Eski tarihçilerin yazdıklarına baktığımızda, son 2000 yılda, İstanbul Boğazı’nın tamamen veya kısmen donduğu, veya Karadeniz’den sürüklenen buz kütleleri ile kaplandığı 40 TANE kış mevsiminin yaşanmış olduğu bilgisine ulaşıyoruz (İngilizce makaleye link, referans en altta).

Bu kışlardan 12 tanesinde, Boğaz’ın TAMAMEN DONDUĞU yazılmıştır. Fakat, hem eski zaman tarihçilerinin abartma huylarının olduğunu, hem de Boğaz’ın tamamen donmasının son 10 bin yılın iklim şartlarında ÇOK ZOR olduğunu bildiğimizden, bu bilgiye şüpheyle yaklaşabiliriz. Öte yandan, elimizde o çok eski günlerden bir fotoğraf veya video bulunmadığı için, gerçekte ne olduğunu bilmemiz imkansızdır. Eski iklim ve hava durumu çalışmalarında “kesin” bilgiye ulaşmak mümkün değildir.
Donma ve/veya buz sürüklenmesi olayının, ortalama olarak, bir yüzyıl içerisinde 2 defa gerçekleştiği söylenebilir. 1900’lü yıllarda da, buz kütlelerinin Tuna Nehri’nden çıkarak Karadeniz üzerinden Boğaz’a sürüklenmesi hadisesinin 2 defa (1929 ve 1954 kışlarında) meydana geldiği biliniyor. Bu bilgi de, tarihsel istatistikle (yüzyılda 2 defa) örtüşmektedir.

Ne var ki bu bilgi, Boğaz’ın her yüzyıl içinde iki defa buzlarla kaplanacağı sonucunu çıkarmamıza yetmez. Tarihte, bu olayın daha sık gerçekleştiği dönemlerin yanı sıra, uzun süre hiç gerçekleşmediği dönemler de olmuştur. İklim, kendi doğal değişkenliği olan bir sistemdir: Son 2000 yıl içerisinde de görece daha soğuk ve daha ılık periyotlar vardır.
Günümüzde yaşadığımız “insan kaynaklı küresel ısınma” da, Boğaz’ın buzla kaplanma istatistiklerini elbette etkileyecektir. Günümüzün (ve yakın geleceğin) iklim şartlarında böyle bir hadisenin gerçekleşme olasılığının, son 2000 yılın ortalamasına nazaran düşük veya çok daha düşük olduğunu söyleyebiliriz.

Konuyla ilgili olarak, OMÜ Meteoroloji Bölümü’nde 2018 yılında Veri Analizi dersinde sorulan (kurucumuz Ozan Mert Göktürk’ün hazırladığı) sınav sorusunu yukarıda görmektesiniz. Sadece tarihsel istatistikleri kullanarak yapılan modelleme bizi, Boğaz’ın önümüzdeki 100 yıl içerisinde, büyük olasılıkla, en az 1 kere de olsa donacağı sonucuna götürmektedir, ama bu modelleme ne iklimin doğal değişkenliğini ne de insan kaynaklı küresel ısınmayı göz önüne aldığından, son derece yanıltıcı olacaktır.
Referans:
Yavuz V., Akcar N., Schlüchter C. (2007) “The frozen Bosphorus and its paleoclimatic implications based on a summary of the historical data.” In: Yanko-Hombach V., Gilbert A.S., Panin N., Dolukhanov P.M. (eds) The Black Sea Flood Question: Changes in Coastline, Climate, and Human Settlement. Springer, Dordrecht. https://doi.org/10.1007/978-1-4020-5302-3_26
Olmaz diyemiyorum, ayrıca kesinlikle olmaz diyenlere de katılmıyorum, çok zor ama tarih tekerrürden ibarettir, ayrıca atmosfer olayları belli bir döngü ile hareket ediyor olma veya olmama ihtimali göz önünde bulundurulurken kesin cümleler kurulmamalı diye düşünüyorum.
Gündemde olup ilgimizi çeken bir konuydu, teşekkür ederiz.
Boğazın asla donmayacağını, zira suyunun hem tuzlu, hem çok akıntılı ve hem de dalgalı olduğunu savunan akademisyenlerin Boğazın yüzey suyundan 1LT alıp, bunun gerçekte kaç derecede donduğunu deneylediklerini bile sanmıyorum.
1973’te Kilyos’ta deniz suyu sıcaklığı 1 dereceye kadar düşmüş.
Bence epey geniş çaplı bir donma imkansız değil (öte yandan çok zor).
Karadenizin bazı kışlar Kuzey Batı Kıyılarından “Odessa taraflarından” başlayarak güneye doğru donduğu, hatta bazı çok sert kışlarda bu genişlemenin İstanbul boğazı girişine kadar yayıldığını okuduğumu hatırlıyorum geçmişte. Kaynak sormayın hocam söyleyemem ancak muhtemelen 70 li 80 li yılların ünlü Ansiklopedilerinden bir tanesi olabilir. 1800 lerin sonuna doğru yaşanmış böyle sert bir kış tanınmış Rus ressam İvan Ayvazovski tablolarından birisine de yansımıştır. Ayrıca, evet İstinye koyu 1985 Şubat ayında donmuştu. “tam tarihi aklımda değil” Milliyet gazetesi arşivlerinde bu haber bulunabilir.