Blogda yazılan yazılarla doğrudan ilgisi bulunmayan her türlü görüş, açıklama, tahmin, öneri, soru ve eleştirinizi; benle ve diğer okurlarla tartışmak istediğiniz hava/iklim olaylarını bu sayfaya yorum olarak ekleyebilirsiniz. Buraya tıklayarak yorum yazma kutusuna ulaşabilirsiniz. Birisine cevap yazmak istiyorsanız, lütfen cevabı vermek istediğiniz kişinin yorumunun altındaki “Cevapla” düğmesine tıklayın. Cevabın cevabına tıklayarak devam ederseniz yorumlar sağ tarafa doğru yığılma yapıyor ve okunmaları güç hale geliyor. Eski sayfalara yukarıdaki ana menüde Atış Serbest’in altında beliren Arşiv‘den ulaşabileceğiniz gibi, bu sayfada en altta bulunan yorumun sol altındaki Older Comments (eski yorumlar) düğmesini de kullanabilirsiniz. Geçerli ve sık kontrol ettiğiniz bir e-posta adresi vermeniz, şayet daha sonra iletişim kurmamız gerekirse işimizi kolaylaştıracaktır. Teşekkürler.
(Meşhur İngiliz ‘weatherman’ Michael Fish, kariyerinin doruğundayken).


Şu “2021’de buzul çağı başlayacak” haberi virüs gibi her yere yayılmış durumda sıradan havadan sudan konuşmalara bile konu olmuş durumda hatta şu anki havaların sıradışı gidişini bile oraya bağlayanlar var.
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Benim anlamadığım bazı sitelerde çoluk çocuk ortaokul ve lise talebeleri tahminlerde bulunuyor, burada havadelisi ekibi gibi profosyonel hava tahmini yapan ekip var ses sedanın cıkmaması! Bir aciklama yokmu? Örneğin bu pazar istanbul için veya yaklasmakta olan sistem hakkinda son gunu mu bekleyecegiz?
Demek ki tahmin yapmaya değecek bir sistem yok ortada 🙂
Sadece kuru soğuk yapacak gibi.
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Pazar günü İstanbul için şartlar uygun gözüküyor ve bu kış bu uygunluk ilk kez oluyor o sebepten önem arz ediyor diye düşünüyorum. Havada da olsa görmek tüm İstanbullulara iyi gelecektir! 🙂
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
En son, 18 Şubat 1979’da Sahra çöllerine kar yağmıştır. Yıl 2018, Sahra çöllerinde yeniden kar yağmış ve muhteşem bir doğa olayı gerçekleşmiştir. 🙂



Sahra bu sene sadece bir sistem gördü. Zaten bir hafta sistem geliyor sonra üç hafta fos. Her gün modellere bakıyorum, -5 Kuzey Cezayir’den aşağıya inemiyor.
Babamlara diyorum Atakuma Çölü’ne taşınalım diye ama ikna edemiyorum. Vize alabilirsem Ölüm Vadisi’ne taşınacağım, hayalimdeki çöl orası.
Modellere bakıyorum, kuzeyimizde çok soğuk hava var, bir türlü güneye inemiyor ne şansızlık. İnen soğuklarda direk doğu ispanya’dan, cebelitarık’a gidiyor.
Yeni yıl gibi bende fasa gideceğim bir aksilik olmazsa, orada resim göndermiş bir arkadaş her taraf bembeyaz kar var, modellere göre bu sene oralara sistem akıyor.
😀 Koptum ya
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Şu kar yağan yer Ain Sefra bölgesiymiş google search yapınca 22 Aralık 2016 tarihinde de kar yağmış muhtemelen daha önce de her yıl kar yağan rakımı 1000 metrenin üzerinde bir yer.
Yağsa da genelde tutmuyor. Bıktım bu Sahra’dan 😀
😀
Sahra Çölü dedikleri yer, Fas’ın, Cezayir’in iç kesimdeki yüksek yerleri. Sıra dışı bir durum yok ortada yani. Bir de böyle haberleri paylaşırken kaynak belirtirsen, haber linki verirsen daha iyi olur. Fotoğrafları nerden bulduğunu bilmiyoruz mesela.
http://www.webtekno.com/sahra-colu-ndeki-bir-bolgeye-39-yil-sonra-kar-yagdi-h39103.html
Kaynağı paylaşmışsın, eyvallah da, şöyle bir ifadenin bulunduğu kaynağı ben asla okumam, paylaşmam: “Yapılan ölçümlere göre kar yağdığı zamanda sıcaklık 12.4 santigrat dereceydi.” 12.4 derecede kar yağar mı hiç?
40 cm kar yağmış…
Reklam olmasın diye kaynak vermiyorum ( kusura bakmayın )
Hocam linki paylaşın reklam olmasın diye vermiyorum vallahi.
Reklam mı? Burası televizyon değil ki.
Bundan sonra paylaşım yaparım.
Godzilla Balmumcu (09.01.2017)

Anadolu bu zor günlerde kendi soğuğunu kendi üretiyor. Sis sayesinde, 14:30 itibariyle sıcaklık eksilerde geziyor Eskişehir’de.
İç Anadolu enverziyon şovu…

Sis örtüsü saat 15:35 olmasına rağmen hala kalkmadı. Aslında kar örtüsü olsaydı çok daha ciddi enversiyon hadisesi beklerdik. Ocak ortasında 1 kez kar görmek de varmış Eskişehir’de 😦
Yeni rapor:
Heyecanlandıran bir model, özlediğimiz cinsten 🙂
Doğu Karadenizli olarak neyine heyecanlandın orasını anlamadım 🙂
Modellerin devaminda doğu karadeniz de var 😀
Bu sinoptik bize yaramıyor
“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” sözüne güzel bir örnek olmuş. El Nino haklı ve doğruyu söylemiş, eksiye boğulmuş. Bizim toplumda asla doğruyu söylemeyecek, gaz vereceksin, tribünlere oynayacaksın. Sibirya bizi kıskanıyor!!!!!
Ahaha evet Sibirya Godzillamızı kıskanıyor!
3. Sistem’i de alırsak onlara kar kalmayacak, ondan.
Ey kuşlar
Kuzeyimizde kikuzeyimizdeki soğuklardan ne haber vardır?Kuşlar demişken ne demek istediniz bilemiyorum ama eğer kastettiğiniz bazı göçmen kuş türlerinin mevsimsel hareketleri ile ilgili bir şeyse hemen söyleyeyim. Bu yıl, ülkemize uzun aralıklarla da olsa uğrayan bazı kuzeyli göçmenlerden hiç haber çıkmadı. Ancak, bu normal. Zira, onların gerçek yaşam alanlarında dahi onları daha güney enlemlere kaçıracak kadar soğuk bu zamana kadar olmadı. Bundan sonra neler olur bilemiyoruz, takipteyiz… :))
”Atakum sahil kuşu” var bir de… Ozan hocam hişş 😃
Sayın havadelisi ve hava delisi takipçileri esasında bilim felsefesini de kapsayan bu tartışma yararlı bir tartışmadır. Anladığım kadarıyla bu blogda seviyeli olmakla herkese yer var. Kimsenin kimseyi küçümseyeceğini sanmıyorum hatta böyle yanlış anlaşılmalara sebeb verecek küçük olayların bile önüne geçildiğini hatırlıyorum. Ayrıca bloğa küsmek de bana mantıklı gelmiyor çünkü bu blog yaşımız ne olursa olsun bizi dinamik bir öğrenme sürecinin içinde tutuyor. Ben sanırım şimdiye kadar orantısal olarak en fazla eksi alan yazıyı yazmayı başardım. (1+,sayamadığım kadar -)Ama bloğa küsmek bir yana buradaki katılımcıların ne murad ettiklerini düşündüm ve bundan bir ders çıkarmaya çalıştım sonuçta düşüncelerimin de arkasında olarak bloğu zevkle takip ediyorum. Ancak bir konuya tekrar dikkatinizi çekmek istiyorum, üslup çok önemli bir şeydir ona dikkat edilirse kalp kırıklarını en aza indirgemiş oluruz. Gerçekten bu platform bir çok yönden çok kıymetli değerini bilmekte fayda var. Ayrıca marifet iltifata tabidir emeği geçen herkesi gönülden kutluyorum. Bu arada tam bilemiyorum ama 2015 ya da 2016 tıp nobel ödülünü Çinli bir bilim kadını aldı konu ise kadim Çin tıp bilgilerinin bilimsei verilere göre değerlendirilmesiydi.Sonuç; az miktarda bilginin son derece işe yarar olmakla birlikte çoğunun maalesef yarar bir yana zararı olması idi. Yeni bir tartışma olmasın diye belirtiyorum akapunktur tamamlayıcı tıbba girip ayrı bir tartışma konusudur. Sevgiyle kalın.
Dediklerine katılmakla beraber adet yerini bulsun diye eksi veren olduğunu görüyorum Kaan Bey 😀
Saygıyla ..Destür ve düstürle..Düşünenin mütevazliği ile..
Güneydoğu geneli 2017 Aralık ayı yağış ortalaması normaline göre % 50 ile 75 arasında daha az olmuş.Ocak ilk 8 gün ciddi yağış olmadı ve önümüzdeki günler için modellerde ciddi bir yağış gözükmüyor.Çok kötü bir kuraklığa doğru gidiyoruz.
Merhaba. Konu dışı olacak biraz kusura bakmayın. Mobilden girince bende beğeni butonu gözükmüyor ama tarayıcıda mı problem var yoksa başka bir sıkıntı mı?
Mobil Chrome üzerinden giriyorsan normaldir Kaan Bey. Refresh (yenile) butonu ile yeniden sayfayı yüklerseniz yüklenmeyen grafikler de yükleniyor.
Teşekkür ederim. Telefonda kullandığım tarayıcının çerezlerini temizleyince sorunu hallettim.
Gfs 00z iyi çıktı. Soğuk biraz daha güçlü olsa belkide harika ni sistem olacak.
http://www.wetterzentrale.de/de/topkarten.php?map=1&model=gfs&var=2&run=0&time=165&lid=OP&h=0&mv=0&tr=3#mapref
Karadeniz biraz şanslı ama soğuk yetersiz. -12 den girmiş ve fazla uzun soluklu değil bu soğuk. Tabi daha 6 gün var hiç belli olmaz. Dün soğuk bile göstermiyorken bugün -12 girmiş. Yani bunun değişmesi muhtemel. ECM ne diyecek acaba
Bence İstanbul olarak en azından havada da olsa yılın ilk karını görücez gibi. ( Kıyı kesimlere yılın ilk karı yağmadı )
İskandinav üzerindeki yb konumlanma şekli çok önemli, 06z güncellemesindeki izobar şekilleri kar yağışına uygun görünüyor İstanbul için ama daha çok değişir.
Şimdilik gözüken, kıytırık sıradan bir sistem. 🙂
Aza kanaat etmeyen, çoğu bulamaz SpanK. Bu atasözü tam da senin kar beklentilerine yazılmış 🙂
Halen vaktimiz var, bir 18 Şubat potansiyeli görüyorum.
Bilim o kadar hafife alınacak bir şey değil. Bilimsel ispat uğruna ölümü hiçe sayanlar olmasa hiç bir şey olmazdı… Fransız Kimyacı Lavoisier 51 yaşında iken, mahkeme giyotinle ölüme mahkum eder. Boynunun vurulmasını beklerken kitap okumaktadır. Cellat, onu giyotine götürmek için yanına geldiğinde Lavoisier, nerede kaldığını unutmamak için kitabın arasına bir “kitap ayracı” koymuştur.
Lavoisier, giyotine giderken Matematikçi arkadaşı Langrange’i yanına çağırır:
“Kafam sepete düştüğünde gözlerime bak. Eğer iki kere göz kırparsam, insanın kafası kesildikten sonra bir süre daha beyin düşünmeye devam etmekte demektir.” der
Kafası giyotinle kesilir, sepete düşer ve gülerek iki kere göz kırpar.
Matematikçi Langrange diyor ki;
– “Lavoisier’in son saniyedeki ispat arayışı, bilimselliğin yüzyıllar sürecek meşalesidir.
İnsanları duyduklarına inanmayı değil düşünmeye davet ediyorum.
Arkadaşlar işim gereği önümüzdeki birkaç ay bazı şehirlerde görev yapacağım.
Bu süre zarfında farklı şehirlerde havanın nabzını tutmaya devam edeceğim…
Yanlız bakıyorumda Meteoroji Genel Müdürlüğünün sakarya için 5 günlük tahminine bakınca ortalamaları bırakın en yüksek sıcaklık tahminleri geçmişte yaşanan uç sıcaklıklardan 3 4 derece daha fazla.Tahminler mi abartılı yoksa önümüzdeki günler mi kötü?
Hava’nın nabzı atmıyor. 😦
Seyyah Bey’in son yorumuna (https://havadelisi.com/atis-serbest/comment-page-52/#comment-82882) cevabım:
Birincisi, insanın düşündüğü, yazıp çizdiği şeyler; doğrudan ideolojidir. Bu blogdaki yazılar ve yorumlar gibi, sizin yazdıklarınız da ideolojinizi doğrudan yansıtıyor.
Kaç yaşında olursa olsun, eğitim düzeyi ne olursa olsun; gördüğü duyduğu şeyi doğru anlamaya, bilgisini arttırmaya, yaptığı iş her neyse onu bilgi ve bilimsel yöntem temeline oturtmaya çalışanlara, kendi adıma (ve bu platformu da temsilen) söyleyeyim, saygım ve sevgim sonsuz. Zaten onun içindir ki benim formel eğitim düzeyimle hiç ilgisi olmayan insanlarla bu blog sayesinde etkileşimim var, hatta onları kendi alanımdaki insanların büyük çoğunluğundan daha değerli buluyorum. Hepsini hem arkadaş hem meslektaş sayıyorum.
Hal böyleyken buraya gelip “geleneksel şeyler küçümseniyor, burada şöyle şöyle insanlar hakir görülüyor” denmesi abes oluyor. Onu yapanları arıyorsanız başka yerlere bakacaksınız.
Öte yandan, evet, hakir gördüğüm ve aşağıladığım şeyler var, onları da açıkça söyleyeyim: Kimden gelirse gelsin; hiçbir bilimsel yönteme, doğru bilgiye, herkesçe kontrol edilebilir objektif ölçüte dayanmayan argümanlar, yöntem olduğu iddia edilen öznel/kişisel saçmalıklar… “Düşünce” olduğu sanılan bu zırvalar bu milletin geri kalmasının en büyük müsebbibi olduğu için bunları burada ve her ortamda değersizleştirmeye devam edeceğim.
İyi akşamlar.
Adamsın
“Geleneksel” bazı argümanlara bilimsel bir yaklaşım, ilginç sonuçlar da çıkmıştı:
Herkes bunun gibi basit şeyler yaparak bile bilgi hazinemize katkıda bulunabilir.
Bir beğeni yetmezdi ayakta alkışlıyorum.
Niye yukarılara aldığını anlamadım cevap kısmınıda:) Sadece seyirci rolüne geçmeden önce son ses edeyim.Bilime saygım var ve hipotezden kanuna varan kısmına kadar ,sistematiğe vs. vs. lise çağında bakış yaptım.seyyahın bey kısmınada hiç gerek yok ben senden gencim,küçüğüm.Kendimi ispatlamakla alakalı bir egomda yok.Platformun adı atış serbestti bizde salladık gidiyoruz.İdeoloji kısmında yine bence yanlış düşüncedesin diye düşünüyorum.
Sadece olaylara şöyle bir bakış açım vardır.Bundan yüzelli yıl önce bu topraklarda böyle deniz kıyısında otururken ,zıpp üstümüzden bir yolcu uçağı geçti ve bu ne ya ?Bilgimiz yokki, bişey ama ne bize onla ilgili birşey söylenmemiş ki?Bilgimiz yok hiç karşılaşmamışız.Bakış açısından bahsediyorum.Televizyon hakkında bir bilgi sadece bilmiyorum veriler vardır, yoktur şu an zamanında okumuştum sadece,hitler 1940 yılında münih olimpiyatlarındaki konuşmasını evlere canlı yayın olarak 6 sn gecikmeli olarak yayınlatmış.Bizde televizyonun ulaşması 1970 li yıllar elde o teknolojiye bişey bilmiyoz. İnternet 1960 yıllarda amerikada bulunmuş bize 90’lı yıllarda geldi? Yani sonuç olarak bence bilimin metodların temeli bilgiye ulaşmaktır.
Artık büyüklerin yine bir sözüyle ben tribünlere geçeyim.Çok fazla konuştum zaten.
”Susmak lütuftur.”
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Geleneksel tıbbın işe yarayanına “tıp” deniyor zaten. Şu anda tıpta kullanılan tedavilerin ciddi bir kısmı geleneksel uygulamalardan alınma (mesela Çin’den [url=https://www.research.va.gov/currents/winter2015/winter2015-11.cfm]ilginç bir örnek[/url]). Bilimin/tıbbın Anadolu irfanından (veya Aborjin irfanından, veya Hint irfanından, veya Cherokee irfanından…) tabii ki hala alacağı bir şeyler olabilir. Ama neyin gerçekten etkili/doğru olup olmadığını tespit etmek için “geçen bizim köyün çobanından duydum”, “bizim büyükdede de böyle yaparmış”dan daha etkili yöntemler var artık. Bilim dediğimiz şey sadece bilgi müktesebatından (body of knowledge) ibaret değil, daha önemlisi neyin doğru neyin yanlış olduğunu tespit etmemizi sağlayan metotlar bütünü. Yani insanların yorumunuzu beğenmemelerinin sebebi Anadolu irfanını küçümsemeleri değil, Anadolu irfanını elimizdeki testlere tabi tutmadan yüceltmenize katılmamaları. Yoksa tabii ki geleneksel yöntemlerde çok değerli bilgiler olabilir, ama safsatalar da olabilir, bunu tespit etme yolu da yine bilimden geçiyor.
İstanbul beklentimiz sanirim istedigimiz gibi cikmadi 😔 herkes 20’sinden sonra diyor kıs bitmeden İstanbul da bari hava da gorsek kar’ı
Tecrübelerimizle biliyoruz ki 120’de böyle gözüken sinoptikten her şey çıkabilir. Tamamen fos veya şahane bir sistem, ikisi de mümkün. O yüzden takibe devam. Yer soğuğu da kaliteli gözüküyor.
Yarında düzelmezse artık ümidi kesicem abi. 😦
Ukmo da ümit vaat ediyor takibe değer.
Geçen yıl 7 Ocak tarihinde İstanbul Şile de kaydettiğim görüntüler. İyi seyirler.
Bu da mı gol değil ılıkçılar?
Golün tillahı hem de.
Süper lig için tahminleri unutmayalım 🙂
https://havadelisi.com/2017/11/23/havadelisi-com-deplasmanli-hava-tahmin-ligi-2017-2018-kis-sezonu-sampiyonlar-ligi-stayla/
Beğenmeyenler herhalde yenilenler. 😀
7 Ocak 2017, Godzilla’nın ziyaretinden bir anı.

Godzilla anısına. 😀
Niye bilimden şaşmamız gerektiğine dair cevap niteliğinde paylaşımlar var.İzlemeye devam bakalım Anadolu’nun bağrından daha neler çıkacak.
Tartışma iki farklı yorum altında sürdüğünden dolayı, genel bir yorum yapmaya karar verdim. Bu konularda değerlendirme yaparken öncelikle bilgi ve bilgi türleri hakkında temel bir bilgiye sahip olmak gerektiğini düşünüyorum. En azından bilimsel bilginin ne olduğu, diğer bilgilerden ne gibi farklılıklara sahip olduğu gibi sorulara temel düzeyde cevap bulmak, tartışmanın sağlıklı yürümesinin en önemli sağlayıcılarındandır. Zira bunu algılayamadan yapılan bir tartışmada, savunulan argümanlar temelden çürüktür. Bilimin yapısı gereği, bilimin ilgilendiği tüm konulara tamamen şüpheci bakıp değerlendirmek lazım. Bu yüzden sayılı günler adı verilen verilen yönteme de bu şekilde bakmalıyız. Bu yöntem bir halk bilgisidir. Halk bilgileri bilimsel gözlemlere dayanmazlar. Halkın onlarca, yüzlerce hatta bazıları belki binlerce yıllık ‘bilimsel olmayan’ gözlemlerine ve tecrübelerine dayanan bilgilerdir. Bilimsel olmamasına rağmen kimi halk bilgilerinin doğruluk payı vardır, bilimsel gerçeklerle uyuşabilir. Kimi bilgiler ise bilimsel geçerliliği bir kenarda dursun, mantıkla hiçbir şekilde bağdaşamayan, saçma sapan bilgilerdir ve bu bilgilerin de sayısı hiç az değildir. Herkes kendi yöresinden onlarca ‘saçma sapan’ halk bilgisi yazabilir diye tahmin ediyorum buraya. Bu durum, bu bilgi türünün temelindeki yanlışları göstermekle birlikte, bilimin inceleme alanı içerisinde, diğer bilgi türleri karşısındaki üstün gücünün de güzel bir göstergesidir. Pozitivist bir yaklaşımla, bilimsel bilgiler dışındaki bilgilerin değersiz olduğunu düşünmüyor ve bunu savunmuyorum. Zira bilimin inceleme alanları sınırlıdır ve bu sınırlar dışarısında kalan evrenin de merak edilmeye, sorgulanmaya, açıklanmaya ihtiyacı vardır. Ancak bilimin inceleme alanı içerisinde en büyük söz hakkının bilimsel bilgiye ait olduğunu, bilimsel bilgi ile çelişen hiçbir bilgiye de yer olmadığını düşünüyor ve bunu savunuyorum. Günümüz bilim çağında onlarca, yüzlerce ve hatta binlerce yılın tecrübesine dayanan halk bilgisinin bir kenara atılması doğru olmamakla birlikte bu bilgilerin bilimsel bilgilere tercih edilmesi de yapılacak en büyük yanlışlardandır. Eğer herhangi bir halk bilgisinin ‘bilimsel olarak’ doğruluk payı olduğu düşünülüyorsa, bu bilgiler bilimin ışığında değerlendirilir ve bir sonuca varılır. İnternet çağında birçok bilgi herkese açık hale geldi. İnternette, ülkemizdeki birçok istastyonun verileri mevcut. Herkes ücretsiz olarak ulaşabilir. Eğer bu bilgilere güvenen arkadaşlar düşüncelerinin arkasında duruyorlarsa, bu veriler ışığında bu yöntemi istatistiksel olarak değerlendirip, bize sunabilirler. Çok mutlu olurum böyle güzel bir çalışma yaptıkları için. Ancak bu bilgilerin güvenilirliğine dair hiçbir kanıt (önceki cümlede de belirttiğim gibi bu konuda çalışarak varsayımlarınızı kanıtlayabilirsiniz) olmamasına rağmen bu bilgiler savunuluyorsa bunun dilimizde çok güzel sözcük, deyim ve atasözü karşılıkları var. Hepsi saf, temiz ve muhteşem olan halkımızdan…
Şimdi -20 lik bir soğuk olsa aşağıdaki tartışmaların hiçbiri olmazdı. 😦
-20’nin inmemesi iyi olmuş demek ki.
http://www.elivewebcams.com/finse-bahnhof-finse-webcam-live/
Link’i tıklayarak Kar hasretinizi bir nebze dindirebilirsiniz. İyi seyirler…
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
14-15 ocak ( Karadeniz sistemi olabilir ) değişir değişmez birlikte göreceğiz…
Insallah
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Sayılı günler hakkında çok güzel ve özel raporlar yazan Anadolu insanlarına saygılar..Anadolu’nun saf temiz insanlarına selam olsun..Anadolu’nun dünyadaki mükemmel konumu ve yüzyıllar geçsede içinde yaşayan insanı hayvanı tabiatı doğası bir o kadar özelki bilinmez yaşanır,mesela el verme tabiri vardır Anadolu’da köylerde..el(eli mütevazilikten E diye başlamadım.) vardır,eğer köylerde gezip yaşlılarından dinlerseniz bunun ne olduğunu,oğul eskiden doktor mu vardı? Rahatsızlığı vardı o insanların o okurdu,üflerdi elini gezdirirdi üstünde adam düzeliverirdi dedi.Dağdaki çobanı çoban olarak ezik görme,bir ot gösterir şifadır bu ot şu hastalığa der,hor gördüğün çoban senin şifan olur..
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Seyyah bey hasta olunca hastaneye değil “el veren”lere gitmenizi, havanın nasıl olacağını merak edince modelleri değil kocakarı yöntemini kullanmanızı öneriyorum. Bence Anadolu insanının yüzyıllardan gelen bilgeliğinin hakkını ancak böyle teslim edebiliriz. Ama o bilmediğiniz otu yiyip ölünce gücenmece yok.
Birincisi dediğim insanların bilimle bir sıkıntısı yok, eskiden doktor mu vardı yada o imkanmı vardı manasında demiştim çok yanlış anlaşılmış.Bu ülkenin 90’lı yıllara kadar yüzlerce binlerce köyünde elektrik dahi yoktu.40-50 sene önce kaç kişiye acaba kaç doktor düşüyordu araştırdınız mı?İkincisi dediğim insanların gazetelerin 3. sayfalardaki üfürükçüler paracı tipler değil,köyde bahçesinde çapa yapan, okudu ettiği için 1 tl dahi istemeyen ,hiç bir özel isteği olmayan insanlar, zaten şifada kesin sonuç alınacağını kendileride iddaa etmezler.Üçüncüsü sadece gördüklerim için diyorum o kafada canlanan ve burda görmemişliğinden kaynaklanan alaycı tavırlara 1 gram dahi haketmeyen(sadece o tür birkaç insan gördüğüm ve onlara saygımdan dolayı cevap veriyorum zaten) 60 yaşların üstünde tonton şirin teyzeler,ninelerdi..
Kendim sadece meteoroloji bilimi değil ,iş saatlerim dışında bilim sınıfına giren 5-6 dalla uğraşıyorum ve araştırıyorum.Ancak batı dünyası dahil, iyi takip edebilenler birçok veriye ulaşabilir.Geleneksel yöntemlere eğilim son 5-10 senedir ciddi ilgi var,bizim toplumumuzda dalga geçilmesi çok güzel birşey.
Diğer kısımlara hiç girmek istemiyorum ,amacım kimseye birşey öğretmek veya birşeyi empoze etmek değil sonra olaylar farklı hal alıp bilim,ilim,ideoloji ,siyaset vs. kayıyor(Not:Benim hiçbir ideolojimde yoktur.)Sadece bu topraklarda elinde imkan olmadığı için(şu an imkanlar bayağı geniş)okuyamamış,eğitim alamamış saygıya değer zekaya sahip insanların, hor görülmesi çok acı birşeydir.
Saygı ile..
Günümüzde modern tıbbın yanında ”el gezdirme” tedavisi hâlâ devam ediyor. Ama o el nerde gezer bilemiyorum. Yakup Kadri’nin Nur Baba romanını da tavsiye edebilirim. Dönemindeki el gezdirme olaylarını iyi yansıtıyor.
http://www.mynet.com/haber/guncel/icinize-cin-kacmis-deyip-tecavuz-etti-3299951-1
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Anadolu insanının temizliğine, saflığına diyecek yok! Ancak başımıza ne geliyorsa bu saflığımız yüzünden geliyor. Düşünsenize kız arkadaşınızın ya da bayan akrabanızın beli ağrıyor, hadi gidelim bir el gezdirtelim diyorsunuz.
Not: bilimin keşfettiği ve tavsiye ettiği tedavide yardımcı olacak alternatif tıbbı kullanan biriyim (el gezdirme hariç 😊 )
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Verdiğin örnek biraz saçma oldu bence. Üfürükçülere tabii ki gitmesinler ama gitmemelerinin sebebi bunların hurafe olması olmalı. Çünkü aynı mantıkla hareket edersek, erkek doktora da mı gitmesin yani kadınlar? Sonuçta elle muayene gerektiren durumlar oluyor yani. Bu dediğin laf oraya gidiyor. Hayatta her şeyi cinsellik üzerinden yorumlamak hepimizin karşı durması gereken şeylerden biri ülkemizde. Özellikle de son yıllarda. Ayrıca kadınların bedeni kadınlara ait. Bedenleri üzerinde söz söyleme hakkı da kendilerinin. Bize düşmez. Her yetişkin insan için böyle bu. Kadın-erkek fark etmez.
Aslında ben böyle yaklaşmak istemiştim ama neyse yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiğim için üzgünüm.
Tıp cihetinde tedavi olanın cinsellikle bir bağı olmaz elbette. Ama beyni cenabet olmuş bir sürü hurafeci ve üfürükçü olduğu gibi eğitim görmüş Doktor vs olmuş insanların varlığı hiçte az değil. (benim elletttirme diye tepki göstersim kısım elleme ile tedavi eteğini iddia eden ve buna inananların insanların çokluğunaydı. Bilime inanmıyor tıp’a inanamıyor ama Anadolu’nun bir köşesinde ki üfürükçüye inanıyor.)
Karsızlıktan dolayı polemik lobisi aradığı ortamı bulmuş. Anadolu insanimizin saflığı temizliği için kimsenin itiraz eder durumu yok hatta ayni safligin yuzyillarca kullanildigi ve suistimal edildigine de kimsenin itirazi yok. El gezdirme olayı anadolu da yaygın bir rituel bir inanç katılanlar olur katılmayan olur fiziki olarak çok saçma gelebilir metafizik olarak savunulacak yanları olabilir bu uzun uzun konusulabilir konunun bu kismi cogumuzu aşar bende bilgi sahibi degilim. Ancak benzer ritueller uzakdoguda veya hindistanda uygulandiginda “vaay olaya bak adamlar aşmış ” tepkisini verenlerin konu anadolu da gecince kucumsemesi asil incelenmesi gereken tezatlardan biri. En guzeli once modern tipa guvenelim gerekli tedavileri yapalim ilaveten el gezdirme yaptirmak isteyen yaptirsin.Ot çöp olayi ise bu konudan çok daha farkli, bu konuda dogaclama olarak nesillerden nesile aktarilan gercekten faydali bilgiler var. Hepimizin çevresinde vardir bunlardan yararlanan şifa bulan. Hatta belki bir çogumuz okumuştur medyada cikan israil de kanser vakalarinin inanilmaz derece çok az olmasi, alternatif tip dedigimiz dogal kürler ile ilgili başarıdan kaynaklandigina dayanan haberleri. Ama tabiki de bu da modern bilimden bagimsiz yapilacak bir is degil. Geneleksel tecrubeleri bilimle suratle harmanlamamiz lazim.Nasil Allah’in verdigi nimetlere şükredip yararlaniyorsak,akıl da bu nimetlerden biri onun için de şükredip kullanabildiğimiz kadar kullanalim.
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Geleneksel “tecrübe”lerin bilimle harmanlanması bu tecrübelerin bilimsel yöntemle ele alınması yoluyla olur.
Bunun için gereken ilk şey ‘nesnel’ (objektif) olmanın öğrenilmesidir.
Mesela “Haziran ayının genel olarak nasıl geçtiği” nesnel bir bilgi veya yaklaşım değildir. Olmadığı için de, kocakarı yöntemini uygulayanlar ‘kendilerine göre’ haziranın soğuk/sıcak/yağışsız vb geçtiğini söyleyip yöntemin doğru sonuç verdiğini iddia edebilirler. Ama bu bilim değildir.
Bilim olması ve genel kabul görebilmesi için, ölçütlerin nesnel olarak belirlenmesi gerekir.
Örneğin “incelenen yerde/istasyonda haziran ayının en az 18 gününde hiç yağış olmaması”, nesnel bir ölçüttür.
Veya “27 Mart’ta sabah 09:00 ile öğlen 15:00 arasındaki sıcaklığın son 30 yılın aynı gün aynı saatleri arasındaki sıcaklıktan en az 1 derece düşük” olması da nesnel bir ölçüttür.
Bu tip nesnel ölçütler kullanarak yönteminizin geçerliliğini ve hipotezinizin doğru olup olmadığını test edebilirsiniz. Test etmek de gayet kolaydır.
“Ben son üç mart ayına baktım, genel olarak tutuyor” demenin bilimle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur; ciddiye alınacak, burada tartışılacak bir tarafı da yoktur.
Böyle bilimdışı “yöntem”ler kullanmaya çalışmak, Batı karşısındaki geriliğimizi perçinlemekten başka hiçbir işe yaramaz.
Sayılı günler ile ilgili yaptığım yorum sitenin ahengini bozmuş.Bunu yazarken bilimsel bir veri olduğunu iddia etmedim.Gaye tecrübe edilmiş halk arasında bilinen bir konunun dışa vurumuydu.Bilmeyen arkadaşlarla paylaşımıydı.3-4 yıldır takip ettiğim kadarı ile tahmin tutarlılık yüzdesi yüksek olduğu kanaatini bende oluşturdu.Güven duyduğum için de takip etmeye devam ediyorum.Bu yıl da Kasım ayında Babaannem Aralık Ocak aylarının ılık Şubat ayının soğuk olacağını söyledi.Bunu da yaşayarak tecrübe ediyoruz ve edeceğiz.İnanıp inanmamak herkesin kendisine kalmış.
“Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı!” derler bilir misiniz?
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Bu arada “El verme olayı” okey’de olmuyor muydu yahu? 😛
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Ecmwf Kontrol çıktısından harika bir senaryo ;
Tık: https://i.hizliresim.com/VrpX6R.png
Senaryoların çoğu bu duruma destek veriyor.İstanbul için diyagram ortalaması şimdiden -6 düşmüş durumda.UKMO reiz, lafını dinlettirdi gibi gözüküyor şuan için.Şaşırtıcı bir istikrarı var modelin.Güvenebileceğimi biliyordum… 🙂
Potansiyel var. 😀
İzlanda oyar onun altını. ^_^
Ozan abi gil bu görüntülere ne diyorlar ? Tecrübelerinden faydalanmak istiyoruz. 🙂
Oh my tengrim… ECM 192
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
akşam akşam beni ağlattın ya ecmvf
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
SpanK sahneye lütfen! Patlat bi GİF 🙂
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Bu kış En ufak bir sistem gördüğümde ben
https://isparta2017.files.wordpress.com/2018/01/20180106_212048.jpg
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
En azından kuzeyimizde soğuklar birikmeye başladı. Düzgün bir basınç dizilimiyle bize inebilir, hiç soğuk olmamasından iyidir. 🙂
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Arkadaşlar Ocak ayını yarılamamıza az bir süre kala, soğuk beklentilerinizden vazgeçmenizi tavsiye ederim. Diyorsunuz ya hani İstanbul’da kış geç başlar geç biter diye, yahu geçen senelerde kaç kez Aralık ayında 850’de -10, -15 girdi, gök gürültülü DEK’ler gördük İstanbul’un göbeğinde kışın ta en başında. Yani demem o ki koşullar uygun olunca kar ve soğuk beklemiyor, mevsimin en başında bile bizim enlemlere kadar inebiliyor. Fakat Rusya’nın, İskandinav ülkelerinin bu günlerdeki hava durumuna bakın bir, Moskova’nın bu kışki içler acısı hâline bir bakın. Hani oralarda birikmiş bir soğuk olsa, belki bize sarkma ihtimali olurdu ama, öyle bir soğuk da yok. Ayrıca Anadolu gayet iyi durumda kar açısından. Dağlarımızda kar var mı? Var. En önemlisi bu. Miktar olarak geçen seneye göre daha az, evet ama sanki hiç kar yokmuş gibi karalar bağlamanın da anlamı yok. Bunun yanı sıra Ege ve Akdeniz’de yağış sıkıntısı da yok. Yağmurumuz yağıyor, akarsular besleniyor. Bir de madem soğukçusunuz, lütfen biraz gururlu olun yani. 😀 Gündüz süresinin 12 saate ulaştığı Mart’ta gelecek soğuk kırıntısından medet umuyorsunuz. Ayıp valla. Soğuk isteyen Sibirya’ya gitsin canım. İzlanda’yı size yedirmeyiz!
Mart denilince ben gocundum. 😀 87 kışını hatırlatırım ve kimseye yedirtmem. 😀
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Ayrıca 4-15 Mart arası 1500 mt sıcaklığı-10’un altına düşmemiş. Onu da buradan söyleyeyim haaa. 😀
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Nereden nereye… 🙂

😀 😀 Soğukçuluk tramvayından zamanı geldiğinde inmesini bildim ben. Baktım soğukçuluğun geleceği yok, üstelik doğalgaz faturaları şiştikçe şişiyor, ılıkçılık gömleğini giydim ben de.
Neyse, ben de Mart’tan umutluyum. 😀 Kıvamı o zaman bulacak gibi.
Kartepe de yeterli kar olmadığı için pistler kapatılmış. Geçen yıl ocak ayın da 2.5 metre kar varmış, bu sene 5cm kar varmış.
http://www.hurriyet.com.tr/kartepe-ismi-var-cismi-yok-40701827
Ya konuşmayayım diyorum ama bu beyanatı veren ablanın özelinde konuşayım. Almanya’dan atlamış gelmiş çocuklarla, Kartepe’de kar yokmuş. Be güzel kardeşim, gelmeden hiç mi hava raporuna, pist raporuna ya da dağın durumuna bakmazsın. Kayak ya da kış tatili yapacak adam en azından açar, otele kar durumunu sorar. Bu durumlara da düşmez. Gerçi derdin kayak, snowbıard yapmak veya karın tadını çıkarmak değil de, Araplar gibi telesiyej, helisky kuyruklarını şişirmekse veya kayan adamların yolunu kesip, sadece karda yuvarlanmaksa sana müstehak derim.
Ve bilen biri olsa biraz, Kartalkaya, Uludağ’ın yanında esamesi okunmayan, yıllardır herkesi tekelleşen tek otele ve dökülen binasına mahkum eden bir yere gitmezler. Fiyat diyecekler, hiç demesinler. Fiyatları öyle şişik ki, inanın Uludağ’dan Kartalkaya’dan farkı yok. Çektiğiniz rezilliğe değer mi?
Adım attığın anda, günübirlik bile gitsen, arabayı park ettiğinde hoop, 30 lira otopark parası diye tipin biri damlıyor yanına. Vermek istemesen aba altından sopa gösterir gibi, başka yere çekerseniz tekin değil diyor. Manzara seyretmeye, fotoğraf çekmeye çıkmak bile bi sandviç yeseniz toplamda 100-150tlye patlıyor. Değer mi, değer. Ama bu şartlarda Kartepe’de değil. Basın gidin Erciyes’e, Ilgaz’a daha iyi.
Oh be içimi döktüm, ne zamandır Kartepe’ye giydiresim vardı, içimde kalmıştı. 😀
Bize bu imkanı veren Ozan Hoca’mıza teşşekkürü borç bilddjsjsgagvwgh 😀
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Ben Almanya da olsam kayak için Alplere veya Bansko ya giderdim. 🙂
Ben sitedeki paylaşımları ve emekleri takdir ediyorum.Öncelikle 2018 yılında sağlık ve ilim dolu bir yıl dilerim.Bilimsel verilere dayanılarak yapılan kış tahmini ile uyumlu bir süreçten geçtiğimizi gözlemliyoruz ( Çocukken dağlara kar yağdı bizim buraya neden yağmadı anne diye ağlayan bir çocuk olarak ) Bu süreci içim daralarak takip ediyorum.Bilimsel verilere ve paylaşımlarınıza saygı göstermekle birlikte benim de saygı duyduğum diğer bir kaynak Sayılı günler takip edilerek aylık hava olayları hakkında genel kanıya varmamızı sağlayan ” Eski Hesap” ( Kocakarı Hesabı ) tır.Samsun ili için 3 senedir takip ettiğim bu metod ile yaptığım gözlemler ve tahminler arasında yüksek oranlı bir tutarlılık olduğu sonucuna ulaştım.Bu yıl için beklenen tahmin Kasım Aralık ve Ocak aylarının mevsim normallerinin üzerinde yumuşak ( Ilık ) bir şekilde geçeceği yönündeydi.Şubat ayının ise Samsun ili için soğuk geçeceği yönünde. Bakalım tahmin ve sonuç arasında tutarlılık olacak mı ?
Sağlıcakla kalın
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Teşekkür ederiz. O takvim her yıl için aynı şeyi söylemiyor mu her dönem için? Paylaşır mısınız yöntemi?
Bunu inşaallah Mart ayında birlikte tecrübe edeceğiz. Metodla ilgili müsait olduğumda paylaşım yapacağım Üstad
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Soruma cevap vermediniz. Neyi tecrübe edeceğiz?
Rumi takvime göre birinci ayın ilk günüden itibaren her güne sırayla bir ay tayin edilir ve her gün havanın durumu kaydedilir (yağmurlu, karlı, açık, soğuk, sıcak vb.). Daha sonra ilgili güne karşılık gelen ayın havasının o güne ait havayla yaklaşık olarak aynı geçeceğine inanılır. Bildiğiniz gibi Rumi takvimin ilk günü miladi 14 mart gününe denk gelir, bu inanışa göre o gün mart ayını temsil ederken, 15 mart nisan ayını, 16 mart mayıs ayını temsil eder ve bu şekilde ilerler. Bizim orada (Giresun) tekerlemeler deniyor buna, yaşı büyük olanlar mutlaka bilir. karkasmas isimli yazarın bahsettiği bu olsa gerek. Umarım anlatabilmişimdir😊
Tam yazıyordum.Siz gayet açıklayıcı bir şekilde izah etmişsiniz.Sağlıcakla kalın
Selamünaleyküm,
Konuyu şöyle izah edeyim.Miladi takvime göre 14 Mart günü sayılı günler başlıyor. Sırasıyla 14 Mart Mart, 15 Mart Nisan, 16 Mart Mayıs, 17 Mart Haziran, 18 Mart Temmuz, 19 Mart Ağustos, 20 Mart Eylül, 21 Mart Ekim, 22 Mart Kasım, 23 Mart Aralık, 24 Mart Ocak.25 Mart Şubat ayını temsil etmektedir.Sayılı günlere göre ( Kocakarı Hesabı ) Örneğin 25 Mart Şubat ayını temsil etmektedir.25 Mart ta gün boyu hava koşullarındaki duruma göre bir sonraki yılın Şubat ayı tahmini yapılır.Örneğin hava öğlene kadar soğuk ve yağışlı geçti öğleden sonra açık ve güneşli geçti bu durumda bir sonraki yılın Şubat ayının ilk yarısının soğuk ve yağışlı geçeceği Şubat ayının ikinci yarısının açık ve güneşli olacağı kanaatine varılır. Okuduğunuz için teşekkürler… Saygılarımla…
Yani arşivden 24 Mart 2017’ye bakınız diyorsunuz.
Az önce baktım 17 Mart yağışlı ve soğuk (1500 mt -5 derece) Haziran ayına ne yorum yapmamız lazım.
Elimizde arşiv var. Zaman bulup, bu yöntemi inceleyip, onaylanıp veya çürütülebiliriz. Tutmasaydı şimdiye kadar çürütülmüştü diye düşünüyor , temkinli yaklaşıyorum.
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Genel olarak tutarlı sonuçlar verdiğini gözlemleyebildim.Son 3 yıl için Samsunda kendi bulunduğum yer için bunu rahatlıkla söyleyebilirim.
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Siz buna modellerden bakmayacaksınız. O gün bulunduğunuz yerin hava durumunu gün içi takip edip not edeceksiniz.Diyelim ki 17 Mart günü tüm gün boyunca soğuk ve yağışlı geçmiş olsun.O zaman Haziran ayının genel olarak ( Mevsim normalleri genel olarak Haziran ayında hava açık ve sıcaktır ) serin ve yağışlı geçeceğine işaret eder.Allaha emanet olunuz. Bol karlı bir şubat ayı temenni ederim.
Şimdi de soğuklar Kafkaslara gitti. Sağımıza soluma iniyor, bir bize inmiyor. 😀
10 gün sonrasının model tahmini üzülmeye değecek birşey değil. Ben şubattan umutluyum.
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Ben mart ayindan umutluyum 😀
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Abi gerçekten mi?😂😂😂
Nisan müthiş geçecek. Bütün kar delileri bayram edecek. 😀
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Ligin 4. Hafta’sı bu pazar yapılacak tahminlerle devam edecek! Aman unutmayın…
Ya kış bitecek, ya uzayacak…
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Atma. 🙂
🙂
Modeller de biraz düzelme var.
Ocak 16 ya kadar yağmur bile yok.
Ecm ikinci Afrika atagini getiriyor 😀
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Son zamanlarda tv kanallarında gösterilen bi reklam dikkatimi çekti. Bi kız çocuğu ertesi günün hava durumuna bakıp 1 derece ve kar bekleniyor ibaresini görüp sevinçle uyumaya gidiyor. Fakat ertesi gün kalkıp dışarı çıktığında şakır şakır yağmur yağdığını görünce ağlıyor. Acaba bu reklamı bizim forumun ruh halini gözlemleyip mi yaptılar? Düşünmedim değil 🙂
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Haklısınız bu akşam ki ecmwf bozdu. 😦
Eğer izin durumumu netleştirebilirsem Antalyaya atlayıp, orda araba kiralayıp Kemer, Kaş, Demre, Fethiye, Bodrum ve Datça yapıp, İstanbul’a dönmeyi planlıyorum. 3-4 gün yeter, modeller 24-25’leri veriyor. Deniz 19-20 derecelerde…
Kızmaca yok, bu kış(!)da böyle olsun napalım 😀
Bu arada an itibariyle İstanbul’da radyasyon etkisiyle hızlı bir soğuma var. Şöyle ki Aydos Tepesi 5,2 ‘C gösterirken, ilçe merkezleri 1,5-5 dereceler aralığına düşmüş ve henüz saat 24 olmadı bile…
İyi gezmeler hocam.
Uzun vadede Gfs daha başarılıdır diyelim moral bozmayalım.
Mersin’de 1000 m rakım üzerindeki bölgelerde kar yağışı devam ediyor. Son fotoğraflar ise Tarsus’un Kulak köyündeki seralardan…
https://edipturan33.files.wordpress.com/2018/01/received_564166547254529.jpeg
https://edipturan33.files.wordpress.com/2018/01/received_1966443330290660.jpeg
https://edipturan33.files.wordpress.com/2018/01/received_916535135161263.jpeg
https://edipturan33.files.wordpress.com/2018/01/received_18440427725528791.jpeg
https://edipturan33.files.wordpress.com/2018/01/received_1844040749219748.jpeg
https://edipturan33.files.wordpress.com/2018/01/screenshot_2018-01-04-16-11-35-1.png
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Moral bozanlara havadelisi’nin 14 ocak 16 ocak ve 21 ocak 2016 tarihli başlıklarını hatırlatmak isterim … Hisse dayalı atış poligonuna göre herşey çok güzel olacak ve takmayın kafanıza önümüzdeki haftanın havasının tadını çıkarın , çıkın yaylalara piknik yapın .
Sessiz olun. Kimse kıpırdamasın. 😀
Pes edenler,havlu atanlar ağlama duvarına döndü burası ABD’den gelen görüntüler de yaraya tuz misali…
Teksas ve diğer güney eyaletlerinin ardından Florida da karsız geçirmedi bu kışı.
Florida denince akla Miami gelir oraya yağdıysa yenilgiyi kabul ederim yoksa yok!! 😀
2018 kışı karsızlık açısından 2007 ve 2014’ü geride bırakmaya doğru emin adımlarla ilerliyor…
https://www.youtube.com/watch?v=5S5-4ttPbbs
Çıkmayan candan ümit kesilmez spank. 1984 Aralık ve 1985 Ocak aylarına bir bak neler olmuş ve ümidini asla yitirme.