Nisan yaklaşıp da havalar geri dönülmez biçimde ısınmaya başlayınca, hava delileri bir süreliğine köşelerine çekilir, ses vermez olurlar. Kolay değildir: bütün kış kar beklenmiştir; her Allah’ın günü model çıktıları, mevsimlik tahminler, indeksler incelenmiştir. Karın geleceği günün arifesinde en dandik tahminleri yapan tahminciler bile bakalım bu ne diyor diye can kulağıyla dinlenmiş, geceleyin zar zor uyunmuş, kara çevirmesine daha çook zaman olduğu bilindiği halde on beş dakikada bir sokak lambasından yağan yağmur kontrol edilmiştir. Kar yağarken evin içinde o pencereden bu pencereye hızlı hızlı yürünmüş, tanelerin sıklaşmasıyla sevinilmiş, seyrelmesiyle kahrolunmuş, saatler böyle geçmiş, eşle sevgiliyle çolukla çocukla iletişimin kopma noktasına gelmesine zerre aldırış edilmemiştir. Lodoslu, sisli, ılık günlerde haberlerden Avrupa’daki Amerika’daki kar fırtınaları takip edilmiş, bitmek bilmeyen Akdeniz siklonlarına, Azor yüksek basıncının perişanları oynamasına küfürler edilmiştir. Bu Avrupa zaten futbolda da bizden iyidir, ayrıca bizi birliklerine de almamaktadırlar, bütün bunlar yetmiyormuş gibi şimdi Sibirya soğuklarını da parsellemişlerdir. Lanet olsundur.
Bütün bunlar hiç farkettirmeden hava delisini hem zihinsel hem de bedensel bakımdan çok yorar. İyice dinlenmek kaçınılmaz hale gelir. Onun için bahar gelince bir süreliğine havayla nerdeyse hiç ilgilenilmez. Dinlenme periyodu bazısı için şimşekli yıldırımlı günlere, bazısı için ise sıcak dalgaları gelene kadar devam eder. Birtakım kendini bilmezler ise bir dahaki kışa kadar ortadan kaybolurlar ki, onları ahirette acı azap beklemektedir: Cehennemde NAO indeksi bütün kış eksi 10 civarı gidiyor ve zebaniler durmaksızın lodos üflüyorlarmış. Demedi demeyin.
Ne yalan söyleyeyim, ben de her kış sonrası bir dinlenme dönemi yaşarım. İmrendirmek gibi olacak ama, hem bu geride bıraktığımız kış kara adamakıllı doyduğumdan, hem de doktorada son bir seneye girmemden ötürü işlerin iyice yoğunlaşmasından, benim hava tatili bu sene biraz erken başladı. Öyle ki buraya (İsviçre – Bern) 1 Nisan’da yağan üç santimlik kar hiç umurumda olmadı. Neyse, bu yazıyla bir ses vermiş olayım. Şüphesiz ki biz yaz gelince havayı unutup helak olacaklardan değiliz. Seyrek de olsa, deliliğe devam.
Kışın Kısa Değerlendirmesi
Geride bıraktığımız kış aylarında kuzey yarımkürede olup bitenleri takip edenler Türkiye’nin özellikle iç ve doğusunun neden bu kadar sıcak bir kış geçirdiğini az çok biliyorlar. Hem bilmeyenler için hem de buraya bir not düşmek için tekrar yazayım.
Öncelikle, hala okumadıysak, burayı lütfen okuyalım… Bahsettiğim negatif NAO, Ocak ve Şubat boyunca devam etti:
Sadece mavi renkle gösterdiğim dönemde negatif değerlerden kurtulur gibi oldu… ve Türkiye’ye kış geldi. Geri kalan zamanda bahar havası hakimdi. Öte yandan İngiltere ve İsviçre’nin bazı bölgelerinde son 30 yılın en soğuk Aralık ve Ocak ayları yaşandı.
Türkiye’de bölgelere göre NAO-sıcaklık ilişkisini İngilizce bilenler şuradan okuyabilirler.
Kardeş Blog Siten Cok Güzel olmuş Öncellikle Tbrk Ederim, İlk Yazdıgın Paragraf Bizim gibi insanları özetliyor aslında, Bir İnsan Kendini 4-5 Yasında Bilmeye Yavaş Yavaş Başlar ki Ben 5 Yaşından Belli Senin Anlattıgın Gibiyim, Ama Artık Hayatın Degişken Akışı Bu Güzelligide Ört Pas Ediyor eskisi gibi Tad Vermiyor Bişey, Biz Evimizin Sobası Yanarken Dışarda Yagan karla Tad almış İnsanlarız, Dışarı Cıkıp Karda Oynadıktan sonra Eve Gelip Islanan Elbiselerimizi Hatta Affedersiniz Çoraplarımızı Sobanın Başında kuruladıktan sonra tekrar pencereye koşup karın Tadını Yaşayanlardanız, Ama Şimdi Böyle Bişey Yok Hepimizin Evinde Kombi Ve İnternet Ortamı Modellere Bakar Dururuz, Ve Kar’ın Yagmasını Bile dmi’nin Sitesinde Son Durumlar Ve Radar’Lara Bakarak Bekliyor Olduk, Halbukü Eskiden Ne Güzeldi Televizyonda Yarın Kar Yagışlı Dendiginde, Sabah’ın 7’sinde kalkar bakardık heryer bembeyaz. o Günler Unutulmaz..
valla kardeşim ilk yazdığın paragraf çok hoşuma gitti resmen senin benim gibi bir çok kişinin düşüncelerini okumuşsun.seni kışında takip ediyordum.gerçekten herşeyin bilimsel seni tebrik ederim başarılarının devamını dilerim seni takip etmeye devam edeceğim.
günlerdir yazını bekliyordum.teşekkürler.
aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır.anlattıklarını noktasına virgülüne kadar aynen bende yaşadım.bizim evin perdeleri çok çabuk kirlenir.sayemde. 🙂 ve sokak lambası olayı 🙂 harikasın 🙂
garip birşey oldu bugün.bu sabah dışarı çıktığımda tepelerde kar ile karşılaştım.konya.rakım 1020.bahsettiğim tepeler 1500 den yukarı değil.büyük ihtimalle konya da dün gece kky aldı.mart ta dahi bu manzarayı zor görürken nisan ortasında görmek beni şaşırttı ve sevindirdi.
ve dediğin gibi.yaz kış bahar deliliğe devam.benim içinde böyle.kar delisi değil hava delisi 🙂 artık modellerde kar a değil oraj a bakıyoruz.tahminim bol şimşekli yıldırımlı bir bahar-yaz dönemi geçireceğiz.çünkü kış ın dahi şimşekler gördük konya da.
özletme kendini ve başarılar diliyorum eğitim hayatında 🙂
Ozan tekrar hoşgeldin, neydi, hah mart şekerlerinde kalmıştık değil mi en son, barcelona’nın bu seneki müthiş performansına dayanamayarak onlar da barcelona’ya gitmişti.. mart ortasından beri gfs runlarına bakma işkencesinden kurtuldugum için açıkçası çok mutluyum detoks donemi devam ediyor 🙂 5 aydır otralamanın ustunde giden sıcaklıklar nisan’da ortalamanın altına düşmeye karar verdi bi anda, eh biraz geç kaldılar tabii.
değerli arkadaşım ozan tbrkler yine on üzerinden onbir:))çok doğru tesbitler nerdeyse yazdıklarının tamamını yaşadım diyebilirim…şimdilerde tatil planları yaparken bir taraftanda bilimsel ve gerçekçi olmasada gelecek kış için ön görüler varmı onları takip ediyorum:))umarım seneye son yüz yılın en soğuk ve bol kar yağışlı yılı olur…
1997 de bügünler hala kış pskoljisindeydik. Üst Üst e gelen sistemler hala kar bırakıyordu. Hatta şu an aklım almıyor 14 nisanda ki Çorlu ya -1 C de 15 cm lik kar yağışını.O sene tam 7 gün karlı geçmiş nisan.Hemen hemen hepsinde de yerde kar birikmişti. Belkide asla öyle bir nisan yaşamayacağız. Tam bir bahar miskini durumundayım. Bende çok yorulmuşum. Düşündümde hemen hemen ekimden bu yana tek bir gfs run’ ı kaçırmamışım radara bakmadan nette girmemimişim ve DMİ nin 5 günlük tahminini eleştirmemişim.Mart ayı karsız geçtı Çorluda bu çok soğuuttu beni.1 gün bile sulu bile yağmadı.Bu kışın en ilginç yanı 25 günlül periyotta 5 6 kez kar yağması ama onun dışındaki zamanlarda hemen hemen hiç kar yağmamsıydı. Hani kız arkadaşından ayrıldığında denir ya yenisini bul bende buna eşdeğer 3 kar dalgasıdır. Örneğin 2001 aralık. benı o aralık ayındakı kar dalgaları bir bunalımdan kurtarmıştı. Bu sefer çok sansızım işte çok pis bir dönemdeyız bırakın kar dalgasını yaşamayı aklıma bile gelmiyor. Özellikle tam kafamıza imecek gibi görünen soğuk damlanın birden bükülüp fransa ve İngiltereye yönelmesi ciddi anlamda benı soğutmaya başladı. İşin ilginç yanı Bügün kü run da aynı şey var. Neler oluyor sene yedemi böyle olcak canımı sıkıyor.Sıcak bır yaz istiyorum.bol bol denize gireceğim aquaparkta kayacağım. Kış ın ılıklığı umarım yazın soğukluğuyla dengelenmez. 2 Kez mutsuz olmayı hakketmedık