Welbane ihbar etti, bugün fön Trabzon’da:
“Fön bugün de Doğu Karadeniz’de. Son 2 saatte Trabzon 11 derece ısınmış, nem % 35 düşmüş…”
Ben de bir bilgi ekleyeyim, saat 14’te Trabzon dün saat 14’ten tam 19 derece daha sıcaktı!
Fethiye’deki fön ise, rüzgarın lodosa dönmesiyle son buldu. Dün Fethiye’de en yüksek sıcaklık 29 derece oldu, bu değer akşam saat 10’da ölçüldü! Fön bu, akşam olunca eve gider mi!
Son 2 saatte ve dün bu saatten beri sıcaklığın ve nemin nasıl değiştiğini, sağ sütunda da linkini verdiğim saatlik gözlem haritalarımdan öğrenebilirsiniz.
GÜNCELLEME:
Okurlarımdan Ali Bey’den de nefis bir gözlem geldi, ben farketmemiştim. Okuyalım:
“Wunderground’dan Trabzon’u takip ediyorum, çok ilginç hadiseler yaşanıyor. Sabah rüzgarın hafif gündoğusundan bir anda sert lodosa çevirmesi Trabzon’u yarım saat içinde 17 derece ısıtmış, sonra rüzgar birden batıya dönünce 13 derece soğutmuş. Rüzgar her güneye döndüğünde sıcaklık aniden artıyor, güney rüzgarı son bulunca aniden azalıyor. Çok ilginç.”
Hem de nasıl ilginç, şuna bakın:
Yukarıda iki sütunda sıcaklık değeri görüyorsunuz, soldaki hava sıcaklığı, sağdaki ise çiğlenme noktası. Çiğlenme noktası, bir hava kütlesinin içindeki su buharını (nem) sıvı su haline geçirebilmek için o hava kütlesinin kaç dereceye kadar soğuması gerektiğini gösteriyor. Fön başlayınca hava öyle bir kurumuş ki (zaten yüzdeyle gösterilen nem sütunundan da belli), o havadan su çıkması için düşmesi gereken sıcaklık 26 – 2 = 24 dereceye çıkmış.
Peki Mart ayında sıcaklık sizce en fazla kaça çıkabilir?
Fön varsa epey bir yukarı çıkabilir, hem de bir anda. Bugün aklıma geldi, 2000’lerin başında Trabzon’da gene böyle bir fön olayı olmuştu… Hangisiydi diye düşünürken buldum arşivlerden. 28 Mart 2001. Şuna bakın, rüzgarın gündoğusu-poyrazdan kıbleye dönmesiyle sıcaklık yarım saatte 13 dereceden 33 dereceye fırlıyor!
Tabii fön hep gündüz de gelmiyor. Ilık bir bahar gecesi Trabzon’da balkonda sigara içtiğinizi düşünün. Birdenbire dağlardan doğru bir rüzgar esiyor ve ortalık cehennem gibi oluyor… 2008’de 22 Nisan’ı 23 Nisan’a bağlayan gece öyle olmuş:
bahsettiğiniz hava olayını dün trabzonda yaşadım gerçekten o kadar gariptiki size anlatamam. hava sabahtan saat 9.30 a kadar oldukça sıcak ve ılıktı dağdan sıcak sıcak rüzgar esiyodu hava 26 dereceydi. arkadaşlarımızla bahçede oturuyorduk denize bakıyorduk denizin üstünde şimşekler çakıyordu ama ses yok sadece sıcak bir rüzgar. daha sonra rüzgar bir anda sert bir şeklilde kuzeye çevirdi ve hava o kadar karıştıki yüzümüz gözümüz toz içinde kaldı , üşümeye başladık. daha sonra geceye dogru cok şiddetli bir yagmur basladı hava adeta delirmis gibi bir kuzeyden bir güneyden esiyordu. nadir rastlanan bir durum trabzonda
çok teşekkürler yorumunuz için. belli ki fön, halen soğuk olan denizin üzerindeki serin havayla müthiş bir mücadele yaşamış bütün gün. bazen fön kazanmış bazen de deniz havası..
Aslında en baba fön kaz daglarının güneyinde yanı küçükkuyu Edremit arasındadır İlgınc olan bunun tespit edilmesi şu an orada bir meteoroloji istasyonu olmadığı için mümkün değil. Sadece şöyle soyliyim Poyraz esen bir Temmuz günü sıcaklığın Edremitte 39 ezine de 38 olduğu bir gün tam olarak 47 C ölçtüm. İnanıp inanmamak size kalmış.
Sağolasın Ozan evet bu da senden öğrendiğimiz bir şey, bizim DMİ ilgili insanları ciddiye alsa oraya bir otomatik istasyon kurar… Ey DMİ buraya okuyorsan …. 🙂 Güney rüzgarının fönü olduğu gibi kuzey rüzgarının da var yeter ki dağın konumu uygun olsun.
eline sağlık.yalnız fönden başka bir de toz olayı var.2 gündür konya’da görüş mesafesi çok düştü.hava kızıllaştı.kendimi bir çöl şehrinde hissettim.fön, toz, kuru hava…. bitmez 🙂
Yazıya zaten bi lafım yok.Yine her zamanki gibi bilimsel,yine her zamanki gibi saniye saniye veriler konuşuyor.Ben yazının başlığına dikkat çekmek istiyorum.Dikkat ettiyseniz yazının başlığında bir edebilik var.Bu öyle göründüğü gibi basit bişey değil.Başlıktaki edebilik bize bişeyleri anlatıyor.Yani diyor ki bu bloğun ve yazının sahibi öyle taklitleri gibi yani kar çığırtkanlıkları yapan insanlar gibi başıboş değil.Okumuş adam vesselam.Bunlar güzel şeyler tabii.Ozan bilimsel içerikli yazısını güzel bir başlıkla süslemiş.Böyle şeylere benzer içerikli sitelerde rastlayamazsınız.Sanırım bu bloğu da benzerlerinden ayıran özelliklerinden bir tanesi de bu.