Merhaba 5 kasim 2007’nin Anamur’a ait radar goruntusune nerden ulasabilirim? Bu arada dun aksam Antalya Gazipasa ilcesine guzel yagmurlar yagmis . Gulnar’a dolu yagisi olmus. Bu kadar. Iyi gunler.
GFS’de 19 Ekim’de beliren sisteme inanan var mı? Gelir mi yoksa gene çöldeki bir serap gibi yaklaştıkça yok mu olur? Bu da uçup giderse bu sene işimiz iş….
ilikcireyiz sen ılık havaları çok seversin haftaya Pazartesi ve Salı günleri İstanbul’da olacağım. Sana Erdemli’den güneşten yeni çıkmış Akdeniz nemi ile birleşmiş bir hava getireyim,sen de bana Boğaz’ın serin havasından verirsin.Bu kış soğukçu havadelilerinin olacak.
Bir haftadır devam eden pastırma yazının ardından bu sabah mükemmel bir yağmur ve gök gürültüsü ile güne başladık. MGM istasyonu yine yağışı ölçmemiş, TARBİL ise 15.8 kg olarak kaydetmiş. Erdemliler de yağmurla birlikte uzun kollu giysileri çıkarmışlar artık.
Tabii ki o güzellikleri var yanında 40 derece sıcağı da nemi de. Vaktin olursa buyur gel denize de gideriz, balık da tutarız en güzel denize burada sonbaharda girilir.
Tayfun mevsiminin göbeğindeki Japonya’da çok acayip şeyler oluyor. Geçtiğimiz günlerde ülkeyi yıkıp geçen Phanfone (Fanfinfon diyorum ben 😀 ) Tayfunu’ndan sonra şimdi de Vongfong’un Japonya’ya doğru yöneleceği tahmin ediliyormuş. Tokyo, Phanfone Tayfunu sırasında 236 mm yağış almış!
Özellikle büyük şehirlerde yaşayıp bu belgeseli izlemeyen arkadaşların izlemesini tavsiye ediyorum. Neoliberal politikaların İstanbul ekolojisine etkisini ve sadece yapısal gelişmenin bir şey ifade etmediğini anlatan bir belgesel.
Her açıdan gittikçe büyüyen, ne büyümesi ne de nüfus artışı durdurulamayan bir şehir İstanbul. 1980’de yapılan ilk metropolitan planlamasında kentin kaldırabileceği nüfus 5 milyon olarak belirlenmişken bugün İstanbul 15 milyonu aşan nüfusuyla, halen önlemeyen bir artışın ve iştah kabartan yeni uydu kentlerin merkezi konumunda.
Bu belgeselde seyircileri yıkık gecekondu mahallelerinden gökdelenlerin zirvesine, son yılların büyük projesi Marmaray’dan ihale aşamasındaki üçüncü köprü projesine kadar İstanbul’un yeni rant mekanlarını ve tüm bu senaryolar arasına sıkışan kent insanlarını beyaz perdeye taşıyor.
Çok teşekkürler bu paylaşım için. Bu belgeseli herkes ama herkes izlemeli. Özellikle de “3. köprümüzü, kulelerimizi, 3. havaalanımızı çekemiyorlar, kıskanıyorlar, bu çevreci ayakları filan hep dış güçlerin işi!!!1111!!” diyerek insanı kahkahalarla güldüren kesimlere izletmek gerek. Doğayı katlederek, bilimsel raporları satın alarak ya da reddedip kendi raporunu kendi adamlarına hazırlatıp kuleler, yollar, köprüler yapmak medeniyet değildir. Bunu bilmeyenler, bu belgeseli izleyerek uzmanların, akademisyenlerin ağzından dinlesinler bu acı gerçekleri. İstanbul’un sonu çok acı olacak maalesef. Dört nala koşuyoruz o sona doğru.
Yenilikten bu kadar korkmayın. Adı üstünde “Yeni Türkiye” işte. AOÇ karnınızı mı doyuruyordu? Ne oldu birkaç milyon ağaç kesildiyse? Miss gibi sarayımız yükseliyor yerinde işte. Ne oldu İstanbul’un geride kalan tek sulak alanına havaalanı yapıldıysa? Orada yaşayan börtü böcek mi bizi kalkındıracaktı? Ne zararı var orayı kurutmanın? Dubai’de de su falan yok ama bakın ne kadar zengin. Hep eleştirmeyin, arada bir teşekkür edin. Tamam 3. köprü falan derken dünyanın ağacı kesildi ama nankörlük etmeyelim, tam 3 milyar ağaç diktik yerine. Bu ülkede günde 747.000 ağaç dikiliyor, var mı bu organizasyonu yapabilecek birileri dünyada? İlla ekoloji, doğa falan diyorsanız Amazonlar’a, Yeni Gine’ye falan gidin. Zamanında Gökova Termik Santrali için de aynı şeyler söylenmişti. Ama bugün kimsenin sesi çıkıyor mu? Dünyanın en çirkin köşelerinden birisi olan Gökova bu santral ile aynı gelin gibi süslendi.
Maalesef, tüm büyük şehirlerde aynı sorun var. Çare insan nüfusunun azaltılması, artık nüfus önemli değil, nitelikli nüfus gerekiyor. 8 milyon nüfusu var İsrailin, adamlar çölde tarım yapıp dünyaya satıyor bu bile başlı başına yeter, diğer örneklere gerek yok bence.
Ağaç dikmekle orman oluşturamazsınız yalnız. Orman sadece ağaçlar topluluğu değildir. Kendinizi kandırmaktan vazgeçin bence. Devlet kolay olanı seçiyor. İstenirse eğer doğaya, ormanlara zarar vermeden daha makul bir yol bulunabilir, örnekleri de var bir çok ülkede. Ama tabii bizim ülkemizde insana saygı yokken doğaya saygı beklemek saçma olurdu. Bir söz vardı: Doğa insansız yaşar ama insan doğasız yaşayamaz.
Bayramda Makedonya-Ohrid’deydik, Pazar öğle saatlerinden itibaren aralıklarla başlayan yağmur gece sürekli bir hal aldı, Pazartesi akşama kadar genelde orta kuvvette, zaman zaman kuvvetli yağdı… Ne kadar özlemişim böyle yağmuru. Doğa ve şehir de bozulmamış ve harika olunca tadına doyum olmadı doğrusu.
Çok haklısın Ozan abi, ben de para biriktiriyorum yeni yılda belki Prag’a giderim gezmeye, annemler ben doğmadan gitmişler oraya, çok övdüler, şimdi annemle beraber gitme planı yapıyorum, gelecekte de Baykal Gölü hayalim var, çocukluktan beri orayı merak ediyorum. 🙂
Ankara’da yarın MGM tahmini tutar ve en yüksek sıcaklık 23 C olursa eğer, tüm zamanların en sıcak 8 Ekim’i yaşanmış olacak. Santiago artık buradan bir 2014 – 2015 kış tahmini yapar bizlere. 😉
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
8 Ekim gününün rekoru 30,4 derece olarak gözüküyor MGM kayıtlarında. 23 derece bu günler için çok normal bir sıcaklık. Bir yanlışın var.
Yağış yok, SpanK ona üzüldü herhalde. Haklı da. Barajlarımız sadece %22 dolulukta şu an. Hâlâ tehlikedeyiz yani. Eylül’de başlayan yağışlar devam etse, %40’a kadar gelseydi doluluk oranı iyi olurdu bizim için.
Biz de onu diyoruz ya zaten. Sonbahara girdik, nerde bu yağmurlar diyoruz. O yüzden haklı olarak panik yapıyoruz. Çünkü yağışsız günlere yol açan basınç yerleşimleri bir oluştu mu kolay kolay kaybolmuyor.
Geçen yıl hatırlarsanız, GFS çıktıları anormal bozulmalar göstermemişti ki bunu süperlig sonuçlarından da görebiliriz. Bu hafta yaşadığımız bozulma, efsaneler bekleyip de kestaneye dönen seneleri hatırlattı. Çok kısa süre kala tüm senaryoların bu denli alt üst olması, bu yıl da güneyli sıcak hava akımlarının esiri mi olacağız korkusunu yüreklere yerleştirdi bence…
Şimşekleri şöyle bir videoya çekmeye kalkıştığımda neden hızla azalıp sakinleşiyor ki gökyüzü? Sanırım heyecanlı yerinde tadını çıkarmaktan video çekmek aklıma gelmediğinden. 🙂
Antarktika eriyor yerçekimi azalıyor
Uydulardan elde edilen yeni görüntüler, Batı Antarktika’da yaşanan buzul erimesinin çok ciddi bir boyuta ulaştığını gösterdi. Buzul kaybı arttıkça, Dünya’nın yerçekim kuvvetinin de azaldığı belirtildi.
Tebrik ederim çok güzel çalışma. Bence harita ile simgeleri daha kontrast renklerle kullanırsanız daha belirgin hale gelir ve takipçileriniz için takibi daha kolay olur. İyi bayramlar dilerim.
İstanbul’un Sancaktepe’si, Trakya’da Saray ve Lüleburgaz’dan sonra gece en düşük sıcaklık ölçülen istasyon oluyor son birkaç gündür. Kışın sürprizlere gebe. Beğendim orayı.
Bu kış şöyle, ılık ve bol yağışlı geçse on numara olur bölgem için.Hem donmayız,hem bol yagış alırız hem de lodos la yağan lapa lapa kar olur 🙂
Havaaşkı(EREN) (Beypazarı/ANK,682 m)
Özledik seni kış gel artık 🙂
Beypazarı’nda kar bir başka güzeldir…
Commandouz (Bayrampaşa-148 m)
Kasım ayından itibaren bir yarışma iyi gider aslında. Yavaş yavaş kışa da hazırlanırız. Naçizane fikrim, tabi yönetim karar verir, yardım ihtiyacı olursa da ederiz 🙂
Bu sefer yarışma aylık bazda ( her ay) düzenlenirse belki daha iyi olur. Yarışma uzun olunca, özellikle alt sıralardan da kopmalar oldukça, katılım düşüyor.
Güzel fikir, mesela Kasım-Şubat arası 4 ay olarak hesaplarsak ayda bir kere toplamda 4 defa yarışma yapabiliriz. Gerçekten de zevkli olur ya düşündüm de 🙂
18 saattir aralıksız yağıyor, yollar Nil Nehri’ne döndü, ekmek almaya zodyakla gidiyoruz, istasyon hatalı kaydediyor, en az 499 yağmıştır, yazıklar olsun böyle kuruma 🙂
Herkese merhaba..Havadelisi’ni zevkle takip ediyorum.İmkan bulup çok fazla yorum yapamıyorum ne yazık ki..Bu arada şunu belirteyim,yaklaşık bir aydır Hopa’nın verileri MGM’ de güncel değil.Ne kadar yağdığını sanırım tahmin edebilirsiniz 🙂 Hatta an itibarıyla mükemmel yağmur yağıyor.
Hoşgeldiniz, çok iyi ettiniz. Lütfen bundan sonra sistem zamanlarında gözlemlerinizi sık sık paylaşın bizimle. Hopa gibi önemli bir noktada bir muhabirimizin olması çok önemli. 😀 Arhavi son bir haftada 247 mm almış.
Atatürk Havalimanı Meteoroloji İstasyonunda 2014 Eylül ayı toplam yağış miktarı 120,6 mm olarak kaydedildi.
Eski verilere detaylı olarak ulaşamasam da, 2014 Eylül ayı, en kötü ihtimalle son 18 yılın en yağışlısı olarak kayda geçecek muhtemelen. (1996 Eylülünde buna çok yakın değerler var)
Tuhaf bir haber de yıllık toplam yağıştan vereyim. Barajlarımız, bugün itibariyle son sekiz yılın en düşük seviyesinde olsa bile, Atatürk Havalimanı Meteoroloji İstasyonu 1 Ocak – 30 Eylül arası toplam yağış kayıtları baz alındığında 2014 yılı son 4 yılın en yağışlısı olurken, son 14 yıldaki en yağışlı dördüncü yıl olmuş. Yani yaşanılan kuraklık aslında meteorolojik ve tarımsal değil, hidrolojik kuraklık.
Bunu da düzensiz yağış rejimi, baraj havzalarının nispeten daha az yağış alması ve nüfus artışına bağlı olarak her geçen gün artan su ihtiyacı ile açıklayabiliriz herhalde.
Benim bildiğim Santiago böylesine harika istatistikleri paylaştıktan sonra, ayrıca buna bağlı olarak 2014 – 2015 kışı için çıkarımlarda bulunurdu. Sanırım geçen kıştan ağzı yandı ki yoğurdu üfleyerek yiyor. 🙂
Geçen kışın kurak geçeceği belliydi, fakat genel olarak daha soğuk bir kış bekliyorduk, Aralık ayı hariç yanıldık. Avrupa’nın kışına %80-%90 etki eden AO ve NAO’yu doğru bilmemize rağmen ABD’deki sıradışı polar vorteks İzlanda’yı haddinden fazla azdırdı.
Bu sene bu yağış istatistiğini kullanmasam da henüz sizle paylaşmadığım başka şeyler üzerinde çalışıyorum, istatistiksel de olsa sağlam bir kış getireceğiz inşallah 😀
Daha önce de söylemiştim, beklentim iyi ihtimal 2006, kötü ihtimal 2010 gibi bir kış. Yağış bol, sıcaklık kesin değil. Negatif AO ve NAO ihtimali birçok sebepten ötürü bana göre çok yüksek.
İSKİ’nin verilerini incelerseniz durum ortaya çıkıyor, 2010’dan itibaren İstanbul’a verilen su miktarı yıllık ortalama 715 milyon m3’ten, 910 milyon m3’e yükselmiş. Barajlara gelen yıllık ortalama yağış ise son 10 yıl ortalamasına göre 710 milyon m3. Bu durumda yeni su kaynakları bulunmaz ise ya da İstanbul’un iklimi değişip yağışlar artmaz ise, zaten 3-4 sene içinde barajlarda hiç su kalmayacak. Daha İstanbul’a bina yapmaya devam edelim. Nüfusu daha da artıralım ki, bu süre 1-2 yıla insin.
Benim veya toplama çıkarma yapabilen herhangi birinin, İSKİ verilerine bakarak 5 dakikada hesaplayabileceği bu durumu, yöneticilerin görmemesi mümkün müdür?
BDT ülkeleri ve Rusya’daki hava delilerinin toplandığı forum. Burada yazılan çizilen ve paylaşılan verileri sitede paylaşacağım. Aşağıda forumun adresi var. Onlar da bizim gibi güzel bir kış bekliyor. Özellikle Ocak ikinci yarısı ve Şubat ayının tamamının ekstrem koşullarda olacağında hemfikirler. Rusçası olan incelesin. İşlerimden fırsat buldukça tercüme edip paylaşacağım.
“Onlar da bizim gibi güzel bir kış bekliyor. Özellikle Ocak ikinci yarısı ve Şubat ayının tamamının ekstrem koşullarda olacağında hemfikirler. ”
Ahahaha 😀 Acıyarak güldüm. Soğukçu çaresizliği böyle bir şey olsa gerek. Daha Eylül ayından ekstremleri getirmişsiniz. Neye göre Ocak’ın tamamı değil de sadece ikinci yarısı onu merak ettim ben 😀
Be hey Ilıkçıreyiz, sen Alyoşa üstadımızın tahminlerine nasıl dil uzatırsın? Ekaterinburg kara gömülecek, Yakutsk -80 derece olacak! Hodri meydan!
Şaka bir yana merak ettim ben de hakikaten nasıl ve neye dayanarak tahmin ediyorlar… Rusçamız da yok ki, cahiliz… Alfabesini bile bilmiyorum 🙂 Tengizman üstat bir özet yapsa da ana sayfada yayımlasak pek güzel olur.
Yeter derecede Rusça biliyorum. Fırsat bulunca özet geçerim.. Adının sonu “a” ile biten forum katılımcıları ile Odnoklassniki ve Vkondakte gibi ortamlarda “hararetli”, detaylı hava analizleri yapmanızı tavsiye ederim.
Aslında bizden çok farklı değil. Aklı başında olanlar henüz kış tahmini için erken olduğunu belirtiyor. Bolca siyasi mesaj var. Rus dış politikasına, hak ve özgürlüklere atıfta bulunuluyor. Biz nasıl ABD kışının bize etkilerini konuşuyorsak, onlar da Japonya kışının nasıl geçtiğine bağlı olarak kendilerine etkilerini tartışıyorlar. Elbette Avrupa’da ılık havalar yaşanması onlara soğuk havalar olarak yansıyor. Devasa bir coğrafya söz konusu olduğundan “bu kış sert – ılık geçecek” tarzı yorumlar olanaklı değil. Sibirya, Urallar, Avrupa tarafı, Kafkaslar, Kutup bölgeleri, Pasifik kıyıları gibi ayrı başlıklar var. Moskova aynı bizim İstanbul gibi en kalabalık başlık.
Şaka, maka bu forum beni çok sardı. Bitki örtüsü ve doğa gözlemleri içeren bir başlık var mesela. 5 Eylül’den bu yana tüm bölgelerden rapor geliyor. Hangi ağaç ne kadar yaprak döktü, yaprakları sarardı gibi. Hangi meyveler bu sonbaharda bol ve erken olgunlaştı..
Ayrıca aynı bizim yaptığımız gibi bir yarışma var. 4 ayrı istasyon üzerinden tahmin yapıyorsun. 1 derece ile elenenlerin ağlaması falan… 🙂
Aslında ne kadar gereksiz bir forum bunlarınki.. – 40 olmaz – 30 olur. 1 metre değil, bilemedin 95 cm kar olur. Artık neyi tahmin edecekler, neyi tartışacaklarsa.. Bırak Sibirya’yı ekim ilk yarısında Ural bölgesinde 1 metreye yakın kar, – 15 derece gördüm. Kaldı ki Urallar Sibirya’ya göre kıyaslanamayacak kadar ılıman. Bir tek Kafkaslar bize benzer. Kırım için de ayrı başlık açılmış. İlhak sonrasında mı, eskiden mi vardı bilemiyorum. 😦
Ben de biraz göz attım, kar kovalıyorlar bunlar da bizim gibi. 2013 Mart siklonu vardı Kiev’i kara gömen, baya tartışmışlar. Hatta bazıları “abartmayın ya 50 cm ancak olur” filan gibi şeyler yazmış, Google Translate ile çevirdim 🙂
Rusların forumuna üye olup içlerine sızacağım ve bilgileri burada paylaşacağım 🙂 Şaka bir yana dikkatimi çeken, bilimsel verilerle tabiatta yaşanan gelişmeleri harmanlayıp yorumlayan kişi sayısı az değil.Ayrıca denizlerdeki durum ve kar/buz miktarları üzerine düştükleri konular.Hatta http://meteoclub.ru/index.php?action=vthread&forum=4&topic=3428&page=109 şu adreste hemen hemen günlük olarak buz miktarını paylaşıp tartışıyorlar. Forum biraz düzensiz olduğu için bilgi ve veriler saçma sapan yerlerden çıkıyor.Kurban bayramında 1 günümü burayı ayırıp ciddiye alınacak yorum ve verileri burada özetleyeceğim.
Columbia Üniversitesi’nde görev alan dünyaca ünlü iklimbilimciler, giderek değişen Dünya dengelerine dikkat çekmek amacıyla 2014 takvimi hazırladı. Takvimde her bir ay için ayrı ayrı pozlar veren bilim insanları, hem kendilerini ve çalışmalarını popüler hale getirme, hem de insanların dikkatini iklim bilimine çekmeyi hedefliyorlar. Takvimin yaprakları şu şekilde:
Fotoğraflar İçin: http://www.evrimagaci.org/fotograf/103/5292
İnsanlar, bildiğim kadarıyla 200 yıl civarı yakındır, atmosfere karbondioksit salıyor. Dünyanın iklimi bence hiçbir zaman insan eli ile değişemez. Çevreden büyük etkenler olursa değişiklikler olur sonra tekrar eski haline döner, benim düşüncem böyle.
Biz de bir kavimiz bizim dönemimiz böyle, bizden sonra farklıları gelicek, o zaman fosil yakıt kalmayacak dünyada, o zaman daha farklı bir dünya olucak, zaman hep değişiyor nasıl desem bu dönem böyle, gelecekte daha farklı, ondan sonra daha farklı hep değişiyor dünya üzerindeki insanlar. Geçmişe bakıyorum koskocaman medeniyetler olmuş, şimdi onlara tarih diye bakıyoruz.
Aslında ben de benzer şekilde düşünüyorum. Hatta bu konularda arkadaş arasında kullandığım,”sıkma canını…” ile başlayan bir özlü söz de vardır 🙂 Dünyanın zaman zaman soğuk, zaman zaman sıcak dönemlere, hatta buzul çağlarına girdiği olmuş ve bunlarda insanın hiç bir katkısı yok. Ancak, insanlar yaptıkları bilinçsiz ya da para hırslı hareketlerle sadece iklim değişikliğine değil, sağlığımızı iyice tehdit eden zehirlenmelere de sebep oluyorlar. Dünya’da artık ağır metal olmayan hiç bir deniz kalmadı. Hormonlar, ilaçlar vs. saymakla bitmez. Bu zehirlenmeye sebepler de iklim değişikliğine sebep olanlar ile hemen hemen aynı. Ben işin bu kısmıyla ilgileniyorum. Çünkü bu konu, öyle yüz yıllara, bin yıllara sari bir konu değil. Hepimiz içindeyiz ve her an bizi ya da çoluk çocuğumuzu da birtakım hastalıklar ile kuşatabilir. Örneğin otizm patlamış durumda. Otistik çocuk sayısı katlanarak artıyor ve bu bizim zehirlendiğimizin en açık göstergelerinden biri.
İşte bu düşüncelerle, bu konulara dikkat çeken her türlü aktiviteyi elimden geldiğince destekliyor ve paylaşıyorum.
Hem katılıyorum hem katılmıyorum. İnsan faaliyetlerinin Dünya üzerindeki etkisi kısmen yanardağ patlaması ya da meteor düşmesi gibi. Eyjafjallajökull Yanardağı patladığında çıkardığı karbondioksit miktarı, iptal olan uçak seferleri sırasında çıkacak toplam karbondioksit miktarından daha azdı 🙂 Bu kadar etkinin iklim üzerinde öyle ya da böyle bir etkisi olmalı.
Bugün biraz vaktim vardı, ilk iş mevsimlik hava tahminlerine bakmak oldu ama maalesef tüm mevsimsel tahmin siteleri ılık hatta sıcak bir senaryo vermiş. Yani bu sene de bize hüsran yine bize esmer günler düştü 😉
Ilıkçı Reyiz tarihin en büyük totemcisidir arkadaşlar 😀
http://www.coloradowebcam.net/
Ekimde kar başkadır 🙂
Ekran görüntüsü paylaşmadığınız için bir anlamı olmadı.
Merhaba 5 kasim 2007’nin Anamur’a ait radar goruntusune nerden ulasabilirim? Bu arada dun aksam Antalya Gazipasa ilcesine guzel yagmurlar yagmis . Gulnar’a dolu yagisi olmus. Bu kadar. Iyi gunler.
Az daha konuşaydın, fatura çok yazmaz merak etme. 😀
Sana da iyi günler Soner, sağol sağol.
http://wms.dmi.gov.tr/radarveriistek.aspx
DMİ’nin radar arşivi bu ama 2007’ye kadar geri gitmiyor maalesef.
GFS’de 19 Ekim’de beliren sisteme inanan var mı? Gelir mi yoksa gene çöldeki bir serap gibi yaklaştıkça yok mu olur? Bu da uçup giderse bu sene işimiz iş….
2 senedir yaptığım gözlemlere göre bir grafik hazırladım:
Ahahaha 😀 Çok haklısın. 😀
Reyiz, senin bu kış için tahminin nedir? Meteoroloji camiası sabırsızlıkla bekliyor. 😀
ilikcireis bu kez sanırım kaybeden olacaksın. İki yıl üst üste ılık kış olmaz. En azından geçen seneki kadar yumuşak olmaz. 🙂
ilikcireyiz sen ılık havaları çok seversin haftaya Pazartesi ve Salı günleri İstanbul’da olacağım. Sana Erdemli’den güneşten yeni çıkmış Akdeniz nemi ile birleşmiş bir hava getireyim,sen de bana Boğaz’ın serin havasından verirsin.Bu kış soğukçu havadelilerinin olacak.
Uu beybi 😀

Bir haftadır devam eden pastırma yazının ardından bu sabah mükemmel bir yağmur ve gök gürültüsü ile güne başladık. MGM istasyonu yine yağışı ölçmemiş, TARBİL ise 15.8 kg olarak kaydetmiş. Erdemliler de yağmurla birlikte uzun kollu giysileri çıkarmışlar artık.
Sabah gormustum bulutlari ama Anamur tarafina degil de Kibris’a denize yagdi.
Pastırma yazına devam sonumuz hayır olsun.

Light yaz.
Ne güzel, ben orada yaşasaydım denize giderdim, en sevdiğim şey yüzmek ve aynı zamanda balık tutmak 😀 burada hiçbir eğlence yok arkadaş 😦
Tabii ki o güzellikleri var yanında 40 derece sıcağı da nemi de. Vaktin olursa buyur gel denize de gideriz, balık da tutarız en güzel denize burada sonbaharda girilir.
Ben girdim, deniz de hava da yazdan kalma. Hele hava sıcak mı sıcak, uyunmuyor evde.
Tayfun mevsiminin göbeğindeki Japonya’da çok acayip şeyler oluyor. Geçtiğimiz günlerde ülkeyi yıkıp geçen Phanfone (Fanfinfon diyorum ben 😀 ) Tayfunu’ndan sonra şimdi de Vongfong’un Japonya’ya doğru yöneleceği tahmin ediliyormuş. Tokyo, Phanfone Tayfunu sırasında 236 mm yağış almış!
http://www.accuweather.com/en/weather-news/tokyo-japan-typhoon-phanfone/35131345
Eskişehir’de dün akşam 1 saatlik şimşek gösterisinin ardından 6,4 mm yağış düştü. Hiç hesapta yoktu 🙂
Bu akşam da Beşiktaş’ta yerleri ıslatacak kadar bir yağmur yağdı geçti. Bunlara seviniyoruz artık. 😀
http://n99.org/leonardo-dalessandri/#_
Bir turistin Türkiye konulu kısa film çalışması. Değişik olmuş.
Ayrıca videonun altındaki yorumlara da göz gezdirin bence, ilginç yaklaşımlar var 🙂
Özellikle büyük şehirlerde yaşayıp bu belgeseli izlemeyen arkadaşların izlemesini tavsiye ediyorum. Neoliberal politikaların İstanbul ekolojisine etkisini ve sadece yapısal gelişmenin bir şey ifade etmediğini anlatan bir belgesel.
Her açıdan gittikçe büyüyen, ne büyümesi ne de nüfus artışı durdurulamayan bir şehir İstanbul. 1980’de yapılan ilk metropolitan planlamasında kentin kaldırabileceği nüfus 5 milyon olarak belirlenmişken bugün İstanbul 15 milyonu aşan nüfusuyla, halen önlemeyen bir artışın ve iştah kabartan yeni uydu kentlerin merkezi konumunda.
Bu belgeselde seyircileri yıkık gecekondu mahallelerinden gökdelenlerin zirvesine, son yılların büyük projesi Marmaray’dan ihale aşamasındaki üçüncü köprü projesine kadar İstanbul’un yeni rant mekanlarını ve tüm bu senaryolar arasına sıkışan kent insanlarını beyaz perdeye taşıyor.
Çok teşekkürler bu paylaşım için. Bu belgeseli herkes ama herkes izlemeli. Özellikle de “3. köprümüzü, kulelerimizi, 3. havaalanımızı çekemiyorlar, kıskanıyorlar, bu çevreci ayakları filan hep dış güçlerin işi!!!1111!!” diyerek insanı kahkahalarla güldüren kesimlere izletmek gerek. Doğayı katlederek, bilimsel raporları satın alarak ya da reddedip kendi raporunu kendi adamlarına hazırlatıp kuleler, yollar, köprüler yapmak medeniyet değildir. Bunu bilmeyenler, bu belgeseli izleyerek uzmanların, akademisyenlerin ağzından dinlesinler bu acı gerçekleri. İstanbul’un sonu çok acı olacak maalesef. Dört nala koşuyoruz o sona doğru.
Yenilikten bu kadar korkmayın. Adı üstünde “Yeni Türkiye” işte. AOÇ karnınızı mı doyuruyordu? Ne oldu birkaç milyon ağaç kesildiyse? Miss gibi sarayımız yükseliyor yerinde işte. Ne oldu İstanbul’un geride kalan tek sulak alanına havaalanı yapıldıysa? Orada yaşayan börtü böcek mi bizi kalkındıracaktı? Ne zararı var orayı kurutmanın? Dubai’de de su falan yok ama bakın ne kadar zengin. Hep eleştirmeyin, arada bir teşekkür edin. Tamam 3. köprü falan derken dünyanın ağacı kesildi ama nankörlük etmeyelim, tam 3 milyar ağaç diktik yerine. Bu ülkede günde 747.000 ağaç dikiliyor, var mı bu organizasyonu yapabilecek birileri dünyada? İlla ekoloji, doğa falan diyorsanız Amazonlar’a, Yeni Gine’ye falan gidin. Zamanında Gökova Termik Santrali için de aynı şeyler söylenmişti. Ama bugün kimsenin sesi çıkıyor mu? Dünyanın en çirkin köşelerinden birisi olan Gökova bu santral ile aynı gelin gibi süslendi.
Maalesef, tüm büyük şehirlerde aynı sorun var. Çare insan nüfusunun azaltılması, artık nüfus önemli değil, nitelikli nüfus gerekiyor. 8 milyon nüfusu var İsrailin, adamlar çölde tarım yapıp dünyaya satıyor bu bile başlı başına yeter, diğer örneklere gerek yok bence.
Ağaç dikmekle orman oluşturamazsınız yalnız. Orman sadece ağaçlar topluluğu değildir. Kendinizi kandırmaktan vazgeçin bence. Devlet kolay olanı seçiyor. İstenirse eğer doğaya, ormanlara zarar vermeden daha makul bir yol bulunabilir, örnekleri de var bir çok ülkede. Ama tabii bizim ülkemizde insana saygı yokken doğaya saygı beklemek saçma olurdu. Bir söz vardı: Doğa insansız yaşar ama insan doğasız yaşayamaz.
Ama 3 milyar ağaç diktik. Biz orman oluşturmayı da iyi biliriz.
Çok güzel
Bayramda Makedonya-Ohrid’deydik, Pazar öğle saatlerinden itibaren aralıklarla başlayan yağmur gece sürekli bir hal aldı, Pazartesi akşama kadar genelde orta kuvvette, zaman zaman kuvvetli yağdı… Ne kadar özlemişim böyle yağmuru. Doğa ve şehir de bozulmamış ve harika olunca tadına doyum olmadı doğrusu.
Ozan abi, orada tanıdıklarınız mı var? Yoksa öylesine mi gittiniz? Ne güzel yerler insan keşke öyle yerlerde yaşayabilse 😦
Gezmeye gittik, tanıdık yok. Türkiye de bir zamanlar böyle güzeldi. Ama artık kalkındık biliyorsun. Onun için her yeri b.k götürüyor.
Çok haklısın Ozan abi, ben de para biriktiriyorum yeni yılda belki Prag’a giderim gezmeye, annemler ben doğmadan gitmişler oraya, çok övdüler, şimdi annemle beraber gitme planı yapıyorum, gelecekte de Baykal Gölü hayalim var, çocukluktan beri orayı merak ediyorum. 🙂
Yine Batı’nın, batılın peşindesiniz….
Hö? 😀
Rahmetli babaannemin memleketi. Yugoslavya zamanında bir kere, Makedonya olduktan sonra da iki kez gittim..
Çanakkale’nin güney sahilleri gece sağlam yağış aldı; civarda yağmur halen devam ediyor. MGM tatile devam, insan hiç olmazsa sabah raporunu günceller.
Buralar, yazın daha hareketliydi. 😀
NASA, uzay istasyonundaki astronotların çalışmasını zaman zaman canlı yayınlıyor. Şu anda da (19:30) yayın var. Meraklısına …
http://www.nasa.gov/multimedia/nasatv/index.html#.VDQSlxZciAk
Ankara’da yarın MGM tahmini tutar ve en yüksek sıcaklık 23 C olursa eğer, tüm zamanların en sıcak 8 Ekim’i yaşanmış olacak. Santiago artık buradan bir 2014 – 2015 kış tahmini yapar bizlere. 😉
8 Ekim gününün rekoru 30,4 derece olarak gözüküyor MGM kayıtlarında. 23 derece bu günler için çok normal bir sıcaklık. Bir yanlışın var.
Bana da öyle geldi.
Sanırım uç değerlerde yanlışlıkla “ortalama” en yüksek sıcaklığa baktım. Özür..
“Sıcak Ekim, Soğuk Kış Mı Demek?”
Soğuk ekim, soğuk kasım, sıcak kasım… soğuk kışla ilişkilendirmediğiniz bir bu kaldı galiba ahahaha 😀
Ekim ayı, kocaman bir hiç olacak gibi gözüküyor. 😦
Bu diyagrama göre Ekim ayı tamamen mevsim normallerinde geçiyor – geçecek gibi görünüyor. Bundan kötü bir durum çıkartamayız.
Yağış yok, SpanK ona üzüldü herhalde. Haklı da. Barajlarımız sadece %22 dolulukta şu an. Hâlâ tehlikedeyiz yani. Eylül’de başlayan yağışlar devam etse, %40’a kadar gelseydi doluluk oranı iyi olurdu bizim için.
Ben sorunu göremedim. Yaz mevsimine değil daha sonbahara girdik. Daha sonbahar yağışları, kış yağışları, bahar yağışları var. Neden panik yapıyoruz?
Biz de onu diyoruz ya zaten. Sonbahara girdik, nerde bu yağmurlar diyoruz. O yüzden haklı olarak panik yapıyoruz. Çünkü yağışsız günlere yol açan basınç yerleşimleri bir oluştu mu kolay kolay kaybolmuyor.
Ben yağış yok diye üzüldüm, isterse 30 derece olsun ama yağmur olsun. 😦
Geçen yıl hatırlarsanız, GFS çıktıları anormal bozulmalar göstermemişti ki bunu süperlig sonuçlarından da görebiliriz. Bu hafta yaşadığımız bozulma, efsaneler bekleyip de kestaneye dönen seneleri hatırlattı. Çok kısa süre kala tüm senaryoların bu denli alt üst olması, bu yıl da güneyli sıcak hava akımlarının esiri mi olacağız korkusunu yüreklere yerleştirdi bence…
“DISRUPTION” – a film by KELLY NYKS & JARED P. SCOTT from Watch Disruption on Vimeo.
Belgeselin Türkçe altyazısı da mevcut.
Evet alt yazı CC seçeneğinde.
GFS 48 saat sonrasını nasıl da bozmuş böyle? 360 derece dönüp son iki çalıştırmada sıcağa dönmüş. Çok ilginç.
Çok sıkıcı havalar 😦 havalar böyle olunca depresyona giriyorum 😀
Hans ❤
New York’ta kar fırtınası (1888) @HistoryInPics’den alıntıdır
Tüm arkadaşlarımın kurban bayramını kutlarım.Gönlünüze göre olsun bayram havanız 🙂
Şimşekleri şöyle bir videoya çekmeye kalkıştığımda neden hızla azalıp sakinleşiyor ki gökyüzü? Sanırım heyecanlı yerinde tadını çıkarmaktan video çekmek aklıma gelmediğinden. 🙂
Forumda, fırtına öncesi sessizlik hakim. 😀
Tatsız bir ekim sistemi. Kar yok bir şey yok. Bu olacağına yağış olsun.
Hocam biz Ankaralılar olarak sürpriz bir ekim sistemine hazırız. 😀
Galiba ekim ayı, eylül ayı gibi hareketli geçmeyecek.
Malum bölgede her türlü ses karışmış durumda.

Antarktika eriyor yerçekimi azalıyor
Uydulardan elde edilen yeni görüntüler, Batı Antarktika’da yaşanan buzul erimesinin çok ciddi bir boyuta ulaştığını gösterdi. Buzul kaybı arttıkça, Dünya’nın yerçekim kuvvetinin de azaldığı belirtildi.
Devamı > http://www.milliyet.com.tr/yercekimi-azaliyor/dunya/detay/1949299/default.htm
Bana neden eksi veriyorsunuz ? Haberi ben yapmadım ki. 😀
Sabah sabah modeller bir anda sıcağa dönmüş.
Öğlene ya da akşam güncellemesinde Gfs tekrar soğuk senaryoyu getirecektir.
Hans’ın dayı oğlunu bulduk 🙂
Bayram sonu Ekim “efsanesi ” olur mu ki 🙂
Sayın hava delileri elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştım. Bundan sonra üç günde bir güncellemeyi düşünüyorum.
Tebrik ederim çok güzel çalışma. Bence harita ile simgeleri daha kontrast renklerle kullanırsanız daha belirgin hale gelir ve takipçileriniz için takibi daha kolay olur. İyi bayramlar dilerim.
İstanbul’un Sancaktepe’si, Trakya’da Saray ve Lüleburgaz’dan sonra gece en düşük sıcaklık ölçülen istasyon oluyor son birkaç gündür. Kışın sürprizlere gebe. Beğendim orayı.
2012-2013 kışında zeminin karlı, havanın açık olduğu bir gecede -9 olmuştu orası
2014 Eylül ayı sıcaklık anomalisi
2014 Eylül ayı son bir haftadaki sıcaklık anomalisi
Bu diyagram Mehmet Can’ı duygulandırır. 😀
Harika. 😀
Harika derken; soğuk ve kurak?
Kurak olmaz, DEY olur bence.
İstanbul’a DEY olsun gerisi ne olursa olsun yani? Bence de harika.
Bu kış şöyle, ılık ve bol yağışlı geçse on numara olur bölgem için.Hem donmayız,hem bol yagış alırız hem de lodos la yağan lapa lapa kar olur 🙂
Özledik seni kış gel artık 🙂

Beypazarı’nda kar bir başka güzeldir…
Kasım ayından itibaren bir yarışma iyi gider aslında. Yavaş yavaş kışa da hazırlanırız. Naçizane fikrim, tabi yönetim karar verir, yardım ihtiyacı olursa da ederiz 🙂
Hazırlıklara başlayalım o zaman 🙂
Tamam başlayalım 🙂 Ama Havadelisi pek hevesli değil sanırım 😀
Yükü alırız ondan, problem değil.
Hevesliyim hevesli olmasına ama iş yükünü alacak vaktim hiç yok.
Kim düzenleyecek? 🙂 Katılırım.
Ağır yükü ben çekerim, Oğuz da yardımcı olur 🙂
Tamamdır o zaman, ne zaman başlayalım, Kasım uygun mudur?
Havaların durumuna göre netleştiririz, Ekim sonu Kasım başı da uygun gibi..
Geçen sene katılmamıştım, bu sene de katılmayacağım. Hıh 😀
Bu sefer yarışma aylık bazda ( her ay) düzenlenirse belki daha iyi olur. Yarışma uzun olunca, özellikle alt sıralardan da kopmalar oldukça, katılım düşüyor.
Katıldım.
Güzel fikir, mesela Kasım-Şubat arası 4 ay olarak hesaplarsak ayda bir kere toplamda 4 defa yarışma yapabiliriz. Gerçekten de zevkli olur ya düşündüm de 🙂
İstanbul Göztepe Meteoroloji İstasyonu kayıtlarına göre son 90 yılın en soğuk Ekim ayının başlangıcı.. (Aylık ortalama 10,2 derece)
2014 Ekim ayının başlangıcı
Totem bizim işimiz 🙂
Arkadaşlar müjde, hava durumunu an an takip edebileceğiz 😀
http://www.haberler.com/nigde-ve-ilcelerine-insansiz-meteoroloji-sistemi-6536611-haberi/
İşte bunlar hep dilekçelerimin sonucu 😀
Bir de sürekli çalıştırabilseler, ölü yatırım olmasa, iki gün çalışıp 5 gün takılı kalmasa.
Semih koş Tuzla’da sel var.

Sanırım istasyon denize uçmuş 😀
Böyle bir yağış olsa Semih’in vereceği tepki:
18 saattir aralıksız yağıyor, yollar Nil Nehri’ne döndü, ekmek almaya zodyakla gidiyoruz, istasyon hatalı kaydediyor, en az 499 yağmıştır, yazıklar olsun böyle kuruma 🙂
SpanK’ın vereceği tepki: “Silecekler yetişmiyordu!” 😀
“Ömrüm boyunca hiç böyle yağdığını görmemiştim.” 😀
Herkese merhaba..Havadelisi’ni zevkle takip ediyorum.İmkan bulup çok fazla yorum yapamıyorum ne yazık ki..Bu arada şunu belirteyim,yaklaşık bir aydır Hopa’nın verileri MGM’ de güncel değil.Ne kadar yağdığını sanırım tahmin edebilirsiniz 🙂 Hatta an itibarıyla mükemmel yağmur yağıyor.
Hoşgeldiniz, çok iyi ettiniz. Lütfen bundan sonra sistem zamanlarında gözlemlerinizi sık sık paylaşın bizimle. Hopa gibi önemli bir noktada bir muhabirimizin olması çok önemli. 😀 Arhavi son bir haftada 247 mm almış.
Atatürk Havalimanı Meteoroloji İstasyonunda 2014 Eylül ayı toplam yağış miktarı 120,6 mm olarak kaydedildi.
Eski verilere detaylı olarak ulaşamasam da, 2014 Eylül ayı, en kötü ihtimalle son 18 yılın en yağışlısı olarak kayda geçecek muhtemelen. (1996 Eylülünde buna çok yakın değerler var)
Tuhaf bir haber de yıllık toplam yağıştan vereyim. Barajlarımız, bugün itibariyle son sekiz yılın en düşük seviyesinde olsa bile, Atatürk Havalimanı Meteoroloji İstasyonu 1 Ocak – 30 Eylül arası toplam yağış kayıtları baz alındığında 2014 yılı son 4 yılın en yağışlısı olurken, son 14 yıldaki en yağışlı dördüncü yıl olmuş. Yani yaşanılan kuraklık aslında meteorolojik ve tarımsal değil, hidrolojik kuraklık.
Bunu da düzensiz yağış rejimi, baraj havzalarının nispeten daha az yağış alması ve nüfus artışına bağlı olarak her geçen gün artan su ihtiyacı ile açıklayabiliriz herhalde.
Benim bildiğim Santiago böylesine harika istatistikleri paylaştıktan sonra, ayrıca buna bağlı olarak 2014 – 2015 kışı için çıkarımlarda bulunurdu. Sanırım geçen kıştan ağzı yandı ki yoğurdu üfleyerek yiyor. 🙂
Geçen kışın kurak geçeceği belliydi, fakat genel olarak daha soğuk bir kış bekliyorduk, Aralık ayı hariç yanıldık. Avrupa’nın kışına %80-%90 etki eden AO ve NAO’yu doğru bilmemize rağmen ABD’deki sıradışı polar vorteks İzlanda’yı haddinden fazla azdırdı.
Bu sene bu yağış istatistiğini kullanmasam da henüz sizle paylaşmadığım başka şeyler üzerinde çalışıyorum, istatistiksel de olsa sağlam bir kış getireceğiz inşallah 😀
Daha önce de söylemiştim, beklentim iyi ihtimal 2006, kötü ihtimal 2010 gibi bir kış. Yağış bol, sıcaklık kesin değil. Negatif AO ve NAO ihtimali birçok sebepten ötürü bana göre çok yüksek.
Hocam sen kışa noktayı koymuşsun bile çoktan. Negatif pattern : Bol yağışlı, lodoslu, ılık kış. 😦
Aşırı negatif dediğin gibi olur, bir de bunun hafif negatifi ve dalgalı seyri var 🙂
İSKİ’nin verilerini incelerseniz durum ortaya çıkıyor, 2010’dan itibaren İstanbul’a verilen su miktarı yıllık ortalama 715 milyon m3’ten, 910 milyon m3’e yükselmiş. Barajlara gelen yıllık ortalama yağış ise son 10 yıl ortalamasına göre 710 milyon m3. Bu durumda yeni su kaynakları bulunmaz ise ya da İstanbul’un iklimi değişip yağışlar artmaz ise, zaten 3-4 sene içinde barajlarda hiç su kalmayacak. Daha İstanbul’a bina yapmaya devam edelim. Nüfusu daha da artıralım ki, bu süre 1-2 yıla insin.
Benim veya toplama çıkarma yapabilen herhangi birinin, İSKİ verilerine bakarak 5 dakikada hesaplayabileceği bu durumu, yöneticilerin görmemesi mümkün müdür?
Mümkün değil tabii ki, hepsi farkında.
BDT ülkeleri ve Rusya’daki hava delilerinin toplandığı forum. Burada yazılan çizilen ve paylaşılan verileri sitede paylaşacağım. Aşağıda forumun adresi var. Onlar da bizim gibi güzel bir kış bekliyor. Özellikle Ocak ikinci yarısı ve Şubat ayının tamamının ekstrem koşullarda olacağında hemfikirler. Rusçası olan incelesin. İşlerimden fırsat buldukça tercüme edip paylaşacağım.
http://meteoclub.ru/
Igor üstada selam, Sibirya’ya devam 🙂
“Onlar da bizim gibi güzel bir kış bekliyor. Özellikle Ocak ikinci yarısı ve Şubat ayının tamamının ekstrem koşullarda olacağında hemfikirler. ”
Ahahaha 😀 Acıyarak güldüm. Soğukçu çaresizliği böyle bir şey olsa gerek. Daha Eylül ayından ekstremleri getirmişsiniz. Neye göre Ocak’ın tamamı değil de sadece ikinci yarısı onu merak ettim ben 😀
Be hey Ilıkçıreyiz, sen Alyoşa üstadımızın tahminlerine nasıl dil uzatırsın? Ekaterinburg kara gömülecek, Yakutsk -80 derece olacak! Hodri meydan!
Şaka bir yana merak ettim ben de hakikaten nasıl ve neye dayanarak tahmin ediyorlar… Rusçamız da yok ki, cahiliz… Alfabesini bile bilmiyorum 🙂 Tengizman üstat bir özet yapsa da ana sayfada yayımlasak pek güzel olur.
Yeter derecede Rusça biliyorum. Fırsat bulunca özet geçerim.. Adının sonu “a” ile biten forum katılımcıları ile Odnoklassniki ve Vkondakte gibi ortamlarda “hararetli”, detaylı hava analizleri yapmanızı tavsiye ederim.
😀
Aslında bizden çok farklı değil. Aklı başında olanlar henüz kış tahmini için erken olduğunu belirtiyor. Bolca siyasi mesaj var. Rus dış politikasına, hak ve özgürlüklere atıfta bulunuluyor. Biz nasıl ABD kışının bize etkilerini konuşuyorsak, onlar da Japonya kışının nasıl geçtiğine bağlı olarak kendilerine etkilerini tartışıyorlar. Elbette Avrupa’da ılık havalar yaşanması onlara soğuk havalar olarak yansıyor. Devasa bir coğrafya söz konusu olduğundan “bu kış sert – ılık geçecek” tarzı yorumlar olanaklı değil. Sibirya, Urallar, Avrupa tarafı, Kafkaslar, Kutup bölgeleri, Pasifik kıyıları gibi ayrı başlıklar var. Moskova aynı bizim İstanbul gibi en kalabalık başlık.
Hep Moskova hep Moskova, biraz da Ekaterinburg’dan bahsedin yahu, Rusya Moskova’dan ibaret değil 🙂
Şaka, maka bu forum beni çok sardı. Bitki örtüsü ve doğa gözlemleri içeren bir başlık var mesela. 5 Eylül’den bu yana tüm bölgelerden rapor geliyor. Hangi ağaç ne kadar yaprak döktü, yaprakları sarardı gibi. Hangi meyveler bu sonbaharda bol ve erken olgunlaştı..
Ayrıca aynı bizim yaptığımız gibi bir yarışma var. 4 ayrı istasyon üzerinden tahmin yapıyorsun. 1 derece ile elenenlerin ağlaması falan… 🙂
Hocam bize tahmin maçı al istersen onlarla, ilk maç Vnukova’da, rövanş AHL’de olsun 🙂
Aslında ne kadar gereksiz bir forum bunlarınki.. – 40 olmaz – 30 olur. 1 metre değil, bilemedin 95 cm kar olur. Artık neyi tahmin edecekler, neyi tartışacaklarsa.. Bırak Sibirya’yı ekim ilk yarısında Ural bölgesinde 1 metreye yakın kar, – 15 derece gördüm. Kaldı ki Urallar Sibirya’ya göre kıyaslanamayacak kadar ılıman. Bir tek Kafkaslar bize benzer. Kırım için de ayrı başlık açılmış. İlhak sonrasında mı, eskiden mi vardı bilemiyorum. 😦
Ben de biraz göz attım, kar kovalıyorlar bunlar da bizim gibi. 2013 Mart siklonu vardı Kiev’i kara gömen, baya tartışmışlar. Hatta bazıları “abartmayın ya 50 cm ancak olur” filan gibi şeyler yazmış, Google Translate ile çevirdim 🙂
Rusların forumuna üye olup içlerine sızacağım ve bilgileri burada paylaşacağım 🙂 Şaka bir yana dikkatimi çeken, bilimsel verilerle tabiatta yaşanan gelişmeleri harmanlayıp yorumlayan kişi sayısı az değil.Ayrıca denizlerdeki durum ve kar/buz miktarları üzerine düştükleri konular.Hatta http://meteoclub.ru/index.php?action=vthread&forum=4&topic=3428&page=109 şu adreste hemen hemen günlük olarak buz miktarını paylaşıp tartışıyorlar. Forum biraz düzensiz olduğu için bilgi ve veriler saçma sapan yerlerden çıkıyor.Kurban bayramında 1 günümü burayı ayırıp ciddiye alınacak yorum ve verileri burada özetleyeceğim.
İklimbilimcilerden 2014 Takvimi!
Columbia Üniversitesi’nde görev alan dünyaca ünlü iklimbilimciler, giderek değişen Dünya dengelerine dikkat çekmek amacıyla 2014 takvimi hazırladı. Takvimde her bir ay için ayrı ayrı pozlar veren bilim insanları, hem kendilerini ve çalışmalarını popüler hale getirme, hem de insanların dikkatini iklim bilimine çekmeyi hedefliyorlar. Takvimin yaprakları şu şekilde:
Fotoğraflar İçin: http://www.evrimagaci.org/fotograf/103/5292
İnsanlar, bildiğim kadarıyla 200 yıl civarı yakındır, atmosfere karbondioksit salıyor. Dünyanın iklimi bence hiçbir zaman insan eli ile değişemez. Çevreden büyük etkenler olursa değişiklikler olur sonra tekrar eski haline döner, benim düşüncem böyle.
Biz de bir kavimiz bizim dönemimiz böyle, bizden sonra farklıları gelicek, o zaman fosil yakıt kalmayacak dünyada, o zaman daha farklı bir dünya olucak, zaman hep değişiyor nasıl desem bu dönem böyle, gelecekte daha farklı, ondan sonra daha farklı hep değişiyor dünya üzerindeki insanlar. Geçmişe bakıyorum koskocaman medeniyetler olmuş, şimdi onlara tarih diye bakıyoruz.
Aslında ben de benzer şekilde düşünüyorum. Hatta bu konularda arkadaş arasında kullandığım,”sıkma canını…” ile başlayan bir özlü söz de vardır 🙂 Dünyanın zaman zaman soğuk, zaman zaman sıcak dönemlere, hatta buzul çağlarına girdiği olmuş ve bunlarda insanın hiç bir katkısı yok. Ancak, insanlar yaptıkları bilinçsiz ya da para hırslı hareketlerle sadece iklim değişikliğine değil, sağlığımızı iyice tehdit eden zehirlenmelere de sebep oluyorlar. Dünya’da artık ağır metal olmayan hiç bir deniz kalmadı. Hormonlar, ilaçlar vs. saymakla bitmez. Bu zehirlenmeye sebepler de iklim değişikliğine sebep olanlar ile hemen hemen aynı. Ben işin bu kısmıyla ilgileniyorum. Çünkü bu konu, öyle yüz yıllara, bin yıllara sari bir konu değil. Hepimiz içindeyiz ve her an bizi ya da çoluk çocuğumuzu da birtakım hastalıklar ile kuşatabilir. Örneğin otizm patlamış durumda. Otistik çocuk sayısı katlanarak artıyor ve bu bizim zehirlendiğimizin en açık göstergelerinden biri.
İşte bu düşüncelerle, bu konulara dikkat çeken her türlü aktiviteyi elimden geldiğince destekliyor ve paylaşıyorum.
Hem katılıyorum hem katılmıyorum. İnsan faaliyetlerinin Dünya üzerindeki etkisi kısmen yanardağ patlaması ya da meteor düşmesi gibi. Eyjafjallajökull Yanardağı patladığında çıkardığı karbondioksit miktarı, iptal olan uçak seferleri sırasında çıkacak toplam karbondioksit miktarından daha azdı 🙂 Bu kadar etkinin iklim üzerinde öyle ya da böyle bir etkisi olmalı.
http://www.informationisbeautiful.net/2010/planes-or-volcano/
Japonya’da yanardağ patlamış, yaralılar falan varmış.. Patlamanın videosu da var aşağıda..
http://www.japantoday.com/category/national/view/volcano-erupts-in-central-japan-several-injured-aircraft-diverted
Piroklastik akıntı o sanırım çok tehlikeli
Japonya’da volkan patlaması: 30 dağcı öldü.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/27289653.asp
Bugün biraz vaktim vardı, ilk iş mevsimlik hava tahminlerine bakmak oldu ama maalesef tüm mevsimsel tahmin siteleri ılık hatta sıcak bir senaryo vermiş. Yani bu sene de bize hüsran yine bize esmer günler düştü 😉
Mevsimlik tahmin için daha erken acele etmemek lazım.
http://www.haber53.com/camlihemsin-e-yilin-ilk-kari-yagdi_d96286.html
http://www.mgm.gov.tr/tahmin/uyari-goster.aspx?sN=14010345y
Bastardi Abi biz de aynı şeylerden şikayetçiyiz.. 😉 https://pbs.twimg.com/media/BydJhpvIMAA89iM.jpg:large
Sistem yazısı ana sayfada, yorumlarınızı oraya alalım… Teşekkürler.
Çok abartı gördüm de, bu kadarını ilk defa görüyorum 🙂
3 harflilerden korkacaksın ^_^
İnşallah sistem İstanbul’da patlar. Son 2 sistemde beklediğimiz yağmuru alamadık.
Ben seni tanıdım tanıyalı istediğin yağmuru alamıyorsun ki zaten 🙂 50 de yağsa 100 de yağsa kesmiyor seni.
Gerçek hava delisi SpanK 🙂