ODTÜ’de iki gece üst üste yapılanlar Türkiye’nin en büyük kar topu savaşı mıdır bilmem ama Eskişehir’dekinden büyük olduğu kesin. 1000’in üzerinde katılımcının olduğu söyleniyor 🙂
Bence en şanssız yer İzmir bu kar konusunda. Şu ana kadar 2 defa hafif yağdı ama o da yere değince kaybolacak cinsten. Siz de diyorsunuz ki kar yok diye ee o zaman biz napıcaz 😀
bahattin bakırcan
bu sistemin kaymağını marmarada tartışmasız balıkesir yedi 😀 merkez köylermizde karın 80 santime cıktıgını ve hala elektrik verilemeyen köylerin oldgunu balıkesir izmir yolununn 20 km nde yolun 15 saat kapalı kaldıgında eklersek konu acılmadan kapanır 😀
Bir de biz niye kar almıyoruz diyorlardı. Alın size canavar gibi kar 🙂 Vallahi, 30 cm’den bile fazla kar yapabilecek potansiyelde bir sistem. Sıcaklık gün içinde en yüksek sıfır dereceye çıkıyor. ”Freemeteo meteogramları”na göre 15-16 aralık tarihlerinde toplam 32 cm kar olacak. (Edirne için) Freemeteo yağış miktarları konusunda epey başarılı bir site. Buradan bakabilirsiniz
edirnekeşanlı
hayırlısıyla inşaallah geliyor bu sistem perşembe göz gözü görmicek
rainbowww64
bize niye gelmiyosa bu senlik :))) bekle bekle içim kurudu ….
havadansudan
Hürriyet’in haberine göre bizim 10-13 aralık sistemi Mısır’da 31 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmış.
Dün gece beklendiği gibi Fethiye, Marmaris, Finike ve Kaş ağır yağış aldılar.. Fethiye 106 kg ile ipi birinci göğüslerken, Finike 96 kg ile ikinci, Marmaris 57 kg ile üçüncü. Bir gerçek var ki bu yıl Marmaris’in yılı değil. Genellikle uzak ara önde olurken bu sezon kuvvetli yağışlar ya İzmir – Balıkesir, ya da Fethiye – Antalya arasını vurarak yurda giriyor.
Son iki gündür Marmaris’e göre dondurucu sayılacak soğuk varken dün geceden bu yana hava nispeten ılındı. Şu anda hafif yağış devam ederken rüzgar lodos olarak mı devam edeyim, kuzeye mi döneyim modunda bolca pus ile kararsız halini gösteriyor.
carcass
oh ya gerçekten sonunda muradıma erdim 🙂 hemen attık kendimizi dışarıya arkadaşlarla ve bugün de sınavımız var ama olsun karın tadı bambaşka!! Bundan sonra ne zaman gelir acaba yılbaşında gözükmüyor gibi ama inşallah bizim lehimize döner durum, bekleyeceğiz. (Eskişehir’den bildirdim)
sirocco
Karadeniz üzerinden gelen yağış bakalım yükseklerde kar yağışına sebep olacak mı?
Anlam veremediğim ilginç durum…
Sabahtan beri bulunduğum bölgede rüzgar güneyden esiyor ve zaman zaman çok kuvvetli esiyor. Hava sıcaklığı bugün gün içinde, Bilkent-Beytepe civarlarında -1’in bile üstüne çıkamadı. Şuanda güneyden rüzgardan oluşan bir tipi var dışarıda ve sıcaklık dondurucu değerlerde. güneyden esen rüzgarda savrulan karlar görüyorum. Rüzgar güneyden esmesine rağmen bugün sistemin en soğuk günü(-1.3 max) ve düne göre 0.7 derece daha düşük.
Neden böyle oldu şimdi ?
welbane
Tamamen bir serbest atış denemesi yapıyorum 🙂 Sistemin Ankara’ya geliş güzergahı şu anda fazlasıyla soğuk olduğu için olmuş olabilir mi?
Yüksek katmanlardaki hava ısınmış olabilir ama yerdeki soğuk havayı süpüremiyor henüz demekki. Bugün Ankara’da bu sistemin en soğuk günü olması bence dün gece havanın aşırı soğumasına bağlı.
Tipik Ankara havası. Giden soğuk sistem Anadolu’da soğuk havasını bırakıyor. Henüz iç Ege’de sıcaklıklar düşük. Hatta Ankara civarından daha düşük. Sıcak hava gelemiyor. Batıdan sokulan yağış bu akşam Ankara’nın kuzeyinde Karadeniz dağlarına sıkışacak ve muhtemelen Ankara’da yoğun kara neden olacak. Lodos etkisini arttırana kadar kar beklenebilir. Muhtemelen yarın sabah yağış sona erer veya kky olarak devam eder.
carcass
Aynı durum Eskişehir için de söz konusu. Şu anda tam da tarif ettiğiniz hava olayı gerçekleşmektedir.
@ santiago, evet İç Ege’de durum açıkca öyle gözüküyor, meteogramlarda…ara katmanlarda sıcak alanlar var…Bazı kişiler İç Egede bu gece de kar bekliyor ama “freezing rain” ihtimal dahilinde…
@Ankaragücü, bahsettiğin muhtemel durum gerçekleşirse, ben yaşadım o zaman şuan 15-16 cm civarında kar var burada, eriyemedi de… 🙂 Yalnız Lodos’un hızı 1.5 saat önce bir ara 40 km/saatin üstüne çıktı.
—————
Note: Bu arada rüzgar son 1 saattir ağırlıkla kuzey olmak üzere karışık yönlerden esmeye başladı, şuanda kuzey güney doğu batı gidip duruyor. Durum istikrarını kaybetti.
Ankaragücü
Dün işler beklendiği gibi gitmedi ve kar kısa sürerek gece yarısı sona erdi. Oysa çok benzer sistemlerde Ankara yoğun kar alabiliyordu. peki ne oldu?
Öncelikle Ankara’nın doğusunda soğuk karakterli bir yüksek basınç oluşmadı. Aksine 1000 – 1005 mb değerinde alçak basınç bulunuyordu. Hatta bu alçak basınç Ege’den sokulan 1005 – 1010 mb değerli alçak basınçtan daha kuvvetliydi. Böyle olunca Ege’den sokulan sistem beklenenden daha hızlı ilerledi. Onu yavaşlatacak bir yüksek basınç ile karşılaşmadı. Süreç yine benzer olacaktı ama en azından sabaha kadar yoğun yağış söz konusu olabilirdi. Yağış Ankara üzerinde sıkışamadı. Ilık hava hızla yetişti.
Kar ve – veya soğuk bırakarak ayrılan sistemler sonrası yoğun kar yağışına neden olan ve Ankara’ya çok yarayan Akdeniz – Ege orjinli sistemler doğu bölgelerimizde Sibirya yüksek basıncı varken veya Azor daha doğuya hareket ederek kuzey – kuzeybatımıza yerleştiğinde tavan yapabiliyorlar.
ali çolakoğlu
10-12 aralık günleri İstanbul sel felaketinden nasıl kurtuldu ?
Yeterince ne oluşmadı ?
10 aralık sabahı boğaz tarafı çok yağmur aldığı halde,aniden neden yavaşladı ?
Yeterince yağış yeterince kısa zamanda oluşmadı… Bu mevsimde çok zordur, deniz suyu sıcaklıkları çok yüksek olmadığı için…
Mami
Anlamadığım bir olay var Ntvmsnbc de havalar biraz ılıklaşacak yıl başına da ılık gireceğiz diyor Bünyamin Sürmeli 25 aralıkta soğuk bir sistem gelebilir takip ediyoruz diyor, tabi uzun vadeli bir tahmin nekadar doğru bilinmez ama Bünyamin Sürmeli bilgili adam pek sallayacağını zannetmiyorum 🙂
Yıl başında havanın nasıl olacağını şimdiden haber verebileceğini iddia eden hiç kimseyi ciddiye almayınız, ve sırf bu iddialarından ötürü bilgi düzeylerinden şüphe ediniz.
cerkez
ozan bey o zaman baskaları (cogu kisi kimler oldugunu biliyor) nasıl oluyor da uzun vadeli tahminlerde bu kadar basarılı olabiliyorlar ben de bunu anlayamıyorum.
Uzun vadeli tahminlerde dilediğinizi dikkate almakta özgürsünüz. Benim görüşüm bellidir. Bana sorulunca cevap veriyorum, o kadar.
Bahsettiğiniz “büyük başarı” gerçekten var olsa ben de dikkate alırdım ama öyle bir şey göremiyorum.
cerkez
ben buyuk bi basari diye bisey demedim genel olarak basarilılar dedim sonucta ıstatislıkler bunu gosteriyor benim asıl anlayamadıgim neden bukadar on yargili davranıyorsun.bunlari soylememin nedeni sizin yorumlarıniz gozlemlerıniz ve meteorojik olaylara yaklasıminız mukemmel derecede olusu bu kadar iyi bir havadelisinin bukadar kati bisekilde uzun vadeli tahminlere bu yaklasımı dusundurucu acıkcası
çihiro
Arif bey 6 aralıkta İstanbul’da kar yağacak dedi. Ben Havaturka sohbette Arif beye 6 aralıkta kar yağması imkansız dedim. Bana güldü. 10-13 sisteminde İstanbul’da kar cm yapacak dedi. Yaptı mı? Hayır. Geçen sene yaşattıkları hayal kırıklığı da cabası. Siz hangi başarıdan söz ediyorsunuz? Biz mi körüz yoksa?
cerkez
soyledıkleri olsaydı buyuk bi basarı olurdu zaten ben genel olarak basarılı goruyorum zaten 20gun oncesinden de hersey net olarak belli olmaz son anda buyuk degişmeler gorulebiliyor benım burada basarılı bulmamın nedeni 15 20 gun oncesinden bizim soguk havadan etkilenecegimizi tahmin edebilmiş olmasıdır iste buyuk basarı budur.
Ankaragücü
Ozan Bey kendi bakış açısı ile tamamen haklı. Her ne kadar bu konuda kendisi ile sıkça tartışmış olsak ta o konuda hakkını vermek gerekli.. Kendi adıma 29 ekim, 40 günlük ılık dönem ve 12 aralık için yaptığım şeyin bir tahmin değil istatistiksel olasılık vurgusu olduğunu belirtip adımı temize çıkartayım. 🙂
Gerçekten ama gerçekten 1 hafta sonrasını görebilecek data elimizde olmadığından o döneme tahmin yapıyorum demek komik oluyor. 🙂
Yalnız tahmin ile olabilirlik arasınada bir fark olması gerekli.
“Bu sene havalar kasımda, ekime göre soğuk olabilir” demek doğal, zaten olması gereken, müneccim olamayı gerektirmeyen bir vurgu. Zaten öyle olur. Gelen ve giden bir sistem sonrası 2 haftalık ara dönem doğaldır. Geçmişte 11 – 13 aralıkta bir sistem olmuşsa, 26-28 arası bir tane daha sıklıkla gelmiş, 27 aralık bu nedenle soğuk ve karlı olabilir vurgusu tahmin olmamak kaydı ile bana tutarlı geliyor. Altını çizmek gerekir ki yılbaşları istatistiksel olarak çoğunlukla ılık geçmektedir. Bu nedenle bu riskli bir öngörüdür. Aralık karlı, 1 ve 4-5 ocak karlı geçebilmekte iken istatistikler 25 aralık – 4-5 ocak arasını daha ılık vermektedir. Yine de ben böyle bir olasılığı tekrar, tekrar vurguluyorum.. Uzun süreli bir tahmin olmadığını hatırlatarak..
Çerkez, bence asıl sizin benim görüşüme hala “önyargı” demeniz düşündürücü. “Önyargı”, adı üstünde, pek bilgi edinilmeden ve tartışılmadan edinilmiş yargılara denir. Çok uzun vadeli tahmin yöntemlerini ben gayet ciddiye aldım, burada uzun uzun tartıştık, benim yargım asıl o tartışmalardan sonra olgunlaştı. Tartışmalar önceki sayfalarda var.
Kış mevsiminde, eğer hava mevsim normalinden ılıksa, aynı havanın 15-20 gün sonra daha soğuk olma olasılığı tahmin ediyorum ki %50’nin üzerindedir. Bunu tarihsel verilere bakarak siz de hesaplayabilirsiniz.
Sizce Afyon Meteogramındaki siyah halka içine aldığım durum, bugün beklenen yağışı donan yağmur yapabilir mi ? Akşam saatlerinde ara katmanda bir ısınma var, altı ve üstü daha soğuk….
Evet iyi yakalamışsın Mehmet 🙂 Ama en temizi hiç bulaşmasınlar. Yağmur, kar, güneş, sis yeter onlara 🙂
carcass
Ege’den yeni gelen sistem şu anda İzmir merkezde kar olarak kendini göstermekteymiş DMİ sondurumlarda öyle gösteriyor saat 11 güncellemesinde. Bilgisi olan, gören, duyan var mı acaba?
10-13 Aralık’ın başlığında. Bugün hala 13 Aralık 🙂
carcass
😀 Yeni yağış dalgası geldi diye hiç bakmamıştım oraya hemen bi bakim
Orcun Bostanci
Selamlar
Havacity ve wowturkey ailesi olarak bu aksam ATV haberdeydık. Güzel bir röportaj oldu bizim için sesımız boylece ulusal basında ciddi olarak ilk defa duyuldu. Yakında hurriyet ve sabah gazetelerının pazar eklerınde cıkacak bir roportajım daha olacak umarım daha buyuk kıtlelere ulasırız.
faseay
Arkadaşlar az önce ATV haberi izledim bizim gibi amatör bu işle uğraşan arkadaşlar çıkmıştı haberde acaba diyorum aramızdamı bu arkadaşlar 4 tane blogtan bahsettiler heralde bizim blogda vardır içinde düşünüyorum bu işle uğraşan 40 bin kişiden söz ettiler nekadar doğrudur bilmiyorum tabi. bu işle amatörce uğraşanlar olarak haberimizin yapılması heralde bir ilk oluyor sevindim doğrusu. işi ilerlettiğimizden tahmin bile yapabildiğimizden hatta istanbula neden kar yağmadığından bahsetti arkadaşlar.kutluyorum
ALKIM
wowturkey’deki forumda Atv’nin forumun meteoroloji sorumlusu Orçun Bostancı’ya ulaşamadıklarına dair bir not düşülmüştü 10 gün önce. Sonrasında ulaşmışlar. Bugün de Havacity.com sitesinin sorumlularıyla bugün İstanbul Ulus Parkında ropörtaj yapıp yayınlamışlar. Hem wowturkey forumunda hem de Havacity.com sitesinde konuyla ilgili bilgilendirmeler var. Ben geç gördüğümden haberi izleyemedim. O da yakında internete düşer nasılsa. İlk kez amatör meteorologlar ciddi anlamda haber oluyor televizyonda. Havaturka üstadı Arif Bey de Habertürk’le anlaşmış diye duydum ama ne zaman ekrana çıkacak, bilgim yok.
carcass
Evet ben de izleme fırsatı buldum haberi merak etmiştim acaba hangi bloglardan diye, şimdi öğrenmiş oldum.
Nasıl bir sis tahminidir bu böyle !
Rüzgarın hızına bakın, bir de beklenen hadiseye bakın.
Tespit ettiğim iki imkansızlık durumu var; benim bildiğim sisli koşullar, ya çok hafif rüzgarlı ya da sakin hava da, sıcaklığın çiy noktasını (Dew Point) yakaladığı veya altında kaldığı zaman oluşur. Zaten Beytepe’deki gözlemlere göre, bugünlerde 6 derecenin üstüne dahi çıkamıyor bu çiy noktası. . . Daha da önemlisi çiy noktası tahminleri de bunu şu anda desteklemiyor. En düşük sıcaklık zaten 9 gösterilmiş. Nasıl olcakmış bu sis anlamadım.
DMİ bu… Ankara’da sonbahar (ya da kış başında) başka hadise yoksa sis olur dediler herhalde. Senin şu anlattıklarını dikkate alacak adam acaba bu tahmini yapanların içinde var mıdır? İstersen mail atıp sor 🙂
akureyri
Bu sabah Ankara’da sis varmış, ona istinaden bu tahmini yaptılar sanırım. Ben de DMİ nin az bulutlu ve güneşli simgelerine anlam veremiyorum. Bahar ve kış aylarında, DMİ , güneşli simgesini hiç kullanmıyor,a z bulutlu simgesini kullanıyor. Halbuki, İstanbul’da kış ortasında bile tek bir bulut bile olmayan günler oluyor. Neden o günler için güneşli değil de parçalı veya az bulutlu tahmini yapılıyor anlamıyorum. Herhalde kış ayı bu, bir yerden mutlaka bir bulut gelir diye düşünüyorlar.
çihiro
Sabahları etkili olacak bir sis ise ondan koymuş olabilirler. Dmi’nin “sabah sisli, öğlen parçalı bulutlu hava” simgesi yok malum.
Her durumda çiy noktası veya rüzgar durumu buna el vermiyor. Günün bazı zamanları rüzgar hafifliyor ancak, hiçbir zaman gösterilen sıcaklık durumu ile çiy noktası birbirini yakalayamıyor. Şu anda mesela Dew Point, Beytepe’de 5 derece bile değil, kaldı ki en düşük sıcaklık olarak zaten 9 yazıyor.
Bu arada kimsenin dikkate almayacağını bildiğim halde, mail attım 🙂
O sis diye gösterilen salı günü, bırakın sisi, sıcak nefesinizde bile buhar çıkmıyordu 🙂
akureyri
Ozan Bey, ABD de bulunduğum yıllarda, bir havadelisi olarak sürekli Weather Channel’i izliyordum ( keşke bizde de hava durumu kanalı olsa), orada bütün bültenler Jet Stream’in konumunu gösteren harita gösterimleri ile başlıyordu ve tahminlerini de jet stream in konumuna göre açıklıyorlardı. Türkiye’de ve hatta Avrupa’daki tahminlerde ise takip ettiğim kadarıyla jet stream’den hiç bahsedilmiyor. Jet Stream konusunda bilgi verebilirseniz çok memnun olurum.
Çok genel bir soru sormuşsunuz. Bu tür kavramlara dair genel bilgilerin olduğu sayfaları orta uzun vadede oluşturacağım. Madem İngilizceniz de iyi, şu sayfayı kısmen ya da tamamen çevirip neden bizimle paylaşmıyorsunuz 🙂
akureyri
Keske sormasaydım, bana iş çıktı 🙂 Linkini gondermiş olduğunuz yazı çok güzel, fakat gerçekten uzun ve biraz karışık. Tercüme edebilmem için ilk önce yazılanları tam olarak özümseyip, sonra da özetlemem lazım. Zaman bulduğumda yapacağım. Benim aslında sormak istediğim, Amerikalılılar olayı çok basite indirgemişlerdi, Jet Stream’in kuzeyinde kalan yerler soğuk oluyordu, güneyinde kalan yerler ise sıcak. Benim asıl merak ettiğim, ABD’de Jet Stream bütün hava durumu bültenlerinde yer alırken, neden bizde ve hatta Avrupa’da hemen hemen hiç yer almıyor, ya da bahsedilmiyor? Bu Amerikalıların her şeyi basite indirgeyip anlatma geleneklerinin bir ürünü mü ( … for dummies gibi)
Avrupa ile ilgili olarak, şu linkte, İngilterede’de 2004 Temmuz ayının normallerden soguk geçmesini, jet stream’in güneyde kalıp, İngiltere üzerinden geçmesine bağlamışlar.
Evet, bir nevi basitleştirme diyebiliriz. Atmosfer bir bütündür, mesela 850 milibar’da -10 girecek, hava çok soğuyacak deniyorsa jet akımları da buna uygun şekil alıyordur zaten. Belki oralarda bunu jet akımlarıyla anlatmak alışkanlık da olabilir, bilemiyorum. İngiltere’de normallerinden soğuk geçen her yaz ayı daha güneye inen jet akımını da içermek zorundadır. Jet akımları hava kütlelerinin sınırlarını takip ediyor, mesela polar jet kutupsal hava kütlelerinin güneyinden dolaşıyor… Karcı Hakan’ın şu yorumunu da okuyun.
rainmann
Selamlar.. .uzun bir süredir tüm yorumlarınızı okuyor, tez-hipotezlerinizi takip ediyorum..sizinle beraber hava olayları ile ilgili bu kadar insanı görmek memnuniyet verici…sorularıma gelince:
1- AO ve NAO yaklaşımları ortaya konan tahmin modellerinin bir sonucu mu yoksa o modeller bu ikiliye dayanarak mı ortaya çıkıyor. Yani bölge itibarı ile AO ve NAO bugünkü değerleri üzerinden -çeşitli ihtimaller doğrultusunda- önümüzdeki günlerde nasıl bir seyir hali alacak sorusunun cevabı olarak mı ortaya çıkıyor? Eğer öyle ise yine tahmin modelleri bizim öncülümüzdür demek değil mi?
2- Yok, hava tahmin modelleri;
AO ve NAO veri yaklaşımları ve önümüzdeki zaman zarfındaki seyirlerine göre mi oluşturuluyor. Eğer böyle ise AO ve NAO’nun önümüzdeki dönemki seyrini hangi tahmin metoduna göre oluşturuyorlar?
3- AO ve NAO kutupsal ve Kuzey Atlantik bölgelerine dayanan veriye sahip. Peki Türkiyenin doğusunda yerleşen, zaman zaman Rusya-İran-Irak-Arabistan merkezli, güçlü yüksek basınçlar tahminleri etkilemiyor mu? Zaten ülkemize uzun zamandır gelemeyen sistemleri geride bloke eden en önemli faktör bu değil mi?
AO ve NAO (ve bunlara benzer öteki indeksler), geniş ölçekli basınç dağılımı hakkında daha basit bir fikir edinebilmek ve ana basınç merkezlerinde (Azor, İzlanda, kutup bölgesi vb.) olan biteni daha rahat takip edebilmek için hesaplanan sayılardan ibaret. Bugünkü, bilinen basınç dağılımı üzerinden bugünün indeksleri, modellerin hesapladığı 5-10-15 gün sonraki olası basınç dağılımları üzerinden de o günlere ait olası indeksler hesaplanıyor. Amatör camiada, indekslerin modellerden bağımsız olduğu ya da modelleri belirledikleri gibi, nasıl oluşup yerleştiğini anlayamadığım kanılar var. Bu kanılar kesinlikle yanlıştır. AO ve NAO tahminleri, model çıktıları üzerinden üretilmektedir (bunun yoruma açık bir tarafı yoktur, bu bir bilgidir). Yani, modellerde 5-10-15 gün sonrası için gördüğünüz belirsizlik, AO ve NAO için de geçerlidir. (şu yorumumu da mutlaka okuyun). Yalnız şu var: AO ve NAO indeksleri, hesaplandıkları bölgelerin özellikleri gereği, daha az zikzaklı bir seyir izleyebilmekte ve eğilimlerinde biraz daha kararlı olabilmektedir. Bu yüzden önümüzdeki günlerdeki seyirlerine bakmak, tahminlerin ana hatlarıyla şekillendirilmesine yardımcı olabilmektedir. Öte yandan, önümüzdeki günlerdeki seyirlerine bakarak indekslerin 10-20 gün aralığında hangi değerleri alacağını bilmek, şu anki bilimsel imkanlar çerçevesinde mümkün değildir. AO ve NAO’nun temel alındığı uzun vadeli tahmin yöntemlerinin beni halihazırda ikna etmemesinin ana sebebi de budur.
Üçüncü sorunuz çok önemli. AO ve NAO’ya bu kadar çok kafayı takmak Türkiye iklimini kışın da etkileyen diğer faktörlerin tamamen es geçilmesine neden oluyor. O konularda amatörce de olsa araştırma yapılmasını öneririm.
arif
Havadelisi, kış sonunda tam mutabık olacağız bu gidişle. Hadi bakalım hayırlısı. Söylediklerinin neredeyse hepsine katılıyorum diyebilirim.
ALKIM
Arif Bey afedersiniz ama sizi anlamakta güçlük çekiyorum. Daha bir kaç gün önce AO’ya dayandırdığınız bir tahmin modeliniz vardı. NAO ve AO’yla gayet ilgili amatör kitlenin öncülerindensiniz. Hatta bu konularda bildiklerini sizden öğrendiğini iddia ettiğiniz kimseler bile var iken Ozan’ın söylediklerinin neredeyse hepsine katıldığınızı söylemeniz şaşkınlık uyandırıcı.
arifYazıyı Yazan
Ben Ozan’ın AO ile ilgili yorumuyla ilgili kullandım bu ifadeyi. Bakın, dikkat ederseniz kendisi daha düne kadar bazı meteoroloji uzmanlarını, konumlarını dikkate almadan, nasıl bu kadar sorumsuz bir şekilde öngörülerde bulunabiliyorlar şeklinde itham etmekteydi. Ancak bugün AO’ya bakarak mesela Dilek Çalışkan’ın yaptığı gibi ana hatlarıyla bu şekilde tahminler yapılabileceğini söylüyor. Böylece doğruyu bulmuş oluyor. Tebrik ediyorum. Kendisini AO’daki eğilimlerin uzun vadede de çoğu zaman sapmadığına ikna edebilirsek sorun tamamen çözülmüş olacak ve sanırım uzun vadeli tahminler konusunda hemen hemen tam mutabakat sağlamış olacağız. Anlatmak istediğim budur. Uzun vadeli hava tahminleri dışındaki konularda da zaten çoğunlukla hemfikir olduğumu bundan önce de söylemiştim.
Demek doğruyu bulmuş oldum? 🙂 Vallahi bu yorumunuz beni de şaşkınlığa düşürdü. O kadar yazıp çizip anlattım. Negatiften nötre yükselen AO’nun soğuk hava dalgasına yol açabildiğine dair gözleminizin gayet iyi olduğunu, ama uzun vade tahmin gücü bakımından zayıf olduğunu, bu işlerin içinde birisi olarak benim için ikna edici olmadığını söyledim; sebeplerini örnek ve şekillerle gösterdim. Daha ne diyeyim bilmiyorum. Açıkçası bezdim biraz, kimse benimle aynı fikirde olmak zorunda değil; ama anlattığım şeyleri, tavrımı yanlış aksettirmeye çalışmanız üzücü.
Dilek Çalışkan’ın “tahminine” olan eleştirimin de sonuna kadar arkasındayım. Beni insanların eğitimleri, konumları ya da ünvanları değil, ortaya koydukları işler alakadar ediyor. Kendisi “Soğuk hava yolda” diye başlık attı, bugün o haber NTV’nin “Hava Durumu” bölümünden kalkmış, yerine şu haber gelmiş. Eleştirimin ne kadar yerinde olduğunu Dilek Hanım böylece kendisi kanıtlamış oldu. Milyonların izlediği bir haber kanalının internet sitesine iki model çıktısına ya da indekse dayanarak “YOLDA” diye başlık atıyorsun, üç gün sonra model gayet doğal olarak değişip görünen soğuk kıytırık hale gelince bunu kaldırıp asıl soğukları 1 hafta sonraya alıyorsun. Bunun savunulacak bir tarafı yok.
Bence siz şunu anlamıyorsunuz: Dilek Çalışkan’ı milyonlarca, sizi belki binlerce kişi takip ediyor. Ama hem siz hem O, hem de Cemal Hoca, bilimselliği gayet tartışmalı yöntemlerle uzun ve çok uzun vadeli tahminler yapmaktan ve bunları “geliyor, yolda, o iş bitti” tarzında duyurmaktan hiçbir çekince duymuyorsunuz. Dilek Çalışkan’ın duyurusu 3 gün önce bütün haber kanallarında flaş haberdi. Farkında değil misiniz, yoksa bilmezlikten mi geliyorsunuz Arif Bey: Eğitim kalitesi ve seviyesi düşük bir toplumuz. İnsanların önemli bir kısmı zaten bilime değil safsatalara inanma eğilimi gösteriyor. Sizin ve sizin konumunuzdaki diğerlerinin bunları yapması, insanların bilimsel yöntemler hakkında yalan yanlış izlenimler edinmelerine yol açıyor. Mesela tahmin tutmayınca Cemal Hoca’ya “bu ne biçim profesör!” deniyor. Oysa kendisi değerli bir bilim adamıdır, 10-15 günlük tahmin yapıp insanları bunlarla meşgul ederek bilimin değerini kendisinin düşürdüğünün, insanların ona ve bilime karşı olumsuz tavır almalarına yol açtığının farkında değil. Siz de “Ozan kabul etti, dediğime geliyor” diyorsunuz. Böylece insanlar, AO indekslerini alt alta yazıp 15 gün sonrasını söylemenin hemencecik kanıtlanan geçerli bir bilimsel yöntem olduğunu, “olayın çözüldüğünü” düşünmeye başlıyorlar. Siz de bundan hiç rahatsızlık duymuyorsunuz. Övülmek güzel şey tabii.
Neyse. Sanırım benim işim biraz zor. Enerjimi daha idareli kullanmalıyım. Bu yorum da bunun başlangıcı olsun. İyi akşamlar.
arif
Ozan kardeş, daha az önce Gökhan Abur radyoda söyledi 5 aralıkta ciddi bir soğuma ve Trakya’dan başlayarak kar yağışı beklediklerini. İstanbul’da da karla karışık yağmur olabileceğini. Anlayacağın NTV meteoroloji biriminin o sistemi kaldırdığı falan yok. 7sinden itibaren tekrar ısınma olacağını ayrıca bu sistemden de daha etkilisinin 13ünden sonra gelebileceğini söyledi. Kısacası 15 gün sonrasına yine ve yeni bir tahmin yapmış oldu. Bunu söyleyen Dilek de değil üstelik. Meteoroloji yüksek mühendisi Gökhan Abur. Amiyane tabirle ustası. Bir de olaya şu yönden bak. Bu insanların hepsi mi bilmiyor bu işi, hepsi mi sorumsuz ve bilimsellikten uzaklaşıyor sence? Şimdi diyeceksin ki söyleyene değil söylenene bakarım. Tamam ne diyeyim. Sen de haklısın. Orta ve uzun vadede eğileceğim demiştin şu AO işine. Enerjini idareli kullanaraktan eğilirsen başarılı bir çalışma ortaya çıkabilir. Sonuçlarını paylaşırsan memnun olurum. Övülmek güzel şey tabii demişsin. Hiç öyle bir derdim yok. Bunu da bilmeni isterim. Son olarak AO -2, -3 aralığına doğru inecek bak göreceksin demiştim geçenlerde hatırlarsan. Geliyor işte. Bütün bunları not ediyorsundur sanırım. İlerde lazım olacaktır çünkü. Yoksa seni ikna etmem çok zor olacak. Fikir ayrılıkları bazen iyidir. Değerlendirmek gerekir. Bazen böyle anlaşamadığımız durumlar oluyor ama olsun hiç sorun değil. Sonuçta senle frekansımız tutuyor genelde. Önemli olan da bu. Yaşasın hava deliliği 🙂
Sözün bittiği yerdeyiz. Ben şimdi “gelmeyecek” demiş mi oldum? “Hayır, henüz bilinemez, tesadüf olur” diyen insana “geliyor işte” demek gerçekten çok garip. Aradaki farkı hiç değilse sizin anladığınızı sanıyordum. Neyse, umarım bu kış bol bol kar yağar da, herkes daha sağlıklı düşünebilir. Hoşça kalın.
welbane
NAO evet ama AO kuzey atlantikle sınırlı değil, küresel olarak orta enlemlerle kutup arasındaki basınç farkını ölçüyor. Dolayısıyla sizin bahsettiğiniz basınç alanlarını da bir şekilde hesaba katar diye düşünüyorum.
Weatheronline’daki yapım ve test aşamasında olan, yakın bir zamanda yayımlanmaya başlayacak yeniliklerden bahsetmek istiyorum. NAO ve modellendirmeler ile ilgili bir şeyler hazırlanmış. Bu onun yapım sayfası. Bitince, yakında “Uzman Haritalar” kısmında Indeks bölümünde yayımlanacak. Aldığım bilgilere göre, AO’nun koyulup koyulmayacağı henüz şüpheli.
İkinci yenilik ise, halen denenme aşamasında olan uzun vadeli CFS tahmini… Aşağıda denenmekte olan Aralık ortalama sıcaklık modeli var. CFS modeli Ağustos 2011’e kadar gidiyor. Tabii, denenmekte olan bir model olduğu için, Weatheronline Uzman Haritalar bölümünde yayımlandığı başladığı taktirde bile “UYARI! BU MODEL KULLANILIRKEN DİKKAT EDİLMELİ” yazısı bulunacak. (İsterseniz haritanın üstüne daha sert dilde bir yazı koyayım 😀 )
Aşağıdaki resim, şu anki CFS’nin Aralık Avrupa ortalama öngörüsü… İsterseniz, bu denenme aşamasındaki CFS’nin Ağustos 2011’e kadar olan ki, ortalama sıcaklık modellerini burdan paylaşabilirim.
Veri bakımından farkı yok. Sadece formatı farklı ve 8. 9. 10. aylar daha belirgin hale getirilmeye çalışılıyor.
melankolik
merhaba sizinle bir tespitimi paylaşacağım. cuma ve cumartesi dmi’nin verdiği kuvvetli lodos uyarısında harita üstünde marmara bölgesinde 60-80 km hızla eseceği uyarısında bulundu fakat bursa’da fazla etkili olmadı. benim tespitim burada cuma cumartesi esen lodos bursa için söylüyorum sıcak değildi sıcak esmiyordu fakat dün gece saatlerinde çıkan lodos çok sıcak esiyor ve şu an zaman zaman etkili oluyor ki dmi 40-60 km hızında eseceğini bildirdi fakat cuma ve cumartesi esen lodosdan daha sert esiyor bunun sebebi ne olabilir? soğuk esen lodos dahi olsa fazla etkili olamıyor ama sıcak ılık esince bursada özellikle yıldırım ilçesinde 2 kat daha etkili oluyor tespitim bu 🙂 beni bu konuda bilgilendirirseniz sevinirim.
Lodosun taşıdığı hava kaynak bölgesinde her zaman aynı sıcaklıkta olmuyor, bu ilk sebep. İkinci sebep ise, rüzgarın tam olarak hangi yönden estiğiyle ilgili olabilir. Bölgeyi çok iyi bilmiyorum, ama eğer rüzgar, tam olarak, Uludağ’ın kuzeyindeki, Bursa’ya çıkan vadilerden birinin doğrultusunda eserse “fön” olayı daha etkin gerçekleşeceğinden esen rüzgarın hem hızı hem de sıcaklığı artacaktır.
Bu ikinci sebebin akla yakın olup olmayacağı konusunda diğer Bursalılar belki bize yardımcı olabilir.
melankolik
teşekkürler havadelisi 🙂
çihiro
AO ve NAO kuvvetli negatifte.
Yani Avrupa üzerinde alçak basınç etkili (AO), İzlanda ab ile Azor yb ters köşelerde (NAO).
İndisler yalan söylemez 🙂
karcı hakan
Bu kadar basit işte 🙂
arif
Olay budur.
çihiro
http://worldweather.wmo.int/
Haritaya tıklıyorsunuz, ülkeyi seçiyorsunuz, seçtiğiniz ülkedeki bazı merkezlere ait aylık sıcaklık, yağış ve yağışlı gün sayısı ortalamalarına ulaşıyorsunuz. Çok güzel bir uygulama.
Yalnız şu hususun altını çizmek isterim. Bize soğuk hava dalgaları sadece bu şekilde gelmiyor, farklı şekillerde de geliyor. Mesela kuvvetli pozitiften nötre yaklaşmalarda da yada daha farklı şekillerde de olabiliyor bu. Ancak onlarla ilgili bir genelleme yapamadığım için birşey diyemiyorum. Farklı tezler üretebilen varsa üzerinde çalışabilir. Bir de yolladığım tarihlerde dikkat ederseninz nadiren de olsa bazı sistemler soğuma getirmemiş. Basınç yerleşimleri fena değil ama soğuma yetersiz mesela.
Bu gece biraz daha kar yağışı bekleniyor. Sıcaklık şu an eksi 2 derece.
KRAL
Ozan bey çok şanslısınız. Hayran olmamak mümkün değil. Bizim Gaziantep’e de böyle karlar bekliyoruz. Örneğin 25 şubat 2003 günü DMİ kayıtlarına göre 47 cm. kar yağmıştı Gaziantep’e. Tabii ki böyle ekstrem değerler çok zor yakalanır Güneydoğu’da. Ama 70’li yıllarda 1 metreye yakın karlar yağarmış Gaziantep’te. Aradan geçen 40’a yakın yıldan sonra ortaya çıkan bu ısınmanın bence 2 suçlusu var. Birincisi küresel ısınma, ikincisi Güneydoğu Anadolu Bölgesine yapılan barajlar. (GAP Projesi) Siz ne dersiniz?
Küresel ısınma konusunda emin değilim ama hem şehirleşme hem de GAP Gaziantep merkeze düşen kar miktarını etkilemiş olmalı. 2003 çok uzak bir geçmiş değil, demek ki yoğun karlar yine yağabilir, umutsuzluğa kapılmayın.
İnanılmaz yağıyor. Keşke gündüz yağsaydı daha net belli olurdu.
ALKIM
Arif Bey’in AO’nun eksilerden pozitif değerlere tırmanması halinde Türkiye’de soğuk ve yağışlı bir sistem oluşmasıyla ilgili hipotezini ve diğer arkadaşların ilgili yorumlarını dikkatle takip etmeye çalıştım. Öncelikle ayırdığı zaman ve harcadığı emek için Arif Bey’e teşekkür ederim. Verdiği örneklerin hepsi kendi hipotezini doğrular nitelikte. Bununla birlikte bir çok arkadaşın belirttiği üzere AO’nun tek başına değil de NAO’yla birlikte değerlendirilmesi gerektiğine şiddetle ve ısrarla katılıyorum. Yaklaşık bir ay önce NAO-AO indisleri ve Türkiye’deki etkileriyle ilgili Atış Serbest’te başlayan tartışmalardan birinde geçtiğimiz yıl cnnturk’te Bünyamin Sürmeli’nin tahminlerinin yer aldığı sayfanın altındaki (Arif Bey’in de yer aldığı) yorumlarda “emayfa” nickiyle yorumlarda bulunan biri vardı. Bu arkadaş sadece AO’dan değil, NAO’dan, bununla birlikte içinde bulunduğumuz yılın La Nina veya El Nino olmasını da gözönünde bulundurarak NAO ve AO’nun ne şekilde yorumlanması gerektiğine örnekler vererek tahminlerde bulunuyordu. Bu tahminlerinde de gayet başarılıydı. cnnturk’ün arşivleme sistemine güvenerek nereden baksanız 5-6 A4 sayfası tutacak bu yorum ve açıklamaları kendim arşivleme gereği duymadım ve maalesef bu yılın başında sayfadaki yorumlar resetlendi. emayfa da geçtiğimiz yıl bildirdiği üzere işlerinin yoğunluğundan (ve yine yanlış hatırlamıyorsam yurtdışındaki programından) dolayı yorum yapmayı bıraktı ve izini kaybettim. El nino, La nina, NAO, AO vb. terimlerin Türkiye’deki meteorolojik mevzulara etkisi hakkında yeterli bilgi ve birikime sahip olmadığımdan bu yorumlar hakkında fikir yürütemedim. Tek hatırladığım geçen yılki meteorolojik koşullar dahilinde (Arif Bey’in de AO tarafını gündeme getirdiği) AO’nun negatiften nötre yakın değerlere ulaşması ve NAO’nun da aynı şekilde nötre yakın değerlerde bulunması durumunda 7-10 gün süre içerisinde yurdumuzun soğuk ve yağışlı bir sistemin etkisine gireceği yönündeki hipotezi idi. Arif Bey’in kendi forumundaki ziyaretçi defterinde yayınlamış olduğu yıllara dair veriler kendi iddiasını kanıtlar nitelikte olup bu verilerin NAO değerleriyle birlikte incelenmesi durumunda daha genelgeçer bir takım sonuçlara ulaşılabileceğini düşünüyorum. emayfa’nın açıklamaları hakkında fikir yürütemem, kaldı ki açıklamaları elimde yok. (Daha önce yazdıklarını arşivleyen, bu kişiye nasıl ulaşılacağını bilen biri varsa lütfen bildirsin). Sonuç olarak Arif Bey’in AO verilerinden yola çıkarak öne sürdüğü iddia NAO ve o yılın El Nino, La Nina yılı olmasıyla birlikte değerlendirildiğinde ortaya çıkacak saptamalar çok daha genelgeçer tahminlere yol açabilir. (Demek istediğim El Nino yıllarında negatiften nötre doğru bir AO yerine pozitiften nötre doğru bir AO ile birlikte NAO’nun da nötr civarı bir pozisyonda olmasının gerekebileceğinden bahsediyorum). Bu çalışmayı yapmama yetecek birikime sahip olsaydım (veya geçtiğimiz yıl emayfanın hipotezini yeteri kadar analiz edip anlayabilseydim) gereken araştırma ve sonuçları hakkında yorumda bulunma işini hiç birinize bırakmazdım ama maalesef böyle bir durumum yok. Saat biraz geç, umarım söylemek istediklerimi doğru olarak ifade edebilmişimdir.
arif
Alkım hiç merak etme, emayfa da o bildiklerinin çoğunu bana danışarak öğrenmişti. Yani memba burada. Karşınızda duruyor 🙂
kardaş
Selamlar. Bloğunuzdaki paylaşımları ilgi ve beğeniyle takip ediyorum. Hava olayları ile ilgili Havaturka ziyaretçi defteri ile birlikte başka bir benzeri olmadığını düşündüğüm bloğunuza katkı yapmak istedim. ALKIM arkadaşımızın yorumunu okuyunca geçen seneki emayfa isimli yorumcunun bazı yazılarını kaydettiğim aklıma geldi ve Hem emayfa’nın hem de sizlerin müsaadesi ile paylaşmak istedim. Saygılarımla..
“emayfa, yorum 1. 15 Şubat 2010 Pazartesi 12:02:08
Arif Bey bu kış yaşadığımız tüm havalar tamamen indexlere uygun gidiyor. 17-20 Şubat arası beklenen ılık havalar da, ya da yine 23-28 Şubat arası beklenen mevsim normali üstü havalar da indexlere uygun. Nedenleri çok uzakta aramanıza gerek yok. Aynı şekilde 19 Ocak ve sonrasındaki 3 haftalık dönem de indexlere uygundu. NAO zaten direk olarak azor adaları ile izlanda arasındaki basınç farkını ölçüyor. NAO ne zaman -1’in altına inse bu sefer azor adaları üzerinden akdeniz’e ab geliyor sürekli olarak, bu da azor yb’yi pasifize ediyor, sanki azor ile izlanda yer değiştirmiş gibi oluyor. NAO aşırı negatife indikten sonra ne zaman -1’in üzerine çıktı bu sene görelim: 24 Aralık’ta kısa süreli ve 9 Ocak’tan sonra 3 hafta süreli. Peki Ocak,Şubat sistemleri ne zaman gördük (etki yaklaşık 10 gün): 3-4 Ocak kısa süreli 1 tane, 19 Ocak-9 Şubat daha uzun süreli, bir kaç tane. Aynı şekilde -3’ün altındaki AO da Sibirya’yı kuvvetlendirse de bize yaramıyor çünkü NAO izin verip azor aktifleşse bile güçlü olarak Avrupa’ya yerleşemiyor hatta sibirya yüksek basıncı da çok güçlenemiyor çünkü AO’daki basınç farkı dolayısıyla kuzeyden avrupaya ab iniyor, sonuçta avrupa yağışları genelde kar olarak alırken bize bol bereketli yağmurlar indexlerin direk olarak etkilediği basınç yerleşimlerinin doğal sonucu olan lodosla bize geliyor. El Nino etkisi 2. yorumumda
emayfa, yorum 2 15 Şubat 2010 Pazartesi 12:02:21
Arif Bey El Nino senelerini size anlatmama gerek yok sanırım, zaten çok incelemişsinizdir. Ortak özellikleri Türkiye’de kış ortalamalarının genelde mevsim normali üzeri geçmesi, ama sistem sayısının çoğunlukla diğer yıllara kıyasla fazla sayıda olması. Bu sistemlerin ne kadar etkili olacağı ise Sibirya’nın ne kadar soğuk olduğu da dahil bir çok faktöre bağlı. Peki sistem sayısı neden artıyor ve neden El Nino senelerinde NAO ne zaman -1’in üzerine çıksa azor yb de aktifleşiyor? Çünkü azor yb sıcaklık artıkça aktifleşen dinamik bir yüksek basınç. Yoksa her sene böyle olmaz, mesela La Nina senelerinde NAO -1’in üzerine çıksa bile azor aktifleşmeyebiliyor. La Nina seneleri Türkiye’de genelde mevsim normali altı, ama sayıca az sistem ile geçiyor, 88-89, 98-99, 2007-2008. Indexlerin her ikisinin pozitif olması eğer El Nino ile birleşirse azor dev boyutlara ulaşıp tüm akdeniz kuşağındaki ülkeleri kurak bırakabiliyor. Bu sebeple NAO da +1,-1 arası yani nötr’e yakın, AO’da da 0,-2 arası ideal, AO -3’e kadar inse bile problem yok. Bunların hemen hemen hepsini zaten bildiğinize eminim, düşünme sürecinize görüş eklemek için CNN’de 1.5 aydır yazdıklarımı burada da yazdım. Azorun ya da sibirya yb’nin avrupa’da güçlü olarak yerleşebilmesi AO’nun da düzelmesine bağlı çünkü aşırı negatif AO’da kuzeyden ab’ler inip yb’lerin güçlenmesine engel oluyor.
Arif Bey indexlerin aşırı negatife indiği zamanlardan sonra yukarı yönde düzelirken Marmara %90 sistem görüyor. Hatırlayabildiğim bu türde olan sistemler 2 Mart 1977, 4 Şubat 1985, 4 Mart 1987 ve 19 Ocak 2010. Şimdi yeniden indexlerin düzelmesini bekliyoruz. Yani AO’nun aşırı negatiflikten çıkmasını, NAO’nun da nötr’e doğru yaklaşmasını. Bu durumun gerçekleşme olasılığı %80 diye 1 hafta önce CNN’de yazdım. Hala aynı görüşteyim ama henüz ne zaman olacağı netleşmedi, etki de yaklaşık 10 gün sonra olduğu için henüz sistem hakkında net tarih veremiyorum. Umarım Mart ayında çok gecikmez, böylece tarıma darbe olmaz. Eğer bu sene orta-kuvvetli arası El Nino senesi olmasaydı Marmara için bu kadar net olmazdım, çünkü La Nina senelerinde ya da geçiş senelerinde ya da zayıf El Nino senelerinde NAO izin verse bile azor aktifleşemeyebiliyor, çünkü Atlantik yeterince sıcak olamıyor. Tabii ki sonrasında avrupa’da ya da sibirya’da yb’lerin güçlenmesi için oraların soğuk olması lazım (termik yb), ayrıca AO da izin vermeli. Benim şahsi analiz, arşiv ve tahmin sonuçlarım bunlar. Obasar 13-20 arası NAO’nun tekrar negatife ineceğinin daha asla net olmadığı günlerde aceleci davranıp tahmin yaptı, ama kendisinin de belirttiği gibi şansı da yardım etti,yanıltabilirdi de. Ben 25 gün sonrası tahmin yapamam asla yanıltmamak adına. 1.5 aydır CNN’de yazdıklarım özeti bu 3 yorum oldu.”
“Çünkü Azor YB, sıcaklık arttıkça aktifleşen dinamik bir yüksek basınç” gibi cümlelerle ne kastettiği pek belli değil… Katılmadığım, çünkü verilerin desteklemediği ve dayanağı olmayan birçok şey söylüyor. Ama uzun uzadıya yorum yapacak zamanım yok.
Son olarak: Hiç Arif Bey’den öğrenmiş gibi değil bu anlattıklarını. Hepsi kendi fikri gibi 🙂 Ayrıca uzun süreli tahminden aslında kaçınır gözükmesi de dikkat çekici.
ALKIM
kardaş’a çok çok teşekkürler. Burada değerlendirilmeseydi içimde kalacaktı valla. Arif Bey’le bazen hemfikir, çoğu zaman da muhalifti zaten kendisi. Genelde tahminleri 15 gün sonrasına dairdi. Belki boynuz kulağı geçmiştir. Arif Bey’in dediği gibi bu bilgilerin orijini Arif Bey ise kendi hipotezinin neden sadece AO’ya bağlı olduğunu da öğrenmek isterim. Basitleştirmek adına mı işi AO’ya bağladı, NAO’yu ve diğer etkenleri devre dışı bıraktı acaba? Gerçi konunun uzmanı dayanağı olmayan verilerden bahsedip katılmadığı bir çok şey olduğunu belirtiyorsa (zaten fazla anlayamadığım) bu konu benim için kapanmıştır. Oh be rahatladım bak şimdi. Bir kez daha sağolasın kardaş 🙂
arif
Benden aldığını bana satmış ama geçmişini bilmediğiniz için böyle değerlendirmeniz normal 🙂
cümülonimbüs
Çorba yapmış biraz. Bizim lise hocamızın deyimiyle…
Santiago, olası sıcak Kasım – soğuk kış ilişkisini ele aldığı yazısına yeni bir tablo ekledi.
hayatbu
İstanbul’da şimdiye kadar gördüğüm en şiddetli kar yağışı 22 Ocak 2004 fırtınası. Ama en kısa sürede en çok kar bırakan kar yağışı ise 4 Ocak 2002’de yağan kardı. Sabah kar ilk başladığında (saat 8 civarı beşiktaşta başlamıştı) 5dk içinde öyle bir yağmıştı ki şehrin göbeğindeki yol bembeyaz kalakalmıştı. Sonra azıcık şiddeti kesilse de ilk 1 saat içerisinde asfaltın üzerinde 10-15 cm kar bırakan başka da yağış görmedim. Birtek 4 Ocak 2002 sisteminde İstanbul’un göbeğinde (anayol 24 saat sürekli araç geçişi durmaz) bir yolun 1 gün boyunca bembeyaz kaldığını ve asfaltın hiç görünmediğine şahit oldum. Arabalar karın üzerinden geçe geçe karı ezmişler ve 5 cmlik bir sıkışmış kar kütlesi yola hakim olmuştu.
Şimdi bu kadar önbilgi sonrasında; sorum şu: “4 Ocak 2002’nin başlangıcındaki o müthiş kar yağışının sebebi ne? -İlk bir saatlik kısım için soruyorum-”
İkinci sorum: “22 Ocak 2004 sistemi İstanbul gibi bir yerde nasıl o kadar şiddetli fırtınayla ve hiç kesilmeden 24 saat kadar devam edebildi?”
Bilen, çözebilen ve mantıklı anlatabilecek babayiğit, karmanyağı veya kar sapıkları varsa lütfen buyursun…
4 Ocak 2002, soğuk ve kuru bir gecenin ardından çok şiddetli biçimde yağmaya başlayan, lokalize olmuş (bir süre sadece Avrupa yakasındaydı diye biliyorum) sea effect yağışı bence. Radar görüntüsü olmadığı için nasıl oluştuğunu bilemiyorum. Belki birisi uydu görüntüsünü bulur. 850 mb sıcaklık haritası burada. Bu yazının sonunda o günkü şartlara da değiniliyor.
22-23 Ocak 2004’te ise kuzeyden inen süper soğukla birlikte çok şiddetli bir Akdeniz siklonu İstanbul’a yakın geçiş yaptı.
hayatbu
Sanıyorum şu adres bu tür bilgiler için bulunmaz nimet… EUMETSAT’ın hizmeti.
Ama vicdansızlar ne kadar para istiyorlar bakmadım doğrusu… Çok mükemmel bir şeye benzediğini de itiraf etmeliyim…
Ankaragücü
4 Ocak 2002 bugüne kadar gelen en güçlü Akdeniz siklonlarından birisidir. Başlangıç aşamasının sea effect ile ilgisi yoktur. Yılbaşında Karadeniz üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava Ankara ve pek çok ilde güzel kar yapmış, sonrasında oldukça soğuk havayı bırakarak çekilmişti.. 4 Ocak sistemi için DMİ günler öncesinden haritalar ile istisnasız tüm Yurda kar vermiş, bültenlerde uyarmıştı. Sistem yurdumuza Muğla – İzmir yönü ile giriş yapmıştı.
1) Bahsettiğiniz siklon, arşivde en güçlü halinde 1010 mb’a ulaşmış görünüyor. “Buradan giriş yaptı” dediğiniz İzmir’de de basıncın en düşük değeri 4 Ocak 2002 günü 1008 mb olmuş. “En güçlü Akdeniz siklonlarından birisidir” yazmadan önce arşive bakmaya zahmet etseydiniz keşke. 2) Siklon, İstanbul’a yakın geçiş yapmayıp Ege’den zayıflayarak İç Anadolu istikametini takip ediyor. Bu da arşivde var. Tabii ki siklonun getirdiği yağış da İstanbul’a ulaşmıştır, ama “sea effect’le ilgisi yoktur” demek için bunu bilmiyor olmanız gerekir. Birçok yerde görülen yoğun karın sebebi, sistem öncesi var olan soğuğun çok kaliteli olması, söylediğiniz gibi. Ayrıca ben de verdiğim linklerde bundan bahsetmişim, siklondan da bahsetmişim (onu da okumamışsınız belli, ama alıştım artık sizin okumadan yazmalarınıza). İstanbul’da ilk başta görülen yağışın siklon henüz uzakken çok yoğun ve oldukça lokalize biçimde gelişmiş olması ve 850 mb’da -10 derecenin Karadeniz üzerinde kuzeyli rüzgarlarla var olması “sea effect”in gayet etkin çalıştığını düşündürüyor.
Bütün bu bilgilere rağmen, ben “bence” gibi ifadeler kullanıyorum, radar ve uydu görüntülerine sahip olmayışımızın sistemi daha iyi değerlendirmemize engel oluşturduğunu söylüyorum. Ama siz, pek bir kanıt göstermeden, “ilgisi yoktur” tarzı son derece tepeden bakan ve görüş alışverişini dışlayan sözleri hiç çekinmeden yazıyorsunuz. Bu size yakışmıyor.
Ankaragücü
Şimdi aramızdaki fark şu.. Siz detayları hatırlamıyor ve bilmediğinizi söylüyorsunuz. Ben ise o sistemi dakika sektirmeden 1 hafta öncesinden izlemeye başlamış, Ege’den girişini takiben İstanbul ve Ankara’ya ilerleyişini an be an takip etmiştim.
Siz teknik olarak siklonun gücünü basınç değeri ile ölçümlendiriyorsunuz. Haklısınız. Ben ise getirdiği nem, siklon öncesinde üzerimizdeki soğuk hava, Azor’un konumu dolayısı ile çarpışan iki sistemin sıkıştırdığı izobarları kasdettim. O zaman takip ettiğim cnn international uydu görüntüleri eşliğinde sistem Ege’den kuzey doğu yönlü harketle İstanbul üzerine geldi ve kar bıraktı. Radar yoktu ama tipik Ege orjinli sistem davranışı ile yoluna devam etti. Kısa süre sonrasında Ankara’ya ulaştı ve sonuçta 30 cm kar bıraktı. Belki Ankara’ya da Sakarya nehir efekti ile kar bırakmıştır. Kim bilir???????
O gün olanları ben de, sizin gibi Ankara’dan takip ettim.
Yazdıklarınız neresinden tutulsa elde kalıyor, hiçbir ikna ediciliği yok. Bakış açınızı genişletmenizi, bilginizi arttırmanızı, arşiv verilerini çok dikkatli incelemenizi, en önemlisi de başkalarının yazdıklarını çok dikkatli okumanızı öneririm. Tabii eğer tek niyetiniz her şekilde haklı çıkmaya çalışmak değilse.
Ankaragücü
Sistemin her detayını an be an izlediğimden ne olduğunu çok iyi biliyorum. Ama egom yoktur. “Siz haklısınız, sizin dediğiniz gibi oldu” diyeyim… Effect olsun, siklon olsun, yeter ki kar bizim olsun. 🙂
4 Ocak 2002 sistemi sırasında İzmit’te öğrenciydim. Hafta sonu İstanbul’a dönecektim, cuma günüydü, çok iyi hatırlıyorum. Tüm hafta sıcaklıklar 2-3 derece civarında seyretmişti, normalde çok soğuk olmayan İzmit’te bile cuma sabahı her taraf buz içindeydi, 2 gün önce yağan kar erimemişti ve don vardı. O sırada bizimkiler aradı, sabah 10 falandı galiba. Saat 8 gibi bir tipi başlamış ince ince, her yer buz zaten, 10 dakika da doldurmuş her tarafı. Öğleden sonra otobüs biletimi aldım, sabırsızlıkla dönmeyi istedim, İzmit’te tek kar tanesi yok havada, ama hava kapalıydı. Kurtköy-Gebze civarında kar yağışına girdik, benim hatırladığım kadarıyla da Maslak-Levent çevresi en çok yağışı almıştı. Hayatımda gördüğüm en güzel kar yağışıydı. Bir daha böyle olmaz dedim, ama Allah bize 2004 ve 2005 yıllarını da yaşattı, sonra da bu seneye kadar olan sefilliği 🙂 Ben onu hep Akdeniz üzerinden gelen bir sistem diye hatırlıyordum, ama şu sea-effect olayını kavradıktan sonra %90 sea-effect diye tahmin ediyorum.
Çok teşekkür ederiz. Karadeniz’in ta kuzeybatısından başlıyor sea effect oluşumu.
Akureyri
Bence de 4 Ocak 2002 bugune kadar Istanbulda gordugum en kisa surede en fazla kar birikimi yapan sistemdir. Benim icin de super bir dogumgunu hediyesi olmustu. Sanki kar kutleler halinde yagdi, 1 saat icerisinde Acibadem caddesi uzeri 10 cm civari kar oldu. 22 Ocak 2004 efsanedir dogru fakat Hayatbu arkadasimizin yazdigi gibi arabalarin nerdeyse tum gun kar uzerinde gittigi tek sistem 4 Ocak 2002 idi. (1987 de Istanbul’da degildim). Bana kalirsa da bu sea effect yagisi olabilir cunku bu sene Subat ayindaki kar yagisi tipine benziyordu, surekli ayni siddette yagdi, bogaz cevresi ve Anadolu yakasini en fazla etkiledi (demek ki Boğaz çevresinde iki yakada da varmış – Havadelisi). 2010 cok kotu bir kisti belki ama Kadikoy icin konusursam, Subattaki bir gunluk sea effect unutulmazdi. -3 derecede sabah 8’den aksam 5’e kadar etkili kar yagdi. Kar surekli oldugu icin, sicaklik yükselmedi ve sahilyolu asfalttaki kar bile erimedi. Cephesel sistemlerde, mutlaka kar ogle saatlerinde durur, (halk deyimiyle kar toplar) bu arada sicaklik hemen yukselir, insani sinir eder, caddelerdeki kar aninda erir, klasik Istanbul kar yagisi boyledir. Bu nedenle bana gore istanbul icin en iyisi sea effect kar yagisidir. Insallah bu sene bol bol sea effect aliriz.
“Kar toplama” olayı sea effect’te daha çok olur diye biliyorum ama… Verdiğiniz bilgiler çok çok değerli, teşekkürler.
Akureyri
Sea effect İstanbul’da en fazla, bati- dogu hatti olarak dusunursek, Avrupa yakasinda Halic’ten baslayip, Anadolu yakasinda Maltepe’ye kadar olan bolumu etkiliyor. Bu iki sinirin bati veya dogusunda kalan bolumler pek etkilenmiyor. Sea effecti guclu alan yerler ilce olarak Sariyer, Beykoz ve Umraniye.
ALKIM
2010 Şubat’ta dediğiniz sea effect 25 Ocak 2010 Pazartesi günü olmasın?
4 Ocak 2002’deki sistemden önce zaten İstanbul üzerinde çok soğuk bir hava vardı.Kar yağışının yoğun olarak yağdığı sabahın gecesinde soğuk bir hava ve güçlü poyrazın etkisiyle Karadeniz üzerinden gelen bulutlar gökyüzünde kar öncesi oluşan o sarılı aydınlığı oluşturmuştu. Sabah olduğunda (O günü çok iyi hatırlıyorum) Beylikdüzü’ndeydim. Televizyonda şehir kameralarında Mecidiyeköy tarafını gösteriyordu ve göz gözü görmeyecek şekilde bir tipi başlamıştı. Beylikdüzü’nde hiçbir şey yağmıyordu. Yaklaşık 15-20 dk sonra aynı kar yağışı şehrin güneybatısına da bir kabus gibi çöktü. Bu yağış ilerleyen saatlerde boğaz ve şehrin merkezine yakın yerlerinde etkisini azaltırken şehrin batısında (Avcılar-Silivri arası) dar bir şeritte gün boyu etkili bir biçimde yağdı. Bu gözlemim bana bu yağışın çok soğuk bir hava üzerine gelen, deniz etkisiyle oluşan kar yağışı olduğunu gösteriyor. İlk gelen bant kuzeyden boğaz hattının batısına, daha büyük olan ikinci bant ise şehrin daha batısına yoğun ve kayıtlara geçecek yükseklikte bir kar bırakmıştır. Radar kayıtları olmayınca biz de aklımızda kalanları anlatalım dedik.
Nefis gözlemler, çok çok teşekkürler. Umarım Ankaragücü beyefendi de yazdıklarınızı okuyordur. Gerçi sanmam.
Ankaragücü
Hahaha. 🙂
Taş kafamın ortasına geldi. 🙂
Tabii ki keyifle okuyorum. 🙂
Ankaragücü
4 Ocak sistemi ile bir kaç hatırlatma da benden. Oldukça ılık geçen bir sistemin arkasından 1 Ocak günü Karadeniz üzerinden gelen soğuk ve yağışlı havanın etkisine girmiştik. 1 Ocak 2002 sistemi Kardeniz üzerinden çok ilginç bir şekilde yavaş yavaş sokulmuş Ankara’da yeni yılın ilk günü sabah 5-6 gibi yağmur başlamış, akşam saatlerinde önce kar sonrayoğun kar olarak kendisini göstermişti. Sonraki gün aralıklarla akşama kadar kar devam etmiş, takiben ayaz ile sıcaklık -14 dereceye kadar düşmüştü. Yurt genelinde soğuk hava çöreklenmiş oldu. O zamanlar DMİ’nin 3 günlük haritalarında 4 Ocak 2002 için hayatımda ilk kez tüm yağışların kar olarak gösterildiğine şahit olmuştum. Sisteme 1-2 gün kala DMİ uyarıya başlamış, Ege ve Akdeniz kıyıları dahil tüm yurdun kar örtüsü ile kaplanmasının beklendiğini açıklamıştı. 4 Ocak günü o zamanlar fazla uydu görüntüsü bulunmadığından veya ben bilmediğimden cnn.international weather uydu resimleri ile bencağızınız tarafından izlenemiş, Ege üzerinden gelen sistemin kasırgavari neredeyse kusursuz dairesel şekli ağzım kulaklarımda takip edilmişti. Siklon Ege – İç Anadolu yönünü izlemiş, biraz kuzeyde kalan İstanbul daha kısa süreli ama etkili yağış almıştı. Kuzeyli rüzgarlar ile beslenen ve oldukça soğuk – çöreklenmiş hava üzerine gelen Akdeniz – Ege siklonları malum Ankara’ya yoğun kar getiriyorlar ve aynen böyle olmuştu. Öğlene doğru Ankara’da kar başlamış, yerdeki kar örtüsü ve don üzerine hemen etkili bir örtü yapmış, hava kararırken Çankaya taraflarında artık göz gözü görmez tipi haline gelmişti.
hayatbu
4 Ocak 2002 sistemi çok büyük bir ihtimalle sea-effect sistemiydi. Kar yağışından 30 dk evvel hava açıktı, 10 dk evvel hızlı hızlı bulutlar kuzeyden güneye doğru hareket halindeydi ve hafiften kar atıştırıyordu. Kar saat tam 08.00’de başladığında kapı önünde okul servisini bekliyordum. 5 dk içerisinde her taraf beyaz olunca servise binmeden servisi gönderdiğimi hatırlıyorum. Kar çok çok büyük kütleler halinde başlamıştı, sonradan hafif küçülse de tam manasıyla “lapa lapa” kar yağıyordu. Bu tarz yağışlar sea-effect’in tanımına uyuyor… Ama sonrasında karın ufak ve tipi şeklinde devam etmesi de ayrı bir olay. Özetle ben İstanbul’da o tarz bir kar yağışı görmedim…
O kadar şiddetli kar hiçbir yerde görmemiştim. Lokalize bir olaydı ve boğaz çevresi birinci derecede etkilenmişti. Arşivlere baktığımda 26 kg. civarında bir yağış düştüğünü gördüm. Bu da 22 Ocak 2004 sistemiyle hemen hemen aynı miktara tekabül ediyor…
İlginç bir not: O gece DMİ İstanbul Bölge Müdürü’nün sabaha kadar kar yağışını beklediği fakat karın bir türlü başlamadığı; müdürün ise sabah çocuğunu okula götürürken yolda kaldığını bir yerlerde okumuş yada duymuştum.
Aynı sistem için ben de bir şeyler eklemek istiyorum. Lise 1′deydim 2002 sisteminde. Gecesinde müthiş bir ayaz vardı. (hava açık-dereceler sıfırın altında) Sabah saat 7 gibi kalktım yataktan ve direk dışarı baktım. Az bulutlu bir hava vardı. Servisi beklemek için dışarı çıktım. Ancak durağa gitmeden bizim işyerine her sabah uğrardım. TV açıktı ve NTV haberlerinde Mecidiyeköy’ü ve Taksim’i gösteriyordu haberler (benim mevki Bostancı bu arada). Flash haber olarak gösteriyordu. Oralar bembeyaz olmuştu, bizim bulunduğumuz semtte ise bırak karı güneş kendini gösteriyordu. Çok şaşırmıştım nasıl olur diye. Servisi beklemek için durağa gitmiştim. Şaşkınlıkla havaya bakıyordum. Yaklaşık 20 dakika sonra kuzeyden aniden gelen sis gökyüzünü sarmaya başlamış hava puslanmıştı. Ben bu gelişmeleri şaşkınlıkla izlemeye devam ederken aniden iri iri kar taneleri atmaya başladı. Ve servise bindim 10 dakika geçmedi her yer bembeyaz olmuştu. Düşen her kar tanesi adeta yapışmıştı. Havanın o soğukluğunu unutamam. Altıntepe mevkii biraz yüksektir. Servisle oraya gittiğimizde kardan dolayı bayağı zorlanmıştık. Okula gittiğimizde ise okulların tatil olmasından dolayı tekrar geri dönmek zorunda kaldık. Yürüyerek geri dönmüştüm arkadaşlarla karın zevkini çıkarmak için. Hatırladığım kadarıyla Yaklaşık kar miktarı da 1 saat içinde 15 cm idi.
Şunu da ekleyeyim. O zamanlar bilmezdim sea effect’i. Ama şimdi 2002’ye döndüğümde şunu gördüm. Anlattıklarımdan da anlaşıldığı gibi çok büyük ihtimalle deniz etkisiyle oluşan bir yağışdı..Ve tıpkı gecen seneki 25 Ocak yağışına benziyordu..
Hayatbu
Şimdi bu yazıyı görünce hatırladım, ekleyeyim dedim. 4 Ocak 2002 sisteminin en büyük özelliği Beşiktaş gibi deniz seviyesinde ve karın çok zor tuttuğu bir yerde bile eRCaN’ın da dediği gibi 1 saat içinde bir karış (yaklaşık 20 cm. civarı, o zamanlar karışım da ufaktı) (benim gözlemime göre bu ve cidden abartmıyorum) ana caddede kar tutmasıydı. Sahil yoluna inip görmedim ama rakımı 5-6 m. civarı olan bir yerde çok işlek bir caddede tutan o 1 karış kar, akşama kadar zincirli araçların üzerine geçmesine rağmen erimemiş ve gece 5 cm.lik bembeyaz bir buz tabakası yolu kaplamıştı. Botlarımın ökçesiyle buzu deldiğim dün gibi aklımda. Gördüğüm en şiddetli kardı ve nedenlerini ben de halen çok merak ediyorum. Bence blogta yer verilmesi gereken en önemli hava olaylarındandır çok kısa bir zamanda bu kadar kar yağdığı için. Ve yine vurguluyorum, bu bir sea-effect’ti.
Not:Buradan başka şahitlerin yorumlarına ulaşabilirsiniz.
“Hırt hırt” diye bir ses çıkıyor, evet. Bayılırım o sese 🙂
hayatbu
Bu kadar aşırı sıcak olması normal değil… Bugünkü havanın çoğu Haziran havalarından hiçbir farkı yoktu İstanbul’da… İsterse tüm tahminler aksini göstersin; ben Ocak ayından itibaren 2-3 ay çok ciddi bir kışın gelmesini beklemeye başladım. Bu sene çok karlı geçebilir…
Kar yağan yerleri kıskanmaya gerek yok… Gün gelir onlar bizi kıskanır.
Not: Bu yorumumu Ocak-Şubat aylarında bir daha gündeme getirmek istiyorum. O zaman çok daha manalı olabilir. Bastardi’nin inadı bakalım ne kadar doğru çıkacak
çihiro
Ben geçen sene ile aynı tabloyu görüyorum ama herkes ocak-şubata takmış vaziyette. Ayrıca bu tablo çok gizemli. Önümüzde bir kış var ve hiç kimse ne olacağını kestiremiyor. Bu yüzden seviyoruz onu 🙂
gvm
DMİ’ye göre 29 Kasım, 30 Kasım, 1 Aralık ve 2 Aralık’ta son 35 yılın rekorları kırılacak.
Bu tartışma HavaTurka’daydı ama burada da bulunsun yazdıklarım diye aşağıya da alıyorum.
Yöntemin özeti şu mu: Kış mevsiminde AO her negatif olduktan sonra, nötre doğru yükseldiği ya da nötrü aştığı zamanlarda Türkiye’ye soğuk hava dalgası geliyor. Bu yöntemde 3 tane ana sorun var, iki tanesini Ankaragücü ve Santiago söyledi. 1) AO ne kadar negatif olduğunda (hiçbir aralık belirtmemişsiniz, bazen çok negatif bazen az negatif olmuş indeks) bu yöntem geçerli? Eğer -0.001 bile negatif sayılacaksa, o zaman AO tüm kışın yaklaşık yarısında bize uygun değer alıyor demektir. Böyle olmadığı da bizim kışın yarısını soğuk hava dalgalarıyla geçirmememizden belli. Bir aralık belirtmelisiniz. 2) AO’nun negatiften pozitife doğru yükseldiği durumların yüzde kaçında sistem gelmiş? Siz sadece soğuk sistemler öncesine bakmışsınız. 3) Negatiften pozitife geçişin ne zaman olacağını nereden biliyoruz? (Ankaragücü’nün sorusu). Mesela bugün AO -4. Bunun ne zaman kaça çıkacağını, ISRARLA SÖYLÜYORUM, MODELLERDEN BAŞKA HİÇBİR ARAÇLA ÖĞRENEMEYİZ. Onların da 10 gün sonra ne olacağı belirsiz… Bir katkı yapayım: Ben de baktım, AO’nun HIZLA negatiften pozitife çıkması Türkiye için daha iyi gibi geldi (çok fazla bakmadım). Bunun üzerine de düşünülebilir. Benim için hala ikna edici olmasa da gayet güzel bir çalışma, tebrik ederim Arif Bey. Karlar altındaki eksi 4 derecelik Bern’den herkese selamlar. Bu arada, 4-5 Aralık’ta GFS sıcak rekoru gösteriyor şu an 🙂
—
Teoriye bir katkı daha: Negatiften pozitife çıkışın HIZLI olmasının bize daha çok yaramasının sebebi şu olabilir: AO negatif olduğunda polar soğuk güney enlemlere iniyor. Ama basınç yerleşimleri nedeniyle bu bize pek yaramıyor. Bu esnada AO hızlı biçimde yükselirse basınç yerleşimleri lehimize dönüyor, ve bu dönüş hızlı olduğundan soğuk şiddetini henüz yitirmemiş oluyor. İyi gidiyoruz iyi 🙂 Yalnız dediğim gibi, en büyük problem pozitife çıkışın ne zaman olacağının tahmin edilememesi. Modellerdeki belirsizlik ve hata payları aynen indekslere de yansıdığı için bu böyle. @ Tarık Atacan: Ocak 2006 soğuğu Sibirya-Rusya kökenli idi. Orada AO’nun rolünün olmaması normal. @Modelist: Resimle yazıyla gösterilen şeyleri reddetmek sana bir şey kazandırmaz. İddiacı olmak iyi bir şey ama her zaman değil.
Santiago
O zaman AO negatiften hızla nötre geçtiği zaman Orta ve Batı Avrupa’ya akan polar soğuk süpürülerek bizim tarafa kayıyor diyebilirmiyiz? Yani aslında soğuk var, kutuptan direkt bize gelmiyor, ama harekete geçip bize kayıyor, ve bu kısa süreli bir sistem oluyor, Balkanlar’dan girip doğudan yurdu terkeden sistemler şeklinde.. Mi?
Bunun ne oranda gerçekleştiğini görmek için, derin bir arşiv inceleme çalışması yapmak lazım.
arif
Ben yaptım merak etmeyin 🙂 Siz de yapın tavsiye ederim.
liman
valla ozan kardeşim arif abi çok güzel bir tespit yapmış, AO’yu demek ki 1-2 kıştır değil bayağadır takip ediyormuş, yani tecrübe edinmiş , aynen bu durumu takip edip görmek lazım, bir de dediğin gibi acaba bu negatiften pozitfe geçişin ne zaman olacağını nerden biliyor, bunu merak ettim doğrusu 🙂
Ben yüzeysel olarak bir şeylere baktım. (Sadece Ankara’daki bazı soğuk kışlar olan yıllara, AO’daki sert yükseliş olan durumlara ve aynı zamanda NAO durumuna – ikisine birden bakmayı daha doğru buluyorum)
—————————–
1950 Örneği….
Ocak Ortalaması -7, Şubat ise -5.2
1950 1 1 -2.511 AO/+0.365 NAO
1950 1 6 -0.036 AO/+0.052 NAO
Bu sert yükseliş dışında AO çoğunlukla + olmakla beraber, hep -1…+1 arasında seyretmiş kış boyu. NAO da hep -1…+1 arasında….
—————————-
1954 Örneği
Ocak ortalaması -4.1 , Şubat -1.8
1954 1 8 -1.257 A / -0.615 NAO
1954 1 15 +2.840 AO/ 0.735 NAO
—————————————-
Başka Bir Örnek
1992 Kışı – Ankara için oldukça soğuk
Ocak Ort. -4 ve Şubat Ort. -3
(Tekrar söylüyorum hızlı yükseliş göreceli olabilir! Bunu netleştirmemiz lazım)
1992 1 15 -1.200 AO/-1.004 NAO
1992 1 21 +1.113 AO/+0.330 NAO
1992 2 18 -0.427 AO/+0.962 NAO
1992 2 22 +2.366 AO/+1.326 NAO
(Dipnot: Eğer bu ikinci kısmın Martın başında bize yansıdığını hesap edersek, 1992 Mart Ayı ortalamanın yaklaşık 2 derece altında kayıtlara geçmiş[3.9C])
—————————————-
Başka bir örnek
2000 yılı
Ocak ort. -3.4 ve Şubat Ort. -1.1
(Aşağıdaki örnek “her negatif olduktan sonra” HIZLI yükselirse kısmına uymuyor, çünkü bu negatiften yükselmiyor sadece çok hızlı yükseliyor, bunu da bir örnek diye koyayım dedim, çünkü ivmesi ile göze batıyor, AO formula 1 pilotu olmuş burda – bu kadar yükseliş sadece 3 günde olmuş)
2000 1 5 +0.638 AO/0.995 NAO
2000 1 8 +3.154 AO/1.349 NAO (NAO da duruma karşılık vermiş)
—————————–
Bunlar benden örnek olsun (tabii yüzeysel baktım), sadece soğuk yıllardan birkaç hızlı AO yükselişi… ama dediğim gibi AO’nun negatif olmadığı halde sert yükseldiği, ve genelde pozitif seyrettiği 2000 yılı gibi soğuk kışlar da var…
Bu nedenle “negatiften hızlı yükselme” tezinden şüphe duyulabilir.
arif
Hız çok önemli değil bence. Ayrıca elbetteki farklı farklı soğuk hava gelmiş sistemler de var. Ancak onlar için AO’dan yola çıkarak bir genelleme yaparsam yanıltıcı olabilir. O konuda anlamlı bir ilişki kurulamayabilir. Ancak endekste -2,-3,-4 ….lerden 0 seviyelerine doğru bir tırmanış yüksek oranda (%80 civarı) bize soğuk hava yolluyor. Bu konuda Ozan kardeşimin elinde daha fazla imkan vardır. Rica etsem AO endeksinin kış dönemindeki negatiften (-1,5 ila -7) nötre doğru (-0,5 ila +0,5) aralığına tırmanışı sonunda İstanbul’da Londra’da Sofya’da Paris’te sıcaklıklar ne yönde değişmiş tablo ya da grafik olarak hazırlayabilir mi? Bu çalışmayı yaparsa çok memnun olurum. Eminim kendisi de beğenecektir.
Benim de aklımda var zaten. Ama ayrıntılı çalışmayı ancak orta-uzun vadede yapabilirim. Sözüm olsun.
arif
Bir de belki biraz fazla olacağım ama bu grafiklere o dönemlere ait basınç animasyonlarını da ilave edebilirsen (1 haftalık olabilir mesela) mükemmel bir iş yapmış olursun. Bu tez İsviçreli hava delileri arasında nasıl yankılanır onu da bilemiyorum artık 🙂
Bahsettiğim açıkları benim çalışmam da kapatamazsa (ki 10-15 gün sonrasının AO indisinin tahmin edilebileceği tezinin doğrulanabileceğini sanmıyorum) pek heyecanlanmayacaklardır ne yazık ki.
hayatbuYazıyı Yazan
Eğer Arif’in tahmin sistemi doğruysa hakikaten Arif Forecast Systems (AFS) olarak tescillemek gerek 🙂
Yalnız o araştırmada eksik nokta şu. NAO’nun tavrının ne olduğu (yani güneyimize veya enlemimize AB gelip gelmeyeceği) de önemli değil mi?
hayatbu: gereken yerlerde Cevapla düğmesini kullanalım lütfen. Teşekkürler – Havadelisi.
arif
AO ve NAO zaten çoğu zaman birbirine paralel hareket ediyor. Bu nedenle sadece AO’ya bakman yeterli. Kafa karıştırmaya gerek yok. Olayı daha basite indirgemeye çalışıyorum, kolay anlaşılmasını istiyorum bir yandan da. NAO’nun tavrı o kadar da önemli değil yani. Bu arada AO endeksi GFS modeli çıktılarına göre çok daha kararlı oluyor. GFS gibi güncellemeden güncellemeye değişmiyor. Yani 15 gün önce görünen eğilim 3, 5, 10 gün sonra da çoğunlukla aynı oluyor. Tıpkı 20 kasımda, 5 aralık gibi gelmesini beklediğimiz sistemi ve bundan önceki sistemleri tahmin ederken baktığımızdaki gibi…
AO ve NAO’nun çoğu zaman birlikte hareket ettikleri doğru. Ama her zaman da değil. Günlük veriden korelasyon katsayısını hesapladım. 1950’den bu yana +0.56. Bu değer, bu kadar uzun bir veri seti için çok yüksek, ama uyumsuzluklara da bakmak lazım. İlginç sonuçlar çıkabilir.
AO indeksi de büyük resim GFS çıktıları gibi 3-5, belki 6-7 gün için az çok tutarlı gidiyor. Ama 10+ gün için bunu söylemek mümkün değil. Welbane’e verdiğim cevapta da vardı. Yani 10 gün için, hele ki 15 gün ve sonrası için “predictive skill” yok denecek kadar az. Aksi yöndeki varsayımınız, daha önce de söylediğim gibi tahmin sisteminizin en önemli açığı ve ikna olmamama yol açıyor.
liman
yani bir nevi garanti cepte gibi oluyor bu iş ao penceresinden bakınca..
hayatbu
Ozancığım uyarı koyarken sorumu da yanıtlasaydın bari? Tartışmayı havaturkadan takip ettiğim için senin yukarıda yazdığın yoruma cevapla demeyi unutmuşum, kusura bakma.
NAO ve onun yanısıra Atlantik ve kutup bölgesiyle ilgisi olmayan basınç yerleşimleri de (mesela EA/WR) dikkate alınmalı tabii ki. Modeller zaten hepsini yapıyor.
welbane
Ozan hocam benim merak ettiğim mesela şu an AO ile ilgili tahminlerin tamamı -14 farklı simulasyon üretiliyor yanılmıyorsam- endeksin -1’in üstüne, muhtemelen -0,5 civarına kadar yükseleceğini öngörüyor. GFS modellerinde görülmeyen bu tutarlılığın sebebi ne peki, eğer endeks modellerden türetiliyorsa?
Gösterdiğim çizgi, bugünden itibaren 6 gün sonrasına denk geliyor ve o zamanda bile tahmin edilen AO indeksleri 0’dan -2’ye kadar çeşitlilik gösteriyor. Ondan önce çok iyi bir uyum var, ama zaten GFS de 5 gün için gayet iyi çalışıyor.
arif
Bence uyum devam ediyor. Nötre doğru çıkıştan hemen sonra negatife dönüş var. Bu şu demek, Batı ve Orta Avrupa’da siklon oluşacak o tarihlerde. Yani başka bir deyişle 5 aralık gibi gelmesi muhtemel sistemin ömrü kısa ve peşinden sıcaklık artışı ve güneyli akımlar görme ihtimalimiz oldukça yüksek. Sonrasında ne zaman pozitife çıkış olursa işte o zaman yine bir soğuk dalgası beklenebilir.
Sorun değil 🙂 Anlaşamamak bazen iyidir. Farklı fikirler beni motive ediyor.
hayatbu
Ama farkında mısınız, eğer ciddi ciddi arada bir bağlantı bulunmasını mantıklı bir şekilde açıklar da ona göre bir tahmin tarzı oluşturabilirseniz müthiş birşey olacak bu:
-İstisnaları bulup hangi şartlarda bu tahminin işlemediğini bulmak lazım?
-Ozan’ın ve birçok arkadaşın dediği gibi göreceli kavramları somut bir zemine oturtmalı. Mesela ne kadar eksiden yükselirse; pozitifken de yükselirse olur mu gibi?
-Bir de soğuk hava gelse de bence önemli bir nokta olan yağışın da üzerinde durmak lazım. Yağış hakkında hiçbir tahmin mekanizması yok mu?
İkisi birlikte de oluyor zaten. Cephe yağışı da var. Sea effect çoğu zaman var, diğerlerine karışmış şekilde.
arif
Pek de müthiş sayılmaz aslında. Amerika’yı yeniden keşfetmiş gibi olursunuz biraz hepsi bu. AO gerçeği zaten bilinen bir şey. Pek çok uzman bu veriyi kullanıyor. Ben sadece yaptığım tahminlerin müneccimlikle, hislerle sallamasyon atmasyonlarla falan bağlantılı olmadığını bilimsel bir temeli olduğunu ispatlamak adına açıkladım bunları. Bir de en önemlisi beni hiçbir amatör tahminciyle aynı kefeye koymamanız en az sizin kadar bilimden yana olduğumu bilmeniz için…
hayatbuYazıyı Yazan
Müthişlikten kastım şu: O kadar karışık haritaları, modelleri şunları bunları anlayamayan karseverler için gayet basit bir tahmin yapma imkanı sağlayacaktır. Ben olaya bu açıdan yaklaşıyorum… Çünkü maalesef karseverlerin büyük çoğunluğu bu tür tartışmaları anlayamadan takip etmek zorunda kalıyor…
arif
Evet aslında fazla karmaşıklaştırmak istemiyorum demem biraz da bundan. Çoğu kişi yeterli bilgiye sahip değil. Şu haliyle en azından ortaöğretim düzeyinde bir talebenin bile kavrayacağı düzeye indirgemiş olduk işi. Bundan sonrasını detaylandırmak ise Ozan gibi akademik kariyerini devam ettiren kişilere düşer. Şu tezi inanıyorum ki hangi hocasına anlatsa ilgi çekecektir.
1) -1.5’ten yukarı olmamak kaydıyla diyelim. -1,5 i sınır kabul edebiliriz alt sınır vermiyorum -7 bile olabilir. Yaklaşık olarak -1,5 ila -7 aralığı diyebiliriz.
2)Aşağı yukarı %80 denebilir. Yüksektir düşük değil. Gelmeyen sistemler çoğunlukla Kuzey Afrika yada Ortadoğu gibi nadiren endeksin kapsama alanı dışında kalan yerlerde alçak basınçlar oluştuğu durumlarda gelemiyor. Basra alçağı nedeniyle yazın NAO’yu dikkate almayın yanıltıcı olur dememizdeki mantığın benzeri burada devreye giriyor ancak oransal olarak sıkıntı yaratacak durumda değil.
3) Negatiften pozitiften geçişin ne zaman olacağını şu adresten takip ediyoruz. Diyorsun ki bu endeks de sonuç itibariyle modellerden oluşuyor ve değişebilir. Şunu gözlemledim. Endeks değerleri her GFS çıktısındaki gibi değişim göstermiyor. Bunda ana etken sanırım AO’ya mesnet olan değerlerin sadece Avrupa kıtasıyla sınırlı olmaması. Çünkü AO kuvvetli negatifteyken evet Avrupa’da atmosfer kararsız çok negatifte ise bugünlerde olduğu gibi çok kararsız hava şartları oluyor belki ABD ya da Asya’da başka yerlerde de öyle ama aynı enlemlerde başka noktalardaki kararlı hava koşullarından olsa gerek bir şekilde denge sağlanıyor ve endeks değerleri çoğu zaman 15 gün önce ne yönde eğilim gösteriyorsa 10 gün 5 gün 3 gün de kalsa hemen hemen aynı ısrarlı eğilimi sürdürüyor. Bizim için geçerli olan durum tüm Doğu Avrupa ve Balkanlar için geçerli neredeyse. Bunu da söyleyebilirim. Aynı durum Batı ve Orta Avrupa’da basınç yükselmesi ve çoğu zaman güzel hava olarak kendini gösteriyor. Çok fazla bakmadım demişsin şiddetle tavsiye ederim en başından en sonuna kadar (kış aylarındaki benzer durumların) hepsine bak. Kafana takılan ya da seni şüpheye düşüren ikna olmanı zorlaştıracak başka bir şey varsa söyle yardımcı olmaya çalışayım.
2) Bunun için detaylı bir analiz yapmanız gerekir. Sadece soğuk sistemlere bakıyorsunuz. Ama yine de yüksek olacağına inanıyorum.
3) AO’nun 10-15 gün sonra da aynı yöne eğilim göstereceği tezinizi veriler desteklemiyor. Resmi tekrar göstereyim, baktığınız siteden.
Bir defa, yazıldığı üzere, GFS kullanıldığı açık. 21 değil 11 senaryo kullanılıyor. Arktik Salınım’ın, kuvvetli geri besleme mekanizmaları dolayısıyla daha az zikzaklı bir seyir izleyeceği doğrudur. Yani negatife doğru gidiş varsa bir süre negatife gidiyor, pozitife gidiş varsa pozitife… Ama yine de, sizin mesela en son 20 Kasım’dan tahminini yaptığınız 5-10 Aralık sistemini (15+ gün için) AO’nun kararlı olarak önce negatife sonra da pozitife gideceğinden yola çıkarak tahmin etmek mümkün değil. Bunu ben değil, yukarıdaki şekil söylüyor. Kırmızı AO senaryolarının altına çizdiğim çizgi bugünden 6 gün sonrasını işaret ediyor. Orada bile, AO değerleri -2’den 0’a kadar çeşitlilik gösteriyor. Orada bile o kadar çeşitlilik varken 15 gün sonra ne kadar olacağını sizin takdirinize bırakıyorum. Grafiğin sonu zaten 15 değil, 12-13 gün, bu da başka bir önemli nokta. Orada çeşitlilik neredeyse -4’ten 0′ kadar.
arif
20 kasımda en son 5 aralık tarihi görünüyordu ve o tarihte hemen hemen bütün çizgiler 0 civarındaydı 21,22,23,24,25,26 kasımda da öyleydi bugün de öyle. Yani hiç değişmedi. Eğer ki dediğin gibi bir karışıklık varsa zaten uzun vadeli tahmin yapmıyorum. En kötü 12 gün kala kararlı hale geliyor ama buna emin ol ki böyle.
arif
Grafiğin sonunda 0’dan -4 e kadar dağılıyor diyorsun ama 0’a giden 1 tane. Ağırlıklı eğilimin nereye doğru olduğu açıkça görülüyor. 1-2 gün sonra daha kararlı hale gelecek -2 ila -3 arasında bir değere doğru inişe geçecek bak bekle göreceksin.
Bence son kısımda yer verdiğin açıklama çok mantıklı. AO’nun aşırı eksi değerlere inmesiyle soğuyan kuzeyimizden yine AO’daki hızlı bir çıkışla soğuk havanın bize inmesi teorisi çok mantıklı.
Bu arada lütfen AO’nun gün gün arşivlerinin bulunduğu bir link verebilir misiniz?
Oh oh. Ne güzel ne güzel. Bern’de de amma kar yağıyor. Ben de size bir müjde vereyim öyleyse. Bu hafta başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi’ndeki bir çok merkezde Aralık ayı en yüksek sıcaklık rekorları kırılabilir. Hatta çarşamba kırılan rekor perşembe yenilenebilir filan. 2010 Ocak’ta da bir çok merkezde önce en yüksek sıcaklık rekorları, ardından en düşük sıcaklık rekorları kırılmıştı hatırlarsanız. Sonrasında bol yağışlı haziran, çok sıcak ağustos, bol yağışlı ekim, çok sıcak kasım ve yine sıcak bir aralık başlangıcı bizi bekliyor. Ekstrem bir yıl olmaya devam ediyor 2010. Kırılacak rekor bırakmadı.
Akşama doğru azalacak, 5-10 cm arası bekliyorum ama geçen sefer de 2-3 bekliyordum 10 yağdı 🙂 Gene süper ballıyım, Alpler’de yağmıyor sürekli Bern’i içine alacak bantlar oluşuyor.
karcı hakan
Hocam bir de Bern en balsız yer diyordun 😛 Şimdi de tek Bern’e yağıyor 🙂 Şaka bir yana Hislerim bana 10 Aralıktan sonra Bern’in karsızlıktan mahvolacağını, 🙂 Doğu Avrupa’nın coşacağını söylüyor. İnşallah hislerim yanılmaz.
Arkadaşlar içiniz gitsin istemiyorum ama paylaşmam lazım, Bern’de 2 saattir incecik ama nefis bir kar yağıyor, sıcaklık eksi 4’ü aşamadı, en ufak tane bile tutuyor… Gerçekten harika.
Santiago
Kar çisentisi galiba, onun tadı da bambaşkadır. Yerleri falan doldurur hemen.. Çimlere ve ağaçlara etkisi azdır 🙂
Ankaragücü
Kameralardan izledim. Gerçekten içim gitti. Uydu görüntüleri devam edecek gibi gösteriyor kar yağışını. Bu sıcaklık değerleri Bern için bu mevsimde ekstrem sayılabilir mi acaba?
Kameralardan da açıkça görünüyor. Süper bir kar yağışı var. Radara göre de devam edecek.
Onur
kar nasil bir seydi? izlemesi nasildi?
canlandiramiyorum resmen, sanirim unuttum artik…
BEHLÜL
En sevdiğim de budur eksili değerlerdeki sıcaklıklar ve buz, hiçbir tane boşa gitmez ve heba olmaz ne güzeldir yağan her tanenin erimeden kendine yer bulması, özellikle gündüz eksili değerlerdeki havaya bayılırım….
karcı hakan
İç anadolu ve Doğu anadolu ”Over running” tarzı kar yağışı yani 🙂
Santiago
Son 12 saatlik İskandinavya Radarı… Modeller Tallinn ve İsveç’in kuzey bölgelerinde çok hafif kar gösterirken sea effect etkisiyle yoğun yağış devam ediyor… Tallinn 24cm oldu bile… Kamera görüntüleri aşağıda… İstanbul’da yaşayanlar görüntüleri izleyince o havayı hissedebilirler 🙂
Ne kral bir hava delisi olduğunu her gün başka bir vesileyle gösteren Santiago’ya ne kadar teşekkür etsek azdır sanırım.
Santiago
Sağolasın hocam, böyle bir ortamda bizi buluşturduğun için en büyük teşekkürü sen hak ediyorsun…
bozlakgençlik40
gerçekten ikinize de en içten dileklerimle teşekkür ediyorum, artık neredeyse internet başındaki vaktimin yüzde 80’i bu sayfada ne kaçırdığımı öğrenmek için baştan aşağıya okumakla geçiyor. Böyle bir ortam hazırlayan Ozan Bey’e ve bu ortamı sürekli destekleyen Santiago’ya sonsuz şükranlarımı iletmeyi boynumun borcu bilirim. Burada hem eğlenip hem öğreniyorum bu da hoşuma gidiyor 😀
Ankaragücü
Ozan Bey, sevgili Santiago her ikinize de sonsuz teşekkürler. Ama sanıyorum bulunduğumuz durumda hava “delisi” sözcükleri bizi anlatmakta yetersiz kalıyor. 🙂
Hava manyakları veya hava sapıkları bizi daha iyi tanımlayabilir diye düşünüyorum. 🙂
Affınıza sığınarak tabi.
Bu arada Bern’de kar yağışı şu saat itibariyle tekrar başlamıştır… Sıcaklık… sıkı durun… eksi 6 derece!!!
Santiago
hocam sen Türkiye seyahatini bir gözden geçir derim 🙂
BEHLÜL
Saat: 08:55 (kaynak:wetterzentrale) itibariyle İber yarımdası ve İtalya dahil avrupanın en sıcak yeri Türkiye.
excratarius
Esas en büyük kahin bizim içimizde; DMİ yine kuvvetli yağış uyarısı verdi İstanbul için dün gece ve bugün bütün gün , fakat şimdi bakıyorum sabah yazdıkları uyarıyı kaldırmışlar. Yine ya olursa diye uyarı yayınladılar ama yağmur çok yukarılarda kaldı.
Birinci resim büyük ölçüde gerçekleşecek, bu herkesin malumu.Daha önce anlattığım sebeplerden dolayı ikinci resme güvenmemeliyiz. Böyle de olabilir, tam tersi de. Ama 7-14 gün sonrası çok çok uzak olmadığı ve bu resim 40 senaryonun ortalamasını gösterdiği için, 6-15 Aralık arasının da ılık geçmesi soğuk geçmesinden daha yüksek olasılıktır diyebiliriz. Bilimsel yöntemden ayrılmadan ancak bu kadarını söyleyebiliriz.
karcı hakan
Bugün güzel kar alan Slovenya ve Hırvatistan’a gerçekten esaslı bir kar geliyor. Pazar günü Adriyatik denizi üzerinden karaya çıkacak dehşet bir siklon, var olan soğuğun üzerine çok sağlam bir yağış getirecek. Siklon Hırvatistan’ın tam güneydoğusunda olacağı için yağışın önemli kısmı Hırvatistan ve Slovenya’da oluşacak. Ayrıca bu saydığım ülkeler Siklon’un kuzeybatısındaki soğuk cephe sebebi ile ısınmayacak ve direk kar alacak. Biz ise, siklonun Sıcak cephesi ile ısınmaya devam edeceğiz.
Görüldüğü gibi soğuk gayet yeterli yağış ise haddinden fazla. İtalyan kaynaklı ve kısa vadede gayet başarılı olan sitelerden biri olan ”Eurometeo” Zagreb’e pazar öğleden sonra ile Pazar’ı Pazartesi’ye bağlayan gece yarısına kadar tam tamına ”36 mm” kar vermiş. Hem de hiç yağmur yağmadan, direk kar şeklinde. Kar kalınlığı muhtemelen (bugün yağan karın üzerine geleceği için) 50 cm’i bulacaktır. Bi rde o yetmezmiş gibi salı öğleden sonra bir şeyler daha olacak (o da sağlam görünüyor). Çok şanslılar. Adamlar daha Kasım bitmeden kışa efsanevi bir giriş yapıyorlar. O hadiseler yaşanırken, orada olmayı çok isterdim. Allah böyle bir sistemi bize nasip etsin, amin….
Santiago
Güzel analiz eline sağlık, ama son veriler yağmur/kky gösteriyor bu bölgede, kar yağsa bile tutmaz bu sıcaklıklarla..
karcı hakan
Santiago, son güncellemeler siklonu biraz kuzeye çekmiş. Bu yüzden soğuk cephe de biraz kuzeye çekilmiş. Ama değişebilir de. Şu durumda en güzel kar yağışını Çek Cumhuriyeti, Avusturya’nın orta ve doğusu ile Polonya’nın güney kesimleri, Slovakya, Macaristan’ın batısı ve Polonya’nın güneyi alacak gibi.
BEHLÜL
Amin!!! Hakan boşuna demiyorum Slovenya diye Lujbliana diye alternatifi de Bavyera alpleri Almanya kışın kış gibi yaşandığı yerler. Böyle bir sistem bizi etkilerse efsane kış olarak kayıtlara geçer ondan sebep zor, bir de kıyı şeridinde yaşadığım için böyle bir güzellik daha da çok zor…
karcı hakan
Aslında oralarda yaşayacaksın. Bizim de onlar kadar yağış potansiyelimiz var ama, soğuk için aynı şeyleri diyemem.
Son GFS, 850 mb’da -10’u İngiltere’nin doğusundan sokup batısından çıkarmış. Şimdi seninkiler karşı takımın oyuncusu kırmızı kart görmüş gibi bağırıyorlardır: “İyeeeeeeee!!!”
Santiago
Bağırırken bi de kolunu gösteriyodur…
bulut75
🙂
Santiago
DMİ başta İstanbul olmak üzere Batı Marmara’da kuvvetli yağış ve fırtına uyarısı yaptı… Burada.
Mevcut durumu analiz edersek modellerin öngördüğü gerçekleşiyor, Trakya’da kuvvetli yağışlar devam ediyor.
Peki bu gece nasıl görünüyor?
SKIRON ilginç bir biçimde hiç yağış öngörmemiş, ama GFS 06Z çıktıları Tekirdağ-Lüleburgaz civarı için sabaha kadar kuvvetli yağış gösteriyor.
Bu şartlar bana 2007 Kasım’da Tekirdağ’da meydana gelen sel felaketini hatırlattı, ince bir hat boyunca (Tekirdağ-İstanbul) yağış sabahtan geceye kadar sürmüştü.. Makalesi burada.
tabloda (tıklayarak büyütebilirsiniz) 1929-1990 arasında ölçülmüş aylık ortalama sıcaklıklar var. açık maviler bir yılda en soğuk ayın normal ortalama sıcaklığının da altında ( 9.0 >) ortalama sıcaklıkların ölçüldüğü ayları gösteriyor. açık kırmızılar ise bir yılda en sıcak ayın normal ortalama sıcaklığının da üzerinde ( > 28.0 ) ortalama sıcaklıkların ölçüldüğü ayları gösteriyor.
verilerin tamamının ne kadar güvenilir olduğu tartışmalı tabii ki, bazı aylarda ortalama sıcaklığın “-999.9” olarak gösterildiğini de göz önüne alınca 🙂 (-999.9, eksik veri demek – Havadelisi)
1988 Temmuz ayı 30.4 ile en yüksek ortalamaya sahip. 1950 Ocak ayı da 5.4 ile gelmiş geçmiş en düşük ortalama sıcaklığın ölçüldüğü ay.
gün itibariyle adana’da kasım ayı ortalama sıcaklığı 19.7 santigrad derece, 1929-1990 arasında tutulmuş aylık kayıtlarda görülmediği kadar sıcak. bu tabloda bu yılki kasım ayına en yakın “en sıcak kasım” 19.1 ortalama ile 1966’ya ait.
Santiago
Güzel çalışma eline sağlık. İstanbul’da da bugüne en yakın kasım sıcaklıkları 1966’da görülmüş, ama bu rekoru kıracağız büyük ihtimalle. Ayrıca 66′ Aralık’ta da İstanbul mevsim normallerinin 0,5C üstünde seyretmiş.. Ocak-Şubatta ne olmuş dersin? Normallerin -2,3C altında.. O da ne? 66′ kuvvetli El Nino ile başlamış, 67′ ise hafif La Nina ile başlamış. 2010’da kuvvetli El Nino başlamış, 2011 ise son 50 yılın en iddialı La Nina’sı ile geliyor.. Bir ihtimal daha var, o da müthiş bir kış mı dersin? 🙂 Hadi bekleyip görelim…
Ankara için de durumu kontrol ettim. Beytepe’de yapılan ölçümlere göre ortalama şu anda 11.5, 1966’da ölçülen ortalama ise 11.8 derece olmuş. Tabii Beytepe’nin rakımı 1050 metre, arşiv ise 894 metreye göre, birkaç gün sonraki ısınmanın da etkisini düşünürsek 1966’dan bu yana Ankara’da da en sıcak Kasım ortalaması kaydedileceği kabul edilebilir.
Öte yandan.. Beytepe’de ölçülen yüksek sıcaklıkların birçoğu da enverziyondan kaynaklanmış olabilir mi? Merkezde enverziyon yok bunu biliyoruz, ama olay gerçekleştiğinde Beytepe’yi takip etmedik.
welbane
Ankara’da bu hafta sıcaklıklar normallerinde geçti, 12-13 dereceleri pek aşamadı; bu da biraz ortalamayı aşağıya çekmiş olabilir. Yoksa rekor kaçınılmaz. Keçiören istasyonuna göre bakılırsa rekor çıkar tahmin ediyorum.
Evet, Ozan Abi, enverziyondan kaynaklanma ihtimali de var. Günlerdir enverziyon hüküm sürdü. Özellikle 1300 rakımlı Elmadağ’da bu durum günlerdir çok hissedildi. Ankara’nın alçak ilçelerinde içinde yer yer 0 derecenin de altına inerken, Beytepe’de 3.5 derecenin altında sıcaklık yok. Buna karşın gündüzleri de bu alçak ilçeler daha yüksek sıcaklıklara ulaştı. Keçiören istasyonunun veri durumundan haberi olan var mı ?
hocam milliyet’in ilgili yazısına ne diyecez? ntv’den “dilek çalışkan” 4 aralıkta soğuk gelebilir demiş.. biz modellerde göremedik.. müneccimlik konusu altında mı değerlendirelim bu mevzuyu.?
Milliyet’in linki aşağıda verilmişti. Bu konularda artık yorum yapmak istemiyorum. Fikrim biliniyor. 4’ünde de 14’ünde de 24’ünde de soğuk gelebilir, gayet normaldir. Aralık ayına giriyoruz. Bazı pozisyonları işgal eden kişilerin kendilerini dinleyen insanları aptal yerine koyan, yarım yamalak bilgilerle yapılmış, sorumsuzca açıklamaları hem sıradan bir Türk vatandaşı hem de bilim insanı olarak beni utandırıyor.
karcı hakan
Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da yoğun kar var. Sıcaklık 1 derece. Akşam saatlerinde sıcaklık sıfırın altına düşecek ve yağış etkisini arttıracak.
Hem sıcaklığın düşmesi hem de yağışın kuvvetlenmesi örtünün bayağı bir artması demek.webcam görüntülerine göre 3-4 cm olan kar,geceye kadar 10-15 cm’e çıkabilir.
Santiago
biz de görebilecek miyiz acaba bu günleri…
karcı hakan
İnşallah görürüz Santiago, görmezsek Zagreb veya Bern’de ev bakacağım 🙂 Kötü mü Ozan’a komşu da oluruz 🙂
Santiago
riske atamam, ben İsveç’e yerleşicem =))
karcı hakan
Offf şu anda rahat 10 cm oldu. Hala da yağıyor. Santiago, İsveç’in güneyindeki adalara yerleş, canavar gibi sea effect oluyor 🙂 Ara sıra sağlam cephesel yağışlar da burayı etkiliyor. Süper yerler…
Santiago
Al sana sea effect’in okkalısı… Stokholm’un kuzeyine dikkat, ayrıca doğuda Tallinn tamamen bir sea effect yiyor şu anda.. Güneyde Kalmar, Kopenhag’da yağış daha kuvvetli ama cephe yağışına daha çok benziyor oralar… (Havadelisi kusura bakma blogunu işgal ettim resmen 🙂 )
Arkadaşlar, Slovenya’yı özelliklede Lagorska Dolina bölgesini tek geçerim şansım olsa kesinlikle orada yaşamak isterdim.. 🙂
karcı hakan
Evet! Slovenya,Bosna hersek ve Hırvatistan gibi ülkeler Adriyatik’in neminden yararlanıyor.Soğuk hava buralara indiği zaman deli gibi siklon türüyor.Adriyatik bir nevi siklon fabrikası gibi.
Bern’de harika bir kar sağanağı var sıcaklık -1.3 derece.
Santiago
Avrupa aylık ortalama sıcaklıklar animasyonu…
cümülonimbüs
Bastardi’nin yeni yazısını okuduysanız ben o tahmine %100 katılıyorum. Şu an oluşan blokajın kışın ilerleyen safhalarında İngilterenin kuzeyi ve İskandinavyaya kayacağını söylüyor bende aynen öyle düşünüyorum. Bu durum bize güzel soğuklar getirecek :).
Mevsimlik tahminlerin birçoğu da öyle bir blok’un oluşacağını düşündürecek şekilde.
cümülonimbüs
Evet haklısınız birçok veri ve tahmin birbirini onaylıyor. İskandinavyada ve İngilterede kocaman normallerden sıcak bir bölge(y.b.) var mevsimlik taminlerde. İş buradan sonra Allaha kaldı artık. Beklemedeyiz. Bu kadar birbirini tutan veriden sonra terse yatarsak küseceğim bu tahmin işine.
welbane
Weatheronline tahmini de dönem dönem İngiltere’de yüksek basıncın etkili olacağını ama çok uzun süreli kalmayacağını söylüyor. Onlar da Ocak ayında İskandinavya üzerinde bir yüksek basıncın oluşmasını bekliyorlar fakat bunun Britanya’ya çok soğuk havayı ve kış koşullarını getireceğini öngörüyorlar. Son verilere göre hazırlandığını tahmin ettiğim bu öngörü Britanya için gayet soğuk ve karlı bir kış portresi çizmiş.
Yüksek aşağı uzamazsa o zaman soğuk altından dolanıp İngiltere’yi vuruyor. “ScandiHigh” diye bağırınıyorlar sonra. Burada gayet güzel anlatılmış. Orta Avrupa’ya inmeyen (ya da çıkmayan) hiçbir yüksek bize yaramaz.
Bir kamyon yorum yazdım bu konularla ilgili… Daha fazla kafa ütülemeyeyim.
ALKIM
Dilek Ablamız haber veriyor. Batı Avrupa’daki soğuk yola çıkmış. 4 Aralık’tan sonra gelebilirmiş. GFS’te ilk 180’e giren ciddi bir soğuk yok ama vardır onun da bildiği bir şeyler.
ahahaha bu siteler forumlar bloglar falan hepsini yoldan çıkardı ya resmen 🙂
ALKIM
Soğuk dalgasının başlangıcı olarak verilen 4 Aralık tarihinde Aralık ayı en yüksek sıcaklık rekorları kırılırsa (ki son GFS’ten böyle bir tahmin yürütülebilir) çok güleceğim.
İşte Eskişehir’de dün akşam yaşanan, Türkiye’nin en büyük kar topu savaşından manzaralar. Linki atıyorum…
http://www.dha.com.tr/haberdetay.asp?Newsid=129256
ODTÜ’de iki gece üst üste yapılanlar Türkiye’nin en büyük kar topu savaşı mıdır bilmem ama Eskişehir’dekinden büyük olduğu kesin. 1000’in üzerinde katılımcının olduğu söyleniyor 🙂
Video
http://www.facebook.com/#!/pages/Odtu-Kar-Topu-Savaslari-1112122010/181920241819873
http://www.facebook.com/odtukartopu
süper 🙂
Bence en şanssız yer İzmir bu kar konusunda. Şu ana kadar 2 defa hafif yağdı ama o da yere değince kaybolacak cinsten. Siz de diyorsunuz ki kar yok diye ee o zaman biz napıcaz 😀
bu sistemin kaymağını marmarada tartışmasız balıkesir yedi 😀 merkez köylermizde karın 80 santime cıktıgını ve hala elektrik verilemeyen köylerin oldgunu balıkesir izmir yolununn 20 km nde yolun 15 saat kapalı kaldıgında eklersek konu acılmadan kapanır 😀
Perşembe günü Trakya’da şenlik var 🙂
Bir de biz niye kar almıyoruz diyorlardı. Alın size canavar gibi kar 🙂 Vallahi, 30 cm’den bile fazla kar yapabilecek potansiyelde bir sistem. Sıcaklık gün içinde en yüksek sıfır dereceye çıkıyor. ”Freemeteo meteogramları”na göre 15-16 aralık tarihlerinde toplam 32 cm kar olacak. (Edirne için) Freemeteo yağış miktarları konusunda epey başarılı bir site. Buradan bakabilirsiniz
hayırlısıyla inşaallah geliyor bu sistem perşembe göz gözü görmicek
bize niye gelmiyosa bu senlik :))) bekle bekle içim kurudu ….
Hürriyet’in haberine göre bizim 10-13 aralık sistemi Mısır’da 31 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmış.
Haber
Dün gece beklendiği gibi Fethiye, Marmaris, Finike ve Kaş ağır yağış aldılar.. Fethiye 106 kg ile ipi birinci göğüslerken, Finike 96 kg ile ikinci, Marmaris 57 kg ile üçüncü. Bir gerçek var ki bu yıl Marmaris’in yılı değil. Genellikle uzak ara önde olurken bu sezon kuvvetli yağışlar ya İzmir – Balıkesir, ya da Fethiye – Antalya arasını vurarak yurda giriyor.
Son iki gündür Marmaris’e göre dondurucu sayılacak soğuk varken dün geceden bu yana hava nispeten ılındı. Şu anda hafif yağış devam ederken rüzgar lodos olarak mı devam edeyim, kuzeye mi döneyim modunda bolca pus ile kararsız halini gösteriyor.
oh ya gerçekten sonunda muradıma erdim 🙂 hemen attık kendimizi dışarıya arkadaşlarla ve bugün de sınavımız var ama olsun karın tadı bambaşka!! Bundan sonra ne zaman gelir acaba yılbaşında gözükmüyor gibi ama inşallah bizim lehimize döner durum, bekleyeceğiz. (Eskişehir’den bildirdim)
Karadeniz üzerinden gelen yağış bakalım yükseklerde kar yağışına sebep olacak mı?
Anlam veremediğim ilginç durum…
Sabahtan beri bulunduğum bölgede rüzgar güneyden esiyor ve zaman zaman çok kuvvetli esiyor. Hava sıcaklığı bugün gün içinde, Bilkent-Beytepe civarlarında -1’in bile üstüne çıkamadı. Şuanda güneyden rüzgardan oluşan bir tipi var dışarıda ve sıcaklık dondurucu değerlerde. güneyden esen rüzgarda savrulan karlar görüyorum. Rüzgar güneyden esmesine rağmen bugün sistemin en soğuk günü(-1.3 max) ve düne göre 0.7 derece daha düşük.
Neden böyle oldu şimdi ?
Tamamen bir serbest atış denemesi yapıyorum 🙂 Sistemin Ankara’ya geliş güzergahı şu anda fazlasıyla soğuk olduğu için olmuş olabilir mi?
Yüksek katmanlardaki hava ısınmış olabilir ama yerdeki soğuk havayı süpüremiyor henüz demekki. Bugün Ankara’da bu sistemin en soğuk günü olması bence dün gece havanın aşırı soğumasına bağlı.
Doğru açıklama.
Tipik Ankara havası. Giden soğuk sistem Anadolu’da soğuk havasını bırakıyor. Henüz iç Ege’de sıcaklıklar düşük. Hatta Ankara civarından daha düşük. Sıcak hava gelemiyor. Batıdan sokulan yağış bu akşam Ankara’nın kuzeyinde Karadeniz dağlarına sıkışacak ve muhtemelen Ankara’da yoğun kara neden olacak. Lodos etkisini arttırana kadar kar beklenebilir. Muhtemelen yarın sabah yağış sona erer veya kky olarak devam eder.
Aynı durum Eskişehir için de söz konusu. Şu anda tam da tarif ettiğiniz hava olayı gerçekleşmektedir.
@ welbane, öyle gibi gözüküyor.
@ santiago, evet İç Ege’de durum açıkca öyle gözüküyor, meteogramlarda…ara katmanlarda sıcak alanlar var…Bazı kişiler İç Egede bu gece de kar bekliyor ama “freezing rain” ihtimal dahilinde…
@Ankaragücü, bahsettiğin muhtemel durum gerçekleşirse, ben yaşadım o zaman şuan 15-16 cm civarında kar var burada, eriyemedi de… 🙂 Yalnız Lodos’un hızı 1.5 saat önce bir ara 40 km/saatin üstüne çıktı.
—————
Note: Bu arada rüzgar son 1 saattir ağırlıkla kuzey olmak üzere karışık yönlerden esmeye başladı, şuanda kuzey güney doğu batı gidip duruyor. Durum istikrarını kaybetti.
Dün işler beklendiği gibi gitmedi ve kar kısa sürerek gece yarısı sona erdi. Oysa çok benzer sistemlerde Ankara yoğun kar alabiliyordu. peki ne oldu?
Öncelikle Ankara’nın doğusunda soğuk karakterli bir yüksek basınç oluşmadı. Aksine 1000 – 1005 mb değerinde alçak basınç bulunuyordu. Hatta bu alçak basınç Ege’den sokulan 1005 – 1010 mb değerli alçak basınçtan daha kuvvetliydi. Böyle olunca Ege’den sokulan sistem beklenenden daha hızlı ilerledi. Onu yavaşlatacak bir yüksek basınç ile karşılaşmadı. Süreç yine benzer olacaktı ama en azından sabaha kadar yoğun yağış söz konusu olabilirdi. Yağış Ankara üzerinde sıkışamadı. Ilık hava hızla yetişti.
Kar ve – veya soğuk bırakarak ayrılan sistemler sonrası yoğun kar yağışına neden olan ve Ankara’ya çok yarayan Akdeniz – Ege orjinli sistemler doğu bölgelerimizde Sibirya yüksek basıncı varken veya Azor daha doğuya hareket ederek kuzey – kuzeybatımıza yerleştiğinde tavan yapabiliyorlar.
10-12 aralık günleri İstanbul sel felaketinden nasıl kurtuldu ?
Yeterince ne oluşmadı ?
10 aralık sabahı boğaz tarafı çok yağmur aldığı halde,aniden neden yavaşladı ?
Ozan Bey geldiğinizde cevaplarsınız Ali Bey’in sorularını 🙂
Yeterince yağış yeterince kısa zamanda oluşmadı… Bu mevsimde çok zordur, deniz suyu sıcaklıkları çok yüksek olmadığı için…
Anlamadığım bir olay var Ntvmsnbc de havalar biraz ılıklaşacak yıl başına da ılık gireceğiz diyor Bünyamin Sürmeli 25 aralıkta soğuk bir sistem gelebilir takip ediyoruz diyor, tabi uzun vadeli bir tahmin nekadar doğru bilinmez ama Bünyamin Sürmeli bilgili adam pek sallayacağını zannetmiyorum 🙂
Bünyamin Sürmeli.
Yıl başında havanın nasıl olacağını şimdiden haber verebileceğini iddia eden hiç kimseyi ciddiye almayınız, ve sırf bu iddialarından ötürü bilgi düzeylerinden şüphe ediniz.
ozan bey o zaman baskaları (cogu kisi kimler oldugunu biliyor) nasıl oluyor da uzun vadeli tahminlerde bu kadar basarılı olabiliyorlar ben de bunu anlayamıyorum.
Uzun vadeli tahminlerde dilediğinizi dikkate almakta özgürsünüz. Benim görüşüm bellidir. Bana sorulunca cevap veriyorum, o kadar.
Bahsettiğiniz “büyük başarı” gerçekten var olsa ben de dikkate alırdım ama öyle bir şey göremiyorum.
ben buyuk bi basari diye bisey demedim genel olarak basarilılar dedim sonucta ıstatislıkler bunu gosteriyor benim asıl anlayamadıgim neden bukadar on yargili davranıyorsun.bunlari soylememin nedeni sizin yorumlarıniz gozlemlerıniz ve meteorojik olaylara yaklasıminız mukemmel derecede olusu bu kadar iyi bir havadelisinin bukadar kati bisekilde uzun vadeli tahminlere bu yaklasımı dusundurucu acıkcası
Arif bey 6 aralıkta İstanbul’da kar yağacak dedi. Ben Havaturka sohbette Arif beye 6 aralıkta kar yağması imkansız dedim. Bana güldü. 10-13 sisteminde İstanbul’da kar cm yapacak dedi. Yaptı mı? Hayır. Geçen sene yaşattıkları hayal kırıklığı da cabası. Siz hangi başarıdan söz ediyorsunuz? Biz mi körüz yoksa?
soyledıkleri olsaydı buyuk bi basarı olurdu zaten ben genel olarak basarılı goruyorum zaten 20gun oncesinden de hersey net olarak belli olmaz son anda buyuk degişmeler gorulebiliyor benım burada basarılı bulmamın nedeni 15 20 gun oncesinden bizim soguk havadan etkilenecegimizi tahmin edebilmiş olmasıdır iste buyuk basarı budur.
Ozan Bey kendi bakış açısı ile tamamen haklı. Her ne kadar bu konuda kendisi ile sıkça tartışmış olsak ta o konuda hakkını vermek gerekli.. Kendi adıma 29 ekim, 40 günlük ılık dönem ve 12 aralık için yaptığım şeyin bir tahmin değil istatistiksel olasılık vurgusu olduğunu belirtip adımı temize çıkartayım. 🙂
Gerçekten ama gerçekten 1 hafta sonrasını görebilecek data elimizde olmadığından o döneme tahmin yapıyorum demek komik oluyor. 🙂
Yalnız tahmin ile olabilirlik arasınada bir fark olması gerekli.
“Bu sene havalar kasımda, ekime göre soğuk olabilir” demek doğal, zaten olması gereken, müneccim olamayı gerektirmeyen bir vurgu. Zaten öyle olur. Gelen ve giden bir sistem sonrası 2 haftalık ara dönem doğaldır. Geçmişte 11 – 13 aralıkta bir sistem olmuşsa, 26-28 arası bir tane daha sıklıkla gelmiş, 27 aralık bu nedenle soğuk ve karlı olabilir vurgusu tahmin olmamak kaydı ile bana tutarlı geliyor. Altını çizmek gerekir ki yılbaşları istatistiksel olarak çoğunlukla ılık geçmektedir. Bu nedenle bu riskli bir öngörüdür. Aralık karlı, 1 ve 4-5 ocak karlı geçebilmekte iken istatistikler 25 aralık – 4-5 ocak arasını daha ılık vermektedir. Yine de ben böyle bir olasılığı tekrar, tekrar vurguluyorum.. Uzun süreli bir tahmin olmadığını hatırlatarak..
Çerkez, bence asıl sizin benim görüşüme hala “önyargı” demeniz düşündürücü. “Önyargı”, adı üstünde, pek bilgi edinilmeden ve tartışılmadan edinilmiş yargılara denir. Çok uzun vadeli tahmin yöntemlerini ben gayet ciddiye aldım, burada uzun uzun tartıştık, benim yargım asıl o tartışmalardan sonra olgunlaştı. Tartışmalar önceki sayfalarda var.
Kış mevsiminde, eğer hava mevsim normalinden ılıksa, aynı havanın 15-20 gün sonra daha soğuk olma olasılığı tahmin ediyorum ki %50’nin üzerindedir. Bunu tarihsel verilere bakarak siz de hesaplayabilirsiniz.
Sizce Afyon Meteogramındaki siyah halka içine aldığım durum, bugün beklenen yağışı donan yağmur yapabilir mi ? Akşam saatlerinde ara katmanda bir ısınma var, altı ve üstü daha soğuk….
Bana göre İç Ege’de bir çok yerde görülebilir donan yağmur. Güzel tespit..
Dmi Denizli’de hafif donan yağmur var diyor. Yine tam isabet Mehmet bey.
4C’de yağmur nasıl donuyorsa 🙂 Mail yolladım aldın mı Çihiro?
O sembolü o sırada Balıkesir’e koymaları lazımmış bence… 🙂
Evet iyi yakalamışsın Mehmet 🙂 Ama en temizi hiç bulaşmasınlar. Yağmur, kar, güneş, sis yeter onlara 🙂
Ege’den yeni gelen sistem şu anda İzmir merkezde kar olarak kendini göstermekteymiş DMİ sondurumlarda öyle gösteriyor saat 11 güncellemesinde. Bilgisi olan, gören, duyan var mı acaba?
Devrim arkadaşımız canlı olarak bildirdi
10-13 Aralık’ın başlığında. Bugün hala 13 Aralık 🙂
😀 Yeni yağış dalgası geldi diye hiç bakmamıştım oraya hemen bi bakim
Selamlar
Havacity ve wowturkey ailesi olarak bu aksam ATV haberdeydık. Güzel bir röportaj oldu bizim için sesımız boylece ulusal basında ciddi olarak ilk defa duyuldu. Yakında hurriyet ve sabah gazetelerının pazar eklerınde cıkacak bir roportajım daha olacak umarım daha buyuk kıtlelere ulasırız.
Arkadaşlar az önce ATV haberi izledim bizim gibi amatör bu işle uğraşan arkadaşlar çıkmıştı haberde acaba diyorum aramızdamı bu arkadaşlar 4 tane blogtan bahsettiler heralde bizim blogda vardır içinde düşünüyorum bu işle uğraşan 40 bin kişiden söz ettiler nekadar doğrudur bilmiyorum tabi. bu işle amatörce uğraşanlar olarak haberimizin yapılması heralde bir ilk oluyor sevindim doğrusu. işi ilerlettiğimizden tahmin bile yapabildiğimizden hatta istanbula neden kar yağmadığından bahsetti arkadaşlar.kutluyorum
wowturkey’deki forumda Atv’nin forumun meteoroloji sorumlusu Orçun Bostancı’ya ulaşamadıklarına dair bir not düşülmüştü 10 gün önce. Sonrasında ulaşmışlar. Bugün de Havacity.com sitesinin sorumlularıyla bugün İstanbul Ulus Parkında ropörtaj yapıp yayınlamışlar. Hem wowturkey forumunda hem de Havacity.com sitesinde konuyla ilgili bilgilendirmeler var. Ben geç gördüğümden haberi izleyemedim. O da yakında internete düşer nasılsa. İlk kez amatör meteorologlar ciddi anlamda haber oluyor televizyonda. Havaturka üstadı Arif Bey de Habertürk’le anlaşmış diye duydum ama ne zaman ekrana çıkacak, bilgim yok.
Evet ben de izleme fırsatı buldum haberi merak etmiştim acaba hangi bloglardan diye, şimdi öğrenmiş oldum.
Polonya’dan bir kamera. Bakmanızı şiddetle tavsiye ederim 🙂
Nasıl bir sis tahminidir bu böyle !

Rüzgarın hızına bakın, bir de beklenen hadiseye bakın.
Tespit ettiğim iki imkansızlık durumu var; benim bildiğim sisli koşullar, ya çok hafif rüzgarlı ya da sakin hava da, sıcaklığın çiy noktasını (Dew Point) yakaladığı veya altında kaldığı zaman oluşur. Zaten Beytepe’deki gözlemlere göre, bugünlerde 6 derecenin üstüne dahi çıkamıyor bu çiy noktası. . . Daha da önemlisi çiy noktası tahminleri de bunu şu anda desteklemiyor. En düşük sıcaklık zaten 9 gösterilmiş. Nasıl olcakmış bu sis anlamadım.
Ben mi yanılıyorum acaba ?
DMİ bu… Ankara’da sonbahar (ya da kış başında) başka hadise yoksa sis olur dediler herhalde. Senin şu anlattıklarını dikkate alacak adam acaba bu tahmini yapanların içinde var mıdır? İstersen mail atıp sor 🙂
Bu sabah Ankara’da sis varmış, ona istinaden bu tahmini yaptılar sanırım. Ben de DMİ nin az bulutlu ve güneşli simgelerine anlam veremiyorum. Bahar ve kış aylarında, DMİ , güneşli simgesini hiç kullanmıyor,a z bulutlu simgesini kullanıyor. Halbuki, İstanbul’da kış ortasında bile tek bir bulut bile olmayan günler oluyor. Neden o günler için güneşli değil de parçalı veya az bulutlu tahmini yapılıyor anlamıyorum. Herhalde kış ayı bu, bir yerden mutlaka bir bulut gelir diye düşünüyorlar.
Sabahları etkili olacak bir sis ise ondan koymuş olabilirler. Dmi’nin “sabah sisli, öğlen parçalı bulutlu hava” simgesi yok malum.
Her durumda çiy noktası veya rüzgar durumu buna el vermiyor. Günün bazı zamanları rüzgar hafifliyor ancak, hiçbir zaman gösterilen sıcaklık durumu ile çiy noktası birbirini yakalayamıyor. Şu anda mesela Dew Point, Beytepe’de 5 derece bile değil, kaldı ki en düşük sıcaklık olarak zaten 9 yazıyor.
Bu arada kimsenin dikkate almayacağını bildiğim halde, mail attım 🙂
O sis diye gösterilen salı günü, bırakın sisi, sıcak nefesinizde bile buhar çıkmıyordu 🙂
Ozan Bey, ABD de bulunduğum yıllarda, bir havadelisi olarak sürekli Weather Channel’i izliyordum ( keşke bizde de hava durumu kanalı olsa), orada bütün bültenler Jet Stream’in konumunu gösteren harita gösterimleri ile başlıyordu ve tahminlerini de jet stream in konumuna göre açıklıyorlardı. Türkiye’de ve hatta Avrupa’daki tahminlerde ise takip ettiğim kadarıyla jet stream’den hiç bahsedilmiyor. Jet Stream konusunda bilgi verebilirseniz çok memnun olurum.
Çok genel bir soru sormuşsunuz. Bu tür kavramlara dair genel bilgilerin olduğu sayfaları orta uzun vadede oluşturacağım. Madem İngilizceniz de iyi, şu sayfayı kısmen ya da tamamen çevirip neden bizimle paylaşmıyorsunuz 🙂
Keske sormasaydım, bana iş çıktı 🙂 Linkini gondermiş olduğunuz yazı çok güzel, fakat gerçekten uzun ve biraz karışık. Tercüme edebilmem için ilk önce yazılanları tam olarak özümseyip, sonra da özetlemem lazım. Zaman bulduğumda yapacağım. Benim aslında sormak istediğim, Amerikalılılar olayı çok basite indirgemişlerdi, Jet Stream’in kuzeyinde kalan yerler soğuk oluyordu, güneyinde kalan yerler ise sıcak. Benim asıl merak ettiğim, ABD’de Jet Stream bütün hava durumu bültenlerinde yer alırken, neden bizde ve hatta Avrupa’da hemen hemen hiç yer almıyor, ya da bahsedilmiyor? Bu Amerikalıların her şeyi basite indirgeyip anlatma geleneklerinin bir ürünü mü ( … for dummies gibi)
Avrupa ile ilgili olarak, şu linkte, İngilterede’de 2004 Temmuz ayının normallerden soguk geçmesini, jet stream’in güneyde kalıp, İngiltere üzerinden geçmesine bağlamışlar.
Evet, bir nevi basitleştirme diyebiliriz. Atmosfer bir bütündür, mesela 850 milibar’da -10 girecek, hava çok soğuyacak deniyorsa jet akımları da buna uygun şekil alıyordur zaten. Belki oralarda bunu jet akımlarıyla anlatmak alışkanlık da olabilir, bilemiyorum. İngiltere’de normallerinden soğuk geçen her yaz ayı daha güneye inen jet akımını da içermek zorundadır. Jet akımları hava kütlelerinin sınırlarını takip ediyor, mesela polar jet kutupsal hava kütlelerinin güneyinden dolaşıyor… Karcı Hakan’ın şu yorumunu da okuyun.
Selamlar.. .uzun bir süredir tüm yorumlarınızı okuyor, tez-hipotezlerinizi takip ediyorum..sizinle beraber hava olayları ile ilgili bu kadar insanı görmek memnuniyet verici…sorularıma gelince:
1- AO ve NAO yaklaşımları ortaya konan tahmin modellerinin bir sonucu mu yoksa o modeller bu ikiliye dayanarak mı ortaya çıkıyor. Yani bölge itibarı ile AO ve NAO bugünkü değerleri üzerinden -çeşitli ihtimaller doğrultusunda- önümüzdeki günlerde nasıl bir seyir hali alacak sorusunun cevabı olarak mı ortaya çıkıyor? Eğer öyle ise yine tahmin modelleri bizim öncülümüzdür demek değil mi?
2- Yok, hava tahmin modelleri;
AO ve NAO veri yaklaşımları ve önümüzdeki zaman zarfındaki seyirlerine göre mi oluşturuluyor. Eğer böyle ise AO ve NAO’nun önümüzdeki dönemki seyrini hangi tahmin metoduna göre oluşturuyorlar?
3- AO ve NAO kutupsal ve Kuzey Atlantik bölgelerine dayanan veriye sahip. Peki Türkiyenin doğusunda yerleşen, zaman zaman Rusya-İran-Irak-Arabistan merkezli, güçlü yüksek basınçlar tahminleri etkilemiyor mu? Zaten ülkemize uzun zamandır gelemeyen sistemleri geride bloke eden en önemli faktör bu değil mi?
Merhaba.
AO ve NAO (ve bunlara benzer öteki indeksler), geniş ölçekli basınç dağılımı hakkında daha basit bir fikir edinebilmek ve ana basınç merkezlerinde (Azor, İzlanda, kutup bölgesi vb.) olan biteni daha rahat takip edebilmek için hesaplanan sayılardan ibaret. Bugünkü, bilinen basınç dağılımı üzerinden bugünün indeksleri, modellerin hesapladığı 5-10-15 gün sonraki olası basınç dağılımları üzerinden de o günlere ait olası indeksler hesaplanıyor. Amatör camiada, indekslerin modellerden bağımsız olduğu ya da modelleri belirledikleri gibi, nasıl oluşup yerleştiğini anlayamadığım kanılar var. Bu kanılar kesinlikle yanlıştır. AO ve NAO tahminleri, model çıktıları üzerinden üretilmektedir (bunun yoruma açık bir tarafı yoktur, bu bir bilgidir). Yani, modellerde 5-10-15 gün sonrası için gördüğünüz belirsizlik, AO ve NAO için de geçerlidir. (şu yorumumu da mutlaka okuyun). Yalnız şu var: AO ve NAO indeksleri, hesaplandıkları bölgelerin özellikleri gereği, daha az zikzaklı bir seyir izleyebilmekte ve eğilimlerinde biraz daha kararlı olabilmektedir. Bu yüzden önümüzdeki günlerdeki seyirlerine bakmak, tahminlerin ana hatlarıyla şekillendirilmesine yardımcı olabilmektedir. Öte yandan, önümüzdeki günlerdeki seyirlerine bakarak indekslerin 10-20 gün aralığında hangi değerleri alacağını bilmek, şu anki bilimsel imkanlar çerçevesinde mümkün değildir. AO ve NAO’nun temel alındığı uzun vadeli tahmin yöntemlerinin beni halihazırda ikna etmemesinin ana sebebi de budur.
Üçüncü sorunuz çok önemli. AO ve NAO’ya bu kadar çok kafayı takmak Türkiye iklimini kışın da etkileyen diğer faktörlerin tamamen es geçilmesine neden oluyor. O konularda amatörce de olsa araştırma yapılmasını öneririm.
Havadelisi, kış sonunda tam mutabık olacağız bu gidişle. Hadi bakalım hayırlısı. Söylediklerinin neredeyse hepsine katılıyorum diyebilirim.
Arif Bey afedersiniz ama sizi anlamakta güçlük çekiyorum. Daha bir kaç gün önce AO’ya dayandırdığınız bir tahmin modeliniz vardı. NAO ve AO’yla gayet ilgili amatör kitlenin öncülerindensiniz. Hatta bu konularda bildiklerini sizden öğrendiğini iddia ettiğiniz kimseler bile var iken Ozan’ın söylediklerinin neredeyse hepsine katıldığınızı söylemeniz şaşkınlık uyandırıcı.
Ben Ozan’ın AO ile ilgili yorumuyla ilgili kullandım bu ifadeyi. Bakın, dikkat ederseniz kendisi daha düne kadar bazı meteoroloji uzmanlarını, konumlarını dikkate almadan, nasıl bu kadar sorumsuz bir şekilde öngörülerde bulunabiliyorlar şeklinde itham etmekteydi. Ancak bugün AO’ya bakarak mesela Dilek Çalışkan’ın yaptığı gibi ana hatlarıyla bu şekilde tahminler yapılabileceğini söylüyor. Böylece doğruyu bulmuş oluyor. Tebrik ediyorum. Kendisini AO’daki eğilimlerin uzun vadede de çoğu zaman sapmadığına ikna edebilirsek sorun tamamen çözülmüş olacak ve sanırım uzun vadeli tahminler konusunda hemen hemen tam mutabakat sağlamış olacağız. Anlatmak istediğim budur. Uzun vadeli hava tahminleri dışındaki konularda da zaten çoğunlukla hemfikir olduğumu bundan önce de söylemiştim.
Demek doğruyu bulmuş oldum? 🙂 Vallahi bu yorumunuz beni de şaşkınlığa düşürdü. O kadar yazıp çizip anlattım. Negatiften nötre yükselen AO’nun soğuk hava dalgasına yol açabildiğine dair gözleminizin gayet iyi olduğunu, ama uzun vade tahmin gücü bakımından zayıf olduğunu, bu işlerin içinde birisi olarak benim için ikna edici olmadığını söyledim; sebeplerini örnek ve şekillerle gösterdim. Daha ne diyeyim bilmiyorum. Açıkçası bezdim biraz, kimse benimle aynı fikirde olmak zorunda değil; ama anlattığım şeyleri, tavrımı yanlış aksettirmeye çalışmanız üzücü.
Dilek Çalışkan’ın “tahminine” olan eleştirimin de sonuna kadar arkasındayım. Beni insanların eğitimleri, konumları ya da ünvanları değil, ortaya koydukları işler alakadar ediyor. Kendisi “Soğuk hava yolda” diye başlık attı, bugün o haber NTV’nin “Hava Durumu” bölümünden kalkmış, yerine şu haber gelmiş. Eleştirimin ne kadar yerinde olduğunu Dilek Hanım böylece kendisi kanıtlamış oldu. Milyonların izlediği bir haber kanalının internet sitesine iki model çıktısına ya da indekse dayanarak “YOLDA” diye başlık atıyorsun, üç gün sonra model gayet doğal olarak değişip görünen soğuk kıytırık hale gelince bunu kaldırıp asıl soğukları 1 hafta sonraya alıyorsun. Bunun savunulacak bir tarafı yok.
Bence siz şunu anlamıyorsunuz: Dilek Çalışkan’ı milyonlarca, sizi belki binlerce kişi takip ediyor. Ama hem siz hem O, hem de Cemal Hoca, bilimselliği gayet tartışmalı yöntemlerle uzun ve çok uzun vadeli tahminler yapmaktan ve bunları “geliyor, yolda, o iş bitti” tarzında duyurmaktan hiçbir çekince duymuyorsunuz. Dilek Çalışkan’ın duyurusu 3 gün önce bütün haber kanallarında flaş haberdi. Farkında değil misiniz, yoksa bilmezlikten mi geliyorsunuz Arif Bey: Eğitim kalitesi ve seviyesi düşük bir toplumuz. İnsanların önemli bir kısmı zaten bilime değil safsatalara inanma eğilimi gösteriyor. Sizin ve sizin konumunuzdaki diğerlerinin bunları yapması, insanların bilimsel yöntemler hakkında yalan yanlış izlenimler edinmelerine yol açıyor. Mesela tahmin tutmayınca Cemal Hoca’ya “bu ne biçim profesör!” deniyor. Oysa kendisi değerli bir bilim adamıdır, 10-15 günlük tahmin yapıp insanları bunlarla meşgul ederek bilimin değerini kendisinin düşürdüğünün, insanların ona ve bilime karşı olumsuz tavır almalarına yol açtığının farkında değil. Siz de “Ozan kabul etti, dediğime geliyor” diyorsunuz. Böylece insanlar, AO indekslerini alt alta yazıp 15 gün sonrasını söylemenin hemencecik kanıtlanan geçerli bir bilimsel yöntem olduğunu, “olayın çözüldüğünü” düşünmeye başlıyorlar. Siz de bundan hiç rahatsızlık duymuyorsunuz. Övülmek güzel şey tabii.
Neyse. Sanırım benim işim biraz zor. Enerjimi daha idareli kullanmalıyım. Bu yorum da bunun başlangıcı olsun. İyi akşamlar.
Ozan kardeş, daha az önce Gökhan Abur radyoda söyledi 5 aralıkta ciddi bir soğuma ve Trakya’dan başlayarak kar yağışı beklediklerini. İstanbul’da da karla karışık yağmur olabileceğini. Anlayacağın NTV meteoroloji biriminin o sistemi kaldırdığı falan yok. 7sinden itibaren tekrar ısınma olacağını ayrıca bu sistemden de daha etkilisinin 13ünden sonra gelebileceğini söyledi. Kısacası 15 gün sonrasına yine ve yeni bir tahmin yapmış oldu. Bunu söyleyen Dilek de değil üstelik. Meteoroloji yüksek mühendisi Gökhan Abur. Amiyane tabirle ustası. Bir de olaya şu yönden bak. Bu insanların hepsi mi bilmiyor bu işi, hepsi mi sorumsuz ve bilimsellikten uzaklaşıyor sence? Şimdi diyeceksin ki söyleyene değil söylenene bakarım. Tamam ne diyeyim. Sen de haklısın. Orta ve uzun vadede eğileceğim demiştin şu AO işine. Enerjini idareli kullanaraktan eğilirsen başarılı bir çalışma ortaya çıkabilir. Sonuçlarını paylaşırsan memnun olurum. Övülmek güzel şey tabii demişsin. Hiç öyle bir derdim yok. Bunu da bilmeni isterim. Son olarak AO -2, -3 aralığına doğru inecek bak göreceksin demiştim geçenlerde hatırlarsan. Geliyor işte. Bütün bunları not ediyorsundur sanırım. İlerde lazım olacaktır çünkü. Yoksa seni ikna etmem çok zor olacak. Fikir ayrılıkları bazen iyidir. Değerlendirmek gerekir. Bazen böyle anlaşamadığımız durumlar oluyor ama olsun hiç sorun değil. Sonuçta senle frekansımız tutuyor genelde. Önemli olan da bu. Yaşasın hava deliliği 🙂
Sözün bittiği yerdeyiz. Ben şimdi “gelmeyecek” demiş mi oldum? “Hayır, henüz bilinemez, tesadüf olur” diyen insana “geliyor işte” demek gerçekten çok garip. Aradaki farkı hiç değilse sizin anladığınızı sanıyordum. Neyse, umarım bu kış bol bol kar yağar da, herkes daha sağlıklı düşünebilir. Hoşça kalın.
NAO evet ama AO kuzey atlantikle sınırlı değil, küresel olarak orta enlemlerle kutup arasındaki basınç farkını ölçüyor. Dolayısıyla sizin bahsettiğiniz basınç alanlarını da bir şekilde hesaba katar diye düşünüyorum.
Doğrusun, ama yine de ikisinden de önemli ölçüde bağımsız olan paternler mevcut. Mesela şu.
Konuyla alakalı olarak, özellikle senin ilgini çekebileceğini düşündüğüm makaleler:
Krichak_Alpert_IJC_2005.pdf erişimi için tıklayın
Frederiksen.pdf erişimi için tıklayın
adgeo-26-93-2010.pdf erişimi için tıklayın
Weatheronline’daki yapım ve test aşamasında olan, yakın bir zamanda yayımlanmaya başlayacak yeniliklerden bahsetmek istiyorum. NAO ve modellendirmeler ile ilgili bir şeyler hazırlanmış. Bu onun yapım sayfası. Bitince, yakında “Uzman Haritalar” kısmında Indeks bölümünde yayımlanacak. Aldığım bilgilere göre, AO’nun koyulup koyulmayacağı henüz şüpheli.
İkinci yenilik ise, halen denenme aşamasında olan uzun vadeli CFS tahmini… Aşağıda denenmekte olan Aralık ortalama sıcaklık modeli var. CFS modeli Ağustos 2011’e kadar gidiyor. Tabii, denenmekte olan bir model olduğu için, Weatheronline Uzman Haritalar bölümünde yayımlandığı başladığı taktirde bile “UYARI! BU MODEL KULLANILIRKEN DİKKAT EDİLMELİ” yazısı bulunacak. (İsterseniz haritanın üstüne daha sert dilde bir yazı koyayım 😀 )
Aşağıdaki resim, şu anki CFS’nin Aralık Avrupa ortalama öngörüsü… İsterseniz, bu denenme aşamasındaki CFS’nin Ağustos 2011’e kadar olan ki, ortalama sıcaklık modellerini burdan paylaşabilirim.
CFS zaten burada da yok mu? Sizinkinin farkı ne olacak?
Veri bakımından farkı yok. Sadece formatı farklı ve 8. 9. 10. aylar daha belirgin hale getirilmeye çalışılıyor.
merhaba sizinle bir tespitimi paylaşacağım. cuma ve cumartesi dmi’nin verdiği kuvvetli lodos uyarısında harita üstünde marmara bölgesinde 60-80 km hızla eseceği uyarısında bulundu fakat bursa’da fazla etkili olmadı. benim tespitim burada cuma cumartesi esen lodos bursa için söylüyorum sıcak değildi sıcak esmiyordu fakat dün gece saatlerinde çıkan lodos çok sıcak esiyor ve şu an zaman zaman etkili oluyor ki dmi 40-60 km hızında eseceğini bildirdi fakat cuma ve cumartesi esen lodosdan daha sert esiyor bunun sebebi ne olabilir? soğuk esen lodos dahi olsa fazla etkili olamıyor ama sıcak ılık esince bursada özellikle yıldırım ilçesinde 2 kat daha etkili oluyor tespitim bu 🙂 beni bu konuda bilgilendirirseniz sevinirim.
Lodosun taşıdığı hava kaynak bölgesinde her zaman aynı sıcaklıkta olmuyor, bu ilk sebep. İkinci sebep ise, rüzgarın tam olarak hangi yönden estiğiyle ilgili olabilir. Bölgeyi çok iyi bilmiyorum, ama eğer rüzgar, tam olarak, Uludağ’ın kuzeyindeki, Bursa’ya çıkan vadilerden birinin doğrultusunda eserse “fön” olayı daha etkin gerçekleşeceğinden esen rüzgarın hem hızı hem de sıcaklığı artacaktır.
Bu ikinci sebebin akla yakın olup olmayacağı konusunda diğer Bursalılar belki bize yardımcı olabilir.
teşekkürler havadelisi 🙂
AO ve NAO kuvvetli negatifte.

Yani Avrupa üzerinde alçak basınç etkili (AO), İzlanda ab ile Azor yb ters köşelerde (NAO).

İndisler yalan söylemez 🙂
Bu kadar basit işte 🙂
Olay budur.
http://worldweather.wmo.int/
Haritaya tıklıyorsunuz, ülkeyi seçiyorsunuz, seçtiğiniz ülkedeki bazı merkezlere ait aylık sıcaklık, yağış ve yağışlı gün sayısı ortalamalarına ulaşıyorsunuz. Çok güzel bir uygulama.
Teşekkürler.
1950′den 2010′a kadar kış dönemindeki tezimizi destekleyen durumları çıkardım. Şu excel dosyasında mevcut.
Yalnız şu hususun altını çizmek isterim. Bize soğuk hava dalgaları sadece bu şekilde gelmiyor, farklı şekillerde de geliyor. Mesela kuvvetli pozitiften nötre yaklaşmalarda da yada daha farklı şekillerde de olabiliyor bu. Ancak onlarla ilgili bir genelleme yapamadığım için birşey diyemiyorum. Farklı tezler üretebilen varsa üzerinde çalışabilir. Bir de yolladığım tarihlerde dikkat ederseninz nadiren de olsa bazı sistemler soğuma getirmemiş. Basınç yerleşimleri fena değil ama soğuma yetersiz mesela.
Çok teşekkür ederiz. Orta-uzun vadede bu konuya ayrıntılı olarak eğileceğim.
1950 Ocak’tan 2010 Ekim’e kadar tüm günlük AO ve NAO değerleri ise şu excel dosyasında. Belki başka çalışmalar yapmak isteyenler de olur.
Bern’den kar manzaraları…
Çalıştığım enstitünün arka bahçesi, dün:
Çalıştığım enstitünün arka bahçesi, bugün:
Evimin arka bahçesi, bugün:
Bu gece biraz daha kar yağışı bekleniyor. Sıcaklık şu an eksi 2 derece.
Ozan bey çok şanslısınız. Hayran olmamak mümkün değil. Bizim Gaziantep’e de böyle karlar bekliyoruz. Örneğin 25 şubat 2003 günü DMİ kayıtlarına göre 47 cm. kar yağmıştı Gaziantep’e. Tabii ki böyle ekstrem değerler çok zor yakalanır Güneydoğu’da. Ama 70’li yıllarda 1 metreye yakın karlar yağarmış Gaziantep’te. Aradan geçen 40’a yakın yıldan sonra ortaya çıkan bu ısınmanın bence 2 suçlusu var. Birincisi küresel ısınma, ikincisi Güneydoğu Anadolu Bölgesine yapılan barajlar. (GAP Projesi) Siz ne dersiniz?
Küresel ısınma konusunda emin değilim ama hem şehirleşme hem de GAP Gaziantep merkeze düşen kar miktarını etkilemiş olmalı. 2003 çok uzak bir geçmiş değil, demek ki yoğun karlar yine yağabilir, umutsuzluğa kapılmayın.
Beklentilerim gerçekleşti ve Ljublijana’da yoğun kar yağışı var. Zagreb’te ise yağış zayıf durumda. Ancak akşam saatlerinden itibaren kar yağışı iyice etkisini arttıracak. Ve muhtemelen bu şehirler 30-35 cm’e ulaşacak. Slovenya radarı. Hırvatistan radarı.
O nasıl bir kar yagısıdır sis gibi 🙂
İnanılmaz yağıyor. Keşke gündüz yağsaydı daha net belli olurdu.
Arif Bey’in AO’nun eksilerden pozitif değerlere tırmanması halinde Türkiye’de soğuk ve yağışlı bir sistem oluşmasıyla ilgili hipotezini ve diğer arkadaşların ilgili yorumlarını dikkatle takip etmeye çalıştım. Öncelikle ayırdığı zaman ve harcadığı emek için Arif Bey’e teşekkür ederim. Verdiği örneklerin hepsi kendi hipotezini doğrular nitelikte. Bununla birlikte bir çok arkadaşın belirttiği üzere AO’nun tek başına değil de NAO’yla birlikte değerlendirilmesi gerektiğine şiddetle ve ısrarla katılıyorum. Yaklaşık bir ay önce NAO-AO indisleri ve Türkiye’deki etkileriyle ilgili Atış Serbest’te başlayan tartışmalardan birinde geçtiğimiz yıl cnnturk’te Bünyamin Sürmeli’nin tahminlerinin yer aldığı sayfanın altındaki (Arif Bey’in de yer aldığı) yorumlarda “emayfa” nickiyle yorumlarda bulunan biri vardı. Bu arkadaş sadece AO’dan değil, NAO’dan, bununla birlikte içinde bulunduğumuz yılın La Nina veya El Nino olmasını da gözönünde bulundurarak NAO ve AO’nun ne şekilde yorumlanması gerektiğine örnekler vererek tahminlerde bulunuyordu. Bu tahminlerinde de gayet başarılıydı. cnnturk’ün arşivleme sistemine güvenerek nereden baksanız 5-6 A4 sayfası tutacak bu yorum ve açıklamaları kendim arşivleme gereği duymadım ve maalesef bu yılın başında sayfadaki yorumlar resetlendi. emayfa da geçtiğimiz yıl bildirdiği üzere işlerinin yoğunluğundan (ve yine yanlış hatırlamıyorsam yurtdışındaki programından) dolayı yorum yapmayı bıraktı ve izini kaybettim. El nino, La nina, NAO, AO vb. terimlerin Türkiye’deki meteorolojik mevzulara etkisi hakkında yeterli bilgi ve birikime sahip olmadığımdan bu yorumlar hakkında fikir yürütemedim. Tek hatırladığım geçen yılki meteorolojik koşullar dahilinde (Arif Bey’in de AO tarafını gündeme getirdiği) AO’nun negatiften nötre yakın değerlere ulaşması ve NAO’nun da aynı şekilde nötre yakın değerlerde bulunması durumunda 7-10 gün süre içerisinde yurdumuzun soğuk ve yağışlı bir sistemin etkisine gireceği yönündeki hipotezi idi. Arif Bey’in kendi forumundaki ziyaretçi defterinde yayınlamış olduğu yıllara dair veriler kendi iddiasını kanıtlar nitelikte olup bu verilerin NAO değerleriyle birlikte incelenmesi durumunda daha genelgeçer bir takım sonuçlara ulaşılabileceğini düşünüyorum. emayfa’nın açıklamaları hakkında fikir yürütemem, kaldı ki açıklamaları elimde yok. (Daha önce yazdıklarını arşivleyen, bu kişiye nasıl ulaşılacağını bilen biri varsa lütfen bildirsin). Sonuç olarak Arif Bey’in AO verilerinden yola çıkarak öne sürdüğü iddia NAO ve o yılın El Nino, La Nina yılı olmasıyla birlikte değerlendirildiğinde ortaya çıkacak saptamalar çok daha genelgeçer tahminlere yol açabilir. (Demek istediğim El Nino yıllarında negatiften nötre doğru bir AO yerine pozitiften nötre doğru bir AO ile birlikte NAO’nun da nötr civarı bir pozisyonda olmasının gerekebileceğinden bahsediyorum). Bu çalışmayı yapmama yetecek birikime sahip olsaydım (veya geçtiğimiz yıl emayfanın hipotezini yeteri kadar analiz edip anlayabilseydim) gereken araştırma ve sonuçları hakkında yorumda bulunma işini hiç birinize bırakmazdım ama maalesef böyle bir durumum yok. Saat biraz geç, umarım söylemek istediklerimi doğru olarak ifade edebilmişimdir.
Alkım hiç merak etme, emayfa da o bildiklerinin çoğunu bana danışarak öğrenmişti. Yani memba burada. Karşınızda duruyor 🙂
Selamlar. Bloğunuzdaki paylaşımları ilgi ve beğeniyle takip ediyorum. Hava olayları ile ilgili Havaturka ziyaretçi defteri ile birlikte başka bir benzeri olmadığını düşündüğüm bloğunuza katkı yapmak istedim. ALKIM arkadaşımızın yorumunu okuyunca geçen seneki emayfa isimli yorumcunun bazı yazılarını kaydettiğim aklıma geldi ve Hem emayfa’nın hem de sizlerin müsaadesi ile paylaşmak istedim. Saygılarımla..
“emayfa, yorum 1. 15 Şubat 2010 Pazartesi 12:02:08
Arif Bey bu kış yaşadığımız tüm havalar tamamen indexlere uygun gidiyor. 17-20 Şubat arası beklenen ılık havalar da, ya da yine 23-28 Şubat arası beklenen mevsim normali üstü havalar da indexlere uygun. Nedenleri çok uzakta aramanıza gerek yok. Aynı şekilde 19 Ocak ve sonrasındaki 3 haftalık dönem de indexlere uygundu. NAO zaten direk olarak azor adaları ile izlanda arasındaki basınç farkını ölçüyor. NAO ne zaman -1’in altına inse bu sefer azor adaları üzerinden akdeniz’e ab geliyor sürekli olarak, bu da azor yb’yi pasifize ediyor, sanki azor ile izlanda yer değiştirmiş gibi oluyor. NAO aşırı negatife indikten sonra ne zaman -1’in üzerine çıktı bu sene görelim: 24 Aralık’ta kısa süreli ve 9 Ocak’tan sonra 3 hafta süreli. Peki Ocak,Şubat sistemleri ne zaman gördük (etki yaklaşık 10 gün): 3-4 Ocak kısa süreli 1 tane, 19 Ocak-9 Şubat daha uzun süreli, bir kaç tane. Aynı şekilde -3’ün altındaki AO da Sibirya’yı kuvvetlendirse de bize yaramıyor çünkü NAO izin verip azor aktifleşse bile güçlü olarak Avrupa’ya yerleşemiyor hatta sibirya yüksek basıncı da çok güçlenemiyor çünkü AO’daki basınç farkı dolayısıyla kuzeyden avrupaya ab iniyor, sonuçta avrupa yağışları genelde kar olarak alırken bize bol bereketli yağmurlar indexlerin direk olarak etkilediği basınç yerleşimlerinin doğal sonucu olan lodosla bize geliyor. El Nino etkisi 2. yorumumda
emayfa, yorum 2 15 Şubat 2010 Pazartesi 12:02:21
Arif Bey El Nino senelerini size anlatmama gerek yok sanırım, zaten çok incelemişsinizdir. Ortak özellikleri Türkiye’de kış ortalamalarının genelde mevsim normali üzeri geçmesi, ama sistem sayısının çoğunlukla diğer yıllara kıyasla fazla sayıda olması. Bu sistemlerin ne kadar etkili olacağı ise Sibirya’nın ne kadar soğuk olduğu da dahil bir çok faktöre bağlı. Peki sistem sayısı neden artıyor ve neden El Nino senelerinde NAO ne zaman -1’in üzerine çıksa azor yb de aktifleşiyor? Çünkü azor yb sıcaklık artıkça aktifleşen dinamik bir yüksek basınç. Yoksa her sene böyle olmaz, mesela La Nina senelerinde NAO -1’in üzerine çıksa bile azor aktifleşmeyebiliyor. La Nina seneleri Türkiye’de genelde mevsim normali altı, ama sayıca az sistem ile geçiyor, 88-89, 98-99, 2007-2008. Indexlerin her ikisinin pozitif olması eğer El Nino ile birleşirse azor dev boyutlara ulaşıp tüm akdeniz kuşağındaki ülkeleri kurak bırakabiliyor. Bu sebeple NAO da +1,-1 arası yani nötr’e yakın, AO’da da 0,-2 arası ideal, AO -3’e kadar inse bile problem yok. Bunların hemen hemen hepsini zaten bildiğinize eminim, düşünme sürecinize görüş eklemek için CNN’de 1.5 aydır yazdıklarımı burada da yazdım. Azorun ya da sibirya yb’nin avrupa’da güçlü olarak yerleşebilmesi AO’nun da düzelmesine bağlı çünkü aşırı negatif AO’da kuzeyden ab’ler inip yb’lerin güçlenmesine engel oluyor.
Arif Bey indexlerin aşırı negatife indiği zamanlardan sonra yukarı yönde düzelirken Marmara %90 sistem görüyor. Hatırlayabildiğim bu türde olan sistemler 2 Mart 1977, 4 Şubat 1985, 4 Mart 1987 ve 19 Ocak 2010. Şimdi yeniden indexlerin düzelmesini bekliyoruz. Yani AO’nun aşırı negatiflikten çıkmasını, NAO’nun da nötr’e doğru yaklaşmasını. Bu durumun gerçekleşme olasılığı %80 diye 1 hafta önce CNN’de yazdım. Hala aynı görüşteyim ama henüz ne zaman olacağı netleşmedi, etki de yaklaşık 10 gün sonra olduğu için henüz sistem hakkında net tarih veremiyorum. Umarım Mart ayında çok gecikmez, böylece tarıma darbe olmaz. Eğer bu sene orta-kuvvetli arası El Nino senesi olmasaydı Marmara için bu kadar net olmazdım, çünkü La Nina senelerinde ya da geçiş senelerinde ya da zayıf El Nino senelerinde NAO izin verse bile azor aktifleşemeyebiliyor, çünkü Atlantik yeterince sıcak olamıyor. Tabii ki sonrasında avrupa’da ya da sibirya’da yb’lerin güçlenmesi için oraların soğuk olması lazım (termik yb), ayrıca AO da izin vermeli. Benim şahsi analiz, arşiv ve tahmin sonuçlarım bunlar. Obasar 13-20 arası NAO’nun tekrar negatife ineceğinin daha asla net olmadığı günlerde aceleci davranıp tahmin yaptı, ama kendisinin de belirttiği gibi şansı da yardım etti,yanıltabilirdi de. Ben 25 gün sonrası tahmin yapamam asla yanıltmamak adına. 1.5 aydır CNN’de yazdıklarım özeti bu 3 yorum oldu.”
Çok teşekkür ederiz.
“Çünkü Azor YB, sıcaklık arttıkça aktifleşen dinamik bir yüksek basınç” gibi cümlelerle ne kastettiği pek belli değil… Katılmadığım, çünkü verilerin desteklemediği ve dayanağı olmayan birçok şey söylüyor. Ama uzun uzadıya yorum yapacak zamanım yok.
Son olarak: Hiç Arif Bey’den öğrenmiş gibi değil bu anlattıklarını. Hepsi kendi fikri gibi 🙂 Ayrıca uzun süreli tahminden aslında kaçınır gözükmesi de dikkat çekici.
kardaş’a çok çok teşekkürler. Burada değerlendirilmeseydi içimde kalacaktı valla. Arif Bey’le bazen hemfikir, çoğu zaman da muhalifti zaten kendisi. Genelde tahminleri 15 gün sonrasına dairdi. Belki boynuz kulağı geçmiştir. Arif Bey’in dediği gibi bu bilgilerin orijini Arif Bey ise kendi hipotezinin neden sadece AO’ya bağlı olduğunu da öğrenmek isterim. Basitleştirmek adına mı işi AO’ya bağladı, NAO’yu ve diğer etkenleri devre dışı bıraktı acaba? Gerçi konunun uzmanı dayanağı olmayan verilerden bahsedip katılmadığı bir çok şey olduğunu belirtiyorsa (zaten fazla anlayamadığım) bu konu benim için kapanmıştır. Oh be rahatladım bak şimdi. Bir kez daha sağolasın kardaş 🙂
Benden aldığını bana satmış ama geçmişini bilmediğiniz için böyle değerlendirmeniz normal 🙂
Çorba yapmış biraz. Bizim lise hocamızın deyimiyle…
Santiago, olası sıcak Kasım – soğuk kış ilişkisini ele aldığı yazısına yeni bir tablo ekledi.
İstanbul’da şimdiye kadar gördüğüm en şiddetli kar yağışı 22 Ocak 2004 fırtınası. Ama en kısa sürede en çok kar bırakan kar yağışı ise 4 Ocak 2002’de yağan kardı. Sabah kar ilk başladığında (saat 8 civarı beşiktaşta başlamıştı) 5dk içinde öyle bir yağmıştı ki şehrin göbeğindeki yol bembeyaz kalakalmıştı. Sonra azıcık şiddeti kesilse de ilk 1 saat içerisinde asfaltın üzerinde 10-15 cm kar bırakan başka da yağış görmedim. Birtek 4 Ocak 2002 sisteminde İstanbul’un göbeğinde (anayol 24 saat sürekli araç geçişi durmaz) bir yolun 1 gün boyunca bembeyaz kaldığını ve asfaltın hiç görünmediğine şahit oldum. Arabalar karın üzerinden geçe geçe karı ezmişler ve 5 cmlik bir sıkışmış kar kütlesi yola hakim olmuştu.
Şimdi bu kadar önbilgi sonrasında; sorum şu: “4 Ocak 2002’nin başlangıcındaki o müthiş kar yağışının sebebi ne? -İlk bir saatlik kısım için soruyorum-”
İkinci sorum: “22 Ocak 2004 sistemi İstanbul gibi bir yerde nasıl o kadar şiddetli fırtınayla ve hiç kesilmeden 24 saat kadar devam edebildi?”
Bilen, çözebilen ve mantıklı anlatabilecek babayiğit, karmanyağı veya kar sapıkları varsa lütfen buyursun…
22 ocak 2004’le ilgili AO durumu şöyle:
2004 1 14 -1.914
2004 1 15 -2.968
2004 1 16 -3.855
2004 1 17 -4.387
2004 1 18 -3.890
2004 1 19 -3.382
2004 1 20 -2.783
2004 1 21 -1.191
2004 1 22 0.285
4 ocak 2002 öncesi AO durumu da şöyleymiş:
2001 12 25 -1.338
2001 12 26 -1.644
2001 12 27 -2.755
2001 12 28 -3.293
2001 12 29 -3.035
2001 12 30 -2.535
2001 12 31 -1.381
2002 1 1 -0.185
2002 1 2 0.038
2002 1 3 -0.035
Her iki sistem de tezimizi doğrulamış.
Bence burada önemli bir ayrıntı daha:
İki sistemde de AO verileri önce sıfıra daha yakınken hızla düşüp tekrar hızla yükselmiş…
4 Ocak 2002, soğuk ve kuru bir gecenin ardından çok şiddetli biçimde yağmaya başlayan, lokalize olmuş (bir süre sadece Avrupa yakasındaydı diye biliyorum) sea effect yağışı bence. Radar görüntüsü olmadığı için nasıl oluştuğunu bilemiyorum. Belki birisi uydu görüntüsünü bulur. 850 mb sıcaklık haritası burada. Bu yazının sonunda o günkü şartlara da değiniliyor.
22-23 Ocak 2004’te ise kuzeyden inen süper soğukla birlikte çok şiddetli bir Akdeniz siklonu İstanbul’a yakın geçiş yaptı.
Sanıyorum şu adres bu tür bilgiler için bulunmaz nimet… EUMETSAT’ın hizmeti.
Ama vicdansızlar ne kadar para istiyorlar bakmadım doğrusu… Çok mükemmel bir şeye benzediğini de itiraf etmeliyim…
4 Ocak 2002 bugüne kadar gelen en güçlü Akdeniz siklonlarından birisidir. Başlangıç aşamasının sea effect ile ilgisi yoktur. Yılbaşında Karadeniz üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava Ankara ve pek çok ilde güzel kar yapmış, sonrasında oldukça soğuk havayı bırakarak çekilmişti.. 4 Ocak sistemi için DMİ günler öncesinden haritalar ile istisnasız tüm Yurda kar vermiş, bültenlerde uyarmıştı. Sistem yurdumuza Muğla – İzmir yönü ile giriş yapmıştı.
1) Bahsettiğiniz siklon, arşivde en güçlü halinde 1010 mb’a ulaşmış görünüyor. “Buradan giriş yaptı” dediğiniz İzmir’de de basıncın en düşük değeri 4 Ocak 2002 günü 1008 mb olmuş. “En güçlü Akdeniz siklonlarından birisidir” yazmadan önce arşive bakmaya zahmet etseydiniz keşke. 2) Siklon, İstanbul’a yakın geçiş yapmayıp Ege’den zayıflayarak İç Anadolu istikametini takip ediyor. Bu da arşivde var. Tabii ki siklonun getirdiği yağış da İstanbul’a ulaşmıştır, ama “sea effect’le ilgisi yoktur” demek için bunu bilmiyor olmanız gerekir. Birçok yerde görülen yoğun karın sebebi, sistem öncesi var olan soğuğun çok kaliteli olması, söylediğiniz gibi. Ayrıca ben de verdiğim linklerde bundan bahsetmişim, siklondan da bahsetmişim (onu da okumamışsınız belli, ama alıştım artık sizin okumadan yazmalarınıza). İstanbul’da ilk başta görülen yağışın siklon henüz uzakken çok yoğun ve oldukça lokalize biçimde gelişmiş olması ve 850 mb’da -10 derecenin Karadeniz üzerinde kuzeyli rüzgarlarla var olması “sea effect”in gayet etkin çalıştığını düşündürüyor.
Bütün bu bilgilere rağmen, ben “bence” gibi ifadeler kullanıyorum, radar ve uydu görüntülerine sahip olmayışımızın sistemi daha iyi değerlendirmemize engel oluşturduğunu söylüyorum. Ama siz, pek bir kanıt göstermeden, “ilgisi yoktur” tarzı son derece tepeden bakan ve görüş alışverişini dışlayan sözleri hiç çekinmeden yazıyorsunuz. Bu size yakışmıyor.
Şimdi aramızdaki fark şu.. Siz detayları hatırlamıyor ve bilmediğinizi söylüyorsunuz. Ben ise o sistemi dakika sektirmeden 1 hafta öncesinden izlemeye başlamış, Ege’den girişini takiben İstanbul ve Ankara’ya ilerleyişini an be an takip etmiştim.
Siz teknik olarak siklonun gücünü basınç değeri ile ölçümlendiriyorsunuz. Haklısınız. Ben ise getirdiği nem, siklon öncesinde üzerimizdeki soğuk hava, Azor’un konumu dolayısı ile çarpışan iki sistemin sıkıştırdığı izobarları kasdettim. O zaman takip ettiğim cnn international uydu görüntüleri eşliğinde sistem Ege’den kuzey doğu yönlü harketle İstanbul üzerine geldi ve kar bıraktı. Radar yoktu ama tipik Ege orjinli sistem davranışı ile yoluna devam etti. Kısa süre sonrasında Ankara’ya ulaştı ve sonuçta 30 cm kar bıraktı. Belki Ankara’ya da Sakarya nehir efekti ile kar bırakmıştır. Kim bilir???????
O gün olanları ben de, sizin gibi Ankara’dan takip ettim.
Yazdıklarınız neresinden tutulsa elde kalıyor, hiçbir ikna ediciliği yok. Bakış açınızı genişletmenizi, bilginizi arttırmanızı, arşiv verilerini çok dikkatli incelemenizi, en önemlisi de başkalarının yazdıklarını çok dikkatli okumanızı öneririm. Tabii eğer tek niyetiniz her şekilde haklı çıkmaya çalışmak değilse.
Sistemin her detayını an be an izlediğimden ne olduğunu çok iyi biliyorum. Ama egom yoktur. “Siz haklısınız, sizin dediğiniz gibi oldu” diyeyim… Effect olsun, siklon olsun, yeter ki kar bizim olsun. 🙂
Siz alttan aldığınız için değil, bilimsel veriler ve gözlemler öyle gösterdiği için “sea effect”.
22 ocak 2004’te İzmir’de 976 mb lık bir basınç değeri gözlemlendi. Bu siklonun merkezi İzmit’ten Karadenize tırmanmıştı.
Doğrudur. Wunderground arşivi de 978 mb diyor.
4 Ocak 2002 sistemi sırasında İzmit’te öğrenciydim. Hafta sonu İstanbul’a dönecektim, cuma günüydü, çok iyi hatırlıyorum. Tüm hafta sıcaklıklar 2-3 derece civarında seyretmişti, normalde çok soğuk olmayan İzmit’te bile cuma sabahı her taraf buz içindeydi, 2 gün önce yağan kar erimemişti ve don vardı. O sırada bizimkiler aradı, sabah 10 falandı galiba. Saat 8 gibi bir tipi başlamış ince ince, her yer buz zaten, 10 dakika da doldurmuş her tarafı. Öğleden sonra otobüs biletimi aldım, sabırsızlıkla dönmeyi istedim, İzmit’te tek kar tanesi yok havada, ama hava kapalıydı. Kurtköy-Gebze civarında kar yağışına girdik, benim hatırladığım kadarıyla da Maslak-Levent çevresi en çok yağışı almıştı. Hayatımda gördüğüm en güzel kar yağışıydı. Bir daha böyle olmaz dedim, ama Allah bize 2004 ve 2005 yıllarını da yaşattı, sonra da bu seneye kadar olan sefilliği 🙂 Ben onu hep Akdeniz üzerinden gelen bir sistem diye hatırlıyordum, ama şu sea-effect olayını kavradıktan sonra %90 sea-effect diye tahmin ediyorum.
Karadeniz’in batısındaki bulut bantları İstanbul’a doğru uzanıyor. Sanırım deniz etkisi bu.
Çok teşekkür ederiz. Karadeniz’in ta kuzeybatısından başlıyor sea effect oluşumu.
Bence de 4 Ocak 2002 bugune kadar Istanbulda gordugum en kisa surede en fazla kar birikimi yapan sistemdir. Benim icin de super bir dogumgunu hediyesi olmustu. Sanki kar kutleler halinde yagdi, 1 saat icerisinde Acibadem caddesi uzeri 10 cm civari kar oldu. 22 Ocak 2004 efsanedir dogru fakat Hayatbu arkadasimizin yazdigi gibi arabalarin nerdeyse tum gun kar uzerinde gittigi tek sistem 4 Ocak 2002 idi. (1987 de Istanbul’da degildim). Bana kalirsa da bu sea effect yagisi olabilir cunku bu sene Subat ayindaki kar yagisi tipine benziyordu, surekli ayni siddette yagdi, bogaz cevresi ve Anadolu yakasini en fazla etkiledi (demek ki Boğaz çevresinde iki yakada da varmış – Havadelisi). 2010 cok kotu bir kisti belki ama Kadikoy icin konusursam, Subattaki bir gunluk sea effect unutulmazdi. -3 derecede sabah 8’den aksam 5’e kadar etkili kar yagdi. Kar surekli oldugu icin, sicaklik yükselmedi ve sahilyolu asfalttaki kar bile erimedi. Cephesel sistemlerde, mutlaka kar ogle saatlerinde durur, (halk deyimiyle kar toplar) bu arada sicaklik hemen yukselir, insani sinir eder, caddelerdeki kar aninda erir, klasik Istanbul kar yagisi boyledir. Bu nedenle bana gore istanbul icin en iyisi sea effect kar yagisidir. Insallah bu sene bol bol sea effect aliriz.
“Kar toplama” olayı sea effect’te daha çok olur diye biliyorum ama… Verdiğiniz bilgiler çok çok değerli, teşekkürler.
Sea effect İstanbul’da en fazla, bati- dogu hatti olarak dusunursek, Avrupa yakasinda Halic’ten baslayip, Anadolu yakasinda Maltepe’ye kadar olan bolumu etkiliyor. Bu iki sinirin bati veya dogusunda kalan bolumler pek etkilenmiyor. Sea effecti guclu alan yerler ilce olarak Sariyer, Beykoz ve Umraniye.
2010 Şubat’ta dediğiniz sea effect 25 Ocak 2010 Pazartesi günü olmasın?
Öyle sanırım, tarihler karışmış.
Evet, dogrusu 25 Ocak olacak, karistirmisim kusura bakmayin, lodos insanda kafa birakmiyor 🙂
4 Ocak 2002’deki sistemden önce zaten İstanbul üzerinde çok soğuk bir hava vardı.Kar yağışının yoğun olarak yağdığı sabahın gecesinde soğuk bir hava ve güçlü poyrazın etkisiyle Karadeniz üzerinden gelen bulutlar gökyüzünde kar öncesi oluşan o sarılı aydınlığı oluşturmuştu. Sabah olduğunda (O günü çok iyi hatırlıyorum) Beylikdüzü’ndeydim. Televizyonda şehir kameralarında Mecidiyeköy tarafını gösteriyordu ve göz gözü görmeyecek şekilde bir tipi başlamıştı. Beylikdüzü’nde hiçbir şey yağmıyordu. Yaklaşık 15-20 dk sonra aynı kar yağışı şehrin güneybatısına da bir kabus gibi çöktü. Bu yağış ilerleyen saatlerde boğaz ve şehrin merkezine yakın yerlerinde etkisini azaltırken şehrin batısında (Avcılar-Silivri arası) dar bir şeritte gün boyu etkili bir biçimde yağdı. Bu gözlemim bana bu yağışın çok soğuk bir hava üzerine gelen, deniz etkisiyle oluşan kar yağışı olduğunu gösteriyor. İlk gelen bant kuzeyden boğaz hattının batısına, daha büyük olan ikinci bant ise şehrin daha batısına yoğun ve kayıtlara geçecek yükseklikte bir kar bırakmıştır. Radar kayıtları olmayınca biz de aklımızda kalanları anlatalım dedik.
Nefis gözlemler, çok çok teşekkürler. Umarım Ankaragücü beyefendi de yazdıklarınızı okuyordur. Gerçi sanmam.
Hahaha. 🙂
Taş kafamın ortasına geldi. 🙂
Tabii ki keyifle okuyorum. 🙂
4 Ocak sistemi ile bir kaç hatırlatma da benden. Oldukça ılık geçen bir sistemin arkasından 1 Ocak günü Karadeniz üzerinden gelen soğuk ve yağışlı havanın etkisine girmiştik. 1 Ocak 2002 sistemi Kardeniz üzerinden çok ilginç bir şekilde yavaş yavaş sokulmuş Ankara’da yeni yılın ilk günü sabah 5-6 gibi yağmur başlamış, akşam saatlerinde önce kar sonrayoğun kar olarak kendisini göstermişti. Sonraki gün aralıklarla akşama kadar kar devam etmiş, takiben ayaz ile sıcaklık -14 dereceye kadar düşmüştü. Yurt genelinde soğuk hava çöreklenmiş oldu. O zamanlar DMİ’nin 3 günlük haritalarında 4 Ocak 2002 için hayatımda ilk kez tüm yağışların kar olarak gösterildiğine şahit olmuştum. Sisteme 1-2 gün kala DMİ uyarıya başlamış, Ege ve Akdeniz kıyıları dahil tüm yurdun kar örtüsü ile kaplanmasının beklendiğini açıklamıştı. 4 Ocak günü o zamanlar fazla uydu görüntüsü bulunmadığından veya ben bilmediğimden cnn.international weather uydu resimleri ile bencağızınız tarafından izlenemiş, Ege üzerinden gelen sistemin kasırgavari neredeyse kusursuz dairesel şekli ağzım kulaklarımda takip edilmişti. Siklon Ege – İç Anadolu yönünü izlemiş, biraz kuzeyde kalan İstanbul daha kısa süreli ama etkili yağış almıştı. Kuzeyli rüzgarlar ile beslenen ve oldukça soğuk – çöreklenmiş hava üzerine gelen Akdeniz – Ege siklonları malum Ankara’ya yoğun kar getiriyorlar ve aynen böyle olmuştu. Öğlene doğru Ankara’da kar başlamış, yerdeki kar örtüsü ve don üzerine hemen etkili bir örtü yapmış, hava kararırken Çankaya taraflarında artık göz gözü görmez tipi haline gelmişti.
4 Ocak 2002 sistemi çok büyük bir ihtimalle sea-effect sistemiydi. Kar yağışından 30 dk evvel hava açıktı, 10 dk evvel hızlı hızlı bulutlar kuzeyden güneye doğru hareket halindeydi ve hafiften kar atıştırıyordu. Kar saat tam 08.00’de başladığında kapı önünde okul servisini bekliyordum. 5 dk içerisinde her taraf beyaz olunca servise binmeden servisi gönderdiğimi hatırlıyorum. Kar çok çok büyük kütleler halinde başlamıştı, sonradan hafif küçülse de tam manasıyla “lapa lapa” kar yağıyordu. Bu tarz yağışlar sea-effect’in tanımına uyuyor… Ama sonrasında karın ufak ve tipi şeklinde devam etmesi de ayrı bir olay. Özetle ben İstanbul’da o tarz bir kar yağışı görmedim…
O kadar şiddetli kar hiçbir yerde görmemiştim. Lokalize bir olaydı ve boğaz çevresi birinci derecede etkilenmişti. Arşivlere baktığımda 26 kg. civarında bir yağış düştüğünü gördüm. Bu da 22 Ocak 2004 sistemiyle hemen hemen aynı miktara tekabül ediyor…
İlginç bir not: O gece DMİ İstanbul Bölge Müdürü’nün sabaha kadar kar yağışını beklediği fakat karın bir türlü başlamadığı; müdürün ise sabah çocuğunu okula götürürken yolda kaldığını bir yerlerde okumuş yada duymuştum.
Teşekkürler hayatbu.
Aynı sistem için ben de bir şeyler eklemek istiyorum. Lise 1′deydim 2002 sisteminde. Gecesinde müthiş bir ayaz vardı. (hava açık-dereceler sıfırın altında) Sabah saat 7 gibi kalktım yataktan ve direk dışarı baktım. Az bulutlu bir hava vardı. Servisi beklemek için dışarı çıktım. Ancak durağa gitmeden bizim işyerine her sabah uğrardım. TV açıktı ve NTV haberlerinde Mecidiyeköy’ü ve Taksim’i gösteriyordu haberler (benim mevki Bostancı bu arada). Flash haber olarak gösteriyordu. Oralar bembeyaz olmuştu, bizim bulunduğumuz semtte ise bırak karı güneş kendini gösteriyordu. Çok şaşırmıştım nasıl olur diye. Servisi beklemek için durağa gitmiştim. Şaşkınlıkla havaya bakıyordum. Yaklaşık 20 dakika sonra kuzeyden aniden gelen sis gökyüzünü sarmaya başlamış hava puslanmıştı. Ben bu gelişmeleri şaşkınlıkla izlemeye devam ederken aniden iri iri kar taneleri atmaya başladı. Ve servise bindim 10 dakika geçmedi her yer bembeyaz olmuştu. Düşen her kar tanesi adeta yapışmıştı. Havanın o soğukluğunu unutamam. Altıntepe mevkii biraz yüksektir. Servisle oraya gittiğimizde kardan dolayı bayağı zorlanmıştık. Okula gittiğimizde ise okulların tatil olmasından dolayı tekrar geri dönmek zorunda kaldık. Yürüyerek geri dönmüştüm arkadaşlarla karın zevkini çıkarmak için. Hatırladığım kadarıyla Yaklaşık kar miktarı da 1 saat içinde 15 cm idi.
Şunu da ekleyeyim. O zamanlar bilmezdim sea effect’i. Ama şimdi 2002’ye döndüğümde şunu gördüm. Anlattıklarımdan da anlaşıldığı gibi çok büyük ihtimalle deniz etkisiyle oluşan bir yağışdı..Ve tıpkı gecen seneki 25 Ocak yağışına benziyordu..
Şimdi bu yazıyı görünce hatırladım, ekleyeyim dedim. 4 Ocak 2002 sisteminin en büyük özelliği Beşiktaş gibi deniz seviyesinde ve karın çok zor tuttuğu bir yerde bile eRCaN’ın da dediği gibi 1 saat içinde bir karış (yaklaşık 20 cm. civarı, o zamanlar karışım da ufaktı) (benim gözlemime göre bu ve cidden abartmıyorum) ana caddede kar tutmasıydı. Sahil yoluna inip görmedim ama rakımı 5-6 m. civarı olan bir yerde çok işlek bir caddede tutan o 1 karış kar, akşama kadar zincirli araçların üzerine geçmesine rağmen erimemiş ve gece 5 cm.lik bembeyaz bir buz tabakası yolu kaplamıştı. Botlarımın ökçesiyle buzu deldiğim dün gibi aklımda. Gördüğüm en şiddetli kardı ve nedenlerini ben de halen çok merak ediyorum. Bence blogta yer verilmesi gereken en önemli hava olaylarındandır çok kısa bir zamanda bu kadar kar yağdığı için. Ve yine vurguluyorum, bu bir sea-effect’ti.
Not:Buradan başka şahitlerin yorumlarına ulaşabilirsiniz.
“Görmemiş”in ‘kar’ı olmuş; çekmiş çekmiş göndermiş 🙂
Güzel kar, tadını çıkar…Üfle buraya da gelsin 🙂
Hocam iyi yağmış… Sert.. 🙂
“Hırt hırt” diye bir ses çıkıyor, evet. Bayılırım o sese 🙂
Bu kadar aşırı sıcak olması normal değil… Bugünkü havanın çoğu Haziran havalarından hiçbir farkı yoktu İstanbul’da… İsterse tüm tahminler aksini göstersin; ben Ocak ayından itibaren 2-3 ay çok ciddi bir kışın gelmesini beklemeye başladım. Bu sene çok karlı geçebilir…
Kar yağan yerleri kıskanmaya gerek yok… Gün gelir onlar bizi kıskanır.
Not: Bu yorumumu Ocak-Şubat aylarında bir daha gündeme getirmek istiyorum. O zaman çok daha manalı olabilir. Bastardi’nin inadı bakalım ne kadar doğru çıkacak
Ben geçen sene ile aynı tabloyu görüyorum ama herkes ocak-şubata takmış vaziyette. Ayrıca bu tablo çok gizemli. Önümüzde bir kış var ve hiç kimse ne olacağını kestiremiyor. Bu yüzden seviyoruz onu 🙂
DMİ’ye göre 29 Kasım, 30 Kasım, 1 Aralık ve 2 Aralık’ta son 35 yılın rekorları kırılacak.
DMİ’ye göre Ankara’da benzer durumda…
Bu tartışma HavaTurka’daydı ama burada da bulunsun yazdıklarım diye aşağıya da alıyorum.
Yöntemin özeti şu mu: Kış mevsiminde AO her negatif olduktan sonra, nötre doğru yükseldiği ya da nötrü aştığı zamanlarda Türkiye’ye soğuk hava dalgası geliyor. Bu yöntemde 3 tane ana sorun var, iki tanesini Ankaragücü ve Santiago söyledi. 1) AO ne kadar negatif olduğunda (hiçbir aralık belirtmemişsiniz, bazen çok negatif bazen az negatif olmuş indeks) bu yöntem geçerli? Eğer -0.001 bile negatif sayılacaksa, o zaman AO tüm kışın yaklaşık yarısında bize uygun değer alıyor demektir. Böyle olmadığı da bizim kışın yarısını soğuk hava dalgalarıyla geçirmememizden belli. Bir aralık belirtmelisiniz. 2) AO’nun negatiften pozitife doğru yükseldiği durumların yüzde kaçında sistem gelmiş? Siz sadece soğuk sistemler öncesine bakmışsınız. 3) Negatiften pozitife geçişin ne zaman olacağını nereden biliyoruz? (Ankaragücü’nün sorusu). Mesela bugün AO -4. Bunun ne zaman kaça çıkacağını, ISRARLA SÖYLÜYORUM, MODELLERDEN BAŞKA HİÇBİR ARAÇLA ÖĞRENEMEYİZ. Onların da 10 gün sonra ne olacağı belirsiz… Bir katkı yapayım: Ben de baktım, AO’nun HIZLA negatiften pozitife çıkması Türkiye için daha iyi gibi geldi (çok fazla bakmadım). Bunun üzerine de düşünülebilir. Benim için hala ikna edici olmasa da gayet güzel bir çalışma, tebrik ederim Arif Bey. Karlar altındaki eksi 4 derecelik Bern’den herkese selamlar. Bu arada, 4-5 Aralık’ta GFS sıcak rekoru gösteriyor şu an 🙂
—
Teoriye bir katkı daha: Negatiften pozitife çıkışın HIZLI olmasının bize daha çok yaramasının sebebi şu olabilir: AO negatif olduğunda polar soğuk güney enlemlere iniyor. Ama basınç yerleşimleri nedeniyle bu bize pek yaramıyor. Bu esnada AO hızlı biçimde yükselirse basınç yerleşimleri lehimize dönüyor, ve bu dönüş hızlı olduğundan soğuk şiddetini henüz yitirmemiş oluyor. İyi gidiyoruz iyi 🙂 Yalnız dediğim gibi, en büyük problem pozitife çıkışın ne zaman olacağının tahmin edilememesi. Modellerdeki belirsizlik ve hata payları aynen indekslere de yansıdığı için bu böyle. @ Tarık Atacan: Ocak 2006 soğuğu Sibirya-Rusya kökenli idi. Orada AO’nun rolünün olmaması normal. @Modelist: Resimle yazıyla gösterilen şeyleri reddetmek sana bir şey kazandırmaz. İddiacı olmak iyi bir şey ama her zaman değil.
O zaman AO negatiften hızla nötre geçtiği zaman Orta ve Batı Avrupa’ya akan polar soğuk süpürülerek bizim tarafa kayıyor diyebilirmiyiz? Yani aslında soğuk var, kutuptan direkt bize gelmiyor, ama harekete geçip bize kayıyor, ve bu kısa süreli bir sistem oluyor, Balkanlar’dan girip doğudan yurdu terkeden sistemler şeklinde.. Mi?
Olabilir ama daha dikkatli araştırmak lazım. Benimkiler de kapsamlı bir araştırmanın sonuçları değil.
Bunun ne oranda gerçekleştiğini görmek için, derin bir arşiv inceleme çalışması yapmak lazım.
Ben yaptım merak etmeyin 🙂 Siz de yapın tavsiye ederim.
valla ozan kardeşim arif abi çok güzel bir tespit yapmış, AO’yu demek ki 1-2 kıştır değil bayağadır takip ediyormuş, yani tecrübe edinmiş , aynen bu durumu takip edip görmek lazım, bir de dediğin gibi acaba bu negatiften pozitfe geçişin ne zaman olacağını nerden biliyor, bunu merak ettim doğrusu 🙂
Ben yüzeysel olarak bir şeylere baktım. (Sadece Ankara’daki bazı soğuk kışlar olan yıllara, AO’daki sert yükseliş olan durumlara ve aynı zamanda NAO durumuna – ikisine birden bakmayı daha doğru buluyorum)
—————————–
1950 Örneği….
Ocak Ortalaması -7, Şubat ise -5.2
1950 1 1 -2.511 AO/+0.365 NAO
1950 1 6 -0.036 AO/+0.052 NAO
Bu sert yükseliş dışında AO çoğunlukla + olmakla beraber, hep -1…+1 arasında seyretmiş kış boyu. NAO da hep -1…+1 arasında….
—————————-
1954 Örneği
Ocak ortalaması -4.1 , Şubat -1.8
1954 1 8 -1.257 A / -0.615 NAO
1954 1 15 +2.840 AO/ 0.735 NAO
1954 1 30 -3.495 AO/ -0.175 NAO
1954 2 3 -0.302 AO/ -0.288 NAO
1954′den başka hızlı AO yükselişi örneği yok. (tabii bu “yükseliş” biraz da göreceli kabul edilebilir)
——————————–
Başka Bir Örnek:
Ankara’da başka bir soğuk yıl 1972
Ocak Ort.-4 Şubat Ort. -2.6
Göze çarpan AO yükselişi Şubatta var.
1972 2 5 -3.100 AO/-0.414 NAO
1972 2 10 +1.689 AO/+0.215 NAO
—————————————-
Başka Bir Örnek
1992 Kışı – Ankara için oldukça soğuk
Ocak Ort. -4 ve Şubat Ort. -3
(Tekrar söylüyorum hızlı yükseliş göreceli olabilir! Bunu netleştirmemiz lazım)
1992 1 15 -1.200 AO/-1.004 NAO
1992 1 21 +1.113 AO/+0.330 NAO
1992 2 18 -0.427 AO/+0.962 NAO
1992 2 22 +2.366 AO/+1.326 NAO
(Dipnot: Eğer bu ikinci kısmın Martın başında bize yansıdığını hesap edersek, 1992 Mart Ayı ortalamanın yaklaşık 2 derece altında kayıtlara geçmiş[3.9C])
—————————————-
Başka bir örnek
2000 yılı
Ocak ort. -3.4 ve Şubat Ort. -1.1
(Aşağıdaki örnek “her negatif olduktan sonra” HIZLI yükselirse kısmına uymuyor, çünkü bu negatiften yükselmiyor sadece çok hızlı yükseliyor, bunu da bir örnek diye koyayım dedim, çünkü ivmesi ile göze batıyor, AO formula 1 pilotu olmuş burda – bu kadar yükseliş sadece 3 günde olmuş)
2000 1 5 +0.638 AO/0.995 NAO
2000 1 8 +3.154 AO/1.349 NAO (NAO da duruma karşılık vermiş)
—————————–
Bunlar benden örnek olsun (tabii yüzeysel baktım), sadece soğuk yıllardan birkaç hızlı AO yükselişi… ama dediğim gibi AO’nun negatif olmadığı halde sert yükseldiği, ve genelde pozitif seyrettiği 2000 yılı gibi soğuk kışlar da var…
Bu nedenle “negatiften hızlı yükselme” tezinden şüphe duyulabilir.
Hız çok önemli değil bence. Ayrıca elbetteki farklı farklı soğuk hava gelmiş sistemler de var. Ancak onlar için AO’dan yola çıkarak bir genelleme yaparsam yanıltıcı olabilir. O konuda anlamlı bir ilişki kurulamayabilir. Ancak endekste -2,-3,-4 ….lerden 0 seviyelerine doğru bir tırmanış yüksek oranda (%80 civarı) bize soğuk hava yolluyor. Bu konuda Ozan kardeşimin elinde daha fazla imkan vardır. Rica etsem AO endeksinin kış dönemindeki negatiften (-1,5 ila -7) nötre doğru (-0,5 ila +0,5) aralığına tırmanışı sonunda İstanbul’da Londra’da Sofya’da Paris’te sıcaklıklar ne yönde değişmiş tablo ya da grafik olarak hazırlayabilir mi? Bu çalışmayı yaparsa çok memnun olurum. Eminim kendisi de beğenecektir.
Benim de aklımda var zaten. Ama ayrıntılı çalışmayı ancak orta-uzun vadede yapabilirim. Sözüm olsun.
Bir de belki biraz fazla olacağım ama bu grafiklere o dönemlere ait basınç animasyonlarını da ilave edebilirsen (1 haftalık olabilir mesela) mükemmel bir iş yapmış olursun. Bu tez İsviçreli hava delileri arasında nasıl yankılanır onu da bilemiyorum artık 🙂
Bahsettiğim açıkları benim çalışmam da kapatamazsa (ki 10-15 gün sonrasının AO indisinin tahmin edilebileceği tezinin doğrulanabileceğini sanmıyorum) pek heyecanlanmayacaklardır ne yazık ki.
Eğer Arif’in tahmin sistemi doğruysa hakikaten Arif Forecast Systems (AFS) olarak tescillemek gerek 🙂
Yalnız o araştırmada eksik nokta şu. NAO’nun tavrının ne olduğu (yani güneyimize veya enlemimize AB gelip gelmeyeceği) de önemli değil mi?
hayatbu: gereken yerlerde Cevapla düğmesini kullanalım lütfen. Teşekkürler – Havadelisi.
AO ve NAO zaten çoğu zaman birbirine paralel hareket ediyor. Bu nedenle sadece AO’ya bakman yeterli. Kafa karıştırmaya gerek yok. Olayı daha basite indirgemeye çalışıyorum, kolay anlaşılmasını istiyorum bir yandan da. NAO’nun tavrı o kadar da önemli değil yani. Bu arada AO endeksi GFS modeli çıktılarına göre çok daha kararlı oluyor. GFS gibi güncellemeden güncellemeye değişmiyor. Yani 15 gün önce görünen eğilim 3, 5, 10 gün sonra da çoğunlukla aynı oluyor. Tıpkı 20 kasımda, 5 aralık gibi gelmesini beklediğimiz sistemi ve bundan önceki sistemleri tahmin ederken baktığımızdaki gibi…
AO ve NAO’nun çoğu zaman birlikte hareket ettikleri doğru. Ama her zaman da değil. Günlük veriden korelasyon katsayısını hesapladım. 1950’den bu yana +0.56. Bu değer, bu kadar uzun bir veri seti için çok yüksek, ama uyumsuzluklara da bakmak lazım. İlginç sonuçlar çıkabilir.
AO indeksi de büyük resim GFS çıktıları gibi 3-5, belki 6-7 gün için az çok tutarlı gidiyor. Ama 10+ gün için bunu söylemek mümkün değil. Welbane’e verdiğim cevapta da vardı. Yani 10 gün için, hele ki 15 gün ve sonrası için “predictive skill” yok denecek kadar az. Aksi yöndeki varsayımınız, daha önce de söylediğim gibi tahmin sisteminizin en önemli açığı ve ikna olmamama yol açıyor.
yani bir nevi garanti cepte gibi oluyor bu iş ao penceresinden bakınca..
Ozancığım uyarı koyarken sorumu da yanıtlasaydın bari? Tartışmayı havaturkadan takip ettiğim için senin yukarıda yazdığın yoruma cevapla demeyi unutmuşum, kusura bakma.
NAO ve onun yanısıra Atlantik ve kutup bölgesiyle ilgisi olmayan basınç yerleşimleri de (mesela EA/WR) dikkate alınmalı tabii ki. Modeller zaten hepsini yapıyor.
Ozan hocam benim merak ettiğim mesela şu an AO ile ilgili tahminlerin tamamı -14 farklı simulasyon üretiliyor yanılmıyorsam- endeksin -1’in üstüne, muhtemelen -0,5 civarına kadar yükseleceğini öngörüyor. GFS modellerinde görülmeyen bu tutarlılığın sebebi ne peki, eğer endeks modellerden türetiliyorsa?
http://www.cpc.noaa.gov/products/precip/CWlink/daily_ao_index/ao_index_ensm.shtml
Gösterdiğim çizgi, bugünden itibaren 6 gün sonrasına denk geliyor ve o zamanda bile tahmin edilen AO indeksleri 0’dan -2’ye kadar çeşitlilik gösteriyor. Ondan önce çok iyi bir uyum var, ama zaten GFS de 5 gün için gayet iyi çalışıyor.
Bence uyum devam ediyor. Nötre doğru çıkıştan hemen sonra negatife dönüş var. Bu şu demek, Batı ve Orta Avrupa’da siklon oluşacak o tarihlerde. Yani başka bir deyişle 5 aralık gibi gelmesi muhtemel sistemin ömrü kısa ve peşinden sıcaklık artışı ve güneyli akımlar görme ihtimalimiz oldukça yüksek. Sonrasında ne zaman pozitife çıkış olursa işte o zaman yine bir soğuk dalgası beklenebilir.
Grafik öyle söylemiyor.
Bence söylüyor.
🙂 Anlaşamadık, canımız sağolsun.
Sorun değil 🙂 Anlaşamamak bazen iyidir. Farklı fikirler beni motive ediyor.
Ama farkında mısınız, eğer ciddi ciddi arada bir bağlantı bulunmasını mantıklı bir şekilde açıklar da ona göre bir tahmin tarzı oluşturabilirseniz müthiş birşey olacak bu:
-İstisnaları bulup hangi şartlarda bu tahminin işlemediğini bulmak lazım?
-Ozan’ın ve birçok arkadaşın dediği gibi göreceli kavramları somut bir zemine oturtmalı. Mesela ne kadar eksiden yükselirse; pozitifken de yükselirse olur mu gibi?
-Bir de soğuk hava gelse de bence önemli bir nokta olan yağışın da üzerinde durmak lazım. Yağış hakkında hiçbir tahmin mekanizması yok mu?
Yağış çok zor. Yağışın da soğuğa eşlik edeceği varsayılıyor.
Mantıkî olan genel olarak 2 çeşit yağışın olabileceği…
1-Sea-effect (soğukla beraber düşünülebilir)
2-Akdeniz siklonları
22 Ocak 2004 sisteminde olduğu gibi siklonların eşlik ettiği sistemlerin gelmesini de bu teze monte edemez miyiz?
İkisi birlikte de oluyor zaten. Cephe yağışı da var. Sea effect çoğu zaman var, diğerlerine karışmış şekilde.
Pek de müthiş sayılmaz aslında. Amerika’yı yeniden keşfetmiş gibi olursunuz biraz hepsi bu. AO gerçeği zaten bilinen bir şey. Pek çok uzman bu veriyi kullanıyor. Ben sadece yaptığım tahminlerin müneccimlikle, hislerle sallamasyon atmasyonlarla falan bağlantılı olmadığını bilimsel bir temeli olduğunu ispatlamak adına açıkladım bunları. Bir de en önemlisi beni hiçbir amatör tahminciyle aynı kefeye koymamanız en az sizin kadar bilimden yana olduğumu bilmeniz için…
Müthişlikten kastım şu: O kadar karışık haritaları, modelleri şunları bunları anlayamayan karseverler için gayet basit bir tahmin yapma imkanı sağlayacaktır. Ben olaya bu açıdan yaklaşıyorum… Çünkü maalesef karseverlerin büyük çoğunluğu bu tür tartışmaları anlayamadan takip etmek zorunda kalıyor…
Evet aslında fazla karmaşıklaştırmak istemiyorum demem biraz da bundan. Çoğu kişi yeterli bilgiye sahip değil. Şu haliyle en azından ortaöğretim düzeyinde bir talebenin bile kavrayacağı düzeye indirgemiş olduk işi. Bundan sonrasını detaylandırmak ise Ozan gibi akademik kariyerini devam ettiren kişilere düşer. Şu tezi inanıyorum ki hangi hocasına anlatsa ilgi çekecektir.
Bu tip şeylerden çok az kişinin haberi var 🙂 Hocaların pek azı hava delisi.
Kardelilerinin bulunduğu forumları coştur o zaman be havadelisi. Namın yürüsün. Bayrağımızı dalgalandır 🙂
Yapacağız alimallah 🙂 Her şeyin sırası var.
Ana sorunlara teker teker cevap verelim.
1) -1.5’ten yukarı olmamak kaydıyla diyelim. -1,5 i sınır kabul edebiliriz alt sınır vermiyorum -7 bile olabilir. Yaklaşık olarak -1,5 ila -7 aralığı diyebiliriz.
2)Aşağı yukarı %80 denebilir. Yüksektir düşük değil. Gelmeyen sistemler çoğunlukla Kuzey Afrika yada Ortadoğu gibi nadiren endeksin kapsama alanı dışında kalan yerlerde alçak basınçlar oluştuğu durumlarda gelemiyor. Basra alçağı nedeniyle yazın NAO’yu dikkate almayın yanıltıcı olur dememizdeki mantığın benzeri burada devreye giriyor ancak oransal olarak sıkıntı yaratacak durumda değil.
3) Negatiften pozitiften geçişin ne zaman olacağını şu adresten takip ediyoruz. Diyorsun ki bu endeks de sonuç itibariyle modellerden oluşuyor ve değişebilir. Şunu gözlemledim. Endeks değerleri her GFS çıktısındaki gibi değişim göstermiyor. Bunda ana etken sanırım AO’ya mesnet olan değerlerin sadece Avrupa kıtasıyla sınırlı olmaması. Çünkü AO kuvvetli negatifteyken evet Avrupa’da atmosfer kararsız çok negatifte ise bugünlerde olduğu gibi çok kararsız hava şartları oluyor belki ABD ya da Asya’da başka yerlerde de öyle ama aynı enlemlerde başka noktalardaki kararlı hava koşullarından olsa gerek bir şekilde denge sağlanıyor ve endeks değerleri çoğu zaman 15 gün önce ne yönde eğilim gösteriyorsa 10 gün 5 gün 3 gün de kalsa hemen hemen aynı ısrarlı eğilimi sürdürüyor. Bizim için geçerli olan durum tüm Doğu Avrupa ve Balkanlar için geçerli neredeyse. Bunu da söyleyebilirim. Aynı durum Batı ve Orta Avrupa’da basınç yükselmesi ve çoğu zaman güzel hava olarak kendini gösteriyor. Çok fazla bakmadım demişsin şiddetle tavsiye ederim en başından en sonuna kadar (kış aylarındaki benzer durumların) hepsine bak. Kafana takılan ya da seni şüpheye düşüren ikna olmanı zorlaştıracak başka bir şey varsa söyle yardımcı olmaya çalışayım.
2) Bunun için detaylı bir analiz yapmanız gerekir. Sadece soğuk sistemlere bakıyorsunuz. Ama yine de yüksek olacağına inanıyorum.
3) AO’nun 10-15 gün sonra da aynı yöne eğilim göstereceği tezinizi veriler desteklemiyor. Resmi tekrar göstereyim, baktığınız siteden.
Bir defa, yazıldığı üzere, GFS kullanıldığı açık. 21 değil 11 senaryo kullanılıyor. Arktik Salınım’ın, kuvvetli geri besleme mekanizmaları dolayısıyla daha az zikzaklı bir seyir izleyeceği doğrudur. Yani negatife doğru gidiş varsa bir süre negatife gidiyor, pozitife gidiş varsa pozitife… Ama yine de, sizin mesela en son 20 Kasım’dan tahminini yaptığınız 5-10 Aralık sistemini (15+ gün için) AO’nun kararlı olarak önce negatife sonra da pozitife gideceğinden yola çıkarak tahmin etmek mümkün değil. Bunu ben değil, yukarıdaki şekil söylüyor. Kırmızı AO senaryolarının altına çizdiğim çizgi bugünden 6 gün sonrasını işaret ediyor. Orada bile, AO değerleri -2’den 0’a kadar çeşitlilik gösteriyor. Orada bile o kadar çeşitlilik varken 15 gün sonra ne kadar olacağını sizin takdirinize bırakıyorum. Grafiğin sonu zaten 15 değil, 12-13 gün, bu da başka bir önemli nokta. Orada çeşitlilik neredeyse -4’ten 0′ kadar.
20 kasımda en son 5 aralık tarihi görünüyordu ve o tarihte hemen hemen bütün çizgiler 0 civarındaydı 21,22,23,24,25,26 kasımda da öyleydi bugün de öyle. Yani hiç değişmedi. Eğer ki dediğin gibi bir karışıklık varsa zaten uzun vadeli tahmin yapmıyorum. En kötü 12 gün kala kararlı hale geliyor ama buna emin ol ki böyle.
Grafiğin sonunda 0’dan -4 e kadar dağılıyor diyorsun ama 0’a giden 1 tane. Ağırlıklı eğilimin nereye doğru olduğu açıkça görülüyor. 1-2 gün sonra daha kararlı hale gelecek -2 ila -3 arasında bir değere doğru inişe geçecek bak bekle göreceksin.
Peki, bekliyorum o zaman.
Mükemmel ve bilgilendirici yorumlar..
Bence son kısımda yer verdiğin açıklama çok mantıklı. AO’nun aşırı eksi değerlere inmesiyle soğuyan kuzeyimizden yine AO’daki hızlı bir çıkışla soğuk havanın bize inmesi teorisi çok mantıklı.
Bu arada lütfen AO’nun gün gün arşivlerinin bulunduğu bir link verebilir misiniz?
http://climexp.knmi.nl/selectdailyindex.cgi?someone@somewhere
İkinci sırada.
Oh oh. Ne güzel ne güzel. Bern’de de amma kar yağıyor. Ben de size bir müjde vereyim öyleyse. Bu hafta başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi’ndeki bir çok merkezde Aralık ayı en yüksek sıcaklık rekorları kırılabilir. Hatta çarşamba kırılan rekor perşembe yenilenebilir filan. 2010 Ocak’ta da bir çok merkezde önce en yüksek sıcaklık rekorları, ardından en düşük sıcaklık rekorları kırılmıştı hatırlarsanız. Sonrasında bol yağışlı haziran, çok sıcak ağustos, bol yağışlı ekim, çok sıcak kasım ve yine sıcak bir aralık başlangıcı bizi bekliyor. Ekstrem bir yıl olmaya devam ediyor 2010. Kırılacak rekor bırakmadı.
Aynen öyle. Olay yaklaşınca ayrı başlık açacağım.
http://www.webcamsmania.com/webcam/webcamatkalmar
müthiş bir tipi var.
insan kıskanmıyor değil
Orda olmak için nelerimi vermezdim 🙂
Kemerlerinizi bağlayın…
Süper! Bayağı da iyi yağıyomuş… Eline sağlık.
Hocam, bayağı tutmuş. Böyle giderse akşama kadar 20 cm olur herhalde. (Hava aşırı soğuk,hiç bir tane boşa gitmiyor.)
Akşama doğru azalacak, 5-10 cm arası bekliyorum ama geçen sefer de 2-3 bekliyordum 10 yağdı 🙂 Gene süper ballıyım, Alpler’de yağmıyor sürekli Bern’i içine alacak bantlar oluşuyor.
Hocam bir de Bern en balsız yer diyordun 😛 Şimdi de tek Bern’e yağıyor 🙂 Şaka bir yana Hislerim bana 10 Aralıktan sonra Bern’in karsızlıktan mahvolacağını, 🙂 Doğu Avrupa’nın coşacağını söylüyor. İnşallah hislerim yanılmaz.
Vallahi balsızdı, sadece iki senedir çok iyi, ilk geldiğim kış (2007-2008) sadece Kasım’da bir kere ve Mart’ta bir kere 15’er cm yağmıştı.
10 Aralık’ta Türkiye’ye geliyorum tabii ki öyle olacak. Kar nerde ben orada 🙂
Ozan, inşallah şansı da yanında getirirsin. Ee bir zahmet 10’undan sonra da bize uğrasın canım. Bu kadar tembel olmasın 🙂
cephe tam senin üstünde 🙂
yalnız yukarıda yeşilli sarılı bir yer var, Basel galiba, turnayı gözünden vuran yer orası 🙂
http://www.nmf.ch/webcam/webcam_schweiz_basel.html
http://www.innobit.ch/ct_webcam_win_inno.php?webcamname=webcam1&transmission_type=script
Blog dediğiniz böyle olur.. Hizmette sınır yok.. Hocam bunun 3D versiyonu yokmuydu? :-p
Kar yağışı şu an artarak devam ediyor yine çekip yükleyeceğim 🙂
Ozan, sen gerçekten delisin sağol biz de burda bu görüntülerle avunup mutlu oluyoruz asıl olan paylaşmak değil midir…
Bir gün biz de paylaşacağız elbet 🙂
Arkadaşlar içiniz gitsin istemiyorum ama paylaşmam lazım, Bern’de 2 saattir incecik ama nefis bir kar yağıyor, sıcaklık eksi 4’ü aşamadı, en ufak tane bile tutuyor… Gerçekten harika.
Kar çisentisi galiba, onun tadı da bambaşkadır. Yerleri falan doldurur hemen.. Çimlere ve ağaçlara etkisi azdır 🙂
Kameralardan izledim. Gerçekten içim gitti. Uydu görüntüleri devam edecek gibi gösteriyor kar yağışını. Bu sıcaklık değerleri Bern için bu mevsimde ekstrem sayılabilir mi acaba?
Ekstrem değil ama gündüz sıcaklığı olarak çok düşük… Gece de -9.3 e düşmüş!
Evet hocam,

http://www.berndkolb.ch/webcam/
Kameralardan da açıkça görünüyor. Süper bir kar yağışı var. Radara göre de devam edecek.
kar nasil bir seydi? izlemesi nasildi?
canlandiramiyorum resmen, sanirim unuttum artik…
En sevdiğim de budur eksili değerlerdeki sıcaklıklar ve buz, hiçbir tane boşa gitmez ve heba olmaz ne güzeldir yağan her tanenin erimeden kendine yer bulması, özellikle gündüz eksili değerlerdeki havaya bayılırım….
İç anadolu ve Doğu anadolu ”Over running” tarzı kar yağışı yani 🙂
Son 12 saatlik İskandinavya Radarı… Modeller Tallinn ve İsveç’in kuzey bölgelerinde çok hafif kar gösterirken sea effect etkisiyle yoğun yağış devam ediyor… Tallinn 24cm oldu bile… Kamera görüntüleri aşağıda… İstanbul’da yaşayanlar görüntüleri izleyince o havayı hissedebilirler 🙂
Tallinn 1 (-6C): http://gw.tallinnlv.ee:11082/local/video.html
Tallinn 2: http://www.tallinn.info/webcam/
Uppsala (-7C): http://uppsala.com/uppsala-webbkamera
Umea (-11C): http://webcam.ub.umu.se/view/view.shtml
Ne kral bir hava delisi olduğunu her gün başka bir vesileyle gösteren Santiago’ya ne kadar teşekkür etsek azdır sanırım.
Sağolasın hocam, böyle bir ortamda bizi buluşturduğun için en büyük teşekkürü sen hak ediyorsun…
gerçekten ikinize de en içten dileklerimle teşekkür ediyorum, artık neredeyse internet başındaki vaktimin yüzde 80’i bu sayfada ne kaçırdığımı öğrenmek için baştan aşağıya okumakla geçiyor. Böyle bir ortam hazırlayan Ozan Bey’e ve bu ortamı sürekli destekleyen Santiago’ya sonsuz şükranlarımı iletmeyi boynumun borcu bilirim. Burada hem eğlenip hem öğreniyorum bu da hoşuma gidiyor 😀
Ozan Bey, sevgili Santiago her ikinize de sonsuz teşekkürler. Ama sanıyorum bulunduğumuz durumda hava “delisi” sözcükleri bizi anlatmakta yetersiz kalıyor. 🙂
Hava manyakları veya hava sapıkları bizi daha iyi tanımlayabilir diye düşünüyorum. 🙂
Affınıza sığınarak tabi.
Hepsi olur 🙂
ben hava sapığı olmayı tercih ederim 🙂
Tallinn’i izlemeyen bin pişman…. Bu kameralar dehşet!!
http://193.40.243.199/view/index.shtml
http://www.portoftallinn.com/terminal-a-camera
http://www.uisuplats.ee/?id=1060
http://194.126.108.66/
http://213.35.252.30/local/
Harika harika harika…
Cennet!
Müthişsin Santiago,teşekkürler….
Bu arada Bern’de kar yağışı şu saat itibariyle tekrar başlamıştır… Sıcaklık… sıkı durun… eksi 6 derece!!!
hocam sen Türkiye seyahatini bir gözden geçir derim 🙂
Saat: 08:55 (kaynak:wetterzentrale) itibariyle İber yarımdası ve İtalya dahil avrupanın en sıcak yeri Türkiye.
Esas en büyük kahin bizim içimizde; DMİ yine kuvvetli yağış uyarısı verdi İstanbul için dün gece ve bugün bütün gün , fakat şimdi bakıyorum sabah yazdıkları uyarıyı kaldırmışlar. Yine ya olursa diye uyarı yayınladılar ama yağmur çok yukarılarda kaldı.
Bu bir kehanet değildi, kötü bir tahmindi.
Çinlilerin önümüzdeki iki haftalık periyod için yaptıkları son güncelleme (26.11.2010)
Yorumu Ozan Hocam’a bırakıyorum…
Birinci resim büyük ölçüde gerçekleşecek, bu herkesin malumu.Daha önce anlattığım sebeplerden dolayı ikinci resme güvenmemeliyiz. Böyle de olabilir, tam tersi de. Ama 7-14 gün sonrası çok çok uzak olmadığı ve bu resim 40 senaryonun ortalamasını gösterdiği için, 6-15 Aralık arasının da ılık geçmesi soğuk geçmesinden daha yüksek olasılıktır diyebiliriz. Bilimsel yöntemden ayrılmadan ancak bu kadarını söyleyebiliriz.
Bugün güzel kar alan Slovenya ve Hırvatistan’a gerçekten esaslı bir kar geliyor. Pazar günü Adriyatik denizi üzerinden karaya çıkacak dehşet bir siklon, var olan soğuğun üzerine çok sağlam bir yağış getirecek. Siklon Hırvatistan’ın tam güneydoğusunda olacağı için yağışın önemli kısmı Hırvatistan ve Slovenya’da oluşacak. Ayrıca bu saydığım ülkeler Siklon’un kuzeybatısındaki soğuk cephe sebebi ile ısınmayacak ve direk kar alacak. Biz ise, siklonun Sıcak cephesi ile ısınmaya devam edeceğiz.
Görüldüğü gibi soğuk gayet yeterli yağış ise haddinden fazla. İtalyan kaynaklı ve kısa vadede gayet başarılı olan sitelerden biri olan ”Eurometeo” Zagreb’e pazar öğleden sonra ile Pazar’ı Pazartesi’ye bağlayan gece yarısına kadar tam tamına ”36 mm” kar vermiş. Hem de hiç yağmur yağmadan, direk kar şeklinde. Kar kalınlığı muhtemelen (bugün yağan karın üzerine geleceği için) 50 cm’i bulacaktır. Bi rde o yetmezmiş gibi salı öğleden sonra bir şeyler daha olacak (o da sağlam görünüyor). Çok şanslılar. Adamlar daha Kasım bitmeden kışa efsanevi bir giriş yapıyorlar. O hadiseler yaşanırken, orada olmayı çok isterdim. Allah böyle bir sistemi bize nasip etsin, amin….
Güzel analiz eline sağlık, ama son veriler yağmur/kky gösteriyor bu bölgede, kar yağsa bile tutmaz bu sıcaklıklarla..
Santiago, son güncellemeler siklonu biraz kuzeye çekmiş. Bu yüzden soğuk cephe de biraz kuzeye çekilmiş. Ama değişebilir de. Şu durumda en güzel kar yağışını Çek Cumhuriyeti, Avusturya’nın orta ve doğusu ile Polonya’nın güney kesimleri, Slovakya, Macaristan’ın batısı ve Polonya’nın güneyi alacak gibi.
Amin!!! Hakan boşuna demiyorum Slovenya diye Lujbliana diye alternatifi de Bavyera alpleri Almanya kışın kış gibi yaşandığı yerler. Böyle bir sistem bizi etkilerse efsane kış olarak kayıtlara geçer ondan sebep zor, bir de kıyı şeridinde yaşadığım için böyle bir güzellik daha da çok zor…
Aslında oralarda yaşayacaksın. Bizim de onlar kadar yağış potansiyelimiz var ama, soğuk için aynı şeyleri diyemem.
Son GFS, 850 mb’da -10’u İngiltere’nin doğusundan sokup batısından çıkarmış. Şimdi seninkiler karşı takımın oyuncusu kırmızı kart görmüş gibi bağırıyorlardır: “İyeeeeeeee!!!”
Bağırırken bi de kolunu gösteriyodur…
🙂
DMİ başta İstanbul olmak üzere Batı Marmara’da kuvvetli yağış ve fırtına uyarısı yaptı… Burada.
Mevcut durumu analiz edersek modellerin öngördüğü gerçekleşiyor, Trakya’da kuvvetli yağışlar devam ediyor.

Peki bu gece nasıl görünüyor?
SKIRON ilginç bir biçimde hiç yağış öngörmemiş, ama GFS 06Z çıktıları Tekirdağ-Lüleburgaz civarı için sabaha kadar kuvvetli yağış gösteriyor.
Bu şartlar bana 2007 Kasım’da Tekirdağ’da meydana gelen sel felaketini hatırlattı, ince bir hat boyunca (Tekirdağ-İstanbul) yağış sabahtan geceye kadar sürmüştü.. Makalesi burada.
Trakya’dan su baskını haberleri geldi.
tabloda (tıklayarak büyütebilirsiniz) 1929-1990 arasında ölçülmüş aylık ortalama sıcaklıklar var. açık maviler bir yılda en soğuk ayın normal ortalama sıcaklığının da altında ( 9.0 >) ortalama sıcaklıkların ölçüldüğü ayları gösteriyor. açık kırmızılar ise bir yılda en sıcak ayın normal ortalama sıcaklığının da üzerinde ( > 28.0 ) ortalama sıcaklıkların ölçüldüğü ayları gösteriyor.
verilerin tamamının ne kadar güvenilir olduğu tartışmalı tabii ki, bazı aylarda ortalama sıcaklığın “-999.9” olarak gösterildiğini de göz önüne alınca 🙂 (-999.9, eksik veri demek – Havadelisi)
1988 Temmuz ayı 30.4 ile en yüksek ortalamaya sahip. 1950 Ocak ayı da 5.4 ile gelmiş geçmiş en düşük ortalama sıcaklığın ölçüldüğü ay.
gün itibariyle adana’da kasım ayı ortalama sıcaklığı 19.7 santigrad derece, 1929-1990 arasında tutulmuş aylık kayıtlarda görülmediği kadar sıcak. bu tabloda bu yılki kasım ayına en yakın “en sıcak kasım” 19.1 ortalama ile 1966’ya ait.
Güzel çalışma eline sağlık. İstanbul’da da bugüne en yakın kasım sıcaklıkları 1966’da görülmüş, ama bu rekoru kıracağız büyük ihtimalle. Ayrıca 66′ Aralık’ta da İstanbul mevsim normallerinin 0,5C üstünde seyretmiş.. Ocak-Şubatta ne olmuş dersin? Normallerin -2,3C altında.. O da ne? 66′ kuvvetli El Nino ile başlamış, 67′ ise hafif La Nina ile başlamış. 2010’da kuvvetli El Nino başlamış, 2011 ise son 50 yılın en iddialı La Nina’sı ile geliyor.. Bir ihtimal daha var, o da müthiş bir kış mı dersin? 🙂 Hadi bekleyip görelim…
Ankara için de durumu kontrol ettim. Beytepe’de yapılan ölçümlere göre ortalama şu anda 11.5, 1966’da ölçülen ortalama ise 11.8 derece olmuş. Tabii Beytepe’nin rakımı 1050 metre, arşiv ise 894 metreye göre, birkaç gün sonraki ısınmanın da etkisini düşünürsek 1966’dan bu yana Ankara’da da en sıcak Kasım ortalaması kaydedileceği kabul edilebilir.
Haklısın, ayrıca Beytepe’de şehir ısı adası da yok.
Öte yandan.. Beytepe’de ölçülen yüksek sıcaklıkların birçoğu da enverziyondan kaynaklanmış olabilir mi? Merkezde enverziyon yok bunu biliyoruz, ama olay gerçekleştiğinde Beytepe’yi takip etmedik.
Ankara’da bu hafta sıcaklıklar normallerinde geçti, 12-13 dereceleri pek aşamadı; bu da biraz ortalamayı aşağıya çekmiş olabilir. Yoksa rekor kaçınılmaz. Keçiören istasyonuna göre bakılırsa rekor çıkar tahmin ediyorum.
Evet, Ozan Abi, enverziyondan kaynaklanma ihtimali de var. Günlerdir enverziyon hüküm sürdü. Özellikle 1300 rakımlı Elmadağ’da bu durum günlerdir çok hissedildi. Ankara’nın alçak ilçelerinde içinde yer yer 0 derecenin de altına inerken, Beytepe’de 3.5 derecenin altında sıcaklık yok. Buna karşın gündüzleri de bu alçak ilçeler daha yüksek sıcaklıklara ulaştı. Keçiören istasyonunun veri durumundan haberi olan var mı ?
Sanırım KNMI’deki veri Keçiören’e ait.
hocam milliyet’in ilgili yazısına ne diyecez? ntv’den “dilek çalışkan” 4 aralıkta soğuk gelebilir demiş.. biz modellerde göremedik.. müneccimlik konusu altında mı değerlendirelim bu mevzuyu.?
Milliyet’in linki aşağıda verilmişti. Bu konularda artık yorum yapmak istemiyorum. Fikrim biliniyor. 4’ünde de 14’ünde de 24’ünde de soğuk gelebilir, gayet normaldir. Aralık ayına giriyoruz. Bazı pozisyonları işgal eden kişilerin kendilerini dinleyen insanları aptal yerine koyan, yarım yamalak bilgilerle yapılmış, sorumsuzca açıklamaları hem sıradan bir Türk vatandaşı hem de bilim insanı olarak beni utandırıyor.
Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da yoğun kar var. Sıcaklık 1 derece. Akşam saatlerinde sıcaklık sıfırın altına düşecek ve yağış etkisini arttıracak.
Hem sıcaklığın düşmesi hem de yağışın kuvvetlenmesi örtünün bayağı bir artması demek.webcam görüntülerine göre 3-4 cm olan kar,geceye kadar 10-15 cm’e çıkabilir.
biz de görebilecek miyiz acaba bu günleri…
İnşallah görürüz Santiago, görmezsek Zagreb veya Bern’de ev bakacağım 🙂 Kötü mü Ozan’a komşu da oluruz 🙂
riske atamam, ben İsveç’e yerleşicem =))
Offf şu anda rahat 10 cm oldu. Hala da yağıyor. Santiago, İsveç’in güneyindeki adalara yerleş, canavar gibi sea effect oluyor 🙂 Ara sıra sağlam cephesel yağışlar da burayı etkiliyor. Süper yerler…
Al sana sea effect’in okkalısı… Stokholm’un kuzeyine dikkat, ayrıca doğuda Tallinn tamamen bir sea effect yiyor şu anda.. Güneyde Kalmar, Kopenhag’da yağış daha kuvvetli ama cephe yağışına daha çok benziyor oralar… (Havadelisi kusura bakma blogunu işgal ettim resmen 🙂 )
Aşkolsun, böyle devam.
Arkadaşlar, Slovenya’yı özelliklede Lagorska Dolina bölgesini tek geçerim şansım olsa kesinlikle orada yaşamak isterdim.. 🙂
Evet! Slovenya,Bosna hersek ve Hırvatistan gibi ülkeler Adriyatik’in neminden yararlanıyor.Soğuk hava buralara indiği zaman deli gibi siklon türüyor.Adriyatik bir nevi siklon fabrikası gibi.
Bern’de harika bir kar sağanağı var sıcaklık -1.3 derece.
Avrupa aylık ortalama sıcaklıklar animasyonu…
Bastardi’nin yeni yazısını okuduysanız ben o tahmine %100 katılıyorum. Şu an oluşan blokajın kışın ilerleyen safhalarında İngilterenin kuzeyi ve İskandinavyaya kayacağını söylüyor bende aynen öyle düşünüyorum. Bu durum bize güzel soğuklar getirecek :).
Mevsimlik tahminlerin birçoğu da öyle bir blok’un oluşacağını düşündürecek şekilde.
Evet haklısınız birçok veri ve tahmin birbirini onaylıyor. İskandinavyada ve İngilterede kocaman normallerden sıcak bir bölge(y.b.) var mevsimlik taminlerde. İş buradan sonra Allaha kaldı artık. Beklemedeyiz. Bu kadar birbirini tutan veriden sonra terse yatarsak küseceğim bu tahmin işine.
Weatheronline tahmini de dönem dönem İngiltere’de yüksek basıncın etkili olacağını ama çok uzun süreli kalmayacağını söylüyor. Onlar da Ocak ayında İskandinavya üzerinde bir yüksek basıncın oluşmasını bekliyorlar fakat bunun Britanya’ya çok soğuk havayı ve kış koşullarını getireceğini öngörüyorlar. Son verilere göre hazırlandığını tahmin ettiğim bu öngörü Britanya için gayet soğuk ve karlı bir kış portresi çizmiş.
Yani herkes kendine çalışıyor 🙂
İngilizlerin hiç affı yok, her sene kendine çalışır gıcık insanlar…
Ben şunu anlamadım yalnız eğer İskandinavya’da YB gelişirse, İngilizler bunun batısında kalacağı için ılık tarafta kalmaz mı ?
Yüksek aşağı uzamazsa o zaman soğuk altından dolanıp İngiltere’yi vuruyor. “ScandiHigh” diye bağırınıyorlar sonra. Burada gayet güzel anlatılmış. Orta Avrupa’ya inmeyen (ya da çıkmayan) hiçbir yüksek bize yaramaz.
🙂
Bastardi mevsimlik tahminini yaptı, şimdi her yazısında ölümüne savunmasını yapıyor. İtalyan asıllı adam zaten, Akdenizli inadı var 🙂
Yorumunuz nedir acaba bu habere??
Bir kamyon yorum yazdım bu konularla ilgili… Daha fazla kafa ütülemeyeyim.
Dilek Ablamız haber veriyor. Batı Avrupa’daki soğuk yola çıkmış. 4 Aralık’tan sonra gelebilirmiş. GFS’te ilk 180’e giren ciddi bir soğuk yok ama vardır onun da bildiği bir şeyler.
Cevab veremedim.
ahahaha bu siteler forumlar bloglar falan hepsini yoldan çıkardı ya resmen 🙂
Soğuk dalgasının başlangıcı olarak verilen 4 Aralık tarihinde Aralık ayı en yüksek sıcaklık rekorları kırılırsa (ki son GFS’ten böyle bir tahmin yürütülebilir) çok güleceğim.
Sol alttaki “Older Comments”e tıklayarak bir önceki sayfaya ulaşabilirsiniz.