Çeşme: Tüm zamanlar günlük yağış rekoru. Ekim ayı toplam yağış rekoru.
Seferihisar: 25 Ekim 1930’dan sonra en yağışlı gün. 1930 Ekim’inden sonra en yağışlı Ekim.
İzmir-Merkez: Rekor yok. Daha fazla bilgi için yorumları okuyun.
————
Memleket de yağış manyağı olacak zamanı buldu. Yüksek basınç ve sis istiyorum artık, işler birikti 🙂
Geçtiğimiz yağışlı periyotta olaya çok fazla ağırlığını koyamayan İzmir-Antalya sahil şeridindeki istasyonlar, bu sefer biz de varız diyecekler gibi duruyor.
18-20 Ekim periyoduyla ilgili olmayan yorumları uyarmadan çöp sepetine yollayacağım. Duyarlılığınız için şimdiden teşekkürler.
Hava Delisinin Not Defteri 
19 ekim’in yağış rekoru da muğla ilçelerinde… dmi’nin bu sabah girdiği sonuçlara göre datça 82.2 , milas ise 74.4 kg yağış görmüş metrekarede…
Sevgili hava delileri, bu sabah ve öğlen yorumları kontrol edemediğimden, İzmir’deki aşırı yağışla ilgili birbirinden habersiz olarak bir sürü mesaj gelmiş. Bir çoğunu sildim fazlalık olmasın diye, yanlış anlamayın.
Çeşme, kendisinin günlük yağış rekorunu kırmış… Bütün aylar dahil… Bir günde, kendisinin en yağışlı Ekim ayı rekorunu da kırmış..
Seferihisar’daki 187.4 kg ise kendi kayıtları arasında ikinci. Rekor değil. 23-27 Ekim 1930 periyodundaki günlük yağış toplamlarını sırasıyla yazıyorum, Seferihisar için… 18.5 , 156, 280.2, 32.1, 27…. 1930 Ekim’inde Seferihisar toplam 598 mm yağış almış… Aynı 1930 Ekim’inde Çeşme toplam 25 kg yağış almış gözüküyor… DMİ’nin verisine güvenmek zorunda değiliz buradan da anlaşılabileceği gibi. Büyük olasılıkla Çeşme de çok yağışlı bir ay geçirmişti…
İzmir merkezde ise rekor yok…
DMİ’nin ölçüm ve kayıt tutma kalitesini göz önüne aldığımızda, bu sistemin İzmir civarı için, yakın tarihte (son 80 yıl) örneği görülen, ama nadir olan, 1. sınıf bir sistem olduğunu söyleyebiliriz.
Dün gece Marmaris için kayda değer bir yağış olmadan sona erdi. Bugün ve şu anda sağanak geçişleri devam etmekte. Dün gece çakan şimşeklere ciddi bir yağış eşlik etmedi.
ve top 10 da 7 merkeziyle izmir kapatmış. seferihisar ve çeşmeye düşen yağış izmir in 2006 eylül de gördüğü rekordan bile fazla. hissiyatım 100 kg civarında olmuştur demekteydi 9 kg daha fazlası düşmüş. sistem olarak en keyif vereniydi şimdiye kadar.
merkez sendeyiz:D
VE DMİ yağış miktarlarını girdi dünün yağış şampiyonu izmir-seferihisar:187.4
sabah 07:00 de şiddetini artıran mükemmel bir yağmur vardı. 2006’nın rekor yağışı şiddetinde başladı ancak onun kadar uzun sürmedi. 45 dakika sonra normale döndük. i e gitmek için yola çıktığımda bazı yerlerde nehir akıyordu sanki. sel baskını haberleri olacaktır fakat felaket derecesinde değildi yağış.
mikrofonlarımız konya’da çihiro’da; söz sende çihiro!
Konya geçen sistemden beklediğini alamadı. 1 mm! Halbuki ben en az 10 mm bekliyordum. Bu sistem güneyi geçen sisteme nazaran daha fazla etkiliyor. 20 Ekim için Dmi doğu Antalya’ya çok kuvvetli yağış, Konya’ya da kuvvetli yağış vermiş. Komşuda pişer bize de düşer 🙂 . Bu arada 187.4 mm Iğdır’ın 2008 yılında aldığı toplam yağıştan bile fazla. Söz merkezde 🙂
Evet ama Çanakkale kazandı. Çeşme radarında 3,8 yazıyordu. Ben de İzmir’deyim. Ama gece boyunca gökgürültülü sağanak devam etti. Nasıl oldu da böyle bir şey oldu anlamadım. [TL]Ulash arkadaşımız size oluşum derken bir alçak basınçtan söz etmiş. Ancak İtalya yakınlarında zaten bir siklon uydu görüntülerinde görülüyor. Meteorolojinin “Güncel Haritalar” bölümünde 300mb bakarsanız görürsünüz. Ama şunu söyleyebilirim ki bu yağışlar hiç de iyi sonuç verecek gibi görünmüyor.
Çeşme’de radar mı var? Eğer varsa da “3,8” yazıyor demişsiniz. Nedir bu yazan? Ne anlama gelir?
Bütün gece çalıştım ve radarda Balıkesir’in üzerindeki açık yeşil ve sarıları hayretle izledim. Kaç kg oldu acaba? Aşağıda dün akşamdan ben yatana kadar olan radar videosu var (youtube). Balıkesir’e dikkat.
Ben de farkettim. Resmen bulutlar kitlendi kentin üzerinde. Balıkesir’in 100 kg üstünde yağış alabileceğini düşündüm ancak 47 kg olduğunu görünce şaşırdım. Bu kez İzmir beklentileri boşa çıkarmamış. Seferihisar 187,4 kg ile gecenin 1 numarası olmuş. O istasyon için muhtemelen rekordur diye düşünüyorum. Benzer şekilde Çeşme de 165,2 kg ile çok ciddi yağış almış. İzmir merkez de 100 kg ve üzerinde. Manisa, Söke ve Akhisar da güzel yağış almış. Bu kadar yağışa rağmen sel veya su baskını haberi gelmemesini yağışın uzun sayılabilecek bir zaman diliminde sindire sindire yağmasına bağlıyorum. Bir de İzmir civarında toprağın yağmura henüz doymamış olmasına. Aksi takdirde çok ciddi sıkıntılar olurdu. Sistemin merkezi gibi görünen Balıkesir ve Çanakkale civarının Ayvalık hariç 50 kg’ın üstüne çıkmamış olması ilginç. İstanbul da 5-10 kg arasında kalmış. Bundan sonrası için bir sürpriz olmazsa önceden yağış alan yerlerde 5-20 kg arası daha yağış bırakıp bu sistem ömrünü tamamlayacak. Önümüzdeki hafta ortasına kadar da ciddi bir hava olayı yok ufukta. Biraz dinlenelim. 🙂
Sel değil ama su baskınları olmuş. Olmamasına şaşırmalı zaten.
Dinlenelim hakikaten. Ben de aşağıda bir yerde İstanbul’a 30 kg olur demiştim. Amma sallamışım 🙂 Karcı Hakan’ın yüzünden, model çıktılarına bir şeyler çizip gaza getirdi beni 🙂
Ama hatırlarsan gfs modellerine güvenmeyin bu kadar kısa sürede değişebilen model tekrar değişecek demiştim. ”benden size tavsiye Gfs’ye bu kadar güvenmeyin. Bu kadar kısa sürede bu kadar değişik senaryolar veren bir modelin 6 saat kala bile değişmesi mümkündür.” aynen şöyle demiştim alttaki yorumumda 🙂
Sorun değil, önümüzdeki sistemlere bakalım 🙂
İnşallah önümüzdeki sistemler daha kararlı olurlar. 🙂
Uzun sayılabilecek bir zaman dilimi yok. 24 saatte 100 kg ve üzeri. “İzmir civarında toprağın yağmura henüz doymamış olması” asıl sebep bence.
Yalnız seller sadece toprak suya doyduğunda değil, toprak kuru olduğunda da meydana gelebiliyor. Bence Ege’de toprak hayli kuruydu, yağışın 24 saate yayılması bence daha kötü baskınları önledi. ALKIM’a katılıyorum.
evet, aksine suya doymamış toprak ani sel oluşumuna sebep olur.çünkü aylarca tek damlanın düşmediği çatlamış topraklar kısa sürede yağan kuvvetli bir yağmuru ememez, sindiremez. bir de bunun üzerine eğer bölge eğimliyse hemen akışa geçer düşen yağış.o yüzden ben de toprak kuru olduğu için yağışın sele yol açmadığına katılmıyorum.
Suya doymamış toprak, ani sel oluşumuna sebep olmaz, çünkü suyu emer. Hatta ne kadar kuru, o kadar iyidir. Bu temel bir hidrolojik yasa. Bu konuda biraz okuma yapmak isteyenleri şu kaynağa yönlendirmek isterim. Son derece kapsamlı.
peki neden çöllerde şiddetli yağışlar sele yol açar? bu sebepten değil mi? o zaman bu yasa her tür coğrafi koşulda geçerli ise , orda da toprak emmeli suyu ama emmiyor.neden?
Çöllerde çok çok uzun süre kuru kalan toprak geçirgenliğini kaybediyor, killeşiyor. Türkiye’de öyle bir durumun çok az yerde olduğunu sanıyorum. Bitki örtüsünün olduğu yerde kuru toprak hemen suyu emecektir.
4-5 kasım 1995’te de tamı tamına 109 kg yağış düşmüştü İzmir’e. Ama bu yağışın çok büyük bir kısmı gece 23 ile 03 arasında düştüğünden ve lokal olarak sele çok müsait bir bölgede yoğunlaştığından 61 kişinin hayatını kaybettiği büyük bir felaketle karşılaşılmıştı. Bence de yağışın gün içine yayılması etkisini azaltan bir faktör oldu. Yanısıra altyapı da bir nebze iyileştirilmiş olabilir.
İzmirliyim ve üniversiteyi kazanana kadar izmir’de yaşıyordum, evim de bostanlı’da 1995’te taşan derenin orada. 1995’ten sonra bostanlı’da dere yatağı üzerinde ciddi değişiklikler yaptılar, derenin kotu yükseltildi, yatak genişletildi, dağdaki kısımlarına setler yapıldı vs. Annemle telefonda konuştum, dereye inen sel suyunun derenin eski kotunun üzerinde olduğunu söyledi.Eğer olanlardan ders çıkartılmamış olsaydı, 2006 daki rekor yağışta da, dün akşamki yağışta da bostanlı sular altında kalacaktı. Derenin üst taraflarını zaten söylemiyorum, o bölgede dere yatağındaki evler selden kısa bir süre sonra tahliye edildi.
Demek istediğim 9 Eylül 2009’dakine benzer bir hadisenin olmaması idi. 18 saatte yağsa saat başına 10 küsür kg civarı yağış eder Seferihisar için örneğin. Toprak yağmura doymamışsa bunu kaldırabilir. Ancak aşağıdaki şiddette bir yağışın toprağın yağmura doygunluğuyla bir ilgisi olacağını sanmıyorum.
Şuradan alıntıdır: Son yılların en büyük yağışını alan bölgeye saatte metrekareye düşen yağış 90 kilogram olarak ölçüldü. Eylül ayı ortalaması 45 kg iken, Çarşamba sabahı İkitelli bölgesine 1 saatte 90 kg yağış düştü.
Şimdi anladım ne demek istediğinizi 😉 .
ben balıkesirde oturuyorum dun gun boyu ve gece durmadan şiddetli yagmur yagdı sabah 100 kg ın altında değildir diye kesin hukum verdim ama dmi 47 diyor bu cok sacma… hala iddia ediyorum 100 kg dan az yagıs almadık..
Çok teşekkürler, radar videosu da sizinle aynı fikirde zaten.. ilginç.
Bu konuda bir çok kişi hemfikir ben dahil. Dışarıdan radar vasıtasıyla izleyen de, orada yaşayan da. Bu nedenle topu DMİ’ye atasım var ancak yakın istasyonlarda da bu değere kıyasla mantıklı miktarlar ölçülmüş. Demek ki radar yağış miktarıyla ilgili yanıltıcı olabiliyor. Zaten evren’in de aşağıda bahsettiği gibi o bölgeyle ilgili daha net veri içermesi gereken radar Balıkesir radarıyken biz İstanbul radarından izledik hadiseyi. İzmir’de ne olup bittiğini de göremedik. Geçen yıl hizmete alınan İzmir radarını halkımıza ne zaman layık görecekleri de meçhul. DMİ’nin kalite kontrol mekanizması nasıl çalışıyor hiç bilmiyorum. Hani yazıyor ya altta: “Bu değerler kalite kontrolünden geçmemiştir” diye. Bizim kalite kontrolümüzden geçemedi en azından Balıkesir’deki yağış miktarı.
tam olarak bilmiyorum ama belki de lokal olarak yağış miktarında farklılıklar olmuş olabilir yani ölçtükleri miktar ile 200-250 metre uzağındaki bir noktaya düşen yağış miktarı farklıdır illa ki… (diye düşünüyorum)
hocam şu balıkesir radarı ne işe yarıyor. balıkesir üzerinde kıyametler koparken bile zayıf yarım yamalak bi yağış gösteriyo. bırakın izmir ve çevresi hakkında bilgi vermeyi kendi üzerindeki yağışı vermekten aciz. balıkesir radarının verdiği bölgeyi daha net olarak istanbul radarı veriyor zaten. balıkesirde radarın bulunmasının hiçbir anlamı yok bu şekilde çalışıcaksa. bari radarı izmire taşısalar da daha sağlıklı bilgiler alabilsek.
istanbul radarı canakkale ve balıkesir bolgesini abartılı gosteriyor. ben çanakkale’de oturuyorum ve radarları hep karsılastırdım balıkesır radarı çanakkale’yi dogru gosteriyor en azından.
balıkesir’den ziyade izmir’i vurmuş. çeşme’ye 165 kg(!) , seferihisar’a 187 kg (!!) yağış düşmüş.vay arkadaş 🙂 istanbul’da ise beklenen olmadı, kent genelinde 4-5 kg civarında sıradan bir yağış aldık.
adeta bir göz ;
çok güzel hareketler bunlar 2
İzmir’den dakika ve skor verecek arkadaş yok mu? 🙂
çanakkale’nin bulundugu yarımada ve balıkesir yağış bakımından coşmuş görünüyor.. ilerleyen saatlerde çeşme açıklarından gelecek sistemle beslendiği takdirde su baskınları olabilir.
DMİ’nin elemanı işe yeni mi başladı ne, radar animasyonu iki ileri bir geri ya da iki resim aynı biraz daha özen gösterseler iyi olacak suyunu çıkardılar iyice..
Tek kelime “amatör”. Radarı 30-40 dakikada bir güncelleme de cabası.
İzmir için DMi önce kuvvetli sonra çok kuvvetli dedi şimdi de haritayı bir acayip yapıp Şiddetli Yağış öngördüğünü belirtti. Ee bu da her yeri ayağa kaldırmış olacak ki valilik hemen uyarı yayınladı. Sabahtan bu yana 20 kg civarı bir yağış aldık. Uyduya göre güzel bir kütle dayandı yine Çeşme’den. Çeşme’de şimşeklerin görülmeye başlandığını şimşek haritasından görüyoruz. Sizin fikriniz nedir? Muğla mı Çanakkale mi kazanacak? İzmir kaç kg olur ?
DMİ şu an haritada şiddetli, uyarıda ise çok kuvvetli diyor İzmir için. Kurum içi kavga var sanırım. Görelim bakalım kaç kg olur… 🙂
Acaba Kuzey Ege İçin bir siklon tehlikesi var mı? Bugün burası en az 50 kg yağış almıştır. Ve birkaç gündür de kümülonimbüs bulutlarını görüyorduk.. uydu görüntüleri bir kütle olduğunu gösteriyor acaba rain-out olabilir mi?
Sorunuzu anlayamadım. Daha anlaşılır olalım lütfen.
Evet sanırım pek açıklayıcı olmadı. Ama ben de bir hava delisi olarak şu anda Aliağa’dan gökgürültülü sağanağı izliyorum. Ben sadece şunu sordum acaba kuzey ege için bir oluşum ya da siklon olacak mı? DMI açıklama yapmadı ama bu yağışlar pek hayra alamet değil. En son geçen yıl bir fırtına yaşamıştık. Fırtına’da DMI hiç bir açıklama yapmadı rüzgar 50 knot a yaklaşmıştı. DMI bazı şeyleri atlıyor diye umuyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki ben böyle bir yaz ve sonbahar görmedim. Konvektif hava nerdeyse tüm Türkiye’yi hedef aldı. Seneye neler olacak tahmin bile etmek istemiyorum. Çok konuştum ama önemli bir şey daha söyleyeceğim Aliağa şu anda sağanak yağışlı ama ne kuvvetli ne de şiddetli meteoroloji şiddetli olacağını söyledi fakat bugün öğlenden beri hiç kuvvetli değildi. Büyük ihtimalle perşembe gününün Menemen’de olan yağışı geçmiştir.
Siklon, yani bir alçak basınç alanı, zaten var. “Oluşum” riski ne demek?
Seneye neler olacağını neden tahmin etmek istemiyorsunuz? Bu sene olanlar seneye olacaklara zemin hazırlamıyor.
Seneye ne olacak ki? Bence böyle bir sene zaten 10 senede bir bulunur.
Gfs modeli İstanbul için çıldırmış. En uç durumu yayınlamış. Sen bu akşam için ne düşünüyorsun Ozan hocam…
Evet alttaki yorumlarda da bahsedildiği gibi yağış İstanbul tarafına meyletti sanki… 30-40 kg diyorum güney ilçelerde…
TSİ 09:00-15.00 saatleri arası 6 saatlik yağışlar:
Çanakkale = 28mm
İzmir = 16mm
DMI kendini gelistirmeye başladı, bu kadar yağışı görünce modellerini yenilediler herhalde…
Ben mail atmıştım o konturları renkli yapın diye. Aferin 🙂
SKIRON bu sefer tutturamadı gibi. Etkili yağışın olduğu rotalardan birini bilmiş, ama ötekinden eser yok. Bence GFS 06Z modeliyle biraz daha toparlamış olayı.
Cok guzel hareketler bunlar:)
Modellerden aldığımız izlenime göre bu akşamdan itibaren gayet kuvvetli yağışlar söz konusu. SKIRON da GFS de ağız birliği etmişçesine Çanakkale’yi işaret ediyorlar. Aslında blogda risk haritası olsa da göstersek tahminleri; Çanakkale su baskını falan diye… İstanbul için SKIRON yağış göstermiyor fazla. Ama bence akşamdan itibaren en azından 10-15kg civarı yağış alabilir İstanbul… GFS’in gösterdiği yağış; en yüksek yağış ihtimali senaryolar içinden. O yüzden 10-15 mm iyi bir yağış olur İstanbul için derim…İzleyelim ve görelim…
Ekim ayındaki 3. sistemi yaşamayı başladık ancak ilkinin daha fazla yalpalayacağını düşünürken 2. ve 3. sistemler yağış merkezi ve miktarı konusunda daha belirsiz davrandı, davranmaya devam ediyor. GFS de 6 saatte bir bazı yerler için çok farklı çıktılar üretiyor. Son çıktılara göre akşam İstanbul’un özellikle Avrupa yakası kısa sürede epey yağmur alacak gibi duruyor. DMİ Çanakkale’de hortum olasılığından bahsedip uyarı vermiş. İzmir şimdilik sakin gibi ama her an coşabilme potansiyeline sahip. Balıkesir radarının yayınlanan verileri de çok verimli değil. Bu saatten sonra anlık uyarıları takip edeceğiz sanırım.
Katılıyorum, Balıkesir radarı çok sağlıklı görünmüyor. Kuvvetli yağış hakkındaki fikri bize şimşek haritası verebilir diye tahmin ediyorum. Şu anda görünürde Çanakkale en çok yağışı alacak olan bölge.
İlginçtir ki son gfs modeli İstanbul’a ara ara epey kuvvetli yağacak yağmurlar vermiş.
sanırım bu akşam ve gece İstanbul’lu hava delileri de coşacak. Çanakkale ise yıkılacak. Gfs modellerini birebir tahminlerine yansıtan İtalyan Eurometeo ise, istanbul’da bu akşam 18’den gece 03’e kadar olan aralık için 35 mm gibi bir yağış vermiş.(onlar bile 35 diyorsa 100’e kadar yolu var 🙂 ) şaka bir yana modellerin bu kadar kısa bir süre kalmışken bu kadar değişmesi ilginç.son modeller Alçak basıncın rotasını biraz kuzeye kaydırmış. İstanbul da bundan nasibini alacak. Bu akşam radar başında olacak tüm hava delilerine selam olsun. Şunu da ekleyeyim; İstanbul için beklenen yağışlar sadece bugün değil yarın da hakim ama benden size tavsiye Gfs’ye bu kadar güvenmeyin. Bu kadar kısa sürede bu kadar değişik senaryolar veren bir modelin 6 saat kala bile değişmesi mümkündür.
Dün geceki yağışlar…
Bugün ve gece için yağışın etkili kısmı kuzey ege’ye (izmir-balıkesir-çanakkale üçgeni) sarkabilir sanki…
pazartesi sabahı itibariyle Sicilya yıkılıyor.
Mükemmel!
yine mi yanıldık nedir hocam?
yoksa ben mi erken davrandım yada dmi mi beni böyle davranmaya sürükledi:D
Benim bu satırları yazdığım dakikalarda sanırım güzel yağış var İzmir’de…
evet son bir saattir yağıyor. maşallah deyip devamını bekliyoruz 😀
Hocam şu son yağışlara bi radar videosu iyi gider müsait olursan.
Akşama yapacağım.
Üniversitedeyken şahit olduğum kadarıyla izmir’in bu aylardaki yağışlarının, körfeze nasıl kalkmayacakmışçasına çöktüğünü iyi bilirim ve bu sistemin izmirde yaşanan 1996 felaketi gibi bir felakete yol açmasından endişeliyim..
Umarım endişelendiğiniz gibi olmaz..
Bu hava sistemleri kışın gelse havalar da soğuk olsa , fazla anlamam ama olsa iyi olurdu :=)
Hedef açık. İtalya’nın güneybatı kıyıları ve Sicilya, Yunanistan’ın batı kıyıları, Arnavutluk – Hırvatistan kıyıları, Türkiye’nin batı kıyıları. Jet stream veya bir başka etkiyle gelen hava nemi toplayıp dağlara çarpınca aniden iniyor aşağıya. Hem Yunanistan’da hem Türkiye’de deniz kıyısından biraz içeride yağışlar aniden azalıyor.
Nedense bu tarz sistemlerde önceden belirtilen yağış miktarlarına güvenemiyorum, lokal şartlar önemli farklılıklara yok açabiliyor.
Sevgili Sirocco,
Kesinlikle haklısınız. Benim de benzer yorumlarımda dile getirdiğim gibi alçak basıncın çok derin olmaması ve kararlı bir yapıda bulunmaması lokal etkileri ön plana çıkartacaktır. Ayrıca doğumuzdaki yüksek basınç, alçak basıncın ilerlemesine engel olduğundan kıyılarımız Ege’den taşınan nemi rüzgarın da etkisi ile aldıkça, doğusunu dağlara veren kıyılar daha fazla yağış etkisinde olacaktır.
bu sistemde izmir’e 200 kg’a yakın yağış düşebileceği söyleniyor siz ne diyorsunuz? 200 kg yağış geçen yıl şubatta da düştü balçova barajı boşaltılmıştı, bakalım bu sistem ne yapacak 4 gözle bekliyorum..
Kilogram vermek kolay değil… Ama çok kuvvetli yağışlar olabileceği muhakkak. 100 kg civarında diyelim. 12-17 Ekim arasında da İzmir’de şiddetli yağış bekleniyordu ama Menemen tarafına düşen 80 kg haricinde pek bir şey olmadı. Gerçi bunda daha kararlı gibi modeller.. Bakalım. Bu arada, lütfen yorumlarımızda yazım kurallarına biraz daha dikkat edelim. Yorumların okunaklı olmasını istiyorum, bu şekilde hem blogun çekiciliği artıyor hem de ben moderasyon yükünden kurtuluyorum. Herkese duyarlılığı için şimdiden teşekkür ederim.
bursa’da super sakin bir aksam su anda balkondaki derece 19
Ocak – Şubat’ta nefretle karşılayacağım tarzda bir sistem.
Alın benden de o kadar, onun için bu mevsimde bol bol olsun hakkını doldursun 🙂
dmi’den uyarı geldi. dikkat çeken nokta; uyarının başlangıç saatini bugün 15:00 olarak vermişler. ancak 2 saattir uyarı yapılan yerlerde bulutlanma dahi yok.
Bugün 15.00’te yiyecek stoklamaya başlayın, demek istemişlerdir.
çok güldüm iyi espri
bu yağış diğer sistemden daha güçlü görünüyor, ben izmir’de oturuyorum görsel şov izleyeceğiz yüksek basınç hiç gelmesin bence bu ülkenin suya ihtiyacı var..
akşama ege’ye ulaşır mı acaba?
Gece yarısına doğru sanırım, yani ayın 18’ini bulabilir 🙂 O yüzden yorumunuzu silmedim.
Dehşet bi görüntü. Bazı yerlerde rekor kırılabilir.
çok kıskandım ya ! ege’de olmak vardı önümüzdeki 48 saat. istanbul’a çok yağmur yağdı geçtiğimiz hafta ama gökgürültüsü, şimşek yoktu.o nlar olmayınca hiç sevmiyorum bu uzun uzun yağan yağmurları 😦 ben ki dmi’ye göre yıllık ortalama en yüksek oraj sayısının görüldüğü çukurova’da büyüdüm 🙂
Ege kıyılarında yağış neden bu kadar şiddetli yağıyor anlamıyorum. Karadeniz kıyılarında dağlar denize paralel olduğu için denizden gelen nem dağlara çarparak kıyılarda şiddetli yağış bırakıyor ama Ege bölgesinde dağlar denize dik olduğu halde yine kıyılarda şiddetli yağışlar oluyor. Anlamıyorum.
Demek ki dağ ile değil daha çok deniz ile ilgisi var. Ege kıyılarının güneyi ve batısı olduğu gibi deniz, ve daha sıcak bir deniz, oralardaki hava-deniz etkileşimi Karadeniz’deki gibi lokal de kalmıyor, sonbaharda ve kışın alçak basınç merkezlerinin oluşmasına neden oluyor. Ayrıca Akdeniz’in daha batısından gelen diğer alçaklar da var, onlar da güçleniyorlar… Denizden buharlaşan nem oluşan alçak basınçların çevresinde yoğunlaşıyor, bulut ve yağış oluşuyor. Umarım haklıyımdır 🙂
Ankara’lı olmakla beraber 20 yıldır Ege kıyılarında çalışan birisi olarak ben de hemen bir ilave yapayım. Ege menşeli sistemler saat yönünün tersindeki hareketleri ile Afrika’dan aldıkları tozu da taşıyorlar. Bildiğiniz gibi yağmur damlasının merkezinde olgunlaşması için toz tanesi çekirdeğe ihtiyaç vardır. Yağışın daha yoğun olmasının birinci sebebi budur.
İkinci olarak da, Akdeniz ve Ege denizleri daha sıcak olduğundan buharlaşma Karadeniz’e kıyasla çok fazladır. Bu nedenle bu sistemler Ege kıyılarına çok daha fazla yağış getirebilmektedir.
Sevgili Ankaragücü, Cemal Saydam hocanın, tozun yağmuru arttırdığı hipotezi güçlü bir fikir olmakla birlikte henüz dünyada genel kabul görmüş bir görüş değil. Onun için bu konuda “birinci sebebi budur” gibi iddialı ifadelerden kaçınmamız gerektiğini düşünüyorum. Deniz suyu sıcaklıkları daha fazla olduğu için buharlaşmanın fazla olduğu ise doğrudur, sizin yorumunuzun hemen üzerinde bunu ben de yazmıştım, neden benim yorumuma cevap yazarak aynı şeyi tekrarladığınızı anlayamadım. Yine de bilgiler için teşekkürler.
Gerçekten çok özür dilerim Ozan Bey. İlk cümleyi okurken hızlı geçmişim ve fark etmemişim. Daha sıcak deniz, daha fazla buharlaşma = daha fazla yağış vurgusunu yapmışsınız zaten. Sabah mahmurluğuma veriniz lütfen.
Yağışın gerçekleşmesi için su zerreciklerinin bir çekirdek etrafında toplanması gerektiğini az çok okul yıllarından hatırlıyorum. Bu nedenle toz taşınımının yağışı tetiklediği hipotezi bana akla gayet yatkın geliyor. Ama yanlış biliyor olabilirim elbette. Kesin ifadelerden kaçınmaya gayret ederim. Hatta şimdi bu çekirdek olayını biraz net üzerinden araştırayım.
Yoğunlaşma çekirdekleri var olmalıdır evet, ama yoğunlaşma ve bulut oluşumu havadaki su buharı miktarıyla da sınırlıdır.
Dediğim gibi, ana meteoroloji ve klimatoloji literatüründe Cemal hocayı destekleyen başka çalışmalar bulmalıyız, bu hipoteze daha fazla ağırlık verebilmek için. Eğer siz ya da başkası böyle çalışmalardan haberdarsanız, lütfen beni de haberdar edin. İlginç olan, basit bir internet aramasıyla, tam tersi bir ilişki ortaya koyan çalışmalara da rastlanması… Burada, burada ve burada…
Tozla ilgili tartışmaya Atış Serbest’te devam edelim lütfen.
Şu dönemde bizi etkileyen tüm sistemlerde olduğu gibi yeterince ve hatta fazlası ile nem almaktayız. Bu nedenle daha fazla toz, daha fazla yağış “düz mantık” kurgusu çok akla yakın geliyor. Ama öte yandan düz mantık yolu ile hareket edildiğinde saçma ve yanlış noktalara geleceğimiz de aşikar. Verdiğiniz linkleri inceledim. Daha çok orjindeki bölgelerde toz ve kum taşınımının yağışa negatif etkisi vurgulanıyor. Kısır döngü içinde komun yağışı azaltması, yağış azalmasının kumu arttırması gibi. Biz bu noktada orijinden uzak, Akdeniz ve Ege’nin nemini alarak, yeterince bol nem ile çekirdek oluşturduğumuzdan pozitif etkide kalırız diye düşünüyorum. Sizin verdiğiniz linkte, “havadaki tozun nemden daha fazla olduğu” ortamda, zaten az olan nemi absorbe ederek yağışı azaltması son derece gerçekçi bir teori olmuş.
özellikle muğla ilinde dağların uzanışı karışıktır yani bazı sıralar doğu-batı yönündeyken bazıları da kuzey güney doğrultusunda uzanır. Bu karmaşıklık muğla yöresine ege’nin diğer illerinden daha fazla yağış bırakmaktadır diye düşünüyorum. Özellikle muğla-marmaris-köyceğiz boyunca yıllık 1000-1300 mm yağış düşmektedir. Buna karşılık bodrum,milas gibi dağ sıralarının batısında kalan ilçelere 700-900 mm yağış düşmektedir. Yani dağların sırasının da hatırı sayılır bir önemi var kanımca.
Rüzgar güneydoğudan esince dağlara çarpacaktır illa ki Ege Bölgesi’nde. Ancak bana göre bu sistem dağlardan ziyade basınçlarla ve havanın Akdeniz-Ege üzerinde aldığı mesafe ile ilgili. Sn. Hava Delisine katılıyorum 🙂
Cevaplarınız için teşekkürler ama tam tatmin etmedi beni 🙂 Rüzgarın keşişlemeden esmesi yağışı arttıran bir etken. Katılıyorum Santiago ama yağış kıyılarda çok fazla. Dağlar biraz daha içeride kalıyor. Havadelisi’inin yorumu daha tatminkar 🙂
rain-out olabilir mi sayın hava delisi? 🙂
O da var tabii.
Çanakkale Balıkesir üzerinde oluşan yağmur Gebze’ye ulaşır diye çok bekledim ama daha Armutlu’ya varmadan söndü herhalde Ege’den gelen sisteme ayıp olmasın diye yağmadı..
bu tahmin haritasının olduğu adresi unuttum ben ya 😦 nerdeydi bu harita?
HÖ (Havadelisi’nden Önceki) dönemde sık sık bakıyordum o sayfaya. buraya sarıldığımızdan beri unuttum o adresi burdaki bir yığın yeni link ve haritayla başım döndüğü için.
🙂 Burada. Sağ sütuna da ekliyorum.
Bu başlık hoşuma gitti. Ergenokon davasında 2. dalga, 3. dalga …. 7. dalga falan var ya bu da onun gibi bir şeyi çağrıştırıyor. Bu arada Britanya’nın güneybatı açıklarında sürekli ybler mekan tutmaya başladı ve bu bir hayli monoton bir hal aldı. Arada bir İzlanda’ya sarkıyorlar. Bu da şu durumun atmosfere somut yansıması olsa gerek.
Haklısın, NAO negatif. Başlıkla alakalı yani dolaylı olarak 🙂
Bodrum – Marmaris – Kemer arasında küçük, lokal bir noktada yağışın sıkışarak çok ekstrem değerlere ulaşması söz konusu olabilir. Batı kıyılar genel olarak kuvvetli yağış alabilecek gibi görünse de, artık piyangonun vurduğu güneybatı kıyılarımızda her hangi bir nokta yağışın hemen arkasındaki dağlara sıkıştığı anda 11-12 Aralık Marmaris sel felaketi benzeri sonuçlar doğurabilir. Wetterzentrale arşivde sinoptik görünümü karşılaştırabilirsiniz. O tarihte civar ilçeler aşırı sayılabilecek yağış almamışken Marmaris yalnızca 1015-1020 mb alçak basınç etkisinde yağışın ilçeyi çevreleyen dağları aşamaması ve alçak basıncın ilerlemeyip bölgede asılı kalmasının da etkisiyle bir gecede 466 kg yağış almış, görülmemiş bir afet yaşanmıştı. Bu yağış 2003 yılında Antalya Kemer’de görülen yağışla birlikte halen ülkemizin yağış rekorudur.
Evet, 11-12 Aralık 1992. Çok da sıradan gözüküyor arşivlerde, söylediğiniz gibi. Teşekkürler bilgiler için.
Ancak şimdi fark ettim. 11 -12 Aralık demişim ama 1992 yılını telaffuz etmemişim. Oysa yazdığıma emindim. Özür dilerim. Yaşamın garip bir cilvesi mesleğim gereği 1992 yılında Marmaris’te, 2003 yılında da Antalya Kemer’de bu iki afeti de yaşadım. Kemer’deki yağış daha geniş zamana yayılsa da, Marmaris’te 466 kg yağışın 3/4 kadarı yalnızca 1,5 saat içinde düşmüştü. Hemen hemen istisnasız tüm konut ve iş yerleri gibi çalıştığım otel içinden geçen kuru dere yatağı nedeniyle büyük zarar görmüştü. 10 yıllık kurak dönem sırasında artık ölü diye düşünülen dere yataklarına yakın yapılaşma almış yürümüş, afetin etkisini daha da arttırmıştı.
İtalya-yunanistan bandının hafif güneyinde dünyaya gelen alçak basınç, jeti takip edip, ukrayna’dan kollarını uzatan yükseğin burası dolu demesiyle kıyı ege ve marmaraya güzel yağış bırakır, soguk hava girdisi azalınca küçük cut-off lar halinde yüksek basıncında izin vermesiyle anadolu içine girerek geleneksel rotasını izler. Umarım hava meraklılarına güzel anlar ve heyecanlar yaşatır.