MGM Bursa radarı pazar günü açılacakmış. İstanbul Anadolu yakası, Kocaeli ve Sakarya için güzel bir haber bu. Sağlıklı bir şekilde çalıştığı takdirde tabii.
Bana kalırsa kaynak israfı. “Paramız var alalım” zihniyetinin başka bir yansıması olarak görüyorum. Bursa, Kocaeli, Sakarya filan İstanbul Radarı’nın menzili içindeydi zaten. Bunun yerine ellerindeki radarları ve otomatik istasyonları “sürekli” çalışır hale getirseler keşke. Radar meteorolojisinden anlayan, iyi eğitimli personel istihdam etseler, var olan personeli çok daha iyi eğitseler…
Ha tabii, bizim gibilerin “zevki” için iyi olur. Orası ayrı.
Bu radar olmasa da o para bir şekilde bir yerde israf edilirdi yine. En azından elimizin altında bir kaynak daha oldu, acımıyorum. 🙂
Bizim diyanetin bir yıllık masrafı ile millet uzayda ilkler yapıyor, biz sadece o parayı yok ediyoruz…
“Bir ülkede;
100 bin tane cami 80 bin küsür camilerde namaz kıldıran görevli insan ve devlet bütçesinden 2 katrilyondan fazla parayla bu işleri kotaran bir teşkilat ve bu ülke, dünyada;
ahlaksızlık, yolsuzluk, yalancılık, dolandırıcılıkta listenin ilk 10’u içerisinde.”
Acaba yeri tam olarak nerede? Uludağ’da ise dağlar yüzünden radar menzili dışında kalan İç Ege ve Bilecik civarları için kurulmuş olabilir. Ayrıca kayakçılar ve kampçılar için daha kaliteli veriler sunulması için de yapılmış olabilir. Ama çok önemli bir durum değilse ben de kaynak israfı olduğu konusuna katılıyorum, daha bu ülkede hiçbir radarın kapsama alanında olmayan onlarca şehir var
Ben de katılıyorum Ozan hocanın ve Burak’ın dediklerine. Bursa’ya açılacak radarı, Doğu Anadolu’nun en büyük kenti olan Erzurum’a yapsalar çok iyi olurdu bence. Erzurum ve çevresi özellikle kışın bayağı hareketli bizler için de iyi olurdu, orada yaşayan halk kadar.
Erzurum Palandöken zirvesine (3125 mt.) radar kurulacak zaten 2016 yılında. Ayrıca benim radar açısından şahsen eksik gördüğüm yer Akdeniz kıyıları. Hatay ve Antalya radarları arasında mesafe çok fazla. MGM radarları 120 kilometre kapsama alanında ve Mersin ile KKTC bu kapsamın dışında kalıyor ve bu bölge sonbahar ve kış aylarında oldukça hareketli biliyorsunuz. Hatta Adana’nın Karaisalı, Pozantı ve Kozan gibi ilçeleri bile radar kapsamına girmiyor. Hatay radarının yeri kötü bence. Bu radar Adana il sınırları içinde bir yere kurulsa daha iyi olurmuş. 😦 Tabi bir de Bitlis’e radar kurulmaması çok ciddi bir eksiklik ve maalesef bu bölgeye radar kurulacağına dair bir plan dahi yok.
çihiro>Commandouz: Sana bir soru. İklimsel açıdan düşün. Ya Konya ya İstanbul deseler hangisini tercih edersin? Konya’nın yıllık yağışı 321 mm, orajlı gün sayısı 18, karlı gün sayısı 24. Ciddi bir cevap ver ama 🙂
Commandouz>çihiro: 321 mm’den sonrasını okumadım 😀
Açık ve rüzgarsız gecelerde ısı adasının etkisini daha rahat gözlemleyebiliyoruz, rüzgarın sabah 6 civarında güneye döndüğü de düşünüldüğünde en yüksek sıcaklıkların kaydedildiği Marmara kıyısındaki kentleşmiş yerler deniz etkisine kapalı bir gece geçirmiş
İstanbul un Karadeniz sahili hariç hemen hemen tüm güney ve iç kesimlerinde uzun süredir ilk kez gökyüzünde yıldızlar parlıyor. Bu gece Ömerli, Samandıra, Eyüp gibi denize kapalı çevresine göre de nispeten alçak istasyonlarda sıcaklıklar 0 derecenin altını görecek.
Blog’da 4-5 derece sicaklikta kar bildiren ilk Istanbullu olma yukunden kurtulduguma gore, ben de artik itiraf edebilirim. Evden aldigim raporlara gore bizim orada da (Buyukcekmece) dun sabah kisa sureli bir sulu kar gecisi olmus.
Daha da ileri gidip, 23 Ekim aksami Zurih’te yine 4 derecede lapa lapa kar gordugumu soyluyorum. Rahatladim. Daha fazla gizleyemeyecektim.
Amator bi yorum getirecek olursam da; sahsi fikrim, ust seviye sicakliklarinin yeteri kadar dusuk oldugu durumlarda yukarida kar olarak olusan taneciklerin gorece ilik olan yer seviyesine inene kadar tam olarak sivi hale gecemedikleri yonunde. Yolun buyuk bir kisminda sicakligin 0’in altinda seyretmesinden kaynaklaniyor olmali. Bilen arkadaslar veya ustadlar daha dayanakli ve bilimsel bir analiz yapabilir.
850 hPa harita arsivlerinde yakin tarihe ait haritalari bulamadigim icin, Zurih’teki olayi ve tezimi dogrulayacak bir resim paylasamiyorum, kusura bakmayin.
Dün Ankara’da da 4-5 civarı sıcaklıkta kar geçişleri oldu.. Gayet doğal.. İşba (Dew Point) 0 derece ve altındaysa genel olarak kar yağar.. Sıcaklık sıfır derece altına düşmez ancak nem artarsa, bu sefer 0-2 derece arasında bile yağış yağmur olarak düşebilir. Böyle havalarda işba sıcaklığını takip etmekte yarar var. Özel istasyonların çoğu bu değeri gösteriyor.
5-6 sene önce evimin bulunduğu 19 rakımlı yerde şakır şakır yağmur yağarken, trafik kameralarından yine Tuzla içinde kalan 60 m rakımlı Havalimanı Kavşağı’nda ve 130 m rakımlı Orhanlı’da örtü oluşturacak kadar kar yağışı olduğunu görmüşlüğüm var.
Bu konu o gün burada da tartışılmıştı, Sakarya-Pendik arasında sıcaklıklar aniden kar değerlerine düşmüş örtü yapmıştı, gece saatlerinde sıcaklıklar tekrar 5-6 derecelere yükselmişti, hatta karne günüydü.
Daha ayrıntılı olarak… Havada nem oranı (dolayısıyla işba/çiğlenme sıcaklığı) azaldıkça kar taneleri buharlaşma eğilimine giriyor (çok nemden az nemli ortama geçiş isteği), buharlaşırken de ortamdan ısı alıyorlar. Böylece etrafları soğuyor, buharlaşmayanlar erimeden yere düşüyorlar.
http://apple-slovenija.com/10.html Slovenlere göre Aralık başı sistemi Slovenya’da. Sibirya soğukları geliyor diye başlık atmışlar… 2011 Bosna sistemine benziyor. 😉
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
1 Aralık’a kadar bu tabloyu değiştirecek bir yağış gözükmediği için; bu sabah itibariyle içinde bulunduğumuz sonbahar mevsimi Konya’nın gelmiş geçmiş en yağışlı 3. sonbahar mevsimi oldu.
Sevgili deli kardeşlerim 😄 aralık ayın 17 sinde vatani görevimin acemilik kısmını Kastamonu’da yapacağım. Hep Bitlis çıkmasını istemişimdir ama Kastamonu da fena değil bir Bitlis olmasa da. 40 günlük acemiliğim boyunca Çanakkale raporlarında aksama yaşanabilir ama usta birliğim yine Çanakkale raporlara kaldığımız yerden devam 😉 Askerde hasret kaldığım kar yağışlarına bol eksili haneleri görmeyi ummuştum ama şansımızda memlekette askerlik yapmak varmış.
Ozan Hocam bu Moda yağmurlu sistemlerde bile beni kanser etti nasıl dayanacağız bilmiyorum siz alışıksınız herhalde kütleler güneye inmiyor bir türlü yahu. Kar yağdığında ben basar giderim Ömerli’ye dayanamam. Yağmazsa da 2 seneye Almanya’ya okumaya gidiyorum artık orada gidereceğiz hasreti.
Valla Batuhan ben 4 sene İsviçre’deydim kara epey doymuştum, döndüm bir de üstüne 2012 kışı oldu, 2013’te de 8 Ocak sistemi oldu filan idare ettim… Yalnız, geçen seneden sonra bir de bu sene kestaneye dayanamam… Allah’tan iş yerim Maslak’ta…
Okul da Beyoğlu’nda vallahi gelir sizin iş yerine otururum hem İsviçre ve eğitim ile ilgili de sohbet etmiş oluruz dayanamam ben İstanbul’un güney kıyısında radar izlemeye 😦
Dün sabah saat 08.00 dolaylarında önce Beylikdüzü-Beykent Bölgesi ve sonra Haramidere-Migros AVM civarlarında yolda seyir halindeyken kısa süreli olarak “Sulu kar” yağışına tanıklık ettim. Haramidere’deki bayağı bir etkiliydi ve kar taneleri çok net olarak belli oldu. İlk kar yağışını da görmüş olduk bu vesiyleyle 😀
2010 yılında Santiago hocam bir yazı yazmış sıcak geçen kasımın ardından soğuk ocak ve şubatın takip etme olasılığı hakkında ve bu olasılığı yüksek görmüş. Bu sene Kasım ayının özellikle son günlerinde donduğumuzu varsayar isek tam tersi bir durum ile karşılaşmamız yani soğuk geçen Kasım’ın sonucu olarak daha sıcak Ocak Şubat ayları gibi bir durum söz konusu olabilir mi? Bu konuda bilgisi araştırması olan var mıdır ? Buyurun yazının linki : https://havadelisi.com/2010/11/12/sicakkasimsogukkis/
Sıcak geçen kasımlardan sonra gelen kışların %65’i sıcak geçiyormuş, WorldClimateService analizine göre… O baktığın haritalar bunu söylüyor. Pek bir sonuca ulaştırmaz aslında. %35’i ne yapacağız? Ayrıca “sıcak Kasım” ne kadar sıcak?
Karaman’da kar kalınlığı rekoru kırılınca MGM verilerine bakmak istedim. Karaman’ın aralık ayı ortalama sıcaklığı 2.5, ocak ayı ortalama sıcaklığı ise 0.4 derece. Konya için ise bu değerler 1.7 ve -0.2 derece. Konya’nın sıcaklık ortalaması Karaman’dan yaklaşık 0.7 derece daha düşük olmasına rağmen, Konya’nın rakımı 1026 metre, Karaman’ın ise 1250 metre. Bu kadar rakım farkına rağmen, ortalama sıcaklıkların Karaman’da daha yüksek olması çok mantıklı gelmedi. Karaman 1989 yılında il olmuş, belki o yıldan önceki veriler sağlıklı tutulmamış olabilir diye düşündüm.
Karayel usutuyor olmali oralarda. Bir Kasim gununde bu kadar dusuk gun ortasi sicakliklari dikkatimi cekti. Su anda Anadolu Yakasi’nda etkili olan kutleler Catalca’da olsaydi bir surprize sahit olabilirdik.
Merhabalar,bu siteyi uzun süredir okuyucu olarak takip ediyordum. Bugün kayıt olup yazmak istedim. Üsküdar’da 190 metre rakımda oturuyorum. Gündüzleri ise çalıştığım için çoğunlukla Mecidiyeköy’deyim. Bugün Mecidiyeköy’de işyerinde olduğum sırada, saat tam 10:30’da, yaklaşık 2 dakika süren lapa lapa diye tabir edebileceğimiz çok hafif bir kar yağışı oldu. Sıcaklığın yer seviyesinde çok da düşük olduğunu sanmıyorum. 5-6 derece civarı bir sıcaklıkta bu gerçekleşti. Yılın ilk kar tanelerini bu şekilde görmüş oldum. Abartılı ve yalan hava tahmin haberleriyle nam salan malum haber sitelerini okuyan ve İstanbul’un bu hafta kara gömüleceğini sanan birkaç arkadaş, kar yağmayacak o sitelere inanmayın dediğim için şimdi ofiste benimle dalga geçiyorlar ve bir şey bilmediğimi iddia ediyorlar. Bundan dolayı, o 2 dakikalık kar yağışına doğru dürüst sevinemedim.
Hoş geldiniz. Ben Maslak’tayım ve kar görmedim. Yerel bir hadise olmuş olabilir (düşük olasılık da olsa). Eğer arkadaşlarınız 2 dakikalık yerel yağışın “İstanbul’a kar geliyor” haberlerini haklı çıkarttığını düşünüyorlarsa bence ilişkinizi gözden geçirin 🙂
Ic Anadolu’nun guneyi icin kusursuz bir sistem olmus. Siklonik kar yagisinin karsevere verdigi kesintisiz hazzin tadini cikarmalilar. Biz Istanbullular yilda (sansliysak) 1 veya 2 kere meydana gelen imkansiz olaylar zincirini Ekim ayindan itibaren bilgisayar basinda bekleyip, o mucizeler silsilesinin gerceklestigi gunu de yine bilgisayar basinda radarlar ve trafik kameralari arasinda tiklayip sol isaret parmagimizi uyusturarak geciriyoruz. Bandi yakaladik, ha geldi ha gelecek, ay ruzgar karayele dondu, yok kutleler guneye inmedi falan fismekan. Vallahi billahi Istanbul’a gelen her sistem omrumden biraz daha kemiriyor. Kar dedigin yagdi mi durmayacak ki, radara bakmak yerine camdan disari bakarak keyfi surulebilsin. 😀
Son 3-4 aydir da Zurih’teyim. Soguktur, adam akilli kar goruruz umuduyla geldik, Ekim ortasi gibi havada da olsa birkac kar tanesi gorunce pacalari sivadik. Sonra bir de Kasim basi gibi bir-iki saatlik guzel bir gorsel sov gorduk, gorus o gorus… O gunden beri sicaklik kar seviyelerine yaklasmadi bile. Dun sabah gazetede okudugum habere gore bulundugumuz Kasim ayi 1800 bilmem kactan beri Zurih’te kaydedilen en sicak kasim ayiymis. Bizim “Sibirya buzul cagi “,”Afrika Atesi” tadinda buram buram reyting kaygisi kokan asparagaslara ve benzerlerine yer veren bir habercilik anlayisi da yok burada gozlemledigim kadariyla. Kar var dediler geldik, geldigimiz yeri de kuruttuk…
İstanbul’la ilgili yorumlarınıza harfiyen katılıyorum. Her sene “Başakşehir’de göz gözü görmüyormuş, Maslak’ta feci kar başlamış” tarzı haberleri duymaktan, buralardaki trafik kameralarına bakmaktan ve o sırada bulunduğum noktada (Kadıköy veya Dragos) güneş olduğu için kafayı yemekten en az 5 sene ömrüm gitmiştir. Kar başladığında ne zaman durup güneş çıkacak ve olan karları da eritecek diye düşünmekten nefret ediyorum (haklısınız çok anı yaşayabilen bir insan değilim maalesef). Fakat kar yağdı mı bir başlayıp en az 4-5 saat boyunca aralıksız yağmalı. Aynı 2004 kışında olduğu gibi. İstanbul’daki kar yağışlarının %80’i DEK olduğu için mecbur onu da öpüp başımıza koymak gerekiyor fakat sağlam bir cephe yağışıyla kıyaslanmıyor bile DEK’ten aldığım keyif.
Istanbul bir Rize degil sonucta… Dogu Karadeniz’in Sibirya’sinda yasamis birini tatmin edememesi dogal karsilanmali. Cayeli ve civari 9 ay kar altinda olan yerler baktigimiz zaman.
Çayeli 9 ay kar altında değil. Bilerek böyle bir şey yazdınız sanırım. Karlı gün sayısı belki de çoğu kışta İstanbul’dan azdır. Ancak her yıl tatmin edici bir kar yağışı olur. Hadi merkezde olmadı diyelim 30 dakika mesafede köye çıkarsın.
Mucize değil belki ama yağması için gereken şartların biraraya gelmesini tanımlayacak Türkçede bir karşılık bilmiyorum..
Commandouz (Bayrampaşa-148 m)
Benim bildiğim (5 yıldır değil kendimi bildim bileli İstanbul’un kışlarını takip ediyorum) İstanbul’a her yıl en az 2 defa (gün değil) en fazla 5-6 defa kar yağışlı sistem geliyor, yani kar yağıyor. Şimdi bu nasıl mucize oluyor biri bana anlatsın lütfen. Bir yıl kar yağmadı diye yermeyelim. Tamam bu şehir bol kar alan bir yer değil ama daha Karaman’in 47 cm.lik rekoru daha dün kırıldı. Ben abartısız her 4 yılda bir 47 cm. kar görüyorum.
Yazimin az da olsa edebi nitelik tasimasi icin biraz dramatize ettim Istanbul’un durumunu. Celallenmeye luzum yok :D.
El Nino da durur mu? Yapistirmis cevabi. Istanbul down, Rize forever 😀
Kestane sezonlarda hakiki kestane de olsa, Istanbul’un kislari bazi yillarda Ic Anadolu’da yasayan kar delilerini bile kiskandirir. Ancak bu tarz ozel kislarin yasanmasi da, inkar edemeyecegimiz uzere, birtakim dusuk olasilikli parametrelerin bir araya gelmesine baglidir. Acitasyona yer vermeden aciklayacak olursak isin asli budur. 🙂
Mucize dersek abartılı olur, mucize değil, ama evet: İstanbul’un güney ve alçaktaki semtlerine örtü yapan bir karın yağması aslında epey bir zor. İstanbul’un kuzey/yüksek ve güney/alçak semtlerinin kış iklimleri arasında büyük farklar var, özellikle mevzu kar olunca…
Geçen yılların birinde hatırlıyorum. Bu sitede kayıtları var. Bütün koşullar uygundu. O akşam DEK olarak kar yağışı bekliyorduk. Sadece ama sadece nem oranının düşük kalması yüzünden kar yağışı alamamıştık. Gerisini siz hesap edin.
Bu sene İstanbul’daki 5. kış mevsimim olacak.
İlk 3 olarak en zevkli sistemler şunlardır.
20 Aralık 2012 Sarıyerdeydim 30+ cm kar yağdı. Sarıyer merkezdeki sular caddesi 2 saat trafiğe kapandı. Daha kuzeyde Zekeriyaköy’de filan 50 cm’ye yakın kar vardı.
8 Ocak 2013 Fatih ve Üsküdar’daydım. Beyazıt çevresinde gördüğüm en yüksek kar miktarını Sultanahmette 15+ cm ölçtüm.
30 Ocak 2012 Sabah okula gitmiştim. Öğle saatlerine doğru Fatih’ten Sarıyer’e gittim. Büyükdere caddesi tek şerit trafik sağlanıyordu. Hacıosman’da 10-15 cm kar vardı.
Bu sistemlerde kar yağışı 08.00 – 22.00 arasında olduğu için diğerlerininden bir adım öndedirler.
2011 kışı doğru dürüst kar yağmadı.
2012 süperdi
2013 iki sistem aldık yoksa berbattı
2014 Aralık ayında aldığımız sağlam sistem olmasaydı yaşadığım en kestane kışı olurdu 🙂
Doğaya saygılı, betonlaşmamış, yasaları tıkır tıkır işleyen ve trafik stresinden uzak bir ülkedesin. Varsın kar yağmasın (bir kar delisi için ne kadar zor olsa da, eninde sonunda yağacaktır). Tadını çıkar 🙂
7 Aralık 2014 akşamı İstanbul’da(AHL) hava nasıl olacak?
a) 7-8 derece civarı yağmurlu
b) 3-4 derece civarı karla karışık yağmurlu
c) 10-11 derece kayda değer hava olayı yok
d) 0-1 derece kar yağışlı
e) -5 derece yoğun kar yağışlı
Ilıkçıreyiz ve Gfs’ nin ısrarlarina kayıtsız kalamayarak e seçeneğini eklemek istiyorum izninizle.
Geçen yılın tekrarı yaşanıyor gibi Aralık’ın ilk haftalarında iç bölgeleri etkileyecek kuvvetli bir sistem ve Ocak ortalarına kadar ılık ve yağışsız günler sonra modellerde birkaç run ısrar edip kaybolan kuvvetli sistemler ve hoş geldin bahar ve de bir sonraki yıla kalan ümitler..
Arkadaşlar, havaların iyice hareketlendiği bu günlerde, tahmin liginin zamanı gelmedi mi sizce? Yoksa yüksek basınç altında bol güneşli ve hava kirliliği yoğun günleri mi bekleyelim ? 🙂
Buna benzer bir sistem daha vardı, haliçi donduracak düzeyde soğuk vardı 2 gün kala italyada alçak basınç oluştu hepsi batıya kaydı, herkes şok içindeydi.
Dün, Avrupa yakasına yağdı hep, şimdi Anadolu yakasında yağıyor. Ben doymadım tabii o kütlelerde de gözüm var. 😀
Commandouz (Bayrampaşa-148 m)
İstanbul’da son günlerde güneşi unuttuk, adeta Norveçlilere döndük 🙂
Güneyde yer alan AHL istasyonunda son 12 günde sadece 13.5 saat güneşlenme süresi kaydedildi. Kuzeyde ise durum daha da ilginç, Kilyos’ta son 14 günde kaydedilen güneşlenme süresi 6 saat bile değil (354 dakika)
-2007 Nobel Barış Ödülünü bir kişi ve bir kurum beraber aldı.Al Gore ve IPCC (Intergovernmental Panel on Climate Change).Al Gore bu ödülle beraber 1.5 milyon dolarda aldı.The telegraph daha sonra Al Gore için ‘Dünya’nın ilk karbon milyarderi diyecekti.(IPCC tamamen bilimsel bir örgütlenme değildir)
Al Gore bu ödülü küresel ısınmaya karşı verdiği mücadeleyle aldı.Al Gore insan faaliyetleri ve küresel ısınma arasında bir bağlantı olduğunu,bundan dolayı Dünya’da CO2 düzeyinin yükseldiğini söylüyordu.ABD’ de ki gaz yakan arabaları,standart 4 yatak odalı Amerikan evlerini ve yerel fabrikaları iklimi değiştirdikleri için suçluyordu.Al Gore’a göre kuzey kutbundaki Arktik buzlar 7 yıl sonra tamamen eriyecekti (2014).Oysa Arktik buzlar 2013’de %43 iken 2014’te %63 e çıktı.
-2007 Nisanında John L.Casey, (eski Beyaz Saray uzay programı danışmanı,NASA Karargahı danışmanı ve uzay mekiği mühendisi) Güneş ve bazı çevresel fizik araştırmalarını inceledi.Tehlikeli bir soğuk iklim dönemine girileceğini,bununda Güneş döngülerinden kaynaklandığını içeren 164 sayfalık bir belgeyi Beyaz Saray’a gönderdi.Sonuç,sessizlikti.Yalnız bırakıldı.(Araştırması şimdilerde 17 bağımsız bilimsel kuruluş ve kişilerce desteklenmektedir.)Güneş döngülerinin iklim değişikliğine etkileri,insan yapımı küresel ısınmaya karşı en yıkıcı kanıt olarak kabul ediliyor.
-Obama 16 Mayıs 2014’te attığı bir tweet’de ölçülü bir dille küresel ısınmayı kabul ettiğini göstermiştir.’Bilimadamlarının %97 sine katılıyorum.İklim değişikliği gerçektir,insan kaynaklıdır ve tehlikelidir’ (Wall Street Journal bunun bir kurgu olduğunu ve hiçbir temelinin olmadığını yazmıştır.)
ABD küresel ısınma için yılda 22 milyon dolar harcanıyor.Amerikalılar bu paranın nereye gittiğini çok merak ediyorlar.
-NASA’nın kendi verilerine göre,Dünya son 35 yılda 0.36 derece(F) ısındı.Bu veri endişe etmek için yeterli değildir.Birleşmiş Milletlerin IPCC modellemeleri 1979-1998 arasındaki minik bir ısınmayı veri olarak ele alır.1998’den itibaren ise NASA ve diğer bilimsel kuruluşların hazırladığı grafik Dünya’nın 1.08 derece daha soğuk olduğunu gösterir.
-Met Office (United Kingdom’s National Weather Service) 1997-2012 arasında küresel ısınmada bir duraklama yaşandığını grafiklerinde belirtmesine rağmen açıklamalarında. 2012’de anlamlı bir ısı artışı olduğunu belirtti ve bu açığa çıktı.Oldukça büyük tartışmalara sebep oldu.
-Climate Research Unit ‘in(CRU) şefi Phil Jones (küresel ısınma savunucusu)1999’da sıcaklık düşüşünü gizlemek için hile yaptığını kabul etti.(Mike’s Nature trick)
-Al Gore ve IPCC’nin bilgisayar modelleri 10 yılda bir,bir derecelik büyük bir artış öngörüyordu.IPCC’nin iklim modellemelerinin yanlışlığı kanıtlandı.ABD ve Avrupa’da rekor soğuklar yaşandı. Dr. Don Easterbrook ve IPCC karşılaştırması;
-Bir başka yazıya göre küresel ısınma bitti.Atmosferdeki dakikalık %008 lik insan yapımı (antropojenik) CO2 artışı ısınmanın sebebi değildir.Son 500 yılda meydana gelen doğal döngülerin bir devamıdır.
-NASA 2005-2013 arasında uydudan gelen datalar ve direkt okyanus ısı ölçümlerinde; 1.995 m.nin altındaki okyanus uçurumlarında ölçülebilir bir ısınma olmadığını açıkladı.
-Rusya Pulkovo Gözlemevi 200-250 yıl sürecek olan bir soğuma periyodunda olabiliriz diyor.Önümüzdeki 30 yıl içinde başka küçük bir buzul çağı tahmin ediliyor.
-Yeni bir Güneş teorisi,yakında küresel bir soğumayı öngörüyor.Güneş ışınımı 2003’ten itibaren aniden düştü.Son 400 yıl içinde Güneş radyasyonunda 3 büyük sert düşüş yaşandı.Yeni soğuma 2014-2024 arası yaşanacak.
-Weather Channel eski CEO’su John Coleman UCLA’ya (University of California, Los Angeles) bir mektup yazdı.Mektubunda okyanusun önemli ölçüde yükselmediği,kutup buzlarının arttığı,ısı dalgalarının azaldığı,fırtına sayısı ve gücünde azalma olduğu,kutup ayıları sayısının arttığından bahsetti.Küresel ısınma yok dedi.
-Stephen Goddard’ın yaptığı başka bir çalışma, NOAA’nın bilgisayar modellerinin uydurulmuş datalarla, gerçek sıcaklıkları değiştirerek kayıtların ayarlandığını gösterir.
Himalaya’larda kutup buzullarının dışında gezegenin en büyük buz kütlesi bulunuyor.Tahmini 12.000 km3 su kütlesi.( 12,000 cubic kilometres of water.).IPCC 2007 raporunda Himalaya buzullarının 2035’te tamamen eriyeceği yazdı.Sonradan bu rakamın aslında 2350 olduğu, hata yapıldığını, raporda bir karışıklık olduğunu belirttiler.
Harvard’da profesör Robert Stavins son iklim raporu yazılırken (2014 IPCC raporu) politikacıların iklim verilerini kendi ihtiyaçlarına uygun olarak değiştirilmesini talep ettiklerini bir açık mektupla açıkladı.Politikacıların amacı sera gazı azaltımı anlaşması üzerinde müzakere tutumlarını korumak.Raporun siyasi nedenlerle yeniden yazıldığını iddia etti.
Herkesin koalalarla fotoğraf çektirdiği Avustralya’daki G20 Queensland zirvesinden sızan bir bilgiye göre Avustralya Başbakanı Tony Abbot sanki dünyanın en büyük kömür endüstrisinin halkla ilişkiler kampanyasındaymış gibi ‘Dünya’nın beşte birinin elektriğe erişimi yok.Elektriğe kavuşmak için kömür gelecek on yıllarda kullanılmalı .’demiş.Bunun anlamı, 2030 yılında Çin’in enerji ihtiyacının yüzde 80’i ABD tarafından satılan kömürle sağlanacaktır.
Oysa kömür, fosil ya da yenilenemez enerji kaynakları içinde en fazla karbon salımına neden olan bir enerji türüdür.ABD karbon salınımı engellemeye çalışmıyor muydu?
ABD bütün Dünya ülkelerinde karbon vergisi alınmasını istemektedir.Küresel ısınma ABD’nin neredeyse resmi tezidir.Küresel ısınma modelinin kimlere yarayacağı açıktır.Ancak karşıt görüşler gittikçe artmaktadır.Yorum sizlere aittir.
7 Aralık 2014 akşamı İstanbul’da(AHL) hava nasıl olacak?
a) 7-8 derece civarı yağmurlu
b) 3-4 derece civarı karla karışık yağmurlu
c) 10-11 derece kayda değer hava olayı yok
d) 0-1 derece kar yağışlı
Gerçekçi olup İstanbul’un iklimini düşünürsek istatistiksel olarak 7-8 derece yağmurlu olma ihtimali daha yüksek, ama soğukçular efsane -5 derece 20 cm kar falan derler tabii 😀
Gerçekçi olalım diyorsun ya İlikcireyiz. Hiç tahmin falan yapmayalım o zaman. İstanbul’da aralık ayı sıcaklık ortalaması 8 derece, % 85 ihtimalle de yağışlı olur deyip çıkalım. Olur mu? Olmaz değil mi? Zira, İstanbul bu 8 derece ortalamayı en yüksek 25.8 derece, en düşük de -7 derece görerek tutturmuş. En azından MGM’de Sarıyer istasyonu 30 yıllık verileri için bunlar yazıyor.Bunun yüksek olanı neredeyse temmuz ayı İzmir ortalaması, en düşüğü de ocak ayı Erzurum ortalaması. Gerçek bunun neresinde?
Sorun şu, 3-4 gün sonrasından değil, 2 hafta sonradan bahsediyoruz. Ben 2 hafta sonrası için -5 derece olacak desem de pek bir mantığı yok, 25 derece olacak desem de pek bir mantığı yok. İkisi de ortalamadan uzak, gerçekleşme ihtimali düşük senaryolar. Aralık’ta herhangi bir gün için önceden 0-1 derecede kar yağacak derseniz tahmininizin yanlış çıkma olasılığı doğru çıkma olasılığından çok daha fazla. Yani evet, düşünürseniz şu halde 2 hafta sonrası için tahmin yapamazsınız, illa yapacaksanız 7-8 derece civarı, büyük ihtimalle yağışlı derseniz tutturma olasılığınız en yüksek olur. Zaten bu mesaj altında 2 hafta sonrası konuşuluyor, kimse ciddi ciddi tahmin yapmıyor (yapamaz da), insanlar gönüllerinden geçeni söylüyorlar, ben de Ilıkçıreyiz olarak bir “reality check” yapayım dedim sadece. Saygılar.
Tamam esprili adamsın, akıllı adamsın. Karseverliğini de İlikcireyiz adının arkasında saklıyorsun anlıyorum anlamasına da, yaptığın o istatikî geçmişe dayalı tahminlerinin bozuk saat misali günde nasıl olsa iki kere doğruyu gösteriyor olmasından farkı yok bana sorarsan. Ayrıca, saygılar benden.
Üstad, bizim burası için yorumun nedir? Sınırda gibi görünüyoruz ama?
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Estağfirullah ne üstadı. Yarın Aksaray’ın ciddi bir sıcaklık sorunu var. Gündüz hava oldukça ılık. En fazla sulu kar olur. Ancak yarın akşamdan itibaren sıcaklık kar değerlerine iner ve örtü yapacak bir kar yağışı olur inşallah.
Anlaşıldı bize yine Güzelyurt yolları gözüktü. Güzelyurt Aksaray’a 30 km 1500 metre rakımlı bir ilçe. Cumartesi Aksaray’a yağmur yağarken basıp gittim. 10 santimetreye yakın bol sulu ağır kar vardı.
Bu dünyada adalet, sadece bir kadın ismidir. Şaka bir yana son diyagram çıktısı bence güzel. Çıktılarda bir değişiklik olmaz ise bence, güzel ve hareketli bir aralık ayı geçiririz. Doğu Amerika ise sıcak tarafta kalacak gibi duruyor. Çıktının sonunda Ankara ve İstanbul’da ana senaryo -10’a kadar düşmüş.
Acaba, dünyada böyle saçmalayan başka medya var mı ? Habere bakın, arabanın plakası 34 (istanbul plakası) öyle yapmışlarki haberi sanki İstanbul’a kar yağmış. Ne amaçlıyorlar anlamıyorum ki ? Bu haberleri gören türistler İstanbul’da kar var sanıyorlar gelmeye korkuyorlar, bizi arıyorlar kar mı var diyorlar, biz Afrikalılarla çalışıyoruz tekstil üzerine. Gören de Türkiye ekvatorda ilkezilk kez kar yağmış sanacak, ben bu haberleri görünce çok sinirleniyorum.
extemporaneous139 (Kadıköy/İST, 28m)
Lütfen rica ediyorum artık burada İstanbul’da kar konusunu konuşmayalım. Komik duruma düşüyoruz :(((((((
Ankara’nın yüksek semtleri dün gece ve bu sabah ilk kar yağışını aldı. 850’de sıfır girmese de genel olarak 1.100 mt ve üstü kar gördü. Oran, Bilkent gibi semtlerde araba üstlerinde ve toprak – çim üzerinde kısa süreli son derece ince bir örtü oluştu.
Önümüzdeki birkaç gün için sonunda eski GFS de yeni GFS ve ECMWF’nin ısrarına uyarak soğuma verdi. Ankara 24 – 25 Kasım için diyagram ortalamasında tam mutabakat ile 850 hPa’da -4 dereceyi yakalasa da, en ufak yağış görünmüyor.
ISI ADALARI VE ŞEHİRLEŞME
Şehirler kırsal alanlara nazaran her zaman daha sıcak olurlar ama küresel ısınma sonucunda şehir ısı adaları daha yüksek boyutlara ulaşmaktadır. Gelecekte ,kentleşme ve iklim değişikliğinin sonuçları insan sağlığını tehdit seviyesine ulaşması ve enerji kaynaklarına daha fazla ihtiyaç duyulması ve bunun sonucunda ekonomik verimliliği tehlikeye atması beklenmekte.
Isı özellik 33 derece ve üzeri olması durumunda tehlikeli astım atakları, kalp krizleri ve buna bağlı ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır.
Araştırmalar kentlerde daha fazla ağaçlar ve parklar, beyaz çatılar, kentsel planlamaların ancak ısı adalarının etkisini azaltmaya yarayabileceğini göstermekte.
Ancak artan sera gazı emisyonları ve kentsel ısı adaları ve bunlara bağlı olarak önümüzdeki yıllarda daha da yüksek sıcaklık ortalamaları tahmin edilmekte.
Elimden geldiğince kısa özetini geçtim daha fazla bilgi için ; http://www.climatecentral.org/news/urban-heat-islands-threaten-u.s.-health-17919
Adamlar için sorun yok. Kutup onlara çalışıyor. Başka bölüm için sahne temizlenecek. 😀 Ah şu İzlanda alçakları, gerçi onun da arkasında Amerika var. Biri Atlantik, diğeri Kuzey Pasifik’den arka arkaya geliyor, Pensilvanya’da olgunlaşıp yola çıkıyorlar. 😀 Peş peşe geliyor nefes aldırmıyorlar.
Görünüşe göre Pazartesi günü yağmur da olacak. Sel kaçınılmaz gibi duruyor. Ayrıca diyagramı görünce ümitlendim. Aralık ayında sıcak tarafta olacaklar gibi görünüyorlar. Amerika’nın doğu tarafı sıcak olunca genelde biz soğuk oluyoruz. Artık sazı elimize almamız lazım.
Cevap verdiğine göre siteyi epey inceledin. Ya da ctrl+f yapıp ismini arattın. 😀 İyi neyse sağ isen sorun yok. Arada boş mesaj at senin yerine editörler yazar bir şeyler. 😀
Kendim de ne zamandır bakmadığım için çalışmadığını görmemişim kusura bakmayın. Teknik bir değişiklikten ötürü model duruyormuş. Gerekli müdahaleyi yaptım. Çıktılar 1-2 saate güncellenir.
Hocam siz neden bakmıyorsunuz? Yoksa modele güveninizi falan mı kaybettiniz? Öyle bir şey varsa söyleyin de bilelim 🙂
Şaka bir yana, benim de meteorolojiye günde ayırdığım ortalama 1 saat içinde kesinlikle başvurduğum modellerden biri.
CFS yer seviyesi sıcaklıklarında 20 Aralık’a kadar Moskova civarlarına kadar genelde 0 derece üzeri göstermiş. 20 Aralık civarı soğuk dalgası için Orta Avrupa’yı, Yılbaşı’ndaki çok daha kuvvetli soğuk için Balkanlar, Anadolu ve Kafkaslar’ı işaret ediyor… Daha 30 gün var modeller çok takla atar ama böyle gelirse hayatımda ilk defa yılbaşını karlı geçirmiş olacağım 😀
Bunları kütüphanemde gezerken buldum.
Bu Cfs’nin 5 Şubat 2013’te 14 Mart 2013 için çizdiği senaryo:
Bu da 15 Mart’taki vaziyet. Özellikle İç Anadolu’daki ve Doğu Karadeniz’deki sıcaklıklara dikkat edelim:
Bahsettiğin yılbaşı sistemi bu.
Benim de karlı geçirdiğim tek yılbaşı 2008-2009 kışında olmuştu. O sene de kötü bir kış geçirmiştik. Sadece 24 Aralık-4 Ocak periyodu kışa yakışır bir şekilde geçmişti. Onun dışında hayatım boyunca gördüğüm en sert kışlarda dahi yılbaşlarının karlı geçtiğini hatırlamam.
Ben de hayatımda en fazla 2 – 3 kez yılbaşında kar yağdığını hatırlıyorum. Yılbaşı gecesi kar yağan kışlar sönük geçse de, ilginçtir, 1 ocak günü kar yağan kışlar tarihe geçmiştir. 2000, 2002 gibi.. Bir günün bu kadar fark yaratması çok ilginç..
Günün Haberi:
“30 yıl sürecek karakış kapıda
Küresel ısınma senaryolarına karşı çözüm arayışı sürerken eski NASA çalışanı John L. Casey’nin kitabı kafaları karıştırdı. Casey’nin tezlerine göre önümüzdeki 30 yıl küresel soğuma yaşanacak Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’nde (NASA) bir dönem danışmanlık yapan iklim bilimi uzmanı John L. Casey, yeni kitabında dünyanın bir radikal iklim değişikliğinin eşiğinde olduğunu yazdı.”
John L. Casey’i biraz araştırdım. Casey, 2007 yılından beri bu görüşünü hararetle savunuyor. Hatta “Uzay ve Bilim Araştırma Kuruluşu”nu kurup, bu savını kurumsal bir yapıya dönüştürmüş. Kurum, soğukçuların mabedi olacak kadar, önümüzdeki dönemde bir küresel soğumanın gerçekleşeceğini savunuyor. Bu tezini de önümüzdeki 30 yıllık periyotta solar aktivitenin azalacak olmasına bağlıyor. Buna karşın bilim çevreleri okuyabildiğim kadarıyla adamı pek dikkate almıyorlar, hatta cebini doldurmaya çalışan bir sahtekar olarak niteleyenler bile var. Henüz kitabını okumadım ama duygusal açıdan teorisi bile kulağa hoş geliyor.
İzmir olarak yağış olmayan 2011 Kasım’ından bu yana en kurak kasım ayını geçirdik. Bunu da kayıtlara geçirelim.
Geçen yıl çok yağış aldıydınız biz baktık demece olmasın.
MGM Bursa radarı pazar günü açılacakmış. İstanbul Anadolu yakası, Kocaeli ve Sakarya için güzel bir haber bu. Sağlıklı bir şekilde çalıştığı takdirde tabii.
Bana kalırsa kaynak israfı. “Paramız var alalım” zihniyetinin başka bir yansıması olarak görüyorum. Bursa, Kocaeli, Sakarya filan İstanbul Radarı’nın menzili içindeydi zaten. Bunun yerine ellerindeki radarları ve otomatik istasyonları “sürekli” çalışır hale getirseler keşke. Radar meteorolojisinden anlayan, iyi eğitimli personel istihdam etseler, var olan personeli çok daha iyi eğitseler…
Ha tabii, bizim gibilerin “zevki” için iyi olur. Orası ayrı.
Bu radar olmasa da o para bir şekilde bir yerde israf edilirdi yine. En azından elimizin altında bir kaynak daha oldu, acımıyorum. 🙂
Bizim diyanetin bir yıllık masrafı ile millet uzayda ilkler yapıyor, biz sadece o parayı yok ediyoruz…
“Bir ülkede;
100 bin tane cami 80 bin küsür camilerde namaz kıldıran görevli insan ve devlet bütçesinden 2 katrilyondan fazla parayla bu işleri kotaran bir teşkilat ve bu ülke, dünyada;
ahlaksızlık, yolsuzluk, yalancılık, dolandırıcılıkta listenin ilk 10’u içerisinde.”
*Yaşar Nuri Öztürk*
Acaba yeri tam olarak nerede? Uludağ’da ise dağlar yüzünden radar menzili dışında kalan İç Ege ve Bilecik civarları için kurulmuş olabilir. Ayrıca kayakçılar ve kampçılar için daha kaliteli veriler sunulması için de yapılmış olabilir. Ama çok önemli bir durum değilse ben de kaynak israfı olduğu konusuna katılıyorum, daha bu ülkede hiçbir radarın kapsama alanında olmayan onlarca şehir var
Ben de katılıyorum Ozan hocanın ve Burak’ın dediklerine. Bursa’ya açılacak radarı, Doğu Anadolu’nun en büyük kenti olan Erzurum’a yapsalar çok iyi olurdu bence. Erzurum ve çevresi özellikle kışın bayağı hareketli bizler için de iyi olurdu, orada yaşayan halk kadar.
Erzurum Palandöken zirvesine (3125 mt.) radar kurulacak zaten 2016 yılında. Ayrıca benim radar açısından şahsen eksik gördüğüm yer Akdeniz kıyıları. Hatay ve Antalya radarları arasında mesafe çok fazla. MGM radarları 120 kilometre kapsama alanında ve Mersin ile KKTC bu kapsamın dışında kalıyor ve bu bölge sonbahar ve kış aylarında oldukça hareketli biliyorsunuz. Hatta Adana’nın Karaisalı, Pozantı ve Kozan gibi ilçeleri bile radar kapsamına girmiyor. Hatay radarının yeri kötü bence. Bu radar Adana il sınırları içinde bir yere kurulsa daha iyi olurmuş. 😦 Tabi bir de Bitlis’e radar kurulmaması çok ciddi bir eksiklik ve maalesef bu bölgeye radar kurulacağına dair bir plan dahi yok.
Alçak basınç alanlarında mı daha fazla buharlaşma olur yüksek basınç alanlarında mı ?
Dinamik termik olması bir şeyi değiştirir mi ?
Bir yerde tartışması oldu da emin olamadım.
Benim cevabım alçak basınç alanları.
Cevabın doğru.
çihiro>Commandouz: Sana bir soru. İklimsel açıdan düşün. Ya Konya ya İstanbul deseler hangisini tercih edersin? Konya’nın yıllık yağışı 321 mm, orajlı gün sayısı 18, karlı gün sayısı 24. Ciddi bir cevap ver ama 🙂
Commandouz>çihiro: 321 mm’den sonrasını okumadım 😀
Rezilliğimizi de belgeledik 😀
Bizim durumumuz aynı bu çizgi filmdeki karakter gibi. Burada bip bip İzlanda alçağını oynuyor. 😀
http://www.youtube.com/watch?v=S3Nos85TpBE
Açık ve rüzgarsız gecelerde ısı adasının etkisini daha rahat gözlemleyebiliyoruz, rüzgarın sabah 6 civarında güneye döndüğü de düşünüldüğünde en yüksek sıcaklıkların kaydedildiği Marmara kıyısındaki kentleşmiş yerler deniz etkisine kapalı bir gece geçirmiş

0 derece olanlar hatalı bu arada.
Brisbane’ı süper hücre vurmuş. İnanılmaz fotoğraflar var.
http://www.abc.net.au/news/2014-11-27/photos-show-full-scale-of-destructive-brisbane-storm/5923606
Paralel GFS 384 saat. Gerçekleşeceğinden değil de, moral olsun diye koydum.
İstanbul un Karadeniz sahili hariç hemen hemen tüm güney ve iç kesimlerinde uzun süredir ilk kez gökyüzünde yıldızlar parlıyor. Bu gece Ömerli, Samandıra, Eyüp gibi denize kapalı çevresine göre de nispeten alçak istasyonlarda sıcaklıklar 0 derecenin altını görecek.
Blog’da 4-5 derece sicaklikta kar bildiren ilk Istanbullu olma yukunden kurtulduguma gore, ben de artik itiraf edebilirim. Evden aldigim raporlara gore bizim orada da (Buyukcekmece) dun sabah kisa sureli bir sulu kar gecisi olmus.
Daha da ileri gidip, 23 Ekim aksami Zurih’te yine 4 derecede lapa lapa kar gordugumu soyluyorum. Rahatladim. Daha fazla gizleyemeyecektim.
Amator bi yorum getirecek olursam da; sahsi fikrim, ust seviye sicakliklarinin yeteri kadar dusuk oldugu durumlarda yukarida kar olarak olusan taneciklerin gorece ilik olan yer seviyesine inene kadar tam olarak sivi hale gecemedikleri yonunde. Yolun buyuk bir kisminda sicakligin 0’in altinda seyretmesinden kaynaklaniyor olmali. Bilen arkadaslar veya ustadlar daha dayanakli ve bilimsel bir analiz yapabilir.
850 hPa harita arsivlerinde yakin tarihe ait haritalari bulamadigim icin, Zurih’teki olayi ve tezimi dogrulayacak bir resim paylasamiyorum, kusura bakmayin.
Dün Ankara’da da 4-5 civarı sıcaklıkta kar geçişleri oldu.. Gayet doğal.. İşba (Dew Point) 0 derece ve altındaysa genel olarak kar yağar.. Sıcaklık sıfır derece altına düşmez ancak nem artarsa, bu sefer 0-2 derece arasında bile yağış yağmur olarak düşebilir. Böyle havalarda işba sıcaklığını takip etmekte yarar var. Özel istasyonların çoğu bu değeri gösteriyor.
5-6 sene önce evimin bulunduğu 19 rakımlı yerde şakır şakır yağmur yağarken, trafik kameralarından yine Tuzla içinde kalan 60 m rakımlı Havalimanı Kavşağı’nda ve 130 m rakımlı Orhanlı’da örtü oluşturacak kadar kar yağışı olduğunu görmüşlüğüm var.
Bu konu o gün burada da tartışılmıştı, Sakarya-Pendik arasında sıcaklıklar aniden kar değerlerine düşmüş örtü yapmıştı, gece saatlerinde sıcaklıklar tekrar 5-6 derecelere yükselmişti, hatta karne günüydü.
Daha ayrıntılı olarak… Havada nem oranı (dolayısıyla işba/çiğlenme sıcaklığı) azaldıkça kar taneleri buharlaşma eğilimine giriyor (çok nemden az nemli ortama geçiş isteği), buharlaşırken de ortamdan ısı alıyorlar. Böylece etrafları soğuyor, buharlaşmayanlar erimeden yere düşüyorlar.
http://apple-slovenija.com/10.html Slovenlere göre Aralık başı sistemi Slovenya’da. Sibirya soğukları geliyor diye başlık atmışlar… 2011 Bosna sistemine benziyor. 😉
1 Aralık’a kadar bu tabloyu değiştirecek bir yağış gözükmediği için; bu sabah itibariyle içinde bulunduğumuz sonbahar mevsimi Konya’nın gelmiş geçmiş en yağışlı 3. sonbahar mevsimi oldu.

Sevgili deli kardeşlerim 😄 aralık ayın 17 sinde vatani görevimin acemilik kısmını Kastamonu’da yapacağım. Hep Bitlis çıkmasını istemişimdir ama Kastamonu da fena değil bir Bitlis olmasa da. 40 günlük acemiliğim boyunca Çanakkale raporlarında aksama yaşanabilir ama usta birliğim yine Çanakkale raporlara kaldığımız yerden devam 😉 Askerde hasret kaldığım kar yağışlarına bol eksili haneleri görmeyi ummuştum ama şansımızda memlekette askerlik yapmak varmış.
Hayırlı tezkereler 🙂
Hayırlı tezkereler. Yalnız dikkat; Taş düşebülü, ayı çıkabülü… 🙂
Zekeriyaköy’de 220 m rakımda 3 dakika boyunca kky geçişi oldu. Yolda giderken durup seyrettim.

Sıcaklık bir anda 5 dereceden 4’e düştü.
Çok sert bir düşüş cidden. 😀
Anlayın artık ne haldeyiz 😀
Hocam hemen gir içeri donacaksın 😀
Ne günlere kaldık… Bu kış da boş geçerse toplu rehabilitasyon lazım bize… Özele gidelim grup indirimi yaparlar 🙂
Ozan Hocam bu Moda yağmurlu sistemlerde bile beni kanser etti nasıl dayanacağız bilmiyorum siz alışıksınız herhalde kütleler güneye inmiyor bir türlü yahu. Kar yağdığında ben basar giderim Ömerli’ye dayanamam. Yağmazsa da 2 seneye Almanya’ya okumaya gidiyorum artık orada gidereceğiz hasreti.
Valla Batuhan ben 4 sene İsviçre’deydim kara epey doymuştum, döndüm bir de üstüne 2012 kışı oldu, 2013’te de 8 Ocak sistemi oldu filan idare ettim… Yalnız, geçen seneden sonra bir de bu sene kestaneye dayanamam… Allah’tan iş yerim Maslak’ta…
Okul da Beyoğlu’nda vallahi gelir sizin iş yerine otururum hem İsviçre ve eğitim ile ilgili de sohbet etmiş oluruz dayanamam ben İstanbul’un güney kıyısında radar izlemeye 😦
Ozan abi, ben de Allah’tan Osmanbey’de çalışıyorum, kötünün iyisi diyelim. 😀 inş, kar iş vakti bastırır da orada mahsur kalırım.
Dün sabah saat 08.00 dolaylarında önce Beylikdüzü-Beykent Bölgesi ve sonra Haramidere-Migros AVM civarlarında yolda seyir halindeyken kısa süreli olarak “Sulu kar” yağışına tanıklık ettim. Haramidere’deki bayağı bir etkiliydi ve kar taneleri çok net olarak belli oldu. İlk kar yağışını da görmüş olduk bu vesiyleyle 😀
Ozan bey, 850 hPa’da gerçekleşen sıcaklıkları nerden bulabiliriz?
http://weather.uwyo.edu/upperair/sounding.html
http://weather.uwyo.edu/cgi-bin/sounding?region=europe&TYPE=TEXT%3ALIST&YEAR=2014&MONTH=11&FROM=2612&TO=2612&STNM=17064
2010 yılında Santiago hocam bir yazı yazmış sıcak geçen kasımın ardından soğuk ocak ve şubatın takip etme olasılığı hakkında ve bu olasılığı yüksek görmüş. Bu sene Kasım ayının özellikle son günlerinde donduğumuzu varsayar isek tam tersi bir durum ile karşılaşmamız yani soğuk geçen Kasım’ın sonucu olarak daha sıcak Ocak Şubat ayları gibi bir durum söz konusu olabilir mi? Bu konuda bilgisi araştırması olan var mıdır ? Buyurun yazının linki : https://havadelisi.com/2010/11/12/sicakkasimsogukkis/
Ben Havaturka’da tam tersini okudum. Ayrıca onlarca da harita vardı, kasım sıcak geçerse kış da sıcak geçiyordu çoğu zaman.
Sıcak geçen kasımlardan sonra gelen kışların %65’i sıcak geçiyormuş, WorldClimateService analizine göre… O baktığın haritalar bunu söylüyor. Pek bir sonuca ulaştırmaz aslında. %35’i ne yapacağız? Ayrıca “sıcak Kasım” ne kadar sıcak?
Yok, ben savunduğumdan söylemedim ozan abi, tam tersini duyduğumu söyledim.
Ben de savunduğun için demiyorum zaten, bu konu (kasım – kış ilişkisi) belli ki genellemeye gelmiyor…
O hipotez çöktü 😀
Beylikdüzü: 3
AHL ve Pendik: 6
Zincirlikuyu ve Ümraniye: 5 derece… Bir şey olacağından değil de insan umutlanıyor işte
Yine en sıcak yer bizim buralar :@
http://astronomi.istanbul.edu.tr/meteor/
Sayin yoneticiler, sanirim herkes benim gibi havadelisi.com’un mevsimlik tahminini merakla bekliyor 🙂
Yarın veya Cuma yayımlayacağız.
Karaman’da kar kalınlığı rekoru kırılınca MGM verilerine bakmak istedim. Karaman’ın aralık ayı ortalama sıcaklığı 2.5, ocak ayı ortalama sıcaklığı ise 0.4 derece. Konya için ise bu değerler 1.7 ve -0.2 derece. Konya’nın sıcaklık ortalaması Karaman’dan yaklaşık 0.7 derece daha düşük olmasına rağmen, Konya’nın rakımı 1026 metre, Karaman’ın ise 1250 metre. Bu kadar rakım farkına rağmen, ortalama sıcaklıkların Karaman’da daha yüksek olması çok mantıklı gelmedi. Karaman 1989 yılında il olmuş, belki o yıldan önceki veriler sağlıklı tutulmamış olabilir diye düşündüm.
Karaman Akdeniz’in etkisinde daha fazla kalıyor olabilir. Detaylı incelemek lazım.
Bir yanlışlık var sanırım, MGM ve Google Earth’e göre Konya’nın rakımı 1031 metre,Karaman’ın ise 1023 metre.
http://mgm.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=KARAMAN#sfB
Haklısınız, Akureyri’nin gözünden kaçmış olacak. Demek ki rakım farkı önemsiz.
Evet haklısınız, o zaman sıcaklık ortalamaları da mantıklı. Ben bu listeden bakmıştım, öyle Google’da her bulunan bilgiye inanmamak gerekiyor. http://www.edvan.com.tr/dokumanlar/ILLERE%20GORE%20RAKIM%20TABLOSU.pdf
Karayel usutuyor olmali oralarda. Bir Kasim gununde bu kadar dusuk gun ortasi sicakliklari dikkatimi cekti. Su anda Anadolu Yakasi’nda etkili olan kutleler Catalca’da olsaydi bir surprize sahit olabilirdik.

Merhabalar,bu siteyi uzun süredir okuyucu olarak takip ediyordum. Bugün kayıt olup yazmak istedim. Üsküdar’da 190 metre rakımda oturuyorum. Gündüzleri ise çalıştığım için çoğunlukla Mecidiyeköy’deyim. Bugün Mecidiyeköy’de işyerinde olduğum sırada, saat tam 10:30’da, yaklaşık 2 dakika süren lapa lapa diye tabir edebileceğimiz çok hafif bir kar yağışı oldu. Sıcaklığın yer seviyesinde çok da düşük olduğunu sanmıyorum. 5-6 derece civarı bir sıcaklıkta bu gerçekleşti. Yılın ilk kar tanelerini bu şekilde görmüş oldum. Abartılı ve yalan hava tahmin haberleriyle nam salan malum haber sitelerini okuyan ve İstanbul’un bu hafta kara gömüleceğini sanan birkaç arkadaş, kar yağmayacak o sitelere inanmayın dediğim için şimdi ofiste benimle dalga geçiyorlar ve bir şey bilmediğimi iddia ediyorlar. Bundan dolayı, o 2 dakikalık kar yağışına doğru dürüst sevinemedim.
Hoş geldiniz. Ben Maslak’tayım ve kar görmedim. Yerel bir hadise olmuş olabilir (düşük olasılık da olsa). Eğer arkadaşlarınız 2 dakikalık yerel yağışın “İstanbul’a kar geliyor” haberlerini haklı çıkarttığını düşünüyorlarsa bence ilişkinizi gözden geçirin 🙂
Ic Anadolu’nun guneyi icin kusursuz bir sistem olmus. Siklonik kar yagisinin karsevere verdigi kesintisiz hazzin tadini cikarmalilar. Biz Istanbullular yilda (sansliysak) 1 veya 2 kere meydana gelen imkansiz olaylar zincirini Ekim ayindan itibaren bilgisayar basinda bekleyip, o mucizeler silsilesinin gerceklestigi gunu de yine bilgisayar basinda radarlar ve trafik kameralari arasinda tiklayip sol isaret parmagimizi uyusturarak geciriyoruz. Bandi yakaladik, ha geldi ha gelecek, ay ruzgar karayele dondu, yok kutleler guneye inmedi falan fismekan. Vallahi billahi Istanbul’a gelen her sistem omrumden biraz daha kemiriyor. Kar dedigin yagdi mi durmayacak ki, radara bakmak yerine camdan disari bakarak keyfi surulebilsin. 😀
Son 3-4 aydir da Zurih’teyim. Soguktur, adam akilli kar goruruz umuduyla geldik, Ekim ortasi gibi havada da olsa birkac kar tanesi gorunce pacalari sivadik. Sonra bir de Kasim basi gibi bir-iki saatlik guzel bir gorsel sov gorduk, gorus o gorus… O gunden beri sicaklik kar seviyelerine yaklasmadi bile. Dun sabah gazetede okudugum habere gore bulundugumuz Kasim ayi 1800 bilmem kactan beri Zurih’te kaydedilen en sicak kasim ayiymis. Bizim “Sibirya buzul cagi “,”Afrika Atesi” tadinda buram buram reyting kaygisi kokan asparagaslara ve benzerlerine yer veren bir habercilik anlayisi da yok burada gozlemledigim kadariyla. Kar var dediler geldik, geldigimiz yeri de kuruttuk…
İstanbul’la ilgili yorumlarınıza harfiyen katılıyorum. Her sene “Başakşehir’de göz gözü görmüyormuş, Maslak’ta feci kar başlamış” tarzı haberleri duymaktan, buralardaki trafik kameralarına bakmaktan ve o sırada bulunduğum noktada (Kadıköy veya Dragos) güneş olduğu için kafayı yemekten en az 5 sene ömrüm gitmiştir. Kar başladığında ne zaman durup güneş çıkacak ve olan karları da eritecek diye düşünmekten nefret ediyorum (haklısınız çok anı yaşayabilen bir insan değilim maalesef). Fakat kar yağdı mı bir başlayıp en az 4-5 saat boyunca aralıksız yağmalı. Aynı 2004 kışında olduğu gibi. İstanbul’daki kar yağışlarının %80’i DEK olduğu için mecbur onu da öpüp başımıza koymak gerekiyor fakat sağlam bir cephe yağışıyla kıyaslanmıyor bile DEK’ten aldığım keyif.
Hep beraber Amerika’ya taşınalım. 😀
Bizi Amerika da kesmez, Kanada’ya gitmemiz lazım, Churchill uygun olur bence, kutup ayılarıyla birlikte yaşarız 🙂
İstanbul’a kar yağması mucizedir. Gerçekleşmesi gereken şartları ben toparlayamıyorum. Havadelisi toparlarsa sanırım 20 madde olur.
Istanbul bir Rize degil sonucta… Dogu Karadeniz’in Sibirya’sinda yasamis birini tatmin edememesi dogal karsilanmali. Cayeli ve civari 9 ay kar altinda olan yerler baktigimiz zaman.
Çayeli 9 ay kar altında değil. Bilerek böyle bir şey yazdınız sanırım. Karlı gün sayısı belki de çoğu kışta İstanbul’dan azdır. Ancak her yıl tatmin edici bir kar yağışı olur. Hadi merkezde olmadı diyelim 30 dakika mesafede köye çıkarsın.
Mucize değil belki ama yağması için gereken şartların biraraya gelmesini tanımlayacak Türkçede bir karşılık bilmiyorum..
Benim bildiğim (5 yıldır değil kendimi bildim bileli İstanbul’un kışlarını takip ediyorum) İstanbul’a her yıl en az 2 defa (gün değil) en fazla 5-6 defa kar yağışlı sistem geliyor, yani kar yağıyor. Şimdi bu nasıl mucize oluyor biri bana anlatsın lütfen. Bir yıl kar yağmadı diye yermeyelim. Tamam bu şehir bol kar alan bir yer değil ama daha Karaman’in 47 cm.lik rekoru daha dün kırıldı. Ben abartısız her 4 yılda bir 47 cm. kar görüyorum.
Yazimin az da olsa edebi nitelik tasimasi icin biraz dramatize ettim Istanbul’un durumunu. Celallenmeye luzum yok :D.
El Nino da durur mu? Yapistirmis cevabi. Istanbul down, Rize forever 😀
Kestane sezonlarda hakiki kestane de olsa, Istanbul’un kislari bazi yillarda Ic Anadolu’da yasayan kar delilerini bile kiskandirir. Ancak bu tarz ozel kislarin yasanmasi da, inkar edemeyecegimiz uzere, birtakim dusuk olasilikli parametrelerin bir araya gelmesine baglidir. Acitasyona yer vermeden aciklayacak olursak isin asli budur. 🙂
Mucize dersek abartılı olur, mucize değil, ama evet: İstanbul’un güney ve alçaktaki semtlerine örtü yapan bir karın yağması aslında epey bir zor. İstanbul’un kuzey/yüksek ve güney/alçak semtlerinin kış iklimleri arasında büyük farklar var, özellikle mevzu kar olunca…
Geçen yılların birinde hatırlıyorum. Bu sitede kayıtları var. Bütün koşullar uygundu. O akşam DEK olarak kar yağışı bekliyorduk. Sadece ama sadece nem oranının düşük kalması yüzünden kar yağışı alamamıştık. Gerisini siz hesap edin.
Bu sene İstanbul’daki 5. kış mevsimim olacak.
İlk 3 olarak en zevkli sistemler şunlardır.
20 Aralık 2012 Sarıyerdeydim 30+ cm kar yağdı. Sarıyer merkezdeki sular caddesi 2 saat trafiğe kapandı. Daha kuzeyde Zekeriyaköy’de filan 50 cm’ye yakın kar vardı.
8 Ocak 2013 Fatih ve Üsküdar’daydım. Beyazıt çevresinde gördüğüm en yüksek kar miktarını Sultanahmette 15+ cm ölçtüm.
30 Ocak 2012 Sabah okula gitmiştim. Öğle saatlerine doğru Fatih’ten Sarıyer’e gittim. Büyükdere caddesi tek şerit trafik sağlanıyordu. Hacıosman’da 10-15 cm kar vardı.
Bu sistemlerde kar yağışı 08.00 – 22.00 arasında olduğu için diğerlerininden bir adım öndedirler.
2011 kışı doğru dürüst kar yağmadı.
2012 süperdi
2013 iki sistem aldık yoksa berbattı
2014 Aralık ayında aldığımız sağlam sistem olmasaydı yaşadığım en kestane kışı olurdu 🙂
Doğaya saygılı, betonlaşmamış, yasaları tıkır tıkır işleyen ve trafik stresinden uzak bir ülkedesin. Varsın kar yağmasın (bir kar delisi için ne kadar zor olsa da, eninde sonunda yağacaktır). Tadını çıkar 🙂
Rüyaymış meğer. 😀
Amasya olarak bizim durumumuz nasıl olur? Bize de bi Skew-t bakabilecek arkadaş var mı? Meteoroloji 2 gün karlı göstermiş ama, umutlansak mı?
Fazla umutlanmayın bence.
İlgin için teşekkürler Santiago 😦
7 Aralık 2014 akşamı İstanbul’da(AHL) hava nasıl olacak?
a) 7-8 derece civarı yağmurlu
b) 3-4 derece civarı karla karışık yağmurlu
c) 10-11 derece kayda değer hava olayı yok
d) 0-1 derece kar yağışlı
e) -5 derece yoğun kar yağışlı
Ilıkçıreyiz ve Gfs’ nin ısrarlarina kayıtsız kalamayarak e seçeneğini eklemek istiyorum izninizle.
Alkım, bence oraya 20 derece Aralık ayına hiç yakışmayan bir gün seçeneği de eklemelisin.
Söylemiştim demeyi sevmem, ancak söylemiştim be Alkım.
Vay nokta atışı tahmin.
Hava sıcaklığının yurt genelinde mevsim normallerinin yaklaşık 1 derece üzerinde seyredeceği beklenmektedir.
http://www.mgm.gov.tr/tahmin/mevsimlik-tahmin.aspx?a=1#sfB
Geçen yılın tekrarı yaşanıyor gibi Aralık’ın ilk haftalarında iç bölgeleri etkileyecek kuvvetli bir sistem ve Ocak ortalarına kadar ılık ve yağışsız günler sonra modellerde birkaç run ısrar edip kaybolan kuvvetli sistemler ve hoş geldin bahar ve de bir sonraki yıla kalan ümitler..
Diyagramlara bakın, Buffalo diye diye, buffaloya döndük. 😀
Arkadaşlar, havaların iyice hareketlendiği bu günlerde, tahmin liginin zamanı gelmedi mi sizce? Yoksa yüksek basınç altında bol güneşli ve hava kirliliği yoğun günleri mi bekleyelim ? 🙂
GFS her yeni çıktıda biraz daha aşağı çekiyor. Umarım Hans bizimle dalga geçmiyordur.
Buna benzer bir sistem daha vardı, haliçi donduracak düzeyde soğuk vardı 2 gün kala italyada alçak basınç oluştu hepsi batıya kaydı, herkes şok içindeydi.
Ama o sistemin artıkları bile 50cm kar yapmıştı. 2012 yılıydı. 🙂
Dün, Avrupa yakasına yağdı hep, şimdi Anadolu yakasında yağıyor. Ben doymadım tabii o kütlelerde de gözüm var. 😀
İstanbul’da son günlerde güneşi unuttuk, adeta Norveçlilere döndük 🙂
Güneyde yer alan AHL istasyonunda son 12 günde sadece 13.5 saat güneşlenme süresi kaydedildi. Kuzeyde ise durum daha da ilginç, Kilyos’ta son 14 günde kaydedilen güneşlenme süresi 6 saat bile değil (354 dakika)
Durmak yok, devam. 😀
İKLİM SAVAŞLARI
-2007 Nobel Barış Ödülünü bir kişi ve bir kurum beraber aldı.Al Gore ve IPCC (Intergovernmental Panel on Climate Change).Al Gore bu ödülle beraber 1.5 milyon dolarda aldı.The telegraph daha sonra Al Gore için ‘Dünya’nın ilk karbon milyarderi diyecekti.(IPCC tamamen bilimsel bir örgütlenme değildir)
Al Gore bu ödülü küresel ısınmaya karşı verdiği mücadeleyle aldı.Al Gore insan faaliyetleri ve küresel ısınma arasında bir bağlantı olduğunu,bundan dolayı Dünya’da CO2 düzeyinin yükseldiğini söylüyordu.ABD’ de ki gaz yakan arabaları,standart 4 yatak odalı Amerikan evlerini ve yerel fabrikaları iklimi değiştirdikleri için suçluyordu.Al Gore’a göre kuzey kutbundaki Arktik buzlar 7 yıl sonra tamamen eriyecekti (2014).Oysa Arktik buzlar 2013’de %43 iken 2014’te %63 e çıktı.
http://thelastgreatstand.com/lgs/wp-content/uploads/2014/10/icecap-2013.jpg.
-2007 Nisanında John L.Casey, (eski Beyaz Saray uzay programı danışmanı,NASA Karargahı danışmanı ve uzay mekiği mühendisi) Güneş ve bazı çevresel fizik araştırmalarını inceledi.Tehlikeli bir soğuk iklim dönemine girileceğini,bununda Güneş döngülerinden kaynaklandığını içeren 164 sayfalık bir belgeyi Beyaz Saray’a gönderdi.Sonuç,sessizlikti.Yalnız bırakıldı.(Araştırması şimdilerde 17 bağımsız bilimsel kuruluş ve kişilerce desteklenmektedir.)Güneş döngülerinin iklim değişikliğine etkileri,insan yapımı küresel ısınmaya karşı en yıkıcı kanıt olarak kabul ediliyor.
-Obama 16 Mayıs 2014’te attığı bir tweet’de ölçülü bir dille küresel ısınmayı kabul ettiğini göstermiştir.’Bilimadamlarının %97 sine katılıyorum.İklim değişikliği gerçektir,insan kaynaklıdır ve tehlikelidir’ (Wall Street Journal bunun bir kurgu olduğunu ve hiçbir temelinin olmadığını yazmıştır.)
http://online.wsj.com/articles/SB10001424052702303480304579578462813553136
ABD küresel ısınma için yılda 22 milyon dolar harcanıyor.Amerikalılar bu paranın nereye gittiğini çok merak ediyorlar.
-NASA’nın kendi verilerine göre,Dünya son 35 yılda 0.36 derece(F) ısındı.Bu veri endişe etmek için yeterli değildir.Birleşmiş Milletlerin IPCC modellemeleri 1979-1998 arasındaki minik bir ısınmayı veri olarak ele alır.1998’den itibaren ise NASA ve diğer bilimsel kuruluşların hazırladığı grafik Dünya’nın 1.08 derece daha soğuk olduğunu gösterir.
-Met Office (United Kingdom’s National Weather Service) 1997-2012 arasında küresel ısınmada bir duraklama yaşandığını grafiklerinde belirtmesine rağmen açıklamalarında. 2012’de anlamlı bir ısı artışı olduğunu belirtti ve bu açığa çıktı.Oldukça büyük tartışmalara sebep oldu.
http://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-2217286/Global-warming-stopped-16-years-ago-reveals-Met-Office-report-quietly-released–chart-prove-it.html
-Climate Research Unit ‘in(CRU) şefi Phil Jones (küresel ısınma savunucusu)1999’da sıcaklık düşüşünü gizlemek için hile yaptığını kabul etti.(Mike’s Nature trick)
http://www.americanthinker.com/articles/2009/12/understanding_climategates_hid.html
-Al Gore ve IPCC’nin bilgisayar modelleri 10 yılda bir,bir derecelik büyük bir artış öngörüyordu.IPCC’nin iklim modellemelerinin yanlışlığı kanıtlandı.ABD ve Avrupa’da rekor soğuklar yaşandı. Dr. Don Easterbrook ve IPCC karşılaştırması;
http://www.cnsnews.com/news/article/barbara-hollingsworth/climate-scientist-who-got-it-right-predicts-20-more-years-global
-Bir başka yazıya göre küresel ısınma bitti.Atmosferdeki dakikalık %008 lik insan yapımı (antropojenik) CO2 artışı ısınmanın sebebi değildir.Son 500 yılda meydana gelen doğal döngülerin bir devamıdır.
http://www.globalresearch.ca/global-cooling-is-here/10783
-NASA 2005-2013 arasında uydudan gelen datalar ve direkt okyanus ısı ölçümlerinde; 1.995 m.nin altındaki okyanus uçurumlarında ölçülebilir bir ısınma olmadığını açıkladı.
http://www.newsmax.com/Newsfront/Science-US-climate-oceans/2014/10/06/id/598864/
-Rusya Pulkovo Gözlemevi 200-250 yıl sürecek olan bir soğuma periyodunda olabiliriz diyor.Önümüzdeki 30 yıl içinde başka küçük bir buzul çağı tahmin ediliyor.
http://sppiblog.org/news/scientists-and-studies-predict-imminent-global-cooling-ahead-drop-in-global-temps-almost-a-slam-dunk
-Yeni bir Güneş teorisi,yakında küresel bir soğumayı öngörüyor.Güneş ışınımı 2003’ten itibaren aniden düştü.Son 400 yıl içinde Güneş radyasyonunda 3 büyük sert düşüş yaşandı.Yeni soğuma 2014-2024 arası yaşanacak.
http://joannenova.com.au/2014/06/big-news-viii-new-solar-model-predicts-imminent-global-cooling/ Bu konuda başka bir öngörü daha;
http://www.theminorityreportblog.com/2014/11/21/historic-global-temperature-drop-predicted/
-Weather Channel eski CEO’su John Coleman UCLA’ya (University of California, Los Angeles) bir mektup yazdı.Mektubunda okyanusun önemli ölçüde yükselmediği,kutup buzlarının arttığı,ısı dalgalarının azaldığı,fırtına sayısı ve gücünde azalma olduğu,kutup ayıları sayısının arttığından bahsetti.Küresel ısınma yok dedi.
http://www.mediaite.com/tv/former-weather-channel-ceo-goes-off-on-cnn-hello-everybody-theres-no-global-warming/
https://stevengoddard.wordpress.com/2014/10/19/john-coleman-letter-to-ucla/
Halbuki 2013’te deniz suyu seviyesinin 1992’den beri yılda 3.2 mm. arttığı yazılmıştı.
http://www.theguardian.com/environment/climate-consensus-97-per-cent/2013/aug/28/global-warming-oceans-known-unknowns
2014’te yapılan bir çalışmada ise deniz suyu seviyesinin yılda 1.5-1.8 mm. arasında yükseldiği saptandı.
http://www.theguardian.com/environment/climate-consensus-97-per-cent/2014/oct/30/new-research-quantifies-sea-level-rise
-Stephen Goddard’ın yaptığı başka bir çalışma, NOAA’nın bilgisayar modellerinin uydurulmuş datalarla, gerçek sıcaklıkları değiştirerek kayıtların ayarlandığını gösterir.
http://www.thenewamerican.com/tech/environment/item/17500-u-s-agencies-accused-of-fudging-data-to-show-global-warming
-Atmosferik bilimci Dr John Christy 2013’te yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletlerin 73 iklim modeli yanlıştır.17 yıldır küresel ısınma yok demiştir.
http://www.cnsnews.com/news/article/barbara-hollingsworth/climate-scientist-73-un-climate-models-wrong-no-global-warming-17
Himalaya’larda kutup buzullarının dışında gezegenin en büyük buz kütlesi bulunuyor.Tahmini 12.000 km3 su kütlesi.( 12,000 cubic kilometres of water.).IPCC 2007 raporunda Himalaya buzullarının 2035’te tamamen eriyeceği yazdı.Sonradan bu rakamın aslında 2350 olduğu, hata yapıldığını, raporda bir karışıklık olduğunu belirttiler.
http://news.bbc.co.uk/2/hi/8387737.stm
Harvard’da profesör Robert Stavins son iklim raporu yazılırken (2014 IPCC raporu) politikacıların iklim verilerini kendi ihtiyaçlarına uygun olarak değiştirilmesini talep ettiklerini bir açık mektupla açıkladı.Politikacıların amacı sera gazı azaltımı anlaşması üzerinde müzakere tutumlarını korumak.Raporun siyasi nedenlerle yeniden yazıldığını iddia etti.
http://www.breitbart.com/InstaBlog/2014/04/27/Lead-author-claims-U-N-climate-change-report-was-rewritten-for-political-reasons
Bu konulardaki savaşlar için Climategate’i kısaca okumamak olmaz.
http://en.wikipedia.org/wiki/Climatic_Research_Unit_email_controversy
Herkesin koalalarla fotoğraf çektirdiği Avustralya’daki G20 Queensland zirvesinden sızan bir bilgiye göre Avustralya Başbakanı Tony Abbot sanki dünyanın en büyük kömür endüstrisinin halkla ilişkiler kampanyasındaymış gibi ‘Dünya’nın beşte birinin elektriğe erişimi yok.Elektriğe kavuşmak için kömür gelecek on yıllarda kullanılmalı .’demiş.Bunun anlamı, 2030 yılında Çin’in enerji ihtiyacının yüzde 80’i ABD tarafından satılan kömürle sağlanacaktır.
http://www.skepticalscience.com/turbulent-week-for-global-climate-policy-leaves-questions.html
Oysa kömür, fosil ya da yenilenemez enerji kaynakları içinde en fazla karbon salımına neden olan bir enerji türüdür.ABD karbon salınımı engellemeye çalışmıyor muydu?
http://enerjienstitusu.com/2013/11/22/dunyadaki-sera-gazi-saliniminin-ucte-ikisinden-90-sirket-sorumlu/
ABD bütün Dünya ülkelerinde karbon vergisi alınmasını istemektedir.Küresel ısınma ABD’nin neredeyse resmi tezidir.Küresel ısınma modelinin kimlere yarayacağı açıktır.Ancak karşıt görüşler gittikçe artmaktadır.Yorum sizlere aittir.
Hepsi de ticareti için konuşuyor.
http://video.foxnews.com/v/3906973807001/flood-warnings-issued-in-west-new-york-as-snow-melts/#sp=show-clips
Bu sabah itibariyle Buffalo’daki durum. Sel uyarısı yapılıyor.
Bir İstanbul klasiği 🙂
7 Aralık 2014 akşamı İstanbul’da(AHL) hava nasıl olacak?
a) 7-8 derece civarı yağmurlu
b) 3-4 derece civarı karla karışık yağmurlu
c) 10-11 derece kayda değer hava olayı yok
d) 0-1 derece kar yağışlı
Cevap: 0-1 derece kar yağışlı 🙂 Olmaz demeyin. 😀
Güneşli de olabilir.
Fındıkzade mi?
Yok Erdem Abi, tarih uzun ondan dedim 😀
Gerçekçi olup İstanbul’un iklimini düşünürsek istatistiksel olarak 7-8 derece yağmurlu olma ihtimali daha yüksek, ama soğukçular efsane -5 derece 20 cm kar falan derler tabii 😀
Gerçekçi olalım diyorsun ya İlikcireyiz. Hiç tahmin falan yapmayalım o zaman. İstanbul’da aralık ayı sıcaklık ortalaması 8 derece, % 85 ihtimalle de yağışlı olur deyip çıkalım. Olur mu? Olmaz değil mi? Zira, İstanbul bu 8 derece ortalamayı en yüksek 25.8 derece, en düşük de -7 derece görerek tutturmuş. En azından MGM’de Sarıyer istasyonu 30 yıllık verileri için bunlar yazıyor.Bunun yüksek olanı neredeyse temmuz ayı İzmir ortalaması, en düşüğü de ocak ayı Erzurum ortalaması. Gerçek bunun neresinde?
Sorun şu, 3-4 gün sonrasından değil, 2 hafta sonradan bahsediyoruz. Ben 2 hafta sonrası için -5 derece olacak desem de pek bir mantığı yok, 25 derece olacak desem de pek bir mantığı yok. İkisi de ortalamadan uzak, gerçekleşme ihtimali düşük senaryolar. Aralık’ta herhangi bir gün için önceden 0-1 derecede kar yağacak derseniz tahmininizin yanlış çıkma olasılığı doğru çıkma olasılığından çok daha fazla. Yani evet, düşünürseniz şu halde 2 hafta sonrası için tahmin yapamazsınız, illa yapacaksanız 7-8 derece civarı, büyük ihtimalle yağışlı derseniz tutturma olasılığınız en yüksek olur. Zaten bu mesaj altında 2 hafta sonrası konuşuluyor, kimse ciddi ciddi tahmin yapmıyor (yapamaz da), insanlar gönüllerinden geçeni söylüyorlar, ben de Ilıkçıreyiz olarak bir “reality check” yapayım dedim sadece. Saygılar.
Tamam esprili adamsın, akıllı adamsın. Karseverliğini de İlikcireyiz adının arkasında saklıyorsun anlıyorum anlamasına da, yaptığın o istatikî geçmişe dayalı tahminlerinin bozuk saat misali günde nasıl olsa iki kere doğruyu gösteriyor olmasından farkı yok bana sorarsan. Ayrıca, saygılar benden.
Sibiryacık YB’sinin altına İzlanda AB’si girer, Atlantik’le Doğu Akdeniz yağış koridoru açılır.
Siklon karayele meylederse İstanbul’da kar yağar, ama şu anki görünüm poyrazlı geleceği yönünde. Bu yüzden ben “b” civarı bir şeyler olur diyorum 🙂
Bugünkü görünüm itibariyle bütün seçenekler mümkün. Gönlüm d’den yana.
C diyorum, siklon oluşursa bile yanlış tarafında kalırız.
Gönlüm D şıkkından yana olsa da aklım B’ye daha yakın 🙂
B diyorum..
Çihiro gözlemlerini bekliyorum. 😀
Çihiro’nun dili tutulduğu için cevap veremiyor. 🙂
Dili tutulmak ne kelime ya şu an heyecandan ölebilirim 😀
Yalnız değilsin 🙂
Üstad, bizim burası için yorumun nedir? Sınırda gibi görünüyoruz ama?
Estağfirullah ne üstadı. Yarın Aksaray’ın ciddi bir sıcaklık sorunu var. Gündüz hava oldukça ılık. En fazla sulu kar olur. Ancak yarın akşamdan itibaren sıcaklık kar değerlerine iner ve örtü yapacak bir kar yağışı olur inşallah.
Anlaşıldı bize yine Güzelyurt yolları gözüktü. Güzelyurt Aksaray’a 30 km 1500 metre rakımlı bir ilçe. Cumartesi Aksaray’a yağmur yağarken basıp gittim. 10 santimetreye yakın bol sulu ağır kar vardı.
Bas gaza Ulukışla’ya git bence. Ulukışla’da mahsur kalırsın ne güzel. 😀
Tablo iyiymiş, kaynağı neresi?
Dün başka bir sitede paylaşılmış, sizinle de paylaşmak istedim.
Siyah ve beyaz. Karakartal’ın yerinde olun biraz rahatlayın. 🙂 Leo Rojas.
Belki biliyorsunuzdur ama bilmeyenler için paylaşayım. Şu sitede Türkiye ile ilgili ilgi çekici veriler var: http://www.atlas.gov.tr
ABD’yi yine kuvvetli soğuklar vuracak. Yok arkadaş yok Dünya’da adalet yok 😦
Bu dünyada adalet, sadece bir kadın ismidir. Şaka bir yana son diyagram çıktısı bence güzel. Çıktılarda bir değişiklik olmaz ise bence, güzel ve hareketli bir aralık ayı geçiririz. Doğu Amerika ise sıcak tarafta kalacak gibi duruyor. Çıktının sonunda Ankara ve İstanbul’da ana senaryo -10’a kadar düşmüş.
Ana senaryo tepetaklak oldu hocam.
Bugünkü çıktı kötü çıktı ama sabırla beklersek bu hareketli ve yağışlı olması beklenen kış sezonunda, ilerleyen günlerde bize de ekmek düşecektir.
Acaba, dünyada böyle saçmalayan başka medya var mı ? Habere bakın, arabanın plakası 34 (istanbul plakası) öyle yapmışlarki haberi sanki İstanbul’a kar yağmış. Ne amaçlıyorlar anlamıyorum ki ? Bu haberleri gören türistler İstanbul’da kar var sanıyorlar gelmeye korkuyorlar, bizi arıyorlar kar mı var diyorlar, biz Afrikalılarla çalışıyoruz tekstil üzerine. Gören de Türkiye ekvatorda
ilkezilk kez kar yağmış sanacak, ben bu haberleri görünce çok sinirleniyorum.Lütfen rica ediyorum artık burada İstanbul’da kar konusunu konuşmayalım. Komik duruma düşüyoruz :(((((((
Bu doğal bir resim değil bence, kalıp gibi çıkmış, belli ki arkadan kar yükleyip bayağı bir sıkıştırmışlar 🙂
Olsun, biz kartopunu zor sıkıştırıyoruz. 😀
Spank sen zaten yukarıdaki gibi yağsa bile yine bir kulp bulursun kusura bakma 🙂
😦
Strafor kullanmışlar. Kara ne kadar benziyor değil mi? 🙂
Kime komik duruma düşüyoruz? Çok dar bir alana yağan bir kar için yaşadığım yerdeki kar konusunu konuşmak komiklik değildir.
Buffalo’daki kar miktarları ile ilgili haber ve resimler için; http://www.huffingtonpost.co.uk/2014/11/21/snow-door-pictures_n_6198054.html
Ankara’nın yüksek semtleri dün gece ve bu sabah ilk kar yağışını aldı. 850’de sıfır girmese de genel olarak 1.100 mt ve üstü kar gördü. Oran, Bilkent gibi semtlerde araba üstlerinde ve toprak – çim üzerinde kısa süreli son derece ince bir örtü oluştu.
Önümüzdeki birkaç gün için sonunda eski GFS de yeni GFS ve ECMWF’nin ısrarına uyarak soğuma verdi. Ankara 24 – 25 Kasım için diyagram ortalamasında tam mutabakat ile 850 hPa’da -4 dereceyi yakalasa da, en ufak yağış görünmüyor.
Bu gelen sistemde Erdemli olarak kısmetimize 14 kg yağış düştü.1400 rakımlı yayla köylerinden kar haberleri gelmeye başladı.
ISI ADALARI VE ŞEHİRLEŞME


Şehirler kırsal alanlara nazaran her zaman daha sıcak olurlar ama küresel ısınma sonucunda şehir ısı adaları daha yüksek boyutlara ulaşmaktadır. Gelecekte ,kentleşme ve iklim değişikliğinin sonuçları insan sağlığını tehdit seviyesine ulaşması ve enerji kaynaklarına daha fazla ihtiyaç duyulması ve bunun sonucunda ekonomik verimliliği tehlikeye atması beklenmekte.
Isı özellik 33 derece ve üzeri olması durumunda tehlikeli astım atakları, kalp krizleri ve buna bağlı ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır.
Araştırmalar kentlerde daha fazla ağaçlar ve parklar, beyaz çatılar, kentsel planlamaların ancak ısı adalarının etkisini azaltmaya yarayabileceğini göstermekte.
Ancak artan sera gazı emisyonları ve kentsel ısı adaları ve bunlara bağlı olarak önümüzdeki yıllarda daha da yüksek sıcaklık ortalamaları tahmin edilmekte.
Elimden geldiğince kısa özetini geçtim daha fazla bilgi için ; http://www.climatecentral.org/news/urban-heat-islands-threaten-u.s.-health-17919
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. 😀

O 2 metrelik kar şakır şakır eriyecek. 😀 Sel olmasa bari.
Adamlar için sorun yok. Kutup onlara çalışıyor. Başka bölüm için sahne temizlenecek. 😀 Ah şu İzlanda alçakları, gerçi onun da arkasında Amerika var. Biri Atlantik, diğeri Kuzey Pasifik’den arka arkaya geliyor, Pensilvanya’da olgunlaşıp yola çıkıyorlar. 😀 Peş peşe geliyor nefes aldırmıyorlar.
Sel için uyarı vermişler

http://forecast.weather.gov/wwamap/wwatxtget.php?cwa=buf&wwa=flood%20watch
Haritanın sağındaki açıklama ne öyle 😀 Küçük el sanatları danışma, lake effect kar danışma..
Görünüşe göre Pazartesi günü yağmur da olacak. Sel kaçınılmaz gibi duruyor. Ayrıca diyagramı görünce ümitlendim. Aralık ayında sıcak tarafta olacaklar gibi görünüyorlar. Amerika’nın doğu tarafı sıcak olunca genelde biz soğuk oluyoruz. Artık sazı elimize almamız lazım.
Atı alan Üsküdar’ı geçti 🙂
MGM, illere ait uç verileri yayınladığı sayfasında, İstanbul için Sarıyer’deki istasyonunu baz almış. Neden Göztepe’den vazgeçmiş olabilirler?
Şöyle bir not düşmüşler:
“Yukarıdaki tabloda İstanbul’u temsil eden merkez olarak Sarıyer’de yapılan ölçümler kullanılmıştır.”
http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?m=ISTANBUL#sfB
Bence soğukçu paralleller sızmış kuruma o yüzden.
🙂
Göztepe kalmadı ki. Şu an orada gökdelenler var.
Daha önce Göztepe değil Kartal verileri vardı.
Bence, Beyazıt olsa daha isabetli olurdu.
Bugün sistem bu tarafa çalışınca Tuzlalı Semih geldi aklıma. Nerede bu çocuk hiç sesi çıkmıyor?
Buralardayım 🙂 Vakit ayıramıyorum sadece.
Cevap verdiğine göre siteyi epey inceledin. Ya da ctrl+f yapıp ismini arattın. 😀 İyi neyse sağ isen sorun yok. Arada boş mesaj at senin yerine editörler yazar bir şeyler. 😀
4-5 gündür WRF çalışmıyor mu yoksa benim browser’larda falan mı bir sorun var? En son 17’sinde koşmuş olarak görüyorum.
Kendim de ne zamandır bakmadığım için çalışmadığını görmemişim kusura bakmayın. Teknik bir değişiklikten ötürü model duruyormuş. Gerekli müdahaleyi yaptım. Çıktılar 1-2 saate güncellenir.
Çok teşekkürler hocam, elinize sağlık..
Hocam siz neden bakmıyorsunuz? Yoksa modele güveninizi falan mı kaybettiniz? Öyle bir şey varsa söyleyin de bilelim 🙂
Şaka bir yana, benim de meteorolojiye günde ayırdığım ortalama 1 saat içinde kesinlikle başvurduğum modellerden biri.
ECMWF haftalık uzun vadeli tahmini ve CFS, Aralık ayının ikinci haftası için Sibirya Yükseği sinyalleri veriyor.
Vade çok uzun fakat sinyaller hafife alınmayacak cinsten.
Geçmişteki benzer basınç yerleşimleri..
Kesinlikle…Dün diğer sitede ben de yazdım. Klasik 7 ve 12 Aralık salınmları. Diyagramlarda da sinyaller başladı dünden bu yana.
CFS’yi ne zamandan beri dikkate alır olduk ?
Günlük veriler değil bu. Son bilmem kaç çalıştırmanın ortalaması alınarak hesaplanıyor.
O kadar uzun vadede yüksek tutarlılık beklemek de hata olur zaten.
CFS yer seviyesi sıcaklıklarında 20 Aralık’a kadar Moskova civarlarına kadar genelde 0 derece üzeri göstermiş. 20 Aralık civarı soğuk dalgası için Orta Avrupa’yı, Yılbaşı’ndaki çok daha kuvvetli soğuk için Balkanlar, Anadolu ve Kafkaslar’ı işaret ediyor… Daha 30 gün var modeller çok takla atar ama böyle gelirse hayatımda ilk defa yılbaşını karlı geçirmiş olacağım 😀
CFS her sene her ay efsane getirir Burak, sen de bilmiyor değilsin gerçi ama hayali bile güzel biliyorum 🙂
Bir bilim insanına bile hayal kurdurur bu modeller ve uzun yıllar süren karsız kışlar 😉
Bunları kütüphanemde gezerken buldum.


Bu Cfs’nin 5 Şubat 2013’te 14 Mart 2013 için çizdiği senaryo:
Bu da 15 Mart’taki vaziyet. Özellikle İç Anadolu’daki ve Doğu Karadeniz’deki sıcaklıklara dikkat edelim:
Bahsettiğin yılbaşı sistemi bu.

Benim de karlı geçirdiğim tek yılbaşı 2008-2009 kışında olmuştu. O sene de kötü bir kış geçirmiştik. Sadece 24 Aralık-4 Ocak periyodu kışa yakışır bir şekilde geçmişti. Onun dışında hayatım boyunca gördüğüm en sert kışlarda dahi yılbaşlarının karlı geçtiğini hatırlamam.
Ben de hayatımda en fazla 2 – 3 kez yılbaşında kar yağdığını hatırlıyorum. Yılbaşı gecesi kar yağan kışlar sönük geçse de, ilginçtir, 1 ocak günü kar yağan kışlar tarihe geçmiştir. 2000, 2002 gibi.. Bir günün bu kadar fark yaratması çok ilginç..
Günün Haberi:
“30 yıl sürecek karakış kapıda
Küresel ısınma senaryolarına karşı çözüm arayışı sürerken eski NASA çalışanı John L. Casey’nin kitabı kafaları karıştırdı. Casey’nin tezlerine göre önümüzdeki 30 yıl küresel soğuma yaşanacak Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’nde (NASA) bir dönem danışmanlık yapan iklim bilimi uzmanı John L. Casey, yeni kitabında dünyanın bir radikal iklim değişikliğinin eşiğinde olduğunu yazdı.”
John L. Casey’i biraz araştırdım. Casey, 2007 yılından beri bu görüşünü hararetle savunuyor. Hatta “Uzay ve Bilim Araştırma Kuruluşu”nu kurup, bu savını kurumsal bir yapıya dönüştürmüş. Kurum, soğukçuların mabedi olacak kadar, önümüzdeki dönemde bir küresel soğumanın gerçekleşeceğini savunuyor. Bu tezini de önümüzdeki 30 yıllık periyotta solar aktivitenin azalacak olmasına bağlıyor. Buna karşın bilim çevreleri okuyabildiğim kadarıyla adamı pek dikkate almıyorlar, hatta cebini doldurmaya çalışan bir sahtekar olarak niteleyenler bile var. Henüz kitabını okumadım ama duygusal açıdan teorisi bile kulağa hoş geliyor.
İlgilenenler için haber kaynağı: (http://www.milliyet.com.tr/30-yil-surecek-karakis-kapida/dunya/detay/1972828/default.htm)
Uzay ve Bilim Araştırma Kuruluşu Sitesi: (http://www.spaceandscience.net/)
Casey hakkında pek iyi şeyler söylemeyen bir makale: (http://mediamatters.org/blog/2010/05/15/hoft-runs-with-global-cooling-warning-from-scam/164798)
Accuweather Avrupa Kış Tahmini altına yapılan yorumlar..
Bogomir üstat noktayı koymuş, kürekleri hazırlayın diyor 🙂
– Hocam Portekiz??
Ahahah 😀 Bogomir hasta yalnız. Hakam’e durduk yere dalmış.
Lan yoksa Bogamir!!!!!
😀 😀
Bana mı laf çarpıyorsun lan Biyotik 😀 Seni ilaç sektöründen silerim.