Bugünkü toplam yağış listesinde istasyonların yarısı yok. Nereye kayboldular acaba? Yine ne sorun var muhteşem MGM bilgisayarlarında acaba? Bıktık ya. Valla bıktık. Biz şikayet etmekten bıktık, bunlar kötü iş yapmaktan bıkmadı.
100 e yakın olduğu şu saat itibarıyla tespit edilen yitirdiğimiz insan sayımızla ve başkentimiz Ankara’nın ortasındaki bu katliamla Türkiye artık kesinlikle Afganistan…Irak ve Suriye (hatta Boko Haram Nijeryası) gibi derin bir bataklığa sürüklenmiş bir ülkedir!Ölenlerin içinde üniversiteli öğrenciler..doktor ve mühendis adayları da olduğundan artık dayanılacak hal kalmamıştır.Suruç katliamının neredeyse kopyası olan bu katliamın kimler tarafından tezgahlandığı da kimlerin arkasından yönettiği de çok açıktır…İçlerinden havadelisi olup bu siteyi…twitter veya facebook sayfasını takip edenler olabileceği düşüncesi bile beni kahrediyor!Hepsine rahmet diliyorum!En basit demokratik haklarını kullanan insanları katleden canileri ve tedbir almayan sorumluları (bu yazıyı yazan ve bu yazıyı okuyanların bile can güvenliği olmadığı) bu güzel ülkeyi yakmayı başaranları kınıyorum…
Saygılarım ve kaygılarımla,
Herkese merhabalar 🙂
Sonunda bir karar verdim ve Prag’ı seçtim. Şuan buradayım, şehirin tam merkezinde olmasamda yakınım. 11 Ekim’den başlamak suretiyle 15’ine kadar felan baya soğuk havalarla haşır neşir olacağız burada. Ama gol olur mu olmaz mı bilemiyorum bana hafif bir şansım var gibi geliyor ama ? 😀
Fransız Rivierası’nda (Fransa’nın Akdeniz kıyısındaki sahil şeridi) geçtiğimiz hafta sonu çok şiddetli yağışlar etkili olmuş. Cannes şehrine 3 saat içerisinde 180 mm yağış düşmüş. 16 kişi ölmüş. 15 kişi kaybolmuş. Bodrum’daki 231 mm yağışı düşününce diyorum ki gene de ucuz atlatmışız. http://thewatchers.adorraeli.com/2015/10/04/ragging-floods-sweep-cote-d-azur-france/
Söz konusu yağışlarla ilgili bir başka bilgi daha. Cannes şehri bir saat içerisinde 106 kg, iki saat içerisinde 175 kg yağış almış. Nice şehrinde de bir saatlik zaman dilimi içerisinde düşen en yüksek yağış rekoru kırılmış.
İstanbul’daki bazı istasyonların Eylül ayı meteorolojik verilerini paylaşmak istiyorum.
Kartal istasyonu:
Ortalama max sıcaklık:28,9
Ortalama min sıcaklık:20,85
Toplam yağış:97,4 mm
Toplam yağışlı gün sayısı:7
Kilyos istasyonu:
Ortalama max sıcaklık:27,4
Ortalama min sıcaklık:20,1
Toplam yağış:109,2 mm
Toplam yağışlı gün sayısı:9
Sarıyer istasyonu:
Ortalama max sıcaklık:27,2
Ortalama min sıcaklık:20,2
Toplam yağış:99,1 mm
Toplam yağışlı gün sayısı10
Ümraniye istasyonu:
Ortalama max sıcaklık:27,5
Ortalama min sıcaklık:18,65
Toplam yağış:117,7 mm
Toplam yağışlı gün sayısı:8
Sinan (Bağcılar 90m. Başakşehir 140m.)
Merhaba, Bağcılar’a ilk meteoroloji istayonunu kurmuş bulunmaktayım. Kullandığım istasyon PCE-FWS 20. Peki ben bu istasyonu internette nasıl yayınlıyabilirim? Yardımcı olur musunuz? 🙂
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Haydi yarışalım 🙂 Aşağıdaki fotoğraf Türkiye’nin hangi bölgesinde çekilmiştir? İl-İlçe olarak söylemelisiniz. Madem kar delisi herkes, bu kadar çok karın nereye yağmış olabileceğini de bulabilirsiniz 😀 Yarın akşam ya da Pazar sabahı açıklayacağım, bakalım kim bilecek 😀
Kuzeydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz arasında bir yerdir bence, Kars Ardahan falan olabilir. Çünkü o kadar şiddetli soğuk, ve bu kadar birikim yapabilecek bir yağış Türkiye’de başka nerede olur bilmiyorum.
A)Sertavul Geçidi B)Gülek Geçidi C)Ovit Geiçidi D)Ardahan Sahara diye devam edebilirdim…Hepsi olabilir…
Ama internet her zaman doğru ve temiz bilgiyi,cevabı verir : Ağrı Dağı Zirvesi :))))
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Doğru cevap Artvin-Şavşat olacaktı 🙂 Artvin’i Ardahan’a bağlayan Sahara geçidi imiş. El NiNo’nun adeta fotoğrafı kendi çekmiş gibi 12 dakika içinde geçidine varana kadar doğru cevabı bilmesi bileğinin hakkıyla kazanmadığı anlamına geliyor. Ya daha önce bu fotoğrafın olduğu haberi okudu ya da başka bir şey. Kendisinden bir açıklama bekliyoruz.
Bu nedenle arkadaşı diskalifiye ediyor ve en yakın cevabı veren Hüseyin Yılmaz’ı birinci ilan ediyorum 😀 Şahsen ben de bu kadar birikimin Bitlis-Bingöl taraflarında olabileceğini düşünürdüm hep. Ne yerler var daha keşfedilmedik kim bilir…
Eyvallah, çok teşekkür ederim 🙂
Şu mantıkla düşündüm ; Bu kadar çok kar yağabilecek yer denizden gelen nemi kara dönüştürecek yüksek dağlarla çevrili olmalı ve bu kadar çok karın eridemen durabileceği yer çok soğuk bir yer olmalı diye düşündüm,
Ülkemizde en soğuk yer Kuzeydoğu Anadolu diye biliyorum, oraya en yakın nem kaynağı ise Doğu Karadeniz,
Bu şekilde düşününce o karara vardım, ama yanlış da düşünmüş olabilirim, şans eseri yaklaşmış olabilirim yani 😀 😀 😀 😀
Çihiro Hocam…Kabul..İnternet ortamı “Ağrı zirvesi cevabımla” beni fena yanılttı.. :)) Ama sizden ricam , tahmin sıralamasında ben de 2.olabilir miyim 🙂 Çünkü cevaplarımın içinde şık halinde Ardahan Sahara vardı da…(NOT: ElNino arkadaşa bir gönderme yapmışım gibi olmasın bilmeden…yani yanlış anlaşılmasın “en temiz bilgi internet ortamında” diyerek ;))
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Sizi de 2. yaptım gitti 😀 Zaten ödül yok 😀 Ben insanlardaki bu kazanma hırsını anlamıyorum. Şurada kendi aramızda dandik bir yarışma yapıyoruz. Fotoğrafa bak, tahminini yap… Olay budur. Ama ben kazanacağım hırsı var ya işte… Üşenmeden internette görseli araştırmalar filan. Neyse bir şey demiyorum daha da 🙂 Siz yanlış anlamayın. Laf gideceği yeri bilir 😀
Saygıdeğer Hocalar..bizleri kötü yola düşüren başta Steve Jobs ve saz arkadaşlarıyla rakibi ama aynı zamanda arkadaşı olan Bill Gates ve saz arkadaşları olmuştur :)) Kendilerinden bizleri düşürdükleri bu durum için açıkça şikayetçi olmakla beraber..müşteki sıfatıyla bulunduğumuz internet denen pavyonuna düşen biz garibanlara daha da vurmamanızı rica ederiz,..:)) Saygılar..
İnternet Pavyonu Çalışanları
Gece kaldığım milli parkın bekçisinin cep telefon numarasını internetten bir şekilde bulmuş bir annenin oğluyum, ben de interneti ve gogılı gerektiğinde en iyi şekilde kullanıp her türlü bilgiye ulaşırım, ancak o görseli gogıla sormak aklıma gelmiş olmasına rağmen oyunu kurallarına göre oynamak istediğimden kopya çekme yoluna başvurmadım.
Ödül konmadı ama ödül olarak kazanan arkadaşlarımızın isteklerine göre şehirlerine özel kar, sağanak yağış, oraj, optik hadise v.s. duaları edilebilir. İkinci ve üçüncü olan arkadaşlarımızın şehirlerine özel olarak daha düşük dereceli dualar edilebilir. 🙂
İnternette dolanıp duran “Kanada’ ya yerleşen İzmirli” yazısını uyarlayarak sizlere hitap eder hale getirdim. Umarım hoşunuza gider. 😀 Beğenenler istediği gibi anonim olarak paylaşabilirler.
—
Kanada’ ya yerleşen bir Havadelisi’ nin günlüğü…
Sevgili günlük….
13 Ağustos’ ta Kanada’ daki yeni evime taşındım. Çok heyecanlıyım. Burası çok güzel. Dağlar muhteşem. Onların karla kaplı hallerini görebilmek için sabırsızlıkla beklerken buzul çağındaki halini hayal ediyorum.
14 Ekim. Burası Dünya’ nın en güzel yerlerinden birisi. Sıcaklık gündüzleri bile tek haneli değerleri görmeye başladı. Dağlara ilk kar düştü bile. Ben de bisikletime atlayıp dağlara çıktım ve yılın ilk karıyla tanıştım. Havanın soğumasıyla beraber optik hadiseler görünmeye başladı. Geçen gün yalancı güneş gördüm. Büyüleyiciydi.
23 Ekim. Sonbahar manzaralarının tadına doyamıyorum. Çok güzel fotoğraflar çektim. O fotoğraflarla kesin ödül alırım.
1 Kasım. Sararmış ağaçların üzerine yılın ilk karı yağdı. Etraf büyüleyiciydi, daha bir güzel oldu. Islak kardı ama olsun. Ayaklarımın ıslanmasını umursamadan saatlerce yürüyüş yaptım, bisiklet sürdüm.
18 Kasım. Tekrar kar yağdı. Hem de 15 santim. Sıcaklık gündüz dahi sıfırın üstüne çıkamadı. Kasım ayı bile böyleyse kim bilir kış ayları nasıldır……. Marmara sahillerinde alışkın olmadığım hareketler bunlar. Kışın bile 15 santim karı bulunca sevinçten dört köşe oluyoruz, burada Kasım ayında bile hava döktürüyor. 🙂
13 Aralık. Bir gecede yarım metre kar yağdı. Ben de küreğimi kaptığım gibi zevkle kar küredim. İşe geç kaldım ama patronum bana kızmadı. Kar küremekten zevk aldığımı anlayan patronum bana işyerimin önünü boydan boya kürettirdi. Akabinde yorgunluk kahvemi içerken yağmaya devam eden karı izlemek büyük keyifti. Bu havadeliliği resmen virüs gibi.
15 Aralık. Sıcaklık -17 derece. Muhteşem bir yalancı güneş oluştu. Sonra etrafında tanımlayamadığım başka optik hadiseler de göründü. Gecesinde kuzey ışıkları görünmeye başladı. Burası hayallerimin bölgesiymiş.
3 Ocak. Bulunduğum kasabaya sağlam bir GEK (Göl Etkili Kar) bandı isabet etti ve üç gündür gökgürültüleriyle birlikte durmaksızın kar yağıyor. Fırtına şeklindeki rüzgar da cabası. En son ölçtüğümde 1.5 metre taze kar vardı. Kar küremekten bıkmadım. Bıkacağımı sanmıyorum. Kar küremekten yorulan komşularım evlerinde siesta yapmasına rağmen durmaksızın kar küremeye devam etmem sayesinde caddeleri kardan temizleyen kar temizleme şirketi bana yüksek maaşla iş teklifi yaptı. Ben de bisiklet fabrikasındaki işimi bırakıp oraya geçtim. Ancak eski patronum “istediğin zaman geri dönebilirsin” dedi. Sonra da eski iş arkadaşlarım ve patronumla kar topu savaşı yaptık. Ben kazanmadım ama olsun.
17 Ocak. Sıcaklık -25 derece. Gece yıldız şeklinde kar tanelerinden oluşan kar yağışı görüldü. Var olan karın üstüne 10 santim kristal kar yağdı. Etraf buz pisti gibi olsa da bu havada bıkmadan, buzun üstünde bisiklet sürerek işe gidip kar temizleme aracımın koltuğuna oturmak büyük bir zevk. Burada İzmirli biri arkadaşım var, her kar yağdığında küfürler ediyor. Sinirden meslektaşlarımın burnunu yamultup mahkemelik oluyor. Dandik kar küreği kullandığından kürek kırıp duruyor. Kardan nasıl nefret eder, kara nasıl küfreder bilmiyorum. Hem sadece kar yok ki.. Optik hadisesi var, kutup ışığı var, trafikte saygı var. Var babam var. Gerçek hava deliliği budur.
9 Şubat. Bu gün yılın en soğuk günü yaşanıyor. Sabaha karşı sıcaklık -45 dereceydi. Hava o kadar soğukki evin camları dondu ve evin camlarında buz kristalleri oluştu. Gündüz bile sıcaklık -30′ un üstüne çıkamayınca günün anlam ve önemini kutlamak için havaya bir sürahi dolusu kaynar su attım ve anında kara dönmesini izledim. Hava aşırı soğuk olduğundan bize izin verildi. Evden dışarı çıkmamamız gerektiği söylenmesine rağmen havaya kaynar su atma töreninden sonra bisikletimle komşu kasabaya gidip geldim.
15 Şubat. Yakındaki göl donduğu için GEKli kar yağışı oluşamadı ama gelen cephesel bir sistem 80 santim kar yağdırdı. Gece karı seyretmek için uyumadım. O kadar kar yağdı, yine de kardan bıkamıyorum. Önceki yıllarda Türkiye’ den Kanada havasını takip ederken Kanadalı havadelilerinin abarttıklarını düşünüyordum ama aksine mütevazi bile olmuşlar. Bildiğimden, beklediğimden çok daha fazla kar yağdı..
1 Mart. İş arkadaşımdan ödünç aldığım arabayla 300 kilometre uzaktaki bir şehre giderken büyük bir geyiğe çarptım. Geyiğe bir şey olmadı ama araba biraz çizildi. Geyiğin canı sağ olsun. Yollar yaparak onların yaşam alanlarını bölmüşüz, onların da yolları kullanma hakları var. Arkadaşıma hasarın parasını zevkle ödedim.
13 Mart. “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır” sözü burada gerçek oldu. İki günde 120 santim yağdı. Evden zor çıktım. Ama bu kara değer. Evimin önündeki karı küredim, sonra da işe gidip şehrin caddelerini makineyle küredim. Sağlam metal bir kar küreği aldığım için kış boyunca hiç kürek kırmadım.
1 Nisan. Şaka gibi ama 30 santim daha yağdı. Yahu Nisan ayında bu kadar kar yağarmıymış…. Burası Kanada.. Yağar. Gece de kuzey ışıkları göründü. Ortalık çok neşeli.
13 Mayıs. Bahar tam geldi derken 3 santim daha kar yağdı. Sıcaklık -5′ e düştü. Buradaki Türk arkadaşlarım bu kış gördüğüm onca kara rağmen kar heyecanımı halen yitirmemiş olmama çok şaşırıyorlar.
1 Haziran. Öğlene doğru ateş gökkuşağı oluştu. Öğleden sonra mevsimin ilk yağmuru yağmaya başladı ve süper hücre oluştu. Bulunduğum kasabayı iri dolu tanelerinin de olduğu bu fırtına kılpayı sıyırıp geçti.
12 Haziran. Bisiklet turu yaptım. Kanada kırlarında çiçekler içinde bisikletle bahar gezintisi yapmak ne hoşmuş. Uzaklarda bir kurt sürüsü gördüm. Çok güzellerdi.
31 Temmuz. Ben burayı çok sevdim ve vatandaşlık başvurusu yapmaya karar verdim. Zaten işyerim benden ayrılmak istemiyordu. Maaşıma da zam yaptılar. İzmirli küfürbaz güneş delisi çoktan buradan ayrıldı. Canı sağ olsun. Ama ayrılırken çok iyi ayrıldık. İzmir’ e vardıktan sonra bana yeni kış sezonu için 5 kilo toz Rize çayı yolladı. Türkiye’ den başka bir arzum olunca da bana bir şeyler gönderecek. Ohh misss……
Hayır, bu ilk kez paylaşılıyor. Yazmayı paylaşmadan bir kaç dakika önce bitirdim hatta. İzmirlinin hikayesi bu değil. Detaylarına bakarsanız, sıfırdan yazılmış bir günlük olduğunu anlayabilirsiniz. Hatta aralarda İzmirli’ nin hikayesine attığım kartoplarını (dokundurmaları) da fark edebilirsiniz. 🙂
Kışın ilk tahminlerini ne zaman yayınlayacaksınız? Eminim benim gibi pek çok merak eden vardır. Reklam ve popülarite peşinde olan haberci ve forum sitelerinden uzak durduğumu, onlara değil, sizlere inandığımı hatırlatayım. 🙂
Adana’da yine çok ciddi bir fırtına etkili oldu. Sağanak yağış yine muson yağmurunu andırırcasına şiddetliydi. Yıldırımlar ise gerçekten korkutucuydu. Saat üç itibariyle yağış hafiflemiş durumda.
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Rekoru kıl payı kaçırdık. Dün maksimum sıcaklık 1,8 derece daha yüksek olsaydı Konya’nın gelmiş geçmiş en sıcak Eylül ayı olacaktı bu Eylül. İkincilik de bir rekordur benim gözümde 😀
Gelmiş geçmiş en sıcak Eylül olabilmesi için sadece maksimum sıcaklıklara bakmak yetersiz bence. Minimum sıcaklıklara da bakabiliyor musun? Aslında en doğrusu günlük ortalama sıcaklıklara bakarak hesap yapmak.
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Bence çok bir şey fark etmez. Gündüz sıcaklık ne kadar yüksekse gece sıcaklığı da ona göre yüksek oluyor. Yine gündüz ne kadar düşükse gece de ona göre düşük oluyor sıcaklık. Verilere bir bakayım, elimde varsa karşılaştırma yaparım. Pek fark çıkacağını sanmıyorum. Maksimum ve minimum sıcaklıkları toplayıp ikiye bölüp ortalama sıcaklığı hesaplamaya çalışabiliriz ama yine sağlıklı olmaz. Çünkü günlük ortalama sıcaklığı saatlik değerlerle hesaplıyorlar. 6 ya da 3 er saatlik ölçümlerle yapılıyor sanırım.
dogukocatepe (Kayışdağı / İstanbul 130m)
Yukarı seviye sıcaklıklarında büyük değişimler olmadığına göre bir günün maksimum sıcaklığının düşük olmasının nedeni daha yüksek nem olabilir, yüksek nem olursa bir sonraki gecenin sıcaklığı da o kadar düşmez. 🙂 Yani aynı şey değil bana göre.
Önceki gece rüyamda Bursa Radarı’ nın açıldığını gördüm. Ancak fonu turunculu idi. Hani radar sayfasının ilk açıldığı günlerdeki hali gibi. Bu sebeple bayağı tatsız tuzsuzdu. Yine de mutlu olmuştum. Bakalım hakikaten ne zaman devreye girecek…….. Kasım’ dan önce halka açılmasını diliyorum.
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Anca rüyamızda görürüz zaten 😀 Ben de Karaman radarını bekliyorum dört gözle.
Akçakoca kuzeye bakmıyor mu ? Lodos o kıyılarda dalga yapmaz ki, haber yanlış olabilir mi acaba yoksa Lodos’un benim bilmediğim meteorolojik bir etkisi mi var denize ?
Atlantik Sandy’den beri süren suskunluğunu bozacak gibi görünüyor. Juaquin kasırgası önümüzdeki hafta sonu ABD doğu kıyılarını, özellikle de orta-Atlantik bölgesini vurabilir. Artık klasikleştiği üzere 3 günlük sürede bile önemli model farklılığı var. ECM siklonu sağa kırıp Atlantiğe taşırken öğlen GFS’si Virginia-Maryland kıyılarından karaya çıkacak bir rota öngörmüş. GFS’de bu bölge ve eski memleketim Washington DC 200-300 mm yağış ve kasırga şiddetinde rüzgar öngörmüş. Bakalım neler olacak.
Bu sabahki çalıştırmalarda da mutabakat sıfır. GFS 700 km’lik kaymayla siklonu New York’tan karaya çıkartmış. ECM’nin hiç o taraklarda bezi yok, Atlantiğin karanlık sularına sürmüş eşeğini. Tahminciler kafayı yiyecek.
Bir kaç gün önce Achoo (Hapşuu) Sendromu’ na yakalandığımı keşfettim. Araç kullanımı dışında hayati tehlikeye yol açmayan, genelde genetik rastlanan, yaygın sayılan bir olgu. Yaklaşık iki haftadır optik hadise var mı diye Güneş’ e doğru bakınca istemsiz olarak hapşırıyorum veya hapşırma isteği geliyor. Son bir senedir atmosferik optik hadiselerle ilgilendiğim için güneşli havalarda parlak gökyüzüne çok daha sık bakıyorum bu alışkanlık bende garip bir allerjik durum yaratmış olabilir. Önceden hiç yoktu. Şimdilik dozunda olduğundan eğlenceli oluyor. Ancak durum ne aşamaya gelirse gelsin optik hadiseleri takip etmeden duramam. Hava deliliğimin bende oluşturduğu bu ilginç yan etkiyi paylaşmak istedim. Bu sabah güneşe doğru kasten bakıp güneş sebebiyle hapşırınca gol sevinci yaşadım adeta. 🙂 Bakalım güneş hapşırmalarımın dozu zamanla artacak mı, bu kıvamda mı kalacak merak ediyorum.
Genellikle alerjik rinit (saman nezlesi) bulunan kişilerde görünen bir sendrom. Mevsimsel olarak artar veya azalır. Evet, genetiktir. Genellikle anne ve babadan geçer. Polen alerjiniz varmı acaba?
Sadece çam ormanlarında bir şeye alerjim var. Çam koza böceğiyle alakalı bir şeye. Onun dışında alerjim yok. Saman nezlesi belirtileri göstermiyorum, ama sinüzitim var. Bazı zamanlarda sinüslerim dolarak ağrı yapıyor.
Konuyu havaya bağlayalım. Parlak gökyüzüne optik hadise gözlemlerim sebebiyle sık sık bakmam hapşırma sendromuna yol açmış olabilir mi?
Normal olarak yaz aylarında Karadeniz sıcaklık konusunda pek cömert olmaz. 1 Ekim gelmesine rağmen bir akşam bile hırka giyme gereği duymadım. Önceki yıllarda ağustos aylarında bile üşürdüm. Bu yıl çok istisna bir yıl oldu.
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Modellerde iki değişim oldu. Birincisi Çarşamba gününe verdikleri şiddetli yağışı ikiye bölüp bir kısmını Pazartesi-Salı’ya çektiler 😀 İkincisi etkilenecek bölgeyi biraz daha batıya kaydırdılar. Son Euro4 güncellemesine göre yarın öğleden sonra ve gece yarısı şiddetli yağıştan en çok etkilenecek bölge İstanbul-Avrupa yakası ve Trakya’nın doğusu:
ECM sabah güncellemesinde buna benzer bir senaryo öngörüyordu. Fakat bu akşamki güncellemesinde Boğaz çevresini de şiddetli yağış alanına sokmuş. Anadolu yakası ve İzmit çevresi için riskli gün ise Çarşamba. Diyagram da hatıra olarak dursun şurada 😀
Yazıyı yazmakta gecikince senin ve diğerlerinin bu güzel paylaşımları burada kalacak. Ana sayfaya yazı yazınca buradan kopyalayıp oraya da yazarsanız çok iyi olur. Blogda bu sene eski havayı yakalasak güzel olur. Çok boşladık.
Nostaljik.D.Ataşehir
Herkese merhabalar, sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Ben şahsen yazarım. Coşkuyu geri kazandırmaya kendimce çalışırım. Fakat siz yeter ki sık mesajlarımdan dolayı bana kızmayın. 🙂
Commandouz (Bayrampaşa-148 m)
Haklısın çok boşladık.. Artık bu sistemle ritim tutarız sanırım.
Bu arada Meteogroup son derece başarılı tahminler üreten ve Ecmwf verileri kullanan bir sitedir. Siteyi uzun zamandır takip eden biri olarak daha önce hiç böyle birşey görmemiştim. 3 gün için tam 200 mm. yağış öngörüsü var. Tabii ki bu kadar olmama ihtimali daha yüksek ancak durum yine de ciddi gözüküyor.
İsabetli tahminleriyle bilinen Euro4 bu sefer fena sallamış, en azından öyle olduğunu umuyorum. Kendisi Salı öğlene kadar toplam 507 mm yağış vermiş Trakya’ya
Berk Kardeşim :)) “Ya tutarsa” o kanal doğal yollarla açılır mı bilmem ama feci bir doğal afet ile çok kaybımızın olacağı kesin…”bir müslüman olarak ölümüzü yıkamayı” da öğrenseydik iyiydi..!
Uludağ’ın zirvesi 2540 metredir. Yukarıdaki tahminde rakım 2000 metre yazıyor. Demek ki zirve yukarıdaki tahminden 2.5 derece daha soğuk olacak. Yani gece sıcaklık 1.5 derece civarı seyredecek. Yağışın kuvveti de az değil. Bence 3-4 cm’lik örtü mümkün zirveye yakın bölgede.
Yarın sağanak yağışın ve okul servislerinin de katılımıyla İstanbul’ un geleneksel trafik şenlikleri başlıyor. İstanbul’ da yaşayıp, yarın yola çıkacak olanlara sabırlar dilerim.
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
İstanbul başta olmak üzere Marmara’nın doğusu ve Batı Karadeniz için tehlike çanları çalıyor. Adana, Bodrum ve Hopa’dan ders çıkarıldıysa eğer bölge halkı ve yetkililerin şimdiden tedbir alması gerekir. Şu günlerdeki yağışlı sistemlerin kısa zaman dilimleri içerisinde ne kadar yüksek miktarlarda yağış bıraktıklarını aşağıdaki yorumlarda görüyoruz. ECMWF’in özellikle Salı günü için Batı Karadeniz kıyılarında çok yüksek miktarlarda yağış beklentisi var. Bölge ile alakam olmadığı halde beni bile tedirgin etti. Çünkü bugünlerde yağmur bulutta durduğu gibi durmuyor 🙂
ECMWF afet senaryosundan vazgeçmiş, ancak bu kez NOAA sitesindeki yeni GFS, çarşamba akşamına kadar İzmit-Cengiz Topel’ e 113.7 mm yağış vermiş. İyi-kötü bir şeyler yağacak, bir yerlere fena yağacak ama nereye boşalır göreceğiz. Adana örneğinde olduğu gibi az yağışın beklendiği bir yeri piyangodan çıkan rekorluk sürpriz bir fırtına fena ıslatabilir belki.
Dün için Rize Çayeli istasyonları veri açıklamamış. Gerçi Çayeli merkezde istasyon olmadığı için dün akşam kısa süreli olarak sadece merkezde etkili olan yağışın kaç mm olduğunu öğrenemeyeceğiz.
Zırt pırt attığım mesajlarla kalabalık yaratmak istemiyorum ama bunu paylaşmazsam olmaz. Size ayıp olur.
GFS’ nin son güncellemesinde tüm hafta için verdiği 77.7 mm yağış beklentisiyle birlikte ECMWF sadece salı günü için İzmit’ e 201.7 mm yağış vermiş. İzmit’ in günlük yağış rekoru 14.08.2001 tarihinde 125.8 mm idi. O yağışın yaklaşık 100 mm’si bir saat içinde boşalmıştı. O gün İzmit’teydim. Çarşıda yakalamıştık ve şehir merkezindeki pek çok caddenin asfaltları zarar görmüştü. Bakalım ECMWF’ nin bu abartılı tablosu gerçekleşip yağış rekorunu getirecek mi……..
Son sistemde harikalar yaratan Kartepe’ ye bu sistemde kaç yüz mm yağış düşer merak ediyorum. Yuvacık Barajı sadece bu sistemle ağzına kadar dolabilir gibi.
3B Meteo sitesinden ballar, pardon buzlar damlamaya devam ediyor. Geçen kış Kuzey Amerika’ yı donduran kutup girdabının Avrupa’ ya yerleşme olasılığından söz edilmiş.
Mümkün mü bilmem ama görseldeki gibi bir basınç yerleşimi olup, gereğinden fazla batıya yerleşecek olursa lodostan başımızı kaldıramayabiliriz.
Kutup girdabı gerçekten yakınlarımıza gelirse en iyi şekilde misafir eder, tadını çıkarırız. Ancak gelmezse de canımız sağ olsun.
Aslın da şu görüntü de Türkiye’nin Batı ve Kuzey batı kesimleri de pek bir şanslı duruyor …sebebi de elbette , jet rüzgarlarının kuzeyin de kalmamız , ama olur da beklenenden daha batıya yerleşirse ( tabi ki gerçekleşirse ) dediğiniz gibi lodos manyağı olup , soluğu terapistler de alabiliriz…
Aslında kutup girdabı gerçekten Avrupa’ ya yerleşmeye karar verirse ülkemiz için gerçek efsane de olabilir, tersine efsane de. İkisinin arasında keskin bir çizgi olur. Beklenenden biraz daha doğuya yerleşirse 1929 kışı ayarında bir kış yaşanabilir. Daha batıya konumlanırsa 2007′ den bile ılık bir kış söz konusu olabilir.
Yarından itibaren başlayacak serinlemeyle umarım optik hadise sezonu açılır.
Melik Ahmet Taştan’ın verdiği bilgiye göre, 22/23 Eylül 2015’te Bodrum’da etkili olan yağışlı sistemde bir saatlik zaman dilimi içerisinde en yüksek miktarda yağış 22 Eylül akşamı saat 21 ile 22 arasında 55 mm olarak ölçülmüş.
Kaynak: https://twitter.com/Nowcasting_Turk/status/646580043033018368
17-18 arası 30 kg , 21-22 arası 55 kg olarak kaydedildi. Diğer saatlerde de 10-20 kg arası yağışlar var.
Ozan Hocanın verdiği bilgiye göre, 24 Ağustos 2015 tarihinde Hopa’daki sel felaketinde ise bir saat içerisinde düşen en yüksek miktarda yağış 51.5 mm idi.
Kaynak: https://orajsevdalisi.files.wordpress.com/2015/09/hopakayc4b1t_adsc4b1z.png
21 Eylül 2015 tarihinde Adana Bölge İstasyonu’nda ise saat 13.03 ile 14.03 arasında bir saat içerisinde 76.8 mm yağış düşmüş.
Kaynak: https://orajsevdalisi.files.wordpress.com/2015/09/adana78yac49fc4b1c59f_adsc4b1z.png
Ben Adana’da böyle bir yağışın etkili olmasına halen inanamıyorum. Verilerde bir hata yoksa eğer, 2015 yılında bir saat içerisinde düşen en yüksek miktarda yağış olarak kayıtlara geçebilir.(Bu yıl içerisinde 60 dakika içinde 76.8 kilogramdan daha yüksek bir miktarda yağış ölçüldüyse onu bilemem.)
Gerçekten de muazzam bir fırtına. Keşke bu yağış esnasında şehrin kuzey kesiminde bulunan evimde değil de Bölge İstasyonu’nun olduğu civarda bulunsaymışım. Çok şey kaçırmışım gibi hissediyorum :(.
Ve ben hala bu sistemle ilgili detaylı bir analiz bulamadım :(. Bulduğum tek bilgi ise, güneyli rüzgarların Akdeniz’den taşıdığı nemli hava kütlesinin kentteki ısının etkisiyle hızla yükselmesi sonucu ani ve şiddetli yağışa yol açtığına dair bir bilgi. Bana çok yüzeysel bir bilgi gibi geldi. Keşke daha detaylı bir analiz bulabilseydim.
Dün akşam Akmeşe civarlarında oluşan ufak kütlede oluşan yıldırım ve şimşekler Kerpe’ den dikkatimi çekti. Yakaladığım en iyi yıldırım bu oldu. Zaten bundan sonra bir daha çaktığını görmedim. Fırtına bana uzak olduğundan gökgürültüleri zorlukla duyuluyordu. https://locoturchia.files.wordpress.com/2015/06/bbk_2843b.jpg
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Bodrum’a selden önceki 3,5 ay boyunca toplam 1 kg yağış düşmüş. Sonra bir yağmış pir yağmış. 24 saatte 209,1 kg!
Sabah Bodrum, Yahşi Yalısı, kendi ölçümüm ile 6.5 kg daha yağış aldı, Sel sonrası, su gelmediği için, çatının giderinden elde ettiğimiz yağmur suları ile idare edeceğiz.
Şu MGM’nin cihazlarını ve bütçesini bu sitedeki havadelilerine verseler eminim Dünya’daki en iyi meteoroloji kurumlarından biri ortaya çıkar. Ama işte tutku ve merak olmayınca böyle bir rezillik çıkıyor ortaya.
Sıkıntıyı Çeşme’de yaşarız diye apar topar Bodrum’dan çıkıp gece yarısı Çeşme’ye gittim.. Ancak golü Bodrum’da yedik… Bizde ciddi bir hasar yok. Ancak Bodrum geneli gerçekten zor durumda. 😦
Çeşme’ye gelince, yerler bile doğru dürüst ıslanmadı. 🙂
Bu da Adana sel ve altyapı felaketi…
2 saatte yağan yağmur miktarı yıllık miktarın 1/4 kadarıymış…2 saatte 102-129 kg arası yağış..50 yılın rekoru deniyor bu kadar kısa sürede bu kadar miktar için! http://www.dha.com.tr/adanada-saganak-yagis_1030774.html …
Bodrum,Yahşi Yalı, 5 m. Tüm bahçe, su ile kaplandı. Halen yağmur devam ediyor. Bodrum yağış açısından tarihi bir günü geride bırakıyor. Can ve mal kaybı haberi olmaması sevindirici. 150 mm çoktan aşıldı. Tahmin edebileceğiniz gibi bu bir rekor.
Bodrum’da sel felaketi desem yanlış olacak..”Bodrumda beton felaketi..”
Zira zaten altyapı olmadığından bir de üzerine rantsal talan..yağma ve sonuç!
Bilim ve doğal olanın yerini hangi zihniyet alırsa alsın sonuç hep hüsran olur..büyük geçmiş olsun hem Bodrum yerlilerine hem de tatilcilere!
Bu geceyarısı şehir meydanı… https://youtu.be/W1Hl629AZUw
Bu da gündüz geliyorum diyen aşırı yağış hali..
Bodrum’a bu sabah 8 de bayram tatili için geldim. Yağmur sabah saat 9 dan beri şiddeti azalmadan devam ediyor. İstanbul’ds bugüne kadar gördüklerim yağmur degilmis. Sabaha kadar 200 kg’ı bulabilir. Anlatılmaz yaşanır.
Bodrum değil ama Muğla merkezde yaptım askerliğimi. Memlekette bir ayda yağan yağışın yarım günde yağdığını gördüm orada. Sözünüze birkaç imza bile atarım. 😀
Bugün Bodrum dünkü Adana’yı bile solladı. Şu saatlerde 110 mm’yi aşmış durumda ve daha da sürecek. Bayram tatili için orayı seçenlere de değişik bi sürpriz oldu.
Rahmetli Demirel hayatta olup aktif siyasette olsaydı..Gıdığını gerdanını süzerek.. “Netice itibarıyla Bodrum’u sel vurmuştur…fevkalade üzücü bir hadisedir..binanaleyh sel bodrumu vurmayacaktı da çatıyı mı vuracaktı.?” diye beyanatı patlatırdı.. :))
Hepinizin bayramı kutlu olsun..kesmeyerek bağışladıklarınızla Allah’a yaklaşacağınız yakınlaşacağınız nice mutlu bayramlara!
21 Eylül 2015 Adana yağmurunun resmi kaydıdır. Adana Bölge 112.6 mm, Şakirpaşa Havalimanı 47 mm, İncirlik Meydan 26.5 mm, Çukurova 43.4 mm, Sarıçam ise 37.1 mm olmuş. Gerçekten çok lokal bir bölgede aşırı miktarda bir yağış etkili olmuş. Şehir merkezi ile banliyöler arasındaki yağış farkı muazzam boyutta. Belediye ise Seyhan şehir merkezinde 137 mm yağıştan bahsediyor. Saygıdeğer Ozan Hoca’nın ve diğer uzman arkadaşların bu yağışla ilgili düşüncelerini çok merak ediyorum. Elde birtakım veriler varsa bu verileri de keşke paylaşsak :). Çünkü hiçbir modelde böyle bir yağış yoktu. Nasıl bir sistemdir bu? Nasıl gelişmiştir ve bu miktarda bir yağışa yol açmıştır? Ve niçin bu kadar sınırlı bir alanda etkili olmuştur? Gerçekten çok ilginç bir hava olayı değil mi saygıdeğer hava delileri?
Bugünkü toplam yağış listesinde istasyonların yarısı yok. Nereye kayboldular acaba? Yine ne sorun var muhteşem MGM bilgisayarlarında acaba? Bıktık ya. Valla bıktık. Biz şikayet etmekten bıktık, bunlar kötü iş yapmaktan bıkmadı.
Neler yaşıyoruz MGM ile, neler duyuyoruz MGM ile ilgili bir bilsen… Dersin ki şu halimize şükür.
MGM iftaharla sunar…Sonbahar Kış radar görüntü ve istasyon delirmeceleri :))
https://youtu.be/JlPENxzYwWY
Gelişmiş..az gelişmiş..gelişmekte olan…bunların hiçbiri bize uymuyor! Türkiye için ‘gelişmeye niyeti olmayan ülkeler’ sınıfı daha uygun…
100 e yakın olduğu şu saat itibarıyla tespit edilen yitirdiğimiz insan sayımızla ve başkentimiz Ankara’nın ortasındaki bu katliamla Türkiye artık kesinlikle Afganistan…Irak ve Suriye (hatta Boko Haram Nijeryası) gibi derin bir bataklığa sürüklenmiş bir ülkedir!Ölenlerin içinde üniversiteli öğrenciler..doktor ve mühendis adayları da olduğundan artık dayanılacak hal kalmamıştır.Suruç katliamının neredeyse kopyası olan bu katliamın kimler tarafından tezgahlandığı da kimlerin arkasından yönettiği de çok açıktır…İçlerinden havadelisi olup bu siteyi…twitter veya facebook sayfasını takip edenler olabileceği düşüncesi bile beni kahrediyor!Hepsine rahmet diliyorum!En basit demokratik haklarını kullanan insanları katleden canileri ve tedbir almayan sorumluları (bu yazıyı yazan ve bu yazıyı okuyanların bile can güvenliği olmadığı) bu güzel ülkeyi yakmayı başaranları kınıyorum…
Saygılarım ve kaygılarımla,
Herkese merhabalar 🙂
Sonunda bir karar verdim ve Prag’ı seçtim. Şuan buradayım, şehirin tam merkezinde olmasamda yakınım. 11 Ekim’den başlamak suretiyle 15’ine kadar felan baya soğuk havalarla haşır neşir olacağız burada. Ama gol olur mu olmaz mı bilemiyorum bana hafif bir şansım var gibi geliyor ama ? 😀
Tarsus iyi yağış alıyor sıra Adana’ya geliyor.:)

Tuzla’da bugün 46.6 mm yağış kaydedildi. Bu da sahilin hali:

46 mm’de bu hale geliyor hemde kaç saatte düştü bilmiyorum ama çok kısa süre değildir.
Yağışın büyük kısmı yarım saat içinde düştü.
Taş çatlasa 15 dakika yağmıştır. Fotoğraf Uludağ Üniversitesi’nden

Fransız Rivierası’nda (Fransa’nın Akdeniz kıyısındaki sahil şeridi) geçtiğimiz hafta sonu çok şiddetli yağışlar etkili olmuş. Cannes şehrine 3 saat içerisinde 180 mm yağış düşmüş. 16 kişi ölmüş. 15 kişi kaybolmuş. Bodrum’daki 231 mm yağışı düşününce diyorum ki gene de ucuz atlatmışız.
http://thewatchers.adorraeli.com/2015/10/04/ragging-floods-sweep-cote-d-azur-france/
Söz konusu yağışlarla ilgili bir başka bilgi daha. Cannes şehri bir saat içerisinde 106 kg, iki saat içerisinde 175 kg yağış almış. Nice şehrinde de bir saatlik zaman dilimi içerisinde düşen en yüksek yağış rekoru kırılmış.

Toros dağlarının ortasında sıra sıra yağmur kütleleri dizilmişler ama biz hala klima çalıştırıyoruz şuan 30 derece. 😦

GFS 1800 metre grafiklerinin linki değişti herhalde, yeni linki bulabilen var mıdır ?
İstanbul’daki bazı istasyonların Eylül ayı meteorolojik verilerini paylaşmak istiyorum.
Kartal istasyonu:
Ortalama max sıcaklık:28,9
Ortalama min sıcaklık:20,85
Toplam yağış:97,4 mm
Toplam yağışlı gün sayısı:7
Kilyos istasyonu:
Ortalama max sıcaklık:27,4
Ortalama min sıcaklık:20,1
Toplam yağış:109,2 mm
Toplam yağışlı gün sayısı:9
Sarıyer istasyonu:
Ortalama max sıcaklık:27,2
Ortalama min sıcaklık:20,2
Toplam yağış:99,1 mm
Toplam yağışlı gün sayısı10
Ümraniye istasyonu:
Ortalama max sıcaklık:27,5
Ortalama min sıcaklık:18,65
Toplam yağış:117,7 mm
Toplam yağışlı gün sayısı:8
Merhaba, Bağcılar’a ilk meteoroloji istayonunu kurmuş bulunmaktayım. Kullandığım istasyon PCE-FWS 20. Peki ben bu istasyonu internette nasıl yayınlıyabilirim? Yardımcı olur musunuz? 🙂
Haydi yarışalım 🙂 Aşağıdaki fotoğraf Türkiye’nin hangi bölgesinde çekilmiştir? İl-İlçe olarak söylemelisiniz. Madem kar delisi herkes, bu kadar çok karın nereye yağmış olabileceğini de bulabilirsiniz 😀 Yarın akşam ya da Pazar sabahı açıklayacağım, bakalım kim bilecek 😀

Van-Bahçesaray karayolu…
Ovit Dağı? Kartepe’ de demek isterdim ama Kartepe’ de çekilen böyle bir fotoğrafta arka planda illa ki ağaçlar bir şekilde görünürdü.
Artvin – Ardahan Sahara Geçidi
Kuzeydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz arasında bir yerdir bence, Kars Ardahan falan olabilir. Çünkü o kadar şiddetli soğuk, ve bu kadar birikim yapabilecek bir yağış Türkiye’de başka nerede olur bilmiyorum.
İstanbul-Avcılar
😀
Hocam bu kış da böyle olur mu???
Accu’yu takip edin.
Bitlis, Tatvan.
Bana Bitlis gibi geliyor ama sizin Konyalı olmanızdan mütevellit risk alıyorum ve Seydişehir diyorum 🙂
Artvin ve Ardahan arasındaki Sahara Geçidi demek istiyorum.
A)Sertavul Geçidi B)Gülek Geçidi C)Ovit Geiçidi D)Ardahan Sahara diye devam edebilirdim…Hepsi olabilir…
Ama internet her zaman doğru ve temiz bilgiyi,cevabı verir : Ağrı Dağı Zirvesi :))))
Doğru cevap Artvin-Şavşat olacaktı 🙂 Artvin’i Ardahan’a bağlayan Sahara geçidi imiş. El NiNo’nun adeta fotoğrafı kendi çekmiş gibi 12 dakika içinde geçidine varana kadar doğru cevabı bilmesi bileğinin hakkıyla kazanmadığı anlamına geliyor. Ya daha önce bu fotoğrafın olduğu haberi okudu ya da başka bir şey. Kendisinden bir açıklama bekliyoruz.
Bu nedenle arkadaşı diskalifiye ediyor ve en yakın cevabı veren Hüseyin Yılmaz’ı birinci ilan ediyorum 😀 Şahsen ben de bu kadar birikimin Bitlis-Bingöl taraflarında olabileceğini düşünürdüm hep. Ne yerler var daha keşfedilmedik kim bilir…
Eyvallah, çok teşekkür ederim 🙂
Şu mantıkla düşündüm ; Bu kadar çok kar yağabilecek yer denizden gelen nemi kara dönüştürecek yüksek dağlarla çevrili olmalı ve bu kadar çok karın eridemen durabileceği yer çok soğuk bir yer olmalı diye düşündüm,
Ülkemizde en soğuk yer Kuzeydoğu Anadolu diye biliyorum, oraya en yakın nem kaynağı ise Doğu Karadeniz,
Bu şekilde düşününce o karara vardım, ama yanlış da düşünmüş olabilirim, şans eseri yaklaşmış olabilirim yani 😀 😀 😀 😀
Çihiro Hocam…Kabul..İnternet ortamı “Ağrı zirvesi cevabımla” beni fena yanılttı.. :)) Ama sizden ricam , tahmin sıralamasında ben de 2.olabilir miyim 🙂 Çünkü cevaplarımın içinde şık halinde Ardahan Sahara vardı da…(NOT: ElNino arkadaşa bir gönderme yapmışım gibi olmasın bilmeden…yani yanlış anlaşılmasın “en temiz bilgi internet ortamında” diyerek ;))
Sizi de 2. yaptım gitti 😀 Zaten ödül yok 😀 Ben insanlardaki bu kazanma hırsını anlamıyorum. Şurada kendi aramızda dandik bir yarışma yapıyoruz. Fotoğrafa bak, tahminini yap… Olay budur. Ama ben kazanacağım hırsı var ya işte… Üşenmeden internette görseli araştırmalar filan. Neyse bir şey demiyorum daha da 🙂 Siz yanlış anlamayın. Laf gideceği yeri bilir 😀
Hay ağzına sağlık. Kaç kişi “aratınca çıkıyor ehehehe” yazmış, gerçekten bravo size arkadaşlar çok zekisiniz.
Saygıdeğer Hocalar..bizleri kötü yola düşüren başta Steve Jobs ve saz arkadaşlarıyla rakibi ama aynı zamanda arkadaşı olan Bill Gates ve saz arkadaşları olmuştur :)) Kendilerinden bizleri düşürdükleri bu durum için açıkça şikayetçi olmakla beraber..müşteki sıfatıyla bulunduğumuz internet denen pavyonuna düşen biz garibanlara daha da vurmamanızı rica ederiz,..:)) Saygılar..
İnternet Pavyonu Çalışanları
“Bu resmi google arama motorunda ara” seçeneği çok işe yarıyor. 😀 http://www.haber3.com/artvini-ardahana-baglayan-sahara-gecidinden-4-metrelik-kar-manzaralari-1216238h.htm
4 metrelik kar kalınlığı Kartepe’ de bazı kışlarda mümkündür.
Gece kaldığım milli parkın bekçisinin cep telefon numarasını internetten bir şekilde bulmuş bir annenin oğluyum, ben de interneti ve gogılı gerektiğinde en iyi şekilde kullanıp her türlü bilgiye ulaşırım, ancak o görseli gogıla sormak aklıma gelmiş olmasına rağmen oyunu kurallarına göre oynamak istediğimden kopya çekme yoluna başvurmadım.
Ödül konmadı ama ödül olarak kazanan arkadaşlarımızın isteklerine göre şehirlerine özel kar, sağanak yağış, oraj, optik hadise v.s. duaları edilebilir. İkinci ve üçüncü olan arkadaşlarımızın şehirlerine özel olarak daha düşük dereceli dualar edilebilir. 🙂
Yarışmanın kuralı belirtilmemiş. Google’dan arama yapmadan yazın denilseydi, tabii ki yazmazdık.
Her şey kural mı? Birazcık aklını kullanabilen bir insan bu kadarını düşünebilir.
İnternette dolanıp duran “Kanada’ ya yerleşen İzmirli” yazısını uyarlayarak sizlere hitap eder hale getirdim. Umarım hoşunuza gider. 😀 Beğenenler istediği gibi anonim olarak paylaşabilirler.
—
Kanada’ ya yerleşen bir Havadelisi’ nin günlüğü…
Sevgili günlük….
13 Ağustos’ ta Kanada’ daki yeni evime taşındım. Çok heyecanlıyım. Burası çok güzel. Dağlar muhteşem. Onların karla kaplı hallerini görebilmek için sabırsızlıkla beklerken buzul çağındaki halini hayal ediyorum.
14 Ekim. Burası Dünya’ nın en güzel yerlerinden birisi. Sıcaklık gündüzleri bile tek haneli değerleri görmeye başladı. Dağlara ilk kar düştü bile. Ben de bisikletime atlayıp dağlara çıktım ve yılın ilk karıyla tanıştım. Havanın soğumasıyla beraber optik hadiseler görünmeye başladı. Geçen gün yalancı güneş gördüm. Büyüleyiciydi.
23 Ekim. Sonbahar manzaralarının tadına doyamıyorum. Çok güzel fotoğraflar çektim. O fotoğraflarla kesin ödül alırım.
1 Kasım. Sararmış ağaçların üzerine yılın ilk karı yağdı. Etraf büyüleyiciydi, daha bir güzel oldu. Islak kardı ama olsun. Ayaklarımın ıslanmasını umursamadan saatlerce yürüyüş yaptım, bisiklet sürdüm.
18 Kasım. Tekrar kar yağdı. Hem de 15 santim. Sıcaklık gündüz dahi sıfırın üstüne çıkamadı. Kasım ayı bile böyleyse kim bilir kış ayları nasıldır……. Marmara sahillerinde alışkın olmadığım hareketler bunlar. Kışın bile 15 santim karı bulunca sevinçten dört köşe oluyoruz, burada Kasım ayında bile hava döktürüyor. 🙂
13 Aralık. Bir gecede yarım metre kar yağdı. Ben de küreğimi kaptığım gibi zevkle kar küredim. İşe geç kaldım ama patronum bana kızmadı. Kar küremekten zevk aldığımı anlayan patronum bana işyerimin önünü boydan boya kürettirdi. Akabinde yorgunluk kahvemi içerken yağmaya devam eden karı izlemek büyük keyifti. Bu havadeliliği resmen virüs gibi.
15 Aralık. Sıcaklık -17 derece. Muhteşem bir yalancı güneş oluştu. Sonra etrafında tanımlayamadığım başka optik hadiseler de göründü. Gecesinde kuzey ışıkları görünmeye başladı. Burası hayallerimin bölgesiymiş.
3 Ocak. Bulunduğum kasabaya sağlam bir GEK (Göl Etkili Kar) bandı isabet etti ve üç gündür gökgürültüleriyle birlikte durmaksızın kar yağıyor. Fırtına şeklindeki rüzgar da cabası. En son ölçtüğümde 1.5 metre taze kar vardı. Kar küremekten bıkmadım. Bıkacağımı sanmıyorum. Kar küremekten yorulan komşularım evlerinde siesta yapmasına rağmen durmaksızın kar küremeye devam etmem sayesinde caddeleri kardan temizleyen kar temizleme şirketi bana yüksek maaşla iş teklifi yaptı. Ben de bisiklet fabrikasındaki işimi bırakıp oraya geçtim. Ancak eski patronum “istediğin zaman geri dönebilirsin” dedi. Sonra da eski iş arkadaşlarım ve patronumla kar topu savaşı yaptık. Ben kazanmadım ama olsun.
17 Ocak. Sıcaklık -25 derece. Gece yıldız şeklinde kar tanelerinden oluşan kar yağışı görüldü. Var olan karın üstüne 10 santim kristal kar yağdı. Etraf buz pisti gibi olsa da bu havada bıkmadan, buzun üstünde bisiklet sürerek işe gidip kar temizleme aracımın koltuğuna oturmak büyük bir zevk. Burada İzmirli biri arkadaşım var, her kar yağdığında küfürler ediyor. Sinirden meslektaşlarımın burnunu yamultup mahkemelik oluyor. Dandik kar küreği kullandığından kürek kırıp duruyor. Kardan nasıl nefret eder, kara nasıl küfreder bilmiyorum. Hem sadece kar yok ki.. Optik hadisesi var, kutup ışığı var, trafikte saygı var. Var babam var. Gerçek hava deliliği budur.
9 Şubat. Bu gün yılın en soğuk günü yaşanıyor. Sabaha karşı sıcaklık -45 dereceydi. Hava o kadar soğukki evin camları dondu ve evin camlarında buz kristalleri oluştu. Gündüz bile sıcaklık -30′ un üstüne çıkamayınca günün anlam ve önemini kutlamak için havaya bir sürahi dolusu kaynar su attım ve anında kara dönmesini izledim. Hava aşırı soğuk olduğundan bize izin verildi. Evden dışarı çıkmamamız gerektiği söylenmesine rağmen havaya kaynar su atma töreninden sonra bisikletimle komşu kasabaya gidip geldim.
15 Şubat. Yakındaki göl donduğu için GEKli kar yağışı oluşamadı ama gelen cephesel bir sistem 80 santim kar yağdırdı. Gece karı seyretmek için uyumadım. O kadar kar yağdı, yine de kardan bıkamıyorum. Önceki yıllarda Türkiye’ den Kanada havasını takip ederken Kanadalı havadelilerinin abarttıklarını düşünüyordum ama aksine mütevazi bile olmuşlar. Bildiğimden, beklediğimden çok daha fazla kar yağdı..
1 Mart. İş arkadaşımdan ödünç aldığım arabayla 300 kilometre uzaktaki bir şehre giderken büyük bir geyiğe çarptım. Geyiğe bir şey olmadı ama araba biraz çizildi. Geyiğin canı sağ olsun. Yollar yaparak onların yaşam alanlarını bölmüşüz, onların da yolları kullanma hakları var. Arkadaşıma hasarın parasını zevkle ödedim.
13 Mart. “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır” sözü burada gerçek oldu. İki günde 120 santim yağdı. Evden zor çıktım. Ama bu kara değer. Evimin önündeki karı küredim, sonra da işe gidip şehrin caddelerini makineyle küredim. Sağlam metal bir kar küreği aldığım için kış boyunca hiç kürek kırmadım.
1 Nisan. Şaka gibi ama 30 santim daha yağdı. Yahu Nisan ayında bu kadar kar yağarmıymış…. Burası Kanada.. Yağar. Gece de kuzey ışıkları göründü. Ortalık çok neşeli.
13 Mayıs. Bahar tam geldi derken 3 santim daha kar yağdı. Sıcaklık -5′ e düştü. Buradaki Türk arkadaşlarım bu kış gördüğüm onca kara rağmen kar heyecanımı halen yitirmemiş olmama çok şaşırıyorlar.
1 Haziran. Öğlene doğru ateş gökkuşağı oluştu. Öğleden sonra mevsimin ilk yağmuru yağmaya başladı ve süper hücre oluştu. Bulunduğum kasabayı iri dolu tanelerinin de olduğu bu fırtına kılpayı sıyırıp geçti.
12 Haziran. Bisiklet turu yaptım. Kanada kırlarında çiçekler içinde bisikletle bahar gezintisi yapmak ne hoşmuş. Uzaklarda bir kurt sürüsü gördüm. Çok güzellerdi.
31 Temmuz. Ben burayı çok sevdim ve vatandaşlık başvurusu yapmaya karar verdim. Zaten işyerim benden ayrılmak istemiyordu. Maaşıma da zam yaptılar. İzmirli küfürbaz güneş delisi çoktan buradan ayrıldı. Canı sağ olsun. Ama ayrılırken çok iyi ayrıldık. İzmir’ e vardıktan sonra bana yeni kış sezonu için 5 kilo toz Rize çayı yolladı. Türkiye’ den başka bir arzum olunca da bana bir şeyler gönderecek. Ohh misss……
Güzel olmuş 😀
Hayır, bu ilk kez paylaşılıyor. Yazmayı paylaşmadan bir kaç dakika önce bitirdim hatta. İzmirlinin hikayesi bu değil. Detaylarına bakarsanız, sıfırdan yazılmış bir günlük olduğunu anlayabilirsiniz. Hatta aralarda İzmirli’ nin hikayesine attığım kartoplarını (dokundurmaları) da fark edebilirsiniz. 🙂
Kışın ilk tahminlerini ne zaman yayınlayacaksınız? Eminim benim gibi pek çok merak eden vardır. Reklam ve popülarite peşinde olan haberci ve forum sitelerinden uzak durduğumu, onlara değil, sizlere inandığımı hatırlatayım. 🙂
Adana’da yine çok ciddi bir fırtına etkili oldu. Sağanak yağış yine muson yağmurunu andırırcasına şiddetliydi. Yıldırımlar ise gerçekten korkutucuydu. Saat üç itibariyle yağış hafiflemiş durumda.
Rekoru kıl payı kaçırdık. Dün maksimum sıcaklık 1,8 derece daha yüksek olsaydı Konya’nın gelmiş geçmiş en sıcak Eylül ayı olacaktı bu Eylül. İkincilik de bir rekordur benim gözümde 😀

Gelmiş geçmiş en sıcak Eylül olabilmesi için sadece maksimum sıcaklıklara bakmak yetersiz bence. Minimum sıcaklıklara da bakabiliyor musun? Aslında en doğrusu günlük ortalama sıcaklıklara bakarak hesap yapmak.
Bence çok bir şey fark etmez. Gündüz sıcaklık ne kadar yüksekse gece sıcaklığı da ona göre yüksek oluyor. Yine gündüz ne kadar düşükse gece de ona göre düşük oluyor sıcaklık. Verilere bir bakayım, elimde varsa karşılaştırma yaparım. Pek fark çıkacağını sanmıyorum. Maksimum ve minimum sıcaklıkları toplayıp ikiye bölüp ortalama sıcaklığı hesaplamaya çalışabiliriz ama yine sağlıklı olmaz. Çünkü günlük ortalama sıcaklığı saatlik değerlerle hesaplıyorlar. 6 ya da 3 er saatlik ölçümlerle yapılıyor sanırım.
Yukarı seviye sıcaklıklarında büyük değişimler olmadığına göre bir günün maksimum sıcaklığının düşük olmasının nedeni daha yüksek nem olabilir, yüksek nem olursa bir sonraki gecenin sıcaklığı da o kadar düşmez. 🙂 Yani aynı şey değil bana göre.
Önceki gece rüyamda Bursa Radarı’ nın açıldığını gördüm. Ancak fonu turunculu idi. Hani radar sayfasının ilk açıldığı günlerdeki hali gibi. Bu sebeple bayağı tatsız tuzsuzdu. Yine de mutlu olmuştum. Bakalım hakikaten ne zaman devreye girecek…….. Kasım’ dan önce halka açılmasını diliyorum.
Anca rüyamızda görürüz zaten 😀 Ben de Karaman radarını bekliyorum dört gözle.
http://www.haberler.com/kuvvetli-lodos-nedeniyle-dalga-boyu-6-metreye-7733576-haberi/
Akçakoca kuzeye bakmıyor mu ? Lodos o kıyılarda dalga yapmaz ki, haber yanlış olabilir mi acaba yoksa Lodos’un benim bilmediğim meteorolojik bir etkisi mi var denize ?
Aynştayn muhabirlerden biri lodos diye sallamış. Coğrafya bilgisi “hayvanlar alemi terk” bir ülke…
Onlar aslanla kaplanı bile ayırt edemez bence.
Aslan ve Kaplan’ı ayırd edemeseler iyi, Fil ve Fareyi bile ayırd edebileceklerini sanmam 🙂
Atlantik Sandy’den beri süren suskunluğunu bozacak gibi görünüyor. Juaquin kasırgası önümüzdeki hafta sonu ABD doğu kıyılarını, özellikle de orta-Atlantik bölgesini vurabilir. Artık klasikleştiği üzere 3 günlük sürede bile önemli model farklılığı var. ECM siklonu sağa kırıp Atlantiğe taşırken öğlen GFS’si Virginia-Maryland kıyılarından karaya çıkacak bir rota öngörmüş. GFS’de bu bölge ve eski memleketim Washington DC 200-300 mm yağış ve kasırga şiddetinde rüzgar öngörmüş. Bakalım neler olacak.
Bu sabahki çalıştırmalarda da mutabakat sıfır. GFS 700 km’lik kaymayla siklonu New York’tan karaya çıkartmış. ECM’nin hiç o taraklarda bezi yok, Atlantiğin karanlık sularına sürmüş eşeğini. Tahminciler kafayı yiyecek.
Euro’nun dediği olur…
Valla hayret. Şurada biz İstanbul’un batısına mı ortasına mı doğusuna mı yağacak onu bilemiyoruz, demek ki kendimizi suçlamamıza gerek yok.
Carsamba icin WRF soyle bir tahmin cikarmis: https://cuneytozseker.files.wordpress.com/2015/09/capture.png
Neden olmasın efsane kokuyor 🙂
ECMWF sabah çalıştırması da bu görünümü destekliyor. Ancak GFS oralı değil.
Akşam da destekledi. Heyecanlandırıyor 🙂
Akşamkki sinoptik güzel değil. Benim paylaştığım şekil heyecan verici…
GFS 18Z gördü 🙂
GFS 00Z ümitleri artırdı.
ECMWF bakalım ne diyecek.
Bir kaç gün önce Achoo (Hapşuu) Sendromu’ na yakalandığımı keşfettim. Araç kullanımı dışında hayati tehlikeye yol açmayan, genelde genetik rastlanan, yaygın sayılan bir olgu. Yaklaşık iki haftadır optik hadise var mı diye Güneş’ e doğru bakınca istemsiz olarak hapşırıyorum veya hapşırma isteği geliyor. Son bir senedir atmosferik optik hadiselerle ilgilendiğim için güneşli havalarda parlak gökyüzüne çok daha sık bakıyorum bu alışkanlık bende garip bir allerjik durum yaratmış olabilir. Önceden hiç yoktu. Şimdilik dozunda olduğundan eğlenceli oluyor. Ancak durum ne aşamaya gelirse gelsin optik hadiseleri takip etmeden duramam. Hava deliliğimin bende oluşturduğu bu ilginç yan etkiyi paylaşmak istedim. Bu sabah güneşe doğru kasten bakıp güneş sebebiyle hapşırınca gol sevinci yaşadım adeta. 🙂 Bakalım güneş hapşırmalarımın dozu zamanla artacak mı, bu kıvamda mı kalacak merak ediyorum.
Genellikle alerjik rinit (saman nezlesi) bulunan kişilerde görünen bir sendrom. Mevsimsel olarak artar veya azalır. Evet, genetiktir. Genellikle anne ve babadan geçer. Polen alerjiniz varmı acaba?
Sadece çam ormanlarında bir şeye alerjim var. Çam koza böceğiyle alakalı bir şeye. Onun dışında alerjim yok. Saman nezlesi belirtileri göstermiyorum, ama sinüzitim var. Bazı zamanlarda sinüslerim dolarak ağrı yapıyor.
Konuyu havaya bağlayalım. Parlak gökyüzüne optik hadise gözlemlerim sebebiyle sık sık bakmam hapşırma sendromuna yol açmış olabilir mi?
Normal olarak yaz aylarında Karadeniz sıcaklık konusunda pek cömert olmaz. 1 Ekim gelmesine rağmen bir akşam bile hırka giyme gereği duymadım. Önceki yıllarda ağustos aylarında bile üşürdüm. Bu yıl çok istisna bir yıl oldu.
Modellerde iki değişim oldu. Birincisi Çarşamba gününe verdikleri şiddetli yağışı ikiye bölüp bir kısmını Pazartesi-Salı’ya çektiler 😀 İkincisi etkilenecek bölgeyi biraz daha batıya kaydırdılar. Son Euro4 güncellemesine göre yarın öğleden sonra ve gece yarısı şiddetli yağıştan en çok etkilenecek bölge İstanbul-Avrupa yakası ve Trakya’nın doğusu:


ECM sabah güncellemesinde buna benzer bir senaryo öngörüyordu. Fakat bu akşamki güncellemesinde Boğaz çevresini de şiddetli yağış alanına sokmuş. Anadolu yakası ve İzmit çevresi için riskli gün ise Çarşamba. Diyagram da hatıra olarak dursun şurada 😀
Yazıyı yazmakta gecikince senin ve diğerlerinin bu güzel paylaşımları burada kalacak. Ana sayfaya yazı yazınca buradan kopyalayıp oraya da yazarsanız çok iyi olur. Blogda bu sene eski havayı yakalasak güzel olur. Çok boşladık.
Herkese merhabalar, sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Ben şahsen yazarım. Coşkuyu geri kazandırmaya kendimce çalışırım. Fakat siz yeter ki sık mesajlarımdan dolayı bana kızmayın. 🙂
Haklısın çok boşladık.. Artık bu sistemle ritim tutarız sanırım.
Bu arada Meteogroup son derece başarılı tahminler üreten ve Ecmwf verileri kullanan bir sitedir. Siteyi uzun zamandır takip eden biri olarak daha önce hiç böyle birşey görmemiştim. 3 gün için tam 200 mm. yağış öngörüsü var. Tabii ki bu kadar olmama ihtimali daha yüksek ancak durum yine de ciddi gözüküyor.
İsabetli tahminleriyle bilinen Euro4 bu sefer fena sallamış, en azından öyle olduğunu umuyorum. Kendisi Salı öğlene kadar toplam 507 mm yağış vermiş Trakya’ya

Burak..507 mm abartılı olabilir..ama ya tutarsa… :))
Tutarsa Kanal İstanbul doğal yollarla açılabilir. 😛
Berk Kardeşim :)) “Ya tutarsa” o kanal doğal yollarla açılır mı bilmem ama feci bir doğal afet ile çok kaybımızın olacağı kesin…”bir müslüman olarak ölümüzü yıkamayı” da öğrenseydik iyiydi..!
An itibari ile rüzgar kuvvetlendi ve orta şiddette yağmur yağıyor.
Tabi ki yağmur. 😀
Tam zirve bölgesi beyazlar bence.
Uludağ’ın zirvesi 2540 metredir. Yukarıdaki tahminde rakım 2000 metre yazıyor. Demek ki zirve yukarıdaki tahminden 2.5 derece daha soğuk olacak. Yani gece sıcaklık 1.5 derece civarı seyredecek. Yağışın kuvveti de az değil. Bence 3-4 cm’lik örtü mümkün zirveye yakın bölgede.
Okullarla beraber yağışlı sistem geliyor,ama neden okulla birlikte geliyor ya,hocam bu sistemi hafta sonuna erteleyemiyor muyuz ya? 😀
Yarın sağanak yağışın ve okul servislerinin de katılımıyla İstanbul’ un geleneksel trafik şenlikleri başlıyor. İstanbul’ da yaşayıp, yarın yola çıkacak olanlara sabırlar dilerim.
İstanbul başta olmak üzere Marmara’nın doğusu ve Batı Karadeniz için tehlike çanları çalıyor. Adana, Bodrum ve Hopa’dan ders çıkarıldıysa eğer bölge halkı ve yetkililerin şimdiden tedbir alması gerekir. Şu günlerdeki yağışlı sistemlerin kısa zaman dilimleri içerisinde ne kadar yüksek miktarlarda yağış bıraktıklarını aşağıdaki yorumlarda görüyoruz. ECMWF’in özellikle Salı günü için Batı Karadeniz kıyılarında çok yüksek miktarlarda yağış beklentisi var. Bölge ile alakam olmadığı halde beni bile tedirgin etti. Çünkü bugünlerde yağmur bulutta durduğu gibi durmuyor 🙂

İçimden bir his yağışın bu denli güçlü olmayacağını söylüyor.
ECMWF afet senaryosundan vazgeçmiş, ancak bu kez NOAA sitesindeki yeni GFS, çarşamba akşamına kadar İzmit-Cengiz Topel’ e 113.7 mm yağış vermiş. İyi-kötü bir şeyler yağacak, bir yerlere fena yağacak ama nereye boşalır göreceğiz. Adana örneğinde olduğu gibi az yağışın beklendiği bir yeri piyangodan çıkan rekorluk sürpriz bir fırtına fena ıslatabilir belki.
Dün için Rize Çayeli istasyonları veri açıklamamış. Gerçi Çayeli merkezde istasyon olmadığı için dün akşam kısa süreli olarak sadece merkezde etkili olan yağışın kaç mm olduğunu öğrenemeyeceğiz.
Zırt pırt attığım mesajlarla kalabalık yaratmak istemiyorum ama bunu paylaşmazsam olmaz. Size ayıp olur.
GFS’ nin son güncellemesinde tüm hafta için verdiği 77.7 mm yağış beklentisiyle birlikte ECMWF sadece salı günü için İzmit’ e 201.7 mm yağış vermiş. İzmit’ in günlük yağış rekoru 14.08.2001 tarihinde 125.8 mm idi. O yağışın yaklaşık 100 mm’si bir saat içinde boşalmıştı. O gün İzmit’teydim. Çarşıda yakalamıştık ve şehir merkezindeki pek çok caddenin asfaltları zarar görmüştü. Bakalım ECMWF’ nin bu abartılı tablosu gerçekleşip yağış rekorunu getirecek mi……..
Son sistemde harikalar yaratan Kartepe’ ye bu sistemde kaç yüz mm yağış düşer merak ediyorum. Yuvacık Barajı sadece bu sistemle ağzına kadar dolabilir gibi.
Bursa Radarı çalışsa ne güzel olurdu.
3B Meteo sitesinden ballar, pardon buzlar damlamaya devam ediyor. Geçen kış Kuzey Amerika’ yı donduran kutup girdabının Avrupa’ ya yerleşme olasılığından söz edilmiş.
Mümkün mü bilmem ama görseldeki gibi bir basınç yerleşimi olup, gereğinden fazla batıya yerleşecek olursa lodostan başımızı kaldıramayabiliriz.
Kutup girdabı gerçekten yakınlarımıza gelirse en iyi şekilde misafir eder, tadını çıkarırız. Ancak gelmezse de canımız sağ olsun.
Kaynak link:
http://www.3bmeteo.com/giornale-meteo/quando-il-vortice-polare—-favorevole–agli-inverni-in-europa-71971
Aslın da şu görüntü de Türkiye’nin Batı ve Kuzey batı kesimleri de pek bir şanslı duruyor …sebebi de elbette , jet rüzgarlarının kuzeyin de kalmamız , ama olur da beklenenden daha batıya yerleşirse ( tabi ki gerçekleşirse ) dediğiniz gibi lodos manyağı olup , soluğu terapistler de alabiliriz…
Aslında kutup girdabı gerçekten Avrupa’ ya yerleşmeye karar verirse ülkemiz için gerçek efsane de olabilir, tersine efsane de. İkisinin arasında keskin bir çizgi olur. Beklenenden biraz daha doğuya yerleşirse 1929 kışı ayarında bir kış yaşanabilir. Daha batıya konumlanırsa 2007′ den bile ılık bir kış söz konusu olabilir.
Yarından itibaren başlayacak serinlemeyle umarım optik hadise sezonu açılır.
Melik Ahmet Taştan’ın verdiği bilgiye göre, 22/23 Eylül 2015’te Bodrum’da etkili olan yağışlı sistemde bir saatlik zaman dilimi içerisinde en yüksek miktarda yağış 22 Eylül akşamı saat 21 ile 22 arasında 55 mm olarak ölçülmüş.
Kaynak: https://twitter.com/Nowcasting_Turk/status/646580043033018368
Ozan Hocanın verdiği bilgiye göre, 24 Ağustos 2015 tarihinde Hopa’daki sel felaketinde ise bir saat içerisinde düşen en yüksek miktarda yağış 51.5 mm idi.
Kaynak: https://orajsevdalisi.files.wordpress.com/2015/09/hopakayc4b1t_adsc4b1z.png
21 Eylül 2015 tarihinde Adana Bölge İstasyonu’nda ise saat 13.03 ile 14.03 arasında bir saat içerisinde 76.8 mm yağış düşmüş.
Kaynak: https://orajsevdalisi.files.wordpress.com/2015/09/adana78yac49fc4b1c59f_adsc4b1z.png
Ben Adana’da böyle bir yağışın etkili olmasına halen inanamıyorum. Verilerde bir hata yoksa eğer, 2015 yılında bir saat içerisinde düşen en yüksek miktarda yağış olarak kayıtlara geçebilir.(Bu yıl içerisinde 60 dakika içinde 76.8 kilogramdan daha yüksek bir miktarda yağış ölçüldüyse onu bilemem.)
Gerçekten de muazzam bir fırtına. Keşke bu yağış esnasında şehrin kuzey kesiminde bulunan evimde değil de Bölge İstasyonu’nun olduğu civarda bulunsaymışım. Çok şey kaçırmışım gibi hissediyorum :(.
Ve ben hala bu sistemle ilgili detaylı bir analiz bulamadım :(. Bulduğum tek bilgi ise, güneyli rüzgarların Akdeniz’den taşıdığı nemli hava kütlesinin kentteki ısının etkisiyle hızla yükselmesi sonucu ani ve şiddetli yağışa yol açtığına dair bir bilgi. Bana çok yüzeysel bir bilgi gibi geldi. Keşke daha detaylı bir analiz bulabilseydim.
Bakalım Kasım öngörüleri tutacak mı…. Ülkemiz için güzel tablolar çizilmiş.
Dün akşam saatlerinde bana yeşilimsi renkte gelip,gelince kırmızılaşan kütleden video yardımıyla yakaladığım şimşekler 😀 https://emre29.files.wordpress.com/2015/09/20150924_210854.jpg https://emre29.files.wordpress.com/2015/09/20150924_211032.jpg https://emre29.files.wordpress.com/2015/09/20150924_211051.jpg
Dün akşam Akmeşe civarlarında oluşan ufak kütlede oluşan yıldırım ve şimşekler Kerpe’ den dikkatimi çekti. Yakaladığım en iyi yıldırım bu oldu. Zaten bundan sonra bir daha çaktığını görmedim. Fırtına bana uzak olduğundan gökgürültüleri zorlukla duyuluyordu. https://locoturchia.files.wordpress.com/2015/06/bbk_2843b.jpg
Bodrum’a selden önceki 3,5 ay boyunca toplam 1 kg yağış düşmüş. Sonra bir yağmış pir yağmış. 24 saatte 209,1 kg!

Sabah Bodrum, Yahşi Yalısı, kendi ölçümüm ile 6.5 kg daha yağış aldı, Sel sonrası, su gelmediği için, çatının giderinden elde ettiğimiz yağmur suları ile idare edeceğiz.
Yağış tablosunu 2 gündür güncellemiyor MGM! Ayıp denen bir şey var ya. Esnaf mısınız siz de dükkan kapatıyorsunuz bayram diye?
Şu MGM’nin cihazlarını ve bütçesini bu sitedeki havadelilerine verseler eminim Dünya’daki en iyi meteoroloji kurumlarından biri ortaya çıkar. Ama işte tutku ve merak olmayınca böyle bir rezillik çıkıyor ortaya.
https://www.facebook.com/tvbtux/videos/vb.171297679567164/1030952396935017/?type=2&theater Alplerde kar başladı.Kar ve kışın cenneti…
Ohooo, Alpler’de kar başlayalı 15-20 gün oldu bile.
Videodaki yağış şiddeti, dünkü yağışın ortalama hızı ( en az 6 saat bu şidette yağdı), zaman zaman toplamda en az 3 saat daha da şiddetli yağdı.
Sıkıntıyı Çeşme’de yaşarız diye apar topar Bodrum’dan çıkıp gece yarısı Çeşme’ye gittim.. Ancak golü Bodrum’da yedik… Bizde ciddi bir hasar yok. Ancak Bodrum geneli gerçekten zor durumda. 😦
Çeşme’ye gelince, yerler bile doğru dürüst ıslanmadı. 🙂
Bu da Adana sel ve altyapı felaketi…

2 saatte yağan yağmur miktarı yıllık miktarın 1/4 kadarıymış…2 saatte 102-129 kg arası yağış..50 yılın rekoru deniyor bu kadar kısa sürede bu kadar miktar için!
http://www.dha.com.tr/adanada-saganak-yagis_1030774.html …
“Hamsi ve patates El Nino’su”
Karadeniz’in hırçın kuzeyli Profesörü @mikdatca’dan yine ilgi çekici bir yazı!
http://superhaber.tv/mikdat-kadioglu-hamsi-patates-el-ninosu
@AykutAykac aracılığıyla..
Bodrum,Yahşi Yalı, 5 m. Tüm bahçe, su ile kaplandı. Halen yağmur devam ediyor. Bodrum yağış açısından tarihi bir günü geride bırakıyor. Can ve mal kaybı haberi olmaması sevindirici. 150 mm çoktan aşıldı. Tahmin edebileceğiniz gibi bu bir rekor.
Bodrum’da sel felaketi desem yanlış olacak..”Bodrumda beton felaketi..”

Zira zaten altyapı olmadığından bir de üzerine rantsal talan..yağma ve sonuç!
Bilim ve doğal olanın yerini hangi zihniyet alırsa alsın sonuç hep hüsran olur..büyük geçmiş olsun hem Bodrum yerlilerine hem de tatilcilere!
Bu geceyarısı şehir meydanı…
https://youtu.be/W1Hl629AZUw
Bu da gündüz geliyorum diyen aşırı yağış hali..
An itibari ile yağmur başladı.Orta şiddette yağıyor…
22 Eylül’ün top 10 listesi;
Bodrum’a bu sabah 8 de bayram tatili için geldim. Yağmur sabah saat 9 dan beri şiddeti azalmadan devam ediyor. İstanbul’ds bugüne kadar gördüklerim yağmur degilmis. Sabaha kadar 200 kg’ı bulabilir. Anlatılmaz yaşanır.
Bodrum değil ama Muğla merkezde yaptım askerliğimi. Memlekette bir ayda yağan yağışın yarım günde yağdığını gördüm orada. Sözünüze birkaç imza bile atarım. 😀
Bodrum yağış rekorunu kırdı, koptu gidiyor. Afet riski gittikçe artıyor. Tarlalar su doldu, dereler akmaya başladı. Bir sonrası sel.
Bugün Bodrum dünkü Adana’yı bile solladı. Şu saatlerde 110 mm’yi aşmış durumda ve daha da sürecek. Bayram tatili için orayı seçenlere de değişik bi sürpriz oldu.
Bodrum, radarda sarı kütle sırasında ( Bodrum, Yahşi yalı, 5 m)


14:00 itibari ile Bodrum yağış miktarı 24 mm/kg’a ulaştı. Radarda yağış devam edecek gibi gözüküyor, ancak sarı/turuncu kitle gelme ihtimali düşük.
Rahmetli Demirel hayatta olup aktif siyasette olsaydı..Gıdığını gerdanını süzerek.. “Netice itibarıyla Bodrum’u sel vurmuştur…fevkalade üzücü bir hadisedir..binanaleyh sel bodrumu vurmayacaktı da çatıyı mı vuracaktı.?” diye beyanatı patlatırdı.. :))
Hepinizin bayramı kutlu olsun..kesmeyerek bağışladıklarınızla Allah’a yaklaşacağınız yakınlaşacağınız nice mutlu bayramlara!
21 Eylül 2015 Adana yağmurunun resmi kaydıdır. Adana Bölge 112.6 mm, Şakirpaşa Havalimanı 47 mm, İncirlik Meydan 26.5 mm, Çukurova 43.4 mm, Sarıçam ise 37.1 mm olmuş. Gerçekten çok lokal bir bölgede aşırı miktarda bir yağış etkili olmuş. Şehir merkezi ile banliyöler arasındaki yağış farkı muazzam boyutta. Belediye ise Seyhan şehir merkezinde 137 mm yağıştan bahsediyor. Saygıdeğer Ozan Hoca’nın ve diğer uzman arkadaşların bu yağışla ilgili düşüncelerini çok merak ediyorum. Elde birtakım veriler varsa bu verileri de keşke paylaşsak :). Çünkü hiçbir modelde böyle bir yağış yoktu. Nasıl bir sistemdir bu? Nasıl gelişmiştir ve bu miktarda bir yağışa yol açmıştır? Ve niçin bu kadar sınırlı bir alanda etkili olmuştur? Gerçekten çok ilginç bir hava olayı değil mi saygıdeğer hava delileri?