Bu arada 2 gündür 00Z çıktılarında GFS, Ankara ve Niğde’ye bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Ankara ve Niğde 00Z çıktıları kalp spazmına neden olabilir. 🙂
Ankara’da şu an için yağmur biraz hafiflese de demin gürültülü bir şimşek çaktı. Sevindim bu duruma. Bahar sezonunda havaların böyle olmasını diliyorum.
Bundan sonra birazdabiraz da memleketimizi tanıtım amaçlı doğası ve iklimi ile ilgili fotoğrafları buraya yüklemek istiyorum. Tanıdıkça merak edenler belki yolunu değiştirebilirler……
Küre, İnebolu arasında bir teleferik hattı olduğunu biliyor muydunuz ? Bakır madenini İnebolu limanına taşımak için yapılan bu hat günümüzde maalesef kullanılmamaktadır.
Çocukken her sene İnebolu’daki köyümüze gider tatilimizi orada geçirirdik. Denizi gören tepelerden birinde yer alırdı köyümüz. Dedem yağmurun geldiğini sadece çok uzaklarda gözüken denize bakarak anlar “Deniz kabardı yine” diyerek rüzgarın durumuna da bakarak yağışın ne zaman geleceğini söylerdi.
2014 Ocak sonu zorlukla hafif soğuk bir sistemi yakalayan İnebolu’nun yükseklerinde çekilmiş birkaç fotoğraf.
Son olarak bu sezonun tek sağlam sistemi olan Aralık 2013 sisteminden fotoğraflar..
Adana’da rekor sıcaklık! 14.50’de ölçülen 25.4 derece sıcaklık ile 25.0 derecelik uzun yıllar Şubat ayı rekoru kırılmış oldu. Ocak ayında 26.5 derece ölçülmüş olsa da bugün için Şubat rekoru kırılmış oldu.
26.5 derecelik kış rekorunun kırılmasına da ramak kalmış. Hal böyle olunca Adana’da klasik muhabbetler de başladı. Şubat böyleyse Ağustos ayında ne olacak halimiz diye sormaya başladılar. Sanki kış sıcak geçince yazın kıyamet kopacakmış gibi. Sıcaklık bugün yükselir yarın düşer de, kuraklık gerçekten ciddi bir tehlike olmaya başladı artık. 😦
Kış rekoru 30.8 derece ile 3 Aralık 2010’da fena hâlde kırıldı. 😦 Kış maksimum rekor sıcaklıklarımız bizden çok daha güneydeki Texas’ı, Florida’yı aratmıyor artık.
Haklısınız. Rekor aralık ayında ölçülmüş ama ben ocak ve şubat aylarını veya zemheri dönemini düşünerek kış rekoru demek istedim. İklimsel olarak haziran ayı tam yaza, aralık ayı ise tam kışa girmiyor. Teferruat bir kenara, gerçekten tarihe geçecek derecede kötü bir kış geçiriyoruz artık umudumuz bahardaki orajlara kaldı.
Arkadaşlar geçenlerde havaturka sitesinde White Fox yeni bir skewt log paylaşmıştı, ama çoluk çocuğun elinde mundar olmasın diye kaynağını vermemişti.Bende ondan sonra araştırdım ama bulamadım, ama sonradan twitter’da Melik Ahmet hocamız aklıma geldi ( çoğumuzda tanıyoruz kendilerini önceleri sitemizde daha sık gözüküyordum ama şimdilerde pek yok, tekrar aramızda görmek isteriz ) sordum kendilerine tereddüt etmeden verdi ufak tefek eksiklerinden sonra MGM’nin sitesinden de erişim sağlanacakmış buyrun link burada http://212.175.180.126/skewt/ sağ üst köşede istediğiniz yere ait 72 saatlik tahmin mevcut , ALORA VE WRF çıktılarına ulaşabilirsin gayet basit ve kullanışlı hadi hayırlı olsun. Kusura bakmayın öğreneli 1 ay geçti ama anca aklıma geldi sizlerle paylaşmak. 🙂
Yakın tarihin en büyük kuraklığı kapıda ve durum giderek kötüleşiyor. Modellerde Mart’ın ortasına kadar yine bir şey görünmüyor. Yazın ortasında barajların kuruyacak olmasını düşünmek bile ürkütüyor insanı. Allah sonumuzu hayır eylesin.
Şu an Maslak’ta yüksek bir binadan Karadeniz’e doğru baktığımda zemine yapışık bulutu net bir şekilde görüyorum. Çok yavaş bir şekilde içeriye (güneye) doğru ilerliyor. Kilyos ve Sarıyer ölçümleri de bunun ipucunu veriyor
Diğer ülkelerde özellikle geceleri yüksüz çalışan rüzgar değirmenlerinin denizlerden yüksekteki barajlara su çıkararak puant vakti kullanmak üzere su biriktirildiğini öğrenmiştim ama Türkiye’de de yapıldığını bilmiyordum. Bir de bu depolama sadece enerji amaçlı idi, su içilemiyordu. Bizde nasıl bir şey yapılıyor acaba?
Arıtma falan yapılmıyor elbette. Bildiğiniz deniz suyu K. Çekmece, B. Çekmece gibi denize yakın barajlara boca ediliyor. Şu an barajlar tam anlamı ile kurumasa da seçim öncesi kesinti olmaması için acele edildi. Tesisatın canına okur haliyle tuzlu su. Sulama amaçlı kullanıldığını ise pek sanmıyorum. Ayrıca şu anda şebeke suyunun ne kadarı, yüzde kaçı tuzlu su bilemiyorum. Su yumuşatma cihazı olmayan tesis ve evler sıkıntı çeker. Bulaşık, çamaşır makineleri yıpranır, temizliği yapılan ürünler kolayca eskir, dişinizi fırçalarken macun bile zor köpürür. Aşırı kireçli su hissi verir. Su sertliğini ölçen kitler var. Genelde büyük tesislerde, yüzme havuzlarında kullanıyoruz. Onunla suyun sertliği ölçülebilir. Ben şu anda bile 20 ve üzeri Fransız sertlik derecesinde sonuç çıkacağını düşünüyorum İstanbul’da ki, normalde 7 – 8 bilemedin her halukarda 15 altındadır. En kötüsü pH değeri çok yüksek olur ki, su da kirlilik ve alkali olduğunu gösterir.
Antibiyotik, eğer bu söyledikleriniz doğru ise, sorun düşündüğümüzden de büyük. Ben, “emin ol” hala da inanmak istemiyorum. Zira bu işin zararları sadece sizin saydıklarınızdan da ibaret değil. B.Çekmece, Terkos gibi İstanbulun denize yakın ve kullanılabilir en önemli iki su kaynağına deniz suyu boşaltılıyorsa, bu göllerdeki doğal yaşamı baştan aşağıya ve geri dönülemez biçimde yok ediyorsunuz anlamı çıkar. Buna bağlı olarak da “bu göllere özgü” bir çok bitki ve hayvan türünün de yaşamı tehlikede demektir. Sorun bu kadarla da kalmaz. Göl çevrelerinde halen kullanılan, binlerce dönüm tarım arazisini de geri dönülemez biçimde kirletiyor, üzerinde tarım yapılamaz hale getiriyor, göl suyunu buralarda kullanılamaz hale getiriyorsunuz da demektir.
Bu çok bilinen bir uygulama. Ben şu anda, bu uygulamanın bilinmediğini gördüğümden çok şaşırmış durumdayım. Elbette Çekmece gölleri yalnızca örnek. Benim bildiğim kadarıyla denizden su ilave edilebilen tüm baraj ve göletlere tuzlu su ilavesi sık sık yapılıyor kurak dönemlerde. Bu yıl ise yaklaşık bir hafta önce başlandı.
Ben zaten baraj işine baştan karşı bir insanım. Kişisel görüşüm nükleer santraldan bile zararlı olduğu yönünde. Bir set – baraj kurduğunuzda doğanın kendi doğal sirkülasyonu önüne set çekiyorsunuz.
Trajikomik olan ise, 20 milyon insanın bir arada yaşadığı – yaşamaya çalıştığı İstanbul’da, bu aşırı nüfus nedeniyle kaynaklar zaten yetmezken, siz daha fazla insanın gelebilmesi için bir havaalanı daha yapıyor, üstelik bunu şehrin en önemli sulak alanları üzerine inşa ediyor, yolunu son kalmış ormanları içinden geçiriyorsunuz.
Uzun yıllar önce Gökova Termik Santralini ilk kez gördüğümde dehşete düşmüştüm. O zamanlar Yunanistan ile aramız kötü olduğundan şöyle bir deyim kullanmıştım; “Yunan hükümetine, Türkiye’nin içine edecek bir noktaya termik santral kurun dense ancak gidip Gökova’da o noktayı bulurdu”… Bu havaalanı meselesine de aynen öyle bakıyorum..
Neden yağış olmadığından çok hükümetin suyu ve elektriği yönetim politikasıyla ilgili konuştular. Ayrıca birkaç profun kendi reklamından başka bir şey konuşulmadı hocam. Greenpeace’den gelen biri vardı. O bile ılımlı konuşmak durumunda kaldı. Bir havadelisinin tat alması imkansızdı o programdan. 😦
Yıl 2014’tü. O yıl Kuzey Kutbu yer değiştirmişti ve Amerikalılar tarihte ender görünen yazı olmayan bir sene geçirmişlerdi. Biz ise kışı olmayan bir yıl ve kuraklıkla mücadele etmiştik.
Mart başı Amerika’nın halini görünce böyle yazmak geldi içimden. 🙂 Ayrıca Obama’nın Mart fotoğrafını da şimdiden merak ediyorum. Kazmalı kürekli olur herhalde. 🙂
Resimdeki yer Alibeyköy’deki su kemeri, hep merak ediyorum kuraklık olunca bu eserin tamamı gözüküyor bu yapıldığı zaman orada su olmamış mı ? Sonradan mı böyle göl olmuş. ?
İstanbul dünkü sisli havadan dolayı yaşayamadığı yüksek sıcaklıkları bugün yaşıyor.
Şu saat itibariyle,
Atatürk meydan : 17.1 derece (Kim demiş Atatürk Meydan ısınmaz diye 🙂
Florya :19.3 derece
Eyüp :19.7 derece
Sarıyer :19.6 derece
Göztepe :16.1 derece
Kumköy:19.2 derece
Şile :21.5 derece (Vay vay vay)
Nostaljik (İstanbul-Ataşehir-180M)
İyi Birbir tahmin yapmıştım Sissis hem sahilleri hem Ben’ibeni vurdu puanlamam düştü 🙂
Rüzgar hızının fazla olması radyasyon sisinin oluşmasını engeller. Adveksiyon sisine herhangi bir etki yapmaz. Rüzgarın fazla olduğu zamanlarda da adveksiyon sisi olabilir. Hatta nemli hava adveksiyonunu artırarak havanın yoğunlaşma sıcaklığını artırır ve sis oluşumunu kolaylaştırır ve sisin daha fazla taşınmasına sebep olur. Adveksiyon sisinin tahmini oldukça kolaydır. Radyasyon sisi gibi zor değildir. Gereken şart yoğunlaşma sıcaklığının SST(deniz suyu sıcaklığı) ile aynı olması veya daha fazla olmasıdır. Bu şart yoğunlaşma sıcaklığının deniz suyu sıcaklığından en fazla 1 derece az olmasına kadar esnetilebilir. İstanbul’da deniz suyu sıcaklığı 7-8 derecelerde.
Yoğunlaşma sıcaklığı da 8 dereceye kadar çıkıyor.
Yani İstanbul’da yoğun sis görülme ihtimali yüksek. 😀
Mehmet, kendilerinden okuduğun ve öğrendiğin kaynaklara referans verirsen herkes yararlanır, teşekkürler.
Bir de, madem bunu tahmin etmek kolaydı, modeller göstermiyor muydu yoğunlaşma sıcaklığını ve deniz suyu sıcaklığını? Kısa vadede 38 puan almışsın maksimum sıcaklıktan 😀
Şiddetli bir rüzgar adveksiyon sisini dağıtmaya yetebilir deniyor şu kaynakta. Bununla birlikte orta şiddette bir rüzgarın da bu sisin oluşması için gerekli şartlardan biri olduğu ifade edilmiş. Basınçla ilişkilendirilmemiş. Dün ise basınç yüksek sayılabilecek düzeydeydi. 1025’e kadar çıktı. Cumartesi günü ise beklenen basınç değeri 1011-1014 arası. Ne yüksek ne de alçak basınç denebilir. Epey sınırda yani. Rüzgar denizden değil karadan esecek. ( AHL için konuşuyorum ) . Boğazda ne olur konusunda kafam karışık ancak AHL ve Gökçen’de sisin etkili olacağını düşünmüyorum bu kez.
“Sisin dağılması için ısı alışverişinin sona ermesi veya kuvvetli bir rüzgarın çıkması gerekir” http://web.boun.edu.tr/meteoroloji/sis.php
Sisi dağıtmayı deneyenler de olmuş. Vay be!
DAĞITMA YÖNTEMLERİ
Sisin dağılması, havadan su damlacıklarının kaldırılması demektir. Bunun için çeşitli yöntemler vardır, ancak büyük alanlar üzerindeki sisi dağıtmak pahalıya mal olur. Günümüzde, sisin lokal olarak dağıtılması konusunda başarılı çalışmalar yapılmaktadır.
Sisin lokal olarak dağıtılması, hava alanlarında uçakların iniş ve kalkışlarının güvenini sağlamak için kullanılmaktadır. Bu, limanlar için de geçerlidir. Dağıtma yöntemleri kısaca özetlenecek olursa:
1- Havayı sis damlacıklarını buharlaştıracak sıcaklığa kadar ısıtmak: Bu metod pahalı ve az efektiftir.
2- Kuvvetli higroskopik maddelerin (örneğin, CaCl 2 ) sise püskürtülmesi: Bu higroskopik maddeler havadaki su buharını yutarlar, mutlak nem azalır, sisin damlacıkları buharlaşır ve kaybolur. Etrafa saçılan parçacıklar da yere düşmektedir.
3- Sisin mekanik temizlenmesi: Pahalı ve denenmiş bir metotdur. Maliyeti yüksek olduğu için tercih edilmemektedir.
4- Sisin içersine katı CO 2 , AgI veya sıvı propanın püskürtülmesiyle: CO 2 , AgI soğutulmuş bulutu buz parçacıklarından oluşan buluta çevirir. Bu buluttan yağış düşer, dağılır ve görüş artar. Uyarılma için AgI çekirdekli uçak jeneratörleri veya yerden fırlatılan özel roketler kullanılır. Soğutulmuş bulutta katı CO 2 ile devamlı bir uyarılmada 0.3-0.5 km. kalınlığında saydam koridorlar oluşur. Görünürlüğün arttırılabilmesi için bugüne kadar yürütülen denemelerde; çok ince deniz tuzunun atmosfere püskürtülmesi, damlacıkları elektriklendirme, ses veya ses üstü hızlardaki akustik dalga yayımı, termik rampalar yardımı ile soğuk sıvı veya sıcak hava püskürtme gibi yöntemler uygulanmıştır. Bu son yöntemlerden biri olan propan püskürtme, sıcaklığın 0°C’dan düşük olduğu sisler için (cold fog-soğuk sis) iyi sonuçlar vermektedir. Diğer reaktörler veya püskürtücüler her türlü sis için kullanılırlar, fakat daha az etkilidirler. Masraf ve tesisat yönünden çok pahalıya mal olan bu yöntemler, uçağın kaza yapması sonucu meydana gelen zararlarla karşılaştırılınca bir dereceye kadar verimli kabul edilebilirler.
Vatandaş mevsimin hakkını vermesini istiyor hocam. Bir eksi de ben bastım kendime, fayda eder umarım 🙂 Neyse sis olmazsa da pus olur, soğuk olmasa da serin olur, yağış olmasa da belki çisenti olur.
Kapalı gibi ama güneşin bulutların arkasından gözükeceği ve havadan anlamayanların aaaaa bulutlar ne kadar hızlı gidiyor diyeceği bir gün olabilir bana göre
Basınç dünkü gibi 1025 milibar ve üstünü göremeyecek gibi. Rüzgar az da olsa var. Çok etkili olmayacağını düşünüyorum ancak cumartesi sıcaklık çok dar bir bantta hareket edecek muhtemelen. 7-9 arasında salınır gibi duruyor.
Bu kadar güzel ve teknik açıklamanın arasına bende bodoslamadan bir yanıt vereyim bari. Bence Avrupa yakasının tamamında, çisenti şeklinde ancak uzun süreli yağmur gözlemlenebilir. Bu yağmur özellikle, Beylikdüzü, Halkalı, İkitelli, Maslak, Levent gibi yüksek semtlerde daha belirgin bir hal alabilir. Karadenize yaklaştıkça ve yükseğe çıktıkça yağışın miktarında belirgin bir artış olabilir. Bununla birlikte, Karadenize doğru bulut taban yüksekliği belirgin biçimde azalacak, ve hatta sis yağıştan daha belirgin bir hal alacaktır. Marmaraya doğru ise sisin yerini alçak ve hızla güneye doğru koşturan bulutlar alacaktır. Yağış Marmara kıyılarına hemen hemen hiç düşmeyebilirde. Bunun yanı sıra sıcaklıklarda bariz bir fark neredeyse kalmayacak tüm Avrupa yakası “alçağı, yükseği, Karadeniz kıyısı, Marmara kıyısı,” En fazla 1-2 derece farkla hizaya gelecektir. Anadolu yakasında ise durum biraz daha karışık. Burada Kuzeye çıkıldıkça hava durumu Avrupa yakasıyla benzer bir hal alacak. Boğaz hattı boyunca da aynı kalacak. Ancak, Anadolu yakasının güney kıyılarında Moda dan itibaren Tuzla ya doğru gittikçe daha belirgin olmak üzere bulutlanmanın azalacağını, bu alanda neredeyse hemen hemen hiç yağış görülmeyeceğini, sıcaklığın ise il geneline göre 2-3 derece daha yüksek olabileceğini düşünüyorum.
Bence sis oluşması çok zor çünkü Çarşamba günü görülen siste bir sıcak hava girişi vardı ve hava ve yer seviyesinde sıcaklık farkını artırdı, ama Cumartesi günü 850 hpa sıcaklığı 5, 6 derecelerde bu ise hava ve yer seviyesindeki sıcaklık farkını hemen hemen aynı yapacağından ve adveksiyon sisinin görülmesinde en önemli etken soğuk yer yüzeyine sıcak ve nemli hava girişi olmasıdır ve bu nedenle sis görülme ihtimali bence yoktur.
Bu sabahki toplam yağış verilerine baktınız mı ? Yoğun sis etkisiyle yağış ölçer kaplara bazı istasyonlarda 0,2 mm yağış bırakmış. Bu sabah kalktığımda sokaklar bir yağmur geçişi olmuş gibi ıslalktı.
Çatalca radar :0,6 mm
Florya :0,2 mm
Göztepe: 0,2 mm
Çok ilginç bir hava olayı da gerçekleşti dün akşam. Bir çok arkadaşım da farketmiş. Ağaçların altında damla damla düşen su taneleri. Sisin oluşumuna neden olan neme doymuş su buharı soğuk su zerreleri halinde ağaç dallarına tutunup oradan yere düşüyor. Nem yağmurlu havalardaki gibi yüzde 99’lardaydı zaten. Benzer şekilde dışarıdaki çamaşır ipi veya balkon demiri gibi yüzeyler hep suyla kaplıydı. Şu kaynak sis konusunda epey faydalı. Dünkü adveksiyon sisine ait bilgileri de buradan alıp aşağıdaya ekledim. http://web.boun.edu.tr/meteoroloji/sis.php
Adveksiyon sisi:
Adveksiyon sisi soğuk yer yüzeyinin üzerinde sıcak ve nemli hava kütlesinin yerleşmesi ile oluşur. Soğuk tabana değdiğinde sıcak havanın alt katları üst katlarına nazaran daha çok soğur. Böylece etkisi sürekli artan bir sıcaklık enversiyonu oluşur. Yoğunlaşma ve sis oluşumu en alçak hava katlarından başlar. Adveksiyon sisinin oluşması için uygun şartlar şunlardır:
1- Hava kütlesi ile alttaki yüzey arasında büyük sıcaklık farkı,
2- Orta derecede rüzgar hızı şiddeti (2 – 7 m/sn),
3- Başlangıçta kararlı tabakalaşma,
4- Yükseklikle sabit kalan veya artan özgül nem.
Adveksiyon sisleri bazen binlerce km 2 .’lik bir alanda gözlenebilir. Bu tip sisler gün boyunca her an oluşabilir ve günlerce, bazen de haftalarca kalabilirler. Sisin dağılması için ısı alış-verişinin sona ermesi veya kuvvetli bir rüzgarın çıkması gerekir. Kara meltemleri etkisiyle kıyıdan uzaklaşır, rüzgar tersine dönünce deniz meltemleri ile yeniden kıyıya dönebilirler. Adveksiyon sislerinin frekansları kışın daha büyüktür ve etkiledikleri alan daha geniştir. Yurdumuzda özellikle Karadeniz bölgemizin kıyı şeridi ile Marmara’nın Karadeniz’e bakan kıyılarında ilkbahar aylarında sıkça görülür.
MGM verileri doğruysa bugün Antep’te en yüksek sıcaklık 22.7 olmuş ve daha önce 21.0 olan Şubat ayı maksimum sıcaklık rekorunun 1.7 derece üstünde gerçekleşmiş.Rekorlar gelmeye devam edecek sanki.
Bakın yeni bir fikir atıyorum ortaya…….
Şimdi havadelisi.com olarak 3-5 kritik bölge belirleyip oraya kendi istasyonlarımızı kuralım ve bu istasyonlara göre tahminlerimizi yapalım. Profesyonel istasyonlardan bahsediyorum biraz tuzlu olacak ama aramızda para toplayıp halledebiliriz. Hem daha güvenilir olur. Hem de MGM’ye bağlı kalmayız. Ayrıca bakarsınız havadelisi ilerde bi marka olur 😀
Commandouz (Bayrampaşa-148 m)
Tahminden önce kurulacak istasyondan söz edilmeli bence. Öncelikle, mesela bir Vantage Vue’nun Türkiye distribütöründe ki satış fiyatı 2000 lira civarında. 10 tane kurulacak olsa 20.000 lira civarı yapar ancak istasyonlar nereye kurulacak, bakımını kim yapacak konuşulması gereken konular.
Benim şahsi fikrim, bence istasyona kurmaya artık gerek yok. Türkiye’de her geçen yıl istasyon sayısı artıyor. İstanbul’a bu yıl ilginç yerlere 6 adet istasyon kuruldu, yakın zamanda son durumlarda gösterilecektir. 2014 yılında da kurulacak.
Geçen hafta Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine gitmiştim, sanırım meteoroloji istasyonu kurulmuş, ama uzaktan gördüm tam emin değilim. Commandouz’un dediği gibi yakın zamanda MGM’de yeni istasyonlar görebiliriz.
Değerli Havadelisi.com Tutkunları,
Uğurcan (K.Çekmece/İST. 80m) ve Commandouz (Bayrampaşa-148 m) rumuzlu üyelerin ortaya koymuş oldukları fikre ilişkin somut bir çalışma yapılırsa, Davis Instruments Inc. firmasının yetkili Türkiye mümessili olarak, elimizden gelen desteği ve katkıyı vermekten memnuniyet duyacağımızı belirtmek isterim.
Selamlar, saygılar.
Tolga ERYAŞAR
Teknik Grup Ltd.
Davis Instruments Türkiye Tek Yetkili Distribütörü
Bu sis çok kelleler götürecek. Merak ediyorum da acaba sisin oluşacağını düşünüp ona göre tahmin yapan oldu mu? 😀 Ayrıca bugün için maksimum sıcaklığı 17 derece olarak tahmin etmiştim ama 10 derecenin üzerine pek çıkamadı. Ortalamada 3,4 derecelik sapmalarım olacak. 😦
Tuzla’da sadece sabah erken saatlerde kısa bir süre güneş yüzünü gösterdi ve sıcaklık sadece o zaman tavan yaptı fakat 9.5 derecenin üstüne çıkamadı. Gün boyu 8-9 derecelerde kaldı. Rekor sıcaklıklar uçtu gitti 🙂
Sis nedeniyle Tuzla’da sıcaklık gün içinde 8-9 derece aralığında iken 6-7 km doğuda kidoğudaki Gebze’de 15-17 derece aralığında.
Şu yazım hatalarında kelimenin üstü çizilince çok stres oluyorum 😀 Artık ayırt edemiyorum -ki’yi -de’yi bitişik mi ayrı mı yazsam diye 10 saat düşünüyorum 😀 Bu yorumda bile.
Ayrıca orada -ki ekinin ayrı olması gerek bitişik değil 🙂
Bak benden sana kolay bir yöntem: Yerine “bulunan” veya “‘de bulunan” koyduğun zaman anlam değişmiyorsa, -ki bitişik yazılır. Yani zamanda veya mekanda bulunma anlamı veren -ki’ler bitişiktir. Diğer bütün -ki’ler ayrı yazılır.
Doğudaki: Doğuda bulunan.
Pazartesi günkü: Pazartesi gününde bulunan
Bendeki: Bende bulunan.
Ocak’taki: Ocak’ta bulunan.
İstanbul’ da rüzgar kuzeye döndü, tiyatrodan bir çıktım bulutlar yer seviyesinden güneybatıya gidiyor. 🙂 Rüzgar kuzeyli olunca o kadar mutluluk sarıyor ki beni anlatamam. Karadeniz’ in temiz havası ve Şile, Ömerli ormanlarından tertemiz hava geliyor daha ne…
Arkadaşlar, dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama saat 19.00 civarı rüzgarın kuzeye dönmesiyle, şehrin güney sahilleri hariç, büyük bir kısmında sıcaklık 6 c dereceye düştü ve Boğaz hattında müthiş sis var. Bence kısa vade sonuçlarında bile büyük süprizler çıkacak
İlginizi çekebilir:
http://dagfilmfest.org/Sayfa/406/Istanbul
Üniversite araştırması için veri talebi
yapcamyapacağım 4.700 tl istiyorlar…Meteorolojik verilerin meta olduğu başka ülke var mı ?
Nisan görünümlü Şubat’ın yaptığına bak bir de kış taklidi yapmıyor mu?
Oraj sezonunu açtık Antalya Körfezi üzerinden, gümbür gümbür gök gürlüyor, yıldırımlar düşüyor ama yağış şimdilik tatsız…
Süpersin MGM… Ankara’da şimşekler görülürken, gök gürültüler duyulurken radar bakımda olsun.
Bu arada 2 gündür 00Z çıktılarında GFS, Ankara ve Niğde’ye bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Ankara ve Niğde 00Z çıktıları kalp spazmına neden olabilir. 🙂
Ankara’da şu an için yağmur biraz hafiflese de demin gürültülü bir şimşek çaktı. Sevindim bu duruma. Bahar sezonunda havaların böyle olmasını diliyorum.
Çeviri profesörü 😦
Bomba 😀
http://onedio.com/haber/turkce-imla-testi-246600
Çok kelleler alır bu test. Çok iyi olmuş. 😀
Kaç doğru çıkardınız? 😀 Ben 15 soruya 14 doğru yanıt verdim. 1 soru kekten soruydu ama yanlış çıktı 🙂
Ben çözmedim.
Havadelisi sayesinde 10 da 5 🙂
Ben 15’te 14 yaptım. “Birkaç” sorusuna ayrı yazılır dedim ama bitişik yazılıyormuş.
Değişik bir rüzgarölçer 🙂

Cemreler düştü mü? Gören, duyan var mı?
Bundan sonra
birazdabiraz da memleketimizi tanıtım amaçlı doğası ve iklimi ile ilgili fotoğrafları buraya yüklemek istiyorum. Tanıdıkça merak edenler belki yolunu değiştirebilirler……Küre, İnebolu arasında bir teleferik hattı olduğunu biliyor muydunuz ? Bakır madenini İnebolu limanına taşımak için yapılan bu hat günümüzde maalesef kullanılmamaktadır.
Çocukken her sene İnebolu’daki köyümüze gider tatilimizi orada geçirirdik. Denizi gören tepelerden birinde yer alırdı köyümüz. Dedem yağmurun geldiğini sadece çok uzaklarda gözüken denize bakarak anlar “Deniz kabardı yine” diyerek rüzgarın durumuna da bakarak yağışın ne zaman geleceğini söylerdi.
2014 Ocak sonu zorlukla hafif soğuk bir sistemi yakalayan İnebolu’nun yükseklerinde çekilmiş birkaç fotoğraf.
Son olarak bu sezonun tek sağlam sistemi olan Aralık 2013 sisteminden fotoğraflar..
Deniz etkisi ile ilgili fotoğraf İnebolu’da çekilmemiş muhtemelen burası Cide Kastamonu….
Bu saatten sonra olabilecek en kötü şey don yapması..
2014 o zaman efsane olur..
Karsız, yağmursuz, kurak, sıcak, meyvesiz bir yıl
Adana’da rekor sıcaklık! 14.50’de ölçülen 25.4 derece sıcaklık ile 25.0 derecelik uzun yıllar Şubat ayı rekoru kırılmış oldu. Ocak ayında 26.5 derece ölçülmüş olsa da bugün için Şubat rekoru kırılmış oldu.
Erken davranmışsınız. 26.3 ölçülmüş bugün. 😦
26.5 derecelik kış rekorunun kırılmasına da ramak kalmış. Hal böyle olunca Adana’da klasik muhabbetler de başladı. Şubat böyleyse Ağustos ayında ne olacak halimiz diye sormaya başladılar. Sanki kış sıcak geçince yazın kıyamet kopacakmış gibi. Sıcaklık bugün yükselir yarın düşer de, kuraklık gerçekten ciddi bir tehlike olmaya başladı artık. 😦
Önümüzdeki birkaç günde toplam 20-25 kg gibi bir şeyler yağacak galiba. Buna da şükür. 😦
Kış rekoru 30.8 derece ile 3 Aralık 2010’da fena hâlde kırıldı. 😦 Kış maksimum rekor sıcaklıklarımız bizden çok daha güneydeki Texas’ı, Florida’yı aratmıyor artık.
Haklısınız. Rekor aralık ayında ölçülmüş ama ben ocak ve şubat aylarını veya zemheri dönemini düşünerek kış rekoru demek istedim. İklimsel olarak haziran ayı tam yaza, aralık ayı ise tam kışa girmiyor. Teferruat bir kenara, gerçekten tarihe geçecek derecede kötü bir kış geçiriyoruz artık umudumuz bahardaki orajlara kaldı.
Sabah şirkete geldim, kapının önüne kamyonun biri park etmiş.. Gayet manidar 🙂
Yakın zamanda 2014 efsane model kamyonlar piyasaya çıkar 😀
Çok güzel 😀
Bu bir tesadüf olamaz..
Bu kamyon kesin Ilıkçıreyiz’in kamyonudur 😀
Sübliminal mesaj vermeye devam ediyorum…
İnebolu’da yaklaşık 5,6 ay önce çekilmiş bir fotoğraf. Yağmura harekete özlem duyduğum için fotoğraf hoşuma gitti ve sizinle de paylaşmak istedim.
Dün yorumlarda tartışıldığı gibi Karadeniz’in etkisiyle alçak seviyeden çok hızlı hareket eden bulutlar 160~ metrelik bir tepeyi teğet geçiyor
Aşağıdaki görüntülere göre Türkiye’de kar var.Ya da ben yanlış yorumluyorum?
http://oiswww.eumetsat.org/IPPS/html/MSG/RGB/AIRMASS/EASTERNEUROPE/
Arkadaşlar geçenlerde havaturka sitesinde White Fox yeni bir skewt log paylaşmıştı, ama çoluk çocuğun elinde mundar olmasın diye kaynağını vermemişti.Bende ondan sonra araştırdım ama bulamadım, ama sonradan twitter’da Melik Ahmet hocamız aklıma geldi ( çoğumuzda tanıyoruz kendilerini önceleri sitemizde daha sık gözüküyordum ama şimdilerde pek yok, tekrar aramızda görmek isteriz ) sordum kendilerine tereddüt etmeden verdi ufak tefek eksiklerinden sonra MGM’nin sitesinden de erişim sağlanacakmış buyrun link burada http://212.175.180.126/skewt/ sağ üst köşede istediğiniz yere ait 72 saatlik tahmin mevcut , ALORA VE WRF çıktılarına ulaşabilirsin gayet basit ve kullanışlı hadi hayırlı olsun. Kusura bakmayın öğreneli 1 ay geçti ama anca aklıma geldi sizlerle paylaşmak. 🙂
BendeBen de çok aradım o skew-t’yi bir türlü bulamamıştım, ama tesadüfen bugün buldum. Demek o soruyu soran sizdiniz 🙂An itibariyle, İstanbul batıdaki en soğuk şehir. Her türlü ısı adasına rağmen durgun hava şartlarında bu sonucu görmek güzel.
Bu arada ben dışardayken hava durgundu ama AHL için rüzgarlı ”son durum” bildirilmiş.
Zalimin ısı adası varsa, mazlumun soğuk Karadeniz’i var 🙂
Yakın tarihin en büyük kuraklığı kapıda ve durum giderek kötüleşiyor. Modellerde Mart’ın ortasına kadar yine bir şey görünmüyor. Yazın ortasında barajların kuruyacak olmasını düşünmek bile ürkütüyor insanı. Allah sonumuzu hayır eylesin.
Amin. Durum çok kötü bence de.
Seçimlerden sonra su kesintilerine hazırlıklı olalım bence 🙂
http://www.weatherlink.com/user/yapikrediplaza/index.php?view=main&headers=1
İstanbul Levent’te yeni bir Davis meteoroloji istasyonu devreye girmiş. Yapı Kredi Plaza’da bulunuyor.
Karadeniz havası yine İstanbul-Kocaeli sınırını çizmiş. 180 metre rakımlı Gebze 15 derece iken deniz seviyesinde Tuzla 11 derece.

Şu an Maslak’ta yüksek bir binadan Karadeniz’e doğru baktığımda zemine yapışık bulutu net bir şekilde görüyorum. Çok yavaş bir şekilde içeriye (güneye) doğru ilerliyor. Kilyos ve Sarıyer ölçümleri de bunun ipucunu veriyor
ve Maslak da sis altında
Çok güzel geliyor… Ben de Maslak’tayım (İTÜ). İBB Kameraları’nda Hadımköy, Sultançiftliği filan sisten bembeyaz.
Hocam sisten de olsa “bembeyaz” kelimesini görünce bir an heyecanlandım, öyle şeyler söyleme yüreğimize inecek 🙂
Denize yakın barajlara denizden tuzlu su pompalanmaya başlandı bile. Bu ilk değil. Kurak geçen hemen her yıl bu uygulama yapılıyor.
Bunun yapıldığını bilmiyordum. Emin misiniz?
Tuzlu suyu nasıl kullanıcaz ?
Diğer ülkelerde özellikle geceleri yüksüz çalışan rüzgar değirmenlerinin denizlerden yüksekteki barajlara su çıkararak puant vakti kullanmak üzere su biriktirildiğini öğrenmiştim ama Türkiye’de de yapıldığını bilmiyordum. Bir de bu depolama sadece enerji amaçlı idi, su içilemiyordu. Bizde nasıl bir şey yapılıyor acaba?
Sorumuza yanıt alamadık Sn. Antibiyotik.
Arıtma falan yapılmıyor elbette. Bildiğiniz deniz suyu K. Çekmece, B. Çekmece gibi denize yakın barajlara boca ediliyor. Şu an barajlar tam anlamı ile kurumasa da seçim öncesi kesinti olmaması için acele edildi. Tesisatın canına okur haliyle tuzlu su. Sulama amaçlı kullanıldığını ise pek sanmıyorum. Ayrıca şu anda şebeke suyunun ne kadarı, yüzde kaçı tuzlu su bilemiyorum. Su yumuşatma cihazı olmayan tesis ve evler sıkıntı çeker. Bulaşık, çamaşır makineleri yıpranır, temizliği yapılan ürünler kolayca eskir, dişinizi fırçalarken macun bile zor köpürür. Aşırı kireçli su hissi verir. Su sertliğini ölçen kitler var. Genelde büyük tesislerde, yüzme havuzlarında kullanıyoruz. Onunla suyun sertliği ölçülebilir. Ben şu anda bile 20 ve üzeri Fransız sertlik derecesinde sonuç çıkacağını düşünüyorum İstanbul’da ki, normalde 7 – 8 bilemedin her halukarda 15 altındadır. En kötüsü pH değeri çok yüksek olur ki, su da kirlilik ve alkali olduğunu gösterir.
Antibiyotik, eğer bu söyledikleriniz doğru ise, sorun düşündüğümüzden de büyük. Ben, “emin ol” hala da inanmak istemiyorum. Zira bu işin zararları sadece sizin saydıklarınızdan da ibaret değil. B.Çekmece, Terkos gibi İstanbulun denize yakın ve kullanılabilir en önemli iki su kaynağına deniz suyu boşaltılıyorsa, bu göllerdeki doğal yaşamı baştan aşağıya ve geri dönülemez biçimde yok ediyorsunuz anlamı çıkar. Buna bağlı olarak da “bu göllere özgü” bir çok bitki ve hayvan türünün de yaşamı tehlikede demektir. Sorun bu kadarla da kalmaz. Göl çevrelerinde halen kullanılan, binlerce dönüm tarım arazisini de geri dönülemez biçimde kirletiyor, üzerinde tarım yapılamaz hale getiriyor, göl suyunu buralarda kullanılamaz hale getiriyorsunuz da demektir.
Bu çok bilinen bir uygulama. Ben şu anda, bu uygulamanın bilinmediğini gördüğümden çok şaşırmış durumdayım. Elbette Çekmece gölleri yalnızca örnek. Benim bildiğim kadarıyla denizden su ilave edilebilen tüm baraj ve göletlere tuzlu su ilavesi sık sık yapılıyor kurak dönemlerde. Bu yıl ise yaklaşık bir hafta önce başlandı.
Ben zaten baraj işine baştan karşı bir insanım. Kişisel görüşüm nükleer santraldan bile zararlı olduğu yönünde. Bir set – baraj kurduğunuzda doğanın kendi doğal sirkülasyonu önüne set çekiyorsunuz.
Trajikomik olan ise, 20 milyon insanın bir arada yaşadığı – yaşamaya çalıştığı İstanbul’da, bu aşırı nüfus nedeniyle kaynaklar zaten yetmezken, siz daha fazla insanın gelebilmesi için bir havaalanı daha yapıyor, üstelik bunu şehrin en önemli sulak alanları üzerine inşa ediyor, yolunu son kalmış ormanları içinden geçiriyorsunuz.
Uzun yıllar önce Gökova Termik Santralini ilk kez gördüğümde dehşete düşmüştüm. O zamanlar Yunanistan ile aramız kötü olduğundan şöyle bir deyim kullanmıştım; “Yunan hükümetine, Türkiye’nin içine edecek bir noktaya termik santral kurun dense ancak gidip Gökova’da o noktayı bulurdu”… Bu havaalanı meselesine de aynen öyle bakıyorum..
Ozan Hocam Fox Tv’deki programı izliyorum. Keşke sizi de çağırsalarmış diyorum içimden. Teklif geldi mi acaba?
Beni daha çağırmazlar, doçent veya profesör değilim. Ne konuşuldu? Adam gibi bilgi veren biri olmuştur umarım.
Neden yağış olmadığından çok hükümetin suyu ve elektriği yönetim politikasıyla ilgili konuştular. Ayrıca birkaç profun kendi reklamından başka bir şey konuşulmadı hocam. Greenpeace’den gelen biri vardı. O bile ılımlı konuşmak durumunda kaldı. Bir havadelisinin tat alması imkansızdı o programdan. 😦
Kendinize haksızlık etmeyin. 7 kişiden 2’si profesördü. Programın linki: http://tvarsivi.com/?y=304&z=2014-02-21%2000:30:00 Ceymal Saydam’dan patentli akıllı bulut yönetimi. ”Şunu diyebilecek aşamaya geldik artık. Ben Doğu Anadolu’da istediğiniz kadar su depolarım. Sonuçta ben size istediğiniz kadar su yapma garantisi veriyorum.” http://tvarsivi.com/player.php?y=304&z=2014-02-21%2001:34:00 Amerika’daki araştırmalar patentimi ne kadar destekliyor? http://tvarsivi.com/player.php?y=304&z=2014-02-21%2002:09:00
2014 kışının aşırı dengesizliğine başka bir örnek: Biz kuraklıktan kırılırken, İngiltere’nin güneyi SON 100 YILIN en yağışlı ocak ayını yaşamış.
http://www.standard.co.uk/news/london/wettest-january-for-100-years-as-army-on-standby-in-flooded-somerset-levels-9095142.html
Yıl 2014’tü. O yıl Kuzey Kutbu yer değiştirmişti ve Amerikalılar tarihte ender görünen yazı olmayan bir sene geçirmişlerdi. Biz ise kışı olmayan bir yıl ve kuraklıkla mücadele etmiştik.
Mart başı Amerika’nın halini görünce böyle yazmak geldi içimden. 🙂 Ayrıca Obama’nın Mart fotoğrafını da şimdiden merak ediyorum. Kazmalı kürekli olur herhalde. 🙂
Gece 00.30’da(foxtv)kuraklık konuşulacakmış.Proflar,hesçiler,yeşil barışçılar,Bünyamin Sürmeli varmış.https://twitter.com/fatihportakal
Çok sıkıcı… NBA filan izlerim daha iyi.
Henüz sıkılmadım. Gideri var.
Thunder v Heat 03.00’de tavsiye ederim hocam 🙂
Resimdeki yer Alibeyköy’deki su kemeri, hep merak ediyorum kuraklık olunca bu eserin tamamı gözüküyor bu yapıldığı zaman orada su olmamış mı ? Sonradan mı böyle göl olmuş. ?
O kemer yapılırken baraj yoktu ki 🙂
Alibeyköy’de baraj var mı ki? Ben göl var sadece diye biliyorum.
Baraj gölü orası.
İstanbul’da Terkos, Büyükçekmece ve Küçükçekmece dışında büyük doğal göl yok.
Rize’de yağışın miktarının 2.000 mm altına düştüğü yıllardan sonra gelen yıllara… :):):):)
75, 85, 94 ve 2003’ü de sayabiliriz.
Bu kışlar çok sertti sanırım..
http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/yillik-toplam-yagis-verileri.aspx?m=RIZE#sfB
87’yi unutmuşum
İstanbul dünkü sisli havadan dolayı yaşayamadığı yüksek sıcaklıkları bugün yaşıyor.
Şu saat itibariyle,
Atatürk meydan : 17.1 derece (Kim demiş Atatürk Meydan ısınmaz diye 🙂
Florya :19.3 derece
Eyüp :19.7 derece
Sarıyer :19.6 derece
Göztepe :16.1 derece
Kumköy:19.2 derece
Şile :21.5 derece (Vay vay vay)
İyi
Birbir tahmin yapmıştımSissis hem sahilleri hemBen’ibeni vurdu puanlamam düştü 🙂O da bir şey mi? Sakarya 26 dereceyi gördü bugün 🙂
Tüm Trakya’da sıcaklıklar 20 dereceye dayandı. Nisan ayı tüm sıcaklığıyla devam ediyor!

İç kesim sıcaklıkları Akdeniz sahilleriyle rekabet ediyor.

İklimi daha yağışlı hale gelen yerler de var..http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/yillik-toplam-yagis-verileri.aspx?m=KARS#sfB
WRF’ye göre Cuma akşamından itibaren İstanbul’u Karadeniz havası işgal ediyor, yine ciddi bir yer sisi ya da yüksek sis (stratus) hadisesi olabilir… Cumartesi sıcaklık en yüksek 6-8 derece olacak modele göre. Ne olur sizce? İnceleyin: http://linux-server.ims.metu.edu.tr/metuwrf/index.php?sayfa=mar°isken=temp2m_wind10m&saat=60
Yer seviyesi rüzgarı biraz fazla gibi. 20 ile 40 km arasında gösteriyor WRF’de ve BOLAM’da. Bu rüzgar hızı yer sisine engel teşkil edebilir mi?
Evet edebilir bence de.
Rüzgar hızının fazla olması radyasyon sisinin oluşmasını engeller. Adveksiyon sisine herhangi bir etki yapmaz. Rüzgarın fazla olduğu zamanlarda da adveksiyon sisi olabilir. Hatta nemli hava adveksiyonunu artırarak havanın yoğunlaşma sıcaklığını artırır ve sis oluşumunu kolaylaştırır ve sisin daha fazla taşınmasına sebep olur. Adveksiyon sisinin tahmini oldukça kolaydır. Radyasyon sisi gibi zor değildir. Gereken şart yoğunlaşma sıcaklığının SST(deniz suyu sıcaklığı) ile aynı olması veya daha fazla olmasıdır. Bu şart yoğunlaşma sıcaklığının deniz suyu sıcaklığından en fazla 1 derece az olmasına kadar esnetilebilir. İstanbul’da deniz suyu sıcaklığı 7-8 derecelerde.


Yoğunlaşma sıcaklığı da 8 dereceye kadar çıkıyor.
Yani İstanbul’da yoğun sis görülme ihtimali yüksek. 😀
Mehmet, kendilerinden okuduğun ve öğrendiğin kaynaklara referans verirsen herkes yararlanır, teşekkürler.
Bir de, madem bunu tahmin etmek kolaydı, modeller göstermiyor muydu yoğunlaşma sıcaklığını ve deniz suyu sıcaklığını? Kısa vadede 38 puan almışsın maksimum sıcaklıktan 😀
Hahaha 😀 Hiç aklımdan bile geçmedi adveksiyon sisi. 😀 Yalnızca rüzgarın hızına bakmıştım. Tam 12’den vurdu beni. Model çıktılarına bakarsanız bu şartların önceden de sağlandığını görürsünüz. Kaynak istemişsiniz. Ben White Fox’tan öğrendim. İyi bir yabancı dilim olmamasından dolayı sıkıntı çekiyorum. 😦 Ama şuralarda bahsediyor sanırım.
http://rammb.cira.colostate.edu/wmovl/vrl/tutorials/satmanu-eumetsat/satmanu/cms/fgstr/backgr.htm
http://www.theweatherprediction.com/habyhints2/435/
Çok fazla da eserse sisi dağıtır diye düşünmüştüm… Az-orta kuvvette esiyor zaten denizden gelen sis esnasında, buna şahidiz hepimiz.
Şiddetli bir rüzgar adveksiyon sisini dağıtmaya yetebilir deniyor şu kaynakta. Bununla birlikte orta şiddette bir rüzgarın da bu sisin oluşması için gerekli şartlardan biri olduğu ifade edilmiş. Basınçla ilişkilendirilmemiş. Dün ise basınç yüksek sayılabilecek düzeydeydi. 1025’e kadar çıktı. Cumartesi günü ise beklenen basınç değeri 1011-1014 arası. Ne yüksek ne de alçak basınç denebilir. Epey sınırda yani. Rüzgar denizden değil karadan esecek. ( AHL için konuşuyorum ) . Boğazda ne olur konusunda kafam karışık ancak AHL ve Gökçen’de sisin etkili olacağını düşünmüyorum bu kez.
“Sisin dağılması için ısı alışverişinin sona ermesi veya kuvvetli bir rüzgarın çıkması gerekir”
http://web.boun.edu.tr/meteoroloji/sis.php
Sisi dağıtmayı deneyenler de olmuş. Vay be!
DAĞITMA YÖNTEMLERİ
Sisin dağılması, havadan su damlacıklarının kaldırılması demektir. Bunun için çeşitli yöntemler vardır, ancak büyük alanlar üzerindeki sisi dağıtmak pahalıya mal olur. Günümüzde, sisin lokal olarak dağıtılması konusunda başarılı çalışmalar yapılmaktadır.
Sisin lokal olarak dağıtılması, hava alanlarında uçakların iniş ve kalkışlarının güvenini sağlamak için kullanılmaktadır. Bu, limanlar için de geçerlidir. Dağıtma yöntemleri kısaca özetlenecek olursa:
1- Havayı sis damlacıklarını buharlaştıracak sıcaklığa kadar ısıtmak: Bu metod pahalı ve az efektiftir.
2- Kuvvetli higroskopik maddelerin (örneğin, CaCl 2 ) sise püskürtülmesi: Bu higroskopik maddeler havadaki su buharını yutarlar, mutlak nem azalır, sisin damlacıkları buharlaşır ve kaybolur. Etrafa saçılan parçacıklar da yere düşmektedir.
3- Sisin mekanik temizlenmesi: Pahalı ve denenmiş bir metotdur. Maliyeti yüksek olduğu için tercih edilmemektedir.
4- Sisin içersine katı CO 2 , AgI veya sıvı propanın püskürtülmesiyle: CO 2 , AgI soğutulmuş bulutu buz parçacıklarından oluşan buluta çevirir. Bu buluttan yağış düşer, dağılır ve görüş artar. Uyarılma için AgI çekirdekli uçak jeneratörleri veya yerden fırlatılan özel roketler kullanılır. Soğutulmuş bulutta katı CO 2 ile devamlı bir uyarılmada 0.3-0.5 km. kalınlığında saydam koridorlar oluşur. Görünürlüğün arttırılabilmesi için bugüne kadar yürütülen denemelerde; çok ince deniz tuzunun atmosfere püskürtülmesi, damlacıkları elektriklendirme, ses veya ses üstü hızlardaki akustik dalga yayımı, termik rampalar yardımı ile soğuk sıvı veya sıcak hava püskürtme gibi yöntemler uygulanmıştır. Bu son yöntemlerden biri olan propan püskürtme, sıcaklığın 0°C’dan düşük olduğu sisler için (cold fog-soğuk sis) iyi sonuçlar vermektedir. Diğer reaktörler veya püskürtücüler her türlü sis için kullanılırlar, fakat daha az etkilidirler. Masraf ve tesisat yönünden çok pahalıya mal olan bu yöntemler, uçağın kaza yapması sonucu meydana gelen zararlarla karşılaştırılınca bir dereceye kadar verimli kabul edilebilirler.
Hahaha Havatrakya bu sana verilen eksiler “sis olacak ulaaan, sis ve soğuk olacak, ılık olmayacak!!!” demek galiba 😀
Vatandaş mevsimin hakkını vermesini istiyor hocam. Bir eksi de ben bastım kendime, fayda eder umarım 🙂 Neyse sis olmazsa da pus olur, soğuk olmasa da serin olur, yağış olmasa da belki çisenti olur.
Kapalı gibi ama güneşin bulutların arkasından gözükeceği ve havadan anlamayanların aaaaa bulutlar ne kadar hızlı gidiyor diyeceği bir gün olabilir bana göre
Basınç dünkü gibi 1025 milibar ve üstünü göremeyecek gibi. Rüzgar az da olsa var. Çok etkili olmayacağını düşünüyorum ancak cumartesi sıcaklık çok dar bir bantta hareket edecek muhtemelen. 7-9 arasında salınır gibi duruyor.
Bu kadar güzel ve teknik açıklamanın arasına bende bodoslamadan bir yanıt vereyim bari. Bence Avrupa yakasının tamamında, çisenti şeklinde ancak uzun süreli yağmur gözlemlenebilir. Bu yağmur özellikle, Beylikdüzü, Halkalı, İkitelli, Maslak, Levent gibi yüksek semtlerde daha belirgin bir hal alabilir. Karadenize yaklaştıkça ve yükseğe çıktıkça yağışın miktarında belirgin bir artış olabilir. Bununla birlikte, Karadenize doğru bulut taban yüksekliği belirgin biçimde azalacak, ve hatta sis yağıştan daha belirgin bir hal alacaktır. Marmaraya doğru ise sisin yerini alçak ve hızla güneye doğru koşturan bulutlar alacaktır. Yağış Marmara kıyılarına hemen hemen hiç düşmeyebilirde. Bunun yanı sıra sıcaklıklarda bariz bir fark neredeyse kalmayacak tüm Avrupa yakası “alçağı, yükseği, Karadeniz kıyısı, Marmara kıyısı,” En fazla 1-2 derece farkla hizaya gelecektir. Anadolu yakasında ise durum biraz daha karışık. Burada Kuzeye çıkıldıkça hava durumu Avrupa yakasıyla benzer bir hal alacak. Boğaz hattı boyunca da aynı kalacak. Ancak, Anadolu yakasının güney kıyılarında Moda dan itibaren Tuzla ya doğru gittikçe daha belirgin olmak üzere bulutlanmanın azalacağını, bu alanda neredeyse hemen hemen hiç yağış görülmeyeceğini, sıcaklığın ise il geneline göre 2-3 derece daha yüksek olabileceğini düşünüyorum.
Bence sis oluşması çok zor çünkü Çarşamba günü görülen siste bir sıcak hava girişi vardı ve hava ve yer seviyesinde sıcaklık farkını artırdı, ama Cumartesi günü 850 hpa sıcaklığı 5, 6 derecelerde bu ise hava ve yer seviyesindeki sıcaklık farkını hemen hemen aynı yapacağından ve adveksiyon sisinin görülmesinde en önemli etken soğuk yer yüzeyine sıcak ve nemli hava girişi olmasıdır ve bu nedenle sis görülme ihtimali bence yoktur.
Bu sabahki toplam yağış verilerine baktınız mı ? Yoğun sis etkisiyle yağış ölçer kaplara bazı istasyonlarda 0,2 mm yağış bırakmış. Bu sabah kalktığımda sokaklar bir yağmur geçişi olmuş gibi ıslalktı.
Çatalca radar :0,6 mm
Florya :0,2 mm
Göztepe: 0,2 mm
Çok ilginç bir hava olayı da gerçekleşti dün akşam. Bir çok arkadaşım da farketmiş. Ağaçların altında damla damla düşen su taneleri. Sisin oluşumuna neden olan neme doymuş su buharı soğuk su zerreleri halinde ağaç dallarına tutunup oradan yere düşüyor. Nem yağmurlu havalardaki gibi yüzde 99’lardaydı zaten. Benzer şekilde dışarıdaki çamaşır ipi veya balkon demiri gibi yüzeyler hep suyla kaplıydı. Şu kaynak sis konusunda epey faydalı. Dünkü adveksiyon sisine ait bilgileri de buradan alıp aşağıdaya ekledim. http://web.boun.edu.tr/meteoroloji/sis.php
Adveksiyon sisi:
Adveksiyon sisi soğuk yer yüzeyinin üzerinde sıcak ve nemli hava kütlesinin yerleşmesi ile oluşur. Soğuk tabana değdiğinde sıcak havanın alt katları üst katlarına nazaran daha çok soğur. Böylece etkisi sürekli artan bir sıcaklık enversiyonu oluşur. Yoğunlaşma ve sis oluşumu en alçak hava katlarından başlar. Adveksiyon sisinin oluşması için uygun şartlar şunlardır:
1- Hava kütlesi ile alttaki yüzey arasında büyük sıcaklık farkı,
2- Orta derecede rüzgar hızı şiddeti (2 – 7 m/sn),
3- Başlangıçta kararlı tabakalaşma,
4- Yükseklikle sabit kalan veya artan özgül nem.
Adveksiyon sisleri bazen binlerce km 2 .’lik bir alanda gözlenebilir. Bu tip sisler gün boyunca her an oluşabilir ve günlerce, bazen de haftalarca kalabilirler. Sisin dağılması için ısı alış-verişinin sona ermesi veya kuvvetli bir rüzgarın çıkması gerekir. Kara meltemleri etkisiyle kıyıdan uzaklaşır, rüzgar tersine dönünce deniz meltemleri ile yeniden kıyıya dönebilirler. Adveksiyon sislerinin frekansları kışın daha büyüktür ve etkiledikleri alan daha geniştir. Yurdumuzda özellikle Karadeniz bölgemizin kıyı şeridi ile Marmara’nın Karadeniz’e bakan kıyılarında ilkbahar aylarında sıkça görülür.
MGM verileri doğruysa bugün Antep’te en yüksek sıcaklık 22.7 olmuş ve daha önce 21.0 olan Şubat ayı maksimum sıcaklık rekorunun 1.7 derece üstünde gerçekleşmiş.Rekorlar gelmeye devam edecek sanki.
Bakın yeni bir fikir atıyorum ortaya…….
Şimdi havadelisi.com olarak 3-5 kritik bölge belirleyip oraya kendi istasyonlarımızı kuralım ve bu istasyonlara göre tahminlerimizi yapalım. Profesyonel istasyonlardan bahsediyorum biraz tuzlu olacak ama aramızda para toplayıp halledebiliriz. Hem daha güvenilir olur. Hem de MGM’ye bağlı kalmayız. Ayrıca bakarsınız havadelisi ilerde bi marka olur 😀
Tahminden önce kurulacak istasyondan söz edilmeli bence. Öncelikle, mesela bir Vantage Vue’nun Türkiye distribütöründe ki satış fiyatı 2000 lira civarında. 10 tane kurulacak olsa 20.000 lira civarı yapar ancak istasyonlar nereye kurulacak, bakımını kim yapacak konuşulması gereken konular.
Benim şahsi fikrim, bence istasyona kurmaya artık gerek yok. Türkiye’de her geçen yıl istasyon sayısı artıyor. İstanbul’a bu yıl ilginç yerlere 6 adet istasyon kuruldu, yakın zamanda son durumlarda gösterilecektir. 2014 yılında da kurulacak.
Geçen hafta Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine gitmiştim, sanırım meteoroloji istasyonu kurulmuş, ama uzaktan gördüm tam emin değilim. Commandouz’un dediği gibi yakın zamanda MGM’de yeni istasyonlar görebiliriz.
Zaten MGM’ye bağlı kalmamak adına böyle bir fikir öne sürdüm. Hem böylelikle MGM kendine çeki düzen verebilir.
Değerli Havadelisi.com Tutkunları,
Uğurcan (K.Çekmece/İST. 80m) ve Commandouz (Bayrampaşa-148 m) rumuzlu üyelerin ortaya koymuş oldukları fikre ilişkin somut bir çalışma yapılırsa, Davis Instruments Inc. firmasının yetkili Türkiye mümessili olarak, elimizden gelen desteği ve katkıyı vermekten memnuniyet duyacağımızı belirtmek isterim.
Selamlar, saygılar.
Tolga ERYAŞAR
Teknik Grup Ltd.
Davis Instruments Türkiye Tek Yetkili Distribütörü
Harika fikir 😀 Hatta istasyonlar şöyle olabilir:
1) Aydos tepesi veya etekleri
2) Kadıköy/Moda
3) Çanakkale/Babakale
4) Ankara/Dikmen
Sisiyle, sıcağıyla, sprey yağışıyla… Seni sevmiyorum 2014 kışı…
http://www.youtube.com/watch?v=nvcPrTOLLOs
Adaletin bu mu dünya…
Bence yarışmanın ödülü, Kuzeydoğu Amerika seyahati olmalı 🙂 O nasıl bir diyagram öyle?
Bu sis çok kelleler götürecek. Merak ediyorum da acaba sisin oluşacağını düşünüp ona göre tahmin yapan oldu mu? 😀 Ayrıca bugün için maksimum sıcaklığı 17 derece olarak tahmin etmiştim ama 10 derecenin üzerine pek çıkamadı. Ortalamada 3,4 derecelik sapmalarım olacak. 😦
Valla sisi öngörüp de tahmin yapan varsa ligi bitirip şampiyonu ilan edebiliriz bence 😀
Bu lige şike bulaştı. 🙂
Sisin yarattığı büyük fark… Şu an istanbul 9 güneydeki Bursa 21 derece.
Sabah saatlerinde (6-7 arası) yoğun bir sis vardı. http://mertbstrk.files.wordpress.com/2014/02/hnvnirp.jpg Eve geldiğimde sis vardı ve her geçen dakika etkisini arttırmaya başladı. http://mertbstrk.files.wordpress.com/2014/02/lxqmfd0.png Bir de şu anlık Büyük Çamlıca kamerası. Muazzam. http://mertbstrk.files.wordpress.com/2014/02/untitled.png
Tuzla’da sadece sabah erken saatlerde kısa bir süre güneş yüzünü gösterdi ve sıcaklık sadece o zaman tavan yaptı fakat 9.5 derecenin üstüne çıkamadı. Gün boyu 8-9 derecelerde kaldı. Rekor sıcaklıklar uçtu gitti 🙂
Sis nedeniyle Tuzla’da sıcaklık gün içinde 8-9 derece aralığında iken 6-7 km
doğuda kidoğudaki Gebze’de 15-17 derece aralığında.Bu da İBB Çamlıca kamerasından bir görüntü:
Şu yazım hatalarında kelimenin üstü çizilince çok stres oluyorum 😀 Artık ayırt edemiyorum -ki’yi -de’yi bitişik mi ayrı mı yazsam diye 10 saat düşünüyorum 😀 Bu yorumda bile.
Ayrıca orada -ki ekinin ayrı olması gerek bitişik değil 🙂
Bir de hatasında ısrar ediyor 🙂
Bak benden sana kolay bir yöntem: Yerine “bulunan” veya “‘de bulunan” koyduğun zaman anlam değişmiyorsa, -ki bitişik yazılır. Yani zamanda veya mekanda bulunma anlamı veren -ki’ler bitişiktir. Diğer bütün -ki’ler ayrı yazılır.
Doğudaki: Doğuda bulunan.
Pazartesi günkü: Pazartesi gününde bulunan
Bendeki: Bende bulunan.
Ocak’taki: Ocak’ta bulunan.
Hocam sizin de yanlışınız var en son yazdığınız “Ocak’taki” kelimesindeki kesme işareti gereksiz kulanmışsınız.:))
Dünkü sıcağa aldanıp bugün mont giymedim, şu an üşüyorum. 😀
Yoğun diplomasimiz sonuç verdi artık ABD’ye de yağmur yağıyor 🙂
ABD’ye yağmur yağıyorsa sistemler de buraya göç eder herhalde.
😦
Bu ne ya artık…
Kırım üzerinden bir kütle geliyor,yağış olarak etkisi ne olur bilinmez.Şu anda, hafif bir yağmur var.
İstanbul’ da rüzgar kuzeye döndü, tiyatrodan bir çıktım bulutlar yer seviyesinden güneybatıya gidiyor. 🙂 Rüzgar kuzeyli olunca o kadar mutluluk sarıyor ki beni anlatamam. Karadeniz’ in temiz havası ve Şile, Ömerli ormanlarından tertemiz hava geliyor daha ne…
Arkadaşlar, dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama saat 19.00 civarı rüzgarın kuzeye dönmesiyle, şehrin güney sahilleri hariç, büyük bir kısmında sıcaklık 6 c dereceye düştü ve Boğaz hattında müthiş sis var. Bence kısa vade sonuçlarında bile büyük süprizler çıkacak
Kesinlikle. Özellikle minimum sıcaklıklarda epey sapmalar olacak gibi 😦
Ben minimum sıcaklık ortalamasına düşük verdim,7.8 dedim ama maximum sıcaklık sıkıntılı 🙂
Minimum
sıcaklık dasıcaklıkta tam anlamıyla battım 🙂 Lodosa güvenip yüksek kalır dedim ama…Kahpe lodos!
Paralel rüzgarlar esti bugün, nereden bileceksin…
Nisan görünümlü şubat..