Atış Serbest


DİKKAT! Atış Serbest sayfamızın adresi değişmiştir, artık sayfamız şuradadır.


 

Atış Serbest” üzerine 28.845 düşünce

  1. cihiro adlı kullanıcının avatarıçihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)

    Erzurum-Horasan’da basınç 1052,4 mb! MGM’de yazdığına göre bugüne kadar ölçülmüş en yüksek basınç 1 Ocak 1973’te Zonguldak-Ereğli’de 1045,2 mb olarak ölçülmüş.

  2. Antibiyotik - Ankara / Oran 1.198 mt adlı kullanıcının avatarıAntibiyotik - Ankara / Çankaya 1.000 mt


    Kusura bakmayın, hava ile ilgili değil ama affınıza sığınarak paylaşmak istedim.
    Burası Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti Ankara’nın göbeği, Kızılay Meydanı..
    Belediye işi gücü bırakmış, kasaları yığmış, meyve suyu satıyor. Estetik, vizyon, sehircilik anlayışı bu olabilir mi ülkemin başkentinde..
    Bu kesinlikle siyasi bir mesaj değildir. Yurdun dört köşesinde her siyasi görüşten belediyecilik bunun benzerlerini yapıyor.
    Bir kaç yıl önce, bana göre dünyanın en önemli tarihi ve kültürel merkezlerinden olan Sultanahmet Meydanı’nda, meydanın tam göbeğinde neon ışıkları ile wc tabelası bulunuyordu. Çok şükür bu yanlıştan dönüldü.
    Ortaçağ Avrupası döneminde insanlar sokakta açlıktan ölürken, bizim sokaktaki pislikleri dezenfekte eden, kuşları besleyen kamu görevlilerimiz vardı. Ne ara başkent sokaklarında pislikten yürüyemez hale geldik.. Yazık. Çok yazık.

    1. Bahattin(Naipli/Balıkesir,280m) adlı kullanıcının avatarıBahattin(Naipli/Balıkesir,280m)

      Marmara’da da Balikesir ovasinda nokta atisi bir sis var haritada da görüldüğü gibi. Bugün ilcelerimiz 10 derece altina pek inmezken merkez en yüksek -0,6 yi görebildi. Şöyle bir kuvvetli lodos ciksa da dagitsa şu sisi.

  3. faseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt) adlı kullanıcının avatarıfaseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt)

    15 derece olması gereken sıcaklık yb yüzünden 10 dereceyi geçemiyor. Bir de bugün en kısa gün, en kısa günde birazdan arabalı vapurla Harem’den Sirkeci’ye geçeceğim. İkinci oğlan 7 yaşına geldi daha vapura binmedi, sırf bu yüzden. 🙂

  4. nehrkk (Büyükçekmece/İST,25m) adlı kullanıcının avatarınehrkk (Büyükçekmece/İST,25m)

    Balıkesir Ovası’nda görülen durumun bir örneği de İstanbul’da şu an.


    DMİ’nin 10:40 güncellemesinde sıcaklık 1.9 dereceydi, 20 dakikada 1.3 derece yükselmiş. Sisin dağılmasına paralel olarak sıcaklık da artıyor olmalı. Büyükçekmece’nin bir yokuş kadar yukarısındaki Gürpınar’da hava açık ve 8 derece 😀
    Sabah 6:30’da ben evden çıkarken 50 metre ötesini göstermeyen bir sis ve -1.5 derecelik bir sıcaklık vardı. Otobanda Hadımköy civarında hafif bir pus vardı, sıcaklık 3 dereceydi. Takibe alınası bir gece olmuş.

  5. Sinan (Bahçelievler 60m/İTÜ Ayazağa 120m) adlı kullanıcının avatarıSinan (Çin, Guangzhou)

    Guangzhou 15 derece süper güneş var, herkese hayırlı sabahlar dilerim.

  6. commandouzz adlı kullanıcının avatarıCommandouz (Bayrampaşa-148 m)

    Saat 23:30 itibari ile tam 13 istasyon -20 derecenin altında. En düşük sıcaklığın olduğu istasyon ise -26 derece ile 1540 metre rakıma sahip Erzurum’un an alçak rakımlarından birinde yer alan Horasan’a ait.

  7. cihiro adlı kullanıcının avatarıçihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)

    NAO ve AO indeksleri uzun vadede negatife meyletmeye başladı. NAO’daki sinyaller daha düşük olsa da AO büyük ihtimalle Ocak ayına nötr-negatif civarlarında giriş yapacak.

    Eğer Azor yükseği, İzlanda alçaklarına karşı üstünlük kazanır da Kuzey Kutbu’ndaki yüksek basınçla birleşirse gelsin Sibirya soğukları.

    Herkes bir senaryo yazıyor, ben de bir senaryo yazdım çok mu 😀

  8. commandouzz adlı kullanıcının avatarıCommandouz (Bayrampaşa-148 m)

    Bu sabah İstanbul’da gerçekleşen en düşük sıcaklıklar. 0 derecenin altında 9 istasyon var.

  9. Semih(Kadıköy/İstanbul, 20 m.) adlı kullanıcının avatarıSemih(Tuzla/İSTANBUL, 15 m.)

    Sabaha karşı Tuzla’da -1.2 derece sıcaklık ile bu kışın en soğuk gününü yaşadık. Bakalım bu gece de hava açık olursa -2 civarına düşebilir 🙂

    Ayrıca 3 gündür her sabah çimler ve arabaların üzeri kar yağmış gibi bembeyaz oluyor. Bu sabah çok daha fazlaydı.

        1. commandouzz adlı kullanıcının avatarıCommandouz (Bayrampaşa-148 m)

          Şu anda istasyon -3.3 dereceyi gösteriyor. Sanırım konumdan yani topografik bir farktan dolayı bağlantıdaki istasyon uç değerler veriyor. İstasyonun rakımı 16 metre civarı ve bir vadide yer alıyor bildiğim kadarı ile, bu istasyonun sahibi Eren Bey bizi daha iyi aydınlatabilir 🙂 Ayrıca bu tip havalarda çok yakın yerlerde dahi çok farklı sıcaklık değerleri ölçülmesi doğaldır. Sanırım sizin konumunuz bağlantıda ki istasyona göre daha düzlük bir yerde.

  10. faseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt) adlı kullanıcının avatarıfaseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt)

    Ha.. Ha.. Geçen bayanlar hakkında yazmıştık niye yoklar diye. Arşivin ilk başlığına baktım ve ilk yorumlardan biri bir bayana ait. Dizinin o dönem oyuncularından çoğu şimdi yok sanırım. 🙂 Bir gün başka diğer gün başka bir başlık bu ne zenginlikmiş yahu, eskiden heyecan varmış. Başlığın birinin adı ” Yeni Yazı “. 🙂 Kendi yaptığım ilk yorumu arıyorum ama hala bulamadım.

  11. Sinan (Bahçelievler 60m/İTÜ Ayazağa 120m) adlı kullanıcının avatarıSinan (Çin, Guangzhou)

    Evet sonunda vakit bulup resimleri yükledim.

    Gürcistan üzerindeyken:

    Bu fotoğraflar ise Kabil üzerindeyken 🙂




    Bu da Singapur 500 hPa sıcaklığı 😀

  12. faseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt) adlı kullanıcının avatarıfaseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt)

    Aklıma takılan bir soru var bir süredir. Konu hakkında cevabı veya fikri olan varsa sevinirim. Dünya’nın milyarlarca yıldır soğuduğu ve tamamen soğumasının da, yine milyarlarca yıl süreceği söyleniyor. İç ısının aktarımı yanardağlar ve jeotermal kaynaklar sayesinde yıllardır süregelen ve gözle görülen bir gerçek. Benim anlamadığım dışarı çıkınca hepimizin üzerinde gezdiği soğuk kabuk hiç mi ısıyı dışarı vermiyor? Ya da veriyorsa bu hissedemiyeceğimiz mikro derecelerde mi? Eğer vermiyorsa bu nasıl bir yalıtkan ya da ısı tamamen yalıtılabilir mi? Milyarlarca yıldır soğuyamaması (eğer yalıtkan değil ise) bana biraz tuhaf geliyor.

    1. Antibiyotik - Ankara / Oran 1.198 mt adlı kullanıcının avatarıAntibiyotik - Ankara / Çankaya 1.000 mt

      Elbette dış kabuk oldukça yalıtkan. Dünyanın iç sıcaklığının çok, çok az bir kısmı yeryüzüne ulaşarak üzerindeki yaşama katkı sağlıyor. Her bir km derine indiğimizde ısı yaklaşık 30 derece artıyor. Gerekli ısı ve enerjinin neredeyse tamamına yakını güneşten sağlanıyor.
      Çok büyük basınç altındaki, eriyik halde bulunan metal çekirdek, üstelik yalıtılmış halde bulunduğundan doğal olarak kolayca soğumuyor.
      Ayrıca biz insanların kolay yanılgıya düştüğü bir durum da, uzay, zaman, mesafe gibi kavramları kendi çok küçük ölçülerimizde değerlendirmeye çalışmamız. Zaman gerçekten görecelidir. Milyarlarca yıl bizim için uzun ama evrenin yaşı ve boyutları göz önüne alındığında çok kısa bir zaman dilimi olabilir.

  13. Summer adlı kullanıcının avatarılalaker1 (Safranbolu/Karabük, 490 m)

    Safranbolu’da son sistemden kalan karların 3’te 1’i duruyor, erimedi 😀 2 gecedir hava çok soğuk, 1 hafta içinde ancak erirler sanırım. 🙂

  14. selda64 adlı kullanıcının avatarıselda64

    Kadınlar ile yazıları okudum arkadaşlar. Ben bir hava delisiyim ve kadınım. Bu site kurulduğundan beri sürekli takip ediyorum. Ocak’ta 4 yıl bitiyor. Nice seneler olsun sevgili havadelisi 😊. Her yazının, her başlığın ve de yorumların takipçisiyim. Çok fazla yorum yapmam ama her gün siteye girer okurum. Misafir odasına da gelirim. Nick rainbowww64 hepinize sevgiler ….

  15. Sinan (Bahçelievler 60m/İTÜ Ayazağa 120m) adlı kullanıcının avatarıSinan (Çin, Guangzhou)

    Herkese tekrardan merhaba, saat 00:50 maalesef Çin gibi bir ülkede çoğu siteler yasaklı olduğu için ve internet şuan şu anda yavaş olduğu için 2 tane resim atıyorum şimdilik.

    İstanbul’da yağmur yağarken biz güneşleniyorduk 😛

    Bu fotoğraf ise Karadeniz açıkları Rusya’nın adını unuttuğum bir şehire 70 km uzaklık da uzaklıkta Kafkaslarda ki dağlar Kafkaslar gözüküyordu daha yakın fotoğraflar var ama vaktim olmadığı için bunu atabiliyorum 🙂

    Vaktim olunca hepsini wordpress olarak atıcam atacağım fotoğrafları. Bu arada Ozan hocam Guangzhou’yu gösteren bir radar var mıdır ? Varsa atar mısınız zahmet olmazsa.

  16. Antibiyotik - Ankara / Oran 1.198 mt adlı kullanıcının avatarıAntibiyotik - Ankara / Çankaya 1.000 mt

    Saat 15.00 İtibariyle yaptığım gözlem.
    Çankaya – Rakım 1.000 m (Pembe Köşk – Seğmenler Parkı civarı); 0 derece..
    Kuğulu Park civarı – Rakım 942 m: 2 derece..
    TBMM yanı Atatürk Bulvarı – Rakım 900 m; 3 derece..
    Toplam mesafe; Kuğulu – TBMM 1.500 m, Pembe Köşk – Kuğulu 600 m.. Aralarındaki rakım farkı yalnızca 50’şer metre.. Demek rakım herşey her şey değil. Aradaki fark muhtemel Pembe Köşk’ün kuzey yamacında bulunması, diğer yerlerin ise düz satıh olması ile açıklanabilir.

  17. faseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt) adlı kullanıcının avatarıfaseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt)

    Saat 07:30’da kalktığımda bahçemdeki tüm çimlerin üzeri beyaza bürünmüştü. Ancak sıcaklık değerlerine bakınca Pendik, Tuzla ve Gebze de dahil sıcaklığın en düşük 2,8 dereceye kadar düştüğünü görüyorum. Acaba basıncın yüksek olması suyun donma derecesini yükseltiyor mu?

        1. Havaankara adlı kullanıcının avatarıhavaankara_Ankara_1020

          Yüksek basınçta daha geç donar. Üzerine bastığınız karın erimesinin sebebi sürtünme ile ortaya çıkan ısı kadar basıncın yükselmesidir.
          Toprak sıcaklığı hava sıcaklığından farklı olabilir, ki genelde farklıdır. Kırağının sebebi muhtemelen odur.

        1. Semih(Kadıköy/İstanbul, 20 m.) adlı kullanıcının avatarıSemih(Tuzla/İSTANBUL, 15 m.)

          Sabah Tuzla’da da beyazdı araba üstü, çatılar ve çimler. Geçenlerde yine olmuştu yazmıştım buraya, ne olabileceği hakkında yorumlar yapılmıştı. Ayrıca evet sıcaklık 2,7 dereceye düşmüş Gebze ve Tuzla’da.

    1. Havaankara adlı kullanıcının avatarıhavaankara_Ankara_1020

      Basıncın yüksek olması donma noktasını yükseltmez, düşürür. Kaynama noktasını yükseltir. Yüksek yerlerde, özellikle dağların yüksek kesimlerinde karların geç erimesinin bir sebebi de basıncın düşük olmasıdır. Düdüklü tencerelerde de suyun kaynama noktası 100 derecenin çok üzerine çıkar…

  18. Sinan (Bahçelievler 60m/İTÜ Ayazağa 120m) adlı kullanıcının avatarıSinan (Bağcılar/İST, 90 m)

    Herkese Çin’den sevgiler dostlar, burası bir acayip yani ne bileyim gece lağım fareleri yolda öpüşenler çok ilginç yani. Türkiye saatine göre öğlen dağların resmini atacağım. Herkese hayırlı sabahlar dilerim

        1. anemodulion (Beşiktaş/İST, 29 m) adlı kullanıcının avatarıanemodulion (Beşiktaş/İST, 29m)

          Ben kadınlık ve erkekliğin büyük oranda birer toplumsal inşa olup insanlara giydirildiğine inansam da yine de bir miktar kadın ve erkek doğası diye bir şey var galiba içimizde. Kadın doğasına da hava olayları çok sıradan geliyor olabilir. Çünkü onlar doğum gibi büyük bir mucizeyi kendi bedenlerinde yaratma gücüne sahipler. Bilinçsizce “Karmış, fırtınaymış, geç bunları, çocuk doğuruyorum ben naaaber.” diye düşünüyor olabilirler. 😀

      1. Havadelisi (Sandsli / Norveç, 50m) adlı kullanıcının avatarıHavadelisi (Moda/İST, 28m) Yazıyı Yazan

        Ben kadınların hayatın “pratik” yanlarıyla daha haşır neşir olduklarını düşünüyorum. Sonuçta havayla delicesine ilgilenmek “fayda”sı olan bir iş değil, ve benim tanıdığım kadınların çoğu lüzumsuz, işlevi olmayan işlerden nefret ediyor. Yani tamam yağmur kar yağıyor, ama sanki kadınlar için bunların önemi hayatımıza nasıl etki ettikleri, ya da en fazla ne kadar güzellik vb. ortaya çıkardıklarıyla sınırlı. Kadın arkadaşlar bakalım kaç gün sonra cevap verecek, havada aksiyon olmayınca pek ortada gözükmezler 🙂

        1. anemodulion (Beşiktaş/İST, 29 m) adlı kullanıcının avatarıanemodulion (Beşiktaş/İST, 29m)

          Belki de biz erkeklerin hep çocuk kalmasıyla alakalıdır. Gelişmiyoruz, beynimizin bir köşesinde hep o 5 yaşındaki kar delisi çocuk var. Bu çocukluğu, erkeklerin avcılık döneminde risk almasının bir kalıntısı olduğu şeklinde açıklayanlar var. Yani salak salak, lüzumsuz ve bazen de tehlikeli işlere girişip bundan haz alıyormuşuz. Ekstrem sporları da çoğunlukla erkekler yapıyor mesela. Tabii bizimki gibi kadının ikinci sınıf görüldüğü aşırı ataerkil bir toplumda, “kadınlar nerde?” diye sorup da “kadınlar yok, çünkü kadınların bu işe hiç ilgisi yok.” demek biraz saflık olur. Çünkü kadınları hayatın her alanında yüz yıllardır sindirdikten sonra bu gerçeği göz ardı edip onların bugün neden daha az görünür olduklarını kadın doğasına bağlamak büyük aptallık olur.

          1. faseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt) adlı kullanıcının avatarıfaseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt)

            Bırakın kadınların havayla ilgilenmesini, bu siteye rastlayana kadar benim gibi başka manyak niye yok diye soruyordum, 32 senedir kendi kendime. 🙂 Bu siteye demirbaş kadronun dışında,sadece kar yağdığında meraktan girenleri maalesef havayla ilgileniyor olarak göremiyorum. Bu meraka 5 yaşında kabarık bir buluttan korkmam ile başlamıştım ve şimdi 36 yaşındayım ama merakımdan bir gram eksilme olmadı.

          2. Cenk (Şişli/İST, 110 m) adlı kullanıcının avatarıCenk (Şişli/İST, 110 m)

            Bence kar sevmek, hava olaylarıyla ilgilenmek çocuksu bir tabiatla ilgili. Çocukken kar yağışını daha çok severdim. Hala severim ama olgunlaştıkça eskisi kadar tatmin yaratmıyor. Kadınlar zaten çocuk doğurup, çocuk bakıyor. Şartları gereği çocuksu olmalarına pek imkan yok. Burada kar yağdığında sabahlara kadar kalıp, ellerimizde cetvelle herkesin içinde kar ölçümleri yaptığımızı düşünecek olursak, birilerinin daha aklı başında olmasında fayda var 😀

        2. ihsan (Safranbolu 685mt) adlı kullanıcının avatarıihsan-(Bostancı,İST. 15m.)

          Bu durum benim de gözlediğim birşeydi. Kadın ve erkeklerin ilgi alanları çoğu zaman farklı gerçekten. National Geographic de bir belgesel izlemiştim yıllar evvel. Burada, büyük bir labirentin içine bırakılan ve bir hedefi bulması istenen aynı yaştaki kız ve erkek çocuklardan, erkek olanları her zaman daha çabuk bulmuşlardı hedeflenen nesneyi. Belgeselde durum şöyle izah edilmişti. Binlerce yıllık insan gelişiminde erkeğe yüklenen görev ve sorumluluklar ile kadına yüklenen görev ve sorumluluklar farklı. Bu binlerce yıllık birikim de, iki cinsin farklı alanlarda uzmanlaşmasını doğurmuş. Örneğin erkek, yön bulma konusunda her zaman daha başarılı. Coğrafi olaylara daha meraklı, kaba güce daha yatkın iken, kadında bambaşka özellikler ön plana çıkıyor. Yani şaşırmamak gerek aslında. Erkeklerin çocuksu yapılarından daha çok, avcı, toplayıcı atalarından miras aldıkları genler belirleyici sanıyorum. Biz evde yapamayız. Dışarıya çıkmalıyız, gezmeliyiz, değişik yerler görmeliyiz, hava ile haşır neşir olmalıyız, tahminlerde bulunmalıyız, dışarıda ve yalnızken de kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmeyi öğrenmeliyiz. Bunun için de atalarımızın genetik kodları bize bugün bile yardımcı oluyor. Tıpkı kadınların atalarının genetik kodlarının onlara yardımcı olduğu gibi… Bir adres ararken örneğin, birilerine sormak bir erkeğin en son yapacağı şeydir. Çünkü, genetik kodlarımız bize o adresi sormadan da bulabileceğimizi söyler. Senin bu konuda kimseye ihtiyacın yok der. Çoğu zaman da buluruz gerçekten. Ancak, bazen de çok abartıp komik de olmuyor değiliz hani…

          1. anemodulion (Beşiktaş/İST, 29 m) adlı kullanıcının avatarıanemodulion (Beşiktaş/İST, 29m)

            Ben tam olarak katılmıyorum bu görüşe. Siz de çok ataerkil bir pencereden bakıyorsunuz. “Kadının yeri evdir, erkeğin yeri dışarısıdır.” diye bir şey sadece insanların uydurmasıdır. Evden çıkmayı sevmeyen, evcimen erkekler kadar evde durmayı sevmeyen kadınlar da var. Gideceği yeri bulmayı beceremeyen erkekler olduğu gibi 30 yıl önce gittiği bir yeri kimseye ihtiyacı olmadan bulabilen kadınlar da var. Erkekler ve kadınlar bambaşkadır, birbirine tamamen zıttır diye bir şey yok. Genellemeler anlamsız o yüzden.

            1. cihiro adlı kullanıcının avatarıçihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)

              Yanlış anladın bence 🙂 İhsan “Kadının yeri evidir, erkeğin yeri dışarısıdır” görüşünün genlere işlediğini söylüyor. Erkek fiziksel olarak daha güçlüdür. Bu bir gerçek. Bu yüzden beden gücü isteyen avcılık gibi işleri hep erkekler yaptığı için bu görüşün genlere işlediğini söylüyor. Senin söylediğin istisnalar var elbette. İhsan’ın yorumu bana mantıklı geldi.

          2. Havadelisi (Sandsli / Norveç, 50m) adlı kullanıcının avatarıHavadelisi (Moda/İST, 28m) Yazıyı Yazan

            İhsan bey ataerkil bir şartlandırmadan ziyade, evrimsel bir sürece (bence aslında aynı olan öteki anlayışa göre de ‘yaratılış/fıtrat’ denen şeye) işaret ediyor bana kalırsa, ki hak veriyorum çoğunlukla.

          3. ihsan (Safranbolu 685mt) adlı kullanıcının avatarıihsan-(Bostancı,İST. 15m.)

            Sanıyorum tam olarak anlatamadım söylemek istediklerimi. Bu yüzden de, konuyu biraz daha açmakta fayda var diye düşünüyorum. Ben asla ama asla kadının yeri evidir, erkeğin de sokaklar demeye falan getirmeye çalışmadım. Allah, erkeği böyle yaratmış, kadını da böyle, de demedim. Sadece, insan gelişiminin bilinen 10 Bin yıllık geçmişinden hareketle, erkek doğası ile kadın doğasının farklı konularda, farklı yeteneklere sahip olduğunu söylemeye çalıştım. Yani bu, aslında zamanla ve genlerimize silinmemecesine işlenmiş uzun bin yıllar öğrenilmişlikleri diye de açıklanabilir belki dedim. Erkeğin binlerce yıldır doğa ile kadından daha fazla haşır neşir olduğu yeni öğrenilen bir şey değil. Avlanan erkek, savaşan erkek vs. vs. Kadının da, “yine binlerce yıldır” daha çok, yaşam alanı, çocukları vs. gibi işlerde yoğunlaştığı da elbet bilinir dedim. İşte, bu uzun yıllar öğrenilmişlikleri zaman içinde hem kadına ve hem de erkeğe farklı konularda farklı yetenekler kazandırmıştır. Erkeğin ve kadının sahip olduğu bu özel yetenekler genetik kodlarımızda gizlidir ve bu kodlar insanoğlunun binlerce yılına mal olmuştur. Sonuç olarak, bu düşünceden hareketle, günümüz kadın ve erkeğinin farklı ilgi alanlarına sahip olması da son derece normaldir.

          4. Cenk (Şişli/İST, 110 m) adlı kullanıcının avatarıCenk (Şişli/İST, 110 m)

            Katılmadığım bir nokta var. Bizim ailede tüm erkekler ve çoğu arkadaşım adres sorar. Hatta adres sormak girişkenlik ve rahatlıkla da ilgili bir şey bence. Yön bulma becerimizin daha güçlü olduğu doğru ama bu takıldığı zaman her erkeğin yardım almak istemediği anlamına gelmiyor.

    1. Cnr Akt adlı kullanıcının avatarıCumulonimbus(Çankaya/ANK, 965 m)

      Erkeklerin hep çocuk kalması, teknik ve coğrafi konulara daha fazla ilgi duyması, kadınların hayatın “pratik” yanlarıyla daha haşır neşir olması ve toplumsal inşa gerçeği birleşince durum çok iyi açıklanıyor. anemodulion ve Havadelisi ne güzel yazmışsınız.

    2. kiamme (Suadiye/İST, 8m) adlı kullanıcının avatarıkiamme (Suadiye/İST, 8m)

      Ben sanırım eşimi kendime benzettim. Geçen gün balkonda dışarı bakarken ayın etrafındaki bulutlara bakıp “bunlar altocumulus mü?” dedi. Ve inanır mısınız, o akşam hakikaten altocumulusler vardı 🙂

    3. King Kong Ahmet (Erdemli-Mersin/7 m) adlı kullanıcının avatarıahmet/mersin/erdemli/7m

      Biz erkeklerle kadınların fıtratları gereği ilgi alanları farklı oluyor, erkekler sosyal hayatta daha fazla strese girdiği için daha fazla farklı uğraşlar peşinde oluyor görünüşte kadınlara göre faydasız olan erkeklere göre faydalı olabiliyor. Kadınlar da hava delisi olursa biz erkekleri toparlayacak biri olmaz ben akşama kadar hava delisini takip ettiğim halde hava durgun olsa bile son bir kez de akşam giriyorum anemodulion’un dediği gibi erkeklerin hep bir tarafı çocuk kalıyor bu da aile hayatının yürümesi için gerekli olan bir şey bence.

  19. Blizzard (Ümraniye/İST, 97 m) adlı kullanıcının avatarıFurkan ŞENSOY (Ümraniye/İST, 123 m)

    Uydu radar ve sıcaklık verilerine bakmamın sonucu olarak dün Üsküdar/Çamlıca Tepesi’ ndeydim. Hava tam anlamıyla harikaydı. Yağışa kuvvetli rüzgar, 3-4°C ler ve rüzgarla savrulan bulutlar eşlik etti. Nefes aldıkça o andaki ve geçmiş tüm stresin hızla azaldığını ve verdiğim nefesle stresimin uzaklaştığına şahit oldum. Bulutların içinde yürüyüş iyi geldi. Mutluydum, kendimi kaybettim. 🙂 Birkaç kare yakalayarak sizlerle de paylaşmak istedim;

    Çamlıca/İST 16 Aralık – Yağışlı ve sisli gün

    Çamlıca/İST 16 Aralık – Yağışlı ve sisli gün

    Çamlıca/İST 16 Aralık – Yağışlı ve sisli gün

    Çamlıca/İST 16 Aralık – Yağışlı ve sisli gün

  20. Cenk (Şişli/İST, 110 m) adlı kullanıcının avatarıCenk (Şişli/İST, 110 m)

    İstanbul kendi yağışını yarattı, saatlerdir de devam ediyor. İlginç olan diğer şehir merkezlerine kaymadan İstanbul içinde ve çevresinde devam etmesi. Yağış etkisini de epey arttırdı. Deniz etkisini çok seviyorum 🙂

  21. Sinan (Bahçelievler 60m/İTÜ Ayazağa 120m) adlı kullanıcının avatarıSinan (Bağcılar/İST, 90 m)

    %100 nemli Singapur’dan herkese gunaydin, Kafkas daglari ve Kabil’deki daglari cektim. Himalayalar’i da cektim ama net degil sisten dolayi 🙂

      1. Sinan (Bahçelievler 60m/İTÜ Ayazağa 120m) adlı kullanıcının avatarıSinan (Bağcılar/İST, 90 m)

        Gezme degil de okul icin geldim 8’de Guangzhou ucagimiz var aktarmali daha ucuz. Sahi kar yagiyor mu ?

          1. commandouzz adlı kullanıcının avatarıCommandouz (Bayrampaşa-148 m)


            İşte bu havalara bayılıyorum 🙂 Sabahtan beri neredeyse sürekli çisenti yağdı. Akşam da yağmur kuvvetlendi, hala da yağıyor.

            Yağış miktarı da hatırı sayılır derecede.

      1. kiamme (Suadiye/İST, 8m) adlı kullanıcının avatarıkiamme (Suadiye/İST, 8m)

        İtalikle yazılanlar bana ait. – Ozan

        Ben yine de tam olarak anlayamıyorum. Son radar görüntüsü bu:

        1

        Oynattığınızda, Karadeniz’den gelen kütlelerin olmadığını göreceksiniz (kütleler Karadeniz’deydi, sonradan aşağı indiler), yağış İstanbul üzerinde kıyı çizgisine paralel bir şekilde Şile-Kilyos arasından başlıyor ve rüzgarın yönüne uygun olarak güneybatı istikametinde ilerliyor. Oldukça da sağlam bir yağış bandı. Burada anlamadığım iki şey var:
        1-Normalde DEK ya da DEY’de bantlar rüzgarın yönüne uygun bir şekil almıyorlar mıydı? Yani deniz üzerinde rüzgar kuzeyliyse, bantın şekli de kuzey-güney doğrultusunda oluşmuyor muydu? (Böyle bir kural yok, bant organizasyonu daha çok rüzgarın düşey eksendeki hizalanmasıyla ilgili, eğer hizalanma iyiyse tek bantlar oluşabiliyor ama iyi değilse, yani DEY’in oluştuğu katman içerisinde rüzgarlar sapıyorsa daha dağınık kütleler meydana geliyor. Aşağıda 12Z balon sonucunu paylaştım, dikkat ederseniz tepe enverziyonunun olduğu 800 mb’a kadar rüzgar aşağıdan yukarıya önce poyraz, sonra neredeyse tam kuzeyli, sonra epey doğuya dönüyor filan, bu da kütlelerin tam kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu bir bant oluşturmamasına, bunun yerine kuzeydoğudan güneybatıya hareket eden ama batıdan doğuya daha geniş bir alana yayılan parçalar halinde hareket etmesine yol açıyor). Burada bant batı-doğu yönlü oluşuyor ve kuzeydoğudan güneybatıya doğru ilerliyor. Acaba deniz üzerindeki nemli hava İstanbul’a vardığında sürtünme etkisiyle yağışa dönüşmüş olabilir mi? (Bu zaten sıkça görülen bir şey, White Fox’un “hayalet” dediği kütleler, karaya çıkınca olgunlaşıyorlar). Bu sayede de şehrin topoğrafyasına uygun şekilde batı-doğu yönlü bir bant oluşmuştur. (Bunun da etkisi olabilir, ilginç konu)
        2-DEK(Y) yağışları için deniz sıcaklığıyla 850 hPA sıcaklığı arasındaki farkın minimum 13 C olması gerektiği söylenir. Bugün de Karadenz yaklaşık 9-10 derece, 850 hPA’da da -3 derece var. Tam 13 derece ediyor. Tam sınırda olmamıza rağmen nispeten kuvvetli yağışlar aldık, ayrıca hiç bir model de bu yağışı tahmin edemedi (GFS’de yağış gözüküyor, dün de gösteriyordu, WRF’de de kütleler mevcuttu). Tam sınırda olmamız, yağışın kuvvetli olmasına engel değil yorumu çıkartıyorum ben (Bu sıcaklık farkı konvektif aktivitenin şiddetinde ve yağışın oluşmasında belirleyici olabilir ama yağışın miktarında etkili olan başka faktörler de var, örneğin aynı sıcaklık farkı 25 derecelik denizin üzerine 12 derecelik bir 850 mb sıcaklığının gelmesiyle oluşsa ortamda daha fazla nem olacağından daha fazla yağış olur, bundan başka havanın denizden aldığı nemden önceki nem oranıyla da ilgili. Ilık hava prensip olarak daha nemli olacağından, diğer şartlar aynıyken ılık hava / ılık deniz şartlarında daha fazla yağış olacaktır… ) Şaşkınbakkal’da 5,4 kg yağmur düştü, geçen Çarşamba günü düşen toplam yağış taş çatlasa bu kadardı. Bu duruma bir yorumunuz olur mu? (13 derecelik görece az bir farkın bile kuvvetli DEY’ler yaratabilmesi)

  22. Havatrakya (Tekirdağ / 20m) adlı kullanıcının avatarıHavatrakya (Tekirdağ / 20m)

    Rus steplerinde Alman panzerlerini donduran efsanevi soğukların yaşandığı 1942 kışının Türkiye’ye bazı yansımaları… Ulus Gazetesi’nden kar haberleri ve manzaraları:

    İzmir’de 25 cm kar ve -4 derece sıcaklık, 3 Ocak 1942

    İstanbul’da 30 cm kar, Trakya’da yollar kapalı, Sofya’da okullar 1 hafta tatil 🙂 24 Ocak 1942

    26 Ocak 1942’de, 2.5 metreyi bulan kardan ötürü tren kara saplanıyor:

  23. Cenk (Şişli/İST, 110 m) adlı kullanıcının avatarıCenk (Şişli/İST, 110 m)

    Balıkesir hala -3 derece. Yanı başındaki Çanakkale 8 Bursa 9 derece. Kocaeli 10 dereceye yükseldi. Böylelikle, en ılık ve en soğuk şehir arasındaki sıcaklık farkı 13 dereceye çıktı. İstanbul hala tek başına yağışlı. Marmara’da herkes kendi kafasına göre takılıyor 🙂

    1

        1. faseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt) adlı kullanıcının avatarıfaseay(Çayırova/Kocaeli/50Mt)

          Yanlış haber olsun veya olmasın, ölçüm güneş altında yapılmaz. Daha doğrusu sensör ucu güneşi görmemeli. Burada da o şekilde olmuştur. İkinci seçenek cihaz kalibrasyonu bozuktur ya da arızalıdır.

    1. Bahattin(Naipli/Balıkesir,280m) adlı kullanıcının avatarıBahattin(Naipli/Balıkesir,280m)

      Balikesir’de tarihi bir hafta yasadik.Merkez olarak kuvvetli kar yagisini alip dikkatleri uzerimize cektikten sonra bu kez de enverziyonda net bir skor elde ettik 🙂 Soguk, merkezin ustune 1 haftadir çöktü kalkmak bilmiyor.Yerde kar örtüsü olmasi da buna tuz biber oluyor.Ancak uzuldugum nokta ne zaman boyle olsa uzun sure yağışsiz bir dönem geciriyoruz.Yine öyle olacak gibi

  24. anemodulion (Beşiktaş/İST, 29 m) adlı kullanıcının avatarıanemodulion (Beşiktaş/İST, 29m)

    Geçen yılki toplam yağışın normalin (669 mm) yaklaşık bir buçuk katına eriştiği memleketimde bu yıl kuraklık var. 2013’ün bitmesine 15 gün kala, toplam yağış normallere bile yaklaşmadı. Ortalama 133.9 mm ile en yağışlı ay olan Aralık’ta topu topu 8 mm’cik yağış düştü ve modellere bakılırsa en az 10 gün daha yağış yok. Bu vaziyet Ocak’ta değişir umarım. Değişmezse durumun ciddiyeti daha da artacak ve bu da üreticileri, üreticiler dolayısıyla da biz tüketicileri etkileyecek. Kaldı ki Çukurova’daki bu kuraklığa bir de don eşlik ediyor son 3 gündür. Durum kötü.
    1

    1. cikoli (ist/bağlarbaşı/90 m) adlı kullanıcının avatarıcikoli (ist/bağlarbaşı/90 m)

      Hemen Adana’nın yanıbaşındaki benim memleketim İskenderun ise 2013 yılında 834 mm yağış almış ve şimdiden ortalamasını geçmiş bile. Yağışın 230 mm’si Eylül ve Ağustos ayında düşmüş, ama son 3 aydır bizim oralar da bitik.

Yorumlar kapalı.