Haritada o kırmızıların belirmeye başladığı gün var ya, işte biz o gün tükeneceğiz ! 😦 Yine geldi o 6 ay süren lanet mevsim.
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Geçen sene 12 Nisan’dan 23 Kasım’a kadar yani 7.5 ay gece sıcaklıkları dahi 10 derecenin altına düşmemiş. Düşündükçe darlanıyorum, dile kolay artık Ekim’e kadar sıcak olacak. Sıcaklık 25 dereceyi geçtimi yaşama sevincimi kaybediyorum 🙂
Ozan bir şey geldi aklıma. Bir sistem geldiğinde belirli kriterlere göre puanlama yapalım. Herkes kendi bulunduğu noktadan sistemin kalitesine gücüne bağlı puanlamalar yapsın. Mesela temsilciler seçilir. Çorlu’dan ben puan yaparım, Bahadır ve HavaTrakya Tekirdağ’dan , sen Moda’dan, Santiago Florya’dan, Beyaztilki Ankara’dan vb… Bu puanlara göre sistemin gücünü görmüş oluruz. Bu ön bir teklif. Geliştirip büyütebiliriz.
Benim aklımda da bu fikir var uzun zamandır. Sistem gelmeden önce belli kriterleri inceleyerek 10 üzerinden puanlama yapılabilir. Mesela 850 hPa sıcaklığı, deniz suyu sıcaklığı ve yukarı seviye sıcaklıkları arasındaki fark; eğer siklon varsa, sistemi indiren yüksek basınç ile siklon merkezinin arasındaki basınç farkı, rüzgar hızı, yer seviyesi sıcaklıkları, yağış vb. Bu sistemin ön tespiti olur. Daha sonra da bölgesel olarak sistemin sonuçlarına göre puanlamaya gidilebilir. Efsane mi kestane mi çıkar ortaya..
Bence de çok güzel bir fikir. Bahsettiğin tüm değişkenler için ayrı ayrı ölçekler yapılabilir (rüzgar hızındaki bofor gibi) ve daha sonra değişkenlerin ortalaması alınarak şehrin sistem karnesinde takdiri mi teşekkürü mü hakettiği ortaya çıkabilir.
Çok titiz olunması gerekilen bir konu, eğer değerlendirmeleri farklı kişiler yaparsa en ufak görüş farklılıklarında bile yanlış puanlama yapılabilir, bu yüzden değerlendirme yapacak kişiler ortak bir “nesnel veri” havuzunu kullanmalılar.
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Bence de çok iyi fikir. Ayrıca puanlamayı 10 üzerinden ondalık değerlerle yapmamız gayet hoş olur, 10 üzerinde 8.7 gibi vb. Ayrıca şöyle bir şey de yapabiliriz; bir sistemi yolcu ettikten sonra o sistemin yağış ve sıcaklık değerlerini gösteren bir harita, radar animasyonları, maksimum rüzgar hamlesi vb. gibi verileri yazı içine gömebiliriz ve o sistemin en fazla etkilediği bölgeler hakkında resimlerle desteklenmiş bilgilendirici kompozisyon yazabiliriz.
Ülke genelinde bol yağışlı geçen 15-21 Nisan haftasında 247 istasyonun verilerine göre istasyon başına ortalama 22 mm yağış düşmüş. İskenderun 110 mm ile en fazla yağış alan yerken genellikle güney ve orta kesimlere en fazla yağış düştüğünü görüyoruz:
Çok teşekkürler, bunları nasıl yaptınız? Ayrıca İstanbul Göztepe istasyonunun yağış ölçerinde sanırım bir problem var, o yüzden bu tarihler arasında yağış gözükmüyor. İstanbul’un çeşitli istasyonlarında bu tarihler arasında 6-14 mm. arasında, çoğunlukla ahmak ıslatan denilen yağışlar görüldü.
Ben meteroloji biliminden çok anlayamasam da excelle epey haşır neşir olan bir finansçıyım =) DMİ’nin günlük verilerini excel’e yapıştırarak yaptım, özelden detay da anlatabilirim bir ara.
MGM Adana ve Antakya için çok kuvvetli, İskenderun için ise şiddetli yağış uyarısı vermiş sabah saatlerine kadar olan süreyi kapsayacak şekilde. Yarın göreceğiz bakalım ne kadar isabetli olduklarını. Uydu görüntülerine bakılırsa balon gibi şişen kütleler oluşmaya başlamış son saatlerde.
Adana’dayım şu an. Güney ilçelere doğru olan tarafta ve Tarsus tarafında şimşek aktivitesi var ama şu an için yağış yok. Öğleden sonra saat üç civarında doluyla karışık feci bir sağanak hadisesi oldu. Uzun zamandır böyle güzel bir yağış görmemiştim.
Kuzey Adana’da Hayal Park yakınlarında oturuyorum. On dakika civarı süren oldukça etkili bir yağış oldu ve dolu da yağdı. Daha sonra hafifleyen yağış yarım saat kadar devam etti. Şiddetli yağış kısa sürdüğü için aşırı değerler olmamıştır. Bir de radardan gördüğüm kadarıyla yağış lokal bir yağıştı ve şehrin kuzey semtlerinde etkili oldu. Bu yüzden ölçüm istasyonlarının olduğu güney semtlerde pek bir yağış olmadığını tahmin ediyorum.
Bugün Kadıköy sahildeki İSKİ bahçesinde MGM’nin kurmuş olduğu istasyona denk geldim. Tuzla’da gördüğümün her şeyiyle aynısıydı. Yüksek ihtimal Mayıs’ta ”Son Durumlar” kısmına eklenecek seri içinde o istasyon da yer alır.
İstanbul’daki bazı istasyonların 1-19 Nisan arasındaki meteorolojik veri sıralaması. İstanbul’un kuzey ve kuzeybatı kesimleri yağışta her zamanki gibi ağırlığını ortaya koyarken, Çatalca farkı son sistemde biraz daha açtı. Maksimum sıcaklıklarda ise lider Ömerli. Ayrıca şu ana kadar maksimum sıcaklıklar Mart ayına göre daha düşük değerlerde gerçekleşti. Minimum sıcaklıklara bakıldığında ay içinde henüz don hadisesi gerçekleşmediği görülüyor. Genellikle ‘vadi’ içerisinde yer alan istasyonlar düşük sıcaklıklarda başı çekiyor
Aşağıda Commandouz, White Fox ile kapışırken İstanbul içindeki istasyonların bu yıl aldıkları yağışı paylaşmış. Hemen hepsi 200 mm üstünde 250 mm ye yakın yağış almış. İnanmıyorum. 3 aydır İstanbul’da yaşıyorum, her gün Feneryolu – Nişantaşı arası mekik dokuyorum ahmak ıslatandan başka bir şey görmedim. Bir gün bile şemsiye taşımadım. Yağan yağmurun kendine hayrı yok. Antalya’da, Marmaris’te bu yağan şeye yağmur derseniz sizi döverler, söylemedi demeyin. 🙂
Yalnız bu hafta donduk. Nisan diye yiğitliğe bir şey sürmeyeyim, kombiyi yakmayayım dedim ama olmadı. Bu mevsimde ne kadar gereksiz bir soğuktur bu… Ocak, şubat çuvala girmiş gibi….
Akıllarda kalan, o kış da aşırı negatif AO ile geçmişti, bol yağışlı ve normal sıcaklıklarla geçen Haziran ayı yazın geri kalanı için çok umut vermişti hepimize, derken Temmuz ortasından itibaren Ağustos sonuna kadar dayanılmaz nem ve sıcak geldi, Basra sıcakları Rusya’ya kadar çıktı, çaresiz kaldık, canımız burnumuzdan geldi..
“İnşallah bu tahmin tutmaz” diyebiliyorum sadece..
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
2010 yazında askerdeydim, Cizre İdil taraflarında. Daha fazla konuşmak istemiyorum 🙂
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Güneydoğu Avrupa İklim Değişikliği Merkezi yağışlarda kötü bir tablo çizmesine rağmen sıcaklıklar da IRI’nin tam tersi bir tablo çizmiş.
Şaka gibi. Arap Yarımadası’na hem normalden 4-5 derece (!) kadar düşük sıcaklıklar ve normalin %200’ü gibi bir yağış miktarı vermiş. Muson yolunu mu şaşıracak nedir 😀 Çok tuhaf ve çok imkânsız geldi bu senaryo bana. Orda dağ gibi Basra varken bence çok zor bu tahminin gerçekleşmesi.
Bugün İstanbul Bölge Müdürlüğünden konularında uzman arkadaşlar Marmara Ereğlisi’ne geldiler. Otomatik istasyonla ilgili protokolü imzaladık. Tabi ki bu arada aklıma gelen soruları sordum.
1. Neden otomatik istasyonlarda sorunlar yaşanıyor.
Cevap: Aslında sorun yaşanmıyor. Biz bu verileri doğru alıyoruz . Fakat MGM sitesinde güncellenmiyor. Bu istasyonların önemi özelikle doğal afetlere bağlı zararlarda sigorta durumları için resmi belge olacak. Bu yüzden sorun verilerin bize iletilmesinde.
2. Radar durumları ne olacak?
ilk olarak tüm bölgeler de radarlar tamamlanacak. Mesela Erzurum radarı, Bozcaada radarı, Daha sonra ise mikroölçekte radarlar konulmaya başlanacak. Örneğin İstanbul boğazının giriş çıkışlarına , Tekirdağ’a vb.
3. Otomatik istasyonlar ne olacak
Mayıs ayında bir seri istasyon daha eklenecek . Sonrasında mikro klima ölçeğinde aralara istasyonlar yerleştirilecek. İleri zamanda da bu istasyonlara kameralar yerleştirilecek. Benim önerimde Edremit Küçükkuyu arasında bir istasyon oldu. Değerlendireceklermiş.
4. Sitemizi ve forumları söyledim.
Sitemiz takip ediliyormuş ve özelikle otomatik istasyonlarla ilgili eleştirileri dikkate alıyorlar.
MGM’nin sitesindeki veriler otomatik güncellenmiyor muymuş? Yani nasıl bazen güncellenir de bazen güncellenmez, bu sorun aylarca, hatta yıllarca nasıl giderilemez, akıl alır şey değil. Kimin sorumluluğundaysa ve işini savsaklıyorsa aldığı maaş burnundan gelsin, Allah belasını versin, bu kadar da ağır konuşuyorum. Bu kepaze herifler yüzünden kendi projemi ilerletemiyorum.
Aslında olay biraz karışık. Anladığım kadarıyla bu istasyon ağını bir firma kuruyor. Cihazların temini , montajı gibi ilk yatırım işlemlerini yapıyor. Daha sonra 1 yıl boyunca dataları bu firma topluyor. Dataları DMİ ye gönderiyor. Bu data iletimleri ise sadece ip tanıyan bilgisayarların intranet sistemleri ile görülebiliyor. Yapılan protokol gereği 1 sene sonra bu istasyonlar tamamen DMİ nin kontrolüne geçiyor. İstasyonlar çalışıyor doğru veri geliyor, doğru verileri bu firma ve DMİ de görüyor fakat DMİ nin sitesine geçirirken hatalar oluşuyor. Örneğin Lalapaşa 3 gün öncede takılıyor. Bizler öyle görüyoruz. Ama mesela Lalapaşada bir afet oldu , Resmi kurumlar dataları istedi. Doğru veriler ulaşıyor. Bugün gelen arkadaşlarda bu durumdan rahatsız . Dedikleri porotokole sağdık kalmak , 1yıl beklemek ve 1 yıl sonra istasyonlar tamamen kendi sorumluluklarına kaldığında bu hataları düzeltmek.. Ben cidden bu durumun çok rahatsızlık verici oılduğunu ilettiğimde haklısın bizde çok üzgünüz ama 1 sene bu konuda tam hakim olamayacağız dediler.
Ben tam olarak anlayamadim. Datalar ellerine ulasiyorsa ve sorun ellerine gelen datayi internete aktarmakla alakaliysa bu MGM’nin yazilimsal bir sorunudur ve bunu cozmek icin bir seneye gerek yok.
Ha gelen verilerde hatalar varsa(yazilimsal olarak cozulebilecek onlanlardan degil yanlis bilgi icermesinden bahsediyorum) bu durumda kuran firmanin bunu duzeltmek yukumlulugunde olmasi gerekmez mi?
Herkesin isine cok burnumuzu sokuyor gibi algilaniyoruz farkindayim ama mesela Ozan’in isi bu zaten. Kaldi ki onun, verileri internetten toplamak zorunda kalmiyor olmasi gerek bence.
1999-2009 arası verilerini baz alarak, 16 Nisan itibariyle Kuzey Yarımküre kar ve buz anomalisi..
Geçen sene bu zamanlar ortalamalardan yaklaşık 1 milyon kilometrekare az iken, şimdi ortalamalardan yaklaşık 4 milyon kilometrekare daha fazla.
enattendantlaneige
Türkiye ve Dünya’da hava durumuna genel bir bakış;
-MGM verilerine göre Türkiye’de 2013 yılı ortalama sıcaklıklarının uzun yıllar ve geçen yıl ile mukayesesi grafiğinde sıcaklık değerlerinin geçen yıllardan daha fazla olduğu görülüyor.
-MGM’nin 2012-2013 Tarım Yılı 6 Aylık Kümülatif Yağış Raporu (Mart 2013)
-Ve Dünya’da global ortalama sıcaklığın arttığına dair,
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Artık nasıl bir Nisan ilk haftası geçirdiysek İstanbul’da, 4 gündür buz gibi kış havasına rağmen ortalama sıcaklık uzun yıllar ortalamasının 1.8 derece üzerinde gidiyor. 10 olan yağışlı gün sayısı ise şimdiden yakalandı. Güneşlenme saati ise 1-16 Nisan arası gün başına 4.96 saat. Geçen sene aynı tarihler arasında bu rakam 6.88 saat idi. Geçen sene ay genelinde 92 mm. olan yağış bu sene şu ana kadar 25 mm. civarında gerçekleşti.
Ben mart başında söylemiştim ki bahar mevsiminde yağışlar normallerin altında olacak gibi gözüküyor demiştim, tabi bilimsel dayanagım yokdu modellere bakarak tahmin etmiştim.
Şimdiye kadar tahminim tutuyor gibi, keşke tutmasa.
Yarın için hazırladığım şiddetli konvektif hadiseler risk haritası. Oluşturulurken termodinamik konveksiyon baz alınmıştır. İlk haritam olması dolayısıyla hatalarım olabilir.
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Cuma, cumartesi, pazar haritalarını heyecanla bekliyorum 🙂 GFS kuvvetli kararsızlık yağışları veriyordu kaç gündür ama bugün zayıflatmış.
Benim de canım sıkkın en az Angaralıla gada. Hava yersiz bir şekilde soğuk. Evde kombi yanıyor. Çocuk hasta. Hafta sonu Çanakkale’ye gideceğim 4-5 günlüğüne. Orada da serin ve hatta soğuk hava hüküm sürecek. Tüm bu olumsuzluklara karşın havalar ve özellikle denizler bir an önce ısınsın diye sükunetle Mayıs ayını bekliyorum.
Gözlemlerime göre, kış sıcak geçince bahar geç geliyor ve genelde serin geçiyor.
Kış, kış gibi geçerse baharda zamanında geliyor ve sıcak oluyor.
Geçen sene kış iyi geçti bahar da erken geldi, ondan önceki sene kış iyi geçmedi bahar da serin geçti. Bu sene yine kış sıcak geçti, bahar gelmek bilmedi serin geçiyor.
Bence atmosfer kendini dengeliyor, Kafkaslar’da da kış sıcak geçti babamla konuştum, Bakü’de hava soğukmuş ve üşüyorlarmış.
Orta ve batı Avrupa şuan 20 – 25 dereceler ölçülüyor ve tamamında sıcak hava var.
Söylediklerimde haklı mıyım? Çoğu zaman söylediğim gibi olduğunu gözlemledim, Ozan Abi sizlerde bilimsel grafikler var mı uzun yılların? Veya sitedekilerin bu konuda düşüncesi ne?
1) Bir iki senelik verilerle bu tip bir yaklaşımda bulunmak doğru olmaz. Havadelisi ya da başka bir arkadaş hazırlamıştı böyle bir tablo, şimdi anımsayamadım nerede olduğunu.
2) Bu baharın serin geçtiğini de nereden çıkardın? 1 Mart – 14 Nisan arasında tüm Türkiye’de sıcaklıklar mevsim normallerinin 1C-2C üzerinde gitmiş.
3) Bakü de ılık geçiyormuş, söylersin babana da 🙂 “Niye böyle oğlum?” derse, “Aşırı negatif AO ve NAO’nun marifetleri babacım” dersin, havan olsun 🙂
Bakü soğuk hocam, şuan 8 derece yağmurlu yarın 10 dere yağmurlu, kaynak accuweather, tek babam değil diğer akrabalarımda burda havalar soğuk diyor telefonda konuşurken.
Zaten bilimsel değil ama, benim şimdiye kadar tanık olduğum bu şekilde.
Sen benim demek istediğimi anlamadın. Uzun yıllar ortalamalarından sıcak geçiyor demek istedim. Özellikle Mart ayı Türkiye ve Doğusu için tam bir faciaydı, sürekli sıcak tarafta kaldık.
2011 yılında ise Mart ve Nisan aylarında İstanbul’da günün en yüksek sıcaklığı 20 dereceyi geçememişti. Bu sene daha şimdiden 25 dereceleri gördük. Hakiki serin ilkbahar 2011’di yani.
Aynen katılıyorum. Bilimsel verim yok ama ben de gözlemledim bu durumu. Santiago’nun geçenlerde söylediği bir şey vardı. Negatif AO hızla pozitife doğru tırmanışa geçerken soğuk hava akımlarının etkisinde kalıyoruz. Eğer kış negatif AO’ya rağmen ılık geçtiyse bizde baharın soğuk geçme olasılığı yüksektir diye düşünüyorum.
Bu ne soğuk böyle üç gündür 8 derecenin üstünü göremedik şu an 6 derece birde rüzgar var donduruyor resmen. Havanın aralık ayından farkı yok, kışlıkları geri çıkarttık, kombileri de açtık. Zamanında gelmeyen soğukları kınıyorum.
Bu sistemde İstinye 0.2 mm yağış aldı. Bilkent 34.8 mm aldı.
Nisan’ın ilk 17 günü İstinye 5.2 mm, Bilkent 59.9 mm aldı.
Geçen ay yani Mart’ta İstinye 39.6, Bilkent 74.9 mm yağış aldı.
Şubat’ta İstinye 22.8 mm, Bilkent 52.3 mm aldı.
Ocak’ta İstinye 66.8 mm, Bilkent 77.5 mm yağış aldı.
Bilkent’te yıllık yağış miktarı ilk 3.5 ayda 264.7 mm oldu, daha bunun mayısı, haziranı, sonbaharı aralık ayı var. İstinye’de ise yıllık yağış ise 134.4 yazık harbiden üzüldüm! Özellikle de Emre’ye üzülüyorum çöl çöl diyordu, başına gelenlere bak.
Bilkent’le MGM bahçesi bir değildir. Bana en az 30 km uzak orası ben niye orayı kendimle eş tutayım, hem çukur hem uzakta… Ben yaşadığım yeri sayarım, çukurdan bana, hiç değilse MGM Gölbaşı istasyonunu say, bulabilirsen tabii.
Ankara’yı değil “beni” sayacaksın. Benim yaşam alanımla karşılaştırma yapacaksın. Çukur başka bir dünya bana göre
Ben Kızılay’a ayda yılda bir kere gidiyorum, Keçiören’den en son geçen sene geçtim. 🙂 Yani orası beni ilgilendirmiyor. Ben karaçam ve sarıçam ormanları içinde yamaç üstünde yaşıyorum.- benim lokasyonum sui generis.
Nasıl İstanbul’da Kilyos daha fazla etkileniyorsa burası da aynen öyle. O yüzden en az 30 km ötede çukurda kalmış MGM bahçesi beni bağlamaz.
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Ahahaha Mehmet alemsin, İstanbul’da ki 72 adet istasyondan gidip yağış ölçeri Ocak ayından beri bozuk olan İstinye istasyonunu seçmişsin, İstinye’nin yağış ölçeri bozuk bozuuk 🙂
Şimdi en güvenilir yağış değerlerine sahip Mgm’nin bazı istasyonlarının ilk 4 aylık değerlerine bakalım, neresi çöl neresi değil karar verelim.
AHL=89.3–51.8–52.2–27.2 mm.—220.5 mm.
Kilyos=88.6–62.7–71.9–31.7 mm.—254.9 mm.
Sarıyer=91.9–63.0–61.9–30.6 mm.—247.4 mm.
Eminönü=78.6–38.8–63.0–25.6 mm.—206.0 mm.
Florya=90.4–55.6–65.4–33.2 mm.—244.6 mm.
S.Gökçen=85.6–56.1–78.3–30.7 mm.—250.7 mm.
Kaldı ki yağışlar Ocak ayı dışında hep normallerin altında.. Ankara’nın yıllık yağış ortalaması 409.6, İstanbul’un ki ise (Ahl) 750 mm civarı. Ahl İstanbul’un az yağış alan yeri, Sarıyer’i Bahçeköy’ü Bilkent gibi karıştırmıyorum, oralar yağışta Ankara’yı Bilkent’i falan 3’e katlar 5’e böler.
Şimdi acil işim olduğundan dolayı daha birçok olan İstanbul’un Ankara’ya karşı üstünlüklerinden bu kadarlık bahsediyorum. Görevi Santiago ve Alkım’a devrediyorum 🙂
1 Nisan – 15 Nisan İstanbul AHL = 21,6 mm
Ankara Esenboğa = 51 mm
1 Mart – 31 Mart İstanbul AHL = 59,2 mm
Ankara Esenboğa = 65 mm
Mart ve Nisan ayları tüm sene boyunca Ankara’nın en çok yağış aldığı iki ay olarak göze çarpıyor. Senelik toplam yağışın (410 mm) %25’i (100 mm) Mart ve Nisan’da düşüyor.
İstanbul’da ise Mart ve Nisan ayları yağış ortalaması tüm yıl içinde 6. ve 7. sırada geliyor. Toplam yağışın (660 mm) %17’si (116 mm) Mart ve Nisan’da düşüyor.
Şu haliyle Ankara Mart ve Nisan aylarında aldığı yağıştan %15 daha fazlasını almış, İstanbul ise %30 daha azını almış. Ama adı üstünde, ortalama bu. Bir sene az olur bir sene fazla olur, bakınız 2012 Nisan’ı Ankara faciası..
Yukarıdaki delillere dayanarak; Ankara’nın en yağışlı iki ayı ile İstanbul’un sıradan iki ayı karşılaştırılmaktadır, bu yüzden gidişat gayet olağandır, Ankara göl İstanbul çöl olmaz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur…
Not: Otomatik meteoroloji istasyonları (örneğin İstinye ve Bilkent), yağış ölçümünü basit yöntemlerle yaptıklarından dolayı, özellikle kuvvetli yağmurlarda ve karlı havalarda sağlıklı bilgi veremezler. Yağış konusunda MGM resmi istasyonlarından şaşmayın.
Ne çektin be İstanbul! Kışın kar, baharın yağmur yağmadı. 5 cm kar yağacak diye kaç gece uykusuz kaldınız be! Sistem sistem ıslığınız dağı daşı deldi, havada kar görünce sevinir oldunuz. 2004’ten beridir kurudunuz, yazııııııııık!
Ne çekti bu İstanbul be!
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
İstanbul’a karşı özellikle kuraklığı ile ün yapmış bir şehrin fertleri tarafından kıskançlığa bağlı olarak bir çekememezlik durumu son günlerde iyice başını alıp gitmiş olup, bu durum karşısında İstanbul ahalisinin sessiz kalışı beni üzüntü ve gelecek adına karamsarlığa sevketmektedir 🙂
Ben de diyorum ki hava deliliği Ankara’dan önce İzmir’de yaşanır. İstanbul’la İzmir’i kıyas edemiyorum çünkü ikisinin de kendine özgü güzellikleri var. Mesela Ankara’da bir Eylül gecesinde böyle mezo ölçekli konvektif elektrik fırtınalı sea effect(?)hayvani yağışı olmaz!
Tarih: 28 eylül 2006, Yer: İzmir, Hadise: Bol şimşek ve yıldırım effectli (?) 145kg/m2 yağışla (bu yağışın büyük çoğunluğu birkaç saatte düşmüştür) 70 yıllık yağış rekorunu kıran tarihi büyük İzmir sea effect (?) faciası…
Video harika ama son paragrafınız için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
İzmir’de direkt deniz etkisi ile meydana gelen yağış çok zor görülür. Bu yağış Orta Akdeniz’den Ege’ye kayan bir alçak basınç merkezinin ve buna bağlı cephe sisteminin marifeti.
Bir yağışı deniz etkisi (sea effect) olarak adlandırmak için denizle 1500 metre yukarıdaki havanın arasında minimum 13 derecelik fark olması gerekli, ve rüzgarın da denizden esmesi gerekli. Ülkemizde hakim rüzgarlar lodos ve poyraz olduğundan İzmir’in şansı baştan az zaten. Antalya ve Muğla civarlarına da o denli soğuk hava indiğinde zaten işin içinde başka faktörler oluyor, alçak basınç, ULL vb.
Ozan Hocam kusura bakmayın, özensiz bir anlatım oldu “hayvani” falan, daha dikkatli olacağım. Bir de sea effecti yanlış öğrendim sanırım. Santiago’nun cevabı beni aydınlattı. Bu bir sea effect değil Orta Akdeniz cephe yağışı imiş…
Ve bu kadar şiddetli olmasına sebep atmosferin üst seviyelerinin soğuk (-15C) yeryüzünün sıcak (30 C) olması sonucu kararsızlığın artması imiş.
BU BİR REKOR
İzmir’de uzun yıllardır görülmeyen ve neredeyse sadece kentin üzerinde etkili olan sağanak yağmurun bir rekor olduğu da İzmir Meteoroloji Bölge Müdürü Ekrem Alaçam tarafından açıklandı. Alaçam atmosferin üst seviyelerinde havanın eksi 15 derece, yer yüzeyindeki havanın da 30 dereceye kadar ısınmasıyla kararsızlık olunca bu durumun yağmurun etkisini arttırdığını anlattı. Alaçam, “İzmir’de 24 saatte metrekareye 140 kilogram yağış düştüğü belirlendi. Bu bir rekor. Çünkü bugüne kadar İzmir’de ölçülen en fazla yağış miktarı 1976 yılında 134.1 kilogram olarak ölçülmüş. Kayıtlarımızda, İzmir’in 24 saatte en fazla yağış aldığı tarihi 28 Eylül 2006 olarak değiştirdik. Eylül ayı uzun yıllar ortalaması 11 kilogramdı. Bu ay, önceki yağışlarla birlikte toplam 160 kilograma ulaşıldı” dedi.
Bu başka, bunu tipi saymakta haklıydım hatta mini 2004 diyen de bendim ama 1 güncük şey bu. Kışın geri kalanı mesela 9 Ocak sonrası (yarıdan fazlası) nasıldı İstanbul’da?
Biz her sene böyle yağışlar görüyoruz, İSTİSNA-İ olarak bu sene görmedik, lakin ALKIM’ın bu sene gördüğü yani İstanbul’a 2 sefer yağıp da Ankara’da çok kar yağmaması istisnanın ta kendisidir. Alkım ve onun gibi düşünenler böyle kendilerini sevindiriyorlar işte, ne desen boş.
Arada bir sürü tokat yemişsin Santi’den ama yetmemiş. Senin başlattığın bu gereksiz polemiklerin sonunda ben hep “Olm bak git” demek zorunda kalıyorum. Yahu kardeşim biz İstanbullular olarak halimizden memnunuz. Benim bir şikayetim yok. Fazlası olsa elbette isteriz ama şartlarımız belli. Bu yıl kış erken bitti, bitmeseydi iyiydi. Yapacak bir şey yok.
İstanbulluların 2004 ve 2012 yıllarındaki kış videolarını ezberledik artık, sizin başka yıllara ait videolarınız yok mu? Yada videoya çekecek kadar kar mı yağmadı? 🙂
Bizim orfumuzde adetimizde dusene vurmak yok. Bu sebeple ben de tartismayi uzatmayacagim. 2 yil icinde santim santim dolu olsun, yarim metre kar olsun hatta kum firtinasi olsun doyduk biz 🙂
Not: Bu Istabul trafigi sizin sinirleri biraz bozuyor ama onu diyim. Iki laf attik usenmeden kac yillik yazilari falan arastirip buldunuz 🙂 Burada bizi yalniz birakan Ankara ahalisini kiniyorum. Komsu Eskisehir’den destegini esirgemeyen Poyraz’a tesekkurlerimi iletiyorum.
Doludan mı bahsettiniz? 😀 18 Mayıs 2012’de Tuzla-Darıca-Gebze-Sultanbeyli’de en alası yağdı. 30-35 dakika içinde +60 kg. yağış kaydedildi ve bu yağış saniye başı çakan şimşekler ve deprem etkisi yaratan gök gürültüsü eşliğinde oldu. Buyrunuz Darıca: http://www.youtube.com/watch?v=axqLrBSfUrU
Bana Ankara mı İstanbul mu deseler Ankara derim. Bakın Ankara’nın yıllık ortalama orajlı gün sayısı 20.7, İstanbul’un ise 11.9. Karlı gün sayısı haliyle Ankara’da daha fazla. Yağış bakımından İstanbul önde olsa da atmosferin yarattığı heyecan bakımından Ankara öndedir. Ayrıca Ankara’da yazın nem derdi yok. İstanbullular şehri terk edemeyecekleri için zevk almaya bakıyorlar 😀
Dün(15 Nisan) sabah saat 08.00’de Antalya Konyaaltı’ndaki Akdeniz Üniversitesi Merkez Kampüsündeydim ve ilk yağmur damlaları düşmeye başladı. İlerleyen saatlerde yağmur sürekli şiddetlenerek devam etti ve hayatı resmen felç etti, hiç durmadan aynı şekilde devam etti yaklaşık 5-6 saat boyunca, belkide daha fazla.
Hayatımda kısa bir süre boyunca yaşadığım, tanık olduğum en şiddetli ve korkutucu yağış diyebilirim. Yıldırımların, şimşeklerin, gök gürültülerinin ardı arkası kesilmedi. Gerçekten muhteşem.
Aşağıda birkaç fotoğraf paylaştım bu sisteme ait. Buyrunuz 🙂
Yağmurun ardından, Mammatus bulutları;
Tam olarak mammatus gibi gözükmüyor ama yine de idare eder, hoş görüntü oluşturuyor 😀
Harika! Gözünü sevdiğimin Antalya’sı 😀 Öyle şiddetli bir yağış esnasında balkona çıktığımda ben kendimi sanki denizin içindeymişim gibi hissediyorum. Öyle yoğun bir nem kokusu oluyor ki, hastasıyım o kokunun! En son geçen sene ağustos muydu temmuz muydu neydi, İstanbul’da şahane bir gökgürültülü fırtına olmuştu, onda da aynen bu fotoğraftaki gibi yağmurdan duvarlar kenti döverek ilerliyordu! Konyaaltı’na çok iyi yağmış, 74 kg ama diğer istasyonlar fos çıkmış yahu.
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Anemo bahsettiğin fırtına bu olmalı. O gün Balmumcu’ya 24, İstinye’ye ise 34 kg. yağış düşmüş.
Bu da 12 Ağustos’a ait radar animasyonları:
MAX:
PPİ:
Arkadaşlar sorun sadece bende mi? Radar animasyonlarının zamanlarının ve iki ileri bir geri oynaması ile ilgili MGM’ye mail attım. Bana verilen cevap aşağıda.
Sayın Aydın
Radar sayfalarımızda ve özellikle radar animasyon sayfasında herhangi bir sorun yok. Radar animasyon sayfası normal çalışmaktadır. Sorun kullandığınız bilgisayarın güncelleme ayarları ile ilgili olabilir. Radar animasyon sayfasında iken sayfayı yeniden yüklerseniz (F5) sorun olmadığını göreceksiniz. Sorunun devam ettiğini düşünüyorsanız tekrar ararsanız seviniriz. Kolay gelsin.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü
Meteorolojik Veri İşlem Dairesi Başkanlığı
Yazılım ve Donanım Şube Müdürlüğü
Web Birimi
Telefon: (312) 3022642 – 3022821 azizdeniz@mgm.gov.tr
Hocam Mayıs da Ocak gibi geçecekmiş. Tüyo sağlam yerden 🙂
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Bugün Konya’da hava muhteşemdi! Öğleden sonra dört bir yanımızdan kümülonimbuslar yükselmeye başladı. Bulutların taban yüksekliği yere çok yakındı. Yıldırımlar, yağmur, dolu… Bomba gibi ses çıkaran gök gürültüleri… Tam 7 ay sonra ilk defa oraj görüldü Konya’da. Önümüzdeki günlerde oldukça hareketli görünüyor. Süper 🙂
Evet tabanları inanılmaz yere yakındı. Bilkent-3’te bugün bulutlar devamlı binaların üst katları hiç görünmedi. Balon sonucuna baktım konvektif bulut tabanı 1232 metreymiş! Ben sis sanıyordum onu, meğer ki kümülüs bulutlarıymış. Zaman zaman Bilkent’te hava akşam gibi karardı. Okulda son dersteyken bir gürledi, içerdeki eşyalar ve pencereler sesten zangır zangır titredi. Kızlar bağrıştı. 🙂 🙂 🙂
Güldürme beni, Bilkent’te geçen seneden bu yana bahar şenliği yapılmıyor. Kısıtlı olarak konserler var o kadar. Abdullah Atalar dönemi, Bilkent öğrencilerine mümkün olduğu kadar tatil ve dinlenme yok. Yoklamalar hukuk fakültesinde bile zorunlu hale geldi.
Bugünden itibaren İstanbul’un adını ”Karadeniz’e kıyısı olan Çölistanbul” koyacağım. 2 gündür çektiğimiz nedir? Ahmak ıslatan yağmurdan başka bir şey yok. Bahar geldi daha adam gibi oraj bile göremedik.
O sel gibi yağmurdan bahsetmiyorum, Antalya gibi sürekli şimşek dolu vs. kısa süreli etkili yağışlar olsa keşke bahar ayında. Allah böyle afetlerden korusun.
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Bence fazla abartıyorsun Semih 🙂 Çölistanbul ibaresini ise sana hiç yakıştıramadım 🙂 İstanbul’da zaten bahar aylarında oraj beklentilerini en altta tutmamız gerekiyor. Sonbahar’ın genelinde de işlerin tam tersine döndüğünü zaten sende biliyorsun. Ayrıca bu ay şu ana kadar İstanbul’un çeşitli yerlerinde tam 3 gün oraj görüldü. Bak Nisan’ın ilk 15 gününde yağışlı gün sayısı 9! Tam 7 gün güneş görülmemiş. O kadar da kötü değil yani. Hatta benim açımdan Nisan bundan önceki son 6-7 aya göre harika gidiyor.
Öyle deme SpanK, olunca her şey süper oluyor 🙂 Oğuz ben zaten şu 2 günden bahsedip benzetme yaptım 😀 Dört yanda yağmur yağıyor burada hiçbir şey yok. O yüzden dedim öyle 🙂 Oraj konusu hariç bende memnunum 😀
Sizi gidi siziii, var mı öyle yılın her vakti deniz etkisi ile havadan yağış almak. Size sadece bakmak müstehak, özellikle de ALKIM’a ahahahaha
Gökyüzü yaz sonuna kadar belki böyle tıka basa dolmaz 😀
Yarın Denizli’den itibaren Kırşehir’e doğru bir hat çizip bu hatta güneyde Burdur, Isparta’ya, kuzeyde Bilkent’e kadar genişletirseniz, bu resmedilen alan için güçlü boyansi ve konverjans alanı bulut tepe sıcaklığı -50 derecenin altına inebilecek mega kümülonimbuslar oluşturabilecek, bu bulutların organize olarak mezoölçekli konvektif komplekse dönüşme olasılığı var. Sistem aynı yerde 6 saatten uzun süre takılı kalacağı için su baskını ve sel ihtimali var.
Önümüzde kiÖnümüzdekipazarPazar havaya bakanlar tam deniz havası diye düşünebilir.Ama Karadeniz öyle demiyor ne yazık ki :-\
Paylaşım için teşekkürler. Karadeniz rahat huzur komaz bu mevsimde zaten 🙂
SpanK rica etmişti, isteyen herkes de yararlansın diye yaptığımız yazım düzeltmelerinin gerekçelerini zaman buldukça yazacağım.
Bulunma / yer alma anlamı veren bütün -ki ekleri bitişik yazılır.
Önümüzdeki Pazar : Önümüzde bulunan Pazar
Bir sonraki Cumartesi: Bir sonrada yer alan Cumartesi
Bendeki bilgisayar: Bende bulunan bilgisayar
Geri kalan bütün ki’ler (yani bağlaç olanlar) ayrı yazılır.
Sen ki büyük müneccimsin, bu sistemi sen bile tahmin edemedin.
20 Aralık 2012’de yağan kar, ki İstanbul’un batısına iyi yağmıştır, hepimizi ters köşeye yatırdı…
Belirli bir tarih bildiren gün ve ay isimleri özel isimdir, büyük harfle başlar ve onlara gelen ekler ayrılır.
Önümüzdeki Pazar, 2012’nin Şubat’ı, 25 Haziran 2024…
Belirli bir tarih belirtmeyen gün ve aylar küçük harfle başlar ve cins isimdir, ekleri ayrılmaz.
İstanbul şubatta genelde karlıdır, mesela 2012 Şubat’ı karlıydı.
Hava delileri hava almaya çıktığı için, pazar günleri bu siteye çok giren olmaz.
Ozan abi, teşekkürler.
Haritada o kırmızıların belirmeye başladığı gün var ya, işte biz o gün tükeneceğiz ! 😦 Yine geldi o 6 ay süren lanet mevsim.
Geçen sene 12 Nisan’dan 23 Kasım’a kadar yani 7.5 ay gece sıcaklıkları dahi 10 derecenin altına düşmemiş. Düşündükçe darlanıyorum, dile kolay artık Ekim’e kadar sıcak olacak. Sıcaklık 25 dereceyi geçtimi yaşama sevincimi kaybediyorum 🙂
Sus, sus . Daha fazla konuşma ! Dayanamıyorum 😀
WordPress saldırı altındaymış 90.000 site çökmüş.
Ergenekon’un hacker kanadı mı acaba..
Admin şifresi “123456789”, “admin” filan olanlar çökmüş diyordu bir yerde.
Yandin desene Ozan
Ozan bir şey geldi aklıma. Bir sistem geldiğinde belirli kriterlere göre puanlama yapalım. Herkes kendi bulunduğu noktadan sistemin kalitesine gücüne bağlı puanlamalar yapsın. Mesela temsilciler seçilir. Çorlu’dan ben puan yaparım, Bahadır ve HavaTrakya Tekirdağ’dan , sen Moda’dan, Santiago Florya’dan, Beyaztilki Ankara’dan vb… Bu puanlara göre sistemin gücünü görmüş oluruz. Bu ön bir teklif. Geliştirip büyütebiliriz.
İyi fikir. Düşünelim üzerinde.
Benim aklımda da bu fikir var uzun zamandır. Sistem gelmeden önce belli kriterleri inceleyerek 10 üzerinden puanlama yapılabilir. Mesela 850 hPa sıcaklığı, deniz suyu sıcaklığı ve yukarı seviye sıcaklıkları arasındaki fark; eğer siklon varsa, sistemi indiren yüksek basınç ile siklon merkezinin arasındaki basınç farkı, rüzgar hızı, yer seviyesi sıcaklıkları, yağış vb. Bu sistemin ön tespiti olur. Daha sonra da bölgesel olarak sistemin sonuçlarına göre puanlamaya gidilebilir. Efsane mi kestane mi çıkar ortaya..
Bence de çok güzel bir fikir. Bahsettiğin tüm değişkenler için ayrı ayrı ölçekler yapılabilir (rüzgar hızındaki bofor gibi) ve daha sonra değişkenlerin ortalaması alınarak şehrin sistem karnesinde takdiri mi teşekkürü mü hakettiği ortaya çıkabilir.
Çok titiz olunması gerekilen bir konu, eğer değerlendirmeleri farklı kişiler yaparsa en ufak görüş farklılıklarında bile yanlış puanlama yapılabilir, bu yüzden değerlendirme yapacak kişiler ortak bir “nesnel veri” havuzunu kullanmalılar.
Bence de çok iyi fikir. Ayrıca puanlamayı 10 üzerinden ondalık değerlerle yapmamız gayet hoş olur, 10 üzerinde 8.7 gibi vb. Ayrıca şöyle bir şey de yapabiliriz; bir sistemi yolcu ettikten sonra o sistemin yağış ve sıcaklık değerlerini gösteren bir harita, radar animasyonları, maksimum rüzgar hamlesi vb. gibi verileri yazı içine gömebiliriz ve o sistemin en fazla etkilediği bölgeler hakkında resimlerle desteklenmiş bilgilendirici kompozisyon yazabiliriz.
Bende Fındıkzade’den hehe 😀
Ülke genelinde bol yağışlı geçen 15-21 Nisan haftasında 247 istasyonun verilerine göre istasyon başına ortalama 22 mm yağış düşmüş. İskenderun 110 mm ile en fazla yağış alan yerken genellikle güney ve orta kesimlere en fazla yağış düştüğünü görüyoruz:
Neredeyse sıfır çeken yerler ise genelde Ege’de,Trakya’da ve İstanbul çevresinde.
Kaynak: MGM
Çok teşekkürler, bunları nasıl yaptınız? Ayrıca İstanbul Göztepe istasyonunun yağış ölçerinde sanırım bir problem var, o yüzden bu tarihler arasında yağış gözükmüyor. İstanbul’un çeşitli istasyonlarında bu tarihler arasında 6-14 mm. arasında, çoğunlukla ahmak ıslatan denilen yağışlar görüldü.
Ben meteroloji biliminden çok anlayamasam da excelle epey haşır neşir olan bir finansçıyım =) DMİ’nin günlük verilerini excel’e yapıştırarak yaptım, özelden detay da anlatabilirim bir ara.
Kişisel blog’umda anlatmaya çalıştım. Umarım yardımcı olur.
Mayıs 5’ine kadar aktivite görünmüyor. Yazın tadını çıkarıp, hasretle oraj bekleyelim:)
MGM Adana ve Antakya için çok kuvvetli, İskenderun için ise şiddetli yağış uyarısı vermiş sabah saatlerine kadar olan süreyi kapsayacak şekilde. Yarın göreceğiz bakalım ne kadar isabetli olduklarını. Uydu görüntülerine bakılırsa balon gibi şişen kütleler oluşmaya başlamış son saatlerde.
Adana’dayım şu an. Güney ilçelere doğru olan tarafta ve Tarsus tarafında şimşek aktivitesi var ama şu an için yağış yok. Öğleden sonra saat üç civarında doluyla karışık feci bir sağanak hadisesi oldu. Uzun zamandır böyle güzel bir yağış görmemiştim.
Ne kadar sürdü, kaç kilo yağış düştü tahmininizce? Bir de konumunuz tam olarak neresi Adana’nın?
Kuzey Adana’da Hayal Park yakınlarında oturuyorum. On dakika civarı süren oldukça etkili bir yağış oldu ve dolu da yağdı. Daha sonra hafifleyen yağış yarım saat kadar devam etti. Şiddetli yağış kısa sürdüğü için aşırı değerler olmamıştır. Bir de radardan gördüğüm kadarıyla yağış lokal bir yağıştı ve şehrin kuzey semtlerinde etkili oldu. Bu yüzden ölçüm istasyonlarının olduğu güney semtlerde pek bir yağış olmadığını tahmin ediyorum.
Keşke sizde bir istasyon olsa.
MGM ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha kanıtladı 😀 Adana’ya 3 kg, İskenderun’a 6 kg, Antakya’ya ise 10 kg yağış düşmüş sadece.
Geçen sene 18 mayıs geldi aklıma, bunlardan tek tük yağmıştı bize de
Bugün Kadıköy sahildeki İSKİ bahçesinde MGM’nin kurmuş olduğu istasyona denk geldim. Tuzla’da gördüğümün her şeyiyle aynısıydı. Yüksek ihtimal Mayıs’ta ”Son Durumlar” kısmına eklenecek seri içinde o istasyon da yer alır.
Temmuz’da falan durur belki.
Çok güzel geçen bir konser çıkışı her yeri bembeyaz görmek güzeldi gerçi.
Bugünkü cephe analizim.
Florida’dan Kanada’ya kadar çıkan bir cephe hattı..
A.B.D. Hala kar alıyor..
Rapid City, South Dakota.
http://rapidcityjournal.com/webcams/sturgis-street/
Bembeyaz olmuş be ya…Hâlâ da yağıyor…Yazın gelmesini isteyen birisi olarak hiç cezbetmedi yalnız…Mundar Rapid City
Yarın için hazırladığım şiddetli konvektif hadiseler risk haritası. Kırmızı ile gösterdiğim yerde şiddetli hadiseler görülebilir. http://mehmetgoktug.files.wordpress.com/2013/04/turkeymap.gif
İstanbul’daki bazı istasyonların 1-19 Nisan arasındaki meteorolojik veri sıralaması. İstanbul’un kuzey ve kuzeybatı kesimleri yağışta her zamanki gibi ağırlığını ortaya koyarken, Çatalca farkı son sistemde biraz daha açtı. Maksimum sıcaklıklarda ise lider Ömerli. Ayrıca şu ana kadar maksimum sıcaklıklar Mart ayına göre daha düşük değerlerde gerçekleşti. Minimum sıcaklıklara bakıldığında ay içinde henüz don hadisesi gerçekleşmediği görülüyor. Genellikle ‘vadi’ içerisinde yer alan istasyonlar düşük sıcaklıklarda başı çekiyor
Aşağıda Commandouz, White Fox ile kapışırken İstanbul içindeki istasyonların bu yıl aldıkları yağışı paylaşmış. Hemen hepsi 200 mm üstünde 250 mm ye yakın yağış almış. İnanmıyorum. 3 aydır İstanbul’da yaşıyorum, her gün Feneryolu – Nişantaşı arası mekik dokuyorum ahmak ıslatandan başka bir şey görmedim. Bir gün bile şemsiye taşımadım. Yağan yağmurun kendine hayrı yok. Antalya’da, Marmaris’te bu yağan şeye yağmur derseniz sizi döverler, söylemedi demeyin. 🙂
Yalnız bu hafta donduk. Nisan diye yiğitliğe bir şey sürmeyeyim, kombiyi yakmayayım dedim ama olmadı. Bu mevsimde ne kadar gereksiz bir soğuktur bu… Ocak, şubat çuvala girmiş gibi….
Erzurum, Kars ve Bolu’da gece kar yağmış.
http://m.haber7.com/haberDetay.php?id=1015696
İstanbul’da kar ve bir okul projesi…
IRI bombayı patlatmış, kırmızılıktan Türkiye’yi zor buldum. Özellikle haziran, temmuz, ağustos için.
http://portal.iri.columbia.edu/portal/server.pt?open=512&objID=944&PageID=7868&mode=2&cached=false
Mayıs – Haziran – Temmuz (Sıcaklık)
http://goo.gl/RsRVN
Haziran – Temmuz – Ağustos (Sıcaklık)
http://goo.gl/DNN83
Temmuz – Ağustos – Eylül (Sıcaklık)
http://goo.gl/8ymqo
Ağustos – Eylül – Ekim (Sıcaklık)
http://goo.gl/pMQvk
IRI 2010 geri geliyor demiş..
Akıllarda kalan, o kış da aşırı negatif AO ile geçmişti, bol yağışlı ve normal sıcaklıklarla geçen Haziran ayı yazın geri kalanı için çok umut vermişti hepimize, derken Temmuz ortasından itibaren Ağustos sonuna kadar dayanılmaz nem ve sıcak geldi, Basra sıcakları Rusya’ya kadar çıktı, çaresiz kaldık, canımız burnumuzdan geldi..
“İnşallah bu tahmin tutmaz” diyebiliyorum sadece..
2010 yazında askerdeydim, Cizre İdil taraflarında. Daha fazla konuşmak istemiyorum 🙂
Güneydoğu Avrupa İklim Değişikliği Merkezi yağışlarda kötü bir tablo çizmesine rağmen sıcaklıklar da IRI’nin tam tersi bir tablo çizmiş.
Sıcaklık: http://commandouzz.files.wordpress.com/2013/04/ast3.gif
Yağış: http://commandouzz.files.wordpress.com/2013/04/asp2.gif
Umarım bu gerçekleşir, %80 nem ve 27 derecede yatakta kıvranmak çok kötü bir şey.
Şaka gibi. Arap Yarımadası’na hem normalden 4-5 derece (!) kadar düşük sıcaklıklar ve normalin %200’ü gibi bir yağış miktarı vermiş. Muson yolunu mu şaşıracak nedir 😀 Çok tuhaf ve çok imkânsız geldi bu senaryo bana. Orda dağ gibi Basra varken bence çok zor bu tahminin gerçekleşmesi.
Rusya ayvayı yedi desenize. Patır patır ölürler valla sıcaktan.
Tutarsa yandık. İyice psikolojimiz bozulacak, bari 2014 kışı düzgün geçse…
Ben yazı büyük ihtimal Azerbaycan, Bakü’de geçireceğim fakat oralar da pembe ve kırmızı 😦
Ramazan ayı zor geçiyordu, anlaşılan bu sene daha zor geçecek.
Cumartesi günü öğle saatleri için tahminleriniz nelerdir? Kadıköy-Üsküdar civarlarında bir işim var ve dışarı da bulunmak zorundayım.
Hava güzel, serin.
Tuzla’da 15 dakika çok güzel yağmur yağdı. 1-2 tane gök gürültüsü işittim.
Bugün İstanbul Bölge Müdürlüğünden konularında uzman arkadaşlar Marmara Ereğlisi’ne geldiler. Otomatik istasyonla ilgili protokolü imzaladık. Tabi ki bu arada aklıma gelen soruları sordum.
1. Neden otomatik istasyonlarda sorunlar yaşanıyor.
Cevap: Aslında sorun yaşanmıyor. Biz bu verileri doğru alıyoruz . Fakat MGM sitesinde güncellenmiyor. Bu istasyonların önemi özelikle doğal afetlere bağlı zararlarda sigorta durumları için resmi belge olacak. Bu yüzden sorun verilerin bize iletilmesinde.
2. Radar durumları ne olacak?
ilk olarak tüm bölgeler de radarlar tamamlanacak. Mesela Erzurum radarı, Bozcaada radarı, Daha sonra ise mikroölçekte radarlar konulmaya başlanacak. Örneğin İstanbul boğazının giriş çıkışlarına , Tekirdağ’a vb.
3. Otomatik istasyonlar ne olacak
Mayıs ayında bir seri istasyon daha eklenecek . Sonrasında mikro klima ölçeğinde aralara istasyonlar yerleştirilecek. İleri zamanda da bu istasyonlara kameralar yerleştirilecek. Benim önerimde Edremit Küçükkuyu arasında bir istasyon oldu. Değerlendireceklermiş.
4. Sitemizi ve forumları söyledim.
Sitemiz takip ediliyormuş ve özelikle otomatik istasyonlarla ilgili eleştirileri dikkate alıyorlar.
Ayrıca takip etmemiz için burayı da önerdiler:
http://www.istanbul.mgm.gov.tr
Bu güzel bilgiler için teşekkürler.
Ozan sağol.
MGM’nin sitesindeki veriler otomatik güncellenmiyor muymuş? Yani nasıl bazen güncellenir de bazen güncellenmez, bu sorun aylarca, hatta yıllarca nasıl giderilemez, akıl alır şey değil. Kimin sorumluluğundaysa ve işini savsaklıyorsa aldığı maaş burnundan gelsin, Allah belasını versin, bu kadar da ağır konuşuyorum. Bu kepaze herifler yüzünden kendi projemi ilerletemiyorum.
Aslında olay biraz karışık. Anladığım kadarıyla bu istasyon ağını bir firma kuruyor. Cihazların temini , montajı gibi ilk yatırım işlemlerini yapıyor. Daha sonra 1 yıl boyunca dataları bu firma topluyor. Dataları DMİ ye gönderiyor. Bu data iletimleri ise sadece ip tanıyan bilgisayarların intranet sistemleri ile görülebiliyor. Yapılan protokol gereği 1 sene sonra bu istasyonlar tamamen DMİ nin kontrolüne geçiyor. İstasyonlar çalışıyor doğru veri geliyor, doğru verileri bu firma ve DMİ de görüyor fakat DMİ nin sitesine geçirirken hatalar oluşuyor. Örneğin Lalapaşa 3 gün öncede takılıyor. Bizler öyle görüyoruz. Ama mesela Lalapaşada bir afet oldu , Resmi kurumlar dataları istedi. Doğru veriler ulaşıyor. Bugün gelen arkadaşlarda bu durumdan rahatsız . Dedikleri porotokole sağdık kalmak , 1yıl beklemek ve 1 yıl sonra istasyonlar tamamen kendi sorumluluklarına kaldığında bu hataları düzeltmek.. Ben cidden bu durumun çok rahatsızlık verici oılduğunu ilettiğimde haklısın bizde çok üzgünüz ama 1 sene bu konuda tam hakim olamayacağız dediler.
Ben tam olarak anlayamadim. Datalar ellerine ulasiyorsa ve sorun ellerine gelen datayi internete aktarmakla alakaliysa bu MGM’nin yazilimsal bir sorunudur ve bunu cozmek icin bir seneye gerek yok.
Ha gelen verilerde hatalar varsa(yazilimsal olarak cozulebilecek onlanlardan degil yanlis bilgi icermesinden bahsediyorum) bu durumda kuran firmanin bunu duzeltmek yukumlulugunde olmasi gerekmez mi?
Herkesin isine cok burnumuzu sokuyor gibi algilaniyoruz farkindayim ama mesela Ozan’in isi bu zaten. Kaldi ki onun, verileri internetten toplamak zorunda kalmiyor olmasi gerek bence.
1999-2009 arası verilerini baz alarak, 16 Nisan itibariyle Kuzey Yarımküre kar ve buz anomalisi..
Geçen sene bu zamanlar ortalamalardan yaklaşık 1 milyon kilometrekare az iken, şimdi ortalamalardan yaklaşık 4 milyon kilometrekare daha fazla.
Türkiye ve Dünya’da hava durumuna genel bir bakış;
-MGM verilerine göre Türkiye’de 2013 yılı ortalama sıcaklıklarının uzun yıllar ve geçen yıl ile mukayesesi grafiğinde sıcaklık değerlerinin geçen yıllardan daha fazla olduğu görülüyor.
-MGM’nin 2012-2013 Tarım Yılı 6 Aylık Kümülatif Yağış Raporu (Mart 2013)
http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/yagis-raporu.aspx?b=k#sfB
-Dünya’da toplam yağış miktarı(Ocak 1998-Ocak 2013)
http://earthobservatory.nasa.gov/GlobalMaps/view.php?d1=TRMM_3B43M
-Dünya’da kar örtüsü(2000-Mart 2013)
http://earthobservatory.nasa.gov/GlobalMaps/view.php?d1=MOD10C1_M_SNOW
-Dünya’da kara yüzey sıcaklığı (Land surface temperature)(Mart 2000-Mart2013)
http://earthobservatory.nasa.gov/GlobalMaps/view.php?d1=MOD_LSTAD_M&d2=MOD11C1_M_LSTDA
-Ve Dünya’da global ortalama sıcaklığın arttığına dair,
Artık nasıl bir Nisan ilk haftası geçirdiysek İstanbul’da, 4 gündür buz gibi kış havasına rağmen ortalama sıcaklık uzun yıllar ortalamasının 1.8 derece üzerinde gidiyor. 10 olan yağışlı gün sayısı ise şimdiden yakalandı. Güneşlenme saati ise 1-16 Nisan arası gün başına 4.96 saat. Geçen sene aynı tarihler arasında bu rakam 6.88 saat idi. Geçen sene ay genelinde 92 mm. olan yağış bu sene şu ana kadar 25 mm. civarında gerçekleşti.
Ben mart başında söylemiştim ki bahar mevsiminde yağışlar normallerin altında olacak gibi gözüküyor demiştim, tabi bilimsel dayanagım yokdu modellere bakarak tahmin etmiştim.
Şimdiye kadar tahminim tutuyor gibi, keşke tutmasa.
Yarın için hazırladığım şiddetli konvektif hadiseler risk haritası. Oluşturulurken termodinamik konveksiyon baz alınmıştır. İlk haritam olması dolayısıyla hatalarım olabilir.
Cuma, cumartesi, pazar haritalarını heyecanla bekliyorum 🙂 GFS kuvvetli kararsızlık yağışları veriyordu kaç gündür ama bugün zayıflatmış.
Benim de canım sıkkın en az Angaralıla gada. Hava yersiz bir şekilde soğuk. Evde kombi yanıyor. Çocuk hasta. Hafta sonu Çanakkale’ye gideceğim 4-5 günlüğüne. Orada da serin ve hatta soğuk hava hüküm sürecek. Tüm bu olumsuzluklara karşın havalar ve özellikle denizler bir an önce ısınsın diye sükunetle Mayıs ayını bekliyorum.
Bilimsel değil ama,
Gözlemlerime göre, kış sıcak geçince bahar geç geliyor ve genelde serin geçiyor.
Kış, kış gibi geçerse baharda zamanında geliyor ve sıcak oluyor.
Geçen sene kış iyi geçti bahar da erken geldi, ondan önceki sene kış iyi geçmedi bahar da serin geçti. Bu sene yine kış sıcak geçti,
bahar gelmek bilmedi serin geçiyor.Bence atmosfer kendini dengeliyor, Kafkaslar’da da kış sıcak geçti babamla konuştum, Bakü’de hava soğukmuş ve üşüyorlarmış.
Orta ve batı Avrupa şuan 20 – 25 dereceler ölçülüyor ve tamamında sıcak hava var.
Söylediklerimde haklı mıyım? Çoğu zaman söylediğim gibi olduğunu gözlemledim, Ozan Abi sizlerde bilimsel grafikler var mı uzun yılların? Veya sitedekilerin bu konuda düşüncesi ne?
1) Bir iki senelik verilerle bu tip bir yaklaşımda bulunmak doğru olmaz. Havadelisi ya da başka bir arkadaş hazırlamıştı böyle bir tablo, şimdi anımsayamadım nerede olduğunu.
2) Bu baharın serin geçtiğini de nereden çıkardın? 1 Mart – 14 Nisan arasında tüm Türkiye’de sıcaklıklar mevsim normallerinin 1C-2C üzerinde gitmiş.
3) Bakü de ılık geçiyormuş, söylersin babana da 🙂 “Niye böyle oğlum?” derse, “Aşırı negatif AO ve NAO’nun marifetleri babacım” dersin, havan olsun 🙂
Bakü soğuk hocam, şuan 8 derece yağmurlu yarın 10 dere yağmurlu, kaynak accuweather, tek babam değil diğer akrabalarımda burda havalar soğuk diyor telefonda konuşurken.
Zaten bilimsel değil ama, benim şimdiye kadar tanık olduğum bu şekilde.
Sen benim demek istediğimi anlamadın. Uzun yıllar ortalamalarından sıcak geçiyor demek istedim. Özellikle Mart ayı Türkiye ve Doğusu için tam bir faciaydı, sürekli sıcak tarafta kaldık.
2011 yılında ise Mart ve Nisan aylarında İstanbul’da günün en yüksek sıcaklığı 20 dereceyi geçememişti. Bu sene daha şimdiden 25 dereceleri gördük. Hakiki serin ilkbahar 2011’di yani.

Hatta başlık bile açmıştık..
Aynen katılıyorum. Bilimsel verim yok ama ben de gözlemledim bu durumu. Santiago’nun geçenlerde söylediği bir şey vardı. Negatif AO hızla pozitife doğru tırmanışa geçerken soğuk hava akımlarının etkisinde kalıyoruz. Eğer kış negatif AO’ya rağmen ılık geçtiyse bizde baharın soğuk geçme olasılığı yüksektir diye düşünüyorum.
SpanK benim de böyle bir düşüncem vardı ama matematik bunu desteklemiyor…
Bu ne soğuk böyle üç gündür 8 derecenin üstünü göremedik şu an 6 derece birde rüzgar var donduruyor resmen. Havanın aralık ayından farkı yok, kışlıkları geri çıkarttık, kombileri de açtık. Zamanında gelmeyen soğukları kınıyorum.
Bu sistemde İstinye 0.2 mm yağış aldı. Bilkent 34.8 mm aldı.
Nisan’ın ilk 17 günü İstinye 5.2 mm, Bilkent 59.9 mm aldı.
Geçen ay yani Mart’ta İstinye 39.6, Bilkent 74.9 mm yağış aldı.
Şubat’ta İstinye 22.8 mm, Bilkent 52.3 mm aldı.
Ocak’ta İstinye 66.8 mm, Bilkent 77.5 mm yağış aldı.
Şimdi susun çöl halinize ağlayın!
Bilkent’te yıllık yağış miktarı ilk 3.5 ayda 264.7 mm oldu, daha bunun mayısı, haziranı, sonbaharı aralık ayı var. İstinye’de ise yıllık yağış ise 134.4 yazık harbiden üzüldüm! Özellikle de Emre’ye üzülüyorum çöl çöl diyordu, başına gelenlere bak.
Ne şahane kışmış ama!
1) Asıl baz alınması gereken MGM istasyonlarıdır. Otomatik istasyonların kalibre edildiğinden ve doğru ölçüm yaptığından emin olamayız.
2) Aradan İstinye ve Bilkent özellikle neden seçiliyor onu da anlamış değilim. İstanbul İstinye değil, Ankara da Bilkent değil 🙂
3) Bugün gün içinde resmi istasyonlarda yapılan ölçümlerle kamuoyunu aydınlatacağım.
Bilkent’le MGM bahçesi bir değildir. Bana en az 30 km uzak orası ben niye orayı kendimle eş tutayım, hem çukur hem uzakta… Ben yaşadığım yeri sayarım, çukurdan bana, hiç değilse MGM Gölbaşı istasyonunu say, bulabilirsen tabii.
Ankara’yı değil “beni” sayacaksın. Benim yaşam alanımla karşılaştırma yapacaksın. Çukur başka bir dünya bana göre
Ben Kızılay’a ayda yılda bir kere gidiyorum, Keçiören’den en son geçen sene geçtim. 🙂 Yani orası beni ilgilendirmiyor. Ben karaçam ve sarıçam ormanları içinde yamaç üstünde yaşıyorum.- benim lokasyonum sui generis.
Nasıl İstanbul’da Kilyos daha fazla etkileniyorsa burası da aynen öyle. O yüzden en az 30 km ötede çukurda kalmış MGM bahçesi beni bağlamaz.
Ahahaha Mehmet alemsin, İstanbul’da ki 72 adet istasyondan gidip yağış ölçeri Ocak ayından beri bozuk olan İstinye istasyonunu seçmişsin, İstinye’nin yağış ölçeri bozuk bozuuk 🙂
Şimdi en güvenilir yağış değerlerine sahip Mgm’nin bazı istasyonlarının ilk 4 aylık değerlerine bakalım, neresi çöl neresi değil karar verelim.
AHL=89.3–51.8–52.2–27.2 mm.—220.5 mm.
Kilyos=88.6–62.7–71.9–31.7 mm.—254.9 mm.
Sarıyer=91.9–63.0–61.9–30.6 mm.—247.4 mm.
Eminönü=78.6–38.8–63.0–25.6 mm.—206.0 mm.
Florya=90.4–55.6–65.4–33.2 mm.—244.6 mm.
S.Gökçen=85.6–56.1–78.3–30.7 mm.—250.7 mm.
Kaldı ki yağışlar Ocak ayı dışında hep normallerin altında.. Ankara’nın yıllık yağış ortalaması 409.6, İstanbul’un ki ise (Ahl) 750 mm civarı. Ahl İstanbul’un az yağış alan yeri, Sarıyer’i Bahçeköy’ü Bilkent gibi karıştırmıyorum, oralar yağışta Ankara’yı Bilkent’i falan 3’e katlar 5’e böler.
Şimdi acil işim olduğundan dolayı daha birçok olan İstanbul’un Ankara’ya karşı üstünlüklerinden bu kadarlık bahsediyorum. Görevi Santiago ve Alkım’a devrediyorum 🙂
1 Nisan – 15 Nisan
İstanbul AHL = 21,6 mm
Ankara Esenboğa = 51 mm
1 Mart – 31 Mart
İstanbul AHL = 59,2 mm
Ankara Esenboğa = 65 mm
Mart ve Nisan ayları tüm sene boyunca Ankara’nın en çok yağış aldığı iki ay olarak göze çarpıyor. Senelik toplam yağışın (410 mm) %25’i (100 mm) Mart ve Nisan’da düşüyor.
İstanbul’da ise Mart ve Nisan ayları yağış ortalaması tüm yıl içinde 6. ve 7. sırada geliyor. Toplam yağışın (660 mm) %17’si (116 mm) Mart ve Nisan’da düşüyor.
Şu haliyle Ankara Mart ve Nisan aylarında aldığı yağıştan %15 daha fazlasını almış, İstanbul ise %30 daha azını almış. Ama adı üstünde, ortalama bu. Bir sene az olur bir sene fazla olur, bakınız 2012 Nisan’ı Ankara faciası..
Yukarıdaki delillere dayanarak; Ankara’nın en yağışlı iki ayı ile İstanbul’un sıradan iki ayı karşılaştırılmaktadır, bu yüzden gidişat gayet olağandır, Ankara göl İstanbul çöl olmaz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur…
Not: Otomatik meteoroloji istasyonları (örneğin İstinye ve Bilkent), yağış ölçümünü basit yöntemlerle yaptıklarından dolayı, özellikle kuvvetli yağmurlarda ve karlı havalarda sağlıklı bilgi veremezler. Yağış konusunda MGM resmi istasyonlarından şaşmayın.
Bir ara Karcı Hakan rumuzlu bir arkadaşımız vardı, uzun zamandır uğramıyor, kendisiyle konuşan ya da haberi olan var mı?
En son 2 Nisan’da Facebook’ta durum güncellemesi yapmış.
16 Nisan radar animasyonu

Ne çektin be İstanbul! Kışın kar, baharın yağmur yağmadı. 5 cm kar yağacak diye kaç gece uykusuz kaldınız be! Sistem sistem ıslığınız dağı daşı deldi, havada kar görünce sevinir oldunuz. 2004’ten beridir kurudunuz, yazııııııııık!
Ne çekti bu İstanbul be!
İstanbul’a karşı özellikle kuraklığı ile ün yapmış bir şehrin fertleri tarafından kıskançlığa bağlı olarak bir çekememezlik durumu son günlerde iyice başını alıp gitmiş olup, bu durum karşısında İstanbul ahalisinin sessiz kalışı beni üzüntü ve gelecek adına karamsarlığa sevketmektedir 🙂
Bir iki damla birşey yağsa cevap vereceksiniz de, o da yağmıyorsa demek ki 😛
Kırkikindiniz buraya kar olarak düşerken.. Allah hayatı boyunca böyle tipi göremeyenlere de nasip etsin 🙂
Basganima 8-9 Mart 2011 Keklikpinari fotosu verin hemen 🙂
Yetmezse ayni yila ait 10 cmlik dolu videosu yollayalim 🙂
Santiago gel kabul et, evet belediye baskanimiz cok kotu olabilir, ama havadeliligi Ankara’da yasanir.
Kızılay’la gelin bana 🙂
Ben de diyorum ki hava deliliği Ankara’dan önce İzmir’de yaşanır. İstanbul’la İzmir’i kıyas edemiyorum çünkü ikisinin de kendine özgü güzellikleri var. Mesela Ankara’da bir Eylül gecesinde böyle mezo ölçekli konvektif elektrik fırtınalı
sea effect(?)hayvaniyağışı olmaz!Tarih: 28 eylül 2006, Yer: İzmir, Hadise: Bol şimşek ve yıldırım effectli (?) 145kg/m2 yağışla (bu yağışın büyük çoğunluğu birkaç saatte düşmüştür) 70 yıllık yağış rekorunu kıran tarihi büyük İzmir sea effect (?) faciası…
http://www.youtube.com/watch?v=jS-Rtr9orb8
Video harika ama son paragrafınız için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
İzmir’de direkt deniz etkisi ile meydana gelen yağış çok zor görülür. Bu yağış Orta Akdeniz’den Ege’ye kayan bir alçak basınç merkezinin ve buna bağlı cephe sisteminin marifeti.
Teşekkürler Santiago. Peki mesela İstanbul’da direkt sea effect ile yağış görülürken neden İzmir’de Muğla’da ya da Antalya’da görülmez?
Bir yağışı deniz etkisi (sea effect) olarak adlandırmak için denizle 1500 metre yukarıdaki havanın arasında minimum 13 derecelik fark olması gerekli, ve rüzgarın da denizden esmesi gerekli. Ülkemizde hakim rüzgarlar lodos ve poyraz olduğundan İzmir’in şansı baştan az zaten. Antalya ve Muğla civarlarına da o denli soğuk hava indiğinde zaten işin içinde başka faktörler oluyor, alçak basınç, ULL vb.
Ozan Hocam kusura bakmayın, özensiz bir anlatım oldu “hayvani” falan, daha dikkatli olacağım. Bir de sea effecti yanlış öğrendim sanırım. Santiago’nun cevabı beni aydınlattı. Bu bir sea effect değil Orta Akdeniz cephe yağışı imiş…
Ve bu kadar şiddetli olmasına sebep atmosferin üst seviyelerinin soğuk (-15C) yeryüzünün sıcak (30 C) olması sonucu kararsızlığın artması imiş.
kaynak: http://haber.gazetevatan.com/0/88737/1/gundem
BU BİR REKOR
İzmir’de uzun yıllardır görülmeyen ve neredeyse sadece kentin üzerinde etkili olan sağanak yağmurun bir rekor olduğu da İzmir Meteoroloji Bölge Müdürü Ekrem Alaçam tarafından açıklandı. Alaçam atmosferin üst seviyelerinde havanın eksi 15 derece, yer yüzeyindeki havanın da 30 dereceye kadar ısınmasıyla kararsızlık olunca bu durumun yağmurun etkisini arttırdığını anlattı. Alaçam, “İzmir’de 24 saatte metrekareye 140 kilogram yağış düştüğü belirlendi. Bu bir rekor. Çünkü bugüne kadar İzmir’de ölçülen en fazla yağış miktarı 1976 yılında 134.1 kilogram olarak ölçülmüş. Kayıtlarımızda, İzmir’in 24 saatte en fazla yağış aldığı tarihi 28 Eylül 2006 olarak değiştirdik. Eylül ayı uzun yıllar ortalaması 11 kilogramdı. Bu ay, önceki yağışlarla birlikte toplam 160 kilograma ulaşıldı” dedi.
Hahahah bu ne ki, bizim önceki gördüklerimiz yanında bu da bir şey mi? Zaten bu tipi de değil meteorolojik olarak hahahaha
Bize tipiyi böyle öğrettiler ne yapalım 🙂
Kapak sesi geldi az önce. White Fox duydun mu? 🙂
Rüzgar hızı uymuyor tipi kriterine 😛
20 Aralık 2012 sistemini tipi saydığın için bunu da sayıyoruz 🙂
http://www.wunderground.com/history/airport/LTBA/2012/12/20/DailyHistory.html?req_city=NA&req_state=NA&req_statename=NA
Bu başka, bunu tipi saymakta haklıydım hatta mini 2004 diyen de bendim ama 1 güncük şey bu. Kışın geri kalanı mesela 9 Ocak sonrası (yarıdan fazlası) nasıldı İstanbul’da?
Biz değil de bir kaç istisna hariç her yıl hayal kırıklığı yaşayan Angaralılar yine ötmeye başlamış blogda. Canları sıkılmış belli ki. Yazık la size.
Biz her sene böyle yağışlar görüyoruz, İSTİSNA-İ olarak bu sene görmedik, lakin ALKIM’ın bu sene gördüğü yani İstanbul’a 2 sefer yağıp da Ankara’da çok kar yağmaması istisnanın ta kendisidir. Alkım ve onun gibi düşünenler böyle kendilerini sevindiriyorlar işte, ne desen boş.
Arada bir sürü tokat yemişsin Santi’den ama yetmemiş. Senin başlattığın bu gereksiz polemiklerin sonunda ben hep “Olm bak git” demek zorunda kalıyorum. Yahu kardeşim biz İstanbullular olarak halimizden memnunuz. Benim bir şikayetim yok. Fazlası olsa elbette isteriz ama şartlarımız belli. Bu yıl kış erken bitti, bitmeseydi iyiydi. Yapacak bir şey yok.
İstanbulluların 2004 ve 2012 yıllarındaki kış videolarını ezberledik artık, sizin başka yıllara ait videolarınız yok mu? Yada videoya çekecek kadar kar mı yağmadı? 🙂
2002-2004-2006-2008-2012. Hepsinde 15 cm üzerinde örtü oldu, Youtube’da binlerce video var oradan bulunuz.
Bu konu da artık kabak tadı verdi bu arada 🙂
Ankaralılar hayatlarında kaç kere sea effect ve DEK gördüler acaba? Belki Mogan Gölü’nde oluyordur 30-40 metrekarelik alanda bilemem 😀 😀 😀
Bizim orfumuzde adetimizde dusene vurmak yok. Bu sebeple ben de tartismayi uzatmayacagim. 2 yil icinde santim santim dolu olsun, yarim metre kar olsun hatta kum firtinasi olsun doyduk biz 🙂
Not: Bu Istabul trafigi sizin sinirleri biraz bozuyor ama onu diyim. Iki laf attik usenmeden kac yillik yazilari falan arastirip buldunuz 🙂 Burada bizi yalniz birakan Ankara ahalisini kiniyorum. Komsu Eskisehir’den destegini esirgemeyen Poyraz’a tesekkurlerimi iletiyorum.
Doludan mı bahsettiniz? 😀 18 Mayıs 2012’de Tuzla-Darıca-Gebze-Sultanbeyli’de en alası yağdı. 30-35 dakika içinde +60 kg. yağış kaydedildi ve bu yağış saniye başı çakan şimşekler ve deprem etkisi yaratan gök gürültüsü eşliğinde oldu. Buyrunuz Darıca: http://www.youtube.com/watch?v=axqLrBSfUrU
Bu da en şiddetli hali: http://www.youtube.com/watch?v=M25p26eHbPQ
Bana Ankara mı İstanbul mu deseler Ankara derim. Bakın Ankara’nın yıllık ortalama orajlı gün sayısı 20.7, İstanbul’un ise 11.9. Karlı gün sayısı haliyle Ankara’da daha fazla. Yağış bakımından İstanbul önde olsa da atmosferin yarattığı heyecan bakımından Ankara öndedir. Ayrıca Ankara’da yazın nem derdi yok. İstanbullular şehri terk edemeyecekleri için zevk almaya bakıyorlar 😀
Dün(15 Nisan) sabah saat 08.00’de Antalya Konyaaltı’ndaki Akdeniz Üniversitesi Merkez Kampüsündeydim ve ilk yağmur damlaları düşmeye başladı. İlerleyen saatlerde yağmur sürekli şiddetlenerek devam etti ve hayatı resmen felç etti, hiç durmadan aynı şekilde devam etti yaklaşık 5-6 saat boyunca, belkide daha fazla.
Hayatımda kısa bir süre boyunca yaşadığım, tanık olduğum en şiddetli ve korkutucu yağış diyebilirim. Yıldırımların, şimşeklerin, gök gürültülerinin ardı arkası kesilmedi. Gerçekten muhteşem.
Aşağıda birkaç fotoğraf paylaştım bu sisteme ait. Buyrunuz 🙂
Yağmurun ardından, Mammatus bulutları;


Tam olarak mammatus gibi gözükmüyor ama yine de idare eder, hoş görüntü oluşturuyor 😀
Harika! Gözünü sevdiğimin Antalya’sı 😀 Öyle şiddetli bir yağış esnasında balkona çıktığımda ben kendimi sanki denizin içindeymişim gibi hissediyorum. Öyle yoğun bir nem kokusu oluyor ki, hastasıyım o kokunun! En son geçen sene ağustos muydu temmuz muydu neydi, İstanbul’da şahane bir gökgürültülü fırtına olmuştu, onda da aynen bu fotoğraftaki gibi yağmurdan duvarlar kenti döverek ilerliyordu! Konyaaltı’na çok iyi yağmış, 74 kg ama diğer istasyonlar fos çıkmış yahu.
Anemo bahsettiğin fırtına bu olmalı. O gün Balmumcu’ya 24, İstinye’ye ise 34 kg. yağış düşmüş.
Bu da 12 Ağustos’a ait radar animasyonları:


MAX:
PPİ:
Evet o gün işte! Harika bir gündü. Ellerine sağlık.
Arkadaşlar sorun sadece bende mi? Radar animasyonlarının zamanlarının ve iki ileri bir geri oynaması ile ilgili MGM’ye mail attım. Bana verilen cevap aşağıda.
Sayın Aydın
Radar sayfalarımızda ve özellikle radar animasyon sayfasında herhangi bir sorun yok. Radar animasyon sayfası normal çalışmaktadır. Sorun kullandığınız bilgisayarın güncelleme ayarları ile ilgili olabilir. Radar animasyon sayfasında iken sayfayı yeniden yüklerseniz (F5) sorun olmadığını göreceksiniz. Sorunun devam ettiğini düşünüyorsanız tekrar ararsanız seviniriz. Kolay gelsin.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü
Meteorolojik Veri İşlem Dairesi Başkanlığı
Yazılım ve Donanım Şube Müdürlüğü
Web Birimi
Telefon: (312) 3022642 – 3022821
azizdeniz@mgm.gov.tr
Bende de var aynı sorun.
Ben de aynı sorunu yaşıyorum ve bu sorunun benim bilgisayarımla alakalı olduğunu pek sanmıyorum.
Bende de aynı sorun var.
Hmmm. Demek ki hepimiz sorunluyuz!
Sabah baktım düzelmiş görünüyor.
Demek ki radarı bile takip etmiyorlar. Takip etseler sorunun kendilerinden (MGM) kaynaklandığını kolaylıkla anlayabilirler.
İstanbul’da yağan yağış yer altı suları için çok faydalı, hafif ve uzun süreli yağıyor, toprak suyu emiyor akıp gitmiyor.
İstanbul’da toprak kaldı mı?
Baraj olan kısımlar hocam 🙂
Kalmadı maalesef. Yıllar boyunca talan etmişler güzelim şehri, betondan geçilmiyor.
Adeta bir aralık günü…
Hocam Mayıs da Ocak gibi geçecekmiş. Tüyo sağlam yerden 🙂
Bugün Konya’da hava muhteşemdi! Öğleden sonra dört bir yanımızdan kümülonimbuslar yükselmeye başladı. Bulutların taban yüksekliği yere çok yakındı. Yıldırımlar, yağmur, dolu… Bomba gibi ses çıkaran gök gürültüleri… Tam 7 ay sonra ilk defa oraj görüldü Konya’da. Önümüzdeki günlerde oldukça hareketli görünüyor. Süper 🙂
Evet tabanları inanılmaz yere yakındı. Bilkent-3’te bugün bulutlar devamlı binaların üst katları hiç görünmedi. Balon sonucuna baktım konvektif bulut tabanı 1232 metreymiş! Ben sis sanıyordum onu, meğer ki kümülüs bulutlarıymış. Zaman zaman Bilkent’te hava akşam gibi karardı. Okulda son dersteyken bir gürledi, içerdeki eşyalar ve pencereler sesten zangır zangır titredi. Kızlar bağrıştı. 🙂 🙂 🙂
Bilkent Sarı’sını radardan değil, olay yerinden bildirdiğin için teşekkürler Mehmet. Anlaşıldı milletin bahar şenliği gelmiş. Gereksiz bağrışmalar falan 🙂 2 hafta kaldı sabredin.
Güldürme beni, Bilkent’te geçen seneden bu yana bahar şenliği yapılmıyor. Kısıtlı olarak konserler var o kadar. Abdullah Atalar dönemi, Bilkent öğrencilerine mümkün olduğu kadar tatil ve dinlenme yok. Yoklamalar hukuk fakültesinde bile zorunlu hale geldi.
o adamın ödünü patlatan, gündüz vakti adamın gözünde flaş gibi çakan şimşeğin, düşen yıldırımın…
hastasıyız dedeeee!!!! 😀
izmirde körfezin çevrelediği dağlar sayesinde çok güzel bi akustik yaratıyor 😀 dağlara çarpıp çarpıp şehir merkezinde adamın ödünü patlatıyor! 😀
http://eksisozluk.com/15-subat-2012-izmirde-gok-gurultusu–3262930
Şu çılgın Türkler 🙂

Kümülonimbuslerle aşk yaşayan şehir Antalya… (Uzal’a giremediğim için radar görüntüsü paylaşamıyorum)
http://www.youtube.com/watch?v=FyyRL6hcheU
https://pbs.twimg.com/media/BH3zP_0CUAA-2gz.jpg:large
https://pbs.twimg.com/media/BH5eJNcCAAEMTm6.jpg:large
http://www.wunderground.com/history/airport/LTAI/2013/4/15/DailyHistory.html
http://antik.eksisozluk.com/show.asp?t=15+nisan+2013+antalya+ya%C4%9Fmuru
Antalya PPİ radar animasyonu


Antalya MAX radar animasyonu
Ya kardeşim, eline sağlık senmi çektin bilmiyorum ama soluksuz izledim.
Eğer arabadaki sensen merak ettim dolu yüzünden arabada izler oldumu?
Bugünden itibaren İstanbul’un adını ”Karadeniz’e kıyısı olan Çölistanbul” koyacağım. 2 gündür çektiğimiz nedir? Ahmak ıslatan yağmurdan başka bir şey yok. Bahar geldi daha adam gibi oraj bile göremedik.
Aynen, ne karı kar ne yağmuru yağmur bıktık 😦
Evet ne yağmuru yağmur ne de karı kar şu İstanbul’un


O sel gibi yağmurdan bahsetmiyorum, Antalya gibi sürekli şimşek dolu vs. kısa süreli etkili yağışlar olsa keşke bahar ayında. Allah böyle afetlerden korusun.
Bence fazla abartıyorsun Semih 🙂 Çölistanbul ibaresini ise sana hiç yakıştıramadım 🙂 İstanbul’da zaten bahar aylarında oraj beklentilerini en altta tutmamız gerekiyor. Sonbahar’ın genelinde de işlerin tam tersine döndüğünü zaten sende biliyorsun. Ayrıca bu ay şu ana kadar İstanbul’un çeşitli yerlerinde tam 3 gün oraj görüldü. Bak Nisan’ın ilk 15 gününde yağışlı gün sayısı 9! Tam 7 gün güneş görülmemiş. O kadar da kötü değil yani. Hatta benim açımdan Nisan bundan önceki son 6-7 aya göre harika gidiyor.
Öyle deme SpanK, olunca her şey süper oluyor 🙂 Oğuz ben zaten şu 2 günden bahsedip benzetme yaptım 😀 Dört yanda yağmur yağıyor burada hiçbir şey yok. O yüzden dedim öyle 🙂 Oraj konusu hariç bende memnunum 😀
Belki okumuşsunuzdur. Kar ile ilgili komik bir yazı. Fazlası işte böyle oluyor.
http://mizah.milliyet.com.tr/Komik-Yazi-kanada-ya-tasinan-bir-turk-un-gunlugu-anilar-Oku_YaziDetay_5331.htm
Yok mu bize yağmur?
Orta Avrupa’da 25 derece olan yerler var..
Bereket yağacak Anadolu’ya yahu! İstanbul’u yılın bu zamanlarında hiç sevmiyorum. Bütün o gökgürültülü fırtınalardan mahrum kalıyor. 😦

Sizi gidi siziii, var mı öyle yılın her vakti deniz etkisi ile havadan yağış almak. Size sadece bakmak müstehak, özellikle de ALKIM’a ahahahaha
Gökyüzü yaz sonuna kadar belki böyle tıka basa dolmaz 😀
Ağlama 🙂
Arkadaşlar, sinerjiyi bozan ve kışın Ankara’da berbat geçmesine sebep olan kişi White Fox’tur..
Tez kellesi vurula!
Ne mübarek adamım kış tam istediğim gibi geçti. 🙂
Resim güzelmiş 😉
Gündüzü yaşarken gece oluyor hava güneyden çok fena geliyorlar!
Bakalım sistem mezoölçekli konvektif kompleksine dönüşebilecek mi, göreceğiz..
Marmara kutsanmış 🙂
Geç kalınmış bir kutsanma. Sinirliyim bu konuda.
Onur’un böyle diyeceği bugünleri de gördük 🙂
İkinci dereceden acil durum uyarısı:
Yarın Denizli’den itibaren Kırşehir’e doğru bir hat çizip bu hatta güneyde Burdur, Isparta’ya, kuzeyde Bilkent’e kadar genişletirseniz, bu resmedilen alan için güçlü boyansi ve konverjans alanı bulut tepe sıcaklığı -50 derecenin altına inebilecek mega kümülonimbuslar oluşturabilecek, bu bulutların organize olarak mezoölçekli konvektif komplekse dönüşme olasılığı var. Sistem aynı yerde 6 saatten uzun süre takılı kalacağı için su baskını ve sel ihtimali var.
2013 Ocak ayı bulut yoğunluk haritası

2013 Şubat ayı bulut yoğunluk haritası

2013 Mart ayı bulut yoğunluk haritası
