Blogda yazılan yazılarla doğrudan ilgisi bulunmayan her türlü görüş, açıklama, tahmin, öneri, soru ve eleştirinizi; benle ve diğer okurlarla tartışmak istediğiniz hava/iklim olaylarını bu sayfaya yorum olarak ekleyebilirsiniz. Buraya tıklayarak yorum yazma kutusuna ulaşabilirsiniz. Birisine cevap yazmak istiyorsanız, lütfen cevabı vermek istediğiniz kişinin yorumunun altındaki “Cevapla” düğmesine tıklayın. Cevabın cevabına tıklayarak devam ederseniz yorumlar sağ tarafa doğru yığılma yapıyor ve okunmaları güç hale geliyor. Eski sayfalara yukarıdaki ana menüde Atış Serbest’in altında beliren Arşiv‘den ulaşabileceğiniz gibi, bu sayfada en altta bulunan yorumun sol altındaki Older Comments (eski yorumlar) düğmesini de kullanabilirsiniz. Geçerli ve sık kontrol ettiğiniz bir e-posta adresi vermeniz, şayet daha sonra iletişim kurmamız gerekirse işimizi kolaylaştıracaktır. Teşekkürler.
(Meşhur İngiliz ‘weatherman’ Michael Fish, kariyerinin doruğundayken).
Hava Delisinin Not Defteri 
Koca bir kış sezonu boş geçmişken bir umut serin bir bahar bekleyen, takviminin henüz mart sonunda olmasına aldanan delicetinoldimu; hırkasıyla rey atmayı bekler iken 25°C sıcak havada perüşan olmuş: “İklimimiz bile ortadoğululaştı, yakında kısım kısım çöl bile olur ülkemiz. Adamlar gelirken havalarını bile getirdi.” diyordu. Bunu gören Havadelüleri, o kutlu insanlar, yıllardır katır katur kara basamamış, 2012’yi, 2006’yı yad eden o güzel insanlar, ağlıyordu.
Gerçekten skandal bir süreçle karşı karşıyayız, haziranı aratmayan bir sıcak, rüzgar yok, çöl tozları ve boğucu bir hava. Hem de uzun süre yağış falan yok, kabus gibi.
Konumum (900 m) ve Keçiören Kalaba Met. İst. (891 m) son 5 sezon “yaklaşık” ortalama karla örtülü gün sayıları;
2018-2019 15 gün (16 cm)
2019-2020 3 gün (8 cm)
2020-2021 14 gün (17 cm – 25 cm yığılmalı)
2021-2022 13 gün (14 cm)
2022-2023 11 gün (18 cm)
Ve 2023-2024 “0” gün!
Normalinin (yıllık ortalama karla örtülü gün sayısı) 22 gün olduğu bir şehire asla yakışmayan değerler.
Dipçe: 1000 m ve üzeri rakımlı Ege Mahallesi, Dikmen, Keklikpınarı, Pursaklar, Or-An, Bağlum vb kesimler hariç tutulmuştur.
Dün öğleden sonra kısa süreli ama güzel bir aksiyon yaşadım.
2024 yılı kışı biz kar severler için çok kötü bitiyor, ben ömrümde böyle şey görmedim. Hocaların twitter hesaplarına da sürekli bakıyorum açıklayıcı bir yazı var mı diye ancak aşırı sıcaklıklardan bahsediyorlar, ancak sebeplerine ilişkin anlayacağım tarz da detaylı bir yazı bulamadım. Hocalarım bu kar ve soğuk kıtlığının sebebini yazabilir misiniz? Bu seneye özel bir durum mu yoksa bundan sonra hep böyle mi olacak?
Sezonun başında, değerli hocalarımın tahmin ve paylaşımlarından ötürü içime 2017-2018 Sezonu gibi bir kış yaşayabileceğimiz kuşkusu düşmüştü. Burada da paylaşınca eksiler gırla gitmişti. Galiba, ne yazık ki haklı çıktım.
Ilığın da ılığı bir kış geçirdik. Ah be. 😦
Keşke sn. Ilıkcı Reyiz gibi olabilseydim. 😅
Gerçekten, Ilıkçı Reyiz nerelerde acaba. Tam onun istediği gibi bir kış geçti.
Hep o Kasım’daki erken yağan kar yüzünden. Yemin ederim içten içe biliyordum böyle olacağını ama hiçbir bilimsel dayanağım yok diye çok ses etmedim.
Bu artık bilimsel veri olmalı ya, erken kar yağdı mı kış çok kötü geçiyor..
Bu haftaki sistemle, Godzilla ile tanışan Şavşat’tan nefes kesen fotoğraflar.
Fotoğraflar için; Şavşat kocabey Köyü sakinelerine teşekkürler.
https://serdarg1987.files.wordpress.com/2024/02/whatsapp-image-2024-02-08-at-17.03.13.jpeg?resize=219%2C219
https://serdarg1987.files.wordpress.com/2024/02/whatsapp-image-2024-02-08-at-17.02.54.jpeg?resize=219%2C219
https://serdarg1987.files.wordpress.com/2024/02/whatsapp-image-2024-02-08-at-17.02.30.jpeg?resize=219%2C219
https://serdarg1987.files.wordpress.com/2024/02/whatsapp-image-2024-02-08-at-17.02.07.jpeg?resize=219%2C219
https://serdarg1987.files.wordpress.com/2024/02/whatsapp-image-2024-02-08-at-17.01.37.jpeg?resize=219%2C219
https://serdarg1987.files.wordpress.com/2024/02/whatsapp-image-2024-02-08-at-17.01.37-2.jpeg?resize=219%2C219
https://serdarg1987.files.wordpress.com/2024/02/whatsapp-image-2024-02-08-at-17.01.37-1.jpeg?resize=219%2C219
https://serdarg1987.files.wordpress.com/2024/02/whatsapp-image-2024-02-08-at-17.01.03.jpeg?resize=219%2C219
Beypazarı’ndan selamlar. Dün akşam gelen kar sağanağı güzel iş çıkardı. Kışın devamının geçtiğimiz süreci herkese unutturması dileğiyle…
Kışın devamı için bir öngörünüz varmı havadelisi ekibi ?
Merhaba arkadaşlar.
Benim “Windy” ve “Meteoblue” siteleri ve uygulamalarını, yamaç paraşütçüleri için uçuş günü tahmini için nasıl kullanılabileceğini anlatan bir slayt hazırlayıp sunmam gerekiyor.
Sizce nasıl bir yol izlemeliyim, neyi nasıl anlatabilirim, ne yapabilirim? Ayrıca bu kaynakları kullanmayı iyi bilenlerden püf nokta gibi öneri ve bilgi alabilir miyim?
Teşekkürler.
ChatGPT, Bard gibi yapay zeka uygulamaları yardımcı olacaktır Melikşah, bir göz atmanı tavsiye edebilirim.
Safranbolu da 6. ayımı doldurdum. Bu nedenle coğrafyası ve iklimiyle ilgili kendi gözlemlerime dayanarak “ukalalık sayılmazsa” bir kaç şey söylemek isterim. Kasaba İki farklı akarsuyun “Bulak ve Tokatlı dereleri” oluşturduğu iki kanyon arasındaki 1.5 km genişliğinde ve 6,5 km uzunluğundaki bir sırtta Güney Doğu-Kuzey Batı istikametine doğru kurulup yayılmış tamamı Güneye bakan çok eski bir yerleşim yeri. Şehrin yüksekliği en güney ucunda 400 mt den başlayarak En Kuzey batısındaki en yeni yerleşim alanlarında 725 mt ye değin çıkıyor. 6,5 Km de 325 mt lik yükseklik farkı yanlış hesaplamadıysam %5 lik bir eğimle neredeyse şehrin tamamını Güney cepheli bir şehir haline getiriyor. Bu fiziki durum şehrin ikliminde de çevresine göre elbette belirli farklılıklar yaratıyor. İlk fark hemen10 km Güneyinde Araç ve Fİlyos çaylarının kesiştiği noktada deniz seviyesinden 260mt yüksekte kurulu Karabük il merkeziyle. Burası neredeyse tüm çevresi yer yer 1500-2000 mt ye varan yüksek dağ sıralarıyla kaplı bir çukur. Konumu nedeniyle de Karabük hem etrafını saran dağlardan, hem de hemen 10 km mesafede olmasına rağmen yanı başındaki Safranbolu dan bariz bir biçimde daha kurak ve sıcak bir iklime sahip. Bu sadece benim 6 aylık gözlemlerimle elde ettiğim bir sonuç da değil elbette. Çevrenin doğal bitki örtüsü de zaten bu hikayeyi doğruluyor. Karabük il merkezi ve hemen yakınındaki alanlarda kuraklığa ve yüksek sıcaklığa dayanıklı kızıl çam gibi ağaç türleri yaygınken, Safranbolu nun güneye bakan, el değmediği için henüz doğallığını koruyan yamaçları yaprak döken meşe türleri ve karaçam gibi daha fazla yağış ve daha soğuk bir iklim ihtiyacı olan ağaç çeşitleriyle kaplı. Bu türler Safranbolu dan kuzeye doğru yüksekliğin de artmasına bağlı olarak güney cephelerde 1000 metrelerden itibaren daha soğukçul Sarıçam ve gürgen ağaçlarına, kuzeye bakan yamaçlar da 1000-1200 metrelerden itibaren ise Sarıçam, Göknar, kayın, meşe türleri ve gürgen ağırlıklı karışık ormanlara evriliyor. Zaten Safranbolunun Karadenizle irtibatını kesen ve tüm kuzeyini kaplayan Küre dağları silsilesinin yer yer 1700 mt nin de üzerine çıkan zirvelerinden Karadenize doğru uzanan kuzey yamaçlara geçtiğinizde ise karıyla, yağmuruyla, sisiyle ve soğuğuyla her şey bize bambaşka bir hikaye anlatıyor… Kısaca diyebilirim ki, Safranbolu zamanında yeri titizlikle seçilmiş, tarihinin neden bu kadar eskilere dayandığı belli, çok güzel bir Anadolu kasabası. Bu anlamda buraya yerleştiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Zaten şehrin kendisi bütünüyle Unesco nun dünya mirası listesinde yer alan Türkiye deki tek şehir olmasıyla da bunu kanıtlıyor.
Bu arada yazmayı unutmuşum. Bugün akşam saatlerinden bu yana harika bir kar yağışı var Safranbolu da. İşin aslı Kasım 19 dan bu yana istediğim her gün kar görebiliyorum buralarda. Gerçekten çocukluğuma geri döndüm ben bu şehirde.
Havadelisi ekibini tahminleri için , canı gönülden kutluyorum. Ocak sonu gibi özellikle İstanbul’u baz alıyorum soğuklar gelir dediler nitekim öyle görünüyor ve Mart ayına kadar kış sarkacak demişlerdi. Şubat ayında ciddi bir sistem almamız dileklerimle. Artık öyle 5-10 cm de kesmez yağdığı zaman en az 3 gün kar yağmalı 😁 mümkünse Siklonik olsun arkası kuvvetli Dekler ve Balkanlardan gelsin Karayel ile birlikte kışı kış gibi yaşamanın zamanı geldi bu hayat pahalılığında kar görmek için Kartepe, Uludağ, Bolu’lara gitmeyelim bizlerede yazık
Depremden sonra hala çok zor durumda olan Hatay’da tüm sorunların üstüne bir de son yılların en yağışlı Ocak aylarından biri yaşanıyor. MGM bilgilendirme yapmak ve ilgili risklere karşı yol haritası belirlemek yerine Antakya ve Defne ilçelerinin yağış bilgilerini sistemden kaldırmış, fakat takip ettiğim kadarıyla Defne Ocak başından beri yaklaşık 600 kg civarı yağış aldı. (Yağış verileri MGM tarafından geçen haftaya kadar açıklanıyordu ve toplamda 400 kg olmuştu bile, son 5-6 gündür de şiddetli yağış devam ediyor.) Olası tahminler bu trendin devam edeceği ve Şubat ayının da bölgede bol yağışlı geçeceğini gösteriyor, konteynerde yaşamlarına devam etmeye çalışanlar için umarım bu durum gözönünde bulundurularak bazı önlemler alınır. Aynı şekilde tarım yapanlar için de bu durum umarım minimum zararla atlatılır.
Bakü’den döndüğüm günün sabahı.
Eskişehir’den selamlar. Sonunda kar örtüsü şehire geldi. 3 gündür kış şartları kendini hissettiriyor, yetmez ama bu yoklukta ilaç gibi geldi.
Hey maşallah. 🧿🧿 Güzel EsEs, Ankara’ya tur bindirmiş yine. Adalar’da buz gibi bir arpasuyu ile eski kaşar, yerfıstık ve çiğ badem off. Zamanı gelmiş. Tadını çıkarın. 😊😍
Merhaba. Ara ara hava modellemelerine bakıyorum da durum hakikaten kel. Yağmur var iyi hoş da “iç kesimlerde” karın yerini tutması mümkün değil. Havanın bu durumu cidden sinir bozucu olmaya başladı.
Görünüşe göre; basınç alanlarının konum ve hareketi hep belirli yerleri kayırıyor başta İngiltere ve Fransa olmak üzere. Yazın biz pişerken o iki ülke serin ve ara ara yağışlı idi. Kış geldi, yine en bereketli yağmur vehatta kar oraya giderken bize (sahil kesimi değil) yetersiz yağışlar ve +4 – +5°C sıcaklık anomalisi kalıyor. 1980 m Elmadağ’da bile taş çatlasın 15 cm kar var. Geçen sezon o bile yoktu hatta. Yıllık ortalama 20-25 gün karla örtülü kalması gereken Ankara, Konya, Kırşehir gibi pek çok karasal il merkezi daha örtülü kar alamadı. Bu beni çok rahatsız ediyor. Kar iç kesimler için pencere romantizmi aşamasını çoktan geçti, artık resmen zorunluluk haline geldi. Yağmur yağdı diye o kadar seviniyoruz ya, hah artık geçirimsiz toprak yapısından mıdır nedir, üç gün önce tekrar gittiğim Bala Çimşit’teki bahçede, 30-40 cm çamurun altı kazıldıkça kum gibi tozuyor. Su toprağın derinliğine nüfuz edememiş. Acilen kar lazım. Öyle 3-5-10 cm’cik değil en az 50-55 cm kalınlıkta ve 30-35 gün yerde kalan kar örtüsü gerek.
Biz, maalesef, ahmakça tüm sanayiyi Marmara, Ege hatta Akdeniz kıyılarındaki verimli ve görece sulak (yıllık ortalama yağış miktarı > 600 mm) kesimlere yığdık, hala da yığıyoruz. Bursa, tarım, dokuma ve bunlar üzerine sanayileştirmek yerine memlekette başka yer kalmamış gibi otomotivle mahvettiğimiz bir şehir. (Bkz Merinos Dokuma, Ereğli ve Nazilli Basma, Kayseri TomTaş, Kardemir vb. Büyük Önder Atatürk’ün sanayileşme politikası mutlaka ögrenilmeli, çağdaş bir modeli uygulanmalı)
Bir de Kulu’ya bakın. Çölden bozma. Dümdüz. Nüfusun çoğu gurbette, kalanı da o çorak yerde tarım ve besiyle uğraşıyor. Adama gülerler. Dümduz yerde ne “konvansiyonel” demiryol var ne sanayi. Aksaray tarafındaki Hasandağ’ın volkanizması ve yörenin sismolojik yapısı, depremselliği incelenmeli. Ve Kulu-Akpınar-Şereflikoçhisar-Polatlı arasına, gerekirse “zorla”, dayanıksız ham maddeye dayalı tarımsal ürünler, tarım makineleri, yüksek su rejimine mahkum demir-çelik ile tersanecilik vb denize muhtaç sanayi kolları haricinde “tüm sanayi taşınmalı”. Ve konvansiyonel demiryollarıyla çevre illere bağlanmalı.
Maalesef, Dünya’da küresel iklim değişiminin en kötü etkilediği ülkelerden biriyiz. Ve buna uyum sağlamalıyız. Deniz suyu desalinizasyonu ve arık su temini tarımsal, evsel ve sanayi kullanımı için gelecek asırda bizim can suyumuz olacaktır. Sivas 4 Eylül, Ankara-Kırşehir-Aksaray Hirfanlı ve Keskikköprü Barajları’na, tuzluluk oranı görece düşük Karadeniz’den su beslemesi yapılmalı. Bunun için muhakkak “ekolojik dengeye etkisi derinlemesine irdelendikten sonra” Yeşilırmak (Bafra), Kızılırmak (Çarşamba) ve Sakarya (Karasu-Sakarya) vb akarsuların Karadeniz’e döküldüğü kesimlere desalinizasyon tesisleri ve su iletimi için gereken yerlere terfi istasyonları kurulmalı.
Ve en önemlisi, hayati yük trenlerine kapalı, konforlu ama külfetli YHT inadından vazgeçilmeli. Var olan Polatlı-Konya, Yerköy-Yozgat-Sivas vb YHT hatlara da koşut olacak şekilde her tür yük ve yolcu trenine elverişli “konvansiyonel” demiryol hatları inşa edilmeli. Demiryolları Türk Yurdu’nu sarıp sarmalamalı. Sanayinin ana damarı demiryolları, alveolleri madenlerimiz ve hemoglobinleri de yük trenleridir. Sevgiler, saygılar. 😊
1 Dislike TCDD.
SincapEvler bu sabah. Geceki ısınma biraz darbe vurmuş.
[video src="https://havamel.files.wordpress.com/2024/01/wp-1704884515209.mp4" /]
Hepinizin yeni yılını kutlarım, iyi bir yıl olmasını dilerim.
İyi seneler
GFS çıktısı biraz ileri gitmiş sanki, vade çok uzun ama yine de heyecanlandırıyor. (kalbi olanlar bakmasın)
Yayınlanana kadar kuşa döndü 😀
Gfs’nin her zaman yaptığı işler alıştık artık kaile bile almıyoruz 🤣 ama şu var İtalya çekişmeli hiç vermedi bu sene, İtalya yamı gidecek, bizemi gelecek o heyecan bile yok, Ocak ayında güzel bir sistem gelecek ama çok naz aşık usandırır