Kısaca bildireyim. İsviçre Bern Üniversitesi Doğa Bilimleri Fakültesi’nden iklim bilimleri dalında doktor ünvanı aldım. 6 Haziran Pazartesi gününden itibaren İstanbul’da yaşamaya kaldığım yerden devam edeceğim.
Görüşmek üzere sevgili hava delileri.
Hava Delisinin Not Defteri
Telefonunuzu çevirirseniz sağ yandaki menümüzü de görebilirsiniz, sizin için çok şahane bi menü hazırladık.
Hava Delisinin Not Defteri 
Tebrikler. Her şey bir yana, artık olağanüstü bir meteoroloji olayı esnasında “Açılın, ben doktorum!!” bile diyebilirsin 🙂
Ahaha evet yıllarca bekledim bu espriyi yapabilmek için :))
tebrik ederim. insanın sevdiği işte ilerlemesi çok büyük mutluluk olsa gerek. inşallah ayağınız uğurludur
Hayırlı olsun Ozan Bey.
Tebrik ederim Ozan. Helal olsun. Başarılarının devamını dilerim.
Ben de gecikmeli bir hoşgeldin diyorum memleketine dönüşünden dolayı. Buralar pek bıraktığın gibi değil gerçi ama halen Türkiye işte. Umarım kısa sürede adapte ve mutlu olursun. Görüşmek üzere.
Hocam, hayırlı olsun. Başarılarının devamını dilerim.
İnşallah ilerde yapacağın çalışmalarla adından söz ettirir ve daha bir çok Hava Delilerine örnek olursun.
selam noaa göre karadeniz sıcaklığı 5 derece ile en yüksek anomaliye sahip görünüyor. doğu akdeniz’de bu sıcaklık artışı balık sürülerini etkilemez mi
Doğu Akdeniz’de pek bir anormallik yok.
Tebrikler sensei. Madem Istanbuldasin, kisin Istanbul ve cevre illerdeki deliler toplanir bir mangal yapariz artik 🙂
Tabii ki, daha önce de yaparız.
Tebrikler bu ülke bu şehir (İzmit) sizinle gurur duyuyor…
Güzel sözleriniz ve iyi dilekleriniz için hepinize çok teşekkür ederim.
Hiç şaşırmadım, kesin bekliyordum zaten böyle bir şeyi… başarılarının devamını dilerim 🙂
Çok çok çok tebrik ederim Ozan Hocam. Yalanım yok, sanki o mertebeye kendim gelmişim gibi sevindim, heyecan duydum, onore oldum. Başarılarınızın devamını diliyorum. Sizden ve camiadaki hava delilerinden öğrenilecek, beraber konuşulacak daha çok konu var. Artık tekrar İstanbul’da yaşayacağınıza göre her gelen sistemde ortak sevineceğiz, sağ gösterip sol vuran – veya vurmayan – sistemlerde de ortak olarak üzüleceğiz demektir 🙂 Hoşgeldiniz hocam…
Tebrikler! Hayırlı olsun. Başarıların daim olsun.
paylaşımlarınız için gerçekten teşekkür ederiz metorolojiden daha geniş bilgiler var bu sitede 😀
2007 yılının sanırım Haziran ayında uzun bir düşünme dönemi sonrasında İsviçre’ye giderken çok şeyi arkanda bırakarak bu kararı verdin. Biliyorum ki özellikle ilk günler çok gözyaşı döktün ve ülkeni aileni özledin. Fakat ne kadar doğru bir karar verdiğin ve geride bıraktıklarından çok dafa fazla şeyler kazandığın çok net göz önünde . Gerçekten özenilecek azmin, kararlığın ve başarın için çok büyük övgüyü hak ediyorsun. Ben de hava deliliğinde, seninle ilk yola çıkan bir arkadaşın olarak gurur duyuyorum. Türkiye’de, seni başta ailen eşin, ve tabii ki arkadaşların büyük gururla karşılıyor. Hemen her hafta görüşürken 4 yıldır bir kez bile görüşmedik 🙂 İlk karşılaştığımızda 4 yıl daha yaşlanmış olarak göreceğimiz için birbirimizi şaşırmayalım (Alpler senı dahada genç yapmıştır ve tabii ki karlı geçen 4 sene ve bizde de tam tersi durum yaşlandırdı bizi ).Yeniden tebrikler Mert adaşım. Artık yüz yüze görüşmek üzere.
tebrikler hocam artık doğanın İstanbul’a verdiği nimetlerden birlikte yararlanacağız 🙂
Tebrikler Ozan. Bundan sonraki akademik hayatında başarılar dilerim. İstanbul’a yerleştiğine göre önümüzdeki kış sezonunda İstanbul’a kar yağdırmak için Sibirya’yı güneye çekecek kadromuz biraz daha güçlendi diyebilir miyiz? 🙂
Tebrikler Ozan. Başarılarının devamını dilerim.
Ayrıca artık yurda döndüğüne göre, sistemler İsviçre’ye aksın diye dua etmeyeceğini umuyor, uçak paralarının cebinde kalacağını hatırlatıyor ve deniz seviyesinde kar beklemenin tadını gel tekrar yaşa diyorum 🙂 Hoşgeldin!
Tebrikler, vermiş olduğunuz emeğin karşılığını bulduğunuzu umar bundan sonraki akademik hayatınızda başarılar dilerim. Saygılarımla.
Bukowski bir kelamında buyurmuş ki; “Entelektüel; basit bir şeyi karmaşık söyleyebilen kişidir; sanatçı ise zor bir şeyi kolay..”.
Çok karmaşık ve geniş çerçevede bilgi- birikim gerektiren konuları “parkta oturan kız çocuğuna” anlatabilmek ise bilim adamlarına ait bir hünerdir.
Hem entelektüel olmak hem de zor şeyleri basit anlatabilmek olarak da tarif edilebilecek olan bu hüneri haiz Dr. Ozan Mert GÖKTÜRK’ün icraatını çağında takip edebilmek, ne güzel bir tesadüftür ki bizim neslimize şans oldu….