Editörümüz Erdem Erdoğan‘dan, yazın gidişatına dair analiz…
————
Geride bıraktığımız Haziran ayı, Doğu Avrupa’da son 10 senenin 2004’ten sonraki en serin haziranıydı.
Son yıllarda yazları bize zehir eden aşırı sıcaklar, bu Haziran’da bizim de yakamızdan düşmüş izlenimi verdi. Ülkemiz, Orta ve Doğu Karadeniz Kıyıları dışında normallerin altında sıcaklıklarla ve normalin çok üstünde yağışlarla ve aşırı hadiselerle geçen bir ayı geride bıraktı.
Temmuz ayı da Haziran’ın bıraktığı yerden devam ediyor. Cuma gününden itibaren Balkanlar üzerinden yeni bir serin hava dalgası geliyor. Bir hafta boyunca ülkenin kuzey ve batı kesimlerinde sıcaklıklar mevsim normallerinin birkaç derece altına inecek, poyraz sert esecek ve kuzey ve doğu bölgelere yağış gelecek.

GFS model demetinin (ensemble) 2-7 Temmuz arası için tahmin ettiği ortalama sıcaklıkların normalden farkı. Maviler soğuk.
Peki ilerleyen gün ve haftalarda bizi nasıl günler bekliyor olacak?
Orta vadede modeller, Temmuz’un ikinci haftasında sıcaklıkların hafif hafif yükselerek mevsim normallerine ve hafif üzerine çıkacağını işaret ediyor, fakat ay ortasına yakın yeniden Atlantik kökenli bir serinleme gelebilir. Yani 2014 yazının ilk yarısını çok da bunalmadan atlatmış olacağız gibi görünüyor.
Şimdi ise yaz neden serin geçti, geceleri İstanbul’da neden bunalmadık, yazın ikinci yarısı neler olabilir sorularına beraber cevap arayalım. (Bundan sonraki kısım biraz teknik olduğundan meteoroloji ile pek alakası olmayanlar için ağır gelebilir, okumak istemeyenler en sonda yer alan maddeler halinde özetlere bakabilir.)
Yazın Güneydoğu Avrupa’da serin ve yağışlı geçmesine neden olan basınç yerleşimlerini tetikleyen unsurları bulmak için okyanuslara uzanacağız. Öncelikle Atlantik Okyanus suyu sıcaklıklarını inceleyelim. Daha önceki yazılarımızı takip edenler hatırlayacaktır, Kuzey Atlantik deniz suyu sıcaklıklarının uzun yıllar içindeki değişiminin bir yansıması olarak tanımlayabileceğimiz “Atlantik Onlarca Yıllık Salınımı (AMO)” yaz sıcaklıklarımızı doğrudan etkileyen bir faktördür.
AMO endeksinin pozitif olması, yani Atlantiğin normalden ılık olması Basra Alçak basıncını coşturarak yazı bize zehir eder. İnanmayan buradan ve buradan bakabilir 🙂
Aşağıda Kuzey Atlantik su sıcaklıklarını günlük olarak gösteren bir grafik yer almakta. Gördüğünüz gibi Mayıs ve Haziran ayının ilk yarısında nötr bir seyir var, yani bizim için olumsuzluk teşkil etmiyor, Basra’yı hortlatmıyor. Fakat endeksin son günlerdeki sürekli yukarı tırmanma trendi, yazın ikinci yarısı için biraz endişeye sürüklüyor. Endeks ne kadar yükselirse Basra Alçak Basıncı (boğucu ve uzun süren sıcak havalar) bir o kadar daha etkin olur.
Şimdi de Pasifik Okyanusuna bakalım. “Yahu Pasifik Okyanusundan bize ne?” demeyin, gayet de alakası var. 2014 Kışı’nda ABD Pasifik kıyılarında yerleşen ve oradan kalkmak bilmeyen devasa bir yüksek basınç sadece ABD’yi dondurmakla kalmadı, tüm dünyanın kışını birinci dereceden etkiledi, kıta içine sürekli dalan batılı rüzgarlarla Avrupa çok ılık bir kış yaşadı.
Bu ilkbaharda ve yaz başında, Pasifik’te uzun yıllardır görülmeyen bir değişim oldu. Pasifik Okyanusundaki su sıcaklıkları dağılımını kontrol eden PDO Endeksi (Pasifik On Yıllık Salınımı) 2005 yılından bu yana ilk defa rekor düzeyde pozitif gitti.
Peki bu endeks bu kadar yüksek olunca bizi nasıl etkiliyor, şimdi de PDO ile uzun yıllar Haziran ayı Avrupa yer seviyesi sıcaklığı ve yağışı arasındaki bağıntılara bakalım.
Önce aşağıdaki haritaya bakın ve PDO ile uzun yıllar Haziran ayı Avrupa yer seviyesi sıcaklıkları arasındaki bağlantıyı görün… Daha sonra en üstte paylaştığımız 2014 yılı Haziran ayı Avrupa sıcaklık anomali haritasına bakın… Benzer değil mi? 🙂 PDO ne kadar yüksek olursa Türkiye bir o kadar serin olur…
Buradan da PDO ile haziran ayı Avrupa yağış miktarı arasındaki ilişkiye bakın… PDO ne kadar yükselirse Türkiye’deki yağış da o kadar artıyor.. Aynı henüz bitirdiğimiz Haziran ayı gibi.
PDO’nun son durumuna da bakarsak, aynı AMO endeksi gibi bu da keskin bir değişim yaşıyor, aşırı pozitiften nötr seviyesine iniyor. Net konuşamasak da muhtemelen bir iki hafta sonra bu endeks negatife de meyledecek, bu da uzun vadede sıcakları getirebilecek olması açısından olumsuz bir faktör gibi görünüyor.
İstanbul’da şu ana kadar geceler neden çok bunaltıcı olmadı? Yaz başında yukarıda saydığımız olumlu faktörler sayesinde basınç yerleşimleri lehimize oldu, serin ve yağışlı tarafta kaldık. Bu sayede deniz suyu sıcaklıkları Marmara ve Karadeniz’de normallerin altında kaldı. İki hakim rüzgarını da (lodos ve poyraz) deniz yönünden alan bir şehirde, deniz ne kadar soğuk olursa şehir de o kadar soğuk olur. Aşağıda da görebileceğiniz gibi, son günlerde biraz ısınmasına rağmen İstanbul’un Karadeniz kıyılarında su sıcaklıkları halen normalin 1 derece altında görünüyor. Umarım önümüzdeki günlerde çok fazla ısınmaz.
– Havalar bir hafta daha şerbet gibi, tadını çıkartın.
– Temmuz’un 15’ine kadar ciddi bir sıcaklık artışı görünmüyor.
– Atlantik ve Pasifik su sıcaklıklarında şu ana kadarki lehimize olan gidişat biraz bozuluyor, yazın ikinci yarısı normallerde ve normallerin üstünde sıcaklıklarla geçebilir.
– Yazı normallerine göre en serin yaşayacak bölge Marmara olabilir.
Bitirmeden önce şunu da ekleyeyim, yazı bu kadar uzun olmasaydı önümüzdeki kışla ilgili ilk görüşlerimi de belirtecektim, fakat izninizle onu biraz erteleyelim… Ama az ve öz biraz konuş derseniz: İlk düşüncelerim; hem 2014 sonbaharının hem 2014-2015 kışının büyük ihtimalle bol yağışlı olacağı, kuraklığın biteceği yönünde. Detaylar daha sonra…
Sağlıcakla kalın…
Erdem Hocam bizi bir de İspanya konusunda aydınlatır mısın? Her baktığımda yağışlı. İspanyol hava delilerinin paylaştığı fotoğrafları kıskanmamak elde değil. İspanya’nın bu kadar yağışlı olması normal mi?
Mayıs ve Haziran o kadar yağışlı geçmemiş ama.
https://havadelisi.com/serbest-kursu/comment-page-153/#comment-54850
Ayrıca, İspanya aynı Türkiye gibi birçok mikro klimaya sahip. Güneyi 40 derece ile kavrulurken kuzeyinde Atlantik kıyısında Bilbao 15-20 derecelerde olabiliyor. Ortası ise bizim İç Anadolu gibi bozkır ve dağlık. Normaldir.
Elinize sağlık, güzel bilgilendirici bir çalışma olmuş. Erdem hocam yaz döneminde Hindistan muson endeksinin düşmesi ile bizde de yağışlı havalar veya serinleme olduğunu düşünüyorum siz ne dersiniz?
Teşekkürler.
Bu konu burada daha önce birkaç kez tartışılmıştı yanılmıyorsam. Ozan hoca daha sağlıklı bilgilere sahip bu konuda, bizi aydınlatırsa seviniriz 🙂
https://havadelisi.com/2010/08/09/turkis-muson/
Cuk diye oturdu, tebrikler.
Syg&Svg.
Eline sağlık, çok güzel bir yazı.
Geçen yazın endeksleriyle karşılaştırınca bir sorun gözükmüyor.
Yanılıyor muyum?
Çünkü geçen yaz da öyle aman aman bir sıcak yoktu.
Erciyes’ten sevgiler…
Doğrudur. Biz zaten karşılaştırmayı yaparken geçen sene ile değil mevsim normalleri ile yaptık. Geçen seneden sıcak olur mu olmaz mı orasını net bilemeyiz, ama endeksler böyle devam ederse normallerin biraz üzerine çıksa bile geçen seneden sıcak olmaz.
Erdem bey elinize sağlık. Sayenizde yine yeni bilgiler edindim…
Çok güzel bir yazı olmuş. Tebrik ederim.