusya dan uyarılar gelirken bizim meteoroloji kuruluşumuz böyle bir riskin olmayacağını söylemişti. Ve o sistem geldi. Adını kasırgalara verilen isimler gibi Nazlı koyduk. İnanılmaz şeyler oldu. Bir çok yerde kar kalınlığı ve min sıcaklık rekorları kırıldı.. Daha sonra sistemin lanetinden midir gene soğuk havanın yurdu terkedeceği söylendı. Fakat terketmenin olmadığı gibi 1 hafta özelikle İç Anadolu adeta dondu. Eskişehir, Ankara da gündüz maksimumlar -15 civarlarında kaldı. Sömestr tatili 1 hafta uzatılmıştı. Ben şunu anlamıyorum. Önümüzdeki sistem hakında yanılgı olabilir ya da 2008’deki 18 şubat sistemi gibi sıradan sistemler için ; fakat bence son 50 yılın en güçlü soğuk dalgası nasıl bu kadar önemsenmeden atlanabilir?
Şunu eklemek istiyorum. Bunlar şu an ya nerde bir yanlış bulsak neyı eleştirsek şeklinde yazılmış şeyler değil. İnanın bu olaya gönül vermiş bizlerin uzun zamandır tartıştığı, merak ettiğimiz şeyler. 3 Mart 1987 günü İstanbul’a 14 c ve güneşli diyip sabah gök gürültülü karla uyanmış ve o günkü sıcaklık maximum -3 ün üstüne çıkmamış ve bence o zamanki şartları da anlayarak yine de son 100 yılın en büyük sistemini ıskalamış ve bu tecrübeyi yaşamış bir kuruluş neden hala çok çok ekstrem sistemlerde bile bu hataları yapmaya devam ediyor?
Benim hatırladığım kadarıyla basında İstanbul için -20 dereceler, iç kesimler için -40, -50 ler falan konuşuluyordu, ülkenin Sibirya’ya döneceğini söyleyenler bile vardı. Acayip bir bilgi kirliliği oluşmuştu.
DMİ’nin açıklaması bu kadar soğuk ve akılalmaz bir sistemin gelemeyeceği yönündeydi, yoksa sistem gelmiyor şeklinde bir açıklaması yoktu, hatta sıcaklık ve yağış tahminleri gayet başarılıydı hatırladığım kadarıyla.
O günlere ait tahminleri bulursam paylaşırım burda.
Çok iyi hatırlıyorum. Bir DMİ çalışanı televizyonda sistemin gelmesine bir hafta var iken 2006 soğukları için “yüz yılda bir görülebilecek bir oluşum” demişti. Bunun üzerine sizin söylediğiniz gibi bir açıklama yaptıysa Dmi çok büyük bir çelişki içindedir. O zamanlar internetten takip edemediğim için açıklama nasıldı bilmiyorum ama o açıklama televizyona kesinlikle yansımadı bunu biliyorum.
Tarihler konusunda çok iyi değilimdir ama hatırladığım kadarıyla o tarihteki sistem ile ilgili DMİ’nin açıklaması soğuk ve yağışlı bir sistemin geleceği ama bunun direk Sibirya soğukları şeklinde tarihi bir soğuk olmayacağı yönündeydi.
Televizyonlar bazen “Meteoroloji’den son haberler” diye İTÜ’den öğretim görevlilerini bağlıyorlar. İTÜ’den bir hoca yüzyılın soğuğu İstanbul – 20 derece (hissedilen değil normal sıcaklık) olacak demişti.
Gece Tuzla’da sıcaklık 9.8 dereceye kadar düştü. Şaşırtıcı olan ise Gebze’nin 10.0 derecede kalmış olması. Demirciler ise sadece 12.3 dereceye düşmüş! Bence yine enverziyon olayı olabilir. Fakat enverziyon olsaydı Samandıra 6.8 dereceye kadar düşmezdi. Belki şehir ısı adasının etkisidir.
Samandıra’daki istasyonun tam olarak nerede olduğunu bilmiyoruz. Her yerde enverziyon olmuyor olabilir.
Behlül’ün isteği üzerine İsviçre Alpleri’ndeki kameraların linkini veriyorum. Kar geliyormuş da 🙂
http://www.kaikowetter.ch/berneroberland.html
Hocam teşekkür ederim.. Vallaha ben değil wetter3 ısrarla kar ikonu koyuyor 🙂 ama o da yanına rakımını yazmamış 🙂 Şu kamera görüntülerinden sonra şuna karar verdim ben bir ”isviçre alpleri dağ adamıyım” 🙂 yok yani bu yerler bu kadar mı? bana hitap eder baktıkça ruhum açılıyor içim eriyor yazı kışı başka güzel….
süper kameralar teşekkürler
İsviçre’deki görüntü “yer yer” değişmeye başlamış 🙂
Trakya’nın batısı için yağış grafiği yetmemiş 🙂
taze taze son gfs çıktısı, biraz fazla heyecan verici, kıyı ege’ye dikkat!!! sakın dansözlük yapma gfs sakın, şurada kaldı 3-4 gün, sayın hocam başlık açmayı düşünüyor musunuz yoksa beklemeli mi sizce?
Modeller olumlu yönde değişiyor, bir çok yer sağlam yağış alabilir..
GFS akan soğuk havanın erime bölgesini ısrarla Tunus – Sicilya civarında gösteriyordu, bu güncellemede biraz daha doğuya, Yunanistan’ın batısına kaydırmış, bir çok model de bu konuda hem fikir.. Yarın sabahı da bekleyelim bakalım, ondan sonra bir analiz yaparız..
bir şey sorcam dün akşam modelinden beri istanbul’a kadar yağış sanki zor geliyo. bu ab konumuyla alakalı mı? teşekkürler
Evet, eğer “deniz etkisi”, “orografik yağış”, “konvektif yağış” gibi oluşumlar yoksa, sistemlerde yağış için başlıca belirleyici alçak basıncın konumudur.
öğle modellerini gördünüz mü fevkaladenin fevkinde 😀
Güzel bir sistem olacak 🙂
Aslında bu gibi a.b. ların rotaları güneybatı-kuzeydoğu yönüyle yurdumuz üzerindendir. Lakin doğuda bulunan bir başka y.b uzantısı siklonu pek hareket ettirmiyor. Azor’un da siklonu güneye itme çabası vardı bu da etkilidir.
Nasıl ki oraj sırasında sıcaklık çok ani bir düşüş yaşıyor, terselme sonrasında da (yani sanırım onunla alakası var) sıcaklık hızla yükseliyor. Özellikle bu günlerde sabahları şu manzarayla sıkça karşılaşabiliyoruz.
Bilmem farkettiniz mi ama GFS ile ECMWF 5-6 gün sonrası için ciddi ayrışmış durumda. Dün böyleydi bugün de devam ediyor. GFS YB’nin engelleme yapacağı yönünde çıktılar veriyor 5-6 gün sonrasına, ECMWF’de böyle bir durum yok.
Ben farkettim.. Hatta UKMO da ECMWF gibi düşünüyor.. Ancak GEM ve NOGAPS ise GFS ile hem fikir..
Şahsi gözlemimi söylüyorum; ECMWF modeli 10 günlük tahmin yapıyor, ve uzun vadede (7-10 gün) GFS’ten daha başarılı.. Ancak tarih yaklaştıkça ECMWF modeli bir önceki çıktısıyla çelişebilen çok tutarsız görüntüler sunabiliyor, yani potansiyel bir siklonu Sicilya’dan Girit’e bir güncellemede çekebiliyor.
GFS ise 192 saat sonrasından itibaren 180 derece dönen çıktılar sunabiliyor, örneğin bu sabah ve öğlen modelleri (00Z – 06Z)
Ancak 4-5 gün kala GFS’in hatırı sayılır bir değişiklik yaptığını görmedim, geçen kış 1-2 kez yaptılar bunu, onu da normal saymak lazım.
UKMO modeli ise belli bir çizgi tutturup onun peşinden gidiyor, zaten çok uzun vadeye girmiyor bu model. Çözünürlüğü çok düşük olduğu için detaylı tahminlerde kesinlikle baz almayınız, ama basınç yerleşimleri konusunda muhakkak bir göz atın.
GEM (Kanada) modelini incelediğinizde ise GFS ile aşırı benzer çıktılar ürettiğini görebilirsiniz. Sebebini bilmiyorum ancak baz aldıkları veriler aynı yerden geliyor olabilir.
NOGAPS da ortalama bir model, ara sıra kontrol edebilirsiniz, ancak sıralamada ilk üçe sokmam tabii ki.
JMA’ya çok nadir bakarım, üstünkörü hazırlanmış gibi görünüyor..
Özetlersem;
1- Uzun vadede hem GFS hem de ECMWF’yi kontrol edin, 8-9 gün sonrasında büyük ihtimalle birbirine benzer çıktılar vermeye başlarlar, ECMWF tarih yaklaşana kadar daha tutarlıdır, GFS ise 4-5 güne kadar garip çıktılar üretebilir.
2- 4-5 günden az sürede, bu iki modelden biri anormal bir çıktı veriyorsa bu %90 ECMWF’dir.
3- Ben üç modeli temel olarak baz alıyorum; GFS – ECMWF – UKMO. Üçünden birisi farklı bir çıktı sunuyorsa o büyük ihtimalle yanlıştır, bir sonraki çıktıları bekleyin.
4- Sisteme iki gün kala mezo-ölçek modelleri de kontrol etmeye başlayın. BOLAM, SKIRON, WRF gibi.. Yağış konusunda size ciddi fikir verebilir. Özellikle BOLAM cephe yağışlarında hayli başarılı.. Sea effect’de ise SKIRON ve WRF’yi kullanabilirsiniz.
Dediğim gibi bunlar benim düşüncelerim, farklı görüşleri olan arkadaşlar da yorum yaparlarsa modellerin kışın hayallerimizi yıkmasını önleyebiliriz 🙂
Süper, benim de tahmin politikam aşağı yukarı böyle 🙂
sonuç olarak izmir olarak “bu da mı gol değil” diyebiliriz değil mi?
Çok acele ediyorsunuz….
Yağış için çok erken bence de. Muhteşem ortalara muhteşem goller görebiliriz Ege ve Batı Marmara’da.
Çok güzel özetlemişsin Hocam, ellerine sağlık. Dün akşam resimleri de hazırlamıştım ama yazma ve gönderme imkanı bulamadım. Bu sabah ECMWF belki değişir dedim ama değişmedi. 12Z çıktılarını bekliyorum. Ben de sizin gibi ECMWF’ten bir değişiklik bekliyorum.
Dediğiniz gibi, 192’den sonrası için GFS’e fazla itibar etmemek lazım. 2 çıktı arasında inanılmaz derecede farklılıklar olabiliyor. Diyagramını da takip ediyorum, genel görünüm de birkaç çıktı sonra tam olarak değişebiliyor. Bazen erkenden çok iyi şeyler görse de “şöyle olacak, böyle olacak” gibisinden kesinlikle konuşmamak lazım. Hele bir çıktısında güzel bir sistem görüp daha sonraki çıktılarda görmeyince “dediğime gelecek, göreceksiniz” gibi şeylere katiyen girmemek lazım. Sonuçta ilk dayanak noktası çok sağlam değil.
Açıkçası ben 7 günden sonrası için ECMWF’yi çok daha başarılı buluyorum GFS’ten. En azından genel görünümü daha iyi görebiliyor.
JMA konusunda ise sizden biraz daha iyimserim diyebilirim.
Ayrışma’nın Ankara’ya ve yağışlara bakan yönü ile ilgili olarak:
Ankara Foreca 10 günlük tahmini: ECMWF çıktısı aslında :
Pazar günü ani sıcaklık düşüşü ve yoğun yağış var.
DMİ de buna paralel her zaman zaten. DMİ Ankara 5 günlük tahmin:
Ve DMİ 5 günlük ülke geneli tahmin:
Görüldüğü üzere Pazar günü yurdun büyük bölümüne yağış geliyor. Salı akşama kadar olan GFS toplam yağış beklentisi ise (06 Z Çıktısı):
Zaten GFS’in bu dönemde Ankara için yağış tahmini 0, yani sıfır.
Bakalım ayrışma daha ne kadar devam edecek? Bence 12Z’de büyük oranda bitecek. Bekleyelim.
(Bilmiyorsam söyleyin, DMİ ECMWF tahminlerinde bazı değişiklikler yaparak yayınlıyor değil mi? Çünkü ben şu ana kadar hep paralel gördüm)
DMİ, MM5 modelini kullanıyor bildiğim kadarıyla. Ve GFS 12 çalıştırması. Umutlarım yeniden yeşerdi 🙂
Foreca’nın ECMWF modelini kullandığına emin miyiz? Tahminleri modelle tutarlı ancak böyle bir ibare göremedim sitede.. DMİ ise MM5’i kullanıyor olması lazım..
Bu arada modellerdeki ayrışma hala devam ediyor, hem de kuvvetli bir şekilde.. Sonu ne olacak bunun acaba.. İçimden bir ses bu sefer GFS yola gelecek diyor 🙂
MM5 kullanıyorlar, doğrudur. Ama bütün tahminlerini ECMWF ile paralel görüyorum. Melik Bey aydınlatır umarım bizi.
Ayrışmalarla ilgili olarak, GFS ve ECMWF 72 saat sonrası için çok benzerken 96 saat sonrası için tamamen ayrılmışlar. Ve benim gördüğüm, ECMWF bu defa galip gelirse, çok güzel goller göreceğiz. (sadece Kıyı Ege ve Batı Marmara için değil, iç kesimler için de)
ECMWF 96 saat sonrası :
GFS 96 saat sonrası:
Bu arada, ECMWF hala yalnız başına savaşıyor sanki.
“GFS yola gelebilir” diye düşünmemi sağlayan şeylerden biri de diyagramları. Mesela İstanbul diyagramında GFS ana çıktısı en sıcak ve yağışı en az olan senaryolardan biri.
Tabii ki ihtimali en yüksek olan ana çıktı ama bu kadar zıtlık da olmaz dedirtiyor insana.
GFS’te sıcaklık yükselişi görünürken 9-10’unda, ECMWF aynı tarihlerde sıcaklık düşüşü tahmin etmiş.
Bakalım yarışı kim önde kapatacak. 4 gün kala bu kadar ayrışma da fazla. ECMWF diğer modellere karşı tek başına hareket ediyor. Ve galip ellerinden öpmek lazım.
GFS son çıktıda yola gelmiş hadi gözümüz aydın 🙂 ECMWF de akşam güncellemesinde biraz toparlar, UKMO’nun dediğine gelirler bence..
13 Mayıs’tan beri ilk kez Muratlı-Tekirdağ’da en düşük sıcaklık tek haneli değerlere indi (9.1 ‘C)
“Ozan deniz etkisi” rumuzumla sizinleyim 🙂 Bakıyorum çok boş bırakmışım buraları 🙂 indexler, diagramlar havalarda uçuşuyor. Ben bu doktora tezi tarzı şeylerden daha çok olayın daha uygulamaya yönelik ve duygusal kısımlarıyla sizinleyim.
Günün Sorusu:
Bu kış İstanbul’a mı gitmeli yoksa İzmir,Muğla ya da Antalya’ya mı?
Neden?
Gözlemlediğim bir şeyi sizlerle paylaşmak istedim. Gebze Demirciler’de gerçekleşen en düşük sıcaklıklar çevrelere göre epey düşük olması gerekirken, oldukça yüksek kalıyor. Mesela 2 Ekim gecesi, Demirciler’de en düşük 12.9 derece olmuş. Tuzla’da ise 11.5 oldu. Aynı şekilde Gebze’de 11.0, Kartal’da 11.7 derece olmuş. 280 rakımlı bir yer olmasına rağmen neden sıcaklık yüksek seyrediyor olabilir?
Enverziyon olmuş olabilir? Yağışlı günlerde nasıl acaba? Buradan incelenebilir.
Burada balon ölçümü sonuçları var. Enverziyon olduğu kesin…
Demirciler’de otomotik istasyon mu var? Ölçümler ne kadar doğru?
Varmış evet. Ne kadar doğru bilemeyiz tabii ama ENKA epey istikrarlı ölçüm yapıyor en azından.
Görüntülere göre Rodos’un güney ve güneydoğusunda yağış var ama bizim radarda net bir yağış görünmüyor aynı bölgede. Radar menzili dışında kalmış olabilir. Hareketli görüntüye göre Güney Ege ve Batı Akdeniz’e yaklaşıyor gibi.
Uyduda görünen her buluttan yağış olmaz, unutmayalım. Radarda sadece yağış gözüküyor.
Ayrıca Rodos’ta hiç yağış olmamış bugün.
İkinci resimdeki yağış görüntüsü yanılttı o zaman. O görüntüde maviyle gösterilen yağış, varolanı değil tahmini mi gösteriyor peki? “0 degree Multi-Sensor Precipitation Estimate” olarak isimlendirilmiş.
O da bir “estimate”, yani “kestirim”. Demek ki her zaman tutturamıyor.
Teşekkürler bilgi için.
Önümüzdeki hafta, hayli soğuk bir hava kütlesi kutuptan kopup Orta Akdeniz’e inecek.. Hem de az buz değil, Tunus’a Libya’ya kadar inecek bir kütle bu.. Deniz suyu sıcaklıkları şu anda o bölgede 24C-25C civarında, modeller 850 mb sıcaklığını ise 4C-5C civarında gösteriyor.. Sistemde yok yok, derin alçak basınç var, ULL var, sea effect var..
Bize ne zaman ve ne derecede sirayet eder bunları konuşmak için erken, ama bence kaymağını bizim yemeyeceğimiz kesin gibi.. Haftaya lodosa hoşgeldin partisi var tüm Türkiye’de 🙂
Bu arada GFS’in hakkını verelim, 15 gün önceden böyle bir soğuk sarkması olacağını kestirmiş, sadece ineceği bölgeyi net görememiş..
Biz derken İstanbul’u kastediyorsun herhalde :)?
Yok tüm Türkiye’yi kastettim.. Yoğurdu yemeyeceğiz demedim, kaymağını dedim 🙂 Kaymağı nasıl yerdik? O alçak basınç Girit’in biraz kuzeyinde olsaydı mesela..
03-10-2011 06 UTC çalıştırmasına göre Marmaralı ve Egeliler dışında kimse yoğurt da yiyemeyecek gibi 😦
Yağış sisteme 2-3 gün kala netleşmeye başlar.. Ama alçak basıncın sağında kalıyoruz, sistem doğuya hareket etmezse İç Bölgeler avucunu yalar.. (Doğu Marmara dahil)
Yoğurt kesmez bizi 🙂 Hem biliyorsunuz o modeller daha çok değişir 🙂
izmir bu sefer golü atar diye bakıyordum ben:D
Goller demek istedin herhalde? 🙂
Çanakkale-Marmaris arası kıyı şeridi bu sistemde 30kg’dan aşağı yağış almaz bence.. (2-3 gün toplamı)
Daha fazlası da olabilir. Yine bir yerlere fena patlayacak ama şimdiden öngörmek zor.
Sanırım uzun bir aradan sonra şiddetli lodosla tanışacağız. Lodosu özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi…..
Evet ciddi biçimde takip gerektiren bir oluşum bence. Gerçi son güncellemelerde Azor güneye itmeye çalışıyor ki bence biraz itmesi sahilimiz açısından iyi olur diye düşünüyorum. Yani şu haliyle gelmesi illa ki sıkıntı yaratır.
Yağışın bol olma ihtimali yüksek ama nerenin bu yağıştan ne kadar nasipleneceği daha belli olmaz. Ama şu an görünen kıyı Ege ve Batı Marmara’nın yoğurt yiyeceği yönünde.
yeni çıktılarda fazla itmiş ve yağış uzaklaşmış gibi, daha süre var bu kadar da bilemezsiniz dese de içim gerildim.
Ozan hocam 10’u gibi gelme ihtimali olan bir sistem var, şu an bazı bölgeler için ciddi sıkıntı yaratacağa benziyor. Ayrı bir konu açılacak mı?
Evet Fortesla ama 3-4 gün kala açarız başlığı. Şu anki yağış miktarlarını ve bölgelerini ayrıntılı konuşmak spekülatif olur, daha çok var.
Ama tabii Atış Serbest’te çıktı paylaşıp “öff 500 kg yağış geliyor” yazmak serbest 😀
😀 o keyfi santiago’ya paslıyorum burdan.
500 kg’da bir şey mi? 1 ton olmazsa şaşarım 😀
İçimden bir ses lodoslu günler çok yakında diyor. Umarım fazla uzun sürmez.
Rodos adası civarındaki hareketlilik Muğla kıyılarına da sıçramış. DMI’de MM5 Meteogram’da gözükmesine rağmen Günlük Tahminler bölümünde Muğla kıyılarında yağış göstermemiş. SKIRON’da ise sadece Rodos adasında yağış gözüküordu. Muğla radarından son görüntü şu şekilde…
Çok teşekkürler. Şimşek haritasında da aktivite var:
İşte bu tür durumlarda DMİ’nin “hantal” olmaması gerekir diye düşünüyorum. Öğle raporu yayınlanmış, şu an şimşek çakan yerlerde “açık” işareti var:
Bir kez yayınlandıktan sonra hava tahmini değiştirilemiyor mu Melik bey? Dikkat ederseniz kötü tahminden şikayetçi değilim, kötü tahmini hepimiz yapıyoruz, ama neden hadise görüldüğü halde tahminde bir değişikliğe gidilmiyor, bunu anlamıyorum.
DMİ’nin özensizliği olarak görüyorum ben bunu. Bunun ne gibi bir mazereti olabilir ?
Aynı şekilde, kent merkezlerinin değil ama daha yüksek kesimlerin kar yağışı aldığı günlerde “x’in yükseklerinde yağış kar şeklinde olacak.” gibi bir ibare oluyor. Fakat burda kastedilen “yüksek” aslında ne kadar yüksek? Bu muğlak ifadeler yerine; “900-1300 metre arasında karla karışık yağmur ve kar, 1300 metre ve yukarısında kar bekliyoruz. 1300 metrenin aşağısında karın birikme yapmayacağı tahmin edilmektedir. 1300-1500 metre arasında 0-5 cm, 1500-1700 metre arasında 5-15 cm, 1700 metrenin yukarısında ise 15 cm ve üzeri kalınlıkta kar bekliyoruz.” deseler ne güzel olur oysa ki. DMİ yağışın nerde olduğundan bahsederken de ; “İç Anadolu’nun kuzey ve doğusunda kar yağışı beklenmektedir.” diyor mesela. Onun yerine hangi illerde yağış beklendiğini gösteren haritalar olsa keşke. Bana sorarsanız Niğde de İç Anadolu’nun doğusu, Sivas da. Eskişehir’deki birisi için de Kırıkkale gayet İç Anadolu’nun doğusu olabilir. Biraz özen lütfen, biraz detay. İşinizdeki titizliğiniz, işinize gösterdiğiniz özen bence karşınızdaki insanları ne kadar ciddiye aldığınızın işaretidir.
Hocam öncelikle günlük raporun yorum kısmında geçen, bölgelerin doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi, iç kesimleri vs ibaresi, o bölümün gereksiz yere uzatılmaması için. Yoksa raporun altında 35 tane ilin bilgisivar ayrıca il ve ilçe merkezeleri tahmini bölümü de var.
Karla ilgili verdiğiniz, seviyeye göre tahmin olayını yapan Meteoroloji Merkezi var mı? Eğer varsa paylaşırsanız sevinirim bizim için de ışık olur.
Benim bildiğim İsviçre DMİ’si (meteoschweiz.ch) ve ABD DMİ’si (weather.gov) sadece ikisi. Mesela ABD DMİ’sinin Kaliforniya eyaletindeki “yüksek” bir kasaba için bugünkü tahmini:
İsviçre DMİ’si de bölge bölge ayırarak hem kar yağışı seviyesini hem de 0 derece seviyesini verir. Ve bunu neredeyse her zaman yapar, mesela kışın soğuk ve yağışlı sistemlerde “önceleri kar yağışı seviyesi 600 metre olacak, akşama kadar en alçak vadi tabanlarına inecek” filan der…
Amerika teknoloji ve tecrübe olarak en az 50 yıl ilerimizde olduğu için onu bi kenara ayırıyorum.
İsviçre de karla anılan bir ülke ve büyük ihtimalle kendilerine has kar modelleri vardır. Model çıktısı üzerinden gidilerek, 0 derecenin hareketi izlenerek bizde de bir şeyler verilebilir ama tutarlılığı kullandığınız modelin tutarlılığı kadar olur. Bu kadar yükselti farkının olduğu bir ülkede tek tek elle girilerek bunun yapılması açıkçası imkansıza yakın. Aynı dağın bir tarafına 50 cm kar yağarken diğer tarafına 10 cm bile yağmayabilir.
Bana sorarsanız yine de bir şeyler söylenmeli. Örneğin, İstanbul-Ankara yolundaki Bolu Dağı geçidinin (tünel yapıldıktan sonra pek kullanılmıyor olsa da) rakımı 900 metre. Yüksek bir yer mi? Evet. Aynı yolda Gerede yakınındaki Cankurtaran’ın rakımı ise 1600 metre civarında. Hiç değilse bu ikisinin ayrımı yapılabilir eğer DMİ “kar seviyesi 1000 metre civarında olacak” derse. Ki denebilir diye düşünüyorum.
Bolu’nun raporlarına dikkat etmişsinizdir, bazen Bolu dağı ayrılır, sis, kar ve buzlanmadan bahsedilir. Yalnız bunu rakım olarak hiç ayırmamıştık, ha ayrılabilir mi derseniz ayrılabilir ama bundan önce yapılması gereken o kadar çok iş var ki. Temelinde sorun olan binaya bi kat daha çıkmış olursunuz…
Sizce gereksiz mi peki gerçekten bu ayrıntılardan bahsetmek? İlgilenmeyen insanlar zaten izlemezler, takip etmezler hava tahminlerini. Biz, ilgilenenler olarak sizdeki bilgilerden mahrum kalıyoruz. Yanlış anlamayın, size değil bu eleştirim, eleştirim bunun sorumlusu olanlara.
Bu arada Havadelisi size sorunuzun cevabını ayrıntılı olarak vermiş ama ben de ekleyeyim. Ben İngiliz meteoroloji kuruluşlarının Birleşik Krallık tahminlerini takip ediyorum. İngilizler de kar kalınlığını veriyorlar, şiddetli hava olaylarının yaşandığı günlerde de olayın seyrine göre uyarı metinlerini ve uyarı haritalarını güncelliyorlar.
Üstad gereksiz değil tabii ki ama dedim ya önce temeli sağlamlaştırmak lazım… Temel sağlam olduktan sonra bu tip işler hem daha özenli, hem de tutarlılığı daha yüksek bir şekilde yapılır.
Ozan hocam teşekkürler, yazınız muhataplarına ulaştı.
Çok ilginç. Ancak şimdi yazmak için vakit buldum. Hiçbir belirti ve DMİ’nin tahmini olmaksızın bugün Marmaris kapalı, yer yer hafif yağışlı bir gün geçirdi. Güneşli bir gün beklerken tam anlamı ile süpriz oldu. Şehir merkezinden yıldırım, şimşek, gökgürültüsü gözlenmedi. Sanırım civarlarda yağış biraz daha fazla oldu. Benim bulunduğum civara damla düşmedi ama yat limanı, körfezdeki adalar, deniz kenarında bazı yerlerde yağışı görebildim.
Aslında benim de haberim yoktu yağıştan, ta ki annem haber verene kadar (Milas ilçesi). Ciddi sayılacak yağış düşmüş Milas’a. Şimşek, gökgürültüsü de cabası. Radardan takip ettiğim kadarıyla ilçe üzerinde epey kaldı o kütle. Şu anda da üst seviyedeki soğuk hava aşağılara inmiş yağışla beraber, oldukça serin bir hava varmış.
Normalde Milas ilçesi Muğla merkez ve Yatağan ile kıyaslamayacak seviyede sıcak olurken şu anda neredeyse aynı. Yani bizim ilçeye göre “soğuk” bir hava söz konusu.
Bu arada, Mora Adasının doğusu ile Girit’in kuzeyinde nadide bir ULL alanının varlığının da altını çizmek gerekiyor.
Şimdi orada olmak vardı..
http://www.ayder53.com/camlihemsin-haber/camlihemsinde-kar-kapiya-dayandi.htm
Yurttan kar manzaraları;
http://www.dha.com.tr/haberdetay.asp?Newsid=214775
http://www.dha.com.tr/erciyese-kar-yagdi_215063.html
http://www.dha.com.tr/1-ekimde-dogu-anadoluda-kar-yagdi-son-dakika-haberi_215164.html
Yeni bir meteoroloji istasyonu buldum. Gebze/Demirciler Köyü, ENKA Teknik Okulu’nda olup, 280 metre rakımda bulunuyor. Kış ayları için kritik bir noktada bulunuyor.
http://www.enkateknik.k12.tr/weather/indextr.html
Oooo Semih baba işte şimdi süper bir buluş yaptın!!! Nasıl diyor Amarikalılar: “What a great find!” 😀 Çok teşekkür ettik, öptük. Linki hemen sağ sütuna ve üst menüye ekleyeceğim.
WRF’nin Türkiye haritaları için verdiği linki de ekler misiniz sağ sütuna?
Ozan, WRF linklerine üst menüden (Tahminler) ulaşılabiliyor. Santiago diğer ricana cevap verir, o paylaştığı harita hangi siteden ben bilmiyorum.
Ne önemi var 😀 Ben teşekkür ettim 😀
Seni otomatik istasyonlar daire başkanı yapalım Semih 🙂
Saat 20:50 civarında çektiğim video. Müthiş bir yağmur vardı. Yer:Gaziantep Videoda 29.saniyeye dikkat…
Süper 🙂
Bu nasıl ? Gözümüzün pası silinsin biraz… Biraz da Nisan karı :))) 12 Nisan 2011. Suriye sınırındaki Gaziantep’te Nisan’da kar yağıyor…
Barış Manço’nun müthiş deneyi! Bizi de ilgilendiren bir konu 🙂
http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/59913/baris-manco-ekvator-cizgisi
Sonradan düşündüm de kuzey yarımkürede saatin tersi yönünde dönmesi gerekmez miydi suyun?
Bu ne yazık ki bir ‘mit’, Barış Manço’nun merakı takdire şayan, ama tongaya düşmüş. Coriolis kuvvetinin o kadar küçük su kütleleri üzerindeki etkisi çok çok küçük, kaldı ki büyük su ve hava kütleleri üzerindeki etkisi bile Ekvator’a yakın yerlerde çok çok az. O nedenle zaten kasırgalar ekvatora yakın enlemlerde oluşmuyorlar, Coriolis kuvveti onlara ilk dönüş kuvvetini verecek kadar güçlü değil (Ekvator üzerinde Coriolis kuvveti sıfırdır). Bunları göz önüne alırsak, Barış Manço’nun 5 metre yürüyerek gittiği iki yer arasında ölçülebilir hiçbir fark olamayacağını da anlarız 🙂 Tastan aşağı girdap halinde akan su, verilen ilk dönüşün etkisiyle (rehberin marifeti) hızlanıyor.
Ozan hocam sadece ekvator üzerinde değil de aynı enlem boyunca yoktur desek daha doğru olur. Ayrıca coriolis ete kemiğe bürünmüş bir kuvvet değil bir etkidir (coriolis effect). Basit dairesel hareketten kaynakla çizgisel hız farklılığından dolayı oluşur. Aynı enlemde bulunan her objenin çizgisel hızı aynıdır.
Yok, yanlış hatırlıyorsun. Ya da ne demek istediğimi anlayamadın. Ekvator üzerinde kasırga oluşmuyor, ama 20 derece kuzey enleminde oluşuyor. Bu da Coriolis kuvvetindeki (etkisindeki) farktan dolayı. Açık değil mi? Burayı da oku.
Hocam dediğinizi anladım, benim anlatmak istediğim şey Türkiye’de aynı enlem üzerindeki iki şehirde olsak, ben birinden size bir top atsam uzaydan bakan bir kimse topu yön değistiriyor gibi mi görür yoksa top aynı enlemi mi takip eder. Yazıda bahsedilen dikey düzlemdeki koriolis etkisi.
Tamam ben de senin demek istediğini anladım.
Anladım. Ben de düşüyordum tongaya 😀
Bu doğru mudur ?
Neden olmasın?
Ben pek inanmıyorum açıkçası. DMİ ne zaman Cb Bulutu varlığı olan yer olsa böyle şeyler koyuyor. Rüzgara bak hadiseye bak allah aşkına. Yoksa ben mi yanılıyorum?
Belki 100 metre ilerde görmüşlerdir. Ama haklı da olabilirsiniz 🙂
Hahahaha,100 metre ilerden hortumun rüzgar hızını ölçmek 🙂 Şaka bir yana bu kış için çok umutluyum,bayağı kar alacağız gibime geliyor.
Öncelikle bu bir hatadan da kaynaklanmış olabilir, gerçekten hortum da görülmüş olabilir. (Radar olsa biraz daha net konuşabilirdik.)
Hatadan kaynaklanma durumları genelde şu şekilde oluyor; Hortum 99 hadise içinde 19 nolu olanı ve rasada 19 olarak kodlanır. Çok sık kodlanan TS yani rüyette (istasyon üzerinde değil) orajın numarası ise 17, acemi rasatcılar yılda 1-2 kez bu tarz hatalar yapabiliyor 17 kodlayacağına 19 kodluyor. Dünyanın heryerinde de olabiliyor bu, kaç kez Ağustos’ta Yunanistan’da 70 yani kar hadisesi kodlandığını gördüm. Rasatcı hatalarını en aza indirmek için DMİ bi çok program geliştirdi, eskiden bizde de sık olan hatalar ciddi manada azaldı.
Hortum hadisesi ile istasyon rüzgarı arasındaki ilişki yanlış. Çünkü hortumu çok önemli bir hadise olduğu için istasyonun 10 km ilerisinde bile görseniz rasatta vermek zorundasınız. Hortum hadisesinin bir meteoroloji istasyonu üzerinde yaşanması ihtimali de inanılmaz düşük, bizde oluşabilecek hortumların çapı 500 m ilerleyceği mesafe 3-5 km yi geçmez. 250 de meteoroloji istasyonu var kabul edin, gerisini de matematikçi arkadaşlar hesaplasın 🙂
Şu rasat numaralarını mı diyorsunuz?
http://www.dmi.gov.tr/site/yardim1.aspx?=Simgeler99
Evet yanlız kod sistemi daha karmaşıktır. Sinoptik bir kod örneği üzerinden gidelim.
17130 42960 83004 10278 20158 39980 40098 52040 60049 71982 82925…..
Yukarda Ankara’da görüşün 10 km olduğu, havanın 8/8 kapalı olduğu, rüzgarın 300 dereceden 4 knot estiği, hava sıcaklığının 27,8 derece olduğu, denize indirgenmiş basınç 1009,8, basınç değişikliğinin (tandans) artma yönünde 4 mb olduğu, 6 saatlik yağış miktarının 4,9mm, halihazırda hortum hadisesi olduğu, geçmişte çok bulutlu ve sağanak yağış görüldüğü (7.gurup), havayı 4/8 kapatan ve 2500 ft te Cb bulutu olduğu yazıyor…
Çok afedersiniz ama siz amatör bir tahminciye benzemiyorsunuz. Büyük ihtimalle ya DMİ’de çalışıyorsunuz ya da ben hiçbir şey bilmiyorum. Eğer mümkünse kendinizi biraz tanıtır mısınız?
Evet Melik bey DMİ’de çalışıyor, siz blogu iyi takip etmemişsiniz son zamanlarda, cık cık cık 🙂
Tanıtayım hocam, 1994 Anadolu Meteoroloji Meslek Lisesi mezunuyum. Aynı yıl Bodrum Meteoroloji istasyon müdürlüğünde göreve başladım. 2,5 yıl çalıştıktan sonra Ankara’ya tayin oldum, 4.Ana jet Üssünde 5 yıl çalıştım. Bu arada A.Ü Ziraat fakültesini bitirdim. 2001 yılında DMİ Genel Müdürlüğünde Hava tahaminleri Dairesi bşklığında göreve başladım.
Hocam açıkcası burda DMİ’den bir var diye DMİ’nin eleştirilmemesine karşıyım. Gördüğünüz her hatayı her yanlışı paylaşırsanız kurumun daha dikkatli ve özenli çalışmasını sağlarsınız.
Melik Hocam, sizin gibi DMİ çalışanlarına çok ihtiyacımız var ve eminim DMİ’de de vardır. Bu platforma da bekleriz. 🙂
Karadeniz’in Himalayalar’ı… oradaki hava delileri çok şanslı. umarım kıymet biliyorlardır. çizginin ucu Rize. bu bölge sayesinde mi doğu karadeniz bu kadar yağışlı ozan hocam? orada her zaman bir alçak var da
Hem ılık bir su kütlesinin varlığı buharlaşmanın artmasına yol açıyor, hem batı-kuzeybatı rüzgarları deniz üzerinde çok fazla yol aldığı için oralara ulaşmadan önce çok fazla nemlenmiş oluyor, ve evet hem de topografik koşullar oraya giren sea effect olsun sinoptik olsun tüm sistemleri hapsediyor, hatta sea effect’leri sinoptik haritada da görülebilen alçak basınçlara çeviriyor. Dağların varlığı ayrıca gelen hava kütlelerini yukarı itip yağış bırakmalarını daha da fazla tetikliyor… Gerçi en yeni veriler (şu an benim elimde de yok, sadece duyum alıyorum), birçok yerde kıyıdaki yağışların dağ eteklerindekinden daha fazla olduğunu söylüyor… Bu da klasik Karadeniz bölgesi “orografik” yağış teorisine çok uygun değil….
Trabzon radarı açılınca Karadeniz’in klimatolojisi hakkında çok daha emin konuşabileceğiz.
aydınlattığın için teşekkürler hocam. evet öncelikle bir radar lazım o bölgeye. hatta artvin’e kurulsa gürcistan’ı da içine alsa daha da güzel olur diye düşünüyorum….bu arada inat ettim yağmurun sesini duymadan yatmak yok 🙂
orografik yağış sanırım bizim köyde var hocam 🙂 çünkü sabah ile akşam çok farklıdır. X benim köyüm, dairedeki dağın ismi sis dağı ve 2200 metre civarı. özellikle ağustos ayında toplanan fındıkları kurutmak için deniz kıyısına inmemiz gerekiyor. çok ilginçtir denize kuş bakışı 1 km bile yok ama tam da kıyıya yağmur düşmez çoğu kez. ve oradan geçenler bilir yol boyu fındıklar serilidir güneşi gören sadece kıyıdır. nem inanılmaz derecede fazla. 1 km yukarı yürüsen sağanak yağmurda ıslanmış gibi olurum 🙂 200 mt rakımda bi anda sisin içinde kaybolabilirsiniz ağustos öğlen vakti.
Çok sağolasın, bunlar da çok önemli gözlemler. Orografik yağış tabii ki var, ama toplam yağış içindeki ağırlığını anlamamız için veriye ve bu tür gözlemlere ihtiyaç var işte.
eğer trafiğe takılmaz ise 2 saati kaldı.
27 Eylül. Irak ve Suriye üzerinde güneye doğru ilerleyen beyaz bir tabaka var.
Ben pek buluta benzetemedim. Aklıma kum fırtınası geldi. Aynı günün uydu görüntülerine Nasa’dan baktım ve gerçekten bir kum fırtınasıymış bu.
http://lance-modis.eosdis.nasa.gov/imagery/subsets/?subset=Turkey_Iraq.2011270.aqua.2km
Çok ilginç. Devasa bir büyüklüğü var. Nasıl oluşuyor bunlar hiçbir fikrim yok.
Not: Melik Beyin paylaştığı EUMETSAT bağlantısına tıkladığımda keşfettim 🙂
Çok güzel görünüyor.
Kuzeyinde kümülonimbus bulutları var gibi gözüyor, onların rüzgar kuvveti de buna neden olmuş olabilir.
Süper yorum. “Outflow” deniyordu, değil mi? Bir de şu sirrüs meselesi var White Fox, ona da bi yorum bekliyoruz.
Eumetsat’ın dust (toz) ürünü de var. Kum ve toz fırtınalarını hele de konsantrasyonu fazlaysa çok güzel gösteriyor hem de diğer bulutlardan ayırıyor.
Buradan görebilirsiniz.
Aynı günün dust görüntüsü
Bu da örnek bi görüntü. Bulutların içindeki tozu bile yakalamış.
Ozan Üstada bir sorum olacaktı, hafta sonu uçakla Trabzon’a gitmeyi düşünüyorum, havada da olsa kar görme ihtimalim yüzde kaçtır? Kar tahminen kaç metrede başlar?
Ayrıca White Fox’a da selamlarımı gönderiyorum, pilottan rica edeceğim alçalırken ULL’nin içine bi dalıversin, bir kaç fotoğraf çekip paylaşayım burada, bakalım nasıl birşeymiş bu ULL 🙂
PS: Trabzon’a falan gitmiyorum biraz gırgır yapayım dedim 🙂
( 😀 😀 😀 Sesli güldüm. )
İstanbul Maltepede yaptığım gözlemlerde bir sistem yaklaşırken 1-2 gün önceden gökyüzünde yüksek katman bulutları, sirrüsler olurdu. Bugün Karadeniz üzerinden gelen sisteme ait havada hiçbir emare yok acaba sistemin yolu üzerinde değil miyiz?
Karadeniz üzerinden gelen sistemler (aslında “sistem” denmemeli) çünkü İstanbul civarında alçak basınç yoktur genelde), deniz etkileşimi ile bulut yarattıklarından genelde sığ (yüzeye yakın) olurlar. Sirrüs ise yüksek bir bulut ve genelde alçak basınç alanlarının öncü bulutudur. Ben bugün Boğaz Köprüsü’nden geçerken konvektif bulutlar gördüm, şu anda sirrüsler de görüyorum. Radarda da görünüyor ilk pörtlemeler:
Ozan bey cevabınız için teşekkür ederim. Saat 16:20’da civarı hiç emare yokken 18 de bulutlar belirginleşti.
Benim sirrüs hakkında bildiklerim sınırlı, çok bir şey söyleyemeyeceğim… 😀 sirrüs tahmini yaparken skew-t diyagramına bakarak, yukarı seviyelerdeki (500 mb ve 400 mb) yoğunlaşma depresyonuna dikkat etmek gerekli, bunun 3 dereceden küçük olması ideal olanı, bir de barometre istikrarlı biçimde düşüyor ve yukarda jet akımı güçlüyse sirrüs oluşabilir.
Bu arada tesadüfe bakın ki, İngilizce wikipedia’da bugünün “özel makalesi” sirrus bulutları! Okuyalım hep beraber:
http://en.wikipedia.org/wiki/Cirrus_cloud
Konu açılmışken söyleyeyim yüksek irtifada uçan uçakların motorlarından çıkan partiküllerin yoğunlaşması sonucu da sirrüs bulutları oluşur (contrail). Çokca sorulan bi soru olduğu için burdacda söyleyeyim, bu uçaklar meteoroloji uçağı değildir :).
Çocukluğumda üzerine en çok düşündüğüm bulutlardan biri de bunlardı. Yüzlerce yolcu uçağı ile yağmur yağdırmak gibi bir hayalim de vardı 😀
Hayaliniz bir nevi gerçek olmuş diyebiliriz, uçaklar bulut tohumlama yöntemiyle yağmur yağmasını sağlayabiliyor.
Sirüs mü sirus mu sirrüs mü sirrus mu? 🙂
Valla bilmiyorum 🙂 Bizim dilden olmadığı için nasıl uyarlarsan uyarla, fark etmez aslında.
Wikipedya sirrüs demiş 🙂
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sirr%C3%BCs_bulutlar%C4%B1
Tamam o zaman biz de öyle diyelim.
Benim bildiğim tek şey ne zaman sirrüs bulutları oluşsa rüzgar çıkıyor. Benim gördüklerim genellikle ya parça parça halinde ya da gökyüzünün yaklaşık %75’ini kaplayan altı grimsi olan sirrüs bulutları. Rüzgar çıkmasının sebebi jet akımları mı yoksa başka bir şey mi?
geçtiğimiz yağış sistemini dmi daha duyurmadan köyü arayarak harmanı hızlandırın demiştim. yağmurun yağdığı gün aradıklarım işlerini bitirmişlerdi. şimdi bu hafta sonu ve önümüze bakarak sobaları hazırlayın hatta kurun dedim.
Köy nerde hocam?
gördes’in şeyhyayla köyü hocam.
Sobayı biraz erken mi kurdurduk acaba:) Sizin oralar mevsim normalleri civarında.
sabah görüştüm hocam poyraz kuvvetli ve soğuk eser bizim oralarda. rüzgarın hissedilen sıcaklığı aşağı çekmesi hadisesiyle ben de kurun demiştim 🙂
Bu sıkıcı günlerde sizlere önümüzdeki kış için umut yeşerten 2009 Tekirdağ merkez kar ve lodos manzaraları sunuyorum :))
1, 2, 3, 4, 5, 6.