Uzun zaman oldu yazmayalı. Hazır (soğukçu) sezon (u) açılmadan önce, iyi bir hazırlık dönemi geçiren sıcak ve nemin önümüzdeki hafta içerisinde son maçlarına çıkacağını duyar duymaz, soluğu önce MGM sitesinde sonra burada alıverdim. Öğle raporunda İstanbul için yayınlanan sıcaklar biraz abartılı geldi, siz üstadların fikrini almak istedim. Özellkile gece sıcaklıklarının, rapordaki gibi gerçekleşme olasılığı var mıdır acaba?
İstanbul’da 28 Ağustos gibi gelme planlarım vardı, gelmek için deli olmam lazım. Modelleri görünce direkt bileti iptal ettim. O zamana kadar dağda kalmak mantıklı görünüyor.
Aslında bu İstanbul’un eylül ayları da yağış açısından pek sağlam değil. Geçen sene ekim sonunda gelen Kırım ULL’sine kadar bütün İstanbulluların yağmur yağmur diye ağladıklarına şahit olmuştuk ve işin enteresan yani İç Anadolu kentleri (mesela Kırşehir) İstanbul’u ikiye üçe katlamıştı.
İnşallah öyle olmaz bu sene. Bu rezilliği yaşamak istemem.
Aslında, yazın dağlara çıkıp oradan İstanbul’a atıp tutan tüm bu yaylacıları tek tek tespit edip ocak-şubat DEK’lerinde Gebze’den çevireceksin Santiago… Ankara’da -10 derecede mavi gökyüzünün altında takılsınlar.
Kara dönemeyen mi hahahaha 😀 20 Aralık karayelli sisteminde, hem de bizim taraflar için yaramayan türden. İstanbul içinde daha geceden ilk Tuzla-Pendik beyaza büründü. Hangi sistem hatırlamıyorum, Ozan hoca Nişantaşı’nda saf yağmur var derken ben buradan lapa lapa kar fotoğrafı attım! 😉
Ayrıca şu an Ayder’de sıcaklık 19-20 derecelerde, yanmaya devam edin siz.
Karayelli sistemi, bi’ zahmet düşsün Florya eksilere! Düşmezse ayıp. O sistemde Kartal’dan öte adam gibi kar bile alamadı hem. Florya eksilere düşmüşte düşmüş de ne olmuş? Geceden kar mı tutmuş? Anca donan yağmur yağar, hepsi hikaye…
-1 derecede yağan bu mu? Neyse ben daha fazla laf dalaşına girmiyorum, maazallah yazarken ‘sıcaktan’ terlersiniz falan şimdi. Ben de ‘hırkamı’ alıp Fırtına Deresi’ne ineyim.
Ey Semih kardeşim üniversiteyi kazan, Ankara’ya Bilkent’e gel.
Bunlaaaar kendi dönemlerinde sana ayrımcılıık yaptılaar
Bunlaar kendi bölgesinde yaşamayanları hor gördüleeer, engellediler
Bunlaaaar DEK yağışlarını görmesinler diye Gebze’de, Körfez’de yolları kapattılaar
Bunlaaar cetvellerle ölçümler yaparak benim küçücük karsever kardeşlerimin duygularını incittiler
Neden ?!
Neden biliyor musunuz ?
Deniz yok diye! Çöl dediler, yağmaz dediler!
Ama biz hep bunlara sabrettik değerli kardeşleriiim
Ankara olarak sabrettik, Afyon olarak sabrettik
Anadolu olarak heep sabrettik kardeşleriim
Ama artık Cenab-ı Hak sabırlaa, şevklee bekleyenlerin yanındaa
Ne Ankara, ne İstanbul. Yaz da kış da Rize’de.
İstanbul’da yağış gelir, hava soğumaz. Ankara’da her yer buz keser, yağış gelmez. Bu ne be! Al birini vur ötekine.
DMİ’nin TUMAS meteorolojik veri arşivi sistemine üye olursanız bu grafiklere ulaşabiliyorsunuz. Ama sadece grafiklere, sayısal datalar parayla, bedava vermiyorlar….
Ankara’da iki sene üst üste az kar yağan kış, çok ender rastlanır.
Ben bu kışın 1999-2000 kışının bir benzeri olacağını düşünüyorum, bunu ilan etmek için biraz daha veri topluyorum. Bu sene Ankara’nın Afyon’un kışı olacak inşallah.
Florya’da 2-3 gün yerde kar kalsa ne kalmasa ne! 😛
Karayel esmediği sürece Tuzla’nın pek geri kalır yanı yok bence…Mesela bu resimler’in çekildiği günü hatırlarım Kartal’dan batısı kapalı-parçalı bulutlu bir hava vardı…
Bir de geçen 1 Mart 2012 sabaha karşı güzel bir bant tutturmuştuk bizde yollarda dahi 3-4 cm varken sizde tırt yoktu
Ya El Nino sen hala oralarda mısın? İnan ki seni inandırmak gibi bir amacım yok 🙂 Ama belli ki sen hala benimle uğraşmayı kesmeyeceksin. Ne diyeyim uğraş sen.
Tırı vırı bir DEK ile 20 Aralık karşılaştırılmaz. 20 Aralık sabah saatlerinden akşama kadar kesilmeden etkili olan çok klas bir siklondu ey Tuzla çetesi 🙂
Semih!
Desene şu Floryalıya, benim havam billur gibi billur diye, sizde termometre sıcaklığı düşük olsa ne yazar, kuduruk bir humidex değeriniz var her zaman diye! 😀
Ya kendisi de gayet iyi biliyor da çaktırmıyor 😛 Boş ver ya boğulsunlar nem içinde. Ben ‘yorganımla’ uyurum birazdan. Dışarıda hava 14 derece sonra üşütürüm 😛
Ağustos sonu sıcak hava dalgası kesinleşti gibi artık. Üç dört gün ciddi sıcak yapacak gibi duruyor. Sonrasında ise (Eylül ilk haftası) ciddi bir serinleme ve yağış yüksek ihtimal.
30 Ağustos’ta tatil programı yapmak isteyenler için deniz sezonunun artık sonlarına gelen Kuzey Ege bile gayet cezbedici görünüyor şu aşamada.
Batı Pasifik’te hareketli günler yaşanıyor. Henüz Utor Tayfunu’nundan yeni kurtulmuş olan Uzak Doğu ülkeleri şu sıralarda Trami Tayfunu’na hazırlanırken daha doğuda yer alan ve hızla Japonya’ya doğru ilerleyen Pewa Tayfunu da etkisi uzun sürebilecek tropikal fırtınalardan sadece birisi.
Yaz mevsimi o kadar mayıştırdı ki aylardır buraya bir şeyler yazmaya üşeniyorum. Bu yaz Karadeniz’de radarda yüksekliği 3 km’yi geçmeyen bulutların hiç şimşek aktivitesi yaratmadan nasıl ani sel yapabilecek şiddette yağmura neden olabileceğini gördüm. İzmir’de ise iki kere yağışa şahit oldum. Cumartesi günü İzmir’deki yağıştan: http://instagram.com/p/dHnVhWiM1y/
Biz seni çağırdık Kayseri’ye gelmedin Emre’cim.
Mantı yerdik, pastırma yerdik, yağlama, çığırtma falan da yerdik gelmedin.
Hem dün Hisarcık’a 15 dakika sağanak bile yağdı.
Evin içi 23’ün üstüne çıkmıyor, gece sıcaklığı 10 derecenin altında 2 gündür gündüzleri 26 bile zor oluyor.
Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Ajansı-Birimi-Müdürlüğü* NOAA, Amerika’nın doğu yakasını on seneden fazla süredir izlemekte olan GOES-12 uydusunun emekliye ayrılmasının şerefine üç dakikalık ‘kimler geldi, kimler geçti tadında’ şöyle bir video hazırlamış..
Hopa’dan tüm hava delilerine iyi akşamlar .Bu siteyi yaklaşık 3 senedir zevkle takip etmekteyim. Üye olmak bugüne kısmetmiş. Yeni işim dolayısıyla Hopa’da ikamet ediyorum. Malumunuz buraları yağmurun en sevdiği yerlerden biri 🙂 Elimden geldiğince bir şeyler paylaşmaya çalışacağım. Başta Sn. Havadelisi olmak üzere herkese emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Saygılar…
Maksimum sıcaklık: 34,6 °C
Minimum sıcaklık: 19,5 °C
Max. sıcaklık ortalaması: 32,1 °C
Min. sıcaklık ortalaması: 20,9 °C
Ortalama sıcaklık: 26,6 °C
Toplam yağış: 0,3 mm.
Genel olarak bakacak olursak, kurak ve sıcak bir ay geçiriyoruz. Maksimum sıcaklık en az 30,2 derece olmuş. Yani 30 derecenin altı yok. Aynı şekilde minimum sıcaklıkta sadece 1 gün 20 derecenin altını görmüş. Yağışa bakarsak Kartal ortalamasına göre (24,5 kg.) %98 kurak geçiyor. Yine Kartal’ın ortalama sıcaklığını baz alacak olursak (24,2 C) şu ana kadar ortalamaların 2,4 derece üzerinde bir Ağustos ayı geçiriyoruz.
Tüm ılıkçıların Şubat ayı sonunda kutlanan bir bayramları var. “Cemre”ler düşüyor malumunuz, (Arapça’da kor manasında) 20 Şubat’ta havaya, 27 Şubat’ta suya, 6 Mart’ta toprağa düştüğüne inanarak tüm basın yayın organlarında moralimizi bozan müjdeleri veriyorlar.
Oturup ekinoks tarihi olan 21 Mart tarihine olan gün mesafesini hesaplarsak ve diğer ekinoks 23 Eylül’e göre günleri sayarsak biz soğukçuların da bayramı olabilecek günleri bulabiliriz. Ben bu bayrama “Jalid” adını verdim, Arapça’da “Buz” manasında bir kelime.
22 Ağustos’ta havaya, 29 Ağustos’ta suya, 8 Eylül’de toprağa “Jalid” düşecek. Winter is coming !! Haydi bu hayırlı günleri geleneksel hale getirerek kutlayalım.
Güvenme lannisterlara. Asıl ötekiler her yerde. 😀
Şaka maka 5.kitapta haftalar süren bir kar fırtınası var. Surun üzerinden gelen soğuk hava Kışyarına kadar uzanıyor 😀
Elimizdeki en uzun süreli veri olan Göztepe istasyonu kayıtlarını incelerseniz, 90’lı yılların ortalarına kadar, bahsettiğiniz şekilde yazlar yaşadığımızı göreceksiniz. Ama yeşil katliamının doruğa çıkması ve küresel ısınmayla birlikte yaklaşık son 20 yıldır hiç kesintisiz olarak İstanbul’a ait olmayan türde yaz mevsimleri yaşıyoruz (tek istisna bayağı serin geçen 1997 yazı ve bir de 2004 normallere çok yakındı, geri kalan yıllar ortalama 1,5 derece sıcak geçti). Ben buna kesinlikle meteorolojik sebeplerin dışında yaşadığımız aşırı betonlaşmanın da büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. bu sene bile bunu çok rahat görüyoruz, yeşili kalmamış semtlerde 34-35’lerde gezerken daha yeşil kalanlarda 28-29 oluyor, kimse bunu topğrafik yapıyla izah edemez bence…
İstanbul’un, (o dönemdeki adıyla Konstantinopolis’in) Roma’dan sonra imparatorluğun ikinci başkenti olarak seçilmesinin tesadüfî bir olay olmadığından eminiz. Stratejik bir noktada olmasının çok büyük bir etkisi olsa da, klimatolojik bir etki de söz konusu olmuştur mutlaka bu seçimde diye düşünüyorum. İstanbul ve Roma’nın hemen hemen aynı enlemde olması, ikisinin de tepeler üzerinde kurulu olması ve ikisinin de Akdeniz Havzası’ndaki zamanın diğer büyük şehirlerinde (İzmir, Atina, Antakya, İskenderiye) görülen yakıcı yaz mevsimlerinin aksine son derece yumuşak bir yaz geçiriyor olması İstanbul’un bilinçli olarak tercih edildiğini gösteriyor.
Ancak maalesef İstanbul bizi biraz hayal kırıklığına uğratıyor son birkaç yazdır Akdeniz ikliminin yaz mevsimi özelliğini gösteren havasıyla. Kesin olarak bilemesek de belki bundan 1000 yıl önce de yazlar bu kadar olmasa da, yine de sıcaktı İstanbul’da. Ancak eminim bu kadar rahatsız etmiyordu o zamanın İstanbullularını. Şimdi günümüze dönüp, İstanbul ve Roma’nın son 3 aydaki maksimum ve minimum sıcaklık değerlerini karşılaştıralım bakalım. Sözde Roma gerçek Akdeniz ikliminin görüldüğü yerken, İstanbul ise bir geçiş ikliminin görüldüğü yerdir. Ancak yaz sıcaklıklarına baktığımızda Roma’nın bir Akdeniz kenti için fazlasıyla serin olduğunu, İstanbul’un ise gerçek bir Akdeniz kenti gibi davrandığını görüyoruz.
25 Mayıs’tan beri İstanbul’un maksimumları 22 derecenin altını görmemişken, Roma’da sıcaklık 18 dereceye kadar düşmüş. Minimumlar ise son 3 ayda İstanbul’da 15 derecenin altını görmemişken, Roma’da 9 dereceye kadar düşmüş. En yüksek gündüz sıcaklığı İstanbul’da da Roma’da da 35 derece olmuş ancak Roma’da 30 derece ve üzerinde maksimum sıcaklığın ölçüldüğü günlerin sayısı 34 iken, İstanbul’da 44 olmuş. Roma’da 20 derece ve üzerinde minimum sıcaklığın ölçüldüğü gün sayısı 23 iken, İstanbul’da tamı tamına 57(!) olmuş.
Biz burda yatağın içinde yüzer bir hâldeyken, gel de İtalya Yarımadası’nın serin, limonata tadındaki Akdeniz iklimini kıskanma!
Sağımızda ve solumuzda yazın kavrulan Balkanlar ve Anadolu var, Roma’nın nesi var?
Aynı durumun tam tersi de kışın oluyor…Karasallık etkisine bayılıyorum
Acaba Cezayir kıyılarını yalayıp geçen bir soğuk su akıntısı mı var ki? Çünkü Cezayir’in gece sıcaklıkları her mevsim çok düşük. Çok geniş bir su kütlesinin güneyinde olması da etkili olabilir. Libya ve Mısır’ın da kuzeyinde geniş bir su kütlesi var ama oralarda deniz suyu çok sıcak olduğundan serinletici bir etkisi olmuyordur.
Nisanda bile minimum sıcaklık ortalaması 9,5 derece. Aynı dönemde bizim güney sahillerimizde söz konusu ortalama 10 derecenin üzerinde.
Valla bilemiyorum, gece sıcaklıklarında Libya ve Tunus bile bizden serin durumda şu anda. Üstelik kuzeylerindeki deniz de bizdekinden 2-3 derece daha sıcak olmasına rağmen.
23 Temmuz 2002’de soğuk cephe kaynaklı kuvvetli yağışlarda 34 kişi hayatını kaybetmişti. bugün de soğuk cephe vr ancak aynı kuvvetli yağışlar yaşanmaz sanırım..
Geçtiğimiz günlerde Santiago Kuzey Buz Denizi’ndeki azalmanın durduğuna dikkat çekmişti. Şimdilerde tekrar azalma başlasa da bu sene Kutup’taki en kısa yazın yaşandığı söyleniyor. Ortalamada sıcaklık 90 gün 0’ın üstüne çıkarken bu sene rakam yarısından az.
Şaşkınbakkal’daki Davis Vantage Pro istasyonum 1 yıldır balkonda duruyordu, dolayısıyla özellikle rüzgar ölçümleri sağlıklı olmuyordu. Sonunda bugün çatıya (apartman 5 katlı) monte edebildik. Çok da güzel rüzgar var, güzel ölçümler geliyor.
Buradan harita üzerinde yakınlaştırıp takip edebilirsiniz. http://www.weatherlink.com/map.php
Bu İstanbul tayfasının hepsinin rakım bilgisi yazmalarını anlamıyorum, 28 metre olsa ne yazar, 47 metre olsa ne yazar. Tuzla’dan biri de çıkmış15 m yazmış. Hiç olmasa da olur bildiğin 0 metre hükmünde işte!
Behlül (blehder) helal olsun sana 0 metre yazmışsın!
Ne yapayım ben kışın ‘kuru kuru’ geçen, kar yağması için bin türlü şart gereken 1000 metreyi 1500 metreyi! Büyükada’sına, Heybeliada’sına kadar alıyoruz en baba yağışları. Çöl tozlarında boğulmuyoruz 😉
Ah İstanbul ne çektin be gülüm 😀
ULL İzmir’e bile yaz ortasında hatırı sayılır yağışlar bırakıyor, Yunan adaları da öyle…
Sen daha bugün ve dün bir damla yağış alamazken çöl diye tepeden baktığın Esenboğa’ya Bilkent’e falan dün yağmur yağdı, daha bugün de yağacak. Dahası akşama doğru Ankara çevresinde mezoölçekli konvektif fırtına sistemi dahi oluşabilirken sen daha sıcaklarında neminle küflen dur hahahahaha
ooo nasıl da pas geçti İstanbul’u, tam yukarıda verdiğim animasyondaki trofun sınırları içinde orajlar pörtlüyor. İstanbul bomboş, yazık Anemodulion’a nemini çekti o kadar, Semih de dün nemden perişandı. Siz temizleyip pişirin, biz yiyelim hesabı!
Kardeşim bilgisayardaki fotoğraflardan bu kareyi çıkarmış 🙂 7 Ocak günü karın öğleden akşama doğru görüntüsü.
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Tüm senaryolar normallerin altını gösteriyor! Anlaşılan sonbahara hızlı bir giriş yapacağız. İster istemez hepimizin aklına “Efsane bir kış mı geçireceğiz?” sorusu geliyor. Bilimsel bir kış tahmini için Kasım’ı beklememiz gerekecek. Yine de son noktayı Havadelisi’nin bana mail olarak atacağı tek cümlelik kış tahmini koyacak 😀 Neyse şuna nazar boncuğu koyalım da ılıkçıların kem bakışlarıyla zayi olmasın. Paint terk 😀
Trakya ve İstanbul’un Karadeniz tarafları için bugün mercek altı yapalım.
Geçenlerde Dörtyol’da sel olmuştu ben de seli, çok alçakta bulunan serbest konveksiyon seviyesine (LFC), yüksek yağışageçebilir su değerine ve üst seviyedeki zayıf rüzgara bağlamıştım.
Bugün Yıldız Dağları’nın Karadeniz tarafında yüksek yağışageçebilir su dışında diğer iki unsur da var. Diğeri de olsaydı kuvvetli yağış uyarısında bulunabilirdik.
Bugün alt seviyedeki nemlilikten ötürü (ve buna bağlı yüksek yoğunlaşma sıcaklıklarından) LFC 1045 metreye kadar alçalabiliyor. Yani Yıldız Dağları’nın yamaçlarına denk geliyor.
Bu durumda denizden gelen hava kütlesi bölgedeki yükseltinin mekanik kaldırmasının yardımıyla kendi serbest konveksiyon seviyesine ulaştıktan sonra kendi kendine yükselmeye başlayacak. Dolayısıyla bugün Yıldız Dağları yağışların ağırlık merkezi olmak üzere Trakya’nın Karadeniz tarafları boyunca kısa süre şiddetli fırtınaları radarda izleyebileceğiz.
Hatta şimdiden bir şeyler pörtlemeye başladı – etkisini arttıracak.
İşaretlediğim yerlerde bu tip mekanik yağışların yayılım alanı – Karadeniz’de de bir alan var yani:
Saray çevresinde oluşumlar istasyonerlik kazandı, duruma bakılırsa daha akşama kadar da yağar aynı yerde…
Dediğim gibi bu oluşumun Dörtyol’dakinden köken olarak hiçbir farkı yok. Dar bir alanda ani sel (flash flood) uyarısı vermek lazım.
Zaten soğuk memleket, mevsim normallerinin de altına düşünce kuru soğuğa talim ediyoruz. Hissedilen -25’in altına düşünce marketten arabaya yürüyene kadar burnun acıyor.
Bu arada bu yaz normallere göre de serin geçiyor. Normalde göllerden dolayı nem bunaltır, enfes bir serinlik var bu sene. Keşke hava 2-3 ay daha böyle devam etse.
Cumartesi beklenen yağışların muhtemel risk alanları aşağıdaki gibi ufak değişiklikler olabilir tabii.
Bu yağışlar Beşiktaş’a falan uğramazsa nemi de arttıracaktır.
Özgüvenim yerine geldi! 😀 😀 😀
Ait olduğum iklime kavuştum, mis gibi karasal dağ havası!
Dün 2230 metredeki Tekir Yaylası’na çıktım, sucuk ekmek de yedim. Yarın gene çıkacağım.
Bulunduğum yerde hava 27 derecenin üstünü görmüyor, gündüzleri de nem oranı daima %20’nin altında kalıyor, geceleri de 10 derecenin altını gördüğümüz oluyor.
Aslında tam 850 mb yüksekliğindeyim, 850 sıcaklığı kaç ise gündüz benim burası da aynen öyle oluyor.
Hayat esas burada var, İstanbul’u salla gitsin, nemli sıcak ııııy….
Kuru iklimler bana göre değil. Şakır şakır yağmurun yağdığı bir cephe geçişi görmediğim yeri ben n’eyleyim? Senede 400 mm’yi zar zor buluyor yağış miktarı. Tatsız.
Her güzelin bir kusuru var işte. Nemli iklimin de böyle bunaltıcı hava diye bir kusuru var. O da zaten bir hafta, en fazla iki hafta sürüyor İstanbul’da. Sonrası mis. Hem ben öyle kar manyağı da değilim. 3-4 gün kar yağsa, ama yağdı mı da tam yağsa yetiyor bana zaten burda. Çünkü çamuru ayrı dert, soğuğu ayrı dert, buzu ayrı dert. O koşullar sürekli çekilecek şey değil kara ikliminde olduğu gibi. İstanbul’un her şeyi çok ölçülü. Deniz etkisi de var. Daha ne olsun. Bir hafta sabredeceğiz işte bu bunaltıcı havaya. Sonra gelsin sıcak deniz+soğuk hava=şiddetli yağmur. Dört gözle bekliyorum sonbaharı.
Onu bunu bilmem. Yeminle Temmuz ve Ağustos aylarında yaşanacak en güzel yer bana sorarsanız Devrekani. Son iki aydır gündüz 28C yi geçmedi. Gece de 3C, ile 11C arasında gezinip durdu. Nem son derece düşük havada mis.
#direnanemodulion, bir hafta sonra kurtuluyoruz. Daha da Davos’a gitmeyiz.
Bayramda Marmaris’teydim, akşam ve sabahları İstanbul’dan serindi, hiç terlemedim. Hatta söylentilere göre Sırbistan-Karadağ taraflarından bile daha serin olmuş Marmaris 🙂 Öhö Öhö..
Bayram’da Bodrum’daydım. Akşam ve sabahları İstanbul’dan daha serindi, geceleri terlemeden uyuyabildim. Daha önce bahis konusu olan Bodrum yarımadasının farklı bölgelerindeki sıcaklık farklarını tekrar gözlemleme şansım oldum. Otomobilimle yaptığım turda, Bodrum merkez 35 dereceyken, Turgutreis ve Akyarlar Sahilde sıcaklık 28 derece, Yalıkavak’ta 29 derece, evimizin bulunduğu Gündoğan’da 30 dereceydi. Havalimanı sıcaklığını MGM’den kontrol ettiğimde oradaki sıcaklık 36 dereceydi. Bodrum yarımadasının batı ve kuzey kıyıları, Kos’un sıcaklıklarıyla hemen hemen aynı paralellikte gidiyor. Bodrum’un bu kesimlerinde bulunanlar, hava durumu için Bodrum’a değil de Kos’a bakarlarsa, daha doğru bilgi edinmiş olurlar.
Sırbistan-Karadağ, tatil boyunca yandı ağalar. Belgrad’da 38, Podgorica’da 39 dereceyi gördüm. Neyse ki vaktimizin çoğunu ya yaylada ya deniz kıyısında geçirdik.
Dünyamız her yıl bir kuyrukluyıldızın kalıntılarının içinden geçiyor.Bu kalıntıların içinden geçerken de dünyanın atmosferine giren kalıntılar atmosferde yanarken çok güzel ışık demetleri oluşturuyor.Halk arasında bu olaya yıldız kayması deniliyor ve görüldüğünde yaygın olarak dilek tutuluyor.Çıplak gözle havaya bakılarak çok rahat gözlemlenebilen bu olay bu yıl da 12 Ağustos Pazartesi gecesini 13 Ağustos Salı gününe bağlayan gece gerçekleşecek.12 Ağustos Pazartesi günü hava karardıktan sonra sabaha kadar gözlemleyebileceğiniz meteorlar şehir ışıklarından uzak bir yerde iseniz tam bir gökyüzü şölenine dönüşebiliyor ve bir saatte ortalama 100 adet meteor görme şansınız var.BU GÖKYÜZÜ ŞENLİĞİNE HEP BİRLİKTE KATILALIM.
Gökyüzünde meteor(kayan ışık demetleri) görmek isteyenler açık alanda çıplak gözle gökyüzüne SABIRLA bakarlarsa mutlaka 1-2 tane göreceklerdir.İstanbul’da hava da açık ve gözlem yapmaya müsait.Meteor yağmurunun maksimum olduğu yılın bu gününde sabaha kadar gözlem yapılabilir.Gözlem yapacaklara iyi seyirler..
Ben de bugün öğrendim bakmaya niyetlendim ama şehir ışıklarından normal sabit kalan yıldız bile görülemezken kayan yıldızı beklemek biraz fantezi geldi..
Biraz sabırlı olmak gerekiyor.Şehir dışında olanlar mesela köylerde yaşayanlar bu konuda daha şanslı.Ah bir bilseler ne kadar şanslı olduklarını.Tabii bir de gözlem yaparken kuzeydoğu ufkuna doğru bakmak gerekiyor.Meteorlar bu yönden geliyorlar.
İstanbul için GFS (1800 metre) sıcaklıkları mevsim normalleri, hatta biraz daha altında seyrederken yer yüzeyinde kuvvetli kuzeyli rüzgarlara rağmen mevsim normallerinin 3-4C üzerinde sıcaklıklar oluşmasının sebebi nedir ?
Şöyle olabilir, aşağıda Kırım civarı bir yerin diyagramı var. Ortalamaların bayağı üzerinde bir gidişat görüyoruz, buna göre kuvvetli poyraz bize normalden daha sıcak hava üflüyor diyebiliriz.
Ayrıca Karadeniz de normalden 2C-3C daha sıcak, onun da etkisi var.
Aşağıdaki haritada da görüleceği üzere, bu iki kombinasyon son bir haftada İstanbul ve civarının normalden sıcak olmasına sebep olmuş.
NASA gibi bir bilim kuruluşunun “altın çağ başlıyor” şeklinde bir açıklama yapmasını ben tuhaf buldum. Altın çağ denilen şeyin bilimselliği tartışılır. Hem nasıl bir bağlantısı var altın çağ ile Güneş’in manyetik alanının anlamadım. Bana kalırsa ABD yine bir şeyler peşinde. Yüzyılın Fırtınası kitabında diyor ya hani: “Size dünyanın sonunun geldiğini söylerlerse, kahvaltılık tahıl satmak istiyorlardır. Panik yapmayın diyorlarsa, iş ciddidir.”
NASA elbette ki böyle bir açıklama yapmadı. NTV artık iyice zıvanadan çıktığı için duyduğu her bir haltı Medyum Memiş ayarında haberleştiriyor. Yazık, bir zamanlar Türkiye’de kaliteli bilim haberciliğinin adresi olan kurumun geldiği noktaya bakın. Sırf bir şeylere muhalif diye önüne gelen herkesi kapının önüne koyarsan işte böyle olur.
Güneş aktivitesinin seyrinde olağanüstü bir durum yoktu en son. Maksimuma varıldı, şimdi aşağıya iniş başlayacak diye biliyorum.
Batı Pasifik’te Batı-Kuzey-Batı yönünde Filipinler’in doğu açıklarında ilerleyen UTOR TAYFUNU 270 km/sa hıza ulaştı.Utor Tayfunu bu gece saatlerinde Filipinler’in kuzeydoğu sahillerini etkisi altına alacak ve Pazartesi sabah saatlerinde etkisini artıracak.Utor Tayfunu’nun Filipinler’in kuzeydoğusu’na 250-300 mm.yağış bırakması bekleniyor.Tayfundan etkilenmesi beklenen başkent Manila’ya da 150 mm.yağış düşmesi beklenmekte.Pazartesi günü etkili olduktan sonra Salı günü Filipinler’i terk edecek olan tayfun, hızını düşürerek Çarşamba günü Hong Kong sahillerine ulaşacak.Hong Kong’a ulaştığında da hala 1.Kategori’de olması beklenen tayfunun saatteki hızının 170-180 km. olması bekleniyor.Bunun için de Hong Kong için tehlike çanları çalmaya devam ediyor diyebiliriz.
Yarın sabahtan Ankara’ya iki gün sonra da Kayseri’ye Hisarcık’a Erciyes eteklerine gidiyorum. Rakım 1300 metrelerde, belki yaylaya da çıkarım arkadaşlarımla. 🙂
Geceleri orası 8-11 derece gündüzleri de nem oranı %20’nin altında, kavuşuyorum nihayet özlediğim uykuma!
Doğu Akdeniz’de yağış olasılığı belirdi önümüzdeki günlerde. İskenderun çevresinde yine sele yol açacak bir şiddete erişme olasılığı var mı acaba? Bir analiz yapsan mesela White Fox 🙂 Senin uzmanlık alanına giriyor skew-t.
Yukarıda yer alan tabloda Mgm istasyonlarının sıcaklık ve yağış değerleri renklendirilmiş bir şekilde yer alıyor.
Ağustos ayının ilk 9 günü Ahl istasyonu ortalama sıcaklığı 26.5 derece ile ortalamaların tam 2.2 derece üzerinde gidiyor. Maksimum sıcaklık ortalaması 30.9 ile ortalamaların 2.0, minimum sıcaklık ortalaması ise 22.4 derece ile ortalamaların 2.3 derece üzerinde seyrediyor.
Çatalca haricinde ki diğer istasyonların sıcaklık ortalamaları 25-26 derecelerde seyrediyor. Yağış değerlerinde Kilyos, Sarıyer ve Bayrampaşa istasyonları 20 mm.yi geçen istasyonlar.
Kısacası Ağustos ayı Temmuz’a nazaran daha sıcak ve daha bunaltıcı geçiyor. Ortalama rüzgar 18.6 km/h ile yüksek gözükse bile Temmuz’a göre biraz azaldı. Yani işler pek yolunda gitmiyor 🙂
Can sıkıntısına siteleri kurcalarken şöyle maksimum sıcaklık değerleri çıktı karşıma, delirmek için yeter de artar bile.

Modellerin son halini görünce Havadelisi 🙂
Yemin ederim sesli güldüm 😀
Rüzgarlı günlerde rüzgara karşı yürüyüp kulaklarımda gök gürültüsü efekti oluşturduğum doğrudur.
O da bir şey mi, ağzıyla oluşturanlar var. Küçükken tabi 🙂
Bu akşam saatlerinden itibaren Ankara çevreleri yine yeniden sağanak yağışlı 🙂
Bunalan İstanbullulara inat ben güneşi göremiyorummm. Biri güneş göndersinnn 🙂
Tekrar merhabalar.
Uzun zaman oldu yazmayalı. Hazır (soğukçu) sezon (u) açılmadan önce, iyi bir hazırlık dönemi geçiren sıcak ve nemin önümüzdeki hafta içerisinde son maçlarına çıkacağını duyar duymaz, soluğu önce MGM sitesinde sonra burada alıverdim. Öğle raporunda İstanbul için yayınlanan sıcaklar biraz abartılı geldi, siz üstadların fikrini almak istedim. Özellkile gece sıcaklıklarının, rapordaki gibi gerçekleşme olasılığı var mıdır acaba?
Hoş geldiniz. Makul bir tahmin MGM’ninki. Önümüzdeki hafta perişanız.
Şimdi Tromsö’de ya da ne bileyim Arhangelsk’te olmak vardı . 😦
İstanbul’da 28 Ağustos gibi gelme planlarım vardı, gelmek için deli olmam lazım. Modelleri görünce direkt bileti iptal ettim. O zamana kadar dağda kalmak mantıklı görünüyor.
Aslında bu İstanbul’un eylül ayları da yağış açısından pek sağlam değil. Geçen sene ekim sonunda gelen Kırım ULL’sine kadar bütün İstanbulluların yağmur yağmur diye ağladıklarına şahit olmuştuk ve işin enteresan yani İç Anadolu kentleri (mesela Kırşehir) İstanbul’u ikiye üçe katlamıştı.
İnşallah öyle olmaz bu sene. Bu rezilliği yaşamak istemem.
Aslında, yazın dağlara çıkıp oradan İstanbul’a atıp tutan tüm bu yaylacıları tek tek tespit edip ocak-şubat DEK’lerinde Gebze’den çevireceksin Santiago… Ankara’da -10 derecede mavi gökyüzünün altında takılsınlar.
Eylül yağışları olunca sağlam aslında, sadece istikrarlı değil: https://havadelisi.com/2011/09/13/eylul-kurak-mi-geciyor/
Hepsini yazdım ajandama Ozan Hocam..
Bunlar Ankara’da kuru soğuk, Tuzla’da kara dönemeyen kky ile boğuşacaklar..
Kara dönemeyen mi hahahaha 😀 20 Aralık karayelli sisteminde, hem de bizim taraflar için yaramayan türden. İstanbul içinde daha geceden ilk Tuzla-Pendik beyaza büründü. Hangi sistem hatırlamıyorum, Ozan hoca Nişantaşı’nda saf yağmur var derken ben buradan lapa lapa kar fotoğrafı attım! 😉
Ayrıca şu an Ayder’de sıcaklık 19-20 derecelerde, yanmaya devam edin siz.
Savulun yaylacılar, Santiago ile dans, en son şans..
Karayelli sistemi, bi’ zahmet düşsün Florya eksilere! Düşmezse ayıp. O sistemde Kartal’dan öte adam gibi kar bile alamadı hem. Florya eksilere
düşmüştedüşmüş de ne olmuş? Geceden kar mı tutmuş? Anca donan yağmur yağar, hepsi hikaye…Ağlama, Semih ağlama 🙂
-1 derecede yağan bu mu? Neyse ben daha fazla laf dalaşına girmiyorum, maazallah yazarken ‘sıcaktan’ terlersiniz falan şimdi. Ben de ‘hırkamı’ alıp Fırtına Deresi’ne ineyim.
Ey Semih kardeşim üniversiteyi kazan, Ankara’ya Bilkent’e gel.
Bunlaaaar kendi dönemlerinde sana ayrımcılıık yaptılaar
Bunlaar kendi bölgesinde yaşamayanları hor gördüleeer, engellediler
Bunlaaaar DEK yağışlarını görmesinler diye Gebze’de, Körfez’de yolları kapattılaar
Bunlaaar cetvellerle ölçümler yaparak benim küçücük karsever kardeşlerimin duygularını incittiler
Neden ?!
Neden biliyor musunuz ?
Deniz yok diye! Çöl dediler, yağmaz dediler!
Ama biz hep bunlara sabrettik değerli kardeşleriiim
Ankara olarak sabrettik, Afyon olarak sabrettik
Anadolu olarak heep sabrettik kardeşleriim
Ama artık Cenab-ı Hak sabırlaa, şevklee bekleyenlerin yanındaa
Ne Ankara, ne İstanbul. Yaz da kış da Rize’de.
İstanbul’da yağış gelir, hava soğumaz. Ankara’da her yer buz keser, yağış gelmez. Bu ne be! Al birini vur ötekine.
Cuma hutbesi gibi bir dil kullanılmış günün hatırına herhalde.:)
Santi şu grafikleri nereden buldun link verir misin 😛
DMİ’nin TUMAS meteorolojik veri arşivi sistemine üye olursanız bu grafiklere ulaşabiliyorsunuz. Ama sadece grafiklere, sayısal datalar parayla, bedava vermiyorlar….
MGM Tümas, otomatik istasyonlar arşivi.
http://tumas.mgm.gov.tr/wps/portal/
Bunlaaar benim İstanbul’umu beğenmeyip dağa çıktılaaaar…
Ankara’da iki sene üst üste az kar yağan kış, çok ender rastlanır.
Ben bu kışın 1999-2000 kışının bir benzeri olacağını düşünüyorum, bunu ilan etmek için biraz daha veri topluyorum. Bu sene Ankara’nın Afyon’un kışı olacak inşallah.
Florya’da 2-3 gün yerde kar kalsa ne kalmasa ne! 😛
2004 gibi bir şey olurmuş bir de, o zaman ne dalga geçeriz seninle 🙂
Bastım eksiyi 😀 Hain tilki.
İkna edici hale getirmeye çalışıyorum 🙂 Eylül’de ilan edeceğim.
2007 veya 2013 gibi olacak.
Karayel esmediği sürece Tuzla’nın pek geri kalır yanı yok bence…Mesela bu resimler’in çekildiği günü hatırlarım Kartal’dan batısı kapalı-parçalı bulutlu bir hava vardı…


Bir de geçen 1 Mart 2012 sabaha karşı güzel bir bant tutturmuştuk bizde yollarda dahi 3-4 cm varken sizde tırt yoktu
Burak işte ya hemşehrim!
Yalnız bu fotoğraflar başka zamanın sanırım. 1 Mart günü Tuzla’da 15 cm civarı kar vardı. Fotoğraflar atmıştım.
Fotoğraflar’ın çekildiği tarih 2010 veya 2011 olmadı zaten 2012’yi ayrı anlatmışım ama karıştırmışsın herhalde. O zamana ait fotoğraf bulamadım
Bkz 1 Mart:


Ben hala inanmıyorum 15 santime 😀 2 km ötedeki
mgmMGM İstasyonu 6 cm diyordu 🙂Ya El Nino sen hala oralarda mısın? İnan ki seni inandırmak gibi bir amacım yok 🙂 Ama belli ki sen hala benimle uğraşmayı kesmeyeceksin. Ne diyeyim uğraş sen.
Tırı vırı bir DEK ile 20 Aralık karşılaştırılmaz. 20 Aralık sabah saatlerinden akşama kadar kesilmeden etkili olan çok klas bir siklondu ey Tuzla çetesi 🙂
İstanbul’un en sıcak yerindesiniz, kabul edin 🙂
Hiç de etmiyorum, yazın poyrazlı günlerde sıcak olabiliriz ama kışın bi’ Kadıköy, Üsküdar falan değiliz.
Semih!
Desene şu Floryalıya, benim havam billur gibi billur diye, sizde termometre sıcaklığı düşük olsa ne yazar, kuduruk bir humidex değeriniz var her zaman diye! 😀
Ya kendisi de gayet iyi biliyor da çaktırmıyor 😛 Boş ver ya boğulsunlar nem içinde. Ben ‘yorganımla’ uyurum birazdan. Dışarıda hava 14 derece sonra üşütürüm 😛
Havamız bugünlerde hakikaten billur gibi. Ama bu billur başka billur 😀
Eylül ayı yağış ortalaması 18,5 mm olan bir Ankaralı söylüyor bir de bunu 🙂 Yukarılarda oksijen azdır Mehmet, fazla takılma oralarda 🙂
Son verilere göre biz Ağustos’u sıcak hava dalgasıyla kapatacakken, Batı Akdeniz, yer yer yoğun yağışla kapatacak;

ATV’de geçen hafta çıkan nem haberi, HavaDelisi’yle “bunalıyoruz” geyikleri…
http://beta.interpress.com/Viewer/tvviewerplayer.aspx?IDS=xL8foWneCJ7G6tY2bCZKFA%3D%3D&lm=0&madi=1999
Nemin denizden geldiğini muhabire iyi belletmişim. Bundan sonra böyle, herkes nemin nereden geldiğini öğrenecek 🙂
Ağustos sonu sıcak hava dalgası kesinleşti gibi artık. Üç dört gün ciddi sıcak yapacak gibi duruyor. Sonrasında ise (Eylül ilk haftası) ciddi bir serinleme ve yağış yüksek ihtimal.
30 Ağustos’ta tatil programı yapmak isteyenler için deniz sezonunun artık sonlarına gelen Kuzey Ege bile gayet cezbedici görünüyor şu aşamada.
Bu süper oldu işte, serinleme 03 Eylül de başlıyor, benim de tatil bitiyor 🙂
3 Eylül için vade çok uzun, net konuşmak olmaz 🙂
Kavrulun bakalım siz, ben o arada Ayder’de hırkayla dolaşacağım 😛 Daha sonra da Alaçam’da püfür püfür esen rüzgar eşliğinde kumsala yayılacağım 😛 😀
Ilıkçılar ve soğukçulardan sonra bir de yaylacılar çıktı başımıza.. 2000 metreye çıkıp ahkam kesiyorlar 🙂
Yaylacılar unutmayın, her çıkışın bir inişi vardır 🙂
Gez bakalım gez bakalım
Semih efendi gez bakalım
Yayladan in Tuzla’ya dön
Delikanlı kim bakalım
🙂
Ahahaha 😀
İnsem ne yazar o saatten sonra, Eylül’e giriyoruz yağışlı havalar yolda 😛
Batı Pasifik’te hareketli günler yaşanıyor. Henüz Utor Tayfunu’nundan yeni kurtulmuş olan Uzak Doğu ülkeleri şu sıralarda Trami Tayfunu’na hazırlanırken daha doğuda yer alan ve hızla Japonya’ya doğru ilerleyen Pewa Tayfunu da etkisi uzun sürebilecek tropikal fırtınalardan sadece birisi.
O koşullara rağmen sokakta gezenler gerizekâlı değil de ne şimdi?
Yaz mevsimi o kadar mayıştırdı ki aylardır buraya bir şeyler yazmaya üşeniyorum. Bu yaz Karadeniz’de radarda yüksekliği 3 km’yi geçmeyen bulutların hiç şimşek aktivitesi yaratmadan nasıl ani sel yapabilecek şiddette yağmura neden olabileceğini gördüm. İzmir’de ise iki kere yağışa şahit oldum. Cumartesi günü İzmir’deki yağıştan: http://instagram.com/p/dHnVhWiM1y/
Hepiniz ruhsuz olmuşsunuz, gidin bana SpaNK’ı getirin 🙂
SpanK nerede bu arada cidden? Sitenin en aktif katılımcısıydı, çoktandır yorumunu okumadım.
Kayıp.. Bakü’dedir büyük ihtimalle.
bu kış için kötüye işaret 😉
Welcome back, 2007!
Oh be sanırım yorum yazabiliyorum. wordpress’in gıcıklığı tuttu sanırım. 1 haftadır “your comments can not be posted” deyip duruyordu. Neyse firefox cache’ini online-offline temizleyince çözüldü. Konuya dönecek olursak. Risk büyük. Kesin bilgi.
Yazın bitmek gibi bir niyeti yok..
Daha tatile gitmedim, 29.08 den 05.09’a kadar da bitmesin, sonra bitebilir 🙂
Eyvah eyvah, çok tehlikeli bir tarih.. Son gelen verilere göre…… 🙂
yapmaaaa Santiago 🙂
Yemin ediyorum balataları sıyırmak üzereyim. İstanbul burası ya! En düşük sıcaklığın , yazın son günlerinde 24 derece olması ne demek!
Biz seni çağırdık Kayseri’ye gelmedin Emre’cim.
Mantı yerdik, pastırma yerdik, yağlama, çığırtma falan da yerdik gelmedin.
Hem dün Hisarcık’a 15 dakika sağanak bile yağdı.
Evin içi 23’ün üstüne çıkmıyor, gece sıcaklığı 10 derecenin altında 2 gündür gündüzleri 26 bile zor oluyor.
Öyle yarım ağızla, yalandan yapılan davetlere tenezzül etmem. Tribüncü seni.
Adanalı olacaksın bir de…Şu sitede sıcaktan en çok şikayet eden sensin 🙂
Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Ajansı-Birimi-Müdürlüğü* NOAA, Amerika’nın doğu yakasını on seneden fazla süredir izlemekte olan GOES-12 uydusunun emekliye ayrılmasının şerefine üç dakikalık ‘kimler geldi, kimler geçti tadında’ şöyle bir video hazırlamış..
*sabaha karşı beynin çalışmaması problemi
Özellikle kasırgalar nefis görünüyor..
Üzerine NASA’nın Ice Bridge projesi kapsamında yaptığı kutup gözlem uçuşları tavsiye olunur:
Bu sıcaklarda iyi geldi 🙂
Bu sıcaklar da bi gitse artık sonbahar gelse bunaldık, Ramazan ne güzeldi. Serindi, hikmet işte.
(Taksici diyalogları, 20.08.2013)
Yaza gelen Ramazan’da serinlik, Kurban’da ise yağmur geyiği ilelebet sürecektir 🙂
Hopa’dan tüm hava delilerine iyi akşamlar .Bu siteyi yaklaşık 3 senedir zevkle takip etmekteyim. Üye olmak bugüne kısmetmiş. Yeni işim dolayısıyla Hopa’da ikamet ediyorum. Malumunuz buraları yağmurun en sevdiği yerlerden biri 🙂 Elimden geldiğince bir şeyler paylaşmaya çalışacağım. Başta Sn. Havadelisi olmak üzere herkese emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Saygılar…
Hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Hopa’dan gözlem ve yorumlarınızı bekliyor olacağız.
Tuzla’da ayın 18. gününe kadar; (MGM verileridir.)
Maksimum sıcaklık: 34,6 °C
Minimum sıcaklık: 19,5 °C
Max. sıcaklık ortalaması: 32,1 °C
Min. sıcaklık ortalaması: 20,9 °C
Ortalama sıcaklık: 26,6 °C
Toplam yağış: 0,3 mm.
Genel olarak bakacak olursak, kurak ve sıcak bir ay geçiriyoruz. Maksimum sıcaklık en az 30,2 derece olmuş. Yani 30 derecenin altı yok. Aynı şekilde minimum sıcaklıkta sadece 1 gün 20 derecenin altını görmüş. Yağışa bakarsak Kartal ortalamasına göre (24,5 kg.) %98 kurak geçiyor. Yine Kartal’ın ortalama sıcaklığını baz alacak olursak (24,2 C) şu ana kadar ortalamaların 2,4 derece üzerinde bir Ağustos ayı geçiriyoruz.
Sayın Hava Delileri,
Tüm ılıkçıların Şubat ayı sonunda kutlanan bir bayramları var. “Cemre”ler düşüyor malumunuz, (Arapça’da kor manasında) 20 Şubat’ta havaya, 27 Şubat’ta suya, 6 Mart’ta toprağa düştüğüne inanarak tüm basın yayın organlarında moralimizi bozan müjdeleri veriyorlar.
Oturup ekinoks tarihi olan 21 Mart tarihine olan gün mesafesini hesaplarsak ve diğer ekinoks 23 Eylül’e göre günleri sayarsak biz soğukçuların da bayramı olabilecek günleri bulabiliriz. Ben bu bayrama “Jalid” adını verdim, Arapça’da “Buz” manasında bir kelime.
22 Ağustos’ta havaya, 29 Ağustos’ta suya, 8 Eylül’de toprağa “Jalid” düşecek. Winter is coming !! Haydi bu hayırlı günleri geleneksel hale getirerek kutlayalım.
Stark’lar hep öldü, kuzeyin kralı Robb Stark da öldü. Lannisterlar her yerde
Winter is not coming 😀
Güvenme lannisterlara. Asıl ötekiler her yerde. 😀
Şaka maka 5.kitapta haftalar süren bir kar fırtınası var. Surun üzerinden gelen soğuk hava Kışyarına kadar uzanıyor 😀
Elimizdeki en uzun süreli veri olan Göztepe istasyonu kayıtlarını incelerseniz, 90’lı yılların ortalarına kadar, bahsettiğiniz şekilde yazlar yaşadığımızı göreceksiniz. Ama yeşil katliamının doruğa çıkması ve küresel ısınmayla birlikte yaklaşık son 20 yıldır hiç kesintisiz olarak İstanbul’a ait olmayan türde yaz mevsimleri yaşıyoruz (tek istisna bayağı serin geçen 1997 yazı ve bir de 2004 normallere çok yakındı, geri kalan yıllar ortalama 1,5 derece sıcak geçti). Ben buna kesinlikle meteorolojik sebeplerin dışında yaşadığımız aşırı betonlaşmanın da büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. bu sene bile bunu çok rahat görüyoruz, yeşili kalmamış semtlerde 34-35’lerde gezerken daha yeşil kalanlarda 28-29 oluyor, kimse bunu topğrafik yapıyla izah edemez bence…
😀 Süper olmuş. Sen mi yaptın?
Evet 🙂
İstanbul’un, (o dönemdeki adıyla Konstantinopolis’in) Roma’dan sonra imparatorluğun ikinci başkenti olarak seçilmesinin tesadüfî bir olay olmadığından eminiz. Stratejik bir noktada olmasının çok büyük bir etkisi olsa da, klimatolojik bir etki de söz konusu olmuştur mutlaka bu seçimde diye düşünüyorum. İstanbul ve Roma’nın hemen hemen aynı enlemde olması, ikisinin de tepeler üzerinde kurulu olması ve ikisinin de Akdeniz Havzası’ndaki zamanın diğer büyük şehirlerinde (İzmir, Atina, Antakya, İskenderiye) görülen yakıcı yaz mevsimlerinin aksine son derece yumuşak bir yaz geçiriyor olması İstanbul’un bilinçli olarak tercih edildiğini gösteriyor.
Ancak maalesef İstanbul bizi biraz hayal kırıklığına uğratıyor son birkaç yazdır Akdeniz ikliminin yaz mevsimi özelliğini gösteren havasıyla. Kesin olarak bilemesek de belki bundan 1000 yıl önce de yazlar bu kadar olmasa da, yine de sıcaktı İstanbul’da. Ancak eminim bu kadar rahatsız etmiyordu o zamanın İstanbullularını. Şimdi günümüze dönüp, İstanbul ve Roma’nın son 3 aydaki maksimum ve minimum sıcaklık değerlerini karşılaştıralım bakalım. Sözde Roma gerçek Akdeniz ikliminin görüldüğü yerken, İstanbul ise bir geçiş ikliminin görüldüğü yerdir. Ancak yaz sıcaklıklarına baktığımızda Roma’nın bir Akdeniz kenti için fazlasıyla serin olduğunu, İstanbul’un ise gerçek bir Akdeniz kenti gibi davrandığını görüyoruz.
25 Mayıs’tan beri İstanbul’un maksimumları 22 derecenin altını görmemişken, Roma’da sıcaklık 18 dereceye kadar düşmüş. Minimumlar ise son 3 ayda İstanbul’da 15 derecenin altını görmemişken, Roma’da 9 dereceye kadar düşmüş. En yüksek gündüz sıcaklığı İstanbul’da da Roma’da da 35 derece olmuş ancak Roma’da 30 derece ve üzerinde maksimum sıcaklığın ölçüldüğü günlerin sayısı 34 iken, İstanbul’da 44 olmuş. Roma’da 20 derece ve üzerinde minimum sıcaklığın ölçüldüğü gün sayısı 23 iken, İstanbul’da tamı tamına 57(!) olmuş.
Biz burda yatağın içinde yüzer bir hâldeyken, gel de İtalya Yarımadası’nın serin, limonata tadındaki Akdeniz iklimini kıskanma!
Sağımızda ve solumuzda yazın kavrulan Balkanlar ve Anadolu var, Roma’nın nesi var?
Aynı durumun tam tersi de kışın oluyor…Karasallık etkisine bayılıyorum
Roma’yı geçtim, Cezayir’e ne demeli??
Acaba Cezayir kıyılarını yalayıp geçen bir soğuk su akıntısı mı var ki? Çünkü Cezayir’in gece sıcaklıkları her mevsim çok düşük. Çok geniş bir su kütlesinin güneyinde olması da etkili olabilir. Libya ve Mısır’ın da kuzeyinde geniş bir su kütlesi var ama oralarda deniz suyu çok sıcak olduğundan serinletici bir etkisi olmuyordur.
Nisanda bile minimum sıcaklık ortalaması 9,5 derece. Aynı dönemde bizim güney sahillerimizde söz konusu ortalama 10 derecenin üzerinde.
Valla bilemiyorum, gece sıcaklıklarında Libya ve Tunus bile bizden serin durumda şu anda. Üstelik kuzeylerindeki deniz de bizdekinden 2-3 derece daha sıcak olmasına rağmen.
http://www.weatheronline.co.uk/weather/maps/city?LANG=en&CEL=C&SI=mph&CONT=afri&LAND=TS®ION=0011&WMO=60715&LEVEL=52&R=0&NOREGION=1
http://www.weatheronline.co.uk/weather/maps/city?LANG=en&CEL=C&SI=mph&CONT=afri&LAND=LY®ION=0011&WMO=x9554&LEVEL=52&R=0&NOREGION=1
23 Temmuz 2002’de soğuk cephe kaynaklı kuvvetli yağışlarda 34 kişi hayatını kaybetmişti. bugün de soğuk cephe vr ancak aynı kuvvetli yağışlar yaşanmaz sanırım..
Rize resmen kurudu. Pınarlar bile kurumak üzere su sorunu ortaya çıktı…!!
Geçtiğimiz günlerde Santiago Kuzey Buz Denizi’ndeki azalmanın durduğuna dikkat çekmişti. Şimdilerde tekrar azalma başlasa da bu sene Kutup’taki en kısa yazın yaşandığı söyleniyor. Ortalamada sıcaklık 90 gün 0’ın üstüne çıkarken bu sene rakam yarısından az.
Benzer bir durum 2004’te olmuş.
Şimdiden başlamayın 🙂
Şaşkınbakkal’daki Davis Vantage Pro istasyonum 1 yıldır balkonda duruyordu, dolayısıyla özellikle rüzgar ölçümleri sağlıklı olmuyordu. Sonunda bugün çatıya (apartman 5 katlı) monte edebildik. Çok da güzel rüzgar var, güzel ölçümler geliyor.

Buradan harita üzerinde yakınlaştırıp takip edebilirsiniz.
http://www.weatherlink.com/map.php
Süper.
Bu İstanbul tayfasının hepsinin rakım bilgisi yazmalarını anlamıyorum, 28 metre olsa ne yazar, 47 metre olsa ne yazar. Tuzla’dan biri de çıkmış15 m yazmış. Hiç olmasa da olur bildiğin 0 metre hükmünde işte!
Behlül (blehder) helal olsun sana 0 metre yazmışsın!
Ne yapayım ben kışın ‘kuru kuru’ geçen, kar yağması için bin türlü şart gereken 1000 metreyi 1500 metreyi! Büyükada’sına, Heybeliada’sına kadar alıyoruz en baba yağışları. Çöl tozlarında boğulmuyoruz 😉
Ahhahahaha. Özlediğimiz White Fox hareketleri 🙂
Yeni sezon hazırlıkları bunlar. Yavaş yavaş ısınma hareketlerine başladı White Fox 😀 Bu kış çok çetin geçecek anlaşılan 😀
Ah İstanbul ne çektin be gülüm 😀

ULL İzmir’e bile yaz ortasında hatırı sayılır yağışlar bırakıyor, Yunan adaları da öyle…
Sen daha bugün ve dün bir damla yağış alamazken çöl diye tepeden baktığın Esenboğa’ya Bilkent’e falan dün yağmur yağdı, daha bugün de yağacak. Dahası akşama doğru Ankara çevresinde mezoölçekli konvektif fırtına sistemi dahi oluşabilirken sen daha sıcaklarında neminle küflen dur hahahahaha
ooo nasıl da pas geçti İstanbul’u, tam yukarıda verdiğim animasyondaki trofun sınırları içinde orajlar pörtlüyor. İstanbul bomboş, yazık Anemodulion’a nemini çekti o kadar, Semih de dün nemden perişandı. Siz temizleyip pişirin, biz yiyelim hesabı!

Lig daha yeni başlıyor White Fox 😉 Sonbaharda görüşelim.
Aşağıdaki linkte, Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yayımladığı ve orajlı gün sayısının Dünya genelindeki dağılımını gösteren bir tablo bulunmaktadır.
wmo_21-part1.pdf erişimi için tıklayın
Kardeşim bilgisayardaki fotoğraflardan bu kareyi çıkarmış 🙂 7 Ocak günü karın öğleden akşama doğru görüntüsü.

Tüm senaryolar normallerin altını gösteriyor! Anlaşılan sonbahara hızlı bir giriş yapacağız. İster istemez hepimizin aklına “Efsane bir kış mı geçireceğiz?” sorusu geliyor. Bilimsel bir kış tahmini için Kasım’ı beklememiz gerekecek. Yine de son noktayı Havadelisi’nin bana mail olarak atacağı tek cümlelik kış tahmini koyacak 😀 Neyse şuna nazar boncuğu koyalım da ılıkçıların kem bakışlarıyla zayi olmasın. Paint terk 😀

Yalnız “Efsane bir kış mı geçireceğiz?” sorusunu biz deliler her sene soruyoruz 🙂 🙂
Tekirdağ uçuyor! Rüzgarın hızı henüz öğlen bile olmadan saatte 67 km’ye ulaştı. Öğleden sonra rüzgarın daha da artabileceğini göz önünde bulundurursak 70 km’yi aşıp 80’e bile dayanabiliriz.
http://www.wunderground.com/weatherstation/WXDailyHistory.asp?ID=ITEKIRDA3&month=8&day=16&year=2013
Trakya ve İstanbul’un Karadeniz tarafları için bugün mercek altı yapalım.
Geçenlerde Dörtyol’da sel olmuştu ben de seli, çok alçakta bulunan serbest konveksiyon seviyesine (LFC), yüksek yağışageçebilir su değerine ve üst seviyedeki zayıf rüzgara bağlamıştım.
Bugün Yıldız Dağları’nın Karadeniz tarafında yüksek yağışageçebilir su dışında diğer iki unsur da var. Diğeri de olsaydı kuvvetli yağış uyarısında bulunabilirdik.
Bugün alt seviyedeki nemlilikten ötürü (ve buna bağlı yüksek yoğunlaşma sıcaklıklarından) LFC 1045 metreye kadar alçalabiliyor. Yani Yıldız Dağları’nın yamaçlarına denk geliyor.

Bu durumda denizden gelen hava kütlesi bölgedeki yükseltinin mekanik kaldırmasının yardımıyla kendi serbest konveksiyon seviyesine ulaştıktan sonra kendi kendine yükselmeye başlayacak. Dolayısıyla bugün Yıldız Dağları yağışların ağırlık merkezi olmak üzere Trakya’nın Karadeniz tarafları boyunca kısa süre şiddetli fırtınaları radarda izleyebileceğiz.
Hatta şimdiden bir şeyler pörtlemeye başladı – etkisini arttıracak.


İşaretlediğim yerlerde bu tip mekanik yağışların yayılım alanı – Karadeniz’de de bir alan var yani:
Saray çevresinde oluşumlar istasyonerlik kazandı, duruma bakılırsa daha akşama kadar da yağar aynı yerde…
Dediğim gibi bu oluşumun Dörtyol’dakinden köken olarak hiçbir farkı yok. Dar bir alanda ani sel (flash flood) uyarısı vermek lazım.
Sabahın 08:00’de 14 derece sıcaklık var, uzun süredir bu kadar üşümemiştim. 😀
Yine bana hüsran yine bana hasret var:
http://www.accuweather.com/en/weather-news/fall-winter-forecast-2013/16321077
Niye ? Erken don var diyor işte. Kar da gelir.
Bizi eziyor beyefendi, anlamıyorsun 🙂
Zaten soğuk memleket, mevsim normallerinin de altına düşünce kuru soğuğa talim ediyoruz. Hissedilen -25’in altına düşünce marketten arabaya yürüyene kadar burnun acıyor.
Bu arada bu yaz normallere göre de serin geçiyor. Normalde göllerden dolayı nem bunaltır, enfes bir serinlik var bu sene. Keşke hava 2-3 ay daha böyle devam etse.
Son bir hafta normallerden 4-5 derece soğuk geçmiş sizin oralarda. Gündüz neyse ne de gece sıcak olunca çekilmiyor yaz.
Aaaauuu erkenden göl suları da soğur 😀
Hans kafayı bozdu, Ağustos’ta kar yağdıracak 🙂
Gelmez bu 🙂
ya gelirse ;D belki de Hans Oktoberfest’e erken başlamıştır…
Bu akşam 19.00’da başlayacak ATV Ana Haber’in içerisinde, “hava nemli, bunalıyoruz”la ilgili eyyorlamalarımı seyredebilirsiniz.
Aşağıda anlattıklarımdan bahsetmeye çalıştım… Çok süper olmadı ama idare edin artık.
Cumartesi beklenen yağışların muhtemel risk alanları aşağıdaki gibi ufak değişiklikler olabilir tabii.
Bu yağışlar Beşiktaş’a falan uğramazsa nemi de arttıracaktır.
Özgüvenim yerine geldi! 😀 😀 😀
Ait olduğum iklime kavuştum, mis gibi karasal dağ havası!
Dün 2230 metredeki Tekir Yaylası’na çıktım, sucuk ekmek de yedim. Yarın gene çıkacağım.
Bulunduğum yerde hava 27 derecenin üstünü görmüyor, gündüzleri de nem oranı daima %20’nin altında kalıyor, geceleri de 10 derecenin altını gördüğümüz oluyor.
Aslında tam 850 mb yüksekliğindeyim, 850 sıcaklığı kaç ise gündüz benim burası da aynen öyle oluyor.
Hayat esas burada var, İstanbul’u salla gitsin, nemli sıcak ııııy….
Anemodulion gel yanıma hayatını yaşa 🙂
Bu arada hava şimdi Hisarcık’ta 26.7 ve nem oranı %9 🙂
Yakında oralar da kesmez Ağrı Dağı’na çıkıp oradan artistlik taslarsın sen fındık 🙂 20 Aralık ile 7 Ocak’ı unutma 🙂
Ha pardon, Aralık’ta Bilkent 120 mm yağış almıştı, affedersin abi..
Kuru iklimler bana göre değil. Şakır şakır yağmurun yağdığı bir cephe geçişi görmediğim yeri ben n’eyleyim? Senede 400 mm’yi zar zor buluyor yağış miktarı. Tatsız.
Ya bırak !
Beşiktaş yağış alıyor da ne oluyor sanki, her gün sıcaktan nemden uuf puuf senden 😀
Yeme bizi 😛
Her güzelin bir kusuru var işte. Nemli iklimin de böyle bunaltıcı hava diye bir kusuru var. O da zaten bir hafta, en fazla iki hafta sürüyor İstanbul’da. Sonrası mis. Hem ben öyle kar manyağı da değilim. 3-4 gün kar yağsa, ama yağdı mı da tam yağsa yetiyor bana zaten burda. Çünkü çamuru ayrı dert, soğuğu ayrı dert, buzu ayrı dert. O koşullar sürekli çekilecek şey değil kara ikliminde olduğu gibi. İstanbul’un her şeyi çok ölçülü. Deniz etkisi de var. Daha ne olsun. Bir hafta sabredeceğiz işte bu bunaltıcı havaya. Sonra gelsin sıcak deniz+soğuk hava=şiddetli yağmur. Dört gözle bekliyorum sonbaharı.
Dek var mı dek, ondan haber ver sen.
DEK’siz hayat zindan görünür bana…
Onu bunu bilmem. Yeminle Temmuz ve Ağustos aylarında yaşanacak en güzel yer bana sorarsanız Devrekani. Son iki aydır gündüz 28C yi geçmedi. Gece de 3C, ile 11C arasında gezinip durdu. Nem son derece düşük havada mis.
Siz işi bilmiyorsunuz.
Tuzla’da şu an sıcaklık 58 derece nem %82. Rüzgar keşişlemeden 8-9 kuvvetinde esiyor. Son 1 saatte metrekareye 293 kg yağış düştü.
Tuzla forever 🙂
Ne Tuzla’ymış be, bi’ bitmedi gırgırı 🙂
Az önce Tuzla’da bu yılın en yüksek sıcaklığı ölçüldü. 35,0 dereceye yükseldi.
850 hPa’da 25 derece ve üzerinin girmesiyle İber Yarımadası’nın güney, iç ve batı kesimleri fena kavrulacak;
Ne çektin be Iniesta..
Depresyondayım, sıcağın ucu bucağı yok Santi 😦 Yaneeeyooom
#direnanemodulion, bir hafta sonra kurtuluyoruz. Daha da Davos’a gitmeyiz.
Bayramda Marmaris’teydim, akşam ve sabahları İstanbul’dan serindi, hiç terlemedim. Hatta söylentilere göre Sırbistan-Karadağ taraflarından bile daha serin olmuş Marmaris 🙂 Öhö Öhö..
Bayram’da Bodrum’daydım. Akşam ve sabahları İstanbul’dan daha serindi, geceleri terlemeden uyuyabildim. Daha önce bahis konusu olan Bodrum yarımadasının farklı bölgelerindeki sıcaklık farklarını tekrar gözlemleme şansım oldum. Otomobilimle yaptığım turda, Bodrum merkez 35 dereceyken, Turgutreis ve Akyarlar Sahilde sıcaklık 28 derece, Yalıkavak’ta 29 derece, evimizin bulunduğu Gündoğan’da 30 dereceydi. Havalimanı sıcaklığını MGM’den kontrol ettiğimde oradaki sıcaklık 36 dereceydi. Bodrum yarımadasının batı ve kuzey kıyıları, Kos’un sıcaklıklarıyla hemen hemen aynı paralellikte gidiyor. Bodrum’un bu kesimlerinde bulunanlar, hava durumu için Bodrum’a değil de Kos’a bakarlarsa, daha doğru bilgi edinmiş olurlar.
Sırbistan-Karadağ, tatil boyunca yandı ağalar. Belgrad’da 38, Podgorica’da 39 dereceyi gördüm. Neyse ki vaktimizin çoğunu ya yaylada ya deniz kıyısında geçirdik.
Geçmiş olsun, hoş geldin.
Santi, sıcaklar bitmiyor son tahlilde 😦 Uzadıkça uzuyor.
Evet, berbat bir dönemden geçiyoruz.. Sıcaklar tüm Avrupa’ya yayılıyor önümüzdeki günlerde..
2010’dan sonra son 30 yıldaki en sıcak Ağustos’u yaşıyoruz!
İnanırım 😦
Saat 00:50’de ;
Adana, sıcaklık 27 derece, nem %85
Antalya, sıcaklık 25 derece, nem %80
İstanbul, sıcaklık 26 derece, nem %75
İstanbul tam bir Akdeniz gecesi yaşıyor.
PERSEİD METEOR YAĞMURU
Dünyamız her yıl bir kuyrukluyıldızın kalıntılarının içinden geçiyor.Bu kalıntıların içinden geçerken de dünyanın atmosferine giren kalıntılar atmosferde yanarken çok güzel ışık demetleri oluşturuyor.Halk arasında bu olaya yıldız kayması deniliyor ve görüldüğünde yaygın olarak dilek tutuluyor.Çıplak gözle havaya bakılarak çok rahat gözlemlenebilen bu olay bu yıl da 12 Ağustos Pazartesi gecesini 13 Ağustos Salı gününe bağlayan gece gerçekleşecek.12 Ağustos Pazartesi günü hava karardıktan sonra sabaha kadar gözlemleyebileceğiniz meteorlar şehir ışıklarından uzak bir yerde iseniz tam bir gökyüzü şölenine dönüşebiliyor ve bir saatte ortalama 100 adet meteor görme şansınız var.BU GÖKYÜZÜ ŞENLİĞİNE HEP BİRLİKTE KATILALIM.
https://www.facebook.com/events/161097737412134/permalink/161178784070696/
Gökyüzünde meteor(kayan ışık demetleri) görmek isteyenler açık alanda çıplak gözle gökyüzüne SABIRLA bakarlarsa mutlaka 1-2 tane göreceklerdir.İstanbul’da hava da açık ve gözlem yapmaya müsait.Meteor yağmurunun maksimum olduğu yılın bu gününde sabaha kadar gözlem yapılabilir.Gözlem yapacaklara iyi seyirler..
Ben de bugün öğrendim bakmaya niyetlendim ama şehir ışıklarından normal sabit kalan yıldız bile görülemezken kayan yıldızı beklemek biraz fantezi geldi..
Şehir ışıklarına rağmen ben 4 tane gözlemledim bu akşam.
Biraz sabırlı olmak gerekiyor.Şehir dışında olanlar mesela köylerde yaşayanlar bu konuda daha şanslı.Ah bir bilseler ne kadar şanslı olduklarını.Tabii bir de gözlem yaparken kuzeydoğu ufkuna doğru bakmak gerekiyor.Meteorlar bu yönden geliyorlar.
Biraz önce eve geldim ama gelene kadar kan ter içinde kaldım. Berbat bir hava var. Nem yüksek, rüzgâr hafif. Kendimi Adana’da gibi hissettim.
İstanbul için GFS (1800 metre) sıcaklıkları mevsim normalleri, hatta biraz daha altında seyrederken yer yüzeyinde kuvvetli kuzeyli rüzgarlara rağmen mevsim normallerinin 3-4C üzerinde sıcaklıklar oluşmasının sebebi nedir ?
Şöyle olabilir, aşağıda Kırım civarı bir yerin diyagramı var. Ortalamaların bayağı üzerinde bir gidişat görüyoruz, buna göre kuvvetli poyraz bize normalden daha sıcak hava üflüyor diyebiliriz.
Ayrıca Karadeniz de normalden 2C-3C daha sıcak, onun da etkisi var.
Aşağıdaki haritada da görüleceği üzere, bu iki kombinasyon son bir haftada İstanbul ve civarının normalden sıcak olmasına sebep olmuş.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25459906/
Hayırlısı.
Yaşasın, Dünya kova çağına giriyor. 🙂
NASA gibi bir bilim kuruluşunun “altın çağ başlıyor” şeklinde bir açıklama yapmasını ben tuhaf buldum. Altın çağ denilen şeyin bilimselliği tartışılır. Hem nasıl bir bağlantısı var altın çağ ile Güneş’in manyetik alanının anlamadım. Bana kalırsa ABD yine bir şeyler peşinde. Yüzyılın Fırtınası kitabında diyor ya hani: “Size dünyanın sonunun geldiğini söylerlerse, kahvaltılık tahıl satmak istiyorlardır. Panik yapmayın diyorlarsa, iş ciddidir.”
NASA elbette ki böyle bir açıklama yapmadı. NTV artık iyice zıvanadan çıktığı için duyduğu her bir haltı Medyum Memiş ayarında haberleştiriyor. Yazık, bir zamanlar Türkiye’de kaliteli bilim haberciliğinin adresi olan kurumun geldiği noktaya bakın. Sırf bir şeylere muhalif diye önüne gelen herkesi kapının önüne koyarsan işte böyle olur.
Güneş aktivitesinin seyrinde olağanüstü bir durum yoktu en son. Maksimuma varıldı, şimdi aşağıya iniş başlayacak diye biliyorum.
NASA’nın ilgili haberi:
http://science.nasa.gov/science-news/science-at-nasa/2013/05aug_fieldflip/
Bu da 2001’deki olayla ilgili haber, 12 sene sonra okumak ilginç geldi.
http://science1.nasa.gov/science-news/science-at-nasa/2001/ast15feb_1/
Sonraki 2012’de olacak demişler acaba neden gecikmiş? 🙂
Her güneş döngüsünde olan şeyin tekrar olmaya başladığının haberini vermişler işte. ‘Altın çağ’ filan yok.
7 adet radar için ihaleye çıkılıyormuş…İlk ikisi için 12 ay diğerleri için ise 36 ay süre tanımışlar http://www.mgm.gov.tr/FILES/kurumsal/ilanlar/doppler92493.pdf
UTOR TAYFUNU FİLİPİNLER’E DOĞRU İLERLİYOR
Batı Pasifik’te Batı-Kuzey-Batı yönünde Filipinler’in doğu açıklarında ilerleyen UTOR TAYFUNU 270 km/sa hıza ulaştı.Utor Tayfunu bu gece saatlerinde Filipinler’in kuzeydoğu sahillerini etkisi altına alacak ve Pazartesi sabah saatlerinde etkisini artıracak.Utor Tayfunu’nun Filipinler’in kuzeydoğusu’na 250-300 mm.yağış bırakması bekleniyor.Tayfundan etkilenmesi beklenen başkent Manila’ya da 150 mm.yağış düşmesi beklenmekte.Pazartesi günü etkili olduktan sonra Salı günü Filipinler’i terk edecek olan tayfun, hızını düşürerek Çarşamba günü Hong Kong sahillerine ulaşacak.Hong Kong’a ulaştığında da hala 1.Kategori’de olması beklenen tayfunun saatteki hızının 170-180 km. olması bekleniyor.Bunun için de Hong Kong için tehlike çanları çalmaya devam ediyor diyebiliriz.
Yarın sabahtan Ankara’ya iki gün sonra da Kayseri’ye Hisarcık’a Erciyes eteklerine gidiyorum. Rakım 1300 metrelerde, belki yaylaya da çıkarım arkadaşlarımla. 🙂
Geceleri orası 8-11 derece gündüzleri de nem oranı %20’nin altında, kavuşuyorum nihayet özlediğim uykuma!
Yarım saattir Zekeriyaköy’de sağanak geçişleri oluyor.
Bulutlar Beşiktaş’a ulaştı ! 😀 Kara kara tombul tombul böyle!
Bugün Bayrampaşa’da da kısa süreli yağış geçişi oldu.
Doğu Akdeniz’de yağış olasılığı belirdi önümüzdeki günlerde. İskenderun çevresinde yine sele yol açacak bir şiddete erişme olasılığı var mı acaba? Bir analiz yapsan mesela White Fox 🙂 Senin uzmanlık alanına giriyor skew-t.
Akşam modeline göre değerlendirme yapayım, son verilerle taze taze. 🙂
Risk yok (:
Yukarıda yer alan tabloda Mgm istasyonlarının sıcaklık ve yağış değerleri renklendirilmiş bir şekilde yer alıyor.
Ağustos ayının ilk 9 günü Ahl istasyonu ortalama sıcaklığı 26.5 derece ile ortalamaların tam 2.2 derece üzerinde gidiyor. Maksimum sıcaklık ortalaması 30.9 ile ortalamaların 2.0, minimum sıcaklık ortalaması ise 22.4 derece ile ortalamaların 2.3 derece üzerinde seyrediyor.
Çatalca haricinde ki diğer istasyonların sıcaklık ortalamaları 25-26 derecelerde seyrediyor. Yağış değerlerinde Kilyos, Sarıyer ve Bayrampaşa istasyonları 20 mm.yi geçen istasyonlar.
Kısacası Ağustos ayı Temmuz’a nazaran daha sıcak ve daha bunaltıcı geçiyor. Ortalama rüzgar 18.6 km/h ile yüksek gözükse bile Temmuz’a göre biraz azaldı. Yani işler pek yolunda gitmiyor 🙂
Hava olaylarının olmadığı su sıkıcı günlerde biraz da gülelim 🙂
Bu arada herkesin bayramı mübarek olsun. Nice bayramlara…