Eğer ucuz öğrenci işi bir şey arıyorsan Kadıköy’de elektronikçilerin bulunduğu bir çarşı var oradan kablolu termometre alabilirsin ucunda ki sensörü dışarı sarkıtırsın aletin kendiside içeride bulunur.Yok eğer daha ayrıntılı bir şey arıyorum dersen interntten araştır derim çok güzel aletler satan firmalar var.
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
Semih, Burak’ın tavsiye ettiği ürünü Karaköy’den de alabilirsin. Fiyatı 25 lira. 120 liraya ise Tfa Gaia model istasyonu alabilirsin, kalitelidir.
Kaplumbağa kuru alanının sıcaklığını ölçmek içın kullanıyorum bunu.
10 saniyede bir güncelleniyor, 1m kablo uzunluğu var.Kadıköy’de 10 TL’ye buldum.Boyutu açısından fikir vermesi için yanına kitap koydum.Kışın benimde termometrem bozulduuü zaman sensörü camdan sarkıtıp pencereyi kapatıyordum 😀
Hayatın verdiği yorgunluktan öldü diyelim 😀 Her ay çiftleşiyorlardı yumurta toplamaktan bıkmıştım hatta erken yaşta çiftleşmekten yanık kalanlar bile olmuştu 😀
Benim çocukken vardı bunlardan 2 tane, bazen serbest bırakıyordum bunları balkonda – balkonun gider deliğini tıkaçla tıkıyordum göl yapıyordum orayı. Onlar da orada annemin menekşelerinin yapraklarını da yiyorlardı. Tam bir doğal ortamdı yani 😀
Bu İstanbul’u kuran her kimse tam bir ılıkçı olsa gerek belki de kurakçı. Yaz sistemlerinin ve kırkikindilerin es geçtiği bir yer. Böyle zamanlarda uydu ve radarı takip etmemek lazım. İnsan kendini yiyip bitiriyor
Bence DEK hastası da olabilir 😀
Arada düşünüyorum seneye üniversiteyi Marmara veya Karadeniz dışında okursam ve sizler DEK bantları geçerken resim paylaşırsanız sitede ben orada kafayı yerim.
Anadolu’da ki 2 ay kalkmayan kar örtüsü bile Istanbul’un 3 günlük DEK serüveni kadar zevk veremez
Bugün Boğaz’daki sis dağılmak bilmedi. Saat 3 buçukta bile Beşiktaş açıklarında göz gözü görmüyordu. Oysa hava da rüzgârlıydı bugün. Niye dağılmadı bu sis?
Deniz üzerindeki havayla birlikte yukarı seviye havası da nemli olmalı. Bir de eşim dedi ki denizin ortasında bir şey yokken (Boğaz’da) kıyıya doğru sis artıyormuş. Acaba bir nevi yamaç etkisi de mi var (Boğaz’dan yukarılara doğru havanın hafif yükselmeye zorlanması), ya da farklı karakterdeki hava kütleleri kıyıda karşılaştığı için mi?
Çok ilginçti hava bütün gün. Moda’da da ara ara oradan buradan beyaz dumanlar bastırdı. Deniz kenarıyla biraz iç taraflar arasındaki 10 derece civarı sıcaklık farkını söylememe gerek yok sanırım zaten.
Bugün Tuzla’da da sis hiç dağılmadı. Sıcaklık 16 dereceyi aşamadı. Güneş vardı ama ara ara çok yoğun bastırdı. Şu an da gittikçe kalınlaşan bir tabaka var.
Saat 11’de uyandığımdan sabah hava nasıldı bilmiyorum ama burada akşam oluşan hafif pustan başka bir şey olmadı hava şu an da oldukça temiz ve açık.Kısa mesafede bu kadar fark çok ilginç olmuş gerçekten.
Adveksiyon sisi olduğu için bu iç kesimlerde oluşan ve rüzgarla dağılan radyasyon sisindenü farklı, deniz suyu sıcaklığı ve havanın yoğunlaşma sıcaklığı birbirini yakaladığı müddetçe en sert rüzgâr bile dağıtmaz onu.
Neden karaya yaklaştıkça sisin arttığına gelince, NAE’ye ait yoğunlaşma sıcaklık haritası aslında durumu açıklıyor.
Burada dikkat ederseniz karalarda 15-16 derece olan yoğunlaşma sıcaklıkları var.
Deniz suyuna ortalama 12 derece farzedersek, bu durum neden karalara doğru sisin daha da arttığını açıklıyor bence. Yamaç sisi yaklaşımını reddediyorum. 😛
Edirne aralıksız yaklaşık 1 haftadır 30 c yi aşıyor ve hatta 32 c ye dayanıyor. Orada okuyan Trakya Üniversitesi öğrencilerinin halini düşünün. Şimdiden tatil moduna girmişlerdir.
Lüleburgaz – Tigem ölçümlerinde son on gündür bir değişiklik var. Normalde gündüzleri Kırklareli’den daha sıcak, Muratlı ile paralel sıcaklıklara sahip olan istasyonda çok büyük sıcaklık farklılıkları oluşmaya başladı. Gündüz en yüksek sıcaklıklar arasında Kırklareli ve Muratlı ile Lüleburgaz arasında 4-5 derecelik fark oluşuyor – ki bu benzer coğrafi koşullar için fazla sayılabilir. Sebebini henüz öğrenemedim ama arıza olma ihtimali var bence. Lüleburgaz’daki istasyonu bilen, gören kimse var mı aramızda? Ozan Deniz?
Çifçilik yapan bir eniştem var Lüleburgaz’da. Onunla sürekli iletişim içindeyiz. Hava tahminlerini benden alır. Lüleburgaz Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne çok yakın arazisi. Geçen günlerde 66 kg’lık verinin doğru olmadığını teyit etmiştim. Sadece biraz çilediğini ve 66 kg’yi bırak 6 kg bile düşmesi imkansız demişti. Sanırım o istasyonda bir sorun var. Mail ile bunu bildireyim İstanbul Bölge’ye.
Çıldırmamak elde değil, İç Anadolu’nun güney ve doğusunda bir kaç gündür iyi kötü kırkikindiler görülüyor ama buralarda tek bir bulut yok! Geçen sene haziranı boş geçtik, bu sene de mayısı mı boş geçeceğiz? Ne oluyor yahu? Bu gidişle yağmura pek gerek kalmayacak, bozkır bitkileri aceleyle çiçeklenip tohum verecek, bozkır mayıs ortasında temmuz öncesi dönemi yaşayacak. Bozkır çok dayanıklıdır ama yine de keyfim kaçıyor mevsimi mevsiminde yaşamayınca. Oh be içimi döktüm rahatladım, bir de kuru topraklar rahatlasa 🙂
7 gündür iş kazası geçirdiğim için evdeyim. Sağ elimi yaktım ve 10 gün daha evdeyim ama gel gör ki yaramı hafifletecek tek damla bile görünmüyor. Çok bahtsızım.:)
Sağol arkadaşım. Benim raporun bitmesini bekliyor yağışlar. Hayırlısı olur inşallah
çihiro (Karatay/KONYA, 1016 m)
4 gündür bir sürü cb görüyorum. Her gün hemen hemen aynı bölgede yükseliyorlar ama bize ulaşamıyorlar. Bazıları baya yaklaşıyor, akşam şimşek de görüyorum.
Herkese Zonguldak’tan selamlar. Söylemek istediğim şu : Zonguldak’ın baharından da kışından da nefret ediyorum. 40 yılda bir deniz etkisi yağışı oluşturan lanet Karadeniz; burada ne bahar yaşanmasına, ne de kış yaşanmasına izin vermiyor. Atış serbeste yapılan isyanımdır. Zonguldak 13, Karabük 33 C yahu !! Ozan hocam, bu Karadeniz kıyılarının ortak özelliği olmamalı buraya özgü bir durum. Hep böyle tesadüfi değil, Türkiye’nin en soğuk şehri ama Nisan ve Mayıs’ın ilk 15 günü!!
Nilüfer çok severek dinlediğim, gerçek bir sanatçıdır. 1984’te seslendirdiği , sözleri Kayahan’a ait bir şarkısıdır “Kar Taneleri”. Ah, kim bilir nasıl bir tipiden ilham aldı Kayahan. Ama kınıyorum onu! Bırak kapansın yollar, yağsın karlar 🙂
Yahu White Fox niye hareketsiz gidiyor bu bahar? Üst seviyelerde yeterince soğuk hava olmadığı için mi? Zayıf orajlar var önümüzdeki günlerde. Başka da bir şey yok. Ne kışı yaşadık adam gibi ne baharı yaşıyoruz. Of!!!
Orajsız havalardan dolayı canım sıkıldı 😦 Bari hava çok bulutlu olsa bu ne böyle havada gram bulut yok çoğu zaman 😦 Bir sinüzit hastası olarak şu güneşli havalar canımı sıkıyor. Önümüzde ki günlerde de ufukta bir şey gözükmüyor 😦 Umarım bol oraj görürüz 😀
Abartıya bak 😦
“Antalya’da en yüksek hava sıcaklığı 35 derece olarak belirtilirken, kentin bazı yerlerinde termometreler 48-49 derece arasında değişti.”
En yüksek hava sıcaklığı 35 derece diyorsun
Kentin bazı yerlerinde 48-49 dereceler görüldü diyorsun
Kendinle bile ironi yapıyorsun
Yetmedi mi insanları kandırdığın cahil medya 🙂
Ben bu konuya bir açıklık getireyim. Denver yeri ve yüksekliği(1600m ve üzeri) sebebiyle kış mevsimini uzun yaşayan bir yer.
Bir gün 25 ertesi gün -5 olabiliyorlar.
Bura gibi ayarsız. Yarın 28 derece olacağız biz de.
Şu anda Doğu Akdeniz ve Ege mevsim normallerinin +4C üzerinde ortalama deniz suyu sıcaklığına ulaştı. Çölden ve Basra’dan gelecek aşırı sıcakları kırmak bir yana dursun, buram buram nem besleyecekler yaz boyu. Tropikal fırtına üretir mi acaba yaz sonuna doğru ne dersiniz?
Normalden ılık denizler, olası soğuk sarkmalarında kuvvetli yağışlar için alt yapıyı hazırlar. Fakat önümüzdeki sonbaharda kuzeyden etkili soğuk ve sistem sarkar mı sarkmaz mı onu bilemeyiz tabi ki.
Akdeniz tropik bir bölge olmadığından tropikal fırtına olmaz ama denizlerin sıcak havaların soğumaya başladığı sonbahar zamanlarında oluşup 100 km hızla esen Akdeniz siklonlarından görebiliriz.
“Tropik Bölge” derken en önemli parametre herhalde deniz/okyanus suyu sıcaklıkları olsa gerek. Meksika körfezinde yaz sonunda 28C – 30C arasında olan deniz suyu sıcaklığına Akdeniz ulaşırsa tropikal fırtına yaratacak enerji depolamaz mı?
Geçtiğimiz yıl 30 dereceyi buldu deniz suyu o bölgede. Tropikal fırtına düzeyinde olaylar gelişir mi bilmiyorum ancak her sonbaharda 2-3 kez ciddi sıkıntı yaratan cinsten fırtınalar, seller oluşuyor zaten. Mikdat Hoca verdi gazı. Herkes tropikal fırtınalardan bahseder oldu.
Akdeniz yaz mevsiminde 30 derece enlemlerinde görülen dinamik yüksek basıncın etkisi altına girer.
Bu yüzden Akdeniz yeterli sıcaklığa sahip olsa da ısınan hava yükselemediği için tropikal fırtına oluşmaz. Aşağıdaki haritada tropikal fırtınaların oluşum yerleri ve rotaları var. Gördüğün gibi fırtınaların hepsi Ekvator’a yakın yerlerde oluşuyor.
Ayrıca bu oluşumlar için çok çok büyük su kütleleri yani okyanuslar lazım.
Commandouz (Bayrampaşa/İST, 153m)
İstanbul’da dün gece yarısı görülen sis Eumetsat’ın sis ürününde çok güzel bir şekilde belli oluyor. Yine özellikle şehrin kuzey kıyılarındaki bulutların rüzgarla birlikte buralardan ayrılıp iç kesimlere taşınması örneği de burada güzel bir şekilde gözüküyor.
Ben bu süperzekalı Amerikalıları anlamıyorum. Biz Marmara depreminden sonra da olsa yapı denetimini arttırdık geç de olsa önlem almaya başladık. Peki kimse bu Amerikalıları uyarmıyor mu? Kardeşim yıllardır tornado memleketinde yaşıyorsunuz hala kağıttan ev yapıp oturuyorsunuz diye. Bizimki yokluktan, bunlarınki keyiften. Özellikle Amerika’daki arkadaşlardan cevap bekliyorum.
İstisnalar olsa da dünyada doğal afetlere Amerikalı ve Japonlar kadar hazırlıklı millet tanımıyorum. Hortum bölgesinde oturan hemen herkes bölgenin şartlarından haberdardır ( bizler gibi her halta takdir-i ilahi demezler ) her kasabada şehirde hortum uyarı sistemleri vardır, yerel tvleri bangır bangır yayın yapar, bildiğim kadarıyla çoğu ev hortum sığınağına sahiptir. Bence son ana kadar nerede çıkacağı belli olmayan hortumlarla gayet iyi mücadele ediyorlar. Eğer ülkemizde Amerika’daki gibi hortum ve kasırgalar yaşansa nüfusumuz azalır gerçekten herkesin 3 çocuk yapması gerekirdi.
Bence yıkıldığı zaman can kaybına sebep olmaması ve yıkıldıktan sonra da kolayca yeniden yapılabilmesi için hafif malzemeyi tercih ediyorlar. Bir de ucuzluğundandır diye tahmin ediyorum. Yani ucuzdur herhalde?
Bir belgeselde izlemiştim normal apartman veya gökdelen tarzı binalarda en ufak bir delik bile oldukça büyük hasara sebep oluyormuş o yüzden böyle ucuz konutları tercih ediliyor ayrıca binanın temelinde çelik kapaklı içinde malzeme de depoladıkları sığınaklar varmış. Aynı ekip Florida’da kasırga sonrasında bir katın penceresinin zarar görmesi nedeniyle tüm camları patlayan ve çok büyük mali zarara neden olan lüks bir konut projesini de incelemişti. Yani bu kağıt gibi evler maddi ve manevi olarak daha karlı.
Eğer kararsızlık ve konvektif olay yüzeyden başlıyorsa deniz suyu sıcaklığı önemlidir. Aksi takdirde önemi daha azdır, bazen de önemsizdir.
Bizim denizlerimiz için “şu kadar derece olmalı” diye bir kural yok. Deniz çok ılık değilken de üst seviyeler soğukken oraj olabilir (kışın gökgürültülü kar yağıyor, hatırla). Önemli olan üst seviyelerle deniz suyu arasındaki sıcaklık farkı. Bu mevsimde, üst seviyeler kışın olduğu kadar soğuk olmadığı için, denizin görece daha sıcak olması gerekiyor ki oraj olabilsin. O da olmuyor, zor oluyor.
* ‘Şey’ sözcüğünün önüne gelen hiçbir sözcük, ona bitişik yazılmaz.
Örnek: Bir şey, her şey, birkaç şey, seni şeker şey…
Anne ve babamı ziyaret etmek için geldiğim Bodrum-Yalıkavak’tan hepinize selamlar.
Hava güzel, denizden biraz içerisi sıcak, fakat deniz kenarında halen tişörtle üşünüyor. Görüntüde Benek var, güzel havanın tadını oraya buraya tırmanarak çıkarıyor.
Kıştan kalan denizlerdeki soğuk da olmasa halimiz nice olurdu? Sakarya 31 dereceyi vurdu günün en sıcak saati gelmeden. Erken gelen sıcaklara göre yorum yapmak istemem ama, yazın başlangıcı böyleyse… Avrupa da orada bol yağış alsın zaten.
Dün Trakya’da öğle saatlerinde Vize-Pınarhisar-Lüleburgaz üçgeninde zaman zaman kuvvetli yağışlar görüldü, ancak Lüleburgaz radar verilerine göre bu yağışın sınırında yer alıyordu. Ama sabahki DMİ verilerine baktığımda Lüleburgaz Tigem’e 62.2 kg yağış düşmüştü:
Bu veri bana biraz abartılı geldi. Az önce Tigem’i aradım bilgi almak için. İstasyonun kendi bahçelerinde kurulu olduğunu, ancak dün çisenti gibi bir yağış olduğunu ve çabuçak bittiğini söylediler. Geçen ay 12 Mart’ta da benzer bir durum yaşanmıştı ve Lüleburgaz Tigem’e yine o belirtilen miktarda yağış gerçekte düşmemişti:
DMİ verilerine teyit etmeden güvenmememiz gerekiyor…
Ülkemizde de bir Michigan, bir Wyoming gibi yerler yok değil hani… Zaten o Artvin’in iklimi bi acayip, Türkiye genelinin tam tersi havalar var çoğunlukla…
Bir Ankaralı olarak nehir nedir bilmezdim. Sürekli verilen su taşkını, nehir seviyesi yükselmesi uyarılarını da sallamazdım. Son 2 haftadır nehir seviyesi iyice yükseldi, hatta bazı yerlerde çocuk parklarını su bastı falan.
Sabah okulun yanındaki nehri gördüm ağaçların bellerine tırmanmıştı, saatlerdir yine şiddetli yağmur alıyoruz.
Yarın çim alana çıkmış olur muhtemelen, bakalım yarın oraya araba parkettirecekler mi.
Bu tür olayları sık yaşayanlar için normal olsa da, bir Ankaralı olarak heyecanlandım.
Ankara’da iki çok ciddi sel hatırlıyorum. Birisinde henüz çocuktum. Kızılay gökdelen de (Eski Gima) mahsur kalmış, Kızılay’da sürüklenen arabaları izlemiştik. Diğeri 80’lerin ortasında.. Ağustos ayında dolu her yeri beyaza boyamış, sıcaklık öğlen saatlerinde 14 – 15 dereceye düşmüş, Çankaya gibi yüksek semtlerde bile bazı bodrum katlarda boğularak hayatını kaybedenler olmuştu.
Asıl 11 Eylül 1957 felaketi var ki, onu da babamdan çok duymuşumdur. Yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği Ankara’nın bilinen en büyük doğal afeti.
Önümüzdeki Salı’yı sabırsızlıklıkla bekliyorum acaba GFS’nin gösterdiği gibi Çukurova 35-36, Güneydoğu ise 30-34 dereceleri görecek mi diye.Malum sezonun ilk sıcak hava dalgası 😀
Ayın 25’nde Marmara’da kara ve denizler arası sıcaklıklar ise oldukça ilginç olmuş.Tuzla, Gebze, Eminönü gibi semtler 12-14 derece arasındaken 3-4 km içerideki semtler ise 20-22 derece aralığında
Arkadaşlar bana önerebileceğiniz kaliteli bir termometre var mı?
Benim kiBenimki bozulmuş yine, 35 derece gösteriyor şu an 😀Eğer ucuz öğrenci işi bir şey arıyorsan Kadıköy’de elektronikçilerin bulunduğu bir çarşı var oradan kablolu termometre alabilirsin ucunda ki sensörü dışarı sarkıtırsın aletin kendiside içeride bulunur.Yok eğer daha ayrıntılı bir şey arıyorum dersen interntten araştır derim çok güzel aletler satan firmalar var.
Semih, Burak’ın tavsiye ettiği ürünü Karaköy’den de alabilirsin. Fiyatı 25 lira. 120 liraya ise Tfa Gaia model istasyonu alabilirsin, kalitelidir.
Çok teşekkür ederim.
Kaplumbağa kuru alanının sıcaklığını ölçmek içın kullanıyorum bunu.

10 saniyede bir güncelleniyor, 1m kablo uzunluğu var.Kadıköy’de 10 TL’ye buldum.Boyutu açısından fikir vermesi için yanına kitap koydum.Kışın benimde termometrem bozulduuü zaman sensörü camdan sarkıtıp pencereyi kapatıyordum 😀
Vasfiye nasıl babası? 😀
Gidici 🙂
Niye gidici olsun şu ana kadar elime geçen hiçbir canlı kötü bakım şartlarında ölmedi. Torununu göre balıklarım oldu 😀
“Kötü bakım şartlarında ölmedi.” derken? 😀 Yani, eline geçen her canlı öyle ya da böyle ölmüş demek ki 😀
Hayatın verdiği yorgunluktan öldü diyelim 😀 Her ay çiftleşiyorlardı yumurta toplamaktan bıkmıştım hatta erken yaşta çiftleşmekten yanık kalanlar bile olmuştu 😀
Aç 😀 Sokaktan bir kedi tutup atsam onu bile yiyecek onca hayvan baktım böyle açını görmedim tabii kedi hariç 😛
Boyu kaç cm? Var mı fotoğrafı? Yaşı kaç?
Yeni katıldı aramıza 5cm falan daha 5. ayını bile bitirdiğini sanmıyorum.

Buyur Edebiyat çalışırken ki fotoğrafı
Ahahah 😀 Kaç sene yaşıyor bunlar? Ne kadar büyüyor en fazla? Bir tane daha alsaydın bari de sıkılmasaydı.
40 sene kadar yaşıyorlar, 25-30 cm’ye ulaşıyorlar, sosyal hayvanlar olmadıklarından tek başlarına bakılmaları öneriliyor.
Benim çocukken vardı bunlardan 2 tane, bazen serbest bırakıyordum bunları balkonda – balkonun gider deliğini tıkaçla tıkıyordum göl yapıyordum orayı. Onlar da orada annemin menekşelerinin yapraklarını da yiyorlardı. Tam bir doğal ortamdı yani 😀
Bu İstanbul’u kuran her kimse tam bir ılıkçı olsa gerek belki de kurakçı. Yaz sistemlerinin ve kırkikindilerin es geçtiği bir yer. Böyle zamanlarda uydu ve radarı takip etmemek lazım. İnsan kendini yiyip bitiriyor
Bu da gelir, bu da geçer. 😀
Geçmiş olsun bu arada.
Sağol White Fox. Hava böyle olunca, hiç çekilmiyor evde kalmak
Bence DEK hastası da olabilir 😀
Arada düşünüyorum seneye üniversiteyi Marmara veya Karadeniz dışında okursam ve sizler DEK bantları geçerken resim paylaşırsanız sitede ben orada kafayı yerim.
Anadolu’da ki 2 ay kalkmayan kar örtüsü bile Istanbul’un 3 günlük DEK serüveni kadar zevk veremez
Bu sene İstanbul’un kışı da yazı da zevk vermiyor bana.
Tuzla’da sıcaklık şu an tam 30 derece! Rüzgarın kuzeyden estiği günlerde böyle yanıyoruz.
Trakya’da tepe yüksekliği 10 km’yi bulan konvektif hücreler gelişti.
Dün İtalya Bologna…
http://youtu.be/b7phoZdSN5c
Kadıköy açıklarında tanımlanamayan cisimler var.:)
Avrupa Mart ayı uydu animasyonu.
Arkadaşlar, Nisan ayı meteorolojik grafik ve değerlendirmelerine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
http://commandouzz.wordpress.com/2013/05/04/2013-nisan-ayi-meteorolojik-verileri/
Bugün Boğaz’daki sis dağılmak bilmedi. Saat 3 buçukta bile Beşiktaş açıklarında göz gözü görmüyordu. Oysa hava da rüzgârlıydı bugün. Niye dağılmadı bu sis?
Deniz üzerindeki havayla birlikte yukarı seviye havası da nemli olmalı. Bir de eşim dedi ki denizin ortasında bir şey yokken (Boğaz’da) kıyıya doğru sis artıyormuş. Acaba bir nevi yamaç etkisi de mi var (Boğaz’dan yukarılara doğru havanın hafif yükselmeye zorlanması), ya da farklı karakterdeki hava kütleleri kıyıda karşılaştığı için mi?
Çok ilginçti hava bütün gün. Moda’da da ara ara oradan buradan beyaz dumanlar bastırdı. Deniz kenarıyla biraz iç taraflar arasındaki 10 derece civarı sıcaklık farkını söylememe gerek yok sanırım zaten.
Bugün Tuzla’da da sis hiç dağılmadı. Sıcaklık 16 dereceyi aşamadı. Güneş vardı ama ara ara çok yoğun bastırdı. Şu an da gittikçe kalınlaşan bir tabaka var.
An itibariyle görüş 100 metreye kadar düştü! Doğudan doğru çok yoğun bir kütle geldi.
Sahilde olan arkadaşım Twitter da paylaşmış: http://semihz.files.wordpress.com/2013/05/bjb9x2ncqaa2zdb.jpg
Saat 11’de uyandığımdan sabah hava nasıldı bilmiyorum ama burada akşam oluşan hafif pustan başka bir şey olmadı hava şu an da oldukça temiz ve açık.Kısa mesafede bu kadar fark çok ilginç olmuş gerçekten.
Şu an hava puslu, halen ara ara çok yoğun kütleler geçiyor.
Karadeniz bu günlerde ortaya ilginç karakterler çıkarmaya devam ediyor. Bugünkü karakterimiz gözünü İstanbul’a dikmiş at kuyruklu çirkin bir kral.
Adveksiyon sisi olduğu için bu iç kesimlerde oluşan ve rüzgarla dağılan radyasyon sisindenü farklı, deniz suyu sıcaklığı ve havanın yoğunlaşma sıcaklığı birbirini yakaladığı müddetçe en sert rüzgâr bile dağıtmaz onu.
Neden karaya yaklaştıkça sisin arttığına gelince, NAE’ye ait yoğunlaşma sıcaklık haritası aslında durumu açıklıyor.

Burada dikkat ederseniz karalarda 15-16 derece olan yoğunlaşma sıcaklıkları var.
Deniz suyuna ortalama 12 derece farzedersek, bu durum neden karalara doğru sisin daha da arttığını açıklıyor bence. Yamaç sisi yaklaşımını reddediyorum. 😛
Edirne aralıksız yaklaşık 1 haftadır 30 c yi aşıyor ve hatta 32 c ye dayanıyor. Orada okuyan Trakya Üniversitesi öğrencilerinin halini düşünün. Şimdiden tatil moduna girmişlerdir.
İtalya son 1-2 senedir, ABD’ye kafa tutuyor.
http://www.youreporter.it/video_Tornado_in_Emilia_tra_Modena_Bologna_e_Ferrara
Dikkatimi çekti, bu tür oluşumlar genelde düz alanlarda oluyor. Bu aralar ben de çok tornado videosu izliyorum. Gerçeğini mi göreceğiz acaba? 🙂
Lüleburgaz – Tigem ölçümlerinde son on gündür bir değişiklik var. Normalde gündüzleri Kırklareli’den daha sıcak, Muratlı ile paralel sıcaklıklara sahip olan istasyonda çok büyük sıcaklık farklılıkları oluşmaya başladı. Gündüz en yüksek sıcaklıklar arasında Kırklareli ve Muratlı ile Lüleburgaz arasında 4-5 derecelik fark oluşuyor – ki bu benzer coğrafi koşullar için fazla sayılabilir. Sebebini henüz öğrenemedim ama arıza olma ihtimali var bence. Lüleburgaz’daki istasyonu bilen, gören kimse var mı aramızda? Ozan Deniz?
Çifçilik yapan bir eniştem var Lüleburgaz’da. Onunla sürekli iletişim içindeyiz. Hava tahminlerini benden alır. Lüleburgaz Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne çok yakın arazisi. Geçen günlerde 66 kg’lık verinin doğru olmadığını teyit etmiştim. Sadece biraz çilediğini ve 66 kg’yi bırak 6 kg bile düşmesi imkansız demişti. Sanırım o istasyonda bir sorun var. Mail ile bunu bildireyim İstanbul Bölge’ye.
Sabaha sisle uyanmak ne güzel bir şeymiş 🙂 Şeklini şemalini unutmuşuz valla ne zamandır görememiştik 🙂 Görüş mesafesi epey düştü yarım saatte.
Off çok güzel bir şey var:
Saat 07:11 Ankara’da gökyüzü kastellanus bulutlarıyla dolu! Bu üst seviyede duraysızlık olduğunun delili, öğleden itibaren bakalım neler olacak. 🙂 🙂 🙂
Çıldırmamak elde değil, İç Anadolu’nun güney ve doğusunda bir kaç gündür iyi kötü kırkikindiler görülüyor ama buralarda tek bir bulut yok! Geçen sene haziranı boş geçtik, bu sene de mayısı mı boş geçeceğiz? Ne oluyor yahu? Bu gidişle yağmura pek gerek kalmayacak, bozkır bitkileri aceleyle çiçeklenip tohum verecek, bozkır mayıs ortasında temmuz öncesi dönemi yaşayacak. Bozkır çok dayanıklıdır ama yine de keyfim kaçıyor mevsimi mevsiminde yaşamayınca. Oh be içimi döktüm rahatladım, bir de kuru topraklar rahatlasa 🙂
7 gündür iş kazası geçirdiğim için evdeyim. Sağ elimi yaktım ve 10 gün daha evdeyim ama gel gör ki yaramı hafifletecek tek damla bile görünmüyor. Çok bahtsızım.:)
Çok geçmiş olsun Feseay, acil şifalar diliyorum, kalıcı bir hasar olmaz elinde inşallah.
Geçmiş olsun faseay.
Geçmiş olsun faseay.
Çok teşekkür ederim sağolun. Kalıcı hasar olmayacak dediler hocam. Biraz sabır gerekiyor.
Çok geçmiş olsun Faseay.
Sağol Semih
Geçmişler olsun.
Çok sağol
faseay umarım istediğin gibi bol bol yağmur yağar, geçmiş olsun.
Sağol arkadaşım. Benim raporun bitmesini bekliyor yağışlar. Hayırlısı olur inşallah
4 gündür bir sürü cb görüyorum. Her gün hemen hemen aynı bölgede yükseliyorlar ama bize ulaşamıyorlar. Bazıları baya yaklaşıyor, akşam şimşek de görüyorum.
Güneş Lekeleri..
Herkese Zonguldak’tan selamlar. Söylemek istediğim şu : Zonguldak’ın baharından da kışından da nefret ediyorum. 40 yılda bir deniz etkisi yağışı oluşturan lanet Karadeniz; burada ne bahar yaşanmasına, ne de kış yaşanmasına izin vermiyor. Atış serbeste yapılan isyanımdır. Zonguldak 13, Karabük 33 C yahu !! Ozan hocam, bu Karadeniz kıyılarının ortak özelliği olmamalı buraya özgü bir durum. Hep böyle tesadüfi değil, Türkiye’nin en soğuk şehri ama Nisan ve Mayıs’ın ilk 15 günü!!
Haftasonu Kastamonu Bartın hattındayım. Arazi çalışması var donacağız desenize 🙂
Tüm orajcılara gelsin..
Bana biraz photoshop gibi geldi 🙂 Öndeki ağaçların olduğu bölümde gerçekte hava kapalı gibi sanki ama fotoğraftaki hava açık.
Bana da bulutlar fake gibi geldi 🙂
Ozan Hocam görmesin ‘fake’ yazdığını. 🙂
1 Mayıs 2013, Kolorado / A.B.D.
http://www.9news.com/video/default.aspx?bctid=2342537587001
http://www.9news.com/video/default.aspx?bctid=2342537584001
Arabistan’da sel 14 ölü. Son 5 gündür iyi yağış almışlar ve 5 gün daha süreceğe benziyor. Biz de hala tık yok 😦
Arabistan Kırkikindisi bunlar da
Nilüfer çok severek dinlediğim, gerçek bir sanatçıdır. 1984’te seslendirdiği , sözleri Kayahan’a ait bir şarkısıdır “Kar Taneleri”. Ah, kim bilir nasıl bir tipiden ilham aldı Kayahan. Ama kınıyorum onu! Bırak kapansın yollar, yağsın karlar 🙂
Ayarsız, cidden ayarsız. Doğal olarak hastayım:
Karadeniz’de dev bir balık sisi.
Yahu White Fox niye hareketsiz gidiyor bu bahar? Üst seviyelerde yeterince soğuk hava olmadığı için mi? Zayıf orajlar var önümüzdeki günlerde. Başka da bir şey yok. Ne kışı yaşadık adam gibi ne baharı yaşıyoruz. Of!!!
Depresyondayım…
Suudi Arabistan’da sel..
http://www.hurriyet.com.tr/planet/23185145.asp
Orajsız havalardan dolayı canım sıkıldı 😦 Bari hava çok bulutlu olsa bu ne böyle havada gram bulut yok çoğu zaman 😦 Bir sinüzit hastası olarak şu güneşli havalar canımı sıkıyor. Önümüzde ki günlerde de ufukta bir şey gözükmüyor 😦 Umarım bol oraj görürüz 😀
Kuzeyli rüzgarların işi…Karadeniz kıyıları çevresine göre 8-10 derece düşük seyrediyor

Abartıya bak 😦
“Antalya’da en yüksek hava sıcaklığı 35 derece olarak belirtilirken, kentin bazı yerlerinde termometreler 48-49 derece arasında değişti.”
http://cep.sabah.com.tr/Yasam/2013/04/30/antalya-yaniyor
CAHİL MEDYA
En yüksek hava sıcaklığı 35 derece diyorsun
Kentin bazı yerlerinde 48-49 dereceler görüldü diyorsun
Kendinle bile ironi yapıyorsun
Yetmedi mi insanları kandırdığın cahil medya 🙂
Tam gaz devam..
Ben bu konuya bir açıklık getireyim. Denver yeri ve yüksekliği(1600m ve üzeri) sebebiyle kış mevsimini uzun yaşayan bir yer.
Bir gün 25 ertesi gün -5 olabiliyorlar.
Bura gibi ayarsız. Yarın 28 derece olacağız biz de.
Bu yazdan korkmaya başladım Antalya’nın nisan ayı sıcaklık rekoru 33.2 derece idi. Ama an itibariyle 35 derece ve rekor geldi 😦
Şu anda Doğu Akdeniz ve Ege mevsim normallerinin +4C üzerinde ortalama deniz suyu sıcaklığına ulaştı. Çölden ve Basra’dan gelecek aşırı sıcakları kırmak bir yana dursun, buram buram nem besleyecekler yaz boyu. Tropikal fırtına üretir mi acaba yaz sonuna doğru ne dersiniz?
Normalden ılık denizler, olası soğuk sarkmalarında kuvvetli yağışlar için alt yapıyı hazırlar. Fakat önümüzdeki sonbaharda kuzeyden etkili soğuk ve sistem sarkar mı sarkmaz mı onu bilemeyiz tabi ki.
Akdeniz tropik bir bölge olmadığından tropikal fırtına olmaz ama denizlerin sıcak havaların soğumaya başladığı sonbahar zamanlarında oluşup 100 km hızla esen Akdeniz siklonlarından görebiliriz.
“Tropik Bölge” derken en önemli parametre herhalde deniz/okyanus suyu sıcaklıkları olsa gerek. Meksika körfezinde yaz sonunda 28C – 30C arasında olan deniz suyu sıcaklığına Akdeniz ulaşırsa tropikal fırtına yaratacak enerji depolamaz mı?
Geçtiğimiz yıl 30 dereceyi buldu deniz suyu o bölgede. Tropikal fırtına düzeyinde olaylar gelişir mi bilmiyorum ancak her sonbaharda 2-3 kez ciddi sıkıntı yaratan cinsten fırtınalar, seller oluşuyor zaten. Mikdat Hoca verdi gazı. Herkes tropikal fırtınalardan bahseder oldu.
Akdeniz’de oluşan bu tip fırtınalara Medicanes (Mediterranean Hurricanes) deniyormuş. Çoğu da Libya açıklarında oluşuyor.
Ocak 1995’de böyle bir şey olmuş.. Tropikal fırtına değil tabi, polar alçak kökenli.
Teknik analizi de burada:
20007308_ftp.pdf erişimi için tıklayın
Bunlar da Karadeniz versiyonu:
0906.2191.pdf erişimi için tıklayın
Akdeniz yaz mevsiminde 30 derece enlemlerinde görülen dinamik yüksek basıncın etkisi altına girer.


Bu yüzden Akdeniz yeterli sıcaklığa sahip olsa da ısınan hava yükselemediği için tropikal fırtına oluşmaz. Aşağıdaki haritada tropikal fırtınaların oluşum yerleri ve rotaları var. Gördüğün gibi fırtınaların hepsi Ekvator’a yakın yerlerde oluşuyor.
Ayrıca bu oluşumlar için çok çok büyük su kütleleri yani okyanuslar lazım.
İstanbul’da dün gece yarısı görülen sis Eumetsat’ın sis ürününde çok güzel bir şekilde belli oluyor. Yine özellikle şehrin kuzey kıyılarındaki bulutların rüzgarla birlikte buralardan ayrılıp iç kesimlere taşınması örneği de burada güzel bir şekilde gözüküyor.

İspanya efsane ile tanışmış bahar mevsiminde .
http://www.cnnturk.com/2013/dunya/04/29/ispanyada.kis.hortladi/706060.0/index.html
Ben bu süperzekalı Amerikalıları anlamıyorum. Biz Marmara depreminden sonra da olsa yapı denetimini arttırdık geç de olsa önlem almaya başladık. Peki kimse bu Amerikalıları uyarmıyor mu? Kardeşim yıllardır tornado memleketinde yaşıyorsunuz hala kağıttan ev yapıp oturuyorsunuz diye. Bizimki yokluktan, bunlarınki keyiften. Özellikle Amerika’daki arkadaşlardan cevap bekliyorum.
İstisnalar olsa da dünyada doğal afetlere Amerikalı ve Japonlar kadar hazırlıklı millet tanımıyorum. Hortum bölgesinde oturan hemen herkes bölgenin şartlarından haberdardır ( bizler gibi her halta takdir-i ilahi demezler ) her kasabada şehirde hortum uyarı sistemleri vardır, yerel tvleri bangır bangır yayın yapar, bildiğim kadarıyla çoğu ev hortum sığınağına sahiptir. Bence son ana kadar nerede çıkacağı belli olmayan hortumlarla gayet iyi mücadele ediyorlar. Eğer ülkemizde Amerika’daki gibi hortum ve kasırgalar yaşansa nüfusumuz azalır gerçekten herkesin 3 çocuk yapması gerekirdi.
Bence yıkıldığı zaman can kaybına sebep olmaması ve yıkıldıktan sonra da kolayca yeniden yapılabilmesi için hafif malzemeyi tercih ediyorlar. Bir de ucuzluğundandır diye tahmin ediyorum. Yani ucuzdur herhalde?
Bir belgeselde izlemiştim normal apartman veya gökdelen tarzı binalarda en ufak bir delik bile oldukça büyük hasara sebep oluyormuş o yüzden böyle ucuz konutları tercih ediliyor ayrıca binanın temelinde çelik kapaklı içinde malzeme de depoladıkları sığınaklar varmış. Aynı ekip Florida’da kasırga sonrasında bir katın penceresinin zarar görmesi nedeniyle tüm camları patlayan ve çok büyük mali zarara neden olan lüks bir konut projesini de incelemişti. Yani bu kağıt gibi evler maddi ve manevi olarak daha karlı.
Benim merak ettiğim
birşeybir şey var. Deniz suyunun kaç derece olması lazım sağlam bir oraj için?Eğer kararsızlık ve konvektif olay yüzeyden başlıyorsa deniz suyu sıcaklığı önemlidir. Aksi takdirde önemi daha azdır, bazen de önemsizdir.
Bizim denizlerimiz için “şu kadar derece olmalı” diye bir kural yok. Deniz çok ılık değilken de üst seviyeler soğukken oraj olabilir (kışın gökgürültülü kar yağıyor, hatırla). Önemli olan üst seviyelerle deniz suyu arasındaki sıcaklık farkı. Bu mevsimde, üst seviyeler kışın olduğu kadar soğuk olmadığı için, denizin görece daha sıcak olması gerekiyor ki oraj olabilsin. O da olmuyor, zor oluyor.
* ‘Şey’ sözcüğünün önüne gelen hiçbir sözcük, ona bitişik yazılmaz.
Örnek: Bir şey, her şey, birkaç şey, seni şeker şey…
Günaydın, bugün
belgrad ormanınaBelgrad Ormanı’na ailecek pikniğe gidiyoruz, herkese iyi günler. 🙂İyi dinlenceler.
Belgrad Ormanı, dünyada tek olduğu için özel isimdir ve sözcükleri büyük harfle başlar. Gelen ekler de tırnakla ayrılır.
Erciyes Dağı, İstanbul Boğazı, Van Gölü, Everest Tepesi, İzlanda Alçağı gibi.
Teşekkür ederim, eve döndük güzel gündü. Pazar diye çok insan vardı, iyiki erkenden gidip yer ayırdık 🙂
Anne ve babamı ziyaret etmek için geldiğim Bodrum-Yalıkavak’tan hepinize selamlar.
Hava güzel, denizden biraz içerisi sıcak, fakat deniz kenarında halen tişörtle üşünüyor. Görüntüde Benek var, güzel havanın tadını oraya buraya tırmanarak çıkarıyor.
Kıskandık 🙂
Kıştan kalan denizlerdeki soğuk da olmasa halimiz nice olurdu? Sakarya 31 dereceyi vurdu günün en sıcak saati gelmeden. Erken gelen sıcaklara göre yorum yapmak istemem ama, yazın başlangıcı böyleyse… Avrupa da orada bol yağış alsın zaten.
Bugün rüzgar var hava fazla ısınmıyor, deniz sayesinde olsa gerek.
Uzun vadede İstanbul için yağış gözükmüyor. 😦
Sanırım o özlenen bahar yağışları bu sene az olacak.
Dün Trakya’da öğle saatlerinde Vize-Pınarhisar-Lüleburgaz üçgeninde zaman zaman kuvvetli yağışlar görüldü, ancak Lüleburgaz radar verilerine göre bu yağışın sınırında yer alıyordu. Ama sabahki DMİ verilerine baktığımda Lüleburgaz Tigem’e 62.2 kg yağış düşmüştü:


Bu veri bana biraz abartılı geldi. Az önce Tigem’i aradım bilgi almak için. İstasyonun kendi bahçelerinde kurulu olduğunu, ancak dün çisenti gibi bir yağış olduğunu ve çabuçak bittiğini söylediler. Geçen ay 12 Mart’ta da benzer bir durum yaşanmıştı ve Lüleburgaz Tigem’e yine o belirtilen miktarda yağış gerçekte düşmemişti:
DMİ verilerine teyit etmeden güvenmememiz gerekiyor…
Arkadaşlar, pazar günü La Liga’da karlı maçlar görürseniz şaşırmayın 🙂
Allah’ını seven üzerime toprak atsın!
Posof City’de kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyormuş.
http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1130949&categoryid=77
Hahaha 😀
Ülkemizde de bir Michigan, bir Wyoming gibi yerler yok değil hani… Zaten o Artvin’in iklimi bi acayip, Türkiye genelinin tam tersi havalar var çoğunlukla…
Aha yine kar yagiyor öğlen 1 saat.
Bir Ankaralı olarak nehir nedir bilmezdim. Sürekli verilen su taşkını, nehir seviyesi yükselmesi uyarılarını da sallamazdım. Son 2 haftadır nehir seviyesi iyice yükseldi, hatta bazı yerlerde çocuk parklarını su bastı falan.
Sabah okulun yanındaki nehri gördüm ağaçların bellerine tırmanmıştı, saatlerdir yine şiddetli yağmur alıyoruz.
Yarın çim alana çıkmış olur muhtemelen, bakalım yarın oraya araba parkettirecekler mi.
Bu tür olayları sık yaşayanlar için normal olsa da, bir Ankaralı olarak heyecanlandım.
Ankara’da iki çok ciddi sel hatırlıyorum. Birisinde henüz çocuktum. Kızılay gökdelen de (Eski Gima) mahsur kalmış, Kızılay’da sürüklenen arabaları izlemiştik. Diğeri 80’lerin ortasında.. Ağustos ayında dolu her yeri beyaza boyamış, sıcaklık öğlen saatlerinde 14 – 15 dereceye düşmüş, Çankaya gibi yüksek semtlerde bile bazı bodrum katlarda boğularak hayatını kaybedenler olmuştu.
Asıl 11 Eylül 1957 felaketi var ki, onu da babamdan çok duymuşumdur. Yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği Ankara’nın bilinen en büyük doğal afeti.
Yandık.
Ayder. Bugün
Önümüzdeki Salı’yı sabırsızlıklıkla bekliyorum acaba GFS’nin gösterdiği gibi Çukurova 35-36, Güneydoğu ise 30-34 dereceleri görecek mi diye.Malum sezonun ilk sıcak hava dalgası 😀

Ayın 25’nde Marmara’da kara ve denizler arası sıcaklıklar ise oldukça ilginç olmuş.Tuzla, Gebze, Eminönü gibi semtler 12-14 derece arasındaken 3-4 km içerideki semtler ise 20-22 derece aralığında

Sıcaklık ortalamaları tam normallere inmişken yine sapıtacak ve bu ayı normalin üstü ortalamalarla kapatacağız.
Önümüzdeki hafta 30 dereceleri aşacağız gibi görünüyor. Yaz erken mi gelecek nedir?
Tornado sırasında spor salonlarından uzak durun.
http://www.youtube.com/watch?v=9WnaPPgWgvI
Karakutu gibi kamera yerleştirmiş adamlar kameralar sallanmıyor bile 🙂
Korku filmi gibi.
Hayatımda izlediğim en çılgın hava videosu olabilir. Offf nasıl bir vakum ve 1-2 sn resmen. Muazzam.
Hala kar hevesi olan varsa buyursun, ABD’nin Bayburt’u Guney Dakota kisi yasamaya devam ediyor. http://rapidcityjournal.com/webcams/rapid-city/
Allah saklasın, Nisan’ın 22’sinde çekilecek dert değil…