Çoğu kinaye de olsa artık şehirler arası rekabette kabak tadı denilen noktaya vardık 🙂
Böylesine güzel, öğretici ve bilimsel paylaşımların yapıldığı bir sitede;
İstanbul’un Ankara’dan daha ılık ve daha yağışlı olduğunu fakat buna rağmen ölçülen maksimum kar kalınlığı olarak Ankara’yı geçtiğini;
Ankara’nın İstanbul’dan daha soğuk ve kurak olduğunu, gün olarak daha çok kar yağdığını ve karın daha çok yerde kaldığını kabul etmemek nedir arkadaşlar?
Gerçekten Ankara olarak sizi ciddiye aldığımızı, rekabete girdiğimizi falan mı düşünüyorsunuz? Aç tavuk kendini darı ambarında zannedermiş. Tek rakibim THY. Pardon.. Afyon, Bolu, Eskişehir gibi yerler. Biz nasıl kalkıp da Erzurum, Sivas, Bitlis ile aşık atmıyorsak siz de haddinizi biliniz. İnsan inanamıyor. Ortalama karlı gün sayısı 1/3 kadar aşağıda olan İstanbul, donlu gün sayısı 24 katı fazla olan Ankara’ya kafa mı tutacak? Bu cüreti maruz kaldığınız aşırı sıcaklara ve kurak ikliminizden kaynaklanan sıvı kaybına bağlıyoruz 🙂
Bence de kabak tadı verdi. İstanbul ve Ankara tamamen farklı iklimlere sahipler. Ankara ,Eskişehir ile yarışsın, İstanbul da İzmit ile yarışsın mesela fakat Ankara- İstanbul karşılaştırması çok mantıksız oluyor.
Son yıllarda İzmit ancak İzmir’le yarışır… Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada özellikle kıyı şehirlerinde kar yağması için sıcaklıların M.N.A ölçülmesi gerektiğini unutmayalım.. 😉
Daha ne yapalım??? Mağduriyetinizi anlıyor, anlayış göstermeye çalışıyoruz ama siz İzmir ve Antalya ile aynı kulvarda yarışacağınıza illa ki ayar istiyorsunuz. 🙂
Restinizi görüyor ve arttırıyorum. Bkz; Karyağdı Hatun… 🙂
2008’de bütün Akdeniz şehirlerinde ciddi bir kuraklık görülmüş. Kontrol ettim. Aydın, Muğla, Antalya, Mersin, Adana’nın hepsi birden dibe vurmuş. Fakat ilginç bir şekilde Antakya’nın son 40 yıllık tarihinde kuraklığın “k”si görülmemiş. Rizeliler gibi onlar da kuraklık nedir bilmiyorlar.
Bu arada sıcaklık yönünden kontrol edince şöyle bir şeyle karşılaştım, 2008’de Adana’da tam 17 gün don görülmüş! Bu olağanüstü bir rakam. Demek ki o yıl kış ayları Akdeniz’de kurak ve normalden soğuk geçmiş.
2008 yılı Mardin için de tarihin en kurak yıllarından biri olarak geçmiştir o yıl aylar boyu yağmur yağmamış tarlalar susuzluktan kurumuştu bu verilere baktığımızda da 1971-2012 arasındaki en kurak yılın 2008 olduğu açıkça ortaya çıkıyor..
Sadece Kars’ta mı karasal Anadolu’nun büyük bölümünde son 15 yılda düşen yağışlar hayli arttı. Ama iklim uzmanları boş duruyor hala bizi 1971-2000 arası verilerine göre değerlendiriyorlar. İklim değişti.
En çok yağışı ilkbahar ve yaz aylarında alan bir kentte yıllık ortalama yağış nasıl artmış olabilir, düşünmek lazım.. Mesela yaz yağışları aynı kalsa bile kış yağışları artış gösteriyor olabilir, sebebi de son yıllarda aşırıya kaçan negatif AO ve NAO olabilir..
Saat 06.40 itibariyle (Evet, sizler için kalkıp bizzat gözlemledim bu saatte) Ankara Kazan (Ankara’nın en düşük kotlu noktalarından birisi) – 3.4 derece, Elmadağ zirvesindeki radar 10.8 derece. Birisi enverziyon mu dedi? 🙂
Orası havadar bir yer. Kazan çukurundaki düşük gece sıcaklıklarını belki siz görmeyeceksiniz ancak, eminim ki, onlar da sizin gördüğünüz karlı günleri göremeyecekler.
Yahu 1000 metre rakımınız var. Ayıptır 🙂 Biz İstanbul’da 1000 metre yükseklikte bir semt olsa dağ muamelesi yaparız. Hatta böyle yüksek bir semt olsa kışın her gün kar yağar.
Hırs böyle bir şey. İnsanın gözü doymuyor. Biraz önce Yıldız, Oran taraflarındaydım. 1.200 m rakım o taraflar. Bugün günlük – güneşlik havada orada oturanlara gıpta ettim kışın güzel kar yapar diye. 🙂
Bu da öyle bir anımdı işte.
İstanbul’da, Kilyos, Şile gibi kuzeydeki merkezlerde neden sıcaklık bariz daha düşük? Hakim rüzgar yönü genelde poyraz ve 15-16 derece sıcaklıktaki denizden esiyor. Buna rağmen sıcaklık sabaha karşı 5-6 dereceye inerek hem güney sahil kesiminden hem de Samandıra gibi içerdeki merkezlerden daha düşük değerlere inebiliyor. Bir açıklaması var mıdır? 🙂
Bunun cevabını ben de çok merak ediyorum. Zonguldak ve kıyı ilçelerinde de gece sıcaklıkları çok düşük. Örneğin Karadeniz Ereğli bir önceki gece en düşük sıcaklık 4 C olmuştu.
Bu düşük sıcaklıkların ölçüldüğü saatlerde rüzgarın denizden estiğini sanmam. Demek ki denize yakın olunduğu halde şehir ısı adası vb. faktörlerin olmaması sıcaklığı böyle düşürebiliyor (ama %100 emin değilim).
Küresel ısınmanın Türkiye’de kuraklığa değil tam aksine yağışların artmasına neden olduğunu kanıtlayan bir tablo hazırladım. Tabloda 78 ilin (3 ilin verisi yok) en yağışlı ilk 3 yılını görüyoruz. Bu yıllardan 2009, 2010, 2011 ve 2012 olanların dolgu renklerini kırmızı yaptım:
Buna göre Türkiye’deki 78 ilin 52’sinin (yüzde 66,6’sının) en yağışlı ilk 3 yılından en az biri, son 4 yılda görülmüş. (Veriler 1970-2012 yılları arasını kapsamaktadır.)
Türkiye’nin ard arda yağışlı geçen diğer yıllarını incelediğimizde böyle bir tabloyla karşılaşmıyoruz. Örneğin tablodaki 2009 ve 2010 yıllarının toplam sayısı 48 ediyor. Bu ikiliye en çok benzeyen diğer yıllar 1987 ve 1988. 1987 ve 1988 sırasıyla Türkiye’nin en yağışlı 5. ve 2. yılları olmasına rağmen bu yılların tablodaki toplam sayısı 34 ediyor. Bunlara benzer başka da rekortmen ikili yok.
Bu bereketli dönemde kuraklık rekoru kıran iller var! Çok şaşırdım bu işe. 2010 yılı Giresun’un en kurak 1., Batman’ın 3., Şanlıurfa’nın 5.; 2011 yılı Yalova’nın 2., Düzce’nin 3.; 2012 yılı Trabzon’un 2. yılı olmuş.
Bir de 2007 yılına ait bir haber buldum. İklim Araştırmaları Uzmanı Hasan Murat Filinte (belki Havadelisi kendisini bizzat tanıyordur.) TGRT Haber’de katıldığı bir programda İstanbul’da ciddi bir kuraklık olmayacağını hatta 2012 yılından sonra yağışların artacağını söylemiş.(http://www.tgrthaber.com.tr/news_view.aspx?guid=3603f176-fbf4-485b-afc4-ace82d8e35ae) Üç aşağı beş yukarı doğru bir öngörüde bulunmuş, helal olsun.
Eline emeğine sağlık. Hatırlat, bunu birkaç gün sonra ana sayfada yazı haline getirelim. Tablo sayfayı kastığı için link şeklinde bıraktım.
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Hasan Murat Filinte’nin şu vidyosunu izlemenizi tavsiye ediyorum. Çok bilimsel ve net konuşuyor. Sevdim bu adamı 🙂 Güneş döngüleri ile ilgili öngörüleri de var. http://www.youtube.com/watch?v=z-yXky5cu_Y
Bu verileri hızlıca bölge bazlı incelediğimizde (tabloda yer alan 234 veriyi bölge bazlı yüzdesel olarak) son 4 yılın en çok Ege ve Marmara’ya yaradığını görüyoruz. Doğu ve G.Doğu ise artıştan o kadar nasiplenememiş. Yine Akdeniz’in batısının da son 4 yıldan çok etkilenmemesi Akdeniz ortalamasını düşürmüş. Ama 2000 sonrası incelendiğinde en yüksek skor Akdeniz’de.
Kumköy Kilyos’ta deniz suyu sıcaklığı bir gecede iki derece düşmüş ve 15′e inmiş. Gece minimum hava sıcaklığı 5-6 dereceye inince deniz çok çabuk soğumaya başladı.
Aşağıdaki GFS Ens grafiğinde gördüğümüz şeklin aynısını veya benzerini görebileceğimiz, geçmişe ait, gerçekleşmiş grafikler var mı? (Örneğin 1-20 Ekim arasında gerçekleşen 850 hpa sıcaklıklara ait çizginin ve normalleri gösteren kırmızı çizginin birlikte olduğu bir grafik) Varsa adresini paylaşabilir misiniz?
Valla biz bazı tablolarda Ankara’nın yerini çok iyi biliyoruz. Mesela günün en çok yağış alanları tablosunda Ankara nerede acaba diye hiç düşünmüyoruz, çünkü biliyoruz ki o hep en altta 😀
Düşene bir tekmede ben vurayım demek, güçsüzlerle uğraşmak, belden aşağı vurmak tarzım değildir.
Ama.. O kadar istediniz ki ben de sizi kırmayayım dedim.
İki resim arasındaki 280 mm farkı kim bulabilecek acaba?
Merak etmeyin. İstasyonlardan birisi tropik yağış kuşağı, diğeri Taklamakan çölünden değil. İkisi de güzel yurdumun, iki ayrı güzide ilinden.. Acaba hangisi hangi şehir dersiniz?
Konuya sıcaklıktan girdim olmadı. Yıllık yağıştan girdim olmadı. Silahı.. Pardon, temayı siz seçin kapışalım istediğiniz yerde. 🙂 Kar yağışlı gün sayısı, sıfırın altındaki gün sayısı, en erken kar yağışı, en geç kar yağışı, döner bıçağı… 🙂
Neyse.. Büyüklük karasallıkta kalsın.. Bu son ikazım. Daha da Başkent ile uğraşırsanız sizi bizzat İstanbul havasının neye benzediği ile ilgili kendi sözünüz ile vuracağım. Demedi demeyin. 🙂
Gece cok düşük sıcaklıklar ölçülmesi o yörenin çevresine göre daha soğuk olduğu anlamına gelmez. Sadece, etrafına göre daha çukurda, muhtemelen kuytu, hava sirkülasyonunun hemen hiç olmadığı, hava kalitesinin düşük ve muhtemelen de kurak bir yer olduğu anlamına da gelebilir.
Doğru mudur aslı var mıdır bilmiyorum ama Bob Marley’ nin bir sözünü gördüm, işte bu dedim;
Some people feel the rain. Others just get wet. (c) Bob Marley
Çarşamba’dan itibaren Marmara’da yoğun sis şartları oluşuyor. Sabah saatlerinde zeminde soğuma ama üst seviyelerde ılık hava , gündoğusu ve poyrazın Karadeniz’den getireceği nemli hava , çok kuvvetli olmayan rüzgar şartları oldukça uygun kılıyor.
Çünkü öğrencileri meraklılardan seçmek yerine, şans eseri ya da puanı oraya yettiği için oraya giren öğrencilerden zorla meraklı yaratmaya çalışan bir sistem var ülkemizde.
Bu gece Turkiye saati ile 00:50 ‘de YARI GOLGE AY TUTULMASI gerceklesecek.Turkiye’den de gozlemlenebilecek bu olay tam tutulma seklinde degil sadece ayin %80 oraninda kizarmasi seklinde olacak.Bu gece uykusu kacanlar icin degisik bir fikir olabilir.Ayrica Istanbul’da gozlem yapacaklar icin havanin acik oldugunu da hatirlatalim.Simdiden iyi seyirler.
Dunyanin ilk iklim multecisi 🙂 ama burada garip olan,iltica etmek istedigi yerin Yeni Zelanda olmasi.Benim billdigim Yeni Zelanda da bir ada ve okyanus ulkesi yani tropikal siklonlarin vurup sellere yol acabilecegi bir ulke 🙂
Tropikal siklonlar Yeni Zelanda’ya uğramaz. Yeni Zelanda’nın ikliminin bizim yarıküredeki karşılığı tamı tamına İngiltere’de görülür. Fakat İngiltere’nin kışları biraz daha soğuktur bulunduğu enlem itibariyle.
Yolunu şaşırırsa, evet. Ama asla bir Uzak Doğu tayfunu gibi olamaz. Çünkü hem sular soğuk hem de batı rüzgarları böyle oluşumları doğuya doğru iter bu kadar aşağı enlemlerde. Ki zaten verdiğiniz linkteki tropik fırtınaların hiçbiri karaya çıkamamış, okyanus açıklarından geçip gitmiş.
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
Ben de yağmursuzluktan Kongo’ya filan iltica edeceğim 🙂
Ozan abim ben şükrediyorum, ama bir beklentim vardı, hani o 12 dereceler ölçülen hafta dedim ki herhalde bu sonbahar böyle gider hareketli olur, diyordum ama yok.
Şimdi 2 gün yağdı modellere bakıyorum uzun vadede hiçbir şey yok.
Mevcut soğuma da uzun vadede modellerde görünmüyordu ve her geçen gün soğuma arttı. Yani uzun vadede durgunluk gözükmesi uzun vadede öyle olacağı anlamına gelmez. Kaldı ki şu an ortalamaların altında seyrediyor sıcaklıklar ve önümüzdeki günlerde biraz üzerine çıkacak. Daha kasım ayına girmediğimiz göz önünde bulundurulduğunda çok fazla beklentide olmamak lazım. Sonbahara uygun koşulları yaşıyoruz şu anda.
Ankara’nın 06 ve 12Z diyagramlarına bakarsanız farkı daha net görebilirsiniz.
Uzun dönem tahminlerin ne kadar değişken olduğuna küçük bir kanıt. Bırakın 15 gün sonrasını, 25 Ekim için bile çıktılar nasıl değişmiş. Tüm çıktıların ortalaması uzun yıllar ortalamasının altına iniyor.
Ayın 25’inden sonra uzun yıllar ortalamasının nasıl düştüğünü farketmişsinizdir. Pazartesi gününden itibaren yükselecek sıcaklıklar tam da o tarihlerde tekrar düşecek gibi.
Özerk Bilkent Bölgesi olarak Ankara çukurunun ekim ortalamasından %33 daha fazla yağış almış durumdayız. Ekimin gerisi yağışsız olsa da umrumuzda değil.
http://web.itu.edu.tr/climate/hava/image_map_deneme.html
Burada sıcaklık değerlerinin üstüne geldimizde bilgi ekranı çıkıyor bu da bize bilgiye daha çabuk ve hızlı ulaşmamızı sağlıyor. Bunu daha kapsamlı yapmanız mümkün müdür? Mesala aylık en yüksek yağış miktarı, en yüksek ve düşük sıcaklık değerleri, en yüksek ve düşük basınç değerleri, en hızlı rüzgar hamlesi ve aylık hakim rüzgar yönü vs. yada bunların yapılabilirliği var mıdır?
Bu Ankara radarındaki bakım ve onarım çalışmaları ne zaman bitecek bilgisi olan var mı ? Hayır çok yağış aldığımızdan değil de insan merak ediyor işte 😀
Radarın kendi firma teknisyenleri yazılımı yenileme yaparlarken “rainbow” olarak ayarlamış. MGM çalışanları “iris” kullanabildikleri için normalde Ekim 2013 başında yeniden çalışması beklenen Ankara radarı bu yüzden faaliyete geçemedi. Bunun için firma teknisyenlerinin yurtdışından tekrar gelip yazılımı ayarlamaları gerekiyordu. 1 ay içinde yapmazlarsa sözleşmeye aykırılıktan dolayı firma aleyhine MGM’nin dava açma hakkı oluşabilir. Bu duruma düşmek istemezlerse önümüzdeki 10-15 gün içinde radarın tekrar faaliyete geçeceği sonuna varmamız mümkündür…
Teşekkürler bilgilendirdiğin için. İnşallah ikinci dediğin olur. Yoksa ilk dediğin gibi dava falan açılırsa en az 2-3 yıl daha radar pert kalır bizim yargı sistemi malum 😀
Hava parçalı bulutlu ama aniden alt seviyeden giren ince bulut tabakası yoğun ama kısa süreli kar sağanaklarına neden oluyor, direğe bakınca da rüzgarın yağış anında kuvvetlendiği gözüküyor…DEK mi acaba? 🙂
Havalimanı meydan meteoroloji istasyonlarının yağış verileri niçin gösterilmiyor son durumlar sayfasında? Havalimanı istasyonu olduğu için ayrı bir prosedür mü uygulanıyor acaba?
Daha Wipha Tayfunu’nundan ucuz kurtulan Japonya’yi bu sefer de su andaki hizi 150 km/sa olan ve bir hafta sonra yaklasik 250 km/sa hizla vurmasi beklenen FRANCISCO TAYFUNU tehdit ediyor.
Ankara’da anormal derece meşe palamutu ve at kestanesi gözlemledim. Arada bir bağlantı var mı bilmiyorum ama, bana kalırsa kış sert olacak. Yerseniz. 🙂
Şefik (Güzelçamlı/Kuşadası 30m)
Anlaşılan iman gücüyle bu kışı sert geçirttireceğiz 😀
SonradaSonra da dünya için oldukça önemli bir hava durumunu haber vereyim.
Japon yetkililer 10 yılın en güçlü tayfununun Fukushima’daki nükleer felaketinin yaşandığı santrale yönelmesi durumunda mutlak bir en kötü durum senaryosuyla karşı karşıya gelineceğini ve insanlık tarihinin en büyük doğal afetine dönüşebileceğini bildirdiler.
Japonya Meteoroloji Ajansı, Wipha tayfununun saatte 35 km. hızla kuzeye hareket ettiğini, çarşamba günü erken saatlerde (16 ekim 2013) Tokyo’yu etkisi altına alacağını, ertesi gün de Fukushima kıyılarına ulaşacağını bildirdi.
Japon NHK televizyonunun verdiği bilgiye göre Tokyo’nun yaklaşık 120 kilometre güneyinde bulunan ve tayfundan en çok etkilenen İzu Oşima adasında en az 17 kişi tayfun nedeniyle hayatını kaybetti. En az 50 kişinin ise halen kayıp olduğu belirtiliyor. Yetkililer ölü sayısının artmasından endişe ediyor.
2011’deki büyük deprem ve tsunami sonrası nükleer felaketin yaşandığı Fukuşima Dai-ichi Nükleer Santrali’ndeki soğutma tanklarında tayfun nedeniyle su seviyesinin yükselmesinin ardından yaklaşık 40 ton hafif radyasyon yüklü suyun depolardan tahliye edildiği bildirildi.
Tepco şirketi söz konusu suyun yönetmeliklerle belirlenen “kabul edilir radyasyon sınırları” içerisinde olduğunu açıkladı. Geçen ay yaşanan bir tayfun sırasında radyasyon oranı henüz ölçülmemiş yağmur sularının su depolama tanklarından taştığı tespit edilmişti.
Nihayet Ankara’dan döndüm. Tuzla’da hava oldukça serin ve rüzgar sıfır. Sistem önceleri hep böyle olur zaten 🙂 Ayrıca sizin o ‘sıcak’ dediğiniz güzel Tuzla’m şimdi Florya’dan, İkitelli’den ve hatta 100 metre daha yüksekte bulunan Sabiha Gökçen’den bile 1,5 derece daha soğuk 😛
Çok ilginç. Bunlar yeni keşfedilmiş şeylermiş gibi yazıp tahminindeki yanlışlığı buna bağlamış. Ben ise yazısında bahsedilenlerin tamamına yakınını 3 yıldır buradaki tartışmalardan öğrenmiştim. Bir bilim adamının mutlaka hayatın içinde olması gerek. Hele ki konu havaysa. Mevsimlik tahminin yanlış çıkması, günlük yanılmalar mevzu değil ama bunları paylaşma biçimleri ve bütün meteorolojik konuların içinde olup sürekli açıklama yapma hissiyatında olmak halkın bilime karşı olan güvenini azaltıyor gibi geliyor bana.
Adam 30 yila yakindir meteoroloji muhendisi, bilmem kac yildir gazete kosesinde ahkam kesiyor ve tek kaynaga bagli uzun vadeli tahmin yapmanin yanlis oldugunu 2013 sonbaharinda ogrenmis. E gecmis olsun.
Ayrica ozur mu dilemis kufur mu etmis belli degil.
Hindistan adim adim kacinilmaz bir felakete gidiyor. Phailin siklonu yarin ogleden sonra 5. kategori bir kasirga olarak karaya cikacak. 160 km ruzgar, 7 metrelik dalgalar ve yaklasik 1 metrelik yagis 0 rakimda ve basit evlerde yasayan milyonlarca insanin ustune cullanacak. Hukumet epey hazirlik yapmakta ama orasi Hindistan, Allah yardimcilari olsun. http://www.wunderground.com/blog/JeffMasters/comment.html?entrynum=2550
Santiago şu an NASA’da gizli verilerin paylaşıldığı bir toplantıda, dönünce görüş bildirir 🙂
Bu seneki ön (preliminary) tahminlerimiz, Güneydoğu Anadolu’nun da normalden soğuk bir kış geçireceği yönünde… Asıl tahminleri Kasım ayında açıklayacağız…
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin bu sene, geçtiğimiz bir kaç yıla göre daha sert bir kış yaşayabileceğini söyleyebiliriz. Ama Ozan Hoca’nın söylediği gibi bu ancak bir ön tahmin, detaylandırmak şu aşamada doğru olmaz.
Biz bu oluşuma bilimsel literatürde “pide yb” diyoruz. 🙂 Soğukçuların portakal sistemi varsa ılıkçıların pide gibi yayılan, geldimi gitmeyen yüksek basınçları var.
Not: İflah olmaz soğukçuyum, eksilemeyin. Üstelik o yb yi oraya ben koymadım. 🙂
http://t.co/o9fUgweKYE Doktor bu ne ….?
20 derece fahrenhayt düşükmüş normalden… Olur öyle 🙂
Ömrüm boyunca toplasan İzmit’teki normallerin altı sıcaklılar hiç 20 C düşmüş müdür ? 😉 Olur böyle 😉
Çoğu kinaye de olsa artık şehirler arası rekabette kabak tadı denilen noktaya vardık 🙂
Böylesine güzel, öğretici ve bilimsel paylaşımların yapıldığı bir sitede;
İstanbul’un Ankara’dan daha ılık ve daha yağışlı olduğunu fakat buna rağmen ölçülen maksimum kar kalınlığı olarak Ankara’yı geçtiğini;
Ankara’nın İstanbul’dan daha soğuk ve kurak olduğunu, gün olarak daha çok kar yağdığını ve karın daha çok yerde kaldığını kabul etmemek nedir arkadaşlar?
Hadi buyrun şimdi 🙂
http://www.dmi.gov.tr/veridegerlendirme/yillik-toplam-yagis-verileri.aspx?m=istanbul
http://www.dmi.gov.tr/veridegerlendirme/yillik-toplam-yagis-verileri.aspx?m=ANKARA#sfB
http://www.dmi.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?m=ISTANBUL#sfB
http://www.dmi.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?m=ANKARA#sfB
Gerçekten Ankara olarak sizi ciddiye aldığımızı, rekabete girdiğimizi falan mı düşünüyorsunuz? Aç tavuk kendini darı ambarında zannedermiş. Tek rakibim THY. Pardon.. Afyon, Bolu, Eskişehir gibi yerler. Biz nasıl kalkıp da Erzurum, Sivas, Bitlis ile aşık atmıyorsak siz de haddinizi biliniz. İnsan inanamıyor. Ortalama karlı gün sayısı 1/3 kadar aşağıda olan İstanbul, donlu gün sayısı 24 katı fazla olan Ankara’ya kafa mı tutacak? Bu cüreti maruz kaldığınız aşırı sıcaklara ve kurak ikliminizden kaynaklanan sıvı kaybına bağlıyoruz 🙂
Biz de yağış konusunda sizin için aynısını düşünüyoruz, o ne olacak? 🙂
Yağan 5 cm kar yerde 30 gün duruyorsa hiç umrumda olmaz 🙂
Bence de kabak tadı verdi. İstanbul ve Ankara tamamen farklı iklimlere sahipler. Ankara ,Eskişehir ile yarışsın, İstanbul da İzmit ile yarışsın mesela fakat Ankara- İstanbul karşılaştırması çok mantıksız oluyor.
Son yıllarda İzmit ancak İzmir’le yarışır… Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada özellikle kıyı şehirlerinde kar yağması için sıcaklıların M.N.A ölçülmesi gerektiğini unutmayalım.. 😉
2008’deki Antalya’ya bakın. Nedir o öyle?
Ankara bile daha fazla yağış almış 🙂
Daha ne yapalım??? Mağduriyetinizi anlıyor, anlayış göstermeye çalışıyoruz ama siz İzmir ve Antalya ile aynı kulvarda yarışacağınıza illa ki ayar istiyorsunuz. 🙂
Restinizi görüyor ve arttırıyorum. Bkz; Karyağdı Hatun… 🙂
2013 kışında kaç santim (milim de olabilir) kar yağdı Ankara’ya Antibiyotik Bey? 🙂 Bir ara White Fox sarıyordu böyle bana, açıyordu bağrını.. 😀
Savaşa karşıyım ama hakkını vererek, kanımın son damlasına kadar savaşırım 🙂
2008’de bütün Akdeniz şehirlerinde ciddi bir kuraklık görülmüş. Kontrol ettim. Aydın, Muğla, Antalya, Mersin, Adana’nın hepsi birden dibe vurmuş. Fakat ilginç bir şekilde Antakya’nın son 40 yıllık tarihinde kuraklığın “k”si görülmemiş. Rizeliler gibi onlar da kuraklık nedir bilmiyorlar.
http://www.dmi.gov.tr/veridegerlendirme/yillik-toplam-yagis-verileri.aspx?m=antakya
http://www.dmi.gov.tr/veridegerlendirme/yillik-toplam-yagis-verileri.aspx?m=rize
Bu arada sıcaklık yönünden kontrol edince şöyle bir şeyle karşılaştım, 2008’de Adana’da tam 17 gün don görülmüş! Bu olağanüstü bir rakam. Demek ki o yıl kış ayları Akdeniz’de kurak ve normalden soğuk geçmiş.
2008 yılı Mardin için de tarihin en kurak yıllarından biri olarak geçmiştir o yıl aylar boyu yağmur yağmamış tarlalar susuzluktan kurumuştu bu verilere baktığımızda da 1971-2012 arasındaki en kurak yılın 2008 olduğu açıkça ortaya çıkıyor..
Karsta kiKars’taki son 15 yıldaki yağış artışının nedeni ne olabilir?Sadece Kars’ta mı karasal Anadolu’nun büyük bölümünde son 15 yılda düşen yağışlar hayli arttı. Ama iklim uzmanları boş duruyor hala bizi 1971-2000 arası verilerine göre değerlendiriyorlar. İklim değişti.
En çok yağışı ilkbahar ve yaz aylarında alan bir kentte yıllık ortalama yağış nasıl artmış olabilir, düşünmek lazım.. Mesela yaz yağışları aynı kalsa bile kış yağışları artış gösteriyor olabilir, sebebi de son yıllarda aşırıya kaçan negatif AO ve NAO olabilir..
Saat 06.40 itibariyle (Evet, sizler için kalkıp bizzat gözlemledim bu saatte) Ankara Kazan (Ankara’nın en düşük kotlu noktalarından birisi) – 3.4 derece, Elmadağ zirvesindeki radar 10.8 derece. Birisi enverziyon mu dedi? 🙂
Boş yere donmak bu olsa gerek, Elmadağ için ölebilirim 😀
Bilkent hiç sıfırın altına inmedi. Kar bile yağdı ama inmedi daha 🙂
Orası havadar bir yer. Kazan çukurundaki düşük gece sıcaklıklarını belki siz görmeyeceksiniz ancak, eminim ki, onlar da sizin gördüğünüz karlı günleri göremeyecekler.
Şimdi şöyle bir önerme doğru olur mu sence Antibiyotik? “Kazan çukuru Elmadağ’dan daha fazla kar alır.”
Kazan Bitlis’le yarışır. Ekim başı – Haziran sonu arasında Kazan’la tüm iletişim kopuyor. 🙂
Yahu 1000 metre rakımınız var. Ayıptır 🙂 Biz İstanbul’da 1000 metre yükseklikte bir semt olsa dağ muamelesi yaparız. Hatta böyle yüksek bir semt olsa kışın her gün kar yağar.
Hırs böyle bir şey. İnsanın gözü doymuyor. Biraz önce Yıldız, Oran taraflarındaydım. 1.200 m rakım o taraflar. Bugün günlük – güneşlik havada orada oturanlara gıpta ettim kışın güzel kar yapar diye. 🙂
Bu da öyle bir anımdı işte.
Jamstec Ekim güncellemesi Aralık Ocak Şubat yüzey sapma haritası:
Kuru soğuk değildir inşallah.
Takaşi üstat ile aşağı yukarı hem fikiriz 🙂
İstanbul’da, Kilyos, Şile gibi kuzeydeki merkezlerde neden sıcaklık bariz daha düşük? Hakim rüzgar yönü genelde poyraz ve 15-16 derece sıcaklıktaki denizden esiyor. Buna rağmen sıcaklık sabaha karşı 5-6 dereceye inerek hem güney sahil kesiminden hem de Samandıra gibi içerdeki merkezlerden daha düşük değerlere inebiliyor. Bir açıklaması var mıdır? 🙂
Bunun cevabını ben de çok merak ediyorum. Zonguldak ve kıyı ilçelerinde de gece sıcaklıkları çok düşük. Örneğin Karadeniz Ereğli bir önceki gece en düşük sıcaklık 4 C olmuştu.
Bu düşük sıcaklıkların ölçüldüğü saatlerde rüzgarın denizden estiğini sanmam. Demek ki denize yakın olunduğu halde şehir ısı adası vb. faktörlerin olmaması sıcaklığı böyle düşürebiliyor (ama %100 emin değilim).
Şile’de nem yüzde 99 diyor, sis olabilir mi acaba? Samandıra istasyonu da saat 13.50’de takılı kalmış.
İstanbul sınırları içersinde, kar açısından en şanslı yerlerden biri. 😀
Grafikten de görüldüğü gibi son yağışların barajlara fazla bir faydası olmamış. İstanbul olarak bu nüfus artışı ile daha çok yağışa ihtiyacımız var.
Küresel ısınmanın Türkiye’de kuraklığa değil tam aksine yağışların artmasına neden olduğunu kanıtlayan bir tablo hazırladım. Tabloda 78 ilin (3 ilin verisi yok) en yağışlı ilk 3 yılını görüyoruz. Bu yıllardan 2009, 2010, 2011 ve 2012 olanların dolgu renklerini kırmızı yaptım:
http://cihirokonyatahmin.files.wordpress.com/2013/10/son.png
Buna göre Türkiye’deki 78 ilin 52’sinin (yüzde 66,6’sının) en yağışlı ilk 3 yılından en az biri, son 4 yılda görülmüş. (Veriler 1970-2012 yılları arasını kapsamaktadır.)
Türkiye’nin ard arda yağışlı geçen diğer yıllarını incelediğimizde böyle bir tabloyla karşılaşmıyoruz. Örneğin tablodaki 2009 ve 2010 yıllarının toplam sayısı 48 ediyor. Bu ikiliye en çok benzeyen diğer yıllar 1987 ve 1988. 1987 ve 1988 sırasıyla Türkiye’nin en yağışlı 5. ve 2. yılları olmasına rağmen bu yılların tablodaki toplam sayısı 34 ediyor. Bunlara benzer başka da rekortmen ikili yok.
Bu bereketli dönemde kuraklık rekoru kıran iller var! Çok şaşırdım bu işe. 2010 yılı Giresun’un en kurak 1., Batman’ın 3., Şanlıurfa’nın 5.; 2011 yılı Yalova’nın 2., Düzce’nin 3.; 2012 yılı Trabzon’un 2. yılı olmuş.
Bir de 2007 yılına ait bir haber buldum. İklim Araştırmaları Uzmanı Hasan Murat Filinte (belki Havadelisi kendisini bizzat tanıyordur.) TGRT Haber’de katıldığı bir programda İstanbul’da ciddi bir kuraklık olmayacağını hatta 2012 yılından sonra yağışların artacağını söylemiş.(http://www.tgrthaber.com.tr/news_view.aspx?guid=3603f176-fbf4-485b-afc4-ace82d8e35ae) Üç aşağı beş yukarı doğru bir öngörüde bulunmuş, helal olsun.
Eline emeğine sağlık. Hatırlat, bunu birkaç gün sonra ana sayfada yazı haline getirelim. Tablo sayfayı kastığı için link şeklinde bıraktım.
Hasan Murat Filinte’nin şu vidyosunu izlemenizi tavsiye ediyorum. Çok bilimsel ve net konuşuyor. Sevdim bu adamı 🙂 Güneş döngüleri ile ilgili öngörüleri de var.
http://www.youtube.com/watch?v=z-yXky5cu_Y
Bu verileri hızlıca bölge bazlı incelediğimizde (tabloda yer alan 234 veriyi bölge bazlı yüzdesel olarak) son 4 yılın en çok Ege ve Marmara’ya yaradığını görüyoruz. Doğu ve G.Doğu ise artıştan o kadar nasiplenememiş. Yine Akdeniz’in batısının da son 4 yıldan çok etkilenmemesi Akdeniz ortalamasını düşürmüş. Ama 2000 sonrası incelendiğinde en yüksek skor Akdeniz’de.
Kumköy Kilyos’ta deniz suyu sıcaklığı bir gecede iki derece düşmüş ve 15′e inmiş. Gece minimum hava sıcaklığı 5-6 dereceye inince deniz çok çabuk soğumaya başladı.
Hoş geldiniz Cenk.
Yorumunuz nedir deniz suyu sıcaklıkları ile ilgili? 🙂
Denize girmek isteyenler, Antalya’ya gitsin 🙂
Aşağıdaki GFS Ens grafiğinde gördüğümüz şeklin aynısını veya benzerini görebileceğimiz, geçmişe ait, gerçekleşmiş grafikler var mı? (Örneğin 1-20 Ekim arasında gerçekleşen 850 hpa sıcaklıklara ait çizginin ve normalleri gösteren kırmızı çizginin birlikte olduğu bir grafik) Varsa adresini paylaşabilir misiniz?

Ben daha önce sormuştum ve araştırmıştım , böyle bir grafik yok maalesef.
Dün gecenin Top 15’i
İstanbul nerede? Listede göremedim. Muhtemelen İzmir’in arkasında, Antalya’nın önünde bir yerlerdedir. 🙂
Valla biz bazı tablolarda Ankara’nın yerini çok iyi biliyoruz. Mesela günün en çok yağış alanları tablosunda Ankara nerede acaba diye hiç düşünmüyoruz, çünkü biliyoruz ki o hep en altta 😀
Düşene bir tekmede ben vurayım demek, güçsüzlerle uğraşmak, belden aşağı vurmak tarzım değildir.
Ama.. O kadar istediniz ki ben de sizi kırmayayım dedim.
İki resim arasındaki 280 mm farkı kim bulabilecek acaba?
Merak etmeyin. İstasyonlardan birisi tropik yağış kuşağı, diğeri Taklamakan çölünden değil. İkisi de güzel yurdumun, iki ayrı güzide ilinden.. Acaba hangisi hangi şehir dersiniz?
2013 senin gözlerini kör etmiş. Yazık. O yüzden seni uzun yıllar ortalaması tablosuyla dövmeyeceğim 😀 Şimdi çekilebilirsin.
🙂
Konuya sıcaklıktan girdim olmadı. Yıllık yağıştan girdim olmadı. Silahı.. Pardon, temayı siz seçin kapışalım istediğiniz yerde. 🙂 Kar yağışlı gün sayısı, sıfırın altındaki gün sayısı, en erken kar yağışı, en geç kar yağışı, döner bıçağı… 🙂
Neyse.. Büyüklük karasallıkta kalsın.. Bu son ikazım. Daha da Başkent ile uğraşırsanız sizi bizzat İstanbul havasının neye benzediği ile ilgili kendi sözünüz ile vuracağım. Demedi demeyin. 🙂
Siz o tabloya ne zaman bakacağınızı bilmiyorsunuz ki. Kullanıcı hatası diyelim ona kısaca.
Gece cok düşük sıcaklıklar ölçülmesi o yörenin çevresine göre daha soğuk olduğu anlamına gelmez. Sadece, etrafına göre daha çukurda, muhtemelen kuytu, hava sirkülasyonunun hemen hiç olmadığı, hava kalitesinin düşük ve muhtemelen de kurak bir yer olduğu anlamına da gelebilir.
Son güncellemede bile 6 Kasım’da yağmuru zor görüyoruz. Japon’ların kış tahmini tutacak gibi.
Fatih Bey, Japonların o kış tahmini muzip bir abimizin şakasıymış. Fotoşopmuş. Bugün yarın Ekim güncellemesi açıklanacak Jamstec’in.
Sahi nerede okudum ben onu ? İyi yemişim o zaman. 🙂 Ama yine de tutacak gibi. 🙂
Olimpiyat gerginliğinden sonra Japonlara bel bağlamayın derim. Suat Kılıç’ın duyunlarına göre bizi özellikle ılık tarafta bırakıyorlarmış.
Bu durumda jest yapıyorlar diye yorumlamalıyız. “Olimpiyatları biz aldık, soğuları siz alın”… 🙂
Doğru mudur aslı var mıdır bilmiyorum ama Bob Marley’ nin bir sözünü gördüm, işte bu dedim;
Some people feel the rain. Others just get wet. (c) Bob Marley
Türkçesi ne?
“Bazıları yağmuru hisseder, ötekiler yalnızca ıslanır.”
“Bu sene kış mış yok.”
😀 😀 😀
😀 😀
Aslı olmasa da güzelmiş.
Çarşamba’dan itibaren Marmara’da yoğun sis şartları oluşuyor. Sabah saatlerinde zeminde soğuma ama üst seviyelerde ılık hava , gündoğusu ve poyrazın Karadeniz’den getireceği nemli hava , çok kuvvetli olmayan rüzgar şartları oldukça uygun kılıyor.
Bugün öğlen Samanlı Dağları’nın arkasında karla örtülen Uludağ.
Fotoğraf 15.00 civarlarına ait ve akşam üzeri karda gözle görülür azalma vardı.
Ben de böyle bir övgu almak isterdim. Tebrikler..
“Neden?” diye sormuş hoca.
Çünkü öğrencileri meraklılardan seçmek yerine, şans eseri ya da puanı oraya yettiği için oraya giren öğrencilerden zorla meraklı yaratmaya çalışan bir sistem var ülkemizde.
+1453
Beni o gruptan attılar, 20 Aralık’taki kar yağışının deniz etkisi ile ilgisi olmadığını söyledim diye.
Güneydoğu’dan :

Kaynak ve devamı : http://gundem.milliyet.com.tr/goz-gozu-gormedi-/gundem/SonDakikaGaleri/1778844/default.htm?PAGE=1
Yazık ya Güneydoğu’dakilere. Onlar kadar toz toprak yutan yok bu ülkede 😀 Her geçiş mevsiminde en az iki üç kez yiyorlar bu tozu.
BU GECE UYKUSU KACANLAR ICIN 🙂
Bu gece Turkiye saati ile 00:50 ‘de YARI GOLGE AY TUTULMASI gerceklesecek.Turkiye’den de gozlemlenebilecek bu olay tam tutulma seklinde degil sadece ayin %80 oraninda kizarmasi seklinde olacak.Bu gece uykusu kacanlar icin degisik bir fikir olabilir.Ayrica Istanbul’da gozlem yapacaklar icin havanin acik oldugunu da hatirlatalim.Simdiden iyi seyirler.
Dunyanin ilk iklim multecisi 🙂 ama burada garip olan,iltica etmek istedigi yerin Yeni Zelanda olmasi.Benim billdigim Yeni Zelanda da bir ada ve okyanus ulkesi yani tropikal siklonlarin vurup sellere yol acabilecegi bir ulke 🙂
http://www.haber365.com/Haber/Dunyanin_Ilk_Iklim_Multecisi/
Tropikal siklonlar Yeni Zelanda’ya uğramaz. Yeni Zelanda’nın ikliminin bizim yarıküredeki karşılığı tamı tamına İngiltere’de görülür. Fakat İngiltere’nin kışları biraz daha soğuktur bulunduğu enlem itibariyle.
Bazilari ugramis ama 🙂
http://en.wikipedia.org/wiki/Category:Tropical_cyclones_in_New_Zealand
Yolunu şaşırırsa, evet. Ama asla bir Uzak Doğu tayfunu gibi olamaz. Çünkü hem sular soğuk hem de batı rüzgarları böyle oluşumları doğuya doğru iter bu kadar aşağı enlemlerde. Ki zaten verdiğiniz linkteki tropik fırtınaların hiçbiri karaya çıkamamış, okyanus açıklarından geçip gitmiş.
Ben de yağmursuzluktan Kongo’ya filan iltica edeceğim 🙂
Kongo’ya ne gerek var yahu iniver Toroslar’dan aşağıya, gel Antalya’ya. 😀
Modellere bakıyorum, uzun vadede hep durgun havalar var, açıkçası bu sonbahar için heyecanlıydım, fakat beklediğimden durgun geçiyor havalar. 😦
2 gün yağmur 2 hafta güneşli hava oluyor, sizce de öyle değil mi ?
Ah SpanK ah, hiç şükretmesini bilmiyorsun 🙂
Ekim başında rekor soğuk geldi, İstanbul-Göztepe’de maksimum sıcaklığın 12 derece altında kaldığı en erken tarih kayıtlara geçti…
Şu sıralar zayıflamakta olan sistem her yere bir sürü yağış bıraktı…
Ozan abim ben şükrediyorum, ama bir beklentim vardı, hani o 12 dereceler ölçülen hafta dedim ki herhalde bu sonbahar böyle gider hareketli olur, diyordum ama yok.
Şimdi 2 gün yağdı modellere bakıyorum uzun vadede hiçbir şey yok.
Mevcut soğuma da uzun vadede modellerde görünmüyordu ve her geçen gün soğuma arttı. Yani uzun vadede durgunluk gözükmesi uzun vadede öyle olacağı anlamına gelmez. Kaldı ki şu an ortalamaların altında seyrediyor sıcaklıklar ve önümüzdeki günlerde biraz üzerine çıkacak. Daha kasım ayına girmediğimiz göz önünde bulundurulduğunda çok fazla beklentide olmamak lazım. Sonbahara uygun koşulları yaşıyoruz şu anda.
Ben soğuktan ziyade, bol bol yağış olsun istiyorum. Sonbahar dediğin bol yağışlı kapalı havalı olur, rüzgarlar olur yapraklar uçuşur, hayalim bu 😦
Ankara’nın 06 ve 12Z diyagramlarına bakarsanız farkı daha net görebilirsiniz.

Uzun dönem tahminlerin ne kadar değişken olduğuna küçük bir kanıt. Bırakın 15 gün sonrasını, 25 Ekim için bile çıktılar nasıl değişmiş. Tüm çıktıların ortalaması uzun yıllar ortalamasının altına iniyor.
Ayın 25’inden sonra uzun yıllar ortalamasının nasıl düştüğünü farketmişsinizdir. Pazartesi gününden itibaren yükselecek sıcaklıklar tam da o tarihlerde tekrar düşecek gibi.
Özerk Bilkent Bölgesi olarak Ankara çukurunun ekim ortalamasından %33 daha fazla yağış almış durumdayız. Ekimin gerisi yağışsız olsa da umrumuzda değil.
Evet arkadaşlar bugün son kez köye çıktım. Kışın sert geçebileceğine dair iki işaret edindim.
1) Bu sene çok fazla kestane var.
2) Amcamın dediğine göre arılar kapatma yapıyor yani açık olan delik sayılarını azaltıyorlar bu da kışın sert geçeceği yönünde işaretmiş.
Kestane Aydın dağlarında da çok yaptı bu sene ama çok kestane olunca soğuk kış geçer mi onu bilmiyorum.
http://web.itu.edu.tr/climate/hava/image_map_deneme.html
Burada sıcaklık değerlerinin üstüne geldimizde bilgi ekranı çıkıyor bu da bize bilgiye daha çabuk ve hızlı ulaşmamızı sağlıyor. Bunu daha kapsamlı yapmanız mümkün müdür? Mesala aylık en yüksek yağış miktarı, en yüksek ve düşük sıcaklık değerleri, en yüksek ve düşük basınç değerleri, en hızlı rüzgar hamlesi ve aylık hakim rüzgar yönü vs. yada bunların yapılabilirliği var mıdır?
Hepsi olacak, az kaldı 🙂
Bu Ankara radarındaki bakım ve onarım çalışmaları ne zaman bitecek bilgisi olan var mı ? Hayır çok yağış aldığımızdan değil de insan merak ediyor işte 😀
İşte samimi, dürüst Ankaralı! 😀 Samimi ol canımı ye. Sansasyon peşindeki magazinsel Ankaralılar seni örnek alsın Anadolu’nun güzel insanı 😀
Bu taş benim kafama geldi. 🙂
Adamın dediğinden biz çöl gibiyiz az yağış anlamı mı çıkardın ?
Şu andan bahsediyor. 😛
Radarın kendi firma teknisyenleri yazılımı yenileme yaparlarken “rainbow” olarak ayarlamış. MGM çalışanları “iris” kullanabildikleri için normalde Ekim 2013 başında yeniden çalışması beklenen Ankara radarı bu yüzden faaliyete geçemedi. Bunun için firma teknisyenlerinin yurtdışından tekrar gelip yazılımı ayarlamaları gerekiyordu. 1 ay içinde yapmazlarsa sözleşmeye aykırılıktan dolayı firma aleyhine MGM’nin dava açma hakkı oluşabilir. Bu duruma düşmek istemezlerse önümüzdeki 10-15 gün içinde radarın tekrar faaliyete geçeceği sonuna varmamız mümkündür…
Teşekkürler bilgilendirdiğin için. İnşallah ikinci dediğin olur. Yoksa ilk dediğin gibi dava falan açılırsa en az 2-3 yıl daha radar pert kalır bizim yargı sistemi malum 😀
Evet Ankara radarı gelmiş 🙂
Nasıl korkuttuysak yetkilileri hemen düzeltmişler 😀 😀 😀
Trömsö de kar sezonunu açmış. (Link için Santiago’ya teşekkür)
http://www.amihotel.no/ami/english/timelapse_ami_hotel_tromso.html
Hava parçalı bulutlu ama aniden alt seviyeden giren ince bulut tabakası yoğun ama kısa süreli kar sağanaklarına neden oluyor, direğe bakınca da rüzgarın yağış anında kuvvetlendiği gözüküyor…DEK mi acaba? 🙂
Ben haftaya kışı başlatıyorum.
Not: Bazı arkadaşların komşularının akrabalarının kış tahminlerine benzemez 🙂
Havalimanı meydan meteoroloji istasyonlarının yağış verileri niçin gösterilmiyor son durumlar sayfasında? Havalimanı istasyonu olduğu için ayrı bir prosedür mü uygulanıyor acaba?
Bir bilsek…
Daha Wipha Tayfunu’nundan ucuz kurtulan Japonya’yi bu sefer de su andaki hizi 150 km/sa olan ve bir hafta sonra yaklasik 250 km/sa hizla vurmasi beklenen FRANCISCO TAYFUNU tehdit ediyor.
http://wms.dmi.gov.tr/web/giris.htm linki çalışmıyor mu ?
Bende çalışmıyor.
Komar [Rhododendron ponticum] [orman gülü] ikinci kez çiçek açtı bu kış sert olacak…
Kastamonu’dan bildiriyorum. Bayramda köyde idim, ömrümde bu kadar fazla kuşburnu görmedim desem yalan söylemiş olmam,
Kuşburnu endeksleri de sert kış olacak diyor, evet 😀
Diğer endekslerden ne haber?
Ankara’da anormal derece meşe palamutu ve at kestanesi gözlemledim. Arada bir bağlantı var mı bilmiyorum ama, bana kalırsa kış sert olacak. Yerseniz. 🙂
Anlaşılan iman gücüyle bu kışı sert geçirttireceğiz 😀
http://www.youtube.com/watch?v=h5wRgr3i6NE
Ben de bayramınızı kutluyorum.
SonradaSonra da dünya için oldukça önemli bir hava durumunu haber vereyim.Japon yetkililer 10 yılın en güçlü tayfununun Fukushima’daki nükleer felaketinin yaşandığı santrale yönelmesi durumunda mutlak bir en kötü durum senaryosuyla karşı karşıya gelineceğini ve insanlık tarihinin en büyük doğal afetine dönüşebileceğini bildirdiler.
http://emsnews.files.wordpress.com/2013/10/screen-shot-2013-10-14-at-5-23-23-pm.png?w=500&h=531
Japonya Meteoroloji Ajansı, Wipha tayfununun saatte 35 km. hızla kuzeye hareket ettiğini, çarşamba günü erken saatlerde (16 ekim 2013) Tokyo’yu etkisi altına alacağını, ertesi gün de Fukushima kıyılarına ulaşacağını bildirdi.
http://www.japantoday.com/category/national/view/fukushima-in-path-of-strong-typhoon
İnsanlık tarihinin en büyük doğal afetine dönüşebileceğinin söylendiği nerede yazıyor?
http://www.silverdoctors.com/strongest-typhoon-in-10-years-heading-for-fukushima/
Japon NHK televizyonunun verdiği bilgiye göre Tokyo’nun yaklaşık 120 kilometre güneyinde bulunan ve tayfundan en çok etkilenen İzu Oşima adasında en az 17 kişi tayfun nedeniyle hayatını kaybetti. En az 50 kişinin ise halen kayıp olduğu belirtiliyor. Yetkililer ölü sayısının artmasından endişe ediyor.
2011’deki büyük deprem ve tsunami sonrası nükleer felaketin yaşandığı Fukuşima Dai-ichi Nükleer Santrali’ndeki soğutma tanklarında tayfun nedeniyle su seviyesinin yükselmesinin ardından yaklaşık 40 ton hafif radyasyon yüklü suyun depolardan tahliye edildiği bildirildi.
Tepco şirketi söz konusu suyun yönetmeliklerle belirlenen “kabul edilir radyasyon sınırları” içerisinde olduğunu açıkladı. Geçen ay yaşanan bir tayfun sırasında radyasyon oranı henüz ölçülmemiş yağmur sularının su depolama tanklarından taştığı tespit edilmişti.
http://www.usatoday.com/story/news/world/2013/10/15/tokyo-japan-typhoon/2991859/
Herkese mutlu ve huzurlu bayramlar diliyorum.
Nihayet Ankara’dan döndüm. Tuzla’da hava oldukça serin ve rüzgar sıfır. Sistem önceleri hep böyle olur zaten 🙂 Ayrıca sizin o ‘sıcak’ dediğiniz güzel Tuzla’m şimdi Florya’dan, İkitelli’den ve hatta 100 metre daha yüksekte bulunan Sabiha Gökçen’den bile 1,5 derece daha soğuk 😛
Bu da benden gelsin, görmeyenler vardır.
Bayram sabahı İzmit.


Mutlaka izleyin
http://www.accuweather.com/en/features/trend/video_texas_boater_films_dange/18843689
Tam ben paylaşacaktım. 🙂 Biz olsak tekneden atlardık herhalde. 🙂
http://www.milliyet.com.tr/kelebek-etkisi/mikdat-kadioglu/pazar/yazardetay/06.10.2013/1773338/default.htm
özür dilemiş 😀
Çok ilginç. Bunlar yeni keşfedilmiş şeylermiş gibi yazıp tahminindeki yanlışlığı buna bağlamış. Ben ise yazısında bahsedilenlerin tamamına yakınını 3 yıldır buradaki tartışmalardan öğrenmiştim. Bir bilim adamının mutlaka hayatın içinde olması gerek. Hele ki konu havaysa. Mevsimlik tahminin yanlış çıkması, günlük yanılmalar mevzu değil ama bunları paylaşma biçimleri ve bütün meteorolojik konuların içinde olup sürekli açıklama yapma hissiyatında olmak halkın bilime karşı olan güvenini azaltıyor gibi geliyor bana.
Adam 30 yila yakindir meteoroloji muhendisi, bilmem kac yildir gazete kosesinde ahkam kesiyor ve tek kaynaga bagli uzun vadeli tahmin yapmanin yanlis oldugunu 2013 sonbaharinda ogrenmis. E gecmis olsun.
Ayrica ozur mu dilemis kufur mu etmis belli degil.
Bildiğimiz ampul gibi sabit duran bir şimşek sanırım. Yanlış mı anladım ? Balls of Lightning. Çok ilginç bizde de oluyor mu acaba ?
http://www.weather.com/tv/tvshows/strangest-weather/video/balls-of-lightning-38084
3’u bir arada..
Bu da videosu
Danas tayfunundan goruntuler..
Dün gece Gerede, Çerkeş, Kurşunlu hattından geçerken dondum resmen 🙂
Herkesin hayali. 🙂
Kar fırtınası demeyin kalpten giderim 😀
Sanırım Şikago lake effect kar bu.
Kar değil bu yağmur.
Bence de yağmur gibi.
Hiçbiri değil. Stephen King uyarlaması “Sis” filminden bir enstantane. 🙂
Batı Akdeniz, Ekim ortasında 35 derece

Kuzey fönü var. Tam yangın havası Allah muhafaza.
Güney Afrika Cumhuriyeti’nde bir belde. Bugün 39 derece, Pazar günü 14 derece. 2 gün içinde 25 derece düşecek sıcaklık!

Habere bakın, “sistemde değişim olursa haber veririm” diyen meteoroloji müdürü 😀
Şaka maka bunlar gelişmedir. Eskiden Ankara’dan onay gelmeden böyle açıklama yapılamazdı.
http://www.haberler.com/antalya-da-bayramda-metrekareye-100-kg-yagis-5174312-haberi/
Yarın görev yeri değişir ve ceza olarak kurak bir yere verirler. 🙂
Sistemle birlikte bölge müdürünün ismi de değişmiş. Yazının başlarında Necip Duman’ken sonlarda Necip Uysal olmuş 🙂
Hindistan adim adim kacinilmaz bir felakete gidiyor. Phailin siklonu yarin ogleden sonra 5. kategori bir kasirga olarak karaya cikacak. 160 km ruzgar, 7 metrelik dalgalar ve yaklasik 1 metrelik yagis 0 rakimda ve basit evlerde yasayan milyonlarca insanin ustune cullanacak. Hukumet epey hazirlik yapmakta ama orasi Hindistan, Allah yardimcilari olsun.
http://www.wunderground.com/blog/JeffMasters/comment.html?entrynum=2550
Çok kötü gözüküyor cidden… 😦
1999’da benzer bir tayfun 10 bin kişinin ölümüne neden olmuş 😦
5.800 km uzaklıkta,
Bize kadar gelir mi ki? 🙂 🙂
Rüyamda lapa lapa kar yağıyordu…Deliye malum olur derler ya bakalım tutacak mı?
Santiago Bey Güneydoğu Anadolu için bu sene sert kış tahminleri yapılıyor siz ne düşünüyorsunuz?
Santiago şu an NASA’da gizli verilerin paylaşıldığı bir toplantıda, dönünce görüş bildirir 🙂
Bu seneki ön (preliminary) tahminlerimiz, Güneydoğu Anadolu’nun da normalden soğuk bir kış geçireceği yönünde… Asıl tahminleri Kasım ayında açıklayacağız…
Toplantı az önce bitti 🙂
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin bu sene, geçtiğimiz bir kaç yıla göre daha sert bir kış yaşayabileceğini söyleyebiliriz. Ama Ozan Hoca’nın söylediği gibi bu ancak bir ön tahmin, detaylandırmak şu aşamada doğru olmaz.
28 Ekim forever.. (Bkz; Sayılı fırtınalar) 🙂
Rex blok – Fransa’daki alçağın doğuya doğru hareketi kilitlenmiş durumda.
Şu an Fransa’da konumlanan o alçak basınç, bayramın son günlerinde bizi de ziyaret edecek..
Sebep? Yani neden kilitlenir bunu da açıklayın lütfen.
Çünkü hemen tam kuzeyindeki yüksek onun doğulu rüzgar bileşenlerini arttırıyor. Yükseğin tam kuzeyde olmaması gerekli rahatça doğuya gitmesi için.
Bize omega blok lazım..
Biz bu oluşuma bilimsel literatürde “pide yb” diyoruz. 🙂 Soğukçuların portakal sistemi varsa ılıkçıların pide gibi yayılan, geldimi gitmeyen yüksek basınçları var.
Not: İflah olmaz soğukçuyum, eksilemeyin. Üstelik o yb yi oraya ben koymadım. 🙂
Hans’tan bayram hediyesi 🙂