“Eskiden sistemler Türkiye’ye daha sık geliyorlardı, şimdi sınıra kadar gelip girmeden geçiyorlar”.
Sık sık okuduğumuz ve hatta yaptığımız bir tespit. Sebebi de küresel ısınma; Tüm sistemin ortalama sıcaklığının artması bize uzanan soğuk havaların aynı oranda istatistiksel olarak manalı ölçüde azalmasını da gerektirir.
Ben hep şöyle yorumluyorum bu gelişmeleri :
İstanbul İzmir gibi,
İzmir Antalya gibi,
Antalya Kahire gibi,
Kahire cehennemin dibi gibi olacak.
Bu tespite katılmıyorum, zira böyle bir bulgu yok. Belki şehirleşmenin artmasından dolayı karın erimeden yere düşebildiği ve tutabildiği alanlarda azalma var, ama küresel ısınmanın doğrudan kış soğuklarını ve kar yağışını azalttığına dair bir kanıt yok. Türkiye için de yok. Hatta kar fırtınalarının artacağını söyleyenler var (buharlaşmanın artması, siklonların azgınlaşması). Google’da araştırın.
Ayrıca son 10 – 12 yılda aldığımız kar fırtınalarını bir de 90’lı yıllardaki durumu hatırlayın.
Ve İstanbul Türkiye’nin en rüzgarlı şehirlerinden birisi olduğundan dolayı da sistem sırasında ısı adasını kolaylıkla yenebilmektedir. Bunun örneklerini son iki yılda defalarca gördük.
Kuzey Yarımkürenin atmosferdeki ısı enerjisi eskiden x iken şimdi x + 1 olsun. Artan enerji = Artan yüzey sıcaklığı, nem ve rüzgara sebep olacaktır. Artan nem ve rüzgar daha çok yağışa ve fırtınaya sebep olabilir, hatta bu atmosferdeki artan hareketliliğin zaman zaman taaaa kutuptan güney enlemlere kadar inebilen koridorlara sebep olmasını da bekleyebiliriz, ama bir gerçek var ki, et ceteris paribus, artık kışlar eskiden daha sıcak geçecek, kar yağma ve tutma enlem çizgileri her sene biraz daha kuzeye kayacak, bize teselli manasında 3-4 senede bir kuvvetli bir fırtına ve aşırı soğuk gelecek ama kışların geri kalanı şu anda yaşadığımız gibi mızmız ve ılık geçecek.
Çocukluğumuzun 10 günde bir balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı cephe sistemlerinin yerine kış boyunca 2 tane vur kaç sisteme yeğler miyim ? Hayır
Benim bloğumu da ilginç anahtar kelime ve cümlelerle buluyorlar. Dün birisi “otoyollarda en fazla kaç bisiklet gidebilir” diye aratarak bloğumu bulmuş. Otoyollarda bisiklet sürmek yasal olmasa da bir arabanın kapladığı yere 10 bisiklet sığabildiğine göre rakamı siz hesaplayın.
Artık klasikleşen ülkemiz sınırlarına kadar gelen ve asla içeri girmeyen sistemlerden biri daha geliyor..yahu arkadaş bundan 30 sene önce bu sistemler içeri giriyordu da şimdi bunlara vize zorunluluğu mu çıktı anlamadım..Neyse bu maç bitti önümüzdeki kışlara bakacağız.. 😦
Eski kamera görüntülerindeki araştırmamı tamamladım sayılır. 1997 kışında 06.12.1994 benzeri bir kar yağışının yaşandığını öğrendim. Görüntüler var. 80 cm civarı bir kar yağmış.
Çayeli 2002 seli 28 kişi hayatını kaybetmişti. Görüntüleri incelerken rastladım paylaşayım dedim.
Diğer kar görüntülerini paylaşabilmem için bana görüntü yakalayan bir program lazım. Bildiğiniz varsa yazarsanız sevinirim.
Senin acil okulu bitirip şöyle yanarlı dönerli bir iki dava alman lazım ki bol bol tartış, deşarj ol. “Tartışın benle!” diye arzunu dile getirmeni yerim 🙂
Elbette polardır, burada yine isme takılıp haklılık haksızlık tartışmasına girmek bize yakışmaz. Kastedilen farkın ne olduğunu pekala biliyorsun. 0 derece 850 mb sıcaklığı ile 0 derece yer seviyesi sıcaklığı beraberse, buna ben Sibirya soğuğu diyorum mesela, hava delileri camiasında da kafası çalışan, az çok bu işi öğrenmiş herkes bunu anlar. Polar soğukta yer seviyesi belirgin biçimde sıcaktır üst seviyeye göre. “Hayır olmayabilir” diyeceksen deme, ben sana kendi ayrımımı ve camiada genel olarak anlaşılanı anlattım. Tabii ki başka ayrımlar vardır, ama yine subjektiftir, isimlendirmeyle ilgilidir. Burada ne kastettiğimiz önemli.
White Fox’un çalışmaları bitmiş. Canı sıkılıyor, kaşıntısı var arkadaşlar. Az önce Kırşehir’in Çanakkale’den daha rüzgarlı bir yer olduğunu iddia etti bana. Ağustos 2012 verilerini koydu önüme. “Bu yetmez, en az 30 yıllık tüm yıla ait veriler lazım” dedim. “Sen ispatla o zaman Çanakkale’nin daha rüzgarlı olduğunu” deyip sıyrılmaya kalktı işin içinden. Hukukçu kurnaz şimdi açmış böğrünü 999 metreden “Vurun bakalım, vurun vurun” diyor. Birazdan da “Acımadı ki, acımadı ki” diye eğlenecek.
Ocak 15 – Şubat 15 arasında mevsim normallerinin oldukça üzerinde giden havalar hepimizi tam bahar moduna sokacaktı ki, atmosfer hala kışın bitmediğini, bir müddet daha kış koşullarına hazırlıklı olmamız gerektiğini söyledi.
Öncelikle, 15 Şubat’tan itibaren Balkanlar üzerinden gelecek bir sistem ile soğuk havalara yeniden merhaba diyeceğiz. İçinde bulunduğumuz Şubat ayına göre aslında çok da ciddi derecede olmayan bu soğuk hava dalgası muhtemelen bir hafta boyunca (daha uzun da olabilir) Doğu Avrupa ve Balkanlar’ın kuzeyine yerleşeceğinden, bir müddet yeniden üşümemize sebep olacak.
15 Şubat – 20 Şubat+ (Şimdilik)
Doğu ve Güney Doğu Avrupa ve Balkanlar’ın yeniden soğumasına ise, kıta içine kadar sokulacak olan Azor Yüksek Basınç Merkezi’nin saat yönüne doğru dönerek kuzeyli rüzgarlarla getireceği kutup kökenli havalar sebep olmakta.
Bu soğukları taşıyan yüksek basıncı, Sibirya diye adlandırdığımız ve yer seviyesinde muazzam soğuk getiren yüksek basınç ile karşılaştırmamak lazım. Kutup kökenli soğuk hava dalgalarında yer seviyesindeki soğuma daha kırılgan olmaktadır. Dolayısıyla yukarı seviye soğumaları 20 Aralık ve 27 Ocak sistemlerinden daha güçlü de olsa, kıyı şehirlerimiz için bu süreçte etkili kar beklememek gerekli.
Uzun vadeye geçersek, Orta ve Batı Avrupa’da dolaşan ve bize soğuk indiren yüksek basıncın, çoğu model güncellemesinde 20 Şubat’tan sonra yavaşça kuzeye tırmanmakta olduğunu görüyoruz. Azor Yüksek Basıncı’nın kuzeye, yani Almanya – İngiltere civarına tırmanması ile gerçekleşen basınç dağılımı şablonu, East Atlantic / Western Russia (Doğu Atlantik / Batı Rusya) olarak adlandırılıyor, ve EA/WR endeksi olarak literatürde yer buluyor.
EA/WR endeksi pozitif olduğu zaman, İngiltere ve Almanya civarında normalden yüksek geopotansiyel yükseklik değerleri ve Hazar taraflarında normalden düşük geopotansiyel yükseklik değerleri görülüyor. Bu endeksin pozitif fazda yer alması, ülkemizin, Sibirya soğuklarını taşıyan İskandinav Yüksek Basıncı’ndan bile daha çok etkilenmesini sağlamakta.
Aşağıda bu endeksin yer sıcaklıkları ile ilişkilendirilmiş korelasyonu yer almakta. Buradan çıkaracağımız sonuç, pozitif EA/WR = soğuk Doğu Akdeniz çanağı..
Toparlarsam, yüksek basınçların yerleştiği yerden kolay kolay kalkmayacağını ve ısrarcı yapıda olduklarını biliyoruz. Henüz hiçbir şey net olmasa da, bazı model çalıştırmalarında görebiliyoruz ki, Şubat ayının son haftasında, Avrupa Kıtası, bu kışın en sert soğuk hava dalgasını alabilir. Takipteyiz..
Beğenmeyenler daha soğuk bir sistem beklentisinde olduklarından mı beğenmediler, kullanılan veriler manipule edilmiş gibi mi geldi, efsane gelmediği için Santi’ye ceza mı kesiyorlar nedir? Karşı tezleri var mıdır ayrıca, varsa bizimle de paylaşırlar mı merak ettim.
Bence 2003 Şubat ayına benziyor gidişat. Uzunca bir süre soğuk tarafta kalacağız gibi bir görüntü hakim şu anda.
hayatbu (Beşiktaş/İST 10 m)
Sana katılıyorum Santiago. İlgilenenlerin 26 Aralık 2002-3 Şubat 2003 arasındaki dönemi incelemesini öneririm. Bu süreçte İstanbul’da kar yağdığı tespit edilen sadece 2 gün vardı. Onlar da tat vermeyen sulu yağışlardı. Ocak 2003 2C kadar ortalamaların üzerindeymiş. Şubat 2003 ise ortalamalardan 4C düşük gelmişti. Ayrıca 28 günün tam 20 gününü karlı geçiren bu ay, güzel kışlarımız arasında nadide bir yere sahiptir (Kaynak: Wunderground).
Sonuç olarak sıcak geçen kışta döngü değişince olabileceklere bir örnek olarak Şubat 2003 görülebilir. Ancak bu sistemler zinciri o kadar etkili olabilir mi bilemiyorum tabii. Şu an diyagramlar çok sınırda. Sanırım görünen en önemli şey döngünün değişmesinin beklendiği. Bir de NOAA Mart ayı tahminlerinde kuzeyimizin soğuk bizim de mevsim normallerinde geçmesini bekliyor. Bu yüzden uzun vadeli nispeten soğuk ve bazen kar yağışlı bir döneme giriyor gibiyiz. Bakalım neler göreceğiz.
Geçen Pazar akşamı, CNN Türk’te Emin Çapa’nın sunumuyla, dünyadaki süper bilgisayarlar konusu vardı. Dünyanın 1 numarası titan adlı makina saniyede 16 katrilyon işlem yapabiliyormuş. Türkiye’de ise en hızlı süper bilgisayar İTÜ’deymiş. Prof.Dr Nüzhet Dalfes (Kendisini 1987 Kışı ile ilgili Mete Tayanç ile yaptığı çalışmadan hatırlıyorum) sistemi anlattı. İlginizi çekiyorsa, aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Eskiden,pencere kenarında çay içerek karın yağışını izlerdik.Şimdi ise,örneğin ben,bu sözde kış günlerinde videolara bakıp çay içiyorum.(Bu yazının arkasına istediğiniz gibi bir simge koyabilirsiniz.Gülümseme işareti de olabilir.Hüzün işareti de)
İstanbul’da son kar yağdığında, ben de time lapse yapacağım diye, kamerayı cama astım, işe gittim. 3 gün üst üste birşeyler yakalamaya çalıştım, her eve dönüşümde heyecanla baktım falan… Bunları görünce, gel de hayata küsme, gel de bu diyarlardan göçüp gitmek isteme! Bu nedir yahu? Cidden soruyorum, bu nedir! 🙂 Biz de işte her gün modellere bakalım, yorumları okuyalım 5 cm kar yağacak mı hevesle bekleyelim!..Bu arada Kadıköy’e 5 cm kar yağsa yarın, sevinçten 5 saat sokaklarda dolaşırım eve girmem, bu derece vahimmiş bizim durum! 🙂
Konu nedir, ne için teşekkür ediyorsun ben Fransız kaldım da? Son 2 gündür 5 aile, 5 ticaret, 5 iş, 5 sulh ve 5 asliye hukuk mahkemesinde sabahtan akşama kadar duruşma takip etmekten biraz meteorolojiden koptum sanki.
En son eklenen istasyonlar da dahil uygulamaya ve tarayıcıya göre çok hızlı çalışıyor, radar ve uydu görüntüleri de uygulamanın içinde gerçekten iyi iş çıkarmışlar.
Aynı uygulama İphone üzerinde de var. Tüm istasyonlar seçilebiliyor ama gerçekte yalnızca bir istasyonun datası geliyor. Ankara ve İstanbul için baktım. Hangi istasyonu seçerseniz seçin aynı sıcaklık, nem, basınç, rüzgar değerleri geliyor. Bu arada rakımım arttı. GPS ile hassas ölçüm yaparak güncelledim. 🙂
Modellerin ısrarla işaret ettiği şey İngiltere-Almanya-İskandinavya arasında bir yükseğin oluşacağı ve bu yükseğin kutup soğuklarını aşağı enlemlere indireceği. 200 hatta 300 saat sonrasında bile gözüken bu, çok kuvvetli bir sinyal olduğundan çok ileri saatlerde bile hem ECM’de hem GFS’de ısrarla var. Ama öteki ayrıntıların hiçbiri belli değil. Soğuk doğrudan bize inebilir, sıyırıp geçebilir ya da çok aşağı inmeden Orta Avrupa’da kalabilir. Bakalım.
Ondan öncesinde ise (Cuma’dan itibaren) kıyılarda kara ancak sınırda yetebilecek, orta karar soğuklar gözüküyor Türkiye için, hepinizin gördüğü üzere… Gereksiz doğalgaz masrafı. İç bölgeler ise siklonla beslenmeleri durumunda güzel kar alacaktır.
Sistem gelecek diye sevinmeyin sınırda koşullar var çoğunlukla yağmur.
İyi taraftan bakacak olursak en azından yağış olacak kuraklık yaşamayacağız.
Yakında cemreler düşecek hoş geldin ilkbahar !!!
Merhaba arkadaşlar, sonunda wordpress abonesi olmayı becerip ilk yorumumu yapıyorum. İlk haberim Aksaray’dan gol haberi. MGM son durumlar 20:00’da 5 derece gözüken Aksaray’da 20:15 sularında yoğun kar yağışı başladı. On dakika kuvvetli yağdıktan sonra şu anda orta kuvvette devam ediyor. Selamlar
Arkadaşlar, eskiden weatheronline’da HIRLAM modelini de seçebiliyorduk ve görebildiğim kadarıyla yağış konusunda son 48-72 saat için oldukça başarılıydı. Ama uzun bir süredir HIRLAM modeller arasında yok. Ulaşabildiğimiz başka bir site var mı?
HIRLAM da artık ECMWF gibi paralı bir model haline geldi. Dolayısıyla bundan sonra üye ülkeler veya işbirliği yapan topluluklar HIRLAM çıktılarına sahip olabilir.
Santiago rica edeyim de bu sistemle ilgili bir şey deme ya! Kış boyu neye gol dediysen top auta çıktı 🙂 Bari bu gelsin.
Bu arada Santiago ile aynı kaynakları kullandığımdan mütevellit duyumlarım hareketlenmeyi doğruluyor. Kaynaklarımdan birisi NOAA. Son mevsimsel tahminlerinde Şubat ayı sıcaklık ortalaması tahminlerinde bir düşüş var. Şu anki tahmine göre Şubat’ın ikinci yarısında mevsim normallerinin 2C kadar altında bir dönem olacağı beklentisinin bulunduğunu söyleyeyim. NOAA mevsimsel tahminleri kısa vadede gayet tutarlı oluyor. Özellikle Şubat ayının ilk 10 gününün geçtiğini düşünürsek Şubat tahmininin tutarlı olma ihtimali de artmış görünüyor. Unutmadan ekleyeyim, NOAA Mart için mevsim normallerinde bir kış bekliyor.
Bu top da direkten döndü Santiago Bernabeu ne olacak şimdi? 😀 Hadi şimdi yorum yapma vakti modeller iyi değil top sizde Bay Bernabeu 🙂 Santi kıymetli dostum bu sene seni fazla duygusal buluyorum sizi bir bilim insanı olarak daha bilimsel duygusallıktan uzak yorum yapmaya davet ediyorum.. :)) Oluşması muhtemel sistemin yurdumuz sınırlarından içeri girmek yerine orta Avrupa, Balkanlar ve Ukrayna üzerinde etkili olup kutuplara çekileceği yönünde bir takım izlenimlerim oldu model çıktılarından..
Soğuklar yolda değişim yok, çok yoğunum ama meydanı ılıkçılara bırakmam, ilerleyen saatlerde bir analiz gelecek.. 🙂
hayatbu (Beşiktaş/İST 10 m)
Santiago her ne kadar duygusal davranmış olsa da bu sistemin gelişiyle ilgili bir duygusallık yok. Benim temel aldığım iki ölçüt var. Birincisi NOAA mevsimsel tahminleri. NOAA Şubat tahminiyle ilgili görüşlerini her geçen gün değiştiriyor. Polar koridorun açılması ve güney enlemlere soğuk akışıyla ilgili beklentisi devam etmesine rağmen soğuğun şiddetini arttırıp gittikçe doğuya doğru kaydırmaya devam ediyor. Ve benim beklentim de o soğuğun Balkanlar merkezli olarak inmesi ve bizim bundan bir derece nasiplenmemiz. Her ne kadar Balkanlar Boston’dan daha şiddetli kar yağışları alacak gibi dursa da en azından biraz doğuya kayacak bir sistem büyük sürprizler getirebilir. İşte bunlar NOAA tahminlerinden:
Tahminlerde soğuğun nasıl doğuya doğru kaydırıldığını görebilirsiniz. Ayrıca unutmayın ki biz şu anda Şubat’ın ilk yarısı biterken ortalamaların 4C üzerinde bir sıcaklıkla devam ediyoruz.
Bu da yağış tahmini:
Doğu Akdeniz ve Ege’deki yağış aktivitesi bariz bir biçimde görülebiliyor. Klasik kuzeyden soğuk Akdeniz’den nem prensibi var orada. Ancak sistemin biraz daha doğuya kayması lazım. O da henüz belli olmaz tabii ki.
İkinci dayanağımsa Ocak ve Şubat’ın çok sıcak geçtiği dönem sonrasında gelen güzel karlı sistemler. Bununla ilgili zaman darlığımdan ötürü veri paylaşamıyorum ama birçok çalışma yapılmıştı blogta daha önce.
Ayrıca model ve diyagramlarda da son zamanlarda hareketlenmeler var. Bekleyip görmek lazım. Ama ilk defa bu kış Santiago’ya katılıyorum sistem konusunda. Bir efsane beklememek lazım fakat karlı bir döneme giriş yapabiliriz gibi duruyor şu an. Asıl efsane muhtemelen Balkanlar’da görülecek gibi.
Nerede duygusal davrandım onu anlayamadım? Efsane bir kış olasılığı üzerinde durdum tamam, fakat kardan başımızı kaldıramayacağımızı, Haliç’in donacağını falan da söylemedim. Ani stratosfer ısınmasına dayanan bir öngörüydü sadece, tutmadı.
hayatbu (Beşiktaş/İST 10 m)
Ozan Deniz ile birlikte beklediğiniz efsane sistem konusunda. Yani açıkçası verilerle destekledin fakat bence biraz duygusal davranarak sadece efsaneyi destekleyen verileri tek taraflı olarak baz aldın.
Tek taraflı davransaydım mevsimlik tahminde Türkiyeyi masmavi renge boyardım.
hayatbu (Beşiktaş/İST 10 m)
Mevsimlik tahminin bence kış sonunda tutmuş olacak. Şu anda sıcak görünse de Mart sonunda baktığımızda genel olarak gayet güzel bir tahmin olduğu görülecek.
hayatbu (Beşiktaş/İST 10 m)
Enteresan bir tecrübe oldu bence. Çünkü Avrupa ve Rusya’da da pek kış görünmedi. Hakikaten nedenlerini merak ediyorum doğrusu. Demek ki ani stratosfer ısınması da yeterli olmuyormuş. Doğrusu sen de söylemiştin şu kadar örnekten 4-5 kış içerisinde stratosfer ısınmasına rağmen kış şiddetli geçmemiş diye. Sadece beklenti erken yükseldi gibi geldi bana o kadar. Sonuçta tahmin işinde yanılma da bir gerçek. Risk aldın olmadı.
Açıkçası en fazla polar koridorun nasıl açıldığını merak ediyorum şu meteoroloji biliminde. Ve her ne kadar kışın geriye kalanı için umutsuz konuşsa da bazıları bence kış Mart sonuna kadar kıştır. Nasıl ki “zemheri” veya “erbain” denen dönemde veya kışın tam kış olduğu Şubat ayında bu kadar sıcaklar olabiliyorsa Mart’ta da çok nadir de olsa kışın şiddetli olduğu zamanlar görülebilir. Belki de o nadir senelerden biri bu senedir. Ekşi deyimiyle söyleyeyim: Bu kış öyle bir şey ki adama çok entry sildirir. 🙂
hayatbu ben de zaten sistemin etki alanı olarak Balkanları işaret etmiştim. Bence bu sistem 2011 Mart sisteminin bir benzeri olması çok yüksek bir ihtimal, karasal bölgeler ciddi yağış alabilir kıyı şehirleri için Ozan Hocanın tabiri ile “doğal gaz faturası şişirmekten” başka bir işe yaramayacak gibi.. İyimser olmak istiyorum ama yakın zamanların kışları ve genel kış eğilimleri göz önüne alındığında kıyı şehirleri sistemi olamayacak bir sistem..
Bir de tabii yılların mevzusu; GFS mi, ECMWF mi? Amerikalılar ECMWF konusunda epey kompleks yapıyorlar ilginç bir şekilde. Bence arada o kadar fark yok, özellikle daha küçük sistemlerde ECMWF de o kadar büyük hatalar yapabiliyor ki.
Ankara’da bu sabahtan itibaren kar yağışı gözüküyor. İstanbul’da öğleden sonra sıcaklığın 0-5 derece aralığına düşmesiyle bazı yerlerde sürpriz kar yağışı görülebilir diye umutlanmaya başladım.
Bu arada WordPress resmi nasıl değiştiriliyor? – Avatar mı?
Bugün Etna’ nın alçak kesimlerinden kar haberleri gelmeye başladı. Etna’ nın güney eteklerindeki 400 küsür rakımlı Mascalucia’ da bugün öğlene doğru kar yağışı görülmüş. En az 20 senedir kar tanesi düşmeyen Catania şehir merkezine de yağarsa hiç şaşırmam.
Eksi verenlerin çoğunlukta olması üzücü, modeller ve diyagramlar son derece iyi hem GFS hemdehem de ECMWF sistemi görmüşler ve aynı tarih aralarında anlaşmışlar.
Gücü ve nereyi vuracağı hala belli olmasadaolmasa da, sistemin geleceği kesin benim şüphem yok, zamanı geldiğinde ben burda olacağım o zaman eksi verenlerin vay haline. 😀
Sen eksi verenleri bırak da dön bir aynaya bak önce SpanK efendi. El Nino ile beraber kışı bitiren ve teslim olan ilk kişiydin. Kaçacak delik aramaya başla şimdiden 🙂
Türkiye’nin kışı bitmiş arkadaş, ben böyle rezil kış görmedim. Maşallah yağış bol ama soğuma yok, kar olmadan bu yağan yağışların pek faydası olmuyor, hepsi akıp gidiyor.
Kar olsa yer altı suları artardı toprak suyu yavaş yavaş emerdi böyle bir çırpıda akıp gitmezdi.
Çok ilginç bir durum. Bizde 36. enlemdeki Antalya tarih boyunca tepesinde -10’ları göremedi. Bu Amerika denen memleketin en güneyinde bulunan 30.enlemler civarlarındaki Jacksonville (Florida), Houston(Texas) gibi şehirlerin -15 gibi tuhaf minimum sıcaklık rekorları (Evet, yer seviyesinde -15) var. Don hadisesinin yaşanma sıklığı bu şehirlerde yılda 10-15 gün arası. Kar yağışı da özellikle Houston’da sık görülüyormuş; yaklaşık 2.7 yılda 1 kez. Bırakın Antalya’yı, bu konuda utanmasalar İstanbul’u bile sollayacaklar.
Bu yazıdan anladığım enlemin o kadar da önemli olmadığı.
En önemli şey o, ama enlemi birbirinden çok uzak olmayan yerlerin karşılaştırılması söz konusuysa başka etkenler öne çıkabiliyor. – Ozan
Ona bakarsan 64. Enlemdeki Reykjavik’in de kardan buzdan görünmemesi lazım ama öyle değil, iklim illa ki enlem ile paralellik gösterecek diye bir kaide yok.
Gulf Stream sıcak su akıntısı Avrupa’yı ılımanlaştırıyor.
İzlanda Reykjavik Ocak 2013 maksimum sıcaklıkları..
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un günlük sıcaklık verilerini kullanarak yaptığım bir çalışmayı paylaşacağımı söylemiştim.
Bana göre İstanbul’da orta ve üstü kuvvette bir kış sistemi yaşadığımızı söyleyebilmek için nüfusun yoğun olarak yaşadığı güney sahillerinde ortalama günlük sıcaklığın 0 derece ve altında olması gerekir. Öbür türlü yerdeki kar örtüsünün gündüz saatlerini erimeden geçirmesi çok düşük ihtimaldir. Ben de KNMI arşivlerini (http://climexp.knmi.nl/start.cgi?someone@somewhere) kullanarak 1929’dan beri İstanbul’da 1 Aralık-31 Mart arası dönemde ortalama sıcaklığın 0 derecenin altında olduğu günleri bir grafik ile gösterdim. Grafiğe tıklayarak büyüttüğünüzde daha net görebilirsiniz.
Grafiği yorumlamadan önce 1-31 Aralık arası günlerin yanda görülen tarihten 1 yıl öncesine ait olduğunu söyleyeyim. Yani 2010 yılına ait olarak gördüğünüz tarih aralığı 1 Aralık 2009-31 Mart 2010’u kapsamaktadır.
Şimdi, öncelikle 1985 ve 1987 efsanelerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Her ikisini de mavi dikdörtgenle gösterdim. 1985 soğuk olarak gerçek bir efsaneymiş. Grafiğe göz kararı baktığımızda 1970’ten sonra 0’ın altındaki günlerin sayısında belirgin bir azalış olduğunu görüyoruz.
Gelelim en vurucu tespite: “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır” lafına hiç inanmazdım, bu analizden sonra İstanbul için haklı olduğumu bir kere daha gördüm. 1987’yi saymazsak (zaten 1929-2010 arası sadece bir kere olmuş; muhtemelen 100, hatta 200 yılda bir gerçekleşecek bir olay), 1 Mart’tan sonra ortalama sıcaklığın 0 derecenin altında olduğu gün sayısı yok denecek kadar az. Hatta bu tarz bir gün en son 14 Mart 1987’de yaşanmış! O tarihten sonra İstanbul sahillerinde oturanlar Mart ayında karı ya sadece havada görmüşler, ya da gece&sabah saatlerinde yağıp tutan kar öğlene doğru açan güneşle kısa bir sürede eriyip gitmiş. Yakın zamanda en son geç “etkili” sistemi 23 Şubat 2003’te yaşamışız. Onun dışında 17-19 Şubat 2008 ve 21 Şubat 2004 tarihleri dikkat çekiyor.
Sonuç: İçinde bulunduğumuz 2013 kışında 15 Şubat’tan sonra bir soğuma trendine gireceğiz gibi gözükse de son günlerdeki model çalıştırmalarının trendlerine ve diyagramlara bakarak en azından 19 Şubat’a kadar kıyılarda da kar yapıp gün boyu yerde kalmasını sağlayacak (bu seneki 8 Ocak sistemi gibi) bir oluşumun çok düşük ihtimal olduğunu söyleyebiliriz. İstatistiksel olarak da 19 Şubat’tan sonra tatmin edici bir sistemin gelme ihtimali pek iç açıcı değil. Tarihsel veriler İstanbul sahillerinde oturanların bu tarihten sonra karı daha çok havada görebileceklerini söylüyor. Ama yine de 1985 ve 1987 gerçekleşmiş efsaneler ve bir daha olmamaları için de bir sebep yok.
Son not: 22-23 Mart 1942’ye bir bakın, müthiş!
Çok güzel bir çalışma olmuş emeğine sağlık. Ancak, çalışmadan çıkardığın sonuç benim açımdan pek tatmin edici değil dersem üzülme. Neden mi? Mart ayı ile ilgili genellemeni şöyle de yapabilirdin pek ala diye düşünüyorum. Uzun senelerdir, ki bu 1987 den beri demek oluyor. İstanbul da Mart ayında gün içi ortalama sıcaklığın 0 derecenin altında kaldığı gün hiç yok. Bu da bu sene bu ihtimalin bir hayli yüksek olduğu anlamına da gelebilir. Zira görüyoruz ki, eski tarihlerde Mart ayı içinde çok soğuk günler yaşamış bu şehir. Bu sene olmasa bile yakın bir gelecek için bu mümkün. Hem böyle bir değerlendirme bizleri de ziyadesiyle mutlu ederdi aynı zamanda. Yanılıyor muyum?
Bahsettiğin gibi bir değerlendirme yapmayı çok tercih etmezdim – her ne kadar ben dahil çoğumuzu mutlu edecek bile olsa – zira veriler son çeyrek asırda Mart ayının İstanbul’da nispeten ılık geçtiğini gösteriyor. Evet, çok eskiden Mart’ta çok soğuk günler yaşamışız fakat o günler de Ocak-Şubat’takilere göre sayılı. Hem zaten ben de içimde bir umut kırıntısı taşıyorum ki yazımı 1985-1987’nin tekrar etmemesi için bir sebep yok diye bitirdim. 🙂
Benim en çok dikkatimi çeken durum 1992 – 2001 yılları arasındaki çok vasat görüntünün 2000’li yılların başlaması ile yeniden iyiye doğru gitmesi oldu.
Hatta 1985 ve 1987 kışlarını aradan elersek 1976 – 2001 yılları arası tablo oldukça ılık..
New York banliyösü ve Manhattan’dan 2 adet time lapse.
hayatbu (Beşiktaş/İST 10 m)
O kadar moraller bozuk ki İstanbul’u sel götürüyor ama kimsenin umrunda değil. Arkadaş, yerleşti cephe üstümüze saatlerdir coşturuyor; hiç kimseden ses çıkmıyor.
Blog ahalisi üzülmeyin! Son aldığım duyumlara göre bu ayın 19-20’si gibi kar geliyormuş. Sistem bitmiş şiddeti tartışılıyor (bkz. Eto bitmiş). Kaynağımı sorarsanız Santiago ile aynı yerden besleniyorum 🙂
Bu akşam bizim Uşak’ta kar yağmış,yerel haber sitelerinde haberler var.Bu sene dikkatimi çeken bir olay var.Normalde Afyon ve Kütahya’dan daha ılık olan Uşak sanki biraz daha soğuk geçiriyor kışı…
Bartın’da iki kere bundan fazlasına şahit oldum ben. İlki sanırım 88 yada 89 yılıydı. İkincisi de 2005 olması lazım. Hatta 2005 yılında o yoğun karın yağdığı günün akşamı Ankara’ya gitmiştim. Ankara’da da Yıldız civarında 50 cm’e yakın kar vardı.
Güneş çıktıktan sonra çekilen fotoğraflar bana hep ızdırap vermiştir.
Umut efendi hakiki hava delisi olsa gün ağarırken çıkar henüz kar yağarken ve etrafa dokunulmamışken çekerdi fotoları. Kendisine derin teessüflerimizi iletiriz 😀
Şu anki gibi 10 derecede yağmur almaktansa, yazda olup şöyle yarım saatlik bir fırtınalı, şimşekli filan bir sağanak almak isterdim. Kış çok sıradan gitmeye başladı. Ufukta kar yok. Böyle olacağına yaz olmasını yeğlerim. En azından sürpriz yağışlar oluşuyor, bir anda ortaya çıkıp sel götürebiliyor etrafı.
Arkadaşlar, benim bahçedeki erik ağaçları çiçek açtı. Çok güzel.! Güzel olan tarafı, bir taş attım dökülen beyazlar lapa lapa kar yağıyor hissi uyandırıyor. Taş topladım. Atmaya devam edecektim ama, son anda ağacın suçu olmadığını düşündüm ve elimdeki taşların hepsini havaya attım.!
Onur ve Welbane ‘den bir haber, fotoğraf veya görüntü bekliyoruz. Sanırım elektrikler kesildi. Değilse yazarlardı şimdiye kadar. Bu gün kimse görüştü mü acaba?
Aşağıdaki linkte 28 Ocak 1887 tarihinde Dünya’ nın en büyük kar tanesinin görüldüğü ve 38 cm. olarak kaydedildiği yazıyor. 38 santimetrelik kar tanelerini hayal etmek güç. İnanılmaz bir şey olmalı. O kadar büyük kar tanelerinin oluşumunda hangi etkenlerin rol oynadığını öğrenmek isterim.
Ben de Weather Channel’dan bakıyorum, altyazıda söylediğine göre Boston banliyölerinde bazı yerlere 2 saatte 50 santim kar yağmış, ne hallere düştük karsızlıktan, 5 bin km’den canlı yayın yapıyoruz.
“Eskiden sistemler Türkiye’ye daha sık geliyorlardı, şimdi sınıra kadar gelip girmeden geçiyorlar”.
Sık sık okuduğumuz ve hatta yaptığımız bir tespit. Sebebi de küresel ısınma; Tüm sistemin ortalama sıcaklığının artması bize uzanan soğuk havaların aynı oranda istatistiksel olarak manalı ölçüde azalmasını da gerektirir.
Ben hep şöyle yorumluyorum bu gelişmeleri :
İstanbul İzmir gibi,
İzmir Antalya gibi,
Antalya Kahire gibi,
Kahire cehennemin dibi gibi olacak.
Bu tespite katılmıyorum, zira böyle bir bulgu yok. Belki şehirleşmenin artmasından dolayı karın erimeden yere düşebildiği ve tutabildiği alanlarda azalma var, ama küresel ısınmanın doğrudan kış soğuklarını ve kar yağışını azalttığına dair bir kanıt yok. Türkiye için de yok. Hatta kar fırtınalarının artacağını söyleyenler var (buharlaşmanın artması, siklonların azgınlaşması). Google’da araştırın.
Ayrıca son 10 – 12 yılda aldığımız kar fırtınalarını bir de 90’lı yıllardaki durumu hatırlayın.
Ve İstanbul Türkiye’nin en rüzgarlı şehirlerinden birisi olduğundan dolayı da sistem sırasında ısı adasını kolaylıkla yenebilmektedir. Bunun örneklerini son iki yılda defalarca gördük.
Şöyle bir rakamsal örnek vermek istiyorum :
Kuzey Yarımkürenin atmosferdeki ısı enerjisi eskiden x iken şimdi x + 1 olsun. Artan enerji = Artan yüzey sıcaklığı, nem ve rüzgara sebep olacaktır. Artan nem ve rüzgar daha çok yağışa ve fırtınaya sebep olabilir, hatta bu atmosferdeki artan hareketliliğin zaman zaman taaaa kutuptan güney enlemlere kadar inebilen koridorlara sebep olmasını da bekleyebiliriz, ama bir gerçek var ki, et ceteris paribus, artık kışlar eskiden daha sıcak geçecek, kar yağma ve tutma enlem çizgileri her sene biraz daha kuzeye kayacak, bize teselli manasında 3-4 senede bir kuvvetli bir fırtına ve aşırı soğuk gelecek ama kışların geri kalanı şu anda yaşadığımız gibi mızmız ve ılık geçecek.
Çocukluğumuzun 10 günde bir balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı cephe sistemlerinin yerine kış boyunca 2 tane vur kaç sisteme yeğler miyim ? Hayır
‘Vaziyeti’ beğenmeyen bir hava delisi, bugün Google’da aşağıdaki aramayı yapmış (site istatistiklerinde var).
“gfs modelleri bi üst modeli”
😀
Benim bloğumu da ilginç anahtar kelime ve cümlelerle buluyorlar. Dün birisi “otoyollarda en fazla kaç bisiklet gidebilir” diye aratarak bloğumu bulmuş. Otoyollarda bisiklet sürmek yasal olmasa da bir arabanın kapladığı yere 10 bisiklet sığabildiğine göre rakamı siz hesaplayın.
Onun aynısı benim blogda da var. 😀
Çok güldüm Allah da bu aramayı yapan kardeşimizi güldürsün.
Hırvatistan’ da büyük bir meteorolojik gösteri olmuş. Linkteki fotoğraflarda görünen yıldırımlar sanırım yerden göğe olan türden.
http://www.meteoweb.eu/2013/02/reportage-fotografico-la-furia-della-natura-si-scatena-su-dubrovnik-con-mareggiate-devastanti-e-saette-spettacolari/185581/
Artık klasikleşen ülkemiz sınırlarına kadar gelen ve asla içeri girmeyen sistemlerden biri daha geliyor..yahu arkadaş bundan 30 sene önce bu sistemler içeri giriyordu da şimdi bunlara vize zorunluluğu mu çıktı anlamadım..Neyse bu maç bitti önümüzdeki kışlara bakacağız.. 😦
Eski kamera görüntülerindeki araştırmamı tamamladım sayılır. 1997 kışında 06.12.1994 benzeri bir kar yağışının yaşandığını öğrendim. Görüntüler var. 80 cm civarı bir kar yağmış.
Çayeli 2002 seli 28 kişi hayatını kaybetmişti. Görüntüleri incelerken rastladım paylaşayım dedim.

Diğer kar görüntülerini paylaşabilmem için bana görüntü yakalayan bir program lazım. Bildiğiniz varsa yazarsanız sevinirim.
Ben diyorum ki Sibirya soğukları dediğiniz şey de polardır. Hadi tartışın benle !!!
Senin acil okulu bitirip şöyle yanarlı dönerli bir iki dava alman lazım ki bol bol tartış, deşarj ol. “Tartışın benle!” diye arzunu dile getirmeni yerim 🙂
Elbette polardır, burada yine isme takılıp haklılık haksızlık tartışmasına girmek bize yakışmaz. Kastedilen farkın ne olduğunu pekala biliyorsun. 0 derece 850 mb sıcaklığı ile 0 derece yer seviyesi sıcaklığı beraberse, buna ben Sibirya soğuğu diyorum mesela, hava delileri camiasında da kafası çalışan, az çok bu işi öğrenmiş herkes bunu anlar. Polar soğukta yer seviyesi belirgin biçimde sıcaktır üst seviyeye göre. “Hayır olmayabilir” diyeceksen deme, ben sana kendi ayrımımı ve camiada genel olarak anlaşılanı anlattım. Tabii ki başka ayrımlar vardır, ama yine subjektiftir, isimlendirmeyle ilgilidir. Burada ne kastettiğimiz önemli.
Ne kastettiğimiz önemli demenle tartışma kadük oldu 😦
White Fox’un çalışmaları bitmiş. Canı sıkılıyor, kaşıntısı var arkadaşlar. Az önce Kırşehir’in Çanakkale’den daha rüzgarlı bir yer olduğunu iddia etti bana. Ağustos 2012 verilerini koydu önüme. “Bu yetmez, en az 30 yıllık tüm yıla ait veriler lazım” dedim. “Sen ispatla o zaman Çanakkale’nin daha rüzgarlı olduğunu” deyip sıyrılmaya kalktı işin içinden. Hukukçu kurnaz şimdi açmış böğrünü 999 metreden “Vurun bakalım, vurun vurun” diyor. Birazdan da “Acımadı ki, acımadı ki” diye eğlenecek.
Orta ve uzun vadeli kısa bir analiz..
Ocak 15 – Şubat 15 arasında mevsim normallerinin oldukça üzerinde giden havalar hepimizi tam bahar moduna sokacaktı ki, atmosfer hala kışın bitmediğini, bir müddet daha kış koşullarına hazırlıklı olmamız gerektiğini söyledi.
Öncelikle, 15 Şubat’tan itibaren Balkanlar üzerinden gelecek bir sistem ile soğuk havalara yeniden merhaba diyeceğiz. İçinde bulunduğumuz Şubat ayına göre aslında çok da ciddi derecede olmayan bu soğuk hava dalgası muhtemelen bir hafta boyunca (daha uzun da olabilir) Doğu Avrupa ve Balkanlar’ın kuzeyine yerleşeceğinden, bir müddet yeniden üşümemize sebep olacak.
15 Şubat – 20 Şubat+ (Şimdilik)
Doğu ve Güney Doğu Avrupa ve Balkanlar’ın yeniden soğumasına ise, kıta içine kadar sokulacak olan Azor Yüksek Basınç Merkezi’nin saat yönüne doğru dönerek kuzeyli rüzgarlarla getireceği kutup kökenli havalar sebep olmakta.
Bu soğukları taşıyan yüksek basıncı, Sibirya diye adlandırdığımız ve yer seviyesinde muazzam soğuk getiren yüksek basınç ile karşılaştırmamak lazım. Kutup kökenli soğuk hava dalgalarında yer seviyesindeki soğuma daha kırılgan olmaktadır. Dolayısıyla yukarı seviye soğumaları 20 Aralık ve 27 Ocak sistemlerinden daha güçlü de olsa, kıyı şehirlerimiz için bu süreçte etkili kar beklememek gerekli.
Uzun vadeye geçersek, Orta ve Batı Avrupa’da dolaşan ve bize soğuk indiren yüksek basıncın, çoğu model güncellemesinde 20 Şubat’tan sonra yavaşça kuzeye tırmanmakta olduğunu görüyoruz. Azor Yüksek Basıncı’nın kuzeye, yani Almanya – İngiltere civarına tırmanması ile gerçekleşen basınç dağılımı şablonu, East Atlantic / Western Russia (Doğu Atlantik / Batı Rusya) olarak adlandırılıyor, ve EA/WR endeksi olarak literatürde yer buluyor.
EA/WR endeksi pozitif olduğu zaman, İngiltere ve Almanya civarında normalden yüksek geopotansiyel yükseklik değerleri ve Hazar taraflarında normalden düşük geopotansiyel yükseklik değerleri görülüyor. Bu endeksin pozitif fazda yer alması, ülkemizin, Sibirya soğuklarını taşıyan İskandinav Yüksek Basıncı’ndan bile daha çok etkilenmesini sağlamakta.
Aşağıda bu endeksin yer sıcaklıkları ile ilişkilendirilmiş korelasyonu yer almakta. Buradan çıkaracağımız sonuç, pozitif EA/WR = soğuk Doğu Akdeniz çanağı..
Toparlarsam, yüksek basınçların yerleştiği yerden kolay kolay kalkmayacağını ve ısrarcı yapıda olduklarını biliyoruz. Henüz hiçbir şey net olmasa da, bazı model çalıştırmalarında görebiliyoruz ki, Şubat ayının son haftasında, Avrupa Kıtası, bu kışın en sert soğuk hava dalgasını alabilir. Takipteyiz..
Beğenmeyenler daha soğuk bir sistem beklentisinde olduklarından mı beğenmediler, kullanılan veriler manipule edilmiş gibi mi geldi, efsane gelmediği için Santi’ye ceza mı kesiyorlar nedir? Karşı tezleri var mıdır ayrıca, varsa bizimle de paylaşırlar mı merak ettim.
Çok teşekkür ederiz.
Beğenmeyenler Santi’yi değil ‘vaziyeti’ beğenmiyorlar Alkım 🙂
Bu yazıya eksi verenler, sistem yolda haberiniz olsun.
Yanlış hatırlamıyorsam 2010 ya da 2011’de böyle bir durum olmuştu, hiç bir cacık olmamıştı.
Bence 2003 Şubat ayına benziyor gidişat. Uzunca bir süre soğuk tarafta kalacağız gibi bir görüntü hakim şu anda.
Sana katılıyorum Santiago. İlgilenenlerin 26 Aralık 2002-3 Şubat 2003 arasındaki dönemi incelemesini öneririm. Bu süreçte İstanbul’da kar yağdığı tespit edilen sadece 2 gün vardı. Onlar da tat vermeyen sulu yağışlardı. Ocak 2003 2C kadar ortalamaların üzerindeymiş. Şubat 2003 ise ortalamalardan 4C düşük gelmişti. Ayrıca 28 günün tam 20 gününü karlı geçiren bu ay, güzel kışlarımız arasında nadide bir yere sahiptir (Kaynak: Wunderground).
Sonuç olarak sıcak geçen kışta döngü değişince olabileceklere bir örnek olarak Şubat 2003 görülebilir. Ancak bu sistemler zinciri o kadar etkili olabilir mi bilemiyorum tabii. Şu an diyagramlar çok sınırda. Sanırım görünen en önemli şey döngünün değişmesinin beklendiği. Bir de NOAA Mart ayı tahminlerinde kuzeyimizin soğuk bizim de mevsim normallerinde geçmesini bekliyor. Bu yüzden uzun vadeli nispeten soğuk ve bazen kar yağışlı bir döneme giriyor gibiyiz. Bakalım neler göreceğiz.
Geçen Pazar akşamı, CNN Türk’te Emin Çapa’nın sunumuyla, dünyadaki süper bilgisayarlar konusu vardı. Dünyanın 1 numarası titan adlı makina saniyede 16 katrilyon işlem yapabiliyormuş. Türkiye’de ise en hızlı süper bilgisayar İTÜ’deymiş. Prof.Dr Nüzhet Dalfes (Kendisini 1987 Kışı ile ilgili Mete Tayanç ile yaptığı çalışmadan hatırlıyorum) sistemi anlattı. İlginizi çekiyorsa, aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
http://tv.cnnturk.com/video/2013/02/11/programlar/paranin-izi/paranin-izi/2013-02-08T1700/index.html
Evet Nüzhet Hoca o bilgisayarın yanında oturuyor hemen 🙂
İlerde bizim WRF’yi geliştirip o bilgisayarda çalıştıracağız.
Nemo kar fırtınası ile ilgili bir time-lapse video daha…
Bunu ifade etmeye kelimeler yetmez! Hayran oldum, öldüm bittim! Hele o ağaçların karla git gide ağırlaşıp eğilen dalları! Of!
kek gibi kabarıyor.
Eskiden,pencere kenarında çay içerek karın yağışını izlerdik.Şimdi ise,örneğin ben,bu sözde kış günlerinde videolara bakıp çay içiyorum.(Bu yazının arkasına istediğiniz gibi bir simge koyabilirsiniz.Gülümseme işareti de olabilir.Hüzün işareti de)
İstanbul’da son kar yağdığında, ben de time lapse yapacağım diye, kamerayı cama astım, işe gittim. 3 gün üst üste birşeyler yakalamaya çalıştım, her eve dönüşümde heyecanla baktım falan… Bunları görünce, gel de hayata küsme, gel de bu diyarlardan göçüp gitmek isteme! Bu nedir yahu? Cidden soruyorum, bu nedir! 🙂 Biz de işte her gün modellere bakalım, yorumları okuyalım 5 cm kar yağacak mı hevesle bekleyelim!..Bu arada Kadıköy’e 5 cm kar yağsa yarın, sevinçten 5 saat sokaklarda dolaşırım eve girmem, bu derece vahimmiş bizim durum! 🙂
Tam da üzerinde durduğum bir konuydu. Helal olsun Mehmet Can ! Süper bir çalışma olmuş. Çok yardımcı oldun bana.
Konu nedir, ne için teşekkür ediyorsun ben Fransız kaldım da? Son 2 gündür 5 aile, 5 ticaret, 5 iş, 5 sulh ve 5 asliye hukuk mahkemesinde sabahtan akşama kadar duruşma takip etmekten biraz meteorolojiden koptum sanki.
Adres paylaştım fakat yayınlanmamış sanırım. Uyuyorsun hukukçu ! O kadar ayrıntıyı düşünüyorsun neden tebrik ettiğimi bilmiyorsun yuh sana 😀 😀 😀
http://skewtmaster.com/2013/02/09/13-kurali-sayisal-modellerce-yakalanamayan-lodos-kari/
Berat, tebriği kendi blogunda yayınlaman lazım, alakasız bir yere yazarsan nereden bilecek? -Ozan
Pardon, evet yayımlanmamış herhalde. – Ozan
MGM’nin Android uygulaması; https://play.google.com/store/apps/details?id=com.meteorolojigenelmudurlugu.havadurumu&feature=top-free
En son eklenen istasyonlar da dahil uygulamaya ve tarayıcıya göre çok hızlı çalışıyor, radar ve uydu görüntüleri de uygulamanın içinde gerçekten iyi iş çıkarmışlar.
İndiremedim şimdilik, tüm istasyonların harita üzerinde gösterimini yapmışlar mı?
Aynı uygulama İphone üzerinde de var. Tüm istasyonlar seçilebiliyor ama gerçekte yalnızca bir istasyonun datası geliyor. Ankara ve İstanbul için baktım. Hangi istasyonu seçerseniz seçin aynı sıcaklık, nem, basınç, rüzgar değerleri geliyor. Bu arada rakımım arttı. GPS ile hassas ölçüm yaparak güncelledim. 🙂
Harita uzerinde degil ne yazik ki
Sectiginiz istasyonlari gorebiliyorsunuz sadece.Radar ve uydu goruntuleri icin ise super.
Türkçe harfler lütfen… – Santiago
Modellerin ısrarla işaret ettiği şey İngiltere-Almanya-İskandinavya arasında bir yükseğin oluşacağı ve bu yükseğin kutup soğuklarını aşağı enlemlere indireceği. 200 hatta 300 saat sonrasında bile gözüken bu, çok kuvvetli bir sinyal olduğundan çok ileri saatlerde bile hem ECM’de hem GFS’de ısrarla var. Ama öteki ayrıntıların hiçbiri belli değil. Soğuk doğrudan bize inebilir, sıyırıp geçebilir ya da çok aşağı inmeden Orta Avrupa’da kalabilir. Bakalım.
Ondan öncesinde ise (Cuma’dan itibaren) kıyılarda kara ancak sınırda yetebilecek, orta karar soğuklar gözüküyor Türkiye için, hepinizin gördüğü üzere… Gereksiz doğalgaz masrafı. İç bölgeler ise siklonla beslenmeleri durumunda güzel kar alacaktır.
Yer altı suları coşacak 😀
Arşivimden.. Geçen sene bu günlerde…
Büyüksün 2012… 2013 go home 🙂
http://www.accuweather.com/tr/tr/bilecik/317235/february-weather/317235?monyr=2/1/2012&view=table değerler doğru mu? (doğru ise şaka gibi kar yağmış) 😀 😀
Sistem gelecek diye sevinmeyin sınırda koşullar var çoğunlukla yağmur.
İyi taraftan bakacak olursak en azından yağış olacak kuraklık yaşamayacağız.
Yakında cemreler düşecek hoş geldin ilkbahar !!!
Sistem gelmeyecek diye üzüleceğime, sistem geliyor diye sevinirim daha iyi. 😀
Merhaba arkadaşlar, sonunda wordpress abonesi olmayı becerip ilk yorumumu yapıyorum. İlk haberim Aksaray’dan gol haberi. MGM son durumlar 20:00’da 5 derece gözüken Aksaray’da 20:15 sularında yoğun kar yağışı başladı. On dakika kuvvetli yağdıktan sonra şu anda orta kuvvette devam ediyor. Selamlar
Kar tekrar hızlandı.Örtü yapmaya başladı 🙂
Hoş geldiniz. Kutlu olsun 🙂
Şubatın ortasında neredeyse 1000 metre rakımdan sulu kar ve kar bildirilmesine sevinir olduk. Vay baboooo 🙂
Buna da şükür be Ozan abi 😀
Yer altı suları için kar lazım.
Hahaha 😀
Kendim için istiyorsam namerdim, ne olacak bu yer altı sularının hali…
Haftanın yıldızı Aksaray oldu 🙂 . MGM’ye göre bu sabah bile 5 cm kar var hâlâ.
Bal gibi de sistem geliyor, Hala şüphe edenler var.
Şüphe, bilimsel yöntemin temelidir.
Ayrıca bu görüntüde ‘kıyıları etkileyecek kuvvetli kar yağışlı’ bir sistemin geleceğine dair herhangi bir emare yok henüz. Ama takipteyiz.
1994 kışının videosuna ulaşacağım inşallah, eskilere bakalım bakalım ne olmuş 🙂
Not: 1994 kışında
rizeRize kıyısında 1 metre kar 🙂Arkadaşlar, eskiden weatheronline’da HIRLAM modelini de seçebiliyorduk ve görebildiğim kadarıyla yağış konusunda son 48-72 saat için oldukça başarılıydı. Ama uzun bir süredir HIRLAM modeller arasında yok. Ulaşabildiğimiz başka bir site var mı?
Santi bak ben de soracaktım, unuttum. Tayfun’la geçenlerde yaptığımız sohbette gündeme geldi. Sen çok kullanırdın bir ara. Nerede bu HIRLAM?
Ben de yeni gördüm bu yorumu. HIRLAM’ı ben değil Mehmet Can kullanırdı, zaten cevap vermiş. Hiç tutmadığım bir modeldi 🙂 Kayıp değil bence.
Sen sırf basınç ve thickness değerlerini tutturamıyor diye HIRLAM’ı beğenmiyordun ama sıcak cephe yağışlarını gören en iyi modeldi HIRLAM.
HIRLAM da artık ECMWF gibi paralı bir model haline geldi. Dolayısıyla bundan sonra üye ülkeler veya işbirliği yapan topluluklar HIRLAM çıktılarına sahip olabilir.
Bu çalıştırma 48-60 saat daha ilerleseydi ne 87 kalırdı ne 85 ne de 2004 🙂
Ben de onu diyecektim 🙂
Santiago rica edeyim de bu sistemle ilgili bir şey deme ya! Kış boyu neye gol dediysen top auta çıktı 🙂 Bari bu gelsin.
Bu arada Santiago ile aynı kaynakları kullandığımdan mütevellit duyumlarım hareketlenmeyi doğruluyor. Kaynaklarımdan birisi NOAA. Son mevsimsel tahminlerinde Şubat ayı sıcaklık ortalaması tahminlerinde bir düşüş var. Şu anki tahmine göre Şubat’ın ikinci yarısında mevsim normallerinin 2C kadar altında bir dönem olacağı beklentisinin bulunduğunu söyleyeyim. NOAA mevsimsel tahminleri kısa vadede gayet tutarlı oluyor. Özellikle Şubat ayının ilk 10 gününün geçtiğini düşünürsek Şubat tahmininin tutarlı olma ihtimali de artmış görünüyor. Unutmadan ekleyeyim, NOAA Mart için mevsim normallerinde bir kış bekliyor.
Gol olur 🙂
Detaylı analiz az sonra.. Modeller iyi değilken de analiz yapıyordum, iyi olunca da yapmak hakkım diye düşünüyorum 🙂
Edit: Şu anda pek vaktim yok, akşama erteledim.
Ilıkçı sitenin soğukçu
şovalyesişövalyesiSantiago bu hafta sonuna kadarki Bolu – Abant civarı hava ve kar durumu konusunda tahminini rica edebilir miyim?
Hafta içi durum vahim, özellikle Çarşamba ve Perşembe günleri nispeten ılık bir hava olacak.
Cumartesi ve Pazar ise kar ihtimali var.
Bu top da direkten döndü Santiago Bernabeu ne olacak şimdi? 😀 Hadi şimdi yorum yapma vakti modeller iyi değil top sizde Bay Bernabeu 🙂 Santi kıymetli dostum bu sene seni fazla duygusal buluyorum sizi bir bilim insanı olarak daha bilimsel duygusallıktan uzak yorum yapmaya davet ediyorum.. :)) Oluşması muhtemel sistemin yurdumuz sınırlarından içeri girmek yerine orta Avrupa, Balkanlar ve Ukrayna üzerinde etkili olup kutuplara çekileceği yönünde bir takım izlenimlerim oldu model çıktılarından..
Soğuklar yolda değişim yok, çok yoğunum ama meydanı ılıkçılara bırakmam, ilerleyen saatlerde bir analiz gelecek.. 🙂
Santiago her ne kadar duygusal davranmış olsa da bu sistemin gelişiyle ilgili bir duygusallık yok. Benim temel aldığım iki ölçüt var. Birincisi NOAA mevsimsel tahminleri. NOAA Şubat tahminiyle ilgili görüşlerini her geçen gün değiştiriyor. Polar koridorun açılması ve güney enlemlere soğuk akışıyla ilgili beklentisi devam etmesine rağmen soğuğun şiddetini arttırıp gittikçe doğuya doğru kaydırmaya devam ediyor. Ve benim beklentim de o soğuğun Balkanlar merkezli olarak inmesi ve bizim bundan bir derece nasiplenmemiz. Her ne kadar Balkanlar Boston’dan daha şiddetli kar yağışları alacak gibi dursa da en azından biraz doğuya kayacak bir sistem büyük sürprizler getirebilir. İşte bunlar NOAA tahminlerinden:
Tahminlerde soğuğun nasıl doğuya doğru kaydırıldığını görebilirsiniz. Ayrıca unutmayın ki biz şu anda Şubat’ın ilk yarısı biterken ortalamaların 4C üzerinde bir sıcaklıkla devam ediyoruz.
Bu da yağış tahmini:

Doğu Akdeniz ve Ege’deki yağış aktivitesi bariz bir biçimde görülebiliyor. Klasik kuzeyden soğuk Akdeniz’den nem prensibi var orada. Ancak sistemin biraz daha doğuya kayması lazım. O da henüz belli olmaz tabii ki.
İkinci dayanağımsa Ocak ve Şubat’ın çok sıcak geçtiği dönem sonrasında gelen güzel karlı sistemler. Bununla ilgili zaman darlığımdan ötürü veri paylaşamıyorum ama birçok çalışma yapılmıştı blogta daha önce.
Ayrıca model ve diyagramlarda da son zamanlarda hareketlenmeler var. Bekleyip görmek lazım. Ama ilk defa bu kış Santiago’ya katılıyorum sistem konusunda. Bir efsane beklememek lazım fakat karlı bir döneme giriş yapabiliriz gibi duruyor şu an. Asıl efsane muhtemelen Balkanlar’da görülecek gibi.
Nerede duygusal davrandım onu anlayamadım? Efsane bir kış olasılığı üzerinde durdum tamam, fakat kardan başımızı kaldıramayacağımızı, Haliç’in donacağını falan da söylemedim. Ani stratosfer ısınmasına dayanan bir öngörüydü sadece, tutmadı.
Ozan Deniz ile birlikte beklediğiniz efsane sistem konusunda. Yani açıkçası verilerle destekledin fakat bence biraz duygusal davranarak sadece efsaneyi destekleyen verileri tek taraflı olarak baz aldın.
Tek taraflı davransaydım mevsimlik tahminde Türkiyeyi masmavi renge boyardım.
Mevsimlik tahminin bence kış sonunda tutmuş olacak. Şu anda sıcak görünse de Mart sonunda baktığımızda genel olarak gayet güzel bir tahmin olduğu görülecek.
Enteresan bir tecrübe oldu bence. Çünkü Avrupa ve Rusya’da da pek kış görünmedi. Hakikaten nedenlerini merak ediyorum doğrusu. Demek ki ani stratosfer ısınması da yeterli olmuyormuş. Doğrusu sen de söylemiştin şu kadar örnekten 4-5 kış içerisinde stratosfer ısınmasına rağmen kış şiddetli geçmemiş diye. Sadece beklenti erken yükseldi gibi geldi bana o kadar. Sonuçta tahmin işinde yanılma da bir gerçek. Risk aldın olmadı.
Açıkçası en fazla polar koridorun nasıl açıldığını merak ediyorum şu meteoroloji biliminde. Ve her ne kadar kışın geriye kalanı için umutsuz konuşsa da bazıları bence kış Mart sonuna kadar kıştır. Nasıl ki “zemheri” veya “erbain” denen dönemde veya kışın tam kış olduğu Şubat ayında bu kadar sıcaklar olabiliyorsa Mart’ta da çok nadir de olsa kışın şiddetli olduğu zamanlar görülebilir. Belki de o nadir senelerden biri bu senedir. Ekşi deyimiyle söyleyeyim: Bu kış öyle bir şey ki adama çok entry sildirir. 🙂
Yüksek basınç tam kutbun ortasına oturdu, bence o yüzden Avrupa boş geçirdi kışın çoğunu.
hayatbu ben de zaten sistemin etki alanı olarak Balkanları işaret etmiştim. Bence bu sistem 2011 Mart sisteminin bir benzeri olması çok yüksek bir ihtimal, karasal bölgeler ciddi yağış alabilir kıyı şehirleri için Ozan Hocanın tabiri ile “doğal gaz faturası şişirmekten” başka bir işe yaramayacak gibi.. İyimser olmak istiyorum ama yakın zamanların kışları ve genel kış eğilimleri göz önüne alındığında kıyı şehirleri sistemi olamayacak bir sistem..
Bir de tabii yılların mevzusu; GFS mi, ECMWF mi? Amerikalılar ECMWF konusunda epey kompleks yapıyorlar ilginç bir şekilde. Bence arada o kadar fark yok, özellikle daha küçük sistemlerde ECMWF de o kadar büyük hatalar yapabiliyor ki.
http://video.today.msnbc.msn.com/today/50742243#50742243
ABD’de ekstrem hava olayı bitmez. Kuzeydoğu kar fırtınasından sonra Güneydoğu tornado sezonu açıldı gibi, Mississippi’den inanılmaz görüntüler.
Ankara’da bu sabahtan itibaren kar yağışı gözüküyor. İstanbul’da öğleden sonra sıcaklığın 0-5 derece aralığına düşmesiyle bazı yerlerde sürpriz kar yağışı görülebilir diye umutlanmaya başladım.
Bu arada WordPress resmi nasıl değiştiriliyor? – Avatar mı?
Bugün Etna’ nın alçak kesimlerinden kar haberleri gelmeye başladı. Etna’ nın güney eteklerindeki 400 küsür rakımlı Mascalucia’ da bugün öğlene doğru kar yağışı görülmüş. En az 20 senedir kar tanesi düşmeyen Catania şehir merkezine de yağarsa hiç şaşırmam.
En geç 1 hafta sonra yeni başlık geliyor arkadaşlar.

Modeller çok iyi, beklenen an geliyor.
Aynen
bendeben de bunu bekliyordum.Uzunvadelerivadede modellere çok fazla güvenmemek gerekse de uzun bir soğuk bizi bekliyor 😀Ne kadar uzun soguk olabilir ki? Yirmi gun sonra ilkbahar.
Eksi verenlerin çoğunlukta olması üzücü, modeller ve diyagramlar son derece iyi hem GFS
hemdehem de ECMWF sistemi görmüşler ve aynı tarih aralarında anlaşmışlar.Gücü ve nereyi vuracağı hala belli
olmasadaolmasa da, sistemin geleceği kesin benim şüphem yok, zamanı geldiğinde ben burda olacağım o zaman eksi verenlerin vay haline. 😀Sen eksi verenleri bırak da dön bir aynaya bak önce SpanK efendi. El Nino ile beraber kışı bitiren ve teslim olan ilk kişiydin. Kaçacak delik aramaya başla şimdiden 🙂
Santiago, senin Avatar duruma göre değişiyordu yanılmıyorsam. Şimdi kardan adam olmuş. Bir anlam çıkaralım mı?
Çıkarın.. Kış geri dönüyor..
Ne zaman kışı bitirdim ben ? 😀 havaturka’da 2 haftadır şubatın 2. yarısı kış
gelicekgelecek diye yazan ben değil miyim ( cabarov).El Nino
beyBey ile tartışmaya giren de bendim. Beni yanlış anlamışsınız.bu şarkı tüm kar delilerine….
Son cephe analizim.

Biz 1 aydır Türkiye’ye -5’leri bile sokamayalım, adamlarda 30. enlemdeki Florida’ya -10 giriyor. Ne biçim coğrafyaymış arkadaş!

Türkiye’nin kışı bitmiş arkadaş, ben böyle rezil kış görmedim. Maşallah yağış bol ama soğuma yok, kar olmadan bu yağan yağışların pek faydası olmuyor, hepsi akıp gidiyor.
Kar olsa yer altı suları artardı toprak suyu yavaş yavaş emerdi böyle bir çırpıda akıp gitmezdi.
Senin derdin yer altı suları mı cidden, samimi söyle 🙂
Yok Ozan abi sadece bir örnek olarak verdim 😀
Benim asıl derdim kar görememek ve kışın da sonuna gelmemiz 😦
Dün rüyamda kar gördüm ve ben de karda yürüyordum, artık rüyalarıma giriyor.
Çok ilginç bir durum. Bizde 36. enlemdeki Antalya tarih boyunca tepesinde -10’ları göremedi. Bu Amerika denen memleketin en güneyinde bulunan 30.enlemler civarlarındaki Jacksonville (Florida), Houston(Texas) gibi şehirlerin -15 gibi tuhaf minimum sıcaklık rekorları (Evet, yer seviyesinde -15) var. Don hadisesinin yaşanma sıklığı bu şehirlerde yılda 10-15 gün arası. Kar yağışı da özellikle Houston’da sık görülüyormuş; yaklaşık 2.7 yılda 1 kez. Bırakın Antalya’yı, bu konuda utanmasalar İstanbul’u bile sollayacaklar.
Dağların uzanışı ve denizlere göre konum 🙂
Bu yazıdan anladığım enlemin o kadar da önemli olmadığı.
En önemli şey o, ama enlemi birbirinden çok uzak olmayan yerlerin karşılaştırılması söz konusuysa başka etkenler öne çıkabiliyor. – Ozan
Ona bakarsan 64. Enlemdeki Reykjavik’in de kardan buzdan görünmemesi lazım ama öyle değil, iklim illa ki enlem ile paralellik gösterecek diye bir kaide yok.
Gulf Stream sıcak su akıntısı Avrupa’yı ılımanlaştırıyor.
İzlanda Reykjavik Ocak 2013 maksimum sıcaklıkları..
Arabistan toprakları ile ile aynı dönencede.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un günlük sıcaklık verilerini kullanarak yaptığım bir çalışmayı paylaşacağımı söylemiştim.
Bana göre İstanbul’da orta ve üstü kuvvette bir kış sistemi yaşadığımızı söyleyebilmek için nüfusun yoğun olarak yaşadığı güney sahillerinde ortalama günlük sıcaklığın 0 derece ve altında olması gerekir. Öbür türlü yerdeki kar örtüsünün gündüz saatlerini erimeden geçirmesi çok düşük ihtimaldir. Ben de KNMI arşivlerini (http://climexp.knmi.nl/start.cgi?someone@somewhere) kullanarak 1929’dan beri İstanbul’da 1 Aralık-31 Mart arası dönemde ortalama sıcaklığın 0 derecenin altında olduğu günleri bir grafik ile gösterdim. Grafiğe tıklayarak büyüttüğünüzde daha net görebilirsiniz.
Grafiği yorumlamadan önce 1-31 Aralık arası günlerin yanda görülen tarihten 1 yıl öncesine ait olduğunu söyleyeyim. Yani 2010 yılına ait olarak gördüğünüz tarih aralığı 1 Aralık 2009-31 Mart 2010’u kapsamaktadır.
Şimdi, öncelikle 1985 ve 1987 efsanelerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Her ikisini de mavi dikdörtgenle gösterdim. 1985 soğuk olarak gerçek bir efsaneymiş. Grafiğe göz kararı baktığımızda 1970’ten sonra 0’ın altındaki günlerin sayısında belirgin bir azalış olduğunu görüyoruz.
Gelelim en vurucu tespite: “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır” lafına hiç inanmazdım, bu analizden sonra İstanbul için haklı olduğumu bir kere daha gördüm. 1987’yi saymazsak (zaten 1929-2010 arası sadece bir kere olmuş; muhtemelen 100, hatta 200 yılda bir gerçekleşecek bir olay), 1 Mart’tan sonra ortalama sıcaklığın 0 derecenin altında olduğu gün sayısı yok denecek kadar az. Hatta bu tarz bir gün en son 14 Mart 1987’de yaşanmış! O tarihten sonra İstanbul sahillerinde oturanlar Mart ayında karı ya sadece havada görmüşler, ya da gece&sabah saatlerinde yağıp tutan kar öğlene doğru açan güneşle kısa bir sürede eriyip gitmiş. Yakın zamanda en son geç “etkili” sistemi 23 Şubat 2003’te yaşamışız. Onun dışında 17-19 Şubat 2008 ve 21 Şubat 2004 tarihleri dikkat çekiyor.
Sonuç: İçinde bulunduğumuz 2013 kışında 15 Şubat’tan sonra bir soğuma trendine gireceğiz gibi gözükse de son günlerdeki model çalıştırmalarının trendlerine ve diyagramlara bakarak en azından 19 Şubat’a kadar kıyılarda da kar yapıp gün boyu yerde kalmasını sağlayacak (bu seneki 8 Ocak sistemi gibi) bir oluşumun çok düşük ihtimal olduğunu söyleyebiliriz. İstatistiksel olarak da 19 Şubat’tan sonra tatmin edici bir sistemin gelme ihtimali pek iç açıcı değil. Tarihsel veriler İstanbul sahillerinde oturanların bu tarihten sonra karı daha çok havada görebileceklerini söylüyor. Ama yine de 1985 ve 1987 gerçekleşmiş efsaneler ve bir daha olmamaları için de bir sebep yok.

Son not: 22-23 Mart 1942’ye bir bakın, müthiş!
Çok güzel çalışma. Bunu biraz daha süsleyip bağımsız yazı yapalım ana sayfada, unutturmayın.
Çok sevinirim. Zaten benim de aklımda eklemek istediğim başka bir-iki konu vardı, onları da eklemiş oluruz.
Çok güzel bir çalışma olmuş emeğine sağlık. Ancak, çalışmadan çıkardığın sonuç benim açımdan pek tatmin edici değil dersem üzülme. Neden mi? Mart ayı ile ilgili genellemeni şöyle de yapabilirdin pek ala diye düşünüyorum. Uzun senelerdir, ki bu 1987 den beri demek oluyor. İstanbul da Mart ayında gün içi ortalama sıcaklığın 0 derecenin altında kaldığı gün hiç yok. Bu da bu sene bu ihtimalin bir hayli yüksek olduğu anlamına da gelebilir. Zira görüyoruz ki, eski tarihlerde Mart ayı içinde çok soğuk günler yaşamış bu şehir. Bu sene olmasa bile yakın bir gelecek için bu mümkün. Hem böyle bir değerlendirme bizleri de ziyadesiyle mutlu ederdi aynı zamanda. Yanılıyor muyum?
Bahsettiğin gibi bir değerlendirme yapmayı çok tercih etmezdim – her ne kadar ben dahil çoğumuzu mutlu edecek bile olsa – zira veriler son çeyrek asırda Mart ayının İstanbul’da nispeten ılık geçtiğini gösteriyor. Evet, çok eskiden Mart’ta çok soğuk günler yaşamışız fakat o günler de Ocak-Şubat’takilere göre sayılı. Hem zaten ben de içimde bir umut kırıntısı taşıyorum ki yazımı 1985-1987’nin tekrar etmemesi için bir sebep yok diye bitirdim. 🙂
Çok teşekkürler, emeğine sağlık..
Benim en çok dikkatimi çeken durum 1992 – 2001 yılları arasındaki çok vasat görüntünün 2000’li yılların başlaması ile yeniden iyiye doğru gitmesi oldu.
Hatta 1985 ve 1987 kışlarını aradan elersek 1976 – 2001 yılları arası tablo oldukça ılık..
Birçok kişi bakmış olabilir ama aklına gelmeyenler için, Google görsellerde ‘Boston Snow’ araması yaparsanız, sonuçlarına yaşlı gözlerle bakarsınız. 😦
Böyle bir karı Marmara sahillerinde görebilecekmiyiz? Fotoğraf: 3BMeteo isimli Facebook sayfasında paylaşılmıştır. Fotoğraftaki kar Nemo’ ya ait. https://fbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/5506_10152547643825455_1697351370_n.png
Ne karı? Anlamadım, orada sadece bir kapı görüyorum ben?
Sana geliyorum tanrım! 😀
🙂 belki şansını yılbaşı büyük ikramiyesinde denesen daha gerçekçi bir ihtimal olur…. 🙂
New York banliyösü ve Manhattan’dan 2 adet time lapse.
O kadar moraller bozuk ki İstanbul’u sel götürüyor ama kimsenin umrunda değil. Arkadaş, yerleşti cephe üstümüze saatlerdir coşturuyor; hiç kimseden ses çıkmıyor.

Blog ahalisi üzülmeyin! Son aldığım duyumlara göre bu ayın 19-20’si gibi kar geliyormuş. Sistem bitmiş şiddeti tartışılıyor (bkz. Eto bitmiş). Kaynağımı sorarsanız Santiago ile aynı yerden besleniyorum 🙂
Bu akşam bizim Uşak’ta kar yağmış,yerel haber sitelerinde haberler var.Bu sene dikkatimi çeken bir olay var.Normalde Afyon ve Kütahya’dan daha ılık olan Uşak sanki biraz daha soğuk geçiriyor kışı…
Cesitli yerler:



VE BU SABAH BOSTON SEHIR MERKEZINDEN ARKADASLARIN CEKTIKLERI:
Yok böyle bir şey. Dehşetül vahşet
Ağlatmaya mı çalışıyorsun bizi! Yeter artık ya! 😦 😦 😦 İki lapa kara biz kendimizi burada avutmaya çalışırken!
Ben güzele güzel demem, güzel benim olmadıkça …
Bizim de Bitlisimiz var. 🙂
Boston’da kiralar ne kadar? 😀
Bu da bir şey mi? 1987 İstanbul, bunun 2-3 katıydı:)
Bartın’da iki kere bundan fazlasına şahit oldum ben. İlki sanırım 88 yada 89 yılıydı. İkincisi de 2005 olması lazım. Hatta 2005 yılında o yoğun karın yağdığı günün akşamı Ankara’ya gitmiştim. Ankara’da da Yıldız civarında 50 cm’e yakın kar vardı.
https://www.facebook.com/video/video.php?v=10200145115684197
Arkadaşlarımdan fotoğraflar gelmeye başladı ama ben birkaç gün çok yoğun olacağım için ortalarda gözükmeyeceğim.
Connecticut’taki arkadaşım Umut’un izniyle ondan gelenleri paylaşıyorum:
ve resmi ölçüm 2 feet civarı yani 25 inch yani 60cm:
Güneş çıktıktan sonra çekilen fotoğraflar bana hep ızdırap vermiştir.
Umut efendi hakiki hava delisi olsa gün ağarırken çıkar henüz kar yağarken ve etrafa dokunulmamışken çekerdi fotoları. Kendisine derin teessüflerimizi iletiriz 😀
Bu Boston civarı ne ballı yermiş arkadaş. Perşembe bir kar fırtınası daha geliyor o bölgeye.
:))))))))))))))
Şu anki gibi 10 derecede yağmur almaktansa, yazda olup şöyle yarım saatlik bir fırtınalı, şimşekli filan bir sağanak almak isterdim. Kış çok sıradan gitmeye başladı. Ufukta kar yok. Böyle olacağına yaz olmasını yeğlerim. En azından sürpriz yağışlar oluşuyor, bir anda ortaya çıkıp sel götürebiliyor etrafı.
Arkadaşlar, benim bahçedeki erik ağaçları çiçek açtı. Çok güzel.! Güzel olan tarafı, bir taş attım dökülen beyazlar lapa lapa kar yağıyor hissi uyandırıyor. Taş topladım. Atmaya devam edecektim ama, son anda ağacın suçu olmadığını düşündüm ve elimdeki taşların hepsini havaya attım.!
Bu manzara bana 87 kışını hatırlattı.

Connecticut, time-lapse…
Son saniyelerinde, yemin ediyorum, ağzımın bir kenarı zevkten yamulmuştu izlerken! 😀
Onur ve Welbane ‘den bir haber, fotoğraf veya görüntü bekliyoruz. Sanırım elektrikler kesildi. Değilse yazarlardı şimdiye kadar. Bu gün kimse görüştü mü acaba?
İnşallah 20 Şubat sonrası
İstanbul’daİstanbul da özlediği kara gömülecek.Arzular şelale.
Eğer kara gömülmezsek,
Benben bu kışı gömücem. 😦Boston sea effect 🙂
Güzel ama ne alakası var sea effect’le?
bilmiyorum o yağış denizden gelmiyor mu ?
Neredeyse tamamen siklonik bir yağış bu, denizin yağışı arttırıcı etkisi illa ki vardır ama sea effect başka bir olay. – Ozan
Connecticut’ta bir yer:
Jim Cantore’nin twitter hesabı:
Onur ve welbane yaktınız bizi 🙂
Bu da başka birinden. Fotoğraf, Terremoti Live isimli Facebook sayfasında paylaşıldı. https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/149473_546152312084602_1948838707_n.jpg
Muratlı’da yine yeniden gök kuşağı zamanı. Hem de bu sefer iki tane üst üste 🙂
Aşağıdaki linkte 28 Ocak 1887 tarihinde Dünya’ nın en büyük kar tanesinin görüldüğü ve 38 cm. olarak kaydedildiği yazıyor. 38 santimetrelik kar tanelerini hayal etmek güç. İnanılmaz bir şey olmalı. O kadar büyük kar tanelerinin oluşumunda hangi etkenlerin rol oynadığını öğrenmek isterim.
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_weather_records
Boston’ın yaklaşık 60 km kuzeyi… Haverhill diye bir yer. Bu saatler (onlarda sabaha karşı).
Amazing!!! işte bu işte bu bunu istiyorum..Allah’ım çok şey mi istiyorum? 😀
Aglamak istiyorum 😦
Bu ne ya 🙂 Arabalar gömülmüş mü tamamen ben mi yanlış görüyorum, bir de dışarıdaki havaya bak burada, çıldırmamak elde değil.
Aman Yarabbi! Dehşet bir görüntü. Allah’ım bunu bize de yaşat.
Başka fotoğraf var mı? Ne muhteşem bir görüntüdür bu böyle 🙂
Twitter’da “boston snow” diye aratınca epey bir şey çıkıyor. Mesela aşağıdaki, Boston’ın kuzey banliyöleri imiş. Güncel fotoğraf.
Ben de Weather Channel’dan bakıyorum, altyazıda söylediğine göre Boston banliyölerinde bazı yerlere 2 saatte 50 santim kar yağmış, ne hallere düştük karsızlıktan, 5 bin km’den canlı yayın yapıyoruz.
Harika fotoğraflar var. Teşekkürler.
Kar sel olup akmış. Mükemmel…
An itibariyle bu kar fırtınası en çok kar bırakanlar listesinde 6. imiş. Son bir bant daha var bakalım o da geçince ne olacak.