Bleher “seneye seneye inşallah….” mesajın hiç beğenilmemiş!
Eksiyi basmışlar vallahi ! Milletin ekonomisi tıkırında ki kar kış devam istiyorlar 🙂
Eveet biz havaya bakıp kar beklerken “ekonominin havası” da maşallah TIKIRINDA!
Zurih de dun geceden beri adeta kopuyor. Dun geceki graupel gecisi:
Bu sabah da 30 cm’yi zorluyoruz.(Resmi veri 0.5cm, Istanbul’lu gozuyle 30 santime kadar yolu var.)
Ozan Hoca cok guzel zamanlarina denk gelmissiniz Isvicre’nin. Bu sene tam bir kestane burada.
Villarica, Şili’ nin en aktif volkanlarından birisi. 30 sene sonra ilk kez patladığı filan yok. 🙂 Nasıl ki son bilmem kaç yılın en soğuk kışı geliyor safsataları uyduruluyorsa sitelerine ilgi çekmek için volkanik aktiviteler konusunda da abartılı ve uydurma hikayeler uyduruluyor. http://www.volcanolive.com/villarrica.html
Yanıbaşımızdaki her sene bir kaç defa püsküren Etna’ yı bile kaç defa son bilmem kaç yıldır ilk kez patladığına dair uydurma haberler yapıldı.
Villarica atmosferi o konuda etkilemez. Sahra tozlarının ülkemizi bir şekilde soğutma ihtimali, Villarica’ nın etkileme ihtimalinden daha yüksek. Dünya iklimini görünür düzeyde etkileyecek bir volkanik püskürmenin VEI6 büyüklüğünde olması gerek. O da oldukça nadir. Bir kaç yıllık soğuk dönem için VEI7 olması gerek. Ancak o daha da nadir. Örnek: 1815 Tambora patlaması ve yazsız yıl. VEI8 olmasını hiç istemezsiniz. Bu kez Buzul Çağı’ na girme olasılığı doğar ve ciddi bir küresel felaket olur.
Gelecekte beklenen VEI7 veya 8 büyüklüğündeki bir püskürme için ABD’ deki Yellowstone Volkanı’ nı takip edin. Kudurma emareleri veren bir süper volkan. Eğer o harekete geçerse şu anki ılık iklimi bile özleyebilirsiniz.
Hayır 1987 sistemi yanardağ sayesinde olmadı, yanlış biliyorsunuz. Tek tek sistemlerin volkanik patlamalarla ilgisi yoktur.
Fakat 1991’deki Pinatubo patlaması dünyayı yarım derece soğuttu ve NAO’yu aşırı pozitif yaptı. Böylece ülkemizde çok soğuk ve batısında kurak bir kış yaşandı 1992’de.
çok fazla yol sesi yapıyor ve yakıtı arttırıyor. %5 için kalmasa da olur. 3 yıldır sizleri takip ediyorum. tebrik etmek için üye oldum. Seviyenizi asla bozmadan aynı şekilde uzun yıllar sizlerle olmayı isteriz.
Valla ben kar lastiği hiç kullanmadım, kar tutunca arabayı çıkarmıyorum, vıcık olunca çıkarıyorum bir sorun çıkarmadı, bence çıkarın bu saatden sonra gerek yok, havalarda sıcak artık.
Kış lastikleri sadece kar için değildir. Yağmurda ve hatta sadece soğuk olsa bile gereklidir.
Sıcaklık yaklaşık 7 derecenin altına düştüğünde, yol kuru bile olsa lastik ısınamayacağı için sert kalacaktır ve tutuş azalacaktır.
Kış lastikleri daha yumuşak kauçuk içerdiği için daha kolay ısınır ve yol tutuşu iyileşir.
Bunları bende ben de biliyorum, fakat hava soğukta soğuk da olsa, fren o kadar reklamlarda abartıldığı kadar fark etmiyor, birazda biraz da reklam amaçlı söyleniyor, İstanbul için bence gereksiz, zaten trafikten gaza basamıyoruz 😀
Bende de kar lastiği var modellere baktığımda mart ayı için istanbulda ciddi kar görmüyorum ama bu işler belli olmaz yükseklere kar yağabilir bence her zaman bir nisana kadar beklemek en iyisi.
Bisikletimdeki kışlık lastikleri söküp yazlıkları taktım. Artık bu zamandan sonra Kasım ayına kadar tutacak kar yağmaz. Tutacak kadar kar yağarsa arabayla çıkmayıverin. 🙂
Sinan (Bağcılar 90m. Başakşehir 140m.)
Hocam ben çamurlukları yarın tekrar takıcam, Pazar günü köprüyü geçiceğiz 🙂
Karlı sistemi geride bırakır bırakmaz, yani Şubat’ın 21’inden beri Beşiktaş’ta ağaçlar coşkun bir biçimde çiçek açıyor. Henüz ciddi bir ısınma da yaşamış olmamamıza rağmen durum bu. Benim sormak istediğim şey şu: Bazı ağaçlar sıcaklığın artmasıyla değil de güneş ışınlarının geliş açısının gitgide artması sebebiyle mi çiçek açarlar?
Sanıyorum sadece güneş ışınlarının açısı da değil. Güneşlenme süresi de etkili. Ancak, asıl önemli olan yine de sıcaklık. Aslında 18 Şubat öncesinde bir hareketlenme başlamıştı bazı ağaçlarda. Kardan sonra havaların aniden ısınması yine de bu durumun en etkili nedeni diye düşünüyorum.
Evet, çiçeklenme tarihini belirleyen etkenlerden biri de güneşlenme ve gün uzunluğudur. Ancak sıcaklık uygun değilse çiçeklenme olmaz. Bu nedenle aynı bitki türünün aynı enlemde farklı yükseltilerde farklı zamanlarda çiçeklendiğini görürüz.
Fizyolojik faaliyet belli sıcaklıklarda başlar. Her bitki türü için farklıdır. Ortalama sıcaklık 9 derece filan olmalı (her bitki için farklıdır) gece sıcaklıkları çok düşmemeli.
Bana da bu sene ağaçların çiçekleri erken açtı gibi geldi. Bu derece çiçeklenme 10 Mart sonrası olurdu diye hatırlıyorum hep. Acaba bu kışın çok yağışlı geçmesinin etkisi olabilir mi diye düşündüm.
Sinan (Bağcılar 90m. Başakşehir 140m.)
Bugün 56 km pedal çevirdim, havanın tadını çıkardım. Akşam saatlerinde sahil yolunda ilerlerken çiğ hadisesi gerçekleşiyordu 🙂
Çiy ve sis, yolları çok kaygan bir hale getiriyor. Bazı zeminlerde dozundan fazla ıslaklık oluşturursa kışın yaşanan gizli buzlanma kadar riskli olabiliyor. Aman dikkat.
Sinan (Bağcılar 90m. Başakşehir 140m.)
Lastiklerin maşallahı var hocam o zaman 🙂 Marathon plus kalmamış Marathon greenguard almış babam, neyse sağlık olsun 🙂
Schwalbe Marathon serisinin hepsi iyidir. Rahat ol. Yine de patlamaz değiller. Kırık camların, metal artıklarının, yani kısaca yola saçılmış ıvır zıvır çöplerin olduğu yerlerden mümkünse geçme.
Sinan (Bağcılar 90m. Başakşehir 140m.)
Hocam seneye uzun bir tura çıkalım mı ne dersiniz? 😀 Bu yaz hedefim Silivriye gidip kamp yapmak olucak bir kaç arkadaşla.
Konya mevsimin ilk orajını yaşadı bugün. Genelde nisan ortasında görülürdü ilk oraj ancak bu yıl çok çok erken geldi, sevindim 🙂 İki gökgürültüsü işittim, evdekiler daha fazla gürlediğini söyledi. Güzel bir yağmur aldık. Orajıyla meşhur bir çok kentten önce davranıp bir ilke daha imza attık yine 😀
Ve bol aksiyonlu Şubat ayının sat24.com kaynaklı uydu görüntüleri animasyonumuz hazır. Özellikle ayın 10’undaki siklonun dönüş hareketi, sonrasında Ege’yi saran, Marmara’ya akan DEK bantları, karla kaplı bembeyaz Anadolu görülmeye değer.
Carsamba sabaha karsi Bati Karadeniz tarafindan gol haberi gelebilir. 850 hPa seviyesinde sicakliklar -6 civarlarinda, deniz uzerinde yer yer -7’ler var. Ruzgar neredeyse tum seviyelerde karayelden esiyor.
850 hPa gayet nemli.
Tek sorun 700 hPa seviyesi biraz kuru. Ama sinsi ve sig birkac DEK olusumu Carsamba sabahi Zongultak ve Duzce’nin yukseklerini hafifce beyazlatabilir.
Evet çıkacağım tabiki kaçar mı ancak kıyıda da olmak istiyorum. Denizde 3.5-4 metrelik dalgalar olacak. Sahil yoluna kadar çıkıyor çok heyecanlı izlemesi.
İzmir (ADB istasyonu ölçümlerine göre) bulunduğumuz iklim kuşağı için, güneş yılı içinde mübarek sayılabilecek üç ayları 2014-2015 kışı için toplamda 45 yağışlı gün ve 538,0 mm yağışla kapattı.
Son 20 yıla ait yakın geçmişte ise en bereketli üç aylar (toplam yağış > 500 mm);
1997-1998 kışı üç ayları 29 yağışlı günde 528,5 mm
1998-1999 kışı üç ayları 46 yağışlı günde 631,8 mm
2002-2003 kışı üç ayları 44 yağışlı günde 525,2 mm
2008-2009 kışı üç ayları 43 yağışlı günde 598,4 mm
2009-2010 kışı üç ayları 48 yağışlı günde 677,4 mm
2012-2013 kışı üç ayları 42 yağışlı günde 685,6 mm olurken,
En kurak üç aylar ise (toplam yağış < 200 mm);
2006-2007 kışı üç ayları 18 yağışlı günde 74,5 mm
2007-2008 kışı üç ayları 16 yağışlı günde 156,2 mm
2013-2014 kışı üç ayları 21 yağışlı günde 188,4 mm olmuş.
İnanki labrador yerine golf stream olmasını isterlerdi. Böylece alçak basınçlar daha rahat derinleşirdi. Buharlaşma daha fazla olurdu. Kat kat daha fazla kar yağardı çünkü soğuk sıkıntısı yok. Kıtaların doğu kıyısında olmak böyle birşey. Asya’nın doğusu da kar ve soğuktan yıkılıyor.
Bahar Kupası için ilk tahmin bugün 23:59’a kadar gönderilmeli, hatırlatalım.
Daha önce tahmin gönderenler de gerek duyuyorlarsa 23:59’a kadar tahminlerini yeniden girebilirler. Birden fazla tahmin yapılmışsa son girilen tahmin geçerli olacaktır.
Modeller sistem için adeta iki maymunu oynuyor.. Üçüncü maymunu muhtemelen İzlanda kaptı..
Uluşça başımız sağolsun… Büyük yazar Yaşar Kemal’i saygı ve rahmet ile anıyoruz.
Spank bırak da artık bu kış bir daha soğuk gelmesin. İzmit bu kez çiçeklerden bembeyaz oldu. Bu zamandan sonra gelebilecek keskin bir soğuk ülke çapında tarımsal bir afete neden olabilir.
Karın yağması gereken zamanlarda kar gelmez, ondan sonra Nisan’ da karlık bir sistem gelir ve ziraatçiler tuş olur. Aman valla büyük felaket yaşanır. En iyisi bu zamandan sonra havaların don yapacak kadar soğumaması olur.
27 Şubat 2015 tarihinde kuzeyden güneye iki farklı İstanbul manzarası vardı.Günün en yüksek sıcaklığı Kilyos’ta=8,7 Göztepe’de=20,3 derece olarak gerçekleşti.Sarıyer,Anadolu feneri gibi boğazın kuzeyinde ama düşük rakımlı olan yerlerde sıcaklık 13 dereceyi geçemezken,bizim burası gibi yüksek fakat daha güneyde kalan yerlerde 18-20 derece aralığında sıcaklıklar ölçülebildi.Ben de bugün termometremde 18,5 dereceyi gördüm.Kuzeyli rüzgarların etkisiyle, çok kısa mesafelerde farklı mevsimlerin yaşandığı bir günü geride bıraktık.
8 ocaktan sonra yaşananlar, kısmende olsa Mart ayında kendini tekrar edecek gibi geliyor. Lodos’un şiddetlenmesi, uzun süreli ılık havalar ve ardından kısmide olsa ufak bir soğuma..
“Lodos’un şiddetlenmesi …bir süreliğine ılık havalar” eyvallah !
“ardından kısmi de olsa ufak bir soğuma” …işte bu olmadı,elini korkak alıştırma !
Ben olsam “ardından orta vadeli ve kademeli ciddi soğuma” derdim de;
tabii ki sen değilim 🙂
Benim ufak soğumadan kastım, kıyılarda etkili kar olacak kadar bir soğuma olmaması görüşü, iç kesimler zaten kıyılara göre kar yağışları çok daha alır. Allah verse de kıyılarda alsa 🙂
Haklısın Burak,ben genelde tüm Türkiye için dalgalı bir seyir bekliyorum,
içinde ciddi düşüşlerin olduğu ve arkasından ciddi yükselişlerle devam edecek
bir Mart için eller bol bol olsun demek istedim…
Bu kışın en belirgin özelliği fazla dalgalı geçmesi oldu.
Kış ortasında bahar tadında günler,hemen ertesinde yağışlar,seller…
Hele Mart için bu dengesizlik biraz daha bariz olacak gibi görünmekte ;
özellikle iç bölgelerde ısı ile ilgili ve kıyı kesimde ise yağış açısından oynaklık var gibi!
Haa bir de sahilde sadece maç yapmaca olmadı tabii ki !
Bugün O’nun doğum günü idi…Deniz’in…
yani Türkiye’nin en hızlı koşucusu,yani ipi ilk göğüsleyen,
yani işte bilirsiniz “aşkolsun sana aşkolsun çocuk” dediği Can Baba’nın…
Deniz’in kenarında durduk bir müddet , Hale Jale ve tüm mahalle…
uzakta çok uzaklarda Deniz’in üstünde gemilerin yanıp sönen ışıkları,
ışıklar gitti bir müddet sonra , geriye Deniz kaldı !
Hayırlı “genç” geceler.
İnsan onurunun büyük ismi,halkın içinden süzülmüş efsanelerin tartışmasız yazarı!
Halkın yazarı Yaşar Kemal üstadımızın ölümsüz hatırası önünde eğiliyorum.
Bu memlekette insanlık için çok kavga ettin,bu memlekete küsmedin,darılmadın!
Çok eziyet çektin,çok acı çektin! Yargılanmadığın,hakarete uğramadığın ay-yıl yok!
Bu baştacı ettiğin halkımız adına bu memeleket adına senden özür diliyorum!
Umarız çok incinmedin adalet ve insanlık kavgamızda!
Ruhun şad olsun…
Yeni nesil gençlerimizden, Yaşar Kemal ile bu sitenin yani Havadelisi’nin ne alakası var diyenleriniz olabilir!
Yazarımız tam bir doğa sevdalısı olduğundan bence o da bir Havadelisi idi.
Yaşar Kemal demek tam olarak aslında ;
Toroslar’daki Tahtacı köyleri,Çukurova’daki çavlan çiçeği,adadaki barbunlar…
Ağrı’nın başındaki sisler,bulutlar…
Menekşe Deresi’nin balıkçıları,Göksu’nun tütün işçileri,Seyhan’ın pamuk ırgatları…
çocuk gelinler,kıldan yün eğirenler,kocakarı ilaçları,köy göçürenler…
Kırkikindi yağmurları,ebem kuşağı,sarı sıcaklar ve Ağrı’ya çıkarken yakalanan tipi
demektir!
Kaybettiğimiz aslında,insan suretine bürünmüş koskaca bir memleket demektir!
Memlekete tam da baharın gelmekte olduğu bu günlerde…
Ya şu adamı Ozan hocama bir tek ben mi benzetiyorum bilmiyorum ama paylaşmadan edemeyeceğim..:D Gazoz olma efsane ol,dedikçe sanki Ozan hocam sistemlere sesleniyormuş gibi geliyor 😀
1 Şubat’ taki lodos fırtınasında Güneş’ in tozlar sebebiyle tuhaf görünmesinin de bir adı varmış. Bishop’ s Ring. Genellikle volkanik püskürmelere müteakiben görülüyormuş. O gün çektiklerimi ekledim. Ülkemiz Avrupa’ nın en çok Sahra Tozu’ na maruz kalan yörelerinden olduğu için bizim için sıradan bir durum. http://atmosferolaylari.blogspot.com.tr/2015/02/saharan-bishops-ring-izmit01022015.html
Sinan (Bağcılar 90m. Başakşehir 140m.)
Bugün derste Coğrafya hocamız karayel ılık havayı, poyraz ise soğuk ve nemli havayı getirmişti. Kendisine karayel nasıl ılık hava olur hocam diye itiraz edince bana geçen hafta ki sistemi söyledi “bak bu poyraz ile geldi ve soğuk yaptı havayı dedi, üstüne buzlanmada oldu”. Sonra 2012 Aralık sistemini örnek vericektim ki fazla uzatma dedi biraz da kalbimi kırmış oldu böylece. Karayel ılık hava getirir mi sevgili üstatlar?
Tabii ki getirmez, Coğrafya hocanız nasıl böyle bir yorum yapmış anlamadım. Orada olup ağzının payını vermeyi çok isterdim 🙂
Sinan (Bağcılar 90m. Başakşehir 140m.)
Hocam ben de ağzının payını vermeyi değil de yanlışını düzeltmeyi düşünüyordum ama uzatma diyip dersi bölüyorsun diyince uzatmayı bıraktım. Haftaya kaldı artık iş 🙂
Hocanıza sormadınız mı ? Karayel nasıl ılık hava getirir diye kanıt isteseydin. Bizim coğrafya hocamız çok iyiydi ya, sınıfta coğrafyadan en yüksek notu ben alırdım lisede.
Senin şu eğitmenine sor bakalım Ankara nerede? İstanbul hangi ülkede? Türkiye Dünya’ nın neresinde? Herhalde Türkiye Güney Yarımkürede filan zannediyordur.
Karayel ılık hava getirmez.. Ancak sizler de bir noktada hata yapıyorsunuz.. Poyraz “genel olarak” karayelden daha soğuk hava getirir. İstanbul’un konumu gereği poyraz deniz üstünde yol kat ettiğinden nem taşır ve karayele oranla daha ılıktır.
Sıcak Basra havasını taşıyan poyraz değil, üzerimize doğru genişleyen Basra’nın sıcak ve kuru havasıdır… Genişleyen basınç alınının neresinde kaldığımıza bağlı olarak farklı yönlerden rüzgar alırız.
Sinan (Bağcılar 90m. Başakşehir 140m.)
Haftaya tekrar dile getircem bu konuyu hocama, ayni seyleri soylerse diyicek soz bulamicam 🙂
Herhalde okulunuzu havadelisi.com gibi sanıyorsunuz. Buradaki insanların çoğu atmosferle çok ilgili ancak bu İstanbul-karayel konusunda kaç tanesi başından beri bilgiliydi?
En büyük farkındalık Aralık,2012 sisteminden sonra oluştu.
Bende coğrafya öğretmeniyim ancak üniversitede bu tür küçük bilgiler bulamazsınız. Eğer kendisinin hobisi değilse hocanızın öyle söylemesi doğaldır.
Coğrafya o kadar karışıkki işin içine derinlemesine girdiniz mi kesin olarak doğru diyebileceğiniz çok az şey kalıyor. Ben mesela derinlemesine düşündüğüm için basit coğrafya sorularını yanlış yapabiliyorum.
Karayel birkaç şehir dışında poyrazdan bir farkı yok. Antibiyotik’in dediği gibi poyraz uzun mesafeler deniz üzerinden geçmesine rağmen çoğu çok soğuk günlerin hakim rüzgar yönüdür.
2009’da yazdığım bir yazı.Bende kayıtlı değildi,yayımlandığı bir e-derginin sitesinden buldum bugün.O zaman Havadelisi.com ya henüz açılmamıştı ya da ben keşfedememiştim,onun için hiç bahsetmemişim.Eğer daha önce paylaştıysam kusura bakmayın.
ORADA HAVALAR NASIL? Mehmet Ulu
Önce rahmetli Ali Esin vardı.Ertesi gün yağmur bekleniyorsa şemsiyeyle anlatırdı hava durumunu. “Bulutlar el ele vermiş, Balkanlar’dan ülkemize doğru geliyorlar” derdi; sevimliydi, babacandı.
Sonra Ersin İmer’i gördük TRT’nin hava durumu bültenlerinde. “Donsuz geceler!” gafından sonra bir daha göremedik onu ekranlarda. Tabii bir de Hülya Uğur faciası vardı. “Havalar nasıl olursa olsun,sizin havanız iyi olsun.” sloganıyla ekranlarımızı dolduran havalı bir sunucuydu.
Tek kanal döneminden beri bir hava durumu merakı oluşmuştu bende; özellikle de kar hastalığı.TRT’nin hava durumlarını kaçırmazdım. Kar yağdığı günlerde uyuyamazdım geceleri. Elektrik direklerinin aydınlığında,geçen arabaların ışıklarında kar yağışını seyrederdim de içim içime sığmazdı. Geç gelen bir uykunun ardından sabah uyanır ve hemen pencereye koşardım. Evet,yerler bembeyaz olurdu. İnsanlar ve arabalar uykuda olduğu için kar örtüsü daha bozulmamış olurdu. Saatin ilerlemesiyle ortaya çıkan insanlar ve arabalar Eşme sokaklarındaki
( Uşak’ın bir ilçesidir kendisi) karların güzelliğini,düzlüğünü bozardı da çok kızardım onlara içimden ama bir şey diyemezdim.
Niye böyle bir merakım vardı? Pekçok insan anlayamazdı bu hava durumu merakını ben de dahil olmak üzere. Ama hatırlıyorum da ilkokulda sınıf panosunda hava durumu takip çizelgesi olurdu-şimdi hala var mıdır bilmiyorum- o dolardı her gün. Ve bu büyük ve önemli işin bir görevlisi vardı: BEN. Her gün havanın durumunu işaretlerdim o çizelgeye. Rüzgarı (kışın bacalardan çıkan dumana bakıp bilirdim nereden estiğini,mayıs,haziranda ne yaptığımı hatırlamıyorum) yağış durumunu, sıcaklığı… Bir de termometre vermişlerdi bana. Onu gölge bir yere bırakıp sıcaklığı da işlerdim. Okulun hizmetlileri çoğu zaman saklarlardı termometreyi. (hizmetliler tarafından da sevilen sevimli bir çocuktum haddizatında) Öğretmenimize gidip şikayet ederdim de öyle alırdım termometreyi.
Ve yıllar geçiyordu ama bu hava durumu merakı geçmiyor bilakis artıyordu. İmkanlar da artmıştı. Hayatın her alanına el atan internet, bu sahayı da boş geçmiyordu. Üniversitenin kütüphanesinde(Marmara mezunuyuz gardaş) bedava internet imkanı vardı. Nasıl bulduysam, şimdi hatırlamıyorum, http://www.meteor.gov.tr’yi buldum. Dünyalar benim olmuştu. Sanki askerdeki oğluna kavuşan bir ana gibiydim. Neler neler vardı bu sitede. Üç günlük haritalı hava tahmini ( şu anda beş günlük veriyor ama eskisi gibi tutmuyor.) sabah-öğle –akşam hava raporları, il il anlık durumlar, yirmi dört saatlik toplam yağış miktarı, en yüksek-en düşük hava sıcaklıkları, kar durumu vs. vs. Hazine bulmuş gibiydim. Site daha sonraları http://www.meteoroloji.gov.tr oldu şimdi ise http://www.dmi.gov.tr.
Ve hep merak ettim ‘Acaba benim gibi hava durumu meraklısı rahatsızlar var mı?’ diye. Çünkü arkadaşlarım arasında ben numuneydim. Öğrenciyken ve şimdi hep yadırgandı, ilginç bulundu bu merak. ‘Mehmet Hoca,bak bakalım nereye ne kadar yağmur yağmış, hafta sonu hava nasılmış fındık bahçesini gübrelemeye gidelim mi?’ şeklindeki sorulara ve ‘Hocam bari hava durumcu (meteorolog) olsaydın! ‘(Ah,nasıl isterdim vallahi!) yollu takılmalara maruz kaldım. Neyse, ben de hep aradım internette hava durumu meraklılarını ama bulamadım bu seneye kadar. Bu sene nasıl, nereden bulduysam buldum kendim gibi olanları ve şunu anladım: ‘Ben, hava durumu meraklısı değilmişim!’
Çünkü,bulduğum arkadaşlar meseleyi aşmışlar. Ben onların yanında solda sıfırım. Bu arkadaşlar amatör internet siteleri kurmuşlar. Bazılarının üstadları, hocaları var ve bu siteler birbirlerine rakipler. Diğer sitenin tahminlerinin tutmamasını kolluyorlar ve tahmin tutmayınca nanik yapıyorlar. Fener-Cimbom rekabeti gibi (Fener’i de niye önce yazdıysam) Yok biz 12 Ocak sistemini bildik de siz ne yaptınız, vay efendim 26 Şubat’ta İstanbul’da okullar tatil olacak,Galatasaray-Bordeaux maçı ertelenecek. Bunlar olmayınca da bir hücum, kıyamet, dalga geçmeler filan… Hani maç iptal olacaktı, bugün 27 Şubat ve biz okuldayız, bilmiyorsanız tahmin yapmayın, bizi boş yere ümitlendiriyorsunuz şeklinde isyanlar… Bu sene İstanbul’a kar yağmadığı için oturup ağlayacak duruma gelenler veya İstanbul’a kar yağmayacağını söyleyip de kar yağmayınca zil takıp oynama noktasına gelenler. Bazen de şu şekilde serzenişler oluyor: ‘Yahu Türkiye’de sadece İstanbul mu var biraz da Denizli için, Gaziantep için yok Maraş için yok Viranşehir için de tahmin yapın canım…’ Bir de diğer yerlerde hava nasıl merakı içinde olanlar var: ‘Şu anda Merter’deyim ve ‘manyak’ kar yağıyor, İstanbul’un başka ilçelerinde olanlar lütfen havanı nasıl olduğunu yazsınlar.’ Ulan sana ne?Merter’e yağıyorsa keyfini çıkar,çık dışarı gez,dolaş…(İtiraf ediyorum, ben de ‘Ulan’ diye başlayan cümlenin muhatabıyım.İstanbula’a kar yağdığını duyunca İBB’nin sitesine girip turistik kameralardan Çamlıca’yı tıklayıp kar yağışını seyrediyorum. Sivas Belediyesi’nin de böyle bir hizmeti var ayrıca)
Yukarıda yazdıklarımı hayal ürünü olarak görenler CnnTürk’ün sitesine girip hava-yol bölümünden Bünyamin Sürmeli’den hava durumu bölümündeki yorumlara bakabilirler. Daha neler neler var orada…
Son olarak ilgisini çekenler http://www.havaturka.com ve http://www.princetahmin.tr.gg sitelerine bakabilirler. (Bu arada bu iki site birbirlerine kıl kapıyorlar.Öyle ortada kalmak yok ya Ariftarif’çi ya da Prince@’ci olacaksın)
Evet,belki hiç dikkat çekmeyen bir konu ama bu işin de hastaları var. Bizi de bu halimizle kabul edin ve dışlamayın, itip kakmayın, horlamayın, havanıza dikkat edin, havasız kalmayın.
Kerpe’ de 2 Eylül 2005′ te microburstla beraber iki su hortumu oluşmuştu. Onları baştan sona kadar fotoğraflamıştım. Fotoğrafların tamamını yeni bloğuma ekledim. Kimseye zarar vermeyen seyirlik bir hadiseydi.
Ekşisözlük’te gördüm. Ülkeyi 90 derece döndürelim demiş biri saat yönünde, biraz da küçültmüş sığsın diye.Kırım’la Kıbrıs’ı yok etmiş.
Ötekisi de demiş ki, boyutlara sadık kalalım, Kıbrıs altta kalmasın, sığarız demiş, böyle bir şey yapmış.
Başka biri de madem ülkeyi taşıyoruz, büyük düşünelim demiş. Şunu yapmış:
Azor’un inine gireceğiz! 😀
Ben hiçbirini beğenmedim. İstanbul her türlü kaybeden oluyor. 😦
Bulutların gelişmesi için yeterli mesafe olmayacağından DEK’ ler zayıf kalırdı. Ayrıca Türkiye’ nin yeni konumunun vereceği karasallık sebebiyle o kısım daha rahat donabilirdi. Bu sebeple kışın en soğuk zamanlarında DEK biraz zor olurdu. 🙂
1.5 sene kadar önce merak salmaya başladığım haleler konusunda Türkçe kaynak ve gözlem eksiği olduğunu fark ederek bu gece yeni bir blog açmaya karar verdim. Sıkıcı olmasın diye sadece hale ve optik olay fotoğraflarımı koymayacağım. Yıldırım, hortum, toz şeytanı, kaliteli kar manzaraları v.s. gibi fotoğraflarımı da koyacağım. Sayısal arşivim 11.5 seneyi bulmuş. Bakalım arşivimden neler çıkacak…. İnternetteki hırsızlar fotoğraflarımı izinsiz olarak kullanacak olsalar da meraklılarının ilgisini çekecektir. Henüz pek gönderi yapmadım. Öncelikle elimin hemen altındakileri eklemeye çalışacağım. Umut ediyorum ki bu blog sayesinde yeni hale ve optik olay meraklıları ortaya çıkar.
Umarım bu bloğumu sürdürebilir ve ciddi bir arşiv oluşturabilirim. Tüm hava meraklılarına hayırlı olsun. Arşivimde işe yaramadan duracaklarına meraklıların gözlerini ve ruhlarını şenlendirsin. 🙂
Logo koymaya üşensem de logo koymamak bir bakıma benim işime de yarıyor. Bu tür fotoğraflarımı kullanmam gerektiğinde kendi arşivimde arayıp bulmaktansa bloğumdan bulmak daha kolayıma geliyor. Ayrıca bloglarım evdeki harddisklerin bir nevi yedeği oluyor. O fotoğrafların orijinalleri olur da kaybolursa blogta önemli pozları yedeklenmiş olduğundan olası veri kayıpları için güvenlik sağlanıyor. Kendi fotoğrafımdaki imzam bu tür durumlar için sorun olabilir. Nihayetinde bunları kullanan olursa milyon liralar elde etmez. Etseler de exif bilgilerinin olduğu orijinal pozları bende olduğundan yasal olarak bir şey yapamazlar.
Teşekkürler. 🙂
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
8. haftanın ilk yarısını sistem sırasında paylaştığım için haftalık vidyonun içine koymadım. Böylece bu haftayı iki parça halinde paylaşmış oldum.
Bilmem soğukçu muyum yoksa ılıkçı mı
Sert oldu son sistem ağaçlar hep kırıldı
4 gün geçti anca kaldırdık koca dalları
Gelmesin eksik kalsın böyle kıracaksa!
* * * * * * *
Gelo gelo diye havai fişek çaldılar
Türlü totem yapıp pusuya da yattılar
Gecikince davula zile de vurdular
Gelmesin eksik olsun böyle üzecekse!
* * * * * * *
Ezdi geçti vurdu DEK’ler ,üç günde bitti
yatıştı ortalık oyuncak elden gitti
Beylere hanımlara yarışma da hemen yetti
Oyalanın tabii müsabakanız böyle olacaksa!
* * * * * * *
Yarışmanız hayırlı , amaç farkındalık olsun
Hedefiniz tam , eliniz ayarlı olsun
Bize düşen gençleri burdan da seyir olsun
Oynayın güzel güzel rekabet böyle olacaksa!
* * * * * * *
Aşık Mustikafa der , bitmez derdi bu dünyanın
Sel sel üstüne iken Marmaris ile Çeşme’nin
Tüm suyu kurumuş bakın ki taa Yemen’in
Dursun dünya iklim değişikliği böyle olacaksa!
Itouchu kardeşim madem Aşık Memo’yu andın…
Önümüz bahar,o zaman ondan gelsin sana bu da…
“Yaprağam yeşillendi bahardır önüm (1.cemre)
aşşağlara su yürüdü öttü bülbülüm (2.cemre)
Dallarına kondurma sakın ha gülüm (bahçıvan geldi)
fik’rime takılmayan kuşu ben ne’deyim (3.cemre)
* * * * * * * * *
Eline alıp havaya tutmaynan tahmin mi olurmuş (kuşu kuşu)
Arkası kalkmış tepelikte radar mı kurulmuş (mgm)
Fik’rimin ince gülü de hepten modelci olmuş (amatörler)
Kalktı yine sabahinen kuşum şakılar (önümüzdeki sistem)
Ankara, mart ayını ve gelmesi ihtimal olan sistemi işittiğinde sinsi bir gülüş atıyordu.
”Bırakın gelsin, bırakın gelsin… Gel hele gel ! ” diye haykırıyordu. 😀
Değişim orani nedir Ozan hoca? Eğer bu sistem cok fazla değişikliğe ugrayacaksa, sizler dereyi görmeden paçalari sivamazsiniz 🙂 var burada ince bir efsane var gibi, haksizmiyim?
Ben iki harita arasındaki farkı anlayamadım. İkisi de bugün 00Z ECMWF ensemble ortalamasının 11-15 günleri arası 500hPA yüksekliği anomalisini göstermiyor mu? Baya bir inceledim ama kaçırdığım bir şey var heralde 🙂
Hocam bunlar Cluster, WSI’in özel haritaları. ECM ensemble topluluğundaki çalıştırmaların %45’i soldaki görüntüyü, %29’u da sağdaki görüntüyü ortalama olarak veriyor. Benzer çalıştırmalar gruplara ayrılıyor bu işlemde.
20 members of an ensemble run are divided into different clusters which means groups with similar members according to the hierarchical “Ward method” The average surface pressure of all members in each cluster are computed and shown as isobares. The number of members in each cluster determines the probability of the forecast (see percentage)
Bombayı attın yine ortaya Santi sonra efsane bekliyor millet 😉
Kıyılarda en fazla kky ve sulu kar olur demiştim klasik mart başı sistemi işte ben kendimi bildim bileli böyle hiç değişmez. Gereksiz yere doğal gaz faturası şişirmekten başka bir etkisi olmayacak..(Ben söylemim kıyı ve rakımı düşük bölgeler için,iç bölgeler rakımı yüksek ve karsal iklimin yaşandığı bölgeler için mart ayı son haftasına kadar ciddi şeylerde olabilir.)
Bu goruntu ne zaman icin?
Bir de Balkanlar uzerinde de saglam bir soguk hava gozukmuyor. Su goruntulere gore seviyesinde soguk hava tasinimi icin cok da umitlenmemek lazim.
Havalar açınca haleler oluşmaya başladı. Fotoğrafı dün İzmit’ te çektim. Sıradan bir hale veya sıradan bir circumhorizontal arc.
Aralık ayında halelerin sandığımdan daha sık oluştuğunu fark edince yüksek seviye bulutlarının olduğu güneşli havalarda gözüm yükseklerde oluyor. Bakalım bir sene boyunca ne kadar hale gözlemi yapacağım. Almanlar bunları gözlemliyormuş. İstatistiklerini tutuyorlarmış. İzmit’ te bakalım yılda kaç defa bunlar gözlenecek…. Bu konuda ülkemizde ilk çalışmayı ben yapmaya başladım sanırım. Sizlere önerim güneşli havalarda güneş gözlüğünüzle arada sırada yukarı bakıp oluşum olup olmadığına bakmanız ve oluşum olduysa fotoğraflamanız. https://locoturchia.files.wordpress.com/2015/02/bbk_7222.jpg
Kar Kış bitti hala hangi modelden sistemden bahis ediyorsunuz arkadaşlar 😉 seneye seneye inşallah…. 😀
Biz daha yeni başlıyoruz 🙂
Bleher “seneye seneye inşallah….” mesajın hiç beğenilmemiş!
Eksiyi basmışlar vallahi ! Milletin ekonomisi tıkırında ki kar kış devam istiyorlar 🙂
Eveet biz havaya bakıp kar beklerken “ekonominin havası” da maşallah TIKIRINDA!
Bu sabah..
Hafif de olsa kar yağdı.
Rakım 400 metre
Buna İstanbul’da “kopuyoruz, 20 cm oldu” diyorlar 🙂
HAHAHAHA 😀
Zurih de dun geceden beri adeta kopuyor. Dun geceki graupel gecisi:


Bu sabah da 30 cm’yi zorluyoruz.(Resmi veri 0.5cm, Istanbul’lu gozuyle 30 santime kadar yolu var.)
Ozan Hoca cok guzel zamanlarina denk gelmissiniz Isvicre’nin. Bu sene tam bir kestane burada.
12 Marttan sonra inşallah ”yoğun” kar olacak 🙂
İzmit’ te şu aralar yaşanan skypunch olayını fotoğraflıyorum. 🙂 Müsait zamanda fotoğraflarını paylaşırım.
2 hafta önceki etkili sistemde kar gören Kıbrıs’taki masum ODTÜ’lüler… 🙂
https://www.youtube.com/watch?v=Np36cECcp6M
Şili’de, Villarrica Yanardağı 30 Sene Sonra Yine Patladı!
http://www.evrimagaci.org/fotograf/98/7193
1987 efsanesi bildiğim kadarıyla yanardağ sayesinde olmuştu.
(Ayrıntılı bir bilgim yok, hangi yanardağ olduğunu da bilmiyorum.)
Ne dersiniz, 2015-2016 kışını etkiler mi bu olay? 🙂
Villarica, Şili’ nin en aktif volkanlarından birisi. 30 sene sonra ilk kez patladığı filan yok. 🙂 Nasıl ki son bilmem kaç yılın en soğuk kışı geliyor safsataları uyduruluyorsa sitelerine ilgi çekmek için volkanik aktiviteler konusunda da abartılı ve uydurma hikayeler uyduruluyor. http://www.volcanolive.com/villarrica.html
Yanıbaşımızdaki her sene bir kaç defa püsküren Etna’ yı bile kaç defa son bilmem kaç yıldır ilk kez patladığına dair uydurma haberler yapıldı.
Villarica atmosferi o konuda etkilemez. Sahra tozlarının ülkemizi bir şekilde soğutma ihtimali, Villarica’ nın etkileme ihtimalinden daha yüksek. Dünya iklimini görünür düzeyde etkileyecek bir volkanik püskürmenin VEI6 büyüklüğünde olması gerek. O da oldukça nadir. Bir kaç yıllık soğuk dönem için VEI7 olması gerek. Ancak o daha da nadir. Örnek: 1815 Tambora patlaması ve yazsız yıl. VEI8 olmasını hiç istemezsiniz. Bu kez Buzul Çağı’ na girme olasılığı doğar ve ciddi bir küresel felaket olur.
Gelecekte beklenen VEI7 veya 8 büyüklüğündeki bir püskürme için ABD’ deki Yellowstone Volkanı’ nı takip edin. Kudurma emareleri veren bir süper volkan. Eğer o harekete geçerse şu anki ılık iklimi bile özleyebilirsiniz.
Hayır 1987 sistemi yanardağ sayesinde olmadı, yanlış biliyorsunuz. Tek tek sistemlerin volkanik patlamalarla ilgisi yoktur.
Fakat 1991’deki Pinatubo patlaması dünyayı yarım derece soğuttu ve NAO’yu aşırı pozitif yaptı. Böylece ülkemizde çok soğuk ve batısında kurak bir kış yaşandı 1992’de.
Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederim.
Kar yağmıyor yahu 😦
İstanbul için soruyorum. Arabadaki kış lastiklerini sökelim mi?
Tutacak kar ihtimali şu andan sonra %5. Lastikleri söküp sökmemek size kalmış 🙂
Yüksekler için Mart sonuna kadar umudum var. Sonuçta soğuklar var mı? Modellerde görünüyor. Daha 27 koca günümüz var 🙂
çok fazla yol sesi yapıyor ve yakıtı arttırıyor. %5 için kalmasa da olur. 3 yıldır sizleri takip ediyorum. tebrik etmek için üye oldum. Seviyenizi asla bozmadan aynı şekilde uzun yıllar sizlerle olmayı isteriz.
4 mevsim alin, az yakin cok kacin. Ama unutmayalim ki 1987 efsanesi Mart a… bla bla bla.:P
Ben de bisiklette ki dişli lastiklerimi söküyorum 😀
Valla ben kar lastiği hiç kullanmadım, kar tutunca arabayı çıkarmıyorum, vıcık olunca çıkarıyorum bir sorun çıkarmadı, bence çıkarın bu saatden sonra gerek yok, havalarda sıcak artık.
Kış lastikleri sadece kar için değildir. Yağmurda ve hatta sadece soğuk olsa bile gereklidir.
Sıcaklık yaklaşık 7 derecenin altına düştüğünde, yol kuru bile olsa lastik ısınamayacağı için sert kalacaktır ve tutuş azalacaktır.
Kış lastikleri daha yumuşak kauçuk içerdiği için daha kolay ısınır ve yol tutuşu iyileşir.
Bunları
bendeben de biliyorum, fakat havasoğuktasoğuk da olsa, fren o kadar reklamlarda abartıldığı kadar fark etmiyor,birazdabiraz da reklam amaçlı söyleniyor, İstanbul için bence gereksiz, zaten trafikten gaza basamıyoruz 😀Bende de kar lastiği var modellere baktığımda mart ayı için istanbulda ciddi kar görmüyorum ama bu işler belli olmaz yükseklere kar yağabilir bence her zaman bir nisana kadar beklemek en iyisi.
Bisikletimdeki kışlık lastikleri söküp yazlıkları taktım. Artık bu zamandan sonra Kasım ayına kadar tutacak kar yağmaz. Tutacak kadar kar yağarsa arabayla çıkmayıverin. 🙂
Hocam ben çamurlukları yarın tekrar takıcam, Pazar günü köprüyü geçiceğiz 🙂
Karlı sistemi geride bırakır bırakmaz, yani Şubat’ın 21’inden beri Beşiktaş’ta ağaçlar coşkun bir biçimde çiçek açıyor. Henüz ciddi bir ısınma da yaşamış olmamamıza rağmen durum bu. Benim sormak istediğim şey şu: Bazı ağaçlar sıcaklığın artmasıyla değil de güneş ışınlarının geliş açısının gitgide artması sebebiyle mi çiçek açarlar?
Sanıyorum sadece güneş ışınlarının açısı da değil. Güneşlenme süresi de etkili. Ancak, asıl önemli olan yine de sıcaklık. Aslında 18 Şubat öncesinde bir hareketlenme başlamıştı bazı ağaçlarda. Kardan sonra havaların aniden ısınması yine de bu durumun en etkili nedeni diye düşünüyorum.
Evet, çiçeklenme tarihini belirleyen etkenlerden biri de güneşlenme ve gün uzunluğudur. Ancak sıcaklık uygun değilse çiçeklenme olmaz. Bu nedenle aynı bitki türünün aynı enlemde farklı yükseltilerde farklı zamanlarda çiçeklendiğini görürüz.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Fotoperiyodizm
Fizyolojik faaliyet belli sıcaklıklarda başlar. Her bitki türü için farklıdır. Ortalama sıcaklık 9 derece filan olmalı (her bitki için farklıdır) gece sıcaklıkları çok düşmemeli.
Bana da bu sene ağaçların çiçekleri erken açtı gibi geldi. Bu derece çiçeklenme 10 Mart sonrası olurdu diye hatırlıyorum hep. Acaba bu kışın çok yağışlı geçmesinin etkisi olabilir mi diye düşündüm.
Bugün 56 km pedal çevirdim, havanın tadını çıkardım. Akşam saatlerinde sahil yolunda ilerlerken çiğ hadisesi gerçekleşiyordu 🙂

Çiy ve sis, yolları çok kaygan bir hale getiriyor. Bazı zeminlerde dozundan fazla ıslaklık oluşturursa kışın yaşanan gizli buzlanma kadar riskli olabiliyor. Aman dikkat.
Lastiklerin maşallahı var hocam o zaman 🙂 Marathon plus kalmamış Marathon greenguard almış babam, neyse sağlık olsun 🙂
Schwalbe Marathon serisinin hepsi iyidir. Rahat ol. Yine de patlamaz değiller. Kırık camların, metal artıklarının, yani kısaca yola saçılmış ıvır zıvır çöplerin olduğu yerlerden mümkünse geçme.
Hocam seneye uzun bir tura çıkalım mı ne dersiniz? 😀 Bu yaz hedefim Silivriye gidip kamp yapmak olucak bir kaç arkadaşla.
Sinan beni eklesene facebook.com/urcnclkk Benim de bu tarz düşüncelerim var. Yaza doğru sağlam bir bisiklet almak istiyorum
Ayın 26’sındaki 22 derecelik hale olayının fotoğrafları. Birde güzel bir corona gözlemi yaptıydım. http://atmosferolaylari.blogspot.com.tr/2015/03/22-hale-corona-izmit26022015.html
Buraya da 20.12.2014′ te efsanevi sayılabilecek optik olay festivalinin (parçalı halde renkli haleler, yanardöner bulutlar, Güneş sütunu ve yalancı Güneş) önemli tüm fotoğraflarını ekledim. http://atmosferolaylari.blogspot.com.tr/2015/03/renkli-22-hale-yanardoner-bulutlar.html
Konya mevsimin ilk orajını yaşadı bugün. Genelde nisan ortasında görülürdü ilk oraj ancak bu yıl çok çok erken geldi, sevindim 🙂 İki gökgürültüsü işittim, evdekiler daha fazla gürlediğini söyledi. Güzel bir yağmur aldık. Orajıyla meşhur bir çok kentten önce davranıp bir ilke daha imza attık yine 😀
Ve bol aksiyonlu Şubat ayının sat24.com kaynaklı uydu görüntüleri animasyonumuz hazır. Özellikle ayın 10’undaki siklonun dönüş hareketi, sonrasında Ege’yi saran, Marmara’ya akan DEK bantları, karla kaplı bembeyaz Anadolu görülmeye değer.
Emeğine sağlık.
Güzel bir çalışma olmuş emeğine sağlık.
Mükemmel
Carsamba sabaha karsi Bati Karadeniz tarafindan gol haberi gelebilir. 850 hPa seviyesinde sicakliklar -6 civarlarinda, deniz uzerinde yer yer -7’ler var. Ruzgar neredeyse tum seviyelerde karayelden esiyor.


850 hPa gayet nemli.
Tek sorun 700 hPa seviyesi biraz kuru. Ama sinsi ve sig birkac DEK olusumu Carsamba sabahi Zongultak ve Duzce’nin yukseklerini hafifce beyazlatabilir.
Bati Karadeniz’de su sicakliginin 8 derece oldugunu ekleyelim.
500-600 metreden yukarısı kar alır ama kısa sistem..
Bırakın gelsin 😀 Gel hele gel gel !
Büyük ihtimal ben kar göreceğim.
Köye cikman gerekebilir:)
Evet çıkacağım tabiki kaçar mı ancak kıyıda da olmak istiyorum. Denizde 3.5-4 metrelik dalgalar olacak. Sahil yoluna kadar çıkıyor çok heyecanlı izlemesi.
Uzun vadede bir tahmin yapılacak mı acaba, herkes şu sıralar yarışmaya kaptırmış kendini, Üstatlar yorumlarınızı bekliyoruz.
İzmir (ADB istasyonu ölçümlerine göre) bulunduğumuz iklim kuşağı için, güneş yılı içinde mübarek sayılabilecek üç ayları 2014-2015 kışı için toplamda 45 yağışlı gün ve 538,0 mm yağışla kapattı.
Son 20 yıla ait yakın geçmişte ise en bereketli üç aylar (toplam yağış > 500 mm);
1997-1998 kışı üç ayları 29 yağışlı günde 528,5 mm
1998-1999 kışı üç ayları 46 yağışlı günde 631,8 mm
2002-2003 kışı üç ayları 44 yağışlı günde 525,2 mm
2008-2009 kışı üç ayları 43 yağışlı günde 598,4 mm
2009-2010 kışı üç ayları 48 yağışlı günde 677,4 mm
2012-2013 kışı üç ayları 42 yağışlı günde 685,6 mm olurken,
En kurak üç aylar ise (toplam yağış < 200 mm);
2006-2007 kışı üç ayları 18 yağışlı günde 74,5 mm
2007-2008 kışı üç ayları 16 yağışlı günde 156,2 mm
2013-2014 kışı üç ayları 21 yağışlı günde 188,4 mm olmuş.
Şubat ayı A.B.D.’de tüm zamanların rekorları kırılmış.
http://www.accuweather.com/en/weather-news/february-2015-enters-many-reco/43184229
Labrador soğuk su akintisi yine yaptı yapacağini 🙂
İnanki labrador yerine golf stream olmasını isterlerdi. Böylece alçak basınçlar daha rahat derinleşirdi. Buharlaşma daha fazla olurdu. Kat kat daha fazla kar yağardı çünkü soğuk sıkıntısı yok. Kıtaların doğu kıyısında olmak böyle birşey. Asya’nın doğusu da kar ve soğuktan yıkılıyor.
8-9 martta hava 24-27 derece arası gösteriyor sıcaklıkta fazla değişiklik olmazsa ve denizde de rüzgar olmazsa sezonu açacağım.
Hava iyi ise denize girmeyelim de ne yapak
Bisiklette kiBisikletteki çamurlukları kaldırdım, kar falan gelmezse rahat rahat gezerim… Hayırlı haftalar herkese 🙂Eksici kar lobisi iş başında.
Bahar Kupası için ilk tahmin bugün 23:59’a kadar gönderilmeli, hatırlatalım.
Daha önce tahmin gönderenler de gerek duyuyorlarsa 23:59’a kadar tahminlerini yeniden girebilirler. Birden fazla tahmin yapılmışsa son girilen tahmin geçerli olacaktır.
Modeller sistem için adeta iki maymunu oynuyor.. Üçüncü maymunu muhtemelen İzlanda kaptı..
Uluşça başımız sağolsun… Büyük yazar Yaşar Kemal’i saygı ve rahmet ile anıyoruz.
9 Ocak gününe ait bir fotoğraf. İtina ile eksi basılır diyen arkadaşları özellikle bekliyorum!

Bahar iyiden iyiye ”Ben geliyorum!” demeye başladı. Ilıkçıların yüzü gülüyor 🙂 Bugün Tuzla sahilden;



Özlemişim ❤
Modeller de bozmuş, sıcak tarafta kalıyoruz, ECMWF günler öncesinden görmüştü, kış İstanbul için bitti. Doyurucu bir kıştı bence.
Spank bırak da artık bu kış bir daha soğuk gelmesin. İzmit bu kez çiçeklerden bembeyaz oldu. Bu zamandan sonra gelebilecek keskin bir soğuk ülke çapında tarımsal bir afete neden olabilir.
Ben kar beklemiyorum ki, bu sene kara doydum, kar bekleniyordu ama modeller bozdu onu söyledim. 😀
Bir önceki mesajımda gülücük koymayı unutmuşum. 🙂 Sinirli bir ifade ile yazmadım.
Mart içinde 17-18 sistemi gelmesi zor değil mi? Zor olan şey güzel değil mi?
İlk başta Mart başı bekleniyordu. Sonra 4-5 mart oldu, daha sonra 8 mart oldu, şimdi mart ortası diyor modeller. Nisana kadar böyle gider. 😀
Karın yağması gereken zamanlarda kar gelmez, ondan sonra Nisan’ da karlık bir sistem gelir ve ziraatçiler tuş olur. Aman valla büyük felaket yaşanır. En iyisi bu zamandan sonra havaların don yapacak kadar soğumaması olur.
Bir organik narenciye ziraatçısı-üreticisi olarak bu temennine “cansın!” şeklinde katılıyorum…
Herkese iyi günler dilerim. Lig yarışması için az önce üyeliğimi tamamladım. Lige katılacak olan herkese başarılar dilerim.
Hoşgeldin Enes, sana da başarılar 🙂
Hoşbuldum. 🙂
27 Şubat 2015 tarihinde kuzeyden güneye iki farklı İstanbul manzarası vardı.Günün en yüksek sıcaklığı Kilyos’ta=8,7 Göztepe’de=20,3 derece olarak gerçekleşti.Sarıyer,Anadolu feneri gibi boğazın kuzeyinde ama düşük rakımlı olan yerlerde sıcaklık 13 dereceyi geçemezken,bizim burası gibi yüksek fakat daha güneyde kalan yerlerde 18-20 derece aralığında sıcaklıklar ölçülebildi.Ben de bugün termometremde 18,5 dereceyi gördüm.Kuzeyli rüzgarların etkisiyle, çok kısa mesafelerde farklı mevsimlerin yaşandığı bir günü geride bıraktık.
Muhtemelen Kilyos civarında sis vardır.
aynı gün saat 16:30 civarı Bahçeşehir’de hava sıcaklığı 10 dereceydi.Sert poyraz vardı.
Akşam ise sis etkili olmuştu.
Bu sene suyumuz bol 🙂

8 ocaktan sonra yaşananlar, kısmende olsa Mart ayında kendini tekrar edecek gibi geliyor. Lodos’un şiddetlenmesi, uzun süreli ılık havalar ve ardından kısmide olsa ufak bir soğuma..
“Lodos’un şiddetlenmesi …bir süreliğine ılık havalar” eyvallah !
“ardından kısmi de olsa ufak bir soğuma” …işte bu olmadı,elini korkak alıştırma !
Ben olsam “ardından orta vadeli ve kademeli ciddi soğuma” derdim de;
tabii ki sen değilim 🙂
Benim ufak soğumadan kastım, kıyılarda etkili kar olacak kadar bir soğuma olmaması görüşü, iç kesimler zaten kıyılara göre kar yağışları çok daha alır. Allah verse de kıyılarda alsa 🙂
Haklısın Burak,ben genelde tüm Türkiye için dalgalı bir seyir bekliyorum,
içinde ciddi düşüşlerin olduğu ve arkasından ciddi yükselişlerle devam edecek
bir Mart için eller bol bol olsun demek istedim…
Bu kışın en belirgin özelliği fazla dalgalı geçmesi oldu.
Kış ortasında bahar tadında günler,hemen ertesinde yağışlar,seller…
Hele Mart için bu dengesizlik biraz daha bariz olacak gibi görünmekte ;
özellikle iç bölgelerde ısı ile ilgili ve kıyı kesimde ise yağış açısından oynaklık var gibi!
Yine toz aktivitesi.

Bugün Florya’dan Bakırköy sahile kadar bisiklet sürdüm, zevkliydi iyi havaların tadını çıkarmak lazım 🙂
İzmit’ te şu sıralar 22 derecelik hale gözlemi yapıyorum.
Biz de Suadiye sahilde Hale,Jale ve tüm mahalle ile çimlerde gece maçı yaptık!
Gözlem yapamadık…
Haa bir de sahilde sadece maç yapmaca olmadı tabii ki !
Bugün O’nun doğum günü idi…Deniz’in…
yani Türkiye’nin en hızlı koşucusu,yani ipi ilk göğüsleyen,
yani işte bilirsiniz “aşkolsun sana aşkolsun çocuk” dediği Can Baba’nın…
Deniz’in kenarında durduk bir müddet , Hale Jale ve tüm mahalle…
uzakta çok uzaklarda Deniz’in üstünde gemilerin yanıp sönen ışıkları,
ışıklar gitti bir müddet sonra , geriye Deniz kaldı !
Hayırlı “genç” geceler.
İnsan onurunun büyük ismi,halkın içinden süzülmüş efsanelerin tartışmasız yazarı!
Halkın yazarı Yaşar Kemal üstadımızın ölümsüz hatırası önünde eğiliyorum.
Bu memlekette insanlık için çok kavga ettin,bu memlekete küsmedin,darılmadın!
Çok eziyet çektin,çok acı çektin! Yargılanmadığın,hakarete uğramadığın ay-yıl yok!
Bu baştacı ettiğin halkımız adına bu memeleket adına senden özür diliyorum!
Umarız çok incinmedin adalet ve insanlık kavgamızda!
Ruhun şad olsun…
Yeni nesil gençlerimizden, Yaşar Kemal ile bu sitenin yani Havadelisi’nin ne alakası var diyenleriniz olabilir!
Yazarımız tam bir doğa sevdalısı olduğundan bence o da bir Havadelisi idi.
Yaşar Kemal demek tam olarak aslında ;
Toroslar’daki Tahtacı köyleri,Çukurova’daki çavlan çiçeği,adadaki barbunlar…
Ağrı’nın başındaki sisler,bulutlar…
Menekşe Deresi’nin balıkçıları,Göksu’nun tütün işçileri,Seyhan’ın pamuk ırgatları…
çocuk gelinler,kıldan yün eğirenler,kocakarı ilaçları,köy göçürenler…
Kırkikindi yağmurları,ebem kuşağı,sarı sıcaklar ve Ağrı’ya çıkarken yakalanan tipi
demektir!
Kaybettiğimiz aslında,insan suretine bürünmüş koskaca bir memleket demektir!
Memlekete tam da baharın gelmekte olduğu bu günlerde…
Bu aralar fena taktığım Breaking Bad adlı diziden bir sahne:

Size hemen “Better Call Saul” tavsiye ediyorum. 😉
Ya şu adamı Ozan hocama bir tek ben mi benzetiyorum bilmiyorum ama paylaşmadan edemeyeceğim..:D Gazoz olma efsane ol,dedikçe sanki Ozan hocam sistemlere sesleniyormuş gibi geliyor 😀

Şu eksici kimse,Fuat Avni gibi saklanıyor 😀 Ama bulacağız az kaldı.
Eyy!!! eksici avni delikanlıysan çık ortaya…!!! 😀
1 Şubat’ taki lodos fırtınasında Güneş’ in tozlar sebebiyle tuhaf görünmesinin de bir adı varmış. Bishop’ s Ring. Genellikle volkanik püskürmelere müteakiben görülüyormuş. O gün çektiklerimi ekledim. Ülkemiz Avrupa’ nın en çok Sahra Tozu’ na maruz kalan yörelerinden olduğu için bizim için sıradan bir durum. http://atmosferolaylari.blogspot.com.tr/2015/02/saharan-bishops-ring-izmit01022015.html
Bugün derste Coğrafya hocamız karayel ılık havayı, poyraz ise soğuk ve nemli havayı getirmişti. Kendisine karayel nasıl ılık hava olur hocam diye itiraz edince bana geçen hafta ki sistemi söyledi “bak bu poyraz ile geldi ve soğuk yaptı havayı dedi, üstüne buzlanmada oldu”. Sonra 2012 Aralık sistemini örnek vericektim ki fazla uzatma dedi biraz da kalbimi kırmış oldu böylece. Karayel ılık hava getirir mi sevgili üstatlar?
Hangi okuldan mezun olmuş? Çıraklık okulundan mı? Yoksa başka bir bölüm mü okuyup da bir şekilde coğrafyacı olmuş?
Tabii ki getirmez, Coğrafya hocanız nasıl böyle bir yorum yapmış anlamadım. Orada olup ağzının payını vermeyi çok isterdim 🙂
Hocam ben de ağzının payını vermeyi değil de yanlışını düzeltmeyi düşünüyordum ama uzatma diyip dersi bölüyorsun diyince uzatmayı bıraktım. Haftaya kaldı artık iş 🙂
Hocanıza sormadınız mı ? Karayel nasıl ılık hava getirir diye kanıt isteseydin. Bizim coğrafya hocamız çok iyiydi ya, sınıfta coğrafyadan en yüksek notu ben alırdım lisede.
Senin şu eğitmenine sor bakalım Ankara nerede? İstanbul hangi ülkede? Türkiye Dünya’ nın neresinde? Herhalde Türkiye Güney Yarımkürede filan zannediyordur.
Şaka mı? Avustralya’da falan olabilir belki. Bu arada eksiler hocana olsa gerek.
Karayel ılık hava getirmez.. Ancak sizler de bir noktada hata yapıyorsunuz.. Poyraz “genel olarak” karayelden daha soğuk hava getirir. İstanbul’un konumu gereği poyraz deniz üstünde yol kat ettiğinden nem taşır ve karayele oranla daha ılıktır.
Peki yazın esen ve Basra’nın fazla genişlemesinden kaynaklan poyraz? İç bölgelere ve Akdeniz’e kuru, sıcak havayı taşır o zaman da poyraz.
Sıcak Basra havasını taşıyan poyraz değil, üzerimize doğru genişleyen Basra’nın sıcak ve kuru havasıdır… Genişleyen basınç alınının neresinde kaldığımıza bağlı olarak farklı yönlerden rüzgar alırız.
Haftaya tekrar dile getircem bu konuyu hocama, ayni seyleri soylerse diyicek soz bulamicam 🙂
Hocandan korkma bence açıkca yanlış biliyorsun de, ve kanıt iste okumuş cahillerden bıktım valla.
Herhalde okulunuzu havadelisi.com gibi sanıyorsunuz. Buradaki insanların çoğu atmosferle çok ilgili ancak bu İstanbul-karayel konusunda kaç tanesi başından beri bilgiliydi?
En büyük farkındalık Aralık,2012 sisteminden sonra oluştu.
Bende coğrafya öğretmeniyim ancak üniversitede bu tür küçük bilgiler bulamazsınız. Eğer kendisinin hobisi değilse hocanızın öyle söylemesi doğaldır.
Coğrafya o kadar karışıkki işin içine derinlemesine girdiniz mi kesin olarak doğru diyebileceğiniz çok az şey kalıyor. Ben mesela derinlemesine düşündüğüm için basit coğrafya sorularını yanlış yapabiliyorum.
Karayel birkaç şehir dışında poyrazdan bir farkı yok. Antibiyotik’in dediği gibi poyraz uzun mesafeler deniz üzerinden geçmesine rağmen çoğu çok soğuk günlerin hakim rüzgar yönüdür.
2009’da yazdığım bir yazı.Bende kayıtlı değildi,yayımlandığı bir e-derginin sitesinden buldum bugün.O zaman Havadelisi.com ya henüz açılmamıştı ya da ben keşfedememiştim,onun için hiç bahsetmemişim.Eğer daha önce paylaştıysam kusura bakmayın.
ORADA HAVALAR NASIL? Mehmet Ulu
Önce rahmetli Ali Esin vardı.Ertesi gün yağmur bekleniyorsa şemsiyeyle anlatırdı hava durumunu. “Bulutlar el ele vermiş, Balkanlar’dan ülkemize doğru geliyorlar” derdi; sevimliydi, babacandı.
Sonra Ersin İmer’i gördük TRT’nin hava durumu bültenlerinde. “Donsuz geceler!” gafından sonra bir daha göremedik onu ekranlarda. Tabii bir de Hülya Uğur faciası vardı. “Havalar nasıl olursa olsun,sizin havanız iyi olsun.” sloganıyla ekranlarımızı dolduran havalı bir sunucuydu.
Tek kanal döneminden beri bir hava durumu merakı oluşmuştu bende; özellikle de kar hastalığı.TRT’nin hava durumlarını kaçırmazdım. Kar yağdığı günlerde uyuyamazdım geceleri. Elektrik direklerinin aydınlığında,geçen arabaların ışıklarında kar yağışını seyrederdim de içim içime sığmazdı. Geç gelen bir uykunun ardından sabah uyanır ve hemen pencereye koşardım. Evet,yerler bembeyaz olurdu. İnsanlar ve arabalar uykuda olduğu için kar örtüsü daha bozulmamış olurdu. Saatin ilerlemesiyle ortaya çıkan insanlar ve arabalar Eşme sokaklarındaki
( Uşak’ın bir ilçesidir kendisi) karların güzelliğini,düzlüğünü bozardı da çok kızardım onlara içimden ama bir şey diyemezdim.
Niye böyle bir merakım vardı? Pekçok insan anlayamazdı bu hava durumu merakını ben de dahil olmak üzere. Ama hatırlıyorum da ilkokulda sınıf panosunda hava durumu takip çizelgesi olurdu-şimdi hala var mıdır bilmiyorum- o dolardı her gün. Ve bu büyük ve önemli işin bir görevlisi vardı: BEN. Her gün havanın durumunu işaretlerdim o çizelgeye. Rüzgarı (kışın bacalardan çıkan dumana bakıp bilirdim nereden estiğini,mayıs,haziranda ne yaptığımı hatırlamıyorum) yağış durumunu, sıcaklığı… Bir de termometre vermişlerdi bana. Onu gölge bir yere bırakıp sıcaklığı da işlerdim. Okulun hizmetlileri çoğu zaman saklarlardı termometreyi. (hizmetliler tarafından da sevilen sevimli bir çocuktum haddizatında) Öğretmenimize gidip şikayet ederdim de öyle alırdım termometreyi.
Ve yıllar geçiyordu ama bu hava durumu merakı geçmiyor bilakis artıyordu. İmkanlar da artmıştı. Hayatın her alanına el atan internet, bu sahayı da boş geçmiyordu. Üniversitenin kütüphanesinde(Marmara mezunuyuz gardaş) bedava internet imkanı vardı. Nasıl bulduysam, şimdi hatırlamıyorum, http://www.meteor.gov.tr’yi buldum. Dünyalar benim olmuştu. Sanki askerdeki oğluna kavuşan bir ana gibiydim. Neler neler vardı bu sitede. Üç günlük haritalı hava tahmini ( şu anda beş günlük veriyor ama eskisi gibi tutmuyor.) sabah-öğle –akşam hava raporları, il il anlık durumlar, yirmi dört saatlik toplam yağış miktarı, en yüksek-en düşük hava sıcaklıkları, kar durumu vs. vs. Hazine bulmuş gibiydim. Site daha sonraları http://www.meteoroloji.gov.tr oldu şimdi ise http://www.dmi.gov.tr.
Ve hep merak ettim ‘Acaba benim gibi hava durumu meraklısı rahatsızlar var mı?’ diye. Çünkü arkadaşlarım arasında ben numuneydim. Öğrenciyken ve şimdi hep yadırgandı, ilginç bulundu bu merak. ‘Mehmet Hoca,bak bakalım nereye ne kadar yağmur yağmış, hafta sonu hava nasılmış fındık bahçesini gübrelemeye gidelim mi?’ şeklindeki sorulara ve ‘Hocam bari hava durumcu (meteorolog) olsaydın! ‘(Ah,nasıl isterdim vallahi!) yollu takılmalara maruz kaldım. Neyse, ben de hep aradım internette hava durumu meraklılarını ama bulamadım bu seneye kadar. Bu sene nasıl, nereden bulduysam buldum kendim gibi olanları ve şunu anladım: ‘Ben, hava durumu meraklısı değilmişim!’
Çünkü,bulduğum arkadaşlar meseleyi aşmışlar. Ben onların yanında solda sıfırım. Bu arkadaşlar amatör internet siteleri kurmuşlar. Bazılarının üstadları, hocaları var ve bu siteler birbirlerine rakipler. Diğer sitenin tahminlerinin tutmamasını kolluyorlar ve tahmin tutmayınca nanik yapıyorlar. Fener-Cimbom rekabeti gibi (Fener’i de niye önce yazdıysam) Yok biz 12 Ocak sistemini bildik de siz ne yaptınız, vay efendim 26 Şubat’ta İstanbul’da okullar tatil olacak,Galatasaray-Bordeaux maçı ertelenecek. Bunlar olmayınca da bir hücum, kıyamet, dalga geçmeler filan… Hani maç iptal olacaktı, bugün 27 Şubat ve biz okuldayız, bilmiyorsanız tahmin yapmayın, bizi boş yere ümitlendiriyorsunuz şeklinde isyanlar… Bu sene İstanbul’a kar yağmadığı için oturup ağlayacak duruma gelenler veya İstanbul’a kar yağmayacağını söyleyip de kar yağmayınca zil takıp oynama noktasına gelenler. Bazen de şu şekilde serzenişler oluyor: ‘Yahu Türkiye’de sadece İstanbul mu var biraz da Denizli için, Gaziantep için yok Maraş için yok Viranşehir için de tahmin yapın canım…’ Bir de diğer yerlerde hava nasıl merakı içinde olanlar var: ‘Şu anda Merter’deyim ve ‘manyak’ kar yağıyor, İstanbul’un başka ilçelerinde olanlar lütfen havanı nasıl olduğunu yazsınlar.’ Ulan sana ne?Merter’e yağıyorsa keyfini çıkar,çık dışarı gez,dolaş…(İtiraf ediyorum, ben de ‘Ulan’ diye başlayan cümlenin muhatabıyım.İstanbula’a kar yağdığını duyunca İBB’nin sitesine girip turistik kameralardan Çamlıca’yı tıklayıp kar yağışını seyrediyorum. Sivas Belediyesi’nin de böyle bir hizmeti var ayrıca)
Yukarıda yazdıklarımı hayal ürünü olarak görenler CnnTürk’ün sitesine girip hava-yol bölümünden Bünyamin Sürmeli’den hava durumu bölümündeki yorumlara bakabilirler. Daha neler neler var orada…
Son olarak ilgisini çekenler http://www.havaturka.com ve http://www.princetahmin.tr.gg sitelerine bakabilirler. (Bu arada bu iki site birbirlerine kıl kapıyorlar.Öyle ortada kalmak yok ya Ariftarif’çi ya da Prince@’ci olacaksın)
Evet,belki hiç dikkat çekmeyen bir konu ama bu işin de hastaları var. Bizi de bu halimizle kabul edin ve dışlamayın, itip kakmayın, horlamayın, havanıza dikkat edin, havasız kalmayın.
EPS 00Z’de soğuma çok batıya kaymış gibi görünüyor..
Ben doğu istedikçe batıya kayıyor. Bu kış da bitmiştir….
GFS hala bir seyler gosteriyor gibi…
Değişiiiiiir, 2 Mart p.tesi paylasacaginiz videonuzda güzel haberler vermeniz dileklerimizle, mart kapidan baktirip kazma kürek yaktirmasini özledik 🙂
http://www.accuweather.com/en/weather-news/accuweather-asia-spring-2015-weather-forecast/42669642
Şu tahmin KIŞ AYLARI için yapılmış olsa kasımda süper olurdu..
Kış tahmininin benzerini yapmışlar zaten.
http://www.meteogiuliacci.it/mm?id=19194
Kerpe’ de 2 Eylül 2005′ te microburstla beraber iki su hortumu oluşmuştu. Onları baştan sona kadar fotoğraflamıştım. Fotoğrafların tamamını yeni bloğuma ekledim. Kimseye zarar vermeyen seyirlik bir hadiseydi.
Fotoğrafların tamamı için: http://atmosferolaylari.blogspot.com/2015/02/microburst-hortum-kerpe02092005.html
Ilikcireyiz ozlettin gel artik 🙂
Ben yeni ılıkçılardanım. 🙂 Ha kar yağsa hayır demem ama yağmasa da olur. Benim halelerim var. 🙂
Hocam tam bisikletlik havalar, Pazar gunu yesilay turu var gelmeyi dusunuyor musunuz?
Öyle turlar beni sarmaz. Çıktım mı en az bir kaç haftalığına çıkmam lazım. Hazırlandığıma değsin. 🙂
1-2 sene sonra çırağınız olarak gelicem hocam inşallah 🙂
Ekşisözlük’te gördüm. Ülkeyi 90 derece döndürelim demiş biri saat yönünde, biraz da küçültmüş sığsın diye.Kırım’la Kıbrıs’ı yok etmiş.



Ötekisi de demiş ki, boyutlara sadık kalalım, Kıbrıs altta kalmasın, sığarız demiş, böyle bir şey yapmış.
Başka biri de madem ülkeyi taşıyoruz, büyük düşünelim demiş. Şunu yapmış:
Azor’un inine gireceğiz! 😀
Ben hiçbirini beğenmedim. İstanbul her türlü kaybeden oluyor. 😦
Ege kıyıları çok güzel DEK alır 🙂
Bulutların gelişmesi için yeterli mesafe olmayacağından DEK’ ler zayıf kalırdı. Ayrıca Türkiye’ nin yeni konumunun vereceği karasallık sebebiyle o kısım daha rahat donabilirdi. Bu sebeple kışın en soğuk zamanlarında DEK biraz zor olurdu. 🙂
1.5 sene kadar önce merak salmaya başladığım haleler konusunda Türkçe kaynak ve gözlem eksiği olduğunu fark ederek bu gece yeni bir blog açmaya karar verdim. Sıkıcı olmasın diye sadece hale ve optik olay fotoğraflarımı koymayacağım. Yıldırım, hortum, toz şeytanı, kaliteli kar manzaraları v.s. gibi fotoğraflarımı da koyacağım. Sayısal arşivim 11.5 seneyi bulmuş. Bakalım arşivimden neler çıkacak…. İnternetteki hırsızlar fotoğraflarımı izinsiz olarak kullanacak olsalar da meraklılarının ilgisini çekecektir. Henüz pek gönderi yapmadım. Öncelikle elimin hemen altındakileri eklemeye çalışacağım. Umut ediyorum ki bu blog sayesinde yeni hale ve optik olay meraklıları ortaya çıkar.
Umarım bu bloğumu sürdürebilir ve ciddi bir arşiv oluşturabilirim. Tüm hava meraklılarına hayırlı olsun. Arşivimde işe yaramadan duracaklarına meraklıların gözlerini ve ruhlarını şenlendirsin. 🙂
http://atmosferolaylari.blogspot.com.tr/
Fotoğrafların üstüne logo koyun.
Logo koymaya üşensem de logo koymamak bir bakıma benim işime de yarıyor. Bu tür fotoğraflarımı kullanmam gerektiğinde kendi arşivimde arayıp bulmaktansa bloğumdan bulmak daha kolayıma geliyor. Ayrıca bloglarım evdeki harddisklerin bir nevi yedeği oluyor. O fotoğrafların orijinalleri olur da kaybolursa blogta önemli pozları yedeklenmiş olduğundan olası veri kayıpları için güvenlik sağlanıyor. Kendi fotoğrafımdaki imzam bu tür durumlar için sorun olabilir. Nihayetinde bunları kullanan olursa milyon liralar elde etmez. Etseler de exif bilgilerinin olduğu orijinal pozları bende olduğundan yasal olarak bir şey yapamazlar.
Teşekkürler. 🙂
8. haftanın ilk yarısını sistem sırasında paylaştığım için haftalık vidyonun içine koymadım. Böylece bu haftayı iki parça halinde paylaşmış oldum.
#gelo
Şu anki görüntüye göre soğumanın merkezi Orta Avrupa ve Balkanlar. Bizde en çok etkilenecek bölge başta Trakya olmak üzere Marmara olur.
Size yetmedi mi
Napalım pazarlık mı edelim? 🙂 Vade uzun, değişebilir.
El Nino, seni anlayabiliyorum dostum. 🙂
yetmiyor, yetmiyor 🙂
https://www.youtube.com/watch?v=N9DOlYWXGXM
Bilmem soğukçu muyum yoksa ılıkçı mı
Sert oldu son sistem ağaçlar hep kırıldı
4 gün geçti anca kaldırdık koca dalları
Gelmesin eksik kalsın böyle kıracaksa!
* * * * * * *
Gelo gelo diye havai fişek çaldılar
Türlü totem yapıp pusuya da yattılar
Gecikince davula zile de vurdular
Gelmesin eksik olsun böyle üzecekse!
* * * * * * *
Ezdi geçti vurdu DEK’ler ,üç günde bitti
yatıştı ortalık oyuncak elden gitti
Beylere hanımlara yarışma da hemen yetti
Oyalanın tabii müsabakanız böyle olacaksa!
* * * * * * *
Yarışmanız hayırlı , amaç farkındalık olsun
Hedefiniz tam , eliniz ayarlı olsun
Bize düşen gençleri burdan da seyir olsun
Oynayın güzel güzel rekabet böyle olacaksa!
* * * * * * *
Aşık Mustikafa der , bitmez derdi bu dünyanın
Sel sel üstüne iken Marmaris ile Çeşme’nin
Tüm suyu kurumuş bakın ki taa Yemen’in
Dursun dünya iklim değişikliği böyle olacaksa!
Süper 🙂
Aşık Memo’yu hatırladım. 🙂 Eline sağlık.
Itouchu kardeşim madem Aşık Memo’yu andın…
Önümüz bahar,o zaman ondan gelsin sana bu da…
“Yaprağam yeşillendi bahardır önüm (1.cemre)
aşşağlara su yürüdü öttü bülbülüm (2.cemre)
Dallarına kondurma sakın ha gülüm (bahçıvan geldi)
fik’rime takılmayan kuşu ben ne’deyim (3.cemre)
* * * * * * * * *
Eline alıp havaya tutmaynan tahmin mi olurmuş (kuşu kuşu)
Arkası kalkmış tepelikte radar mı kurulmuş (mgm)
Fik’rimin ince gülü de hepten modelci olmuş (amatörler)
Kalktı yine sabahinen kuşum şakılar (önümüzdeki sistem)
Ankara, mart ayını ve gelmesi ihtimal olan sistemi işittiğinde sinsi bir gülüş atıyordu.
”Bırakın gelsin, bırakın gelsin… Gel hele gel ! ” diye haykırıyordu. 😀
Ankara mart ayını hiç sevmez.. Değil mi? Burada pis pis sırıtma efekti koyuyoruz araya. 🙂
Değişim orani nedir Ozan hoca? Eğer bu sistem cok fazla değişikliğe ugrayacaksa, sizler dereyi görmeden paçalari sivamazsiniz 🙂 var burada ince bir efsane var gibi, haksizmiyim?
Erdem ben. Tabi ki değişim ihtimali var. Batıya veya doğuya kayabilir. Bunları henüz konuşamayız. Mevsim icabı ve endekslere göre efsane ihtimali %10.
Efsanenin gelme ihtimaline bile aşığım ben hocam 😀
Ben iki harita arasındaki farkı anlayamadım. İkisi de bugün 00Z ECMWF ensemble ortalamasının 11-15 günleri arası 500hPA yüksekliği anomalisini göstermiyor mu? Baya bir inceledim ama kaçırdığım bir şey var heralde 🙂
Hocam bunlar Cluster, WSI’in özel haritaları. ECM ensemble topluluğundaki çalıştırmaların %45’i soldaki görüntüyü, %29’u da sağdaki görüntüyü ortalama olarak veriyor. Benzer çalıştırmalar gruplara ayrılıyor bu işlemde.
GFS’in de var:
http://www.weatheronline.co.uk/cgi-bin/expertcharts?LANG=en&CONT=euro&MODELL=gefs&MODELLTYP=2&VAR=cpre
20 members of an ensemble run are divided into different clusters which means groups with similar members according to the hierarchical “Ward method” The average surface pressure of all members in each cluster are computed and shown as isobares. The number of members in each cluster determines the probability of the forecast (see percentage)
Teşekkür ederim Santiago.
Bu sene çanlar bizim için çalıyor.. Avrupa yine izleyecektir.. Bu kış gördüğümüz ısrar, çok ısrarcı bir ısrar. 🙂
Bombayı attın yine ortaya Santi sonra efsane bekliyor millet 😉
Kıyılarda en fazla kky ve sulu kar olur demiştim klasik mart başı sistemi işte ben kendimi bildim bileli böyle hiç değişmez. Gereksiz yere doğal gaz faturası şişirmekten başka bir etkisi olmayacak..(Ben söylemim kıyı ve rakımı düşük bölgeler için,iç bölgeler rakımı yüksek ve karsal iklimin yaşandığı bölgeler için mart ayı son haftasına kadar ciddi şeylerde olabilir.)
Geçmiş GFS Model Diyagramlarına nereden bakabiliyorduk?
http://www.wetterzentrale.de/topkarten/fsreaeur.html
Sol ustteki bolmede “Kartenarchiv” kismina tiklayin.
Pazar günü eski yarışmalara göre daha farklı bir formatta olan yeni yarışmamız başlıyor, katılımınızı bekliyoruz 🙂
https://havadelisi.com/2015/02/24/havadelisi-com-hava-tahmini-ligi-2015-bahar-kupasi-odullu/
Hale tahminleri de yarışmaya dahil olacak mı? 🙂
Sen tahminini yap hocam 🙂
3 kez yerde, 2 kez havada kar beni doyurdu ama tekrar geleyim mi derse hayır demem


Bu goruntu ne zaman icin?
Bir de Balkanlar uzerinde de saglam bir soguk hava gozukmuyor. Su goruntulere gore seviyesinde soguk hava tasinimi icin cok da umitlenmemek lazim.
Yanlışlıkla kesmişim, Mart’ın ilk haftası
Gfsnin ongordugu sinoptik 31 Ocak 2012 ile benzerligi var galiba. Zamani gelince gorcez, herkese hayirli haftalar.
Havalar açınca haleler oluşmaya başladı. Fotoğrafı dün İzmit’ te çektim. Sıradan bir hale veya sıradan bir circumhorizontal arc.
Aralık ayında halelerin sandığımdan daha sık oluştuğunu fark edince yüksek seviye bulutlarının olduğu güneşli havalarda gözüm yükseklerde oluyor. Bakalım bir sene boyunca ne kadar hale gözlemi yapacağım. Almanlar bunları gözlemliyormuş. İstatistiklerini tutuyorlarmış. İzmit’ te bakalım yılda kaç defa bunlar gözlenecek…. Bu konuda ülkemizde ilk çalışmayı ben yapmaya başladım sanırım. Sizlere önerim güneşli havalarda güneş gözlüğünüzle arada sırada yukarı bakıp oluşum olup olmadığına bakmanız ve oluşum olduysa fotoğraflamanız. https://locoturchia.files.wordpress.com/2015/02/bbk_7222.jpg
Yağmur bile sıradan hale geldi. Koca kütle kapımıza dayanmış ama yorum değeri bile yok artık. 🙂
Bizim tarafta neden soğuk yok ya 😦
Zaman ne çabuk geçiyor, bahar geliyor, daha dün gibi hatırlıyorum, burada mevsimlik tahminlere bakıyorduk kış için 😦