İLK ANKETTE HATA VARDI LÜTFEN TEKRAR OY VERELİM; TEŞEKKÜRLER
Eğer hava tahmin liginde gelecek sezon, her hafta tahmini yapılacak istasyonu değiştirmeye karar verirsek (ki çoğunluk böyle istiyor), bir istasyon listesi oluşturacağız. Siz hangi ildeki bir istasyon için tahmin yapılmasını isterdiniz? Bu yorumun altına yorum yazarak seçenekler arasında olmayan bir ili de belirtebilirsiniz. Tahmininde kendinize güvendiğiniz bir ili (bu muhtemelen uzun süre yaşadığınız / yaşamakta olduğunuz ildir) seçiniz ve lütfen ciddiyetle cevap veriniz, teşekkürler.
Eskişehir… Havaalanı veya Bölge istasyonundan birisi olabilir (İkisi arasında ciddi farklılıklar olabiliyor zaman zaman). Yeter ki Eskişehir olsun listede.
Çevresinin çok yağış aldığı sistemlerde genelde az yağış alan, hiç beklenmedik zamanlarda çok yağış alabilen, Türkiye’nin en yüksek ortalama sıcaklığına sahip İskenderun… (TabikiTabii ki memleket.:) )
Kastamonu’nun bir Kütahya’dan, Afyon’dan farkı yok. Yıllık toplam yağış ortalaması 500 mm. DEK’lerden çok fazla etkilenmiyor. Bildiğiniz karasal iklimin tipik özelliklerini yansıtıyor Kastamonu merkez.
Fazla oy almasının sebebi, İstanbul’da Kastamonu’dan daha çok Kastamonulu yaşadığı için olabilir 🙂
Ankette sürekli yarım metrenin üzerinde kar yağabilecek potansiyele sahip şehir yok, bence Bitlis, Hakkari gibi şehirler de eklenmeli, ne güzel metrelik kar tahmini yaparız 🙂
Kastamonu Merkez olmasına gerek yok Oğuz. Bence İnebolu da çok ilginç bir istasyon, hem de DEK’in kralı oluyor.
Neyse, zaten az çok şekilleniyor. 15 istasyon seçip ligi 2 devre halinde toplam 30 hafta yapma fikri var kafamda ama bakalım, daha çok tartışırız. Siz sayın katılımcılar ve yönetim kurulumuzun değerli üyeleri ne diyecek önemli 🙂
Ama MGM sıcaklığını ölçtüğü her istasyonun kar kalınlığını ölçmüyor, buna dikkat etmemiz lazım. Eğer İnebolu’da ölçüyorsa olabilir, dediğiniz gibi orada DEK’in kralı olur. Bitlis’i de unutmamak lazım bence, sonuçta Türkiye’nin en fazla kar alan şehir merkezi.
Ben de Kastamonu’ya oy verdim Bitlis vardı da biz mi vermedik😄. Bu arada bu anketten büyük şehirleri çıkartalım ne de olsa banko birer hafta olacaklar ben bir öneri vermiştim süper lig bölümüne degerlendirilmedi galiba😳
Hocam bunun birden fazla nedeni olabilir (evet Kastamonu’ya oy verdim)
1. İstanbul’da Sivas ile beraber en fazla gurbetçi Kastamonu’dan
2.Kastamonu gerçekten iklim olarak çok ilginç, yaşamayan bilmez. 30 km çapta birbirine çok aykırı hadiselerle karşılaşırsınız. Karadeniz’den çıkıp Bolu üzerinden Ankara’ya kadar erişebilen DEK’ler şehir merkezine gelmez 😀 Küre Dağları sağolsun.
3.Bloğu takip eden ciddi bir Kastamonulu kitlesi var (Bu olabilir bak 🙂 )
Eğer birisi devamlı Kastamonu’ya oy veriyorsa yapmasın, bir manası yok. Sadece bir deplasman orada (ya da bir ilçesinde) olacak. Türkiye’de bir sürü yer var.
Anormal bir şey değil ki bu 😀 Sochi’nin iklimi bizim Doğu Karadeniz’in ikliminden çok farklı değil. Asıl kıyılara 2-3 günden fazla kar yağsa anormal olurdu.
Dün gece -5.1 derece ile İç Anadolu’da en soğuk istasyon olan Çifteler, şu saatlerde 20.6 derece ile İç Anadolu’nun en sıcak yeri. Gece ile gündüz arasında 25.7 derecelik fark var.
Çifteler bugün 22.7 derece olmuş. Gece ile gündüz arasında neredeyse 28 derecelik fark oluştu. Radyatif soğumaya açık olan yerler güneşi gördüğü zaman normal bir istasyona göre daha çabuk ısınıyor.
Eskişehir’de ağaçlar tomurcuklanmaya başladı, havalar eğer böyle giderse Şubat bitmeden ağaçlar çiçeklenebilir diye korkuyorum.
Alttaki fotoğraf 15 Mart 2010 tarihine ait, o zamanlar ilçede oturuyordum. Erken çiçek açan badem ağaçlarının üzerine kar yağmıştı, o sene neredeyse hiç badem olmamıştı. Bu sene inşaallah başımıza böyle bir şey gelmez.
Beşiktaş’ta bütün ağaçlar gelin gibi oldu son 10 günde. İç kesimleri bilmem ama İstanbul’da 0 derecenin altına zor düşer sıcaklık bundan sonra. Kar zaten yağmayacak bence, çok belli yani.
Sorma valla plajlar dolup taşıyor 😛 Lodos yüzünden sıcaklık gündüz yükselemiyor, gece de durgun havada radyatif soğuma oluyor 5 derece filan. Çok sert kış koşulları var 😀
6 sene önce bugün tüm Türkiye kar altındaydı! Konya’da 30 cm kar vardı! Aralarında İstanbul’un da bulunduğu onlarca şehirde okullar tatil edilmişti! Konya-Ankara karayolunun da aralarında bulunduğu bir çok anayol kar nedeniyle kapanmıştı! İzmir’e bile kar yağmıştı! 54 cm ile Sakarya’nın en yüksek kar kalınlığı rekoru kırılmıştı! http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=8249333&tarih=2008-02-17
Konya:
Tersten kış yaşamaktayaşamak da güzel aslında, MGM ‘nin tahminlerine göre en yüksek sıcaklıklar hep 20’lerde. Perşembe günüdegünü de 24 dereceyi buluyor. Hadi hayırlısı 🙂
81 yılında ailecek Kuşadası’na taşınmıştık. Öncesinde birkaç yıl süren ciddi kuraklık yaşanmış, yer altı suları bile kurumuş. Taşındığımız sıralarda tam olarak hatırlamasam da 81 yılı muhtemelen, 2-3 yıl süren oldukça yağışlı bir dönem başladı. Kuşadası – Selçuk – Söke – İzmir yolu iki yıl boyunca sık sık taşkınlar nedeniyle kapandı. Selçuk ve Söke ovaları tüm kış su altında kaldı.
Yine ünlü 12 Aralık 1992 sel felaketine kadar olan süreçte Marmaris’te uzun yıllar süren kurak bir dönem yaşanmış. Hemen hemen tüm dere yatakları yıllardır su akmadığı için ihmal edilmiş, temizlenmemiş, üzerlerinde yapılaşma olmuş. 1992 seli sonrası hemen her kış taşkınlar yaşandı. Çok yağışlı uzun bir döneme girildi. Dere yatakları genişletildi.
Bu da gösteriyor ki ülkemizde bırakın bir kışı içine alan, uzun yıllar tekrar eden kurak ve aynı şekilde bol yağışlı dönemler oldukça doğal karşılanmalı. Çok ılık, çok soğuk, kurak veya yağışlı dönemlere ilk defa imiş gibi anlamlar yüklenmesi bence doğru değil.
Merhaba arkadaşlar….”ilikcireyiz” arkadaşımız adımı kullanarak kinayeli bir resim eklemiş. Yanlış anlaşılmışım sanırım. Sitedeki esprileri ben de keyifle takip ediyorum. Benim işaret etmek istediğim nokta “bu haftada yağmur yağmadı oh ne güzel” tadındaki esprilerin ruh halime göre zaman zaman “ilikçi” olan beni bile rahatsız ettiğidir. Malum 5-6 yıl önce yaşanan kuraklıkta yaz mevsimi gelince hepimiz eziyet çektik. Ciddi su kesintileri yaşandı. Burada benim tepki gösterdiğim şey olgunlaşmamış çocuksu espriler yapılmasıdır. Buna karşı da en fazla kendimi ifade eden bir yorum yazarım. Tercih moderatöre aittir. “ilikcireyiz” bence gayet mantıklı olan bir yoruma karşı işine gelmediği için olayı sulandırıp beni gereksiz ciddi, espri sevmeyen biri olarak gösterdiği için kendimi ifade etme ihtiyacı hissettim. Beni bu şekilde sunan insanların yorumları yayınlandı. Umarım bana da kendimi ifade etme imkanı sunulur. Herkese sevgiler…
Cenk Bey; Samet Kocabıyık bana “saçma sapan konuşuyorsun, laf kalabalığı, boş konuşma” filan dedi, siz de “tavırların çocuksu, burada ne işin var merak ediyorum, kendimi anaokulunda gibi hissediyorum, olgunlaşmamış çocuksu espriler, işine gelmediği için olayları sulandırıyorsun” filan dediniz. Ben tartışma uzamasın diye şimdiye kadar işi -bence olması gerektiği gibi- şakaya vurmaya çalıştım, cevap vermedim, ben de aynı tavırla karşılık versem doğru olmazdı 🙂 Bu blogu saçma sapan tartışmalara alet etmek hiç istemem, bu kadar basit bir şaka yüzünden de böyle bir tartışma çıkacağını bilsem baştan öyle bir yorum yapmazdım zaten ama neyse 🙂
Kuraklık konusuna gelince, ne benim havaların gidişatından memnun olduğumu belirtmem kuraklığın sebebi (HAARP’a sağladığım desteği şimdilik görmezden gelelim), ne de “keşke soğuk olsa, yağmur yağsa :(” demem kuraklığı bitirecek. O yüzden sıcak ve açık havalardan hoşlandığımı söylememem, bu minvalde espri yapmamam için bir sebep göremiyorum; bu konudaki “hassasiyetinizi” de ben mantıklı bulmuyorum. E kar yağdığı zaman da sokakta yaşayan insanlar donma tehlikesi yaşıyor; köy yolları kapanıyor, insanlar en basit gereksinimlerini bile karşılayamıyorlar; büyük şehirlerde bile yüz binlerce insan evlerini ısıtamıyor; sokak hayvanları aç, susuz kalıyor, donuyorlar… Benim size “kar yağdığı zaman sevinmeyin” deme hakkım var mı? Yok, sizin bileceğiniz iş.
Reyiz sen dediklerinde tamamen haklısın. Seni tamamen destekliyor, görüşlerine katılıyor, olgunluğunu takdir ediyorum. Herkes kendi özgürlüğünün sınırlarını bilirse ve başkalarının özgürce kendini ifade etme hakkı olduğunu unutmazsa hiçbir sorun çıkmayacak zaten.
Ben de sizin gibi zaman zaman ılık havaları seviyorum. Kar yağışından da keyif alıyorum. Güzel havalara sevinmenizde hiçbir sakınca yok bence. Zarar veren derecede kar yağışına sevinenler oluyorsa, siz de burdan uyarı yapın. Buradaki önemli nokta şu… Havalar zaten aylardır güzel. Ne var ki, bir çok insan için güzel olmaktan çıktı. Başka bir soruna dönüştü. “Oh bugün de yağmur yağmadı ne güzel” dediğinizde bu pek anlamlı olmuyor artık. Mesele hangi iklim koşullarını sevdiğimizden çok öte bir şey. Zira daha fazla kuraklık olursa, bu sizin hayatınızı da etkileyen olumsuz şartlar yaratabilir. Sürekli terlediğimiz sıcak yaz günlerinde ciddi su kesintileri olursa bu sizi de rahatsız eder diye düşünüyorum.
“Burada ne işiniz var” diye sordum çünkü cevabını merak ettim. Durgun havalardan hoşlanan, yağmuru bile sevmeyen! bir ılıkçı için burası çok sıkıcı olmalı diye düşündüm. (Gerçi yağmur yağarken de hava pekala ılık olabilir) İşte bu nedenle ruh halinizi anlamak için bu soruyu sordum. Normal şartlarda! esprilerinizi ben de seviyorum. Burada olmanızla ilgili hiçbir sorunum yok.
Anemodulion’a katılmıyorum. Her şey özgürlük dahilinde oluyor zaten. Ben “ilikcireyiz”i eleştirdim, o da beni eleştirdi. Zira moderatör değilim, kalkıp da bir yasak getirmedim. Kimseye de bu tip yorumlar yasaklansın diye telkinde bulunmadım. En fazla kendimce doğru olan şeyleri söyledim. Bu da özgürlük değil mi?
Lütfen kimsenin yorumunun altına “saçmalama, boş konuşma” gibi şeyler yazmayalım. Yorumu ya da içindeki fikri beğenmediğinizi ifade etmenin bin türlü yolu var. Bu tip incitici ifadeler içeren yorumlar bundan sonra yayımlanmayacaktır.
Sayende uykum daha da kaçtı.Geleceğe yönelik tahminler içinde yaşadığımız coğrafya için iç açıcı nitelikte değil.İleride bir gün Rusya’dan gaz aldığımız gibi İngiltere’den su almamız mümkün hale gelebilir.Peki bu suyu gönül rahatlığıyla ömür boyu içebilir miyiz?Bize verecekleri suya kanser vb. hastalıklar yapan birtakım maddeler karıştırılabilir mi?Dikkat!Komplo teorisi aman ha!Borsa falan düşmesin.
Uludağ’ın aşağıdan görünümü.
Halbuki ne hayallerim vardı. Bembeyaz koca bir dağın eteklerindeki şehirde okumak, bol bol fotoğraf çekmek filan 😀 http://wp.me/a32ggy-2L
Bir sorum olacak. Bulunduğumuz yörede fındık bahçeleri bu sene erken yaprak açtı. Şubat ve Mart ayında Doğu Karadeniz kıyı kesiminde don olayı olur mu?
Bu çok zor bir soru. Mart’ta 2 günlük sert bir sistem gelebilir, kuvvetli don olabilir. Kimse bilemez. Olmayabilir de. Ama bu kadar erken çiçeklenme/yapraklanma her zaman risklidir. Çünkü şubatın ılık geçmesi martın da ılık olacağı anlamını taşımıyor. Aylık/mevsimlik tahminlere ise özellikle bu kıştan sonra hiç inanmıyorum. ECMWF Aralık’ta, Ocak’ın çok soğuk geçeceğini söylüyordu. Hepsi fos çıktı.
Kuvvetli don olmasın diye dua etmekten başka yapılacak bir şey yok sanırım.
40 yıl önce dedem Çayırova’ya geldiğinde, şimdiki gibi su hattı yokmuş. Bulunduğum yer tam şehrin merkezi ve ilk gelen biz olunca, su sorunu için kuyu vurulmuş. Verilen emeğe bakar mısınız ; 2,5 metre çapında, 12 metre derinliğinde, 50 metre ara ile iki kuyu birden. Mahallenin su ihtiyacı zamanında buradan karşılanıyordu. Çok içtim bu sudan. şuan görüntüsü çok berrak ama tahlil yaptırmak lazım. Dün kuyuya baktım herhangi bir eksilme yok ve içinde dalgıç pompam var. bahçe sulama ve araç yıkamada kullanıyorum. şimdilerde düşünüyorum 40 yıl önceye mi döneceğiz acaba ? Hayal kuruyorum yazın bizim kuyunun başında onlarca insan. 😦
Sıcak kış – soğuk ilkbahar (Mart-Nisan). Yanılmıyorsam böyle bir istatistik vardı bulamadım ama aklımda kaldığı kadarıyla 2010 ya da 2011 yılında böyle bir durum yaşanmıştı. Hatta Ankara’da efsane olmuştu. Bu yıl da böyle olacağını düşünüyorum. 😀
Bazı yıllar ılık kış – soğuk bahar ya da tam tersi olabiliyor ama buna uyan ve uymayan yılların sayısı hemen hemen eşit olduğu için büyük ihtimalle bu bir tesadüf.
Kışın sıcaklıklar bu denli yükselip, ağaçlar çiçek açtıktan sonra şubat ve mart aylarında yerde kar örtüsü yapan bir kar yağışı hiç hatırlamıyorum. Doğa bilinçaltında kışı bitiriyor sanki.
İkinci cümlenize katılmıyorum hocam. Arkadaşın daha evvelki esprileri ve paylaşımlarını hatırlıyorum, gayet renkli ve komikti. Ancak yukarıdaki yorumunda bir espri yok, boş konuşma var. Siz çoğu zaman baştan savma ve tabiri caizse işkembeden atma yorumlara karşı çıktınız. Bu blogun diğer hava delilerinin bulunduğu ortamlar gibi olmamasını istediniz. Seviyeden ve bilimsellikten ödün vermediniz. İyi de yaptınız. Epey arkadaş seviye uyarılarınıza takıldı. Blogun diğer Ozan’ı örneğin ilk aklıma gelen.
Uzatmayayım, arkadaşın yazdıkları kendini bağlar neticede, hiç kimseyi ilgilendirmez. Ancak burası sosyal paylaşım sitesi değil. Bu benim şahsi kanaatim. Eğer ki; burada benim kurallarım geçerlidir, bu blog bana ait, kuralları ben belirlerim, önemli olan benim düşüncelerimdir derseniz; bunu anlarım. O halde rahatsızlık belirtmedim sayınız hocam.
Aynen öyle. Rüzgardan nem kapmaya çok hazır arkadaşlarımız var burda görünüşe göre.
Ilıkçıreyiz kendine has tarzı ve esprili diliyle bu bloğa renk katıyor. Espriyi beğenip beğenmemek herkesin kendi takdiri. Biz çoğu zaman bize göre hiç komik ya da bilgilendirici olmayan yorumları da onaylıyoruz. Çünkü herkesin kendini ifade etme özgürlüğü var. Biz kalkıp da “esprin hiç komik değil, yayınlamıyoruz” demiyoruz. Gülen güler, gülmeyen gülmez. Sunî ve temelsiz polemikler yaratmaya kalkışmasın lütfen kimse, hele ki ortada polemiğe yol açacak elle tutulur bir sebep bile yokken…. Lütfen herkes yaşına başına uygun bir olgunlukla, barışçı bir dille yaklaşsın diğer yazarlara.
Ve evet, son tahlilde, bu blogda neyin yayınlanıp neyin yayınlanmayacağına başta Havadelisi olmak üzere biz karar veriyoruz arkadaşlar. Akıl ve mantık emaresi gösteren, kişisel saldırı içermeyen her yorum onaylanır. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, o sizin sorununuzdur ve bizi asla bağlamaz.
Ilıkçıreyiz, milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde birliğimizi bozuyormuşsun bak, ekonomimizin sarsılma sebebi de sensin, her şeyden sen sorumlusun, sen suçlusun! 😀
Senin espri yapmaya hakkın yokmuş. Öyle buyuruyor efendiler…
Bundan sonra geyik muhabbeti yok, herkes ciddi olacak, hiç ama hiç kimsenin esprili yorumları onaylanmayacak. Sıkıntıdan çatlayarak öleceğiz. Tamam mı?
Ben rahatsızlığımı dile getirdim, ortamı germedim. Rahatsızlığımı belirttiğim yorumu yayınlamamanıza kızdım, bunu belirttiğim yorumu yayınlamanıza gerek yok diye de belirttim. Hitabet konusunda haklısınız afedersiniz, boş bulundum. Lütfen terbiye konusuna girmeyin. Rahatladınız mı diye soran ve konuyu uzatan sizsiniz. Madem gerginlikten rahatsızsınız, önerilerinizi dikkate alacağız der kapatırdınız konuyu. Samimiyetinize inanmıyorum. Son yorumlarıma tek tek bakınız, gayet mantık çerçevesinde ve makul yorumlardı. Bakınız ben ılıkçıreyiz denen arkadaşın daha evvelki esprilerini beğendiğimi belirttim. Espriden de anlarım, severim de. Sadece son yorumdan rahatsız olduğumu söyledim. Belki de yaş olarak epey büyüksünüz benden bilemiyorum. Konu kapansın lütfen. Tekrar yineliyorum terbiye konularına girmeyin. Saldırganlaşmayın.
Siz burda yapılan basit bir espriden olay çıkardınız, mevzu yarattınız. Hiçbir zorunluluğu olmamasına rağmen Havadelisi sizin burda yayınlanan bir yoruma müdahale etme girişiminizi büyük anlayışla karşıladı.
Bu siteyi yöneten Havadelisi ve onun yardımcıları olarak biziz. Yani neyin yayınlanıp neyin yayınlanmayacağına biz karar veririz.
Hiç kimseye yönelik hiçbir saldırıda bulunmayan, “bence” gayet eğlenceli bir yorum sırf siz beğenmediniz diye yayınlanmayacak değildir. Beğenip beğenmemek sizin şahsî meselenizdir. Fikir de yürütebilirsiniz bu konuda, beğenmediğinizi de söyleyebilirsiniz, ki söylediniz ve bu yorumunuz yayınlandı. Nasıl ki siz beğendiğinizi veya beğenmediğinizi söyleyebiliyorsanız, ben de sizin ve bazı arkadaşların tavrını eleştirme hakkına sahibim. Özellikle de bu sitenin bir editörü olarak. Bana saldırgan olmamama rağmen saldırganlaşmama tavsiyesinde bulunan kişinin ne kadar “dostça” bir yaklaşımı olduğunu Ilıkçı’nın gayet sıradan ve “bence” komik esprisine verdiği tepkide gördüm ben. O yüzden tavsiyeleriniz size kalsın. Çok teşekkür ederim, ben almayayım.
İyi geceler.
Ülkede kuraklık var. Çiftçi kan ağlıyor. Siz üzerine espiriespri yapmak istiyorsanız devam edin. Üzerine espiriespri yapacak bir dünya şey varken, bu tavırlar çok çocuksu geliyor bana. Yaşım 34 belki ondan olabilir ama anaokulunda gibi hissediyorum bazen kendimi. Şirin kedi resimleri, yaratıcı olmayan espirilerespriler vs.
Ne tesadüf. Ben de aynı hisse kapıldım biliyor musunuz, küçücük bir espriyi aşırı derecede ciddiye alıp, üzerine dünya kadar laf söyleyen insanları görünce…Oysa ki gülüp geçmek de mümkündü olgun bir insan gibi.
Nostaljik (İstanbul-Ataşehir-180M)
Kuraklık var diye espri yapamayacak mıyız? Korkmayın çiftçiye değil olan halka olur yine. 1 TL yerine 5 TL’ye yeriz domatesi olur biter. Bu halk nelere alışkın, kuraklık da gördük, daha beterlerini hem de yıllarca gördük, yağmur yağsın diye bulut tohumlandığı yılları da unutmadık daha ama şunu da unutmamak lazım espri hayatın susuz yeşeren tek çiçeğidir.
Ben yemin ederim, yazdan bu yana araba yıkadığımı hatırlamıyorum, beyaz araba olmuş gri, kışta yıkıyorsun hemen kirleniyor ama bu kış yağmur az oldu tabii. 😀
Fatih Bey “duyarlı olalım”dan kastınız kişisel bir rica ise, mesajınız yerine ulaşmıştır sanırım.
Fakat herkesin “neden yağmur duasına çıkılır ki?” diye espri mahiyetinde ya da ciddi olarak soru sormaya, bu konuda olumsuz da olsa görüş açıklamaya hakkı vardır. Bunu da lütfen unutmayalım.
Son olarak, espriyi ben de beğenmedim, Reyiz’in ortalamasının epey altında buldum 🙂
Aslında ne zaman arabayı yıkatsam yağmur yağdığını ima etmiştim, espri oydu. Hani ılıkçı olmam, yağmurdan hoşlanmamam, şanssızlık falan… Yazınca da komik gelmişti aslında ama beğenilmemiş, neyse 🙂
Kaşla göz arasında da linç edilmişim bu arada. Kışın güzel geçmesinin yarattığı moral bozukluğuna bağlıyorum. Hayır bir şey değil, 31 ekside kalmışım, bir eksi daha verin bari 😦
İma ettiğiniz şeyi oraya bir cümleyle yazsaydınız o kadar “Eksi” oy “Artı” olarak karşınıza çıkacaktı. Zira yazdığınız cümleden, kendi aklınızdan geçirdiğiniz espriyi anlamamız imkansız (Şahsen anlamadım!!!). Yoksa gerçekten de komikmiş 🙂
O kadar eksiyi ve sizin anlatmak istediğinizi görünce aklıma Yunus Emre’nin sözü geldi…
“Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı”
Ben sizin “ılıkçı” olduğunuza da pek inanmıyorum doğrusu. Şimdi yağmurdan da hoşlanmadığınızı söylüyorsunuz. O zaman burada ne işiniz var? Burada genellikle aksyion yaratan hava koşullarını ele alıyoruz. Bir “ılıkçı”nın isteyebileceği durgun koşulları değil. Dolayısıyla merak ediyorum, bunlardan hoşlanmayan kişi böyle bir siteye niye girer? Kesinlikle yadırgamıyorum sadece merak ediyorum neden burada olduğunuzu. Ben de zamanında olmak şartıyla güzel havaları severim. Hatta kışın uzun süren yağışlı günlerden sonra havanın açması ve ılınması hoşuma gider ama tamamen “ılıkçı” olan bir insanın böyle bir sitede paylaşabileceği çok şey olmadığını düşünüyorum.
Ilıkcı reyiz kardeşim yağmur duasına yağmurun yağması için değil dua vaktinin girdiği için çıkılır. Senin bunu espri için söylediğin kanaatindeyim ancak bu konularda hele de yağmursuzluk vaktinde daha dikkatli olursan iyi olur diye düşünüyorum.
Malum çevrelerde “Amerika’nın doğusu ısınıyor, öyleyse biz de soğumalıyız, efsane geliyor efsaneee!!!” naraları atılmaya başlanınca ben de dedim herhalde bu arkadaşların bir bildiği var ki etrafa bu kadar ümit saçıyorlar. Yine de emin olmak için İstanbul ve New York’un kış aylarındaki aylık sıcaklık ortalamalarının korelasyonuna baktım. Tabloya İstanbul’un Londra ve Ankara ile olan korelasyonunu da ekledim. (Kaynak: KNMI arşivi)
Gördüğünüz gibi; evet, aralık ve ocakta çok hafif bir negatif korelasyon mevcut. Yani New York’un ortalamanın üzerinde sıcaklıklarla geçirdiği aralık ve ocak aylarını İstanbul’un ortalama altında sıcaklıklarla geçirme ihtimali, üstünde sıcaklıklarla geçirme ihtimalinden birazcık daha fazla. Şubat ve martta ise hiçbir sinyal yok. Yani bu mevsimde New York’un aşırı soğuklardan kurtulacak olması, İstanbul’un gelecek haftalarıyla ilgili bir fikir veremez.
Konuya biraz daha detaylı olarak da bakacağım. Günlük sıcaklıkların korelasyonuna ve hatta New York’un ısınmasının İstanbul’u 1 hafta sonra etkileyeceğini varsayarak New York sıcaklıkları vs. İstanbul’un 7 gün sonrasının sıcaklıklarının korelasyonuna bakacağım.
Muhtemelen -0.2 ve 0.2 aralığında bir değer bulacağım, yani New York’un ısınmasının(soğumasının) İstanbul’un gelecek günleriyle ilgili bir fikir vermeyeceği sonucuna varacağım.
Hocam emeğine sağlık. O arkadaşlar biraz çaresizlik içinde “acaba olur mu?” diye soruyorlar, senin bulduğun bu sonuca da “hadi oradan!” diyeceklerdir 🙂
Canım bir fotoğraf daha atmak istedi,eski günleri anmak adına.Yer:Beypazarı tarih 22 Ocak 2012. 21 Ocak akşamı yaşanan gerilim ve adrenalin patlaması hala aklınızdadır. 😀
Yarın 3. haftanın uzun vade sonuçları açıklanır. Yağışta çok büyük yara aldım. 😀 33 MM tahmin etmişim, 5 MM anca yağdı. Son 2 ayın toplamı bile 33 MM değil iken neyime güvenerek o tahmini yaptım ben de bilmiyorum. 😀
Arkadaşlar gördüğünüz gibi yağmur bulutları doğrudan İstanbul’u hedef almış. Tekirdağ ve Kocaeli’ye geçemiyorlar. İbretlik bir durum. Sebebini Pazar günü Zilliyet gastesinde açıklayacağım. Ama ısrar etmeyin şu an katiyyen söyleyemem.
Çoğu modelin akşam saatlerinden itibaren Anadolu Yakasına öngördüğü yağış şu sıralarda güneyde hazırlıklarını tamamlamış ve atağa geçmiş durumda.
Kütleler güneydoğu bileşenle geliyorlar ve çok ağır hareket ediyorlar. Sanıyorum ilerleyen saatlerde sadece Anadolu Yakası değil, tüm İstanbul iyi bir yağış alabilecek.
Ben de dahil olmak üzere elini korkak alıştıran kurakçı süper lig yarışmacılarını da gergin saatler bekliyor 🙂
Beylikdüzü civarı yaklaşık dört saattir yağıyor ve iyi bir yağış aldığını gözlemledim. Yalnız en yakınımızdaki istasyon B.Çekmece orası 4 kg gösteriyor. Gördüğüm kadarıyla buraya daha çok yağış düştü.
http://www.weatherlink.com/user/ydbe/index.php?view=summary&headers=1
Beylikdüzü’ndeki özel istasyon gece 00.00’dan beri 13.4 mm yağış kaydetmiş. Yağış gelmeden baktığım zaman 4 mm gösteriyordu. Yani 9-10 mm yağış almışsınız. Anadolu yakası Kartal hariç şanssız kaldı bu sefer.
Şu son GFS runlarına inanan var mı? diye sordu.
”Allah’ım ne olur gerçekleşin” diye dua ediyor hala …. 😀
Ben de olamayacağını bile bile bir ümit bekliyorum işte 😉
Soğuğun hart diye daldığı siklonlu, DEKli o senaryo gerçek olursa kışın bütün kötü izlerini unutturup efsaneler arasına sokar. Ilıkçı reyiz de iki hafta ortalarda gözükmez. 🙂 Ah keşke.
MGM verilerine göre dün (13 Şubat) Göztepe en yüksek sıcaklığı 24.6 derece olmuş. Ancak yakın istasyonlar 20-21 derece civarlarında. Teyit edebilen veya bölgeye yakın bir yerde ölçüm yapan var mı?
enattendantlaneige
NASA uydu veri görüntüleri (10-12 Şubat 2014 büyük kış fırtınası)( the major winter storm)
İLK ANKETTE HATA VARDI LÜTFEN TEKRAR OY VERELİM; TEŞEKKÜRLER
Eğer hava tahmin liginde gelecek sezon, her hafta tahmini yapılacak istasyonu değiştirmeye karar verirsek (ki çoğunluk böyle istiyor), bir istasyon listesi oluşturacağız. Siz hangi ildeki bir istasyon için tahmin yapılmasını isterdiniz? Bu yorumun altına yorum yazarak seçenekler arasında olmayan bir ili de belirtebilirsiniz. Tahmininde kendinize güvendiğiniz bir ili (bu muhtemelen uzun süre yaşadığınız / yaşamakta olduğunuz ildir) seçiniz ve lütfen ciddiyetle cevap veriniz, teşekkürler.
Eskişehir… Havaalanı veya Bölge istasyonundan birisi olabilir (İkisi arasında ciddi farklılıklar olabiliyor zaman zaman). Yeter ki Eskişehir olsun listede.
Unutmuşum, ekledim ve senin yerine oy verdim Eskişehir’e. İş yerinden de İzmit’e oy vermiştim 🙂
Çevresinin çok yağış aldığı sistemlerde genelde az yağış alan, hiç beklenmedik zamanlarda çok yağış alabilen, Türkiye’nin en yüksek ortalama sıcaklığına sahip İskenderun… (
TabikiTabii ki memleket.:) )Not edelim.
Rize için oy verdim. Nedenine gelince İstanbul’a göre tahminin ne kadar zor olabileceğini görmenizi istiyorum.
Yoksa Rize tahmini yapılmaz 🙂
Kesinlikle, adil olmasını istiyorsak her hafta farklı bir istasyonda yarışmamız gerekir. Ama arada sürprizler yapalım ve dünyaya açılalım. 🙂
Bu Kastamonu neden bu kadar yüksek çıkmış?
DEK hocam DEK …..
Ben oy verdim. Yaşamadım ancak, çok ilginç olacağını düşünüyorum.
Kastamonu’nun bir Kütahya’dan, Afyon’dan farkı yok. Yıllık toplam yağış ortalaması 500 mm. DEK’lerden çok fazla etkilenmiyor. Bildiğiniz karasal iklimin tipik özelliklerini yansıtıyor Kastamonu merkez.
Fazla oy almasının sebebi, İstanbul’da Kastamonu’dan daha çok Kastamonulu yaşadığı için olabilir 🙂
Ankette sürekli yarım metrenin üzerinde kar yağabilecek potansiyele sahip şehir yok, bence Bitlis, Hakkari gibi şehirler de eklenmeli, ne güzel metrelik kar tahmini yaparız 🙂
Kastamonu Merkez olmasına gerek yok Oğuz. Bence İnebolu da çok ilginç bir istasyon, hem de DEK’in kralı oluyor.
Neyse, zaten az çok şekilleniyor. 15 istasyon seçip ligi 2 devre halinde toplam 30 hafta yapma fikri var kafamda ama bakalım, daha çok tartışırız. Siz sayın katılımcılar ve yönetim kurulumuzun değerli üyeleri ne diyecek önemli 🙂
Ama MGM sıcaklığını ölçtüğü her istasyonun kar kalınlığını ölçmüyor, buna dikkat etmemiz lazım. Eğer İnebolu’da ölçüyorsa olabilir, dediğiniz gibi orada DEK’in kralı olur. Bitlis’i de unutmamak lazım bence, sonuçta Türkiye’nin en fazla kar alan şehir merkezi.
Ben de Kastamonu’ya oy verdim Bitlis vardı da biz mi vermedik😄. Bu arada bu anketten büyük şehirleri çıkartalım ne de olsa banko birer hafta olacaklar ben bir öneri vermiştim süper lig bölümüne degerlendirilmedi galiba😳
Hocam bunun birden fazla nedeni olabilir (evet Kastamonu’ya oy verdim)
1. İstanbul’da Sivas ile beraber en fazla gurbetçi Kastamonu’dan
2.Kastamonu gerçekten iklim olarak çok ilginç, yaşamayan bilmez. 30 km çapta birbirine çok aykırı hadiselerle karşılaşırsınız. Karadeniz’den çıkıp Bolu üzerinden Ankara’ya kadar erişebilen DEK’ler şehir merkezine gelmez 😀 Küre Dağları sağolsun.
3.Bloğu takip eden ciddi bir Kastamonulu kitlesi var (Bu olabilir bak 🙂 )
Ya hile var ya da Kastamonu lobisi.
Ayrıca şimdi aklıma geldi, Kastamonu’da dağlar denize Paralel, ondan da ankette yüksek çıkmış olabiliriz.
Kesin ip var 😀
Eğer birisi devamlı Kastamonu’ya oy veriyorsa yapmasın, bir manası yok. Sadece bir deplasman orada (ya da bir ilçesinde) olacak. Türkiye’de bir sürü yer var.
Yaz hocam, Aksaray’ı da yaz. Küsuratlı yağışları beklemek neymiş bütün Türkiye öğrensin.
Mardin de olsun tahmini kolay ama olsun 🙂 🙂
Maslak’ta sokak lambası ışığında tüten sisi, bir an kar fırtınasına benzettim. Sıcaklar bana pek yaramadı galiba 🙂
Rüzgarın kuzeyden esmesiyle akşam saatlerinde özellikle yüksek semtlerde sis bastı etrafı….
Biraz İzlanda kırıntısı bile yağış için yetiyor.. Önümüzdeki 10 günlük toplam yağış miktarı.. ECMWF..
(Miktarlar inç biriminden verilmiş, 25.4 ile çarpacaksınız)
Bu sabah TRT’de Soçi’yi izliyordum, tepede kar ve kky, aşağıda yağmur yağıyordu ne kötü kış 😦
Sarıkamış’a gittin mi?
Gidemedik Santi, iptal etti ailem işlerinden dolayı kısmet olmadı aralıktan beri iptal ediyorlardı, olmayınca olmuyormuş 😦 Seneye inşallah.
Anormal bir şey değil ki bu 😀 Sochi’nin iklimi bizim Doğu Karadeniz’in ikliminden çok farklı değil. Asıl kıyılara 2-3 günden fazla kar yağsa anormal olurdu.
http://climatebase.ru/station/37099/from2000/?lang=en
Dün gece -5.1 derece ile İç Anadolu’da en soğuk istasyon olan Çifteler, şu saatlerde 20.6 derece ile İç Anadolu’nun en sıcak yeri. Gece ile gündüz arasında 25.7 derecelik fark var.
Çifteler bugün 22.7 derece olmuş. Gece ile gündüz arasında neredeyse 28 derecelik fark oluştu. Radyatif soğumaya açık olan yerler güneşi gördüğü zaman normal bir istasyona göre daha çabuk ısınıyor.
25 Şubat’ta GFS’nin freni patlaya İnşallah, öyle yokuş aşağı gidip de işi düz ovaya çevirmek var mı kardeşim….
Eskişehir’de ağaçlar tomurcuklanmaya başladı, havalar eğer böyle giderse Şubat bitmeden ağaçlar çiçeklenebilir diye korkuyorum.
Alttaki fotoğraf 15 Mart 2010 tarihine ait, o zamanlar ilçede oturuyordum. Erken çiçek açan badem ağaçlarının üzerine kar yağmıştı, o sene neredeyse hiç badem olmamıştı. Bu sene inşaallah başımıza böyle bir şey gelmez.
Beşiktaş’ta bütün ağaçlar gelin gibi oldu son 10 günde. İç kesimleri bilmem ama İstanbul’da 0 derecenin altına zor düşer sıcaklık bundan sonra. Kar zaten yağmayacak bence, çok belli yani.
Ağaçlar açısından hiç iyi olmaz ancak İstanbul’da halen 0 derece riski var.
Eksilere bakılırsa, çiçek de açsalar, kar yağmasını istiyor halk 😀
Marmara’da çoğu yerde ağaçlar çiçek açmış durumda.
Tuzla’da denize giriliyor diyorlar doğru mu? 🙂
Sorma valla plajlar dolup taşıyor 😛 Lodos yüzünden sıcaklık gündüz yükselemiyor, gece de durgun havada radyatif soğuma oluyor 5 derece filan. Çok sert kış koşulları var 😀
çiçeği geçtik yapraklar çıkmaya başladı
6 sene önce bugün tüm Türkiye kar altındaydı! Konya’da 30 cm kar vardı! Aralarında İstanbul’un da bulunduğu onlarca şehirde okullar tatil edilmişti! Konya-Ankara karayolunun da aralarında bulunduğu bir çok anayol kar nedeniyle kapanmıştı! İzmir’e bile kar yağmıştı! 54 cm ile Sakarya’nın en yüksek kar kalınlığı rekoru kırılmıştı!


http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=8249333&tarih=2008-02-17
Konya:
Ara tatilin uzadığı yıl değil mi ?
Ara tatil 2006 yılında uzamıştı galiba. Ben öyle hatırlıyorum.
Evet sanırım dediğiniz gibi orta okuldaydım diye hatırlıyorum
”Gyeongju kentinde meydana gelen olayda, bin kadar öğrencinin kaldığı otelin çatısı, aralıksız devam eden karı daha fazla taşıyamadı ve çöktü.
Otelin çatı katında kalan öğrencilerden 3’ü hayatını kaybetti. Kurtarma ekipleri, enkazın altında çok sayıda kişinin olabileceğini bildirdi.”
http://www.trthaber.com/haber/dunya/guney-korede-bir-otelin-catisi-coktu-118562.html
Tersten kış
yaşamaktayaşamak da güzel aslında, MGM ‘nin tahminlerine göre en yüksek sıcaklıklar hep 20’lerde. Perşembegünüdegünü de 24 dereceyi buluyor. Hadi hayırlısı 🙂Uludağ Beceren pistinin hali içler acısı,,yazık.
http://www.tatilsepeti.com/uludag_kamera_beceren_pisti.aspx
Hafta sonu kar yağarsa mesela, bu linkin belge olarak bir anlamı kalmayacak. Lütfen ekran görüntüsü paylaşalım. -Ozan
Made in Japan http://fotogaleri.ntvmsnbc.com/japonya-kara-teslim.html?position=0
Bu kış çok iyi gidiyor. Herkes efsaneyi yaşıyor…
Gün ola devran döne bu sistem bize gele
81 yılında ailecek Kuşadası’na taşınmıştık. Öncesinde birkaç yıl süren ciddi kuraklık yaşanmış, yer altı suları bile kurumuş. Taşındığımız sıralarda tam olarak hatırlamasam da 81 yılı muhtemelen, 2-3 yıl süren oldukça yağışlı bir dönem başladı. Kuşadası – Selçuk – Söke – İzmir yolu iki yıl boyunca sık sık taşkınlar nedeniyle kapandı. Selçuk ve Söke ovaları tüm kış su altında kaldı.
Yine ünlü 12 Aralık 1992 sel felaketine kadar olan süreçte Marmaris’te uzun yıllar süren kurak bir dönem yaşanmış. Hemen hemen tüm dere yatakları yıllardır su akmadığı için ihmal edilmiş, temizlenmemiş, üzerlerinde yapılaşma olmuş. 1992 seli sonrası hemen her kış taşkınlar yaşandı. Çok yağışlı uzun bir döneme girildi. Dere yatakları genişletildi.
Bu da gösteriyor ki ülkemizde bırakın bir kışı içine alan, uzun yıllar tekrar eden kurak ve aynı şekilde bol yağışlı dönemler oldukça doğal karşılanmalı. Çok ılık, çok soğuk, kurak veya yağışlı dönemlere ilk defa imiş gibi anlamlar yüklenmesi bence doğru değil.
Yarı kurak iklim sahasındayız. Kuraklık kaçınılmaz.
Keep calm and look at Hans’s models.
Ocak 2014’te 3 merkezde maksimum sıcaklık rekoru kırılmış.
Ayrıca geçtiğimiz hafta, Kütahya daha önce 20.6 derece olan Şubat rekorunu, 20.8 derece ile kırmış.
Bu MGM çok garip bir kurum. Kendi yayımladıkları verilerle çelişiyorlar. 1 Ocak 2010’da Kocaeli’de 24.9 derece var, yani Ocak rekoru kırılmadı: http://www.dmi.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?m=KOCAELI
Merhaba arkadaşlar….”ilikcireyiz” arkadaşımız adımı kullanarak kinayeli bir resim eklemiş. Yanlış anlaşılmışım sanırım. Sitedeki esprileri ben de keyifle takip ediyorum. Benim işaret etmek istediğim nokta “bu haftada yağmur yağmadı oh ne güzel” tadındaki esprilerin ruh halime göre zaman zaman “ilikçi” olan beni bile rahatsız ettiğidir. Malum 5-6 yıl önce yaşanan kuraklıkta yaz mevsimi gelince hepimiz eziyet çektik. Ciddi su kesintileri yaşandı. Burada benim tepki gösterdiğim şey olgunlaşmamış çocuksu espriler yapılmasıdır. Buna karşı da en fazla kendimi ifade eden bir yorum yazarım. Tercih moderatöre aittir. “ilikcireyiz” bence gayet mantıklı olan bir yoruma karşı işine gelmediği için olayı sulandırıp beni gereksiz ciddi, espri sevmeyen biri olarak gösterdiği için kendimi ifade etme ihtiyacı hissettim. Beni bu şekilde sunan insanların yorumları yayınlandı. Umarım bana da kendimi ifade etme imkanı sunulur. Herkese sevgiler…
Cenk Bey; Samet Kocabıyık bana “saçma sapan konuşuyorsun, laf kalabalığı, boş konuşma” filan dedi, siz de “tavırların çocuksu, burada ne işin var merak ediyorum, kendimi anaokulunda gibi hissediyorum, olgunlaşmamış çocuksu espriler, işine gelmediği için olayları sulandırıyorsun” filan dediniz. Ben tartışma uzamasın diye şimdiye kadar işi -bence olması gerektiği gibi- şakaya vurmaya çalıştım, cevap vermedim, ben de aynı tavırla karşılık versem doğru olmazdı 🙂 Bu blogu saçma sapan tartışmalara alet etmek hiç istemem, bu kadar basit bir şaka yüzünden de böyle bir tartışma çıkacağını bilsem baştan öyle bir yorum yapmazdım zaten ama neyse 🙂
Kuraklık konusuna gelince, ne benim havaların gidişatından memnun olduğumu belirtmem kuraklığın sebebi (HAARP’a sağladığım desteği şimdilik görmezden gelelim), ne de “keşke soğuk olsa, yağmur yağsa :(” demem kuraklığı bitirecek. O yüzden sıcak ve açık havalardan hoşlandığımı söylememem, bu minvalde espri yapmamam için bir sebep göremiyorum; bu konudaki “hassasiyetinizi” de ben mantıklı bulmuyorum. E kar yağdığı zaman da sokakta yaşayan insanlar donma tehlikesi yaşıyor; köy yolları kapanıyor, insanlar en basit gereksinimlerini bile karşılayamıyorlar; büyük şehirlerde bile yüz binlerce insan evlerini ısıtamıyor; sokak hayvanları aç, susuz kalıyor, donuyorlar… Benim size “kar yağdığı zaman sevinmeyin” deme hakkım var mı? Yok, sizin bileceğiniz iş.
Yazıyı uzun bulan varsa şöyle de özet geçeyim hatta.
Teşekkürler 😀
Reyiz sen dediklerinde tamamen haklısın. Seni tamamen destekliyor, görüşlerine katılıyor, olgunluğunu takdir ediyorum. Herkes kendi özgürlüğünün sınırlarını bilirse ve başkalarının özgürce kendini ifade etme hakkı olduğunu unutmazsa hiçbir sorun çıkmayacak zaten.
Ben de sizin gibi zaman zaman ılık havaları seviyorum. Kar yağışından da keyif alıyorum. Güzel havalara sevinmenizde hiçbir sakınca yok bence. Zarar veren derecede kar yağışına sevinenler oluyorsa, siz de burdan uyarı yapın. Buradaki önemli nokta şu… Havalar zaten aylardır güzel. Ne var ki, bir çok insan için güzel olmaktan çıktı. Başka bir soruna dönüştü. “Oh bugün de yağmur yağmadı ne güzel” dediğinizde bu pek anlamlı olmuyor artık. Mesele hangi iklim koşullarını sevdiğimizden çok öte bir şey. Zira daha fazla kuraklık olursa, bu sizin hayatınızı da etkileyen olumsuz şartlar yaratabilir. Sürekli terlediğimiz sıcak yaz günlerinde ciddi su kesintileri olursa bu sizi de rahatsız eder diye düşünüyorum.
“Burada ne işiniz var” diye sordum çünkü cevabını merak ettim. Durgun havalardan hoşlanan, yağmuru bile sevmeyen! bir ılıkçı için burası çok sıkıcı olmalı diye düşündüm. (Gerçi yağmur yağarken de hava pekala ılık olabilir) İşte bu nedenle ruh halinizi anlamak için bu soruyu sordum. Normal şartlarda! esprilerinizi ben de seviyorum. Burada olmanızla ilgili hiçbir sorunum yok.
Anemodulion’a katılmıyorum. Her şey özgürlük dahilinde oluyor zaten. Ben “ilikcireyiz”i eleştirdim, o da beni eleştirdi. Zira moderatör değilim, kalkıp da bir yasak getirmedim. Kimseye de bu tip yorumlar yasaklansın diye telkinde bulunmadım. En fazla kendimce doğru olan şeyleri söyledim. Bu da özgürlük değil mi?
Ozan hocam, yeni arkaplan içimizi karartıyor 😥
Benim de, ama hatırlamamız lazım.
Arkadaşlar lütfen aşağıdaki yorumlarda sürmekte olan münakaşaya son verelim, teşekkürler.
Lütfen kimsenin yorumunun altına “saçmalama, boş konuşma” gibi şeyler yazmayalım. Yorumu ya da içindeki fikri beğenmediğinizi ifade etmenin bin türlü yolu var. Bu tip incitici ifadeler içeren yorumlar bundan sonra yayımlanmayacaktır.
Bu ara çok yağış alan İngiltere’den İstanbul’a neden yer altı kanalı yapılmıyor acaba. Bir fikri olan var mı?
Sayende uykum daha da kaçtı.Geleceğe yönelik tahminler içinde yaşadığımız coğrafya için iç açıcı nitelikte değil.İleride bir gün Rusya’dan gaz aldığımız gibi İngiltere’den su almamız mümkün hale gelebilir.Peki bu suyu gönül rahatlığıyla ömür boyu içebilir miyiz?Bize verecekleri suya kanser vb. hastalıklar yapan birtakım maddeler karıştırılabilir mi?Dikkat!Komplo teorisi aman ha!Borsa falan düşmesin.
Uludağ’ın aşağıdan görünümü.
Halbuki ne hayallerim vardı. Bembeyaz koca bir dağın eteklerindeki şehirde okumak, bol bol fotoğraf çekmek filan 😀 http://wp.me/a32ggy-2L
Bugün 2.400+ metreye çıktım ancak kar görebildim… Böyle kötü kış hatırlamıyorum.
Nasıl çıktın ya bu mevsimde? Kavron mu burası?
Kavron değil Kabahor yaylası. İkizdere ilçesine bağlı.
Lazboard festivali vardı. Ekiple çıktım.
Bütün gün kar yağdı rüzgarla birlikte ama birikim yapmıyordu.
Ovit’e gitseydin de benim eve bir baksaydın keşke, ne halde diye 🙂
http://galeri.haberturk.com/yasam/galeri/435796-muhtesem-doga-olayi/1/2
Kaymağa benziyor 😀
Bir sorum olacak. Bulunduğumuz yörede fındık bahçeleri bu sene erken yaprak açtı. Şubat ve Mart ayında Doğu Karadeniz kıyı kesiminde don olayı olur mu?
Bu çok zor bir soru. Mart’ta 2 günlük sert bir sistem gelebilir, kuvvetli don olabilir. Kimse bilemez. Olmayabilir de. Ama bu kadar erken çiçeklenme/yapraklanma her zaman risklidir. Çünkü şubatın ılık geçmesi martın da ılık olacağı anlamını taşımıyor. Aylık/mevsimlik tahminlere ise özellikle bu kıştan sonra hiç inanmıyorum. ECMWF Aralık’ta, Ocak’ın çok soğuk geçeceğini söylüyordu. Hepsi fos çıktı.
Kuvvetli don olmasın diye dua etmekten başka yapılacak bir şey yok sanırım.
Don sorununu Allah’ın izniyle çözeceğiz.
İstanbul’da yazın barajlar %0 olursa, ne yapabilirler ? Hiç öyle şey olmuş mu geçmişte?
Son 4 aylık su kalmış İstanbul’da ( Orhan şen )
http://gundem.milliyet.com.tr/istanbul-u-bu-yaz-kuraklik-bekliyor/gundem/detay/1837552/default.htm
40 yıl önce dedem Çayırova’ya geldiğinde, şimdiki gibi su hattı yokmuş. Bulunduğum yer tam şehrin merkezi ve ilk gelen biz olunca, su sorunu için kuyu vurulmuş. Verilen emeğe bakar mısınız ; 2,5 metre çapında, 12 metre derinliğinde, 50 metre ara ile iki kuyu birden. Mahallenin su ihtiyacı zamanında buradan karşılanıyordu. Çok içtim bu sudan. şuan görüntüsü çok berrak ama tahlil yaptırmak lazım. Dün kuyuya baktım herhangi bir eksilme yok ve içinde dalgıç pompam var. bahçe sulama ve araç yıkamada kullanıyorum. şimdilerde düşünüyorum 40 yıl önceye mi döneceğiz acaba ? Hayal kuruyorum yazın bizim kuyunun başında onlarca insan. 😦
Benim planım Anadolu veya Karadeniz’e kaçmak. Kıtlık filan olursa zaten kim düşünür işi, okulu 🙂
Pazar sabahına sisli ve yağmurlu bir kış havasında uyandık 🙂
Boston yakinlarinda (Plymouth) siradan bir kis gecesi.
Önümüzdeki günlerde Adana’nın uzun yıllar şubat ayı maksimum sıcaklık rekoru olan 25 dereceyi ekarte etmesinden çok korkuyorum. 😦
Ardahan-Posof,22/01/2014,:)
Efsane gelmedi dediler, al buyur ılıkçıReyiz, bu da sana ders olsun 😀
Yukarıdaki montaj, orijinalini Koç Üniversitesi arşivinde buldum, 2004 Şubat sistemine ait.

Sıcak kış – soğuk ilkbahar (Mart-Nisan). Yanılmıyorsam böyle bir istatistik vardı bulamadım ama aklımda kaldığı kadarıyla 2010 ya da 2011 yılında böyle bir durum yaşanmıştı. Hatta Ankara’da efsane olmuştu. Bu yıl da böyle olacağını düşünüyorum. 😀
Bana da öyle geliyor. Doğa bir şekilde dengeliyor kendini. Bir yerden alıyor ötekine veriyor. 😀
Valla dengelerse iyi olacak yoksa halimiz duman. 😀
Bazı yıllar ılık kış – soğuk bahar ya da tam tersi olabiliyor ama buna uyan ve uymayan yılların sayısı hemen hemen eşit olduğu için büyük ihtimalle bu bir tesadüf.
Aha, yağmur yağıyor. Yağıyor, yağıyor… 😀
Kışın sıcaklıklar bu denli yükselip, ağaçlar çiçek açtıktan sonra şubat ve mart aylarında yerde kar örtüsü yapan bir kar yağışı hiç hatırlamıyorum. Doğa bilinçaltında kışı bitiriyor sanki.
“İnsanlar niçin yağmur duasına çıkarlar ki? Bir 10 milyon versinler bana, arabayı yıkatmaya götüreyim…” -ilikcireyiz
😦
Saçma sapan konuşuyorsun. Laf kalabalığı !
Esprileri beğenmeyenler için “eksi” butonlarımız daima hizmetinizdedir.
Ortada kişisel bir saldırı filan yokken birisinin saçma sapan konuştuğunu söylemek ise hoş değil bana kalırsa.
EspiriEspri vardır,espiriespri vardır şahsen ben birespiriespri göremedim.İkinci cümlenize katılmıyorum hocam. Arkadaşın daha evvelki esprileri ve paylaşımlarını hatırlıyorum, gayet renkli ve komikti. Ancak yukarıdaki yorumunda bir espri yok, boş konuşma var. Siz çoğu zaman baştan savma ve tabiri caizse işkembeden atma yorumlara karşı çıktınız. Bu blogun diğer hava delilerinin bulunduğu ortamlar gibi olmamasını istediniz. Seviyeden ve bilimsellikten ödün vermediniz. İyi de yaptınız. Epey arkadaş seviye uyarılarınıza takıldı. Blogun diğer Ozan’ı örneğin ilk aklıma gelen.
Uzatmayayım, arkadaşın yazdıkları kendini bağlar neticede, hiç kimseyi ilgilendirmez. Ancak burası sosyal paylaşım sitesi değil. Bu benim şahsi kanaatim. Eğer ki; burada benim kurallarım geçerlidir, bu blog bana ait, kuralları ben belirlerim, önemli olan benim düşüncelerimdir derseniz; bunu anlarım. O halde rahatsızlık belirtmedim sayınız hocam.
Aynen öyle. Rüzgardan nem kapmaya çok hazır arkadaşlarımız var burda görünüşe göre.
Ilıkçıreyiz kendine has tarzı ve esprili diliyle bu bloğa renk katıyor. Espriyi beğenip beğenmemek herkesin kendi takdiri. Biz çoğu zaman bize göre hiç komik ya da bilgilendirici olmayan yorumları da onaylıyoruz. Çünkü herkesin kendini ifade etme özgürlüğü var. Biz kalkıp da “esprin hiç komik değil, yayınlamıyoruz” demiyoruz. Gülen güler, gülmeyen gülmez. Sunî ve temelsiz polemikler yaratmaya kalkışmasın lütfen kimse, hele ki ortada polemiğe yol açacak elle tutulur bir sebep bile yokken…. Lütfen herkes yaşına başına uygun bir olgunlukla, barışçı bir dille yaklaşsın diğer yazarlara.
Ve evet, son tahlilde, bu blogda neyin yayınlanıp neyin yayınlanmayacağına başta Havadelisi olmak üzere biz karar veriyoruz arkadaşlar. Akıl ve mantık emaresi gösteren, kişisel saldırı içermeyen her yorum onaylanır. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, o sizin sorununuzdur ve bizi asla bağlamaz.
Kuraklık ciddi bir sorun. Dalga geçilecek bir konu değil. Ekonomiyi bile sarsabilir. O nedenle “ilikçireyiz”in her yorumunu hoşgörüyle karşılamak zor.
Ilıkçıreyiz, milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde birliğimizi bozuyormuşsun bak, ekonomimizin sarsılma sebebi de sensin, her şeyden sen sorumlusun, sen suçlusun! 😀
Senin espri yapmaya hakkın yokmuş. Öyle buyuruyor efendiler…
Bundan sonra geyik muhabbeti yok, herkes ciddi olacak, hiç ama hiç kimsenin esprili yorumları onaylanmayacak. Sıkıntıdan çatlayarak öleceğiz. Tamam mı?
Rahatladınız mı Cenk Bey ve onun gibi düşünenler?
Cenk (temsili resim):
Buyuran yok iyice germe ortamı, yeter artık.
Ortamı en başta geren baş kişi sizsiniz. Ayrıca benle “sen” diye konuşma cüretini nerden alıyorsunuz merak ediyorum…Terbiyenizden herhalde.
Ben rahatsızlığımı dile getirdim, ortamı germedim. Rahatsızlığımı belirttiğim yorumu yayınlamamanıza kızdım, bunu belirttiğim yorumu yayınlamanıza gerek yok diye de belirttim. Hitabet konusunda haklısınız afedersiniz, boş bulundum. Lütfen terbiye konusuna girmeyin. Rahatladınız mı diye soran ve konuyu uzatan sizsiniz. Madem gerginlikten rahatsızsınız, önerilerinizi dikkate alacağız der kapatırdınız konuyu. Samimiyetinize inanmıyorum. Son yorumlarıma tek tek bakınız, gayet mantık çerçevesinde ve makul yorumlardı. Bakınız ben ılıkçıreyiz denen arkadaşın daha evvelki esprilerini beğendiğimi belirttim. Espriden de anlarım, severim de. Sadece son yorumdan rahatsız olduğumu söyledim. Belki de yaş olarak epey büyüksünüz benden bilemiyorum. Konu kapansın lütfen. Tekrar yineliyorum terbiye konularına girmeyin. Saldırganlaşmayın.
Siz burda yapılan basit bir espriden olay çıkardınız, mevzu yarattınız. Hiçbir zorunluluğu olmamasına rağmen Havadelisi sizin burda yayınlanan bir yoruma müdahale etme girişiminizi büyük anlayışla karşıladı.
Bu siteyi yöneten Havadelisi ve onun yardımcıları olarak biziz. Yani neyin yayınlanıp neyin yayınlanmayacağına biz karar veririz.
Hiç kimseye yönelik hiçbir saldırıda bulunmayan, “bence” gayet eğlenceli bir yorum sırf siz beğenmediniz diye yayınlanmayacak değildir. Beğenip beğenmemek sizin şahsî meselenizdir. Fikir de yürütebilirsiniz bu konuda, beğenmediğinizi de söyleyebilirsiniz, ki söylediniz ve bu yorumunuz yayınlandı. Nasıl ki siz beğendiğinizi veya beğenmediğinizi söyleyebiliyorsanız, ben de sizin ve bazı arkadaşların tavrını eleştirme hakkına sahibim. Özellikle de bu sitenin bir editörü olarak. Bana saldırgan olmamama rağmen saldırganlaşmama tavsiyesinde bulunan kişinin ne kadar “dostça” bir yaklaşımı olduğunu Ilıkçı’nın gayet sıradan ve “bence” komik esprisine verdiği tepkide gördüm ben. O yüzden tavsiyeleriniz size kalsın. Çok teşekkür ederim, ben almayayım.
İyi geceler.
Anlayışı için hocama teşekkür ediyorum. İyi geceler.
Ülkede kuraklık var. Çiftçi kan ağlıyor. Siz üzerine
espiriespri yapmak istiyorsanız devam edin. Üzerineespiriespri yapacak bir dünya şey varken, bu tavırlar çok çocuksu geliyor bana. Yaşım 34 belki ondan olabilir ama anaokulunda gibi hissediyorum bazen kendimi. Şirin kedi resimleri, yaratıcı olmayanespirilerespriler vs.Ne tesadüf. Ben de aynı hisse kapıldım biliyor musunuz, küçücük bir espriyi aşırı derecede ciddiye alıp, üzerine dünya kadar laf söyleyen insanları görünce…Oysa ki gülüp geçmek de mümkündü olgun bir insan gibi.
Kuraklık var diye espri yapamayacak mıyız? Korkmayın çiftçiye değil olan halka olur yine. 1 TL yerine 5 TL’ye yeriz domatesi olur biter. Bu halk nelere alışkın, kuraklık da gördük, daha beterlerini hem de yıllarca gördük, yağmur yağsın diye bulut tohumlandığı yılları da unutmadık daha ama şunu da unutmamak lazım espri hayatın susuz yeşeren tek çiçeğidir.
Bırak araba yıkatmayı, içmeye bile su bulamayınca anlarsın reyiz 😉
Ben yemin ederim, yazdan bu yana araba yıkadığımı hatırlamıyorum, beyaz araba olmuş gri, kışta yıkıyorsun hemen kirleniyor ama bu kış yağmur az oldu tabii. 😀
İnançlar konusunda duyarlı olalım bence. Açıkçası espriyi de anlamadım
Fatih Bey “duyarlı olalım”dan kastınız kişisel bir rica ise, mesajınız yerine ulaşmıştır sanırım.
Fakat herkesin “neden yağmur duasına çıkılır ki?” diye espri mahiyetinde ya da ciddi olarak soru sormaya, bu konuda olumsuz da olsa görüş açıklamaya hakkı vardır. Bunu da lütfen unutmayalım.
Son olarak, espriyi ben de beğenmedim, Reyiz’in ortalamasının epey altında buldum 🙂
Aslında ne zaman arabayı yıkatsam yağmur yağdığını ima etmiştim, espri oydu. Hani ılıkçı olmam, yağmurdan hoşlanmamam, şanssızlık falan… Yazınca da komik gelmişti aslında ama beğenilmemiş, neyse 🙂
Kaşla göz arasında da linç edilmişim bu arada. Kışın güzel geçmesinin yarattığı moral bozukluğuna bağlıyorum. Hayır bir şey değil, 31 ekside kalmışım, bir eksi daha verin bari 😦
Dik dur eğilme yönetim seninle. 😀
Sağlam ılıkçı ❤
İma ettiğiniz şeyi oraya bir cümleyle yazsaydınız o kadar “Eksi” oy “Artı” olarak karşınıza çıkacaktı. Zira yazdığınız cümleden, kendi aklınızdan geçirdiğiniz espriyi anlamamız imkansız (Şahsen anlamadım!!!). Yoksa gerçekten de komikmiş 🙂
O kadar eksiyi ve sizin anlatmak istediğinizi görünce aklıma Yunus Emre’nin sözü geldi…
“Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı”
Ben sizin “ılıkçı” olduğunuza da pek inanmıyorum doğrusu. Şimdi yağmurdan da hoşlanmadığınızı söylüyorsunuz. O zaman burada ne işiniz var? Burada genellikle aksyion yaratan hava koşullarını ele alıyoruz. Bir “ılıkçı”nın isteyebileceği durgun koşulları değil. Dolayısıyla merak ediyorum, bunlardan hoşlanmayan kişi böyle bir siteye niye girer? Kesinlikle yadırgamıyorum sadece merak ediyorum neden burada olduğunuzu. Ben de zamanında olmak şartıyla güzel havaları severim. Hatta kışın uzun süren yağışlı günlerden sonra havanın açması ve ılınması hoşuma gider ama tamamen “ılıkçı” olan bir insanın böyle bir sitede paylaşabileceği çok şey olmadığını düşünüyorum.
durumu özetleyen bir video: http://www.youtube.com/watch?v=ZW_YdTonXxg
İlk bakışta yadırgadım ama espri açıklanınca ben de tebessüm ettim. 🙂 sıkıntı yok
Ilıkcı reyiz kardeşim yağmur duasına yağmurun yağması için değil dua vaktinin girdiği için çıkılır. Senin bunu espri için söylediğin kanaatindeyim ancak bu konularda hele de yağmursuzluk vaktinde daha dikkatli olursan iyi olur diye düşünüyorum.
Malum çevrelerde “Amerika’nın doğusu ısınıyor, öyleyse biz de soğumalıyız, efsane geliyor efsaneee!!!” naraları atılmaya başlanınca ben de dedim herhalde bu arkadaşların bir bildiği var ki etrafa bu kadar ümit saçıyorlar. Yine de emin olmak için İstanbul ve New York’un kış aylarındaki aylık sıcaklık ortalamalarının korelasyonuna baktım. Tabloya İstanbul’un Londra ve Ankara ile olan korelasyonunu da ekledim. (Kaynak: KNMI arşivi)
Gördüğünüz gibi; evet, aralık ve ocakta çok hafif bir negatif korelasyon mevcut. Yani New York’un ortalamanın üzerinde sıcaklıklarla geçirdiği aralık ve ocak aylarını İstanbul’un ortalama altında sıcaklıklarla geçirme ihtimali, üstünde sıcaklıklarla geçirme ihtimalinden birazcık daha fazla. Şubat ve martta ise hiçbir sinyal yok. Yani bu mevsimde New York’un aşırı soğuklardan kurtulacak olması, İstanbul’un gelecek haftalarıyla ilgili bir fikir veremez.
Konuya biraz daha detaylı olarak da bakacağım. Günlük sıcaklıkların korelasyonuna ve hatta New York’un ısınmasının İstanbul’u 1 hafta sonra etkileyeceğini varsayarak New York sıcaklıkları vs. İstanbul’un 7 gün sonrasının sıcaklıklarının korelasyonuna bakacağım.
Muhtemelen -0.2 ve 0.2 aralığında bir değer bulacağım, yani New York’un ısınmasının(soğumasının) İstanbul’un gelecek günleriyle ilgili bir fikir vermeyeceği sonucuna varacağım.
Hocam emeğine sağlık. O arkadaşlar biraz çaresizlik içinde “acaba olur mu?” diye soruyorlar, senin bulduğun bu sonuca da “hadi oradan!” diyeceklerdir 🙂
2012’de de ABD çok ılık bir kış geçirmişti, yani geniş çerçeveden bakıldığında çok da alakasız değil aslında.
Fakat şu var, önümüzdeki günlerde ABD kalıcı olarak ısınmıyor ki, yine yeniden soğuklar iniyor 🙂 Onu nereden çıkarmışlar 🙂
Süper Lig’de ilk üç haftaya 35 kişi, dördüncü haftaya da 39 kişi katıldı. Beşinci haftada katılım rekoru bekliyorum, herkes model başına 🙂
Son tahmin girme zamanı yarın 23:59..
Puanlama değişmezse paf takımla sahaya çıkacağım..
Ben bu sene katılmayacağım, bu seneye küsüm.
Biz sıkılırdık yani. Bu kadar kar yağmasını istemezdik… 😛
Rüzgarıyla yağmuruyla dışarıda harika bir hava var, özlemişiz hakikaten..
İşe giderken bu sabah bilerek şemsiye almadım yanıma, ıslanarak yürüdüm çok güzeldi 🙂
Dün akşam Erdemli’de yağmur ve fırtına etkili oldu, 1000 metre rakımlı yerlerden kar haberleri gelmeye başladı.
Çukurova’ da bereket
Canım bir fotoğraf daha atmak istedi,eski günleri anmak adına.Yer:Beypazarı tarih 22 Ocak 2012. 21 Ocak akşamı yaşanan gerilim ve adrenalin patlaması hala aklınızdadır. 😀
Yarın 3. haftanın uzun vade sonuçları açıklanır. Yağışta çok büyük yara aldım. 😀 33 MM tahmin etmişim, 5 MM anca yağdı. Son 2 ayın toplamı bile 33 MM değil iken neyime güvenerek o tahmini yaptım ben de bilmiyorum. 😀
Yıl olmuş 2014; hala GFS’nin 300’lü saatlerine bakıp sevinenler, hayal kuranlar görüyorum 😦 😦 😦
Sabah Amerika modeline baktığını zannedip şok yaşayan birçok havadelisi, akşam güncellemesinde bozulan moralleri düzeltmek için geceyi iple çekiyor. 🙂
Umut fakirin ekmeği işte ne yapacaksın 😦 😦
Arkadaşlar gördüğünüz gibi yağmur bulutları doğrudan İstanbul’u hedef almış. Tekirdağ ve Kocaeli’ye geçemiyorlar. İbretlik bir durum. Sebebini Pazar günü Zilliyet gastesinde açıklayacağım. Ama ısrar etmeyin şu an katiyyen söyleyemem.
Haydi profesörler bunu da açıklayın… 🙂
Bunu bilmeyen cahildir.
Hayırlı akşamlar az önce Silifke’den gelen dolu görüntüsü

Çoğu modelin akşam saatlerinden itibaren Anadolu Yakasına öngördüğü yağış şu sıralarda güneyde hazırlıklarını tamamlamış ve atağa geçmiş durumda.
Kütleler güneydoğu bileşenle geliyorlar ve çok ağır hareket ediyorlar. Sanıyorum ilerleyen saatlerde sadece Anadolu Yakası değil, tüm İstanbul iyi bir yağış alabilecek.
Ben de dahil olmak üzere elini korkak alıştıran kurakçı süper lig yarışmacılarını da gergin saatler bekliyor 🙂
Bu sefer yağmur geloo.
Beylikdüzü civarı yaklaşık dört saattir yağıyor ve iyi bir yağış aldığını gözlemledim. Yalnız en yakınımızdaki istasyon B.Çekmece orası 4 kg gösteriyor. Gördüğüm kadarıyla buraya daha çok yağış düştü.
http://www.weatherlink.com/user/ydbe/index.php?view=summary&headers=1
Beylikdüzü’ndeki özel istasyon gece 00.00’dan beri 13.4 mm yağış kaydetmiş. Yağış gelmeden baktığım zaman 4 mm gösteriyordu. Yani 9-10 mm yağış almışsınız. Anadolu yakası Kartal hariç şanssız kaldı bu sefer.
Göller Yöresi niyeyse çok soğuk bugün. Sıcaklıklara bakılırsa, yer yer kar yağışları görülüyor olmalı.
Şu son GFS runlarına inanan var mı? diye sordu.
”Allah’ım ne olur gerçekleşin” diye dua ediyor hala …. 😀
Ben de olamayacağını bile bile bir ümit bekliyorum işte 😉
Son GFS çıktısı bana çığlık attırdı. 😀 ahahahah
Soğuğun hart diye daldığı siklonlu, DEKli o senaryo gerçek olursa kışın bütün kötü izlerini unutturup efsaneler arasına sokar. Ilıkçı reyiz de iki hafta ortalarda gözükmez. 🙂 Ah keşke.
Erken konuşmamak lazım, sabır etmek lazım, beklemek lazım derim ben 🙂
SABIR TAŞI OLSAM YİNE DAYANMAZ
Kül oldu bu bağrım yandı gidiyor
Sabır taşı olsam yine dayanmaz
Bak ki kötü kader neler ediyor
Sabır taşı olsam yine dayanmaz
Bir yandan ayrılık bir yandan hasret
Fakirlikte oldu başa büyük dert
Nazlı yare kavuşmak o da bir umut
Sabır taşı olsam yine dayanmaz
Acısını hasretini ben çektim
Ayrılık elinden usandım bıktım
Gurbet ele gideli çok yaşlar döktüm
Sabır taşı olsam yine dayanmaz
Hüseyin’im böyle noldu nolacak
Dünya kime baki ki bize kalacak
Yeter ağladığım yüzüm gülecek
Sabır taşı olsam yine dayanmaz
(Hüseyin Parlakdemir)
Rüyamda 1987 Mart ayını gördüm 🙂
Rüyanın sağ üst köşesinde tarih mi yazılıydı? 😀
Çok yaşa 🙂
Rüyalar tersine çıkar.
MGM verilerine göre dün (13 Şubat) Göztepe en yüksek sıcaklığı 24.6 derece olmuş. Ancak yakın istasyonlar 20-21 derece civarlarında. Teyit edebilen veya bölgeye yakın bir yerde ölçüm yapan var mı?
NASA uydu veri görüntüleri (10-12 Şubat 2014 büyük kış fırtınası)( the major winter storm)
http://www.nasa.gov/content/goddard/satellite-video-shows-movement-of-major-us-winter-storm/index.html#.Uv1R6mJ_s1w