Kapıkule’ye kadar gelip de sınırdan giremeyen çok sistem gördük son iki yıldır fakat ince buruna kadar gelip girmeyeni hiç görmemiştik o da olacak gibi bu sefer.. bunun mantıklı bir açıklaması var mı sizce, pek inanmasam da küresel ısınmanın etkisi olabilir mi acaba?
Küresel ısınmayla Sinop’a kadar gelip giremeyen soğuklar arasında mantıklı bir ilişki olabilir mi, sizin aklınıza bir şeyler geliyor mu bu konuda?
mertist
o sistemin bize inememesinin sebeplerinden birisi ukrayna üzerinde bulunan ab mı acaba soğuğu vakumlayarak kuzeye doğru çekiyor ve zaten azorun konumu da pek müsait değil ayrıca atlantikteki o lanet 😀 ab avrupa’yı zorluyor.
soğukar
Doğru “Cevapla” düğmesi kullanılmadan yazılan cevapları bundan sonra direkt olarak çöp kutusuna göndereceğim ve herhangi bir açıklama yapmayacağım. Sayfadaki açıklamaları ve ricaları zahmet edip okuyunuz. – Havadelisi
# Ayrıntı #
Ankara tahminini hazırlayan arkadaş sen niye fazla yorulup kendini kahrediyorsun (Hava delisi tahmincisine). DMİ kolayını bulmuş ( ,
Ben 7 Ocak’ta DMİ’nin 8 Ocak için yaptığı en düşük ve en yüksek sıcaklık tahmin tutarlılıklarını hesapladım. İl sıcaklıklarında (maksimum ve minimum ortalaması) % 68, ilçe sıcaklıklarında %66 tutarlılık var. Bu nasıl bir oran derseniz bu işten fazla anlamam (bir günlük tutarlılıkla kurumu değerlendirmek de yanlış olur sanırım) ama parayı attığınızda yazı ya da tura gelme ihtimeli % 50’dir. DMİ’nin ki ise, iki ihtimalli para işinden % 16 daha iyi tutturuyor demek. Ama ciddi kurumlar yaptıkları tahminlerin tutarlılıklarını web sayfalarının bir köşelerine yazması gerekir diye düşünüyorum. Hemde il-ilçe bazında ne kadar tutarlılık var onu da detaylıca. Mesela Erzurumlu bir hava delisinin “benim ilimde sıcaklık tutarlılık oranı, kuvvetli yağış tutarlılık oranı ya da sis tahmininin tutarlılık oranı nedir?” diye sadece kendi ili için öğrenme hakkı vardır. Vergisini verdiğine göre sorması da hakkıdır tabii ki. Yoksa Meteoroloji % 80 tutturuyor demek hiçbir şey ifade etmez Dadaşlar için. 7 Ocak için son bir not (tahminlerin sapma derecesi ilginç). Özellikle Dadaşlar -20 olacak diye kombilerinizi fazla yakmayın, kafanızı arada dışarı çıkarın ve sıcaklığı hissedin. Çünkü 16.6 derece yanılmayla -4.1 oluverir.
DMİ, 7 Şubat En düşük sıcaklık tahminleri ve sapma miktarları
DMİ Tahmini Gerçekleşen Tahmin
(En düşük) (En düşük) Sapma miktarı
Erzurum -20 -4.1 -16.6 derece
Antalya-Elmalı 8 -3.2 11.2
Erzincan -11 -1.0 -10.0
Bartın-Amasra -2 +7.9 -9.9
Ardahan -11 -4.0 -7.0
Ankara-Haymana -3 -10.0 7.0
Ağrı -20 -13.2 -6.8
Afyon-Emirdağ -14 -7.3 -6.7
Antalya-Korkuteli 5 -1.3 6.3
Afyon-Çay -14 -8.0 -6.0
Van -9 -3.0 -6.0
Hakkari -12 -6.1 -5.9
Denizli-Çivril 3 -2.8 5.8
Kayseri -6 -11.7 5.7
Afyon-Bolvadin -16 -10.5 -5.5
Afyon-Sultandağı -11 -5.7 -5.3
Afyon-Dinar -7 -1.9 -5.1
Manisa 6 1.0 5.0
Kars -12 -7.0 -5.0
Ordu 4 8.9 -4.9
Antalya-Demre 0 4.6 -4.6
Antalya-Kumluca 0 4.5 -4.5
Afyon-Bayat -12 -7.8 -4.2
DMİ, 7 Şubat En yüksek sıcaklık tahminleri ve sapma miktarları
DMİ Tahmini Gerçekleşen Tahmin
(En yüksek) (En yüksek) Sapma miktarı
Erzurum -11 -0.4 -10.6
Ağrı -9 0.6 -9.6
Malatya 4 11.0 -7.0
Elazığ 2 8.8 -6.8
Antalya-Demre 12 18.3 -6.3
Eskişehir 4 9.6 -5.6
En fazla ne kadar sapma olduğunda tahminin tuttuğunu varsaydınız? Hesabı tam anlayamadım.
# Ayrıntı
Sıcaklık +- 2 derece sınırları içerisindeyse tutmuş kabul ettim. +-1 yaparsan zaten % 50’nin altına düşüyor. Bi de şöyle bir durum var DMİ, ölçüm aletinin olmadığı yerde sıcaklık tahmini yapıyor. Ama bunun tutup tutmadığını değerlendirmesi mümkün değil. Ayrıca Afyon’un nedense tüm ilçelerinin sıcaklık ve hava tahminini yapıyor. Verdiği ilçeleri neye göre belirliyor, acaba bir kıstası var mı yoksa kimin gücü varsa ona göre mi veriyor. Bilen varsa cevaplarsa sevinirim.
“Afyon’un nedense tüm ilçelerinin sıcaklık ve hava tahminini yapmıyor” mu demek istediniz?
welbane
Afyon’un tüm ilçeleri için tahmin yapılmasının sanırım meteorolojiden sorumlu bakanın Afyon’lu olmasıyla yakından bir ilişkisi var 🙂 Fakat genel olarak dağılım çok adaletsiz, iç-batı anadolu’da bir yoğunlaşma var ve doğuya (bilhassa da kuzey ve güney doğuya) doğru gittikçe veri alınan sayısı yer ve verilerin güncellenme sıklığı belirgin şekilde azalıyor.
Haaa şimdi anladım. Web sitesinin ana sayfasında çevre bakanının özgeçmişini veren dünyadaki tek meteoroloji teşkilatı olabilir DMİ. Sonra da diyoruz ki neden tahminler tutmuyor, -2 derecede yağmur gösteriliyor. Adamların misyonları başka. Kokuşmuş bir anlayış gerçekten.
Ne güzel, rakımla sıcaklık hiç değişmiyor 🙂
Aşağıdaki benim tahminimin merkezi olan Bilkent’in bugün saat 14:00’te çekmiş olduğum en güncel görüntüsüdür.
1077 metrede kar örtüsü daha kalkamadı. 200 metre aşağıdaki Ankara’nın içinde ise böyle bir örtü yok, şartlar bu kadarcık mesafede çok farklı olabiliyorsa; DMİ’nin 682 rakımlı Beypazarı ile 1300 rakımlı Bala’ya aynı değerler vermesi gerçekten çok düşündürücü…
havadansudan
dmi’nin 1000 m civarındaki kayseri kent merkeziyle 2000 m üzerindeki erciyes dağı kayak merkezi’nin sıcaklıklarını bile aynı değerlerde vermişliği vardır. şaşırmamak lazım 🙂
ALKIM
Ben dahil bir çoğumuzun söyleyip de belgelemek konusunda tembellik ettiği bir konuda zaman ve emek harcayıp bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler.
TahminMaltepe
Hocam bu ve bu resimlerdeki duruma göre sizce nereler yağış bakımından daha şanslı? Bir de eskiden karadeniz üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava diye tabir edilen durum bu mudur? Saygılarımla iyi akşamlar.
Yağışlı alanlar zaten gösterilmiş. Cepheler boyunca var ve Karadeniz üzerinde biraz sea effect var. Evet Karadeniz üzerinden denebilir. Ama zaten onlar kabaca yapılan tabirler. Bazen Balkanlar ve Karadeniz de deniyor, buna o da denebilir.
Sabah yine ana çıktının yanında birkaç çıktı varmış. Öğlen 19’undan sonrası için onlar da terketmiş. Yapayalnız ortada kalmış. 🙂
Santiago
Hocam son günlerin popüler sözü “Basınç yerleşimleri mükemmel ama soğuk bize inemiyor”. Bu söz ne kadar doğrudur? Sonuçta yerleşimleri belirleyen de modeller soğuk havayı taşıyan da modeller. İdeal yerleşimle soğuk gelir zaten diye düşünüyorum. Senin görüşün nedir?
Dediğin gibi, hiç de mükemmel değil. Mükemmel olsa soğuk gelirdi. Bunları söyleyenler, herhangi bir basınç dağılımından hava kütlelerinin yönünü hesaplayabildiklerini iddia etmiş de oluyorlar, ki bu iddianın ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Bu işi modeller yaparlar, onun için icat edilmişlerdir.
welbane
Geçenlerde şöyle bir haber çıkmıştı. Bu verinin sağlıklı olduğunu varsayarak; 10 yılda iki derece çok ciddi bir artış değil mi? Bu konuda diğer ülke/bölgelerle karşılaştırma yapmamız mumkun mu? Bir de, sistemlerin bize yaklaştıkça zayıflaması ve/ya sınırda kalmasının bununla bir ilgisi olabilir mi?
Eksik ve yanıltıcı bir açıklama yapılmış. Bahsettiği yıllık ortalama sıcaklıksa (ki öyle), artışın önemli kısmı yaz sıcaklıklarından kaynaklanıyor olmalı, o zaman bunu temel alarak kışla ilgili yorum yapmanın ne manası var? Ayrıca demiş ki kar yağmayan kışlar arttı. Ne zaman arttı, 2000’lerde 1990’lara nazaran daha fazla kar yağmadı mı? Adam gibi bir kurum adam gibi bir analiz yapıp web sitesine koyar. Ciddiye alınacak bir tarafı yok şu açıklamanın.
10 yılda 2 derecelik artış ciddi. Peki bu bir eğilim mi yoksa sadece (2010 yılı) – (2000 yılı) değeri mi? Eğilimse ciddi, değilse herhangi bir manası yok, sadece sıcak bir yıl olmuş geçen sene o kadar. Başka bölgelerle karşılaştırma için adam gibi bir açıklama yapılması gerekiyor.
10 yılda 2 derece sıcaklık artışı olduğu iddiası bence çok abartılı. “Sıcaklık artarsa neler olur”la ilgili şu ana kadar okuduklarım, 1 derece artışın etkisinin bile çok fazla olabileceği. Gerçi bunlar daha çok küresel ortalamalar ile ilgiliydi. Ama yine de Türkiye özelinde 2 derecelik bir artışın da çok önemli sonuçlara neden olması gerekirdi. Açıkçası ben böyle şeyler olduğunu düşünmüyorum. Şu an verilerle konuşmuyorum, arkadaşlar görüşüme paralel veya görüşümün tersi veri sunabilirlerse sevinirim.
Ozan Deniz
Sistem görmek isteyen reanalysis den 7-8 şubat 1976 ya baksın.
Açık konuş Hocam. Ne ima ediyorsun? 🙂
Daha çok var o tarihe. 🙂
Santiago
Of of ne sistemmiş.. Freemeteo arşivden baktım pek yağış olmamış, alçak basıncın konumuyla alakalı muhtemelen.. İlk bakışta 5 Ocak 2002 sistemini çağrıştırıyor, ama çok daha soğuğu ancak az yağışlısı..
Ankaragücü
Ankara’da karın yerden hiç kalkmadığı bir kış olmuştu.. Hava sıcaklığı gece gündüz -20, -10 derecelerde uzun süre devam etmiş, arasıra gelen soğuk dalgaları yerdeki 15 – 20 cm karın üzerine ancak 2-3 cm ilave yapabilmişti.
karcı hakan
Santiago, ben size sohbet’ten atmıştım bu sistemi, ama sizde pek heyecan uyandırmamıştı 🙂 Şaka bir yana da bu sistem muhtemelen İç Anadolu ve Karadeniz’i kara gömmüştür (Basınç yerleşimine göre tahmin yapıyorum).
1964 ve 1985 sistemleri…Ve huzurlarınızda efsanelerin efsanesi nam-ı diğer 1929… İstanbul’da -16,1 derece yapacak kadar kudretli bir sistem… Rekor kırılmadan iki gün önceki sinoptik görünüm…7 şubat 1929 : Anlatılanlara göre bu sistemde,İstanbul şehir merkezine kurtlar inmiş ve Göztepe istasyonunda 1,5-2 metre kar varmış. Resimlere bakılınca anlaşılıyor. Burada o kıştan bahsediliyor.
1929 için olan basınç dağılımının çok sınırlı miktarda veriden yeniden inşa edildiğini (“reconstruction”) unutmayalım…
karcı hakan
Evet, renklerden ve 850 hpa haritasının olmayışından da belli zaten. Eksik çizilmiş ama, kafamızda aşağı yukarı bir sinoptik görünüm oluşturabiliriz değil mi hocam ? mesela blokajın uzun süre orada kaldığı ile ilgili…
Benzer basınç yerleşimleri gözüküyor şu anda 19’u gibi. Ama daha çok var. Bakalım ne olacak.
Santiago
Bugün başka bir güzel geldi sistem. Demek o gün modellere kitlenmişim pek dikkatimi çekmemiş 🙂 1929 kimbilir kaç senede bir tekerrür edebilecek bir oluşumdu, ömrümüz yetse de ona benzer bir kış yaşayabilsek. Ama bence en unutulmaz kış 1954’tür. Aralık-Ocak-Şubat hepsi dehşet geçmiş. Tam bir little ice age.
karcı hakan
İstanbul için,
1954 ocak ayı ortalama sıcaklığı: 1.8 derece
1954 şubat ayı ortalama sıcaklığı: 1.6 derece
1954 mart ayı ortalama sıcaklığı: 7.4 derece
1929 ocak ayı ortalama sıcaklığı: 4.6 derece
1929 şubat ayı ortalama sıcaklığı: 0.5 derece
1929 mart ayı ortalama sıcaklığı: 2.7 derece
1929 kışında hem şubat hem de mart ayları meteorolojik kayıtlar tutulduğundan bu yana en soğuk şubat ve mart olmuş. Tarihin en soğuk ocağı da 0,7 derece ile 1880 kışı olmuş. Ayrıca 1929 anısına kitap bile yazılmış, 1954 anısına yazılmamış. Sanırım bu veriler 1929′un rakipsiz olduğunu gösteriyor Bu verileri de bu adresten aldım.
Santiago
1953 aralık: 3.9C. Bu da müthiş. Üst üste 3 ay mevsim normallerinin 4-5C altında geçiyor. Karadeniz 4C’ye falan düşmüştür herhalde.
Ne olmuş da olmuş bunlar peki? 🙂
Yanardağ, meteor, Nina, Nino, Lena? 🙂
Behlül
Tamam hocam duygusal olmayalım bilimsel olalım tamam da sen şimdi 120. saat içine girip yok olan -10 kudretinde uzun vadeli soğukların bize gelmeme sebeplerini bilimsel olarak açıkla, sonra her çalıştırmada 192 saatten sonra müthiş sistemler öngörülsün 120.saat içine girip yok olsunlar sistemler öteleniyor deniyor ama bence öyle değil veri girişleri manuel mi yoksa otomatik mi yapılıyor bilmiyorum (otomatik 🙂 – Havadelisi) fakat her iki işlemin de başlangıçları en soğuk sistemlerle yaptığı kanaatine vardım. Ayrıca diyagramlar ne olursa olsun kalın yeşil gfs’nin dediğine gelir eninde sonunda nao ya da ao’dan biri aşırı pozitif ya da aşırı negatif olduğunda sistem dağılıyor.. ne hikmetse gfs modeller avrupa için bir sistem belirledi mi aynı kararlılıkla ve ısrarla geliyor. demem o ki gel de duygusal olma pesimist hatta isyankar olma sonuçta ciddi sistemlerin sık olmadığı akdeniz kuşağında kar sevdalısı olmak kolay değil burası abd değil ki günlerce kar fırtınası görmüyoruz şurda kalmış 20 gün gel de son gfs modellerini görde karamsar olma.. hocam ”bu da mı gol değil” söyle hocam…………
Cidden sormayı düşünüyorum. Hans’a değil de, John’a 🙂
Behlül
Hocam kime soracaksın hans’a mı john’a mı bilmem ama acele sor kış bitiyor iş işten geçmeden sor.. gfs modelleri yine ötelendi ve ne 12si ne de 16sı değil efsane kar bile yok gözüküyor… :)) bir de 1929 rakipsizdir…cengiz kahraman’ın kitabını alamadım tembellikten 1929 şehir efsanesi kitabında kronolojik olarak gercek efsaneyi anlatmış ben özetinden bulduğum tarihlerle eşleştirildiğinde modellemelerle uyumsuzluklar çok ama kitabın tamamını okumadığım için daha sağlıklı bir yorum yapamayacağım…
rubba
Kutadgu Bilig’de (efsane sistem) herhangi bir otelenme gormuyorum Ozan. Aksine cok daha kararli, masallah 🙂
karcı hakan
Kutadgu için ölebilirim 🙂
Santiago
ben de kestane için ölebilirim 🙂 (bursa’nın meşhur kestane şekeri, yanlış anlaşılma olmasın)
Bir hafta sonrası için bu kadar değişim bence normal.
hava35
gfs uzun vadede hep eksilerde ancak süreç yaklaşınca hep + eğilim kazanmaya başlıyor… uzun vadede bir abartı mı görüyoruz… çünkü tekrardan -15 civarlarına düşmüş sevinemiyorum bile artık… 2 gün sonra gelen sistem -15 lerden -5 lere düşmüş… 1 haftadan sonrası çok umursanmamalı… diye düşünüyorum… artık + da olursa sevineceğim 🙂
Belki de vardır gerçekten uzun vadede bir abartı, güney enlemlere inen soğukların kendi kendine tekrar ısınacağını hesap edemiyordur model… (tamamen sallıyorum…). Ama modeli yazan adamlar bunun düzeltmesini de yapmalılar… İlginç.
ozan deniz
Kuvvetli ve gerçekten gelecek olan bir sistemde bu zayıflama olmaz. 2004 23 ocak sistemini günde 5-6 saat inceliyordum. Defalarca bakıyordum. AVN (şimdiki GFS) sistemi verdikten sonra hemen hemen siklonun yerinde ve derinliğinde bir değişikliklik olmamıştı. 2006 sisteminde ise Rusya’daki soğuk önce direk üzerimize indirildiğinde inanılmazdı fakat daha sonra Önce Avrupa’ya sonra bize doğru ineceği verilmeye başlandığından itibaren sadece yağışta azalma vermişti. Bugün özellikle tüm yıllara ait haritalara baktım. Çok ciddi söylüyorum 85 ve 87’den sonra en güçlü soğuk sarkışı. Buna benzerleri var ama ya daha zayıf ya da daha hızlı. Bu sistem gerçekten inanılmaz ve sadece bekleyip olacakları görelim.
Santiago
Ukrayna’ya kadar gelip bize sarkmamış birçok sistem de var ama.
karcı hakan
Yüksek basınç uygun bir konum alsa çok kaliteli bir sistem alacağız, ama uygun konumu alamıyor bir türlü…
mehmet torun
Resimdeki yer Giresun ili Güce ilçesine bağlı Beytarla köyü, rakım 2199. Tarih 30 eylül 2009. Kaynak:freemeteo.com
mehmet torun
Bir anı, 29 haziran 2002 tarihinde Giresun Ağaçbaşı yaylasında sabahın erken saatlerinde 2-3 cm lik kar görmüştüm.
gvm
İmkansız.
mehmet torunYazıyı Yazan
2009 yılının Kasım ayında Trabzon-Zigana tünelinin güneye bakan kısmında sıcak ve güneşli kuzeye bakan kısmında soğuk ve kar yağışlı bir hava vardı. Sadece gözlemlerimi paylaşmak istedim…
Her zaman paylaşabilirsiniz ama belki tam tarihini ya da yılını yanlış hatırlamış olabilirsiniz diye gvm o günün sıcaklık durumunu gönderdi. Rakım kaç o yaylada?
gvm
google earth’e göre 200-250 metre arası.
düzeltme: çok özür diliyorum ama şerefsiz google earth ağaçbaşı deyince trabzon’da bir yeri gösterdi. zigana tüneli’nin kuzey yamacıysa 1500 metrenin üstünde olması lazım. yine de o tarihte bu imkansız, mehmet bey yanlış hatırlıyordur büyük ihtimalle.
Kesinlikle süper bir gözlem! Ben de 2010 haziran ayı sonunda Zigana Geçiti’nden geçtim. Maçka’dan yukarı doğru çıktıkça iklim yavaş yavaş değişti. Fakat en belirgin değişiklik ise Zigana Tüneli’nden geçtikten sonra yaşandı ya sanki bambaşka bir yere ışınlanmışız gibi oluyor orada. İklimi, bitki örtüsü acayip farklılıklar gösteriyor (Güney-Kuzey yamaçlar arası). Bu arada o geçidin rakımı 1800 küsur…
liman
2400 m
mehmet torun
DMİ Giresun haziran ayı en düşük sıcaklık rekoru 29.06.2002 tarihli sıcaklık 6.8 derece
Özellikle mart aylarında kar yağışları tarz değiştiriyor benim gözlemlerime göre. Güneşle birlikte yağan karlar görmeye başlıyorum. İç Anadolu’ya özgü bir şey mi bilmiyorum. Sorum şu: Mart aylarında yerin ısınmasıyla birlikte artan yükselim hareketleri “yükselim karı”na neden olur mu?
Bence olmaz. Yükselim yağışı için yerin iyice ısınması lazım. O kadar ısınınca da kar yağmaz zaten.
Ama ilginç bir gözlem. Araştıralım.
Ozan Deniz
Mart ve Nisan aylarında konvektif kar oluştuğuna ben tanık oldum.. Ama bunun için 850 deki sıcaklığın -10 ve altı olması gerekli. Çorluda buna benzer çok kar sağanağı gördüm. Rüzgarsız ve 850 de -10 altı durumlarda yaklaşık ard arda 3-4 gün ve 5-6 kez ( daha çok 90’ların sonlarında ) öğleden sonraları sıcaklık zeminde 8-9 c lere çıkmışken bile bu kar yağışları oldu. (yağışla birlikte sıcaklık 1 c ye düşmüştü) Özelikle 97 senesi bu durumun Nisan aynında 2-3 kez olduğunu söyleyebilirim. Bir yaz sağanağı şeklinde gökyüzünün bir yanının kapkara olması ve sıcaklığın yağışla birlikte 0 c lere kadar düştüğü çok oldu. Bu durumun daha çok kırkikindiye maruz kalabilen bölgelerde (İç Trakya ve İç Anadolu bölgesinde olduğunu düşünüyorum.) Yani burda önemli olanın yerin kaç dereceye çıktığı değil zemin ile üst seviyeler arasındaki sıcaklık farkının önemli olduğu kanısındayım.
Haklısın sıcaklık farkı daha önemli, ama acaba o kar sağanaklarını yaratan yerin ısınması mı? Yani 850 mb’da -10 varken Çorlu civarında Ocak’ta da kar sağanakları olur, ama bunlar bildiğin gibi Karadeniz’den gelen serseri sağanaklardır çoğunlukla… Nisan 97’de de öyleydi, çünkü kırkikindilerin olmadığı İzmit’te de aynı kar sağanakları vardı. Mart ayında sağanak olmadığı dakikalarda yer seviyesinin güneşlenme dolayısıyla çok ısındığı 8-9 dereceye dahi çıkabildiği ama sağanak gelince kar bile yağabildiği doğru, fakat sağanağı oluşturan mekanizmanın yerin ısınması olduğunu söylemek için daha fazla kanıt lazım, sea-effect’i filan bir şekilde eleyebilmek lazım olasılıklardan, bu da zor bence.
soğukar
Öncelikle havadelisi, bloğun çok kaliteli ve güzel olmuş, özellikle de yararlı bilgiler kısmı sayesinde artık hava olaylarını daha rahat anlayabiliyorum. İlk yorumumda bir Ankaralı olarak konvektif kar sağanakları üzerine. Sanırsam, ben bu sağanakları bir kaç kez mart’ta ve de nisan’da gördüm, özellikle de iki yıl önce martta bu sağanaklar sayesinde kar aldığımızı net hatırlıyorum; zira yurtta o vakitte herhangi bir belirgin a.b. yoktu ve de o gün kar sadece ankara ve çevresine yağmıştı…
Bahsedilen aylarda bu tarz yağışları Ankara’da ben de nerdeyse her yıl görüyorum. Sıcaklık 7-8 derece iken kar yağıyor. Ve tabii ki tutmuyor. O anda hava biraz soğuyor eğer çok yağıyorsa kar, daha sonra tekrar ısınıyor.
Daha geçen nisan ayıydı yanlış hatırlamıyorsam. Mayıs başı da olabilir. Sıcaklık 10 derecenin üzerindeydi. Akşam üzeri müthiş bir yağmur başladı. Bir ara çok büyük kar taneleri düşmeye başladı. Birkaç dakika devam etti. Ama tam olarak kar gibi de değil. Çok yumuşak olduğu belliydi ve yere düştüğünde dağılıyor gibiydi. 10 derecenin üstünde yağabildiğine şaşırmıştım.
karcı hakan
Acaba Karadeniz’den Ankara’ya uzanan kar sağanakları (Sea effect) olabilir mi ?
Aslında kar sağanağı Ankara’da son bir kaç yıldır olmasa da sık sık görülüyor. Karadeniz üzerinden giriş yapan çok soğuk cepheler zaman zaman dağları aşarak Ankara’yı vurabiliyor. Yağış uzun sürmese de bazen etkili oluyor.
Hatırladıklarım içinde en ilginç olanı 87 sisteminin 2. dalgasında mart ayı içinde yaşananlar. Mart güneşi ile öğlen yerdeki kar örtüsü resmen buhar çıkartıp eriyor, akşam üstü – akşam ise kar sağanakları kısa sürede son derece yoğun yağış ile trafiği felç ederken 5-8 cm civarında örtü yapıyordu.
soğukar
Karadeniz üzerinden gelen kar sağanakları daha bu yıl şubat’ın başında vurdu. Hatırlarsanız İstanbul’u çok hafif etkilemiş, Ankara’ya da yarım saat civarı etkili olmuştu. Yani kar sağanaklarının iki halini de gördüğümüzü düşünüyorum Ankaralılar olarak…
Genel bir kuralı, daha doğrusu yorumlarla ilgili bir eleme ölçütünü herkese tekrar hatırlatmak isterim.
Herhangi bir kişisel gözlem, bilgi, haber / gözlem paylaşımı, bilimsel analiz ya da bu saydıklarıma dayanan bir fikir içermeyen, iskeletini sadece duygusal sözlerin ya da temennilerin oluşturduğu yorumları yayımlamıyorum.
Örnek : Göreceksiniz modeller değişecektir, oraya kadar gelip de bize inmeyen bir soğuk olamaz. Ben şöyle şöyle olacağına inanıyorum. Bu sözler bilim ve mantık dışıdır, sadece temennilere dayanmaktadır. Yorumda sözü edilen soğuklar Türkiye’nin kuzeyine her geldiğinde Türkiye’ye de gelseydi o zaman Türkiye’nin kış mevsimi Romanya ya da Kırım’ınkiyle aynı olurdu.
Örnek: Bize yönelen her soğuk buhar oluyor, demek ki kış bitti artık, bu kış fiyasko. Elimizdeki bilimsel ve teknolojik imkanlar 10 gün sonrasını bile doğru dürüst tahmin etmemize olanak vermiyor, özellikle bu kış bunun sayısız örneğini yaşadık. 1 Mart 2011’de bir Mart 1987 yaşanmayacağını nereden bilebiliriz? Bu yüzden bu yorum da tamamen bilim ve mantık dışıdır.
Öte yandan, temelini bir gözlemin, bilginin, bilimsel verilerin, model çıktılarının yorumunun oluşturduğu, ama bunlara ek olarak içinde duygusal sözlerin, yakınmaların ya da temennilerin de bulunduğu yorumları yayımlıyorum. Kaliteli esprileri de öyle 🙂 Bunların sınırını tam olarak çizmek her zaman mümkün olmadığı için subjektif olabiliyorum, bu konuda herkesten peşinen özür dilerim. Şikayetlerinizi e-mail yoluyla iletebilirsiniz.
Bunları yapmamın sebebi, tiraj ve popülerlik kaybı pahasına da olsa Hava Delisinin Not Defteri’ni başka sitelerden farklı kılmak, burayı okuyan insanların nitelikli bilgi ve yorumlara ulaşmalarını sağlamaktır. Anlayışınız ve desteğiniz için çok teşekkür ederim.
grhc
Bünyamin Sürmeli twitidir: ”’Perşembe gelecek sistem, ayın 15’i gibi gelecek soguklar ve sonrasının detayları dilimiz döndüğünce birazdan capcanlı CNN Türk’te, bekleriz”.
karcı hakan
Ana gfs modelimiz en sıcak senaryoyu yayınlama konusunda ısrarcı. Ben bu ısrarı çözemedim. Neredeyse 10 senaryo -10 ile -15 arasında ama, birkaç senaryo ile birlikte ana gfs hep en üstten gidiyor. O tarihe 5-6 gün kalmasına rağmen her şey gerektiğinden fazla karışık. Atlantik’in çıkardığı pislikler bu kararsızlığı sağlıyor sanırım.
Önemli bir gelişme: Son çalıştırmada GFS, 14 Şubat civarında İngiltere’de güçlü bir şekilde var olan ve bize soğuk indiren yükseği dağıtan alçak basıncı ortadan kaldırdı. Çok iyi bir gelişme, ama buna da güvenmemek lazım, sonraki çalıştırmada tekrar ortaya çıkabilir o alçak… Takip edelim bakalım, maç hala ortada…
karcı hakan
Evet hocam, sanırım aradaki alçak basıncın kalkmasından sonra Azor yüksek basıncı ile İskandinavya yükseğinin birleşme safhası kolay gerçekleşti. Ama temkinli olmakta fayda var dediğiniz gibi.
ALKIM
Ocak sonu, şubat başı ve aynı akıbete uğramış görünen 10-11 Şubat olası sistemlerinde ilk 180’e -10,-15 arası giren senaryolar hiç birimizin anlayamayacağı şekilde buhar olup gitti ve mantıksız bir şekilde tersi yönde olumlu sürprizler hiç yaşanmadı. Karcı Hakan’ın değindiği gibi ana GFS hep ılıkçı olmayı tercih etti ve bütün olasılıkları yanına çekti durdu. 2011 Ocak ayına kadar özellikle ilk 180 konusunda istikrarlı olan model çıktılarına bu yıl ne olduğu konusunda tatmin edici açıklaması olan varsa bizimle paylaşsın lütfen. Ben bu durumu izah edemiyorum çünkü.
Açıkçası ben de bu durumu garip buluyorum, ama sanırım üst üste biraz fazla tekrarlayan bir tesadüf… Ya da öyle olmasını umalım. Aralık’ta ya da Mart’ta soğukların buharlaşmasını “mevsim gereği, deniz suyu vs” diye açıklardım ama özellikle 25 Ocak ve 1 Şubat’ta gayet -10’lu filan olan sistemlerin perişan oluşu… Bilemiyorum…
Ankaragücü
Neden ortada gibi aslında.. Soğukların gelmemesi değil de, basınç konumlarının uygun olmaması diye açıklayabiliriz sanırım. Azor ve Sibirya’nın yeterince güçlü olmaması buna neden oluyor. Yüksek basınç yeterince güçlü olarak uygun konumda konuşlandığında soğuk bir şekilde gelecektir. Peki neden 3 yıldır böyle olmuyor? Atlantik salınımları acaba neden Azor’a sürekli olarak kafa tutuyor?
Sibirya neden ısrarla Hazar’a sarkarak hem bizi ılıtıyor, hem de batıya doğru baskı yaparak gelen sistemleri kuzey doğumuza sektiriyor? Sanki bunların detaylarını incelesek daha nesnel detaya odaklarınız nacizane düşüncesindeyim.
karcı hakan
Maalesef ben de çözemedim. Şu ana kadar hep ana Gfs modeli ne dediyse o oldu. 192 saatten itibaren 120 saate kadar giren soğumalar 120 saatin içine girer girmez zayıflamaya başlıyor ve neredeyse yok oluyor. Ana gfs faktörü sebebiyle modellere bırakın 192 saati 120 saat içinde bile güvenmemeye başladım. Bu ana Gfs bir kere de soğuma konusunda ısrar etse dişimi kıracağım. Bakalım bu yeşil kalın çizgi 13-14 şubat için de aynı tavrı gösterecek mi…
Fortesla
Belkide GFS modelinin girdileri veya çalışma sistemi bizim enlemlerdeki hava olaylarını yeterince yansıtamıyordur. Model uzun vadede normale göre bu enlemlerde daha abartılı senaryolar üretiyordur. Zaman daraldıkça hata payı azalıp gerçeğe yaklaşıyor olabilir.
karcı hakan
Evet, olabilir. Ama 2003’ten beri modelleri takip ediyorum, 2005’ten beri de Nao,Ao ve diyagramları takip ediyorum, şu ana kadar bu kadar büyük sapmalar görmedim.
karcı hakan
Akşam güncellemesinde Atlantik olaya el attı ve lanet okuduğumuz senaryo yeniden gerçekleşti. Artık hiç bir şey demiyorum, susuyorum…
eRCaN
Bu durumda bilen birisine soralım. 1 haftalık dilime bakacak olursak (14 şubata kadar) diyagramlarda ana model gfs sıcak senaryo verdi ve onla birlikte 3 model daha sıcak, kalan diğer senaryolar 12 gecesi sert düşüş veriyor. Bu durumda hangisi hangisine ayak uydurur? Ana gfs çoğunluğa mı ayak uydurur yoksa bildiğini okur da diğer tüm soğuk senaryolar ana gfs’nin dediğine mi denk gelir. Hangisini daha fazla dikkate alalım?
Zaman daraldıkça ana GFS baskın çıkıyor, ama zaman henüz o kadar daralmadı. Her 6 saatte bir diyagramlar bile epey değişebiliyor… Bu yüzden hangisi hangisine ayak uydurur bunu bilmek bence mümkün değil henüz.
sappokinowa
Son senelerin değişmeyen değişemeyen senaryoları bunlar, ben şunu da unutmuş değilim istanbul’a özellikle 90′lı yıllarda da doğru dürüst kar yağmayan seneler mevcuttu ama yakın geçmişte yaşadığımız (2002, 2004, 2006 ) sistemleri sanırım belleklerimizi bayağı bi ele geçirmiş (tabii ki benim de) belki de bu sebeplerden dolayı dünya zamanıyla görece bu kadar kısa zamanlarda gerçekleşen olumsuzluklara uyum sağlayamıyoruz, en azından ben zorlanıyorum gayet olası sistemlerin sanki görünmez bir el dağıtıyormuşçasına yok olmaları bile aslında atmosferin düzeni içerisinde gayet sıradan hadiseler belki de, atmosfere göre bu davranış periyodu belki de hiç anormal değil, içinde bulunduğumuz periyodun olması gereken yansıması, ben artık durumu bu şekilde okumaya başladım, çünkü hiçbir şey nedensiz olamayacağına göre muhakkak ki bu hareketlerin de sağlam temelleri var, hala sıramız gelmemiş olabilir, ve artık doğru dürüst yağmur da alamıyoruz ve ben artık yağmur da olur diyorum, çünkü çok ihtiyacımız var
Santiago
Dünkü AO’ya bakılırsa her şey pamuk ipliğine bağlı. +4’e çıkan senaryo da var, -2’ye inen de var.
Bakalım bugün biraz daha kararlı hale gelebilecek mi… Ayrıca gelen sistemler buharlaşmaya devam ediyor, sebebi nedir bilmiyorum ama oldukça can sıkıcı olmaya başladı. -15C gibi görünüp -10C’lere düşebilir son günlerde. 5cm kara bile muhtaç olduk..
karcı hakan
Haklısın hocam. Her şey pamuk ipliğine bağlı. En ufak bir sapma bile her şeyi çok farklı yerlere çekebilir. Bu arada Ao ve Nao güncellendi. Düne göre daha kararlı görünüyor ama, yine de kararsız. Ao. Nao. Yorumu sizlere bırakıyorum.
Santiago
Bence düne göre “mikemmel” 🙂 Akşam modeli güzel bir sürpriz yaparsa şaşmayın derim.
Şurada tablolamış olduğum unutulmaz 2004 kışının “Ortalama Sıcaklık-AO-NAO” üçlemesine bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.
karcı hakan
Nao ve Ao sabah modellerine göre şekillendiriliyor. Eğer yarın sabahki çalıştırma güzel çıkarsa Ao ve Nao’da daha da fazla bir düzelme olabilir.
Ben eriyen sistemler ve baskın yüksek basınç olaylarında Hans’ın masum olduğundan beraat etmesine karar verdim, aksine suçlanması gerekenin Havadelisi’dir! 🙂 Hans bir günah keçisi!
İşler birikti diye, memleket yağış manyağı oldu diyerek, yüksek basınç ve sis dilediği için, yüksek basınçlar Ozan’ın yüzünden başımıza çöktü! Hans masumdur.
Bakın burada kullanmış o ifadeyi 😀
Hani 2 kez yamuk yaptı atmosfer demıstım ya, şimdi de 3 oldu. Modeller cok kotu, dıagramları hele hıc soylemıyorum. Eger bır surprız olmazsa bu kışı (istanbul için) fiyasko ile kapayacagız. Maalesef!
sappokinowa
Artık bu durum zaten şaşırtıcı bir hal olmaktan çıktı, özellikle şubat başı sisteminin hemen her run’da kararlı bir şekilde gözüküp son 3 gün içinde buhar olması gerçekten kaotik atmosfer için bile şaşırtıcı sayılabilirdi , çünkü bu seferki baskın karakterli idi. Bu sistemin de son runlarda güçlenmemesi için bir sebep yok, ama bazen öyle bir şey oluyor ki bu aşırı ısrar hareketinin kendi iç dinamikleri iyi veri falan dinlemiyor, bu abd doğu kıyılarının her halükarda su gibi arctıc sistem almasına benziyor, bizdeyse bunun tam tersi oluyor, belki bilimsel değil ama en azından şunu anladığımı düşünüyorum 2002 – 2006 arası bir döngü idi ve bu da bir döngü, son olası sistemin dejenere olması en kuvvetli gözüken sistemlerin bile bu ısrarın gerektirdiklerine ters düştüğü için yok olabildikleridir, gene de çıkmadık candan umut kesilmez ama çok da beklentiye girmemek lazım…
Amiyane tabir kullanacağım ama, kelek üstüne kelek yiyoruz. GFS modellerinde önceden görülen sistemlerin biri benzer şekilde gerçekleşse artık dişimi kıracağım.
ALKIM
Katılmıyorum. Oluşabilecek kötü senaryo sürpriz olmayacağı gibi iyi senaryolar da sürpriz olmamalıdır. İstikrarlı gibi görünen modellerin bile nasıl değiştiğini gördük. Aynı şekilde kötü gibi görünen gidişat da bir anda değişebilir. Kışı bitirmek için henüz erken. Bu kış benim aldığım en büyük ders sistemlerin ilk 180’de değil ilk 72’ye girdiğinde büyük ölçüde netleşiyor olması. Farkındaysanız 10 Şubat için de 2-3 gün önce 850 hPa’de -5’ler ancak giriyordu, şu an -10 görülebilmekte. Kısacası çıkmadık candan umut kesilmez ama ilk 180’de bile görsek fazla umutlanmamalı diye düşünmekteyim.
Yağış ise son 72’de bile belli olmuyor, son anları beklemek lazım.
karcı hakan
ECMWF modelleri güncellendi. Güzel görünüyor. Benim şimdiden umutlarımı kestiğim 10-11 şubat tarihlerinde -10’u sokmuş. Bu da 14 Şubat. Gfs’nin bize ineceğine inanmadığı sistemi ECMWF indirmiş. Gördüğünüz gibi çok güzel bir basınç yerleşimi var. 850 hpa haritasını atmadım ,-10’un indiğini bilin (Güncellemenin sonu olduğu için anca -10’u görebildim, devam etseydi -15’de girecekti sanırım) ”Ayrıntı” hocamızın Gfs ve Ecmwf ile ilgili yorumlarını okuduktan sonra bu modeli ben de takip etmeye başladım ve bir şey farkettim; Ecmwf ne diyorsa Gfs de kısa bir süre sonra bu modelin dediğine geliyor, bire bir aynısı olmasa da yakın senaryolar göstermeye başlıyor. Tabii ki bunlar uzun vadeli senaryolar olduğu için hiç bir kesinlik bildirmez. Bakalım bu gece ve yarın sabahın modellerinde (Gfs)neler çıkacak.
Armando
Modellere kaldıysak yandık, ne zaman sistem gelmeye çalışsa yaklaştıkça pert oluyor, hep aynı senaryolar…
Behlül
Şu an ECMWF bile ılınma gösteriyor bu modellemeye göre 10’undan sonra değil soğuk sanki azoru’n kıta avrupası içine genişlemesi ile soğuk hava bize giriş yapamayıp ukrayna balkanlar ve kuzeyimizde karadeniz üzerinde kalıp geri çekilecek gibi gsf zaten ılınma gösteriyor… öyle ise ne yapıyoruz abd’yi uzaktan iç geçirerek takip ediyoruz… 🙂
karcı hakan
En iyisi modelleri bırakıp eski günlere dönmek değil mi ? Eskiden her şey ne güzeldi…
hocam Meteogroup’taki son çıktılara bakın moral bozmak gibi olmasın ama gelen soğuk hava duman oldu uçtu yine… geçmiş olsun.
Ozan Deniz
Sabahki ise berbat ötesi. Baharı getirmiş
karcı hakan
Eğer akşamki ECMWF güncellemesi de (saat 20-21 arası) fos çıkarsa bu sistemin de fos çıkma ihtimali iyice artar.
karcı hakan
Gfs, ECMWF’nin dediğine geldi ve sabah modeli iyi çıktı. Ancak bu sefer de ECMWF bozuldu 🙂 GEM modeli güzel şeyler gösteriyor.Ozan hocam GEM modeli sizce güvenilir midir ?
Hangi model en fazla soğuma gösteriyorsa o iyidir ve güvenilirdir Hakan hocam 🙂
karcı hakan
Bizim ki de nabza göre şerbet 🙂 Hangisi iyi ise ona yöneliyoruz. Mesela şu an sadece JMA biraz iyi. O da biraz işte. O yüzden JMA dışındaki modeller ılıkçı. Bundan sonra sonuna kadar JMA… Diğer modellerin hepsi hatalı 🙂
onuur yorulmaz
saygıdeğer hava delileri bugünlerde dandik meteoroloji işleri genel müdürlüğünün web sitesinden pek dandik görünmeyen bir döküman indirdim bu döküman türkiye’nin ileriki yıllarda alacağı yağışlardaki değişiklikler ve ortalama sıcaklık değişimlerini içeriyor. 30 yıllık bölümlerle acıklanan bu verilerde yağışların 2011-2040 periyodu ve ertesinde ortadoğu’da %150 civarında arttığını görüyoruz. sizce bu mümkün mü? yorumlar için şimdiden teşekkürler. 😀 web adresi: http://www.dmi.gov.tr/FILES/iklim/ECHAM5-A2.pdf
Model çıktısıdır, bilimsel bir hipotez olarak kabul edip ömrümüz vefa ederse doğruluğunu yanlışlığını 30 yıl içinde göreceğiz.
Bu arada, benim arkadaşım ve meslektaşım olan Deniz Bozkurt’un çizdiği şekiller linkte verilenler, burayı okursa belki o da bir yorum yapar.
havadansudan
açıkçası pek hoş bir senaryo değil öngörülen. 2040’a kadar fena değil ama 2040’tan sonra süratli bir ısınma, kış mevsiminin ortadan kalkması, kış yağışlarının azalıp yaz yağışlarının özellikle güney anadolu boyunca artışıyla tam bir subtropikal iklim bölgesi haline geleceğimizi öngörüyor. sevmedim ben bu senaryoyu 🙂
ÇM Temuçin
Hesaplarıma göre, ne mutlu ki, ömrüm çok sıcak günleri görmeye yetmeyecek. Ancak sonraki nesiller için doğanın yok edilmesinin bedeli çok ağır olacak. Ki bu modeller görece olarak yine de sıcak olan 1961-1990 çıktılarından sapmaları gösteriyor. Umut yine insanda…
nehrk
3 gün sonrasını doğru olarak öngöremeyen modellerden 50-100 yıllık bir öngörüde başarı beklemiyorum.
İklim tahmini hava tahmininden farklı, 50 sene sonrasının senaryosu o zamanki iklim durumunu yani ortalamaları ve günümüzden olan farkları gösteriyor. Modellerin hava tahminindeki düşük başarısı yüzdesinden yola çıkarak senaryoları yargılamak mantıklı olmaz.
Ben şunu anladığımı düşünüyorum; Türkiye öyle bir coğrafi konum ve sınırdaki tahmin yapmanın zor olduğu hatta çok zor olduğu bir konum. (dört mevsimin yaşandığı ve etrafı denizlerle çevrili bir yarımada, coğrafya.) Diğer coğrafyalarda model ve sistemlerin bu kadar kararsız ve dönek olduklarına pek inanmıyorum. Mesela Norveç, Kanada ya da AB. Dolayısı ile bu bloğun işi de çok zor. Doğru anlamış mıyım?
Türkiye’de kısa vadede bile ince ayrıntıları tahmin etmek dediğiniz sebeplerden zor, ama uzun vadedeki zorluklar orta enlemlerdeki birçok yer için benzer. Çünkü zorluk, coğrafyanın karmaşıklığından değil uzun vade değişimlerine yol açan etkenlerin hepsinin anlaşılamamasından, anlaşılabilse bile modellerde tüm ayrıntılarıyla temsil edilememesinden kaynaklanıyor.
Ben bu düşünceye katılmıyorum. En azından bilimsel düşünceye ters olduğuna inanmaktayım. Dünyada olan her türlü gelişmenin (deprem, hava olayları, doğal kaynaklı afetler, v.b.) bilim-teknik arka planında bir açıklaması olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla bizim coğrafyamıza özgü özel ve bilimin dışında olan şeyler gerçekleşmiyor hayatta. Ama şunu derseniz katılırım; İngiltere, Fransa Almanya veya Polonya gibi coğğrafyasında fazla topoğrafik farklılık olmayan ülkelerde tahmin yapmak daha basit olabilir. (zaten sanırım bundan bahsetmiş Murat bey de – Havadelisi) Ama uzun süre gözlem yapmak insanoğluna şunu sağlar; aynı ya da benzer türde olan olaylar benzer sonuçları oluşturur.
Bir araştırmada şunu görmüştüm. Japonlar uzun yıllara ait meteorolojik haritaları bilgisayara yüklemişler ve tahmin yapacakları günün atmosfer şartlarına en fazla uyan günleri program vasıtasıyla bulup, o günün simülasyonunu yapmaya çalışmışlar. Yani bu güne uyan atmosfer şartlarında eskiden ne kadar yağış bırakmış, rüzgar hızı, sıcaklık, nem v.b. ne kadar olmuş, sonrada tahmin edecekleri güne dair beklentilerini ortaya koymaya çalışmışlar. Aklın yolu birdir. Bizim ülkemizde olağandışı atmosfer olayları yaşanmıyor. Sadece oluş sıklığı (frekans) yada kuvveti azalıyor yada artıyordur. Bu da insanoğlunun dünyadaki entropiyi nasıl değiştirdikleriyle ilgilidir. Yani insanlığın doğal kaynakları değiştirmesi (atmosferin dengesini değiştirmek, partikül kirliliği, orman tahribatı v.b.) atmosfer olaylarını farklılaştırır, ama bir bilim arka planında tabii ki.. Dolayısıyla bizim coğrafyamız diğer ülkelerinkine benzemez tezine hiç inanmamışımdır. Bunu bize söyleyenler aslında bizi bir masala inandırmaya çalışıyorlar. Yapmadıkları işlere mazaret (kılıf) bulmaya, bu nedenle bu masallara inanmayınız..
Santiago
GFS noluyor modellerin oynuyor?
Arkadaşlar, aşağıda GFS’in 1 Şubat’tan 4 Şubat’a (bugün) olan 00Z (sabah) ve 06Z (öğle) modellerinin diyagramlarını görebilirsiniz. Son bir iki gündür dikkatimi çekmişti, her sabah sevinip öğlene moralim bozuluyordu modellere (“modelci” deniyor galiba bu ruh haline). Diyagramları takip ettim ve bir şey yakaladım. GFS 00Z çalıştırmasında çıkan model, 06Z modeline nazaran gayet şaşırtıcı ve istikrarlı bir şekilde daha soğuk bir profil çiziyor. Yani GFS sabah modeli, son dört günde öğlen modelinden hep daha soğuk olmuş. Sizce bu bir tesadüf müdür?
Not: 5 Şubat’ta beklenen sistemciğin nasıl buharlaştığına da dikkat edin lütfen.
Hah, şurada biraz aşağıda elemanın biri yazmış başlangıç koşul setlerini, ama aradığm halde bunları anlatan resmi dokümantasyonu bulamadım. Yani atıyor olabilir. (bu arada forumun ismine dikkat: karkafalar! 🙂
00Z – Weather buoy, satellite data, ship data, country data, NOAA data
06Z – Weather buoy, satellite data, ship data
12Z – Ship data, Satellite data ONLY
18Z – Weather buoy, satellite data, ship data, country data, NOAA data
Santiago
Teşekkürler hocam. Şimdi bu kar kafalının dediğine göre 00Z ve 18Z daha sağlıklı bir veri mi sunuyor?
Ayrıca Hans’ın noel tatiline gittiği ve modellerin yılbaşında tecrübesiz meteorologlar tarafından hazırlandığı o forumda da geçiyor mu? Geçmiyorsa sorun yok, güvenebiliriz 🙂
Evet 00 ve 18’in daha sağlıklı olması lazım kar kafalıya göre ama dediği ne kadar doğrudur bilemem. Forumda bir de Hans’ın birkaç ay önce Washington’da Obama’yla gizlice görüştüğü ve ikilinin önümüzdeki senelerde gerçekleşecek kar fırtınaları için prensipte anlaştıkları söyleniyor 🙂
Semih
Önümüzdeki hafta giriş yapması ‘muhtemel’ bir sistem görünüyor. Bu sistem için artık dua edin 🙂 Şuan ki senaryo çok güzel görünüyor. İnşallah bozulmaz! Önceki sistemlerin acısını inşallah bu sistemde çıkarırız toptan olarak 🙂
karcı hakan
Öğle diyagramı biraz bozdu. Kötü çıkan öğle modelinden olsa gerek. Akşam modeli iyi çıkarsa diyagramlarda da belirgin bir düzelme olacaktır bence.
toros7070
Meteoroloji kuvvetli kar yağışı uyarısı verdi Göller yöresi ve Karaman’ın yüksek kesimleri için. Ve şu an çok güzel kar yağıyor burada. (Karaman-Ermenek Rakım:1200)
karcı hakan
Öğle çalıştırmasında İskandinavya yükseği ile Azor yükseğinin birleşerek blokaj oluşturduğu görülüyor. Ama oklarla gösterdiğim gibi Bir Atlantik siklonu ortaya çıkıp, blokajı itmeye ve parçalamaya çalışıyor. Bu sebeple soğuk hava yeterince güneye inemiyor, kıyısından köşesinden -10’u anca alıyoruz. Yalnız kuzeydeki oluşum çok sağlam görünüyor. Eğer öğle çalıştırmasındaki gibi bir Atlantik siklonu çıkıp işi bozmazsa çok kaliteli bir sistem alabiliriz. Umarım bu sefer makus talihimizi kırarız. Bunlar da dün geceki müthiş çalıştırmadan resimler. 500 hpa, 850 hpa.
Santiago
Ahmet Ağaoğlu na havale edelim sistemi hocam, bi kere gelir desin yeter. “Bu sistem gelir mi dediler, gelir dedim gelecek!” Başka çaremiz kalmadı artık 🙂
karcı hakan
Ali Ağaoğlu’ndan da bir sonuç çıkaramazsak ”Avrupa hava hakları mahkemesi”ne başvuracağım, Kafkasları, ABD’yi, Batı ve Orta Avrupa’yı, Asya’yı kısacası her yeri vurdun bir bizi vurmadın diye dava açacağım 🙂 Şaka bir yana da hocam, bu da bizi etkilemezse havadan bayağı bir soğurum.
Madem DMİ ECMWF’ye üye, neden onların modelini değil de MM5 modelini kullanıyor? Aynı doğalgaz anlaşmaları gibi, modeli kullansa da kullanmasa da 20 senelik sözleşme imzalayıp her sene parasını tıkır tıkır ödeme durumu falan mı var ortada acaba? Burası Türkiye, her şeyi beklerim.
ECMWF küresel model, MM5 sınırlı alan modeli bildiğim kadarıyla. ECMWF’i de kullanıyorlar, ama sadece yorumluyorlar, kendileri çalıştırmıyorlar. MM5 daha yüksek alansal çözünürlükte çıktı üretiyor.
Ayrıntı
Farklı bir ayrıntıyı daha paylaşayım. Lokal model (MM5, WRF, HIRLAM v.b.) çalıştırmak için her halükarda küresel bir modele ihtiyacınız var, lokal modelin çalışacacağı başlangış koşullarını, lokal modele bildirmeniz gerekiyor. Dolayısıyla lokal model çalıştırmada önce ECMWF, GEM, UKMET, GFS gibi küresel modellerden birinin başlangıç koşullarını alarak, lokal modelinizi çalıştırırsınız.
Küresel ve lokal model arasında en önemli farklardan biri; küresel modelin hava kütlellerinin hareket hızını hesap ederken hava kütlesi içerisindeki dikey hareket hızlarının hesaba katılmamasıdır. Bunun iki nedeni vardır; 1-Sistemim yatay hızının yanında dikey hızlarının ihmal edilebileceği 2-Şu anki bilgisayar imkanlarının küresel model grid (tahmin) noktalarında 240 saate kadar bu hesaplamayı yapabilmesi için oldukça uzun sürelere ihtiyacı olması. Bu açığı ise sınırlı alanlarda çalışan lokal modeller doldurur. Yani daha küçük alanlarda model çalışırsa, bu süre kullanılabilir bir süreye düşmektedir. Lokal modeller, hava kütlesi içerisinde dikay hava hareketlerini de hesaba kattıkları için, mevcut atmosfer koşullarını daha iyi simüle ederler. Bu nedenle, yağış miktar tahminlerinin konumunu ve miktarını gerçeğine daha yakın olarak dağıtırlar.
Anladım teşekkürler, GFS gibi küresel modellerde dikey hareketler hidrostatik denklemle temsil ediliyor evet, yani daha basit söylersek, düşeydeki iki nokta arasındaki basınç farkını sadece yer çekiminin ve havanın yoğunluğunun belirlediği varsayılıyor. Mesela bir kümülonimbüs içindeki şiddetli dikey hareketler hesaba katılmıyor.
LOSTSNOW
şimdi geçen yıllarda akdeniz üzerinde alçak basınçlar oluşur, dönüş haretiyle güneyli rüzgarlarla birlikte yurdumuza girer. kuzeye çıktıkça da bu sefer yukardaki soğuk havayı poyraz olarak aşağı yani bize indirirdi. zaten lodosun peşi kardır bu yüzden derlerdi. hele azor biraz dikine yukarı çıkmışsa sağlı sollu soğuk hava ülkemize inerdi. azorun geçtim ama akdenizde oluşan alçaklar ara ara ülkemize güneyden girer sonra da soğuk havayı ülkemize sokardı. ama bu durum bu sene hiç olmadı,acaba sebebi akdenizin artık yüksek basınç alanı olmaya başlaması mı?
2-3 sene, hatta 5-10 sene devam eden atmosferik ısrarlar herhangi bir kalıcı değişime işaret etmez. Gün gelir yine tersine döner.
karsever81
Günün sorusu bence bu olmalı. 2 kez ters köşe yapan atmosfer, bu sefer de mi aynı tarifeyi uygulayacak? Yoksa çekirge bir zıpladı iki zıpladı, artık zıplayamayacak mı? Yine aynı nakarat olmaz inşallah. Üstadıma basta olmak uzere, sonra Santiago arkadasımızın ve diger degerli dostların fıkırlerı onemlı. Bir de gecen gun paylasımda bulunmustu Santiago, 2 modeli takip ediyordu. Ve karsılastırmıstı. Orada durumlar nasıl paylasırsa bizimle sevinirim. Sevgiler.
Takip etmekten başka bir şey yapamayız, biz de senin kadar görebiliyoruz…
Santiago
Sabah güncellemesi hem GFS hem de ECMWF’de iyi çıkmıştı. GFS öğle modeli ise soğuk havayı İskandinavya’ya paylaştırdığı için bizi teğet geçmiş, böyle git geller çok olacaktır, sabırla ve büyük umutlara kapılmadan beklemek zor olsa da en mantıklısı. Her şey olacağına varır.
havadansudan
amerika’da batı-doğu doğrultusunda uzanan dağların olmayışı ekstrem sıcaklıklar, ani sıcaklık değişimleri ve büyük çaplı hava olaylarıyla sonuçlanıyor. özeniyoruz onların dev sistemlerine ama türkiye aynı şartlarda olsaydı onlar kadar ucuza mal edemezdi bence öyle bir coğrafyada yaşamanın bedelini.
havadansudan
bu arada bu harita 3 şubat 2011’de ölçülmüş en yüksek sıcaklıkların haritası.
LOSTSNOW
modellerde görünen o ki ayın 10’undan sonra her şey olabilir. ama özellikle her geçen saat kar sınırındaki diyagramların sayısı artıyor. zaten bir görünüp kaybolan bir daha bir kaç gün sonra tekrar görünen sistem büyük ihtimalle ülkemize geliyor. geçen seneki 27 ocak sistemi 15 gün önce kendini belli etmişti sonra kaybolup gitmişti. sonra tekrar geri geldi hem de fazla bir kayba uğramadan. şimdi de aynı şeyi ayın 10’undan sonra görüyorum. ekstrem sıcaklıkları (soğuk anlamında) ölçebileceğimiz bir sistem geliyor haydi hayırlısı
Daha çok var. 4 günde bile ne soğuklar heba oldu. Lütfen biraz geçmişten ders alalım. Bu sefer de kaybolur denecek bir veri yok ama temkinli olmayı öğrenelim.
grhc
Dediğin çok doğru bugünkü güncellemeler ne hale geldi…
karcı hakan
Nao indisi önümüzdeki günlerde hep nötr civarlarında görünüyor. Ao da +4 değerlerinden nötre doğru inecek gibi. Bu da İskandinavya yükseğinin ya da Grönland civarındaki yükseğin kıta Avrupa’sına genişleyeceği, polar vortex’in de güneye doğru ineceğinin işareti (birkaç modeldir bu senaryo görüldüğü için diyorum). Daha sonra Ao biraz pozitife çıkacak gibi…Bu sayede Sibirya termik yüksek basınç alanı güneye inebilir mi diye kendi kendime soruyorum. Sizce bu sayede bu gerçekleşebilir mi hocam? Son İstanbul diyagramı da fena değil. Ortada sağlam bir soğuma olacağı belli ama, nereye ineceği, ne şiddette ineceğini zaman gösterecek. Geçen sistemde (1-2 şubat) Azor’un fazla genişlemesi sebebiyle soğuk pek yeterli girememişti. Bu sefer de yüksek basınç batıda kalıp, soğuk bize inmezse kahrolurum…
havadansudan
anadolu’nun güncel uydu fotoğraflarına nerden ulaşabiliriz? bu aralar her yer bembeyaz, merak ediyorum nasıl göründüğünü 🙂
http://www.dmi.gov.tr adresinden –> Son durumlar —>Uydu görüntüleri —>Görünür (kanal) seçersen bulut yada sis yoksa karla kaplı alanları görebilirsin. (http://i1102.hizliresim.com/2011/2/3/3286.bmp) Ama görüntü kalitesinin daha iyi olmasını istiyorsan Batı Türkiye ve Doğu Türkiye linklerinden Terra ve Aqua uyduları, True color (gerçek renk-gözün algıladığı gibi), 721/762 bileşik kanal görüntülerinden (kar için ideal) birini seçerek ve 250 m., 500m., 1 km. çözünürlüklerinden birini seçerek bakabilirsiniz (kar örtüsünü bulut/yada sis yoksa görebilirsiniz, aksi halde sis/bulut perdelemesinden altındaki karı göremezsiniz. Bilgisayarınıza Google Earth programı varsa (yoksa bu adresten indirebilirsiniz) Bu linkten kanal ve çözünürlüğü seçtikten sonra resmin üzerindeki “Download KMZ file for GoogleEarth” linkini seçerseniz, çok güzel uydu görüntülerini Google Earth programının zengin içerik menüleriyle kullanabilirsiniz Bu konuda Denzli-Honaz dağından Afyon-Ispartaya doğru bakışla bir örneğin 3 boyutlu karlı alan bakımından koyuyorum.
Karla kaplı alanlara Google Earth içerisinden bakmanın diğer bir avantajı anlamında, Keban ve Karakaya barajlarının Malatya ve Elazığ çevrelerinin mikroklimasını nasıl etkilediğini ve karla kaplı baraj çevresinde göstermek amacıyla bölgenin 2 Şubat 2010 tarihli 3 boyutlu haritasını koyuyorum.
Ayberk456
Afedersiniz ama siz DMİ’nin elemanı mısınız?
ayrıntı
Hayır serbest çalışan bir makina mühendisiyim (doğalgaz proje tesisat) ama iyi derecede ingilizcem ve havaya olan ilgi alanımla (özellikle de uzaktan algılama sensörlerine olan ilgim) nedeniyle kendimi geliştirdim.
*sessizlik
hocam ben de mak. mühendisiyim (endüstriyel tesislerin mekanik projelendirme işleri üzerine çalışmaktayım) ozan hocam da öyle acaba biz de mi bi problem var yoksa mak.müh. okuyanlarda mı 🙂 🙂
Ankaragücü
Sayın Ayrıntı;
Barajların mikro klima etkisi mutlaka vardır ama unutmayalım ki, baraj havzaları yükseltisi en az alanlarda bulunmaktadır. Doğal olarak baraj çevresindeki yüksek alanların kar örtüsü ile kaplı olması doğaldır.
havadansudan
hepinize teşekkür ederim 🙂
bu arada barajların etkisi konusunda biraz şüpheciyim. çünkü bölge zaten etrafına göre epey alçakta kalan vadilerden oluşuyor. mikroklimanın asıl sebebi barajlardan ziyade bölgenin yer şekilleri. barajın hiç mi etkisi yok? tabii ki vardır. ama barajın etki alanı baraj kıyısından itibaren birkaç kilometre içeriye kadar olmalıdır diye tahmin ediyorum.
Santiago
Hocam, soğuk hava ağır olduğundan dolayı aşağı çöker kuralını çoğu kişi biliyordur herhalde. Diyelim üzerimize 850hPa’da -10C geldi, bu sistemin 2 gün kalmasıyla 4 gün kalması arasında yer seviyeleri sıcaklığı açısından bir fark olur mu? Yani aynı sıcaklıktaki soğuk hava daha fazla süre üzerimizde kaldığı için daha soğuk bir hava mı aşağıya çöker? Yoksa atmosferde böyle bir bağıntı kurulamaz mı?
Aşağı çöker çökmesine ama yüzeyde ne olup bittiği benim gözlediğim kadarıyla her zaman daha belirleyici oluyor. Yani mesela yerin güneşlenmeyle çok daha kolay ısındığı Şubat ortası ve sonundan itibaren 850 mb sıcaklığı kaç gün soğuk giderse gitsin, üst seviyedeki soğuk sahneyi terk ettikten sonra alt seviye sazı eline alıyor ve hemen ısınıyor. Güneşlenmenin etkisinin az olduğu Ocak ayında ise yer çok geç ısınıyor, özellikle kar örtüsü ve karasallık varsa bu daha da fazla geçerli.
Santiago
“ayrıntı” rumuzlu arkadaşımızın/hocamızın modellerle ilgili paylaşımından sonra ECMWF ve GFS’i sürekli takibe başladım, ileri saatlerde genellikle uyumsuzdu iki model, 00Z güncellemesinde (sabah) neredeyse birebir çıkmış. 10-11-12-13 Şubat tarihlerinin animasyonlu karşılaştırması aşağıda.
Bu da Stokholm şehri için 2 gün öncesinin ve dünün öğle güncellemelerinin diyagramları. ECMWF ve GFS arasında 10 Şubat için kopma 2 gün önce başlamış, dün ise bu kadar da olmaz dedirtecek bir fark olmuş aynı tarihler için. Bu sabah güncellemesinde GFS doğru yolu bulmuş gibi görünüyor. Haydi hayırlısı..
Not: Diyagramlar 01.02.2011 12Z ve 02.02.2011 12Z güncellemeleridir. Sıcaklıklar yer seviyesidir.
hava35
Dün devamlı olarak “+”lar da dolaşan gfs bugünku tahminlerde ayın 11’inde -15 dereceye varan bir eğilim göstermiş ben bu siteye girdiğimden beri böylesini görmedim.. daha önce talihsiz olan şansımız geri mi dönüyor acaba… ve uzun süreli kalacağa da benziyor öyle yarım günlük falan da değil… gfs’in 1 haftalık tahminlerine de bel bağlamak istemiyorum 2-3 gün sonrasında bile büyük tutarsızlık görmüşken 1 haftada kim bilir neler değişir ama manzaranın çok güzel olduğu da aşikar…
Çok daha yakın zamanlar için benzer sertlikte görünen soğukların ne hale geldiğini hatırlatırım. Umarım bu sefer bu şekilde devam eder. GFS’nin uzun süreli çalıştırmalarına göre memleketi kara gömenlerin veya yazı getirenlerin ne kadar yanlış yaptıklarını birçok kereler gördük, gene görüyoruz, sıcak giden runlar değişiyor işte. Atmosfer kaotik bir şey, uzun süreli görünüm birdenbire tersine dönebiliyor.
hava35
dönek bu sistem ya -5 e kadar geri çekildi bile 😀 hayırısı bakalım beklemedeyiz…
Ben en çok 41. fotoğrafı beğendim ve insanların şehirde kayak takımı ile gezmesine imrendim. Biz de Ankara Kızılay Meydanı’nda öyle gezebilsek keşke 🙂
26. fotoğraf kardan ziyade donan yağmura benziyor.
Behlül
Tam da benim istediğim gibi çok süper 🙂 fakat şu otoyolda kalan yüzlerce aracın nasıl kaldığı ve insanların araçları bırakıp can havli ile kaçtığını düşündüren şu görüntüler çok ilginç geldi bana ama hep diyorum ya şu blizzard’ın bizdeki karşılığı tipi değil bu başka bi şey bu afet gibi bi şey yahu. chicago favori şehrim her zaman.. fotolar için sirocco’ya teşekürler coştum vallaha fotoları görünce…
Santiago
Kim imrenmez ki. Michigan çok felaketmiş, ayrıca göl buz mu tutmuş bana mı öyle geliyor?
Chicago’daki kar fırtınası tarihte 3. olmuş (İstanbul – Sıcak Kasım), en büyük kar fırtınası ise 1967 yılında olmuş (İstanbul – En sıcak Kasımlardan biri daha)..
Bu kadar tesadüfün üstüne bu şubat ayı soğuk geçmezse söylenecek bir söz kalmıyor..
Sistemin uydu görüntüleri burada, göllerdeki lake effecte dikkat..
karcı hakan
Adamlar her sene bizim 1929 kışımızı yaşıyor. Ben de imreniyorum açıkçası…
sappokinowa
Buna pek katılamıycam, eldeki, en azından bizlere ulaşan görseller 1929 senesinde kar kalınlığının bazı yerlerde (mesela zeytinburnu) 4- 5 metreye ulaştığını gösteriyor. Tabii ki yığmanın da büyük etkisi vardır , ama ben bir de 1929 kışı bir şehir efsanesi kitabını okumuş biri olarak geçen sene washington’da rekorlar kıran müthiş kar fırtınılarının bile 1929 kadar olamadığını düşünmekteyim, son chicago fırtınası ekstrem olmakla beraber kar kalınlığı açısından 87 senesindeki kar kalınlığını zorlayamamıştır, 1929 senesini anlatan kitapta mesela bazı geceler tek kalemde 1 metre karın yağdığı anlatılmış, tabii ki eksik bilgiler vardır ama benim izlenimlerim (en azından kitapta gördüklerim ve okuduklarıma göre) bunlardır…
Sizin de yazdığınız gibi 1929 biraz “efsane”. Kitaba ben de baktım. İstanbul’da 1 metre kar, nem bolluğu ve sea effect nedeniyle özellikle yüksekçe yerlerde zor bir şey değildir, ben Maslak’ta 2006’da bile kendim 55 cm ölçtüm. Ama 4-5 metre kar mümkün değil pek, yığılan karları gösterip 5 metre kar yağdı demek biraz saçma olmuş.
havadansudan
harika resimler! teşekkürler sirocco ! 🙂
ben en çok karın çıkardığı kapı kalıbının fotoğrafını sevdim.
Semih
Resimler süper! Kar hastası bir adamın Kanada’ya yerleşmesiyle ilgili bir yazı vardı Facebook’ta. İçinde argo olmasaydı kesinlikle paylaşırdım burada 🙂
Kar ölçümleriyle ilgili her istasyon yok ama birçok büyükşehri görebileceğiniz özet bir site veriyorum (http://www.ogimet.com/resynops.phtml.en). Site açılınca Country kısmına Turkey’i seçip send’e tıklarsanız, özet Türkiye durumlarını görebilirsiniz. Bu Fakat Prec. mm kısmını şu kayıtla değerlendirin. 00:00 UTC, 12:00 UTC saatlerinde istasyonların son 6 saatlik, 06:00 ve 18:00 saatlerinde ise istasyonların son 12 saatlik yağış kayıtları verilmektedir. Ama kar meraklıları için, aşağıda kar raporlarıyla ilgili bilgi vermek istiyorum. (Özelliklede amatörce meteorolojiyle ilgilenenlere balık tutmayı öğretmek adına…)
Yukarda verdiğim siteye girdiğinizde soldaki istasyon üzerine tıkladığınızda, o istasyonun günlük verilerini göreceksiniz (kodlanmış halde). Bu kod içerisinde l saat arayla (00:00, 06:00, 12:00 ve 18:00 UTC saatlerinde) kar bilgileri verilmekte olup, 333 den sonraki kod grubunda 931xy şeklindeki grup varsa o yere kar yağmış ve 6 saat içerisindeki yüksekliği cm. olarak verilmiş demektir. (93198 yada 93199 gibi rakamlar görürseniz, kar 1 cm. bile olmamış demektir.) İstasyonda toplam ne kadar kar varın cevabını (yeni yağan kar, eski karın zamanla yere oturması yada alttan erime v.b. süreç sonucunda) hergün saat
06:00 UTC’de yine 333 ‘lü grubun sonundaki 2 ile başlayan ilk grubdan sonra verilen 3/xyz (/ ile yerde karın olduğu anlaşılır) ile başlayan grubdan sonraki 4 ile başlayan kod grubunun son 3 hanesi cm. cinsinden toplam ne kadar karın oluğu şeklinde yansıtılır. 3/xyz den sonraki 4 le başlayan grubun son 3 hanesinde 997 veya 998 gibi mantıksız rakamlar görürseniz kar 1 cm dahi yok demektir.
Kütahyada yağan kar için örnek veri:
Yukarıdaki siteden Kütahya’ya tıklarsanız;
SYNOPS from 17155, Kutahya (Turkey)
18:00-> AAXX 29184
17155 1//// /3405 11005 21019 39019 4//// 52011 60012
333 10051=
(29 Ocak 18:00 UTC –> gözlem otomatik -insan olmadan yapıldığı için- kar bilgisi verilmemiş.)
12:00-> AAXX 29124
17155 11670 83403 10040 21013 39002 40137 57011 60021 70272 8552/
333 85635 88459 91110 93102=
(29 Ocak 12:00 UTC –> Son 6 saatte yağan kar yüks=2 cm’dir, 93102’den.)
06:00-> AAXX 29064
17155 11625 80000 11012 21015 39006 40151 52014 60202 77177 8552/
333 21015 3/102 47030 55000 70201 85635 88459 91107 93120=
(29 Ocak 06:00 UTC –> Son 6 saatte yağan kar yüks=20 cm’dir, 93120’den. TOPLAM kar yüksekliği=30 cm’dir 47030’dan)
yüks=20 cm’dir. 93120’dan)
00:00-> AAXX 29004
17155 1//// /2901 11006 21008 38996 40132 57012 60101=
(29 Ocak 00:00 UTC –> gözlem otomatik -insan olmadan yapıldığı için- kar bilgisi verilmemiş.)
18:00-> AAXX 28184
17155 11630 81203 10006 21015 39019 40176 57010 69912 77022 8552/
333 10033 85635 88459 91109 93100=
(28 Ocak 18:00 UTC –> Son 6 saatte yağan kar yüks=0 cm’dir, 93100’dan.)
Not 1: UTC= İngiltere saati olup, Türkiye kış saat ayarında 2 saat, yaz saat ayarında 3 saat daha ilerdedir.
Not 2: İstasyon veri Kodlarıyla daha fazla ilgilenenler için İngilizce kaynak http://allaboutweather.tripod.com/synopcode.htm, http://weather.unisys.com/wxp/Appendices/Formats/SYNOP.html)
Not 3: Eğer Türkiyede o saat için insansız gözlem verisi geldiyse (o saat için gözlem yapan yok-aletler otomatik gönderdi anlamında) bu grupları gözlem yapan insan yoksa hiç göremeyebilirsiniz.
Çünkü kar yüksekliği -en azından şimdilik- Türkiye’de insan katkısıyla yapılmaktadır.
Not 4: 00:00, 06:00, 12:00 ve 18:00 UTC saatlerinde gözlem istasyonları 333 grubundan sonra 931’le başlayan grubun o saatte o istasyondaki toplam kar miktarıyla ilgisi yoktur. Son 6 saat içerisinde kar yağmışsa ne kadar birikinti yaptığı anlaşılmalıdır. Resmi rakam için illa ki 06:00 UTC’deki gözlem verisinin 333 grubundan
sonraki 3/xyz (kar var anlamında) grubundan sonraki 4’le başlayan grupta aramak gerekir. Yada kabaca şöyle bakabilirsiniz.
Diyelimki, 06:00 UTC saatinde 3/ li grupla karın olduğunu anladık, 4×012 ile 12 cm toplam kar olduğunu anladık ve istasyonda karın devam ettiğini ve 931’li gruplarda 12:00 UTC saatinde 3 cm, 18:00 UTc’de 4 cm yağdığını gördük, kabaca (en kötü ihtimalle) sabah 12 cm karın üstüne +3+4 cm. daha yağarak toplamda 12+7=19 cm kar olabileceğini düşünebiliriz. (Tabi kar erimesi, karın zamanla yere oturması, yada arada yağmura dönüp, tekrar kara döndüğünü filan düşünmek gerekir)
İşte 29 Ocak sabahı 06:00 UTC (08:00 lokal saatle) Kar yükseklikleri:
Kütahya 30
Afyon 20
Yozgat 15
Eskişehir 9
Uşak 7
Sivas 5
Esenboğa 4
Erzurum 3
Kars 3
Konya 3
Kayseri 1
29 Ocak 06:00 UTC (08:00 Lokalden sonra önemli gördüğüm bazı merkezlerdeki son 12:00 (14:00 lokal) ve 18:00 UTC (20:00 lokal) saatlerinde yağan yeni kar yükseklikleri (29 Ocak 18:00 UTC (20:00 Lokal itibariyle olup bazı merkezlerde daha önceki kar yükseklikleri yukardadır, aşağıdakiler 6 şar saatlik taze yağan kar yükseklikleridir.
12:00 UTC 18:00 UTC
14:00 lokal 20:00 lokal
Gümüşhane 0 4
Sivas 4 10
Yozgat 7 4
Kırşehir 8 2
Kayseri 4 14
Konya 15 4
Niğde yağmurlu 5
Kütahya değer yok 2
Afyon 4 3
*sessizlik
yarından itibaren izmir ve kıyı ege muğla civarlarına etkili yağış geleceği doğru mudur? ayrıca afyon eskişehir’in bazı bölgelerinde sıcaklıklar çıldırmış durumda acaba bunun özel bir sebebi var mıdır? çünkü çevresine göre inanılmaz soğuk…
Harbiden sıkı soğuk var oralarda. Sebebi kar örtüsü olabilir ama Kütahya’da da kar var, orası o kadar soğuk değil. Gerçi ne kadarı kaldı yağan karların onu bilmiyorum.
Burada kar tabakasının hacmi küçüldü ve sertleşti. 6-8 cm arasında ancak var.
faseay
Ozan hocam zamanınız olursa merak ettiğim bir konu vardı. Trakya şu an itibarıyla -2 derece ama 850 hpa 0 dereceye yakın (modelde) yani yukarısı aşağıdan sıcak. Peki bu soğuk hava nereden aşağıya iniyor? Eğer daha yukarıdan iniyorsa 850 hpa yıda soğutması gerekmez mi? Bu verdiğim değerlerden daha uçukları da var tabii
Karasal özellik gösteren yerlerde kışın soğuma yer seviyesinde de oluşabilir, yukarı seviyelerden soğuk gelmesine gerek yoktur. Özellikle açık gecelerde bu böyledir.
Ozan Deniz
Ömrümüzün en güzel yılları sıcak döneme denk gedi. Amerika’ya bakınca gözlerim doluyor. Soğuğun biri çıkmadan yenisi bindiriyor. Meksika’nın kuzeyinde ve Meksika Körfezi’ne kıyı olan eyalatlerde bile kar ihtimali var. Orda bu derece kuzey-güney hava hareketi varken bizde tam anlamıyla batı-doğu hava hareketi var. Şimdi 1 sene daha bekle. Mayıs, Haziran orajlarla uğraş, Temmuz , Ağustos ekstremlerle avun, Ekim, Kasım çok yağdı az yağdı derdi vb.lerle yetin. Seneye ne olacak o da belli değil 🙂 Bilemedik 2004’ün değerini ve 2006’ın muhteşem vuruşunu (Nazlı). Olumsuzum diye müneccimce diye, daha koca Şubat var diye bir sürü yazım yayımlanmadı ama gerçek tokat durumunda artık. 2011’in tanımı ‘Ayaz tesellimdir birkaç sulu sepken de amortimdir’. Ozan Deniz Çorlu’dan bildirdi.
——
3 Şubat, 07.50: Arkadaşlar GFS sabah çalıştırmasında çıldırdı. Hepimiz ortak sineriimjzle buna benzer bir durumun gerçeğe dönüşmesini sağlamalıyız. Herkesin emeğini, arzusunu ortaya koymasını istiyorum. Böyle çok goller attık, istediğimiz çok şeyi yaptık ve şimdi sırada bu olağan üstü çalıştırmasının gerçekleşmesi için tüm kalbimizi ortaya koymakta..
Ozan, birçok yorumunun neden yayımlanmaması gerektiğini yukarıdaki iki mesajınla kendin çok güzel özetlemişsin. İki tane tamamen bilim dışı, duyguya dayanan ve birbirinin karşıtı mesajı 12 saat arayla atmakta hiçbir sakınca görmüyorsun. Sonra da diyorsun ki neden yayımlamadın… İlk yorumunda “tokat gibi gerçek” diye dile getirdiğin şey ikinci yorumunda “sinerjiyle, emekle” üstesinden gelinebilir bir şey olmuş…
Malzemeler
1 adet su ısıtıcısı (sayısı ne kadar fazla olursa o kadar iyi)
1 küçük ama dışardan direkt rüzgâr alabilecek bir oda
Deneyin yapılışı: Su ısıtıcı(ları)nıza yeterli seviyede su koyun. Su ısıtıcısının kapağına bir engel koyun ki kapağı açık kalsın ve su kaynadıktan sonra kendisini otomatik kapatmasın. Odanın kapısını kapatın ve içerisi sauna gibi olunca, ısıtıcıyı kapatın. Sonra birden camı açın. Bakın ne oluyor ? 🙂
Not: Deney sırasında, dışarının -2’nin altında olması deneyi verimli kılıyor. Deney sırasında güvenlik açısından, su kaynatıcınızı başı boş bırakmayın.
Odanın içinde gelişen bir kümülonimbus sağanağa neden oldu 🙂
BURAK
Doğu Anadolu’da sıcaklıklar gündüz bile -12, -15 arasında bu gece çok soğuk olacak galiba.
karcı hakan
Avustralya’nın kuzeydoğusundan karaya çıkacak bir tropikal siklon (kasırga), çok büyük sorunlara yol açacak gibi. ”Yasi Kasırgası” çok kuvvetli görünüyor. Bu 500 hpa haritasında görüldüğü gibi Kasırga’nın merkezinde basınç 970 milibar’a kadar düşecek. Yüzey rüzgarlarının hızı 250 km’ye kadar çıkacak gibi.
BehlülYazıyı Yazan
Olay budur. Bence takip edilmeli… adamlar saat saat olacakları anlatmış bu ne yahu nasıl bir teknoloji sanırım hürriyet grafikleri avustralya meteorolojisinden almış…
karcı hakan
Evet, bu resim Avustralya meteorolojisinden alınmış. Bence ”Yasi kasırgası”nın getirebileceği muhtemel şartları çok güzel açıklıyor bu resim. Şu sıralarda queensland eyaleti açıklarında bulunan kasırga, akşam saatlerinde karaya çıkacak gibi. Daha önce bu eyalette büyük bir sel olayı yaşanmıştı. Umarım benzer görüntüler yaşanmaz.
Hayır, kasırga güney yarım kürede olduğu için dönüş hareketi saat yönünde oluyor.
cmtem
Merhabalar. Size bazı sorularım olacağını belitmiştim. Şu an iznim dolayısı ile iletebiliyorum. (Kar açısından tatsız bu dönemi en azından bilgilenerek geçirelim) (Eğik yazılar bana aittir – Havadelisi)
1- Bu kadar kaotik bir sistem olan hava olayları ile ilgili tahminlerde, diyagramlarda perturbasyon ile oluşan çıktılar arası fark bana yine de küçük gözüküyor. Başlangıç koşullarına bu kadar bağımlı bir sistemde daha büyük farklılıklar beklerdim. (Bazen birbirinin taban tabana zıttı çıktılar üretiyor senaryo runları. Çok farklı değillerse, demek ki başlangıç koşullarında çok fazla değişiklik yapılmıyor, ya da farklılık yaratacak kadar çok zaman geçmiyor, ben böyle yorumlardım)
2- Modellere coğrafi bölgelerin yapılaşma, nüfus, yakıt tüketimi gibi kentsel özellikleri katılıyor mu? (Tam bilmiyorum, ama sanmıyorum. En azından küresel modellerde bu tip ince ayrıntılara girilmiyor. Arazi kullanım bilgileri katılıyor ama onu biliyorum, yani bir yerin orman mı şehir mi olduğu modelde dikkate alınıyor. Çözünürlük düşükse dikkate alsanız da pek etkisi olmayacaktır öte yandan.)
2- Temel olarak bahsedilen siklon ve antisiklon (Basra, Azor, İzlanda, Sibirya) lar dışında kalan örneğin dünkü yazınızda geçen Akdeniz siklonu gibi siklonlar da yerel kalıcı mı yoksa geçici cephe sistemlerinin sonucu mu oluşuyor? (Onlar gezici, yani dediğinizi gibi cephe sistemlerine bağlı olarak ortaya çıkıp genel dolaşımda yönlerini buluyorlar)
3- Alçak basınç-yüksek basınç sınır bölgelerinin yağış açısından özelliği nedir? Tek başına bir alçak basınç sistemi yağış açısından çevresindeki basıç sistemleri ile ilişkilendirilmeden yorumlanabilir mi ? (Hayır yorumlanamaz, çok kuru alçan basınçlar da vardır (mesela Basra alçağının uzantısı olan ve yurdumuzda yazın görülen termal alçaklar), çok derin olmayan ama çok yağış getiren alçaklar da vardır, yağacak yağış miktarı mutlak nem oranına ve daha başka etkenlere bağlıdır.)
Biliyorum sorular uzun belki çoğu da “naif” ve zannedersim sizin de tez çalışmanız var. Ama benim de doç. sınavım var ve çalışmayıp meteo ile ilgili yanıtlarınızı bekliyorum 🙂 (Çok uzun yazamadım sanırım ama zamanım tahmin ettiğiniz gibi az, size de doçentlik sınavınızda başarılar hocam)
Teşekkürler ve sevgiler
Ankara’dan cmtem
cmtem
Hızlı yanıt için teşekkürler. Daha soru çok ancak vakit dar. Bu güzel site için harcadığınız vakitten çalmak istemem. Ben yine de ara ara, çok vakit almadan, sorarım. Bir de kar olsaydı çalışmak daha kolay olacaktı ama neyse. Artık hem sorular hem umutlar bol karlı 2012 kışı için.
Sevgiler
cmtem
Santiago
Nazar boncuğu 🙂 GFS 384. Saat
faseay
Ben de tam kimse 10 Şubat GSF çıktısı için yorum yazmasın sonra sistem rahatsız oluyor diyecektim 🙂 Ama bu 16 gün sonrası oluyor. Bunu hiç uyandırmasaydık keşke 🙂
15 gün sonrasının hiçbir tutarlılığı olmadığı için 6 saat sonraki güncellemede değişti işte.
Ozan Deniz
Bu 180 sonrasının tahminini yapmasın gfs bence. Hatta yüzde yüz tam tersi oluyor ve komik duruma düşüyorlar.
ersin
Saat 22.50 itibariyle Eskişehir-Afyon bölgesi, rekor gelir mi acep? -18 olan yer Eskişehir, Çifteler istasyonu…
carcass
Anlamıyorum ya o bölgede sıcaklıklar acayip düşüyor gece vakti. Oysa Eskişehir merkezde durum normal sayılır. Rakım farkı da yok. (Özellikle Eskişehir ile ilçesi Çifteler arasında). Yerel etkenler ne olabilir ki başka o kadar yakın mesafede?
Eskişehir Çİfteler şu an -24 derece, Afyon -22 ile 2006 rekorunu egale etti, Şubat rekorunu (-19) ise geliştirdi (referans periyodu 1975’ten bu yana)… Feci soğuk var. Çifteler’de daha fazla kar olabilir, ayrıca bazı yerler radyasyonla ısı kaybına daha müsaittir, birkaç kilometrede bile büyük farklar olur bu tip gecelerde…
welbane
Afyon -24’le tüm rekorlarını yerle bir etmiş, ogle saatleri yaklaşmasına rağmen hala -15 gorunuyor.
Arkadaşlar, Afyon’un minimum ekstrem değeri: -27.2 c(28 Aralık 1948). Ayrıca havaalanında 2006’da -27.0 C kaydedildi. Yani dün geceki sıcaklık ekstrem değer değil.
Doğrudur, benim elimdeki verilere de baktım, tam olarak söylediğiniz gibi. Rekor ancak DMİ’nin belirttiği referans periyodu için geçerli (1975’ten bugüne). 2006’daki havaalanı değerinden ise haberim yoktu, teşekkürler.
ersin
Şu anda Digitürk’te İz tv’de İstanbul ve kış belgeseli var ( adı Boğaz Dondu ) 87 kışından güzel görüntüler var. Miktad Kadıoğlu konuşuyor şu anda jet akımlarından vs bahsediyor ve bir yandan da wetter modellerini inceliyor:)
Kapıkule’ye kadar gelip de sınırdan giremeyen çok sistem gördük son iki yıldır fakat ince buruna kadar gelip girmeyeni hiç görmemiştik o da olacak gibi bu sefer.. bunun mantıklı bir açıklaması var mı sizce, pek inanmasam da küresel ısınmanın etkisi olabilir mi acaba?
Küresel ısınmayla Sinop’a kadar gelip giremeyen soğuklar arasında mantıklı bir ilişki olabilir mi, sizin aklınıza bir şeyler geliyor mu bu konuda?
o sistemin bize inememesinin sebeplerinden birisi ukrayna üzerinde bulunan ab mı acaba soğuğu vakumlayarak kuzeye doğru çekiyor ve zaten azorun konumu da pek müsait değil ayrıca atlantikteki o lanet 😀 ab avrupa’yı zorluyor.
Doğru “Cevapla” düğmesi kullanılmadan yazılan cevapları bundan sonra direkt olarak çöp kutusuna göndereceğim ve herhangi bir açıklama yapmayacağım. Sayfadaki açıklamaları ve ricaları zahmet edip okuyunuz. – Havadelisi
Ankara tahminini hazırlayan arkadaş sen niye fazla yorulup kendini kahrediyorsun (Hava delisi tahmincisine). DMİ kolayını bulmuş ( ,
Resim 1, Resim 2, Resim 3.
Ben 7 Ocak’ta DMİ’nin 8 Ocak için yaptığı en düşük ve en yüksek sıcaklık tahmin tutarlılıklarını hesapladım. İl sıcaklıklarında (maksimum ve minimum ortalaması) % 68, ilçe sıcaklıklarında %66 tutarlılık var. Bu nasıl bir oran derseniz bu işten fazla anlamam (bir günlük tutarlılıkla kurumu değerlendirmek de yanlış olur sanırım) ama parayı attığınızda yazı ya da tura gelme ihtimeli % 50’dir. DMİ’nin ki ise, iki ihtimalli para işinden % 16 daha iyi tutturuyor demek. Ama ciddi kurumlar yaptıkları tahminlerin tutarlılıklarını web sayfalarının bir köşelerine yazması gerekir diye düşünüyorum. Hemde il-ilçe bazında ne kadar tutarlılık var onu da detaylıca. Mesela Erzurumlu bir hava delisinin “benim ilimde sıcaklık tutarlılık oranı, kuvvetli yağış tutarlılık oranı ya da sis tahmininin tutarlılık oranı nedir?” diye sadece kendi ili için öğrenme hakkı vardır. Vergisini verdiğine göre sorması da hakkıdır tabii ki. Yoksa Meteoroloji % 80 tutturuyor demek hiçbir şey ifade etmez Dadaşlar için. 7 Ocak için son bir not (tahminlerin sapma derecesi ilginç). Özellikle Dadaşlar -20 olacak diye kombilerinizi fazla yakmayın, kafanızı arada dışarı çıkarın ve sıcaklığı hissedin. Çünkü 16.6 derece yanılmayla -4.1 oluverir.
DMİ, 7 Şubat En düşük sıcaklık tahminleri ve sapma miktarları
DMİ Tahmini Gerçekleşen Tahmin
(En düşük) (En düşük) Sapma miktarı
Erzurum -20 -4.1 -16.6 derece
Antalya-Elmalı 8 -3.2 11.2
Erzincan -11 -1.0 -10.0
Bartın-Amasra -2 +7.9 -9.9
Ardahan -11 -4.0 -7.0
Ankara-Haymana -3 -10.0 7.0
Ağrı -20 -13.2 -6.8
Afyon-Emirdağ -14 -7.3 -6.7
Antalya-Korkuteli 5 -1.3 6.3
Afyon-Çay -14 -8.0 -6.0
Van -9 -3.0 -6.0
Hakkari -12 -6.1 -5.9
Denizli-Çivril 3 -2.8 5.8
Kayseri -6 -11.7 5.7
Afyon-Bolvadin -16 -10.5 -5.5
Afyon-Sultandağı -11 -5.7 -5.3
Afyon-Dinar -7 -1.9 -5.1
Manisa 6 1.0 5.0
Kars -12 -7.0 -5.0
Ordu 4 8.9 -4.9
Antalya-Demre 0 4.6 -4.6
Antalya-Kumluca 0 4.5 -4.5
Afyon-Bayat -12 -7.8 -4.2
DMİ, 7 Şubat En yüksek sıcaklık tahminleri ve sapma miktarları
DMİ Tahmini Gerçekleşen Tahmin
(En yüksek) (En yüksek) Sapma miktarı
Erzurum -11 -0.4 -10.6
Ağrı -9 0.6 -9.6
Malatya 4 11.0 -7.0
Elazığ 2 8.8 -6.8
Antalya-Demre 12 18.3 -6.3
Eskişehir 4 9.6 -5.6
En fazla ne kadar sapma olduğunda tahminin tuttuğunu varsaydınız? Hesabı tam anlayamadım.
Sıcaklık +- 2 derece sınırları içerisindeyse tutmuş kabul ettim. +-1 yaparsan zaten % 50’nin altına düşüyor. Bi de şöyle bir durum var DMİ, ölçüm aletinin olmadığı yerde sıcaklık tahmini yapıyor. Ama bunun tutup tutmadığını değerlendirmesi mümkün değil. Ayrıca Afyon’un nedense tüm ilçelerinin sıcaklık ve hava tahminini yapıyor. Verdiği ilçeleri neye göre belirliyor, acaba bir kıstası var mı yoksa kimin gücü varsa ona göre mi veriyor. Bilen varsa cevaplarsa sevinirim.
“Afyon’un nedense tüm ilçelerinin sıcaklık ve hava tahminini yapmıyor” mu demek istediniz?
Afyon’un tüm ilçeleri için tahmin yapılmasının sanırım meteorolojiden sorumlu bakanın Afyon’lu olmasıyla yakından bir ilişkisi var 🙂 Fakat genel olarak dağılım çok adaletsiz, iç-batı anadolu’da bir yoğunlaşma var ve doğuya (bilhassa da kuzey ve güney doğuya) doğru gittikçe veri alınan sayısı yer ve verilerin güncellenme sıklığı belirgin şekilde azalıyor.
Haaa şimdi anladım. Web sitesinin ana sayfasında çevre bakanının özgeçmişini veren dünyadaki tek meteoroloji teşkilatı olabilir DMİ. Sonra da diyoruz ki neden tahminler tutmuyor, -2 derecede yağmur gösteriliyor. Adamların misyonları başka. Kokuşmuş bir anlayış gerçekten.
Ne güzel, rakımla sıcaklık hiç değişmiyor 🙂
Aşağıdaki benim tahminimin merkezi olan Bilkent’in bugün saat 14:00’te çekmiş olduğum en güncel görüntüsüdür.
1077 metrede kar örtüsü daha kalkamadı. 200 metre aşağıdaki Ankara’nın içinde ise böyle bir örtü yok, şartlar bu kadarcık mesafede çok farklı olabiliyorsa; DMİ’nin 682 rakımlı Beypazarı ile 1300 rakımlı Bala’ya aynı değerler vermesi gerçekten çok düşündürücü…
dmi’nin 1000 m civarındaki kayseri kent merkeziyle 2000 m üzerindeki erciyes dağı kayak merkezi’nin sıcaklıklarını bile aynı değerlerde vermişliği vardır. şaşırmamak lazım 🙂
Ben dahil bir çoğumuzun söyleyip de belgelemek konusunda tembellik ettiği bir konuda zaman ve emek harcayıp bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler.
Hocam bu ve bu resimlerdeki duruma göre sizce nereler yağış bakımından daha şanslı? Bir de eskiden karadeniz üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava diye tabir edilen durum bu mudur? Saygılarımla iyi akşamlar.
Yağışlı alanlar zaten gösterilmiş. Cepheler boyunca var ve Karadeniz üzerinde biraz sea effect var. Evet Karadeniz üzerinden denebilir. Ama zaten onlar kabaca yapılan tabirler. Bazen Balkanlar ve Karadeniz de deniyor, buna o da denebilir.
Hans ne yapıyor böyle, son güncellemelerde sürekli, ana GFS çıktısı tek başına en soğuk senaryoyu yazıp duruyor.
Sabah yine ana çıktının yanında birkaç çıktı varmış. Öğlen 19’undan sonrası için onlar da terketmiş. Yapayalnız ortada kalmış. 🙂
Hocam son günlerin popüler sözü “Basınç yerleşimleri mükemmel ama soğuk bize inemiyor”. Bu söz ne kadar doğrudur? Sonuçta yerleşimleri belirleyen de modeller soğuk havayı taşıyan da modeller. İdeal yerleşimle soğuk gelir zaten diye düşünüyorum. Senin görüşün nedir?
Dediğin gibi, hiç de mükemmel değil. Mükemmel olsa soğuk gelirdi. Bunları söyleyenler, herhangi bir basınç dağılımından hava kütlelerinin yönünü hesaplayabildiklerini iddia etmiş de oluyorlar, ki bu iddianın ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Bu işi modeller yaparlar, onun için icat edilmişlerdir.
Geçenlerde şöyle bir haber çıkmıştı. Bu verinin sağlıklı olduğunu varsayarak; 10 yılda iki derece çok ciddi bir artış değil mi? Bu konuda diğer ülke/bölgelerle karşılaştırma yapmamız mumkun mu? Bir de, sistemlerin bize yaklaştıkça zayıflaması ve/ya sınırda kalmasının bununla bir ilgisi olabilir mi?
Eksik ve yanıltıcı bir açıklama yapılmış. Bahsettiği yıllık ortalama sıcaklıksa (ki öyle), artışın önemli kısmı yaz sıcaklıklarından kaynaklanıyor olmalı, o zaman bunu temel alarak kışla ilgili yorum yapmanın ne manası var? Ayrıca demiş ki kar yağmayan kışlar arttı. Ne zaman arttı, 2000’lerde 1990’lara nazaran daha fazla kar yağmadı mı? Adam gibi bir kurum adam gibi bir analiz yapıp web sitesine koyar. Ciddiye alınacak bir tarafı yok şu açıklamanın.
10 yılda 2 derecelik artış ciddi. Peki bu bir eğilim mi yoksa sadece (2010 yılı) – (2000 yılı) değeri mi? Eğilimse ciddi, değilse herhangi bir manası yok, sadece sıcak bir yıl olmuş geçen sene o kadar. Başka bölgelerle karşılaştırma için adam gibi bir açıklama yapılması gerekiyor.
10 yılda 2 derece sıcaklık artışı olduğu iddiası bence çok abartılı. “Sıcaklık artarsa neler olur”la ilgili şu ana kadar okuduklarım, 1 derece artışın etkisinin bile çok fazla olabileceği. Gerçi bunlar daha çok küresel ortalamalar ile ilgiliydi. Ama yine de Türkiye özelinde 2 derecelik bir artışın da çok önemli sonuçlara neden olması gerekirdi. Açıkçası ben böyle şeyler olduğunu düşünmüyorum. Şu an verilerle konuşmuyorum, arkadaşlar görüşüme paralel veya görüşümün tersi veri sunabilirlerse sevinirim.
Sistem görmek isteyen reanalysis den 7-8 şubat 1976 ya baksın.
Açık konuş Hocam. Ne ima ediyorsun? 🙂
Daha çok var o tarihe. 🙂
Of of ne sistemmiş.. Freemeteo arşivden baktım pek yağış olmamış, alçak basıncın konumuyla alakalı muhtemelen.. İlk bakışta 5 Ocak 2002 sistemini çağrıştırıyor, ama çok daha soğuğu ancak az yağışlısı..
Ankara’da karın yerden hiç kalkmadığı bir kış olmuştu.. Hava sıcaklığı gece gündüz -20, -10 derecelerde uzun süre devam etmiş, arasıra gelen soğuk dalgaları yerdeki 15 – 20 cm karın üzerine ancak 2-3 cm ilave yapabilmişti.
Santiago, ben size sohbet’ten atmıştım bu sistemi, ama sizde pek heyecan uyandırmamıştı 🙂 Şaka bir yana da bu sistem muhtemelen İç Anadolu ve Karadeniz’i kara gömmüştür (Basınç yerleşimine göre tahmin yapıyorum).
1964 ve 1985 sistemleri…Ve huzurlarınızda efsanelerin efsanesi nam-ı diğer 1929… İstanbul’da -16,1 derece yapacak kadar kudretli bir sistem… Rekor kırılmadan iki gün önceki sinoptik görünüm…7 şubat 1929 : Anlatılanlara göre bu sistemde,İstanbul şehir merkezine kurtlar inmiş ve Göztepe istasyonunda 1,5-2 metre kar varmış. Resimlere bakılınca anlaşılıyor. Burada o kıştan bahsediliyor.
1929 için olan basınç dağılımının çok sınırlı miktarda veriden yeniden inşa edildiğini (“reconstruction”) unutmayalım…
Evet, renklerden ve 850 hpa haritasının olmayışından da belli zaten. Eksik çizilmiş ama, kafamızda aşağı yukarı bir sinoptik görünüm oluşturabiliriz değil mi hocam ? mesela blokajın uzun süre orada kaldığı ile ilgili…
Tabii ki, ben sadece bir bilgilendirme yaptım.
Acaba 1929’da 850 hpa’da kaç girmiştir 🙂 Gerçekten çok merak ediyorum
Benzer basınç yerleşimleri gözüküyor şu anda 19’u gibi. Ama daha çok var. Bakalım ne olacak.
Bugün başka bir güzel geldi sistem. Demek o gün modellere kitlenmişim pek dikkatimi çekmemiş 🙂 1929 kimbilir kaç senede bir tekerrür edebilecek bir oluşumdu, ömrümüz yetse de ona benzer bir kış yaşayabilsek. Ama bence en unutulmaz kış 1954’tür. Aralık-Ocak-Şubat hepsi dehşet geçmiş. Tam bir little ice age.
İstanbul için,
1954 ocak ayı ortalama sıcaklığı: 1.8 derece
1954 şubat ayı ortalama sıcaklığı: 1.6 derece
1954 mart ayı ortalama sıcaklığı: 7.4 derece
1929 ocak ayı ortalama sıcaklığı: 4.6 derece
1929 şubat ayı ortalama sıcaklığı: 0.5 derece
1929 mart ayı ortalama sıcaklığı: 2.7 derece
1929 kışında hem şubat hem de mart ayları meteorolojik kayıtlar tutulduğundan bu yana en soğuk şubat ve mart olmuş. Tarihin en soğuk ocağı da 0,7 derece ile 1880 kışı olmuş. Ayrıca 1929 anısına kitap bile yazılmış, 1954 anısına yazılmamış. Sanırım bu veriler 1929′un rakipsiz olduğunu gösteriyor Bu verileri de bu adresten aldım.
1953 aralık: 3.9C. Bu da müthiş. Üst üste 3 ay mevsim normallerinin 4-5C altında geçiyor. Karadeniz 4C’ye falan düşmüştür herhalde.
3,9 ama kendi alanında rekor değil 😀
1948 Aralık 3.4 C. O kış da soğuk.
Ne olmuş da olmuş bunlar peki? 🙂
Yanardağ, meteor, Nina, Nino, Lena? 🙂
Tamam hocam duygusal olmayalım bilimsel olalım tamam da sen şimdi 120. saat içine girip yok olan -10 kudretinde uzun vadeli soğukların bize gelmeme sebeplerini bilimsel olarak açıkla, sonra her çalıştırmada 192 saatten sonra müthiş sistemler öngörülsün 120.saat içine girip yok olsunlar sistemler öteleniyor deniyor ama bence öyle değil veri girişleri manuel mi yoksa otomatik mi yapılıyor bilmiyorum (otomatik 🙂 – Havadelisi) fakat her iki işlemin de başlangıçları en soğuk sistemlerle yaptığı kanaatine vardım. Ayrıca diyagramlar ne olursa olsun kalın yeşil gfs’nin dediğine gelir eninde sonunda nao ya da ao’dan biri aşırı pozitif ya da aşırı negatif olduğunda sistem dağılıyor.. ne hikmetse gfs modeller avrupa için bir sistem belirledi mi aynı kararlılıkla ve ısrarla geliyor. demem o ki gel de duygusal olma pesimist hatta isyankar olma sonuçta ciddi sistemlerin sık olmadığı akdeniz kuşağında kar sevdalısı olmak kolay değil burası abd değil ki günlerce kar fırtınası görmüyoruz şurda kalmış 20 gün gel de son gfs modellerini görde karamsar olma.. hocam ”bu da mı gol değil” söyle hocam…………
Bu sene ötelenme ve zayıflama işi gerçekten biraz abarttı. Araştırmak lazım.
Ozan Hocam sen şu işe bir el atsan Hans’a derdimizi ya da modellerdeki hata olarak nitelendirdiklerimizi bir yazsan uyarsan…
Cidden sormayı düşünüyorum. Hans’a değil de, John’a 🙂
Hocam kime soracaksın hans’a mı john’a mı bilmem ama acele sor kış bitiyor iş işten geçmeden sor.. gfs modelleri yine ötelendi ve ne 12si ne de 16sı değil efsane kar bile yok gözüküyor… :)) bir de 1929 rakipsizdir…cengiz kahraman’ın kitabını alamadım tembellikten 1929 şehir efsanesi kitabında kronolojik olarak gercek efsaneyi anlatmış ben özetinden bulduğum tarihlerle eşleştirildiğinde modellemelerle uyumsuzluklar çok ama kitabın tamamını okumadığım için daha sağlıklı bir yorum yapamayacağım…
Kutadgu Bilig’de (efsane sistem) herhangi bir otelenme gormuyorum Ozan. Aksine cok daha kararli, masallah 🙂
Kutadgu için ölebilirim 🙂
ben de kestane için ölebilirim 🙂 (bursa’nın meşhur kestane şekeri, yanlış anlaşılma olmasın)
160 saatte nasıl değişmiş çıktılar:
Sabah çalıştırması:

Öğle çalıştırması:

Bir hafta sonrası için bu kadar değişim bence normal.
gfs uzun vadede hep eksilerde ancak süreç yaklaşınca hep + eğilim kazanmaya başlıyor… uzun vadede bir abartı mı görüyoruz… çünkü tekrardan -15 civarlarına düşmüş sevinemiyorum bile artık… 2 gün sonra gelen sistem -15 lerden -5 lere düşmüş… 1 haftadan sonrası çok umursanmamalı… diye düşünüyorum… artık + da olursa sevineceğim 🙂
Belki de vardır gerçekten uzun vadede bir abartı, güney enlemlere inen soğukların kendi kendine tekrar ısınacağını hesap edemiyordur model… (tamamen sallıyorum…). Ama modeli yazan adamlar bunun düzeltmesini de yapmalılar… İlginç.
Kuvvetli ve gerçekten gelecek olan bir sistemde bu zayıflama olmaz. 2004 23 ocak sistemini günde 5-6 saat inceliyordum. Defalarca bakıyordum. AVN (şimdiki GFS) sistemi verdikten sonra hemen hemen siklonun yerinde ve derinliğinde bir değişikliklik olmamıştı. 2006 sisteminde ise Rusya’daki soğuk önce direk üzerimize indirildiğinde inanılmazdı fakat daha sonra Önce Avrupa’ya sonra bize doğru ineceği verilmeye başlandığından itibaren sadece yağışta azalma vermişti. Bugün özellikle tüm yıllara ait haritalara baktım. Çok ciddi söylüyorum 85 ve 87’den sonra en güçlü soğuk sarkışı. Buna benzerleri var ama ya daha zayıf ya da daha hızlı. Bu sistem gerçekten inanılmaz ve sadece bekleyip olacakları görelim.
Ukrayna’ya kadar gelip bize sarkmamış birçok sistem de var ama.
Yüksek basınç uygun bir konum alsa çok kaliteli bir sistem alacağız, ama uygun konumu alamıyor bir türlü…
Resimdeki yer Giresun ili Güce ilçesine bağlı Beytarla köyü, rakım 2199. Tarih 30 eylül 2009. Kaynak:freemeteo.com
Bir anı, 29 haziran 2002 tarihinde Giresun Ağaçbaşı yaylasında sabahın erken saatlerinde 2-3 cm lik kar görmüştüm.
İmkansız.
2009 yılının Kasım ayında Trabzon-Zigana tünelinin güneye bakan kısmında sıcak ve güneşli kuzeye bakan kısmında soğuk ve kar yağışlı bir hava vardı. Sadece gözlemlerimi paylaşmak istedim…
Her zaman paylaşabilirsiniz ama belki tam tarihini ya da yılını yanlış hatırlamış olabilirsiniz diye gvm o günün sıcaklık durumunu gönderdi. Rakım kaç o yaylada?
google earth’e göre 200-250 metre arası.
düzeltme: çok özür diliyorum ama şerefsiz google earth ağaçbaşı deyince trabzon’da bir yeri gösterdi. zigana tüneli’nin kuzey yamacıysa 1500 metrenin üstünde olması lazım. yine de o tarihte bu imkansız, mehmet bey yanlış hatırlıyordur büyük ihtimalle.
minimum 6.8 sağlam veri, mehmet bey haklı 🙂
kendi adıma özür diliyorum o zaman 🙂
Yaklaşık 1800 olabilir.
Kesinlikle süper bir gözlem! Ben de 2010 haziran ayı sonunda Zigana Geçiti’nden geçtim. Maçka’dan yukarı doğru çıktıkça iklim yavaş yavaş değişti. Fakat en belirgin değişiklik ise Zigana Tüneli’nden geçtikten sonra yaşandı ya sanki bambaşka bir yere ışınlanmışız gibi oluyor orada. İklimi, bitki örtüsü acayip farklılıklar gösteriyor (Güney-Kuzey yamaçlar arası). Bu arada o geçidin rakımı 1800 küsur…
2400 m
DMİ Giresun haziran ayı en düşük sıcaklık rekoru 29.06.2002 tarihli sıcaklık 6.8 derece
Evet haklısınız. Ben inandım şimdi. Demek ki arşivdeki düşük alansal çözünürlüklü sıcaklık dağılımı kuzeyden gelen dar soğuğu göstermemiş.
Özellikle mart aylarında kar yağışları tarz değiştiriyor benim gözlemlerime göre. Güneşle birlikte yağan karlar görmeye başlıyorum. İç Anadolu’ya özgü bir şey mi bilmiyorum. Sorum şu: Mart aylarında yerin ısınmasıyla birlikte artan yükselim hareketleri “yükselim karı”na neden olur mu?
Bence olmaz. Yükselim yağışı için yerin iyice ısınması lazım. O kadar ısınınca da kar yağmaz zaten.
Ama ilginç bir gözlem. Araştıralım.
Mart ve Nisan aylarında konvektif kar oluştuğuna ben tanık oldum.. Ama bunun için 850 deki sıcaklığın -10 ve altı olması gerekli. Çorluda buna benzer çok kar sağanağı gördüm. Rüzgarsız ve 850 de -10 altı durumlarda yaklaşık ard arda 3-4 gün ve 5-6 kez ( daha çok 90’ların sonlarında ) öğleden sonraları sıcaklık zeminde 8-9 c lere çıkmışken bile bu kar yağışları oldu. (yağışla birlikte sıcaklık 1 c ye düşmüştü) Özelikle 97 senesi bu durumun Nisan aynında 2-3 kez olduğunu söyleyebilirim. Bir yaz sağanağı şeklinde gökyüzünün bir yanının kapkara olması ve sıcaklığın yağışla birlikte 0 c lere kadar düştüğü çok oldu. Bu durumun daha çok kırkikindiye maruz kalabilen bölgelerde (İç Trakya ve İç Anadolu bölgesinde olduğunu düşünüyorum.) Yani burda önemli olanın yerin kaç dereceye çıktığı değil zemin ile üst seviyeler arasındaki sıcaklık farkının önemli olduğu kanısındayım.
Haklısın sıcaklık farkı daha önemli, ama acaba o kar sağanaklarını yaratan yerin ısınması mı? Yani 850 mb’da -10 varken Çorlu civarında Ocak’ta da kar sağanakları olur, ama bunlar bildiğin gibi Karadeniz’den gelen serseri sağanaklardır çoğunlukla… Nisan 97’de de öyleydi, çünkü kırkikindilerin olmadığı İzmit’te de aynı kar sağanakları vardı. Mart ayında sağanak olmadığı dakikalarda yer seviyesinin güneşlenme dolayısıyla çok ısındığı 8-9 dereceye dahi çıkabildiği ama sağanak gelince kar bile yağabildiği doğru, fakat sağanağı oluşturan mekanizmanın yerin ısınması olduğunu söylemek için daha fazla kanıt lazım, sea-effect’i filan bir şekilde eleyebilmek lazım olasılıklardan, bu da zor bence.
Öncelikle havadelisi, bloğun çok kaliteli ve güzel olmuş, özellikle de yararlı bilgiler kısmı sayesinde artık hava olaylarını daha rahat anlayabiliyorum. İlk yorumumda bir Ankaralı olarak konvektif kar sağanakları üzerine. Sanırsam, ben bu sağanakları bir kaç kez mart’ta ve de nisan’da gördüm, özellikle de iki yıl önce martta bu sağanaklar sayesinde kar aldığımızı net hatırlıyorum; zira yurtta o vakitte herhangi bir belirgin a.b. yoktu ve de o gün kar sadece ankara ve çevresine yağmıştı…
Bahsedilen aylarda bu tarz yağışları Ankara’da ben de nerdeyse her yıl görüyorum. Sıcaklık 7-8 derece iken kar yağıyor. Ve tabii ki tutmuyor. O anda hava biraz soğuyor eğer çok yağıyorsa kar, daha sonra tekrar ısınıyor.
Daha geçen nisan ayıydı yanlış hatırlamıyorsam. Mayıs başı da olabilir. Sıcaklık 10 derecenin üzerindeydi. Akşam üzeri müthiş bir yağmur başladı. Bir ara çok büyük kar taneleri düşmeye başladı. Birkaç dakika devam etti. Ama tam olarak kar gibi de değil. Çok yumuşak olduğu belliydi ve yere düştüğünde dağılıyor gibiydi. 10 derecenin üstünde yağabildiğine şaşırmıştım.
Acaba Karadeniz’den Ankara’ya uzanan kar sağanakları (Sea effect) olabilir mi ?
Olabilir bence.
Aslında kar sağanağı Ankara’da son bir kaç yıldır olmasa da sık sık görülüyor. Karadeniz üzerinden giriş yapan çok soğuk cepheler zaman zaman dağları aşarak Ankara’yı vurabiliyor. Yağış uzun sürmese de bazen etkili oluyor.
Hatırladıklarım içinde en ilginç olanı 87 sisteminin 2. dalgasında mart ayı içinde yaşananlar. Mart güneşi ile öğlen yerdeki kar örtüsü resmen buhar çıkartıp eriyor, akşam üstü – akşam ise kar sağanakları kısa sürede son derece yoğun yağış ile trafiği felç ederken 5-8 cm civarında örtü yapıyordu.
Karadeniz üzerinden gelen kar sağanakları daha bu yıl şubat’ın başında vurdu. Hatırlarsanız İstanbul’u çok hafif etkilemiş, Ankara’ya da yarım saat civarı etkili olmuştu. Yani kar sağanaklarının iki halini de gördüğümüzü düşünüyorum Ankaralılar olarak…
Genel bir kuralı, daha doğrusu yorumlarla ilgili bir eleme ölçütünü herkese tekrar hatırlatmak isterim.
Herhangi bir kişisel gözlem, bilgi, haber / gözlem paylaşımı, bilimsel analiz ya da bu saydıklarıma dayanan bir fikir içermeyen, iskeletini sadece duygusal sözlerin ya da temennilerin oluşturduğu yorumları yayımlamıyorum.
Örnek : Göreceksiniz modeller değişecektir, oraya kadar gelip de bize inmeyen bir soğuk olamaz. Ben şöyle şöyle olacağına inanıyorum. Bu sözler bilim ve mantık dışıdır, sadece temennilere dayanmaktadır. Yorumda sözü edilen soğuklar Türkiye’nin kuzeyine her geldiğinde Türkiye’ye de gelseydi o zaman Türkiye’nin kış mevsimi Romanya ya da Kırım’ınkiyle aynı olurdu.
Örnek: Bize yönelen her soğuk buhar oluyor, demek ki kış bitti artık, bu kış fiyasko. Elimizdeki bilimsel ve teknolojik imkanlar 10 gün sonrasını bile doğru dürüst tahmin etmemize olanak vermiyor, özellikle bu kış bunun sayısız örneğini yaşadık. 1 Mart 2011’de bir Mart 1987 yaşanmayacağını nereden bilebiliriz? Bu yüzden bu yorum da tamamen bilim ve mantık dışıdır.
Öte yandan, temelini bir gözlemin, bilginin, bilimsel verilerin, model çıktılarının yorumunun oluşturduğu, ama bunlara ek olarak içinde duygusal sözlerin, yakınmaların ya da temennilerin de bulunduğu yorumları yayımlıyorum. Kaliteli esprileri de öyle 🙂 Bunların sınırını tam olarak çizmek her zaman mümkün olmadığı için subjektif olabiliyorum, bu konuda herkesten peşinen özür dilerim. Şikayetlerinizi e-mail yoluyla iletebilirsiniz.
Bunları yapmamın sebebi, tiraj ve popülerlik kaybı pahasına da olsa Hava Delisinin Not Defteri’ni başka sitelerden farklı kılmak, burayı okuyan insanların nitelikli bilgi ve yorumlara ulaşmalarını sağlamaktır. Anlayışınız ve desteğiniz için çok teşekkür ederim.
Bünyamin Sürmeli twitidir: ”’Perşembe gelecek sistem, ayın 15’i gibi gelecek soguklar ve sonrasının detayları dilimiz döndüğünce birazdan capcanlı CNN Türk’te, bekleriz”.
Ana gfs modelimiz en sıcak senaryoyu yayınlama konusunda ısrarcı. Ben bu ısrarı çözemedim. Neredeyse 10 senaryo -10 ile -15 arasında ama, birkaç senaryo ile birlikte ana gfs hep en üstten gidiyor. O tarihe 5-6 gün kalmasına rağmen her şey gerektiğinden fazla karışık. Atlantik’in çıkardığı pislikler bu kararsızlığı sağlıyor sanırım.
Önemli bir gelişme: Son çalıştırmada GFS, 14 Şubat civarında İngiltere’de güçlü bir şekilde var olan ve bize soğuk indiren yükseği dağıtan alçak basıncı ortadan kaldırdı. Çok iyi bir gelişme, ama buna da güvenmemek lazım, sonraki çalıştırmada tekrar ortaya çıkabilir o alçak… Takip edelim bakalım, maç hala ortada…
Evet hocam, sanırım aradaki alçak basıncın kalkmasından sonra Azor yüksek basıncı ile İskandinavya yükseğinin birleşme safhası kolay gerçekleşti. Ama temkinli olmakta fayda var dediğiniz gibi.
Ocak sonu, şubat başı ve aynı akıbete uğramış görünen 10-11 Şubat olası sistemlerinde ilk 180’e -10,-15 arası giren senaryolar hiç birimizin anlayamayacağı şekilde buhar olup gitti ve mantıksız bir şekilde tersi yönde olumlu sürprizler hiç yaşanmadı. Karcı Hakan’ın değindiği gibi ana GFS hep ılıkçı olmayı tercih etti ve bütün olasılıkları yanına çekti durdu. 2011 Ocak ayına kadar özellikle ilk 180 konusunda istikrarlı olan model çıktılarına bu yıl ne olduğu konusunda tatmin edici açıklaması olan varsa bizimle paylaşsın lütfen. Ben bu durumu izah edemiyorum çünkü.
Açıkçası ben de bu durumu garip buluyorum, ama sanırım üst üste biraz fazla tekrarlayan bir tesadüf… Ya da öyle olmasını umalım. Aralık’ta ya da Mart’ta soğukların buharlaşmasını “mevsim gereği, deniz suyu vs” diye açıklardım ama özellikle 25 Ocak ve 1 Şubat’ta gayet -10’lu filan olan sistemlerin perişan oluşu… Bilemiyorum…
Neden ortada gibi aslında.. Soğukların gelmemesi değil de, basınç konumlarının uygun olmaması diye açıklayabiliriz sanırım. Azor ve Sibirya’nın yeterince güçlü olmaması buna neden oluyor. Yüksek basınç yeterince güçlü olarak uygun konumda konuşlandığında soğuk bir şekilde gelecektir. Peki neden 3 yıldır böyle olmuyor? Atlantik salınımları acaba neden Azor’a sürekli olarak kafa tutuyor?
Sibirya neden ısrarla Hazar’a sarkarak hem bizi ılıtıyor, hem de batıya doğru baskı yaparak gelen sistemleri kuzey doğumuza sektiriyor? Sanki bunların detaylarını incelesek daha nesnel detaya odaklarınız nacizane düşüncesindeyim.
Maalesef ben de çözemedim. Şu ana kadar hep ana Gfs modeli ne dediyse o oldu. 192 saatten itibaren 120 saate kadar giren soğumalar 120 saatin içine girer girmez zayıflamaya başlıyor ve neredeyse yok oluyor. Ana gfs faktörü sebebiyle modellere bırakın 192 saati 120 saat içinde bile güvenmemeye başladım. Bu ana Gfs bir kere de soğuma konusunda ısrar etse dişimi kıracağım. Bakalım bu yeşil kalın çizgi 13-14 şubat için de aynı tavrı gösterecek mi…
Belkide GFS modelinin girdileri veya çalışma sistemi bizim enlemlerdeki hava olaylarını yeterince yansıtamıyordur. Model uzun vadede normale göre bu enlemlerde daha abartılı senaryolar üretiyordur. Zaman daraldıkça hata payı azalıp gerçeğe yaklaşıyor olabilir.
Evet, olabilir. Ama 2003’ten beri modelleri takip ediyorum, 2005’ten beri de Nao,Ao ve diyagramları takip ediyorum, şu ana kadar bu kadar büyük sapmalar görmedim.
Akşam güncellemesinde Atlantik olaya el attı ve lanet okuduğumuz senaryo yeniden gerçekleşti. Artık hiç bir şey demiyorum, susuyorum…
Bu durumda bilen birisine soralım. 1 haftalık dilime bakacak olursak (14 şubata kadar) diyagramlarda ana model gfs sıcak senaryo verdi ve onla birlikte 3 model daha sıcak, kalan diğer senaryolar 12 gecesi sert düşüş veriyor. Bu durumda hangisi hangisine ayak uydurur? Ana gfs çoğunluğa mı ayak uydurur yoksa bildiğini okur da diğer tüm soğuk senaryolar ana gfs’nin dediğine mi denk gelir. Hangisini daha fazla dikkate alalım?
Zaman daraldıkça ana GFS baskın çıkıyor, ama zaman henüz o kadar daralmadı. Her 6 saatte bir diyagramlar bile epey değişebiliyor… Bu yüzden hangisi hangisine ayak uydurur bunu bilmek bence mümkün değil henüz.
Son senelerin değişmeyen değişemeyen senaryoları bunlar, ben şunu da unutmuş değilim istanbul’a özellikle 90′lı yıllarda da doğru dürüst kar yağmayan seneler mevcuttu ama yakın geçmişte yaşadığımız (2002, 2004, 2006 ) sistemleri sanırım belleklerimizi bayağı bi ele geçirmiş (tabii ki benim de) belki de bu sebeplerden dolayı dünya zamanıyla görece bu kadar kısa zamanlarda gerçekleşen olumsuzluklara uyum sağlayamıyoruz, en azından ben zorlanıyorum gayet olası sistemlerin sanki görünmez bir el dağıtıyormuşçasına yok olmaları bile aslında atmosferin düzeni içerisinde gayet sıradan hadiseler belki de, atmosfere göre bu davranış periyodu belki de hiç anormal değil, içinde bulunduğumuz periyodun olması gereken yansıması, ben artık durumu bu şekilde okumaya başladım, çünkü hiçbir şey nedensiz olamayacağına göre muhakkak ki bu hareketlerin de sağlam temelleri var, hala sıramız gelmemiş olabilir, ve artık doğru dürüst yağmur da alamıyoruz ve ben artık yağmur da olur diyorum, çünkü çok ihtiyacımız var
Dünkü AO’ya bakılırsa her şey pamuk ipliğine bağlı. +4’e çıkan senaryo da var, -2’ye inen de var.

Bakalım bugün biraz daha kararlı hale gelebilecek mi… Ayrıca gelen sistemler buharlaşmaya devam ediyor, sebebi nedir bilmiyorum ama oldukça can sıkıcı olmaya başladı. -15C gibi görünüp -10C’lere düşebilir son günlerde. 5cm kara bile muhtaç olduk..

Haklısın hocam. Her şey pamuk ipliğine bağlı. En ufak bir sapma bile her şeyi çok farklı yerlere çekebilir. Bu arada Ao ve Nao güncellendi. Düne göre daha kararlı görünüyor ama, yine de kararsız.
Ao. Nao. Yorumu sizlere bırakıyorum.
Bence düne göre “mikemmel” 🙂 Akşam modeli güzel bir sürpriz yaparsa şaşmayın derim.
Şurada tablolamış olduğum unutulmaz 2004 kışının “Ortalama Sıcaklık-AO-NAO” üçlemesine bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.
Nao ve Ao sabah modellerine göre şekillendiriliyor. Eğer yarın sabahki çalıştırma güzel çıkarsa Ao ve Nao’da daha da fazla bir düzelme olabilir.
Ben eriyen sistemler ve baskın yüksek basınç olaylarında Hans’ın masum olduğundan beraat etmesine karar verdim, aksine suçlanması gerekenin Havadelisi’dir! 🙂 Hans bir günah keçisi!
İşler birikti diye, memleket yağış manyağı oldu diyerek, yüksek basınç ve sis dilediği için, yüksek basınçlar Ozan’ın yüzünden başımıza çöktü! Hans masumdur.
Bakın burada kullanmış o ifadeyi 😀
Bastardi’nin tavsiyesi:
http://www.coaps.fsu.edu/~maue/extreme/gfs/current/raw_temp_c.html#picture
Anladığım kadarı ile GFS çıktılarını 1979-2009 ortalamalarından fark şeklinde ifade ediyor.
Hani 2 kez yamuk yaptı atmosfer demıstım ya, şimdi de 3 oldu. Modeller cok kotu, dıagramları hele hıc soylemıyorum. Eger bır surprız olmazsa bu kışı (istanbul için) fiyasko ile kapayacagız. Maalesef!
Artık bu durum zaten şaşırtıcı bir hal olmaktan çıktı, özellikle şubat başı sisteminin hemen her run’da kararlı bir şekilde gözüküp son 3 gün içinde buhar olması gerçekten kaotik atmosfer için bile şaşırtıcı sayılabilirdi , çünkü bu seferki baskın karakterli idi. Bu sistemin de son runlarda güçlenmemesi için bir sebep yok, ama bazen öyle bir şey oluyor ki bu aşırı ısrar hareketinin kendi iç dinamikleri iyi veri falan dinlemiyor, bu abd doğu kıyılarının her halükarda su gibi arctıc sistem almasına benziyor, bizdeyse bunun tam tersi oluyor, belki bilimsel değil ama en azından şunu anladığımı düşünüyorum 2002 – 2006 arası bir döngü idi ve bu da bir döngü, son olası sistemin dejenere olması en kuvvetli gözüken sistemlerin bile bu ısrarın gerektirdiklerine ters düştüğü için yok olabildikleridir, gene de çıkmadık candan umut kesilmez ama çok da beklentiye girmemek lazım…
Amiyane tabir kullanacağım ama, kelek üstüne kelek yiyoruz. GFS modellerinde önceden görülen sistemlerin biri benzer şekilde gerçekleşse artık dişimi kıracağım.
Katılmıyorum. Oluşabilecek kötü senaryo sürpriz olmayacağı gibi iyi senaryolar da sürpriz olmamalıdır. İstikrarlı gibi görünen modellerin bile nasıl değiştiğini gördük. Aynı şekilde kötü gibi görünen gidişat da bir anda değişebilir. Kışı bitirmek için henüz erken. Bu kış benim aldığım en büyük ders sistemlerin ilk 180’de değil ilk 72’ye girdiğinde büyük ölçüde netleşiyor olması. Farkındaysanız 10 Şubat için de 2-3 gün önce 850 hPa’de -5’ler ancak giriyordu, şu an -10 görülebilmekte. Kısacası çıkmadık candan umut kesilmez ama ilk 180’de bile görsek fazla umutlanmamalı diye düşünmekteyim.
Bravo, işte budur.
Yağış ise son 72’de bile belli olmuyor, son anları beklemek lazım.
ECMWF modelleri güncellendi. Güzel görünüyor. Benim şimdiden umutlarımı kestiğim 10-11 şubat tarihlerinde -10’u sokmuş. Bu da 14 Şubat. Gfs’nin bize ineceğine inanmadığı sistemi ECMWF indirmiş. Gördüğünüz gibi çok güzel bir basınç yerleşimi var. 850 hpa haritasını atmadım ,-10’un indiğini bilin (Güncellemenin sonu olduğu için anca -10’u görebildim, devam etseydi -15’de girecekti sanırım) ”Ayrıntı” hocamızın Gfs ve Ecmwf ile ilgili yorumlarını okuduktan sonra bu modeli ben de takip etmeye başladım ve bir şey farkettim; Ecmwf ne diyorsa Gfs de kısa bir süre sonra bu modelin dediğine geliyor, bire bir aynısı olmasa da yakın senaryolar göstermeye başlıyor. Tabii ki bunlar uzun vadeli senaryolar olduğu için hiç bir kesinlik bildirmez. Bakalım bu gece ve yarın sabahın modellerinde (Gfs)neler çıkacak.
Modellere kaldıysak yandık, ne zaman sistem gelmeye çalışsa yaklaştıkça pert oluyor, hep aynı senaryolar…
Şu an ECMWF bile ılınma gösteriyor bu modellemeye göre 10’undan sonra değil soğuk sanki azoru’n kıta avrupası içine genişlemesi ile soğuk hava bize giriş yapamayıp ukrayna balkanlar ve kuzeyimizde karadeniz üzerinde kalıp geri çekilecek gibi gsf zaten ılınma gösteriyor… öyle ise ne yapıyoruz abd’yi uzaktan iç geçirerek takip ediyoruz… 🙂
En iyisi modelleri bırakıp eski günlere dönmek değil mi ? Eskiden her şey ne güzeldi…
hocam Meteogroup’taki son çıktılara bakın moral bozmak gibi olmasın ama gelen soğuk hava duman oldu uçtu yine… geçmiş olsun.
Sabahki ise berbat ötesi. Baharı getirmiş
Eğer akşamki ECMWF güncellemesi de (saat 20-21 arası) fos çıkarsa bu sistemin de fos çıkma ihtimali iyice artar.
Gfs, ECMWF’nin dediğine geldi ve sabah modeli iyi çıktı. Ancak bu sefer de ECMWF bozuldu 🙂 GEM modeli güzel şeyler gösteriyor.Ozan hocam GEM modeli sizce güvenilir midir ?
Bazı zamanlar sadece…
Hangi model en fazla soğuma gösteriyorsa o iyidir ve güvenilirdir Hakan hocam 🙂
Bizim ki de nabza göre şerbet 🙂 Hangisi iyi ise ona yöneliyoruz. Mesela şu an sadece JMA biraz iyi. O da biraz işte. O yüzden JMA dışındaki modeller ılıkçı. Bundan sonra sonuna kadar JMA… Diğer modellerin hepsi hatalı 🙂
saygıdeğer hava delileri bugünlerde dandik meteoroloji işleri genel müdürlüğünün web sitesinden pek dandik görünmeyen bir döküman indirdim bu döküman türkiye’nin ileriki yıllarda alacağı yağışlardaki değişiklikler ve ortalama sıcaklık değişimlerini içeriyor. 30 yıllık bölümlerle acıklanan bu verilerde yağışların 2011-2040 periyodu ve ertesinde ortadoğu’da %150 civarında arttığını görüyoruz. sizce bu mümkün mü? yorumlar için şimdiden teşekkürler. 😀 web adresi: http://www.dmi.gov.tr/FILES/iklim/ECHAM5-A2.pdf
Model çıktısıdır, bilimsel bir hipotez olarak kabul edip ömrümüz vefa ederse doğruluğunu yanlışlığını 30 yıl içinde göreceğiz.
Bu arada, benim arkadaşım ve meslektaşım olan Deniz Bozkurt’un çizdiği şekiller linkte verilenler, burayı okursa belki o da bir yorum yapar.
açıkçası pek hoş bir senaryo değil öngörülen. 2040’a kadar fena değil ama 2040’tan sonra süratli bir ısınma, kış mevsiminin ortadan kalkması, kış yağışlarının azalıp yaz yağışlarının özellikle güney anadolu boyunca artışıyla tam bir subtropikal iklim bölgesi haline geleceğimizi öngörüyor. sevmedim ben bu senaryoyu 🙂
Hesaplarıma göre, ne mutlu ki, ömrüm çok sıcak günleri görmeye yetmeyecek. Ancak sonraki nesiller için doğanın yok edilmesinin bedeli çok ağır olacak. Ki bu modeller görece olarak yine de sıcak olan 1961-1990 çıktılarından sapmaları gösteriyor. Umut yine insanda…
3 gün sonrasını doğru olarak öngöremeyen modellerden 50-100 yıllık bir öngörüde başarı beklemiyorum.
İklim tahmini hava tahmininden farklı, 50 sene sonrasının senaryosu o zamanki iklim durumunu yani ortalamaları ve günümüzden olan farkları gösteriyor. Modellerin hava tahminindeki düşük başarısı yüzdesinden yola çıkarak senaryoları yargılamak mantıklı olmaz.
Azor bize olan sevgisini böyle gösterdi
Kabak tadı veren aşırı yakın bir ilişki 🙂
Ayı, yavrusunu sever gibi maşallah. Ya hiç ortada yok ya da bir sarılıp boğazlıyor.
Ben şunu anladığımı düşünüyorum; Türkiye öyle bir coğrafi konum ve sınırdaki tahmin yapmanın zor olduğu hatta çok zor olduğu bir konum. (dört mevsimin yaşandığı ve etrafı denizlerle çevrili bir yarımada, coğrafya.) Diğer coğrafyalarda model ve sistemlerin bu kadar kararsız ve dönek olduklarına pek inanmıyorum. Mesela Norveç, Kanada ya da AB. Dolayısı ile bu bloğun işi de çok zor. Doğru anlamış mıyım?
Kanada çok mu kolay dediniz?
Türkiye’de kısa vadede bile ince ayrıntıları tahmin etmek dediğiniz sebeplerden zor, ama uzun vadedeki zorluklar orta enlemlerdeki birçok yer için benzer. Çünkü zorluk, coğrafyanın karmaşıklığından değil uzun vade değişimlerine yol açan etkenlerin hepsinin anlaşılamamasından, anlaşılabilse bile modellerde tüm ayrıntılarıyla temsil edilememesinden kaynaklanıyor.
Teşekkür ederim. Net anladım.
Ben bu düşünceye katılmıyorum. En azından bilimsel düşünceye ters olduğuna inanmaktayım. Dünyada olan her türlü gelişmenin (deprem, hava olayları, doğal kaynaklı afetler, v.b.) bilim-teknik arka planında bir açıklaması olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla bizim coğrafyamıza özgü özel ve bilimin dışında olan şeyler gerçekleşmiyor hayatta. Ama şunu derseniz katılırım; İngiltere, Fransa Almanya veya Polonya gibi coğğrafyasında fazla topoğrafik farklılık olmayan ülkelerde tahmin yapmak daha basit olabilir. (zaten sanırım bundan bahsetmiş Murat bey de – Havadelisi) Ama uzun süre gözlem yapmak insanoğluna şunu sağlar; aynı ya da benzer türde olan olaylar benzer sonuçları oluşturur.
Bir araştırmada şunu görmüştüm. Japonlar uzun yıllara ait meteorolojik haritaları bilgisayara yüklemişler ve tahmin yapacakları günün atmosfer şartlarına en fazla uyan günleri program vasıtasıyla bulup, o günün simülasyonunu yapmaya çalışmışlar. Yani bu güne uyan atmosfer şartlarında eskiden ne kadar yağış bırakmış, rüzgar hızı, sıcaklık, nem v.b. ne kadar olmuş, sonrada tahmin edecekleri güne dair beklentilerini ortaya koymaya çalışmışlar. Aklın yolu birdir. Bizim ülkemizde olağandışı atmosfer olayları yaşanmıyor. Sadece oluş sıklığı (frekans) yada kuvveti azalıyor yada artıyordur. Bu da insanoğlunun dünyadaki entropiyi nasıl değiştirdikleriyle ilgilidir. Yani insanlığın doğal kaynakları değiştirmesi (atmosferin dengesini değiştirmek, partikül kirliliği, orman tahribatı v.b.) atmosfer olaylarını farklılaştırır, ama bir bilim arka planında tabii ki.. Dolayısıyla bizim coğrafyamız diğer ülkelerinkine benzemez tezine hiç inanmamışımdır. Bunu bize söyleyenler aslında bizi bir masala inandırmaya çalışıyorlar. Yapmadıkları işlere mazaret (kılıf) bulmaya, bu nedenle bu masallara inanmayınız..
GFS noluyor modellerin oynuyor?
Arkadaşlar, aşağıda GFS’in 1 Şubat’tan 4 Şubat’a (bugün) olan 00Z (sabah) ve 06Z (öğle) modellerinin diyagramlarını görebilirsiniz. Son bir iki gündür dikkatimi çekmişti, her sabah sevinip öğlene moralim bozuluyordu modellere (“modelci” deniyor galiba bu ruh haline). Diyagramları takip ettim ve bir şey yakaladım. GFS 00Z çalıştırmasında çıkan model, 06Z modeline nazaran gayet şaşırtıcı ve istikrarlı bir şekilde daha soğuk bir profil çiziyor. Yani GFS sabah modeli, son dört günde öğlen modelinden hep daha soğuk olmuş. Sizce bu bir tesadüf müdür?
Not: 5 Şubat’ta beklenen sistemciğin nasıl buharlaştığına da dikkat edin lütfen.
Başlangıç koşul setinin çalıştırma saatlerine göre değiştiğini okumuştum ama o sayfayı bir kez daha bulamadım. Bundan olabilir.
“The models are turning like a belly dancer”.. (UKMET raporundan)
“You have to wait patiently and dont act like a belly dancer as models”
Seni gidi “warmist” seni… Soon you will look for a “kaçacak delik” 🙂
Süperdi hocam 🙂
Hah, şurada biraz aşağıda elemanın biri yazmış başlangıç koşul setlerini, ama aradığm halde bunları anlatan resmi dokümantasyonu bulamadım. Yani atıyor olabilir. (bu arada forumun ismine dikkat: karkafalar! 🙂
00Z – Weather buoy, satellite data, ship data, country data, NOAA data
06Z – Weather buoy, satellite data, ship data
12Z – Ship data, Satellite data ONLY
18Z – Weather buoy, satellite data, ship data, country data, NOAA data
Teşekkürler hocam. Şimdi bu kar kafalının dediğine göre 00Z ve 18Z daha sağlıklı bir veri mi sunuyor?
Ayrıca Hans’ın noel tatiline gittiği ve modellerin yılbaşında tecrübesiz meteorologlar tarafından hazırlandığı o forumda da geçiyor mu? Geçmiyorsa sorun yok, güvenebiliriz 🙂
Evet 00 ve 18’in daha sağlıklı olması lazım kar kafalıya göre ama dediği ne kadar doğrudur bilemem. Forumda bir de Hans’ın birkaç ay önce Washington’da Obama’yla gizlice görüştüğü ve ikilinin önümüzdeki senelerde gerçekleşecek kar fırtınaları için prensipte anlaştıkları söyleniyor 🙂
Önümüzdeki hafta giriş yapması ‘muhtemel’ bir sistem görünüyor. Bu sistem için artık dua edin 🙂 Şuan ki senaryo çok güzel görünüyor. İnşallah bozulmaz! Önceki sistemlerin acısını inşallah bu sistemde çıkarırız toptan olarak 🙂
Öğle diyagramı biraz bozdu. Kötü çıkan öğle modelinden olsa gerek. Akşam modeli iyi çıkarsa diyagramlarda da belirgin bir düzelme olacaktır bence.
Meteoroloji kuvvetli kar yağışı uyarısı verdi Göller yöresi ve Karaman’ın yüksek kesimleri için. Ve şu an çok güzel kar yağıyor burada. (Karaman-Ermenek Rakım:1200)
Öğle çalıştırmasında İskandinavya yükseği ile Azor yükseğinin birleşerek blokaj oluşturduğu görülüyor. Ama oklarla gösterdiğim gibi Bir Atlantik siklonu ortaya çıkıp, blokajı itmeye ve parçalamaya çalışıyor. Bu sebeple soğuk hava yeterince güneye inemiyor, kıyısından köşesinden -10’u anca alıyoruz. Yalnız kuzeydeki oluşum çok sağlam görünüyor. Eğer öğle çalıştırmasındaki gibi bir Atlantik siklonu çıkıp işi bozmazsa çok kaliteli bir sistem alabiliriz. Umarım bu sefer makus talihimizi kırarız. Bunlar da dün geceki müthiş çalıştırmadan resimler.
500 hpa, 850 hpa.
Ahmet Ağaoğlu na havale edelim sistemi hocam, bi kere gelir desin yeter. “Bu sistem gelir mi dediler, gelir dedim gelecek!” Başka çaremiz kalmadı artık 🙂
Ali Ağaoğlu’ndan da bir sonuç çıkaramazsak ”Avrupa hava hakları mahkemesi”ne başvuracağım, Kafkasları, ABD’yi, Batı ve Orta Avrupa’yı, Asya’yı kısacası her yeri vurdun bir bizi vurmadın diye dava açacağım 🙂 Şaka bir yana da hocam, bu da bizi etkilemezse havadan bayağı bir soğurum.
Soğumazsın, kar bağımlılık yapan vefasız sevgili gibidir, kaç kere başkasına giderse gitsin vazgeçemezsin 🙂
Benimki de isyan hocam 🙂 Tabii ki soğuyamam, o bir sevdadır…
Bu sistem bizi etkilemezse çok kelleler gidecek çoook! 🙂
Kelle gitmez Santiago. Son 5 sistemde kelle gitmemisse bunda da gitmez. 3 kar tanesini havada gorduk mu hersey unutulur gider 🙂
Ozan Mert İsviçre’ye gittiğinden beri durum bu. Kaçıralım Ozan’ı 🙂
Bu bir sea effect mi?
Hayır – Havadelisi.
https://havadelisi.wordpress.com/derslik/sorular-cevaplar/
İlk soruya ve cevaplara bakın.
Madem DMİ ECMWF’ye üye, neden onların modelini değil de MM5 modelini kullanıyor? Aynı doğalgaz anlaşmaları gibi, modeli kullansa da kullanmasa da 20 senelik sözleşme imzalayıp her sene parasını tıkır tıkır ödeme durumu falan mı var ortada acaba? Burası Türkiye, her şeyi beklerim.
ECMWF küresel model, MM5 sınırlı alan modeli bildiğim kadarıyla. ECMWF’i de kullanıyorlar, ama sadece yorumluyorlar, kendileri çalıştırmıyorlar. MM5 daha yüksek alansal çözünürlükte çıktı üretiyor.
Farklı bir ayrıntıyı daha paylaşayım. Lokal model (MM5, WRF, HIRLAM v.b.) çalıştırmak için her halükarda küresel bir modele ihtiyacınız var, lokal modelin çalışacacağı başlangış koşullarını, lokal modele bildirmeniz gerekiyor. Dolayısıyla lokal model çalıştırmada önce ECMWF, GEM, UKMET, GFS gibi küresel modellerden birinin başlangıç koşullarını alarak, lokal modelinizi çalıştırırsınız.
Küresel ve lokal model arasında en önemli farklardan biri; küresel modelin hava kütlellerinin hareket hızını hesap ederken hava kütlesi içerisindeki dikey hareket hızlarının hesaba katılmamasıdır. Bunun iki nedeni vardır; 1-Sistemim yatay hızının yanında dikey hızlarının ihmal edilebileceği 2-Şu anki bilgisayar imkanlarının küresel model grid (tahmin) noktalarında 240 saate kadar bu hesaplamayı yapabilmesi için oldukça uzun sürelere ihtiyacı olması. Bu açığı ise sınırlı alanlarda çalışan lokal modeller doldurur. Yani daha küçük alanlarda model çalışırsa, bu süre kullanılabilir bir süreye düşmektedir. Lokal modeller, hava kütlesi içerisinde dikay hava hareketlerini de hesaba kattıkları için, mevcut atmosfer koşullarını daha iyi simüle ederler. Bu nedenle, yağış miktar tahminlerinin konumunu ve miktarını gerçeğine daha yakın olarak dağıtırlar.
Dikey hızların hesaba katılmadığını nereden okudunuz, link verebilir misiniz? Teşekkürler.
http://www.heliosat3.de/e-learning/METR443/Chapter1.pdf Ayrıca hidrostatik/nonhidrostatik modellerle ilgili arama yaparsanız, bolca döküman bulabilirsiniz.
Anladım teşekkürler, GFS gibi küresel modellerde dikey hareketler hidrostatik denklemle temsil ediliyor evet, yani daha basit söylersek, düşeydeki iki nokta arasındaki basınç farkını sadece yer çekiminin ve havanın yoğunluğunun belirlediği varsayılıyor. Mesela bir kümülonimbüs içindeki şiddetli dikey hareketler hesaba katılmıyor.
şimdi geçen yıllarda akdeniz üzerinde alçak basınçlar oluşur, dönüş haretiyle güneyli rüzgarlarla birlikte yurdumuza girer. kuzeye çıktıkça da bu sefer yukardaki soğuk havayı poyraz olarak aşağı yani bize indirirdi. zaten lodosun peşi kardır bu yüzden derlerdi. hele azor biraz dikine yukarı çıkmışsa sağlı sollu soğuk hava ülkemize inerdi. azorun geçtim ama akdenizde oluşan alçaklar ara ara ülkemize güneyden girer sonra da soğuk havayı ülkemize sokardı. ama bu durum bu sene hiç olmadı,acaba sebebi akdenizin artık yüksek basınç alanı olmaya başlaması mı?
2-3 sene, hatta 5-10 sene devam eden atmosferik ısrarlar herhangi bir kalıcı değişime işaret etmez. Gün gelir yine tersine döner.
Günün sorusu bence bu olmalı. 2 kez ters köşe yapan atmosfer, bu sefer de mi aynı tarifeyi uygulayacak? Yoksa çekirge bir zıpladı iki zıpladı, artık zıplayamayacak mı? Yine aynı nakarat olmaz inşallah. Üstadıma basta olmak uzere, sonra Santiago arkadasımızın ve diger degerli dostların fıkırlerı onemlı. Bir de gecen gun paylasımda bulunmustu Santiago, 2 modeli takip ediyordu. Ve karsılastırmıstı. Orada durumlar nasıl paylasırsa bizimle sevinirim. Sevgiler.
Takip etmekten başka bir şey yapamayız, biz de senin kadar görebiliyoruz…
Sabah güncellemesi hem GFS hem de ECMWF’de iyi çıkmıştı. GFS öğle modeli ise soğuk havayı İskandinavya’ya paylaştırdığı için bizi teğet geçmiş, böyle git geller çok olacaktır, sabırla ve büyük umutlara kapılmadan beklemek zor olsa da en mantıklısı. Her şey olacağına varır.
amerika’da batı-doğu doğrultusunda uzanan dağların olmayışı ekstrem sıcaklıklar, ani sıcaklık değişimleri ve büyük çaplı hava olaylarıyla sonuçlanıyor. özeniyoruz onların dev sistemlerine ama türkiye aynı şartlarda olsaydı onlar kadar ucuza mal edemezdi bence öyle bir coğrafyada yaşamanın bedelini.
bu arada bu harita 3 şubat 2011’de ölçülmüş en yüksek sıcaklıkların haritası.
modellerde görünen o ki ayın 10’undan sonra her şey olabilir. ama özellikle her geçen saat kar sınırındaki diyagramların sayısı artıyor. zaten bir görünüp kaybolan bir daha bir kaç gün sonra tekrar görünen sistem büyük ihtimalle ülkemize geliyor. geçen seneki 27 ocak sistemi 15 gün önce kendini belli etmişti sonra kaybolup gitmişti. sonra tekrar geri geldi hem de fazla bir kayba uğramadan. şimdi de aynı şeyi ayın 10’undan sonra görüyorum. ekstrem sıcaklıkları (soğuk anlamında) ölçebileceğimiz bir sistem geliyor haydi hayırlısı
Daha çok var. 4 günde bile ne soğuklar heba oldu. Lütfen biraz geçmişten ders alalım. Bu sefer de kaybolur denecek bir veri yok ama temkinli olmayı öğrenelim.
Dediğin çok doğru bugünkü güncellemeler ne hale geldi…
Nao indisi önümüzdeki günlerde hep nötr civarlarında görünüyor. Ao da +4 değerlerinden nötre doğru inecek gibi. Bu da İskandinavya yükseğinin ya da Grönland civarındaki yükseğin kıta Avrupa’sına genişleyeceği, polar vortex’in de güneye doğru ineceğinin işareti (birkaç modeldir bu senaryo görüldüğü için diyorum). Daha sonra Ao biraz pozitife çıkacak gibi…Bu sayede Sibirya termik yüksek basınç alanı güneye inebilir mi diye kendi kendime soruyorum. Sizce bu sayede bu gerçekleşebilir mi hocam? Son İstanbul diyagramı da fena değil. Ortada sağlam bir soğuma olacağı belli ama, nereye ineceği, ne şiddette ineceğini zaman gösterecek. Geçen sistemde (1-2 şubat) Azor’un fazla genişlemesi sebebiyle soğuk pek yeterli girememişti. Bu sefer de yüksek basınç batıda kalıp, soğuk bize inmezse kahrolurum…
anadolu’nun güncel uydu fotoğraflarına nerden ulaşabiliriz? bu aralar her yer bembeyaz, merak ediyorum nasıl göründüğünü 🙂
Sağ sütunda bir link var ama ben pek kullanmıyorum. Çihiro ya da ayrıntı cevap verebilir onlar bu işlerden anlıyor.
http://rapidfire.sci.gsfc.nasa.gov/subsets/ Burdan bakabilirsiniz hergün güncelleniyor nasa tarafından
Şuraya alalım sizi 🙂
http://www.dmi.gov.tr adresinden –> Son durumlar —>Uydu görüntüleri —>Görünür (kanal) seçersen bulut yada sis yoksa karla kaplı alanları görebilirsin. (http://i1102.hizliresim.com/2011/2/3/3286.bmp) Ama görüntü kalitesinin daha iyi olmasını istiyorsan Batı Türkiye ve Doğu Türkiye linklerinden Terra ve Aqua uyduları, True color (gerçek renk-gözün algıladığı gibi), 721/762 bileşik kanal görüntülerinden (kar için ideal) birini seçerek ve 250 m., 500m., 1 km. çözünürlüklerinden birini seçerek bakabilirsiniz (kar örtüsünü bulut/yada sis yoksa görebilirsiniz, aksi halde sis/bulut perdelemesinden altındaki karı göremezsiniz. Bilgisayarınıza Google Earth programı varsa (yoksa bu adresten indirebilirsiniz) Bu linkten kanal ve çözünürlüğü seçtikten sonra resmin üzerindeki “Download KMZ file for GoogleEarth” linkini seçerseniz, çok güzel uydu görüntülerini Google Earth programının zengin içerik menüleriyle kullanabilirsiniz Bu konuda Denzli-Honaz dağından Afyon-Ispartaya doğru bakışla bir örneğin 3 boyutlu karlı alan bakımından koyuyorum.
Karla kaplı alanlara Google Earth içerisinden bakmanın diğer bir avantajı anlamında, Keban ve Karakaya barajlarının Malatya ve Elazığ çevrelerinin mikroklimasını nasıl etkilediğini ve karla kaplı baraj çevresinde göstermek amacıyla bölgenin 2 Şubat 2010 tarihli 3 boyutlu haritasını koyuyorum.
Afedersiniz ama siz DMİ’nin elemanı mısınız?
Hayır serbest çalışan bir makina mühendisiyim (doğalgaz proje tesisat) ama iyi derecede ingilizcem ve havaya olan ilgi alanımla (özellikle de uzaktan algılama sensörlerine olan ilgim) nedeniyle kendimi geliştirdim.
hocam ben de mak. mühendisiyim (endüstriyel tesislerin mekanik projelendirme işleri üzerine çalışmaktayım) ozan hocam da öyle acaba biz de mi bi problem var yoksa mak.müh. okuyanlarda mı 🙂 🙂
Sayın Ayrıntı;
Barajların mikro klima etkisi mutlaka vardır ama unutmayalım ki, baraj havzaları yükseltisi en az alanlarda bulunmaktadır. Doğal olarak baraj çevresindeki yüksek alanların kar örtüsü ile kaplı olması doğaldır.
hepinize teşekkür ederim 🙂
bu arada barajların etkisi konusunda biraz şüpheciyim. çünkü bölge zaten etrafına göre epey alçakta kalan vadilerden oluşuyor. mikroklimanın asıl sebebi barajlardan ziyade bölgenin yer şekilleri. barajın hiç mi etkisi yok? tabii ki vardır. ama barajın etki alanı baraj kıyısından itibaren birkaç kilometre içeriye kadar olmalıdır diye tahmin ediyorum.
Hocam, soğuk hava ağır olduğundan dolayı aşağı çöker kuralını çoğu kişi biliyordur herhalde. Diyelim üzerimize 850hPa’da -10C geldi, bu sistemin 2 gün kalmasıyla 4 gün kalması arasında yer seviyeleri sıcaklığı açısından bir fark olur mu? Yani aynı sıcaklıktaki soğuk hava daha fazla süre üzerimizde kaldığı için daha soğuk bir hava mı aşağıya çöker? Yoksa atmosferde böyle bir bağıntı kurulamaz mı?
Aşağı çöker çökmesine ama yüzeyde ne olup bittiği benim gözlediğim kadarıyla her zaman daha belirleyici oluyor. Yani mesela yerin güneşlenmeyle çok daha kolay ısındığı Şubat ortası ve sonundan itibaren 850 mb sıcaklığı kaç gün soğuk giderse gitsin, üst seviyedeki soğuk sahneyi terk ettikten sonra alt seviye sazı eline alıyor ve hemen ısınıyor. Güneşlenmenin etkisinin az olduğu Ocak ayında ise yer çok geç ısınıyor, özellikle kar örtüsü ve karasallık varsa bu daha da fazla geçerli.
“ayrıntı” rumuzlu arkadaşımızın/hocamızın modellerle ilgili paylaşımından sonra ECMWF ve GFS’i sürekli takibe başladım, ileri saatlerde genellikle uyumsuzdu iki model, 00Z güncellemesinde (sabah) neredeyse birebir çıkmış. 10-11-12-13 Şubat tarihlerinin animasyonlu karşılaştırması aşağıda.
Bu da Stokholm şehri için 2 gün öncesinin ve dünün öğle güncellemelerinin diyagramları. ECMWF ve GFS arasında 10 Şubat için kopma 2 gün önce başlamış, dün ise bu kadar da olmaz dedirtecek bir fark olmuş aynı tarihler için. Bu sabah güncellemesinde GFS doğru yolu bulmuş gibi görünüyor. Haydi hayırlısı..
Not: Diyagramlar 01.02.2011 12Z ve 02.02.2011 12Z güncellemeleridir. Sıcaklıklar yer seviyesidir.
Dün devamlı olarak “+”lar da dolaşan gfs bugünku tahminlerde ayın 11’inde -15 dereceye varan bir eğilim göstermiş ben bu siteye girdiğimden beri böylesini görmedim.. daha önce talihsiz olan şansımız geri mi dönüyor acaba… ve uzun süreli kalacağa da benziyor öyle yarım günlük falan da değil… gfs’in 1 haftalık tahminlerine de bel bağlamak istemiyorum 2-3 gün sonrasında bile büyük tutarsızlık görmüşken 1 haftada kim bilir neler değişir ama manzaranın çok güzel olduğu da aşikar…
Çok daha yakın zamanlar için benzer sertlikte görünen soğukların ne hale geldiğini hatırlatırım. Umarım bu sefer bu şekilde devam eder. GFS’nin uzun süreli çalıştırmalarına göre memleketi kara gömenlerin veya yazı getirenlerin ne kadar yanlış yaptıklarını birçok kereler gördük, gene görüyoruz, sıcak giden runlar değişiyor işte. Atmosfer kaotik bir şey, uzun süreli görünüm birdenbire tersine dönebiliyor.
dönek bu sistem ya -5 e kadar geri çekildi bile 😀 hayırısı bakalım beklemedeyiz…
Amerika’ya imreniyorum şu an. Fotolar.
Olağanüstü. Herkes bakmalı linke.
Gerçekten güzel görüntüler. Bizim hatıralarda kalan 85-2002, 2004, 2006 kışları bunun yanında, tabirimi mazur görün, cüce kalır.
Ben en çok 41. fotoğrafı beğendim ve insanların şehirde kayak takımı ile gezmesine imrendim. Biz de Ankara Kızılay Meydanı’nda öyle gezebilsek keşke 🙂
26. fotoğraf kardan ziyade donan yağmura benziyor.
Tam da benim istediğim gibi çok süper 🙂 fakat şu otoyolda kalan yüzlerce aracın nasıl kaldığı ve insanların araçları bırakıp can havli ile kaçtığını düşündüren şu görüntüler çok ilginç geldi bana ama hep diyorum ya şu blizzard’ın bizdeki karşılığı tipi değil bu başka bi şey bu afet gibi bi şey yahu. chicago favori şehrim her zaman.. fotolar için sirocco’ya teşekürler coştum vallaha fotoları görünce…
Kim imrenmez ki. Michigan çok felaketmiş, ayrıca göl buz mu tutmuş bana mı öyle geliyor?
Chicago’daki kar fırtınası tarihte 3. olmuş (İstanbul – Sıcak Kasım), en büyük kar fırtınası ise 1967 yılında olmuş (İstanbul – En sıcak Kasımlardan biri daha)..
Bu kadar tesadüfün üstüne bu şubat ayı soğuk geçmezse söylenecek bir söz kalmıyor..
Sistemin uydu görüntüleri burada, göllerdeki lake effecte dikkat..
Adamlar her sene bizim 1929 kışımızı yaşıyor. Ben de imreniyorum açıkçası…
Buna pek katılamıycam, eldeki, en azından bizlere ulaşan görseller 1929 senesinde kar kalınlığının bazı yerlerde (mesela zeytinburnu) 4- 5 metreye ulaştığını gösteriyor. Tabii ki yığmanın da büyük etkisi vardır , ama ben bir de 1929 kışı bir şehir efsanesi kitabını okumuş biri olarak geçen sene washington’da rekorlar kıran müthiş kar fırtınılarının bile 1929 kadar olamadığını düşünmekteyim, son chicago fırtınası ekstrem olmakla beraber kar kalınlığı açısından 87 senesindeki kar kalınlığını zorlayamamıştır, 1929 senesini anlatan kitapta mesela bazı geceler tek kalemde 1 metre karın yağdığı anlatılmış, tabii ki eksik bilgiler vardır ama benim izlenimlerim (en azından kitapta gördüklerim ve okuduklarıma göre) bunlardır…
Sizin de yazdığınız gibi 1929 biraz “efsane”. Kitaba ben de baktım. İstanbul’da 1 metre kar, nem bolluğu ve sea effect nedeniyle özellikle yüksekçe yerlerde zor bir şey değildir, ben Maslak’ta 2006’da bile kendim 55 cm ölçtüm. Ama 4-5 metre kar mümkün değil pek, yığılan karları gösterip 5 metre kar yağdı demek biraz saçma olmuş.
harika resimler! teşekkürler sirocco ! 🙂
ben en çok karın çıkardığı kapı kalıbının fotoğrafını sevdim.
Resimler süper! Kar hastası bir adamın Kanada’ya yerleşmesiyle ilgili bir yazı vardı Facebook’ta. İçinde argo olmasaydı kesinlikle paylaşırdım burada 🙂
Linkini verebilirsin.
Kar ölçümleriyle ilgili her istasyon yok ama birçok büyükşehri görebileceğiniz özet bir site veriyorum (http://www.ogimet.com/resynops.phtml.en). Site açılınca Country kısmına Turkey’i seçip send’e tıklarsanız, özet Türkiye durumlarını görebilirsiniz. Bu Fakat Prec. mm kısmını şu kayıtla değerlendirin. 00:00 UTC, 12:00 UTC saatlerinde istasyonların son 6 saatlik, 06:00 ve 18:00 saatlerinde ise istasyonların son 12 saatlik yağış kayıtları verilmektedir. Ama kar meraklıları için, aşağıda kar raporlarıyla ilgili bilgi vermek istiyorum. (Özelliklede amatörce meteorolojiyle ilgilenenlere balık tutmayı öğretmek adına…)
Yukarda verdiğim siteye girdiğinizde soldaki istasyon üzerine tıkladığınızda, o istasyonun günlük verilerini göreceksiniz (kodlanmış halde). Bu kod içerisinde l saat arayla (00:00, 06:00, 12:00 ve 18:00 UTC saatlerinde) kar bilgileri verilmekte olup, 333 den sonraki kod grubunda 931xy şeklindeki grup varsa o yere kar yağmış ve 6 saat içerisindeki yüksekliği cm. olarak verilmiş demektir. (93198 yada 93199 gibi rakamlar görürseniz, kar 1 cm. bile olmamış demektir.) İstasyonda toplam ne kadar kar varın cevabını (yeni yağan kar, eski karın zamanla yere oturması yada alttan erime v.b. süreç sonucunda) hergün saat
06:00 UTC’de yine 333 ‘lü grubun sonundaki 2 ile başlayan ilk grubdan sonra verilen 3/xyz (/ ile yerde karın olduğu anlaşılır) ile başlayan grubdan sonraki 4 ile başlayan kod grubunun son 3 hanesi cm. cinsinden toplam ne kadar karın oluğu şeklinde yansıtılır. 3/xyz den sonraki 4 le başlayan grubun son 3 hanesinde 997 veya 998 gibi mantıksız rakamlar görürseniz kar 1 cm dahi yok demektir.
Kütahyada yağan kar için örnek veri:
Yukarıdaki siteden Kütahya’ya tıklarsanız;
SYNOPS from 17155, Kutahya (Turkey)
18:00-> AAXX 29184
17155 1//// /3405 11005 21019 39019 4//// 52011 60012
333 10051=
(29 Ocak 18:00 UTC –> gözlem otomatik -insan olmadan yapıldığı için- kar bilgisi verilmemiş.)
12:00-> AAXX 29124
17155 11670 83403 10040 21013 39002 40137 57011 60021 70272 8552/
333 85635 88459 91110 93102=
(29 Ocak 12:00 UTC –> Son 6 saatte yağan kar yüks=2 cm’dir, 93102’den.)
06:00-> AAXX 29064
17155 11625 80000 11012 21015 39006 40151 52014 60202 77177 8552/
333 21015 3/102 47030 55000 70201 85635 88459 91107 93120=
(29 Ocak 06:00 UTC –> Son 6 saatte yağan kar yüks=20 cm’dir, 93120’den. TOPLAM kar yüksekliği=30 cm’dir 47030’dan)
yüks=20 cm’dir. 93120’dan)
00:00-> AAXX 29004
17155 1//// /2901 11006 21008 38996 40132 57012 60101=
(29 Ocak 00:00 UTC –> gözlem otomatik -insan olmadan yapıldığı için- kar bilgisi verilmemiş.)
18:00-> AAXX 28184
17155 11630 81203 10006 21015 39019 40176 57010 69912 77022 8552/
333 10033 85635 88459 91109 93100=
(28 Ocak 18:00 UTC –> Son 6 saatte yağan kar yüks=0 cm’dir, 93100’dan.)
Not 1: UTC= İngiltere saati olup, Türkiye kış saat ayarında 2 saat, yaz saat ayarında 3 saat daha ilerdedir.
Not 2: İstasyon veri Kodlarıyla daha fazla ilgilenenler için İngilizce kaynak http://allaboutweather.tripod.com/synopcode.htm, http://weather.unisys.com/wxp/Appendices/Formats/SYNOP.html)
Not 3: Eğer Türkiyede o saat için insansız gözlem verisi geldiyse (o saat için gözlem yapan yok-aletler otomatik gönderdi anlamında) bu grupları gözlem yapan insan yoksa hiç göremeyebilirsiniz.
Çünkü kar yüksekliği -en azından şimdilik- Türkiye’de insan katkısıyla yapılmaktadır.
Not 4: 00:00, 06:00, 12:00 ve 18:00 UTC saatlerinde gözlem istasyonları 333 grubundan sonra 931’le başlayan grubun o saatte o istasyondaki toplam kar miktarıyla ilgisi yoktur. Son 6 saat içerisinde kar yağmışsa ne kadar birikinti yaptığı anlaşılmalıdır. Resmi rakam için illa ki 06:00 UTC’deki gözlem verisinin 333 grubundan
sonraki 3/xyz (kar var anlamında) grubundan sonraki 4’le başlayan grupta aramak gerekir. Yada kabaca şöyle bakabilirsiniz.
Diyelimki, 06:00 UTC saatinde 3/ li grupla karın olduğunu anladık, 4×012 ile 12 cm toplam kar olduğunu anladık ve istasyonda karın devam ettiğini ve 931’li gruplarda 12:00 UTC saatinde 3 cm, 18:00 UTc’de 4 cm yağdığını gördük, kabaca (en kötü ihtimalle) sabah 12 cm karın üstüne +3+4 cm. daha yağarak toplamda 12+7=19 cm kar olabileceğini düşünebiliriz. (Tabi kar erimesi, karın zamanla yere oturması, yada arada yağmura dönüp, tekrar kara döndüğünü filan düşünmek gerekir)
İşte 29 Ocak sabahı 06:00 UTC (08:00 lokal saatle) Kar yükseklikleri:
Kütahya 30
Afyon 20
Yozgat 15
Eskişehir 9
Uşak 7
Sivas 5
Esenboğa 4
Erzurum 3
Kars 3
Konya 3
Kayseri 1
29 Ocak 06:00 UTC (08:00 Lokalden sonra önemli gördüğüm bazı merkezlerdeki son 12:00 (14:00 lokal) ve 18:00 UTC (20:00 lokal) saatlerinde yağan yeni kar yükseklikleri (29 Ocak 18:00 UTC (20:00 Lokal itibariyle olup bazı merkezlerde daha önceki kar yükseklikleri yukardadır, aşağıdakiler 6 şar saatlik taze yağan kar yükseklikleridir.
12:00 UTC 18:00 UTC
14:00 lokal 20:00 lokal
Gümüşhane 0 4
Sivas 4 10
Yozgat 7 4
Kırşehir 8 2
Kayseri 4 14
Konya 15 4
Niğde yağmurlu 5
Kütahya değer yok 2
Afyon 4 3
yarından itibaren izmir ve kıyı ege muğla civarlarına etkili yağış geleceği doğru mudur? ayrıca afyon eskişehir’in bazı bölgelerinde sıcaklıklar çıldırmış durumda acaba bunun özel bir sebebi var mıdır? çünkü çevresine göre inanılmaz soğuk…
Yağmurun geleceği doğrudur.
Harbiden sıkı soğuk var oralarda. Sebebi kar örtüsü olabilir ama Kütahya’da da kar var, orası o kadar soğuk değil. Gerçi ne kadarı kaldı yağan karların onu bilmiyorum.
Burada kar tabakasının hacmi küçüldü ve sertleşti. 6-8 cm arasında ancak var.
Ozan hocam zamanınız olursa merak ettiğim bir konu vardı. Trakya şu an itibarıyla -2 derece ama 850 hpa 0 dereceye yakın (modelde) yani yukarısı aşağıdan sıcak. Peki bu soğuk hava nereden aşağıya iniyor? Eğer daha yukarıdan iniyorsa 850 hpa yıda soğutması gerekmez mi? Bu verdiğim değerlerden daha uçukları da var tabii
Karasal özellik gösteren yerlerde kışın soğuma yer seviyesinde de oluşabilir, yukarı seviyelerden soğuk gelmesine gerek yoktur. Özellikle açık gecelerde bu böyledir.
Ömrümüzün en güzel yılları sıcak döneme denk gedi. Amerika’ya bakınca gözlerim doluyor. Soğuğun biri çıkmadan yenisi bindiriyor. Meksika’nın kuzeyinde ve Meksika Körfezi’ne kıyı olan eyalatlerde bile kar ihtimali var. Orda bu derece kuzey-güney hava hareketi varken bizde tam anlamıyla batı-doğu hava hareketi var. Şimdi 1 sene daha bekle. Mayıs, Haziran orajlarla uğraş, Temmuz , Ağustos ekstremlerle avun, Ekim, Kasım çok yağdı az yağdı derdi vb.lerle yetin. Seneye ne olacak o da belli değil 🙂 Bilemedik 2004’ün değerini ve 2006’ın muhteşem vuruşunu (Nazlı). Olumsuzum diye müneccimce diye, daha koca Şubat var diye bir sürü yazım yayımlanmadı ama gerçek tokat durumunda artık. 2011’in tanımı ‘Ayaz tesellimdir birkaç sulu sepken de amortimdir’. Ozan Deniz Çorlu’dan bildirdi.
——
3 Şubat, 07.50: Arkadaşlar GFS sabah çalıştırmasında çıldırdı. Hepimiz ortak sineriimjzle buna benzer bir durumun gerçeğe dönüşmesini sağlamalıyız. Herkesin emeğini, arzusunu ortaya koymasını istiyorum. Böyle çok goller attık, istediğimiz çok şeyi yaptık ve şimdi sırada bu olağan üstü çalıştırmasının gerçekleşmesi için tüm kalbimizi ortaya koymakta..
Ozan, birçok yorumunun neden yayımlanmaması gerektiğini yukarıdaki iki mesajınla kendin çok güzel özetlemişsin. İki tane tamamen bilim dışı, duyguya dayanan ve birbirinin karşıtı mesajı 12 saat arayla atmakta hiçbir sakınca görmüyorsun. Sonra da diyorsun ki neden yayımlamadın… İlk yorumunda “tokat gibi gerçek” diye dile getirdiğin şey ikinci yorumunda “sinerjiyle, emekle” üstesinden gelinebilir bir şey olmuş…
Soğuk Cephe Deneyi
Malzemeler
1 adet su ısıtıcısı (sayısı ne kadar fazla olursa o kadar iyi)
1 küçük ama dışardan direkt rüzgâr alabilecek bir oda
Deneyin yapılışı: Su ısıtıcı(ları)nıza yeterli seviyede su koyun. Su ısıtıcısının kapağına bir engel koyun ki kapağı açık kalsın ve su kaynadıktan sonra kendisini otomatik kapatmasın. Odanın kapısını kapatın ve içerisi sauna gibi olunca, ısıtıcıyı kapatın. Sonra birden camı açın. Bakın ne oluyor ? 🙂
Not: Deney sırasında, dışarının -2’nin altında olması deneyi verimli kılıyor. Deney sırasında güvenlik açısından, su kaynatıcınızı başı boş bırakmayın.
Örtü yapıyor mu??? 😀
kar yağdırmıyor 🙂
gerçek delilik bu işte 🙂 sakın denemeyin diye bi uyarı lazım bu mesajın başına 🙂
Odanın içinde gelişen bir kümülonimbus sağanağa neden oldu 🙂
Doğu Anadolu’da sıcaklıklar gündüz bile -12, -15 arasında bu gece çok soğuk olacak galiba.
Avustralya’nın kuzeydoğusundan karaya çıkacak bir tropikal siklon (kasırga), çok büyük sorunlara yol açacak gibi. ”Yasi Kasırgası” çok kuvvetli görünüyor. Bu 500 hpa haritasında görüldüğü gibi Kasırga’nın merkezinde basınç 970 milibar’a kadar düşecek. Yüzey rüzgarlarının hızı 250 km’ye kadar çıkacak gibi.
Olay budur. Bence takip edilmeli… adamlar saat saat olacakları anlatmış bu ne yahu nasıl bir teknoloji sanırım hürriyet grafikleri avustralya meteorolojisinden almış…
Evet, bu resim Avustralya meteorolojisinden alınmış. Bence ”Yasi kasırgası”nın getirebileceği muhtemel şartları çok güzel açıklıyor bu resim. Şu sıralarda queensland eyaleti açıklarında bulunan kasırga, akşam saatlerinde karaya çıkacak gibi. Daha önce bu eyalette büyük bir sel olayı yaşanmıştı. Umarım benzer görüntüler yaşanmaz.
Of, bunun hodograf görüntüsünü çok merak ettim!
Bu saatin tersi yönünde dönüyor olmalı o halde öyle değil mi?
Hayır, kasırga güney yarım kürede olduğu için dönüş hareketi saat yönünde oluyor.
Merhabalar. Size bazı sorularım olacağını belitmiştim. Şu an iznim dolayısı ile iletebiliyorum. (Kar açısından tatsız bu dönemi en azından bilgilenerek geçirelim) (Eğik yazılar bana aittir – Havadelisi)
1- Bu kadar kaotik bir sistem olan hava olayları ile ilgili tahminlerde, diyagramlarda perturbasyon ile oluşan çıktılar arası fark bana yine de küçük gözüküyor. Başlangıç koşullarına bu kadar bağımlı bir sistemde daha büyük farklılıklar beklerdim. (Bazen birbirinin taban tabana zıttı çıktılar üretiyor senaryo runları. Çok farklı değillerse, demek ki başlangıç koşullarında çok fazla değişiklik yapılmıyor, ya da farklılık yaratacak kadar çok zaman geçmiyor, ben böyle yorumlardım)
2- Modellere coğrafi bölgelerin yapılaşma, nüfus, yakıt tüketimi gibi kentsel özellikleri katılıyor mu? (Tam bilmiyorum, ama sanmıyorum. En azından küresel modellerde bu tip ince ayrıntılara girilmiyor. Arazi kullanım bilgileri katılıyor ama onu biliyorum, yani bir yerin orman mı şehir mi olduğu modelde dikkate alınıyor. Çözünürlük düşükse dikkate alsanız da pek etkisi olmayacaktır öte yandan.)
2- Temel olarak bahsedilen siklon ve antisiklon (Basra, Azor, İzlanda, Sibirya) lar dışında kalan örneğin dünkü yazınızda geçen Akdeniz siklonu gibi siklonlar da yerel kalıcı mı yoksa geçici cephe sistemlerinin sonucu mu oluşuyor? (Onlar gezici, yani dediğinizi gibi cephe sistemlerine bağlı olarak ortaya çıkıp genel dolaşımda yönlerini buluyorlar)
3- Alçak basınç-yüksek basınç sınır bölgelerinin yağış açısından özelliği nedir? Tek başına bir alçak basınç sistemi yağış açısından çevresindeki basıç sistemleri ile ilişkilendirilmeden yorumlanabilir mi ? (Hayır yorumlanamaz, çok kuru alçan basınçlar da vardır (mesela Basra alçağının uzantısı olan ve yurdumuzda yazın görülen termal alçaklar), çok derin olmayan ama çok yağış getiren alçaklar da vardır, yağacak yağış miktarı mutlak nem oranına ve daha başka etkenlere bağlıdır.)
Biliyorum sorular uzun belki çoğu da “naif” ve zannedersim sizin de tez çalışmanız var. Ama benim de doç. sınavım var ve çalışmayıp meteo ile ilgili yanıtlarınızı bekliyorum 🙂 (Çok uzun yazamadım sanırım ama zamanım tahmin ettiğiniz gibi az, size de doçentlik sınavınızda başarılar hocam)
Teşekkürler ve sevgiler
Ankara’dan cmtem
Hızlı yanıt için teşekkürler. Daha soru çok ancak vakit dar. Bu güzel site için harcadığınız vakitten çalmak istemem. Ben yine de ara ara, çok vakit almadan, sorarım. Bir de kar olsaydı çalışmak daha kolay olacaktı ama neyse. Artık hem sorular hem umutlar bol karlı 2012 kışı için.
Sevgiler
cmtem
Nazar boncuğu 🙂 GFS 384. Saat
Ben de tam kimse 10 Şubat GSF çıktısı için yorum yazmasın sonra sistem rahatsız oluyor diyecektim 🙂 Ama bu 16 gün sonrası oluyor. Bunu hiç uyandırmasaydık keşke 🙂
Bu kışın en iyi görüntüsü, bunu duvar kağıdı yapmazsak olmazdı faseay 🙂
Aynı çıktıya tekrar bakarmısın ben arada dağlar değil okyanuslar kadar fark görüyorum bu resimle alakası bile yok. Yanlış yere mi bakıyorum?
15 gün sonrasının hiçbir tutarlılığı olmadığı için 6 saat sonraki güncellemede değişti işte.
Bu 180 sonrasının tahminini yapmasın gfs bence. Hatta yüzde yüz tam tersi oluyor ve komik duruma düşüyorlar.
Saat 22.50 itibariyle Eskişehir-Afyon bölgesi, rekor gelir mi acep? -18 olan yer Eskişehir, Çifteler istasyonu…
Anlamıyorum ya o bölgede sıcaklıklar acayip düşüyor gece vakti. Oysa Eskişehir merkezde durum normal sayılır. Rakım farkı da yok. (Özellikle Eskişehir ile ilçesi Çifteler arasında). Yerel etkenler ne olabilir ki başka o kadar yakın mesafede?
Eskişehir Çİfteler şu an -24 derece, Afyon -22 ile 2006 rekorunu egale etti, Şubat rekorunu (-19) ise geliştirdi (referans periyodu 1975’ten bu yana)… Feci soğuk var. Çifteler’de daha fazla kar olabilir, ayrıca bazı yerler radyasyonla ısı kaybına daha müsaittir, birkaç kilometrede bile büyük farklar olur bu tip gecelerde…
Afyon -24’le tüm rekorlarını yerle bir etmiş, ogle saatleri yaklaşmasına rağmen hala -15 gorunuyor.
Arkadaşlar, Afyon’un minimum ekstrem değeri: -27.2 c(28 Aralık 1948). Ayrıca havaalanında 2006’da -27.0 C kaydedildi. Yani dün geceki sıcaklık ekstrem değer değil.
Doğrudur, benim elimdeki verilere de baktım, tam olarak söylediğiniz gibi. Rekor ancak DMİ’nin belirttiği referans periyodu için geçerli (1975’ten bugüne). 2006’daki havaalanı değerinden ise haberim yoktu, teşekkürler.
Şu anda Digitürk’te İz tv’de İstanbul ve kış belgeseli var ( adı Boğaz Dondu ) 87 kışından güzel görüntüler var. Miktad Kadıoğlu konuşuyor şu anda jet akımlarından vs bahsediyor ve bir yandan da wetter modellerini inceliyor:)