Blogda yazılan yazılarla doğrudan ilgisi bulunmayan her türlü görüş, açıklama, tahmin, öneri, soru ve eleştirinizi; benle ve diğer okurlarla tartışmak istediğiniz hava/iklim olaylarını bu sayfaya yorum olarak ekleyebilirsiniz. Buraya tıklayarak yorum yazma kutusuna ulaşabilirsiniz. Birisine cevap yazmak istiyorsanız, lütfen cevabı vermek istediğiniz kişinin yorumunun altındaki “Cevapla” düğmesine tıklayın. Cevabın cevabına tıklayarak devam ederseniz yorumlar sağ tarafa doğru yığılma yapıyor ve okunmaları güç hale geliyor. Eski sayfalara yukarıdaki ana menüde Atış Serbest’in altında beliren Arşiv‘den ulaşabileceğiniz gibi, bu sayfada en altta bulunan yorumun sol altındaki Older Comments (eski yorumlar) düğmesini de kullanabilirsiniz. Geçerli ve sık kontrol ettiğiniz bir e-posta adresi vermeniz, şayet daha sonra iletişim kurmamız gerekirse işimizi kolaylaştıracaktır. Teşekkürler.
(Meşhur İngiliz ‘weatherman’ Michael Fish, kariyerinin doruğundayken).
Hava Delisinin Not Defteri 
Bunlar rekorlara sahne olan 2016-2017 kışının öncesindeki kasım ayından(8 kasım) ve çoğu bölge mevsim normallerinin üstünde.Mutlaka umur vardır! Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
Ankara: Parçalı ve yer yer çok bulutlu 21
İstanbul: Parçalı ve yer yer çok bulutlu 25
Bursa: Parçalı ve yer yer çok bulutlu 28
İzmir: Parçalı yer yer çok bulutlu, ilk saatlerde çevreleri hafif sağanak yağışlı, akşam saatlerinden sonra Bergama ve Dikili çevreleri sağanak yağışlı 26
Adana: Parçalı bulutlu 25
Antalya: Parçalı ve yer yer çok bulutlu 24
Samsun: Parçalı ve yer yer çok bulutlu 25
Trabzon: Parçalı, gece saatlerinde yer yer çok bulutlu 24
Erzurum: Parçalı bulutlu 12
Diyarbakır: Az bulutlu, zamanla parçalı bulutlu 21
Yalnız burada İzmir çevrelerinin zamanla sağanak yağışlı olması Akdeniz kökenli bir alçak basıncın geldiği izlenimini veriyor, bu sene şimdilik kapalı o koridor.
Yinede batı ve güneyde çok olmasa da önümüzdeki hafta yağışlı bir sistem var ve doğu bölgelerde kara çevirme ihtimali yüksek -10 a varan sıcaklıklar ölçülüyor doğuda
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Hayaller Finlandiya kotisaari adası. 🙂
Hayatlar Fındıkzade Beton adası. 😦
Fındıkzade beton adaları birliği Küresel ısınmayla buraları yok edecek.
O yüzden kazananın tarafında ol kaybedenin değil 😀
Sözgelimi alçak basınç oluşturabilen bir teknoloji üstünde çalisiyoruz😏 hepinizi bu dertten kurtaracağız onlar konuşur havadelileri yapar Havadelisi!
İtalyada kıskanacak!
Diyagramlara bakılırsa ayın ortasından itibaren soğuk ve yağışlı hava geliyor. 🙂
Bir insan neden buna dislike atar ülkemiz kuraklıkla mi boğussun kıs kış
İstanbul için konuşuyorum sıcaklık ortalamasının mevsim normalleri üstünde olması o kışın kötü olacağını göstermez. En azından kar ve sistem anlamında istatistik önemlidir ama bazen asıl göstermesi gerekeni göstermez.
Beyaz kabus dememizi isteyen,
Bir tarafı çiğ mısır, bir tarafı ise pişmişler.
Bunlara izin yok, prim de yok. Umarım değişir gözüyle bakarak, umudumuzu yitirmemek dileği ile…🌳
Kurdaki yükselişi…… Pardon… ECMWF mevsimsel tahmin güncellemesini kabul etmiyorum. Suni bu, suni…
Gelen gideni aratır.Accunun tahminini beğenmeyenler alın ECM tahminini.Sıcacık ve taze😨😨👎
Hahaha süper 😀
Yalnız ECM’den gelen haber beni cidden üzdü, iki kış üst üste fosu kaldıramayabilirim…
ECM’nin yanılmasını diliyoruz.
Amin.
😢😢😢
Ozan abi geçende yıldada böyle kötü başladı ve kötü bitti. Bilimsel değil ama nasıl başlarsa öyle biter diye düşünüyorum. Umarım yanılırım. 😭
2007 kışı öncesi 2006 sonbaharı efsane başlamıştı ama sonrasında okkalı bir kestane gelmişti. 😉 Umarım yanılırsın. 🙂
En azından sonbaharı efsaneymiş, geçen sene baştan sona kestaneydi. 😀
Bu sene ise sonbaharı kaybettik, bakalım kış nasıl olacak. 🙂
Enseyi karartmayalım Spank, toteme devam 🙂
Normalden yağışlı demesine sevinen ve tahminin gerçekleşmesini isteyen bir tek ben miyim ? :S
ECMWF mevsimsel tahmin Kasım ayı güncellemesi bizi Aralık – Ocak – Şubat ayları ortalamasında yine normalinden sıcak gösterdi. yağışlar normali üzerinde, basınç anomali normali civarı tahmin ediliyor.
Perşembenin gelişi Çarsambadan belli olur derler ya ECMWF yurdumuz icin kış sıcaklik ortalamalarını 1-2 derece MNÜ vermis
Uludağ canlı kameradan bakınca, Neredeyse ikinci haftasını çıkaracak karın, sıcaklıkların eksili değerlerde olmamasına rağmen ağaç aralarında duruyor olması hayli ilginç. Suyun kaynama noktası düşüyor ama erime noktası çıkıyor. Bu kar aynı sıcaklıkla normal bir İstanbul parkında, ağaç gölgesinde ikinci gün yok olmuştu.
Yorum soğumadan şu deneyi de ekleyelim. Deneyi için arkadaşa teşekkürler. Demek ki basınç düşerse erime noktası da yükseliyormuş.
https://www.youtube.com/watch?v=_ZDca392jsQ
Geçen sene bıraktığımız yerden devam. ABD’nin orta ve doğu kesimine ardı ardına polar ataklar, çılgın atlantik siklonları, italya’yı bir kara, bir sele gömen fırtınalar. Bize kuru, bize ılık, bize durgun havalar.
Ben bunu yazınca herkes eksi veriyor 🙂 doğruyu söyleyeni 9 köyden kovarlarmış 🙂
Bizim coğrafya gerçekten çok durgun, çok sıkıcı, hatta kuraklık tehlikesi olan bir bölge.
Mesela ben dalga sörfü yapmak istiyorum ama Akdeniz’de bir tek Türkiye kıyılarına adam akıllı dalga gelmiyor. İsrail, Filistin, Suriye, İtalya, Yunanistan kıyılarına doğru dalga oluşturabilecek şekilde rüzgar esiyor ama bizim Antalya’nın Akdeniz’e bakan kıyılarında bile çok nadiren dalga oluyor. Belki Karadeniz idare edebilir dalga konusunda ama yetersiz bence.
Kar desen Suriye’ye bile kar yağarken İstabul’da hava bile soğumuyor, yağmursuzluktan ve karsızlıktan barajlar kuruyacak neredeyse…
Geçmişte atalarımız sakin ve yaşanılır bir yer diye bu coğrafyaya yerleştiler belki de ama artık yaşanmaz bir yer, böyle giderse zaten bitirilmiş olan tarım, doğal anlamda da bitecek büyük ihitmal ile yani istesek de tarım yapamayacağız.
Umarım Nasa’nın bahsettiği gibi Güneş aktiviteleri gerçekten azalmaya başlamıştır da bir an önce bu coğrafyaya da bereket geri gelir.
Tamam tarim olarak berbatiz ama ulkemiz hala dogal guzellikleri olan bir ulke bu kadar karamsar olmayin.Tarimi dogal anlamda tamamen bitirmek imkansiz bir sey.
Bence Afrika, Hindistan ve Ortadoğu ülkeleri gibi ülkelerden sonra en kötü ülkeyiz. Özellikle benim açımdan rezalet. Çünkü sıcağa karşı vücudum tepki gösteriyor, resmen önce kızarıyor sonra kaşıntı başlıyor, doktor bir çeşit kurdeşen demişti, artık azaldı ama hala sıcakta düşünemez hale geliyorum, benim için çok rahatsız edici.
Ve yukarıda da söylediğim gibi, ne dalga alan bir deniz kıyısı var, nede kışın kar yağan düzgün bir şehir, çok sıkıcı bir iklimimiz var cidden. Yaşlı, sakin bir hayat isteyen, durgun denize serinlemek için girmek isteyen insanlar için güzel bir ülke.
Benim gibi ekstrem sporlara meraklılar için ise bomboş malesef 😦
Ayrıca insanlık tarihini biraz araştırırsanız yağış miktarlarının medeniyetler üzerinde ki gelişiminde ne kadar etkili olduğunu da görürsünüz.
Mesela burada da insanlar sürekli ağaç kesiyorlar bin yıllar boyunca, Avrupa’da da kesiyor ama Avrupa’da yağış yeterli olduğu için ağaçlar yeniden hızlı bir şekilde büyüyebiliyorken, burada bir daha yetişmiyor ve Avrupa bu noktadan çıkan zincirleme bazı olaylar sonucunda bir çok gelişimi Bereketli Hilal denen Mezapotamya’dan başlayan, bizim Güneydoğu Anadolu ve Suriye’nin Akdeniz kıyılarından oluşan bölgen almasına rağmen dünyanın en gelişmiş medeniyeti oluyor, burası ise malum bir türlü gelişemiyor.
Kaynak olarak bu kitabı başran sona okumanızı öneririm, iklimlerin ve coğrafyanın toplum gelişimi üzerinde ki etkisini oldukça detaylı şekilde kıtalara ayırarak anlatıyor.
Tüfek Mikrop ve Çelik / Jared Diamond
Amerika ve Kanada çok şanslı valla. Hava delilerinin de hiç nazarı yok he yoksa kuraklıktan kırılmaları lazımdı bu kadar imreniyoruz 😀
Ne havada ne karada güzel bir haber yok.
Eski’den Türkiye’de öyleydi ben daha çocukken. Antalya, Olimpos’a tatile gitmiştik Haziran Ayı’nda, Yüzerken denize girdiğimiz plajın arkasında ki Olimpos Dağı’nın karlı zirvesini görüyorduk. Şimdi utanmasa kışın dağlara bile kar yağmayacak şekilde değişti iklim.
Amerika ve Kanada cidden çok şanslı yada belki eskiden daha soğuktular, onlar da ısındı ama hala yeterince soğukturlar belki o yüzden bize güzel gözüküyor olabilir.
Los Angelas’da sörf yap sonra içerleri git kayak yap, gerçekten mükkemek bir coğrafta. Aynı anda Dalga var, girilebilecek sıcaklıkta deniz var ve kar var 🙂
Tabi bir dez avantajı var o da köpekbalıkları, malum okyanus kıyısı 🙂
Sadece coğrafyaları değil, hayat standartlarıda çok yüksek. Bizim burada 20-25 bin birim paraya 20 yıllık şahin alabiliyorken, Amerika da 2018 model Mustang alabiliyorsun oranın 20-25 bin birim parasıyla.
Gıda fiyatları, yakıt, elektrik,su, giyim, elekronik aletler vs. her konuna ama her konuda bizden çok ilerideler. En dandik avrupa ülkesi bile bizden daha yüksek yaşan standartlarına sahip.
Maalesef bu konuda bireysel olarak yapabileceğimiz pek birşey yok. Ancak her mutsuzluğun arasından ufak da olsa mutluluklar bularak onları geliştirebiliriz. Mesela ben bir sınavdan düşük aldığımda düşük aldığım için üzülmek yerine sınav kağıdıma o gün hocayı gülümsetecek motive edici notlar veya komik espri içeren yazılar yazarım.
Ekonomik olarak zor duruma düştüğümde elbette bir miktar üzülürüm ancak bu konuda da mutlu olmanın yolunu biliyorum. Ekonomi benim için sınırlayıcı bir faktör olduğunda az kaynak ile büyük işler başarabilmenin mutluluğunu yaşayabiliyorum ve bu mutluluğu yaşamamı sağlayan şey bir olumsuzluk. Normalden ılık geçen bir dönemde evde karalar bağlayacağıma dışarı çıkıp deniz kenarında kitabımı okuyor veya evde yiyecek ve içecek şeyler hazırlayıp onların tadını çıkartıyorum. Sokaktaki köpekleri seviyorum, o gün sokakta gördüğüm herhangi bir işle uğraşan birisine kolaylıklar diliyorum ve cevap verip vermemesini umursamıyorum. Cevap verirse ne mutlu bana, vermezse de farklı hikayenin karakteri diyerek yoluma devam ederim bu iş görüşmesinde dahi benim için böyledir. Bir şirket beni reddettiğinde, o an görüşmede gördüğüm hatta belki tanıştığım kaliteli insanlar sayesinde yine o şirketten fayda sağlayabilirim.
Kısacası özetlemem gerekirse; Hayat bizlere her zaman nimetleri altın tabak ile sunmaz, her hikaye saraylardaki prenseslerin mutlu yaşamını anlatmaz. Önemli olan bu kendi hikayemizin yazarı olmak ve bu hikayeyi dünyaya güzel bir iz olarak bırakmak. Belki rahatça aldığımız bir nefes bile başkasının hayalidir.
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Küresel ısınma gerçeğini hepimiz biliyoruz. Elbette sıcaklıklar eskiye göre bir artış trendi içerisinde olacak ancak, yorumunuzun biraz abartılı olduğunu düşünüyorum. Antalya’da haziran ayında olmasa bile mayıs ayında dağlarda kar görmek mümkün. Ayrıca sizin orada bulunduğunuz sene normalden soğuk geçmiş bir sene olabilir veya günümüzde orada bulunduğunuz dönem normalden sıcak geçmiş bir dönem olabilir. Bir veya birkaç seneye göre iklimin gidişatına dair analiz yapılmasını kesinlikle doğru bulmuyorum. Ayrıca bir yazınızda ülkemizin meteorolojik açıdan fakirleştiğini yazmışsınız ancak istatistiklere baktığımızda böyle bir şey mümkün değil. Hatta aksine yaz aylarında görülen aşırı yağış ve dolu hadiseleri, kış mevsiminde görülen çok güçlü deniz etkisi ile kar yağışları, kuzeyden ülkemize son yıllarda daha sık inen aşırı soğuk veya tam tersi güneyden gelen sıcak hava dalgaları, meteorolojik açıdan ülkemizin daha da aktif bir coğrafya olmaya doğru yol aldığının kanıtıdır. Elbette yerel olarak daha durağanlaşan yerler olabilir ancak genel olarak yağış eğrisi de yukarıya doğru gitmekte. Sonbahar aylarındaki durgunluk bazı yıllarda olabilmekte ancak artık her sonbahar böyle geçecek diye bir kaide şuanlık söz konusu değil. Ayrıca ülkemizde yapılabilecek çok fazla spor varken sadece sörf yapılamamasına takılmanız ilginç doğrusu 🙂
https://polldaddy.com/js/rating/rating.js
Arkadaşlar merhaba,
Bu platformla üniversitenin eğitimimin ilk yıllarında tanışmıştım ilk başlarda üye olmama rağmen pek yazmadım. Şimdilerde 4. yılına girmiş bir coğrafya öğretmeniyim. Geçen süre içerisinde buradaki üstadlardan, yazarlardan çok şey öğrendiğimi ve buraya çok şey borçlu olduğumu düşünüyorum. Bu platformda bulunan yazarların da ortalama bir vatandaşa göre doğaya ve onun unsurlarına meraklı ve bilgili olduğunu varsayarak;
Sizlerden bir isteğim var, bu yıl bir proje lisesinde görevlendirildim TÜBİTAK projeleri kapsamında farklı yaş ve kademelerden 14 öğrencimle bir şeyler yapmaya çalışacağız. Benim oluşturmuş olduğum listede 5-6 proje var sizlerden özellikle şehircilik ve çevre anlamında görüş ve öneri bekliyorum. Uygun görürsek öğrencilerimle bilimsel araştırma basamaklarına riayet ederek bir şeyler çıkarmaya çalışacağız. Katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.
Benim görüş ve önerilerimi biliyorsunuz zaten. 😀
Evet ☺ hep bu konudan tartışma çıkıyor ya zaten herkesin kendine göre bir doğrusu var işte fırsat☺
Hocam oldukca klasiktir belki ama agaci sevdirelim genclerimize gerisi gelir zaten.
Basınçla elektrik üreten yollar olabilir mi? Ben elektrikçiyim ama bir fizikçi yorumu gerek. Bunu şu an düşündüm ama belki bu araçların yavaşlamasına sebep olabilir. 😀
İnanın bu videoyu yazdığım yorumdan sonra gördüm. Benden önce düşünmüşler. 😀
Adı da piezo elektrik. Ben bile yeni duydum kendime kızdım şimdi. Ama yine de burada kullanılan malzeme normal asfalt yoldan farklı bir tepki gösterip araçtan ekstra enerji alırsa yapılan işin hiç bir anlamı kalmaz. İyi incelenmesi lazım.
teşekkür ederim bir bakalım 🙂
Hocam bu kapsamda ders içi ve dışı etkinlikler yaptık yapmaya da devam edeceğiz hatta iki kız öğrencim yaşlı çınar ağaçları üzerine calışma bile yaptı. Ben öğrencilerime hep şunu söylerim: “Sizin bir çöpü yere atmayıp çöp kutusu bulana kadar elinizde taşımanız bile benim için sınavlarda vereceğiniz tüm doğru cevaplardan daha değerlidir.” Hassasiyetiniz için teşekkür ederim☺
Asil ben tesekkur ederim hocam.Keske butun ogretmenlerimiz sizin gibi,isini severek yapan ve dogaya saygisi olan biri olsa.Ben insaat muhendisligi okuyorum.Ama inanin agaclar benim icin cok kiymetli.Insaat muhendislerine bu konuda biraz kotu gozle bakiliyor😃 ama ben dogaya elimden geldigince saygili olacagim insaAllah.
Evet doğrusu böyle bir algı var 😀 hepimizin doğaya ihtiyacı var onun da bize sahip çıkmamız gerekir üstadım dediğiniz gibi. 🙂
Sadece bir örnek, çok orijinal değil ama,
En az iki mahallede yaşayan kişilerden elde edilen örneklemlerin (mahalleyi temsil edecek örneklem rastgele tespit edilecek.)
Algılanan stress ölçeği
http://toad.edam.com.tr/olcek/algilanan-stres-olcegi
Mutluluk endeksi
http://toad.edam.com.tr/olcek/mutluluk-olcegi
değerlerinin mahalledeki “nufus yoğunluğu/kişi başına düşen yeşil alan oranı”‘na göre karşılaştırılması
Tabi ki örneklem seçimi kritik olacak.
Teşekkür ederim hocam ilgi ve alakanız için çok mantıklı düşünceler bunlar 🙂
Online sitelerden biz ve çevremizdekilere yönelik anket düzenlenebilir.Kişilerin,ulaşım özelliklerine göre, TOAD sitesinde valide edilmiş ölçeklerden fark yaratabileceğini düşündükleriniz sorgulanabilir. Aynı durum mahalle ve ilçe bazında da yapılabilir. İlgili ayın yağışlı gün sayısı, güneşlenme süresi, ortalama sıcaklık, basınç…vb gibi meteorolojik ölçümlerinin algılanan stress ölçeğine etkisi. Kişiler ılıkçı mı/soğukçu mu olduğunu beyanına göre iki gruba ayrılır. Meteorolojik parametrelerdeki değişim ile iki grup arasında stress algılaması farklı oluyor mu?
Benzer çalışmalardan köken alınarak özgün hale getirilebilir…
https://weather.com/health/news/weather-makes-us-more-miserable/
http://www.pewsocialtrends.org/2009/03/18/most-like-it-hot/
Hocam harikasınız bunları listeme alıp araştıracağım bana çok mantıklı geldi teşekkür ederim 🙂
Bu sene ve 2019’da kalkacak olan “Doğu ekspres”
trenini kaçırmayacağız.👊 Beklemedeyiz.🌳
2019 Kasım’da inş.
Sanırım Kasım’da ölümü görüp sıtmaya razı olacağız.
Sıtmayı da göreceğimiz belli değil 😀
Malum coğrafyamızda artık kar yağışı pek olmuyor, büyük ihtimal ile bundan sonra ki senelerde de küresel ısınmaya bağlı olarak azalarak yok olacağı tahmin ediliyor .
(Uzmanlar ekvatoral iklimin orta iklim kuşağına doğru genişleyeceğini söylüyorlar, bu da artık kar yok demek gibi bir şey oluyor büyük ihtimal ile malesef 😦 )
Kuzey Amerika hakikaten kusursuz bir doğaya sahip, iklimleri hiç bir şeyden etkilenmiyor galiba. Afrika, Orta Doğu ve Akdeniz sağolsun iklimimizi dünyanın en rezalet iklimlerinden biri haline dönüştürüyor…
O yüzden şu kamera linklerini gönderiyorum, kar görmek isteyenler izleyebilirler.
https://www.youtube.com/channel/UCEpDjqeFIGTqHwk-uULx72Q
Havalar cidden can sıkıcı… Accuweather’ in sonbahar tahmini tamamen çuvalladı.Kış tahminine de güvenim yok açıkcası.Yaz sonunda ki o büyük beklentim kalmadı. Görüntü ortada, çoğu bölge kar alır yine her kış olduğu gibi.Ama aksiyon ve yağış açısindan tahminim, doğu kesimler (Dogu Akdeniz ve Doğu Karadeniz’de dahil) daha şanslı. Hadi hayırlısı…
Artık sabrım kalmadı. 😦 Sonbaharın 2 ayı bitti ve hala bir sistem gözükmüyor.
Ben kendimi bildim bileli kasım ve ekim ikinci yarı istisna olmadıkça hep böyleydi zaten, farklılık isteyen sizsiniz canlar 😛
Modeller kötü, hala yağış beklentisi yok. Ortadoğu yağış bakımından bizden daha iyi bu sene.
Spank, senin paylaşımın özelinde günümüz hava koşullarından biraz bahsedeyim; bugünlerde olduğu gibi bazı dönemlerde orta enlemler boyunca yüksek basınç alanı güçlenir(Azor- Hawaii YB gibi) buna mukabil hemen kuzeyindeki polar/soğuk çekirdekli alçak basınç alanları da güçlenir(İzlanda-Aluet AB gibi). Hal böyle iken iki kesim arasında izobar farkı artar, kutuplardaki soğuklar pek güneye inemez, kutuplarda saklı tutulur ve daha da güçlenirler dolayısıyla polar vorteks/girdap derinleşir.. Akdeniz Havzası’nda durgun havalar yaşanır, Ortadoğu ile ilgili hatırladığım bir korelasyon yok ama bizim enlemlerdeki güçlü antisiklonik koşullardan orada çevreye göre basıncın düşük olmasından ötürü bugünkü gibi siklonik koşullar yaşanabilir. Yukarıda bahsettiğim Azor ve Hawai gibi subtropik yüksek basınçların güçlenmesinden ötürü de buralardan ITCZ denilen Ekvatoral Kavuşum Alanı’na esen rüzgarlar(alizeler) güçlenir. Yukarıda bahsettiğim durumlar pozitif AO ve NAO şartlarında yaşanır ve bugünlerde yaşadığımız durum tam da bu.
Sizce bu zulüm ne zaman biter hocam ?
Spank esasen biz bir Akdeniz iklimi ülkesiyiz ülke genelinde yağışların çoğu kışın düşüyor öncelikle bu gerçeği kabullenmek gerekiyor… Dediğim gibi biz bir Akdeniz ülkesiyiz ve bu coğrafyanın bir raconu var: ” yağış değişkenliği!” Peki nedir yağış değişkenliği: Bazı yıllar çok fazla yağış alabilirken bazı yıllar yağışın esamesi bile okunmuyor dolayısıyla yaşadıklarımız çok da anormal değil.
Bu arada birçok kişini atladığı bir husus var; Akdeniz yağış rejimi(yıl içerisindeki yağış dağılımı) iki tanedir. Bunlar, Erken Akdeniz İklimi ve Geç Akdeniz İklimi Adriyatik’in batısındaki Akdeniz kıyıları sonbaharı kışa göre daha yağışlı geçirir. Balkanlar ve Anadolu ise diğer Akdeniz Havzası’ndaki yerlere göre kış mevsimini ve ilkbaharı daha yağışlı geçirir dolayısıyla bugünlerde İspanya-Fransa-İtalya arasındaki siklonlar aslında mevsime uygun bir şekilde oradalar.
Ancak açık konuşmak gerekirse son 7-8 yıldaki sonbahar mevsimlerimiz batı bölgelerimiz için oldukça kurak geçiyor ve bu rahatsız edici durumda. Ne var ki burada da bir kesimin belirttiği üzere 25-30 günde tek bir sistemin gelip kısa süreli şiddetli yağışını baz alıp aylık ortalamaların tamamlandığını öne sürüp sonbaharın normal geçtiğini söylemek teorikte doğru olsa da bir ”hava delisi” açısından asla tatmin edici olamaz. 🙂
Soruna gelince bugün GFS uzun vadede Azor’un İspanya açıklarına demirleyeceğini gösteriyordu. Bu durumda modeller bize sistem göstermese bile Orta ve Doğu Avrupa’da polar koridorun açılması anlamına geleceği için bizim için yağışlar bu durumda kaçınılmaz olur. Biraz daha bekleyelim.
Çok teşekkür ederim.
Üzerimizdeki YB Ortadoğu’ya yaradı. Güneydoğu’muz da iyi yağış alıyor.
Bu sabah İtalya üzerinde simetrik görüntüler…
https://www.trthaber.com/haber/dunya/macaristanda-94-yillik-sicaklik-rekoru-kirildi-392376.html?fbclid=IwAR07ua3q5rnEmuab-VgrPzNAC20L6cbe-oMSrt37meAXix4YlEKSoRLJo7E
Ülkenin resmi haber kaynağı bile clickbait meteorolojik haber yapıyor. Kısa açıklamayı okuyan da Macaristan’ı güney kutbunda sanar.
An itibariyle. Film bile diyor be…
Emwf 240 orta ve doğu kardeniz bölgesine sistemi salmış
Gfs’nin +240 ve sonrasının bile sürekli turuncu ve sarı olduğu durağan günler bitiyor gibi , neredeyse bir buçuk ay özellikle batı bölgeler olarak havada bir aksiyon yoktu havayı geçtim modellerde bile yoktu , bu olayın tek iyi yanı Karadeniz’in ısınması oldu , kış başında gelebilecek sert bir soğuk ile güzel dek ve dey oluşumları görebiliriz . Umarım dek olur ve bize de ( Trakya’nın doğusu ) birkaç kütle gelir 🙂
Karadeniz’in soğumasını değil de ısınmasını isteyen tek sizsiniz sanırım.
Sonra -9 -10 lu sistemlerde ağlamayalım 🙂
İki şiddetli parametrenin sonuçlarını merak ediyorum açıkçası. Sıcak bir Karadeniz ve çok sert bir soğuk inişi ile oluşabilecek güçlü dek oluşumları , zaten birkaç sert soğuktan sonra deniz de soğumaya başlıyor , ama sınırda gelen soğuklar olursa tabii bir çok kıyı bölge mutsuz olacaktır 🙂
Aralik 2013 sistemini inceleyin daha ekstrem birsey istiyorsaniz Aralık 1994
İlginizi çekeceklerdir
8’inden sonra kutup soğuğu çökme sinyali vermeye başladı. Bakalım nereye.
Bu havalar beni değiştirdi artık azla yetinir oldum. Şöyle mevsim normallerine insek ve 3-5 mm yağış alsak yeter kafasındayım. 😀
Aslında ben de ılıkçı sayılırım. Şöyle iki üç günlük sağlam 3 karlı sistem gelse yeter. Gerisi siklonlu sıcak yağışlar olsa iyi olur. Böyle YB’lı, poyrazlı kasvetli havalar boğuyor beni.
Sistem geleceği yok Kasım sistemsiz biter
Şaka maka bu sene sonbahar olmadı batı için.
Bazen japon makak maymunu olmak istersin. 😀
Bu italya ne güzel yer ve ne kadar güzel yağış alıyor , kıskanmamak elde değil , sanki yağış çekme mıknatısı var …
İtalyamız yağışta dünya lideri, cCc Berlusconi Reyiz CcC
Türkiye bizi qısqanıyor…
2017 çok kurak geçti İtalyada
Aynısını geçen yıl ben söylediğimde eksi vermişlerdi. 😬
Eksinin boş muhabbet olduğunu bi gün anlıcanız 😀 Önemli olan yazmak.
O zaman al sana eksi. :d
Diyorsunuz ama geçen yıl Roma’da kuraklıktan çeşmeleri kapatmışlardı.
“…Sonbahardan bu yana İtalya genelinde yağışların rekor seviyede düşmesi ve mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle ülke genelinde olağanüstü bir kuraklık yaşanıyor. Bu nedenle su sıkıntısı çekilen 10 bölge, “doğal afet” ilan etmek için başvuruda bulunmaya hazır olduklarını açıkladı. (Temmuz 2017)”
https://www.haberler.com/italya-da-kuraklik-roma-da-tarihi-susuzluk-9874824-haberi/
Başkalarına imrenmeyi gerektirmeyecek bir coğrafyada yaşıyoruz, da onun hakkını ne kadar verebiliyoruz o tartışılır…
Coğrafya iyi ama içinde yaşayanlar kötü hocam.
LYNCH IS COMING 😀
Uslanmıyorsun SpanK.
🙂
Kalbi olan hava delileri İtalya konulu görsel paylaşımlarına bakmasin.
Sonunda diyagramlar aşağı doğru inmeye başladı. Mevsim normallerine bile sevinir olduk. 😀
Sonunda…
Modeller kötü yönde değişime açık:)
Hadi bakalım .
Accuweather’s Asia winter forecast for the 2018-2019 season https://www.accuweather.com/en/weather-news/accuweathers-asia-winter-forecast-for-the-2018-2019-season/70006368
Nahçıvana yılın ilk karı yağmış. 2000 metre den yukarı olan arazilere yağmış.
Azerbaycanlı hava delilerinin paylaşımlarına bakarken gördüm ve paylaşmak istedim. 🙂
Storms to gather moisture in Middle East
A corridor of frequent storms is forecast to take shape from Turkey and Syria to northern Pakistan, southern China and southern Japan this winter.
The pattern will produce rounds of rain and mountain snow from the coasts of the Mediterranean and Black seas to the Himalayas.
It is possible that the storms may pack enough punch to cause flash flooding and/or produce locally heavy snowfall in some unusual places.
“There is the possibility that cold air may push far enough south during one or more of these storms to bring snow in the lower elevations of Lebanon, Syria, Israel, Jordan and northern Iraq in January and February,” Lead International Meteorologist Jason Nicholls said.
The pattern may result in lower-than-average temperatures from Turkey to northern Iran.
“As cold air blasts in behind the storms, heavy Black Sea-effect snow may occur in Turkey, especially in the mountains,” according to AccuWeather Senior Meteorologist Eric Leister.
Kaynak: https://www.accuweather.com/en/weather-news/accuweathers-asia-winter-forecast-for-the-2018-2019-season/70006368
( İngilizcem kötü olduğu için çeviremedim ama google translate ile az çok anlaşılıyor. )
Özetle: Takın gözlükleri. 😀
Accuweather kış tahmininde Türkiye’de ağır Karadeniz etkisi karı meydana gelebilir ”diyor yani marmara ve kuzey kesimlerden bahsetmiş bu tahminden de anlaşılacağı üzre istanbul da bol kar yağışı açısından şanslı görünüyor aynı zamanda tahminde sıcaklıkların mevsim normallarinin altında alacağınıda söylüyor
Godzilla gelir mi Spank? Yoksa yine Foszilla mı? 😀
Bana kalırsa Accuweather’in sonbahar tahmini çuvallamışken buna bu kadar bel bağlamak ne derece doğru bilemiyorum.
Bu yıl yaz uykusundan uyanan Godzillaların kutup noktasında toplandıkları ve çok sayıda oldukları söyleniyor, özellikle güney yönlü hareket edecekleri ve sürü halinde gittikleri yerleri kar altında bırakacakları tüm dünyada son dakika olarak duyuruldu 😀
#GodzillaComeToTurkey 😉
Bu görüntüde 2010 kışı gibi birşey beklenmesi lazım
2010 kışı nasıldı White Fox ?
Eskişehir için konuşayım. Kar açısından geçen sene kadar olmasa da yine son derece berbattı. Sadece ocak ayı sonunda sağlam kar yağmıştı. Gerisi ılıman ve aralıklarla yağmurlu geçti.
Anadolu adına normaldan çok çok yağışlı ama hep öyle kış olsa Ankara’da nar, portakal bile yetiştirirsin. 🙂 Yani o derece ılıktı. Trakya için aynısını söylemem Trakya kar aldı aralıklarla
Ayrıca burada arşivden bakabilirsin 01.12.2009’dan oynat o kışı, Ankara yaşayan biri olarak çıldırmamak elde değildi,habire lodos yağmur, lodos yağmur, yağmur, yağmur, lodos ve yağmur,….. lodosun arkası kolay kolay poyraz karayel olmuyordu, çakıldık kaldık sıcak sektöre ama çok yağdı o ayrı
http://www1.wetter3.de/archiv_gfs_dt.html
Teşekkür ederim. Bende 2010 kışı iyi zannediyordum. Boşuna mesajın bu kadar eksi almamış White Fox. Bende beğenimi geri alıyorum. 😀
2010 kışı 10 numaraydı. 22 Ocak sistemi
An itibariyle Aydos Tepesi 17.2’C ile İstanbul’un en sıcak yeri. Enteresan bir enverziyon olayı diyebiliriz.
Normal değil mi hocam ? Soğuk hava çöküyor, sıcak hava yükseliyor ya o yüzden diyorum.
🙂 Çok normal tabi, İstanbul’da olması birazcık enteresan belki. Genelde Aydos’a İstanbul minimumları için bakarken dikkatimi çekmişti. Aydos bizim kırmızı çizgimiz Spank’ 😉
Ek bir anektod olabilir belki. Son yıllarda dikkatimi çekiyor, Eyüp İstanbul’u en düşük gece sıcaklıklarının ölçüldüğü merkez ilçelerinden biri ve belkide 1 numarası. Bu sabah da Eyüp Unkapanı arasında inanılmaz bir sis vardı, vapurlar kesin iptal diye Kadıköy’e kara yoluyla geçtim. Meğerse Eyüp Balat Unkapanı arası göz gözü görmezken, Karaköy-Kadıköy arası sadece hafif pusluymuş…
Eyüp istasyonunun Alibeyköy Barajı yanında ormanlık alanda bulunduğunu da not düşelim. Eyüp merkez ile alakası olan bir yer değil aslında 🙂
Dün öğleden sonra Erciyes ve Kayseri’nin üzerindeki hava kirliliği… İlk fotoğraf kuzey, ikincisi kuzeybatı yönünden.
Buralarda aynı sokak lambasına bakınca havadaki kirli sis gözüküyor. Havayı soluyunca kömür kokusu geliyor. 😢
Yemişim pastırma yazını ya, pastırma alacak para bile yok. Bari bu eziyetimize değse. 😦
Hocam mis gibi,ıpılık hava var ne güzel;daha ne istiyoruz…
Zevkler renkler diyelim. Güneşli hava benim için kasvetli hava gibi oluyor. 😀
Düne ait kar örtüsü haritası…Anadolu’daki kar örtüsü büyük oranda erimiş, Fas, İspanya ve Fransa’nın yüksek bölgelerini mevsime göre çok erken bir kar örtüsü kaplamış.
Özellikle bugün Fransa’nın orta ve doğu kesimlerinin bu erken bastıran karla boğuştuğuna dair haberler geliyor. Kar sınırı 500 metreye, hatta yer yer daha da aşağısına kadar inmiş. Binlerce kişi elektriksiz kalmış.
https://www.thelocal.fr/20181029/parts-of-france-on-alert-for-snow-as-early-winter-chill-bites
TSİ 15’te Avrupa’daki sıcaklık dağılımı böyle:
Batı Avrupa üşüyor, Berlin ve doğusu ise yılın bu zamanına göre anormal bir sıcak hava dalgasıyla karşı karşıya.
İskandinavya ülkeleri candır. Hem havası güzel ( havadelileri için ) Hem de dünyadaki en yüksek hayat standartları bu ülkelerde.
Orada yaşayan insanlar resmen başka bir dünyada yaşıyorlar.
Avrupa tahteravalli gibidir batısındaki hava koşullarının tam tersi doğusunda yaşanabilir. Belki yanlış hatırlıyorumdur ama bildiğim kadarıyla Türkiye’nin son 100 yılda yaşadığı çok soğuk bir kış İngiltere’de son derece ılık geçen bir kıştı. 1929 kışı olabilir ama elimde veri olmadığıdan emin değilim.
Bence geçen hafta bizde ki hava koşulları Fransa’ya göre daha sertti. Çünkü Fransa zaten Bize göre oldukça kuzeyde, ülkenin en güneyi bile bizim en kuzeyimizden daha kuzeyde, olaya o şekilde bakarsak bizim enlemimizde geçen hafta olan hava daha hareketliydi.
Türkiye’nin ortalama yüksekliğinide hesaba katmak gerek. Ortama yüksekliği 1141 metreymiş. Fransayı bulamadım.
1945 yılı Avrupa haritası gibi. Almanya’nın doğusu Kızıl ordunun, batısı ise Müttefiklerin kontrolünde.
An itibariyle.. Karşı tarafım Kuzey- Ankara. Pastırma yazının belirtileri diye not geçelim. Özetlersek; sis, pus ve hava kirliliği..
Ekim ayı, bu yıl İzmir’de ekim ayı olamadı. Zayıf yağışlarla yeterince tava gelemeyen toprak, ekinlerin ekilmesine olanak vermedi.
Ben blog’da boşuna ağlamıyorum, işte görün kuraklık ne denli büyük.
Kıyı Bölgeleri arasinda yağış konusunda en handikaplı yer Kıyı Ege’dir hatta buranın da en sıkıntılı yeri Canakkale-Kuşadası arasıdır. Cünkü burası, ic kısımlardaki konvektif yagıslardan genelde etkilenmez, kuzeyden hızlıca gecen soguk cephelerden etkilenmez, Doğu Akdeniz’de oluşan siklonlardan etkilenmez(kuzey sektörlü rüzgarlar olusturduğundan yagis olusmuyor), geriye zaten tek bir seçenek kalıyor Orta Akdeniz siklonları. Zaten o da olmasa bölge kurur.
Eğer konvektif hücreler doğudan batıya akıyorsa, o zaman fena etkileniyor İzmir ve civarı.
Ama işte yaz ve ilkbaharda İç Ege’deki konvektif kütlelerin İzmir ve çevresine hareket edebilmesi için Güneybatı Anadolu’da güçlü bir ULL gerekiyor. Anadolu’da genel olarak sıcak mevsimlerde Basra ALçağına bağlı parazit alçak basınçlar var ve Kıyı Ege bu basınç kütlelerinin ardında(batısında) kaldığı için neredeyse her gün kuzey-kuzeybatılı rüzgarlar esiyor(Etezyen, İmbat vs) ve bence iç kısımlardaki konvektif kütlelerin kıyılara ulaşmaması veya kıyılarda konvektif kütlelerin oluşmamasının ana sebebi bu. Bu saptamaları 27 yıl boyunca Manisa’da yaşamış biri olarak söylüyorum; ben Afyon Denizli istikametinden gelip Turgutlu- Ödemiş hattında yok olan çok kütle gördüm üstadım.
Yüksek basınç ile enverziyonlu sabahlara hoşgeldiniz 🙂 Kırmızı ile işaretli istasyonlar, mavilere göre oldukça düşük rakımda yer almakta. Sadece Muğla-Denizli taraflarından örnek verdim, bütün yurt için geçerlidir. Sanırım şu sıralar paylaşabileceğimiz tek hava olayı bu 😦
Yeni hava alanı arazisini incelerken birden kendimi Demirören’lerin Kemer country clup’ında buldum.
2 bin dönümlük arazi içine 200 den fazla villa kamufule edilerek 49 yıllığına kiralanmış. 49 yıl sonra villalar yıkılıp ağaç dikilecek değil mi ? işte bu tamamen ihtiyaç dışı zevk uğruna golf için katledilmiş orman arazisinin sadece ufak bir örneği.
Bak gördün mü faseay kardeşim, ‘devlet’ yapmayınca ağaç kıyımını kimse ses çıkarmadı …Yorum dahi yapmadı…
Ben yaptım ama yayınlanmadı hehe 😀
3.havalimanının meteorolojik değerleri yayınlanmaya başladı. Bu arada Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun. Spank’ın da bütün veryansınlarına katıldığımı belirtmek isterim.
Lojistik, hazırmı, değilmi konularına girmeden , meteorolojik olarak yerinin Florya’ya göre daha problemli olduğu aşikar. Poyrazın en sert girdiği yerlerden biri. Üstelik özellikle bahar aylarında şehir merkezinde hava açık ve sıcaklık 15 c üzerindeyken , yeni havalimanın olduğu yerde yer yer sis olayı meydana geliyor. Buda hava trafiğini etkileyecektir
Belki havalar düzelir diye sürekli takip ediyorum ama her güncellemede daha kötüye gidiyor. 😀 Sıcaklıklar baştan sonra mevsim normalleri üzerinde ve hiç yağış ihtimali yok. Bundan daha kötüsü olamazdı herhalde.
Gözümle gördüğüm kadarıyla 30 cm kar yağan Uludağ’da, gece 7 gündüz 15 derece ve 3 gündür kar şaaak diye erimiyor. Sebep nedir diye sorunca, aklıma basınçtan başka faktör gelmiyor. sonuçta bu kar kemi gibi olmadı.
Türkiye’nin k2’si Verçenik dağı zirvesinin eteklerinde bulunan Kapılı buzul gölleri.
Rakım yaklaşık 2900 metre
Güzel yermiş.
Beğenmedim diyen, neden beğenmedin, hoşuna gitmeyen ne var bu resimde. söyle de biz de o bakış açısını öğrenelim
Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
Buna eksi veren 5 kişi var. Yazık! Ayıp!
Cumhuriyetimizden rahatsız olanlarla ben kesinlikle aynı topraklarda yaşamak istemiyorum. Lütfen geldiğiniz yerlere dönün ve orada ayrı bir ülke kurun. Hakikaten sıkıldım artık
Aramızda bu çok değerli ve güzel insanı sevmeyen şerefsizler var, 8 kişi eksi vermiş…
Eksi vereceğinize yatıp kalkıp şükredin , bu güzel ve büyük insan sayesinden tecavüze uğramadan, kafanız kesilmeden sıcak evinizde , güvenle internete girip EKSİ verebilyorsunuz…
İNSAN olun İNSAN ! , nankör olmayın.
Kuyruk acıları var fazla şey etmeyin. 🙂
Genellemeler maalesef insana çok kolay geliyor. Neden eksi veren herkesin Atatürk’e ya da cumhuriyete düşman olma zorunluluğu olsun? Ben birçok yönüyle Atatürk’ü seven ve ona minnet duyan bir insanım. Tabi onun da bir insan olduğunu kabul ettiğimden hatalarının var olduğunu savunuyor ve eleştiriyorum da. Cumhuriyetin ise günümüzün en büyük değerlerinden birisi olduğunu düşünüyorum ve savunuyorum. Buna rağmen eksi verdim çünkü ne mutlu Türküm diyene ifadesi açıkça ırkçı bir ifade ve bu ifadeden hoşlanmıyorum. Bu yorumum birçok kişi tarafından Türk düşmanı olarak yaftalanmama sebep olacaktır. Daha önce birçok kez oldu ancak ne Türklere ne de diğer etnik kökenlerden insanlara karşı bir düşmanlığım var. Herhangi bir etnik kökeni yücelten ifadelerden hoşlanmıyorum. Biyolojik olarak herhangi bir şekilde insan ırklarından bahsedemiyoruz. Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Japon, İspanyol… Biyolojik olarak farklı gruplarda değerlendirebileceğimiz bir fark yok. Hepimiz Homo sapiens türünün bireyleriyiz. Milyonlarca insanın ölümüne, zorunlu göçüne, birçok sıkıntı yaşamasına sebep olan ırkçılık (milliyetçilik veya ulusalcılık da diyebilirsiniz. Eğer bir ırk yüceltiliyorsa ırkçılık oluyor) beni rahatsız ediyor ve bu yüzden, ırkçı bir ifade içeren bu yoruma, eksi verdim. Hakaret etmeden önce bunu düşünebilirdiniz. Eksi verenler arasında cumhuriyet ve Atatürk düşmanları da muhtemelen vardır. Ancak bu hakaret etmenizi gerektirmez. Ayrıca insanların Atatürk’e veya cumhuriyete karşı duruşları olabilir. Gayet normal olarak eleştirebilirsiniz. Ben de eleştiririm. Ancak bu durum hakaret etmenizi gerektirmez. Hakaretin de fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilimesi gerektiğini savunan bir kişi olsam da hakaretin hoş olmadığını belirtmek isterim.
Ne mutlu Türk olana demiyor, Türküm diyene diyor. İkisi farklı şeyler.
Ayrıca burası Türkiye cumhuriyetidir, Türklerin vatanıdır. Türklerden rahatsız olanlar yol alsın.
Ülkeyi kuran Atatürk’ü ve getirdiği sistemi kimsenin eleştirmeye hakkı bile yoktur.
Orda biraz yavaş ol SpanK.
Birincisi;
Yeryüzünde eleştirilemeyecek hiçbir şey ve hiç kimse yoktur. Sen burda her gün gelip 10 sayfa ona buna sallarken insanlar sana tepki verdiğinde eleştiri yapma hakkına sığınıyorsun. Ha, sen günümüz Türkiye’si ile ilgili eleştirilerinde haksız değilsin, o ayrı konu. Fakat toplumlar eleştirerek, aklını kullanarak ilerler. HERKES, HER ŞEY ELEŞTİRİLEBİLİR, HERKES VE HER ŞEY YARGILANABİLİR, KABUL VEYA REDDEDİLEBİLİR. Bugün ülkeyi yönetenlerden geçmişte ülkeyi yönetenlere, tüm tabulara, dogmatik düşüncelere kadar her şey sorgulanabilir. Dolayısıyla insanlar Atatürk’ü de eleştirebilir. FAKAT; ÇİRKİNLEŞMEDEN, HAKARET ETMEDEN VE ONUN ASKERÎ BAŞARILARI SAYESİNDE BUGÜN BU ÜLKEDE NEFES ALDIĞI GERÇEĞİNİ AKLINDAN ÇIKARMADAN.
İkincisi;
Bu ülke kimsenin babasının çiftliği değil. Kimse kimseyi hiçbir yere kovamaz. Bu ülke Türk’ün olduğu kadar Ermeni’nin de Kürt’ün de Rum’un da Çerkez’in de Süryanî’nin de Musevî’nin de vatanıdır.
Bu mesele de lütfen burda kapansın artık.
Hava tartışmak, güzel şeyler paylaşmak için burdayız. Burası gereğinden fazla siyasete bulaşıyor. Bundan sonra havayla ilgili olmayan hiçbir yorum, ne seninki ne de başkalarınınki yayınlanmayacak. Bunu da söylemiş olayım.
Çünkü bu tartışmaların yeri burası değil. Bunlar sanal olarak sağlıklı biçimde tartışılacak mevzular değildir. Ciddi mevzulardır.
Biz havamıza bakalım, yeter.
Sorun sanıyorum Anayasamızdaki Türk vatandaşı tanımında gizli. 1924 Anayasasındaki Türk vatantaşı tanımı ile 1982 Anayasasındaki Türk vatandaşı tanımı birbirlerinden çok farklı anlamlar taşıyor. 24 Anayasasındaki tanımlama kesinlikle son derece kucaklayıcı ve evrenselken, 82 Anayasasındaki tanım bunun aksine ırkçı ve hatta ayrımcı. 1924 Anayasasındaki vatandaşlık tanımı tam olarak şöyle; Madde 88 “Türkiye’de din ve ırk ayırt edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese ‘Türk’ denir” Buna karşın 1982 Anayasasındaki Türk vatandaşı tanımı ise: Madde 66 “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” İki vatandaşlık tanımı arasındaki gözle görülür fark şudur. 24 Anayasasında kabul edildiği haliyle Türk vatandaşı tarif edilirken bir ırka atıf falan yoktur. Aksine ırkın, dinin ne olursa olsun bu ülkenin vatandaşıysan Türksün denmiştir. Andımız orjinalinin1933 yılında yazıldığını düşünecek olursak, amacın topluma Türk vatandaşlığı bilincini aşılamak olduğunu görürüz. Oysa, 82 Anayasasındaki tanım daha en başından “Türk devletine” diye başlayarak, devletin Türklere ait olduğunu açıkça dikta eder. Bu da bu tanımın kesinlikle ırkçı olduğunu deklare eder. Bu haliyle kabul görmüş bir vatandaşlık tanımı başlı başına sorunludur. Üstelik, Atatürk ve silah arkadaşlarının kurup yücelttiği Türkiye Cumhuriyeti hedef ve ülkülerine de ihanet içindedir. Doğal olarak da yürürlükte olan Anayasamıza göre düşünüldüğünde Andımız gerçekten de ırkçıdır. Çare, 24 Anayasasındaki tanıma geri dönmektir. O durumda Andımız asla ama asla ırkçı bir ant dır diye suçlanamaz.
Bende bunu anlatmaya çalışıyorum ama yanlış anlaşılıyor.
Türkiye de yaşayan herkese türk deniyor, o yuzden ne mutlum türkum diyene diyor.
Ornegin fransadaki zenci fransizim diyor. Fransaliyim demiyor ki. Türkiye de yaşayan her vatandaşa türk vatandaşı olarak kabul edeniyor. Bu ırkçılık değildir.
Diğer türlü olsaydi ülke bolunurdu. Böyle olunca herkes tek bir kimlik ad altında toplanıyor.
Telden yazdım yazim hatalari için özür dilerim.
Ey kahraman, Başkumandan Mustafa Kemal Atatürk ve ey şanslı Türk ordusu, görüyorsunuz 95 yıldır bize bırakılan emaneti, korumaya çalışıyoruz. Bu millet her zaman önüne gelen engelleri atmıştır. Cumhuriyetin 95 yılı kutlu olsun. Bu gençlik dimdik ayakta ve eski düzeni bozmaya geliyor.
Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
Arap kırmaları rahatsız olmuş. 🙂
25 ekim tarihli soğuk hava dalgasının tüm ayrıntıları
24 saatlik yağış
sıcaklık ve nem
sıcaklık ve nemin 24 saat içindeki değişimi (bakın burası çok önemli 🙂
00.00-12.00,
06.00-12.00,
12.00-23.59
ve 18.00-23.59 saatleri arasında gerçekleşen yağış verileri
(bir istasyona 6 saatte bir kaç kg yağış düştüğünü bulabilirsiniz)
Hocam imgur türkiye de yasaklı, resimler vpn’siz açılmıyor haberiniz olsun.
Aslında son dönemde İstanbul için daha az yağışlı sonbahar çok alışık olmadığımız bir durum değil. Weatheronline’dan sonbahar ve ilkbahar yağışlarını karşılaştırdığımızda 2010 sonrası sonbahar yağışları azalırken İlkbahar yağışlarında ise bir artış trendi görünüyor diyebiliriz.
Anadolu kar altında.
